‹.Ü. Cerrahpafla T›p Fakültesi Sürekli T›p E¤itimi Etkinlikleri Allerji - Ast›m Sempozyumu 6 Mart 1998, ‹stanbul, s. 19-29 ALLERJ‹K R‹N‹T Prof. Dr. Salih Çanakç›o¤lu Latince “allos” “farkl› davran›fl”= “baflka” ve “ergon”= “cevap” kelimesinden türetilen allerji, günümüzde, genel olarak organik ve inorganik maddelere karfl› vücudun immünolojik olarak farkl› cevap vermesi diye tan›mlanmaktad›r. Vücudun belli bafll› organlar›nda meydana gelen bu farkl› veya ters fizyolojik cevap olufltu¤u organlarda de¤iflik doku hasarlar›na yol açmakta ve bu zararlar›n olufltu¤u yere flok organ denmektedir. fiok organ konumuz olan burun oldu¤unda ise meydana gelen doku hasarlar› sonucu ortaya ç›kan kompleks tabloya genel olarak allerjik rinit denmektedir. Di¤er bir deyiflle; IgE’ye ba¤l› antijenlerle meydana gelen ve klinikte, sürekli aks›r›k nöbetleri, burun kafl›nt›s›, sulu burun ak›nt›s›, burun t›kan›kl›¤› ve burunda kafl›nt› ile seyreden burun mukozas›n›n non-infeksiyöz bir hastal›¤›d›r. Allerjik rinit atopik hastal›klar›n en s›k görülen fleklidir. Çal›flmalar çocuklar›n %10’unun adolesan ça¤›ndakilerin %20-30’unun allerjik rinit’li olduklar›n› göstermifltir. Kal›t›m›n allerjideki rolü hakk›nda yap›lan ilk kapsaml› çal›flma, 1916’da Cooke ve Vander Veer taraf›ndan yap›lm›fl ve allerjik grupta ailesel kal›t›m %48 olarak, nonallerjik grupta ise %12 olarak bulunmufltur. Hamburger ise yapt›¤› çal›flmada anne ve baban›n allerjik olmas› halinde çocuklarda hastal›k oran›n› %47, ebeveynlerden birisinin allerjik olmas› halinde ise bu oran› %29 olarak bildirmektedir. Bu genetik kal›t›m›n ispat› allerjik rinit’te yap›lm›flt›r ve bugün de bu konu tam anlam›yla tart›flmas›z kabul edilmektedir. Yaln›z burada tek önemli olay genetik kontrolün ne flekilde olufltu¤u ve yönlendirildi¤idir, bu ise bugün bilinmemektedir. Semptomlar herhangi bir yaflta bafllayaca¤› gibi hastal›¤›n bafllama piki en çok adolesan ça¤›nda görülmektedir. 19 ÇANAKÇIO⁄LU, S Allerjik rinit klinikte, sürekli ve mevsimsel olmak üzere iki form halinde karfl›m›za ç›kar. Sürekli rinit’ten sorumlu allerjenler, ev tozu keneleri, hayvan tüy ve kepekleri, mantar sporlar›, böcekler ve yiyeceklerdir. Mevsimsel allerjik rinit’ten sorumlular ise, çay›r polenleri, yabani ot polenleri, a¤aç polenleri ve baz› mantar sporlar›d›r. Ancak son y›llardaki araflt›rmalar, kapal› ve aç›k alanlardaki çevre kirlili¤inin allerjenlerin insanlar üzerindeki etkilerini artt›rd›¤›n› ortaya koymaktad›r. Bunlardan özellikle kapal› ortamlarda sigara ve aç›k ortamlarda ise endüstriyel kirlilik en önemlileridir. PATOF‹ZYOLOJ‹ Allerjik rinit oluflumu IgE antikorlar›na ba¤l›d›r. Reajinik antikor da denilen bu globulin nazal submukozadaki plazma hücreleri taraf›ndan allerjenle karfl›laflt›ktan sonra sentez edilir. Bu IgE antikorlar›, mukoza yüzeyinde bulunan dokuya ba¤l› mast hücrelerine ve bazofillere Fc (Fragman kristalize) k›sm› ile ba¤lanarak hücre membran›n› duyarlaflt›r›r. Antikor reseptörü bir glikoproteindir ve her bir mast veya bazofil hücre 40-100 bin tane reseptör tafl›r. Degranilasyon 2 IgE molekülü bir antijen molekülü ile köprü yapt›¤›nda meydana gelir. Köprüleflme proteaz enzimleri vas›tas› ile oluflur ve IgE reseptör agregasyonu art›nca transmetilasyon enzimleri aktive olur. Bu enzimlerin aktivasyonu da fosfolipit metilasyon ve fosfotidilkolini meydana getirerek hücre yüzeyini de¤ifltirir. Ve bu mekanizma ile membrandaki Ca kanallar› aç›l›r. Hücreye Ca girer ve hücreye giren Ca intrasellüler cAMP seviyesini artt›r›r ve cAMP ve cGMP seviyelerindeki de¤ifliklikler sonucu hücre sitoplazmas›ndaki mikrotübül sistem toplanmaya bafllar, toplanma art›nca sitoplazmik yap›n›n bir bölümünü oluflturan mikroflamentlerde kontraksiyon meydana gelir ve 1000 kadar hücre içi granül kontraksiyonlar ile ilerleyerek toplan›r, yüzeye hareket ederler, yüzey rüptürü olur ve a盤a ç›kan granüller içini boflaltarak aktif mediatörler a盤a ç›kar. Hücre içine giren Ca ayn› zamanda fosfolipaz A2’nin aktivasyonunu sa¤lar, fosfolipaz A2’de fosfotidilkolin veya fosfotidilinositolü ayr›flt›rarak araflidonik asit sal›n›m›n› sa¤lar. Araflidonik asit sal›n›m› histamin sal›n›m› ile paraleldir. Salg›lanan araflidonik asit siklooksigenaz ve lipooksigenaz yoluyla metobolize edilir, inaktif mediatörler a盤a ç›kar. Aks›r›¤›n patogenezine bakt›¤›m›z da ise, 1. Burun epitelyal yüzeyindeki mast hücreleri allergen-IgE iliflkisi histamin serbestleflmesine ve di¤er mediatörlerin a盤a ç›kmas›na neden olur. 20 ALLERJ‹K R‹N‹T Histaminin direkt etkisi ile de, 2. Histamin epitel permeabiliteyi artt›r›r ve yüksek molekül a¤›rl›kl› allerjenlerin geçifli artar. 3. Histamin H1 ve H2 reseptörleri ile kan damarlar›n› geniflletir ve eksüdasyona neden olur. Histaminin indirekt etkisi ile de, 4. Histamin sensoryal sinirlerin H1 reseptörlerini stimüle ederek trigeminal ve vidian sinirlerden parasempatik refleksi bafllat›r. 5. Santral sinir sistemindeki merkezler aktive olur. 6. Bu durum aks›rmay› do¤urur. Nazal provokasyon, oluflturdu¤u ani reaksiyonun yan›s›ra saatler sonra semptomlar›n rekürensiyle karakterize geç faz› ortaya ç›kar›r. Geç faz reaksiyonu, nazal provokasyon yap›lan mevsimsel allerjik rinitli hastalar›n %50’sinde yeniden serbest kalan baz› mediatörlerle oluflmaktad›r. Eozinofil, bazofil, nötrofil ve mononükleer hücrelerin nazal mukozaya ak›m› geç reaksiyonu gelifltirir ve geç reaksiyonda histamin düzeyi ve bazofil say›s› aras›nda güçlü bir iliflki mevcuttur, ayr›ca eozinofil say›s› ve eozinofil majör bazik protein miktar› aras›nda da ayn› iliflki bulunabilir. Buna göre söz konusu hücreler buruna girmekle kalmay›p ayr›ca degranüle de olmaktad›rlar. Böylece geç reaksiyon gösteren hastalar daha fazla eozinofil ak›m› gösterebilmektedirler. Polen mevsiminin bafllamas›yla eozinofil say›s› ve eozinofil kationik protein düzeyi artmaktad›r. Bu olay topikal steroid ve immünoterapi ile gerilemektedir. KL‹N‹K Burun t›kan›kl›¤›, burun ak›nt›s›, burun kafl›nt›s›, aks›r›k, g›c›k tarz›nda öksürük ve postnazal ak›nt› flikayetiyle baflvuran hastadan detayl› anamnez al›n›r. Semptomlar›n bafllang›ç flekli sorulur, herhangi bir üst solunum yolu infeksiyonu, travma, stress veya adres de¤iflikli¤inden sonra ortaya ç›k›p ç›kmad›¤›, flikayetlerin sürekli, epizodik veya mevsimsel mi oldu¤u sorulur. Semptomlar›n bafllad›ktan sonra ne kadar sürdü¤ü ve fliddeti, uyku bozuklu¤u veya emosyonel bozukluklar ortaya ç›kar›p ç›karmad›¤› sorulur. Aile öyküsü araflt›r›l›r. Ayr›ca gözde yanma, batma, çapaklanma araflt›r›l›r. Kulaklar21 ÇANAKÇIO⁄LU, S da ise iflitme azl›¤›, dolgunluk hissi, tekrarlayan akut otitis medya anamnezi aran›r. Tekrarlayan sinüzit ataklar›, frontal bafla¤r›s› ve kronik oral solunum flikayetleri sorgulan›r. MUAYENE Gözlerde; kanlanma, sulanma, çapaklanma, göz alt›nda siyah halkalar gözlenir. Yüzün genel görünümünde karakteristik özellikler mevcuttur; devaml› ovalamadan dolay› burun s›rt› 1/3 alt bölümünde yatay bir çizgi görülebilir, çocuklarda ise kronik oral solunumdan dolay› özel bir yüz görünümü izlenebilir. Burun muayenesinde, genelde sulu berrak seröz ak›nt› izlenir, bu ak›nt› bazen mukoid hal alabilir, konkalar›n rengi ve ödem düzeyine bak›l›r, septum pozisyonu gözlenir ve polip olup olmad›¤›na bak›l›r. A¤›z muayenesinde, orofarenkste lateral bantlar›n geniflli¤i, foliküllerin olup olmad›¤› ve postnazal ak›nt›n›n durumu gözlenir. Kulak muayenesinde timpanik membranlar›n retrakte olup olmad›¤›na bak›l›r. Akci¤erler dinlenerek ast›m ve bronflit lehine bulgu olup olmad›¤› aran›r. TANI Allerjik rinit lehine anamnez veya muayene bulgusu veren hastalara afla¤›daki laboratuvar testleri yap›l›r: 1. Deri testleri Bu testlerle pozitif cilt antikor cevab› aran›r. a) Epidermal testler içinde en yayg›n olarak kullan›lan prick (delme) testidir. Prick testinde önce allerjen damlat›l›r ve lanset ile epidermisin bir noktas› delinerek kald›r›l›r. Meydana gelen reaksiyon, eritem ve endürasyon fleklinde milimetrik olalark de¤erlendirilir. 2. Nazal smear ‹nce bir portkoton ile alt konkadan sürüntü al›n›r veya hasta kendisi direkt olarak lam üzerine sümkürtülür. Tespit edilir sonra da boyan›r. Allerjik rinit’te eozinofiler aran›r ve çeflitli yöntemlerle de¤erlendirmeler yap›l›r. 22 ALLERJ‹K R‹N‹T Eozinofil art›fl› 1. Allerjik rinit 2. NARES 3. Aspirin sensitivitesi Bazofil art›fl› 1. Allerjik rinit 2. NARES 3. Aspirin sensitivitesi 4. Nazal mastositozis 5. Non-allerjik bazofilik rinit Nötrofili art›fl› 1. Bakteri efllik ediyorsa, nazofarenjitis veya sinüzit 2. Siliositotrofia ile birlikte ise, viral üst solunum yolu enfeksiyonu 3. Rhinomanometri: Burun t›kan›kl›¤›n› ölçen objektif ve kantitatif bir yöntemdir. 4. Spesifik IgE: Prick testte positif sonuç al›nan antijenlere karfl› RAST veya EL‹SA yöntemleriyle hasta kan›nda antijene spesifik immüglobülin E aran›r. 5. Spesifik IgG: ‹mmünoterapi planlanan hastalar›n afl› tedavisi ve sonras› kanlar›nda spesifik IgG fraksiyonu ölçülür. Blokan olan bu antikor antijene spesifik IgE’ler ile yar›flmaya girerek bunlar›n reseptörlere ba¤lanarak medyatör salmalar›n› inhibe eder. TEDAV‹ A. ‹laçs›z Tedavi 1. Bilinen irritan ve allerjenlerden uzak durulur. Polen mevsimlerinde olabildikçe d›flar›ya az ç›k›lmal›d›r. Mantarlara karfl› nemli ve rutubetli ortamlar› ortadan kald›rmak gerekir. Ev tozlar› kenelerine karfl› hal›lar kald›r›lmal› veya özel flampuanlar ile y›kanmal›d›r. Yatak, yast›k ve yorgan örtüleri s›k s›k de¤ifltirilmeli ve s›cak su ile y›kanmal›d›r. Allerjik ve irritan yiyeceklerden sak›n›lmal›d›r. 23 ÇANAKÇIO⁄LU, S 2. Tuzlu su ile burun irrigasyonu. 3. Nemlendirilmifl s›cak hava solumak B. ‹laç Tedavisi • ‹laç tedavisi semptomlar› yok etmez yanl›zca hafifletir. • ‹laçlar kesildi¤i zaman allerjen uyar›s›z devam ediyor ise flikayetler yeniden bafllar. • Birden fazla ilaç ile yap›lan tedavi daha baflar›l› olmaktad›r. 1. Antihistaminikler • Genifl kullan›m alanlar› mevcuttur. • Burun ak›nt›s›, burun kafl›nt›s›, aks›r›k ve konjonktivite etkilidir. • Burun t›kan›kl›¤› ve konka ödemine etkisizdir. • Hafif veya orta fliddetli allerjik rinit’te semptomlar bafllamadan daha çok etkilidir. • Yerleflmifl semptomlar› gidermekteki etkileri zay›ft›r. • Semptomsuz dönemde düzenli olarak kullan›lmal›d›r. • Ast›ml› hastalarda rahatl›kla kullan›labilir. • Yan etkilerinden dolay› tedavi s›n›rlanabilir. • En s›k görülen yan etkileri, sedasyon ve ifltah aç›s› etkileridir. • Muskarinik reseptörleri bloke ederek gözde kuruma, üriner retansiyon, konstipasyon ve taflikardiye neden olur. • QT uzamas›na neden olabilir. • Bu tip yan etkiler terfenadin, loratadin ve setrizin gibi non-sedatif antihistaminiklerde en az görülmektedir. 2. Dekonjestanlar (alfa adrenerjik agonistleri) • Vasokonstriksiyon yaparak ödemli bölgeye kan ak›m›n› azalt›rlar. • Topikal kullan›m› oral kullan›m›ndan daha etkilidir. • Burun t›kan›kl›¤›na en etkili ajand›r. Di¤er allerjik rinit semptomlar›na etkisi zay›ft›r. • Rebound konjestiyon (Rhinitis Medicamentosa) bu ajan›n kullan›m›n› 35 güne s›n›rlamaktad›r. Oral kullan›m›nda bu etki görülmez. • Aritmi, çarp›nt›, tremor ve hipertansiyon gibi yan etkiler daha çok oral kullan›mda görülmektedir. 24 ALLERJ‹K R‹N‹T • Doz afl›m›nda çocuklarda hipotermi, CNS depresyonu ve koma gözlenebilir. • Diyabetli, hipertansiyonlu hastalar, tiroid hastal›¤› olanlar, idrar yapma problemi olanlar, trisiklik antidepresan veya monamin oksidaz inhibitörü alanlarda bu ajanlar dikkatli kullan›lmal›d›r. • Yan etkileri ortaya ç›kt›¤›nda ilaç kesilmelidir. • Pseudoephedrine hydrochlorid ve phenylpropanolamine hydrochlorid en çok kullan›lan oral dekonjestanlard›r. En çok kullan›lan lokal dekonjestanlar ise oxymetazoline, imidazoline ve naphazoline’dir. 3. Kromolin sodyum • Geç faz reaksiyonlar›na etki ederek hiperreaktiviteyi inhibe etme özelli¤ine sahiptir. • Rinitler için topikal olarak kullan›l›r. • Antihistaminiklere benzer etki ve aktivite spektrumu gösterirler. • En önemli avantaj› yan etkilerinin olmamas›d›r. • Semptomlar bafllamadan kullan›lmal›d›r. • Yerleflmifl semptomlara etkisi zay›ft›r. • Non-allerjik rinit’lere etkisizdir. • Burun t›kan›kl›¤›na etkisi minimaldir. • Baz› hastalar kromolin’e iyi cevap verdikleri halde bu ilaç baz› hastalarda etkisiz kalmaktad›r. • %4’lük nazal sprey her nostril’e befl miligram olmak üzere günde 3-6 kez s›k›l›r. • Etkinli¤i topikal steroidlerden az, antihistaminiklere efl de¤erdedir. 4. Nedokromil • Oral ve intranazal formlar mevcuttur. • Kromolin’e benzer, tek fark› burun t›kan›kl›¤›n› da giderebilir. • Yan etkileri minimaldir. 5. Ketotifen • Antihistaminiklere benzer etkileri vard›r. • Burun t›kan›kl›¤›na etkisi zay›ft›r. • Çocuklarda güvenle ve uzun süre kullan›labilir. 25 ÇANAKÇIO⁄LU, S 6. Azelastine • Oral ve nazal formlar› mevcuttur. • Antihistaminikler ve koromolin’e benzer etki ve aktivite spektrumu göstermektedir. • ‹yi tolere edilen bir ajand›r. 7. Antikolinerjik ajanlar • fiiddetli burun ak›nt›s› olanlarda kullan›l›r. • ‹ntranazal ipratropium bromide burun ak›nt›s›n› bir y›l veya daha uzun bir süre için giderebilir. Di¤er semptomlara etkisizdir. • Üç haftadan az kullan›lan hastalarda yan etkileri minimaldir. Yaratt›¤› burun kurulu¤u tuzlu su irrigasyonu ile giderilebilir. • Uzun süreli kullan›mda burun kanamas› ve t›kan›kl›k yaratabilir. 8. Kortikosteroidler • Allerjik rinit tedavisinde en etkili farmakoterapi yöntemidir. • Yan etkilerinden dolay›, oral kullan›m yerini intranazal uygulamaya b›rakm›flt›r. • Bu ajanlar›n belirgin antienflamatuar etkileri vard›r. • Burun mukozas›na lökosit infiltrasyonunu önlerler. • Geç faz reaksiyonlar›n› giderip, hiperreaktiviteyi azalt›rlar. • Vazodilatasyon, ödem ve konjesyonu yok ederler. • Topikal steroidler burun t›kan›kl›¤›, burun ak›nt›s›, burun kafl›nt›s›, aks›r›k, postnazal ak›nt› ve eritemi giderirler. • Oküler semptomlar› genelde gideremezler. • Tam tedavi edici etki akut allerjik rinitli hastalarda 1-3 gün sonra, kronik allerjik rinitli hastalarda bir hafta veya daha fazla bir sürede ortaya ç›kar. • ‹laç hergün düzenli olarak al›nmal›d›r. • 3 hafta içinde steroide cevap al›nmazsa tedavi kesilmelidir. • Steroidler nazal polipleri küçültüp burun t›kan›kl›¤›n› azaltabilirler. • Burun t›kan›kl›¤› fliddetli oldu¤u zaman topikal steroid etkisiz kalabilir bunun için 5 günlük bir nazal dekonjestan veya oral steroid kullan›m›n› takiben t›kan›kl›k hafifler ve topikal steroid tedavisine izin verir. 26 ALLERJ‹K R‹N‹T • ‹lk intranazal uygulamalarda burunda yanma ve kanama yapabilir. • Aks›r›k ve bafl a¤r›s› yapabilir. • Uzun süreli kullan›ma ba¤l›, ender olmakla birlikte nazal kandidiyazis veya mukozal atrofi geliflebilir. C. ‹mmünoterapi Klinik ve laboratuvar olarak allerjik rinit teflhisi konulmufl hastalardan, farmakoterapiden yararlanamayanlar, ilaç kullanamayanlar, farmakoterapiyi tolere edemeyenler veya tedaviye uyum sa¤layamayanlar, günlük aktiviteleri ve emosyonel durumlar› etkilenen hastalar, ast›m tetik mekanizmas›n›n allerjik rinit oldu¤u düflünülen hastalarda immünoterapi seçilecek tedavi yöntemidir. Bu tedavi yönteminden ilk kez 1911’de bahsedilmifl, 1960’li ve 1970’li y›llarda etkinli¤i kabul edilmifltir. ‹mmünoterapi bafllang›ç tedavisinde spesifik IgE düzeyi artmas›na karfl›n tedavinin devam etmesi ile spesifik IgE düzeyi geriler. Blokan antikor olan ve antijene spesifik olarak geliflen spesifik IgG düzeyi artarak spesifik IgE’lerin reseptörlere ba¤lanmas› engellenir, böylece mast ve bazofil hücreleri degranüle olamad›klar›ndan medyatör sal›n›m› yap›lamaz. ‹mmünoterapi antijene spesifik supresör T-lenfonsit’lerinin art›fl›na neden olur. Böylece allerjik mekanizman›n bafllamas› engellenmifl olur. Farmakoterapinin semptomatik tedavi olmas›na karfl›n immünoterapi nedene yönelik bir tedavi metodudur. Allerjene karfl› kesin tedaviyi sa¤lar. ‹mmünoterapi idame dozuna ulafl›ncaya kadar haftada bir veya iki kez subkutan enjeksiyonlar fleklinde doz artt›r›larak devam eder. Her enjeksiyondan sonra hasta 20 ile 30 dakika gözlem alt›nda tutulur. ‹mmünoterapide kullan›lan allerjenler aqueous depot (alüminyum veya kalsiyum tuzlar›na ba¤l› olarak) veya modifiye fleklinde haz›rlan›r. Yap›lan immünoterapide ne kadar az say›da allerjen kombine edilirse baflar› oran› o kadar yüksek olur. Önerilen normal tedavi flemas› ve süresine alternatif olarak rush immünoterapi denilen yöntem kullan›labilir. Bu yöntemde hasta yat›r›larak h›zl› bir flekilde idame dozuna eriflilmeye çal›fl›l›r. Tedavi boyunca sürekli olarak spesifik IgE ve IgG düzeyini kontrol alt›na tutmak gerekir. Bu yöntemde yan etki ve komplikasyonlar daha fazla görülebilmektedir. 27 ÇANAKÇIO⁄LU, S Tedaviyi kesebilmek için spesifik IgE düzeyi s›f›ra inmeli, blokan antikor yeterli düzeyde oluflmal›, antijene spesifik supresör T-lenfositlerin yard›mc› T-lenfositlere göre oran› gerekti¤i kadar artmal› veya tedavi kesilmeden 1-2 y›l semptomsuz devre geçirilmelidir. Böbrek, karaci¤er ve kollajen hastal›¤› olanlar, ilaç tedavisine ra¤men FEV1 oran› %70’in alt›nda olanlar immünoterapiye al›namazlar. Mevsimsel allerjik rinit’li hastalarda polen mevsimi bafllad›¤›nda immünoterapi kesilmelidir. Ancak allergoidler polen mevsiminde allerjen pozisyonuna ba¤l› olarak kullan›labilir. ‹mmünoterapi yan etkileri olarak bronkokonstriksiyon, anafilaksi, larenks ödemi geliflebilir. Bronkokonstriksiyon geliflen dozun alt›ndaki bir doz ile tedaviye devam edilebilir. Anafilaksi geliflir ise tedavi kesilmelidir. ‹mmünoterapi komplikasyonlar› olarak, karaci¤er ve böbrek fonksiyon bozukluklar› gösterilmifltir. Böyle bir durum ortaya ç›kt›¤›nda immünoterapi kesilmelidir. Sistemik reaksiyonlar›n tedavisinde 1/1000’lik adrenalin subkutan veya intramüsküler olarak uygulan›r, oksijen verilir, intravenöz aminofilin infüzyonu yap›l›r ve steroid tedavisi verilir. Geliflen larenks ödeminde, adrenalin steroid ve oksijene ek olarak intübasyon ve trakeotomi gerekti¤inde yap›labilir. Geliflen lokal reaksiyonlar›n tedavisinde ise antihistaminik kullan›m› genelde yeterlidir. CERRAH‹ TEDAV‹ Allerjik rinitlerin tedavisinde cerrahi önemli bir yer tutmaktad›r. Cerrahi tedavide, septum deviasyonu burun t›kan›kl›¤› ve dolay›s›yla nasal fizyolojinin sa¤lanmas› aç›s›ndan çok önemlidir. Allerjik rinitlerde özellikle inferior konka cerrahisinde konservatif davranmak gerekir, çünkü topik steroid veya immünoterapi tedavileri yerinde ve uygun flekilde yap›ld›¤›nda cerrahiye gerek kalmaz. Bir veya iki y›ll›k tedavi programlar›ndan sonra burun t›kan›kl›¤› yeterli olarak düzelmiyorsa ve sorun tamamen inferior konkalarda ise o zaman konkalara yönelik bir cerrahinin de¤erlendirilmesi yap›labilir. Allerjik rinit’lerin cerrahi tedavisinde en önemli bölüm sinüslere yönelik olan Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisidir. Özellikle osteomeatal kompleksin, maksiller ve ethmoid sinüslerin patolojileri mutlaka de¤erlendirilip cerrahilerinin yap›lmas› uygulanan tedavinin baflar›s› için flartt›r. 28 ALLERJ‹K R‹N‹T KAYNAKLAR 1. Patterson R. MD, Allergic Diseases; Diagnosis and management, Fourth edition 1993. 2. Naclerio RM MD. Allergic Rhinitis; Review article. New Eng J Medicine Sept. 1991. 3. Gomez E, Corrado OH, Baldwin DL, Direct in vivo evidence for mast cell degranülation during allergen-induced reactions in man. J Allergy Clin ‹mmunol 70: 160-9, 1982. 4. Gleich GJ. The late phase of the immunoglobulin E-mediated reaction: A link between anaphylaxis and common allergic disease. J Allergy Clin ‹mmunol 70: 160-9, 1982. 5. Bascon R, Wachs M, Naclerio RM. Basophil influx occurs after nasal antigen challenge: Effects of topical corticosteroid pretreatment. J Allergy Clin ‹mmunol 81: 580-9, 1988. 6. Funh MJ, Norman PS, Creticos CB. Immunotherapy decreases antigen induced eosinophil cell migration into the nasal cavity. J Allergy Clin ‹mmunol 85: 437-43, 1991. 7. Nakagawa T. The role of IgG subclass antibodies in the clinical response to immunotherapy in allergic disease. Clin Exp Allergy 21: 289-296, 1991. 8. Thompson RA, Bousquet J. Current status of immunotherapy. Lancet Feb, 1989. 9. Rocklin RE, Sheffer AL, Greineder DK, Generation of antigen-specific suppressor cells during allergy desentization. New Eng J Medicine 302: 1213-18, 1990. 29