İBN ZEKRI et-TiLiMSANI r İBN ZEKRİ et- TİLİMSANI (.dL.....cJ;jf ı.SÇj 0/f) Ebü'l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Zekrl et-Tilimsani (ö. 900/1494) L Maliki fakihi. _j Cezayir'in Oran (Vehran) bölgesindeki Tilimsan şehrinde doğdu. Zekrl adı Zekeriyya'nın Mağrib'deki kullanımı olup Zikrl şeklinde de telaffuz edilir. Küçükyaşta babasını kaybeden İbn Zekrl, ailesinin geçimini sağlamak için bir dokumacının yanında çalışmaya başladı. Zekasını ve kabiliyetini farkeden devrin tanınmış alimlerinden İbn Zagü'nun yönlendirmesi ve ailesinin geçimini sağlayacağını belirtmesi üzerine onun ders halkasına katıldı. Ayrıca Kasım b. Said el-Ukbanl ve Muhammed b. Abbas el-Ubbadl'nin derslerine devam etti. Başta fıkıh ve fıkıh usulü olmak üzere kelam. tefsir ve Arap dili alanlarında yetişerek devri n önde gelen alimlerinden biri oldu. Aralarında Ahmed Zerrük el-Fasl. İbn MerzQk Hafidü'l-Hafid, İbnü'l-Hac el-Mennavl ve Ahmed b. Etaallah gibi alimierin de bulunduğu birçok ta! ebe yetiştirdi. Kelam alimi Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf es-Senüsl ile kelam konularında çeşitli tartışmalar yapan İbn Zekrl. Maliki mezhebinde kendine has tercih ve ictihadlarda bulunmuş. fetvalarından bir kısmı Venşerlsl'nin e1-Mi'ydrü'1-mu'rib (1-XIII, Beyrut 1401/1981) adlı eseri içinde günümüze ulaşmıştır. İbn Zekrl Safer 900'de (Kasım 1494) Tilimsan'da vefat etti ve Ubbad köyünde defnedil di. Venşerlsl ve İbnü'I-Kadl ölüm tarihini 899, İbn Asker 906 (1500) olarak vermekle birlikte talebesi Ahmed b. Etaallah onun 900 yılında öldüğünü belirtmiş (Ahmed Baba ei-Tinbüktl, s. ı 30), C. Brosselard da TIIimsan'daki Arapça kitabeler üzerine yaptığı çalışmalar sırasında İbn Zekrl'nin bu tarihi taşıyan mezar kitabesini bularak fotoğrafını yayımiarnıştır (Ef2 Suppl.[ing.]. s. 402-403). Mezarı meş­ hur bir ziyaretgah olup TIIimsan'da ona nisbetle anılan Cami u Sldl Zekrl adlı bir cami bulunmaktadır. Eserleri . 1. Bugyetü'Hd1ib ii şer]J.i 'A]fideti İbni'1-Ifdcib. Cemaleddin İb­ nü'I-Hacib'in eserinin şerhi olup muhtelif nüshaları günümüze ulaşmıştır (Brockelmann, ı. 539; M. Abid el-Fas!, Il. 373-374). Z. Mu]J.aşşı1ü (Mükemmilü)'l-ma]fiişıd mimmd bihi tu'teberü '1- 460 'alfii'id. Kelama dair 1500 beyitlik bir eser olup eserin şerhedilmesi için EbQ Abdullah es-SenQsl'ye götürüldüğü, onun da bunu müellifinden başkasının şerhede­ meyeceğini söylediği rivayet edilir (İbn Asker, s. 120). Çeşitli yazma nüshaları bulunan esere (Derenbourg,III, 137; Brockelmann, Il. 357) Ahmed b. Ali ei-MencQr Na?:mü'1-ferd'id ve mübdi'1-fevd'id ii şer]J.i Mu]J.aşşı1i'1-ma]fiişıd adıyla bir şerh yazmış. daha sonra da bunu ihtisar etmiştir. Mu]]taşaru Na?:mi'1-ferd'id'in Fas Hizanetü'I-Karaviyyln'de bazı nüshaları mevcuttur (M. Abi d el-Fas!, II. 326327, 345) . 3. Şer]J.u'1- Vara]fiit. İmamü'I­ Haremeyn ei-Cüveynl'nin fıkıh usulüne dair eserinin şerhi olup Brockelmann tarafından Giiyetü'1-merdm bi-şer]J.i mu]faddimeti'1-imdm şeklinde kaydedilmiş ­ tir (GAL Suppl., I, 672). Kaynaklarda müellifin Mesd'ilü '1-]fazd' ve'1-fütyd adlı bir eserinden de söz edilir. Brockelmann ve M . Hac -SadOk'un İbn Zekrl'nin eserleri arasında gösterdiği (a.g.e., II, 357; Ef2 Suppl. [ing.]. s. 403), klasik kaynaklarda adı geçmeyen e1-Mesd'ilü'1- 'aşr'ın (Bugyetü '1-mai):aşıd ve l].ulaşatü'l·meraşıd) Muhammed b. Ali esSenüsl'ye ait olduğu anlaşılmaktadır (Ay ide İbrahim Nusayr, s. 1 12; Saur, IV, 2227; Vikor, s. 167). BİBLİYOGRAFYA : Venşerlsl, Vefeyat(nşr. Muhammed Hacd), Ra bat ı 396/1976, s. ı 53; İbn Asker eı-Mağribi, Deu!;ıatü'n-naşir(nşr. Muhammed Hacd). Rabat ı397/1977, s . ı ı9-ı2ı; İbnü ' I-Kadl. Lal):tü'l-fera'id (nşr. Muhammed Hacd), Rabat ı396/1976, s. 274; a.mlf., Dür re tü '1-/;ıical, I, 90; Ahmed Baba et-Tinbüktl. Neylü'l-ibtihac, Trablus ı408/ ı989, I, ı29-ı30; Keşfü'?·?Unün, ll, ı ı57; Versilanl. Nüzhetü'l-en?ar {1 fcıZli 'ilmi't-tar11} ue 'lal}bar(nşr. İbn EbG Şeneb). Cezayir ı908, s. 2ı, 2 ı O; H. Derenbourg, Les manuscrits arabes de l'Escurial, Paris ı928 , 111, ı25, ı37 ; Hifnavl. Ta'ri{ü'l-l}alef bi-ricali's·selef, Beyrut ı402/ı982, 1, 42-45; Mahluf, Şeceretü'n-nür, s. 267; Brockelmann, GAL Suppl., I, 539, 672; ll, 357; Abbas b. İbrahim, el-İ'lam, ll, 239; Adil Nüveyhiz. Mu'cemü a'lami'l-Ceza'ir, Beyrut ı400/1980, s. ı59; a.mlf .. Mu'cemü'l-mü{essir1n, I, 72; M. Abid elFas!. Fihrisü mal}tütati ljizaneti'l-J)arauiyyin, Darülbeyza ı400/1980, II, 326-327, 345, 373375;Ayide İbrahim Nusayr, el-Kütübü'l-'Arabiyyetü'llet1 nüşiret {1 Mışr beyne 'amey 19001925, Kahire ı 983,s. ı ı2; Zirikli, el·A'lam (Fethullah). 1, 23 ı; K. G. Sa ur. Catalogue collectif des ouurages en la~gue arabe, Paris ı 984, IV, 2227; Knut S. Vikor. "The Saniisiyya Tradition", Arabic Literature of Africa 1: The Writings of Eastern Sudanic A{rica to c. I 900 (nşr. R. S. O"Fahey). Leiden ı994, s . ı67; M. Hadj-Sadok, "Ibn Zakri", Ef2 Suppl. (İng . ). s. 402-403. Iii AHMET ÖZEL r İBN ZEKVAN (..:ıf~.:,0/ f) Kurtubalı L Beni Zekvan ailesinde yetişen bazı kadı ve vezirler. _j Ailenin kökeni hususunda farklı görüş­ ler vardır. İbnü'I-Faradl, bu aile mensuplarının Kurtuba'ya (Cordoba) Endülüs'ün Ceyyan (Jaen) şehrinden geldiğini kaydeder (Tarf/].u 'ulema'i'l-Endelüs, ı. 405). İbn Said ei-Mağribl ise İbn Hayyan'a atfen Kurtuba civarındaki FahsülbellQt (Los Pedroches) Berberlleri'nden olduklarının söylendiğini, ancak onların kendilerini Beni Süleym'den (Mudarl Arap kabilelerinden Kays Aylan'ın bir kolu [İbn Hazm , s. 263, 4681) saydıklarını belirtir ( el-Mugrib, ı. 2 ı 5). İbn Beşküval ve Nübahl de bu vela bağını dikkate alarak Beni Zekvan mensuplarını Ümevl nisbesiyle zikretmişler­ dir. Beni Zekvan, Kurtuba'ya yerleştik­ ten sonra şehrin önemli aileleri arasına girmiş . halifelik döneminin son safhası ve mülükü't-tavaif döneminin ilkyılların ­ da birkaç kadı ve devlet adamı yetiştir­ miştiL Ebu Bekir (Ebu Muhammed) Abdullah b. Herseme b . Zekvan ei-Ümevi (ö . 370/ 980). Kaynaklarda Beni Zekvan ailesinden tanıtılan ilk şahıstır. Tahsilini Kurtuba'da Hasan b. Sa'd, Kasım b. Asbağ. Ahmed b. Ubade ve diğer bazı alimlerden Arap dili, hadis ve fıkıh okuyarakyapmış. ilmi kadar cesaretiyle de meşhur olmuş­ tur. 370'te (980) Abdülmelik b. Münzir'in vefatı üzerine onun yerine Hacib İbn Ebu Amir ei-MansQr tarafından "huttatü'rred" kadılığına (normal kadıların çözmekte güçlük çektikleri veya tereddüde düş­ tükleri meselelere bakma işi) tayin edildi ve bundan dolayı "sahibü'r-red" unvanını aldı; ancak aynı yıl içinde vefat etti (ibnü'l-Faradl. ı. 405; ibn Beşküval, ı. 37; E. Levi- Provençal, lll. 145). İki oğlu ve iki torunu da onun gibi devlet hizmetinde bulundu. Ebü'l-Abbas Ahmed b. Abdullah b. Herseme b. Zekvan (ö. 413/1022). 342 (953) yılında doğdu; ailenin en meşhur ferdidir. Babası Abdullah ile Endülüs'ün önde gelen fakihlerinden Kadı Muhammed b. Zerb ve diğer bazı alimlerden ders alarak yetişti; genç yaşta kadılar şurasına dahil edildi. Bilinen ilk resmi görevi FahsülbeiIQt kadılığıdır. Babasının ölümünden sonra onun yerine ll. Hişam'ın hacibi İbn EbQ iBN ZEKVAN Amir ei-Mansur tarafından sahibü'r-red olarak tayin edildi ve yirmi iki yıl bu görevde kaldı. Kadı İbn Bertal'in azlinden sonra ise Muharrem 392'de (Aral ı k 1001) Kurtuba kadılcemaalığına ve arkasın ­ dan ayrıca Kurtuba Ulucamii imamhatipliğine getirildi. O yıllarda Mansur'un Ebü'I-Abbas'a büyük itibar gösterd i ği ve vezirlerden daha üstün tuttuğu, sarayın­ da ona özel bir oda ayırıp kendisiyle önemli devlet işlerini müşavere ettiği, hatta savaşa çıktığında da kendisini yanında götürdüğü bilinmektedir. Mansur'un ölümünden sonra hacibliğe gelen oğlu Abdülmelik el-Muzaffer de Ebü'I-Abbas Ahmed'e itibar gösterdi. Vezir Isa b. Said ise aklı ermeyen bir kişiden aldığı bir arazinin satışını geçersiz saydığı için ona düş­ man oldu ve hakkındaki suçlamaları sonunda kadılıktan ve kardeşi Ebu Hatim'i de Divan - ı Mezalim başkanlığından azlettirdi. Ancak yerine getirilen kadı başarılı alamayınca Ebü'I-Abbas dokuz ay sonra görevine iade edildi. Abdülmelik el-Muzaffer devlet işlerinde yine ona danışmayı sürdürdü; özellikle Vezir Isa b. Sald'i öldürttükten sonra kendisiyle istişare etmeden iş yapmadı. Abdülmelik el-M uzaffer'in yerine geçen kardeşi Abdurrahman ei-Me'mun ise Ebü'I-Abbas'ı, ismi kadıl­ kudatlığa dönüştürülen başkadılığa ve ayrıca vezirliğe tayin etti. Böylece Ebü'IAbbas. Endülüs tarihinde ilk defa bu iki görevi birl ikte yürüten kişi oldu . Ancak Ebü'I-Abbas. 399 (1009) yılında kendisi ni bu mevkiye getiren Hacib Abdurrah man'ın Halife ll. Hişam'ın veliahdı olduğu­ nu gösteren veliahtnarneyi tasdik etmiş ve Emevl ailesinden olmadığı halde tehditle kendisini veliaht ilan ettiren hacibi desteklediği için devletin ileri gelenlerini çok kızdırmıştı. İbn Ebu Amir ei-Mansur ve iki oğluna yakınlığı sebebiyle ona husumet duyan ll. Muhammed el- Meh di tahta çıkınca ( 399/ ı 008) kadılkudat unvanını kactılcemaaya indirdi. Mehdi'nin öldürülmesinden sonra tekrar hilafete gelen ll. Hişam'ın hacibi Vazıh ve taraftarları. barış istemesi yüzünden onu isyancı Berberller'in tarafını tutmakla suçlayınca kardeşi Ebu Hatim'le birlikte Meriye'ye (Almeria) ve ardından Cezayir'in Vehran (Oran) şehrine sürgüne gönderildi; Cebelitarık Bağazı'nı geçerken de parası ve yanındaki bütün eşyası elinden alındı. Ebü'I-Abbas ' ın sürgüne gönderilmesi Kurtuba'da bazı olayların çıkımasına yol açtı. Bu karışıklıklar sırasında hacibin öldürülmesi üzerine geri çağrıld ı ve tekrar kad ı lığa getirilmek istendiyse de bu teklifi kabul etmedi. Ebü'I-Abbas. 403 ( 1O13) yılında ikinci defa tahta çı kan Süleyman ei-Müstaln ve onu destekleyen Serberiler Kurtuba'ya saldırdıklarında halifeyle görüşerek halka eman verilmesi için aracı oldu. Süleyman onun isteğini yerine getirdiği gibi kendisine de kadılık önerdi; ancak yeniden görev almayı reddetti. Hayatının sonuna kadar idarecilerden ve halktan büyük saygı gören Ebü'IAbbas Kurtuba'da vefat etti ve Beni Abbas Kabristanı'nda toprağa verildi. Alim, fazı! ve mürüwet sahibi bir kimse olan Ebü'I-Abbas Ahmed hakkında Endülüs'ün meşhur şa i ri Ahmed b. Zeydun methiyel er ve bir mersiye yazmıştır; İbn Şü­ heyd'in de onun için kaleme aldığ ı uzun bir mersiyesi vardır. Ebu Hati m Muhammed b . Abdullah b. Zekvan (ö. 414/1023). 344 (955) yılında doğdu. Ağabeyi Ebü'I-Abbas Ahmed ile beraber aynı hocalardan ders alarak yetişti. Çeşitli şehirlerde kadılık görevinde bulunduktan sonra Hacib Abdülmelik elMuzaffer tarafından Kurtuba'da Divan - ı Mezalim başkanlığına getirildi. Abdülmelik el-Muzaffer. bazan Ebü'I-Abbas Ahmed gibi onu da çıktığı savaşlara beraberinde götürür. bazan da yanına aldığı ağabeyine vekaleten kadıleemaa olarak görevlendirirdi. Ancak Vezir Isa b. Said'in itharn ve kışkırtmasından do l ayı Ebü'IAbbas Ahmed görevden aziedilince Ebu Hatim de Divan-ı Mezalim başkanlığından alındı; 401'de de (1010) isyancılara arka çıktıkları gerekçesiyle ağabeyi ile birlikte ll. Hişam tarafından sürgüne gönderildi. Fakat bu sürgün hayatı fazla sürmedi ve iki kardeş . hasımları Vezir Isa b. Said'in öldürülmesinden dokuz ay sonra Kurtuta'ya döndü. Ancak Ebü'I-Abbas gibi Ebu Hatim de kendisine önerilen görevleri kabul etmedi. Kurtuba'da vefat etti ve oraya gömüldü. Eb u Ali H a san b . Ebu Hatim b . Zekvan (ö. 451/1059) . 370 (980) yılında doğ­ du; Ebu Hatim'in oğludur. Mülükü't-tavaif döneminde Kurtuba Emlri Ebü'I-Velld b. Cehver tarafından muhtesib olarak görevlendirildi; daha sonra da kadı tayin edildi. Beş yıl sürdürdüğü kadılık görevinden bazı şikayetler sebebiyle aziedildL Daha sonra Kurtuba'da vefat etti. Ebu Bekir Muhammed b . Ebü' I-Abb as Ahmed b . Zekvan (ö. 435/1043). 395 ( 1004) yılında doğdu. Babası Ebü'I-Ab- bas Ahmed ile Kadı Ebü'I-Mutarrif, Kadı Yunus b. Abdullah ve devrin diğer alimlerinden ders alarak yetişti. Bölgede hüküm süren Yahya b. Ali Hammudl zamanında (ı 02 ı- ı 036) bir süre Maleka'da (Malaga) vezirlikyaptı. Daha sonra resmi hizmetten uzak kalmak arzusuyla babası ve amcasının son zamanlarında yaptıkları gibi kendisine önerilen Kurtuba kadılığını kabul etmek istemediyse de halkın ısrarı karşısında görevi almak zorunda kaldı ve 429 (1037) yılında Kurtuba Emlri Ebü'lHazm b. Cehver tarafından kadılığa tayin edildi. Doğruluğu , hilmi ve mürüwetiyle babasının yolundan gitti ve halkın övgüsünü kazandı. Ancak resmi hizmete karşı olan isteksizliğinden ve Emir İbn Cehver'in vakıf mallarının toplum yararına harcanması hususundaki teklifine karşı çıklmasından dolayı bir yıl sonra görevden alındı (Kadi iyaz. vııı. 87); beş yı l sonra da vefat etti ve Kurtuba'da babasının yanı­ na gömüldü. Yakın dostu şair Ahmed b. Zeyd un onun hakkında bir mersiye ve çeşitli methiyeler yazmıştır. Bİ BLİYOGRAFYA : İbnü' J -Farad1, Tarii]u 'ulema'i'l-Endelüs (nşr. İbrahim el-Ebyarl) . Kahire-Beyrut 1410/1989, 1, 405; İbn Hazm. Cemhere, s. 263, 268; Humeyd1, Ce? ve tü '1-muktebis (nşr. Muhammed Tav1t et-Tand). Kahire 1372/1952, s. 121; Feth b. Hakan el-Kaysi, Matmaf:ıu'l-enfüs ue mesraf:ıu 't· te'ennüs fi müle/:ıi ehli'l-Endelüs (nşr. M . Ali Şevabike ). Beyrut 1403/1983, s. 196; Kad1 iyaz, Tertfbü'l-medarik (nşr. Said Ahmed A' rab). Tıt­ van 1402/1982, VII, 166-176; VIII, 87-88; İbn Bessam eş-Şenter1n1, e?·latıfre, 1/1, s. 126,222, 391-392, 421-422; İbn Beşküval, eş-Şıla, ı, 3738; ll, 497; Dabb1, Bugyetü'l-mültemis, Kahire 1967, s. 186; İbnü'J-Ebbar. el-f:lulletü 's-siyera' (n ş r. Hüseyin Mun i s). Kahire 1985,1, 271; İbn Sa1d ei-Mağrib1, el-Mugrib, ı, 122, 159-160,214216; İbn izarL el-Beyanü'l-mugrib, lll, 67-68, 82, 87 , 132; İbnü'J-Hat1b. A'malü 'l-a'lam (nşr. E. Levi-Proven çal). Beyrut 1956, s. 49, 118, 126; Nübah1, Tarfi]u kuçiati'l-Endelüs (nşr Meryem Kas ım Tav11). Beyrut 1415/1995, s. 39 , 112-117; İbn Haldun, el-'İber, VI, 153; MakkarL The History of the Mohammedan Dynasties in Spain (tre. Pascual de Gayangos). Delhi 1984, ll, 221; Mahlüf, Şeceretü'n-nur, 1, 106 , l l 1; E. LeviProvençal, Histoire de I'Espagne musulmane, Paris 1950-53, 1, 295; lll, 120, 145; ZirikiL elA'lam, I, 149-150; Dozy, Spanish Islam, s. 490, 539, 552; İhsan Abbas, Dirasat fi'l-edebi 'l-Endelüsi, Libya- Tunus 1976; Abdü lvehhab b. Mansur. A'lamü'l-Magribi'l-'Arabf, Rabat 1403/ 1983, lll, 20-25; M . Abdullah inan, Deuletü 'lislam fi'l-Endelüs, Kah ire 1408/1988, ll, 580, 625-628, 636, 645-647; Muhyiddin Dib, Diuanu İbn Şüheyd ve resa'ilüh, Beyrut 1417/1997, s. 50-51 ; Ch. Pellat, " Ibn Dhakwan", EF (İng). ııı, 746-747; Sadık Seccadl, "İbn Zekvan", DMBİ, lll, 526-528.r;ı,:ı ~J SüHA ABBUD H ACCAR 461