T.B.M.M. B : 82 luğu ve çeşidini, ekonomide belirlenen planlı amaçlara uygun hale getirin. Bu yok... Ayrıca, ekonomik sistem politikası açısından, amaca uygun, rekabet sistemini bozucu değil -bugün sizin yaptığınız gi­ bi, terlikte yapılan uygulama gibi rekabet sistemini bozucu değil- destekleyici bir yöntem bulmaya çalışın. Bunu bulama­ mışsınız siz. Yine devam edelim. Teşvikler, istik­ rar politikası amacıyla uyuşmalıdırlar, uyuşmak durumundadırlar. Eğer siz, is­ tikrar politikası amaçlarına ters düşen teş­ vikler -yani dış ticaret rejimi- içerisine gi­ recek olursanız, bugün almış olduğunuz ve belediyelere göndermiş olduğunuz is­ tikrar genelgelerine ters düşmüş olursu­ nuz; Hükümet içerisinde almış olduğunuz istikrar kararlarına da ters düşmüş olur­ sunuz. Onun için, dış ticaret ve rejimi bu­ rada da bir araçtır, ona göre düzenlenmesi gerekir. Ayrıca, teşvikler ve dış ticaret rejimi, bir ülkedeki bölüşüm ve gelir dağılımın­ da kullanılabilecek etkin araçlardan bir ta­ nesidir. Siz, bunu da yozlaştırdınız. Öyle bir sistem getirdiniz ki, dış ticaret rejimi ve ihracat teşvikleriyle Türkiye'nin bölü­ şüm ve gelir dağılımındaki adaletli düze­ nini de giderek bozdunuz. Daha, sayılacak 23 maddelik çeşitli tedbirler var; fakat ben, müsaadenizle bi­ raz da terlik ve naylon ayakkabı konusu­ na değinmek istiyorum. Biliyorsunuz, son bir birbuçuk yıl içerisinde, naylon terlik olayı Sayın Özal Hükümetinin simgesi ha­ line geldi. Belki bir kısmınız bilmiyorsunuzdur, naylon terlik görmemişsinizdir, "Naylon terlik nedir?" diye sorabilirsiniz; naylon terlik, bu efendim. (SHP sıraların­ dan alkışlar) Bu naylon terliğin maliyeti, fabrika maliyeti, -ben bunu Ankara'daki bar mağazadan 800 liraya aldım, faturası 25 . 4 . 1989 O :1 burada- 200-250 lira civarındadır. Siz, bu terliğe 3 dolar teşvik veriyorsunuz. Terli­ ği buraya getirme nedenim; belki bazı ar­ kadaşlarımız bilmiyordur, görsünler diye getirdim, kusurum olduysa affola Sayın Başkan; ama, bu konuşmamdan sonra, bu terliği Sayın Devlet Bakanına hediye et­ mek istiyorum. ADİL KÜÇÜK (Konya) — Kendi­ ne yakışanı yap. ABDULKADİR ATEŞ (Devamla) — Sayın milletvekilleri, Sayın Bakanın be­ lirtmiş olduğu bir rakam üzerinde dura­ rak konuşmama devam etmek istiyorum: Biliyorsunuz, terlik ihracatıyla, daha doğ­ rusu ihracatla ilgili bilgiler,, Hükümetin, devletin birkaç kurumunda toplanır. Biz, buralardan bazı bilgiler topladık, bazı isimler edindik ve toplam bir değer bul­ duk, yani, lastik terlik, -kauçuk değil, las­ tik terlik- lastik bot ihracatında ne kadar toplam değerin, haksız yere bazı insanla­ ra peşkeş çekildiğinin rakamlarını bulduk. Benim bulduğum rakamlarla Sayın Baka­ nın vermiş olduğu rakamlar aynı; ancak, bir farkı var; Sayın Bakan burada ne de­ di? 1,5 milyon veya 1,6 milyon dolara ya­ kın bu değerler ihracat değeridir" dedi. Yani "vergi iadesi olarak, teşvik iadesi ola­ rak verilen para değildir" dedi. Aramız­ da bir fark var. Tabiî, böyle olunca, şu ter­ liğin fob ihracat değeri eğer 250 lira ise ve­ ya 500 lira ise diyelim, siz buna bu değe­ rin 5-6 katı değer verdiğinizde, o zaman, vergi iadesinin değeri de o kadar artmış oluyor. Bu demektir ki, Sayın Bakanın ifa­ de etmiş olduğu 1,5 milyon doların 6 ile çarpılmış olması gerekir. Yani 1,5 milyon dolar eğer ihracat değeri ise, beyanname­ lerde ifade edilen değeri ise, biz buna 6 katı fazla vergi iadesi ödediğimize göre, Bakanın vermiş olduğu rakamın (1,5 mil­ yonun) 6 ile çarpılması lazım gelir. Bu ra­ kam benim bulmuş olduğum rakamlardan çok daha yüksek. Bu konuda kamuoyunu