KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ ÂŞIK EDEBİYATINDA DÜVÂZ GELENEĞİ VE SÜNNÎ ÂŞIKLARDA DÜVÂZ THE DÜVÂZ TRADITION IN AŞIK POETRY AND DÜVÂZ WRITTEN BY SUNNI MINSTRELS ОБЫЧАЙ "ДЮВАЗ" В АШУГСКОЙ ЛИТЕРАТУРЕ И "ДЮВАЗ" У АШУГОВ-СУННИ Yrd. Doç. Dr. Bekir Sami ÖZSOY* Özet On İki İmam Alevi-Beltaşi muhitinde yaygın bir sevgiye sahiptir. Çoğu yerde inanç gibi düşünülmektedir. Her imam evrenin farklı bir yönünü temsil eder ve on iki hizmet, Alevi toplumunun üyeleri tarafından yerine getirilmektedir. Şii İslamiyetinin gerçek On İki İmamla bağı kadar ilişkisi olan yoktur ve her imamın Hz. Ali’nin bir yansıması olduğuna inanılır, Birinci imam, Hz. Ali’dir, İmam Hasan İkinci Ali’dir ve sonunda On ikinci İmam, Hz. Ali, yani Mehdi’dir. On İkinci İmam gizlidir ve mesih zamanına ait olduğu söylenir. Buna rağmen, on iki imam Hz. Muhammed soyunu devam ettiren imamlardır ve Sünni âşıklar tarafından da eşit ölçüde sevilmektedir. Bu nedenle Sünni âşıkların yazdığı düvazlar da önemlidir ve dikkate alınmalıdır. Bu çalışmada On İki İmam ve On İki Hizmet üzerinde durulacak ve düvaz veya düvaz imam olarak adlandırılan âşık şiirlerine yer verilecektir. Türk Müslüman muhitinde yazılan düvazlar genellikle Alevi âşıklar tarafından yazılmıştır. Bununla birlikte, biz Sünni âşıklar tarafından da önemli düvazların yazıldığını göstereceğiz. Anahtar Kelimeler: Düvâz imam, Alevi, Bektaşi, Sünni âşık, âşıklık geleneği Abstract The Twelve Imams is a common Alevi belief. Each Imam represents a different aspect of the Universe and are realised as twelve services or on iki hizmet which are performed by members of the Alevi community. There is not much real affiliation with the actual Twelve Imams of Shi’i Islam and indeed each Imam is believed to be a reflection of Ali, thus we find references to the "First Ali" (Birinci Ali), Imam Hasan the "Second 'Ali" (İkinci Ali), and so on up to the "Twelfth 'Ali" (Onikinci Ali), Mehdi. The Twelfth Imam is hidden and represents the Messianic Age. However, the twelve imams are equally loved and revered by the Sunnis as followers of Prophet Muhammed . Hence the need to focus on the düvâz written by Sunni aşik which are equally important although less popular. * 104 Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Manisa/TÜRKİYE KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ In this article we will focus on and interpret the Twelve Imams and the Twelve Services and analyze the düvâz or dıwes imâm (hymns in honor of the 12 Alid imams) written by the poet/minstrels (aşik). Belonging to the Turkish- Moslem cultural heritage the düvâz were written mainly by Alevi aşik in commemoration of the Twelve Imams. In addition to these widely known düvâz, we have investigated into lesser known but to us equally important düvâz written by Sunni poet/minstrels (aşik). Key Words: Duvaz imam, Alevi, Bektashi, Sunni minstrels, tradition of minstrelsy Giriş Alevî-Bektaşî yaşantısında çok önemli yeri olan On İki İmam ve On İki Hizmet her yerde söylenmesine ve dillerden düşmemesine rağmen, maalesef tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmamızda Müslüman Türk medeniyetinde millî kültür değerlerimizden "On İki İmam" ve "On İki Hizmet" hakkında kendi tespitlerimiz ile âşık edebiyatında düvâz (on iki imam hakkında yazılan şiirler) geleneğini ve Sünnî âşıklarda düvâz örneklerini vereceğiz. Önce On İki İmam hakkında bilgi verelim. On İki İmamlar, Müslüman Türk muhitinin hemen hemen her yerinde hem Alevî hem de Sünnî muhitte çok sevilen On İki İmam’ın tamamı Hz. Muhammed (s.a.v.) soyundan olup Ehl-i Beyt imamları olarak bilinir. Onları saymayan ve sevmeyen hiç kimse yoktur. Bu bakımdan ortak değerler olarak karşımıza çıkarlar. Bunlar sırayla: Hz. Ali Efendimiz 1. imam olup 4. Halifedir. M. 599-661 yılları arasında yaşamıştır. 1 Kufe’de şehit edilmiştir. Allah’ın Aslanı olarak Türk-İslâm âleminde unvanı vardır. Hz. Hasan 624’te Medine’de doğdu ve 680 yılında zehirlenerek şehit edildi. 2. imam olup onun şahadet kanı akıtılmadığından Türk Millî Kültüründe “Beyaz Ölüm” olarak 2 geçmektedir. Hz. Hüseyin, 3. imam olup 626 yılında Medine’de doğdu. Ağabeyi gibi 680 yılında şehit edildi. Kerbelâ’da başı kesilerek şahadet şerbetini içen Hz. Hüseyin’in ölümü Türk Millî Kültüründe “Kırmızı ölüm” olarak geçmektedir. İlk üç imamın cami takımı dediğimiz mescid ve camilerde isimlerinin mihrabın sağ ve dol tarafında asılması da Alevî-Sünnî 3 müştereklerinin göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hz. Zeynel Abidin, 658 yılında Medine’de dünyaya geldi. Hz. Hüseyin’in oğlu olup Kerbelâ katliamından sağ olarak kurtulan tek kişi olup kurtuluşu mucize olarak bilinir. 4 Peygamber soyu onunla devam etmiştir. 714 yılında vefat etti ve 4. imam olarak tanındı. Hz. İmam Muhammed Bakır, 676 yılında Medine’de doğdu. İmam Zeynel Abidin’in oğlu olup sahih hadislerin hem ravi’ hem de yazarı olarak tanındı. Hem Alevî hem de Sünnî 5 muhitte çok sevildi. 732 yılında Hakk’a yürüdü ve 5. İmamdı. 1 İsfahani, Mekatilü’t- Talibiin, s. 41. Buhârî, Fezâilü’l-Ashab, s. 22. 3 İbnü’l-Cevzî, Tezkiretü’l-Havvâs, s. 461. 4 Gazâlî, İhyâû Ulumid-Din, 3/1667. 5 Hücviri, Keşfü’l-Mahcub, s. 169. 2 105 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Hz. Cafer-i Sadık, 702 yılında Medine’de doğdu. Fıkıh uzmanı ve Hadis Ravi’ olarak ün yapmış kaybolan İslam değerlerini bir araya getirdi. Alevî-Bektaşî muhitinde çok sevilen ve elden düşmeyen “Buyruk” adlı kitabın yazarı olup Türk İslâm âleminde en kalabalık nüfus kitlesine sahip Sünnî mezheplerden Hanefî mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam’ın hem hocası hem de annesinin son kocasıdır. İmam Cafer’in yolunu tutanlara da Caferî denilmektedir ki İran Azerbaycan’ı, Azerbaycan ve Irak’ta çok kardeşimiz Caferî olarak bi6 linmektedir. 6. İmam olarak tanınmış ve 765 yılında Medine’de Hakk’a yürümüştür. Hz. Musa Kazım (Muhammed) İmam Cafer-i Sadık’ın oğlu olup 745 yılında Medi7 ne’de doğdu. Çok iyi bir şekilde yetiştirilmiştir. Abbasi Halifesi’ne saygısızlıkla suçlanarak Irak’a sürgün edilerek göz hapsine alındı. Burada bir kasabada şehit edildi. Türbesi Bağdat’ın Kazimiye bölgesindedir. Hâlen huşu ile ziyaret edilmektedir. 7. İmam olarak bilinmektedir. Hz. Ali Rıza, 765 yılında dünyaya gelmiştir. İmam Hz. Muhammed Musa Kazım’ın oğludur. Halife Me’mun zamanında halifelik teklif edilerek Tus şehrine davet edilmiştir. Üzümün içine şırınga edilen zehir ile katledilir. Kabri İran’da Hosasan civarındaki Meşhed şehrindedir. 818 yılında şahadetine 8 şahit olduğumuz Hz. Ali Rıza 8. İmam olarak bilinir. Hz. Muhammed (Cevâd) Taki, İmam Hz. Ali Rıza’nın oğludur. 811 yılında Medine’de dünyaya gelmiş ve Halife Mutasım tarafından hayatının baharında taze bir fidan iken 25 yaşında 836’da zehirlenerek şehit edilmiştir ki İslâm tarihindeki gariplikler arasında 9 gösterilen örneklerdendir. Muhammed Taki Efendimiz 9. İmam olarak bilinirdi. Hz. İmam Ali Naki, 828 yılında Samara’da dünyaya geldi. 10. İmam olarak tanındı. Maalesef diğer imamlar gibi o da 868 yılında zehirlenerek şehid edildi. Bu ezayı kendisine 10 reva gören Halife Mu’tez’dir. Hz. Hasan Asker, Hz. Ali Naki’nin oğlu olarak 846 yılında dünyaya geldi. Abbasi Halifesi Mutemit’in emri ile Hz. Ali soyunun dolayısıyla Resulullah soyunun tüketilmesine karar verildi. Hz. Ali de peygamber soyundan kim varsa katliama uğradı ve İmam Hasan Asker de bu katliama uğrayanlardandır. O da zehirlenerek 873 yılında şehit edilmiştir. Kabri türbe hâline getirilmiş olup Hazar Denizi kenarında Hoy şehrindedir. Mutemid’in 11 katliam fermanından kurtulan tek kişi İmam Asker’in oğlu Hz. Muhammed Mehdi’dir. Hz. Muhammed Mehdi, 869 yılında Hz. Hasan Asker’in oğlu olarak dünyaya gelmiş 12. İmamdır. Doğumuna İmam Askeri’n halası Hâkime Hatun tanıktır. Bazılarına göre 9 yaşında hicri 266 yılında bazılarına göre ise hicri 295 yılında ortadan kaybolur. Bazılarına göre vefat etmiş bazılarına göre gaybete girmiş hâlen yaşamaktadır. Kıyamet kopmadan bir 12 süre önce ortaya çıkacağına ve zulümle dolan dünyaya adalet getireceğine inanılmaktadır. Bu şekilde On İki İmam’ı tanıttıktan sonra On İki İmam üzerine âşıklar ve mutasavvıf şairlerin yine Kerbela katliamına yazılan bir mersiyeyi vererek Alevî ve Sünnî Türk muhi6 Kuşeyri, Kuşeyri Risalesi, s. 447. İsfahani, Mekatilü’t- Talibiin, s. 413. 8 Şeblencî, Nûru’l-Ebsâr, s. 361. 9 Semhûdî, İkdü’l-Cevhereyn, s. 448. 10 Semhûdî, İkdü’l-Cevhereyn, s. 448. 11 Siraceddin Önler, Ehl-i Beyt İmamları, s. 72. 12 Siraceddin Önler, Ehl-i Beyt İmamları, s. 75. 7 106 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ tinde kendilerine ne kadar değer verildiğini biliyoruz. Düvâz âşık edebiyatının ve âşıklık geleneğinin vazgeçilmez türlerinden olup, çoğu yerde Alevi Türk muhitinden yetişen âşıklarımız tarafından söylendiği iddia edilir. Ancak durum böyle değildir. On İki İmam ve ehli beyt sevgisi Alevi Türk muhitinde olduğu kadar Sünnî Türk muhitinde de oldukça ileri bir seviyededir. bu çalışmamızda Alevî-Bektaşi halk şairlerimizin düvâzlarının yanında, Sünnî halk şairlerimizin düvâzlarından da örnekler sunarak halk şairlerimiz arasında herhangi bir ayrıcalığın bulunmadığını vurgulayacağız. On İki İmam’ı anlatan veya metheden şiirlere "düvaz" denilmektedir. Bazı düvazlar özellikle Batı Trakya’dakiler adı "düvaz" olmasına rağmen, eksiktir. Bu şiirlerde 6 veya 7 imamın adı geçer. Düvaz olarak bilinen şiirlerden bazıları şunlardır: 13 TA EZELDEN TAKDİRİ HAK’TIR Ta ezelden takdiri Hak’tır Ali’yi sevdim Ali’yi Neyleyim rızkı mutlaktır Ali’yi sevdim Ali’yi Muhammed âleme sultan O’na Hak’tan indi Kur’an Yoluna canımız kurban Ali’yi sevdim Ali’yi Ebûbekir başım tâcı Ömer’dir derdim ilâcı Osman’la edip mirâcı Ali’yi sevdim Ali’yi Hasen Hulki Rızâ cânım Huseyin dinim imânım Zeynel Abâ’dır sultanım Ali’yi sevdim Ali’yi Bakırın bulunmaz eşi Cafer’dir dinin güneşi Kâzım der dökerim yaşı Ali’yi sevdim Ali’yi Rızâ Horasan şâhıdır Takî âlemin mâhıdır Nâkî hidayet râhıdır Ali’yi sevdim Ali’yi Askerî’dir bahri umman Çaresiz dertlere derman Mehdî’yi bekleriz her an 13 Cakova Sadi Tekkesi, Derleyen: Gonca Kuzay Demir, 12.06.2009. 107 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Ali’yi sevdim Ali’yi Sayan Ali Mustafa’yı Yolunda buldum safâyı Efendim şâhım Rifâi Ali’yi sevdim Ali’yi Evliyaların bürhânı Evladır pîri yezdânı Sultanım Gavsi Geylânı Ali’yi sevdim Ali’yi Himmet erişti veliden Yani ol kutlu celiden Seyyid Ahmed Bedevi’den Ali’yi sevdim Ali’yi Çar aktabın dürdanesi Desuki’dir bir tanesi Ezel oldum pervanesi Ali’yi sevdim Ali’yi Cibâ’dan açılmış gülü Şeybâni Saadeddin-i Veli Aşkı ile oldum deli Ali’yi sevdim Ali’yi Enverî baş eğdik billâh Cümle pirâna eyvallâh Rifai’den oldum agâh Ali’yi sevdim Ali’yi Âşık ENVERÎ 14 CİHÂNE RAHMETİ RAHMAN Cihâne rahmeti Rahman Muhammed Mustafa geldi Hakîkat mülküne sultân Ebû Bekir safa geldi Koyup ol küfür tugyani Beğendi dînu imâni Adalet mülkün hâni Ümer Faruk vefa geldi 14 Raif Vırmiça. Prizren’de Kültür, Sanat ve Âşıklık Geleneği. Prizren: Kosova Türk Araştırmacıları Derneği Yay., 2008, s. 130-131. (Bu şiirler Gonca Kuzay Demir’den alınmıştır.) 108 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Haya kîsverinem hâni Cem îden cümle Kur’an’i Vîren Hak yoluna cani Osman Nuru ziya geldi En evvel eyleyen ikrar Resûli hayderî kerâr Yüzünde nûri hak parlar Ali Murtezâ geldi Sever bâyu kedâ hani Kim oldor canların cani Resuli kuretul hayni Hasan Hulki Rızâ geldi Cihanın kûretûl ayni Buyurdi el Hüseyin mini Sever ins u melek cini Hüseyin Kerbelâ geldi Mesâi içre en ekber Anın asâri var ekser Fusûsi kalba Feyza ver Muhitdin Mehlikâ geldi Melâmîler şeref râzi Ariflerin o mümtâzi İden arş hüzre pervâzı Muhammed Nûr Hoca geldi Cihânın kutbi ol server Kim oldor varisi hayber Yüzünden nuri hak ezher Ümer Lütfi Hudâ geldi Âşıklar içre en ahkar Bulunmaz ol gibi kemter Hatâsi var anın evfer Bu Fethî bi haya geldi Âşık FETHÎ Şimdi de Alevî Türk muhitinde söylenen düvâz örneklerinden bazılarına göz atalım: 109 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ DÜVAZ İMAM 15 Gözleri kurretü’l ayn Ali Bin Hasan Hüseyin İmam-ı Zeynel Abidin Gürûhu-naci güvahi İmam Bakır İmam Cafer Kâzım Musa Rıza server Şah Taki-ba Naki Asker Muhammed Mehdi penahı Ata-bahş eyledi lütfundan Dûr eyleme rahmetinden Mahrum koyma şefâtından Geda Feyzî pür günah Âşık FEYZÎ DÜVAZ İMAM 16 Medet Allah ya Muhammed ya Ali Bizi dergâhından mahrum eyleme Pirim Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî Bizi dergâhından mahrum eyleme Ali Âdem’i Safiyullah Âdem hakkıyiçun Muhammed Mustafa hatem hakkıyçun Eyyub’a verdiğin sitem hakkıyçun Bizi dergâhından mahrum eyleme Hasan’ın aşkına kılalım zârı Şah Hüseyin dinimizin serveri Âlemin carısın cenabü’l-bari Bizi dergâhından mahrum eyleme Zeynel’in canına kıldılar ceza Muhammed Bakır’dır sırrı Mürteza İmam Cafer Kâzım Musa’yı Rıza Bizi dergâhından mahrum eyleme 15 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 596; Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır. 16 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır. 110 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Muhammed der ki didarım Hak’tır Taki Naki Askerî errahmandır Severim Mehdî’yi niyazım vardır Bizi dergâhından mahrum eyleme Âşık MEHDÎ 17 DÜVAZ İMAM Muhammed Mustafa hem Mürteza’yı Hatice Fatıma Hayrünnisa’yı Şah Hasan Hüseyin Zeynel Aba’yı Bakır Cafer Kâzım Musa Rıza’yı Taki Naki Askeri Mehdi rivayi On dört mahsumeyyin Pir-i Sefayi Sen bunlardan eyle hem ilticayi Dilerse Hürremî derde devayi Âşık HÜRREMÎ 18 DOSTUNA DOST Muhammed Mustafa Murtaza Ali’nin Dostuna dost, düşmanına düşmanım Pîrim Hünkâr Hacı Bektaş Velî’nin Dostuna dost, düşmanına düşmanım Eşiğinde hacı oldum Kâbe’nin Gönlümüzde ziya mâh-ı tâbanım Şah Hasan Hüseyin Zeynel’abâ’nın Dostuna dost, düşmanına düşmanım Bu seri meydanda gerek fakirin Hem dem Şah-ı Merdan ola zikirin İnanın gaziler İmam Bâkır’ın Dostuna dost, düşmanına düşmanım Kılıcın kuşandım bir gerçek erin Gayretin çekmezem erkânsız kemin İmamlar civanı İmam Caferi’nin 17 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır. 18 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır. 111 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Dostuna dost, düşmanına düşmanı Lânet canına yoldan azanın Müminler yoluna kuyu kazının Şah Musa-i Kâzım, Ali Rıza’nın Dostuna dost, düşmanına düşmanım Bendesinin bendesiyim Ali’nin Âşıkıyım onların dîdârının Şah Takî bâ Nakî, Ali Askerî’nin Dostuna dost, düşmanına düşmanım Ali der, gayretin çekerim dinin Kur’an’da okunan azim mübinin Bu seri yoluna koydum Mehdî’nin Dostuna dost, düşmanına düşmanım 19 Âşık ALİ Şimdi de Alevî-Bektaşî Türk muhitinde olduğu kadar Sünnî Türk muhitinde de düvâz şiirlerinin Kerbelâ olayı ve Muharrem ayına ait şiirlerin ne kadar çok önem taşıdığını vurgulamak için Sünnî Türk muhitinde yetişmiş bazı âşıklarımızın bu hususta söylediği ve dile getirdiği şiirlere yer verelim. 20 ON İKİ İMAM Çar-yârı sevdim can-ı gönülden Aliyye’l-Murtâza hubb ü sezâdur Hasan Hüseyin’e bağlayan dilden Evlâd-ı Fatma Şah Murtâza’dır Zeynel abidin’e geldi imamet Şefaat edecek yevmü’l-kıyamet Muhammed Bakır’a ilm ü kerâmet Cafer-i Sadık’ı sevmek devadır Ya Rab! Günahımı vurma yüzüme Canım kurban olsun Musa Kazım’a Ayağı toprağı sürme gözüme Keramet güneşi İmam Rıza’dır Resul’ü severem ben Hüda Hakk’ı Evlad-ı Resul’dür Muhammed Naki Onuncu imamdır Aliyyi Taki İmamları sevmek cana sezâdır 19 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 596. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır. 20 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 596. 112 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ İmam Askerî’nin ben askeriyem Muhammed Mehdî’nin hem kemteriyem Ömer Ummân bi-çârenin biriyem Benim sevdiceğim Ali Abâ’dır Ömer UMMÂNÎ ON İKİ İMAM 21 Şeriat Muhammed’e hem indi Kur’an Tarikat burcunda Ali’yi gören Marifet ilinde yürüdü tren Demiryol üstünde vızılar gelir Hakikat mürşidi ol fahri âlem Onun için yaratıldı levh ile kalem Her dem ruhuna veririz selâm Bismillah der de yazılır gelir Hakikat ilmini bilirdi Hızır Kutüp kutbü’l-arifin yanında hazır Ol kavsi’l-azam üçüncü vezir Lefde künyeleri yazılır gelir On İki İmam başıdır Ali Hasan’la Hüseyin’i sevmiyen deli Zeynel Hüseyin’i ol sultan ulu Onlar bir bentden çezilir gelir Musa’ı Kâzım Muhammed Bakî Hasanıl Askerî Aliyyül Takî Caferî Sadık ol nesli paki Bunlar oğul balı süzülür gelir On ikinci imam Mehdî gelecek Şehri hakikat varıp bulacak Dünyaya gelenler elbet ölecek Bir gün kabirciğin kazılır gelir Hakikat şehrinden öte geçemem Çift kanadım gökyüzüne uşamam Ak kâğıtta kara yazı seçemem Hak nusret ederse düzülür gelir 21 Geycekli Âşık Hasan, Âşık Hasan Hayatı Sanatı ve Şiirleri, İstanbul: Ülkü Matbaası, s. 68. 113 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Âşık Hasan der ki aşk ile gezem Sundu bir kadeh yok idi mezem Kitabım Kur’an mezhebim İmam-ı Azam Dört mezhebi kuranda yazılır gelir Geycekli Âşık HASAN Bu şiirler toplandığında ciddi bir çalışma ile ciltler dolusu şiirin ortaya çıkacağı düşüncesinde olduğumuzu belirtmek isterim. Şimdi de Muharrem Ayı ve Kerbelâ katliamıyla alakalı olarak söylenmiş iki mersiyeyi vermek istiyorum. Posoflu Âşık Sabit Müdâmî’ye ait olan bu şiirler Kerbelâ şehitlerini anlatması bir yana Resulullah soyuna yapılan zulmün Alevî Türk muhitinde olduğu kadar Sünnî Türk muhitinde de kınandığının göstergesi olarak ortaya koyacağımız bir belgedir. 22 MUHARREM AYINDA KERBELÂ ŞEHİTLERİNE Bu gün rûz-i mâtemdir hep umûr-i dünyaya On üç asırdan beri kaydolmuştur künyeye Alem-i İslâm ağlar penci Ali Aba’ya Zulmü reva gördüler hafid-i Mustafa’ya Nice kıydı o kâfir Hüseyin-i müctebâ’ya Sabretti Eyyüp gibi başa gelen belâya Hüseyin’in çadırında kulak ver vaveylâya Ah u figân sed fizah gitti arş-lı alâya Bütün melekler ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya Adem’den beri böyle zulm olmamış dünya’ya Bu hâl ilân olundu ervâh-ı enbiyâya Kutbu ğavsi azama gurûh-ı evliyâya Kurrübiyan ağladı arş geldi zelzeleye Sed be sed lânet olsun Yezid-i bî hayâ’ya Hem ana tâbi olan zümre-yi eşkiyâya Değişti dini mel’ûn üç nefeslik dünyâya Cihân oldu zulûmât döndü şeb-i yeldâya Canlı cinli kan ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya Susuz şehit ölene Fırat ağlar Nil ağlar Bir içim suya sebep şuhur hafta yıl ağlar Bu gün mâtemde cümle arşıdaki kandil ağlar Mâr-ı mûr u şîr pelenk hem gergedan fil ağlar Zirûh-ı cümle mahlûkat yuvada bülbül ağlar Sökülünce haymeler çarşaf perde tül ağlar Kıyam eden nişâne berr ü yaban çöl ağlar Yâradılmış neki var vahşi ifrit kul ağlar Cemadât büe ağlar ahval-i Kerbelâ’ya Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Abâ’ya 22 Bekir Sami Özsoy, Posoflu Aşık Müdamî Hayatı ve Eserleri, Basılmamış Doktora Tezi, Kayseri, 1993, s. 786. 114 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Dini kaypak olanlar Amr’a Şimr’e uydular Köpek gibi leş yeyip cife ile doydular O mâsum şehîdlerin libas’ını soydular Allah’dan korkmadılar üryân pûryân koydular Şam’a adam gönderip her taraf dan duydular Muzaffer olmuş gibi kalkıp andan tüydüler Fırat’ın suyu ile kılıçların yuydular Kufeliler söz verip ikrârından caydılar Cemadât bile ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya Hele bak Süfyâniler Hanedân’a nettiler Üç nefes dünya için dinlerim sattılar Kimine ağu verip kimin şehîd ettiler Mal bulmuş mağribî tek muradına yettiler Göre göre özlerin Cehennem’e attılar Biat edelim diye söz verip aldattılar Sonra İslâm âlemin birbirine kaktılar Yevm-i mahşere kadar Müdâmî ağlattılar Cemadât bile ağlar ahvâl-li Kerbelâ’ya Çırılçıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya 10 Maharrem 1967 23 MUHARREM AYINA MERSİYE Ne gülersin be hey insan? Bu âlem dopdolu gamdır Sana gösterdiği ihsan, yagın bil katili semdir Akıt şirişk-i ayninden hezar yareye merhemdir Eğer vahdet bülbülüysen bülbülün feryadı demdir Bir gülersin iki ağla, bu bir ispat-ı muhkemdir Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir Veleyalin Aşri diye Hak kasem içer bu aya Muharrem’e de şamildir, değil yalnız Zilhicce’ye Bu bir rumzu işarettir, ol Res’ul-u Kibriya’ya Agâh olan feriştahlar toplandı Arş-ı Âlâya Şah Hüseyin Etsa ile geldi Dest-i Kerbelâ’ya Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir 23 Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 188-189. 115 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Mukarrep feriştalar iptida hilkati bunda Hilkati Âdem-i Havva cennetten ricatı bunda Aldı dünyayı tufanı Nuh, ahır selâmeti bunda Halil’in narı Nemrut’tan halas-ı necatı bunda Yetmiş iki etba ile Hüseyin şahadeti bunda Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir Bu ayda kayda geçmiştir hadisatı on nebinin İsa, İdris, Yâkupi Yûsuf ve hem sabrı Eyyub’unun Bunu izaha lzum yok mâlumu şeyhi şebinin Encamı hayra yerişmez bu ayda kıyam kabinin Anca, şazılık demidir ol havariç mezhebinin Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir Ol sultanı şehidânı bu ay saldılar kemende Lânet şimre dahi emre kim olduysa ona bende Hanedanı Ehl-i Beyt’i bıraktı melun nâlende Yezid-i bî-din melunun bürünmüş gözleri manda Perişan-ı ehli beyte gülüp eylediler hende Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir Ağla kemter şâir Müdam ol hanedanın aşkına Mustafa’nın Murtaza’nın hulku Rıza’nın aşkına Şah Hüseyn-ü Zeynel, Bağır, Cafer, Musa’nın aşkına Takî, Nağı, Elesgeri, Mehdî Livanın aşkına Güh-i naciden gelen hep evliyanın aşkına Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir Posoflu MÜDÂMÎ Şimdi de Alevî-Bektaşî Cemlerinde (Toplantılarında) yapılan On İki Hizmet’i en küçük mevkiden en büyük mevkiye kadar sayalım. 24 On iki hizmetin sırayla yapılan görevleri: 1. Hizmet bekçi, bu görev geleni gideni kontrol görevidir. Güvenliğin sağlanması demektir. Çok sayıda olabilir. 2. Peyik, bu hizmet habercilik hizmetidir. Cemin yapılacağının haberini canlara ulaştıran kişiye “peyik” denir. 3. Saka-İznikçi, bu hizmet Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbelâ şehitleri adına yapılan bir hizmet olup Cem yapılan yerin tertip düzen, temizlik, ısıtma, havalandırma, araç-gereç temini düzenleme hizmetidir. 4. Semahcı-pervane, Cem esnasında halkayı Allah, Muhammed, Ali ve On İki İmam Ehl-i Beyt ve Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velî adına dolduran gözle görülür hâle getirenlerin hizmetidir. 24 116 Kutluay Erdoğan, Alevilik-Bektaşilik, İstanbul: İletişim Yayınları, 1993, s. 57-81. KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ 5. Aşbaz-sofracı-kurbancı, adlarıyla bilinen bu hizmet mühim bir hizmet olup yardımcıları da vardır. 6. Sakka-suyu veyahut İbriktar içilecek ve temizlik için gerekli su, ibrik, leğen, vb. ihtiyaçları karşılar. Cemin düzenlenmesine en büyük yardımlardan birini yapar. 7. Süpürgeci-ferraş, alt mevkilerdeki hizmetleri yapanlarla birlikte mekânın temizlenmesini sağlar. Süpürge çalar. Faraşla çöpleri atar ve düzeni sağlar. 8. Zakir, zikreden anlamına gelir. Nefes, deyiş, gülbank, düvaz, mersiye, miracnâme, vb. şiirleri huşu içinde söyler. Birden fazla olur. 9. Çerağcı, çerağın yakılması, mekânın veyahut meydanın aydınlatılması yanında camların aydınlanmasına da yardımcı olma hizmeti vardır. 10. Gözcü, cemde sükûneti sağlama hizmeti ve bu hizmette görevli kişi ve kişilere verilen isimdir. Sükûnet ve düzeni sağlayan kişidir. 11. Rehber, ceme katılan canlara yol gösteren kılavuzluk yapan, öğretici vasfı olan kişi olup nasip alacaklara yardım eder. En mühim görevlerden birini yapar. 12. Pir-mürşid-dede, Alevî-Bektaşî Cemi’nin en üst mekânı ve hizmetidir. Bu on iki hizmeti yapanların Türk-İslâm kültüründe makam sahipleri ise karşımıza; 1. Pir makamında Hz. Muhammed (s.a.v.) 2. Rehber makamında Hz. Ali (Keremallahu veche) 3. Gözcü makamında Karaca Ahmet Sultan (r.a.) 4. Cerağcı makamında Selam-ı Farisi (r.a.)-Cabir-i Ensarî (r.a.)- Hâdi- Ekber (r.a). 5. Zakir makamı Cebrail Aleyhisselâm’a aittir. 6. Ferraş makamı Hz. İbrahim Halilullah-Seyid-iFarraş 7. Sakka-ibriktar makamı Hz. Selmânî Pâk (r.a.) 8. Sofracı-kurbancı makamı Hz. İbrahim Halillullah ve Hz. Vahid 9. Samakcı-pervane makamı Hz. Abdullah makamıdır. 10. Sakka hizmet makamı 3. imam Hz. Hüseyin makamıdır. 11. Peyik makamı Şeyh Abdal Musa makamıdır. 12. Bekçi makamı bütün canların makamıdır. On iki imam ve on iki hizmeti bu şekilde saydıktan sonra Uluslar arası I. Alevî-Bektâşî Bilgi Şöleni hakkında birkaç cümle ile söz etmek istiyorum. Yaşlı dünyamızda hele hele bizim ülkemiz gibi bizim insanımız gibi aklı ile hareket etme yerine gönlü ile hareket edenlerin yaşadığı bir ülkede geçmişte yaşanan üzücü ve acı verici hadiselerden sonra hiçbir düşünce, mezhep ve tarikat ayrımı yapmadan bütün bilim adamları, dedeler ve din adamlarını bir araya getirip böyle bir Bilgi Şöleni düzenlemek ancak yüze kişilere nasip olabilir. İnsanlarımızı düşünce ve inanç ayrımı yapmadan bir araya getirerek Türk Millî Kültürü’nün hem çok mühim hem de çok nazik bir hususunda ilk defa bir bilgi şöleni ve merasimle bayram ve barış havası içinde kutlamak 30 Haziran-1 Temmuz 2012 tarihinde 117 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Karaşar Kültür Derneği ve O’nun başkanı Mehmet KAYTANBIYIK ve arkadaşlarına nasip olmuştur. Uluslar arası olan bu toplantıyı Yunus Emre Vakfı ve Altınkoza Üniversitesi Rektörü Prof. DR. Ali Fuat Birkan desteklemiş, toplantı amacına ulaşmıştır. Gönlümüz böyle toplantıların devlet nezlinde desteklenmesini arzu etmektedir. Böyle güzellikleri daima yaşamak ve yaşatmak arzusuyla içimden geldiği şekliyle söylediğim Hacı Bektaş Dergâhı, On İki Hizmet ve On İki İmam’ı anlatan kendi şiirlerimi ve günümüz âşıklarından üç arkadaşımıza ait düvâzları ve Hz. Muhammed ile Hz. Ali sevgisini vurgulayan Maksut Feryadi’nin şiirini vererek sözlerimi tamamlamak istiyorum. HACI BEKTAŞ DERGÂHINA Hakk’ın günahkâr kuluyum Hacı Bektaş dergâhında Ben gelip ıslah oluyum Hacı Bektaş dergâhında Ateş ile dağlanayım Pîrin aşkıyla yanayım Hak Resul’e bağlanayım Hacı Bektaş dergâhında Elim yüzümü yuyayım Ehl-i Beyt’e hep uyayım On iki imam sayayım Hacı Bektaş dergâhında Münkirlere atam taşı Hepimiz bir din gardaşı Bak Ali imamlar başı Hacı Bektaş dergâhında İşlerimiz olsun asan Kalmasın kederin tasan İkinci imamdır Hasan Hacı Bektaş dergâhında Münkir olanlar yanılır Sureta insan sanılır İmam Hüseyin anılır Hacı Bektaş dergâhında Pîrden olur bize himmet Eylersen pîrine hizmet Zeynel Abidin’e hürmet Hacı Bektaş dergâhında 118 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Pîr olan asla yanılmaz Kalbe kin nefret konulmaz İmam Bakır unutulmaz Hacı Bektaş dergâhında Buyruk onun şah eseri Asla doldurulmaz yeri Öğrendim İmam Cafer’i Hacı Bektaş dergâhında Ekmeği tuza banalım Hak emrine inanalım Musa Kazım’ı analım Hacı Bektaş dergâhında Üzüm ile görmüş eza Nerede var böyle ceza Çok sevilir İmam Rıza Hacı Bektaş dergâhında Gönülden seyret eflâki Fâni dünya kime baki Genç imamdır İmam Takî Hacı Bektaş dergâhında Hakk’ın nice vergisi var Kâinata sergisi var İmam Nâkî sevgisi var Hacı Bektaş dergâhında Günahkâr günahın döker Hayat sanki bal ve şeker Kıymettardır Hasan Asker Hacı Bektaş dergâhında Samimî sözün tamamdır Sana inanmayan hamdır Mehdî Resul son imamdır Hacı Bektaş dergâhında Âşık SAMİMÎ ON İKİ HİZMET On iki hizmete girmek istersen Evvelâ nefsini taşlamak gerek Taşladıysan nefsi iyi cansın sen Bekçilik işinden başlamak gerek 119 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Başla bekçilikten sakın usanma Kapıcıyım diye falan utanma Peyik olup haber hâline yanma Biraz bu dergâhta kışlamak gerek Kışla haberciyken sen bir dergâhta Sakka olup kalma âh ile vahta Pervane ol öylece dön semâhta Burada gönülü hoşlamak gerek Hoş olan gönülle emre uyulur Yapılan hizmete değer koyulur Sofracının kurbanıyla doyulur Misafir canları aşlamak gerek Aşbazlık İbrahim Vahit makamı Hizmet olgun yapar gör nice hamı Sakka suyu Selmani Pak’ın namı Biraz hayal edip düşlemek gerek Düşle temizliği arındır kirden Kimse bir şey kazanamaz kibirden Ferraş olup süpürgeyi çal yerden Kiri pası yerde tuşlamak gerek Tuş oldumu kir pas görünmez zahir Ferraşlıkta eğer oldıysan mahir Düvaz oku gayrı olursun Zakir Zikret zikirleri beşlemek gerek Beş şarta uyunca yücelen kullar Hizmet eyledikçe değişir hâllar Çerağ yak parlasın meydan yollar Arada çerağı şişlemek gerek Şişlene çerağlar çok güzel yanmış Kim bilir ki Cem’e uğru dadanmış Belki dostuna el dost sanmış Onları gözlemek kaşlamak gerek Kaş göz ile gözcü düzeni sağlar Muhkem olur ise çözülmez bağlar Nasip alacağı imkânlar sağlar Rehber olup gözü yaşlamak gerek Yaş ile kuruyu ayırt ederek Samimî tek nefes hem de tek yürek Dede mürşit olur kişi giderek Bütün hizmetleri işlemek gerek Âşık SAMİMÎ 120 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ DÜAZ İMAMLAR Kabede dünyaya gelen âlimdir Dördüncü halife olan âlimdir Camide namazda ölen âlimdir Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Hasan’dır Resul’ün torun kuzusu Anlına yazılmış şehit yazısı Dinmez bende Hüseyin’in sızısı Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Zeyneli Abidin torunlar hası Muhammedim giydi imam libası Caferi Sadık’a çekerim yası Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Bağdat’ta yatıyor Musai Kazım Kazım’a yoluna sürseydim yüzüm Ali Rıza için kan ağlar gözüm Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Muhammed Taki’nin genç idi yaşı Zehire gark oldu ekmeği aşı Yanıyor sönmüyor bağrımın başı Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Ali Naki samaranın gülüydü İmam idi evliyaydı veliydi Şiaların Sünnilerin yoluydu Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Gönüllerde sultan Hasan Askeri Muhammed Mehtimiz kıyamet eri Azizler kabul edin bu cefakârı Canım kurban size düaz imamlar Ağlan imamlara ey cümle canlar Cefakâr Recep ATEŞ 121 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ ONİKİ İMAM Resulullah şehri Ali kapısı On iki İmama hürmetimiz var Dikkat eyle ne güzeldir yapısı Bizim böyle büyük kıymetimiz var Bütün bu cihana söyleyin deyin İsmini anarsan çalışır beyin Peygamber torunu Hasan Hüseyin Bizim böyle büyük nimetimiz var Bülbüller misali durmadan şakır Zeynel Abidin ile Muhammed Bakır Bu muhabbet bizi aşka bırakır Böyle büyük zatı servetimiz var Muhabbet şerbettir ekmeği bandık Gönüllerde Musa Kazım’ı andık Büyük bir imamdır Caferi Sadık Yolunda gitmeye gayretimiz var Ali Rıza ile Muhammed Taki Zikir eylediler daima Hakk’ı Şifadır dertlere bu Ali Naki Yanına varmaya niyetimiz var Hasan Askeri’yle Muhammed Mehdi Yaralı yolunda gitmektir ahdi Şefaatçi Resul, ol mahşer vakti İnşallah sonunda cennetimiz var. Ozan YARALI (Muhsin Özen) ON İKİ İMAM Hamdolsun Allah’a şükrümüz sonsuz Hazreti İbrahim soyundanız be!... İmanımız tamdır yaşanmaz onsuz Oğuzların Kayı boyundanız be!... Satuk sayesinde İslâm olmuşuz Bu şekilde hakikati bulmuşuz Resulun aşkıyla taşıp dolmuşuz Hazreti Ali’nin huyundanız be!... Ehl-i Beyt sevgimiz var nasıldık Soyumuz asidir hem de asildik Kerbela’da zehirlendik kesildik Hasan ve Hüseyin soyundanız be!... 122 KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ Ehl-i Beyt sevmez ham olanlar ham Ben ise çok sevdim gam yemem iy ben gam Benim de dedemdir dördüncü imam Zeynel Abidin’in soyundanız be!... Beşinci imandır Muhammed Bakır Hadis ravi eder dilleri şakır Cafer-i Sadık’a bağlıdır fakir “Bayrak”ına bağlı toyundanız be!... Kölesi olsaydım Musa Kazım’ın Ali Rıza Tus’ta kalan tozunun İamam Naki kurbanıdır Mutezin Ne fitne fel ne de oyundanız be!... Tarih böyle yazdı tanık dağ deniz Zulme bulanmıştır elbet midemiz Nerededir Ali Asker dedemiz O’nun Hazar’daki Hoy’undanız be!... Alevî Sünnîyim hem de âşığım Bekir Ömer Osman Ali ışığım İmam Mehdi Resul en son eşiğim Samimî beylerin beyindenim be!... HAZRETİ ALİ Bu gönlümün en nadide yerinde Ali yatar Serinde nuru Muhammet, derinde Ali yatar Parça parça, dilim dilim kesseler yüreğimi Feryadı Muhammet olur, zarında Ali yatar Bu aşk ile geldi geçti benim bunca yıllarım Kula karanlıktır ama Hakk’a ayan hâllerim Gözlerimin üzerinde bir çift beşik sallarım Birinde Resulü Ekrem, birinde Ali yatar Maksut'um der secde eder çökerim dizlerime Hak aşkıyla yanan kullar hu çeker sözlerime Mürşidi kâmil olanlar baksalar gözlerime Bebeğinde Muhammet var, nurunda Ali yata Âşık Maksut FERYÂDÎ 123