TBMM B:94 25.4 . 2007 0:1 bir Yahudinin cenazesi geçerken ayağa

advertisement
TBMM
B:94
2 5 . 4 . 2007
0:1
bir Yahudinin cenazesi geçerken ayağa kalkarak saygı göstermiş, insanlara, öncelikle insan olduk­
ları için değer vermiştir. Osmanlının İspanya'daki ölüm kamplarından kaçan Yahudilere kucak aç­
ması, Hazreti Peygamber'in bu tavrının ne kadar benimsendiğini ortaya koymaktadır. Laikliği bu ze­
min üzerinde anlamak gerekir. İnsana saygının olmadığı yerde ne laiklik ne de demokrasi olur.
Hazreti Muhammed, Kur'an-ı Kerim'in emrine uyarak, sosyal hayatta işlerin şûra prensibine
göre yürütülmesini sağlamıştır. Toplumu ilgilendiren her hususta diğer Müslümanların görüşlerini
almış, ortak aklın etkin olmasına çalışmıştır. Hendek Savaşı'nda Medine'de kalınarak savunma sa­
vaşı yapılması, müştereken alınan bir karardır. Hazreti Muhammed'in bu tavrı, cumhuriyetin üzeri­
ne kurulduğu temel değerlerden birisini çağrıştırmaktadır. Ezcümle, cumhuriyet İslam'ın özüdür.
Cumhuriyet karşıtı olanlar, Hazreti Muhammed'i ve getirdiği İslam dinini anlamayan zavallılardır.
Bugün, bize düşen görev, bütün insanlığa örnek olabilecek, sağlıklı işleyen bir cumhuriyeti dimdik
ayakta tutabilmek ve Türkiye Cumhuriyeti devletini mahşere kadar payidar kılmaktır.
Hazreti Muhammed diğer Müslümanların eleştirilerine, onların farklı görüşlerine değer vermiş
ve hiçbir zaman, bir diktatör gibi davranmamıştır. Bir gün, kendisini ziyarete gelen, onu görünce tit­
remeye başlayan bir kimseye şöyle demiştir: "Ey insan, sana ne oluyor? Ben, ne bir kralım ne me­
likim. Ben, kurutulmuş et yiyen bir kadının oğluyum."
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazreti Muhammed'i doğru anlamak, İslamiyet'in adale­
ti ve ahlaklı bir toplumu esas aldığını anlamak demektir. Hazreti Muhammed, hem adaleti gerçek­
leştirmek için olağanüstü çaba sarf etmiş ve hem de, hukukun üstünlüğü bilinci olmadan adaletin
olamayacağını insanlara anlatmaya çalışmıştır. Kur'an-ı Kerim, hukukun üstünlüğü bilincinin top­
lumda etkin olmasını istemektedir. Hazreti Peygamber de, hukuk olmadan adalet olmayacağını, ah­
lak olmadan da hukukun yeterince etkin olamayacağını insanlara anlatmaya çalışmıştır.
Sağlıklı demokrasi, adalet üzerine kurulur. Adaleti ahlaklı bir toplumda etkin kılmak için, Haz­
reti Muhammed "Ben, güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Yılmazcan.
MEHMET YILMAZCAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazreti Peygam­
berimiz "sizin en hayırlınız, kadınlara karşı en iyi davrananınızdır" buyurarak, kadınları bir eşya
olarak gören cahiliye devri görüşünü yıkmış ve "cennet, anaların ayağı altındadır" buyurarak, kadı­
nı toplumda en üst konuma getirmiştir. Veda Hutbesi'nde "Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu
hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim." diyerek, kadm haklarını çok veciz bir şekilde vurgu­
lamıştır. "İşçiye ücretini teri kurumadan veriniz." diyerek, işçilerin ve kölelerin sömürülmesini ön­
leyecek bir sistemin temellerini atmıştır. 1948 yılında Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği İnsan Hak­
ları Evrensel Beyannamesi, Veda Hutbesi'nde bildirilerin ilkelerin tekrarından ibarettir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hazreti Peygamber Efendimiz, evini süpürür, hayvana ot
verir, deveyi bağlardı; koyunun sütünü sağardı; söküğünü diker, çamaşırını yamardı; hizmetçisi el
değirmeni çekerken yorulunca ona yardım ederdi, pazardan öte beri alıp eve getirirdi. Bu davranış­
larıyla ideal bir koca olmanın ve aile saadetinin temini mesajını tüm erkeklere vermiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kur'an-ı Kerim, Müslümanları birlik ve beraberliğe ça­
ğırmaktadır. Bunun Kur'an dilindeki adı Allah'ın ipine sımsıkı sarılmaktır. Allah'ın ipine sımsıkı sa­
tılmayanlar birlik ve beraberliklerini kaybederler; birlik ve beraberliklerini kaybedenler, devletini
kaybederler; devletini kaybedenler özgürlüklerini kaybederler. Kur'an-ı Kerim'in bu emrine uyul­
madığı takdirde neler olabileceğinin en güzel örneğini Irak'ta görmekteyiz.
Hazreti Peygamber Mekke'den Medine'ye hicret edince, ilk önce, Evs ve Hazrec kabilelerini
barıştırdı. Savaşsız günü geçmeyen bu iki kabilenin insanları, daha sonra, kardeşlik, barış ve iyilik
yolunda birbirleriyle yarışmaya başladılar. Hazreti Peygamber, Mekke'den gelenleri bu iki kabile-390-
Download