Anadolu`nun Bağrından Şuur Mirası

advertisement
Anadolu'nun Bağrından Şuur Mirası...
Tarih ve millet önünde imtihana tabii tutulmuş,
bütün sorular soylu bir milletin istikbali hakkında
sorulmuş, zaman ve mekân bütünlüğü içinde,
sadece Allah ve Resülü'ne karşı sorumlu olduğunun
şuuruyla cevaplamış, her güçlüğe göğüs germiş,
gençliğini hücrelerde geçirmiş, ömrünü milletine
adamış bir Anadolu insanı...
(c) Hasan Basri Arıcı - 25.03.2016
Mücadelesini daima hak-batıl çizgisinde tutmuş, siyaset kelimesi Muhsin Başkanla
dürüstlüğü tatmıştır. Milletine karşı tarihi bir sorumluluğu bulunduğunu daha genç
yaşlarda idrak etmiş, adeta ilahi bir görev verildiği inancına ruh ve beden bütünlüğü
içinde başından beri, kendisine verilen vazifesini her daim yüksek bir şuurla yerine
getirmiştir. Hz. Ali'nin “Sen İslam’ı öyle yaşa ki, seni öldürmeye gelen sende dirilsin”
sözüne sadık kalmış, inandığı gibi yaşamış, yaşadığına inanmıştır.
Karşılaştığı bunca haksızlığa, zulme, işkenceye rağmen, kin ateşi içinde kuvvetle hak
kazanan değil, hakikat aşkıyla hakkını yaşatan bir insandı. Haysiyet yokluğu hariç, her
yokluğa dayanabilecek bitmez tükenmez bir azmi, iradesi, kuvveti vardı.
Bildiğini eğip bükmeden söylemiştir. İnananlardan düşmanı olmamıştır ama hak-batıl
meselesinde seven de sevmeyeni de onu dinlemiş, Ondan istifade etmişlerdir.
Başkan "garib" yaşadı ve yaşadığı gibi "garib" öldü. Onun garipliği güruha dahil
olmayışındandır. .. Ucuz siyasetçi hiç olmadı. Menfaat ve tutkuya, fani iyilik ve
mutluluğa başkaldıran bir sorumluluk ülküsü ile kendine açılan kapıları mürailerin
yüzlerine çarpmış, milletinin geleceğini şahsi hesaplara ipotek ettirmemiş, devletine
hiçbir zaman küsmemişti.
Muhsin Başkan bir milletin büyüklüğünün, idealinin büyüklüğüyle belli olacağını çok iyi
biliyordu. İslamiyet’ten önce cihan hâkimiyetini kendisine mefkûre edinen Türk milleti,
İslamiyetle şereflendikten sonra bu mefkûreyi cihad ruhuyla özdeşleştirmiş, NİZAM-I
ÂLEM ve İ’LÂY-I KELIMETULLAH şeklinde ortaya koymuş, bu ülküsü sayesinde büyük
millet vasfını almıştır.
Onun gayesi, Türk-İslam kültürüne, Türk-İslam medeniyetine, Türk-İslam ülküsüne
bağlı, Türklük şuur ve vakarına, İslam aşk, ahlâk ve aksiyonuna sahip, Türklüğü bedeni,
İslamiyeti, ruhu bilen, milletini teknolojik hamlelerle dünyanın bir numaralı devleti
yapmak özlemi ile çırpınan, dünya Türklüğünün, İslam dünyasının ve bütün mazlum
milletlerin ümidi olmaya namzet bir gençlik yetiştirmekti.
İmana, aşka, aksiyona ve karaktere en iyi ve en mükemmel bir örnek olabilen
kahramandı. Alperendi...
Muhsin YAZICIOĞLU, Erhan ÜSTÜNDAĞ Yüksel YANCI, Murat ÇETİNKAYA, İsmail GÜNEŞ
yedi yıl önce şehid edildiler. ..
Nasıl mı?
Biz de soruyoruz!
Nasıl kıydılar bu insanlara? Nasıl kıydınız Muhsin Başkan'a.
Ruhları şâd, durakları Cennet, otağları Hamd sancağının gölgesi, şehâdetleri mübarek
olsun.
Hasan Basri ARICI
Download