İşitme Sistemi Anatomi,Fizyolojisi ve kliniği Dr. Serkan Orhan İŞİTME Aurikulanın topladığı ses enerjisinin kulağın çeşitli bölümlerinde değişikliğe uğradıktan sonra aksiyon potansiyelleri halinde beyine gönderilip burada ses halinde algılanmasına İŞİTME denir. İşitmenin meydana gelebilmesi için bir ses kaynağı, ses dalgalarını ileten bir ortam ve bunları algılayan reseptör organ, kulak gereklidir. SES Ses, bir enerji kaynağından yayılan titreşimlerin etkisi sonucu gaz, sıvı ve katı ortamlarda moleküllerin sıkışıp gevşemesi ile ortaya çıkan enerji. Bu sıkışma ve gevşemeler ortamda yayılarak ses dalgalarını oluşturur. Bir tek titreşimde pozitif ve negatif iki faz mevcuttur. Ses dalgaların amplitüdü: sesin şiddetini (dB) Bir sn.’deki titreşim sayısı: sesin frekansını (Hz) Normal bir insan kulağı 20-20.000 Hz arası sesleri işitebilecek kapasitededir. Sesin şiddet birimi desibeldir. • • • • Fısıltı sesi…………………….20-25 dB Konuşma sesi……………...50-70 dB Yüksek sesle bağırma……70-85 dB Trafik gürültüsü…………….90-100 dB Normal insan kulağı 0-120 dB arasındaki şiddetteki sesleri duyabilir. En rahat dinlediği ses şiddeti 50-70 dB 75-90 dB üzerindeki ses şiddeti kulak için rahatsız edici ve zararlıdır. İşitmenin basamakları 1. İletim (Conduction)………..Dış kulak-Koklea 2. Dönüştürme (Transformation)……Koklea 3. Nöral kodlama (Neural codding)……İşitsel yollar 4. Algı (Cognition)…………..Kortikal merkezler Kulak anatomik olarak üç temel kısımdan oluşmuştur • • • Dış kulak Orta kulak İç kulak Dış kulak ses dalgalarını toplayıp orta kulağa Orta kulak aldığı ses dalgalarının enerjisini değiştirerek sıkıştırılmış dalgalar şeklinde iç kulağa iletmekten sorumludur. İç kulak ise aldığı bu ses dalgalarını sinir sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir ve beyinde sesin algılanıp yorumlanması gerçekleşir. DIŞ KULAK Dış ortamdan gelen ses dalgalarının karşılaştığı ilk yapı kulak kepçesidir. Kulak kepçesi huni şeklindedir ses dalgalarını toplayarak kulak zarını titreştirmek üzere DKY’na iletir Aurikula yapısal özelliği nedeniyle sesi filtreleme, sesin geldiği yeri lokalize etme ve gelen sesleri amplifiye etmekte görevli DKY; sesin 2000-5000 Hz frekans aralığı için bir rezonatör gibi görev yapmakta Dış kulağın transfer fonksiyonu Sesin aktarımı esnasında, kulak kanalı ve kulak kepçesinin yapısından dolayı, özellikle 3000 Hz frekansındaki sesler, şiddetleri artırılarak orta kulağa gönderilir. • Kulak zarı, DKY’ndan gelen ses dalgalarını orta kulağa iletirken, bu ses dalgalarının yuvarlak pencereye ulaşmasını da engeller Esas olarak basınç dalgaları olan ses dalgaları, kulak zarına çarparak titreşmesine neden olurlar. ORTA KULAK Kemikçik zincirdeki kopukluklar iletilen sesin şiddet ve frekansında değişikliklere yol açar. Kulak zarı ve kemikçik zincir özellikle 500-3000 Hz frekans aralığındaki sesleri daha etkili biçimde iletmektedir. Ses dalgaları akustik direnci çok düşük olan atmosferden akustik direnci çok yüksek olan perilenfe geçinceye kadar yaklaşık 30 dB’lik bir kayba uğrar. Fiziksel direnç-uyum sistemi sayesinde bu enerji kaybı olmamaktadır. Direnç-uyum sistemi unsurları • • Kulak zarı yüzey alanının etkisi; kulak zarı/stapes tabanı oranı 17 kat büyük, ses enerjisinde 17 kat artış Kemikçik zincir kaldıraç hareketi; malleusun inkusun kısa çıkıntısı üstünde rotasyon yapması. Ses enerjisinde 1.3 kat artış • • Malleus ve inkusun ağırlıkları aynı fakat stapesin kütlesi diğerlerinin ¼’ü kadardır. Bu farklılık yüksek frekansların iletiminde avantaj sağlamaktadır. Kulak zarında malleusun bulunduğu bölgenin daha az titreşmesi, stapese gelen basıncı arttırması İÇ KULAK İÇ KULAK İç kulak, denge ile ilişkili olan ‘vestibüler sistem’ ve işitme merkezi olan ‘koklear sistem’i içeren karmaşık yapılı bir bölgedir. Mekanik hareket enerjisi halinde oval pencereye iletilen ses dalgaları; kokleada hidrolik enerjiye ve daha sonra tüy hücreleri tarafından biyoelektrokimyasal enerjiye dönüştürülür. Skala vestibuli Skala media Skala timpani İçindeki korti organına bağlı sinirler, tüm koklea boyunca 'spiral ganglion' adı verilen ganglionlarla kokleadan ayrılırlar. Bu ganglionların uzantıları daha sonra kokleanın orta kısmında kalın bir sinir lifi demeti olan koklear siniri (işitme sinirini) oluştururlar. Bu sinir denge siniri ile beraber sulkus pontobulbarisin dış kısmından ponsa girer. Kokleanın 2 önemli görevi; • • İletim; akustik enerjinin korti organındaki tüy hücrelerine taşınması Dönüşüm; tüy hücrelerine gelen mekanik iletim dalgasını kimyasal veya elektriksel gerilimlere dönüştürüp işitme sinirine iletmek. Bu dönüşümle sesin fiziksel özellikleri kaybolmaz, oluşacak elektriksel gerilimlerle şifrelenerek SSS’ne gönderilir. Bu nedenle baziler membran oval pencere yakınındaki sert ve kısa lifler yüksek frekanslarda en iyi titreşim gösterirken, kokleanın tepesine yakın uzun ve esnek lifler düşük frekanslarda en iyi titreşir. (İlerleyen Dalga Teorisi) İşitilebilen her frekans için baziler membran üzerinde değişmeyen ‘Maksimum titreşim bölgesi’ vardır. Yüksek frekanslarda bazal bölgede, düşük frekanslarda kokleanın tepesinde. • İşitilen seslerin frekans analizi ilk olarak kokleada, baziler zar sayesinde gerçekleştirilir.Bugün,hızlı bilgisayarlarımızla ancak gerçekleştirebildiğimiz frekans analizleri,milyonlarca yıldır baziler zarlar tarafından oldukça kolaylıkla yapılmaktadır! • İlerleyen dalga baziler zarın ilk bölümünde hızlı hareket ederken, apekse yaklaştıkça daha yavaş hareket eder. • Baziler zarın esneme katsayısından dolayı.( apekste daha düşük) Sonuç olarak dalga bu noktada, maksimum titreştiği bölgede ortadan kalkar ve zarın geri kalan bölümü üzerinde artık ilerleyemez. Yüksek frekanslı ses kısa mesafe, düşük frekanslı ses tüm membran boyunca kateder. Afferent aksonlar • • %90’ı myelinli……………….iç tüylü hücreler %10’u myelinsiz…………….dış tüylü hücreler İşitme Sinyalleri Temel Olarak İç Tüy Hücreleri Tarafından İletilir Dış tüy hc. sayısı › İç tüy hc. sayısı İşitme sinir liflerinin yaklaşık %90’ı iç hücreler tarafından uyarılırlar. İç hücreler tamamen işlev görürken dış hücreler hasar görecek olsa büyük işitme kaybı Dış tüy hc. herhangi bir yoldan iç tüy hücrelerinin farklı ses tonlarına duyarlılığını denetlemektedir. Her bir tüy hücresinin üzerinde stereosilya denilen 30100 kadar tüy bulunur. Kısadan uzuna doğru sıralanmış tüyler birbirlerine köprüler yardımı ile tutunmuşlardır. Baziler zarın titreşmesi birbirlerine tutunmuş olan silyaların bir yöne eğilmesine neden olur. Bu eğilme hareketiyle tüylerin tektoryal membrana sürtünmesi tüy hücresinde 200-300 adet katyon iletici kanalın açılmasını sağlar ve yüksek potasyum konsantrasyonu içeren endolenf sıvısında tüy hücrelerine doğru pozitif yüklü potasyum iyonları akar. Bu pozitif yük tüy hücresinin depolarizasyonuna neden olur. Depolarizasyon esnasında sinapslara hızla etki yapan bir nörotransmitter. Glutamat! Baziler zarın aşağı doğru hareketi ile silyalar zıt yönde bükülür ve hücre repolarize olur. Tüy hücrelerinin tabanında sinaps yapmış olan sinir liflerini uyarır. Böylece tüy hücreleri mekanik enerjiyi nöral sinyallere dönüştürürler. AFFERENT VE EFFERENT SİNİRLERİN İŞİTMEDE ÖNEMİ Tüy hücrelerinden bilgiyi alıp bunu beyne götüren sinirlere afferent sinirler denirken, beyinden aldıkları bilgiyi tüy hücrelerine getiren sinirlere efferent sinirler denir. Dış tüy hücrelerinin oldukça ilginç bir özelliği “elektromotilite”. Elektromotilite, elektriksel uyaranlara karşı biçim, boy değiştirebilme özelliği. Bu sayede DTH’ler baziler membranın hareketine mekanik bir enerji sağlayarak ses sinyalinin sinirsel sinyale dönüştürülme sürecine katkıda bulunurlar. Ayrıca efferent sinirler aldıkları ses uyaranının büyüklüğüne göre afferent sinirler üzerinde inhibitor etki göstererek, iç kulak duyu hücrelerinin uyarılmalarını azaltabilirler. Bu da korti organının ses algılama miktarını ihtiyaca göre düzenlemeyi sağlar. Korti Organının Merkezi Bağlantıları İşitme sinirinin koklear parçası spiral ganglionun bipolar hücrelerinden oluşur. Bunlar iç kulak yolunda seyrederek vestibüler sinir ile birleşirler (n.cochleovestibularis). Pontoserebellar açıyı geçip ponsun alt kenarından beyne girerler. Bu seviyede merkezi işitme yolları başlar. ECOLİ Yüksek ses duyarlılığını, sinir sisteminin tamamını aktive eden ve doğrudan beyin sapının retiküler aktive edici sistemine geçen kollateral lifler Ani ses duyarlılığını ise serebellum vermisine giden kollateral lifler düzenler. Primer işitme alanı: Birinci temporal girus Sekonder işitme alanı: Posterior silvian girusu (Wernicke'nin konuşma merkezi). İşitme korteksinin organizasyonu. Kokleanın ilk kısımlarından gelen yüksek frekans sinyalleri işitme korteksinin daha arka bölümüne, son kısımlarından (helikotrema’dan) gelen düşük frekanslı sinyaller ise işitme korteksinin ön bölümüne ulaşır. Böylece işitme korteksi, sesin frekans analizini bozulmadan algılamış olur. ÖZET Sesin alınması ve işitmenin algılanması birkaç fazda gerçekleşmektedir; • Ses titreşimleri dış kulaktan orta kulağa, orta kulaktan iç kulak sıvılarına iletilmekte • • • Atmosferde oluşan sesin korti organına kadar iletilmekte İç kulakta basiller membranda frekansların periferik analizi yapılmakta Korti organına ulaşan akustik enerji iç kulaktaki tüylü hücreler tarafından elektrik potansiyelleri şekline dönüşmekte • • Bu oluşan elektrik potansiyelleri sinir lifleri tarafından daha üst merkezlere iletilmekte Koklear çekirdeklerden temporal lobdaki işitme merkezine gelen uyarılar birleştirilmekte ve analiz yapılmakta Teşekkürler