On5yirmi5.com IŞİD'e en çok katılım nereden? IŞİD'in hangi maddi kaynaklardan besleniyor, örgüte en yoğun katılım hangi ülkelerden,Türkiye’de en çok katılım hangi illerden? Yayın Tarihi : 22 Ekim 2014 Çarşamba (oluşturma : 10/20/2017) Nevzat Çiçek'in Tımeturk.com’daki yazısı NUSRA Cephesi’ni tasfiye etmek istediği için El Kaide’yle karşı karşıya gelen IŞİD ile El Kaide arasında yapılan açıklamalar şöyle gerçekleşti: 1 IŞİD, Suriye’de ABD’nin terör listesine girince büyük halk desteği alan Nusra Cephesi’nin feshedildiğini ilan etti. 2 Nusra Cephesi lideri Colani, IŞİD’in bu açıklamasını direnişe zarar vereceği gerekçesiyle nazikçe reddetti ve Bağdadi için olumlu ifadeler kullandı. Bağlılığının El Kaide liderliğine olduğunu açıkladı. 3 IŞİD, Nusra Cephesi’ne ağır ifadelerle saldırılarda bulundu, askeri mekânlarını ele geçirdi ve sahip olduğu malzemelerin tamamına yakınına el koydu. Bu süreçte Colani’nin asi olduğu imajı yaygınlaştırılarak birçok savaşçının ayrılması sağlandı. 4 Taraflar arabulucuların girişimiyle konuyu çözmeye çalıştı ancak sonuç çıkmayınca Eymen elZevahiri iki yapılanmanın da lideri olduğu için duruma el koydu. 5 Zevahiri, Nusra Cephesi’nin Suriye’de, IŞİD’inse Irak’ta faaliyetini sürdürmesine karar verdi. 6 IŞİD, Zevahiri’nin kararının İslam’a aykırı olduğunu, emire itaat edilemeyeceğini ve Suriye’de faaliyetlerini sürdüreceğini açıkladı. 7 Uzun sessizliğin ardından Suriye’de gruplar arasında çatışma başladı ve 3 bine yakın militan yaşamını yitirdi. 8 Bazı tanınmış kişiler çözüm için tarafsız mahkeme çağrısında bulundu, buna Ümmet Girişimi ismi verildi. Ancak Nusra Cephesi ve diğer gruplar bu şeri mahkemeyi kabul ederken IŞİD reddetti. 9 El Kaide liderliği IŞİD ile tüm ilişkilerinin sona erdiğini ilan etti. 10 IŞİD, El Kaide’yi İbrahim milletinden çıkmakla itham etti ve böylece tekfir etmiş oldu. 11 Eymen el-Zevahiri son bir açıklama ile IŞİD’in El Kaide’ye aslında hiç bağlılık sözü vermediği iddiasını yalanladı. IŞİD’e son kez Irak’a çekilmesi ve akan kanı durdurması için çağrıda bulundu. Nusra Cephesi’nden de çatışmaları durdurmasını istedi. 12 Nusra Cephesi, Zevahiri’nin emrini yerine getireceğini ve sadece kendilerini savunacaklarını açıkladı; bağımsız mahkeme çağrısında bulundu. 13 IŞİD sözcüsü Adnani, Zevahiri’nin çağrılarına hakaretle karşılık verdi. Zevahiri’den Nusra Cephesi’ne desteğini çekmesini istedi. Zevahiri’den Pakistan, Yemen, Afganistan, Mısır ve daha birçok ülke askerini kâfir ilan etmesini isteyen Adnani tarafsız mahkeme çağrısını reddetti. Adnani en sonunda El Kaide’nin dinden çıktığını iddia ederek Zevahiri ve El Kaide liderlerinin eski liderlerin yolundan saptığını, bu nedenle “mürted” olduklarını belirtti. IŞİD NEYİ SAVUNUYOR? IŞİD, daha çok El Kaide’yle anılan tekfirci-cihatçı fikirlerin üzerine oturan bir terör örgütü. İbni Teymiyye kitapları, Mısırlı Seyyid Kutup’un eserlerinden etkilenerek bir külliyat oluşturan El Kaide teorisyenlerinden besleniyor. Kendilerini ehli sünnet diye tanımlamakla birlikte kendileri dışındaki tüm ehli sünnet alimlerini ve hareketlerini karalıyor. Cihat hareketlerinin en meşru merci kabul ettiği Sünni âlim Prof. Dr. Yusuf el-Karadavi’yi, onun başkanlık yaptığı Uluslararası Müslüman Âlimler Birliği’ni, Suriye Âlimler Meclisi’ni, Irak Müslüman Âlimler Birliği’ni, farklı ülkelerdeki Sünni âlimleri, İhvan-ül Müslimin, onun kolu HAMAS gibi yapıları da tekfir etmekte. Bu tekfir öyle etkili bir silah olarak kullanılıyor ki içinden çıktıkları El Kaide ve beraber çarpıştıkları Nusra Cephesi de tekfirden payını alıyor ve “mürted” ilan ediliyor. Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı, tasavvuf akımları, İslami hareketler de bu kapsamda tekfir ediliyor. Ana hatlarıyla IŞİD’in savundukları şunlar: 1 İslam Hilafeti’ni tesis edip şeriatı hâkim kılmak. 2 Farklı din mensuplarının ibadet yerlerinin hedef alınması meşrudur. 3 Kâfir ve düşmanlara karşı cihat farzdır. İslam topraklarının tamamını özgürleştirmek için tek merkezde birleşmek gerekir. İzzet ve zafere ancak cihatla ulaşmak mümkündür. Herhangi bir toprak parçasında bir İslam devleti kurulduktan sonra sıra diğer ülkelere/ topraklara gelir. 4 Cihat yakındaki düşmanla başlar, uzaktakiyle değil. İşe önce yakın düşman olan Müslümanların başındaki kafir yönetimlerden başlanır, sonra RusAmerika ve Batılı uzak düşmana sıra gelir. 5 IŞİD karşıtı olan Müslüman veya gayrimüslimlerin öldürülmesi gerekir. 6 Müslüman toplumdaki gayrimüslim azınlıklardan cizye alınması şarttır. 7 Kâfirlerle savaşmak ve daveti yaymak için fetihler yapılır. 8 IŞİD’in bir sınırı yoktur; farklı halkları ve kabileleri barındırır. 9 Din yalnızca Allah’ındır, en yüksek söz onundur, buna karşı çıkana Müslümanların ittifak ettiği gibi savaş açılır. 10 Kiliseler, Sabiiler, rahipler, yaşlı veya kör insanlar eğer sözü veya fiiliyle savaşmıyorsa hedef alınmaz. IŞİD’in belirlediği kurallara uymazsa sopa ve gerekli cezalara tabi tutulurlar. MADDİ KAYNAKLARI NELER? Terör örgütü, her ne kadar Ebu Ömer el-Bağdadi döneminden farklı bir yapılanmaya gitmiş ve militanlarla kurulan ilişkiler bakımından değişim göstermişse de finansal kaynak noktasında Bağdadi’nin kurduğu sistem devam ediyor. Örgüt finansmanını şu şekilde sağlıyor: -Tüm Şiiler, Nusayri ve Dürzi azınlıklar, Sünni ama eski rejim yanlısı herkesin malı alınıyor. -Petrol kaynakları, enerji santralları, enerji ve yakıt, hükümete ait fabrikalar Irak İslam Devleti’nin mülkü addediliyor. Rakka başta olmak üzere birçok yerdeki petrol kuyularından çıkan petrol IŞİD’in en büyük gelir kalemi. -Maliki rejimi ile sözleşme imzalayan temizlik, telekomünikasyon, petrol veya bakım şirketleri kukla kabul ediliyor. Bunlar tamamen ele geçirilemiyor, IŞİD’in belirlediği aylık vergileri ödemiyorsa şirket sahibi öldürülüyor, işyeri bombalanıyor. Bu şekilde korkan insanlar ödeme yapıyor. -Uzun karayollarında kontrol noktaları kurarak ticari TIR’lardan para veya mal alıyor, gümrük sistemi uyguluyor. Bir araçtan 200 dolara kadar vergi alınabiliyor. n Ele geçirilen yerlerdeki ganimetler. Musul’daki bankadan çıkan paranın 400 milyon dolar değil, 1 milyar dolar olduğu belirtiliyor. -Kendisini destekleyen ülke, cemaat, grup ve kendisine biat eden örgütlerden para kabul ediyor. -Militanlarına maaş bağlayıp önemli operasyonlar için prim verdi. Örgüte katılan savaşçı sayısında artış sağladı. Bir grup El Nusra militanı. IŞİD'E EN FAZLA KATILIM NEREDEN? IŞİD’e esas katılımın lojistiği Suriye’den. Suriye’ye 81 ülkeden ve 5 kıtadan militanın gittiği, en çok katılımın Arap dünyası, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan olduğu biliniyor. IŞİD bir yandan YPG ve diğer muhaliflerle savaşırken diğer taraftan da hem Türkiye’den hem de Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Kürtlerden ciddi taraftar topluyor. Kobani’nin etrafındaki köyler kuşatıldığında sahada yaptığımız araştırmalarda IŞİD militanları içerisinde Kürtçe konuşanların sayısının az olmadığını, kaçan insanlar Suriye ve Irak’ta bana anlatmıştı. Dünyada IŞİD’e en fazla katılım Tunus, Cezayir, Fas ve Libya gibi ülkelerin başını çektiği Kuzey Afrika’dan. Bunu Kafkaslar takip ediyor, sonra da Suudi Arabistan geliyor. Pakistan, Afganistan, Türkiye gibi ülkelerden de ciddi katılım var. Tunus katılımda yaklaşık 4 bin kişiyle başı çekiyor. Katılım, Batı için de ciddi soruna dönüşmüş durumda. Fransız yetkililer, 2014’ün ilk yarısına dek Fransa’dan binin üzerinde gencin Suriye’ye gittiğini tahmin ediyor. 1979’daki Sovyet-Afgan savaşından 2001’de Taliban rejiminin düşüşüne kadarki 22 yılda Fransa’dan Afganistan’a gidenlerin sayısı 100’den azdı. Sosyal medya kanallarından iletişimle gençler rahatlıkla IŞİD bünyesine dahil ediliyor. Türkiye’de en yoğun katılım sağlayan iller: İstanbul, Ankara, Konya, Adıyaman, Kırşehir, Osmaniye, Adapazarı, Bingöl, Batman, Mardin. IŞİD Kürt gençlerini hem YPG hem de diğer muhaliflerle savaştırıyor. yazının devamını okumak için Bu dökümanı orjinal adreste göster IŞİD'e en çok katılım nereden?