Diyabet Diyabet Nedir? Diyabet kronik, pankreasın yetersiz veya hiç insülin üretmemesiyle karakterize, Ģeker yüksekliğiyle seyreden bir hastalıktır. insülin, Ģekerin enerji olarak kullanılabilmesi için hücreye girmesini sağlamakta gerekli bir hormondur. Ġnsülin miktarının veya etkinliğinin azalmasına bağlı olarak kan Ģekeri yükselir.(Hiperglisemi). Bu durum uzun dönemde birçok doku ve organlarda hasara yol açar. Diyabetin iki önemli ve belirgin tipi vardır: Tip 1 diyabet Tip 1 diyabet otoimmün mekanizmalara bağlı olarak insülinin pankreasta hiç üretilmediği ya da çok az üretildiği tiptir. Ġnsülin vücutta hiç bulunmadığından, diyabet ancak insülin enjeksiyonu veya pompayla tedavi edilebilir. Ayrıca tip 1 diyabete juvenil diyabet de denir. Genellikle çocuk yada genç eriĢkin çağda ortaya çıkar. Tip 1 diyabet, bazen, insüline bağımlı, genetik olarak yönlendirilmiĢ veya erken baĢlangıçlı diyabet olarak adlandırılır. Tip 1 diyabetli hastalar genellikle insülini hiç üretmemektedirler. Tip 1 diyabet herhangi bir yaĢta da çıkabilir, fakat genellikle çocuklarda ve genç eriĢkinlerde oluĢur. Hasta kiĢiler, kanlarındaki glukoz seviyesini kontrol etmek için her gün insülin enjeksiyonu yapmak zorundadırlar. Eğer Tip 1 diyabetli kiĢiler insülin bulamazlarsa diyabet komasına girerler. Uluslararası Diyabet Federasyonu, dünyada en az 17 milyon kiĢide Tip 1 diyabet olduğunu tespit etmiĢtir Tip 2 diyabet Tip 2 diyabet daha çok insülin direnciyle karakterizedir. Tip 2 diyabette insülin yeterince düzenli salınıp etkili olamamaktadır. Aslında insülin miktarları normal, hatta fazla bile olabilir. Sıklıkla egzersiz ve diyet, tedavide en etkin yöntemlerdir. Bununla beraber tedaviye ilaç ve bazen insülin de eklemek gerekebilir. Tip 2 diyabet en sık görülen tip olup toplumda rastlanma sıklığı oranı %90‟dır ve dünyada yaklaĢık 246 milyon insan tip 2 diyabetlidir. Tip 2 diyabetli kiĢilerde, insülin üretimi azdır veya onu yeterince kullanamamaktadırlar. Genellikle insülin enjeksiyonu gereksinimleri yoktur. Yalnızca diyet veya oral tabletler (ağızdan alınan ilaçlar) ile tedavi olabilirler. Tip 2 diyabet, insüline bağımlı olmayan diyabet veya geç baĢlangıçlı diyabet olarak da adlandırılır. Tip 2 diyabetli kiĢilerin genellikle insülin gereksinimleri yoktur. Genellikle, diyetlerini kontrol ederek, düzenli egzersiz yaparak, ağızdan ilaç ve bazen de insülin alarak kanlarındaki glukozu kontrol edebilirler. Tip 2 diyabet, 45 yaĢından büyük ĢiĢman kiĢilerde en yaygındır. Bununla birlikte, artan obezitenin bir sonucu olarak, çocuklarda ve genç eriĢkinlerde de yaygın hale gelmektedir. Tip 2 diyabet en yaygın diyabet tipidir, tüm diyabetlilerin %90-95‟ini oluĢtururlar. Eğer tip 2 diyabetli kiĢilerde tanı erken konmaz ve tedavi edilmez ise, ölüme bile yol açabilen ciddi komplikasyonlar geliĢebilir. Tüm dünyada milyonlarca kiĢi hastalığını bile bilmeden veya yeterli tıbbi bakıma ulaĢmadan Tip 2 diyabetli olarak yaĢamaktadırlar. Uluslararası Diyabet Federasyonu, dünyada en az 170 milyon kiĢide Tip 2 diyabetli olduğunu tahmin etmektedir. Her iki tip Ģeker hastalığı da ciddi etkileri olan hastalıklar olup çocuklarda her iki tip diyabet de oldukça sık bulunmaktadır. Rastlanma sıklığındaki artıĢ, özellikle çocukları korumanın ciddiyeti açısından önemlidir. Diğer Diyabet Tipleri Bir diğer diyabet tipi, bazen gebe kadınlarda oluĢan, geçici bir diyabet formudur. “Gestasyonel Diyabet” olarak adlandırılmaktadır. Hamilelik tamamlandığında genellikle kaybolmaktadır. Bu tip diyabeti olan kadınlar, daha sonraki zamanlarda, yüksek oranda, Tip 2 diyabet geliĢtirme riskine sahiptirler (%15). Bazı çocuklar tip 1 ve tip 2 arası mixt tip diyabet belirtileri gösterirler. Bu tip diyabete hybrit de denir. Çifte diyabet olarak da adlandırılan bu diyabet tipi, özellikle ĢiĢman çocuklarda çok görülmektedir. Bunlara ek olarak bir de ileri yaĢta görülen, tip1 benzeri diyabet vardır, MODY adı verilir. Neden Dikkatli Olmalısınız? Ġstatistikler Korkutucudur... 1985‟te, tüm dünyada, tespit edilen 30 milyon diyabetli vardı. Bugün, 230 milyondan fazla diyabetli mevcuttur. YaklaĢık 20 yılda, hemen hemen yedi kat artma olmuĢtur. Eğer bu epidemiyi yavaĢlatmak için hiçbir Ģey yapılmaz ise, 25 yıl içerisinde, sayı 350 milyonun üzerine ulaĢacaktır. Diyabet Komplikasyonları maliyetinin, tüm dünyada total sağlık hizmetleri harcamalarının %5-10‟unu oluĢturduğu tahmin edilmektedir. Diyabet, geliĢmiĢ ülkelerde, eriĢkin yaĢ çalıĢma grubunda kısmi görme kaybı ve körlüğün temel nedenidir. Diyabete bağlı parmak veya bacak ampütasyonları, kazalarda oluĢan ampütasyonlara göre daha fazladır. Diyabetli kiĢiler daha fazla kalp enfarktüsü ve felç geçirme riskine sahiptir. Diyabetli kiĢiler çok yüksek bir böbrek hastalığı geliĢtirme riskine sahiptir. Ülkelerin tahminen %25‟i, kendi ulusal sağlık planlarında diyabet bakımında herhangi bir özel önlem almamaktadırlar. Kimler Diyabet Olur? Herhangi bir kimse, herhangi bir yerde, herhangi bir yaĢta diyabetli olabilir. Birçok eriĢkin, semptomları tanınmadan birkaç yıl önce diyabetli olmuĢ olabilir. Tanı konduğu sırada, bunların birçoğunda, diyabet komplikasyonları geliĢmeye baĢlamıĢtır -Görme azalması, böbrek yetmezliği, kalp hastalığı, felç ve sinir hasarı gibi-. Dünyanın birçok yerinde de, hiç teĢhis edilmemiĢ birçok diyabetli vardır. Diyabeti erken ortaya çıkarmak demek, tedavisinin daha kolay ve ciddi komplikasyon riskinin önemli ölçüde azaltılabilir olması demektir. Diyabetin geliĢmesine yardımcı birçok risk faktörleri vardır. Tip 1 Diyabet Ġçin Risk Faktörleri: Bunlar, çok iyi tanımlanmamıĢlardır. Fakat genetik ve çevresel faktörlerin bu tip diyabet geliĢimi için tetikleyici rol oynayabildiği görülmektedir. Esas etken, oto-immün mekanizmasının bozukluğudur. Tip 2 Diyabet için Risk Faktörleri: * YaĢ: Diyabetli kiĢilerin %90- 95‟i tip 2 diyabetlidir. Bu tip genellikle 40 yaĢın üzerindeki kiĢilerde oluĢur. Fakat zamanımızda, çocuk ve adolesanları da önemli ölçüde etkilemektedir. YaĢlandıkça, diyabet riski artmaktadır. * ġiĢmanlık: Tip 2 diyabetli kiĢilerin %80‟inden fazlası kiloludur. Ne kadar kilolu olursanız o kadar yüksek diyabet riski taĢırsınız. * Diyabete ĠliĢkin Aile Hikâyesi: AraĢtırmalar, eğer yakın aile üyelerinde bir diyabet hikâyesi var ise kiĢilerin daha fazla risk altında olduğunu göstermiĢtir. Akrabalık ne kadar yakın ise, diyabet riskiniz de o kadar yüksektir. * Fiziksel Aktivite: AraĢtırmalar aktif bir hayat sürdürmeyen kiĢilerin, daha fazla tip 2 diyabet geliĢme riskinde olduğunu göstermiĢtir. Ne kadar az egzersiz yaparsanız diyabet geliĢme olasılığı o kadar yüksektir. * BozulmuĢ Glukoz Toleransı (IGT): Sağlıklı bir kiĢinin kan Ģekeri 70-110 mg/dl (100 mililitre kanda mg olarak glukoz) arasındadır. Veya 3.9-6.0 mmol/L arasındadır. BozulmuĢ glukoz toleransı, normalden daha yüksek bir kan glukoz seviyesidir. Açık diyabetin baĢlangıcıdır. *Irk/Etnik Özellikler: Bildiğimiz kadarıyla, ırk ve etnik özellikler bir kiĢide diyabet geliĢme olasılığını belirlemede önemlidir. *Hamilelik Sırasında Diyabet: Bazı kadınlarda, hamilelikleri sırasında “gestasyonel diyabet” adıyla bilinen geçici bir diyabet tipi oluĢur. Gestasyonel diyabet tüm hamileliklerin %2-5‟inde geliĢir. Fakat genellikle, hamilelik sonlandığında kaybolur. Bununla birlikte, gestasyonel diyabeti olan veya 4 kg veya daha büyük bebek dünyaya getiren kadınlarda, yaĢamlarında daha geç bir dönemde, daha fazla Tip 2 diyabet geliĢme olasılığı vardır. Diyabetin Uyarıcı ĠĢaretleri Nelerdir? KiĢilerde, farklı uyarıcı iĢaretler vardır ve bazen bunlar çok açık iĢaretler olmayabilir. Fakat iĢaretlerin bazıları, genel olarak tanıya yönelik iĢaretlerdir. Yaygın Olarak Gözlenen Uyarıcı ĠĢaretler Tip1 Diyabet: Tip 1 diyabetin baĢlangıcı genellikle birdenbire ve dramatiktir (saman alevi gibi). AĢağıdaki semptomları içerebilir: * Anormal susama ve ağız kuruması, * Sık idrara çıkma, * Kol ve bacaklarda yorgunluk/Enerji azlığı, * Sürekli açlık hissi, * Ani kilo kaybı, * YavaĢ iyileĢen yaralar, * Tekrarlayan infeksiyonlar, * Bulanık görme. Tip 2 Diyabet: Yukarıda listelenen aynı semptomlar tip 2 diyabetli kiĢilerde de gözlemlenebilir. Fakat genellikle, semptomlar daha az belirgindir. Tip 2 diyabetin baĢlangıcı yavaĢtır ve sonuçta tespit etmek güç olabilir. Gerçekten de, tip 2 diyabetli bazı kiĢiler, erkenden hiçbir belirgin semptom göstermezler. Bu kiĢilerde çoğunlukla hastalık tablosu birkaç yıl sonra teĢhis edilir. O zaman birçok komplikasyon geliĢmiĢ olarak karĢımıza gelir. Diyabet olabileceğini düĢünen kiĢiler ve ailesinde diyabet olan ve yukarıdaki belirtileri olanlar bir diyabet uzmanına muayene olmalıdırlar. Tip 2 diyabet özellikle 40 yaĢ üstündeki insanlara ciddi zararlar veren bir hastalıktır. Ancak son dönemlerde özellikle ĢiĢman ve hareketsiz çocukların artıĢı ile beraber çocuk ve genç yaĢta tip 2 diyabetli sayısı artmaktadır. Bu artıĢın, beslenme biçimindeki değiĢime bağlı olduğuna inanılmaktadır. Dünyada yüksek yağ içeren yiyeceklerin artıĢı, lifli gıdaların alınmaması, ailelerin evde yemek yerine kolaycılığı seçip dıĢarıdaki hazır yiyeceklere yönelmelerinin bunda etkisi olduğu düĢünülmektedir. Tip 2 diyabetlilerin büyük çoğunluğu (%85‟i), tanı konduğu anda ĢiĢmandır. Dünyada her 10 çocuktan birinin kilolu olduğu düĢünülmektedir. YaklaĢık 30-45 milyon çocuğa denk gelen bu grubun 22 milyonu 5 yaĢın altındadır. Tüm bu çocuklar yüksek diyabet riski altındadır. Diyabetin Komplikasyonları Nelerdir? Diyabet, yaĢam boyu süren, dikkatli kontrol gerektiren kronik bir hastalıktır. Gerektiği gibi kontrolü olmaz ise, kardiyovasküler hastalık, böbrek yetmezliği, körlük ve sinir hasarı gibi çeĢitli komplikasyonlara yol açabilirler. Kısa Süreli Komplikasyonlar DüĢük Kan ġekeri (Hipoglisemi): Ġnsulin kullanan bir kiĢi, sık sık kan Ģekerinin çok düĢük seviyelere düĢme problemi ile karĢılaĢabilir. Buna, ihtiyaçdan fazla insülin yapmak, aĢırı egzersiz yapmak veya yeterli karbonhidrat almamak yol açmıĢ olabilir. Hipoglisemi biraz Ģeker yiyerek hızla düzeltilebilir. Eğer düzeltilmez ise kiĢinin bilincini yitirmesine yol açabilir, acil hastane tedavisi gerektirir. Bunu önlemek için diyabetli hastaların daima yanlarında kan Ģekerini hemen yükselten glukagon iğnesi bulundurması gerekir. Diyabetli kiĢinin hipoglisemiden korunmak için belirtilerini bilmesi çok önemlidir. Kan Ģekeri düĢmesi hastada; acıkma, baygınlık, fenalık, terleme, el, ayak titremesi, daha sonra Ģuur kaybı gibi belirtiler gösterir. Hiperglisemi ve Ketoasidoz: Kan Ģekeri çok yükseldiğinde (>300 mg%) organizma, yağları yakıt olarak kullanır. Vücut yağları parçalandığında, keton diye bilinen asitli atıklar oluĢur. Vücut çok fazla miktardaki ketonları harcayamaz veya önleyemez ise bunları idrar yolu ile atıp tüketmeyi dener. Ancak, vücut tüm ketonları serbestleĢtiremez ve kanda birikirler. Bu durum ketoasidoz denen tabloya yol açar. Ketoasidoz, insülin yokluğu ile ortaya çıkan ciddi bir durumdur. Esas olarak, tip 1 diyabetli kiĢilerde çokça, tip 2 diyabetlilerin ayarsız olanlarında da daha nadir görülür. Genellikle kötü kontrollü yada tedavi almayan tip1 diyabetlilerde görülür. Vücut, Ģekere ihtiyacı olmasına rağmen insülin olmadığından Ģekeri baĢka yollarla elde eder. Bu yol, yağlardır ve yağlardan Ģeker elde ederken bu normal olmayan üretim aynı zamanda keton oluĢmasına da neden olur. KETON ARTIġI VE BELĠRTĠLERĠ: • Hızlı nefes almaya, • Kalp atıĢında artıĢa, • Karın ağrısına, • Kusmaya, • Halsizlik ve ağızda elma çürüğü kokusuna neden olur. Diyabetik ketoasidoz dünyada tip 1 diyabetli çocukların ölümüne neden olmaktadır. Eğer tedavi edilmezse %100 ölümcüldür. Genellikle beyinde ĢiĢme (edem) ile ölüm olur ve bu ölüm nedeni çocuklara özgüdür.. Yeni baĢlayan tip 1 diyabetli çocukların %40‟ında DKA görülür. Özellikle daha tanı konulmamıĢ çocuklarda, yüksek Ģekerin uzun süre devam etmesi Ģiddetli ketoasidozise neden olur. Tanı konulamayan tip 1 diyabetli çocukların en önemli belirtilerinden biri ise gece terlemesidir. Yatak ıslak uyanırlar. Bu gibi ön bulguları anlatan posterler geçen yıl Ġtalya‟da ailelerin çocuklarındaki hastalığı daha erken görmesini sağlamıĢ ve ketoasidoz vakaları %78 den %12.5‟a inmiĢtir. Diyabetli çocuklar tam sağlıklı ve üretken bir yaĢam sürebilirler... Laktik Asidoz: Nadir görülen bir komplikasyondur. Laktik asidoz, laktik asidin vücutta birikmesidir. Hücreler, enerji için glukozu kullandıklarında, laktik asit yaparlar. Eğer, fazla miktarda laktik asit vücutta kalıyor ise denge bozulur ve kiĢi kendisini hasta hissetmeye baĢlar. Laktik asidoz nadir bir durumdur ve esas olarak tip 2 diyabetli kiĢileri etkiler. Bakteriyel/Mantar Enfeksiyonları: Diyabetli kiĢiler bakteri ve mantar enfeksiyonlarına daha yatkındırlar. Enfeksiyonlar, sıklıkla idrar yolları ve üst nefes yollarında ve deride ortaya çıkabilir. Mantar enfeksiyonları, atlet ayağı, ciltte yuvarlak oluĢumlar ve vaginal enfeksiyonlar da çok görülen problemlerdir. Uzun Vadeli Komplikasyonlar Göz Hastalığı: Göz hastalığı veya retinopati, geliĢmiĢ toplumlarda eriĢkin yaĢ grubunda görme azalması ve körlüğün en önemli nedenidir. 15 yıllık diyabeti olan hastaların yaklaĢık %2‟sinde legal olarak görme kaybı, %10‟unda ise ciddi anlamda görme azalması vardır. Böbrek Hastalığı: Diyabet, böbrek hastalığının (nefropati) en önemli nedenlerinden biridir. Diyabetli tüm kiĢilerin yaklaĢık 1/3‟ünde böbrek hasarına rastlanır ve Tip 1 diyabetli hastaların yaklaĢık %20‟sinde böbrek yetmezliğine götüren fonksiyon bozuklukları oluĢur. Sinirleri Tutan Komplikasyonlar: Diyabetik sinir hastalığı veya nöropati diyabetli tüm kiĢilerin en az yarısını etkiler. Farklı nöropati tipleri vardır. Bunlar, ayaklarda, bazı vakalarda ellerde, duyu kaybına, ayakta ağrıya neden olur ve kalbi, gözü, mideyi, mesane ve genital organları içine alan somatik organ nöropatiye yol açar. Ayaklarda duyu kaybı, diyabetli kiĢilerin farkına varmadan ayaklarını yakmalarına ve yaralamalarına yol açar. Bu yaralanmalar ülserlere, gangrenlere ve zamanında tedavi olmazlarsa muhtemelen amputasyonlara neden olabilir. DolaĢım Sistemi Hastalıkları: DolaĢım sistemi hastalığı veya kardiyovasküler hastalık tip 2 diyabetlilerde diyabet süresi ve Ģiddeti ile paralel bir artma gösterir. Avrupa orijinli diyabetliler arasındaki tüm ölümlerin %75‟ini kalp-damar hastalığı oluĢturmaktadır. Amerika BirleĢik Devletleri‟nde, koroner kalp hastalığı, 45 yaĢ üzerindeki diyabetli kiĢilerin %8-20‟sinde mevcuttur. Kalp hastalığı riskleri, diyabetli olmayan kiĢilerden 24 kez daha fazladır. Endüstriyel ülkelerde tip 2 diyabetli kiĢiler için en temel ölüm ve sakatlık nedenidir. Amputasyon Diyabet, yaralanma veya travma sonucu olan amputasyonlardan sonra en yaygın amputasyon nedenidir. Diyabetli kiĢiler, genel popülasyona kıyasla, alt ekstremite amputasyonuna 15-40 kez daha fazla maruz kalırlar. Diyabetin Tedavisi Bugün diyabeti, tamamen iyileĢtirici bir tedavi yoktur. Ancak, etkin tedavi vardır. Eğer, uygun ilaçlar, kaliteli bakım ve iyi tıbbi beslenme alabiliyorsanız aktif ve sağlıklı bir hayat sürdürebileceksiniz ve komplikasyon geliĢme riskini azaltmıĢ olacaksınız. Ġyi diyabet kontrolü, mümkün olduğunca normale yakın kan Ģekeri seviyelerini muhafaza etmek demektir. Bu, aĢağıdakilerin bir kombinasyonu ile baĢarılabilir. Kontrollü Diyet Yiyecekler, kan Ģekeri düzeyini yükseltirler. Diyabetli kiĢiler, herhangi bir kimse gibi, dengeli bir diyete ilave olarak karbonhidratlı besinleri ölçülü almak zorundadırlar. Fiziksel Aktivite Egzersiz kan Ģekerini düĢürür. Ġnsulin gibi, vücudun kendi kan Ģekerini etkin bir Ģekilde kullanmasına yardım eder. Egzersiz, kilo kaybetmenize de yardımcı olur. Ġlaçlar Diyabet tedavisinde kullanılan ilaçlar iki türdür. 1)Ġnsülinler 2)Ağız yolu ile kullanılan tabletler Ġnsülin kan Ģekeri seviyelerini en etkili düĢüren maddedir. Tip 1 diyabetli kiĢiler, yaĢantılarını normal düzeyde sürdürebilmek için günde 2-3, hatta 4 defa insülin yapmak zorundadırlar. Tip 2 diyabetli kiĢiler, kan Ģekerlerini düĢürmek için oral hipoglisemik ilaçlara ihtiyaç duyarlar, çok az bir kısmı da insulin enjeksiyonu ihtiyacında da olabilirler. Diyet, insülin, ağız yolu ile alınan ilaçlar ve egzersizin dengesini doğru olarak oluĢturmak çok önemlidir. Bu dengeyi baĢarmak, diyabetli bir kiĢi için yaĢam boyu, usanmadan sürecek bir disiplin gerektirir. Amerika BirleĢik Devletleri‟nde ve Kanada‟da yapılan Diyabet Komplikasyonlarını Kontrol ÇalıĢması (DCCT) ve Ġngiltere‟de , Oxford Üniversitesinde yapılan Diyabet ÇalıĢması (UKPDS) sonunda, kan Ģeker seviyelerini mümkün olduğunca normal seviyelere yakın tutma giriĢimi ile diyabetin komplikasyonlarının geliĢimini geciktirme ve önleme de çok yararlı olduğu ortaya konmuĢtur. Bu çalıĢmalarda; * Göz Hastalığı geliĢtirme riskinde %76‟ya kadar bir azalma, * Böbrek Hastalığı geliĢme riskinde %50‟ye kadar bir azalma, * Sinir Hastalığı geliĢme riskinde %60‟a kadar bir azalma, * Felçlerde %33 den fazla bir azalma, * Uzun vadeli komplikasyonlardan ölümde %33‟e kadar bir azalma olduğu bu uzun süreli ve binlerce hasta üzerinde yapılan çalıĢmalarla ortaya konmuĢtur. Sağlıklı YaĢam Tarzı Ġyi haber, her Ģeker hastasının normal insanlar gibi bir hayat sürdürebilmesidir. Bunun sırrı, iyi kontrolde yatmaktadır. Böylece diyabet sizi değil, siz diyabeti kontrol edeceksiniz. AĢağıdakiler, dört unsurlu sağlıklı bir yaĢam tarzı planını uygulamak için önemli kılavuzlardır. * Dengeli bir diyet * Fiziksel aktivite * Tıbbi yardım (Ġlaç) * Sosyal yaĢamın düzenlenmesi Diyabetimiz olsun olmasın, sağlıklı bir Ģekilde beslenmelisiniz ve düzenli olarak egzersiz yapmalısınız. Sağlıklı bir yaĢam tarzı tip 2 diyabetin baĢlamasını önlemeye ve mevcut hastalığı olanlarda diyabete bağlı komplikasyonları sınırlamaya yardımcı olabilir. Dengeli Bir Diyet Çok iyi dengeli, sağlıklı yeme planı, diyabetli tüm kiĢiler için iyi bir kan Ģekeri kontrolünü sağlamada köĢetaĢı görevini üstlenmektedir. Ġnsülin veya tabletler ile tedavi edilmiĢ olup olmadığınıza bakılmaksızın siz her zaman, bilinçli bir yeme planını izlemek zorundasınız. Yani, diyabetik denilen diyet gerçekte bir diyet değildir. Fakat, tüm aile için ideal olan sağlıklı bir yeme planıdır. Sağlıklı yemek, yalnızca kan Ģeker seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olmaz (böylece diyabete bağlı komplikasyonların baĢlangıcını da geciktirir), fakat aynı zamanda vücut kilosunu korumaya ve kalp hastalığını önlemeye yardımcı olur. Eski bir deyiĢ olan “Ne yerseniz, O‟sunuz” cümlesi kesinlikle doğrudur. Kan Ģekeri seviyeleri yediğiniz her Ģeyden etkilenmektedir. Akıllı yemek seçimleri sağlıklı bir yaĢam ve hastalığı önlemek için anahtar görevini görür. Fiziksel Egzersiz Günümüzde, eriĢkinlerin çoğu ve giderek artan sayıda çocuklar, inaktif bir yaĢam tarzı sürdürmektedirler. „Fitnes‟, geliĢmiĢ ülkelerde moda olmasına rağmen, biz bunu uygulamada hala aktif değiliz. Fiziksel aktivite herkes için çok önemlidir. Egzersiz, „fitnes‟in geliĢmesine yardımcı olur, kalori yakar ve böylece beden yağlarını azalır ve kas tonusü artar. Fiziksel aktivite iyi bir sağlık için anahtar görevini görür. Diyabetli kiĢiler için, egzersiz kan Ģekerini düĢürür, aynı zamanda, vücudumuzun kan Ģekerini etkili bir Ģekilde kullanmaya yardımcı olur (Ġnsulin duyarlılığını arttırır). Kilo kontrolü ve psikolojik olarak kendini iyi hissetmeyi de sağlar. Farmakolojik Yardım Ġnsülin kan Ģekeri seviyelerini azaltan bir maddedir. Vücut kendi insülinini yapamadığında (Tip 1 diyabetlide olduğu gibi, dıĢarıdan insülin vermek tedavinin esasını teĢkil eder. Tip 1 diyabetli kiĢiler, sorunsuz ve iyi ayar için günlük yoğun insülin tedavisine ihtiyaç duyar. Planlı yaĢamak, kan Ģekerlerini düzenli kontrol etmek (self-monitoring) ve ona göre insülin dozlarını ayarlamak ve doktoru ile iliĢki kurmak en önemli görevi olmalıdır.) Tip 2 diyabette, bir miktar insülin vücut tarafından üretilir. Fakat ihtiyacı karĢılayacak yeterlilikte değildir. Tip 2 diyabetli kiĢiler, kan Ģekerini düĢürmek için oral hipoglisemik ilaç kullanırlar ve bazıları insülin enjeksiyonu ihtiyacında olabilirler (Tip 2 diyabetli kiĢilerin %30‟u durumlarını kontrol için biraz veya tamamen enjeksiyon ihtiyacında olabilirler). Buradaki önemli nokta, durumunuza uygun yeterli yardım aldığınızdan ve yaĢamınızda gerekli ayarlamalar yaptığınızdan emin olmaktır. Kontrol eden kiĢi siz olmalısınız (Self-monitoring). Sosyal YaĢam Bir sosyal yaĢama sahip olmak demek, diyabetlide sağlıklı yaĢam tarzının gerekli bir parçasıdır. Diyabetin kontrolü için sağlıklı yaĢama uyum, Ģarttır. Sağlıklı bir sosyal yaĢam, arkadaĢlarla ve aile ile birlikte diyabete ait problemleri önlemek ve stresi azaltmak için gereklidir. Bu aynı zamanda diyabetin istenmeyen belirtilerini ve yan etkilerini azaltır. Dengeli ve bilinçli bir diyetle, bir partide eğlenmek veya bir kutlamada bulunmak doğaldır. Sağlıklı bir yiyecek rehberi herkese tavsiye edilebilir ve bu Ģekilde beslenmek, sıkıcı değildir. Egzersiz de ilave edilirse sosyal yaĢamınız daha renkli ve düzgün olur. ArkadaĢlarla ve aile ile yürüyüĢe çıkmak ve bir arkadaĢ ile lokal bir spor kulübüne üye olmak, egzersizi eğlenceli hale getirebilir. Ve hem vücut ve hem de zihinsel rahatlık için büyük bir fırsat sunar. Diyabetten Korunmak Ġçin Ne Yapabilirim? Korunma Diyabetin bizzat kendisi ve risk faktörleri için halka iliĢkin ve profesyonel farkındalık düzeyi, onun kontrolü ve korunmasına doğru atılmıĢ önemli bir adımdır. Bu kapsamda, • Temel Korunma • Ġkincil Korunma vardır. Temel Korunma; kiĢileri tanımlar ve onları diyabet geliĢtirme riskinden korur. Böylece hem diyabet bakımı ihtiyacını ve hem de diyabete iliĢkin komplikasyonların tedavi ihtiyacını azaltacak bir etkiye sahip olurlar. Tip 1 diyabetden korunulabileceğini gösteren bir olay yokken, tip 2 diyabet için temel korunma potansiyel olarak mevcuttur (kilo ve fiziksel aktivite). Kilo kontrolünü ve artmıĢ fiziksel aktiviteyi hedefleyen yaĢam tarzı değiĢimleri, tip 2 diyabetin korunmasında önemli, genel unsurlardır. Vücut kilosunu azaltmanın ve fiziksel aktiviteyi arttırmanın yararları tip 2 diyabetle sınırlandırılamaz. Aynı zamanda, kalp hastalığını ve yüksek kan basıncını azaltmada da bir rol oynamaktadır. Ġkincil Korunma; komplikasyonları erken saptamayı ve korunmayı içermektedir. Böylece tedavi ihtiyacı azalır. Diyabetin seyri sırasında erken atılan adımlar, eğer özellikle hastaneye yatmayı önlüyor ise yaĢam kalitesine iliĢkin olarak daha yararlıdır ve maliyeti daha düĢüktür. Günümüzde iyi kan glukoz seviyeleri kontrolünün bilahare komplikasyon geliĢtirme riskini azaltabildiğine ve tüm diyabet tiplerinde progresyonu yavaĢlatabildiğine iliĢkin, sonuçsal olaylar mevcuttur. Yüksek kan basıncı ve artmıĢ kan lipitlerinin kontrolü eĢit Ģekilde önemlidir. DÜNYADA DĠYABET : ġu an dünyada 250 milyon diyabetli bulunmaktadır. Bundan 20 yıl sonra bu rakam 380 milyonu bulacaktır. Diyabet, komplikasyonlarıyla çocuk ya da büyük ayrımı yapmaksızın zarar vermektedir. Tip 1 diyabet ise her yıl %3 artmaktadır. Daha da önemlisi okul öncesi yaĢı çocuklarda bu oran %5‟i bulmaktadır. Dünya çapında 70 000 tip 1 diyabetli 15 yaĢın altındadır ve hemen hemen günde 200 çocuk bu sayıya eklenmektedir. Çocuklarda görülen tip 2 diyabet de dünyada büyük bir hızla artmaktadır. Son 15 yılda %50 artıĢ gözlenmiĢtir. Bu artıĢ hızı, büyüklerde görülen artıĢ hızına benzer seviyededir. Bugün her iki grup için Ģeker hastalığı alarm vermektedir. GeliĢmekte Olan Ülkelerde Diyabetten Korunma; GeliĢmekte olan dünyanın, gelecekte, artan diyabet epidemisinin yükünü taĢıması beklenirken, diyabetten korunma, özellikle bu dünyanın geliĢmekte olan ülkelerinde güç olmasına rağmen, çok acil bir sorundur. Çoğu geliĢen ülkelerde, sağlık kuralları ve servisleri, diyabet gibi iletiĢimsiz hastalıklar üzerinde daha fazla vurgulama yapmak ihtiyacındadırlar. Fakat bu ülkelerin çoğunda ve geliĢmiĢ olanlarda da karar vericiler diyabet bilincinden ve korunmaya yatırım için politikasal arzudan yoksundurlar. Gelecek araĢtırmalar için kaynaklar bulunmalıdır. Ġlerlemenin sınırlandığı ülkelerde diyabetin monitorize edilmesinde standartların ve gözetimlerin kurulması ihtiyacı mevcutdur. Diyabet AĢısı (Vaccines) Diyabeti Önler mi? AĢı, bilindiği gibi herhangi bir hastalıkta, hastalık ajanı olan nedenin zayıflatılmıĢ Ģeklinin organizmaya verilmesi, organizmanın immün sisteminin buna karĢı antikor oluĢturmasıdır. Burada T cell hücreleri yabancı hücre ile savaĢa girerler. Enfeksiyonlarda hadise bu Ģekilde olur. Ġmmün sistemde geliĢen bu hücreler organizmada 20 yıl, bazen daha da uzun kalabilirler. ġeker hastalığında hatırlanacağı gibi oto-immün sistem bozukluğuna bağlı olan, tip 1 diyabettir. GeliĢen oto-immün reaksiyon T hücre yolu ile beta hücrelerine saldırırlar. Virütik enfeksiyonlar direkt etkili değildir fakat indirekt yolla, immün sistem atağının baĢlamasına neden olurlar. Diyabette aĢı, immün sistemi frenleyici ve beta hücrelerinin vital immün cevaplarını önleyici olmalıdır. Kanser ve transplantasyonlarda kullanılan „immunosupresifler‟ gibi tüm immün sistemi bloke etmemelidir. Timus bezi canlıların immün sisteminin cevabını yapan T hücrelerinin yoğun olduğu yerdir. Bu bezden hazırlanan ekstreler farelerde aĢı olarak kullanılmaktadır. Beta hücresindeki bazı moleküllerin T hücresini tanıması gerekir. Bu çok zor bir iĢtir. Bu moleküllerin verildiği kimselerde beta hücresi immün sistem reaksiyonunda bir artıĢ olmaktadır. Bu reaksiyon diyabeti ağırlaĢtırabileceği gibi, diyabeti mevcut olmayanda hastalığı ortaya da çıkarabilir. Bazen de diğer oto-immün hastalıklara yol açabilir. ÇalıĢmalar tip 1 diyabetlilerde immün reaksiyon, kan Ģekerinin ani artıĢından genellikle 5-10 yıl önce baĢlar. ġahısların hastalıklarından haberleri yoktur. Sorun aĢının bu dönemlerde mi yoksa daha önce mi yapılması gerektiğidir? Hayvan tecrübelerinde bu aĢılama T hücresinin tanıdığı en az üç protein molekülünün enjeksiyonu, burundan veya ağızdan verilmesi Ģeklinde olabilir. Koruyucu etki sıçanlarda hayat boyudur. Ġnsanlarda aĢı olarak insülin, Gad 65 ve heat-shock protein 65 kullanılmaktadır. Bu proteinlerin uyardığı T hücreleri „interleukin salgılamaktadırlar. Ġnterleuin 10‟un protektif (koruyucu) etkisi vardır. „Ġnterleukin olması için beta hücresinin mevcut olması gerekir. Beta hücresinde bahsettiğimiz proteinlere karĢı protektif T hücresi oluĢması gerekir. ġimdilik, tip 1 diyabet gibi oto-immün bir hastalıkta hemen aĢıya baĢlamanın erken olduğunu fakat, gelecek için çok ümit verici olduğunu bilmek gerekir. Çocuklarda Ve Ergenlik Çağında Diyabet Diyabet her yaĢtaki çocukta görülebilir Diyabet çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalığıdır. Bebeklikten oyun çocuğuna ve ergenlik çağına kadar her yaĢtaki çocukta görülebilir. Çoğunlukla tanı daha geç yaĢlarda konmaktadır ve ancak hayatı tehdit edici oranda Ģeker yüksekliği ortaya çıktığında anlaĢılmaktadır. Bazen viral enfeksiyonlarla karıĢtırılır. Dünyanın birçok bölgesinde tip 1 diyabeti olan çocukların yeterli imkanları olmaması sebebiyle hayatta kalmaları mümkün olmamaktadır. Özellikle geliĢmemiĢ ya da az geliĢmiĢ ülkelerde bu durum mevcuttur. 2007 ve 2008 Dünya Diyabet Günleri bu durumdaki ülkelerde diyabetin farkına varılmasını sağlamak, bilinci arttırmak amacını gütmüĢtür. Tip 1 ve tip 2 diyabetli çocukların erken tanısının komplikasyonları önlemedeki önemi vurgulanmıĢtır. SĠZĠN ÇOCUĞUNUZDA DA DĠYABET OLABĠLĠR MĠ? Diyabetin çarpıcı belirtileri: • Sık idrara çıkma, • AĢırı susama, • Terleme, • Sık acıkma, • Kilo kaybı, • Halsizlik, • Konsantrasyon bozukluğu, • Bulanık görme, • Karın ağrısı ve kusma, sık hastalanmadır. DĠYABETLĠ ÇOCUKLAR SAĞLIKLI BĠR YAġAM SÜREBĠLĠR: Birçok ülkede halen Ģekerin büyüklerin hastalığı olduğu gibi bir yanılgı vardır. Bu nedenle çocuklarda tanı gecikmektedir. Bu gecikmeler maalesef ölümlere neden olmaktadır. Bu tür bildiriler saysinde çocukların daha erken tanı alması, tedavi yoluna daha erken girmesi, eğitilmeleri mümkün olur. Böylece bu çocukların tüm hayatlarını sağlıklı geçirmeleri sağlanabilir. Çocuklar her gün Ģekerlerini ölçer, insülin yapar, yemeklerini Ģekere göre ayarlar. Bir yandan da aynı çocuk, normal çocuklar gibi eğitimine devam eder ve bluğ çağına gelir. Bu geliĢimin sağlıklı yürümesini sağlayabilmek için çok kiĢinin beraber hareketi önem taĢımaktadır. Diyabeti tedavi eden ekip kadar aile ve okulun da birlikte hareket etmesi lazımdır. Bu Ģekilde alınacak önlemler sayesinde tip 1 ve tip 2 diyabetli çocuklar mümkün olan en az zararı görürler. Çocuklarda Tip 2 diyabetin belirtileri Tip 1 diyabete benzemesine rağmen insülin duyarlılığı %30 azalmıĢtır. Diyabetle yaĢayan çocuk çektiği sıkıntılardan iyi bir psikolojik yardım, duyarlı bir aile ve okulda öğretmenlerinin yardımlarıyla kurtulabilir. OKULDA DĠYABET: Birçok ülkede çocuklar yaklaĢık 7 saatlerini okulda geçirmektedir. Okulda farklı birçok sorun diyabetli çocukların karĢısına çıkmaktadır. ġeker seviyeleri de değiĢmektedir çünkü yemek saatleri ve insülin uygulanmasından doğan sorunlar yaĢanmaktadır. Diyabetli çocukların okulda daha özgür hareketinin sağlanması, Ģekerlerini ayarlamak için önemlidir. Çocukların ihtiyaç duyacağı Ģeker ölçüm ekipmanları, insülin saklama koĢulları, atıĢtırmalıkların ve hızlı etkili karbonhidratların sağlanması gerekir. Diyabetli çocuklar için çok önemli olan, sağlıkçıların veya diyabet tedavi gurubuyla okul çalıĢanlarının birlikteliğidir. Ve iyi planlama yapmak gerekir. • Ġnsülin yapılması ve Ģeker ölçümü rutin hale getirilmelidir. • Çocuğun kendi Ģekerini tedavi etme kabiliyeti araĢtırılmalıdır. • DüĢük ve yüksek Ģekerin belirtileri iyice öğretilmelidir. • Gerekli ekipmanlar sağlanmalıdır. • Yiyecekler ve atıĢtırmalıklar bulundurulmalıdır. • Fiziksel aktivite öğretilmeli ve uygulanmalıdır. • Acil durumlarda bağlantıya geçilecek ailenin, doktorların telefon ve adresleri bulundurulmalıdır. Bütün bunlar, birlikte çalıĢma yöntemiyle uygulandığınoa çocuğun sağlığına daha olumlu yansıyacaktır. IDF‟ĠN ÇOCUKLAR ĠÇĠN SAĞLIKLI YAġAM PROGRAMI: GeliĢmekte olan ülkelerde çocuk diyabeti tedavisi geliĢmiĢ ülkelerdeki gibi değildir. ÇeĢitli ülkelerde baĢlatılan giriĢimlerle bu durum değiĢtirilmeye çalıĢılmaktadır. Ülkemizde de diyabetli çocuklara insülin temini için, insülün bankaları ve eğitim merkezleri kurulmuĢtur. ġĠġMANLIK DIġINDA DĠĞER RĠSK FAKTÖRLERĠ ĠSE: • Ailede tip 2 diyabet öyküsü, • Etnik özellikler, • Yüksek kan basıncı, • Lipit (kan yağları) bozukluğu, • Azalan fizik aktivite , • Doğumda düĢük ya da fazla kilolu doğmaktır. Tip 2 diyabetli çocukların güçlü bir aile hikayesi vardır. Ayrıca bazı gruplarda, etnik kökenlerine bağlı olarak risk daha fazladır. Bu etnik grupların en bilineni PĠMA yerlileridir. Bununla beraber gebelikte diyabet olan annelerin de çocuklarında daha fazla tip 2 diyabet görüldüğü gözlenmiĢtir. Gebelik diyabeti, ortaya çıktığında mutlaka çok sıkı tedavi edilmelidir. Tip 2 diyabet çocuklarda çok yavaĢ seyirle geliĢir. Sıklıkla ergenlik çağında görüldüğü bilinmektedir. Belki de insülin duyarlılığı bu yaĢlara doğru azalmaktadır. Çünkü bu yaĢlarda vücudun %30 oranında değiĢimi söz konusudur. Çocuktaki tip 2 diyabet, tip1 diyabete benzer bulgular gösterir, ancak daha hafif seyreder. Bazı çocuklarda ise büyüklerde görünen semptomların tamamı görülmeyebilir. Bu gizli kalıĢ, diyabetin çocuklara daha çok zarar vermesine neden olur. Örneğin bazı çocuklarda tanı konduğu anda zararların oluĢtuğunu tespit edilmiĢtir. Büyüklerde görünen komplikasyonların çocuklarda daha az görüldüğü gibi bir yanılgıya düĢülmemelidir. Kalpteki zararların, yüksek tansiyon ve anormal kan yağlarının artıĢının çocuklarda da aynı oranda görüldüğü bilinmelidir. Çocuklarda ve büyüklerde diyabet tedavisi hayat boyu sürer. Aslında çocukların tedavisini yapmak, onlara özgü zorluklar içerir. Bu zorlukları Ģöyle sıralamak mümkündür. • En temel farklılık bu çocukların büyüme çağında olmalarıdır. • Yine önemli bir sorun da ailelerin çocuğun yemek biçimine yardım edememeleridir. Çünkü çocuk çok gençtir ve hastalığın bilincinde değildir. • Bununla birlikte çocuğun tedavisi daha çok kiĢinin birlikte hareketini gerektirir; örneğin çevrenin çocuğu takibi önemlidir; ayrıca okulun çok büyük önemi vardır. DĠYABET FARKLI YAġLARDA FARKLI SORUNLARLA KARġIMIZA ÇIKAR! Okul öncesi çocuklardaki zorluklar • Aileye ve sağlık çalıĢanlarına bağlı olan sorunlar, • Normal olmayan yemek çeĢitleri ve aktivite, • Ġnsülin yaparken ve Ģeker ölçerken çocuğun canının acıması, • Hipoglisemiler. Okul çağı çocuklardaki zorluklar • Okul ve çevre değiĢikliği nedeniyle zorluklar yaĢanır. • BaĢka çocuklarla birlikte olmanın getirdiği zorluklar vardır. • Çocukların kan Ģekerini kendi ayarlamayı öğrenmesinden kaynaklanan sorunlar vardır. • Kan Ģekerlerini okula ve çevreye adapte etmeleri yine bir zorluktur. BÜYÜDÜKTEN SONRA YAġANAN ZORLUKLAR: • Ergenlik çağında insülin hassasiyeti artar. • Çocukluktan hızla olgunluğa geçiĢ baĢlı baĢına bir sorundur. • Depresyon ve korkular önemli bir risktir. Çocuk diyabetinde temel amaç, çocukların Ģekerden zarar görmelerini engellemek ve komplikasyonları azaltmaktır. Bunu yaparken çocuğun normal geliĢimini de sürdürmesi sağlanmalıdır. Bu yaklaĢımın uygulanması, aynı zamanda çocukların yüksek ve düĢük Ģekerden korunması demektir. Tip 1 diyabetli çocuklar günde 3‟ten daha fazla insülin veya pompa kullanırlaken, tip 2 diyabetli çocuklar hap veya insülin ya da her ikisini beraber alabilirler. Kanıtlar tip 2 diyabetli çocukların insülin kullananlarının büyüklere göre daha fazla olduğunu gösteriyor. Ayrıca ilaçlar dıĢında bu çocukların iyi diyet ve egzersiz yapmaları, Ģeker seviyesini düzeltmek için çok önemlidir. Egzersiz her iki tip diyabet için de çocuklarda çok önemlidir. Bu sayede kan Ģekeri düĢerken insülin duyarlılığı artar ve vücut yağ oranı azalırken kas kitlesi artar. Bu sayede kalp problemleri ve tansiyon sorunları da azalır. Çocukları tedavi ederken birçok Ģeyi birlikte yapmak gerekir. ġeker hedeflerini belirlemek, kan Ģekerini sıklıkla ölçmek, sıklıkla insülin yapmak ve ilaçla beraber diyetin iyi yapılması önem taĢımaktadır. Eğitim, diyabet tedavisinin anahtarıdır. YaĢa bağlı olarak çocuklar aileleriyle birlikte eğitim sayesinde Ģekerlerini ayarlayabilirler. Ailenin eğitimi de çok önemlidir. Sağlıkçılar, aile, ailenin diğer fertleri, okuldaki öğretmenler hep beraber doğru eğitimle tedavinin daha iyi gitmesini sağlayabilirler. Böylece gelecekte oluĢacak sorunlar çok önceden önlenmiĢ olur. Diyabet eğitimi yaĢa ve bölgesel farklılıklara bağlı olarak çocuğa özgü verilmelidir. KORUNMA ÖNLEMLERĠ: • Günümüzde tip 1 diyabetin oluĢumu önlenemiyor. Diyabetin sebebi halen araĢtırılmakta ve bilinmeyen yönleri bulunmaya çalıĢılmaktadır. • Tip 2 diyabet ise baĢlangıçta önlenebilir bir durumdur; çünkü çoğu zaman ĢiĢmanlığa ve hareketsizliğe bağlanmaktadır. • Çin‟de, Finlandiya‟da ve Amerika BirleĢik Devletleri‟nde yapılan çalıĢmalarda, egzersizle kilo kaybedince hastalığın oluĢmadığı gözlenmiĢtir. • Dünyadaki birçok ülke, okullarda ve topluma yönelik olarak, genel anlamda sağlıklı yaĢamı ve sağlıklı çevreyi öğreten eğitim programları ve dersleri desteklemektedir. • Okulların bir kısmı kantinlerde daha çok meyve ve sebze yemeyi özendirmektedir. Bazı okullarda ise çocuklar Ģekerli içecekleri azaltmaya ve aktiviteye yönlendirilmektedir. • Ayrıca bazı sağlıkçılar vücut kitle indeksi ölçümü yaparak, çocukların aileleriyle bu durumu tartıĢıp çözümler aranmasını sağlamıĢlardır. • Bazı bölgesel kuruluĢlar da hayat boyu sağlıklı yaĢamı öğretmek için kolları sıvamıĢlardır. • Bilgilendirici okul programları birçok bölgede öne çıkmaktadır. • Konuyla ilgili televizyon ve radyo programları da yapılmaktadır. IDF • Diyabet ve komplikasyonları hakkında dünyayı bilgilendirmek, • Diyabet eğitimlerini desteklemek, • Eğitim tedavi ve değiĢimler için ülkelere destek vermek, • Diyabetlilerin haklarını savunmak ve • Diyabeti önlemek ve bakımını sağlamak için çalıĢıyor. Hükümetler tip 2 diyabetin tanınmasına halk sağlığı için çok önem vermektedirler IDF, 1950‟de kurulmuĢ ve 160 ülkede 200 diyabet cemiyetinin üye olduğu büyük bir kuruluĢtur. Dünya Sağlık Örgütü ve BirleĢmiĢ Milletler iĢbirliği ile çalıĢır.