RAHMAET PEYGAMBERİ Hz. Peygamber efendimiz, 14-20 Nisan 2010 Kutlu Doğum Haftası nedeniyle ülkemizin her köşesinde, müftülüklerimizce gerçekleştirilen sohbetler, vaazlar, konferanslar ve çeşitli etkinliklerle anlatılmıştır. Konu, Hz. Peygamber Efendimiz olduğunda, halkımız, Onun adına gerçekleştirilen bütün programlara yoğun ilgi göstermişlerdir. Diğer Peygamberlerden farklı olarak bir millete, bir kavme veya bir topluluğa gönderilmiş bir Peygamber değildir. Bütün insanlığa gönderilmiş bir Rahmet Peygamberidir. O, Peygamberler zincirinin son halkasıdır. Kendisinden sonra bir Peygamber gelmeyecektir “De ki: Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize, göklerin ve yerin sahibi olan Allah’ın elçisiyim. O’ndan başka tanrı yoktur. O, diriltir ve öldürür. Öyle ise Allah’a ve O’nun sözlerine inanan Resûlüne, o ümmî peygambere iman edin ve ona uyun ki doğru yolu bulasınız.” (A’raf 7-158) Ayet-i Kerime’ de buyrulduğu üzere O, herkesin, her milletin, her kavmin, her yerin ve her zaman diliminin peygamberidir. Kurtuluşa ermek, dünya ve ahret saadetine ulaşmak için Ona tabi olmak, Ona inanmak gerekmektedir. Onu dikkate almadan sürdürülen hayatın bir anlamı yoktur. O,karanlık dünyamızı aydınlatan bir nurdur. Kendisine indirilen Kur’an-ı Kerimi, hayatında yaşayarak insanlığa öğretendir. Onun asırları kuşatan risaleti, insanlık için bir rahmet. Bir lutuf ve büyük bir nimettir. Allah (c.c) , Onu yeryüzünde yaşayan insanlara ne amaçla gönderdiğini, ancak insanların birçoğunun bunu bilmediklerini, şu Ayet’i Kerime’lerde açıkça ifade etmiştir. “Biz seni bütün insanlara ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler…”(Sebe 34/28) “(Ey Muhammed!) Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik”(Enbya 21/107) O, bütün alemi kaplayan bir rahmet deryasıdır. Müşriklerden gelen eza ve cefaları karşısında onlara beddua etmemiştir. Uhud Savaşında müşriklerin kılıç ve mızrak darbeleriyle mübarek yanağı yarılıp dişi kırıldığında kendisinden beddua etmesi istendiğinde ,” Ben lanetci olarak gönderilmedim. Ben ancak davetçi ve âlemlere rahmet olarak gönderildim.”Buyurmuştur Müslim, Birr 87) O’nun getirdiği İslam’a teslim olmayanlar asla kurtuluşa eremeyecektir. “Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, (bilsin ki o din) ondan asla kabul edilmeyecek ve o âhirette hüsrana uğrayacaktır” A’li İmran 3/85) Hz Peygamber Efendimiz, insanlığı dosdoğru bir yola davet etmiştir. O yola girenler ancak iyiliğe, doğruluğa, güzelliğe, huzura, saadet ve mutluluğa ulaşabileceklerdir. Mevlana’ da Mesnevi’sinde şöyle diyor, Bendesiyim Kur’ân’ın tende oldukça bu can Ahmed-i Muhtâr’ın ayağının tozuyum her ân Benden bundan başka bir söz nakleder ise her kim Ben o sözden de onu nakledenden de incinirim.