03 Nisan 2015 Haftanın Gündemi-Beklentiler Küresel piyasalar izlenirken; yurtiçinde sanayi üretimi ve cari açık verileri açıklanacak... Bu hafta küresel piyasalarda daha sakin bir seyir vardı. Bugün ve Pazartesi Paskalya nedeniyle küresel piyasalarda birçok ülkede tatil var. Haftanın en önemli gündem maddeleri ABD’de bugün açıklanan tarım dışı istihdam ve işsizlik verileri, İran ile 6 büyük ülke arasındaki nükleer gücün sınırlandırılmasına ilişkin ön anlaşma ve Yunanistan ile Euro Bölgesi arasında süren görüşmelerdi. Yemen’e düzenlenen Suudi Arabistan liderliğindeki operasyon sürerken bunun piyasalara etkisi sınırlı kaldı. Euro/dolar paritesi ABD’de beklentilerin altında gelen tarım dışı istihdam verisinden sonra hafta boyunca seyrettiği 1.08 civarından hızla 1.10’a doğru yükseldi. Dolar/yen paritesi ise 118.80’e indi. İran ile 6 büyük ülke arasında İran’ın nükleer gücünün sınırlanması konusunda sonunda bir ön anlaşmaya varıldı. Görüşmeler 1.5 yıldır sürüyordu. Anlaşma tam olarak Haziran sonunda yürürlüğe girecek ve İran’a yönelik Batı yaptırımları kalkacak. Anlaşmanın ilk etkisi petrol fiyatları üzerinde oldu ve özellikle Brent petrolünün varil fiyatı hafif geriledi. Brent ham petrolünün varili 55.13 dolar; ABD hafif ham petrolünün varili ise 49.50 dolar civarında. Yunanistan ile Euro Bölgesi arasında ülkenin sunduğu reform programına ilişkin görüşmeler sürmekte. Euro Bölgesi yetkilileri Yunanistan’ın sunduğu son önerilerden de pek tatmin olmadı. Yunanistan’a yardımların serbest bırakılması için reform programının onaylanması gerekiyor, aksi takdirde ülke birkaç hafta içinde iflas noktasına gelebilir. Altın fiyatları ise dolardaki sınırlı değer kaybının da etkisiyle ons başına 1200 dolar civarındaki seyrini sürdürdü. Türkiye’de bu hafta yıllık büyüme, Şubat ayı dış ticaret ve Mart ayı enflasyon verileri açıklandı. 2014 yılına ilişkin büyüme beklentilerden biraz daha yüksek bir düzey olan %2.9 olarak açıklandı. 2015’in ilk çeyreğine ilişkin beklentiler ise büyümenin %1-1.5 civarında kalabileceği yönünde. Dış ticarette ise ihracat ve ithalatta gerileme devam etti. Dış ticaret açığı da geçen yılın Ocak-Şubat dönemine göre azaldı ve 12 milyar dolardan 8.9 milyar dolara indi. Mart ayı tüketici enflasyonu gıda fiyatlarındaki yükselmenin etkisiyle %1.2 ile piyasa beklentilerinin üzerinde geldi ve yıllık enflasyon yine %7.6 oldu. Çekirdek enflasyondaki düşüşe karşın enflasyondaki bu son yükselme Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesini engelleyici bir gelişme. 1 Başbakan Davutoğlu istihdam ve sanayi üretiminin teşvik edilmesi amacıyla bir önlemler paketi açıkladı. Emeklilere verilecek zamlarla birlikte paketin büyüklüğü yaklaşık 7.5 milyar TL olarak belirlendi. Son önlemlerin düşük seyreden büyümenin canlandırılması için alındığı belirtilmekte. Bu hafta küresel piyasalardaki nisbeten iyimser hava ve dolardaki zayıflama ile birlikte Türkiye’de de kurlarda oldukça yatay bir seyir vardı. Dolar/TL paritesi 2.60’ın altına indi ve bugün gelen ABD verilerinden sonra 2.56’ya kadar geriledi. Faizlerde ise yüksek seviyeler devam etti ve iki yıllık tahvil faizleri %8.70’in üstünde kaldı. Haftaya yurtiçinde Şubat ayı sanayi üretimi ve cari işlemler verileri açıklanacak. Ayrıca 10 Nisan’da Moody’s’in Türkiye’ye ilişkin kredi notu değerlendirmesini açıklaması bekleniyor. Yurtdışında ise ABD’de Fed’in toplantı tutanakları açıklanacak. Sonuçta, beklentilerden düşük gelen ABD tarım dışı istihdam verisinden sonra küresel piyasalarda artan risk iştahı ve dolardaki zayıf süreç devam ettiği takdirde dolar/TL paritesinde 2.55’e doğru aşağı yönlü seyir devam edebilir. Gösterge tahvilin bileşik faizinin ise %8.5-8.90 arasında hareket edeceğini tahmin ediyoruz. TÜRKİYE’DE BU HAFTA Son ekonomik gelişmeler... Türkiye ekonomisi ilk dokuz aylık verilerde yapılan revizyonlar ve yılın son çeyreğinde özel tüketimin beklentilerden daha yüksek bir artış sergilemesiyle 2014 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 2.6, 2014 yılının tamamında ise yüzde 2.9 ile beklentilerin üzerinde büyüdü. Kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) değeri 2014 yılında cari fiyatlarla 22,753 TL, dolar bazında ise 10,404 dolar oldu. TÜİK daha önce yüzde 4.1 olarak açıkladığı 2013 verilerini yüzde 4.2'ye revize etti. 2014 yılı ilk çeyrek büyümesi yüzde 4.8'den yüzde 4.9'a, ikinci çeyrek yüzde 2.2'den yüzde 2.3'e, üçüncü çeyrek ise yüzde 1.7'den yüzde 1.9'a revize edildi. Mevsimsellikten ve takvim etkisinden arındırılmış GSYH geçen yıl son çeyrekte önceki döneme göre yüzde 0.7 arttı. OVP'de 2014 büyüme hedefi yüzde ilk olarak yüzde 4 olarak belirlenmiş daha sonra küresel belirsizlikler neden gösterilerek yüzde 3.3'e revize edilmişti. TÜİK verilerine göre, tarım sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, 2014 yılında bir önceki yıla göre sabit fiyatlarla yüzde 1.9 azaldı. Sanayi sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri ise sabit fiyatlarla yüzde 3.5 artarken, hizmet sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri yüzde 4 artış gösterdi. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Mart'ta gıda fiyatlarındaki artış öncülüğünde beklentilerin üzerinde yüzde 1.19 artarken, gıda fiyatlarını 2 dışarıda bırakan çekirdek göstergelerde düşüş yaşandı. Yıllık tüketici fiyatları enflasyonu Şubat ayındaki yüzde 7.55'ten yüzde 7.61'e yükseldi. Verilere göre yurtiçi üretici fiyatları endeksi (Yİ-ÜFE) Mart'ta yüzde 1.05 artarken, yıllık artış Şubat ayındaki yüzde 3.10'dan yüzde 3.41'e yükseldi. Özel kapsamlı TÜFE göstergelerinden "H" ise Şubat'taki yüzde 8.44'ten Mart'ta yıllık olarak yüzde 7.75'e geriledi. "I" endeksindeki artış ise Şubat'taki yüzde 7.73'ten, yüzde 7.10'a gerilemiş oldu. Ana harcama grupları itibariyle Mart ayında endekste yer alan gruplardan aylık en yüksek artış yüzde 2.47 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda oldu. Lokanta ve otellerde yüzde 1.42, eğlence ve kültürde yüzde 1.22, giyim ve ayakkabıda yüzde 1.06 ve sağlıkta yüzde 0.99 artış gerçekleşti. Yıllık bazda bakıldığında en fazla artış yüzde 14.12 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda gerçekleşirken, lokanta ve oteller gurubunda yüzde 12.76, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 8.44, sağlıkta yüzde 8.43, konutta yüzde 8.03 artış gerçekleşti. Dış ticaret açığı Şubat'ta yüzde 10.2 azalarak 4.66 milyar dolar oldu. Açık Ocak-Şubat'ta yüzde 25.7 azalarak 8.98 milyar dolar oldu. İhracat Şubat ayında yüzde 6 azalarak 12.27 milyar dolar, ithalat yüzde 7.2 azalarak 16.93 milyar dolar oldu. Bu arada Gümrük ve Ticaret Bakanlığı dış ticarette Mart ayına ilişkin öncü verileri açıkladı. Dış ticaret açığı, altın desteğine rağmen, Türkiye'nin en büyük ihracat pazarlarından Avrupa'daki kırılgan seyir ve euro/dolar paritesindeki düşüşle Mart'ta yüzde 14.8 artarak, 6.24 milyar dolar oldu ve böylece öncü verilere göre, dış ticaret açığı Kasım 2014'ten beri ilk kez arttı. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın açıkladığı öncü verilere göre, Mart'ta ihracat yüzde 13.45 azalarak, 12.55 milyar dolar, ithalat yüzde 5.75 azalarak 18.79 milyar dolar oldu. Öncü verilere göre, Mart ayında altın ihracatı 1.27 milyar dolar oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2014 yılının Mart ayında yüzde 72.7 iken, 2015 yılının Mart ayında yüzde 66.8 oldu. Hazine Müsteşarlığı'nın açıkladığı verilere göre, Türkiye kamu net borç stoku 2014 sonu itibarıyla 187.4 milyar TL oldu. Türkiye AB tanımlı genel yönetim borç stoku 2014 sonu itibarıyla 586 milyar TL oldu. Türkiye net dış borç stoku 2014 sonu itibarıyla 243.7 milyar dolar oldu. Türkiye brüt dış borç stoku 2014 sonu itibarıyla 402.4 milyar dolar oldu. Ekonomik güven endeksi Mart ayında bir önceki aya göre yüzde 15.4 azalarak 74.85 değerine düştü. TÜİK açıklamasına göre ekonomik güven endeksindeki azalma; reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı. Endeks, tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi (reel kesim), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven göstergelerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşuyor. İmalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mart ayında üretim ve yeni siparişlerdeki gerilemenin hızlanmasına paralel olarak 48'e indi ve sektördeki daralmanın hızlandığına işaret etti. Markit tarafından HSBC için hazırlanan PMI Şubat ayındaki 49.6 seviyesinden Mart'ta 48'e gerileyerek Nisan 2009'dan bu yana en düşük değeri aldı. Endeksi oluşturan beş temel kalemden dördü 50'nin altında yer aldı. 50'nin üzerinde kalan tek alt 3 endeks girdi stokları oldu. Başbakan Davutoğlu, yatırımları ve istihdamı artırmak için teşvik paketi açıkladı... Başbakan Ahmet Davutoğlu, yatırımları ve istihdamı artırmak için yıllık maliyeti 7.5 milyar lira olarak hesaplanan vergi dahil teşvik paketi açıklarken, bu paketin bütçeye ek bir yük getirmeyeceğini belirtti ve 2015 için yüzde 4'lük büyüme hedefini de koruduklarını söyledi. Davutoğlu ekonomiyle ilgili bakanların katılımıyla düzenlediği basın toplantısında, istihdamı ve yatırımları artırmak için atılacak adımları şöyle sıraladı: İŞKUR'dan işgücü desteği çerçevesinde özel sektör işyerlerinde altı ay süreyle İşbaşı Eğitim Programı'nda çalışacak kursiyerlere İŞKUR tarafından net asgari ücret ödenerek, işverenin kursiyerler için yaptığı harcamalar vergi matrahından düşülebilecek. Kursiyerler aynı işkolunda işe alınırsa imalat sektöründe 42 ay, diğer sektörlerde 30 ay SGK işveren primi İŞKUR tarafından ödenecek. 2015 Temmuz ayına kadar işbaşı eğitimine başlanmış olması halinde ilave 6 ay daha desteklerden faydalanılacak. Yatırımcıların 2015-2016 döneminde gerçekleştirecekleri yatırım harcamaları için, yatırım döneminde mevcut diğer tüm faaliyetlerinden elde edecekleri tüm kazançlarına daha yüksek miktarda vergi indirimi uygulanacak. İki yıllık dönemdeki harcamalar için yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde uygulanan oran yüzde 0-80 arasındayken yüzde 50-80 aralığında olacak. Toplum yararına çalışma kapsamında 120,000 yeni istihdam sağlanacak. Yüksek teknoloji yatırımlarına tam destek çerçevesinde ileri teknoloji sınıfında yer alan yatırımların öncelikli yatırımlar kapsamına alınarak, 5. bölge desteklerinden yararlandırılacak. Yeni yatırımcıya daha fazla destek ve vergi indirimi ile 31 Aralık 2015 tarihine kadar başlanılan yatırımlar, daha yüksek oran ve sürelerde desteklenecek. Sigorta primi işveren hissesi desteği sağlanacak. Özkaynak kullanımına vergi kolaylığı getirilerek, şirketlerin borç yerine öz kaynak kullanımı özendirilecek ve ekonomideki atıl kaynaklar sisteme kazandırılacak. Bu çerçevede yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında KKDF oranı yüzde 6'dan yüzde 0'a indirilerek, sanayicinin girdi maliyeti azaltılacak. Ar-Ge ve tasarıma daha fazla destek verilerek, katkılar artırılacak ve bu çerçevede tasarım merkezleri Ar-Ge merkezleri gibi desteklenecek. Hazine destekli kefaletin kapsamının genişletilmesi düzenlemesi ile de TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen kanunla Hazine kaynaklarından kredi garanti kurumlarına aktarılabilecek 1 milyar TL tutarındaki kaynak 2 milyar TL'ye çıkartılacak. Böylelikle Kredi Garanti Fonu aracılığıyla 20 milyar TL tutarına kadar Hazine kefaleti verilebilmesinin önü açılacak. İmalatçı KOBİ'lere ve kadın girişimcilere ilave destek sağlanacak. Ar-Ge'ye dayalı yatırımlar için proje ve finansman desteği çerçevesinde TÜBİTAK tarafından başta enerji, ulaştırma ve sağlık sektörleri olmak üzere imalat sanayinde hazırlanan projeler Türkiye Kalkınma Bankası 4 aracılığı ile desteklenecek. KOBİ'lere teminat kolaylığı sağlanarak, KOBİ'lerin finansmana erişiminin artırılması amacıyla taşınırların teminat olarak kullanılmasının önündeki engelleri kaldıracak düzenlemeler yapılacak. Paketin maliyeti ile ilgili de bilgi veren Davutoğlu, çok kapsamlı maliyet analizleri yaptıklarını ve bu çerçevede emeklilere sağlanan imkanlar da dahil olmak üzere yaklaşık 7.5 milyar liralık bir maliyet oluşacağını belirtti. Davutoğlu, paketin maliyetinin tamamının bütçeden karşılanmayacağını ve İşsizlik Fonu'ndan da katkı geleceğini bildirdi. Davutoğlu, paketin getireceği vergi gelirleri ve ekonomik canlılığın pozitif katkı sağlayacağını da bildirdi. Teşviklerin bütçe disiplini içinde atılan adımlar olduğunu da kaydeden Davutoğlu, paketin tam yıl etkisinin 2015'te daha düşük olacağını, bu adımların maliyetinin 2015'te GSYH'nın yüzde 0.2'si kadar olacağını kaydetti. Önümüzdeki dönemde kur değişimlerinden kaynaklanan konjonktürel sorunlarla etkin mücadele edeceklerini de kaydeden Davutoğlu, Türkiye Kalkınma Bankası'nın kalkınma ve istihdam projelerini düzenlemek ve onlara yeterli desteği vermek için yeniden yapılanma sürecine girmesini de kararlaştırdıklarını kaydetti. Bankacılık sektörünün Şubat dönemi net kârı 3.46 milyar lira oldu... Bankacılık sektörünün Şubat dönemi net kârı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8.6 artışla 3.46 milyar liraya yükseldi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) aylık verilerine göre, Şubat sonunda sektörün toplam aktif büyüklüğü ise geçen sene aynı döneme göre yüzde 15.8 artışla 2.07 trilyon lira oldu. Sektörün kredileri Şubat sonunda, geçen sene Şubat ayına göre yüzde 19.4 artışla 1.29 trilyon lira oldu. Ocak ayında yüzde 15.98 olan sermaye yeterlilik rasyosu (SYR) ise Şubat'ta yüzde 15.72'ye geriledi. Sektörün SYR'si Şubat 2014'te yüzde 15.44 seviyesindeydi. Sektörün brüt takipteki alacakları da geçen yıl Şubat dönemine göre yüzde 24 artışla 38.25 milyar liraya ulaştı. Sektörde brüt takipteki alacakların toplam nakdi kredilere oranı ise yüzde 2.88 olarak gerçekleşti.Toplam mevduatları 1.096 trilyon liraya ulaşan bankacılık sektörünün özkaynakları da 234.9 milyar lira oldu. Hazine Nisan'da 6, Mayıs'ta 5, Haziran'da 5 ihale ile borçlanacak... Hazine'nin Nisan-Mayıs-Haziran dönemi borçlanma programı belli oldu. Buna göre, Hazine Nisan'da toplam 13.3 milyar TL iç borç servisine karşılık 11.2 milyar TL iç borçlanma öngörüyor. Mayıs'ta toplam 11.9 milyar TL iç borç servisine karşılık 9.5 milyar TL iç borçlanma öngörülüyor. Hazine Haziran'da ise toplam 9.5 milyar TL iç borç servisine karşılık 8.5 milyar TL iç borçlanma planlıyor. Hazine Nisan'da 6, Mayıs'ta 5, Haziran'da 5 ihale ile borçlanacak. 5 DÜNYA EKONOMİSİ ABD ekonomisinde gelişmeler... ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, geçen hafta Cuma günü yaptığı konuşmada Fed'in büyük olasılıkla bu yıl içinde faiz artırımına başlayacağını ifade etti, ancak faiz artışlarının kademeli olacağına dikkat çekti. Çekirdek enflasyon veya ücret artışlarının gerilemesi halinde Fed'in 2006 yılından bu yana ilk defa yapılan faiz artışlarını ertelemek zorunda kalabileceğini ifade eden Yellen, buna karşılık para politikasının sıkılaştırılması için Fed'in enflasyonda yüzde 2 olan hedefe yaklaşmasının beklenmemesi gerektiğini belirtti. Yellen, ilk faiz artırımının ardından para politikasındaki sıkılaştırmanın kademeli olacağını belirterek, ekonomiden gelen sinyallerin Fed'in ekonomiye yönelik tahminleriyle uyumlu olmaması halinde para politikasında gereken değişikliklerin yapılacağını ifade etti. Yellen, San Francisco Fed'in düzenlediği para politikası hakkındaki konferansta, "Ekonominin koşullarında iyileşmenin devam ettiği göz önüne alındığında bu yılın ileriki kısmında faizin hedef aralığının yükseltilmesi gerekli olabilir" dedi. Yellen, Fed'in gevşek para politikasını daraltmaya yönelik "ciddi değerlendirmelerde" bulunduğunu ifade ederek, faiz artırımlarının ne zaman ve ne hızda olacağına ekonomiye dair açıklanacak verilere göre karar vereceklerini belirtti. Yellen, "Para politikasının yönü ekonominin koşullarındaki değişim ile birlikte şekillenecek. Para politikasında sıkılaşma hızlanabilir, yavaşlayabilir, durabilir, hatta reel faaliyetler ve enflasyondaki gelişmelere veya beklentilere göre tersine çevrilebilir" dedi. Atlanta Fed Başkanı Dennis Lockhart, ekonominin zayıf ilk çeyreğin ardından toparlanmasını beklediğini ve merkez bankasının Haziran'dan Eylül'e kadarki sürede faiz artırmaya hazırlıklı olması gerektiğini söyledi. Lockhart, 10 yıla yakın sürenin ardından ilk kez faiz artırmak için Haziran'dan Eylül'e kadar olan sürenin makul bir zaman dilimi olduğunu belirtti. ABD'de sözleşmeleri imzalanan ve bekleyen konut satışları endeksi Şubat'ta bir önceki aya göre yüzde 3.1 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Bekleyen konut satışlarının yüzde 0.4 artması bekleniyordu. Daha önce Ocak ayı için yüzde 1.7 olarak açıklanan bekleyen konut satışlarındaki artış yüzde 1.2'ye revize edildi. ABD'de kişisel gelirler Şubat'ta yüzde 0.4 ile beklentilerin üzerinde artarken, çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) yüzde 0.1 ile beklentiler doğrultusunda artış kaydetti. Kişisel gelirlerin yüzde 0.3 artacağı, gıda ve enerji maliyetlerini kapsamayan çekirdek PCE'nin yüzde 0.1 yükseleceği tahmin ediliyordu. Kişisel gelirlerde daha önce Ocak ayı için yüzde 0.3 olarak açıklanan artış yüzde 0.4'e revize edilirken, çekirdek 6 PCE için yüzde 0.1 olarak açıklanan artış revize edilmedi. ABD'nin orta batı bölgesinde yer alan işyerlerinin faaliyetleri hakkında gösterge olan Chicago PMI endeksi Mart'ta 46.3'e yükselmesine karşılık beklentilerin altında kaldı. Şubat ayında 45.8 değerini alan endeksin 51.5'e yükseleceği tahmin ediliyordu. ABD'de tüketici güven endeksi Mart'ta 101.3'e yükselerek beklentilerin üzerinde değer aldı. Endeksin 96 değerini alacağı tahmin ediliyordu. Daha önce endeksin Şubat ayı için 96.4 olarak açıklanan seviyesi ise 98.8'e revize edildi. ISM imalat endeksi Mart'ta 51.5 ile beklentilerin altında açıklandı. Şubat'ta 52.9 değerini alan endeksin 52.5'e gerileyeceği tahmin ediliyordu. İşsizlik maaşı başvuruları 28 Mart'ta sona eren haftada 268,000'e gerileyerek beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik maaşı başvurularının 285,000 olması bekleniyordu. Önceki hafta için 282,000 olarak açıklanan işsizlik maaşı başvuru sayısı 288,000'e revize edildi. Özel sektör istihdamı Mart ayında beklentinin altında kalarak, işe alım oranında talepteki düşüşle paralel olarak bir yavaşlama olduğunu ortaya koydu. ADP Research Institute'ın raporuna göre, istihdam geçen ay 189 bin artış gösterdi ve bu Ocak 2014'ten bu yana görülen en düşük yükseliş oldu. Tahminler 225.000 artış yönünde olmuştu. Dış ticaret açığı Şubat'ta 35.4 milyar dolara gerileyerek beklentilerin altında ve 2009 yılından bu yana en düşük seviyede açıklandı. Uzmanlar ülkedeki büyük bir limandaki işçi-işveren anlaşmazlığının ithalat ve ihracatı etkilemiş olabileceğini belirtiyorlar. Dış ticaret açığının 41.2 milyar dolar olması bekleniyordu. Daha önce 41.8 milyar dolar olarak açıklanan Ocak ayı dış ticaret açığı ise 42.7 milyar dolara revize edildi. Fabrikalara gelen siparişler Şubat ayında bir önceki aya göre yüzde 0.2 ile beklentilerin üzerinde arttı. Fabrika siparişlerinin Şubat'ta yüzde 0.5 gerileyeceği tahmin ediliyordu. Fabrika siparişlerinde Ocak ayı için yüzde 0.2 olarak açıklanan düşüş yüzde 0.7'ye revize edildi. ABD'de tarım dışı istihdam Mart ayında 126,000 ile Aralık 2013'ten bu yana en zayıf artışı göstererek beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik oranı ise yüzde 5.5 ile beklentilere paralel gerçekleşti. Fed'in ne zaman faiz artıracağını izleyen yatırımcılar tarafından yakından takip edilen ortalama saatlik ücretler ise 0.07 dolar arttı. Ücretler bir önceki yıla göre yüzde 2.1 yükseldi. Tarım dışı istihdamın Mart'ta 245,000 artması, işsizlik oranının ise yüzde 5.5 olması bekleniyordu. Daha önce 295,000 olarak açıklanan Şubat ayı tarım dışı istihdamdaki artış 264,000'e revize edilirken, yüzde 5.5 olarak açıklanan işsizlik oranı revize edilmedi. Tarım dışı istihdamda Ocak ayı için açıklanan 239,000'lik artış da 201,000'e revize edildi. Verinin ardından euro dolar karşısında sert bir şekilde değer kazanarak 1.10'a yükselirken, ABD'nin 10 yıllık Hazine tahvillerinin getirisi yüzde 1.829'a inerek yaklaşık iki ayın en düşük düzeyini gördü. 7 AB ekonomilerinde AB: gelişmeler... Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) son toplantı tutanaklarında, ekonomik toparlanma konusunda kademeli bir ilerleme kaydedildiği ifade edildi. ECB'nin 5 Mart'ta düzenlediği toplantıya ait tutanaklarda, olağan koşullardan daha fazla belirsizlik tahmini yapıldığının gözlemlendiği belirtildi. Tutanaklarda "Yönetim Kurulu teşvikin 2017'deki etkileri konusunda emin değil. Kurul 2017 ve sonrasında yaşanacak fiyat artışı konusunda ihtiyat ifade etti" denildi. Toplantı kayıtlarında ayrıca, Kurul Üyesi Praet'nin yetkililere toparlanmanın son dönemde ivme kazandığını söylediği belirtilirken, ECB'nin parasal genişleme programını düzenli olarak gözden geçireceği kaydedildi. ECB'nin dikkat çektiği diğer meseleler de, ekonomi için ihtiyatlı bir iyimserliğe sahip oldukları ve Konsey'in genel itibariyle parasal genişlemenin (QE) etkilerinin görülmeye başlandığı noktasında hemfikir olduğuydu. QE'nin parametrelerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünmeyen ECB Yönetim Kurulu, teşvik programını tereddütsüz uygulama konusunda kesin kararlı olduğunu kaydetti. ECB Yunan bankalarına sağlanan acil durum fonlarında geçtiğimiz haftaya göre daha düşük bir artırıma gidilmesini onayladığı belirtiliyor. Çarşamba günü Frankfurt’ta yapılan toplantıda ECB Yönetim Kurulu, Yunanistan Merkez Bankası tarafından sağlanan Acil Durum Likidite Yardımı (ELA) tavanını 700 milyon euroya (754 milyon dolar) çıkardı. Yunanistan hükümetinin temerrüde ve bir bankacılık krizine ilerlediği endişesi ile mevduat sahiplerinin Yunan bankalarından paralarını geri çekmeleri ile birlikte ECB ülke bankalarına faaliyet gösterebilmeleri için yeterli likiditeyi sağlıyor. Ancak öte yandan likiditenin kısıtlı olması Yunan bankalarını devleti finanse etmekten uzak tutuyor ve Avrupa Birliği kanununu ihlal etmelerini önlüyor. Yönetim Kurulu ELA’yı haftalık olarak değerlendiriyor ve geçtiğimiz Çarşamba 1 milyar euroluk bir artırım sağlamıştı. Söz konusu artırım toplam miktarın 71 milyar euronun hemen üzerine gelmesine neden olmuştu. ECB icra kurulu üyesi Sabine Lautenschlaeger, merkez bankasının tahvil alım programının etkinliği konusunda şüpheleri olduğunu belirtti. Lautenschlaeger düşük faizlerin varlık fiyatlarında balonlara neden olabileceği uyarısında da bulundu. Euro bölgesinde tüketici fiyatları Mart'ta geçen yılın aynı dönemine göre yıllık bazda yüzde 0.1 geriledi. Tüketici fiyatlarındaki düşüş beklendiği gibi güç kaybederek devam etti. Euro bölgesinde tüketici fiyatları Ocak'ta yüzde 0.6, Şubat'ta yüzde 0.3 gerilemişti. Euro bölgesi imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mart'ta nihai 52.2 ile beklentilerin ve öncü verinin üzerinde bir değer aldı. Şubat'ta da 51 nihai değerini alan endeksin 51.9 ile Mart öncü seviyesine paralel açıklanması bekleniyordu. Almanya: Almanya'da enflasyon Mart ayı öncü verisine göre geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.3'e yükselerek beklentiler doğrultusunda artış kaydetti. Almanya'da tüketici fiyatları Şubat ayında yüzde 0.1 artış 8 kaydetmişti. Almanya'da imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Mart ayında nihai 52.8'e yükselerek imalat sektörünün geçen yıl Nisan ayından bu yana en hızlı büyümeyi kaydettiğini gösterdi. Almanya'da imalat sanayi PMI'ın 52.4 ile Mart ayı öncü verisiyle aynı seviyede açıklanması bekleniyordu. Almanya'da işsizlik azaldı. İşsizlik oranı Mart'ta yüzde 6.4'e gerilerken, Şubat'ta yüzde 6.5 oranındaydı. Mevsimsellikten arındırılmış işsiz sayısı 15,000 kişi azalarak 2.8 milyon oldu. İşsiz sayısı Almanya'nın batısında 8,000 kişi gerilerken, doğuda 6,000 kişi azaldı. İngiltere: İngiltere’de hane halkı harcamaları dördüncü çeyrekte yüzde 0.6 yükseldi. İhracat yüzde 4.6 artarak 2013’ten bu yana en büyük yükselişi kaydetti. Gayrisafi yurtiçi hasıla büyümesi, ilk tahmin edilen yüzde 0.5’lik seviyeyi aşarak yüzde 0.6 oldu ve böylece üst üste 8. çeyrek dönemlik yükseliş kaydedildi. İngiltere ekonomisi gelişme gösterirken, İngiltere Merkez Bankası (BOE) enflasyon oranının sıfıra düşüş gösterdiğine yönelik işaretleri izlemesi ile birlikte gösterge faiz oranını rekor düşük seviyede tutacağını belirtti. İngiltere’nin imalat sanayi büyümesi yurtdışı talebin artması ile Mart ayında 8 ayın en yüksek hızına ivmelenme gösterdi. İngiltere’nin Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), Şubat ayındaki 54 seviyesinden 54.4’e yükselerek tahminler çerçvesinde gerçekleşti. Yunanistan: Birkaç hafta içinde nakit sıkıntısına düşecek olan Yunansitan, mali yardım almak ve temerrüte düşmemek için kreditörlerine yeni bir ekonomik reform taslağı gönderirken, euro bölgesi yetkilileri mali yardımın serbest bırakılması için daha fazla çalışılması gerektiğini belirtti. Yunanistan'a mali yardım veren euro bölgesi ve Uluslararası Para Fonu (IMF) Atina söz verdiği reformları yürürlüğe koyana kadar mali yardım ödemelerini askıya almıştı. Yunan hükümetiyle kreditörler arasındaki reform müzakereleri de son derece yavaş ilerliyor. Atina'nın hazırladığı 26 sayfalık doküman Yunanistan'ın euro bölgesinin vazgeçilemez bir üyesi olduğuna, yani euro bölgesi veya Avrupa Birliği'nden çıkmaya niyeti olmadığını açıkça beilrtiyor. Belgede Yunanistan'ın bu yıl 19 milyar finansman ihtiyacı olduğu, özelleştirmelerden ise 1.5 milyar euro gelir beklendiği ifade ediliyor. Önceki Yunan hükümetleri özelleştirmelerden 4 milyar euro gelir bekliyordu. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Yunanistan'ın yabancı ve yerli para cinsinden uzun vadeli kredi notunu "B"den "CCC"ye düşürdü. Not görünümü "negatif" olan ülkenin yabancı para cinsinden kısa vadeli kredi notu da "B"den "CCC"ye çekildi. Fitch Ratings'ten yapılan yazılı açıklamada, Yunanistan'ın kredi notlarının indirilmesine gerekçe olarak, bankacılık sektöründeki sınırlı likiditenin kamu finansmanı üzerinde oluşturduğu baskının yanı sıra resmi kuruluşların ödemelerine ilişkin belirsizlikler gösterildi. Açıklamada, "Yunanistan hükümetinin mevcut 9 likidite sıkıntısını, ödemelerini geciktirmeden çözmesini bekliyoruz, ancak yükselen riskler notları indirmemize neden oldu" ifadesine yer verilirken, azalan yatırımcı ve tüketici güveninin ülke ekonomisindeki toparlanmayı engellediği dile getirildi. Söz konusu güveni tamir etmenin zaman alacağını kaydeden Fitch Ratings, Yunanistan'a ilişkin büyüme tahminini bu yıl için yüzde 1,5'den yüzde 0,5'e revize etti. Bir diğer derecelendirme kuruluşu olan Standard & Poor's (S&P) da Yunanistan'ın kredi notunu Şubat başında "B"den "B-"ye düşürmüştü. Diğer ekonomilerde Japonya: gelişmeler... Japonya’nın sanayi üretimi Şubat ayında beklentilerin üzerinde bir gerileme göstererek düşen tüketici harcamaları ve yavaşlayan enflasyondan kaynaklanan baskının artmasına neden oldu. Sanayi üretimi yüzde 3.4 geriledi. Sanayi üretiminde Ocak ayında yüzde 3.7 yükseliş kaydedilmişti. Çin: Çin Merkez Bankası Başkanı Zhou Xiaochuan, tüketici fiyatlarında düşüş göstergelerine karşı ülkenin teyakkuzda olması gerektiğini ve ekonomi politikalarını belirleyenlerin küresel ekonomik büyümede yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki gerilemeyi izlemesi gerektiğini söyledi. Zhou, "Çin'de enflasyon geriliyor. Bu durumun deflasyon gibi bir hal alıp almadığını dikkatle takip etmemiz gerekiyor" dedi. Zhou, tüketici fiyatlarındaki artış hızının yavaşlamasını "biraz fazla hızlı" olarak nitelemesine karşılık, bunun Çin'de yapılan reformlar ve piyasadaki ayarlamalardan kaynaklandığına dikkat çekti. Merkez bankasının yayın organı geçen ay Çin'in deflasyona düşmeye çok yaklaştığı uyarısında bulundu. Çin Merkez Bankası, ekonomik büyümeyi desteklemek için Kasım ayından bu yana iki defa faiz indirdi. Çin geçen yıl yüzde 7.4 ile 24 yılın en düşük düzeyine inen ekonomik büyümenin bu yıl yüzde 7 civarında gerçekleşmesini hedefliyor. Çin'de Ocak ayında yüzde 0.8'e gerileyerek 5 yılın en düşük düzeyini gören yıllık enflasyon, Şubat ayında yüzde 1.4'e yükseldi. Ancak merkez bankası yetkilileri Şubat enflasyonundaki yükselişin tatil dönemi nedeniyle tek seferlik etkilerden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyorlar. Çin Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı, ekonomik büyümeyi tehlikeye sokan ve deflasyonist baskıları artıran emlak fiyatlarındaki düşüşü durdurmak için konut piyasasını destekleyici bir dizi önlem aldı. Çin Merkez Bankası yaptığı açıklamada, ikinci evini alanların ödemesi gereken asgari peşinat tutarını değiştireceğini açıkladı. Açıklamaya göre merkez bankası kredi politikalarını da "emlak piyasasının sağlıklı gelişimini destekleyecek" şekilde değiştirecek. Maliye bakanlığı tarafından yapılan diğer bir açıklamada ise konut satışlarında vergilerin hafifletileceği belirtildi. Çin imalat ve hizmet sektörü satın alma yöneticisi (PMI) endeksleri, iki sektörde de zayıflığın sürdüğüne işaret ederek, ülkede yavaşlamanın önüne geçmek için Beijing'deki yetkililerin adım atacağı beklentilerini kuvvetlendirdi. Verilere gore, Çinli şirketler yavaşlayan talep ve deflasyon baskıları ile karşı karşıya kalırken, Mart ayında istihdamı azalttı. Veriler Çin'de ekonomik büyümenin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7'nin altına, yani 10 altı yılın en düşük düzeyine gerilemiş olabileceğine işaret ediyor. Çin'de resmi imalat sanayi PMI Mart ayında, Şubat'taki 49.9 düzeyinden 50.1'e yükselmesine ve anketlerdeki 49.7 tahmininin üzerinde yer almasına karşılık, büyüme ile daralmayı birbirinden ayıran 50 seviyesinin ancak üzerine çıkabildi. Resmi olmayan hizmet sektörü PMI ise, Şubat ayındaki 53.9 seviyesinden Mart'ta 53.7'ye gerileyerek bir yılın en düşük seviyesini gördü. HSBC/Market China tarafından derlenen Mart ayı imalat sektörü PMI ise 49.6 nihai değerini aldı. Veri daha önce açıklanan 49.2 öncü seviyesine göre yükseliş kaydetse de 50'nin altında kalarak sektörde daralmaya işaret etti. Çin'de resmi PMI verileri büyük devlet işletmeleri; HSBC PMI verisi ise, daha yüksek baskı altında kalan küçük ve orta ölçekli işletmelere odaklanıyor. Çin 1.2 trilyon yuan (194 milyar dolar) büyüklükteki sosyal güvenlik fonunun tasarruflarıyla yapılmasına izin verilen yatırımların kapsamını genişletme kararı aldı. Yapılan açıklamaya göre sosyal güvenlik fonunun daha fazla yerel yönetim borçlanma senedi ve kamu şirketlerinin hisse senetlerini almasına izin verilecek. Çin Devlet Konseyi, fonun şirket ve yerel yönetim fonlarının borçlarındaki yatırım sınırının da mevcut yüzde 10 düzeyinden yüzde 20 seviyesine yükseltileceğini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Çin'in kredi notunu A+ olarak teyit ve görünümün ise "durağan" olduğunu açıkladı. Brezilya: Brezilya ekonomisi, aile tüketiminin yatırım ve sanayideki düşüşü dengelemesi sonucu, geçen yılın son çeyreğinde beklenmedik şekilde büyüme gösterdi. Gayrisafi yurt içi hasıla 2014'ün son üç ayında yüzde 0.3 artarken, tahminler ekonominin yüzde 0.1 daralacağı yönündeydi. Rusya: Rusya ekonomisi 2014'ün dördüncü çeyreğinde beklenmedik şekilde büyüyerek, ruble krizinin etkisinin henüz görülmediğini ortaya koydu. Rusya’da gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) 2014'ün son üç ayında bir önceki yıla göre yüzde 0.4 büyüdü. Üçüncü çeyrek büyümesi ise yüzde 0.9'a revize edildi. Rusya'nın GSYH'si tüm yıl için ise yüzde 0.6 büyüme kaydetti. İran: İran ve altı büyük ülke Tahran'ın nükleer programının en az on yıl sınırlanması için çerçeve anlaşmaya vararak 12 yıldır devam eden diplomatik ve askeri açmazın çözümüne yönelik adım attı. İsviçre'de sekiz gün süren müzakere turunun ardından varılan uzlaşı İran'ın nükleer silah üretecek kabiliyetlerden vazgeçmesi karşılığında ülkeye uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılmasına yönelik nihai müzakerelere de kapıyı açıyor. İran ile ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Almanya'nın vardığı çerçeve anlaşması 30 Haziran'a kadar nihai anlaşmaya ulaşılmasını öngörüyor. İran'a yönelik yaptırımlar nihai anlaşmaya kadar devam edecek. Çerçeve anlaşmaya göre İran uranyum üretebilen santrifüjlerden üçte ikisini ve plütonyum üretebilen bir reaktörü devre dışı bırakacak. Nükleer araştırma ve geliştirme faaliyetlerini kısıtlayacak olan Tahran ayrıca, sıkı denetimlere de onay verdi. Buna karşılık 11 birçok ayrıntı hakkında karar verilmiş değil. Müzakerelere yakın kaynaklar uzlaşının kırılgan olduğunu ve 30 Haziran'a kadar bozulabileceğini belirtiyorlar. Irak: Irak’ın petrol ihracatı, Mart ayında 35 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Petrol Bakanı Asim Jihad’ın açıklamasına göre Irak hükümeti bu yıl başına ihracatlarda kötü hava koşullarından kaynaklanan düşüşü telafi etmeye çalışıyor. OPEC’in en büyük ikinci üreticisi olan Irak, Mart ayında 92.4 milyon varil veya günlük olarak 2.98 milyon varil petrol sevkiyatı gerçekleştirdi. Aylık ihracat Şubat ayında yüzde 15 yükseldi. Petrol Bakanlığı’na göre Şubat’ta görülen kötü hava koşullarından dolayı ülkenin güney petrol terminallerinden sevkiyatlar günlük 2.59 milyon dolara gerilemişti. Irak geçtiğimiz yıl günlük ortalama 3.3 milyon varil ile 1979’dan bu yana en büyük üretimi gerçekleştirdi. BU HAFTA PİYASALAR Dolar/TL gerilerken, Hafta başında Türk Lirası küresel piyasalardaki iyimser havanın etkisiyle dolar faizler fazla karşısında hafif değer kazandı. Dolar/TL haftaya 2.60 düzeyinde başladı; sepet değişmedi... bazında TL de 2.71 düzeyindeydi. Euro/TL de haftaya 2.82 düzeyinde başladı. 16 Kasım 2016 itfalı iki yıllık gösterge tahvilde bileşik faiz %8.77 olurken; 12 Temmuz 2025 itfalı 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi %8.43 düzeyindeydi. TL haftanın ikinci gününde de küresel piyasalardaki iyimser havanın sürmesiyle birlikte fazla değişmedi. Açıklanan büyüme ve dış ticaret verilerinin piyasaya fazla etkisi olmadı. Türk Lirası 1 Nisan’da açıklanan Mart ayı PMI verilerinin ilk çeyrekte ekonomik aktivitede oldukça durağan bir seyre işaret etmesi sonrası gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmasına rağmen, uluslararası piyasalarda doların değer kaybına uğramasının da etkisiyle 2.60’ın altına geriledi. Faizlerde ise önemli bir değişim olmadı. Perşembe günü küresel piyasalarda Cuma günü başlayacak ve bazı ülkelerde Pazartesi'ye kadar devam edecek tatiller öncesinde hacimlerde düşüş yaşanırken euronun dolar ve yen karşısında değer kazanmasıyla dolar/TL de yönünü aşağı çevirdi. Dolar/TL 2.58’e, sepet bazında TL 2.70’e kadar geriledi. 10 yıllık faizlerde de hafif bir gerileme oldu. Bugün itibariyle ABD’den gelecek tarım dışı istihdam verileri beklenirken küresel piyasalarda tatil dolayısıyla sakin bir seyir izlendi. Türk Lirası’nda da yatay bir seyir vardı. Dolar/TL paritesi sabah saatleri itibariyle 2.59 civarında seyretti. Beklentilerden yüksek gelen enflasyon oranının piyasaya etkisi sınırlı düzeyde oldu. Öğleden sonra ise beklentilerden düşük gelen ABD tarım dışı istihdam verilerinden sonra dolardaki düşüşe paralel olarak dolar/TL paritesi hızla 2.56’ya doğru geriledi. 12 Tahvil/bono piyasası gösterge faiz oranları (16.11.16 tahvili, % bileşik) % 25 22 19 16 13 10 4 04.01.2007 01.03.2007 27.04.2007 25.06.2007 20.08.2007 17.10.2007 13.12.2007 12.02.2008 08.04.2008 05.06.2008 31.07.2008 25.09.2008 26.11.2008 28.01.2009 25.03.2009 25.05.2009 20.07.2009 14.09.2009 12.11.2009 11.01.2010 08.03.2010 30.04.2010 28.06.2010 20.08.2010 20.10.2010 22.12.2010 16.02.2011 12.04.2011 07.06.2011 02.08.2011 30.09.2011 30.11.2011 25.01.2012 21.03.2012 18.05.2012 13.07.2012 12.09.2012 12.11.2012 08.01.2013 05.03.2013 02.05.2013 28.06.2013 28.08.2013 31.10.2013 26.12.2013 21.02.2014 17.04.2014 17.06.2014 15.08.2014 14.10.2014 10.12.2014 05.02.2015 02.04.2015 7 Sonuçta 27 Mart’ta Merkez Bankası kurlarıyla 2.6154 olan dolar/TL paritesi, 3 Nisan’da 2.5952 TL’ye geriledi; 2.8343 TL düzeyinde olan euro/TL paritesi ise 2.8249 TL’ye indi. 27 Mart’ta %8.77 olan gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi ise bu haftanın son günü aynı düzeyde kaldı. Döviz, petrol ve altın Döviz: fiyatları... Dolar, geçen Cuma günü Fed Başkanı Yellen'in faizlerin büyük olasılıkla bu yıl artırılacağına dikkat çekmesinin ardından, hafta başında yen ve euro karşısında değer kazandı. Euro/dolar paritesi haftaya 1.0860 düzeyinde başlarken, dolar/yen paritesi 119.25 düzeyindeydi. Dolar, 31 Mart’ta ise başlıca para birimlerinin büyük bölümü karşısında değer kazandı. Dolar/yen paritesi 120 yene çıkarken, euro/dolar 1.08’in altına geriledi. Kısa zaman içinde nakit sıkıntısına düşecek olan Yunanistan'ın bu süre içinde mali yardım sağlayacak adımları atıp atamayacağına dair endişeler ve ECB’nin tahvil alım programının etkileri euro üzerinde baskı yaratmakta. Ancak dolar, Japonya'da ekonomiye güvenin azaldığına işaret eden iş dünyası güven endeksi verisinin ardından güvenli liman yene talebin artmasına paralel olarak yılın ikinci üç aylık dönemine yen karşısında değer kaybıyla başladı. Haftanın ikinci yarısında dolar ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde belirgin şekilde yavaşladığını gösteren verilerin ardından hafif değer kaybına uğradı. ABD'deki zayıf verilere karşılık Avrupa'da nispeten güçlü imalat sektörü PMI verisinin ardından euro bir haftanın en düşük düzeyi olan 1.0713'ten 1.08’in üstüne yükseldi. Haftanın son gününde dolar ABD tarım dışı istihdam verisi öncesinde yatırımcıların pozisyonlarını azaltmasına paralel olarak özellikle euro karşısında değer kaybına uğradı. Öğleden sonra gelen düşük ABD tarım dışı istihdam verilerinden sonra euro/dolar paritesinin 1.10’u aştığını gördük. Cuma günü itibariyle Euro/dolar paritesi 1.10; Dolar/yen paritesi 118.90 düzeyindedir. Petrol: Bu hafta petrol piyasası İran ile altı büyük devlet arasında İran'ın nükleer programı hakkında yürütülen müzakerelere odaklandı. Brent petrolünün varili haftaya 56 dolar düzeyinde başlarken, ABD hafif petrolünün varili 48 dolar düzeyindeydi. Hafta içinde müzakerelerde başarılı bir sonuç alınması olasılığında İran'a yönelik ekonomik yaptırımların kaldırılması ve piyasalara petrol arzının artması beklentisi petrol fiyatlarında düşüşe neden oldu.. Dolardaki değer artışı da fiyatları baskıladı. Buna karşılık petrol fiyatları ABD'de petrol üretiminin haftalık bazda Aralık sonundan bu yana ilk defa azaldığını gösteren verilerin ardından ise hafif yükseldi; Brent petrolü 57 dolara doğru çıkarken; ABD petrolü 50 dolara yaklaştı. Haftanın son gününde ise Brent petrolü İran ile altı büyük ülke arasında Tahran'ın nükleer programının sınırlanması karşılığında ekonomik yaptırımların 13 kaldırılmasına imkan verecek çerçeve anlaşmaya varılmasının ardından geriledi. ABD petrolünün fiyatında ise fazla değişim olmadı. İran'ın petrol ihracatını sınırlayan yaptırımlar ancak 30 Haziran'a kadar varması hedeflenen nihai anlaşmanın ardından kaldırılacak. Cuma günü itibariyle Brent ham petrolünün varili 55.15 dolar düzeyinde; ABD hafif ham petrolünün varili 49.50 dolar civarında seyretmektedir. Altın: Altın fiyatları Fed Başkanı Yellen'in faizlerin bu yıl içinde artırılabileceğine dikkat çekmesinin ardından hafta başında düşüş kaydetti. Altının ons fiyatı hafta başına 1190 dolar düzeyinde başladı. Fiyatlar 1180 dolara kadar geriledi. Ancak altın fiyatları yılın ikinci çeyreğine dolardaki değer kaybına paralel yükselişle başlarken, Fed'in faizleri bu yıl artıracağına yönelik beklentiler altındaki değer artışını sınırladı. Fiyatlar hafta içinde 1203 dolara kadar yükseldi. Altın fiyatları ABD'de açıklanan zayıf verilerin ardından yayımlanacak ABD tarım dışı istihdam verisinin beklentilerden düşük gelebileceği beklentisiyle artış eğilimindeydi. Haftanın son gününde ise fiyatları, ABD tarım dışı istihdam verisi öncesinde doların hafif değer kazanmasına paralel olarak 1200 dolar düzeyinde yatay seyretti. Verinin açıklanmasından sonra da fiyatlarda fazla değişiklik olmadı. Cuma günü itibariyle altının spot fiyatı ons başına 1203 dolar civarındadır. DÖVİZ KURLARINDAKİ GELİŞMELER (1) (2) (3) (2)/(1) 31.12.14 31.03.15 03.04.15 % değişim 2,3311 2,6181 2,5952 12,3 2,8323 2,8125 2,8249 -0,7 2,5817 2,7153 2,7101 5,2 (2)/(1) reel % değişim 9,0 -3,6 2,1 (3)/(2) % değişim -0,9 0,4 -0,2 ABD doları/TL* Euro/TL* Döviz Sepeti ** Euro-dolar Paritesi 1,2150 1,0743 1,0885 -11,6 1,3 * TCMB döviz satış kuru. ** 0,5 dolar + 0.5 euro. *** Reel % değişim için tüketici fiyat endeksi kullanılmıştır. Daha fazla bilgi için: Dr. M.Veyis Fertekligil, Baş Ekonomist e-posta: veyis.fertekligil@tbank.com.tr Tel: 0212 – 368 35 20 UYARI NOTU: Bu rapor Turkland Bank A.Ş. (T-Bank) tarafından güvenilir olduğuna inanılan kamuya açık kaynaklardan elde edilen bilgiler kullanılmak suretiyle, sadece bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup, hiçbir şekilde finansal enstrümanların alım veya satımı konusunda tavsiye veya finansal danışmanlık hizmeti sağlanması olarak yorumlanmamalıdır. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerin doğru ve tam olması konusunda herhangi bir şekilde garanti vermemektedir. T-Bank bu raporda yer alan bilgilerde herhangi bir bildirimde bulunmaksızın değişiklik yapma hakkına sahiptir. Bu rapor ve içindeki bilgilerin kullanılması nedeniyle doğrudan veya dolaylı olarak oluşacak zararlardan T-Bank hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. 14