MESLEKİ İŞİTME K AYIPLARI HEDEFLER İÇİNDEKİLER • Anatomi ve Fizyoloji • Gürültü • İşitme Kayıpları • Önlemler • Mevzuat MESLEK HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Papatya Keleş • Bu üniteyi çalış>ktan sonra; • Kulağın anatomisi ve fizyolojisini tanımlayabilecek, • Gürültünün insan sağlığı üzerine olan zararlı etkilerini sayabilecek, • Gürültüden etkilenmeyi azaltacak önlemleri sıralayabileceksiniz. ÜNİTE 12 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI GİRİŞ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre; meslek hastalıklarının %10'u, gürültü sonucu meydana gelen işitme kaybı olarak tespit edilmiştir. Meslek hastalıklarının pek çoğu tedavi edilebildiği halde, işitme kaybının tedavisi yapılamamaktadır. Aşırı sese maruz kalma, işitme kaybının en sık sebebidir. Eğer ses yeterince yüksekse ve uzun sürerse işitmemize zarar verebilir. Ses çok fazla olduğu zaman iç kulaktaki yapılarda hasar meydana gelir ve zamanla sinir hücreleri ölmeye başlar. Yüksek sese maruz kalma süresi uzadıkça daha fazla sinir ucu harap olur. İç kulaktaki sinir hücrelerinin sayısı azaldıkça da işitme azalır. Sinir hücreleri öldükten sonra, artık iyileşmez. Sinir hücrelerindeki hasar kalıcıdır. Gürültü sebebiyle meydana gelen işitme kaybı, erken dönemde tespit edilerek gerekli önlemler alınırsa, azaltılabilir ve hatta önlenebilir. ANATOMİ VE FİZYOLOJİ Kulak Anatomisi Kulak; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olmak üzere üç bölümden oluşur İşitme ve denge organı olan kulak, temel olarak üç kısımdan oluşmuştur: • Dış kulak, • Orta kulak • İç kulak Dış kulak ve orta kulak sadece işitme ile ilgili olup, iç kulak hem denge hem işitme duyusu ile ilgilidir. 1-­‐Dış kulak İki bölümde incelenir. • Kulak kepçesi ve • Dış kulak yolu (Şekil 1.1) Şekil 1.1. Kulağın bölümleri: dış kulak, orta kulak ve iç kulak. (www.sessizliğimesesver.com) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Kulak Kepçesi, başın yan taraflarında bulunur ve ses titreşimlerini toplama görevi yapar. Dış ortamdan gelen ses dalgalarını toplar. Kıkırdak, yağ ve bağ dokusundan oluşur. Pek çok girinti ve çıkıntı bulundurur. Dış kulak yolunun alt ucunda yer alan kulak memesi kıkırdak dokusu içermez. Dış kulak yolu, kulak zarına kadar olan bölümdür. Düz olmayıp, S harfi şeklindedir. 1/3 dış kısmı kıkırdak yapıda olup, daha sonraki kısmı, kemik dokuda devam eder. Dış kulak yolunu örten deri, kulak kepçesini örten derinin devamı olup, kulak zarının iç yüzünü de örter. Kıkırdak bölümde, deri altı bağ dokusu kalındır ve içinde çok sayıda salgı bezleri vardır. Bunların salgısı, dökülen deri parçaları ve toz birleşerek “cerumen” denilen kulak kirini oluşturur. Kulak zarı, dış kulak ile orta kulağı birbirinden ayırır. Orta kulakta bulunan kulak kemikçiklerinden birincisi olan çekiç, kulak zarına yapışık bir şekilde yer almıştır. Böylece, dış kulak yolundan gelen ses dalgaları kulak zarını titreştirdiğinde, kulak zarına yapışık olan çekiç de hareket eder ve bu şekilde hareketi diğer kulak kemikçiklerine iletilir. (Şekil 2.1.) İşitme, iç kulaktaki koklea d enilen yapıda gerçekleşir. Şekil 1.2. Kulak zarı.( Gray’s Amatomi Atlası) 2-­‐Orta kulak: Orta kulak, şakak kemiğinin içinde yer alan bir boşluktan ibarettir. Orta kulak boşluğu adı verilen yapının dış duvarını, kulak zarı sınırlamıştır. Östaki borusu, kemik ve zar yapılardan oluşmuş bir kanaldır. Yutak ile orta kulak boşluğu arasında yer alır. Yutaktan gelen hava, orta kulak boşluğunu doldurur. Orta kulak boşluğunda, üç adet hareketli kemikçik vardır. Çekiç, örs ve üzengi isimli bu kemikçiklerin tıp dilinde adları malleus, inkus, stapes’tir. Orta kulağı iç kulağa bağlayan duvarda bir oval pencere bulunur, bu açıklığa üzengi (stapes) isimli kemiğin tabanı oturur. Bu kemikçikler, birbirlerine hareketli eklemler ile tutunmuştur. Bu şekilde kulak zarına oturmuş olan çekiç (malleus), kulak zarının titreşmesi ile hareket ettiğinde, bu hareket önce örs (inkus) adlı kemiğe, sonra da üzengi (stapes) isimli kemiğe iletilir. İç kulağın duvarına yaslanmış olan üzengi ise, iç kulakta bulunan yapıların içinde yer alan sıvıları hareket ettirir. Böylece kulak kepçesinin dış kulak yoluna ilettiği ses titreşimleri, iç kulağa iletilmiş olur. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Şekil 1.2. Orta kulak ve iç kulak..( Gray’s Amatomi Atlası) 3-­‐ İç kulak: İç kulak işitme ve denge olayıyla ilgili asıl yapıları içermektedir ve şakak kemiğinin içinde bulunmaktadır. İç kulağı kemik içine oyulmuş bir tüneller sistemi olarak düşünebiliriz. Bu tünel sisteminin tümüne birden kısaca labirent denilmektedir. Duvarları kemikten yapılmış olan bu yapının içinde, ona uyacak biçimde zardan yapılmış olan iç kulağın ikinci yapısı bulunmaktadır. Zar labirent, kemik labirentin içinde yer alır. Kemik ve zar labirent arasındaki boşlukta kulak sıvıları bulunur. Labirent, yani iç kulak, üç bölümden oluşmaktadır. Ortadaki bölümde vestibulum adı verilen denge kesecikleri bulunur. Hemen önünde işitmenin gerçekleştiği, şekli salyangoza benzeyen koklea bulunmaktadır. Denge keseciklerinin arkasındaysa yine denge işlevinden sorumlu yarım daire biçiminde üç tünel bulunmaktadır. Yarım daire kanalları, üç düzlemdeki hareketleri algılayarak, dengenin sağlanmasında etkili olur. Denge kesecikleri, koklea ve yarım daire kanalları, şakak kemiği içine oyulmuş tüneller gibidirler. Koklea’nın içinde, işitme ile ilgili duyu hücrelerinin yer aldığı korti organı bulunur. Korti organının içinde yer almış olan tüylü hücreler, kulak sıvılarına temas etmektedir ve kulak sıvılarındaki hareketi algılayabilir. Özelleşmiş olan hücreler, hareket enerjisini elektriksel akıma çevirebilirler. İç kulaktaki yapılardan başlayan sinir lifleri, işitme ve denge siniri olan sekizinci kafa çiftini oluşturur. 8. Kafa çifti, iç kulaktan aldığı duyuları beyne ulaştırır. İşitme merkezi, beynin şakak kemiğine komşu bölümünde yer alır. (Şekil 1.3) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI 85 dB’den fazla sese maruz kalmak zararlıdır. Şekil 1.3. İç kulak: Yarım daire kanalları, koklea ve denge kesecikleri. İşitme Fizyolojisi Kulak kepçesinin topladığı ses enerjisinin, kulağın çeşitli bölümlerinde değişikliğe uğradıktan sonra elektrik enerjisi hâlinde beyine gönderilip burada ses halinde algılanmasına işitme denir. Ses dalgalarının oluşturduğu mekanik enerji, iç kulaktaki tüylü hücreler tarafından elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. Ses dalgaları, kulak kepçesi ile toplanır ve dış kulak yoluna iletilir. Ses dalgaları, dış kulak yolunun sonunda bulunan kulak zarını ve kemikçikleri titreştirir; bu titreşimler, oval pencereye tutunan stapes yani üzengi yoluyla iç kulağa aktarılmaktadır. Ses dalgaları oval pencereye yüzey farkından dolayı 17 kat yükselerek geçer. Stapesin taban hareketi ile başlayarak iç kulak yapıları içindeki sıvılara iletilen mekanik dalga, korti organını harekete geçirir. Buradaki özel hücreler, mekanik enerjiyi elektrokimyasal enerjiye dönüştürürler. Bu da işitme siniri tarafından beyindeki işitme merkezine iletilir. (Şekil 1.4.) Kulak sıvıları Çekiç, örs, üzengi İşitme siniri Dış kulak yolu Koklea Kulak zarı Kulak sıvıları Şekil 1.4. Ses dalgasının içkulağa iletilmesi ( Gray’s Anatomi Atlası) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI GÜRÜLTÜ Ses Dalgalarının Genel Özellikleri Ses nesnelerin titreşiminden meydana gelen ve uygun bir ortam içerisinde bir yerden başka bir yere, ilerleyen bir dalgadır. Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) tanımında gürültü terimi; “Bir işitme kaybına yol açan, sağlığa zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün sesleri kapsar” şeklinde geçmektedir. Sesin saniyedeki titreşim sayısına frekans denir, Hertz birimi ile ifade edilir (1 Hertz = 1 döngü/saniye) Ses dalgalarının dikey büyüklüğüne Amplitüd denir. Sesin tizliği ne kadar yüksekse frekansı o kadar fazladır. İnsan kulağı, titreşimi 20 Hz ile 20 000 Hz arasında olan sesleri işitebilmektedir. Bu nedenle, bu türdeki seslere işitme sesi denir. Deniz dalgaları, deprem, rüzgar sesleri gibi kulağımızın algılayamadığı 20 Hz'nin altındaki seslere ses altı, infrases son zamanlarda hastalıkların tanı ve tedavisinde çok fazla kullanılan 20 000 Hz'nin üzerindeki seslere de ses üstü, ultrases denir. İnsan sesleri, yaklaşık olarak 250 -­‐ 500 -­‐ 1000 -­‐ 2000 Hz'lik frekanslarda yer almaktadır. Duyma kaybı başlayınca yüksek frekanslar daha önce kaybedilir. Yüksek frekanslardaki duyma kaybı, ses bozulmasına yol açar. Böylece ses duyulmasına rağmen anlaşılamaz. Sesin Şiddeti desibel (dB) olarak ölçülür. İnsan kulağının duyabileceği aralık, en silik sesten (0 dB) roketin havalanma sesine (180 dB) kadar değişir. Normal konuşma 60 dB, çim biçme makinası 90 dB, jet motoru 140 dB’dir. 85 dB’den fazla sese maruz kalmak zararlıdır. Yüksek sese ne kadar uzun süre maruz kalınırsa o kadar hasar gelişir. Ayrıca sesin kaynağı ne kadar yakınsa hasar o kadar fazla olur. Kulak çınlaması gürültüye maruz kalma sonrası görülür ve sıklıkla kalıcıdır. Bazı insanlar yüksek sese sinirlilik reaksiyonu gösterirler. Ayrıca kalp hızı ve kan basıncı veya mide asidinde artma görülebilir. Çok yüksek ses, dikkat dağılmasına sebep olduğundan güç görevleri yerine getirmeyi zorlaştırır. Gürültülü bir ortamda çalışmak zorunda olanlar, kulak koruyucu kullanmalıdır. Bu koruyucular; güçlü elektrikli aletler, gürültülü bahçe aletleri, ateşli silah gibi gürültü kaynağı olan aletleri kullanırken giyilmelidir. Gürültünün İnsan Üzerindeki Etkileri Yüksek sese ne kadar uzun süre maruz kalınırsa o kadar hasar gelişir. Gürültü; geçici veya kalıcı işitme bozukluklarına sebep olabileceği gibi, çalışan üzerinde, iş veriminin düşmesi, dikkat bozuklukları, hareketlerin yavaşlaması gibi sebeplerle çalışma kapasitesini düşürür. Psikolojik olarak davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik, strese yol açar. Kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp hızında yavaşlama, oluşabilecek fizyolojik etkilerdir. Pek çok insanda devamlı 85 dB üzerinde gürültüye maruz kalma anlamlı şekilde işitme kaybına yol açar ve daha yüksek sesler bu hasarı arttırır. Korunmamış kulaklar için izin verilen maruz kalma süresi ortalama gürültü seviyesinde her 5 dB artış için sürenin yarısı kadar azaltılmalıdır. Örneğin; 90 dB için maruz kalma süresi 8 saat, 95 dB için 4 saat ve 100 dB için 2 saat olmalıdır. İzin verilen en yüksek gürültü seviyesi korunmuş kulak için günde 15 dakika ve 115 dB’dir. 140 dB üzerindeki gürültü kabul edilemez. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI İŞİTME BOZUKLUKLARI Saf ses ortalaması 0-­‐25 dB arasında ise, bu normal sınırlar içindeki işitmedir. İşitme eşiklerinin daha düşük olması, işitme kaybı olarak bilinir. İşitme eşiği İşitme kaybının seviyesi 0-­‐25 dB Normal işitme 26-­‐40 dB Çok hafif derecede işitme kaybı 41-­‐55 dB Hafif derecede işitme kaybı 56-­‐70 dB Orta derecede işitme kaybı 71-­‐90 dB İleri derecede işitme kaybı 91 dB ve üzeri Çok ileri derecede işitme kaybı Tablo 1. 1. İşitme eşiği seviyesine göre, işitme kaybı seviyeleri. İşitme Kaybı Çeşitleri Sigara bıraktırılmalıdır, çünkü hasarın oluşmasını kolaylaştırır. 85-­‐90 dB ve üzeri şiddetteki sesler, işitme kayıplarına sebep olur. Patlamalarda olduğu gibi, ani olarak kısa sürede şiddetli sese maruz kalma sonucunda, akustik travma denilen işitme kayıpları görülür. Akustik travmalara bağlı olarak orta kulak ve iç kulakta zedelenmeler, kulak zarında yırtılma görülebilir. Gürültüye bağlı işitme kayıpları (GBİK) ise, uzun süre gürültüye maruz kalma sonucunda gelişen kronik bir meslek hastalığıdır. Uzun süre gürültüye maruz kalan kişilerde, iç kulaktaki özel hücrelerde hasar olur. Önceleri geri dönüşümlü olan hasar, zamanla kalıcı bir hâl alır. GBİK, ilk dönemlerde kişiler tarafından fark edilemeyebilir. Kayıp 35 dB’in üzerine çıkarsa, kişi zorluklarla karşılaşır. Bu seviyeden sonra, mesleki işitme kaybının başladığı kabul edilir. Kayıp 45 dB ve üzeri ise, kişi konuşmaları anlayamaz. 60 ila 80 dB’lik kayıplarda kalıcı sağırlık gelişir. İşitme kaybına etki eden faktörler şunlardır: 1 -­‐ Gürültüyü meydana getiren sesin şiddeti, tipi 2 -­‐ Etkilenme süresi 3 -­‐ Ses kaynağı ile kişi arasındaki mesafe 4 -­‐ Kişisel duyarlılık 5 -­‐ Kişinin yaşı ve cinsiyeti 6 -­‐ İş yerinin karakteri Bulgu ve Belirtiler Gürültülü ortamlarda çalışanlarda, önceleri iş sonrası dolgunluk hissi ve çınlama olur ancak dinlenmekle geçer. Zamanla uykusuzluk başlar ve şikayetler dinlenmekle dahi geçmez. Gürültüye bağlı işitme kayıpları, dört evrede gelişir. Başlangıç döneminde, kişi 6 m’den fısıltıyı duymaktadır. Çalışma esnasında hissedilen, dinlenmekle geçen, yorgunluk, çınlama, dolgunluk hissi olur. Günler veya 1-­‐2 ay sürer. İkinci dönem, gizli dönemdir. İki yıla kadar uzayabilir. İşitme kaybı kişi tarafından hissedilmez, ancak odiyometrik ölçümlerde bozulma tespit edilir. Üçüncü dönem, yarı gizli dönem olup 10-­‐15 yıla kadar uzayabilir. Fısıltı, 3 m’den işitilebilir. Odiyometrik ölçümlerde daha fazla bozulma vardır. Dördüncü dönem, belirgin bir şekilde sağırlığın başladığı dönemdir. 2-­‐15 yıl sonra gelişen bu dönemde, işitme kaybı belirgindir ve gürültülü ortamdan uzaklaşmak bir değişikliğe yol açmaz. Geri dönüşümsüzdür. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Gürültüye bağlı işitme kayıplarının tespit edilmesi için, işitme testleri yapılır. Tanı aracı Odyometri: • Saf ton odyometresi ( EN 60645-­‐1) • Konuşma odyometresi (EN 60645-­‐2) Odyometri cihazları ile yapılan ölçümlerde, ilk dönemlerde, işitme eşiği geçici olarak değişir. 10 gün sonra, eşik değişimleri ortadan kalkar. Gürültüye bağlı kalıcı değişiklikler, uzun süre gürültüye maruz kalan kişilerde görülür ve kalıcı eşik değişiklikleri tespit edilir. Uygun bir odiyometrik ölçüm yapılabilmesi için, hastaya açık bir şekilde bilgi verilmeli; o andaki ve geçmişe yönelik şikayetlerinin detaylı bir şekilde sorgulanması, sessiz bir kabinde çekilmesi, kişinin 14 saat dinlenmiş olması gerekir. Tedavi Gürültüden uzaklaştırma en etkili yöntemdir. Kronik hastalıkları varsa, kontrol altına alınmalıdır. Sigara bıraktırılmalıdır, çünkü hasarın oluşmasını kolaylaştırır. Kulağa zara verebilecek olan ilaçların kullanımından kaçınılmalıdır. ÖNLEMLER İş yeri risk değerlendirilmesi yapılmalıdır. Bunun için, iş yeri ortam gürültü 85 dB üzerinde gürültü düzeyi bulunan iş yerleri, gürültülü iş yerleridir. ölçümü yapılmalı ve çalışanların kişisel gürültüye maruziyetleri ölçülerek iş yeri gürültü haritası çıkarılmalıdır. Gürültülü iş yerlerinde, gürültüyü azaltacak gerekli teknik ve mühendislik önlemleri alınmalıdır. Kulak koruyucuları kullanılmalıdır. Çalışanların sağlık gözetimi yapılmalıdır. İşe giriş muayenesi yapılarak gürültülü ortamda çalışmaya uygun çalışanlar seçilmeli ve riskli bireyler belirlenmeli ve risk değerlendirmesi sonucuna göre düzenli periyodik muayeneler yapılmalıdır. Gürültü genellikle, sonometre ile ölçülür. Sonometre, kulağa gelen sesleri, kulağın algıladığı gibi ölçmek üzere düzenlenmiştir. Sonometrelerde insan kulağının duyma özelliğine uygun olması için A frekans filtresi kullanılır. (A: Eight Filter) Teknik Önlemler Gürültü kaynağında alınması gereken önlemler: • • • Kullanılan makinelerin, gürültü düzeyi düşük makineler ile değiştirilmesi Gürültü düzeyi yüksek olarak yapılan işlemin, daha az gürültü gerektiren işlemle değiştirilmesi Gürültü kaynağının ayrı bir bölmeye alınması Gürültülü ortamda alınması gereken önlemler: • • • • Makinelerin yerleştirildiği zeminde, gürültüye ve titreşime karşı yeterli önlemlerin alınması Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasına gürültüyü önleyici engel koymak, kulak koruyucuların kullanılması Gürültü kaynağı ile gürültüye maruz kalan kişi arasındaki mesafeyi artırmak Sesin geçebileceği ve yansıyabileceği duvar, tavan, taban gibi yerleri ses emici malzeme ile kaplamak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Gürültünün etkisine maruz kalan kişide alınması gereken önlemler: • • • Gürültüyü azaltacak gerekli teknik ve mühendislik önlemleri alınmalıdır. Kulak koruyucuları kullanılmalıdır. Gürültüye maruz kalan kişinin, sese karşı iyi izole edilmiş bir bölme içine alınması Gürültülü ortamdaki çalışma süresinin kısaltılması Gürültüye karşı kişisel koruyucuların kullanılması. İşitmeyi korumak için koruyucu cihazlar, kulak tıkaçları veya kulaklıklardır. Bu cihazlar gürültüde 15-­‐30 dB azalma sağlarlar. Bunlar içinde kulaklıklar daha iyi koruma sağlarlar. Ancak gerekirse ikisi birden kullanılabilir. Tıbbi önlemler: • • Gürültülü işlerde çalışacakların işe girişlerinde odiyogramları alınmalı. İş kazalarının önlenmesinde, kesin denilebilecek, yeterli önlem alınması şartıyla, gürültülü işlerde doğuştan sağır ve dilsizlerin çalıştırılması da düşünülebilir. Gürültülü işlerde çalışanların, her altı ayda bir odiyogramları alınmalı ve işitme kaybı görülenlerde, gerekli tedbirler alınmalıdır. MEVZUAT Gürültülü İş Yerleri Temelde, kişiler gürültülü alanlarda çalıştırıldığında bir işitme hasarı riski mevcuttur. Gürültülü alanlar; “Gürültü Yönetmeliği”inde tanımlanmış, en yüksek ses basıncı yönünden maruziyet sınır değerleri ve maruziyet etkin değerleri, belirlenmiştir. 85 dB üzerinde gürültü düzeyi bulunan iş yerleri, gürültülü iş yerleri olarak tanımlanmıştır. Bu iş yerlerinde gürültü düzeyi mevzuatta öngörülen üst sınır olan 85 desibel değerini aşmakta, 100-­‐110 desibel değerine kadar çıkabilmektedir. Bu tür gürültülü alanlar uygun işretlerle işaretlenmelidir. Gürültülü iş yerleri pek çok endüstriyel dalda, özellikle madencilikte, demir ve metal endüstrilerinde, taş ve diğer ham madde üretiminde, ağaç işçiliğinde, tekstil ve deri, inşaat ve yapı işlerinde ve baskı ve kağıt endüstrilerinde bulunur. Çeşitli ortamlarda ve işlemlerde ses şiddeti düzeyleri, tablo1.2’de gösterilmiştir. Ortam veya iş Ses şiddeti (dB) Sakin orman 20-­‐30 Kütüphane 30 Konuşma 40-­‐60 Çekiçle çalışma 70-­‐90 Kent gürültüsü (yoğun trafik) 80-­‐100 Pres makinası 80-­‐100 Daire testere 80-­‐100 Tekstil atölyesi 90-­‐110 Dizel motor çalışması 100-­‐120 Jet motoru çalışması 130-­‐140 Tablo 1.2. Çeşitli ortamlarda ve işlemlerde ses şiddeti düzeyleri Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI GÜRÜLTÜ DÜZEYİ GÜNLÜK ç ALIŞMA SÜRESİ 90dB’den az Süresiz 90dB 8 Saat 92dB 6 95dB 4 97dB 3 100dB 2 102dB 1,5 105dB 1 110dB 0.5 115dB 0.25 115dB’den çok Çalışılamaz Tablo 1.3. Hiç bir önlem alınmaksızın gürültü düzeylerine göre günde en fazla çalışılabilecek süreler. Kulak koruyucular düzenli kullanılmalıdır. İş yeri çalışma ortamında gürültü düzeyinin yüksek olup olmadığına karar vermek için teknik olmayan bazı kurallar da vardır. • Yanında bulunan bir kişinin konuşmasının anlaşılabilmesi için, o kişinin alışılmış konuşma tonunun dışında ses tonunu arttırarak konuşma gereği veya kişinin anlaması için kulağına doğru bağırmak zorunluluğu duyuyorsa gürültü kulak koruyucusu kullanmadan çalışılabilir düzeyi aşmış demektir. • Eğer işçi bir iş günü çalışma sonunda, kafasının içinde gürültü hissediyorsa ve kulağında çınlama oluyorsa aşırı düzeyde gürültüye maruz kalıyor demektir. • Eğer işçi çalışma günü bitiminde konuşma veya müzik seslerini açık ve net olarak anlamakta güçlük çekiyorsa, fakat sabahleyin işe giderken konuşma ve müzik seslerini açık ve net olarak anlıyorsa o kişi yüksek düzeyde gürültüye maruz kalıyor demektir. Önlem alınmadığı takdirde ileride kalıcı işitme kaybına uğrayabilir. İş Yeri Hekiminin Yükümlülükleri Çalışanların işitme değerlendirmeleri yapılmalıdır. • Mesleki ve tıbbi anamnez alınmalı, kulak problemleri ve kulak koruyucu kullanımı sorgulanmalıdır. • Dış kulak yolu ve kulak zarının muayenesi yapılmalıdır. • Odyometrik tarama testi yapılmalıdır. Gürültülü iş yerlerinde, işe giriş muayenesinde detaylı öykü alınmalı ve bazal odyometri yapılmalıdır. Kontrol muayenelerinde işçilerin birkaçında işitme kaybının başladığı belirlenirse, iş yerinde ortam gürültü düzeyinin ölçülür. Alınan tedbirler gözden geçirilir. Bireysel olarak yapılacak olan öneri iş yerinin durumu ve tıbbi muayenelerin sonuçları ile uyumlu olmalıdır. İşitme koruyucularını seçmede ve kullanmada tıbbi öneri özellikle önemlidir. Mesleki tıbbi değerlendirme sonucunda sağlık risklerinin ortaya çıkması hâlinde hekim, tıbbi gizliliği gözetirken, işvereni de bilgilendirmeli ve gerekli önerilerde bulunmalıdır. Çalışanların Yükümlülükleri İşitme koruyucularını düzenli kullanmalıdır. Gürültüyü en az düzeyde tutma ve kişisel işitme koruyucularını kullanma konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI İşverenler, mevzuat hakkında bilgi edinerek, mevzuatın kendilerine getirdiği yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. Rahatsız olsa bile, kulak koruyucuların kullanılması çalışanlar için bir sorumluluktur. Aksi takdirde, hak talebinde bulunmaları mümkün olmayabilir. İşverenin Yükümlülükleri İşverenler, mevzuat hakkında bilgi edinerek, mevzuatın kendilerine getirdiği yükümlülükleri yerine getirmesi gerekmektedir. İş Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü Madde 22: Ağır ve tehlikeli işlerin yapılmadığı yerlerde, gürültü derecesi 80 dB’i geçmeyecektir. Daha çok gürültülü çalışmayı gerektiren işlerin yapıldığı yerlerde, gürültü derecesi en çok 95 dB olabilir. Ancak bu durumda işçilere başlık, kulaklık ve kulak tıkaçları gibi koruyucu araç ve gereçler verilecektir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI Özet • İşitme ve denge organı olan kulak, temel olarak üç kısımdan oluşmuştur: Dış kulak, orta kulak ve iç kulak. Dış kulak ve orta kulak sadece işitme ile ilgili olup, iç kulak hem denge hem işitme duyusu ile ilgilidir. • Kulak kepçesinin topladığı ses enerjisinin kulağın çeşitli bölümlerinde değişikliğe uğradıktan sonra elektrik enerjisi halinde beyine gönderilip, burada ses hâlinde algılanmasına işitme denir. Mekanik enerji, iç kulaktaki tüylü hücreler taravndan elektrik enerjisine dönüştürülmektedir. • Gürültüye bağlı işitme kayıpları (GBİK), uzun süre gürültüye maruz kalma sonucunda gelişen kronik bir meslek hastalığıdır. • Patlamalarda olduğu gibi, ani olarak kısa sürede şiddetli sese maruz kalma sonucunda akuswk travma denilen işitme kayıpları görülür. • Gürültülü ortamlarda çalışanlarda, önceleri iş sonrası dolgunluk hissi ve çınlama olur, ancak dinlenmekle geçer. Zamanla uykusuzluk başlar ve şikayetler dinlenmekle dahi geçmez. Uzun dönemde kalıcı işitnme kayıpları olur. • Gürültüye bağlı işitme kayıpları tedavi edilemez. • 85 dB üzerinde gürültü düzeyi bulunan iş yerleri, gürültülü iş yerleridir. Gürültülü iş yerlerinde, teknik tedbirler alınmalı ve peryodik muayeneler yapılmalıdır. • Çalışanlar gürültüden korunma konusunda eğiwlmeli ve kulak koruyucularını düzenli kullanmalıdır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12 Ödev MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI • Kulak koruyucu aletleri araş>rarak çeşitleri hakkında bilgi toplayınız. • Odiyometri cihazlarının çeşitlerini araş>rınız. • Gürültülü iş yerlerini araş>rarak, mesleki işitme kaybı açısından riskli olan iş yerlerini yazınız. • Gürültü çeşitleri hakkında bilgi toplayınız. • Hazırladığınız ödevi sistemde ilgili ünite başlığı al>nda yer alan “ödev” bölümüne yükleyebilirsiniz. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI DEĞERLENDİRME SORULARI 1. Aşağıdakilerden hangisi kulak için yanlıştır? a) Üç bölümden oluşur. Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “bölüm sonu testi” bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. b) İşitme ve denge organıdır. c) Dış kulak, ses dalgalarını toplar ve iletir. d) Orta kulakta kulak kemikçikleri yer alır. e) İç kulakta, sadece denge ile ilgili yapılar bulunur. 2. Aşağıdakilerden hangisi, işitmenin gerçekleştiği yapıdır? a) Koklea içinde yer alan korti organı b) Orta kulaktaki kemikcikler c) Kulak kepçesi d) Östaki borusu e) Yarım daire kanalları 3. Sesin şiddeti, hangi birimle ölçülür? a) Hertz b) Desibel c) Mm/hg d) M/S2 e) Hiçbiri 4. Ani olarak yüksek şiddetli sese maruz kalma sonucunda oluşan duruma ne ad verilir? a) Kronik meslek hastalığı b) Gürültüye bağlı işitme kaybı c) İletim tipi işitme kaybı d) Akustik travma e) Kalıcı sağırlık 5. Gürültüye bağlı işitme kayıpları için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) Uzun süre gürültüye maruz kalma sonucunda gelişir. b) İlk dönemlerde iyileşebilir. c) Maruz kalma süresi uzadıkça, hasar ilerler. d) İleri dönemlerde kalıcı sağırlık gelişebilir. e) Cerrahi tedavi ile iyileşebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI 6. Gürültüye bağlı işitme kayıplarında, hasar nerededir? a) Hasar sinirseldir. b) Kemik yapılardadır. c) Damarlarda harabiyet vardır. d) Kulak zarındadır. e) Kulak kemikçiklerindedir. 7. Gürültülü iş yeri diyebilmek için ses şiddeti ne olmalıdır? a) b) c) d) e) 50 dB ve üzeri 55-­‐60 dB ve üzeri 65-­‐70 dB ve üzeri 75-­‐80 dB ve üzeri 85-­‐90 dB ve üzeri 8. Gürültüye bağlı işitme kayıplarında, dikkat edilmesi gereken hususlar sıralanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) İşitme kayıpları erken dönemlerde fark edilemediğinden, tanı konulmasında gecikilebilir. b) Peryodik muayenelerle erken teşhis sağlanmalıdır. c) Tanıda odyometrik ölçümler güvenilirdir. d) Çalışanın şikayeti olup olmamasına göre ölçüm yapılır. e) Tanı gecikirse, ileri dönemlerde tedavi edilemez. 9. Gürültüye bağlı işitme kayıplarını önlemede alınması gereken tedbirler sıralanmıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? a) İş verenin, mevzuata göre yükümlüklerini yerine getirmesi gerekir. b) İş yeri hekimi, iş yeri ile ilgili riskleri incelemelidir. c) Çalışanın kendisi, kişiye yönelik tedbirleri almalıdır. d) Yetkililer tarafından iş yeri denetimleri yapılmalıdır. e) Çalışanlar rahatsız oluyorsa, sorumluluğu almak şartıyla, kulak koruyucu kullanmayabilir. 10. Gürültüye bağlı işitme kaybı başladığı tespit edilen bir çalışan için hangisi söylenemez? a) b) c) d) e) Gürültüyü azaltacak önlemler alınmalı. Peryodik muayeneler ile takip edilmeli. İşten çıkarılmalı. Kulak koruyucular kullanılmalı. Sigarayı bıraktırmalı. Cevap Anahtarı 1.E, 2.A, 3.B, 4.D, 5.E, 6.A, 7.E, 8.D, 9.E, 10.C Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15 MESLEKİ İŞİTME KAYIPLARI YARARLANILAN VE BAŞVURULABİLECEK DİĞER KAYNAKLAR Mehmet BERK, Dr. Buhara ÖNAL, Dr. Rana GÜVEN,(2011) Meslek Hastalıkları Rehberi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM) Mehmet Berk, Nefise Burcu Ünal, Ali Rıza Ergun, Nuri Vidinli, Emine Kaplan, Meslek Hastalıkları ve İş ile İlgili Hastalıklar Tanı Rehberi T.C. Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü Bilir N, Yıldız AN. İş Sağlığı ve Güvenliği. Güler Ç, Akın L (Editörler). Halk Sağlığı. Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2006. Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi Ve Yönetimi Yönetmeliği Çevre ve Orman Bakanlığından: 2010 Güler Ç, Çobanoğlu Z.,Gürültü, Çevre Sağlığı Temel Kaynak Dizisi No: 19, Ankara, 1994. Commission Recommendation 2003/670/EC concerning the European schedule of occupational diseases Directive 89/391/EEC on the introduction of measures to encourage improvements in the safety and health of workers at work Özkırım S, Öztürk A, Öğüt B, Ayhan M, Gürel M, Vaizoğlu S, Güler Ç. Önemli Bir Çevre Sorunu: Gürültü 1999 Lider Konu Anlatımlı İş Yeri Hekimliği Temel Eğitim Kitabı. 2015 MADANOĞLU N A, Marmara Ünversitesi Tıp Fakültesi Gürültü İle Oluşan İşitme Kayıpları Ve Alınacak Önlemler Bozdağ İ, Gürültü ve Gürültülü Ortamlarda Çalışma Eğitimi Drake L R, Gray’s Anatomi Atlası 2009. Güneş kitabevi Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16