Diyanet Medyaya `Dur` Diyecek

advertisement
On5yirmi5.com
Diyanet Medyaya ‘Dur’ Diyecek
Türkiye’de medyanın yayınlarına karşı geliştirilen eleştirilere bir yenisi daha eklendi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca gerçekleştirilen Din Şurası’nın sonuç bildirgesinde
özellikle medyaya yönelik eleştiriler vardı.
Yayın Tarihi : 13 Kasım 2009 Cuma (oluşturma : 10/19/2017)
Türkiye’de medya son dönemlerde yoğun eleştiriler almaya devam ediyor. Yaptığı yayınlarla toplum
yapısının bozulmasına yol açmakla suçlanan medyaya bu yönde bir eleştiri de Diyanet İşleri
Başkanlığı’ndan geldi. Ankara’da 12-16 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen 4. Din Şurası da
böyle bir eleştiriye sahne oldu. Şura’da özellikle din eğitimi, aile kurumu gibi başlıklara ağırlık
verilirken, özellikle cinsel sapkınlara da karşı önlem alınması da gündeme geldi. Şura’da ayrıca
kadınlara yönelik ayrımcılık konusunda da çaba gösterilmesi konusuna da değinildi. Başbakan
Erdoğan da Şura'nın konukları arasında yer aldı.
Din Şurası’nda Neler Konuşuldu?
Diyanet İşleri Başkanlığı, aile kurumunu zedeleyen ve manevî dinamikleri zayıflatan girişimlere
savaş açtı. Ankara'da 12-16 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 4. Din Şûrası'nda toplumdaki şiddet
ve intihar eğilimini önlemek için manevî boşluğu giderecek çalışmalar yapılması kararlaştırıldı.
Şura'nın sonuç bildirgesi ise geçtiğimiz günlerde açıklandı. Bildirgede küreselleşen dünyada dinin
öneminin daha da arttığına vurgu yapıldı. Dinin doğru anlaşılmasının büyük önem taşıdığı
belirtilirken şu ifadeler kullanıldı: "Bugün sadece Türkiye'de veya İslam dünyasında değil, dünyanın
her tarafında din, sosyal hayat üzerindeki etkileriyle ve sosyal hayattan aldığı etkilenmelerle
toplumdaki merkezî konumunu sürdürmektedir. Dinin, özellikle İslam dininin doğru anlaşılmasının,
bütün insanlık için rahmet olan boyutlarıyla hayatımıza yön vermesinin ne kadar önemli olduğu her
türlü izahtan varestedir. Din her zaman hayatın içindedir ve onun katkısı, kendisinin inananları
tarafından esaslı bir referans ögesi olarak kabulüyle birlikte hayatiyet bulur. Günümüzde
toplumumuzu kuşatan ve yer yer küresel ölçekteki sorunların etkileriyle şekillenen belli başlı
problemlerin gerek teşhis gerekse çözümü sürecinde İslam'ın ve Müslüman deneyiminin sunduğu
imkân ve açılımlara duyulan ihtiyaç had safhadadır. İslam dini, inanç olduğu kadar ibadet, bir o kadar
da, bireysel ve sosyal ilişki ağlarına uzanan dinamik bir ahlaki tutumlar bütünüdür.''
İhmal Edilen Maneviyat
Din Şurası’nın sonuç bildirgesinde dini duygu ve ihmal edilen maneviyata vurgu yapıldı. Şura’nın
sonuç bildirgesinde bu konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi.
- Günümüzde örselenen dinî duygu ve ihmal edilen maneviyat, insanlarımızı yeni arayışlara
yöneltmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam'ın temel kaynaklarından beslenen sağlıklı bir dindarlık
anlayışını yaygınlaştırmaya çalışmalıdır.
- Modern toplumlarda yalnızlık ve güvensizlik duygusunun yaygınlaşması, şiddet, intihar ve
gündelik hayattaki diğer gerilimlere karşı manevi ve ahlaki değerlerin korunması için gerekli adımlar
atılmalı.
Aile Kurumunun Yıpratılması
Şura’da konuşulan konuların başında gelen aile kurumunun yıpratılması konusunda önlem alınması
da bildirgede yer alan maddeler arasında yer aldı. Bildirgede bu konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
-Aile kurumunun yıpratılması ve yozlaştırılması, başta toplumsal çözülme olmak üzere pek çok
problemi beraberinde getirmektedir. Aile kurumunun saygınlığını korumak ve sürekliliğini sağlamak
amacıyla, Diyanet İşleri Başkanlığı, aile değerlerini hafife alan, aile kurumunu yıpratan, evlilik dışı
birliktelikleri öven veya sıradanlaştıran her türlü girişimi dikkatle takip etmeli, gereken duyarlılığı
göstermeli ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmalıdır.
- Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarının daha etkin ve verimli hizmet sunabilmesi için gerekli yasal
düzenlemeler yapılmalıdır. Hizmetin etkinlik ve devamlılığını sağlamak için sadece bu birimlerde
çalışacak nitelikli görevliler atanmalıdır.
Cinsel Davranış Bozuklukları
Son yıllarda artan cinsel davranış bozuklukları da Şura’da ele alınan bir diğer konu oldu. Bu konuda
bildirgede şu ifadeler yer aldı:
- Kamuoyunda tedirginlik meydana getirecek bir şekilde yayılma istidadı gösteren cinsel davranış
bozuklukları karşısında İslam’ın bilinen tavır ve cevabı bütün açıklığıyla belirtilmelidir. Diyanet İşleri
Başkanlığı, insan doğasına aykırı, müslüman tabiatının hiçbir şekilde kabul edilemez bulduğu her
türden cinsel davranış bozukluğu karşısında, toplumun yeterli düzeyde bilgilendirilmesine öncülük
etmeli, kişiler hedef gösterilmeden ve rencide edilmeden, sorunların sağlıklı bir şekilde giderilmesi
konusundaki girişimlere destek verilmelidir.
Kadınlara Yönelik Ayrımcılık
Şura bildirgesinde kadınların toplumdaki rollerinin artmasına yönelik vurgu da yapıldı. Bu konuda şu
ifadeler kullanıldı:
- Kadınlara yönelik ayrımcılık bugün her alanda fark edilir düzeyde varlığını sürdürmeye devam
etmektedir. Ayrımcılık nerden ve ne şekilde gelirse gelsin asla kabul edilemez. Her şeyden önce
İslam, cinsiyet temelli bir ayrımcılığı asla onaylamamaktadır. Uygar dünyada, kültürü, dili, etnik
kökeni, cinsiyeti, dini, mezhep ve inancı, inancının gereği olarak sürdürdüğü yaşam biçimi veya
giyim kuşamı nedeniyle kimseye, özellikle de kadınlara hiçbir hak mahrumiyeti yaşatılmamalıdır. Bu
itibarla, örgün ve yaygın eğitimde ayrım gözetilmeden her bireyin, özellikle de kadınların eğitim ve
öğrenim hakkının korunmasına, bütün hak ihlallerine karşı, özellikle kadın hakları, kadına karşı her
türlü ayrımcılığın önlenmesi, kadına yönelik şiddet, aile içi şiddet, kız çocuklarının okutulması gibi
konularda Başkanlık toplumsal bir duyarlılığın oluşmasına katkı sağlamalı ve kadınların din
hizmetlerinden daha etkin şekilde yararlanmasına yönelik çalışmalarına hız vermeli; bayan din
görevli sayısı artırılmalıdır.
Medyaya Ağır Eleştiri
Din Şurası’nda en ağır eleştiri ise medya yönelik olarak yapıldı. Bildirgede bu konuyla ilgili şu
ifadelere yer verildi:
- Son zamanlarda yazılı ve görsel basında, İslam’a ilişkin değerlendirme, analiz ve sunumlarda,
öteden beri bilinen yaralayıcı bakış açılarının terk edildiğine dair kimi umut verici gelişmeler
yaşanmakla beraber, yine de zaman zaman, özellikle din görevlisi imajı, dini sembol, temsil ve
faaliyetler konusunda halkın güvenini sarsıcı nitelikte yayınların sürdürüldüğüne tanık
olunmaktadır. Bilgisizlik ya da özensizlikten kaynaklanan bu gibi durumlarda Diyanet İşleri
Başkanlığı’nın toplumu bilgilendirmekle yetinmeyip ilgilileri uyarması da gerekir. Başkanlık, medya
kuruluşlarına, taleplerine bağlı olarak, dini konularda yardımcı olmalı, din ve dini kurumlarla ilgili
olarak yanlış ve yanıltıcı haberlerin önlenebilmesi için açıklık, şeffaflık ve güven içinde karşılıklı bilgi
akışı sağlanmalı, bunun yanı sıra Başkanlık bünyesinde faaliyet gösteren Basın Bürosu da bu
yöndeki ihtiyaçları karşılamak üzere yeniden yapılandırılmalıdır.
- Gündelik hayat, birey ve toplum, kitle iletişim araçlarının etkisine açık bir biçimde şekillenmektedir.
Medya marifetiyle ön plana çıkarılan roller, obje ve klişeler, özellikle yeni kuşakların dünya algısını
olumsuz şekilde etkilemekte, üretilen modeller, gençlerin duygu ve karakter dünyasında ciddi
sarsıntılara yol açmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bu etkilenimi yönlendiren değişim ve
farklılaşmaları dikkatle izleyerek, gerekli önlemleri alma konusunda kayda değer adımlar atmalıdır. Bu dökümanı orjinal adreste göster
Diyanet Medyaya ‘Dur’ Diyecek
Download