TBMM 5 . 9 . 2006 B:124 O: 3 Firmaların haksız kazançları nedeniyle oluşan kamu zarannm tespit ve tahsili için izlenecek yolun belirlenmesi amacıyla Teftiş Kurulundan ve Hukuk Müşavirliğinden temsilcilerin katılımıyla Bakanlığımızda bir dizi değerlendirme toplantıları yapılmış, bu toplantılar sonucunda "Firmaların neden olduktan kamu zarannm net olarak tespit edilmesinden sonra geri ödeme kurumlarına bildirilerek kendi kurum zararlarının tahsil edilmesi hususunda bildirim yapılması gerektiği hususunda karar alınmış ve söz konusu raporun Bakanlığa verilmesinden itibaren bu doğrultuda çalışmalar başlatılmış olup, bu çalışmalar halen devam ettirilmektedir. Çalışmaların tamamlanmasına müteakip kendi kurum zararlarının takip ve tahsili için keyfiyet SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı'na bildirilecek; yeşil kartlı hastalar ile aktif çalışan kamu personeline yazılan reçeteler dolayısıyla oluşan kamu zarannm da Maliye Bakanlığınca takip ve tahsil edilmesi İçin bildirim yapılacaktır. Gerçekten, Firmanın yüksek fiyat almasından doğan kamu zararının tespiti ayn bir çalışmayı gerektirmektedir. SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı mensuplan için adı geçen kurumlar, Yeşil Kartlılar için Sağlık Bakanlığı ve aktif çalışanlar için tüm kamu kurumlan bu ilacın bedelini ödemişlerdir. Dolayısıyla her bir Kurumun bedelini ödediği ilaç miktarına göre uğradığı zarann tespitinin bu kurumlarca ayn ayn yapılması gerekmektedir ve bunun tespitinin de uzun ve çok kapsamlı çalışmayı gerektirdiği açıktır. Bu tespit yapılmadan tazmin davası açılamayacağı gibi, diğer kurumların zararından dolayı Sağlık Bakanlığının işlem yapma yetkisi de bulunmamaktadır. Keza kamu zarannm tazmininin ceza davasında ileri sürülmesi imkanı olmayıp, hukuk mahkemesinde ayn bir tazmin davası açılması gerekmektedir. 14/02/2004 tarihli Beşeri Tıbbi Ürünlerin Fiyatlandınlması Hakkındaki Kararname ve 03/03/2004 tarihli Tebliğ ile müteakiben yayımlanan Tebliğler ile, İS/0672004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere mevcut 6033 adet ilaçtan 5065 adet ilaç fiyatının 01/03/2004 tarihindeki fiyatı sabit tutularak herhangi bir artış yapılmamış, aynca bu düzenleme sonucu 968 adet İlacınfiyatındada %l-80 arasında değişen oranda ucuzlama olması suretiyle, yılda ortalama 900 Milyon ABD Doları kamu tasarrufu sağlanmıştır. İnceleme Heyetinin, söz konusu Suç Duyurusu Raporunun yanı sıra düzenledikleri 33/16, 94/9 sayılı İdari (Disiplin) Raporda; mevcut Tebliğ ve Kararnamelerde İlaç Beyan Formlanmn doğru olarak verilmesinden firmalann sorumlu olması nedeniyle firmalar hakkmda suç duyurusunda bulunulmuş ve fakat suç ve kusurlan bulunmadığı cihetle İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında haklı olarak bir müeyyide öngörülmemiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığını yazısında yer alan "...Sağlık Bakanlıgı'nuı bu davayla ilgilenmediği, davayı takip etmediği ve davaya müdahil olarak katılıp zararın tahsili konusunda hiçbir hukuki yaptırımın yapılmadığı gözlenmektedir" ifadesinin eksik bilgiden kaynaklandığı düşünülmüştür. Zira, dava konusu olay, Bakanlığımıza devirden önce SSK Hastanelerine alınan Neorecormon adlı İlacın alımından ibarettir. Bu ilacın Bakanlığımızca fiyatlandınlmasmda, İncelemeci Heyet tarafından yapılan inceleme sonucunda İlaç Fiyat Kararnamesine ve Tebliğine her hangi bir aykırılık tespit edilmemiştir. Dolayısıyla, bu davayla ilgili olarak Bakanlığımızın müdahillik sıfatı olmadığı gibi, herhangi bir zaran mevcut olmadığı için başkaca bir dava açma imkanı da yoktur. Aynı sebeplerle davanın izlenmediği, zarann tazmini yoluna gidilmediği ve zamanaşımına uğramasının beklendiği gibi ifâdeler de doğru değildir. -1239-