HABER BÜLTENĐ 5 Eylül 2005 Haber Özetleri Irak • Irak'ta Kasım 2004'teki Felluce operasyonundan sonraki en büyük operasyonun Türkmenlerin yaşadığı Telafer kentine düzenlendiği öne sürüldü. Amerikan Washington Post gazetesinin haberine göre Cuma sabahı kente giren 5 bin Irak ve Amerikan askeri ev ev direnişçileri arıyor. Gazetenin haberine göre, 2004 yılının Eylül ayında da operasyona sahne olan 400 bin nüfuslu Telafer'de, dün 45 dakika süren çatışmalar yaşandı. Çatışmalarda en az 30 direnişçi ve kenti kuşatan Apache helikopterlerinin ise havadan 27 kişiyi öldürdüğü belirtildi. Geçen yılki operasyon sonrasında güvenlik güçlerinin çoğu görevi bırakırken, Telafer sakinlerinin yarıya yakının ayrılmasıyla da geride hayalet kent kalmıştı. Kentte yaşayan Türkmenler Şii-Kürt hükümetinden tedirgin olurken Şii Araplar ile Kürtlerden oluşan güvenlik güçleri arasında da sürekli çatışmalar yaşanıyor. (TGRT) • ABD birlikleri Türkmen kenti Telafer’e saldırılarına yeniden başladı. Kent 4 gündür yoğun Amerikan saldırısı altında. Saldırılara yoğun havan topu ve helikopter desteği de var. Amerikan saldırısı özellikle Saray, Hasanköy, Temanin ve Kadisiye mahallelerine yoğunlaşmış durumda. Kentte çok sayıda Türkmen’in öldüğü yine birçok Türkmen’in de yaralandığı öğrenildi. Amerikan birlikleri kentin 4 giriş noktasını da tutmuş durumda. Kente girmek isteyen masum Türkmenlerin saatlerce burada bekletildikleri ve kötü muamele gördükleri bildiriliyor. Ayrıca son gelen bilgilere göre Amerikalılar Telafer’deki Türkmenleri dünyadan tecrit etmek ve giriş çıkışlarını tamamen kontrol altına almak için kenti saran bir hendek kazıyorlar. (GHA) • Irak Sağlık Bakanlığı köprü faciasında ölenlerin sayısının 1011’e yükseldiğini, yaralıların sayısının ise 700 olduğunu açıkladı. Yaralılardan 45 kişi özel bir uçakla tedavi edilmek üzere Đspanya’ya gönderildi. Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, vuku bulan zehirlenme olayı hakkında ise soruşturmanın devam ettiğini bildirdi. Irak parlamentosu, bin kişinin ölümüyle sonuçlanan köprü faciasına karşı Arap ülkelerinin ilgi göstermeyen, ancak ABD’de vuku bulan fırtına faciasında ölenlere başsağlığı dileyip, maddi yardımlarda bulunan Arap ülkelerini şiddetle kınadı. Din adamı Şii parlamenter Celalettin El-Sagir, ABD faciası dolayısıyla başsağlığı dileyen ve 100 milyon dolar yardımda bulunan Katar devletinin tutumundan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etti. Sagir, “Irak’ta neden her gün insanlar hayatlarını kaybediyorlar? Ve Arap devletleri buna neden sessiz kalıyorlar?” diye sitemde bulundu. El-Sagir, Dışişleri 1 Bakanlığından, bu facianın Irak’ın Arap ülkelerine karşı yürüttüğü politikasında bir dönüm noktası olmasını istedi. (www.nahrain.com) • Irak'ta direnişçiler, başkent Bağdat'ta sıkı güvenlik önlemleriyle korunan Đçişleri Bakanlığı binasına saldırdı. Saldırıya 30 silahlı kişinin katıldığı ve saldırıda 10 adet arabanın kullanıldığı bildirildi. Yetkililer, yaklaşık 10 dakika süren ani baskında, iki polisin öldüğünü, 5 polisin de yaralandığını söylediler. Polis yetkilisi Falah El-Hamdani, füze ve otomatik silahlarla saldıran direnişçilerin, kısa süren çatışmanın ardından çekildiklerini belirtti. Saldırının ardından 4 kadar Amerikan Apaçi ve Blackhawk helikopterinin bölge üzerinde uçtuğu gözlendi. Saldırganların zayiat verip vermedikleri bilinmiyor. (AA)(AP) (www.nahrain.com) • Kerkük bölgesinde yasadışı olarak tutuklanmış olan ve Kürt bölgesindeki cezaevlerinde tutulan, 50 Arap’ın serbest bırakıldığı açıklandı. Kürt ve Arap politikacıları ile ABD yetkilileri arasında yapılan anlaşma sonucunda bu kişilerin serbest bırakıldığı bildirildi. Kerkük Đl Meclisi’nin üyesi Sami Abdullah (Arap) bunun ilk adım olduğunu söyledi. Ayrıca anlaşmaya göre, kanunsuz bir şekilde tutuklananların ya serbest bırakılacaklarını ya da Kürt bölgesi dışında bir yerde mahkeme önüne çıkarılacaklarını sözlerine ekleyerek, atılan bu adımın Kerkük’te durumun sakinleşmesine yardımcı olacağını bildirdi. Polis ve tutuklanan bazı kişilerin açıklamalarına göre, KDP ve KYB’ye ait güvenlik güçleri aylardan beri yüzlerce Arap ve Türkmeni yasadışı bir şekilde tutuklamaya devam etmekte, tutuklananlara ise çeşitli işkenceler yapmaktadırlar. Abdullah Sami, tutukluların serbest bırakılmaları için ABD güçlerinin baskı yaptığını ve bunların 6 ay ile bir yıl arasında Kürt cezaevlerinde kaldıklarını bildirdi. (www.irakna.com) (www.nahrain.com) • Irak'ta altyapıya sabotaj eylemlerinin engellenmesi için havadan yapılacak denetimlerde Ürdün yapımı askeri uçaklar kullanılacak. Jordan Times gazetesinin haberine göre, iki ülke arasında 2004'te yapılan bir sözleşme uyarınca, Ürdün Irak'a 16 adet iki kişilik Sama CH2000 tipi askeri keşif ve denetim uçağı teslim edecek. Uçakları üreten Ürdün Havacılık Sanayi şirketinin Müdürü Muayyed Samarray, uçakların sabotaj eylemlerini engellemek dahil olmak üzere keşif ve denetim amaçlı kullanılacağını belirtti. Otomatik pilot sistemiyle de donatılan uçakları kullanacak Iraklı pilotlara Ürdün şirketince eğitim verilecek. Gazete, Irak hava kuvvetlerinin yeniden oluşturulmasına yönelik Amerikan yardımı çerçevesinde yapılan ihalenin bedelinin 12 milyon dolar olduğunu yazdı. (AA)(AFP) • Irak yönetimi, devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in yargılanmasına 19 Ekim'de başlanacağı haberini doğruladı. Hükümet sözcüsü Leys Kubba, Saddam ile birlikte 3 kişinin, anayasa taslağıyla ilgili referandumun 15 Ekim'de yapılmasından 4 gün sonra mahkemeye çıkacaklarını söyledi. Başarısız bir suikast girişiminin ardından 1982 yılında Duceyl'de Şiilerin öldürülmesiyle ilgili suçlamadan yargılanacak Saddam, suçlu bulunması halinde ölüm cezasına çarptırılabilecek. (AA)(AP) • Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye’yi ziyaret talebine rağmen Ankara’nın davette bulunmadığı yönündeki haberlere Kürdistan Yurtseverler 2 Birliği’nden tepki geldi. Kürdistan Yurtseverler Birliği Türkiye Temsilcisi Bahros Galali, Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin Ankara’yı ziyaret etmek için herhangi bir talepte bulunmadığını söyledi. Galali, Talabani’nin Anayasa çalışmaları nedeniyle dış gezilere zamanı olmadığını bildirdi. (NTV) Orta Doğu • Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Đsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini tamamlamasının hemen ardından, Orta Doğu barış görüşmelerinin yeniden başlatılması gerektiğini söyledi. Abbas, Filistin devletinin gelecek yıl kurulması umudunu da dile getirdi. Mahmud Abbas, ''Filistin devletinin gelecek yıl kurulacağı umuduna sahibiz. Önemli olan, bir devlete sahip olmamız'' dedi. Abbas, yönetimdeki El-Fetih hareketi dışında kalan çeşitli militan grupları üç hafta içinde merkezi kontrolün altına sokacağı sözü de verdi. (AA)(AP) • Mısır askerlerinin, Đsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilme planının bir parçası olarak yapılan anlaşma uyarınca Gazze sınırında konuşlanmaya başladığı bildirildi. Yaklaşık 750 hafif silahlı Mısır muhafızının, Mısır ve Đsrail arasında imzalanan anlaşma uyarınca sınır boyunca görev yapacağı kaydedildi. Đsrail Savunma Bakanlığı, askerlerin ilk bölümünün dün konuşlanmaya başladığını açıkladı. Geçen hafta imzalanan anlaşma uyarınca, Mısır muhafızları, Gazze Şeridi'yle Mısır arasındaki 14 kilometrelik sınıra konuşlandırılacak. (AA)(AP) • Mısır’da Çarşamba günü yapılacak Devlet Başkanlığı seçimleri için adayların kampanyaları dün sona erdi. Beşinci kez seçilmesine kesin gözüyle bakılan Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, dünkü seçim mitinginde taraftarlarına son kez seslendi. Mübarek’e karşı yarışacak 9 adaydan, Eymen Nur, en iddialı rakip olarak görülüyor. Nur, Devlet Başkanı Mübarek’i yıllardır ülkeyi baskı altında yönetmek, ekonomik kriz ve işsizliğe yol açmakla suçluyor. Eymen Nur, dün Kahire'nin merkezindeki Tahrir meydanında düzenlediği mitingde, yaklaşık 4 bin kişiye hitap etti. Nur, af taahhüdünde bulundu ve olağanüstü hali kaldıracağını, Müslüman Kardeşler Örgütü'ne siyasi parti kurma hakkı tanıyacağını ve liberal ekonomiyi Mısır'a getireceğini söyledi. (AA)(VOANEWS) • Filistin'de düzenlenen yönetim karşıtı gösteride protestocularla güvenlik kuvvetleri arasında çatışma çıktı. Đş talep eden Filistinlilerin, Han Yunus'taki belediye binası önünde toplandıkları ve polise taş ve molotofkokteyli atarak saldırdıkları bildirildi. (AA)(AP) • Haaretz gazetesinin haberine göre, Đsrail, Dubai'de son haftalarda mensupları resmi olarak işadamı şeklinde tanıtılan ''gizli bir diplomatik misyon'' açtı. Đsrail Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Regev, bu iddiayı yalanlarken, Haaretz gazetesi, üç Đsrailli diplomat ve yabancı ülkelerin pasaportlarına sahip eşlerinin, yerel makamların onayıyla Dubai'ye geldiklerini yazdı. Gazete, BAE'nin Đsrailli yüksek teknoloji şirketleri için önemli bir ekonomik potansiyele sahip olduğunun altını çizerek, tanınmasa da bu gizli misyonun ''büyük bir başarı'' olduğu değerlendirmesinde bulundu. Haaretz, BAE ve diğer Arap ülkelerindeki radikal dinci muhalefetin eleştirileri oklarından kurtulmak için diplomatik misyonun gizli tutulduğunu yazdı. Đsrail'in Türkiye dışında 3 Müslüman ülkelerden Mısır, Ürdün ve Moritanya ile büyükelçi düzeyinde diplomatik ilişkisi bulunuyor. (AA) Kafkasya ve Orta Asya • Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de ''Seçimler ve Demokrasinin Geliştirilmesi'' konulu toplantı yapıldı. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis, toplantıda yaptığı konuşmada, Azerbaycan'da 6 Kasım 2005 tarihinde düzenlenmesi öngörülen parlamento seçimlerinin Avrupa standartlarına uygun yapılmasının önemine işaret ederek, bunun ülkenin demokratikleşmesine katkı sağlayacağını belirtti. Ülkenin geleceğinin sorumluluğunun Azerbaycan yönetimi ve halkında olduğunu ifade eden Davis, bu konuda Avrupa'nın sadece destek verebileceğini kaydetti. Azerbaycan hükümetiyle muhalefet arasında başlatılan diyaloga da değinen Davis, bu diyalogun parlamento seçimlerinden sonra da sürdürülmesinin gerektiğini ve yönetimle sivil toplum örgütleri arasında mevcut boşluğun kapatılmasına katkı sağlayabileceğini söyledi. (AA) • Norveç petrol şirketi Statoil, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattına, Hazar denizi altından yapılacak Aktav-Bakü boru hattı ile Kazak petrolünün katacak bir projeye katılmaya hazır olduğunu açıklandı. Statoil Kazakistan Baş Direktörü Per Einar Rettedal, Kazakistan'ın BTC projesine katılmasına ilişkin anlaşmanın bu yıl içinde Kazakistan ile Azerbaycan arasında imzalanmasının beklendiğini söyledi. Söz konusu anlaşma imzalandıktan sonra Kazak petrolünün BTC'ye ulaştırılması için bazı projeler düşünülüyor. Bu projeler arasında Aktav ile Bakü arasında Hazar denizi altından yapılacak bir boru hattı projesi de bulunuyor. Rettedal, Statoil şirketinin Hazar denizi altından AktavBakü petrol boru hattı yapımı projesinde yer almaya hazır olduğunu, Kazakistan tarafının da böyle bir projeyi göz ardı etmediğini söyledi. BTC projesinde yüzde 8.71 paya sahip olan Statoil, Hazar'ın Kazakistan sektöründe Kazakistan ile petrol üretimi konusunda da geçen yıl bir mutabakat protokolü imzalamıştı. (AA) • Rusya Savunma Bakanı Sergey Ivanov, Türkiye'ye stratejik işbirliği çağrısı yaptı.Türkiye'nin Rusya ile bir askeri işbirliği anlaşması imzalayan ilk NATO ülkesi olduğunu vurgulayan Ivanov, iki ülke arasındaki stratejik işbirliğinin ortak projelerle gerçekleştirilebileceğini söyledi. Yakın çevresince Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in halefi olarak gösterilen Ivanov, Türkiye'ye askeri sanayi alanında beş somut öneride bulundu: 1. Dünyanın gelişmiş uydularla izlenmesine dönük uzayda askeri işbirliğine gidilmesi 2. Türk savunma bakanlığı için Rusya'da reaktif sistemler mühimmatı üretilmesi 3. Đki ülkenin arama-kurtarma gemileri için ortak projeler geliştirmesi 4. Türkiye'de Rus zırhlı araçları ve her tür arazi koşullarında kullanılabilen 'tigr' araçları üretilmesi 5. Rus uçaksavar sistemi 'strelets' ile Aselsan tarafından üretilen hava savunma sisteminin entegre edilmesi (CNN TURK) 4 Avrupa Birliği • Güney Kıbrıs Rum yönetimi Sözcü Kipros Hrisostomidis, Rum yönetiminin, Türkiye'den limanlarını açmasını ve ürün sevkiyatındaki tüm engellerin kaldırılmasını beklediğini belirtti. Hrisostomidis, ''Ankara'nın, 'Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanımayı reddetmeye devam etmesi ve ek protokolü 10 yeni üye için de uygulamaması halinde üyelik müzakerelerinin başlamayacağını'' ileri sürdü. Hrisostomidis, ''Türkiye'nin 'kabul edilmez' deklarasyonunun siyasi ve yasal sorunlar yarattığını ve Türkiye'nin yayımladığı deklarasyonun 17 Aralık 2004 AB Konseyi kararlarına da aykırı olduğu'' iddialarında bulundu. Bu arada, Fileleftheros gazetesi, ''Rum yönetiminin, Türkiye'nin ek protokolden kaynaklanan yükümlülükleriyle ilgili koşullarını, 7 Eylül'deki AB Daimi Temsilciler Konseyi (COREPER) toplantısında masaya koyacağını'' yazdı. (AA) • Almanya’da 18 Eylül’de yapılacak genel seçimlere hazırlık olarak dün akşam Başbakan ve Sosyal Demokrat parti lideri Gerhard Schröder ve Hıristiyan Demokrat parti lideri Angela Merkel televizyonda karşı karşıya geldi. Merkel Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı olduğunu tekrarladı. Schröder ise, Merkel’i, Müslüman bir ülkenin Avrupa Birliği'ne kabul edilmesinin stratejik önemini anlayamamakla suçladı. Schröder, Türkiye'siz bir Avrupa olmayacağını belirtti ve ‘’Avrupa dünya üzerinde rol oynamak istiyorsa, Türkiye’nin Avrupa Birliği'ne alınması gerekir’’ şeklinde konuştu. Berliner Kurier gazetesi, ''Gerhard'ın son zaferi'' başlığıyla yayımladığı haberde, kamuoyu yoklamalarına göre tartışmanın galibi olarak Başbakan Gerhard Schröder'in görüldüğü, ancak bunun yine de 18 Eylül'de yapılacak genel seçimde kendisi için yeterli olmayacağı görüşüne yer verdi. Bild, Berliner Kurier ve Die Welt gazeteleri de ZDF televizyonu tarafından yapılan kamuoyu yoklamasının sonuçlarına yer vererek, halkın yüzde 48'inin Schröder'i, yüzde 28'inin de Merkel'i tartışmanın galibi olarak gördüğünü, yüzde 24'ünün ise her ikisinin de iyi tartıştığı görüşünde olduğunu yazdılar. (VOANEWS) (AA) Dünya Basını Financial Times gazetesinin başyazarı tarafından kaleme alınan makalede, AB'nin sözünü mutlaka tutması gerektiği belirtilerek, buna karşılık Türkiye'nin de ifade özgürlüğü konusundaki taahhüdünü yerine getirmesi gerektiği kaydedildi. Yapılan bütün tartışmalara ve bölünmelere rağmen, AB'nin gelecek ay içinde Türkiye ile müzakerelere başlayacak gibi göründüğünü ifade eden FT başyazarı, Fransa ve Hollanda halklarının geçen aylarda yapılan referandumlarda AB Anayasası'nı reddetmelerine rağmen, üye ülkelerin büyük bölümünün, Türkiye'ye aralık ayında verilen sözün tutulmamasının birliğe zarar vereceği gerçeğini gördüğünü bildirdi. ''Fransa, Almanya, Avusturya ve Kıbrıs Rum kesimi tarafından ortaya konulan bazı itirazların yolu tıkayan birer blok haline dönüşmesine ilişkin tehdide'' de dikkat çeken başyazar, ''Avusturya ve Almanya'da ortaya konulan itirazların, Türkiye'nin büyük ve yoksul nüfusunun ötesinde Müslüman olması ve gerçekten Avrupalı olmaması fikri çevresinde yoğunlaştığını'' savundu. 5 Financial Times, bugünkü bir diğer başyazısında, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkan, Alman muhafazakar lider Angela Merkel'e destek vermiş. Yazının başlığı, "Avrupa'nın niçin Merkel'in zaferine ihtiyacı var". Financial Times, ekonomik gerekçelerle, Merkel'in arkasında: "Almanya seçimleri, Almanlara, ülkenin ekonomi politikasında, gerçek bir değişim fırsatı veriyor. Ancak bu, Avrupa'nın geriye kalan ülkeleri için de geçerli. Çünkü Merkel'in zaferi, Avrupa Birliği çapında da, ekonomik reformların yolunu açacaktır. Almanya, Gerhard Schröder'in başbakanlığında; içe kapalı, korumacı ve Avrupa Komisyonu'nun, mallar-hizmetler ve piyasaları liberalleştirmeye yönelik çabalarına giderek daha da düşmanca yaklaşan bir ülke oldu." Alman gazetesi Frankfurter Rundschau ise Avrupa Birliği'nin, Türkiye'nin Kıbrıs'ı tanımayı reddetmesi karşısında takındığı tutumun hayal kırıklığı yarattığı görüşünde. Gazeteye göre, birlik üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, geçen hafta Türkiye'yle müzakerelere başlamayı geciktirmeyerek, bir cesaret eksikliği sergiledi: "Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyeliğini, kaçınılmaz olarak Ukrayna'nın üyeliği izleyecek. Bu da birliği zayıflatacak. Avrupa Birliği, sınırlarıyla yüzleşmedikçe de, vatandaşları, referandumlarla da, Türkiye'nin üyeliğini reddecek." Avusturya gazetesi Der Standard ise özellikle Almanya'da Hıristiyan Demokratların Türkiye için önerdikleri imtiyazlı ortaklık formülünün, Avrupa Birliği'nin güvenilirliğini zayıflatacağı görüşünde. Gazete bu noktada daha önce Türkiye'ye, 1999'da adaylık statüsü tanındığını, 2004'te de müzakerelere başlama sözü verildiğini yazmış. 6