Boğaziçi Deklarasyonu

advertisement
PARLAMENTER DIPLOMASI / IKÖPABTOPLANTISI
Boğaziçi Deklarasyonu
İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliğinin
(ÎKÖPAB) 4. Konferansının sonunda hazırlanan
Boğaziçi Deklarasyonu'nda, "Biz, farklı kültür ve
medeniyetler arasmda çatışmanın değil, işbirliği ve
karşılıklı hoşgörünün artırılması gerektiğine inanı­
yoruz" denildi.
Meclis Bülteni- İKÖPAB 4. Konferansı sonrasında
bir de "Boğaziçi Deklarasyonu" yayımlandı. Dekla­
rasyonda insanlığın huzuru, dünya barışı, kalkın­
mışlık farkının giderilmesi, eğitim sorunun gideril­
mesi ve medeniyetler arası çatışmaların giderilmesi
için İKÖPAB üyesi ülkelerin temel yaklaşımları dile
getirildi. Başkan Armç tarafından dünyaya ilan edi­
len deklarasyon şöyle:
"Dünyamız büyük sorunlarla karşı karşıya bulun­
maktadır. Küreselleşme hem büyük fırsatları, hem
de problemleri içinde barındıran bir süreçtir. Geç­
mişte mümkün olmayan yeni iletişim kanalları,
farklı kültür ve dini gelenekleri birbirine yaklaştır­
maktadır. Bununla birlikte küreselleşme aym za­
manda yeni ayrımlar yaratmaktadır. Küreselleşme­
nin ekonomik maliyeti, bütün dünya toplumları ta­
rafından hissedilmekte, kültürel ve siyasi aym za­
manda ulusal kimliğe karşı bir tehdit olarak da algı­
lanmaktadır. Küçülen dünyamız, barış ve istikrarm
temini için daha fazla çaba göstermek zorundadır.
Bütün dünya toplumları açlık, cehalet, çocuk ölüm­
leri, savaşlar, terörizm, işkence, insan ticareti, uyuş­
turucu, ekonomik adaletsizlik, yolsuzluk ve ayrım­
cılık gibi sorunlarla karşı karşıya bulunuyor. Bu so­
runların çözümü için bir tarafta köklü değerlere, öte
tarafta işlevsel mekanizmalara ihtiyacımız vardır.
Köklü değerlere dayanmayan mekanizmaların çö­
züm üretmesi, işlevsel hale getirilmeyen değerlerin
ise anlamım muhafaza etmesi mümkün değildir.
Biz İslam toplumlarını temsil eden İslam Konferansı
Örgütü Parlamento Birliği'nin üyeleri olarak bu de­
ğerlere sahip olduğumuza, gerekli mekanizmaları
da işler hale getirebileceğimize inanmaktayız. Meş­
ru sorun ve taleplerin, meşru yollarla çözüme ka­
vuşturulması, demokratik, özgür ve eşitlikçi bir
toplumun ön şartıdır. Parlamentolar, toplumun
meşru talep ve beklentilerim karşılamak için kurul­
muşlardır. Parlamentolar, toplumsal değerlerin iş­
levsel mekanizmalar aracılığıyla hayata geçirilmesi­
ni temin etmekle yükümlü­
dürler. Toplumların sivil inisi­
yatif ve taleplerini temsil eden
EGEMENİ.İK
K A Y ı T S ı Z
parlamentolar, devlet ile toplum, yöneten ile yöneti­
len arasındaki en önemli temsil mekanizmalarıdır.
Parlamentoların temsil ettiği halk iradesi, toplumsal
düzen ve barışın vazgeçilmez şartıdır.
Ortak Değerler
İslam kültür ve medeniyetinin temel değerleri, aynı
zamanda evrensel değerlerdir. Adalet, barış, eşitlik,
ötekine saygı, hukukun üstünlüğü, hesap verebilirlik, ailevi ve ahlaki değerler, bütün insanlığın pay­
laştığı değerlerdir. İnsanlığın geleceği, bu ortak de­
ğerler üzerinde yükselecektir. İnsani değerlere ka­
yıtsız bir dünya, ilerlemenin ve medeniliğin temsil­
cisi olamaz. Bu değerlerin yön vermediği bir dünya
kaosun, terörün, umutsuzluğun, adaletsizliğin dün­
yası olabilir. Evrensel insani değerlerin yol gösterdi­
ği bir dünyanın inşası için bütün dünya toplumları­
nın dayanışma içinde olması gerekir. Farklı kültür
ve medeniyetler arasındaki dini, tarihi ve siyasi
farklılıklar, çatışmanın zemini olmamalıdır. Demok­
ratik bir dünya, herkesin aym şekilde düşündüğü
ve yaşadığı bir dünya değildir. Demokrasi, farklı
düşüncelerin bir arada yaşaması rejimidir. Adil ve
eşitlikçi bir dünya düzeni, farklı toplum ve kültür­
lerin bir arada yaşama iradesi göstermesiyle müm­
kün olabilir. Biz, farklılıkları koruyarak bir arada
yaşamanın mümkün olduğuna inanıyoruz. İslam
dünyası, evrensel değerleri, zengin tarihi mirası,
genç nüfusu, dinamik toplum yapısı ve doğal kay­
naklarıyla büyük fırsatlar ve sorunlarla karşı karşı­
ya bulunmaktadır. Müslüman ülkeler adil bir dün­
ya sisteminin inşasına katkıda bulunmayı hedeflemelidirler. Küresel gelişmeleri doğru okuyabilen
Müslüman toplumlar, tarihin pasif ve reaksiyoner
değil, yapıcı ve dinamik aktörleri olmalıdırlar.
İslam geleneği; adil, eşitlikçi ve erdemli bir toplu­
mun inşası için gerekli ilkeleri koymuş, katılımcı ve
temsil yönetiminin sürekliliği­
ni garanti altına almıştır. İslam toplumlarının zengin yö-
: ı-u;
Ş A R T S ı Z
M I L L E T I N D I R
Download