Ağustos 1987 İSLAMDA HELAL VE HARAM Diyanet ًاض ح ََـَلْل َ يََٓا اَيُّهَا ُّ الن ِ اس كُّلُّوا ِم َما ِفي ااْلَر ًطَ ِـيبا Muhterem Müslümanlar! Bilindiği gibi İslam, sadece inanç ve bu inancın ikrarından ibaret bir din değildir. Bu inancın yanında, gerek ibadet yönünden ve gerekse helal ve haram yönünden yapılması veya terkedilmesi gereken bir takım mükellefiyetler de getirmiştir. Bu itibarladır ki, kâinatı yaratan Yüce Allah, Peygamberler göndermek ve kitaplar indirmek suretiyle insanlara doğru yolu göstermiştir. Kitaplar ve Peygamberler vasıtasiyle haram ve helali bildirmiş, haram olanlardan kaçınılmasını, helal olanlardan da faydalanılmasını emretmiştir. Bir ayeti kerimede şöyle buyurulur: "Ey insanlar! Yeryüzündeki temiz ve helal şeylerden yeyin, şeytana ayak uydurmayın. Zira o sizin için apaçık bir düşmandır". (1) Bir başka ayetin meali de şöyledir: "Ey inananlar! Allah’ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu da aşmayın, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez. Allah'ın size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin. İnandığınız Allah'tan sakının". (2) Aziz Müslümanlar! Cenabı Allah, sayılamayacak kadar varlık ve nimet yaratmış ve bunları insanların hizmetine vermiştir. Temiz ve faydalı olanlardan istifade etmenizi, zararlılardan da sakınmanızı emretmiştir. Allah'ın kesin olarak yasak ettiği şeyler haramdır. Bir şeyin haram olduğu, ancak Kuranı Kerim ayetleri ve sahih hadislerle bilinir. Bunun haricinde hiç kimsenin helal olan bir şeyi haram yapma yetkisi olmadığı gibi, haram olan bir şeyi de helal kılma yetkisi yoktur. Allahü teala bu konuda şöyle buyurmuştur: "Diliniz yalana alışmış olduğu için her şeye, şu helal bu haramdır, demeyin. Zira Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Allah'a karşı yalan uyduranlar ise, saadete şüphesiz erişemezler". (3) İslam Dininde, "Eşyada aslolan ibahadır" kaidesi vardır. Yani Allah'ın yarattığı bir nimetin haram olduğu kesin olarak bildirilmemişse ve helal olduğuna dair de delil varsa, artık bu nimetten istifade etmemek düşünülemez. Bir ayeti kerime mealen şöyledir: "(Ey Muhammed) de ki, Allah'ın kulları için yarattığı zinet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir? Bunlar, dünya hayatında inananlarındır. Kıyamet gününde de yalnız onlar içindir, de. Bilen kimseler için ayetlerimizi böylece uzun uzun açıklıyoruz". (4) İmansız olanların ahirette nimetlerden yararlanamayacakları da şöylece bildiriliyor. Cehennemlikler cennetliklere, "Bize biraz su veya Allah'ın size verdiği rızıktan gönderin diye seslenirler. Onlar da, "Doğrusu Allah, inkârcılara ikisini de haram etmiştir" derler. (5) Muhterem Müminler, Müslümanlar böylece helallerden faydalanacaklar, haramlardan da korunacaklardır. Allah'ın emrettiği görevleri yapmak vazifemiz olduğu gibi haramlardan sakınmak da vazifemizdir. Haram adeta ateş gibidir; ateş nasıl insanı ve eşyayı yakarsa, haramlar da kişiyi azaba götürür. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyuruyorlar: "Helal belli, haram da bellidir. İkisi arasında şüpheli şeyler vardır ki, çok kimseler onları bilmezler. Şüpheli şeylerden her kim sakınırsa, dinini ve ırzını kurtarmış olur. Kim de şüpheli şeylerin içine dalarsa haramın da içine dalmış olur. (Böylece) tıpkı koru etrafında davar otlatan çoban gibidir ki, sürüsünü o koruya götürüp otlatmak tehlikesi karşısında bulunur. Haberiniz olsun ki, her padişahın (kendisine mahsus) bir korusu vardır. Unutmayınız ki, Allah'ın korusu da haram ettiği şeylerdir. Bir de, uyanık olunuz ki, cesedin içinde bir et parçası vardır. İşte o et parçası iyi olduğu zaman bütün cesed iyi olur. Bozuk olduğu zaman da bütün cesed bozuk olur. İşte biliniz ki o et parçası kalbidir". (6) Bu hadisten öğrendiğimize göre haram olanlardan sakındığımız gibi şüpheli olanlardan da sakınmamız gerekir. Muttaki olan kimseler, hem haramlardan hem de şüpheli olan şeylerden korunurlar. Burada haram olan şeylerden bazılarını sayarak hutbemize son verelim: Allah'a ortak tanımak, ana babaya asi olmak, adam öldürmek, yalan söylemek, yalan yere yemin etmek, yetim malı yemek, iffetli Mümin kadına iftira etmek, içki içmek, kumar oynamak, zina etmek, zulüm ve haksızlık etmek, kendisine haram olan kadınlarla evlenmek, komşularına ve din kardeşlerine eziyet etmek, hırsızlık yapmak, farz olan ibadet ve görevleri terk etmektir. Her Müslüman bütün günah ve kötülüklerden uzak olmalıdır. Allah'a ve kullarına karşı olan görevlerini eksiksiz yerine getirmelidir. *** 1) Bakara: 168 2) Mâide: 87-88 3) Nahl: 116 4) A'raf: 32 5) A'rai: 50 6) Kırk Hadis: Sh. 16