20. ULUSAL PAZARLAMA KONGRESİ Anadolu Üniversitesi

advertisement
20. ULUSAL PAZARLAMA KONGRESİ
Anadolu Üniversitesi - Eskişehir
Tüketicilerin Bakış Açısı ile Sürdürülebilirlik Odaklı Tedarik Zinciri Risk Yönetimi
- Özet Bildiri Aysu Göçer1 - Okan Tuna2
Anahtar Kelimeler: Tedarik Zinciri, Risk Yönetimi,
Sürdürülebilirlik, Yiyecek Zinciri, Tüketici
Faaliyet alanları ülke sınırlarını aşıp küresel ortamlara taşan tedarik zincirleri, gün geçtikçe daha da
karmaşıklaşan ve belirsizleşen ortamlarda rekabet
edebilmek ve yürürlüklerini sürdürebilmek için, rekabetçilik avantajlarını farklı boyutlarda yakalamaya
çalışmaktadırlar. Bu bağlamda, sürdürülebilirlik ve
risk odaklı strateji geliştirme, tedarik zincirlerinin
bu kaygılarını rekabetçiliğe dönüştürebilecekleri yeni
alanlar olarak ilgi çekmeye başlamıştır. Özellikle,
riskleri sürdürülebilirliğin her üç boyutunda da önleyebilmek kritik bir yaklaşım olarak değerlendirilmeye başlamıştır (Seuring ve Müller, 2008; Anderson ve
Anderson, 2009). Buna rağmen, bu sürdürülebilirlik
yaklaşımı, tedarik zinciri risk yönetimi çalışmalarında, özellikle de sosyal boyutunda, ihmal edilmektedir (Hoffman vd., 2013). Ayrıca, tüketicilerin risk ve
sürdürülebilirlik konularına bakış açılarının da önem
taşıdığı ve çalışmalara dahil edilmesi gerekliliği vurgulanan bir diğer konudur (Olsson ve Skjöldebrand,
2008; Hassini vd., 2012). Bu çalışmanın amacı, yiyecek zincirlerinde sürdürülebilirlik odaklı tedarik
zinciri risk yönetimini tüketicilerin bakış açısı ile incelemek ve tüketiciler tarafından sürdürülebilirliğin
her üç boyutuna yönelik vurgulanan risk faktörlerini
ortaya koymaktır.
1
2
Tedarik zincirlerinin içinde bulundukları karmaşık
ve zorlayıcı ortam, maruz kaldıkları riskleri arttırmakta ve risk yönetimini tedarik zincirlerinin ayrılmaz bir parçası yapmaktadır (Gough, 1988; Christopher ve Lee, 2004; Juttner, 2005; Khan ve Burnes,
2007). Bir diğer yandan, sürdürülebilirlik, sosyal ve
çevresel girişimlerin ekonomik faydaya dönüştürüldüğü (Ameer ve Othman, 2012) ve tedarik zincirlerinde yer alması gereken bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır (Winter ve Knemeyer, 2012; Ashby
vd., 2012; Linton vd., 2007; Ghadge vd., 2011). Artık,
tedarik zincirlerinin risk yönetim ilkelerini çevresel
ve sosyal taraflara da yönelterek, ekonomik varlıklarını ve dolayısıyla rekabetçiliklerini korudukları ve
hatta arttırdıkları fark edilmeye başlanmıştır (Anderson ve Anderson, 2009). Buna rağmen, sürdürülebilirlik yaklaşımı, tedarik zinciri risk yönetimi
çalışmalarında ihmal edilmektedir (Krysiak, 2009;
Hofmann vd., 2013). Özellikle, sürdürülebilirliğin
sosyal ve çevresel boyutları ekonomik boyutun oldukça gerisinde kalmıştır ve her üç boyutu da birleştiren çalışmalar azınlıktadır (Carter ve Rogers, 2008;
Seuring ve Müller, 2008). Özellikle, sürdürülebilirlik
odaklı risk yönetimimin kritik olduğu bazı sektörlerde, sektöre odaklı çalışmaların gerekliliği vurgulanan
bir diğer konudur (Juttner, 2005; Olson ve Wu, 2010;
Carter ve Easton, 2011; Singhal vd., 2011; Hassini vd.,
2012). Örneğin, yiyecek sektöründe, son zamanlarda
yaşanan skandallar, sürdürülebilirliğin, özellikle sosyal boyutundaki risklerinin, ihmal edildiğini açıkça
ortaya koymuş ve bu, tüketicilerde güven kaybına
İzmir Ekonomi Üniversitesi, aysu.gocer@ieu.edu.tr
Beykoz Lojistik Meslek Yüksekoku, okantuna@beykoz.edu.tr
521
Tüketicilerin Bakış Açısı ile Sürdürülebilirlik Odaklı Tedarik Zinciri Risk Yönetimi
sebep olarak ilgili pazarlarda saygınlık ve rekabetçilik kaybına sebep olmuştur (Wognum vd., 2011). Bu
bağlamda, tüketicilerin bakış açışlarının çalışmalara
dahil edilmesinin gerekliliği, hem oluşan güven kaybını azaltmak hem de yanlış algıyı düzelterek rekabetçiliği korumak anlamında önerilmektedir (Olsson ve
Skjöldebrand, 2008; Van Kleef vd., 2009).
Bu çalışma, daha geniş kapsamlı olarak yürütülmekte olan uygulamalı bir araştırmaya dayandırılmaktadır ve keşifsel amaçlı kurgulanan bir vaka analizi
yöntemi kullanılarak tasarlanmıştır. Vaka analizi,
bir konunun derinlemesine araştırılmasında önerilen bir yöntemdir (Yin, 2009) ve yeni veya hala keşfe ihtiyacı olan sürdürülebilirlik konularında yaygın
olarak kullanılmaktadır (Seuring, 2011; Hassini vd.,
2012). Araştırma, sürdürülebilirlik yaklaşımının,
özellikle de sosyal boyutunun, daha bir önem kazandığı yiyecek zincirlerinde (Akkerman vd., 2010;
Cleland, 2010; Rajurkar ve Jain, 2011; Wognum vd.,
2011; Zanoni ve Zavanella, 2012) yapılmış ve yargısal örneklem yöntemi ile belirlenmiş ve farklı yaş ve
meslek gruplarından oluşan 10 tüketici ile yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme yöntemi ile nitel
veri toplanmıştır. Sorular, kısıtlar teorisi ve kaos teorisi yaklaşımları çerçevesinde, görüşmeye sürdürülebilirlik yaklaşımını yansıtacak ve sürdürülebilirliğin
çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlarının her üçü
ile ilgili tehlikelerin tetiklenebileceği risk faktörlerini
tartışmaya açacak nitelikte hazırlanmıştır. Toplanan
veriler içerik analizi yöntemi ile incelenmiş ve tüketicilerin sürdürülebilirlik odaklı tedarik zinciri risk
yönetimine bakış açıları ile sürdürülebilirliğin her üç
boyutuna yönelik vurguladıkları risk faktörleri ortaya
koyulmuştur. İçerik analizinin geçerliliği ilgili alandan üç akademisyen tarafından değerlendirilmiş ve
onaylanmıştır (Yin, 1994; Berg, 2009).
Araştırmada, tüketicilerin bakış açısına göre en çok
davranışsal risk faktörleri vurgulanmıştır. Davranışsal risk faktörleri, tüm çalışanlar ve tüketicilerin de
içinde bulunduğu tedarik zinciri üyelerinin davranışlarına yansıyarak, tedarik zinciri faaliyetlerinde
risk oluşmasına sebep olan etkenleri kapsamaktadır.
Kültür, alışkanlıklar, kaderci yaklaşım veya eğitim,
kötü tecrübeler gibi, davranışları etkileyen bir takım
faktörler tarafından tetiklenen risklerin yanı sıra bilinçsizlik, bilgisizlik veya bilip de dikkate almama gibi
riskli davranışları oluşturabilecek etkenler de bu kap-
522
samda değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, vurdumduymazlık veya kayıtsızlık gibi önemsememe davranışına yol açan, ayrıca yanlış algının oluşması ve hatta
saygınlık tehdidinin oluşması sonucu tetiklenen riskler de bu kapsamdadır. Tüketiciler, davranışsal risk
faktörlerini takiben, yönetsel risk faktörlerinin yönetilmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır. Yönetsel
risk faktörleri, tedarik zincirinde yönetimsel kaynaklı
oluşabilecek riskleri kapsamaktadır. Tedarik zinciri
faaliyetlerini veya üyelerini yönetirken yeterli kontrol
ve denetimin sağlanmaması, doğru yönetim yaklaşımımın izlenmemesi veya yasal gerekliliklere uyulmaması gibi sebeplerden oluşabilecek risklerin yanı sıra
tedarik zincirinin bir bütün olarak yönetilmesi yerine
zincir üyelerinin bireysel bakış açısı ile yönetilmesi
sonucu oluşan riskleri kapsamaktadır. Ayrıca, doğru
planlamanın yapılmaması, sağlık ve güvenlik yönetiminin doğru yapılmaması ile sürekli gelişim stratejilerine adapte olunmaması ile bağlantılı oluşan riskleri de içermektedir. Bunları takiben, tedarik zinciri
üyelerinin faaliyetlerini doğru, dürüst, etik ve ahlaki
çerçevede yürütmeyerek ve bireysel çıkarları uğruna
fırsatçılık yaparak yol açtıkları ahlaki risk faktörlerini
ve tedarik zinciri üyelerinin yeterli yetkinlik ve kabiliyete sahip olmamalarından kaynaklanan yeterlilik
risk faktörlerini de vurgulamışlardır. Tüketiciler en
az, tedarik zincirinin kendi bünyesindeki ve çevresindeki üyeleri ve onların faaliyetleri ile sürekli etkileşim
halinde işleyen yapısı sonucu ortaya çıkan karşılıklı
bağlantılık risk faktörlerini vurgulamışlardır.
Çalışma, tüketicilerin bakış açısına göre, yiyecek zincirlerinde sürdürülebilirlik odaklı tedarik zinciri risk
yönetiminin geliştirilmesi için, özellikle davranışsal
ve yönetsel risk faktörlerine odaklanılmasının gerekliliğini ortaya koymuştur. Tüketiciler, firmaların veya
markaların davranışsal ve yönetsel risk faktörlerini
yönetme yönünde faaliyetlerini arttırarak, toplumsal
farkındalık yaratmalarının, tüketicilerde oluşan yanlış algıyı düzetmelerinin ve güven eksikliğini geri kazanmalarının gerekliliğini vurgulamışlardır. Bu, özellikle sürdürülebilirliğin sosyal boyutuna yönelik ve
hem akademisyenler hem de uygulamacılar için yeni
çalışmalara ışık tutacak bir bulgu olarak değerlendirilebilir. Çalışmanın, daha çok tüketici ile farklı sektörlerdeki tedarik zinciri üyelerinin bakış açılarının da
dâhil edildiği bir kapsamda genişletilmesi, bulguların
teyidi ve geçerliliği açısından katkı sağlayacaktır.
Download