ADULT BAKTEREMİK PNEMOKOKAL PNEMONİ Adult bakteremik pnemokokal pnemoni • Bakteremik pnemokokal pnemonilerde mortalite yüksektir (%24). • Mortalşite yaş ile artar 45-65 yaş arası mortalite %21 iken 65-85 yaş arası mortalite %30, 85-95 yaş arası mortalite %37 dir. , • Altta predispozan faktör sıklıkla vardır. En sık görülen predispozan faktörelr sigara kullanımı ve kardiyovasküler hastalıklardır. • Ateş en sık görülen bulgudur ancak yaşlılarda görülmeyebilir – subfebril olabilir. • Öksürük hafif yada hiç olmayabilir. • Karın ağrısı sıklıkla görülen şikayetlerdendir. • Hastaların ancak yarısında balgam örneği alınabilir. • Balgam örneklerinin ise ancak %20 sinde gram pozitif diplokoklar dikkat çeker. Bu balgam örneklerinden ise ancak %60 ında kültür ile s. Pnemonia üretmek mümkün olur. • Kabaca balgam örneklerinin ancak %30 unda kültür pozitiftir. • Akciğer grafisi herzaman bulgu vermez. • Akciğer filminde infiltrasyon segmental – lobar yada diffüz olabilir. • Mortalite : diffüz > segmental = lobar = bilateral > unilateral… • Hastaların %5inde pnemonik infiltrasyon alanı komşuluğunda plevral effüzyon görülür. Effüzyonun prognostik bir anlamı yoktur. • Mortalite APACCHE >15 ise yüksektir. • Lökositoz ve ateş iyi prognoz işaretidir. • Trombositopeni ve böbrek yetmezliği kötü prognoz işaretidir. , • Polivalan pnemokok aşısı koruyucudur. YUVA, KREŞ VE OKULLARDA İSHAL İshalin tanımı çocuğun yaşına ve tuvalet alışkanlığına göre değişir. Genel olarak normalden daha sık ve daha sulu dışkılamaya ishal denir. Birçok bakteri, virüs ve parazitler ishal yapabilir ayrıca gıda alerjileri ve antibiyotik kullanımı da ishal sebebi olabilir. İshalin sebebine bağlı olarak ateş, bulantı kusma, karın ağrısı, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetlerde ishale eşlik edebilir. Sebebi ne olursa olsun tuvalet terbiyesi kazanmamış ishali olan çocuklar okula, yuva ve kreşlere devam etmemelidir. İshale neden olan mikroplar genellikle gıda ve sulardan bulaşır. İnsandan insana bulaşma hijyenik kurallara dikkat etmemek ve dışkıyla kirlenmiş eller- eşyalar yoluyla olur. Eğer okul-kreşten sorumlu kişiyseniz: • İshalli çocuğu veya personeli şikayetleri düzelene kadar okuldan uzaklaştırınız. • Çalışan personelin iyi bir el yıkama alışkanlığına sahip olmasını sağlayınız ve sık sık el yıkama uyarılarınızı ve eğitimlerinizi tekrarlayınız – hatırlatınız. • Tuvaletten önce, tuvaletten sonra, bir çocuğa tuvalette yardım ettikten sonra, çocuğun altını değiştirdikten sonra, yemekten önce, servisten önce öğrenci ve personelin el yıkamasını sağlayınız. • El yıkama koşullarının oluşmadığı ortamlarda ıslak mendil, el dezenfektanı yada kolonya yada %70 alkol aynı işi görür. • Tuvaletler, banyo, mutfak, mutfak gereçleri, dolaplar, yemekhane, servis bankosu, oyun odası, Oyuncaklar, park gibi alanların her gün uygun şekilde temizlenmesini sağlayınız. Bu amaçla bir kova suya katılan 1 su bardağı normal çamaşır suyu güvenilir bir temizlik ve hijyen sağlar. • İshalli çocukla teması olmuş personel ve diğer çocukları izleyiniz. Şikayeti olanları ailelerine ve doktora bildiriniz. • 48 saat içinde bir sınıfta iki veya daha fazla ishal vakası görülürse tıbbi yardım isteyiniz. • İshal ve ateşi olan çocukların uygun tıbbi bakım aldıklarından emin olunuz. Eğer veli iseniz : • İshal olan çocuğunuzu okula göndermeyiniz. • İshalle beraber: o Ateş varsa, o Bulantı, kusma varsa, o Çocuk tuvaletten çıkamıyor yada sık aralıklarla azar azar dışkılıyor ise, o Aşırı miktarda ishal ve su kaybı varsa, o Çocuk uykuya meyilli ise, o Koltuk altları ve dili kuru ise, o Şuur bulanıklığı varsa, o İshal kanlı yada sümüklü ise mutlaka doktora başvurunuz. • İshal süresince çocuğun temizliğine ve hijyenine özen gösteriniz. • Doktor tavsiyesi olmadan ishal kesici ilaçlar, antibiyotik ve bilmediğiniz ilaçlar kullanmayınız. ENFEKSİYON HASTALIKLARI dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz, Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları, Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları, HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A, Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları, Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz (hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı, bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist, köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan, havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan, terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu, şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk, içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal, genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama, akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı, cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu, tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları, karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar, tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit, otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan, havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan, dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama, Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit, ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma, rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık, antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri, basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir, hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir, enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv, zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit, piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları, artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron, çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar, sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit, helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları, evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene, sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta, beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı, üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan, anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan, tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon, pansuman, ÜLSERATİF KOLİT Kolit; Kolitis hastalığı. ülseroza; İltihabi barsak Ülseratif kolit kronik iltihabi bağırsak hastalığıdır. Bağırsakda iltihap ülser kanama atakları ile seyreden kronik iltihaplara neden olur. İltihabi barsak hastalığıdır. İltihabi barsak hastalıkları iki tanedir: ülseratif kolit ve kron hastalığı. Bu hastalıklarda genetik ve ailesel bir eğilim vardır. Hastalık kesintisiz kolon ülseri şeklide dir. Arada iyi bölümler yoktur. İltihabi barsak hastalığına yakalanmış kişilerde kolon kanseri görülme şansı yüksektir. Her iki hastalık da beyaz tenlilerde ve sanayileşmiş ülkelerde daha fazla görülür. Cins ayrımı yapmaz erkek kadın eşit tutulur. Her yaşta görülse de hastalar genellikle 15 – 35 yaşında teşhis edilirler, çok az bir hastada teşhis 50-70 yaşında konur. Çocuk yaşta ortaya çıkan vakalarda büyüme gelişme geriliği sık görülür. Ülseratif kolit hastalarında kolon kanseri daha sık görülür. Ülseratif kolit sebebi nedir? Ülseratif kolit hastalığının sebebi belli değildir. İmmün sistemin aşırı cevap vermesine bağlı olarak bağırsakların hasar görmesi olarak kabul edilir. İltihabi barsak hastalıkları ailesel ve genetik bir özellik taşır. Yani ailede var ise sizde de ortaya çıkma ihtimali yüksektir. Mikrobik olduğu iddia edilmiş ancak kanıtlanmamıştır. Ülseratif kolit belirtileri nelerdir? Ülseratif kolit ataklar halinde seyreder, dönemleri görülür, en sık görülen şikayetler: arada iyilik İshal, kanlı ishal, Kramp tarzında karın ağrıları, Rektal kanamalar, Kansızlık, Kilo kaybı, Yorgunluk, çabuk yorulma, Bulantı, Ateş tir. Hastalık anüsten başlayıp kalın bağırsağın üst kısımlarına doğru ilerler. En tehlikeli komplikasyon toksik megakolon dur. Barsağın bir bölümünün felç olması sonucu ani karın ağrısı, şişme ve ateş ile ortaya çıkan çok acil ve ölümcül tablodur. Ülseratif kolit teşhisi nasıl konur? Hasta şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcıdır. Kan ve dışkı testleri yapılır, baryumlu mide barsak filmleri değerli bulgular verir. Kesin tanı kolonoskopi ile alınan parçanın patolojik incelemesi ile konur. Ülseratif kolit teşhisine yardımcı olan kan testleri: pANCA (Perinükleer antinötrofilik sitoplazmik antikor ): Ülseratif kolit hastalarının yarısında pozitiftir. ASCA (Saccharomyces cerevisiae antikorları), IgG ve IgA: Ülseratif kolit hastalarının dörtte birinde pozitif bulunur. Hastalığın takibi sırasında Dışkı testleri, Kan sayımı, Demir, TDBK, Sedimantasyon ve CRP takibi yapılmalıdır. Ülseratif kolit tedavisi : Ülseratif kolit hastalığının tedavisinde ilk basamak diet değişikliğidir: şikayetleri arttıran gıdaların kesilmesi istenir. Her hastada farklı olsa da ortak özellikler olarak: Kümes ürünleri, Sera ürünleri ve Yüksek fiber içeren ürünler Ülseratif şikayetlerini arttırdığı için ilk etapta kesilir. kolit İkinci etapta ilaç tedavisi gelir. Aşağıdaki ilaçlar Ülseratif kolit tedavisinde kullanılır: Aminosalisilatlar: sülfosalazin, mesalazin, olsalazin, vb, Anti İnflamatuar ilaçlar: prednizon, metilprednizon, budesonide, vb, İmmün modifiye ilaçlar: azatiopürin, 6-merkaptopürin, cyclosporin, vb, TNF – inhibitörleri : infliximab, adalimumab, etanercept, certolizumab, golimumab, vb, Antibiyotikler: metronidazole, ampicilin, ciprofloksasin, vb, İlaçlar ile kontrol edilemeyen Ülseratif kolit hastalarında iltihaplı barsak kesiminin cerrahi olarak çıkarılması gerekebilir. Cerrahi olarak çıkarılsa da hastalık alevlenebilir. Ülseratif kolit hastalığına bağlı tıkanma ve fistüllerde de cerrahi onarım gerekmektedir. Ülseratif kolit hastalığının yan etkileri tedavi almayan hastalarda daha sık görülür. En sık görülen yan etkiler: Artrit : eklem iltihapları; Kalça, diz, omuz, bilek gibi büyük eklemleri tutan ve biri düzelip diğeri başlayan kronik eklem iltihaplarıdır. Göz iltihapları, Karaciğer iltihapları, Böbrek taşları, Deri döküntüleri, Kemik erimesi, Kolon kanseri dir. Referanslar: 1. American Gastroenterological Society http://www.gastro.org/ 2. Crohns and Colitis Foundation of America http://www.ccfa.org/ 3. The Canadian Association of Gastroenterology http://www.cag-acg.org/default.aspx/ 4. Crohns and Colitis Foundation of Canada http://www.ccfc.ca/English/index.html/ 5. About ulcerative colitis and proctitis. Crohns and Colitis Foundation of America website. Available at: http://www.ccfa.org/info/about/ucp . Accessed July 9, 2008. 6. Goroll AH, Mulley AG, Mulley AG Jr. Primary Care Medicine . 4th ed. Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2000. 7. Ulcerative colitis. National Digestive Diseases Information Clearinghouse, National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases website. http://digestive.niddk.nih.gov/ddiseases/pubs/colitis/index.ht m . 8. Ulcerative colitis patient education resources. Digestive Health Initiative. American Gastroenterological Society website. http://www.gastro.org/wmspage.cfm?parm1=4024 . 9. Yamada T, Alpers DH. Textbook of Gastroenterology . 4th ed. Philadelphia, PA: Lippincott Williams & Wilkins; 2003 ŞİGELLA Basilli Dizanteri;Shigella; Şigelloz; Gastroenteriti; Şigella Enteriti: Şigella Bağırsakların akut iltihabi hastalığıdır. Şigella bakterileri ile meydana gelir, bu bakteriler nedeniyle ortaya çıkan barsak enfeksiyonuna şigelloz denir. Şigella bakterileri birkaç çeşittir: Shigella sonnei, “Grup D” şigella, birçok şigelloz vakasından sorumludur. Shigella flexneri, yada “grup B” şigella, Shigella dysenteriae tip 1 dizanteri salgınlarına neden olan türdür. Hastalık gıdalar ve sular ile bulaşır. Hasta insanın dışkısı ile etrafa yayılan bakteriler sanitasyon ve hijyen koşullarının iyi olmadığı ortamlarda sulara ve gıdalara bulaşarak salgınlara neden olur. Bakterinin birkaç tanesi bile hastalık yapmaya yeterlidir. Kalabalık ortamlarda, kamplarda, bakım ve huzur evlerinde salgınlara neden olur. Hastalığın neden olduğu dizanteri ve şiddetli barsak enfeksiyonu yaşlılar, bebekler, çocuklar ve immün sistemi zayıf hastalar için ölümcül olabilir. Şigella belirtileri nelerdir? Bakteri vücuda girdikten 1 ila 7 gün sonra şikayetler başlar. en sık görülen şikayetler: Ani başlayan karın ağrısı Ani başlayan yüksek ateş, Bol sulu, Kanlı, sümüklü ishal, ( ishal başlangıçta suludur daha sonra kanlı – sümüklü hale gelir), Dışkıdan sonra rahatlayamama, Bulantı, Kusma görülür. Hastada ishal ve su kaybına bağlı olarak tansiyon düşer, nabzı artar, karın muayenesinde hassasiyet vardır, kan sayımında iltihap hücreleri artar. Şigella teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar incelemeleri ile konur. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında aşağıdaki testler istenir. Hemogram ( tam kan sayımı), CRP, Sedimantasyon, Dışkı incelemesi, Dışkı kültürü ile teşhis konur. Şigella tedavisi : Dışkıda kan görülmesi her zaman doktor muayenesi gerektiren önemli bir işarettir. Hastalık genellikle ağır seyretmez şikayetler 2 – 7 günde kendi kendine düzelir. Tedavide amaç hastanın kaybettiği suyu ve tuzu yerine koymaktır. İshal kesici ilaçlar şikayetlerin uzamasına neden olduğundan kullanılmaz. Antibiyotik normalde verilmez ancak İmmün sistemi zayıf olan hastalara, yaşlı ve çocuklara antibiyotik tedavisi başlanır. Aşağıdaki durumlarda hastanın hastaneye yatırılması gerekir: İmmün sistemi bozuk hastalar, Şuuru bulanan hastalar, Ateşi sürekli yüksek olan hastalar, İdrar söktürücü tansiyon ilacı kullanan hastalar, Ağızdan yeterli sıvı alamayan hastalar ın hastaneye yatırılması gerekir. Şigella tehlikeli bir hastalık mıdır? Şigelloz nadiren komplikasyonlara neden olur. En sık ve en tehlikeli komplikasyon dehidratasyon yani aşırı su kaybına bağlı hipotansiyon ve komadır. Dehidratasyon en sık bebek ve çocuklarda, ağızdan sıvı alamayan kişilerde, aşırı kusması olan hastalarda ve idrar söktürücü diüretik kullanan hipertansiyon hastalarında görülür. Bu hastaların mutlaka hastaneye yatırılması ve kaybettikleri suyun damardan verilmesi gerekir. Çocuk ve bebeklerde dil kuruluğu, büyüklerde ise ayağa kalkınca baş dönmesi ve göz kararması aşırı su kaybının işaretidir ve bu hastalar hastaneye götürülmelidir. Şigelloza bağlı diğer bir komplikasyon ise Hemolitik Üremik Sendromdur. Şigella enfeksiyonunu takiben böbrek yetmezliği, kansızlık ve pıhtılaşma bozuklukları ortaya çıkar, ağır bir tablodur. Şigelloz a bağlı nadir görülen bir komplikasyon ise reaktif artrittir. Hastalık sırasında eklemlerde şişme, ağrı ve kızarıklık olur. Şigelloz çocuklarda ağır seyreder. Neredeyse şigelloz geçiren çocukların % 40 ında nörolojik şikayetler ortaya çıkar. En sık görülen nörolojik şikayetler Havale: küçük çocuklarda ateşe bağlı epilepsi atağıdır. Ensefalopati: beyin fonksiyonlarının bozulmasıdır. Ateş, şuur bulanıklığı, baş ağrısı, uykuya meyil ve ense sertliği olur. Menenjitle karışır. Şigella enfeksiyonu sırasında acil durum belirtileri: Şuur bulanıklığı, Havale, Epilepsi benzeri kasılmalar, Baş ağrısı ve ense sertliği olması acil durum işaretidir ve derhal en yakın acil servise başvurmak gerekir. Şigelladan Korunma: Şigella sık görülen, gıdalar ve sular ile bulaşan dizanteridir. Hastalık salgınlara neden olabilir. El yıkama alışkanlığı hastalıktan korunmanın ilk ve en önemli adımıdır. Sanitasyon kuralları ve hijyen kurallarına dikkat etmek, açıkta satılan gıdalardan yememek, buz kullanmamak korunmak için gerekli adımlardır. Referanslar: 1.DuPont HL. Shigella species (bacillary dysentery). In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 224. 2.Ochoa TJ, Cleary TG. Shigella. In: Kliegman RM, Behrman RE, Jenson HB, Stanton BF, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 18th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2007:chap 196. SPASTİK KOLİT Spastik kolon; irritable barsak sendromu; IBS; İrritable kolon: Spastik kolit sık görülen bir barsak hastalığıdır. Kadınlarda erkeklerden 2 kat daha sık görülür, hastalık erişkin yaşların başlarında başlar, hayat boyu sürer, zaman zaman şiddetlenir. Spastik kolit çok şikayete yol açsa da bağırsaklarda iltihaplanmaya ve ciddi yan etkilere yol açmaz. Spastik kolit in sebebi bilinmemektedir. Kalın bağırsakların aşırı kasılmaları sonucu spasm atakları görülür. Kalın bağırsaklar ruhsal durumlara, gerginliklere, strese, gıda ve ilaçlara karşı aşırı derecede hassastır ve şiddetle kasılır. Bu kasılmalar kramp tarzında karın ağrılarına neden olur. Kramplar bazen ishal bazende kabızlıkla sonuçlanır. Hastalık gastro enterit gibi barsak iltihaplarından sonra daha sık görülür. Arada iyilik dönemleri vardır. Bazı besinler şikayetleri arttırabilir. Spastik kolit kimlerde görülür? Hastalık: Kadınlarda, Ailede spastik kolit olanlarda, Genç erişkinlerde, Stres, Depresyon, Anksiyete si olanlarda daha sık görülür. Spastik kolit belirtileri nelerdir? Spastik kolit hastalarında kramp tarzında karın ağrıları ile birlikte ishal yada kabızlık atakları görülür ( bunlardan yalnızca biri tabloya hakimdir). En sık görülen şikayetler: Kramp tarzında karın ağrıları, İshal ( kansız, mukuslu), Kabızlık ( parça parça, topaklar şeklinde, keçi pisliği gibi), Dışkı ile birlikte mukus çıkması, Aşırı gaz, Şişkinlik, Bulantı, Karında guruldama, Tuvaletten sonra rahatlama olur ancak kısa üre sonra şikayetler yeniden başlar. Şikayetler stres altında, adet dönemlerinde, aşırı yemekle, yağlı yemekle artar. Spastik kolit teşhisi nasıl konur? Spastik kolit için özel bir test yoktur. Hastalık şikayetler ve fizik muayene bulguları ile teşhis edilir. Altta başka hastalıkların olmadığını göstermek için testler yapılır. Dışkı testleri, kan sayımı, sedimantasyon, ve kolonoskopi testleri ile barsağı görmek gerekir. Spastik kolit tedavisi: Spastik kolitin özel bir tedavisi yoktur. Amaç iyilik dönemlerini uzatmak ve şikayetleri kontrol altına almaktır. Tedavide birinci basamak diyet değişiklikleridir. Diyet günlüğü tutmak ve şikayetleri arttıran gıdaları bulmak gerekir. Gıda alerjiniz olabilir testlerinizi yaptırın. Diyet değişikliklerinizi teker teker yaparak sonuçlarını not edin. Aşırı yağlı, Baharatlı, Çiflik ürünleri, süt, Soğan, kabak, lahana, nohut, bulgur, mercimek, fasulye, çerez gibi gaz yapan gıdalar, Alkol, kafein, kola ve gazlı içecekler, taze meyve suları gibi durunuz. şikayetleri arttıran gıdalardan uzak Spastik kolit şikayetlerini azaltmak için : Günde altı öğün beslenin, Az ve küçük öğünlerle beslenin, Bol lifli gıdalar alın, Bol sulu gıdalar alın, Yavaş çiğneyin, Yutarken hava yutmayın, Bol su için, Sebze ağırlıklı beslenin, Izgara gıdalar tüketin, Stresinizi kontrol edin, stresle mücadele etmenin yolunu bulun, Doktorunuzun verdiği ilaçları kullanın. Spastik kolitte ilaç tedavisi: Spastik kolit tedavisinde Spazm çözücü, Ağrı kesici, İshal kesici, Gaz giderici, Anti depresan, Diyetteki lifi arttırcı, Stres azaltıcı ilaçlar kullanılabilir. Egzersiz, hayat tarzı değişiklikleri, biyofeedback, yoga ve rahatlama teknikleri spastik kolit tedavisinde başvurulabilecek diğer yöntemlerdir. Referanslar : 1. American College of Gastroenterology http://www.acg.gi.org/ 2. American Gastroenterological Association http://www.gastro.org/ 3. Irritable Bowel Syndrome Association http://www.ibsassociation.org/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html/ 5. Irritable Bowel Syndrome Association http://www.ibsassociation.ca/ 6. Acidophilus and other probiotics. EBSCO Natural and Alternative Treatments website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=114 . Updated June 2008. July 15, 2008. 7. Conn HF, Rakel RE. Conns Current Therapy . Philadelphia, PA: WB Saunders Co; 2001. 8. Drossman DA. Treatment for bacterial overgrowth in the irritable bowel syndrome. Ann Intern Med . 2006;145:626-628. 9. Griffith HW. Griffiths 5-Minute Clinical Consult . Baltimore, MD: Lippincott Williams Wilkins; 1999. 10. Halvorson HA, Schlett CD, Riddle MS. Postinfectious irritable bowel syndrome—a meta-analysis. Am J Gastroenterol . 2006;101:1894-1899. 11. Irritable bowel syndrome. American Society of Colon and Rectal Surgeons website. Available at: http://www.fascrs.org/ . Update October 2007. 12. Irritable bowel syndrome. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php December 2008. . Updated 13. Irritable bowel syndrome (IBS). EBSCO Health Library website. Available at: http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 . Updated July 2008. 14. Irritable bowel syndrome. National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases website. Available at: http://www.niddk.nih.gov/ . Update September 2007. 15. Murch S. Allergy and intestinal dysmotility—evidence of genuine causal linkage? Curr Opin Gastroenterol . 2006;22:664-668. 16. Rubin G, De Wit N, Meineche-Schmidt V, Seifert B, Hall N, Hungin P. The diagnosis of IBS in primary care: consensus development using nominal group technique. Family Practitioner . 2006;23:687-692. 17. Sleisenger MH, Fordtran JS, Feldman M, Scharschmidt B. Sleisenger Fordtrans Gastrointestinal and Liver Disease . 6th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders Co; 1998. 18. Talley NJ, Boyce PM, Jones M. Is the association between irritable bowel syndrome and abuse explained by neuroticism? A population based study. Gut. 1998;42: 47-53. 19. Yan F, Polk DB. Probiotics as functional food in the treatment of diarrhea. Current Opinion in Clinical Nutrition and Metabolic Care . 2006;9:717-721. 20. 9/26/2006 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Mueller-Lissner S, Tytgat GN, Paulo LG, et al. Placebo-and paracetamolcontrolled study on the efficacy and tolerability of hyoscine butylbromide in the treatment of patients with recurrent crampy abdominal pain. Alimentary Pharmacology and Therapeutics . 2006;23:1741-1748. 21. 4/10/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : US Food and Drug Administration. FDA announces discontinued marketing of GI drug, Zelnorm, for safety reasons [press release]. March 30, 2007. US Food and Drug Administration website. Available at: http://www.fda.gov/bbs/topics/NEWS/2007/NEW01597.html . 22. 1/6/2009 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Ford AC, Talley NJ, Spiegel BM, et al. Effect of fibre, antispasmodics, and peppermint oil in the treatment of irritable bowel syndrome: systematic review and meta-analysis. BMJ . 2008;337:a2313. 23. 10/9/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Lee S, Wu J, Ma YL, Tsang A, Guo WJ, Sung J. Irritable bowel syndrome is strongly associated with generalized anxiety disorder: a community study. Aliment Pharmacol Ther. 2009;30(6):643. 24. 11/4/2009 DynaMed Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Ford AC, Brandt LJ, Young C, Chey WD, Foxx-Orenstein AE, Moayyedi P. Efficacy of 5-HT3 antagonists and 5-HT4 agonists in irritable bowel syndrome: systematic review and meta-analysis. Am J Gastroenterol. 2009;104(7):1831-1843. 25. 1/11/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Wittmann T, Paradowski L, Ducrotté P, Bueno L, Andro Delestrain MC. Clinical trial: efficacy of alverine citrate/simeticone combination on abdominal pain/discomfort in irritable bowel syndrome: results of a randomized, double-blind, placebocontrolled study. Aliment Pharmacol Ther. 2009 Dec 10. [Epub ahead of print] 26. 7/16/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Dorn SD. Systematic review: self-management support interventions for irritable bowel syndrome. Aliment Pharmacol Ther. 2010 May 22. [Epub ahead of print] 27. 1/14/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Pimentel M, Lembo A, Chey WD, et al. Rifaximin therapy for patients with irritable bowel syndrome without constipation. N Engl J Med. 2011;364(1):22 SALMONELLA Salmonella enteriti; Salmonelloz. Salmonella bakterisi sular, toprak, süt ürünleri, yumurta, hayvan dışkısı, çiğ gıdalar da yaşayabilen bir bakteridir. Besinler ve gıdalar ile bulaşan enfeksiyon hastalığına sebep olur. Bakteri yutulduktan 6 – 48 saat sonra barsaklara geçerek burada iltihaplanmaya neden olur. Bulantı, kusma, kramp tarzında karın ağrıları, ishal ve yüksek ateşe yol açar. Bu tabloya Salmonelloz denir. Hastalık 5- 7 gün sürer ve kendi kendine geçer. Salmonella enfeksiyonu yaşlılar ve çocuklar için çok ciddi ve tehlikeli olabilir. Salmonella enfeksiyonu nadiren çok ciddi komplikasyonlara yol açar: Endokardit; ( bakterinin kalp zarlarına yerleşip kalpte enfeksiyon yapması), Bakteremi; (bakterinin barsaklardan kana yayılması), Osteomyeli; (bakterinin kemiğe sıçrayıp kemik enfeksiyonu yapması) neden olabilir. Salmonella ve tifo hastalığı? Salmonelloz hastalığı Salmonella bakterileri ile meydana gelir. Bakteri barsaklara geçtikten sonra barsak duvarını geçerek vücuda girer ve burada iltihaplanmaya neden olur. Nadiren tüm vücutta sistemik enfeksiyona neden olur buna Tifo denir. Hastalığa sebep olan salmonella bakterileri şunlardır: Salmonella enteritidis, Salmonella typhimurium, Salmonella typhi dir. Salmonella kimlerde görülür? Salmonelloz herkes de ve her yaşta görülebilir. Aşağıdaki durumlar salmonella görülme riskini arttıran durumlardır: Et, süt, süt ürünleri, , yumurta, balık ve su ürünlerinin pişirilmeden kullanılması, Pastörize edilmemiş süt, yoğurt, dondurma ve süt ürünleri kullanılması, Sanitasyon ve hijyene dikkat edilmeden hazırlanmış gıdaların tüketilmesi, Kontamine suların ve buzların kullanılması, İmmün sistemin bozuk olması Yaşlılar, Bebekler ve çocuklar, Kemoterapi gören kanser hastaları, Kortizon kullanan hastalar, Mide asidini azaltan ilaçlar kullanan hastalar. ( salmonella mikrobu mide asidinde ölür, mide asidi azaltan ilaç kullanan ülser, gastrit, reflü hastalarında mikrop midede ölmeden kolayca barsağa geçer). Salmonella belirtileri nelerdir? Barsak enfeksiyonu bulguları tüm hastalarda aynıdır. Benzeri şikayetler diğer barsak enfeksiyonlarında da görülür ve şikayetlere bakarak teşhis koymak imkansızdır. Salmonella enfeksiyonu sırasında en sık görülen şikayetler: Yüksek ateş, Bulantı, İshal, Kramp tarında karın ağrıları, Kusma, Baş ağrısı dır. Salmonella Teşhisi Nasıl Konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulgularsı teşhise yardımcı olur. Salmonelloz teşhisi laboratuar incelemeleri ve testler ile konur. Barsak enfeksiyonu sırasında hastadan istenen testler: Kan sayımı, CRP, Sedimantasyon, Dışkı muayenesi ve kültürü, Gruber Widal serolojik incelemesi istenir. Salmonella tedavisi: Salmonella tedavisinde ana hedef hastanın şikayetlerini gidermek ve kaybettiği su ve tuzu yerine koymaktır. Bu nedenle basit ağrı kesici ve ateş düşürücüler kullanılır. Hastalık 57 gün içinde kendi kendine geçer. Su ve tuz kaybı çok şiddetli olursa kaybedilen sıvı ve tuz damardan serum ile verilebilir, Asetaminofen ve ibuprofen gibi ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler hasta şikayetlerini azaltır, Salmonelloz tedavisinde antibiyotik verilmez, hastalık kendi kendine 5 – 7 günde geçer ancak, Yaşlılar ve çocuklarda, İmmün sistemi zayıf hastalarda, Salmonella komplikasyonu gelişen hastalarda antibiyotik kullanılır. Salmonella dan korunma: Salmonella doğada yaygın olarak bulunan, gıdalar ve sular ile bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Salmonella enfeksiyonundan korunmak için : • Sıklıkla elerli yıkamak, • Yemek hazırlama sırasında sanitasyon ve hijyen koşullarına dikkat edilmesi, • Gıdaların uygun ısı ve sürede pişirilmesi, • Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri kullanmamak, • Gıdaların uygun şekilde buzdolabında saklanması, • Mide asidini alan antiasit ilaçların gereksiz yere kullanılmaması önerilir. Referanslar: 1. Fight BAC! Partnership for Food Safety Education http://www.fightbac.org/ 2. US Food and Drug Administration Center for Food Safety and Applied Nutrition http://vm.cfsan.fda.gov/ 3. Canadian Partnership for Consumer Food Safety Education http://www.canfightbac.org/cpcfse/en/about/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/new_e.html/ 5. Benenson A. Salmonellosis . Control of Communicable Diseases Manual. American Public Health Association . 1996: 410-414. 6. Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Use of a self-assessment questionnaire for food safety education in the home kitchen—Los Angeles County, California, 2006-2008. MMWR. 2010;59(34):1098-101. 7. Edwards BH. Salmonella and shigella species. Clin Lab Med . 1999; 19(3):469-487. 8. Heymann D. Salmonellosis. In: American Public Health Association. Control of Communicable Diseases Manual. 2004;469-473. 9. Koningstein M, Simonsen J, Helms M, Molbak K. The interaction between prior antimicrobial drug exposure and resistance in human Salmonella infections. J Antimicrob Chemother. 2010;65(8):1819-1825. ROTA VİRÜS Rota Enteriti; Rota virüsü ile meydana gelen mide bağırsak enfeksiyonudur, hastalık ishal bulantı kusma ve ateş ile seyreder ve her yaşta görülür. Mide barsak sisteminde enfeksiyona neden olur. Bebekler ve küçük çocuklarda en sık ishal sebebidir. Hızla yayılır, salgınlara neden olur. Birçok çocuk kendi kendine düzelir. 1998 de Rota virüs aşısı kullanılmaya başlandı. Rota virüs nedir ? Rota virüs mide ve bağırsaklarda enfeksiyona neden olabilen bir virüstür. Özellikle bebek ve çocuklarda ishalin en sık sebebidir. Dünya çapında yaygın olarak görülür. Kış aylarında ve ilk baharda salgınlar yapar. Yılda bir milyon çocuğun ölümüne neden olur. 1998 de aşısı kullanılmaya başlandı. Rota virüs belirtileri nelerdir ? Rota virüs çok hızlı yayılır. Hastalık kirli ellerin ağza teması sonucu bulaşır. Hasta kişinin etrafa dokunması, tokalaşma, kirli oyuncaklar, kirli yüzeyler ile temas sonucu kolayca bulaşır. Hasta çocuklar şikayetleri süresince ve iyileştikten sonra bir süre hastalığı yayarlar. Kreşler ve yuvalarda rota virüs salgınları sık görülür. Hastalık virüs bulaştıktan 3 gün sonra başlar. Rota virüs gastro enteriti Ateş Bulantı, Kusma, Kramp tarzında karın ağrıları, Bol sulu kansız sümüksüz ishal ile seyreder. İshal çok ağır değildir ancak 3 ila 9 gün sürer. Birçok hasta bu sürenin sonunda kendi kendine iyileşse de aşırı kusma ve ishal nedeniyle ciddi su kaybı olan bebeklerin ve çocukların hastaneye yatırılmaları gerekir. Hastalık bağışıklık bırakmaz ancak diğer rota vakaları giderek daha hafif seyreder. Hastalık nadiren aşırı sıvı kaybına bağlı koma ve ölümle sonuçlanabilir. Rota enfeksiyonu nasıl teşhis edilir? Hastalık dışkıda rota virüs testi ile teşhis edilir. Rota enfeksiyonu kimlerde görülür? Her çocuk hayatının ilk 5 yılında rota virüs enfeksiyonu geçirir. 3 ila 35 ay arası bebeklerde rota enfeksiyonu ağır seyreder ve şiddetli su kaybına neden olur. Rota virüs enfeksiyonlarına bağlı hastane yatışlarının birçoğu bu yaş gurubunda görülür. Çocuklar çok nadiren ardı ardına rota enfeksiyonları geçirebilir. Büyük çocuklar ve erişkinlerde de rota virüs ishalleri görülür. Çok çocuklu evlerde bebeklerde başlayan rota enfeksiyonunun büyük kardeşlere hatta anne babaya geçtiği görülebilir. Yaşlılarda rota virüs enfeksiyonu nadirdir ancak tehlikeli su kabına ve koma ve ölüme yol açabilir. Rota virüs tedavisi Viral enfeksiyonların tedavisinde antibiyotik kullanılmaz. Rota virüs tedavisi bol sıvı takviyesi, destek tedavisi ve istirahattır. Aşırı su kayıplarında vakit geçirmeden hospitalizasyon gerekir. Rota virüs enfeksiyonu nasıl önlenir Rota virüs aşısı 1998 yılında kullanılmaya başlandı. Aşı etkili ve kullanımı kolay bir aşıdır. Aşılama dışında özellikle bebekli ve küçük çocuklu ailelerin el yıkama, sanitasyon ve hijyen kurallarına dikkat etmesi önerilir. Referanslar : 1. Reduction in Rotavirus After Vaccine Introduction — United States, 2000-2009 MMWR. 2009; 58(41):1146-1149 2. Prevention of Rotavirus Gastroenteritis Among Infants and Children Recommendations of the Advisory Committee on Immunization Practices (ACIP) MMWR. 2009; 58(RR02):1-25 3. Tate JE, Cortese MM, Payne DC, Curns AT, Yen C, Esposito DH, et al. Uptake, Impact, and Effectiveness of Rotavirus Vaccination in the United States. Pediatr Infect Dis J. 2011;30(1 Suppl):S56-60. 4. Yen C, Tate JE, Wenk JD, II Harris JM, Parashar UD. Diarrhea-Associated Hospitalizations Among US Children Over 2 Rotavirus Seasons After Vaccine Introduction. Pediatrics. doi:10.1542/peds.2010-1393. 5. Cortese MM, Tate JE, Simonsen L, Edelman L, Parashar UD. Reduction in Gastroenteritis in United States Children and Correlation With Early Rotavirus Vaccine Uptake From National Medical Claims Databases. Pediatr Infect Dis J. 2010;29(6):489-94 GİARDİA Giardia lamblia sular, gıdalar yolu ile bulaşan hareketli bir parazittir. İnce bağırsaklarda yerleşir, uzun süren ishallere, gaz ve hazımsızlığa yol açar. Besin emilimini ve büyüme gelişmeyi bozar. Parazit gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Giardia nasıl bulaşır? Giardia gıdalar ve sular ile bulaşır, kistleri dış ortama dayanıklıdır, temizlik maddeleri ile ölmez. İnsan dışkısı ile ortama yayılan kistler 2 ay canlı kalır. Dışkı ile bulaşmış sular, gıdalar, kötü hijyen koşulları, kötü alt yapı koşulları nedeniyle yayılır. Çocuklarda büyüme gelişme geriliğine neden olur. Giardia nasıl hastalık yapar? Kistler bağırsakta açılarak parazit haline döner ve bağırsak duvarına yapışarak besinleri emmeye başlar. kistlerin parazite dönmesi 2 hafta sürer. Bazı hastalarda hiçbir şikayete neden olmadan uzun süre kalır. Büyüklerde pek şikayet olmaz en çok şikayet çocuk çağda görülür. Çocuklarda en çok: İshal: bazen akut bol sulu karın ağrısı ile seyreden bazen uzun süren ateşsiz ishallerle yol açar. İshal bazen aralıklı kabız atakları ile birlikte, bazen çok uzun süreli kesintisiz olur. Kabızlık: ishal atakları arasında kabızlık atakları dikkat çeker. Birkaç gün ishal olan çocuk sonraki birkaç gün kabız olur sonra tekrar ishal başlar, Karında şişme, gaz, Kramp tarzında karın ağrıları, Çabuk doyma, İştahsızlık, bulantı, halsizlik, Büyüme geriliği, Hafif ateş, kilo kaybı olur. İshal başta bol sulu iken daha sonra sulu yumuşak, kötü kokulu ve gazlı hale döner. Giardia nasıl teşhis edilir? Aralıksız ateşsiz ishal, aralıklar ile ishal atakları geçiren, arada kabızlık atakları olan, karın şişliği, gaz, karın ağrıları şikayetleri, büyüme geriliği, okul başarısında düşme olan her çocukta Giardia dan şüphelenmek gerekir. Giardia teşhisi dışkıda parazitin görülmesi yada enzimatik yolla konur. Parazit ince bağırsakta yerleştiği için dışkıda tespit edilmesi güçtür, birkaç kez bakılması gerekir. Enzimatik yolla Giardia tespiti daha kolaydır. Giardia nasıl tedavi edilir? Giardia tespit edilen çocukların tedaviye alınmaları gerekir. Ayrıca büyüme geriliği, benzeri bağırsak şikayetleri gösteren ve endemik bölgede yaşayan çocuklarında tedavisi önerilmektedir. Giardia tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Giardiya tekrar hastalık yapabilir. Giardiya çocuklarda büyüme gelişme geriliği, okul başarısında düşmeye neden olan önemli ve sık görülen bir parazittir. Referanslar 1. Hill DR, Nash TE. Giardia lamblia. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R, eds. Principles and Practice of Infectious Diseases. 7th ed. Philadelphia, Pa: Elsevier Churchill Livingstone; 2009:chap 280. 2. Huston CD. Intestinal protozoa. In: Feldman M, Friedman LS, Sleisenger MH, eds. Sleisenger & Fordtrans Gastrointestinal and Liver Disease. 8th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2006: chap 106. 3. Adam RD. Biology of Giardia lamblia . Clin Microbiol Rev. 2001;14:447 4. American Academy of Family Physicians website. Available at: http://www.familydoctor.org . 5. Harrisons Principles of Internal Medicine . 15th ed. McGraw-Hill Professional Publishing; 2001. 6. Massachusetts Department of Public Health. Bureau of Communicable Disease Control website. Available at: http://www.state.ma.us/dph/cdc . 7. The Merck Manual of Medical Information . Simon and Schuster, Inc; 2000. 8. Nash TE. Surface antigenic variation in Giardia lamblia . Mol Microbiol. 2002;45:585 ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak Sprue; Enteropatisi, Non Tropikal Sprue; Glüten Çölyak hastalığı sindirim sisteminin otoimmün hastalığıdır. Buğday, arpa gibi tahılların içinde bulunan GLÜTEN maddesine karşı ortaya çıkan gıda alerjisidir. Gıdaların içindeki GLÜTEN maddesi ince bağırsağa zarar verir. İnce bağırsaklarda besin emilimi yapan çıkıntılar (villus) kaybolmaya başlar. Hastalar besin alamaz ve büyüme gelişme geriliği başlar. Buğday, arpa, çavdar gibi tahıl içeren yemekleri takiben karın ağrısı, kramp, gaz ve ishal en önemli şikayetlerdir. Çölyak hastalığı çocuk yaşta başlar, bazı hastalarda şikayetler hafif seyreder. İleri yaşarla kadar teşhis edilemeyen vakalar da vardır. Çölyak hastalığı kan testleri ile kolayca tespit edilebilmektedir. Çölyak hastalığının sebebi nedir? Çölyak hastalığının sebebi tahıllarda bulunan glüten maddesine karşı alerjik – immünolojik reaksiyondur. Bu alerjik reaksiyonun neden başladığı bilinmemektedir. Hastalarda Çölyak hastalığına karşı genetik bir eğilim vardır. Sıklıkla ailede Çölyak hastası olduğu görülür. Çölyak Hastalığı kimlerde görülür? Çölyak hastalığı genetik özelliği olan bir hastalıktır; Ailede Çölyak hastası olması, ya da hastada Diğer otoimmun hastalıkların bulunması; Tip 1 Diyabet, Otoimmün tiroid hastalıkları, Sistemik Lupus, Dermatitis herpetiformis ( Çölyak hastalığına bağlı deri bulgusu), Romatoid artrit, gibi hastalıkların bulunması Çölyak hastası olma ihtimalini arttırır. Çölyak hastalığının belirtileri nelerdir? Çölyak hastalığı çocukluk çağda veya erken erişkinlikte başlar. Çocuklarda ki şikayetler erişkinlerden farklıdır. Bağırsaklar ne kadar hasar görürse şikayetlerde o kadar artar. Bu nedenle erken teşhis ve tedavisi önemlidir. En sık bulgu sebebi açıklanamayan demir eksikliği anemisi dir. En ciddi bulgu beslenme bozukluğuna bağlı büyüme gelişme geriliğidir. Çocuklarda çok çeşitli şikayetler ortaya çıkabilir. Çölyak hastalığına bağlı olarak çocuklarda en sık: Karın ağrısı, Şişlik, Bulantı, iştahsızlık, İleri dönemlerde kusma, İshal, Kötü kokulu dışkılama, Huzursuzluk, Gelişme geriliği, Kansızlık, halsizlik, Hepatit, Epilepsi atakları, Dudak kenarında çatlaklar, Ağızda aftlar sık görülür. Çölyak hastalığına bağlı olarak erişkinlerde ise en sık : Gaz, Sık geğirme, Şişkinlik, Karın ağrısı, Yağlı, kötü kokulu, açık renkli dışkılama, Kilo kaybı, İştahsızlık, Halsizlik, çabuk yorulma, Kemik ağrıları, Baş dönmesi, Deri döküntüleri, Diş problemleri, Adet düzensizlikleri, Kısırlık, Kansızlık, Kemik erimeleri sık görülür. Hastalarda bu şikayetlerin hepsi birden görülmez. Erişkinlerde ishal az görülür. En sık görülen şikayet demir eksikliği anemisidir. Sıklıkla kansızlık araştırması sırasında fark edilir. Hastaların % 20 si 60 yaşından sonra teşhis edilir. Çölyak hastalığının teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları Çölyak hastalığını teşhiste yardımcıdır. Basit tarama testleri ile Çölyak hastalığı kolayca tespit edilmektedir. Hastalık birçok şikayete neden olduğu için birçok hastalıkla karışır. Bazen teşhis koymak çok uzun zaman alabilir. Erken teşhis hastalığa bağlı yan etkileri ve komplikasyonları önemlidir. Çölyak hastalığının teşhisinde: azaltmak için Dışkı testleri ( malabsorbsyon testleri), Kan testleri; Kan sayımı, crp, sedimentasyon, Vit B12, Vit D, Çölyak hastalığına özel testler; Anti Gliadin Antikorları, Anti tTG IgA , ( Anti Tissue Glutaminaz ) Anti tTG IgG, Anti Endomisyum Antikor Barsak filmleri, Endoskopi, Kolonoskopi Biyopsi incelemesi gerekebilir. Çölyak hastalığının tedavisi nasıldır? Çölyak hastalığının tedavisi hayat boyu glüten içermeyen besinlerle beslenmektir. Glütene karşı alerjik cevabı azaltan bir ilaç tedavisi yoktur. Çölyak hastalığının glütensiz beslenmekten başka tedavisi yoktur. Glütensiz beslenmeye başlayınca hastanın şikayetleri günler haftalar içinde geriler, kaybolur. Villusların düzelmesi aylar yıllar alabilir. Barsaktaki çıkıntıların (villus) düzeldiği endoskopi ve biyopsi ile görülebilir. Gıdaların etiketlerine bakılmalı glutensiz gıdalar seçilmelidir. Birçok Çölyak hastasında Laktoz intoleransı da vardır süt ve sütlü ürünler benzer şikayetler yapar, şikayetler birbirine karışabilir. Hastaların ve ailelerin diyetisyen yardımı almaları gerekir. Erişkin yaşta tespit edilen Çölyak hastalarında diyet değiştirilse de gelişme geriliği ve diş problemleri düzelmez. Çok ileri barsak hasarlarının bulunduğu durumlarda hastalar ağızdan beslenmeyi keserek damardan beslenebilir. Glüten birçok gıdaya ek olarak katıldığından Glütensiz gıda bulmak zor olabilir. Bu konuda mail gurupları ve forumların önerilerini takip etmek faydalı olabilir. Çölyak hastalarının kaçınması gereken gıdalar: Buğday, Çavdar, Arpa içeren gıdalardır. Özel glütensiz gıda üretimi ülkemizde de başlamıştır. Çölyak hastalarının aralıklarla test yaptırması gerekir. Özellikle çocuk çağda teşhis edilen vakalarda bu takip büyüme gelişme açısından önemlidir. Kemik ölçümü, kan kalsiyum, vitamin ve mineral değerleri, dışkı incelemeleri ve endoskopi incelemeler gerekebilir. Çölyak hastalığını önlemenin, Çölyak hastalığından korunmanın bilinen bir yolu yoktur. Kişiden kişiye bulaşmaz. Çölyak genetik bir hastalıktır, tarama testleri ile erken teşhisi mümkündür. Erken teşhis hastalığa bağlı komplikasyonları önler. Referanslar: 1. Celiac Disease Foundation http://www.celiac.org/ 2. Celiac Sprue Association http://www.csaceliacs.org/ 3. Canadian Celiac Association http://www.celiac.ca/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/ 5. Behrman RE, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA:WB Saunders Company;2000. 6. Cecil, RL, Goldman L, Bennett JC. Cecil Textbook of Medicine . 21st ed. Philadelphia, PA:WB Saunders Company;2000. 7. Celiac disease: what you should know. American Academy of Family Physicians website. at: http://www.aafp.org/afp/20061201/1921ph.html . July 8, 2008. 8. Conn H, Rakel RE. Conns Current Therapy 2001 . 53rd ed. Philadelphia, PA:WB Saunders Company;2001. 9. Griffith HW. Griffiths 5-Minute Clinical Consult . 2001 ed. Baltimore, MD:Lippincott Williams & Wilkins; 2001. 10. Sleisenger MH, Fordtran JS, Feldman M, et al. Sleisenger and Fordtrans Gastrointestinal and Liver Disease . 6th ed. Philadelphia, PA:WB Saunders Company;1998. 11. What I need to know about Celiac disease. National Institute of Diabetes and Digestive and Kidney Diseases website. at: http://digestive.niddk.nih.gov/ddiseases/pubs/celiac_ez/ . July 8, 2008