ONLARA SOR Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 3 Temmuz 2010 Sohbeti, Destur Ya Rical Allah, estağfirullah. La Ilaha illa Allah. La Ilaha illa Allah. La Ilaha illa Allah. Muhammadun Rasulullah (savs). Ilahi zid'hum Izzan wa Sharafan, Nuran wa Surura Ridwana wa Sultanan. As-salat was salam aleika wa 'ala alika, wa sahabatika ya khair khalqullahi... 'ala sairi al anbiya'i wal mursalin wa khudama shara'ihim wa aleyna wa 'ala l Muslimin jami'an. Amin. Euzu Billahi minaş şeytanir racim. Bismillahi r-Rahman r-Rahim. İsmi Şerifine tazim etmek için, Allah'ın(cc) ismini, ayağa kalkarız. Ey bizim izleyicilerimiz, insanlar, ve cinler de, ve tüm mahlukat; Onlar da kendilerini hazırlıyorlar işitmek ve dinlemek için ki bakalım ne söylenecek. Evet. Bu önemlidir. Bu önemlidir. Ey dinleyicilerimiz! Ona da selam veriniz ki o kişi bu dünyayı, bu gezegeni idare eder. Ona selam veriniz! Ki o Rabbul Alemin tarafından şereflendirilmiştir çünkü o öyle bir kişidir ki ruhani bünyesini İlahi şereflere kavuşmak üzere hazırlamıştır. Onlar ki İlahi şereflere kavuşmuştur, bizler de onlara hürmet göstermeliyiz. Evet! Bu önemlidir Hişam Efendi. Onlar ki gökyüzünün şerefi ile şereflenmişlerdir, Alemlerin Rabbi ister ki herşey Yüce Allah'ın şeref verdiğine hürmet göstersin. Atomlar bile! Alemlerin Rabbi, 'Azimul'amr, Azimuş şa'n, tarafından ona şeref giydirilmiş, ne büyük bir nimet! Eğer Yüce Allah bir kulunu ilahi şereflerle şereflendirirse, herşey/herkes tarafından hürmet görmelidir. Ve o şeref/hürmet ona onu şereflendirenden (Allah'tan) gelir. Bizler gafiliz. Gafil, gafil. Gökyüzünün şerefiyle şereflendirilmiş olana hürmet gösterilmelidir. Bu yüksek bir edebdir, Hişam Efendi. Subhana Allah Al 'Aliy Al 'Azim. Mutlak olan İzzet mahlukatın Rabbi olan Yaradan'ındır. Allahu Akbar wa Lillahi-l hamd. Ey izleyicilerimiz özellikle salaful salih izleyicilerimiz. Kopya kullanmıyoruz, zayıf bir kulu konuşturdukları vakit, Alemlerin Rabbi onun dün konuştuğunu tekrar konuşturmaz. Fotokopi yok! Bu önemlidir. Böylece, Subhana Allahi l 'Aliyyi l 'Azim. Bizler ve sizler sonsuz rahmetlerden gelen bir anlayışa ulaşmak için uğraşmalıyız. Böylece gün ve gün, fazla daha fazla İlahi ikramlar bizlere gelecektir. Bu zayıf kulu insanlara hitap ettiriyorlar, az bir insana değil, Doğu'dan Batı'ya, Kuzey'den Güney'e herkese. İşitebilirler, dinleyebilirler ve itaat edebilirler. Salaful Salih'lere söylüyoruz, ta ki onlar isimlerini ve iddialarını değiştirsinler - ki onlar iddia ederler ki sadece Allah'ın kulları onlardır. www.saltanat.org Page 1 Ve bizler Allah'ın zayıf kullarıyız ki bizi yaratan Rabbimizi tanımak, öğrenmek isteriz. O ünvanı değiştirin, o ünvan taklittir. O ünvanı öne çıkarıyorsunuz, kıymeti yok. Size kim bahşetti ki dersiniz bizler salafu salihiz- biz selefileriz? Size bu ünvanı kim verdi? Sizler ehli fürs gibi olacaksınız, Size bu ünvanı kim verdi? Ehli fürs gibi olacaksınız, Ahl al furs; onlar söylerler çünkü onlar okumuşturlar. Bazıları ayatullah, bazıları hujjatullah ve daha gider. Soruyorum, böylesine büyük şerefli ünvanı size kim bahşetti, kimden geldi? Gökyüzünden mi geldi? Veya insanlar mı verdi size? Evet? Ayni şeyi selefi insanlara da soruyorum. Size kim veriyor o ünvanı "bizler selefileriz". Hangi otorite/makam? Siz kendinize diyorsunuz ki, "biz selefileriz". O vahabi denilen akılsız insanlara o ismi kim verdi ki kendilerine vahabi derler. Kim verdi? O ünvan gökyüzünden mi geliyor? İnsanlardan mı yoksa nefislerinizden mi? Söyle! Gökyüzünden gelmeyen herşey sahtedir, uydurmadır. Gerçek değildir. Bazen kuyumcu tenekeyi sarıya boyar ve der ki: "Bak altın yüzük". Ancak o altın değildir. Fakat boyuyorlar ve o altın oldu! İnsanlar onu gerçek altın yüzük zannediyorlar. Bir süre sonra, boya gidiyor ve meydana çıkıyor ki tenekedenmiş. Teneke. Evet, delil gösteriniz, selefi olduğunuza dair. Siz herkesin üzerinde başka bir seviyede misiniz, sizin seviyeniz en yüksek, ve diğerleri sizden aşağıda, sizin dışınızdakiler taklid/sahte olanlar!? Ve hakiki olanlar sizlersiniz! Kanıt getiriniz! Kanıt getiremiyorsanız, o ismi değiştirmek zorundasınız. "Fa man shazza shuzza fi n-nar" (Hadis) Niye siz kendinizi taklid bir grup yaparsınız ve dersiniz ki sizler inananlar grubusunuz ve sizler salaful salihlerin takipçilersiniz. Kim size o şerefi bahşetti? Söyle! Veya "man ghashana falaysa minna" (bizi aldatan bizden değildir) dedi Rasulullah (savs). Bu önemli bir Hadisi Şerif'tir ve aynı zamanda insanları ikaz eder ki İslam'ın büyük çoğunluğundan ayrılmasınlar ve kendilerini ayırıp diğerleri ahmaktır bizler doğru olanlarız, demesinler. Vahabi! Sen nasıl kendine o ismi verirsin? Size o salahiyeti kim veriyor ki kendinizi İslam'ın çoğunluğundan, İslam'ın büyük çoğunluğundan, ayırırsınız? Size bu hakkı kim veriyor? İslam'ın büyük çoğunluğunun yanlış yolda olduğunu mu düşünüyorsunuz? Ve sadece siz bir avuç insan doğru yoldasınız?! Bunu niye iddia edersiniz? O hadis-i şerif Peygamber Efendimiz'den günümüze kadar aktarılmıştır. Çok önemlidir ve ikaz edici bir hadistir. "Man ghashana falaysa minna." Siz aldatıyorsunuz. Siz kendinizi de aldatıyorsunuz ve de diğer insanları da aldatmaya kastediyorsunuz. Yanlış yolda olduklarına dair çok kanıt var, bunun için cezalandırılacaklardır. Burada veya kabirlerinde veya Ahirette cezalandırılacaklardır. Allah Azze ve Celle soracaktır. Fakat Allah Azze ve Celle asla, asla onları İlahi Huzuruna alıp sormayacaktır. www.saltanat.org Page 2 Melaikeye emredecektir, Yüce Allah diyor ki, "Wa Qifuhum... "Wa Qifuhum 'Innahum Mas'uluna."(37:24) Ayeti Kerime. (Ve durdurun onları, çünkü sorguya çekilecekler). "Hum" kimdir? Hum onlardır ki insanları aldatırlar ve İslam'ın büyük çoğunluğundan ayrılırlar. Wa Qifuhum - Durdurun onları! Durdurun onları! Ve sorulacaklardır - "Innahum Mas'ulun." (37:24) "Ben soracağım" demiyor. Hayır onlara Ben sormayacağım, hayır! O insanlara melekleri göndereceğim, benim adıma sorguya çekip, muhakeme yapmaları için; nefsaniyetlerine uygun olan seviyeye göndermek için melekleri görevlendirip, göndereceğim. Ey selefül salihler, nefsaniyetten kurtulun, nefislerinizi takip etmeyin, nefislerinizin sizi takip etmesini sağlayın. İşte bu yüzden Peygamberler geldi, onlar gökyüzünden gönderildi. Esas amaç nedir? Esas amaç insanların, ve nefislerin, mübarek olanları takip etmesini sağlamaktır. Peygamberler ve onların yolları. Asli olan maksat budur - esas maksat/gaye. Esas maksat, evet! Çünkü Peygamberler niçin gönderildi, İnsanlara nefsaniyeti ve nefsani arzuları bıraktırmak için ve onları Alemlerin Rabbi Yaradan'ın olmalarını istediği hale getirip, Peygamber yolunu takip etmeleri için. "Innahum Mas'uluna." (37:24) Onlara sorulacaktır. Herkes sorgulanacaktır. Özellikle Müsliman Arablar, onlara sorulacaktır. Ne anladınız? Anladığınız neydi? "Wa qifuhum'innahum mas'uluna." (37:24) Ne konuda sorulacaklardır veya sorguya çekileceklerdir? Melaike onlara soracak - Mübarek olanları mı takip ettiler yoksa kendi nefsaniyetlerinin yolunu mu? Kharabu d-dunya bi-ttiba' nafsul ammara.Kötü nefsinin emirlerini takip eden dünyasını mahveder Annafsul ammara zumamu bi yadi sh-shaytan.(onlar şeytanın elindedirler). İnsanlar ayırt edemiyorlar... Ayeti Kerimedeki "Wa qifuhum" ne demektir? Hum, ne demektir? Hepsine de, sor onlara, onlar öyle kişiler olduklarını iddia ederler ki; biz anlayıyoruz ve bize kimsenin öğretmesine veya yeni bir anlayış vermesine ihtiyacımız yoktur. Biz herşeyi anlıyoruz." Evet, buraya geliniz! Sor onlara dünya hayatınız boyunca siz kimi takip ettiniz. Söyleyin! Siz kimi dinliyor ve itaat ediyordunuz? Sor Onlara! Eğer Peygamberlerini takip ettiklerini ispatlayabiliyorlarsa, diğerlerinden ayrılabileceklerdir. Eğer ispat getiremiyorlarsa, onları 'Benim İlahi Huzuruma getirmeyin'. Ve Yüce Allah'ın İlahi Huzuru, sorgulanacak kullarla doldurulmayacaktır. Hayır! Hayır! Hayır! Bir melek de kafi gelecektir onlara sorulacak herşeyi bir anda sormaya. Yüce Allah (cc). Allahu Akbar ul-Akbar 'Azimu sh-sha'n. la yush'ghiluhu sha'n 'an sha'n. Allah! Melekleri görevlendirecek: - Sor! "Wa qifuhum.." (37:24) Durdurun ve sorun onlara! Bütün Melekler soracak. Rapor kime gidecek? Bütün ümmetin raporları, Peygamber Efendimize gidecek. Yüce Allah'ın onların ne söylediğine bakmaya ihtiyacı yok! Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah... Melekler soracak ve getirecek. Evet! Peygamberimize getirecekler, fakat zaten o da bilir. www.saltanat.org Page 3 Ümmetine ait herşeyi O bilmektedir. Ne yaptıysalar, O (Peygamber) bilir. Ve, İlahi Huzurda durmaktadır ve diyor ki, "Ey Rabbim, onlar benim zayıf ümmetlerimdir. Onlar için af talep ediyorum." Bu "Şafa'at al u'zma" dır - Şefaat - En büyük şefaat. Rabbinden talep ediyor; secde yapıp istiyor, "Ey Rabbim! Onları bağışla, onları bana ver." Bunun için bütün ümmetler ihtiramın ve saygının en yükseğini Yüce Allah'ın sevgilisi olan Peygamberimize göstermelidirler. Ve Allah der ki, "sen bak onlara. Sen onlara bak. Hangilerini istersen Cennete alabilirsin. Hangilerini ateşe göndermek istersen gönderebilirsin. Ve ateş de bir hikmet için vardır. Onları ateşe temizlenmek üzere gönder ve sonra başka yere alınabilirler." Böylece Mahşer'de iki grup insan olacaktır. Bazıları sekiz cennetlere gönderilecek olanlardır. Diğerleri, sorgulananlar ancak iyi cevap verememiş olanlardır. En iyisini yapacaklarına en kötüsünü yapanlardır. Onlar ateşe gönderileceklerdir. Ve temizlendikleri zaman, kendilerine ait olan başka bir cennete gönderileceklerdir. Temizler için olan Cennete gelemeyeceklerdir, bu Cennet kendi benliklerini temizleyenler içindir. Onlara özeldir. Ve diğerleri ateşte temizlendikten sonra onlar da başka cennetlere alınacaklardır ki bu cennetler, Yüce Allah'ın emriyle(o an) meydana gelecek olan cennetlerdir. Varlığa gel! (Kun fe yekun) ve olacaktır onlar da oraya gönderilecektir. Allah Allah, Allah herşeyi bilendir. Biz kullar olmaya gayret etmeliyiz. Nefsani düşünce ve nefsani fikirlerden arınmış olan temiz ve saf şeyler öğrenmeye gayret etmeliyiz. "Hayır! Onları uzaklaştırın! Sorgulanmadan geçit yok, sorgudan temiz çıkanlar, kendileri için hazırlanmış olan Cennete gidecekler." Diğerleri, ki onlar kendilerini temiz tutamamışlardır, onlar temizlenme metotlarına tabi tutulacaklardır. Ve öyle bir şekilde geleceklerdir ki, nefislerinde ve şeytandan üzerilerinde hiç iz kalmayacaktır. Temizlenecekler ve sonra onların üzerine Peygamber Efendimizin hürmetine Allah'ın affı gelecektir; "Sizi (atik) temiz/serbest kılıyorum." Onlar Allah'ın "atik el Rahman" sıfatıyla temizlenecekler. Atik el Rahman. Cennete gidecekler ancak önceden gidenlere verilen şeref onlara olmayacaktır. Bu Yüce Allah'ın sonsuz affındandır. Önce gidenlere olan Yüce Allah'ın sonsuz cömertliğidir. Ve de sonsuz, Razılığı, Hoşnutluğudur. Allah onları seviyor ve onlara bahşediyor. Diğerleri bu sevgiye dünya hayatları boyunca kavuşamamışlardır. Ve onlar cezalandırılmışlar, ama bu ceza onlar için bir temizlenme olmuştur. Ve sonra onlar da Yüce Allah'ın emriyle üzerinde deryalar ve kainatlar olan sonsuz Rahmet Deryalarından bir nokta ile nasiplendirilirler. Onlar orada olacaklardır. Öncekilere soracaklar. Birinci grup ki Yüce Allah'ın sonsuz cömertliği ile onlar için hazırlanmış cennetlere kavuşmuşlardır. Onlar orada olacaklar, ve diğerleri (ikinci grup) Yüce Allah'ın İlahi Adalet'i, Mutlak Adalet'i ile nasiplendirileceklerdir. Onlar birinci gruptan isteyecekler, ama onlara "bu sizin için değildir" diyecekler. Melekler de onlara "onların kavuştuğuna siz kavuşamazsınız" diyecek. www.saltanat.org Page 4 "Onlar buna dünya hayatları boyunca kavuştular, fakat siz şimdi başka türlü kavuştunuz. Bu ilel ebed sizin içindir. Onların tattığını siz tatmayacaksınız. Sizin için budur, size kafidir." Allahu Akbar, wa liLlahi l hamd. Ey seleful salihler ve diğerleri Kuran-ı Kerime bakarsanız, sonsuz ilim deryalarını, Alemlerin Rabbi Yardan'a olan sonsuz tazimi ve muhabbeti, anlayabilirsiniz. O birinci gruptan olmaya çalışın ve Mahşer gününe ve yeniden dirilişe kadar İlahi Huzura kavuşmak için kendinizi temiz tutun. Allah bizleri affetsin! Allah Allah... Cennetlerin müziği dünya müziğinden farklıdır. Allah bize Cennetlerin müziğini işitmeyi nasip etsin; Ki o insanların kalbinden zulmeti, zahmeti ve sıkıntıları alır, ve onlara sonsuz neşe, ferahlık ve tatmin verir. Allah! Fatiha. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=11687&name=2010-07-03_en_AskThem_SN.mp4 www.saltanat.org Page 5