Makale ISITMA SEKTÖRÜNDE YENİ TEKNOLOJİLER VE GELECEK Rüknettin KÜÇÜKÇALI yere sahiptir. Güneş enerjisi kullanma suyu ve bi­ ÖZET Özelde ısıtma sektöründe, genelde enerji sek­ na ısıtmasında kullanılabildiği gibi fotovoltaikler töründe geleceği belirleyen iki temel kısıt söz ko­ yoluyla binalarda elektrik enerjisi üretiminde de nusudur. Bunlardan birincisi klasik enerji kayna­ kullanılacaktır. ğı olan fosil yakıtların tükenmekte oluşu, diğeriyse yanma sonucu oluşan ürünlerin doğayı tüket­ 1. GİRİŞ Bugün için ısıtma sektöründeki gelişmeleri mekte oluşudur. Bu iki ana kısıt kendini somut olarak enerji maliyeti ve C 0 2 emisyonu sınırla­ yönlendiren iki ana etken ileri sürülebilir. Bunlar maları olarak göstermektedir. Isıtma sektörünün enerji maliyetleri ve çevrenin korunmasıdır. Kla­ gelişmesi ve yönelimini de enerji maliyetleri ve sik enerji kaynağı olan fosil yakıtlar tükenmekte­ dir. Bu nedenle fiyatları sürekli bir biçimde art­ C 0 2 sınırlamaları belirleyecektir. Mevcut ve gelişmekte olan teknolojileri, esas maktadır. Bir dönem varili 9 $ olan petrol fiyatla­ olarak fosil yakıt tüketen teknolojiler ve yenilene­ rı bugün 28 $ mertebelerindedir. Bu fiyatm 30 $ bilir enerji teknolojileri şeklinde sınıflamak mertebelerine kadar çıktığı dönemler olmuştur. mümkündür. Fosil yakıt yakan teknolojilerde ana Diğer yakıt fiyatlarının da petrole bağlı olarak tır­ yönelim verimin artırılmasıdır. Mevcut en etkin mandığını düşündüğümüzde, enerji maliyetleri­ teknoloji yoğuşmalı kazan teknolojisidir. Yakın nin sistemlerin en önemli özelliği haline geldiği­ gelecekte bu alanda küçük ölçekli kojenerasyon ni söylemek mümkündür. Tablo l'de konutlarda teknolojisi pazara girmektedir. Yaygınlaşma eğili­ ve sanayide yakıt fiyatlarının son yıllardaki deği­ minde olan diğer teknoloji grubu ise kısmen yeni­ şimi verilmiştir. Örneğin LPG 1999-2000 arası lenebilir teknolojilerdir. Bunlar içinde ısı pompa­ yıllık artış oranı %100 ve 1999-2003 arası 4 yıl­ lan önemli bir yer tutmaktadır. Üzerinde yoğun lık artış oranı %900 mertebesindedir. çalışılan bu gruptaki bir diğer önemli teknoloji ise Bugün yakıt fiyatları ve ilk yatırım maliyetle­ yakıt pilleridir. Orta vadede yakıt pilleri ısıtma ve rine bakıldığında çarpıcı bir tablo ile karşılaşıl­ birlikte elektrik üre­ maktadır. Buna gö­ timinde önemli bir re, binaların bir Süknettfn KÜÇÜKÇAU paya sahip olacak­ mevsim yakıt har­ 1950 yılında doğdu. 1972 yılında İTÜ Makîna Fakültesinden Yüksek Mühendis olarak mezun oldu. Sungurlar ve Tbkar fir­ tır. Isıtma sektörün­ caması, kazan be­ malarında mühendis ve şantiye şefi olarak görev yaptıktan sonra, de yenilenebilir tek­ delinin 2 ile 10 katı 1975 yılında ISISAN A.Ş.'yi kurdu. Halen bu firmanın yöneticisi noloji olarak güneş olarak görev yapmaktadır. MMO, TTMD ve ASHRAE üyesidir. Ev­ olmaktadır. Bu du­ enerjisi öncelikli bir li ve lek çocuk sahibidir. rumda geçmişte paTESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 61 Tablo 1. Konutlarda yakıt fiyatları değişimi 01.01.1999 11.09.2000 Dolar 315.000 TL 670.000 TL 1.439.200 TL %113 %357 Doğal Gaz 68.040 TL/m3 145.800 TL/m 3 370.148 TL/m* %114 %361 Fuel Oil (No.4) 80.600 TL/kg 221.350 TL/kg 848.000 TL/kg %175 %792 Motorin 176.200 TL/kg 517.621 TL/kg 1.645.553 TL/kg %194 %691 LPG (Dökme) 138.000 TL/kg 277.000 TL/kg 1.605.000 TL/kg %101 %886 Elektrik 26.290 TL/kWh 56.425 TL/kWh 158.344TL/kWh %115 %386 Yakıt fiyatları döviz kurları 30.07.2003 halı olarak değerlendirilen yüksek verimli sistem­ ler günümüzde kullanılabilir hale gelmişlerdir. Bu, yüksek verimli, daha az yakıt tüketen veya hiç yakıt tüketmeyen sistemlerin gelişmesine yol açmıştır. Daha önce üzerinde teorik olarak çalışı­ lan ısıtma sistemleri, bugün ticari ürün olarak kul­ lanıma sunulabilmektedir. Diğer ana etkense yanma sonucu oluşan ürün­ lerin doğayı tüketmekte oluşudur. Yanma sonucu oluşan zehirli ürünler insan sağlığım ve doğayı tehdit ve tahrip ederken, C 0 2 emisyonu sera etki­ siyle dünyanın ısıl dengesini bozmaktadır. Bu ne­ denle S0 2 , CO, NOx gibi zararlı gaz emisyonları­ na ve C 0 2 emisyonlarına sınırlamalar getirilmek­ tedir. Özellikle C 0 2 sınırlamasının ısıtma sektörü­ nün geleceğine büyük etkisi olacaktır. Çünkü ne kadar iyi yakılırsa yakılsın, fosil yakıt yanması sonucu C 0 2 oluşmaktadır. Birim ısıtma enerjisi için farklı yakıtların C 0 2 emisyonu farklıdır. Bu emisyonlar Şekil l'de gösterilmiştir. Buna göre en düşük emisyonlu yakıt doğal gazdır. 62 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 Artış yüzdesi 1999-2000 Artış yüzdesi 1999-2003 Hiç C 0 2 emisyonu olmayan yakıt ise, Hidro­ jen gazı olmaktadır. Ancak Hidrojen gazı ticari olarak bugün için yaygın değildir. Ama bu özelli­ ği nedeniyle ticari bir yakıt haline gelebilmesi ve çeşitli amaçlarla kullanılabilmesi için üzerinde geniş çaplı araştırmalar yapılmaktadır ve hidroje­ ne geleceğin yakıtı olarak bakılmaktadır. C 0 2 emisyonlarını ortadan kaldırmanın bir yo­ lu da yanma içermeyen güneş, rüzgar, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek­ tir. Her ne kadar bu sistemler konvansiyonel sis­ temlere göre daha büyük yatırım maliyeti gerektirse de yukarıda sözü edilen zorlamalar nedeniy­ le yenilenebilir kaynaklardan yararlanma giderek artmaktadır. Özetle ısıtma sektörünün gelişmesi ve yönelimini yakın gelecekte, enerji maliyetleri ve C 0 2 sınırlamaları belirleyecektir. 2. GELECEĞİN ISITMA SİSTEMLERİ NELER OLACAKTIR? Geleceğin ısıtma sistemlerinde gelişme iki yönde olmaktadır. Birinci yön­ deki gelişmeler sistem verimle­ rinin artırılmasına yöneliktir. Ya­ lan geçmişte ve günümüzde ısıt­ ma sistemlerindeki asıl gelişme kazan verimlerinin artırılması yönünde olmuştur. Bu yöndeki gelişmeler yoğuşmalı doğal gaz kazanlarının ortaya çıkışıyla en uç noktasına ulaşmıştır. Doğal gaz yakan yoğuşmalı kazanlar ısıtma sektöründe en yüksek ve- pa'daki 24 önemli pazarda cihaz satış rakamları verilmiştir. Konvansiyonel ürünlerin toplam satış rakamı, hala 5 milyon adet merte­ belerindedir. Buna karşılık 875.000 adet ile yoğuşmalı duvar tipi kazanlar önemli bir yer tut­ maktadır. Güneş enerjisi de dikka­ te değer bir gelişme göstermiştir. Diğer sistemler pazara yeni gir­ mektedir. Şekil 2. Almanya pazarında çeşitli tip kazanların rakamlarındaki değişim. rimli cihazlar olarak bugün yaygın bir kullanım noktasma ulaşmıştır. Şekil 2 Almanya pazarında farklı tip kazanların son yıllardaki satış rakamla­ rındaki gelişmeyi göstermektedir. Bütün diğer tip kazanlar satış olarak geriler­ ken, yoğuşmah doğal gaz kazanları hızla artmak­ tadır. Eğilim bu artışın devamı yönündedir. Aynı şekilde Avrupa pazarmda çeşitli ısıtma sistemlerinin satış rakamlarına bakıldığında da aynı eğilim görülebilmektedir. Tablo 2'de Avru- Sistem verimlerini artırma yö­ nündeki yeni gelişme alam elekt­ rik enerjisi ve ısıtma enerjisinin satış birlikte üretilmesidir. Elektrik üre­ timinde konvansiyonel sistemlerde verim %30-40 arasındadır. Geri kalan enerji ısı olarak dışarı atılmaktadır. Dışarı atılan ısmm ısıt­ mada kullanılmasıyla bedava ısıtma yapmak mümkündür. Kojenerasyon adı verilen bu sistem endüstride yaygın olarak kullanılmaktadır. Kojenerasyonun konutlarda ve ticari yapılarda kulla­ nılması ise ısıtma sistemlerinde yeni bir gelişme olarak ortaya çıkmaktadır. Kojenerasyon alanında yeni bir gelişmeyse ya­ kıt hücreleridir. Yakıt hücrelerinde yakıtın sahip olduğu kimyasal enerji doğrudan Tablo 2. Avrupa pazarında merkezi ısıtma cihazları 2002 elektrik enerjisine dönüştürülebilmek­ yılı satış rakamları tedir. Ayrıca ortaya çıkan atık ısı yine ısıtmada kullanılabilmektedir. Yakıt Cihaz Tipi Satış Adedi hücrelerindeki doğrudan dönüşüm ne­ 1 Kazanlar 7.200.000 deniyle verimler konvansiyonel sis­ 1.1. Yer Tipi Kazanlar 2.100.000 temlere göre çok daha yüksek olabil­ 1.1.1. Sıvı/Gaz Yakıtlı Üflemeli Brülörlü Kazanlar 960.000 mektedir. Yakıt hücrelerinde farklı ya­ 1.1.2. Atmosferik Brülörlü Kazanlar 890.000 kıtlar kullanılabilmekle birlikte, bu­ l.!.2.1.Yoğuşmasız 860.000 gün için en iyi yakıt hidrojen olarak 1.1.2.2. Yoğuşmah 30.000 ortaya çıkmaktadır. Hidrojenin gele­ 1.1.3. Katı Yakıt Kazanları 250.000 ceğin yakıtı olmasında bir önemli ne­ 1.2. Duvar Tipi Kazanlar 5.100.000 den de yakıt hücreleridir. 1.2.1. Yoğuşmah 875.000 1.2.2. Yoğuşmasız 2. Isı Pompalan 3. GUneş Kollektörleri 4. BHKW Kojenerasyon Cihazları 4.225.000 60.000 1.150.000 3.000 Geleceğin ısıtma sistemlerinde di­ ğer bir grup gelişme yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneliktir. Isıtma açısından en önemli kaynak güneş TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 63 enerjisidir. Jeotermal yerel bir kaynak olduğun­ dan, universal uygulamalarda güneş enerjisi öne çıkmaktadır. Güneş enerjisi doğrudan ısıtmada kullanılabileceği gibi, elektrik üretiminde de kul­ lanılabilir. Bugün kullanılan ve giderek yaygınla­ şan bir teknoloji de ısı pompalarıdır. Isı pompala­ rında elektrik enerjisi tüketilmekle birlikte ısı enerjisi kaynağı toprak, su ve hava gibi yenilene­ bilir kaynaklardır. Bu nedenle ısı pompaları yarı yenilenebilir olarak tanımlanmaktadır. Buna göre geleceğin ısıtma sistemlerini Şekil 3'de gösteril­ diği gibi sınıflandırmak mümkündür. 3. YOĞUŞMALI KAZANLAR Bugün kendinden yoğuşmalı kazanlar ile daha küçük boyutlarda daha yüksek verimler elde edil­ mektedir. Yakıt tüketimi azaltılırken, montaj için daha küçük alanlar yeterli olmaktadır. Yoğuşmalı tip kazanlarda yanma ürünleri içindeki su buharı­ nın yoğuşturulmasıyla, buharın yoğuşma enerji­ sinden çok yüksek oranda yararlanmak mümkün olabilmektedir. Yoğuşmalı kazanlarda tasarımın ana gayesi yoğuşma yaratmaktır. Fazladan yo­ ğuşma enerjisinin kullanılmasıyla alt ısıl değere göre tanımlanan ısıl verim %100 değerinin üzeri­ ne çıkabilmektedir. İdeal olarak doğal gazda alt ısıl değere göre tanımlanan ısıl verim %111 değe­ rine kadar çıkabilir. Bunun için duman gazı ?le te­ mas eden yüzeylerin sıcaklıklarının 55°C altına indirilmesi gerekir. Dönüş suyu sıcaklıkları ne ka­ dar düşük olursa, duman aynı oranda soğutulabi64 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Araiık 2003 lir ve yoğuşma aynı oranda yüksek olur. Pratik olarak en düşük dönüş suyu sıcaklıklarına döşemeden ısıt­ ma sistemlerinde inilebilmektedir. Bu tip uygulamalarda %109'a va­ ran norm kullanma verimlerine ulaşılabilmektedir. Yoğuşmalı kazanlarda yüzey­ lerde yoğuşan suyun yarattığı korozyon etkisine karşı özel malzeme kullanmak gerekmektedir. Genel­ likle paslanmaz çelik veya benzeri paslanmaz malzeme kullanılır. Bu malzeme pahalı olduğundan yoğuşmalı kazanlar diğer kazanlara göre pahalıdır. Ancak aradaki fi­ yat farkını zaman içinde yakıttan olan kazanç ile geri öderler. Duvar tipi yoğuşmalı kazanlar •(Kapasite aralığı 11 kW - 60 kW) Yoğuşmalı tip kazanların en küçük kapasite aralığında duvar tipi cihazlar bulunmaktadır (Şe­ kil 4). Bu cihazlar modülasyonlu kapasite kontrol (havayı ve gazı birlikte oransal olarak ayarlar) imkanına sahiptirler. Modülasyonlu brülörler yo­ ğuşmalı kazan teknolojisine en uygun brülör tip­ leridir. Bu durumda ve­ rimleri, özel­ likle düşük yüklerde maksimize etmek müm­ kündür. Bu kazanlarda kapasite yak­ laşık %30 mertebesine kadar modü­ le edilebil­ mektedir. Ci­ haz verimi 40/30 °C döŞekil 4. Duvar tipi yoğuşmalı kazan şemeden ısıtma sistemlerinde %109 değerlerine kadar ulaşabilmektedir. Bu durumda baca gazı sı­ caklığı 38°C değerine kadar inebilmektedir. Ba­ cada gazların hareketi fanla gerçekleşmektedir. Ön karışımlı seramik brülör sayesinde düşük sı­ caklıkta tam yanma sağlanabilmektedir. Böylece CO ve NOx emisyonları çok düşüktür. Kaskad Sistem (kapasite aralığı 60 kW - 480 kW) Tek büyük döşeme tipi kendinden yoğuşmalı kazan yerine, birden fazla sayıda duvar tipi ciha­ zın paralel bağlanarak kaskad sistem oluşturulma­ sı belirli kapasitelere kadar yatırım maliyeti açı­ sından daha ekonomik olabilmektedir (Şekil 5). Örneğin tek 80 kW döşeme tipi cihaz yerine 2 adet 43 kW duvar tipi cihaz daha ekonomiktir. Kaskad sistemde özel kontrol panelleriyle sekiz cihaza kadar duvar tipi yoğuşmalı kazam paralel çalıştırmak ve tek bir kazan gibi kullanmak müm­ kündür. Kaskad sistemde bütün kazanlar modülasyonlu olarak çalıştırılmaktadır ve kazanlara otomatik olarak rotasyon uygulanmaktadır. Yoğuşmalı duvar tipi kazanlardan oluşturulan kaskad sistemler ilave çok sayıda avantaja sahip­ tir. Bu avantajları aşağıdaki gibi maddeler halinde sıralamak mümkündür: - Bu sistemler tam modülasyonlu brülörlere sa­ hiptir ve bu brülörlerde hava ve yakıt birlikte oransal olarak ayarlanır. Şekil S. Duvar tipi yoğuşmalı kazanlardan oluşturulan kaskad sistem - Oransal kontrol yanında aynı zamanda sıra kont­ rol avantajına da sahiptir. Böylece toplamda ka­ pasite %4 ile %100 arasında sürekli kontrol edi­ lebilmektedir. - En alttaki %4'e kadar olan dilimde ise pompa start-stop ile modülasyon sağlanır. - Yer kaybı çok azdır. - Gövdesi küçük olduğundan ışınım kaybı çok az­ dır. - Alev sıcaklığı çok düşüktür. Bu nedenle NOx emisyonları 20 mg/kWh değerinin altında kal­ maktadır ve nötralizasyona gereksinim duymaz. Döşeme Tipi, Orta Kapasitede Yoğuşmalı Kazanlar (Kapasite aralığı 60 kW-1.200 kW) Üç tam geçişli olarak üretilen bu kazanların yanma odası ve yoğuşmalı ısı geçiş yüzeyleri pas­ lanmaz çeliktir. Yoğuşma doğrudan kazan içinde­ ki ısıtıcı yüzeylerde meydana gelmektedir. Gaz ve suyun akışı ters yöndedir. Gaz, sıcaklığının en dü­ şük olduğu noktada sistemden dönen en düşük sı­ caklıktaki su ile karşılaşır. Yoğuşmalı ısı geçiş yüzeylerinde ısı geçişini optimize etmek üzere duman tarafında sıvı filmi oluşmasını önleyecek yapıda borular kullanılma­ lıdır. Oval borular gaz geçiş kesitini aşağıdan yu­ karı doğru genişletme imkanı verir. Böylece dü­ şük basınç kaybı ve sabit hız elde etmek müm­ kündür. Ayrıca düşey yapı ve aşağı doğru gaz akı­ şı, kondensin aşağı akışına imkan verir. Kazana iki ayrı dönüş suyu bağlantı ağzı vardır. Böylece farklı dönüş suyu sıcaklığı­ na sahip iki ayrı devreyi kazan^ bağlama imkanı vardır. En düşük sıcaklıktaki dönüş devresi en sona bağlanır. Tek girişe göre iki girişle %4'e kadar tasarruf -yapmak mümkündür. Kendinden yoğuşmalı büyük kapasiteli kazanlar (Kapasite aralığı 1.000 kW-20.000 kW) Dört tam geçişli olarak üretilen bu ka­ zanlarda, yoğuşma için korozyona dayaTESİSAT MÜHENDİSLİĞİ/Kasım-Aralık 2003 • 65 nıklı paslanmaz çelik malzemeden yüzeyler kaza­ nın son bölümlerinde yer almaktadır. Bu paket tip çözümde yine norm kullanma verimleri %108 mertebelerine kadar yükselebilmektedir. Duman gazlarindaki ısının büyük kısmı yoğuşmanm ol­ madığı yüksek su sıcaklıklarında kazandaki suya geçmektedir. Geri kalan ısı geçişi ise son bölüm­ de düşük su sıcaklıklarında ve düşük duman gazı sıcaklıklarıyla gerçekleşmektedir. Bu bölümde yoğuşma olmaktadır. Duman borularında türbülatör bulunmamalıdır. Bu kazanlarda da iki farklı sı­ caklıkta dönüş devresi bağlama imkanı bulun ; maktadır. En düşük sıcaklıktaki dönüş yoğuşma bölümüne bağlanır. 4. ISI POMPALARI Isı pompası teknolojisi uzun yıllardır bilin­ mekle birlikte ticari yaygm kullanılmaya başlan­ ması, ancak son yıllarda mümkün olabilmiştir. Isı pompaları hava, su veya toprak kaynaklı olabilir. Bu üç kaynaktan yararlanarak ısıtma yapabilen çok sayıda alternatif çözüm üretilebilir. Burada havadan suya, sudan suya ve topraktan suya ol­ mak üzere, üç tip üzerinde durulacaktır. 4.1. Hava Kaynaklı Isı Pompaları Hava kaynaklı ısı pompaları prensip şeması Şekil 6'da görülmektedir. Bu cihaz dış ortama ve­ ya kazan dairesine iç ortama yerleştirilebilir. İç ortama yerleştirildiğinde, hava kanalı bağlantısı yapılmalıdır. Dış hava kanalla cihaza ulaştırılıp, kullanılmış hava cihazdan tekrar dışarı kanalla ta­ Şekil 6. Havadan suya ısı pompası bina içi tesisi şeması 66 TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kassm-Aralik 2003 şınmalıdır. Hava hareketim sağlayan fan, cihazm entegre bir elemanıdır ve performans değerleri hesaplanırken bu fan da göz önüne alınmaktadır. Havadan çekilen ısı, kapalı sıcak sulu ısıtma dev­ resinde dolaşan suya aktarılır. Sıcak sulu ısıtma devresinde su sıcaklığı 55 °C değerinin üzerine çıkamaz. Bu nedenle ısı pompalarının kullanıldı­ ğı sıcak sulu ısıtma sistemleri düşük sıcaklık ısıt­ ma sistemleri olmak zorundadır. Bu amaca en uy­ gun çözüm döşemeden ısıtma sistemleridir. Konutlarda ve küçük ticari uygulamalardaki ısı pompalarında hava çok kullanılan universal bir ısı kaynağıdır. Hava sıcaklığı -18 ile 24 °C kabul edilebilir. Cihaz çalışma aralığı -8 ile 35 °C değe­ rindedir. Soğutucu akışkan sıcaklığı ısıtma modunda dış hava sıcaklığından 6-11°C daha soğuk­ tur. Hava kaynaklı ısı pompalarında dış hava sı­ caklığı ve buz oluşumu en önemli iki tasarım parametresidir. Hava sıcaklığı düştükçe ısıtmada pompanın verimi ve kapasitesi düşer. Cihaz kışın ısıtma yükünü belli oranda karşılarken, yazın so­ ğutma modunda aşırı büyük kalmamalıdır. Optimum cihaz boyutları açısından seçilecek denge sıcaklığı çok önemlidir. Isı pompasının bi­ nanın ısı yükünün tamamını karşıladığı en düşük dış sıcaklık değerine denge sıcaklığı denir. Bu sı­ caklığın altındaki hava sıcaklıklarında ikinci bir yardımcı ısıtıcı devreye girmelidir. Bu ısıtıcı ge­ nellikle elektrikli ısıtıcıdır. Denge sıcaklığı tanımı şematik olarak Şekil 7'de gösterilmiştir. Öte yan­ dan dış hava sıcaklığı 5,5 °C mertebelerine indi­ ğinde dış serpantinin yüzey sıcaklığı 0 °C merte- Şekil 7. Denge sıcaklığının şematik tanımı belerindedir. Bu dış sıcaklığın altında çalışmada eşanjör buz yapar. Oluşan buzun eritilmesi için defrost yapılır. Defrost sayısı pek çok faktöre bağ­ lıdır. Nemli iklimlerde defrost ihtiyacı 20 dakika­ da bir değerine kadar inebilir. Bu sırada kaybedi­ len zaman ve harcanan elektrik enerjisi sistem ve­ riminde hesaba katılmalıdır. Genellikle denge sı­ caklığı 5 °C mertebelerinde veya üzerinde olacak şekilde ısı pompası seçilir. Havadan suya ısı pom­ palarında mutlaka takviye ısıtma yapılması ihti­ yacı vardır. 4.2. Yeraltı Sulu Isı Pompaları Su kaynaklı ısı pompaları olarak açık devreli sistemler ele alınmıştır. Burada kaynak su kuyula­ rıdır. Kuyudan bir pompa ile basılan su ısı pom­ pasından geçerek tekrar toprağa döndürülür. Nor­ mal uygulamada ikinci bir kuyu açılarak su bura­ ya verilmeli, yüzeye deşarj edilmemelidir. Bura­ da, kullanılan kuyu suyunun kalitesi cihaz ömrü açısından çok önemlidir. Öncelikle su analiz edil­ melidir. Su kimyası uygunsa bakır eşanjör kulla­ nılabilir. Uygun su yoksa, paslanmaz çelik eşanjörlü ısı pompası kullanmak gerekir. Isıtma devre­ si hava kaynaklı ısı pompası gibidir. Su kaynaklı sistem şeması Şekil 8'de görülmektedir. Yeraltı sulu ısı pompalarında iki çözüm vardır. A) kuyudan pompalanan su ısı pompası eşanjöründen dolaşır ve bir başka kuyuya geri verilir. Bu Şekil 8. Sudan suya ısı pompası şeması direk sistemler villa ısıtması gibi küçük uygula­ malarda kullanılır. B) kuyu suyu bir eşanjör aracı­ lığı ile kapalı bir su devresinden ısı alır veya ve­ rir. Bu kapalı su devresine çok sayıda ısı pompası bağlıdır. Klasik kapalı su devreli su/su ısı pompa­ sı sistemlerindeki su soğutma kulesi/kazan çifti yerine su kuyusu gelmiştir. Yeraltı sulu ısı pompaları çok avantajlı sistem­ lerdir. Dezavantajları kaliteli ve bol su ihtiyacı, ısı değiştirgeçlerinde kireçlenme sorunları ve pompa enerjisine olan gereksinimdir. Bu sistemlerde su­ yun kalitesi çok önemli bir parametredir. Yer altı suyu sıcaklığı 7-12 °C kabul edilebilir. Cihaz ça­ lışma aralığı 7-25 °C değerindedir. Kaynak sıcak­ lığının göreceli olarak sabit kalması nedeniyle ka­ pasite yıl boyu fazla değişmez ve defrost sorunu yoktur. Bu nedenle bütün yıl boyunca ısıtma ihti­ yacını tek başına karşılayacak şekilde seçilebilir­ ler. Pratik olarak 30 kW güce kadar kullanılan ısı pompalarında pompalama derinliği 15 m'yi aşmamalıdır. 4.3. Deniz Suyu veya Kalitesiz Su KEİlanan Isı Pompaları İtalya'da yapılan bir çalışmada Akdeniz kıyı­ larında deniz suyu kullanan ısı pompaları ile COP değerlerinin 5 mertebesinde olacağı ifade edil­ mektedir. Bu uygulamada deniz suyu boru ile ka­ zan dairesine pompalanır. Bu su filtre edilir, biyo­ lojik oluşumlar için dozajlamr veya elekt­ rotlar arasından geçirilerek yüklenir. Son­ rasında bir ısı değiştirgecinden geçtikten sonra tekrar denize geri verilir. Burada deniz suyunun alım ağzı, deniz suyu ile temastaki yüzeylerde yosun teşkili ve tuz­ lu suyun korozyon etkisi özel problemler­ dir. Isı değiştiricisinde sekonder-kapalı devre akışkanı olan temiz su soğutulur. Isı pompasının eşanjöründe bu temiz su do­ laşır. Bu sistem göl gibi yüzey suları, en­ düstriyel atık sular, kalitesiz sular halinde de kullanılabilir. Primer ve sekonder devre arasında TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 67 plakalı ısı değiştirgeci kullanılır. Plakalı ısı de­ ğiştirici seçiminde basınç düşümü ile, toplam ısı geçiş katsayısı arasında bir optimizasyon yapıl­ ması gerekir. Basınç düşümü işletme maliyetini artırırken, ısı geçiş katsayısının artması küçülen yüzeyler dolayısıyla yatırım maliyetlerini azaltır. Genellikle ısı değiştirgeçleri 1,7 °C (luptan dönen su sıcaklığı ile eşanjörü terk eden su sıcaklıkları arasındaki fark) yaklaşımı ve basınç düşümünün 70 kPa'dan daha düşük olmasıyla seçilirler. Pla­ kalı eşanjörler kolayca temizlenebildiğinden bü­ yük kirlilik faktörleri hesaba konmamalıdır. 4.4. Toprak Kaynaklı Isı Pompalan (GSHP) Toprak kaynaklı ısı pompasında bir kapalı devre söz konusudur. Bu kapalı devrede antifirizli su dolaşır. Toprağa gömülen borulardan oluşan toprak ısı değiştirgecinde ısı topraktan çekilir ve kapalı devre akışkanı tarafından ısı pompası eşanjörüne taşınır. Bu devrede antifirizli suyu dolaştı­ ran bir sirkülasyon pompası bulunur. Sıcak sulu ısıtma devresi yine aynıdır. Bu sistemin şeması da Şekil 9'da verilmiştir. Toprak kaynaklı ısı pompa­ larında toprağa yerleştirilen ısı değiştirgeci boru­ lar için iki konum mümkündür. Yatay yerleştirme­ de, toprak 1-2 m kadar kaldırılarak borular ser­ pantin halinde yatay olarak toprağa serilir ve tek­ rar üstü kapatılır. Bu durumda topraktaki sıcaklık dış havanın sıcaklık değişimlerinden belirli ölçü­ de etkilenmektedir. Düşey yerleşimde ise, dar bir sondaj deliği de­ Şekil 9. Topraktan suya ısı pompası şematik gösterimi 68 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 linerek ısı değiştirici borular toprağa düşey olarak yerleştirilir. Sondaj derinliği 100 m mertebelerin­ de olabilir. Derin toprakta sıcaklık yaklaşık yıl boyunca sabit olarak kalır. Kaynak sıcaklığının göreceli olarak sabit kalması nedeniyle kapasite yıl boyu fazla değişmez ve defrost sorunu yoktur. Bu nedenle bütün yıl boyunca ısıtma ihtiyacını tek başına karşılayacak şekilde seçilirler. I m derinlikte Yer sıcaklığı -7ile 17 °C , 15 m derinlikte yer sıcaklığı 8 ile 12 °C arasında değişir. Cihaz çalışma aralığı -5 ile 25 °C değe­ rindedir. Dik borulu eşanjörde U şeklinde kıvrıl­ mış iki boru delinen delikten toprağa yerleştirilir. Boru çapı 20 - 40 mm ; delik derinliği 15-100 m olabilir. Birden fazla deliğin kullanılması halinde, delikler arasındaki mesafe en az 6 m olmalıdır. Genellikle yıllık ısıtma yükü soğutma yükünden daha fazladır. Düşey borulu GSHP avantajı yük­ sek verimli olması, dezavantajı pahalı olmasıdır. Ayrıca tesis edilmesi özel uzmanlık ister. Yatay borulu tiplerde eşanjör toprağa açılan 12 m derinlikte kanallara yerleştirilen 1, 2 veya 4 sıra boru veya spiral şeklinde kıvrılmış borular­ dan veya tamamen kaldırılan toprağın altına ser­ pantin şeklinde döşenen borulardan oluşur. Birbi­ rine paralel devrelerden oluşan sistemde, bir dev­ renin boru uzunluğu 100 m'den fazla olmamalı­ dır. Borular arasmda en az 0,7 ile 0,8 m aralık ol­ malıdır. Ayrıca bu kapalı devrede hava yapmama­ sına ve havanın tahliye edilebilmesine dikkat edilmelidir. 12 kW gücünde bir sistem için gerek­ li minimum alan 450 m2 mertebesindedir. Bu bo­ ruların üzerine inşaat yapılamaz. Bu nedenle yo­ ğun yapılaşma olan şehirlerde uygulama şansı za­ yıftır. 4.5. Yıllık Yakıt ve Enerji Tüketimi 4.5.1. Havadan Suya Isı Pompası Havadan suya ısı pompasıyla aynı kapasitede alternatif 3 farklı tip konvansiyonel kazan seçil­ miştir. Bu kazanlar doğal gaz kombi, LPG kombi ve motorin kazanı olarak belirlenmiştir, kazanla­ rın ve ısı pompasının yıllık enerji veya yakıt tüke- jörlü olmasına bağlı olarak fark­ D.Gaz Mazot Isı pompası LPG lı fizibilite değer­ 34200 34200 34200 34200 Isı ihtiyacı (kWh) lerine sahiptir. 3314 4113 3057 Yakıt tüketimi (m3) Bu açıdan her iki 1522 4906 5451 Yakıt maliyeti (MTL/yıi) tip ısı pompası 9712 İsı pompası elektrik tüketimi (kWh/yıl) ayrı değerlendi; 1537 İsı pompası elektrik maliyeti (MTL/yıl) rilmelidir. Bura­ 3914 Yakıt-elektrik maliyet Farkı (MTL/yıl) -15 3369 da daha uç değer­ 1950 13000 1420 1420 Cihaz maliyetleri (MTL) lere sahip Düşey YOK 3,8 3,3 Eşanjörlü Toprak-Su Isı Pom­ timleri hesaplanmıştır. Hesaplanan değerler Tablo pası üzerinde durulacaktır. Karşılaştırma amacıy­ 3'de verilmiştir. la aynı kapasitelerde 4 farklı tip kazan seçilmiştir. Bu kazanlar yoğuşmasız doğal gaz kazanı, yo­ 4.5.2. SB-SU Isı Pompası Fizibilitesi ğuşmalı doğal gaz kazanı, yoğuşmasız LPG kaza­ Aynı kapasitelerde 4 farklı tip kazan seçil­ miştir. Ru kazanlar yoğuşmasız doğal gaz kazanı, nı ve motorin kazanı olarak belirlenmiştir. Her ka­ yoğuşmalı doğal gaz kazanı, yoğuşmasız LPG ka­ zan için yıllık enerji veya yakıt tüketimleri hesap­ zanı ve motorin kazam olarak belirlenmiştir. Her lanmıştır. Hesaplanan değerler Tablo 5'de veril­ kazan ve ısı pompası için yıllık enerji veya yakıt miştir. Topraktan suya ısı pompasında ayrıca tüketimleri hesaplanmıştır. Hesaplanan değerler enerji tüketen sirkülasyon pompaları bulunmakta­ dır. Bu pompaların yıllık enerji tüketimleri de he­ Tablo 4'de verilmiştir. Sudan suya ısı pompasında ayrıca enerji tüke­ saplanmış ve tabloya ilave edilmiştir. Tablo 3. Sistem anma gücü 19 kW hesap sonuçları ten kuyudan cihaza suyu basan dalgıç pompaları bulunmaktadır. Bu pompaların yıllık enerji tüke­ timleri de hesaplanmış ve tabloya ilave edilmiştir. 4.53. Toprak-Sıı Isı Pompası Fizibilitesi Toprak- su ısı pompaları yatay ve düşey eşan- 4.6. Isı Pompası Değerlendirmesi Isı pompalarının sıcak sulu ısıtma amacıyla kullanımında bir potansiyel bulunmaktadır. Özel­ likle yeterli ve uygun kalitede yeraltı suyu bulun­ ması durumunda su-su ısı pompası cazip olabil- Tablo 4. Sistem anma gücü 25 kw; 50/40 °C sıcak sulu sistem Doğal Gazlı Yoğuşmalı LPG Mazot Isı pompası 45000 Isı ihtiyacı (kWh) 45000 45000 45000 45000 Yakıt tüketimi (m3) 5412 4435 4023 4361 Yakıt maliyeti (MTL/yıl) 2003 1641 6457 7176 Isı Pom. Elektrik tüketimi (kWh/yil) 8601 Pompalama Elek. TUk. (kWh/yıl) 875 •:/' Toplam elk. Tük. (kWh/yıl) 9476 Elektrik maliyeti (MTL/yıl) 1471 Yakıt- elektrik Maliyet Farkı (MTL/yıl) 532 170 4986 5705 Cihaz maliyetleri (MTL) 1420 1880 1420 1420 Geri ödeme süresi(yıl) 22 YOK 2,3 2 11700 TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 69 Tablo 5. Sistem anma gücü 27 kw; 50/40 °C sıcak sulu sistem D.Gaz D.Gaz Yoğ.h LPG Mazot Isı pompası 48600 48600 48600 48600 48600 Yakıt tüketimi (m ) 5844 4790 4345 4710 Yakıt maliyeti (MTL/yıl) 2162 1773 6973 7748 Isı ihtiyacı (kWh) 3 İsı Pom. Elektrik tüketimi (kWh/yıl) 8629 Pompalama Elek. Tük. (kWh/yıl) 750 Toplam elk. Tük. (kWh/yıl) 9379 Elektrik maliyeti (MTL/yıl) 1483 Yakıt-elektirik Maliyet Farkı (MTL/yıl) 679 290 5490 6265 Isı pompası maliyeti (MTL) 11375 Tesis Maliyeti (MTL) 15000 Kazan/Isı Pomp, toplam maliyeti (MTL) 1420 1880 1420 2000 Geri ödeme süresi(yıl) 39 91 4,8 4,2 mektedir. Yakıt fiyatları yükseldikçe gelecekte ısı pompaları daha yaygın kullanılacaktır. Isı pompa­ larının çevreyi koruma yönündeki üstünlüğü ve aynı zamanda yazın soğutmada kullanılabilme özelliği, kullanımlarını teşvik eden diğer önemli faktörlerdir. • Doğal gaz kullanma imkanı varsa, yoguşmalı tip kazanlar çok avantajlı konumdadırlar. Isı pom­ paları bugünkü koşullarda yoguşmalı kazanlarla rekabet edemez konumdadırlar. Ancak doğal ga­ zın bulunmadığı alanlarda ısı pompaları ticari bir alternatif oluşturabilmektedirler. • En cazip alternatif sudan suya ısı pompalarıdır. Uygun yeraltı suyu kaynağı bulunması halinde bu tiplerin geri ödeme süresi 3 yıla kadar inebilmektedir. • Topraktan suya ısı pompalarında eşanjör mali­ yetleri çok yüksektir. Eşanjör ve tesisat maliye­ ti ısı pompasının kendi fiyatından daha fazla olabilmektedir. Ayrıca sistem iyi hesaplanmaz­ sa, beklenilen performansın elde edilmesi müm­ kün değildir. 26375 sit ve temiz bir sistem oluşturulabilir. • Sıcak sulu ısıtma sistemi mutlaka düşük sıcaklık ısıtması olmalıdır. S. GÜNEŞ ENERJİSİ SİSTEMLERİ Türkiye'nin her bölgesinde güneş enerjisini verimli olarak kullanılmak mümkündür. Yıllık güneş ışınımı 1000 kWh/m2 ile 1700 kWh/m2 ara­ sındadır. Bina tesisatında güneş enerjisi sistemle­ ri, güneş enerjisiyle kullanma suyu ısıtması ve is­ tenirse ısıtmaya destek için kullanılmaktadır. Kul­ lanma suyu ısıtmasında kullanılan güneş enerjisi sistemleri günümüz koşullarında ekonomiktir, enerji tasarrufu sağlar ve çevreyi kirletmez. Bu nedenle kullanımları yaygındır. Kullanma suyu ısıtmasıyla beraber ısıtma desteği sağlayan güneş enerjisi sistemleri ise giderek yaygınlaşmaktadır. Güneş kollektörü sistemlerinin en yaygın kul­ lanım şekli kullanma suyu ısıtmasıdır. Yıllık sıcak su gereksiniminin belirli bir oram güneş enerjisi­ nin sağladığı enerji ile karşılanabilir. Yazın kul­ lanma suyu ısıtması için gereken enerjinin nere­ • Hava-su ısı pompaları her yerde uygulanabilme deyse tamamı güneş enerjisi sistemi tarafından avantajına ve kolay tesis özelliğine sahiptir. An­ karşılanır (Şekil 10). Buna rağmen mevcut koncak bir yardımcı enerji kaynağına gereksinim vansiyonel ısıtma sistemi, güneş enerjisinden ba­ mutlaka bulunmaktadır. Yüksek denge sıcaklık­ ğımsız olarak kullanma suyu ısıtma ihtiyacım ları seçilerek makul geri ödeme süreleri olan ba­ karşılayabilmelidir. Uzun süre hava koşullarının 70 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 su ihtiyacı 200 İt. alınarak; uygulamanın yapıla­ cağı yerin özelliklerine ve ısıtma sisteminin kali­ tesine bağlı olarak yıllık sıcak su ve ısıtma ihtiya­ cının %20 ila %40'ı güneş enerjisi sistemleriyle karşılanabilir. Şekil 10. Kullanma suyu ısıtması için gereken enerjinin güneşten karşılanma oranı kötü gitmesi durumunda, sıcak su konforu garan­ ti edilmelidir. Kullanma suyu ısıtmasında, değişik talepler doğrultusunda komple paket güneş ener­ jisi sistemleri mevcuttur. Bu sistemlerle yerin bü­ yüklüğüne göre yıllık kullanma suyu ısıtması için gereken enerjinin %60 ila %80'i karşılanır. Kul­ lanma sıcak suyu ihtiyacı hesaplamalarında baz olarak kişi başına günlük 50 İt. sıcak su ihtiyacı esas alınır. Kollektörler için güneye bakan, 30° 35° eğimli çatılar seçilmelidir. Yüksek yapılarda­ ki kullanımda ve farklı çatı yönlerinde özel se­ çimler yapılması tavsiye edilir. Çevre bilinci ile hareket ederek, güneş kollektörü sistemlerini sadece kullanım suyu ısıtmasın­ da değil, aynı zamanda ısıtmaya destek olarak da düşünmelidir. Isıtma sadece; ısıtma sistemi dönüş suyu sıcaklığı, güneş kollektörü sıcaklığından da­ ha düşük olduğu zaman yapılabilir (Şekil 11). Bu nedenle, ısıtma sistemi olarak düşük sistem sıcak­ lığında çalışan geniş yüzeyli ısıtıcılar kullanan sistemler veya yerden ısıtma sistemleri güneş enerjisinden yararlanmada idealdir. Kullanma su­ yu ısıtmasıyla beraber ısıtma desteği de sağlayan, özel Kombi veya Termosifon tip-Kombi boyler­ lerle komple paket güneş enerjisi sistemleri mev­ cuttur. 4 kişilik kullanımda günlük ortalama sıcak 5.1. Sistem Hesabı Boyler Hacmi Basit hesap yöntemi ile günlük sıcak su tüke­ timinin iki katmı boyler hacmi olarak kabul et­ mek mümkündür. Bu hesap yapılırken konutta yaşayan kısan sayısı ve yaşayanların ortalama günlük su tüketimi dikkate alınmalıdır. 45°C sı­ caklığında kullanım suyu ihtiyacı aşağıdaki gibi alınabilir; - düşük, 40 İt/kişi gün - orta, 50 İt/kişi gün (genel kabul) - yüksek, 75 İt/kişi gün Kollektor sayısı Tecrübe sonucu ortaya çıkmıştır ki, koilektörierin doğru yerleşimi sonucu m2 kollektör yüzeyi basma günlük 60 ila 80 litre arasmda sıcak kulla­ nım suyu sağlanabilmektedir. Bu hesap yöntemi­ nin kullanılabileceği durumlar; - Güneyden sapma 10° batı veya doğuyu geçmi­ yor ise, Şekil 11. Isıtmaya destek için güneş enerjisinden yararlanma oranı TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 71 - Yerleşim açısı 30° ila 40° arasında ise. Absorber şeritlerine omega formunda bağlanan bakır borular, iyi bir ısı geçişi sağlar. Düzlemsel 5.2. Modern Düzlemsel Güneş Kollektörleri Kollektor kalıcı olarak özel sıvı ile doldurulmuş Güneş sistemlerinde kullanılan modern bir sistemlere uygundur. Özel sıvı -37 °C'den, +120 düzlemsel güneş kollektörü Şekil 12'de görül­ °C'ye kadar olan sıcaklıklarda çalışma garantisi mektedir. Temel Özellikler: sağlar. Bu sayede; kollektör içindeki sıvı donmaz • Enerji tasarrufuna yönelik üretilmiştir. ve buharlaşmaz. Tablo 6'da düzlemsel güneş kol• Geri dönüşümlü malzeme ile çevre dostudur. lektörlerinin bazı teknik özellikleri verilmiştir. • Dayanıklı malzeme ile çok uzun ömürlüdür. Düzlemsel Kollektörlerin dış gövdeleri plas­ Tablo 6. düzlemsel kollektör için teknik veriler tiktir. GFK cam elyaf katkılı plastik çerçeve, kolKollektör alanı ( Brüt alan) 'İrf 2,4 lektör dış gövdesinin rijit kalmasını sağlar. Kol-, Absorber yüzeyi alanı ( Net alan) m2 2,1 lektorier 3 mm kalınlığında dayanımı artırılmış Seçicilik (Absorpsiyon katsayısı) 0,92 - 0,94 özel emniyet camıyla kaplıdır. Şeffaf dökme cam Seçicilik (Emisyon değeri) 0,12-0,16 parlaktır, yüksek ışınım geçirgenliğine sahiptir Ağırlık 43 kg (%92 Transmisyon) ve noktasal ve yayılı yük da­ Verim % 75 yanımı çok fazladır. Gövde 60 mm kalınlığında Kapatma Sıcaklığı °C 120 cam yünüyle izole edilmiştir. İyi ısı yalıtımı ve Maksimum Çalışma Sıcaklığı 179 °C yüksek verim sağlar ve toplanan ısı enerjisinin kaybolmasını önler. Absorber yüzey, siyah krom tabaka ile kaplanmış şeritlerden meydana gelir. 5.3. Boylerler 5.3.1. Kullanım Suyu Isıtması İçin Çift Serpantini Güneş Enerjisi Boyleri Sistemlerin kullanım amacı ve kapasitelerine göre farklı boylerler tercih edilmektedir. İkinci serpantin sayesinde ihtiyaç duyulduğunda klasik bir sıcak su kazanı ile ısıtma desteği sağlamak mümkündür. Çift serpantinli boylerlerin geniş olan serpantin yüzeyleri sayesinde çok iyi ısı transferi gerçekleşir ve güneş enerjisi devresinin boyler giriş ve çıkış noktaları arasındaki sıcaklık farkının yüksek olması sağlanır. Şekil 12. Düzlemsel güneş kollektörleri 72 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Araiık 2003 5.3.2. Termosifon Boyler Termosifon tip boylerler her koşulda, boyler çıkış suyu sıcaklığını, kollektör çıkış suyu sıcak­ lığına yaklaştıracak şekilde belirli miktarda kulla­ nım suyu hazırlar. Özel iletim borusu içerisinde ısıtılan su, yukarı doğru hareket eder ve boyler içerisinde öncelikli olarak üst hacimdeki su ısıtı­ lır. Birincil hedef, istenen sıcaklıkta kullanım su­ yunu temin edebilmektir.Böylelikle, normal ışıma zamanlarında dahi, çok kısa sürede istenilen sı- caklıkta kullanım suyu temin edilebilmektedir. Böylece kazan desteği daha seyrek devreye gire­ cektir. Özel iletim borusu içerisinde ısınarak yu­ karıya doğru çıkan suyun hareketi sıcaklık denge­ si oluşana kadar devam eder. İletim borusunun belirli bir noktasında iç ve dış boyler sıcaklığı eş­ itlendiğinde silikon klapeler açılır ve boyler taba­ ka tabaka yukarıdan aşağıya doğru ısınır. 5.5. Geri Toplama Kaplı Kumanda Paneli Kumanda paneli geri boşaltma prensibine gö­ re çalışır. Sistemde, kollektör ve boru içerisindeki tüm suyu depolayan geri toplama kabı bulunmak­ tadır. Kumanda paneli, geri boşaltma sistemi ve değişken debili çalışma şekline uygun tasarlan­ mıştır. Mevcut dişli pompa yüksek basma yük­ sekliğine sahiptir. Düşük enerji harcayan pompa, ufak boru çapında bile 15 metre basma yüksekli­ 5.4. Kontrol Paneli ğine sahiptir. Boru yüzeyinden olan düşük ısı kay­ Güneş enerjisi kontrol paneli sirkülasyon bı ve düşük enerji kullanımı ile yüksek tasarruf pompası, emniyet ventili, manometre, gidiş ve sağlanır. dönüş hattı üzerinde vanalı termometre, debi sı­ Klasik Güneş Enerji Sistemlerinde donmaya nırlayıcı ve ısı izolasyonu ile komple paket halin­ karşı korama, sisteme antifiriz madde ilavesi ile dedir. Kontrol modülü, kollektör ile boyler arasın­ yapılmaktadır. Bu katkılar yazın özel sıvının çok da sıcaklık farkı AT, 10K olacak şekilde kontrol yüksek sıcaklıklara ulaşmasına sebep olmaktadır. yapar. Kollektör üzerinden ve boylerin alt nokta­ Sistemin çalıştırılmadığı ( tatil dönemlerinde ) ve­ sından iki adet duyar eleman yardımıyla sürekli ya elektrik kesintisin olduğu zamanlarda özel sı­ ölçüm yapılır. Kontrol paneli, yeterli güneş ışını­ vının aşırı ısınması sistem basıncını artırmakta ve mında, yani AT ayar sıcaklık farkının üzerine çı­ emniyet ventili açılarak antifiriz katkılı özel sıvı­ kıldığında, solar sirkülasyon pompasını çalıştıra­ nın dışarı atılmasına sebep olmaktadır. Genleşme rak boyler ısıtmasına başlar. tankının küçük seçilmesi halinde emniyet ventili Mevcut güneş ışınımında, sıcaklık farkı AT çok daha sık açacaktır. Buna karşın Geri Toplama ayar değerin altına düştüğünde pompa devrini dü­ Kaplı Kumanda Paneli kullanılması halinde kolşürür. Kollektör devresinde dolaşan düşük debi lektörler, sadece pompanın çalıştığı zamanlarda ile gidiş su sıcaklığı istenilen seviyede tutulmaya ısı taşıyıcı akışkan ile dolu olmaktadır. Sistemin çalışılır. Kapama sıcaklık farkının yarısı aşıldı­ çalışmadığı anlarda, ısı taşıyıcı akışkan kontrol ğında solar sirkülasyon pompası durur. Daha son­ paneline entegre geri toplama kabına dolmakta­ ra solar sirkülasyon pompası minimum devirde dır. Bu durumda, geri toplama kabındaki hava da çalışmaya devam eder. Boyler sıcaklığı istenilen güneş koîlektörlerine taşınmaktadır. Böylece bo­ değere ulaşamadığı takdirde kazan devreye girer şalan kollektörler içinde su bulunmadığından ve destek ısıtma işlemini gerçekleştirir. kaynama riski ortadan kalkmakta, sistem basıncı Düşük debili işletmede iken, kollektör ile boy­ kontrol altında tutulabilmektedir. ler duyar elemanları arasındaki AT sıcaklık farkı, ayarlanan değerin iki katında tutulmaya çalışılır. 6. YAKIT HÜCRELERİ Böylece öncelikli olarak termosifon tip boylerin Yakıt hücrelerinin çalışma prensibi elektrolizin üst kısmındaki bölge ısıtılır. Hem kullanım suyu tersi olarak düşünülebilir. Elektrolizde anot ve ka­ istenen sıcaklığa çok hızlı bir şekilde ulaşır hem tot olarak kullanılan iki elektrot bir elektrolitik sıvı de kazan desteği mümkün olduğunca az devreye içine daldırılır ve bir elektrik akımı uygulanır. Uy­ girer. Yüksek debili işletmede öngörülen sıcaklık gulanan elektrik doğru akımdır. Elektrik akımı farkı korunur. Bu koşullarda kollektör ışınım kay­ anot ve katotta iki ayrı reaktantın ayrışmasına ne­ bı azalır ve boyler ısıtması daha yüksek bir verim­ den olur. Elektrolitik sıvı su olduğunda, anot ve ka­ le sağlanır. totta ayrışan reaktantlar Hidrojen ve Oksijendir. TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 73 Yakıt hücrelerinde ise anot ve katota ayrı ayrı yakıt (Hidrojen) ve Oksijen beslenir. Arada elekt­ rolitik ortam yine mevcuttur. Bu durumda hidro­ jen ve oksijen elektrotlar ve elektrolitik ortam aracılığıyla reaksiyona girerken, iki elektrodu bir­ leştiren telden elektrik (elektron) akımı gerçekle­ şir. Ortaya çıkan elektrik akımı doğru akımdır ve katot üzerinde tamamlanan oksidasyon (yani yan­ ma) sonucu ısı açığa çıkar. Böylece yakıt hücre­ sinde yakıtm yanması sonucu doğrudan elektrik üretilirken, aynı zamanda ısı üretilir. Yakıt hücrelerinde çeşitli yakıtlar kullanılabİT. lir. Ancak klasik yakıt Hidrojendir. Bugün için de yakıt hücrelerinde en uygun yakıt hidrojendir. Asit elektrotlu hidrojen yakıtlı yakıt hücresinde temel reaksiyon aşağıdaki gibi gerçekleşir: Anotta hidrojen gazı iyonize olarak elektron ve H+ iyonlarına ayrışır. 2H2 -> 4H+ + 4e" Ortaya çıkan elektronlar elektrik akımı olarak tel üzerinden katota ulaşırken H+ iyonları elektro­ lit üzerinden katota geçer ve katot üzerinde Oksi­ jenle birleşirler. Bu sırada ısı açığa çıkar. 02 + 4e" + 4H + -» 2H 2 0 + Isı Yakıt hücrelerinin üstünlüğü kimyasal enerjiyi doğrudan elektrik enerjisine dönüştürmesidir. Klasik elektrik üretiminde kimyasal enerji önce yanma sonucu ısı enerjisine dönüştürülür, ısı enerjisi taşıyıcı bir çevrim akışkanına yüklenir ve bu akışkan üzerindeki ısıdan, iş çevriminde me­ kanik enerji üretilir ve mekanik enerji yardımıyla elektrik jeneratörlerinde elektrik üretilir. Klasik elektrik jeneratörleri içten yanmalı motorlar ve gaz türbini sistemleri olarak gelişmiştir. Bu do­ laylı yöntemde üstüste toplanan verimsizlikler ne­ deniyle toplam sistem verimi düşük olmaktadır. Ayrıca sistemde sürekli bakım ve servis gerekti­ ren dönen mekanik parçalar bulunmaktadır. Hal"buki yakıt hücreleri yüksek verimli ve basit yapı­ dadırlar. Özellikle yakıt olarak hidrojen kullan­ 74 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 maları halinde, çevre kirliliği ve çevrenin sürdü­ rülebilirliği bakımından mükemmel sistemlerdir. Yakıt hücresinde üretilen elektriğin fazla ola­ bilmesi veya elektrik üretim veriminin yüksek olabilmesi için, 1. Reaksiyon elektrot yüzeylerinde meydana gel­ diğinden, elektrot yüzeylerinin mümkün oldu­ ğu kadar büyük olması gereklidir. Bunun için elektrotlar levha halinde ve poroz malzemeden yapılır. 2. Reaksiyon hızını artırmak için yüzeylerde kata­ lizör kullanılır. Böylece yüzey verimi artırıl­ mış olur. 3. İki elektrot levha arasında kullanılan elektroli­ tik ortamın, aynı zamanda filtre görevi gören bir membran olması gerekir. Bu membrandan iyonlar tek yönlü olarak geçerken, elektronlar geçmemelidir. Böylece elektrik akımı iki levha arasında by-pass olmamalı, iki levhayı bağla­ yan tel üzerinden (elektrik devresi) geçmelidir. 4. Reaksiyonun başlaması için gerekli aktivasyon enerjisinin temini amacıyla sıcaklık yükseltilebi­ lir. Sıcaklık artırıldıkça reaksiyon hızlanacaktır. Yakıt hücrelerinde üretilen voltaj çok küçük­ tür. Bir hücredeki faydalı gerilim 0,7 Volt merte­ besindedir. Bu voltajı artırmak için hücreler seri bağlanır. Hücrelerin seri bağlantısında tel yerine "Bipolar levha" kullanılır. Bipolar levha bir hüc­ renin anoduyla diğer hücrenin katodu arasında boydan boya yer alır ve iki hücre arasında elekt­ rik iletir. Elektrik akımını iyi iletebilmesi ve vol­ taj düşümü yaratmaması için mümkün olduğunca ince olmalıdır. Şekil 13'de de üç hücrenin seri bağlantısı şematik olarak görülmektedir. İki hücre arasındaki mekanı tamamen kapladı­ ğından, bipolar levha aynı zamanda'bir tarafa ya­ kıt, diğer tarafa oksijen besleyecek yapıda olmalı­ dır. Böylece bipolar levha hem çok iyi bir iletken, hem de yakıt ve hava akımlarım kesinlikle ayıran bir izolatör görevi yapacak yapıda olmalıdır. Bi­ polar ara levhada üretilen ısıyı almak ve dışarı ta­ şımak için soğutucu su akış kanalları da bulunma­ lıdır. Yanma ürünü gazlar (Hidrojen yanması ha- Şekil 14. Prototip yakıt hücresi demeti Şekil 13. Üç hücrenin seri bağlantısının şematik gösterilimi ünde su buharı) yakma havası sirkülasyonuyla dı­ şarı taşınabilir. Bütün bu özellikleri taşıyan bipo­ lar levhanın tasarımı ve üretimi en önemli sorun­ lardan biridir. Bu levhalar genellikle grafitten ya­ pılır. Sonuç olarak da yakıt hücresinin en pahalı elemanı olma özelliğindedir. Şekil 14'de prototip olarak üretilmiş bir yakıt hücresi demeti görül­ mektedir. Yakıt Hücresi Tipleri Günümüzde mevcut yakıt hücresi tipleri 5 ana grupta toplanabilir. Bu gruplar ve özellikleri Tab­ lo 7'de verilmiştir. 6.1. Yakıt Hücresi Siste­ minin Diğer Parçalan Bir yakıt hücresi sis­ teminin çekirdek ünitesi yakıt hücreleridir. An­ cak sistemin çalışması için gerekli diğer yar­ dımcı ekipman ve ele­ manlar sistemde daha büyük yer kaplarlar ve çözülmesi gerekli mühendislik problemleri açı­ sından daha fazla hacme sahiptirler. Özellikle kojenerasyon olarak kullanılan yüksek sıcaklıklı ya­ kıt hücrelerinde yakıt hücreleri toplam sistemin çok küçük bir bölümünü oluştururlar. Öncelikle bütün yakıt hücresi tiplerinde, yakıt ve havayı dolaştırmak için pompalara, fanlara, kompresörlere ve ara soğutuculara gereksinim vardır. Yakıt hücresi demetinde elde edilen DC akım, devreye bağlanmak için mutlaka düzenlen­ melidir. Bunun için regülatörlere, DC/AC değişti­ ricilere gereksinim vardır. Ayrıca elektrik motor­ ları sistemin ayrılmaz parçalarıdır. Yakıt depola­ ması bir çok tipte sistemin bir parçasıdır. Eğer ya­ kıt hücresi hidrojen kullanmıyorsa bir biçimde yakıt işleme ünitesine gereksinim vardır. Bunlar genellikle büyük ve kompleks sistemlerdir. Çeşit- Tablo 7. Günümüzde mevcut yakıt hücresi tipleri ve özellikleri. Uygulamalar ve notlar Tipi Hareketli Çalışma iyon sıcaklığı AFC OH" 50-200 °C Uzay araçlarında kullanılmıştır. PEM H+ 50-200 °C Araçlar ve hareketli uygulamalar için özellikle uygundur. -220 °C Çok sayıda 200 kW güçte kojenerasyon sistemlerinde kullanımdadır. MW kapasitelere kadar orta ve büyük kapasitelerde kullanımdadır. + PAFC H MCFC C032- -650 °C SOFC 02- 500-1000°C 2 kW güçten birkaç MW güce kadar bütün kojeneras­ yon boyutlarına uygundur. TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 75 li kontrol vanaları, basınç regülatörleri ve kontrol sistemleri gereklidir. Sistemin çalıştırılması ve susturulması karmaşık işlemleri gerektirir. Bunlar kontrol sisteminin görevleridir. Küçük yakıt hüc­ releri hariç mutlaka bir soğutma sistemine gerek­ sinim vardır. Kojenerasyon sistemlerinde bu amaçla bir ısı değiştirici kullanılır. 6.2. Sistemlerle Karşılaştırılmasında Kullanılan Rakamlar Bir yakıt hücresi sisteminin belirli gücü, hac­ mi ve kütlesi vardır. Elektrik jeneratörlerinin kar­ şılaştırılması amacıyla özgül güç ve güç yoğunlu­ ğu değerleri kullanılır. Bu değerler aşağıdaki gibi tanımlanır: Güç yoğunluğu= Güç / Hacim (kW/m3) Özgül güç= Güç / Kütle (kW/kg) Yakıt hücresi sisteminin maliyeti önemli bir göstergedir. Bu değer USD/kW olarak ifade edile­ bilir. Yakıt hücresi sisteminin ömrü diğer makinalarda olduğu gibi tanımlanamaz. Yakıt hücresi za­ man içinde giderek üretebildiği güç olarak zayıf­ lar. Bu nedenle yakıt hücreleri anma güçlerinin al­ tına düştüklerinde ömürlerini tamamlamış sayılır­ lar. Örneğin 10 kW gücündeki yakıt hücresi, gücü 10 kW altına düştüğünde ömrünü tamamlamıştır. Yeni yakıt hücresi ise genel olarak anma gücünün %25 üzerinde bir güçtedir. Örneğin yeni bir 10 kW anma gücündeki sistem 12,5 kW güç verebilir. Son performans değeri ise diğer sistemlerde olduğu gibi verim değeridir. Ancak verim değeri net olarak verilemez ve dikkatli biçimde kullanıl­ malı ve yorumlanmalıdır. Kojenerasyon sistemle­ rinde hedef maliyet 1000 USD/kW mertebelerin­ dedir. Sistem ömrü ise minimum 40.000 saat ol­ malıdır. Otomativ sektöründe bu değerler çok da­ ha düşüktür. Maliyet 10 USD/kW ve ömür 4000 saat mertebelerindedir. 6.3. Avantajlar! ve Uygulamaları Bütün yakıt hücresi sistemleri için bugün en önemli dezavantaj maliyettir. Buna karşılık sis­ temlerin önemli avantajları vardır. Bu nedenle üzerinde yoğun olarak çalışılmaktadır. Avantajla­ 76 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 rı aşağıdaki gibi sıralanabilir: 1. Verim: Yakıt hücrelerinde verim pistonlu veya türbinli sistemlere göre daha yüksektir. Bun­ dan da önemlisi sistem verimi sistemin büyük­ lüğünden bağımsızdır. Bu nedenle küçük koje­ nerasyon sistemlerinde yakıt hücrelerinin daha fazla rekabet şansı olmaktadır. 2. Basitlik: Yakıt hücrelerinin dayandığı esas çok basittir. Sistemde dönen parça yoktur veya çok azdır. Bu nedenle bakım ve servis istemez ve uzun ömürlüdür. 3. Düşük emisyon: Yakıt olarak hidrojen kullanıl­ dığında ürün su olup, bu sıfır emisyon anlamı­ na gelir. Ancak unutulmamalıdır ki bugün için hidrojen üretiminde hemen daima C 0 2 emis­ yonu olmaktadır. 4. Sessizlik: Yakıt hücreleri çok sessizdir. Hatta içinde yakıt dünüşüm sistemlerini barındıran yakıt hücreleri bile aynı özelliğe sahiptir. Özel­ likle yerel güç üretiminde bu özellik tercih ne­ deni olmaktadır. Yakıt hücrelerinin en önemli kullanım alanları büyük ve küçük ölçekli kojenerasyon sistemleri, otomativ endüstrisi, askeri ekipmanlar ve taşına­ bilir kompüter ve telefon gibi cihazlardır. 7. KOJENERASYON ÜNİTELERİ Güç üretimi sırasında üretilen ısıdan faydalan­ mak, genel verimi artırmak ve zararlı gaz emis­ yonlarını azaltmak için iyi bir imkandır. Böylece elektrik üretimi yapılırken aynı zamanda ısı ener­ jisinden de yararlanılmaktadır. Kojenerasyonun binalarda kullanılmasında elde edilen avantaj Şe­ kil 15'de enerji akış diyagramı içinde grafiksel olarak anlatmaktadır. Bir binanın enerji ihtiyacı, 38 birim elektrik enerjisi ve 62 birim ısı enerjisi olarak belirlenmiş olsun. Bu ihtiyacın karşılan­ ması amacıyla iki alternatif yöntem düşünülebilir: a. Sol tarafta bu ihtiyaç konvansiyonel yolla kar­ şılanmaktadır. Bu yöntemde elektrik üretim ve­ rimi %39 olan büyük bir termik santralda üre­ tilen elektrik binaya beslenmektedir. Isı enerji­ si ise ısıl verimi %90 olan modern bir sıcak su kazanından karşılanmaktadır. Bu durumda top­ lamda 167 birim primer yakıt enerjisi tüketildi- ği şekilden görülmektedir. Santralda 98 birim primer enerjiden 38 birim elektrik üretilirken 60 birim enerji dışarı atılmaktadır. Kazanda ise 69 birim primer enerjiden 62 birim ısı enerjisi­ ne dönüştürülürken 7 birim dışarı atılmaktadır, b. Sağ tarafta ise binanın enerji ihtiyacı bir kojenerasyon sistemiyle karşılanmaktadır. Burada diesel motorlu bir jeneratör (ısı-güç sistemi) kullanılmaktadır. Sistem daha verimli çalış­ maktadır. Bir yandan elektrik üretirken dışarı atılacak ısı enerjisi binanın ısı ihtiyacında kul­ lanılmaktadır. Bu sistem için sadece 112 birim primer enerji (yakıt enerjisi) kullanılması ye­ terlidir. dan ve motor soğutma suyundan ısıtmada yararla­ nılır. Şekil 16'da örnek bir ünite görülmektedir. Bu paketteki ana elemanlar 1. Motor, 2. Isı değiştirici, 3. Jeneratör ve 4. Dış kılıf olarak sayılabilir. Enerji kullanım oranı %90 değerlerine çıkar­ ken, kıymetli enerji olan elektrik enerjisi üretil­ mektedir ve konvansiyonel yöntemlere göre %40 mertebelerinde primer enerji kullanımında tasar­ ruf gerçekleşmektedir. Kullanılan primer enerjini yaklaşık %35,4 oram elektrik enerjisine, yaklaşık %55,2'si ısı enerjisine dönüştürülür ve yaklaşık %9,4 oranında enerji kaybolur. Kojenerasyon sistemleri seçilirken binanın elektrik ve ısı gereksinimleri birlikte gözönüne alınır. Isı ihtiyacının tamamım karşılayacak güçte Sonuç olarak basit bir karşılaştırma kojenerasbir cihaz gereksiz yere pahalı olacaktır. Tam güce yon sisteminin, konvansiyonel sisteme göre yak­ yakın ihtiyaçların karşılanmasında konvansiyel laşık 1/3 oranında daha az primer enerji tüketerek yolla elektrik ve ısı enerjisi takviyesi yapılır. Ci­ aynı ihtiyacı karşılayabildiğim göstermektedir. haz ise genellikle elektrik enerjisi ihtiyacına göre Daha az yakıt tüketimi yakıt ekonomisi olduğu belirlenen optimum güçte seçilir. kadar çevrenin daha az kirletilmesi açısından da Paket ünitenin gücü genellikle elektrik üretim önem taşımaktadır. gücüne göre belirlenir. Bu ünitelerde 90/70 °C sı­ cak su üretildiğinde üretilen ısı enerjisi yaklaşık 7.1. Kojenerasyon Paket Üniteleri elektrik gücünün 2 mislidir. Motor emisyonları Paket kojenerasyon üniteleri ticari ve endüstri­ yönetmelik değerlerinin altında olmalı ve gürültü yel binalarda kullanılabilecek ölçekte ünitelerdir. düzeyi çevreyi rahatsız etmeyecek düzeylere Bölge ısıtma sistemlerinde, spor salonları, hasta­ akustik izolasyonla indirilmiş olmalıdır. Isı ener­ neler, alışveriş merkezleri ve ofis binaları gibi jisi motorda üç noktadan alınır. Birinci kaynak yerlerde kullanılabilir. Sistem paket halinde dü­ motor yağı soğutmasıdır. İkinci kaynak motor so­ zenlenmiş olup ana ekipman gaz motorudur. Mo­ ğutma suyudur. Üçüncü kaynak egzoz gazlarıdır. tordan elde edilen güç elektirik jeneratöründe Kapalı devre glikol-su karışımı önce yağ, sonra elektrik üretiminde kullanılırken, egzoz gazların­ motor ve en son da egzoz gazı soğutucusundan geçerek kademeli olarak ısıtı­ lır. Bu sıcak su bir plakalı eşanjörde ısıtılacak devreden gelen maksimum 70 °C sı­ caklıktaki suyu 90 °C sıcaklı­ ğa kadar ısıtır. Motor gövde­ sinde dolaşan su korozyon önleyici özellikte ve kapalı devre olmalıdır. Egzoz gazı, ısı değiştiricisinde en fazla 120 °C'ye kadar soğutulur. Soğutma devresinde ve sıcak Şekil 15. Kojenerasyon sistemi ve konvansiyonel sistem için enerji akış diyagramı su devresinde dolaşan su deTESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 • 77 pahalı olmaları nedeniyle binalar­ da kullanılmaları ve ticari ürünler olarak pazarda yer almaları zama­ na gerek duymaktadır. Ancak üzerinde yoğun olarak çalışılan bir konudur. Geleceğin ısıtma sistemlerin­ de diğer bir grup gelişme yenile­ nebilir enerji kaynaklarına yöne­ liktir. Özellikle C 0 2 emisyonları­ nın indirilebilmesi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılmasını gerektirmektedir. Isıtma açısından en önemli yeni­ Şekil 16. örnek bir paket kojenerasyon ünitesi iç görüntüsü. lenebilir kaynak güneş enerjisidir. bileri sabit olmalıdır. Jeotermal yerel bir kaynak olduğundan, universal uygulamalarda güneş enerjisi öne çıkmaktadır. SONUÇ Güneş enerjisi doğrudan ısıtmada kullanılabilece­ Geleceğin ısıtma sistemlerinde gelişme iki ği gibi, elektrik üretiminde de kullanılabilir. yönde olmaktadır. Birinci yöndeki gelişmeler sis­ Bugün kullanılan ve giderek yaygınlaşan bir tem verimlerinin artırılmasına yöneliktir. Kon- teknoloji de ısı pompalarıdır. Isı pompalarında vansiyonel sıcak su kazanlarmda verim değerleri elektrik enerjisi tüketilmekle birlikte ısı enerjisi yoğuşmalı doğal gaz kazanlarının ortaya çıkışıyla kaynağı toprak, su ve hava gibi yenilenebilir kay­ en uç noktasma ulaşmıştır. Yoğuşmalı kazanlar naklardır. Bu nedenle ısı pompaları yarı yenilene­ günümüzde kullanıldığı gibi önümüzdeki yıllarda bilir olarak tanımlanmaktadır. da artan oranda kullanılmaya devam edecektir. Sistem verimini artırma yönündeki diğer bir KAYNAKLAR gelişme kojenerasyon sistemleridir. Binalarda [1] LARMİNİE, J., DİCKS "Fuel cell systems kullanılabilecek büyüklükte paket tipi konvansi- explained", J. Wiley, 2000. yonel kojenerasyon sistemleri pazara girmiştir. [2] Planungsunterlage, Erdgas- Blockheizk­ Bu ünitelerde genellikle gaz motora kullanılmak­ raftwerk Loganova BHKW - Modul, Buderus, tadır. Elektrik enerjisi ve ısıtma enerjisi birlikte 12/2001 karşılanmakta olup, toplam primer enerji olarak [3] Isısan Çalışmaları No : 285, Isı Pompala­ bakıldığında %40 mertebesinde daha fazla verim­ rı, 2002 den söz edilebilir. [4] Isısan Çalışmaları No : 325 Güneş Enerji­ Kojenerasyon alanında yeni bir gelişmeyse ya­ kıt hücreleridir. Yakıt hücrelerinde yakıtın sahip olduğu kimyasal enerji doğrudan elektrik enerjisi­ ne dönüştürülebilmektedir. Ayrıca ortaya çıkan atık ısı yine ısıtmada kullanılabilmektedir. Yakıt hücrelerindeki doğrudan dönüşüm nedeniyle ve, rimler konvansiyonel sistemlere göre çok daha yüksek olabilmektedir. Yakıt hücreleri bu gün için 78 • TESİSAT MÜHENDİSLİĞİ / Kasım-Aralık 2003 si Tesisatı Kitabı, 2003 [5] GRABENHENRICH H.B., Kohle-HeizölErdgas-Wasserstoff?, Generationzyklen in der haustecknichen Wärmeversorgung, 40. Landesinhungverbendstag des Schornsteinfegerhand­ werks, Baden-Wörttemberg, 2002.