"İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere`nin Kur`an`ı kabul etmeye

advertisement
Sorularlarisale.com
"İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere'nin Kur'an'ı kabul
etmeye çalışan meşhur hatipleri ve Amerika'nın din-i
hakkı arayan ehemmiyetli cemiyeti gibi rûy-i zeminin
geniş kıtaları ve büyük hükûmetleri Kur'an-ı Mu'cizü'lBeyan'ı arayacaklar..." Osmanlı zamanında bile bu
gerçekleşmediyse, bundan sonra nasıl olabilir?
Birincisi, Osmanlının ya da İslam’ın parlak dönemlerinde Batı dünyası skolastik
Orta Çağ dönemini yaşıyordu; dolayısı ile dininde mutaassıp ve cahillerdi. Böyle bir
dönemde topyekün İslam’ı kabul etmeleri pek mümkün değildi.
İkincisi, Batı dünyası rönesans, reform, aydınlanma ve sanayi devrimi gibi
süreçlerle taassup ve cehaletlerini kırarak akıllarını prangalardan kurtardılar. Eğitim
ve araştırma konusunda çok ileri bir düzeye ulaştılar. Bu gelişmeler İslam’ı arayıp
bulmaları konusunda çok müspet ve verimli bir zemin teşkil etmektedir.
İslam dünyasının İslam önünde iyi bir vitrin olmadığı bir gerçektir. Lakin bu hep
böyle kalacak diye bir kaide de bulunmuyor.
Hem Allah’ın vaat etmesi hem batının akılcı ve araştırmacı özelliği hem İslam dininin
güneş gibi parlak olması hem büyük musibetler (Birinci ve İkinci dünya savaşları)
gibi faktörler ileri de İslam’ın batı dünyasında yayılmasına ivme kazandıracaktır. Bu
hususta karamsar olmamak gerekir diye düşünüyoruz.
Üstadımız İslam güneşinin önündeki perdeleri ve çözümlerini şu şekilde ifade
etmektedir:
"Birinci, ikinci, üçüncü mâniler: Ecnebîlerin cehli ve o zamanda
vahşetleri ve dinlerine taassuplarıdır. Bu üç mâni, mârifet ve
medeniyetin mehasini ile kırıldı, dağılmaya başlıyor."
"Dördüncü ve beşinci mânile: Papazların ve ruhanî reislerin
riyasetleri ve tahakkümleri ve ecnebîlerin körü körüne onları taklit
etmeleridir. Bu iki mâni dahi fikr-i hürriyet ve meyl-i taharrî-i
hakikat nev-i beşerde başlamasıyla, zeval bulmaya başlıyor."(1)
"İstikbale hüküm sürecek ve her kıt'asında hâkim-i mutlak olacak,
yalnız hakikat-i İslâmiyettir. Evet, saadet saray-ı istikbalde taht-
page 1 / 2
nişin hakaik ve maarif yalnız İslâmiyet olacaktır. Onu fethedecek
yalnız odur; emareler görünüyorlar."
"Zira mazi kıt'asında, vahşetâbâd sahralarında hayme-nişin taassup
ve taklid; veyahut cehlistan ülkesinde menzil-nişin müzahrefat ve
istibdad olanlara, şeriat-ı garrânın galebe-i mutlak ve istilâ-i
tâmmına sed ve mâni olan sekiz emir, üç hakikatle zîr ü zeber
olmuşlardır ve oluyorlar."
"O mâniler ise, ecnebilerde taklit ve cehalet ve taassup ve
kıssîslerin riyaseti; ve bizdeki mâni ise, istibdad-ı mütenevvi ve
ahlâksızlık ve müşevveşiyet-i ahval ve atâleti intaç eden yeistir ki,
şems-i İslâmiyetin küsufa yüz tutmasına sebep olmuşlardır."(2)
Dipnotlar:
(1) bk. Hutbe-i Şamiye.
(2) bk. Muhakemat.
page 2 / 2
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download