Koruyucu hekimlik alanında aşamalar katedilmesi, vitaminlerin de giderek daha çok kullanılmasına neden oluyor. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri gibi gelişmiş ülkelerde vitamin kullanımı bir çılgınlık halini aldı. Bu moda giderek tüm dünyayı, bu arada ülkemizi de sarıyor. Vitamin sözcüğündeki, Vita hecesi hayat anlamına gelmektedir. Gerçekten de yaşayabilmek için bazı vitaminlerin bulunması şart, ayrıca bazılarının da yüksek dozlarının yararlar sağlayabileceği yolundaki görüşler, bu modanın süratle yayılmasına neden oluyor. Hemen herkes eşin, dostun tavsiyeleriyle bazı vitaminleri kullanıyor. Kullanıyor da, acaba doğru mu yapıyor? Bunları kullanması gerekli mi? Gereksiz yere kullanmak zarar verir mi? Ne kadar vitamine gerek var? Gıdalardan alınmıyor mu? Bundan sonraki satırlarda, sık kullanılan bazı vitamin ve minerallerle ilgili olarak bu soruların cevaplarını arayacağız. VİTAMİN A: Kadınların günde 4 bin, erkeklerin 5 bin ünite A vitaminine ihtiyaçları var. Süt ve yumurta en iyi kaynak, sık sık süt ve yumurtalı yiyecekler yiyen birisi A vitaminini yeterince ve hazır olarak almaktadır. Gereğinden fazla alınmasının bir yararı olmadığı gibi tehlikeleri de vardır. 50 bin ünitenin üstünde alındığında bulantı, kusma, başağrısı, iştahsızlık, görme bozukluğu ve eklem ağrıları gibi şikayetlere neden olur. Gebelik sırasında, birkez 20 bin ünite A vitamini bebekte sakatlıklara neden olabilir. Normal koşullarda günde 10 bin üniteye kadar güvenli kabul edilmektedir. BETA KAROTEN: A vitamininin yapı taşıdır. Vücutta A vitamini haline dönüştürülür. Ispanak, lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler, kavun, şeftali, kayısı gibi meyveler ve havuç en önemli kaynaklarıdır. Yüksek dozda alınmasının yararları konusunda çalışmalar halen sürmekle birlikte, kanser, damar sertliği ve katarakt gibi hastalıkları önlediği yolunda önemli bulgular elde edilmiştir. Yüksek dozda alınmasının toksik (zehirleyici) etkisi olmamakla birlikte günde 50 mg.(83 bin ünite) den fazla alınması tavsiye edilmez. VİTAMİN B6: Günlük ihtiyaç, kadınlarda 1.6 mg., erkeklerde ise 2 mg.dır. Tavuk, balık, ıspanak, patates, muz, kepekli ekmek, kuruyemiş en önemli kaynaklarıdır. Bunların dışında, birçok gıdada B6 vitamini bulunduğu için, eksikliği konusunda endişeye düşmemek gerekir. Fazla dozda alınması, yaşlılarda bağışıklık sistemini güçlendirmek ve bazı sinir sorunlarını tedavi etmekte kullanılırsa da, 6 ay süreyle günde 100 mg.dan fazla kullanmak sinirleri tahrip edebilir. Günde 2 bin mg. üstündeki dozlarda, sinir sistemi tahripleri çok daha kısa sürede olabilmektedir. VİTAMİN B12: Kadınlarda ve erkeklerde günlük ihtiyaç 2 mikrogramdır. En önemli kaynakları et, tavuk, balık ve süt gibi hayvansal ürünlerdir. B12 vitamini eksikliğinin, iyileşmesi mümkün olmayan sinir tahribatlarına neden olması dolayısıyla, hayvansal ürünlerin hiçbirini yemeyen vejetaryanların, mutlaka ayrıca B12 vitamini alması gerekir. Günlük 100 mikrograma kadar alınmasının güvenli olduğu bilinmesine rağmen aşırı dozlarının zararlı etkileri konusunda da bir bilgi yoktur. VİTAMİN C: Kadınlarda ve erkeklerde her gün alınması gereken en az miktarı, 60 miligramdır. Sigara içenlerin en az 100 mg. C vitamini almaları gerekir. Her gün taze sebze ve meyve, özellikle narenciye, lahana, ıspanak, kıvırcık salata gibi yeşil yapraklı sebzeler, yeşil biber yiyen kişiler, tavsiye edilen en düşük günlük dozun üzerinde C vitamini aldıklarından emin olabilirler. Yüksek dozda alınması halinde ne gibi yararlar getireceği yolunda çalışmalar sürmekle birlikte, beta karoten gibi antioksidan etki nedeniyle, kanser, kalp-damar hastalıkları ve katarakta yakalanma ihtimalini azalttığı belirlenmiştir. Ayrıca, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı da direnci arttırmaktadır. Günde 1 grama kadar güvenle alınabileceği belirlenmiştir. Daha yüksek dozları sindirim sisteminde tahrişlere neden olabilir. Uzun süre yüksek dozda kullanılmasının, böbrek taşı ihtimalini arttırdığı da bilinmektedir. VİTAMİN D: Kadın ve erkeklerde her gün alınması gereken en az doz 200 ünitedir. Düzenli süt içenler ya da süt ürünleri tüketenlerin yeterince D vitamini aldığı söylenebilir. Ayrıca vücut güneş ışınlarına maruz kaldığında, kendisi de D vitamini üretir. Yaşlılıkta kemiklerin zayıflamasına (osteoporoz) karşı, günde 400-800 ünite kadar D vitamini takviyesi alınması yararlı olmaktadır. Günde bir litreden fazla süt içen ya da buna yakın süt ürünü tüketen kişilerin ayrıca D vitamini almaları risk yaratabilir. Günde 1000 üniteye kadar D vitamini alınması güvenli olarak nitelendirilirken, günde 5 bin üniteden fazla alınınca böbrekler ve kalpte hasar riski doğabilir. VİTAMİN E: Kadınların her gün 12 ünite, erkeklerin de 15 ünite almaları gerekir. Bitkisel yağlar, kuruyemiş, etler ve yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunur. A ve C vitamini gibi bunun da antioksidan etkisi bulunmaktadır. Kalp-damar hastalıkları, kanser ve katarakta karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Diğer ilaçlarla birlikte kullanıdığında Parkinson hastalığında olumlu etkiler gösterdiği, kalp krizlerinde hasarın azaltılmasında yararlı olduğu ve yaşlılarda bağışıklığı arttırdığı ileri sürülmektedir. Günde 1000 üniteye kadar güvenli olduğu bilinmektedir. B-2 vitamini Bu vitamin sadece yiyeceğin enerjiye dönüşmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kanda alyuvarların oluşmasını, derinin ve gözlerin sağlıklı olmalarını sağlar. Aşırı derecede alkol tüketimi vücuttaki B-2 vitaminini azaltır. Ayrıca antibiyotikler, yatıştırıcılar da vücuttaki B-2 vitaminini azaltır. Et, tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp,ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek bol miktarda B-2 vitamini içerir. B-6 vitamini Vücudun protein ve yağı öğütmesini sağlar, ayrıca bağışıklık ve sinir sistemlerinin düzenli çalışmalarına yardım eder. Kanda hemoglobin oluşmasını sağlar. Hemoglobin bildiğiniz gibi vücuda oksijen taşır. Beyinde depresyonla savaşan kimyasal madde olarak bilinen serotoninin oluşmasına yardım eder. Aşırı derecede alkol kullanmak, sigara alışkanlığı ve kan basıncını düşüren ilaçlar bu vitamin için zararlıdır. Tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, domuzeti, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinlerdir. Folik asit Vücutta hücrelerin gelişmelerini folik asit sağlar. Yaşlılık, alkollü içki kullanmak, doğum kontrol hapları vücudun folik asit rezervlerini azaltır. Çok uzun bir süre düzenli olarak aspirin almak kolesterol miktarını düşüren ilaçlar, sara ilaçları da vücuttaki folik asit miktarını azaltır. Folik asidin azalması, kanser riskini artırır, kansızlık yaratabilir. Hamile kadınlarda yeterli miktarda folik asidin bulunmaması, doğacak bebeklerin özürlü olmalarına yolaçabilir. Karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokkoli, portakal ve portakal suyu bol miktarda folik asit içerir. Kalsiyum Dişlerin ve kemiklerin güçlü olmaları için öncelikle kalsiyum gereklidir. Kalsiyum aynı zamanda kalp atışlarını düzenler, kanın gerektiği gibi pıhtılaşmasını sağlar, kaslar ve sinirler için yararlıdır. Kalsiyum kan basıncının yükselmesini ve kalın bağırsak kanserini önleyebilir. Ancak yapılan araştırmalara göre her on kadından sekizi, bol miktarda kalsiyum içeren yiyeceklerle beslenmek istemiyor. Hamilelik, bebeği anne sütüyle emzirme, menopoz, kafeinli içecekler vücuttaki kalsiyum miktarını azaltır süt ve sütlü besinler, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokkoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir. VÜCUT VİTAMİN İSTER, GERİSİ BAHANE! Üşütüp hastalanmamanın, daha sağlıklı ve dinç görünmenin en kestirme yolu, vücut ile dost olan vitaminleri almak. Vitamin sözcüğünü dilimizden hiç düşürmeyiz. Her yaşta vücudun vitamine ihtiyacı vardır. Vitaminler ise en iyi beslenme yolu ile alınabilir. Bunun yanında eczanelerden aldığımız vitaminlerin de hayatımızdaki yeri büyük. Alman hastanesi Biyokimya uzmanı Dr. Süreyya Şahinoğlu vitaminleri, hayatımızı devam ettirmek için gerekli olan küçük miktardaki maddeler olarak tanımlıyor. Şahinoğlu, “Vitaminler, hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinlerde bulunan organik bileşiklerdir. Yaşamın idamesinde gerekli olan vitaminlere günlük gereksinim çok az miktardadır. Bazı vitaminlerin eksikliklerinde çeşitli hastalık semptomları ortaya çıkar. Birçok insan vitaminlerin gıdanın yerini alabileceğini düşünür ama bu doğru değildir.” diyor. Dr. Şahinoğlu‟nun da belirttiği gibi vücut vitamin üretemez ve dışarıdan alınabilmesi için mutlaka meyve ve sebze tüketmek gerekir. Bunun için günlük olarak içinde yeterli vitamin barındıran besinlerin düzenli olarak alınması gerekiyor. Vücudun bir günlük vitamin ihtiyacını, dört porsiyon sebze ve meyve veya dört porsiyon hububat, yada iki porsiyon süt ve süt ürünleri alarak sağlayabileceğiniz gibi iki porsiyon et ve yumurta gibi protein içerikli yiyecekler günlük vitamin ihtiyacını karşılayabiliyor. Yiyeceklerin içinde bulunan vitaminlerin içeriğinde değişiklikler görülebiliyor. İklim, toprak, ürünün ham ya da olgun oluşu, ürün toplama yöntemleri, taşıma ve depolama gibi çok sayıda faktör meyve ve sebzelerde vitamin kaybına yol açabiliyor. Yaş ile vücut için gerekli vitamin miktarı arasında da bağlantı bulunuyor. Özellikle çocukların tüm vitaminleri eksiksiz alması gerekiyor. Otuzlu yaşlardan sonra ise özellikle kadınların kaybettiği kalsiyumu kazanması gerekiyor. Menopoz dönemleri ile birlikte artan kalsiyum kaybı, osteoporoz (kemik erimesi) hastalığına yol açıyor. Bu nedenle bu dönemlerdeki kadınların D vitamini alması gerekiyor. Bunun için süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi büyük önem taşıyor. Erkeklerin günlük demir ihtiyacı 10 mg, kadınların ise 15 mg. Bunun sebebi ise kadınların adet, gebelik ve emzirme dönemlerinde demire daha fazla ihtiyaç duyması ve demiri depolama kapasitelerinin erkeklere oranla daha düşük olması. Yapılan araştırmalar her vitaminin insan vücudu üzerine farklı etkileri olduğunu gösteriyor. A vitamini göz ve cilt sağlığında; B vitamini sağlıklı büyüme ve sinir sisteminin gelişmesinde; C vitamini kemiklerin ve dişlerin gelişiminde; E vitamini ise sağlıklı adale gelişimi ve kan dolaşımı sistemi üzerinde etkili oluyor. Yüksek dozlarda kullanılan vitaminler osteoporoz, kalp hastalığı, kanser gibi pekçok hastalığın seyrinin yavaşlamasında etkili oluyor. Her derde deva gibi görülen C vitamini insan hayatının bir numaralı koruyucusu. Yapılan araştırmalar C vitamininin, vücudun direncini arttırıp insanı kanser, körlük ve romatizmadan koruduğunu, kemikleri kuvvetlendirdiğini ortaya çıkardı. Yorgunluk hissinin kaynağı, genellikle bu vitaminin eksikliği olarak görülüyor. C vitamini gençlik iksiri görevini de üstleniyor. Deri, kemik, kıkırdak, ve dişleri koruyan „kollajen‟ adlı maddenin oluşumunu sağlıyor. Organların genç kalmasına yardımcı olarak daha sağlıklı ve dinç olmada etkili oluyor. Ayrıca kemik erimesini de önlüyor. Kalp ve kan dolaşımı hastalıklarından korunmak için de bol miktarda C vitamini tüketmek gerekiyor. Vücut için vitaminler kadar önemli bir grup madde daha var ki, onlar da mineraller. Dr. Süreyya Şahinoğlu, “Mineraller olmadan vitaminler görev yapamaz. Mineraller kemik, diş, yumuşak doku, kas, kan, sinir hücrelerinin yapısında bulunurlar. Hormon üretimi, sinirlerden mesaj iletimi gibi bir çok biyolojik reaksiyonda, reaksiyonu hızlandırıcı rol oynarlar. Kalsiyum, iyot, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum, sodyum, çinko en önemlileridir.” diyor. VİTAMİNLERİN ÖZELLİKLERİ Vitamin Erkeklerde Kadınlarda Kaynakları adı günlük günlük önerilen önerilen doz doz Vitamin 1000 800 Karaciğer,patates, A mikrogram mikrogram havuç, ıspanak, RE* RE mango, süt, yumurta sarısı, mozzarella peyniri, kayısı Vitamin 50-60 mg C 50-60 mg Sağladığı yararlar Eksikliğindeki bulgular. Sağlıklı hücre ve Gece körlüğü, doku gelişimi göz enfeksiyonlara sağlığı, yatkınlık, kuru enfeksiyonla savaş, der ve tat alma diş ve kemik duyusunda gelişimi azalma, yorgunluk, gözyaşı kuruluğu, diş ve dişeti bozuklukları, büyüme geriliği Portakal,greyfurt,çilek, Sindirim Sağlıksız diş ve kivi, brokkoli, biber sisteminde demir dişetleri,eklem emiliminin rahatsızlıkları, hızlanması, sağlıklı yara ve diş ve diş etleri, kırıkların yavaş kemikler ve iyileşmesi, iştah kasların dayanımı, kaybı, kaslarda yara iyileşmesi, güçsüzlük, cilt enfeksiyonlar ile kanamaları, savaş, vücut anemi, sindirim hücrelerini bozuklukları. koruyan kuvvetli antioksidan etkisi Vitamin 5-10 5-10 Süt,yumurta, Kalsiyum ve Kemik D mikrogram mikrogram margarin, somon fosforun sindirim bozukluğu, diş balığı, yulaf ezmesi sisteminden bozuklukları, emilimini sağlar. kemiklerin Böbreklerden sertliğini kalsiyum kaybını yitirmesi, kas önler, sağlıklı sinir zayıflığı, sistemi ve normal yetersiz kalp kalsiyum fonksiyonlarının emilimi, devamlılığında rol böbreklerde alır. fosfor retansiyonu., Vitamin 10 mg 8 mg Ayçiçeği,buğday, Kırmızı kan Kırmızı kan E fıstık ezmesi,ton hücreleri de dahil hücresi yıkımı, balığı, zeytinyağı, olmak üzere tüm üreme sistemi ıstakoz, badem vücut hücrelerini bozukluğu, koruyan kuvvetli cinsel güç antioksidan etkisi, kaybı, kaslarda doymamış yağ yağ asitlerini oksijenin depolanması, hasar verici kalp ve diğer etkisine karşı kaslarda koruma bozulma,cilt kuruluğu. Vitamin 1.2-1.5 mg 1-1.1 mg Bira mayası, sakatat, Vücudun enerji İştah kaybı, B1 tahıl, balık, fındık, üretimi için gerekli yorgunluk, felç, kuru fasulye, ıspanak, metabolik döngüde sinir sistemi karnabahar, avokado, anahtar rolü, duyarlılığı, kilo yulaf ezmesi Karbonhidrat kaybı, ağrı, sindirimine depresyon, yardımcılık ,sinir sersemlik hali, sistemi, kas ve kabızlık, kalbin normal sindirim sistemi fonksiyonu için problemleri. gereklilik, iştahı düzenleme,büyüme ve kas dokusunu arttırma. Vitamin 1.4-2 mg B6 1.4-1.6 mg Muz, somon balığı, tavuk, hindi, patates, sığır eti, kavun ıspanak Aminoasit yapım Sinirlilik,cilt ve yıkımı, hastalıkları, Kas hemoglobin zayıflığı, anemi, üretimi, ağız içi enfeksiyonlarla hastalıkları, kol savaş, yağ ve ve bacaklarda karbonhidrat kramplar, saç mekanizması, dökülmesi, antikorların yavaş oluşumu, vücuttaki öğrenme,vücutta sıvı fazlasının su tutulması. uzaklaştırılması, sağlıklı cilt devamlılığı rolü. Vitamin 2 2 Yulaf ezmesi, sığır eti, Folik asit ile Anemi, B12 mikrogram mikrogram ton balığı, tavuk, birlikte kırmızı kan iştahsızlık, hindi, süt, yoğurt, hücresi yapımı ve çocuklarda mozzarella peyniri, aneminin büyüme balık önlenmesi, gecikmesi, sinirlerin normal yorgunluk, gelişimi, sağlıklı sinirlilik, sinir sistemi depresyon. devamlılığı, kalsiyum emilimi yoluyla çocukların büyümesinin hızlandırılması Folik 150-20 150-180 Yulaf ezmesi, ıspanak, Sağlıklı kırmızı Sindirim sistemi Asit mikrogram mikrogram mercimek, kan hücresi hastalıkları, kuşkonmaz, portakal, yapımı, sağlıklı anemi, vitamin nohut, barbunya, hücre B12 eksikliği. ekmek, pirinç,makarna yapımı(özellikle gebelik süresince ve sindirim sisteminde) rol oynar. * Günlük dozlar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlıklı kişiler için önerilmiştir. Vitamin nedir? Vitaminler, vücutta metabolik olayların normal bir şekilde meydana gelmesi ve sağlıklı durumun sürdürülmesi için gerekli olan ve besinler içinde ufak miktarlarda alınan maddelerdir. Vitaminler iki grupta toplanır : Suda gözünen vitaminler: C ve B grubu vitaminleri (B1, B6 gibi) Yağda çözünen vitaminler: A, D, E, K vitaminleri Sağlıklı yaşam için hangi besinler gereklidir? Besinlerin dört ana öğesi olan proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve yemek tuzu gibi makro besleyiciler saf olarak alındıklarında, yeterli miktarlarda vücuda girseler bile, sağlıklı durumun sürdürülmesini sağlayamazlar. Bunlarla birlikte vitaminlerin ve demir, çinko, bakır, iyod, krom, magnezyum, manganez, molibden, vanadyum, ve silisyum gibi esansiyel minerallerin de alınması gereklidir. Vücudumuz için gerekli olan vitaminlerin tümünü besinlerden alabilir miyiz? Evet. Karbonhidrat, protein ve yağ gibi ana besin öğelerini yeterli miktarda içeren besinlerle yapılan dengeli beslenme, bazı özel durumlar hariç vücudun günlük gereksinimine yetecek kadar vitamin sağlar. Ancak, günlük beslenmeniz sebzemeyve, hububat, süt ürünleri, etyumurta gibi protein açısından zengin besinlerden herhangi birini içermiyor ya da az miktarda içeriyorsa, ihtiyacınız olan vitaminlerin tümünü besinlerden sağlanamayacağından vitamin takviyesi gerekir. Besinler beklediğinde vitamin kaybına uğrarlar mı? Besinler pişirme, saklama ve ısıtma sırasında vitamin kaybına uğrayabilirler. Besinler içindeki yağda çözünen vitaminler ısı hava ve ışıktan pek etkilenmezler. Tıamin (B1 vitamini), folik asid, pantotenik asid (B5 vitamini) ve özellikle askorbik asit (C vitamini) gibi suda çözünen vitaminler ise, besin maddelerinin kaynatma ve kızartılmaları sırasında kısmen parçalanırlar. Yemek suyunun atılması da, besinler içindeki suda-çözünen bir kısım vitaminlerin yitirilmesine neden olur. Kadınlar, erkeklere oranla beslenme bozukluklarına daha mı duyarlıdırlar? Kadınların çoğunun kalori gereksinimi ve aldıkları kalori miktarı, erkeklerden azdır. Bu nedenle, yeterli vitamin ve mineral alımını sağlayabilmek için, besinsel içeriği yoğun bir diyet uygulamaları gerekir. Kadınların kalsiyum ve demir gereksinimi erkeklerden fazladır. Gebelik, laktasyon ve oral kontraseptif kullanımı da vücudun vitamin dengesini bozar; vitamin eksikliği, bazı kadınların yakındığı premenstrüel şikayetlere de neden olabilir. Gebe ve emziren kadınların hangi vitaminlere gereksinimi vardır? Gebelik ya da süt verme süresince gerek anne gerekse fetus veya bebeğin, A, C, B1, B6, B12, folik asit vitaminlerinin yanı sıra, demir, kalsiyum gibi mineral gereksinimleri artar ve bu ihtiyacı karşılayabilmek için vitamin preparatlarına başvurmak gerekebilir. Kalsiyumun vücut için önemi nedir? Kalsiyum; doğumdan yaşlılığa kadar, kemik, diş ve tırnakların sağlıklı oluşumunu ve devamını sağlamanın yanında kemik kaybının önlenmesi için gereklidir. Yaş ilerledikçe kalsiyum emilimi azalır. 30 yaşın üzerinde kadınların vitamin + kalsiyum takviyesine neden ihtiyacı vardır? Özellikle 30 yaşından sonra kadınlar daha fazla kalsiyum kaybetmeye başlarlar. Menapoz'la birlikte bu kayıp hızlanır ve osteoporoz belirtileri (kemiklerde zayıflama, ağrı) görülebilir. Kalsiyumun emilmesi ve vücut tarafından tam olarak kullanılabilmesi için D vitamini ve genel sağlığın korunmasında vitaminler önemlidir. Kadınlar, 30'lu yaşlardan sonra, süt ve süt ürünlerini daha çok tüketmeli, güneş ışığından daha fazla yararlanmalı ve egzersize önem vermelidirler. Demirin insan vücudu için önemi nedir? Kanın en önemli fonksiyonel komponentini oluşturan demir, dokuya oksijen taşınması ve böylece dokudaki oksidasyon olaylarının sürdürülmesi için gereklidir. Demir eksikliğine bağlı olarak kansızlık, yorgunluk ve çalışma kapasitesinde azalma görülür. Kadınların erkeklerden daha fazla demire ihtiyacı var mıdır? Erkeklerin demir ihtiyacı günde 10 mg, kadınların 15 mg'dır. Kadınlarda her ay adet (menstruasyon) dönemlerinde kan kaybı olduğundan, ayrıca gebelik ve emzirme dönemlerinde bebeğin demir ihtiyacını da anne karşıladığından demir gereksinimi artar. Buna karşın kadınların demir depolama kapasitesi düşük olduğundan demir takviyesine özellikle ihtiyaç duyarlar. Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) belirtileri nedir? Adet öncesi gerginlik olarak da bilinen premenstrüel sendrom (PMS) kadınlarda adetten 5 ile 11.gün önce başlayan belirtiler topluluğudur. Halsizlik, uyku bozuklukları, huzursuzluk, ağrı gibi birçok belirtisi bulunur. Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) nasıl önlenir? Bu tip şikayetleri önlemek için egzersiz yapmalı, özellikle bu dönemlerde beslenmeye özen gösterilmelidir. Çay, kahve, sigarayı kesip sebze, meyve yenmeli ve bol su içilmelidir. Ayrıca B6, E, C ve D vitamini, kalsiyum ve magneryum alımının bu şikayetleri azalttığı görülmüştür. Evening Primrose bitkisinin tohumlarından elde edilen yağın (EPO) kullanımı sonucu PMS (premenstrüel sendrom) belirtilerinde anlamlı düzelmeler (karın şişkinliği ve göğüslerdeki duyarlılıkta %95, huzursuzlukta %80 gibi) görülmüştür. Vitamin hapları günün hangi saatinde alınır? Belli saatlerde almanın önemi var mıdır? Vitamin hapları günün herhangi bir saatinde alınabilir. Ancak, diş fırçalamak gibi her gün düzenli olarak aynı saatte yapılan bir iş olarak görülmesinin, ilacı almayı hatırlama açısından yararı vardır. Vitamin hapları uzun süre kullanılabilir mi? Evet. Özellikle Avrupa Gıda Konseyi tarafından kabul edilen RDA değerlerine (önerilen günlük alım miktarı) uygun vitamin ve mineral haplarını sağlığınızı korumak için alabilirsiniz. Ancak hapların A ve D vitamin içeriğinin çok yüksek olmamasına dikkat edilmelidir. A vitamininin 5000 ünite, D vitamininin 500 ünite düzeyinin üstünde ve sürekli kullanımı zararlı olabilir. İklim ve coğrafi bölge vitamin gereksinimini etkiler mi? İklim ve coğrafi bölge koşullarına göre D vitaminine olan gereksinim değişebilir. Güneşli bir çevrede, açık havada yaşıyanlarda ciltte yeterli derecede vitamin sentez edildiği için bu vitamine gereksinim azalır. D vitamininin en önemli kaynağı cilttir. Kuzey ülkeleri ve derin vadi içlerindeki yerleşme yerleri gibi az güneşli yerlerde yaşayanlarda veya mesleki nedenlerle gündüz vaktini kapalı yerlerde geçirenlerde D vitamini gereksinimi artar. Güneşli ortamda yaşadığı. halde geleneksel nedenlerle fazla örtünen kadınlarda da aynı durum sözkonusu olabilir. www.toptansuaritma.com su arıtma Ters Ozmos Nedir