İLİ : IĞDIR TARİH: 09.05.2014 EMR-İ BİL MA'RUF - NEHY-İ ANİL MÜNKER Aziz Müminler! Okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor: "İçinizde insanları hayra çağıracak, iyiliği emredecek, kötülükten men edecek bir topluluk bulunsun, işte onlar kurtuluşa 1 erenlerdir." Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmaktadır: “Sizden her kim bir kötülük veya çirkin bir şey görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirmeye çalışsın ona da gücü yetmezse kalbiyle onu hoş görmeyip kabullenmesin ki bu da imanın en zayıf derecesidir.” 2 Muhterem Mü’minler! Her Müslümanın mükellef olduğu çok mühim bir vazife vardır. O da, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmaktır. Yüce Dinimiz İslam, müslümanların tam bir İslami hayat yaşamalarını sağlamak ve bütün insanları hakka çağırmak için her türlü tedbiri getirmiş ve her türlü yasayı koymuştur. Dinimizin en büyük tedbirlerinden birisi, hiç şüphesiz Emr-i bil ma'ruf ve nehy-i anil münkerdir. Yani dinimizin emrettiği şeylere iman ve ibadete çağırmak, Rabbimizin hoşnut olmadığı işlerden küfür, isyan ve her türlü kötülükten alıkoymaktır. Gücümüzün yettiği, bilgimizin elverdiği nisbette iyiliği emretmek, kötülükten men etmek her müslümanın üzerine farzdır. Bunun içindir ki Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de müminlerin vasıflarını sayarken, iyiliği emredip, kötülüğü men etmeyi, onların en büyük vazifesi olarak zikretmiş ve bu sıfatları taşıyanların en hayırlı kimseler olduğunu beyan buyurmuştur. Ayet ve hadis-i şeriflerden anlaşılıyor ki, Cenab-ı Allah’ın razı olacağı gerçek bir Müslüman olabilmek için iyiliği emredip, kötülükten men etmek şarttır. İlmi ve gücü yeten hiçbir Müslüman, bu ferman-ı ilahiyi terk edemez. Müslümanlar bu vazifeyi terk ettikleri takdirde, hem kendileri hem de bütün insanlık semalardan gelecek ilahi azaplarla baş başa kalır. Sapıklık, cehalet ve ahlaksızlık her tarafı kasıp kavurur. Bu sebepledir ki, Sevgili Peygamberimiz hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır. "Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükten men edersiniz, yahut Allah’u Teala size azap gönderir, sonra Allah'a yalvarırsınız ancak dualarınız kabul olunmaz."3 Muhterem Müminler! Bugün üzüntüyle görüyoruz ki, Müslümanların büyük bir çoğunluğu emr-i bil ma'ruf-nehy-i anil münkeri gerektirdiği gibi yapmamaktadır. Kendi çocuklarımıza karşı bile bu vazifeyi ihmal etmek durumunda kaldık. Yapmaya çalışanlar da ayıplanmakta kınanmaktadır. Bu yüzdendir ki Allah korkusunun gönüllerde azaldığını, Resulullah’ın sünnet-i seniyyesi ihmal edildiği, alınlarda secde izi kaybolduğu, kalplerin karardığı, çoğu insanın şehvet ve midelerinin esiri olduğu, hak ve hakikatten bihabermiş gibi yaşadığı bir hayat tercih edilmektedir. Kardeşlerim! Yüce dinimiz İslam'ın farzlarından biri olan emr-i maruf- nehy-i münkeri ifade ederken uygun bir ifade ile rencide etmeden; saygı-sevgi, adap ve ihlas içerisinde yapmak gerekir. Aksi takdirde iyilik edeyim derken daha büyük bir kötülüğe sebep olunması kaçınılmaz hale gelir. Emr-i Ma'rufu yerine getiren, samimi olan kullarından olmamızı Cenabı haktan niyaz ederim. Hazırlayan: Ahmet KARAÇÖL / Nuh-Nebi Camii İ. H./ IĞDIR Redaksiyon: İl İrşat Kurulu 1 Ali İmran 3/104 Müslim, İman 78 3 Tirmizi , Fiten 9 2