M. Meclisi B : 89 Kurumunun sorumlulukları alabildiğine geniş­ lemektedir. Daha çok sigortalı işçi, daha çok hizmet ve daha çok masraf anlamı taşır. Bu masrafları kurumun öz varlıklarına zarar ver­ meksizin yapabilmek bir başka deyimle, işçiye gerektiği anda gereken hizmeti yapmaya imkân verecek maddi güce sahip olabilmek için, Sos­ yal Sigortalar Kurumu çok daha yüksek gelir getiren kaynklara parasını yatırmak mecburi­ yetindedir. Bugün için, kurum yetkilileri tara­ fından görülemiyen bu gerçek;, yakın bir gele­ cekte kendisini hissettirecektir. 7 . 5 . 1969 O :1 Gelişmiş ülkelerde sermaye ile ilgili temel prensip, onu en iyi şekilde kullanmak ve en çok kân getirecek alana yatırmaktır. Şayet kurum yatırımlarında bu noktadan hareket etse idi, bugüne kadar tatbikatta büyük gelir sağlıyacağı muhakkaktı. Kurumun maddi varlığını endüsriyel alanlara yatırması sadece daha faz­ la gelir sağlanması anlamını taşımamaktadır. Hepimizce malûmdur ki, daha çok işyeri, daha çok işçi ve daha yüksek millî gelir demektir. Demek oluyor ki, işçi primlerinin verimli alan­ lara kullanılması çift yönlü kâr sağlamakta­ dır. İşte Sosyal - Bank bütün bu izah ettiğimiz ölü yatırımların olumsuz etkilerini ortadan kal­ dıracak, işçinin öz malı olan ve kalkınmamızda büyük rol oynıyacak eğitim, sosyal hizmet ve endüstri kuruluşlarının ortaya çıkmasını sağlıyacaktır. Kurulması öngörülen Sosyal - Bankın amaç­ ları şunlar olacaktır: 1. işçi sendikalarının kuracağı koopera­ tiflerle ilişki kurulması ve bunun kredi ihtiya­ cının bu bankadan karşılanması zaruridir. direcek bir endüstrinin kurulmasına ve geliş­ tirilmesine öncülük etmelidir. 5. ülkenin sanayileşmesini sağlayacak ya­ bancı sermayeden arınmış yatırımları destek­ lemelidir. x Teklifte kurulacak Sosyal - Bankın büyük hisselerinden birisi işçi kuruluşlarına tahsis edilerek, bu kuruluşların bankanın yönetimin­ de söz hakkına sahibolması sağlanmıştır. Bu yol­ la bankanın işçi sınıfına en faydalı şekilde görev yapması ve ayrıca işçi kuruluşlarının yakın de­ netimi altında bulunması temin edilmek isten­ miştir. Sosyal - Bank fertlerin veya belirli bir azın­ lığın çıkarları için tesis ettirilmesi öngörülen bir müessese değildir. Dolayısiyle banka tara­ fından yürütülecek her türlü faaliyet toplum çıkarları açısından değerlendirilecektir. Bankaların kredi verme müessesesi yoliyle büyük gelirler sağladıkları ve bu işin tefecilik olarak nitelenebilecek bir duruma getirdikleri bir gerçektir. Kredi dağıtımında, kerdi alınma­ sına gerekçe teşkil eden konular, yeterince in­ celenmediğinden, çoğu zaman özel teşebbüs eli­ ne geçirdiği büyük kredileri ölü yatırımlarda kullanmakta ve yapılan çalışmaların yurdumu­ zun her hangi bir yönden kalkınmasına hiçbir katkısı olmamaktadır. Bu durumda, düşük ge­ lirli çalışan sınıfın güçlükle tasarruf ettiği kü­ çük meblâğların birikiminden ibaret olan ban­ ka mevduatları özel teşebbüsün eline geçmek­ te; tüketim maddeleri fiyatlarının yüksek olu­ şu nedeniyle gelirlerin büyük bir bölümünü özel teşebbüse ödiyen işçi sınıfı, tasarruflarını da özel teşebbüse kptırarak ona çift yönlü hizmet etmektedir. 2. Ziraat Bankası ve ona bağlı Tarım Satış Kooperatifleri ile ilişki kurulmalı veya işçi sen­ dikalarına bağlı tüketim kooperatifleri yanın­ da tarımsal üretimi değerlendirme ile iştigal eden kooperatifleri Sosyal - Bank finanse etme­ lidir. 3. Sosyal - Bank, işçilerin çocuklarına öğ­ renim olanağı sağlıyacak sabit tesislerin ku­ rulmasına behemehal öncülük etmelidir. Yahut bu işe önayak olacak sendikalara kredi sağla­ malıdır. 4. Yabancı sermaye ile ortaklık kurmaksızın ülkede yetişen tarımsal ürünleri değerlen­ İşte Sosyal - Bank bu durumu ortadan kal­ dırarak, bankacılığın bir tefecilik müessesesi olmadığını ortaya koyacak ve kredi verme işin­ de tarım sektöründe kooperatifleşmeyi sağlı­ yacak, sanayi sektöründe istihsal hacminin ve dolayısiyle istihdam kapasitesinin yükseltilme­ sini temin edecek yatırımlara öncelik tanıya­ rak, ölü yatırımların kesinlikle karşısında ola­ caktır. Bu tür bir bankacılık hizmeti, fertlerin çıkarlarını gözetmekten öte, topyekûn millî ekonomimizin kalkınması hedefini güdecek, ülkemizin öncelikle ihtiyaç duyduğu zirai makinalaşmayı ve sanayiin geliştirilmesi ile gı-