Gülhane Týp Dergisi 2008; 50: 34-38 OLGU SUNUMU © Gülhane Askeri Týp Akademisi 2008 Rekürren maternal CMV enfeksiyonlarý ne kadar masum? Sitomegalik inklüzyon hastalýðý olan bir yenidoðanýn sunumu Ýbrahim Eker (*), S.Ümit Sarýcý (*), Mustafa Kul (*), Necati Balamtekin (*), Turan Tunç (*), Okan Özcan (*) Özet Konjenital CMV enfeksiyonuna baðlý sitomegalik inklüzyon hastalýðýnýn hemen her zaman, gebelik öncesinde CMV immünitesi olmayan bir annenin gebeliði sýrasýnda geçirdiði primer bir enfeksiyon sonucu oluþtuðu bilinmektedir ve tarama testleri de daha çok bu primer enfeksiyonu saptamayý amaçlamaktadýr. Bununla birlikte, primer veya rekürren maternal enfeksiyon sonucu sitomegalik inklüzyon hastalýðý oluþmasý insidansýnda, hastalýðýn ortaya çýkýþ kliniðinde ve uzun süredeki sekel oranýnda anlamlý bir fark olmadýðý da bildirilmektedir. Bu yazýda, gebeliði öncesinde CMV immünitesi olan bir annenin yenidoðanýnda ortaya çýkan sitomegalik inklüzyon hastalýðýný sunarak, rekürren maternal CMV enfeksiyonunun bilinenin aksine önemli sonuçlar doðurabileceðini vurgulamayý amaçladýk. Ayrýca ülkemiz gibi CMV seroprevalansýnýn erken yaþlarda %100'e ulaþtýðý ülkelerde, tarama testlerinin primer kadar rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýný da saptamayý amaçlayacak þekilde yapýlmasýnýn gerektiðine dikkat çekmek istedik. Anahtar kelimeler: CMV enfeksiyonu, konjenital, rekürren Summary How much innocent are recurrent maternal CMV infections? A case report of a newborn with cytomegalic inclusion disease It is known that cytomegalic inclusion disease due to congenital CMV infection almost always occurs after a primary infection of the mother during her pregnancy who has not preconceptual immunity, and screening tests mainly aim to *GATF Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý AD Bu olgu 15. Ulusal Neonatoloji Kongresinde poster bildiri olarak sunulmuþtur Ayrý basým isteði: Dr. Ýbrahim Eker, GATF Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý AD, Etlik-06018, Ankara E-mail: dribrahimeker@yahoo.com Makalenin geliþ tarihi: 26.01.2007 Kabul tarihi: 27.04.2007 34 identify these primary infections. However, it has been reported that there are no significant differences in the incidence of cytomegalic inclusion disease, clinical presentation of the disease and rate of long-term sequela occuring after primary or recurrent maternal infection. By presenting cytomegalic inclusion disease which developed in the newborn of a mother with preconceptual immunity in this article, we aimed to emphasize that recurrent maternal CMV infection may result in serious problems on the contrary to the common knowledge. Additionally we aimed to point out the necessity of making screening tests in a manner to identify maternal primary as well as recurent infections in countries like ours in where seroprevalence of CMV approaches to 100% in early ages. Key words: CMV infection, congenital, recurrent Giriþ Tüm yenidoðanlarýn yaklaþýk olarak %1'inin konjenital olarak CMV virüsü ile enfekte doðmasý, bunlarýn da yaklaþýk olarak %15'inde virüsün en çok tahrip ettiði yapýlar olan beyin ve iþitme yollarýnda etkilenmenin bulunmasý, son yýllarda CMV'yi tüm konjenital enfeksiyonlarýn en yaygýn ve en önemli sebebi haline getirmiþtir (1,2). Hücre siklusunda CMV tarafýndan indüklenen deðiþiklikler ve yine kromozomlarda CMV tarafýndan indüklenen hasarlar, CMV'nin apopitozisi inhibe etme yeteneðinin patogenezde rol oynadýðýný düþündürmektedir (3-5). Primer CMV enfeksiyonunu latent bir dönemin takip etmesi ve rekürren enfeksiyonlara sebep olan CMV replikasyonunun periyodik reaktivasyonlarý sonucu veya yine rekürren enfeksiyonlara sebep olan yeni bir insan CMV virüsü türü ile oluþan reenfeksiyonlar sonucu, CMV'nin intrauterin geçiþi hem primer maternal, hem de rekürren maternal enfeksiyonlarý takiben olabilir (6). Son bilgilere göre, annenin gebelik öncesinde immüniteye sahip olmasý konjenital CMV enfeksiyonunun sonuçlarýný önemli derecede hafifletmemektedir. Konjenital CMV enfeksiyonlu infantlarýn %60'ý gebelik öncesinde CMV immünitesi olan bir annedeki rekürren maternal enfeksiyona baðlý olarak virüsün transplasental geçiþiyle enfekte olur (7). Bu oran neredeyse toplumun tamamýnýn erken çocukluk döneminde seroprevalan hale geldiði ülkemiz gibi geliþmekte olan ülkelerde çok daha fazladýr (8). Bu son bilgiler doðrultusunda, anne gebeliði öncesinde immüniteye sahip olsa dahi, bu annelerin çocuklarýnda oluþacak konjenital CMV enfeksiyonlarýnýn gerçekte çok daha sýk ve çok daha kötü sonuçlar doðurmakta olduðunu söyleyebiliriz (7). Rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn epidemiyolojisine, intrapartum taný ve tedavisine, erken postnatal ve geç dönemdeki sekellerine yönelik çalýþmalarýn, özellikle ülkemiz gibi CMV seroprevalansýnýn erken çocukluk döneminde %100'e yaklaþtýðý toplumlarda yapýlmasý gerekmektedir. Biz de, gebelik öncesi CMV immünitesi olan bir annenin yenidoðanýnda postpartum ikinci günde saptadýðýmýz sitomegalik inklüzyon hastalýðý olgumuzu ele alarak, rekürren maternal enfeksiyonlarýn primer maternal enfeksiyonlar kadar ciddi sonuçlarýnýn olabileceðini vurgulamayý amaçladýk. Olgu Sunumu Yirmi dokuz yaþýndaki annenin ilk gebeliðinden 35 haftalýk sezaryen ile 1600 gram aðýrlýðýnda doðan erkek bebek, prematürite ve düþük doðum aðýrlýðý nedeniyle yenidoðan ünitesine nakledildi. Anneye sekiz yýl öncesinde epilepsi tanýsý konulduðu ve devamlý kullandýðý okskarbazepin tedavisine gebelik süresince de devam edildiði öðrenildi. Ayrýca iki yýldýr kronik ITP tanýsýyla takip edilmekte olduðu ve ilk ITP tanýsý aldýðý sýrada yapýlan viral serolojik taramada CMV dahil birçok virüse karþý immün olduðunun saptandýðý; hamileliðinden beþ ay önce de palendromik romatizma tanýsýyla immünsupresif tedavi baþlandýðý ve planlý olmayan hamileliði dördüncü haftasýnda tespit edildiðinde okskarbazepin ve klorokin kullanmakta olduðu öðrenildi. Hamilelik tespit edildiðinde yapýlan tetkiklerinde de CMV IgG pozitif, IgM ise þüpheli pozitif saptanan annenin hamileliði süresince ateþli bir döneminin olmadýðý, Triple testte 1/70 oranýnda Down sendromu riski saptanmasý üzerine 21. gestasyonel haftada amniyosentez yapýldýðý ve normal fetal karyotip saptandýðý öðrenildi. Yirmi dördüncü gestasyonel haftadaki ultrasonografik deðerlendirmede, fetusta lizensefaliyle uyumlu bulgular saptanmasý üzerine intrauterin Cilt 50 · Sayý 1 · Gülhane TD fetal manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yapýldýðý, fakat patolojik bir bulgu saptanmadýðý öðrenildi. Otuz beþinci gestasyonel haftaya kadarki takiplerinde ultrasonografik ölçümleri normal olan fetusun, bu haftaya gelindiðindeki ölçümlerinin 32 haftayla uyumlu saptanmasý ve oligohidramniyosun da bulunmasý sebebiyle doðuma karar verildiði öðrenildi. Fizik muayenesinde vücut aðýrlýðý, boy ve baþ çevresi 3 persentilin altýndaydý; simetrik intrauterin geliþme geriliði ve mikrosefali mevcuttu, hipotonikti, vücudunda yaygýn peteþiyal döküntüler ile göðüs ön ve arka kýsmýnda "blueberry muffin" lezyonlarý vardý (Þekil 1). Diðer sistem muayeneleri normaldi. a b Þekil 1. Olgudaki "Blueberry muffin" lezyonlarý izlenmektedir Laboratuvar incelemesinde hemoglobin 13.9 gr/dL, hematokrit %41, lökosit sayýsý 10000/mm3, trombosit sayýsý 30000/mm3 idi. Periferik kan yaymasýnda %30 polimorfonükleer lökosit, %50 lenfosit, %10 monosit, %10 band, 50 normoblast/100 hücre vardý, trombosit sayýsý 28000/mm3 ile uyumlu idi ve retikülosit oraný %5.4'dü. C-reaktif protein düzeyi 2.86 mg/dL olarak saptandý. Böbrek ve karaciðer fonksiyon deðerleri, direkt ve indirekt bilirubin deðerleri, kan elektrolitleri ve diðer kan biyokimyasal deðerleri postnatal yaþýna uygun olan hastanýn sonraki takiplerinde de bu deðerleri normal sýnýrlarda seyretti. Hastada mikrosefali, Sitomegalik inklüzyon hastalýðý · 35 simetrik intrauterin geliþme geriliði, peteþiyal döküntüler ve "blueberry muffin" lezyonlarý bulunmasý, laboratuvar incelemesinde trombositopeni saptanmasý ve maternal intrapartum steroid kullanýmý öyküsü sebebiyle, konjenital enfeksiyon düþünülerek yapýlan serolojik testlerde CMV IgM ve CMV IgG pozitif saptandý. Bunun üzerine yapýlan idrar ve kan CMV PCR testleri de pozitif saptanan hastaya sitomegalik inklüzyon hastalýðý tanýsý konularak, trombosit ve eritrosit replasmanlarýnýn ardýndan postnatal 48. saatte, 12 mg/kg/gün dozunda iki eþit dozda intravenöz gansiklovir tedavisine baþlandý. Hastadaki etkilenmenin boyutlarýný saptamak amacýyla yapýlan deðerlendirmelerden transkraniyal ultrasonografi tetkikinde, bilateral kaudo-talamik çentikte ve periventriküler bölgede saptanan hiperekoik odaklar, kraniyal tomografi tetkikinde mikrokalsifikasyonla uyumlu olarak deðerlendirildi ve ayrýca yaygýn iskemik lökomalazi alanlarý saptandý. Hastanýn abdominal ultrasonografi tetkiki normal olarak deðerlendirildi, organomegali, lenfadenopati saptanmadý. Tüm vücut kemik grafilerinde anormal bir bulgu saptanmadý. Ekokardiyografik incelemede kardiyak fonksiyonlar normal olarak deðerlendirildi, herhangi bir kardiyak defekt saptanmadý. Oftalmolojik deðerlendirmesi normaldi, mikroftalmi, koriyoretinit veya optik atrofi saptanmadý. Odiyolojik testlerinde iþitmesi normal olarak saptandý. Hastadaki "blueberry muffin" lezyonlarýnýn konjenital CMV enfeksiyonuna baðlý olduðunu doðrulamak ve neoplastik infiltratif bir hastalýðýn kutanöz lokalizasyonunu ekarte etmek için lezyonlardan cilt biyopsisi yapýldý. Tipik CMV inklüzyonu saptanmasa da, kutanöz hematopoez alanlarý görüldü ve bu histopatolojik bulgular klinik olarak düþünülen konjenital CMV enfeksiyonuna baðlý "blueberry muffin" lezyonu ile uyumlu olarak deðerlendirildi. Gansiklovir tedavisinin dördüncü gününde, hastadaki "blueberry muffin" lezyonlarý da dahil olmak üzere tüm cilt bulgularý tamamen kayboldu ve tekrarlamadý. Yine tedavinin yedinci gününde, G-CSF uygulanmasýný gerektiren nötropeni tablosu geliþti ve bu durum tedavisi süresince, haftalýk G-CSF uygulamalarýný gerektirecek þekilde tekrarladý. Tedavinin onuncu gününde ise, o zamana kadar hastaya günlük trombosit replasmaný yapýlmasýný gerektiren trombositopeni tablosu düzeldi ve antiviral tedavi kesildikten sonra da tekrarlamadý. Dört haftalýk gansiklovir tedavisinin ardýndan, hastanýn idrarýndaki kantitatif CMV ekskresyonu belirgin düzeyde azaldý. Bunun üzerine tedaviye, uygulanmakta olan gansiklovir dozunun yarýsýna düþülerek devam edildi. Nötropeni komplikasyonu belirgin 36 · Mart 2008 · Gülhane TD azaldý, fakat yarý dozdaki dört haftalýk tedavi sonunda yapýlan kontrolde hastadaki virürinin tekrar tedavi öncesi düzeylere ulaþtýðý saptandý, bunun üzerine gansiklovir tedavisine baþlangýçtaki gibi 12 mg/kg/gün dozuna çýkýlarak devam edildi. Fakat gansiklovir tedavisinin hastada sebep olduðu, granülositer seri yanýnda eritrositer seriyi de etkilemeye baþlayan ciddi kemik iliði süpresyonu dolayýsýyla tedavinin toplam 12 hafta sonunda sonlandýrýlmasý gerekti. Hastada CMV IgM negatifleþmiþ, CMV IgG ise pozitif devam etmekteydi. En son kontrolünde altý aylýk olan hastada her ay tekrarlanan oftalmolojik ve odiyolojik deðerlendirmelerde patolojik bir bulgu saptanmadý. Boy, aðýrlýk ve baþ çevresi ölçümleri 3 persentil altýnda seyreden, baþýný dik tutabilen, görsel ve sesli uyaranlarla iletiþim kurabilen hastaya postnatal dördüncü ayda uygulanan Denver geliþim tarama testi normal olarak deðerlendirildi, fakat beyin MRG tetkikinde periventriküler subkortikal beyaz cevherde yaygýn hipodens görünüm ve polimikrogri saptandý. Aylýk kontrollerine devam edilen hastanýn ailesine hastalýkla ve bulaþ yollarýyla ilgili bilgi verildi. Hastanýn yýllar boyu bile devam edebilecek virürisi yoluyla çocuklarýn veya hamile bayanlarýn enfekte olmasýný önlemek amacýyla koruyucu ve hijyenik tedbirlerle ilgili önerilerde bulunuldu. Tartýþma Semptomatik konjenital CMV enfeksiyonunun en þiddetli formu sitomegalik inklüzyon hastalýðý olarak isimlendirilir. Sitomegalik inklüzyon hastalýðýnýn hemen her zaman gebelik öncesinde CMV immünitesi olmayan bir annedeki primer enfeksiyon sonucunda oluþtuðu bilinmektedir, fakat gebelik öncesinde CMV immünitesi olan annelerin yenidoðanlarýnda da saptandýðýna dair son yýllarda sayýlarý gittikçe artan yayýnlar vardýr. Bu vakalarýn, annenin gebeliði sýrasýnda enfeksiyonun reaktivasyonu veya reenfeksiyon sonucu oluþtuðu, buna da en sýk immünsüpresyon durumlarýnýn sebep olduðu düþünülmektedir. Planlý olmayan hamileliði anlaþýlana kadarki dönemde romatoid artrit sebebiyle annenin kullanmakta olduðu immünsüpresif ilaçlarýn, muhtemelen annedeki latent enfeksiyonun reaktivasyonuna neden olarak olgumuzdaki enfeksiyona sebep olduðunu düþünüyoruz. Sitomegalik inklüzyon hastalýðý vakalarýnda en sýk görülen belirti ve bulgular þunlardýr; intrauterin büyüme geriliði (IUGR), hepatosplenomegali, hematolojik anormallikler (özellikle trombositopeni), peteþi ve purpura (örneðin "blueberry muffin" döküntüsü) gibi deri bulgularý. Bununla birlikte, sitomegalik inklüzyon hastalýðýnýn en önemli göstergeleri santral sinir sistemi bulgularýdýr. Eker ve ark. Mikrosefali kuraldýr ve en sýk bulgudur, intrauterin enfeksiyonlarýn en sýk mikrosefaliye sebep olanýdýr, ventrikülomegali, serebral atrofi, sensörinöral iþitme kaybý, koriyoretinit ve intraserebral kalsifikasyonlar sitomegalik inklüzyon hastalýðýnýn en sýk saptanan nörolojik sonuçlarýdýr ve son ikisi karakteristik bulgularýdýr. Ýntraserebral kalsifikasyonlar tipik olarak aperiventriküler daðýlým gösterir ve de sýklýkla kraniyal tomografide saptanýr. Ýntrakraniyal kalsifikasyon bulgusu, ileride ortaya çýkacak kognitif ve odiyolojik defisitlerin ve kötü bir nörogeliþimsel prognozun göstergesidir (1,9). Semptomatik hastalarda mortalite oraný %20'lere çýkmaktadýr. Sað kalanlarýn ise %90'ýnda uzun dönemde ciddi nörolojik ve nörogeliþimsel sekeller ortaya çýkar. Bunlar iþitme kaybý, mental retardasyon, motor geliþme geriliði, koriyoretinit, optik atrofi, konvülziyonlar, konuþmada gecikme ve öðrenme bozukluðudur. En sýk görülen sekel iþitme kaybýdýr. Gerçekte, çocuklardaki mental retardasyonun saptanabilen sebepleri arasýnda konjenital CMV enfeksiyonunun Down sendromundan sonraki en sýk ikinci neden olduðu tahmin edilmektedir (9). Yakýn zamana kadar özellikle hamilelik sýrasýnda geçirilen primer maternal CMV enfeksiyonu sonucunda, fetusta konjenital CMV enfeksiyonu oluþmasý riskinin çok daha fazla olduðunun bilinmesi sebebiyle, bu konuda yapýlan araþtýrmalar ve önerilen algoritmalar özellikle primer maternal CMV enfeksiyonunu tespit etmeye yöneliktir (6,10). Bu araþtýrmalar özellikle CMV seroprevalansýnýn düþük olduðu geliþmiþ ülkelerde yapýlmaktadýr. CMV prevalansýnýn hamilelik dönemine gelindiðinde neredeyse %100'e yaklaþtýðý geliþmekte olan ülkelerde ise, önceki literatür bilgileri doðrultusunda rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn ciddi sorunlar oluþturmadýðýna dair yaygýn bir kaný olduðu için bu konuda yeterli araþtýrmalar yapýlmamýþtýr, sadece münferit olgu sunumlarý þeklinde yayýnlar vardýr (11,12). Son yýllarda yapýlan prospektif ve geniþ çaplý çalýþmalarda ise, rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn fetusta primer enfeksiyon kadar sýk ve þiddetli derecede kötü sonuçlar doðurabileceði ortaya konmuþtur (13-15). Konjenital CMV enfeksiyonlu infantlarýn %60'ý, gebelik öncesinde immünitesi olan bir annedeki rekürren maternal enfeksiyona baðlý olarak virüsün transplasental geçiþiyle enfekte olur (7). Bu oranýn toplumdaki seroprevalans arttýkça bununla doðru orantýlý olarak arttýðý saptanmýþtýr (15,16). Bu sebeple ülkemiz gibi annenin hamileliði sýrasýnda rekürren maternal enfeksiyonu geçirme riskinin primere göre çok daha fazla olduðu geliþmekte olan ülkelerde, yaygýn Cilt 50 · Sayý 1 · Gülhane TD olan kanýnýn aksine rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn primere göre çok daha fazla risk oluþturduðu söylenebilir. Ayrýca CMV IgG aviditesiyle ilgili araþtýrmalarýn baþladýðý (17) 1997 yýlýndan önce konuyla ilgili yapýlan çalýþmalarda, çoðunlukla annenin gebelik öncesi CMV immünitesi bilinmediðinden primer maternal CMV enfeksiyonu tanýsý gebelikte CMV IgM saptanmasýna dayanmaktaydý (IgG pozitif olsa dahi). Fakat CMV spesifik IgM'in saptanmasý primer enfeksiyonu göstermez, çünkü olgumuzun annesindeki gibi reaktivasyon veya reenfeksiyon durumlarýnda da üretilebilir (18). Belki de önceki yýllarda geliþmiþ ülkelerde yapýlan çalýþmalarda, primer maternal CMV enfeksiyonu olarak kabul edilen vakalarýn bir kýsmý, gerçekte rekürren maternal CMV enfeksiyonuydu. Rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn (ister reaktivasyon, ister reenfeksiyon olsun) hamilelikte saptanmasýna, konjenital CMV enfeksiyonuyla iliþkisine ve sonuçlarýna dair en doðru veriler ancak seroprevalansýn yüksek olduðu ülkemiz gibi toplumlarda gelecekte yapýlacak prospektif, çok iyi planlanmýþ, geniþ kapsamlý epidemiyolojik çalýþmalarla mümkün olacaktýr. Bu süreçte öncelikle yapmamýz gereken toplumu ve saðlýk çalýþanlarýný rekürren maternal CMV enfeksiyonlarýnýn da primer kadar risk taþýdýðý konusunda bilinçlendirmek, gebeliklerin planlý ve takip altýnda gerçekleþtirilmesine yönelik toplumu eðitmektir. Enfekte olan hastalar asemptomatik olsalar dahi yýllar boyu bile devam edebilecek virürileri yoluyla çocuklarýn veya hamile bayanlarýn enfekte olmasýna sebep olabilirler. Bu yüzden CMV enfeksiyonu, bulaþ yollarý ve en etkin, ayný zamanda da en ucuz korunma yöntemi olan hijyenik tedbirlerle ilgili, saðlýk çalýþanlarýna ve annelere bilgiler verilmelidir. Annedeki rekürren CMV enfeksiyonunu saptamak amacýyla gebelik saptandýðýnda yapýlacak CMV serolojik tetkikleri, annede serum IgG pozitif ve serum IgM negatif saptansa dahi 18. gebelik haftasýndan önce ikinci defa olasý bir IgM pozitifleþmesini veya IgG titresindeki artýþý saptamak için tekrarlanabilir. Primer veya rekürren bir maternal CMV enfeksiyonu durumunda ise fetusu etkileyebilecek bir konjenital enfeksiyonu saptamak için 24. gebelik haftasýnda amniyon sývýsýndan yapýlacak CMV PCR tetkikini içeren prenatal taný yöntemleri uygulanabilir ve gerekirse fetusa olasý bir geçiþi önlemek veya varsa tedavi etmek amacýyla anneye CMV hiperimmünglobülin (HIG) uygulanabilir (19). Asemptomatik konjenital CMV enfeksiyonu vakalarýný da saptayarak, hem bunlarda ortaya çýkabilecek progresif nörodejeneratif durumlarý önlemek amacýyla antiviral tedavi vermek, hem de izole edip alýnacak hijyenik tedbirlerle hamile Sitomegalik inklüzyon hastalýðý · 37 bayanlara ve çocuklara bulaþý önlemek amacýyla neonatal tarama programlarý uygulanabilir (20). Sonuç olarak gerçekleþtirilecek planlý gebelikler ve alýnacak koruyucu tedbirlerle birlikte uygulanacak düzenli antenatal, intrapartum, postpartum tarama ve takip programlarý ile saptanacak konjenital CMV enfeksiyonu vakalarýnýn erken tedavileri, uzun süreli takip ve izolasyonlarý ile bu hastalýða baðlý geliþen, son yýllarda da giderek artan mortalite ve morbidite oranlarý azaltýlabilir. Kaynaklar 1. Spector SA. Bacterial and viral infections. In: Rudolph AM, Hoffman JIE, Rudolph CD (eds). Rudolph's Pediatrics. 20th ed. Stanford: Appleton&Lange, 1996: 629-633. 2. Griffiths PD, Walter S. Cytomegalovirus. Curr Opin Infect Dis 2005; 18: 241-245. 3. Senok AC, Giacometti L, Giuseppe AB. Human cytomegalovirus infections in pregnancy and the newborn: epidemiology, laboratory diagnosis and medicolegal aspects. J Kuwait Med Assoc 2006; 38: 85-93. 4. Skaletskaya A, Bartle LM, Chittenden T, McCormick AL, Mocarski ES, Goldmacher VS. A cytomegalovirus-encoded inhibitor of apoptosis that suppresses caspase-8 activation. Proc Natl Acad Sci USA 2001; 98: 7829-7834. 5. Arnoult D, Bartle LM, Skaletskaya A, et al. Cytomegalovirus cell death suppressor vMIA blocks baxbut not bak-mediated apoptosis by binding and sequestering bax at mitochondria. Proc Natl Acad Sci USA 2004; 101: 7988-7993. 6. Revello MG, Gerna G. Diagnosis and management of human cytomegalovirus infection in the mother, fetus, and newborn infant. Clin Microbiol Rev 2002; 15: 680715. 7. Ornoy A, Diav-Citrin O. Fetal effects of primary and secondary cytomegalovirus infection in pregnancy. Reprod Toxicol 2006; 21: 399-409. 8. Hizel S, Parker S, Onde U. Seroprevalence of cytomegalovirus infection among children and females in Ankara, Turkey, 1995. Pediatr Int 1999; 41: 506-509. 9. Schleiss MR. Cytomegalovirus infection. eMedicine 38 · Mart 2008 · Gülhane TD Specialties, Pediatrics, Infectious Diseases. February 18, 2005. 10. Munro SC, Hall B, Whybin LR, et al. Diagnosis of and screening for cytomegalovirus infection in pregnant women. J Clin Microbiol 2005; 43: 4713-4718. 11. Rutter D, Griffiths P, Trompeter RS. Cytomegalic inclusion disease after recurrent maternal infection. Lancet 1985; 23: 1182. 12. Morris DJ, Sims D, Chiswick M, Das VK, Newton VE. Symptomatic congenital cytomegalovirus infection after maternal recurrent infection. Pediatr Infect Dis J 1994; 13: 61-64. 13. Boppana SB, Rivera LB, Fowler KB, Mach M, Britt WJ. Intrauterine transmission of cytomegalovirus to infants of women with preconceptional immunity. N Engl J Med 2001; 344: 1366-1371. 14. Ahlfors K, Ivarsson SA, Harris S. Report on a long-term study of maternal and congenital cytomegalovirus infection in Sweden. Review of prospective studies available in the literature. Scand J Infect Dis 1999; 31: 443-457. 15. Gaytant MA, Steegers EAP, Semmekrot BA, et al. Congenital cytomegalovirus infection: review of the epidemiology and outcome. Obstet Gynecol Surv 2002; 57: 245-256. 16. Stagno S. Cytomegalovirus. In: Remington JS, Klein JO (eds). Infectious Diseases of the Fetus and Newborn Infant. Philadelphia: WB Saunders Co, 2001: 389-424. 17. Lazzarotto T, Spezzacatena P, Pradelli P, Abate DA, Varani S, Landini MP. Avidity of immunoglobulin G directed against human cytomegalovirus during primary and secondary infections in immunocompetent and immunocompromised subjects. Clin Diagn Lab Immunol 1997; 4: 469-473. 18. Nielsen SL, Sorensen I, Andersen HK. Kinetics of specific immunoglobulins M, E, A, and G in congenital, primary, and secondary cytomegalovirus infection studied by antibody-capture enzyme-linked immunosorbent assay. J Clin Microbiol 1988; 26: 654-661. 19. Nigro G, Adler SP, La Torre R, Best AM; Congenital Cytomegalovirus Collaborating Group. Passive immunization during pregnancy for congenital cytomegalovirus infection. N Engl J Med 2005; 353: 1350-1362. 20. Adler SP. Congenital cytomegalovirus screening. Pediatr Infect Dis J 2005; 24: 1105-1106. Eker ve ark.