Yeni teşvik sisteminin ilk yatırım müjdesi Mayıs 03, 2012 - 8:35:05 Suudi Arabistanlı Advanced Petrochemichal Company ve Bayegan AŞ işbirliğiyle, Adana-İskenderun bölgesinde 1 milyar dolarlık yatırımla poliprobilen üretim tesisi kurulacak. Suudi Arabistan'ın önde gelen polipropilen üreticisi Advanced Petrochemical Company ile petrol ve petrokimya alanında küresel faaliyet gösteren Bayegan AŞ'nin ortak yatırım kararı, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın katıldığı toplantıyla açıklandı. Adana-İskenderun bölgesinde 1 milyar dolar yatırım öngörülen projenin yıllık 500 bin tonluk kapasitesi bulunacak ve proje ile 500 kişi istihdam edilecek. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ortak yatırım kararına ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, açıkladıkları yeni Teşvik Sistemi'ne işaret ederek, ''Teşvik Sistemi'nde ülkemizin dış ticaret verdiği, fazlasıyla ithalat yapmak zorunda kaldığı ürünlerin yatırımını sağlayacak önemli başlıklar ve destekler ortaya koyduk. Bugün böyle bir yatırım, yeni Teşvik Sistemi'nin ilk yatırım müjdesi olarak hepimize hayırlı, uğurlu olsun'' dedi.. Yapılan yatırımın son derece önemli olduğunu vurgulayan Çağlayan, ''Türkiye'nin gerek Suudi Arabistan'da bugüne kadar yaptığı yatırımlar ki 200'e yakın iş adamımız Suudi Arabistan'da yatırım yapmışlar, gerek Suudlu 275 firmanın bugüne kadar Türkiye'de yaptığı 1,5 milyar dolarlık yatırımlar, ümit ediyoruz ki bugün adeta bir işaret fişeği olacak bu yatırımla çok daha fazla artacaktır'' diye konuştu. Çağlayan, kimya sektörünün önemine değinerek, Türkiye'nin geçen yıl toplam 241 milyar dolar ithalat gerçekleştirdiğini, bunun yüzde 72'sinin ara malları ithalatı olduğunu hatırlattı. Ara malı kompozisyonuna bakıldığında kimya sektörü ve kimyasalların yüzde 21,8'lik payla üçüncü sırada yer aldığını, petrokimya sektöründe geçen yıl Türkiye'nin verdiği dış ticaret açığının 11 milyar dolar olduğunu belirten Çağlayan, Türkiye'de petrokimya sektörüne olan talebin dünyadan çok daha hızlı olduğunu söyledi. ''Talep dünyada yüzde 4, Türkiye'de yüzde 8 büyüyecek'' Dünyada petrokimya talebindeki artışın dünya büyümesiyle hemen hemen eşdeğer gittiğine, ancak Türkiye'de petrokimya talebinin yılık ekonomik büyümenin 2 ila 3 katı oranında büyüdüğüne dikkati çeken Çağlayan, şöyle devam etti: ''İşte sizler bundan dolayı çok akıllı yatırımcılarsınız. Bu konudaki açıklığı çok iyi görmüşsünüz. 2015 yılına kadar dünyada petrokimya hammaddesi talebi yüzde 4 büyürken, Türkiye'de yüzde 8 büyüyecek. Bu, üretime biran önce geçilmesi ve yatırımın çok çabuk tamamlanması gibi bir görevi de size getiriyor. Bu yatırımın planlanandan daha önce hayata geçmesi hem ülkemiz, hem sizin açınızdan son derece önemli olacak. Bugün sizin yaptığınız yatırıma konu olan poliprobilende geçen yıl ithalatımız 2,7 milyar dolar oldu.'' Gaziantep'in dünyada en fazla poliprobilen kullanan şehir olduğunun altını çizen Çağlayan, ''Böylesine Türkiye'nin ihtiyaçlarının olduğu, cari açığı ve dış ticareti açısından son derece önemli olan bu yatırımın bizim başımızın üstünde yeri var. İnşallah sizlerden çok farklı yatırımlar, daha değişik yatırımlar bekliyoruz'' diye konuştu. Bakan Çağlayan, 1 milyar dolarlık yatırım projesinde en geç 3 yıl içinde üretime geçilmesinin planladığını ifade ederek, ''Üretime geçtiğiniz gün Türkiye'nin ithalatından, dış ticaretinden, cari açığından 1 milyar dolar eksilteceksiniz'' dedi. ''Yeni Teşvik Sistemi'nin tam göbeğinde yer alıyor'' Söz konusu yatırımın yeni Teşvik Sistemi'nin ''tam göbeğinde'' yer aldığını vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti: ''Stratejik yatırımlar diye bir kavram getirdik. Türkiye'nin tedarikinde yüzde 50'sinden fazlasını ithalat yoluyla yaptığı, Türkiye'de hiç üretilmeyen veya son yılda 50 milyon dolardan fazla ithalatı yapılan ürünlerin Türkiye'de yapılmasına stratejik yatırım dedik. Siz, yaklaşık 3 milyar dolar ithalat yapılan bir sektörde yatırım gerçekleştiriyorsunuz. Geçen yıl bizim polipropilende yaptığımız ihracatımız sadece 38,5 milyon dolar. Yapılacak yatırımdaki şartlarımızdan biri olan minimum 50 milyon liralık yatırım ki siz 1 milyar dolarlık bir yatırımı gerçekleştiriyorsunuz, böyle bir yatırımda yüzde 40 yüksek katma değer olması yatırımı son derece anlamlı hale getirecek. Bu ve benzeri yatırımlar, yani stratejik yatırım kapsamına giren yatırımlar yüzde 50 yatırım indirimi kullanabilecek. Arazi tahsisi devlet tarafından yapılacak. Sigorta primi, işveren hissesi desteği 7 yıl boyunca devlet tarafından karşılanacak.'' ''Stratejik yatırımda bölge ayırımı yapmadık'' İlk defa getirdikleri sistem ile 500 milyon lira üzerinde sabit sermaye yatırımı olan stratejik yatırımlarda yapılacak bina ve inşaat harcamalarının KDV'sini aynen iade edeceklerini anımsatan Çağlayan, ''Stratejik yatırımların en büyük özelliği yatırımı isterseniz bu tesisin olduğu yerde, ister Ankara'da, İskenderun, Adana, Mersin'de, isterseniz Türkiye'nin 5. bölgesinde yapın, yatırım 5. bölge destek ve teşviklerinden faydalanacak. İskenderun, Adana, Hatay 5. bölgede değiller. Ama biz stratejik yatırımların yapılmasını önemsediğimiz için bölge ayırımı yapmadık. Nerede yapılırsa yapılsın 5. bölge destekleri alacağını ifade ettik'' şeklinde konuştu. ''Uluslararası taahhütlerin sonuna kadar yanındayız'' Bakan Çağlayan, stratejik yatırım kapsamına giren yatırımlarda sabit yatırım tutarının yüzde 5'ini geçmemek üzere 50 milyon liraya kadar ödenmiş olan faizlerin Bakanlığı tarafından ödeneceğini hatırlattı. Dünya Ticaret Örgütü ve Türkiye'nin taraf olduğu çok taraflı uluslararası taahhütlerin sonuna kadar yanında olduklarının altını çizen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Üreticiler dışardan gelen haksız rekabete konu oluyorsa ve aksi rekabet konusunda yerli üretici, istihdam, ihracat etkileniyorsa hiç gözünün yaşına bakmadan ben kendi yerli sektörümüzü korumak için her türlü tedbiri alırım. Benim görevim, John'un, Hans'ın istihdamını sağlamak değil. Benim görevim, Ali'nin, Veli'nin istihdamını yapmak. Onun için benim ülkemde yatırım yapan tüm yatırımcıların başımızın üstünde yeri var. Bunu yaparken Dünya Ticaret Örgütü'nün bize verdiği hak ve yükümlülükleri yapmazsam bana hesap sormanız lazım. Ama bu demek değildir ki içerdeki firmalarımızın bunu kötüye kullanması... Bunun da kesinlikle karşısında oluruz.'' Çağlayan, Suudi Arabistanlı Advanced Petrochemichal Company ve Bayegan AŞ işbirliğiyle yapılacak polipropilen yatırımına ilişkin toplantı sonrasında gazetecilerin S&P ile ilgili sorularını yanıtladı. S&P'nin Türkiye kararıyla kendi itibarlarını ciddi şekilde kaybettiklerini ve itibarlarının sorgulanır hale geldiğini ifade eden Çağlayan, ''Neresinden bakarsanız bakın tamamıyla ofsayt... Burada Türkiye'ye ofsayttan bir gol atmaya çalışıyorlar. Standard & Poor's S&P idi. Şimdi ben double S yaptım. Çünkü bunlar artık çifte standart uyguluyor. Yani bundan sonra S&P derken, double S&P diyebilirsiniz'' şeklinde konuştu. Türkiye olarak Yunanistan'ın biran önce eskisinden daha iyi olmasını istediklerini dile getiren Çağlayan, ''Double S&P'nin Türkiye'ye yaptığı bu uygulama, arkasından kendilerinin yaptığı uygulamayı çürütecek Yunanistan ile ilgili kararı herşeyi anlatıyor'' yorumunu yaptı. ''Borçlanmaları, faizleri arttırmaya kimsenin gücü yetmez'' İş dünyasının bu karara tepkisine ilişkin sorular üzerine de Çağlayan, bugün Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun konuyla ilgili bir açıklama yaptığını hatırlatarak, şunları kaydetti: ''Biz siyasileriz. Ülke genelinde söylenmesi gerekenleri söylüyoruz. Ama asıl bu işten olumlu veya olumsuz etkilenecek Türk özel sektörünün bu konuyla ilgili ne düşündüğünü söylemesi önemli. Konuyla ilgili TOBB'un gösterdiği duyarlılığı herhalde TÜSİAD da (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği) gösterir diye bekliyorum. Ortaya çıkmış olan bu durum, Türkiye ile ilgili tamamıyla yanlış bir değerlendirme, Türkiye fotoğrafını tamamıyla farklı gösterme ve şaşı bir bakış açısıdır.'' Ekonomi Bakanı Çağlayan, karara piyasaların tepkisine dair ise dün Borsa'da az bir düşüş yaşandığını, bunun tamamıyla dış konjonktürel gelişmelerden kaynaklandığını söyledi. Zafer Çağlayan, ''Eğer buradaki amaç Türkiye'yi eskisi gibi köşeye sıkıştırıp, Türkiye'de borçlanmaları, faizleri artırmaksa kimse kusura bakmasın, kimsenin buna gücü yetmez. Artık biz bu işi, bu noktadan sonra kamuoyunun, piyasaların takdirine bıraktık. Piyasalar da hiç ti'ye bile almadılar, hiç kale bile almadılar'' dedi.