İLİ : BİNGÖL TARİHİ : 03.03.2017 BİD’AT VE HURAFELER Aziz Cemaat! Okuduğum âyeti kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın.Yoksa o yollar sizi parça parça edip O’nun yolundan ayırır.İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti.”1. Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed “Kim ki bizim dinimizde olmayan bir şeyi sonradan kendi görüşüne göre meydana getirirse, o reddolunmuştur”2 buyurmaktadır. Muhterem Müslümanlar! Kur’an ve sünnet bid’at ve hurâfelerin her türlüsünü reddeder. Bid’at; İslam’da olmayan ve İslam’a sonradan katılan ve dini mahiyet atfedilen adetlerdir. Hurafe ise, uğur ya da uğursuzluğuna inanılan batıl inançlardır. Bazı insanlar, cehaletten veya başka kültürlerin etkisinde kalarak İslam’ın kabul etmediği adetlere yönelmektedirler. Özellikle de çaresiz kalan, umudunu yitiren insanlar, son bir çırpınışla bu tür yanlış davranışlara yönelmektedirler. Değerli Müminler! Üzülerek ifade etmeliyim ki, Kur’an ve Hz.Peygamberin sünnetinde yer almayan nice bid’at ve hurafeler vardır ki bunları bir hutbeye sığdırmak neredeyse imkansızdır; örneğin Büyü ile uğraşmak, türbelerden meded ummak, bez bağlamak, mum yakmak, türbeye adakta bulunmak, baykuşun ötmesinden, kara kedinin geçmesinden mânâ çıkarmak, iki bayram arasında nikâh ve düğün yapmanın sakıncalı olduğuna inanmak, gece vakti tırnak kesmek, saç taramak, ölünün yedinci, kırkıncı, elli ikinci gecesi, nazar değmemesi için kurşun döktürmek, nazar boncuğu takmak, şeklindeki toplumumuzda yaygın olarak görülen bid’at ve hurafalardandır. Muhterem Müslümanlar! Ateşe su dökülürse cin çarpar inancını taşımak, yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak, konuşmayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak, yürümeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi kestirmek, çocuğu olmayanlara çocukları olması için deve dili veya etini yedirmek, yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak, gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğunun erkek olacağına inanmak, kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek… Değerli Müminler! Dünyamızı ve ahiretimizi ma’mur etmek istiyorsak, bid’at ve hurafelerden uzak duralım. Hutbemi bir hadisi şerif meâliyle bitiriyorum: “Kim İslâm’da iyi bir çığır açar da, kendinden sonrakiler onunla amel ederlerse, onunla amel edenlerin sevaplarının aynısı, o çığırı açan kimseye yazılır ve öbürlerinin sevaplarından da hiçbir şey eksiltilmez Kim de İslâm’da kötü bir çığır açar da kendinden sonrakiler onunla amel ederlerse, onunla amel edenlerin günahlarının aynısı, o kötü çığırı açan kimseye yazılır ve öbürlerinin günahlarından hiçbir şey eksiltilmez ” 4 1-En’am 6/153 2-Buhari, Sulh 5. 3-Müslim, İlim 15. Hazırlayan: İl İrşad Kurulu Redaksiyon: İl İrşat Kurulu