âşık edebiyatında düvâz geleneği ve sünnî âşıklarda

advertisement
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
ÂŞIK EDEBİYATINDA DÜVÂZ GELENEĞİ VE
SÜNNÎ ÂŞIKLARDA DÜVÂZ
THE DÜVÂZ TRADITION IN AŞIK POETRY
AND DÜVÂZ WRITTEN BY SUNNI MINSTRELS
ОБЫЧАЙ "ДЮВАЗ" В АШУГСКОЙ ЛИТЕРАТУРЕ И
"ДЮВАЗ" У АШУГОВ-СУННИ
Yrd. Doç. Dr. Bekir Sami ÖZSOY*
Özet
On İki İmam Alevi-Beltaşi muhitinde yaygın bir sevgiye sahiptir. Çoğu yerde inanç
gibi düşünülmektedir. Her imam evrenin farklı bir yönünü temsil eder ve on iki hizmet,
Alevi toplumunun üyeleri tarafından yerine getirilmektedir. Şii İslamiyetinin gerçek On İki
İmamla bağı kadar ilişkisi olan yoktur ve her imamın Hz. Ali’nin bir yansıması olduğuna
inanılır, Birinci imam, Hz. Ali’dir, İmam Hasan İkinci Ali’dir ve sonunda On ikinci İmam,
Hz. Ali, yani Mehdi’dir. On İkinci İmam gizlidir ve mesih zamanına ait olduğu söylenir.
Buna rağmen, on iki imam Hz. Muhammed soyunu devam ettiren imamlardır ve Sünni
âşıklar tarafından da eşit ölçüde sevilmektedir. Bu nedenle Sünni âşıkların yazdığı düvazlar
da önemlidir ve dikkate alınmalıdır.
Bu çalışmada On İki İmam ve On İki Hizmet üzerinde durulacak ve düvaz veya düvaz
imam olarak adlandırılan âşık şiirlerine yer verilecektir. Türk Müslüman muhitinde yazılan
düvazlar genellikle Alevi âşıklar tarafından yazılmıştır. Bununla birlikte, biz Sünni âşıklar
tarafından da önemli düvazların yazıldığını göstereceğiz.
Anahtar Kelimeler: Düvâz imam, Alevi, Bektaşi, Sünni âşık, âşıklık geleneği
Abstract
The Twelve Imams is a common Alevi belief. Each Imam represents a different aspect
of the Universe and are realised as twelve services or on iki hizmet which are performed by
members of the Alevi community. There is not much real affiliation with the actual Twelve
Imams of Shi’i Islam and indeed each Imam is believed to be a reflection of Ali, thus we
find references to the "First Ali" (Birinci Ali), Imam Hasan the "Second 'Ali" (İkinci Ali),
and so on up to the "Twelfth 'Ali" (Onikinci Ali), Mehdi. The Twelfth Imam is hidden and
represents the Messianic Age. However, the twelve imams are equally loved and revered by
the Sunnis as followers of Prophet Muhammed . Hence the need to focus on the düvâz
written by Sunni aşik which are equally important although less popular.
*
104
Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi. Manisa/TÜRKİYE
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
In this article we will focus on and interpret the Twelve Imams and the Twelve
Services and analyze the düvâz or dıwes imâm (hymns in honor of the 12 Alid imams)
written by the poet/minstrels (aşik). Belonging to the Turkish- Moslem cultural heritage
the düvâz were written mainly by Alevi aşik in commemoration of the Twelve Imams. In
addition to these widely known düvâz, we have investigated into lesser known but to us
equally important düvâz written by Sunni poet/minstrels (aşik).
Key Words: Duvaz imam, Alevi, Bektashi, Sunni minstrels, tradition of minstrelsy
Giriş
Alevî-Bektaşî yaşantısında çok önemli yeri olan On İki İmam ve On İki Hizmet her
yerde söylenmesine ve dillerden düşmemesine rağmen, maalesef tam olarak
bilinmemektedir. Bu çalışmamızda Müslüman Türk medeniyetinde millî kültür
değerlerimizden "On İki İmam" ve "On İki Hizmet" hakkında kendi tespitlerimiz ile âşık
edebiyatında düvâz (on iki imam hakkında yazılan şiirler) geleneğini ve Sünnî âşıklarda
düvâz örneklerini vereceğiz. Önce On İki İmam hakkında bilgi verelim.
On İki İmamlar, Müslüman Türk muhitinin hemen hemen her yerinde hem Alevî hem
de Sünnî muhitte çok sevilen On İki İmam’ın tamamı Hz. Muhammed (s.a.v.) soyundan
olup Ehl-i Beyt imamları olarak bilinir. Onları saymayan ve sevmeyen hiç kimse yoktur.
Bu bakımdan ortak değerler olarak karşımıza çıkarlar. Bunlar sırayla:
Hz. Ali Efendimiz 1. imam olup 4. Halifedir. M. 599-661 yılları arasında yaşamıştır.
1
Kufe’de şehit edilmiştir. Allah’ın Aslanı olarak Türk-İslâm âleminde unvanı vardır.
Hz. Hasan 624’te Medine’de doğdu ve 680 yılında zehirlenerek şehit edildi. 2. imam
olup onun şahadet kanı akıtılmadığından Türk Millî Kültüründe “Beyaz Ölüm” olarak
2
geçmektedir.
Hz. Hüseyin, 3. imam olup 626 yılında Medine’de doğdu. Ağabeyi gibi 680 yılında
şehit edildi. Kerbelâ’da başı kesilerek şahadet şerbetini içen Hz. Hüseyin’in ölümü Türk
Millî Kültüründe “Kırmızı ölüm” olarak geçmektedir. İlk üç imamın cami takımı dediğimiz
mescid ve camilerde isimlerinin mihrabın sağ ve dol tarafında asılması da Alevî-Sünnî
3
müştereklerinin göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hz. Zeynel Abidin, 658 yılında Medine’de dünyaya geldi. Hz. Hüseyin’in oğlu olup
Kerbelâ katliamından sağ olarak kurtulan tek kişi olup kurtuluşu mucize olarak bilinir.
4
Peygamber soyu onunla devam etmiştir. 714 yılında vefat etti ve 4. imam olarak tanındı.
Hz. İmam Muhammed Bakır, 676 yılında Medine’de doğdu. İmam Zeynel Abidin’in
oğlu olup sahih hadislerin hem ravi’ hem de yazarı olarak tanındı. Hem Alevî hem de Sünnî
5
muhitte çok sevildi. 732 yılında Hakk’a yürüdü ve 5. İmamdı.
1
İsfahani, Mekatilü’t- Talibiin, s. 41.
Buhârî, Fezâilü’l-Ashab, s. 22.
3
İbnü’l-Cevzî, Tezkiretü’l-Havvâs, s. 461.
4
Gazâlî, İhyâû Ulumid-Din, 3/1667.
5
Hücviri, Keşfü’l-Mahcub, s. 169.
2
105
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Hz. Cafer-i Sadık, 702 yılında Medine’de doğdu. Fıkıh uzmanı ve Hadis Ravi’ olarak
ün yapmış kaybolan İslam değerlerini bir araya getirdi. Alevî-Bektaşî muhitinde çok sevilen ve elden düşmeyen “Buyruk” adlı kitabın yazarı olup Türk İslâm âleminde en kalabalık
nüfus kitlesine sahip Sünnî mezheplerden Hanefî mezhebinin kurucusu İmam-ı Azam’ın
hem hocası hem de annesinin son kocasıdır. İmam Cafer’in yolunu tutanlara da Caferî denilmektedir ki İran Azerbaycan’ı, Azerbaycan ve Irak’ta çok kardeşimiz Caferî olarak bi6
linmektedir. 6. İmam olarak tanınmış ve 765 yılında Medine’de Hakk’a yürümüştür.
Hz. Musa Kazım (Muhammed) İmam Cafer-i Sadık’ın oğlu olup 745 yılında Medi7
ne’de doğdu. Çok iyi bir şekilde yetiştirilmiştir.
Abbasi Halifesi’ne saygısızlıkla suçlanarak Irak’a sürgün edilerek göz hapsine alındı.
Burada bir kasabada şehit edildi. Türbesi Bağdat’ın Kazimiye bölgesindedir. Hâlen huşu ile
ziyaret edilmektedir. 7. İmam olarak bilinmektedir. Hz. Ali Rıza, 765 yılında dünyaya
gelmiştir. İmam Hz. Muhammed Musa Kazım’ın oğludur. Halife Me’mun zamanında
halifelik teklif edilerek Tus şehrine davet edilmiştir. Üzümün içine şırınga edilen zehir ile
katledilir. Kabri İran’da Hosasan civarındaki Meşhed şehrindedir. 818 yılında şahadetine
8
şahit olduğumuz Hz. Ali Rıza 8. İmam olarak bilinir.
Hz. Muhammed (Cevâd) Taki, İmam Hz. Ali Rıza’nın oğludur. 811 yılında Medine’de
dünyaya gelmiş ve Halife Mutasım tarafından hayatının baharında taze bir fidan iken 25
yaşında 836’da zehirlenerek şehit edilmiştir ki İslâm tarihindeki gariplikler arasında
9
gösterilen örneklerdendir. Muhammed Taki Efendimiz 9. İmam olarak bilinirdi.
Hz. İmam Ali Naki, 828 yılında Samara’da dünyaya geldi. 10. İmam olarak tanındı.
Maalesef diğer imamlar gibi o da 868 yılında zehirlenerek şehid edildi. Bu ezayı kendisine
10
reva gören Halife Mu’tez’dir.
Hz. Hasan Asker, Hz. Ali Naki’nin oğlu olarak 846 yılında dünyaya geldi. Abbasi
Halifesi Mutemit’in emri ile Hz. Ali soyunun dolayısıyla Resulullah soyunun tüketilmesine
karar verildi. Hz. Ali de peygamber soyundan kim varsa katliama uğradı ve İmam Hasan
Asker de bu katliama uğrayanlardandır. O da zehirlenerek 873 yılında şehit edilmiştir.
Kabri türbe hâline getirilmiş olup Hazar Denizi kenarında Hoy şehrindedir. Mutemid’in
11
katliam fermanından kurtulan tek kişi İmam Asker’in oğlu Hz. Muhammed Mehdi’dir.
Hz. Muhammed Mehdi, 869 yılında Hz. Hasan Asker’in oğlu olarak dünyaya gelmiş
12. İmamdır. Doğumuna İmam Askeri’n halası Hâkime Hatun tanıktır. Bazılarına göre 9
yaşında hicri 266 yılında bazılarına göre ise hicri 295 yılında ortadan kaybolur. Bazılarına
göre vefat etmiş bazılarına göre gaybete girmiş hâlen yaşamaktadır. Kıyamet kopmadan bir
12
süre önce ortaya çıkacağına ve zulümle dolan dünyaya adalet getireceğine inanılmaktadır.
Bu şekilde On İki İmam’ı tanıttıktan sonra On İki İmam üzerine âşıklar ve mutasavvıf
şairlerin yine Kerbela katliamına yazılan bir mersiyeyi vererek Alevî ve Sünnî Türk muhi6
Kuşeyri, Kuşeyri Risalesi, s. 447.
İsfahani, Mekatilü’t- Talibiin, s. 413.
8
Şeblencî, Nûru’l-Ebsâr, s. 361.
9
Semhûdî, İkdü’l-Cevhereyn, s. 448.
10
Semhûdî, İkdü’l-Cevhereyn, s. 448.
11
Siraceddin Önler, Ehl-i Beyt İmamları, s. 72.
12
Siraceddin Önler, Ehl-i Beyt İmamları, s. 75.
7
106
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
tinde kendilerine ne kadar değer verildiğini biliyoruz. Düvâz âşık edebiyatının ve âşıklık
geleneğinin vazgeçilmez türlerinden olup, çoğu yerde Alevi Türk muhitinden yetişen âşıklarımız tarafından söylendiği iddia edilir. Ancak durum böyle değildir. On İki İmam ve ehli beyt sevgisi Alevi Türk muhitinde olduğu kadar Sünnî Türk muhitinde de oldukça ileri
bir seviyededir. bu çalışmamızda Alevî-Bektaşi halk şairlerimizin düvâzlarının yanında,
Sünnî halk şairlerimizin düvâzlarından da örnekler sunarak halk şairlerimiz arasında herhangi bir ayrıcalığın bulunmadığını vurgulayacağız.
On İki İmam’ı anlatan veya metheden şiirlere "düvaz" denilmektedir. Bazı düvazlar
özellikle Batı Trakya’dakiler adı "düvaz" olmasına rağmen, eksiktir. Bu şiirlerde 6 veya 7
imamın adı geçer. Düvaz olarak bilinen şiirlerden bazıları şunlardır:
13
TA EZELDEN TAKDİRİ HAK’TIR
Ta ezelden takdiri Hak’tır
Ali’yi sevdim Ali’yi
Neyleyim rızkı mutlaktır
Ali’yi sevdim Ali’yi
Muhammed âleme sultan
O’na Hak’tan indi Kur’an
Yoluna canımız kurban
Ali’yi sevdim Ali’yi
Ebûbekir başım tâcı
Ömer’dir derdim ilâcı
Osman’la edip mirâcı
Ali’yi sevdim Ali’yi
Hasen Hulki Rızâ cânım
Huseyin dinim imânım
Zeynel Abâ’dır sultanım
Ali’yi sevdim Ali’yi
Bakırın bulunmaz eşi
Cafer’dir dinin güneşi
Kâzım der dökerim yaşı
Ali’yi sevdim Ali’yi
Rızâ Horasan şâhıdır
Takî âlemin mâhıdır
Nâkî hidayet râhıdır
Ali’yi sevdim Ali’yi
Askerî’dir bahri umman
Çaresiz dertlere derman
Mehdî’yi bekleriz her an
13
Cakova Sadi Tekkesi, Derleyen: Gonca Kuzay Demir, 12.06.2009.
107
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Ali’yi sevdim Ali’yi
Sayan Ali Mustafa’yı
Yolunda buldum safâyı
Efendim şâhım Rifâi
Ali’yi sevdim Ali’yi
Evliyaların bürhânı
Evladır pîri yezdânı
Sultanım Gavsi Geylânı
Ali’yi sevdim Ali’yi
Himmet erişti veliden
Yani ol kutlu celiden
Seyyid Ahmed Bedevi’den
Ali’yi sevdim Ali’yi
Çar aktabın dürdanesi
Desuki’dir bir tanesi
Ezel oldum pervanesi
Ali’yi sevdim Ali’yi
Cibâ’dan açılmış gülü
Şeybâni Saadeddin-i Veli
Aşkı ile oldum deli
Ali’yi sevdim Ali’yi
Enverî baş eğdik billâh
Cümle pirâna eyvallâh
Rifai’den oldum agâh
Ali’yi sevdim Ali’yi
Âşık ENVERÎ
14
CİHÂNE RAHMETİ RAHMAN
Cihâne rahmeti Rahman
Muhammed Mustafa geldi
Hakîkat mülküne sultân
Ebû Bekir safa geldi
Koyup ol küfür tugyani
Beğendi dînu imâni
Adalet mülkün hâni
Ümer Faruk vefa geldi
14
Raif Vırmiça. Prizren’de Kültür, Sanat ve Âşıklık Geleneği. Prizren: Kosova Türk
Araştırmacıları Derneği Yay., 2008, s. 130-131. (Bu şiirler Gonca Kuzay Demir’den alınmıştır.)
108
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Haya kîsverinem hâni
Cem îden cümle Kur’an’i
Vîren Hak yoluna cani
Osman Nuru ziya geldi
En evvel eyleyen ikrar
Resûli hayderî kerâr
Yüzünde nûri hak parlar
Ali Murtezâ geldi
Sever bâyu kedâ hani
Kim oldor canların cani
Resuli kuretul hayni
Hasan Hulki Rızâ geldi
Cihanın kûretûl ayni
Buyurdi el Hüseyin mini
Sever ins u melek cini
Hüseyin Kerbelâ geldi
Mesâi içre en ekber
Anın asâri var ekser
Fusûsi kalba Feyza ver
Muhitdin Mehlikâ geldi
Melâmîler şeref râzi
Ariflerin o mümtâzi
İden arş hüzre pervâzı
Muhammed Nûr Hoca geldi
Cihânın kutbi ol server
Kim oldor varisi hayber
Yüzünden nuri hak ezher
Ümer Lütfi Hudâ geldi
Âşıklar içre en ahkar
Bulunmaz ol gibi kemter
Hatâsi var anın evfer
Bu Fethî bi haya geldi
Âşık FETHÎ
Şimdi de Alevî Türk muhitinde söylenen düvâz örneklerinden bazılarına göz atalım:
109
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
DÜVAZ İMAM
15
Gözleri kurretü’l ayn
Ali Bin Hasan Hüseyin
İmam-ı Zeynel Abidin
Gürûhu-naci güvahi
İmam Bakır İmam Cafer
Kâzım Musa Rıza server
Şah Taki-ba Naki Asker
Muhammed Mehdi penahı
Ata-bahş eyledi lütfundan
Dûr eyleme rahmetinden
Mahrum koyma şefâtından
Geda Feyzî pür günah
Âşık FEYZÎ
DÜVAZ İMAM
16
Medet Allah ya Muhammed ya Ali
Bizi dergâhından mahrum eyleme
Pirim Hünkâr Hacı Bektâş-ı Velî
Bizi dergâhından mahrum eyleme
Ali Âdem’i Safiyullah Âdem hakkıyiçun
Muhammed Mustafa hatem hakkıyçun
Eyyub’a verdiğin sitem hakkıyçun
Bizi dergâhından mahrum eyleme
Hasan’ın aşkına kılalım zârı
Şah Hüseyin dinimizin serveri
Âlemin carısın cenabü’l-bari
Bizi dergâhından mahrum eyleme
Zeynel’in canına kıldılar ceza
Muhammed Bakır’dır sırrı Mürteza
İmam Cafer Kâzım Musa’yı Rıza
Bizi dergâhından mahrum eyleme
15
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara:
Akçağ Yayınları, 2005, s. 596; Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk
Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır.
16
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara:
Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk
Şiiri Anonim Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır.
110
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Muhammed der ki didarım Hak’tır
Taki Naki Askerî errahmandır
Severim Mehdî’yi niyazım vardır
Bizi dergâhından mahrum eyleme
Âşık MEHDÎ
17
DÜVAZ İMAM
Muhammed Mustafa hem Mürteza’yı
Hatice Fatıma Hayrünnisa’yı
Şah Hasan Hüseyin Zeynel Aba’yı
Bakır Cafer Kâzım Musa Rıza’yı
Taki Naki Askeri Mehdi rivayi
On dört mahsumeyyin Pir-i Sefayi
Sen bunlardan eyle hem ilticayi
Dilerse Hürremî derde devayi
Âşık HÜRREMÎ
18
DOSTUNA DOST
Muhammed Mustafa Murtaza Ali’nin
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Pîrim Hünkâr Hacı Bektaş Velî’nin
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Eşiğinde hacı oldum Kâbe’nin
Gönlümüzde ziya mâh-ı tâbanım
Şah Hasan Hüseyin Zeynel’abâ’nın
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Bu seri meydanda gerek fakirin
Hem dem Şah-ı Merdan ola zikirin
İnanın gaziler İmam Bâkır’ın
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Kılıcın kuşandım bir gerçek erin
Gayretin çekmezem erkânsız kemin
İmamlar civanı İmam Caferi’nin
17
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim
Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır.
18
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 597. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim
Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır.
111
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Dostuna dost, düşmanına düşmanı
Lânet canına yoldan azanın
Müminler yoluna kuyu kazının
Şah Musa-i Kâzım, Ali Rıza’nın
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Bendesinin bendesiyim Ali’nin
Âşıkıyım onların dîdârının
Şah Takî bâ Nakî, Ali Askerî’nin
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
Ali der, gayretin çekerim dinin
Kur’an’da okunan azim mübinin
Bu seri yoluna koydum Mehdî’nin
Dostuna dost, düşmanına düşmanım
19
Âşık ALİ
Şimdi de Alevî-Bektaşî Türk muhitinde olduğu kadar Sünnî Türk muhitinde de düvâz
şiirlerinin Kerbelâ olayı ve Muharrem ayına ait şiirlerin ne kadar çok önem taşıdığını
vurgulamak için Sünnî Türk muhitinde yetişmiş bazı âşıklarımızın bu hususta söylediği ve
dile getirdiği şiirlere yer verelim.
20
ON İKİ İMAM
Çar-yârı sevdim can-ı gönülden
Aliyye’l-Murtâza hubb ü sezâdur
Hasan Hüseyin’e bağlayan dilden
Evlâd-ı Fatma Şah Murtâza’dır
Zeynel abidin’e geldi imamet
Şefaat edecek yevmü’l-kıyamet
Muhammed Bakır’a ilm ü kerâmet
Cafer-i Sadık’ı sevmek devadır
Ya Rab! Günahımı vurma yüzüme
Canım kurban olsun Musa Kazım’a
Ayağı toprağı sürme gözüme
Keramet güneşi İmam Rıza’dır
Resul’ü severem ben Hüda Hakk’ı
Evlad-ı Resul’dür Muhammed Naki
Onuncu imamdır Aliyyi Taki
İmamları sevmek cana sezâdır
19
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara: Akçağ Yayınları, 2005, s. 596. Mehmet Yardımcı. Başlangıcından Günümüze Türk Halk Şiiri Anonim
Halk Şiiri/ Aşık Şiiri/ Tekke Şiiri. adlı eserinden aynen alınmıştır.
20
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara:
Akçağ Yayınları, 2005, s. 596.
112
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
İmam Askerî’nin ben askeriyem
Muhammed Mehdî’nin hem kemteriyem
Ömer Ummân bi-çârenin biriyem
Benim sevdiceğim Ali Abâ’dır
Ömer UMMÂNÎ
ON İKİ İMAM
21
Şeriat Muhammed’e hem indi Kur’an
Tarikat burcunda Ali’yi gören
Marifet ilinde yürüdü tren
Demiryol üstünde vızılar gelir
Hakikat mürşidi ol fahri âlem
Onun için yaratıldı levh ile kalem
Her dem ruhuna veririz selâm
Bismillah der de yazılır gelir
Hakikat ilmini bilirdi Hızır
Kutüp kutbü’l-arifin yanında hazır
Ol kavsi’l-azam üçüncü vezir
Lefde künyeleri yazılır gelir
On İki İmam başıdır Ali
Hasan’la Hüseyin’i sevmiyen deli
Zeynel Hüseyin’i ol sultan ulu
Onlar bir bentden çezilir gelir
Musa’ı Kâzım Muhammed Bakî
Hasanıl Askerî Aliyyül Takî
Caferî Sadık ol nesli paki
Bunlar oğul balı süzülür gelir
On ikinci imam Mehdî gelecek
Şehri hakikat varıp bulacak
Dünyaya gelenler elbet ölecek
Bir gün kabirciğin kazılır gelir
Hakikat şehrinden öte geçemem
Çift kanadım gökyüzüne uşamam
Ak kâğıtta kara yazı seçemem
Hak nusret ederse düzülür gelir
21
Geycekli Âşık Hasan, Âşık Hasan Hayatı Sanatı ve Şiirleri, İstanbul: Ülkü Matbaası,
s. 68.
113
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Âşık Hasan der ki aşk ile gezem
Sundu bir kadeh yok idi mezem
Kitabım Kur’an mezhebim İmam-ı Azam
Dört mezhebi kuranda yazılır gelir
Geycekli Âşık HASAN
Bu şiirler toplandığında ciddi bir çalışma ile ciltler dolusu şiirin ortaya çıkacağı düşüncesinde olduğumuzu belirtmek isterim.
Şimdi de Muharrem Ayı ve Kerbelâ katliamıyla alakalı olarak söylenmiş iki mersiyeyi
vermek istiyorum. Posoflu Âşık Sabit Müdâmî’ye ait olan bu şiirler Kerbelâ şehitlerini
anlatması bir yana Resulullah soyuna yapılan zulmün Alevî Türk muhitinde olduğu kadar
Sünnî Türk muhitinde de kınandığının göstergesi olarak ortaya koyacağımız bir belgedir.
22
MUHARREM AYINDA KERBELÂ ŞEHİTLERİNE
Bu gün rûz-i mâtemdir hep umûr-i dünyaya
On üç asırdan beri kaydolmuştur künyeye
Alem-i İslâm ağlar penci Ali Aba’ya
Zulmü reva gördüler hafid-i Mustafa’ya
Nice kıydı o kâfir Hüseyin-i müctebâ’ya
Sabretti Eyyüp gibi başa gelen belâya
Hüseyin’in çadırında kulak ver vaveylâya
Ah u figân sed fizah gitti arş-lı alâya
Bütün melekler ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya
Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya
Adem’den beri böyle zulm olmamış dünya’ya
Bu hâl ilân olundu ervâh-ı enbiyâya
Kutbu ğavsi azama gurûh-ı evliyâya
Kurrübiyan ağladı arş geldi zelzeleye
Sed be sed lânet olsun Yezid-i bî hayâ’ya
Hem ana tâbi olan zümre-yi eşkiyâya
Değişti dini mel’ûn üç nefeslik dünyâya
Cihân oldu zulûmât döndü şeb-i yeldâya
Canlı cinli kan ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya
Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya
Susuz şehit ölene Fırat ağlar Nil ağlar
Bir içim suya sebep şuhur hafta yıl ağlar
Bu gün mâtemde cümle arşıdaki kandil ağlar
Mâr-ı mûr u şîr pelenk hem gergedan fil ağlar
Zirûh-ı cümle mahlûkat yuvada bülbül ağlar
Sökülünce haymeler çarşaf perde tül ağlar
Kıyam eden nişâne berr ü yaban çöl ağlar
Yâradılmış neki var vahşi ifrit kul ağlar
Cemadât büe ağlar ahval-i Kerbelâ’ya
Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Abâ’ya
22
Bekir Sami Özsoy, Posoflu Aşık Müdamî Hayatı ve Eserleri, Basılmamış Doktora
Tezi, Kayseri, 1993, s. 786.
114
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Dini kaypak olanlar Amr’a Şimr’e uydular
Köpek gibi leş yeyip cife ile doydular
O mâsum şehîdlerin libas’ını soydular
Allah’dan korkmadılar üryân pûryân koydular
Şam’a adam gönderip her taraf dan duydular
Muzaffer olmuş gibi kalkıp andan tüydüler
Fırat’ın suyu ile kılıçların yuydular
Kufeliler söz verip ikrârından caydılar
Cemadât bile ağlar ahvâl-i Kerbelâ’ya
Çırıl çıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya
Hele bak Süfyâniler Hanedân’a nettiler
Üç nefes dünya için dinlerim sattılar
Kimine ağu verip kimin şehîd ettiler
Mal bulmuş mağribî tek muradına yettiler
Göre göre özlerin Cehennem’e attılar
Biat edelim diye söz verip aldattılar
Sonra İslâm âlemin birbirine kaktılar
Yevm-i mahşere kadar Müdâmî ağlattılar
Cemadât bile ağlar ahvâl-li Kerbelâ’ya
Çırılçıplak aç susuz hasta Zeynel Aba’ya
10 Maharrem 1967
23
MUHARREM AYINA MERSİYE
Ne gülersin be hey insan? Bu âlem dopdolu gamdır
Sana gösterdiği ihsan, yagın bil katili semdir
Akıt şirişk-i ayninden hezar yareye merhemdir
Eğer vahdet bülbülüysen bülbülün feryadı demdir
Bir gülersin iki ağla, bu bir ispat-ı muhkemdir
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
Veleyalin Aşri diye Hak kasem içer bu aya
Muharrem’e de şamildir, değil yalnız Zilhicce’ye
Bu bir rumzu işarettir, ol Res’ul-u Kibriya’ya
Agâh olan feriştahlar toplandı Arş-ı Âlâya
Şah Hüseyin Etsa ile geldi Dest-i Kerbelâ’ya
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
23
Bekir Sami Özsoy, Başlangıcından Günümüze Örnekleriyle Türk Şiiri, Ankara:
Akçağ Yayınları, 2005, s. 188-189.
115
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Mukarrep feriştalar iptida hilkati bunda
Hilkati Âdem-i Havva cennetten ricatı bunda
Aldı dünyayı tufanı Nuh, ahır selâmeti bunda
Halil’in narı Nemrut’tan halas-ı necatı bunda
Yetmiş iki etba ile Hüseyin şahadeti bunda
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
Bu ayda kayda geçmiştir hadisatı on nebinin
İsa, İdris, Yâkupi Yûsuf ve hem sabrı Eyyub’unun
Bunu izaha lzum yok mâlumu şeyhi şebinin
Encamı hayra yerişmez bu ayda kıyam kabinin
Anca, şazılık demidir ol havariç mezhebinin
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
Ol sultanı şehidânı bu ay saldılar kemende
Lânet şimre dahi emre kim olduysa ona bende
Hanedanı Ehl-i Beyt’i bıraktı melun nâlende
Yezid-i bî-din melunun bürünmüş gözleri manda
Perişan-ı ehli beyte gülüp eylediler hende
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
Ağla kemter şâir Müdam ol hanedanın aşkına
Mustafa’nın Murtaza’nın hulku Rıza’nın aşkına
Şah Hüseyn-ü Zeynel, Bağır, Cafer, Musa’nın aşkına
Takî, Nağı, Elesgeri, Mehdî Livanın aşkına
Güh-i naciden gelen hep evliyanın aşkına
Benim içim kan ağlıyor, daima gözlerim nemdir
Zemin-i asıma ağlar, gelen mah-i Muharrem’dir
Posoflu MÜDÂMÎ
Şimdi de Alevî-Bektaşî Cemlerinde (Toplantılarında) yapılan On İki Hizmet’i en küçük mevkiden en büyük mevkiye kadar sayalım.
24
On iki hizmetin sırayla yapılan görevleri:
1. Hizmet bekçi, bu görev geleni gideni kontrol görevidir. Güvenliğin sağlanması
demektir. Çok sayıda olabilir.
2. Peyik, bu hizmet habercilik hizmetidir. Cemin yapılacağının haberini canlara ulaştıran kişiye “peyik” denir.
3. Saka-İznikçi, bu hizmet Hz. Hüseyin Efendimiz ve Kerbelâ şehitleri adına yapılan
bir hizmet olup Cem yapılan yerin tertip düzen, temizlik, ısıtma, havalandırma, araç-gereç
temini düzenleme hizmetidir.
4. Semahcı-pervane, Cem esnasında halkayı Allah, Muhammed, Ali ve On İki İmam
Ehl-i Beyt ve Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velî adına dolduran gözle görülür hâle getirenlerin
hizmetidir.
24
116
Kutluay Erdoğan, Alevilik-Bektaşilik, İstanbul: İletişim Yayınları, 1993, s. 57-81.
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
5. Aşbaz-sofracı-kurbancı, adlarıyla bilinen bu hizmet mühim bir hizmet olup yardımcıları da vardır.
6. Sakka-suyu veyahut İbriktar içilecek ve temizlik için gerekli su, ibrik, leğen, vb.
ihtiyaçları karşılar. Cemin düzenlenmesine en büyük yardımlardan birini yapar.
7. Süpürgeci-ferraş, alt mevkilerdeki hizmetleri yapanlarla birlikte mekânın temizlenmesini sağlar. Süpürge çalar. Faraşla çöpleri atar ve düzeni sağlar.
8. Zakir, zikreden anlamına gelir. Nefes, deyiş, gülbank, düvaz, mersiye, miracnâme,
vb. şiirleri huşu içinde söyler. Birden fazla olur.
9. Çerağcı, çerağın yakılması, mekânın veyahut meydanın aydınlatılması yanında
camların aydınlanmasına da yardımcı olma hizmeti vardır.
10. Gözcü, cemde sükûneti sağlama hizmeti ve bu hizmette görevli kişi ve kişilere verilen isimdir. Sükûnet ve düzeni sağlayan kişidir.
11. Rehber, ceme katılan canlara yol gösteren kılavuzluk yapan, öğretici vasfı olan kişi olup nasip alacaklara yardım eder. En mühim görevlerden birini yapar.
12. Pir-mürşid-dede, Alevî-Bektaşî Cemi’nin en üst mekânı ve hizmetidir.
Bu on iki hizmeti yapanların Türk-İslâm kültüründe makam sahipleri ise karşımıza;
1.
Pir makamında Hz. Muhammed (s.a.v.)
2.
Rehber makamında Hz. Ali (Keremallahu veche)
3.
Gözcü makamında Karaca Ahmet Sultan (r.a.)
4.
Cerağcı makamında Selam-ı Farisi (r.a.)-Cabir-i Ensarî (r.a.)- Hâdi- Ekber (r.a).
5.
Zakir makamı Cebrail Aleyhisselâm’a aittir.
6.
Ferraş makamı Hz. İbrahim Halilullah-Seyid-iFarraş
7.
Sakka-ibriktar makamı Hz. Selmânî Pâk (r.a.)
8.
Sofracı-kurbancı makamı Hz. İbrahim Halillullah ve Hz. Vahid
9.
Samakcı-pervane makamı Hz. Abdullah makamıdır.
10. Sakka hizmet makamı 3. imam Hz. Hüseyin makamıdır.
11. Peyik makamı Şeyh Abdal Musa makamıdır.
12. Bekçi makamı bütün canların makamıdır.
On iki imam ve on iki hizmeti bu şekilde saydıktan sonra Uluslar arası I. Alevî-Bektâşî
Bilgi Şöleni hakkında birkaç cümle ile söz etmek istiyorum.
Yaşlı dünyamızda hele hele bizim ülkemiz gibi bizim insanımız gibi aklı ile hareket
etme yerine gönlü ile hareket edenlerin yaşadığı bir ülkede geçmişte yaşanan üzücü ve acı
verici hadiselerden sonra hiçbir düşünce, mezhep ve tarikat ayrımı yapmadan bütün bilim
adamları, dedeler ve din adamlarını bir araya getirip böyle bir Bilgi Şöleni düzenlemek
ancak yüze kişilere nasip olabilir.
İnsanlarımızı düşünce ve inanç ayrımı yapmadan bir araya getirerek Türk Millî Kültürü’nün hem çok mühim hem de çok nazik bir hususunda ilk defa bir bilgi şöleni ve merasimle bayram ve barış havası içinde kutlamak 30 Haziran-1 Temmuz 2012 tarihinde
117
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Karaşar Kültür Derneği ve O’nun başkanı Mehmet KAYTANBIYIK ve arkadaşlarına nasip
olmuştur. Uluslar arası olan bu toplantıyı Yunus Emre Vakfı ve Altınkoza Üniversitesi
Rektörü Prof. DR. Ali Fuat Birkan desteklemiş, toplantı amacına ulaşmıştır. Gönlümüz
böyle toplantıların devlet nezlinde desteklenmesini arzu etmektedir.
Böyle güzellikleri daima yaşamak ve yaşatmak arzusuyla içimden geldiği şekliyle söylediğim Hacı Bektaş Dergâhı, On İki Hizmet ve On İki İmam’ı anlatan kendi şiirlerimi ve
günümüz âşıklarından üç arkadaşımıza ait düvâzları ve Hz. Muhammed ile Hz. Ali sevgisini vurgulayan Maksut Feryadi’nin şiirini vererek sözlerimi tamamlamak istiyorum.
HACI BEKTAŞ DERGÂHINA
Hakk’ın günahkâr kuluyum
Hacı Bektaş dergâhında
Ben gelip ıslah oluyum
Hacı Bektaş dergâhında
Ateş ile dağlanayım
Pîrin aşkıyla yanayım
Hak Resul’e bağlanayım
Hacı Bektaş dergâhında
Elim yüzümü yuyayım
Ehl-i Beyt’e hep uyayım
On iki imam sayayım
Hacı Bektaş dergâhında
Münkirlere atam taşı
Hepimiz bir din gardaşı
Bak Ali imamlar başı
Hacı Bektaş dergâhında
İşlerimiz olsun asan
Kalmasın kederin tasan
İkinci imamdır Hasan
Hacı Bektaş dergâhında
Münkir olanlar yanılır
Sureta insan sanılır
İmam Hüseyin anılır
Hacı Bektaş dergâhında
Pîrden olur bize himmet
Eylersen pîrine hizmet
Zeynel Abidin’e hürmet
Hacı Bektaş dergâhında
118
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Pîr olan asla yanılmaz
Kalbe kin nefret konulmaz
İmam Bakır unutulmaz
Hacı Bektaş dergâhında
Buyruk onun şah eseri
Asla doldurulmaz yeri
Öğrendim İmam Cafer’i
Hacı Bektaş dergâhında
Ekmeği tuza banalım
Hak emrine inanalım
Musa Kazım’ı analım
Hacı Bektaş dergâhında
Üzüm ile görmüş eza
Nerede var böyle ceza
Çok sevilir İmam Rıza
Hacı Bektaş dergâhında
Gönülden seyret eflâki
Fâni dünya kime baki
Genç imamdır İmam Takî
Hacı Bektaş dergâhında
Hakk’ın nice vergisi var
Kâinata sergisi var
İmam Nâkî sevgisi var
Hacı Bektaş dergâhında
Günahkâr günahın döker
Hayat sanki bal ve şeker
Kıymettardır Hasan Asker
Hacı Bektaş dergâhında
Samimî sözün tamamdır
Sana inanmayan hamdır
Mehdî Resul son imamdır
Hacı Bektaş dergâhında
Âşık SAMİMÎ
ON İKİ HİZMET
On iki hizmete girmek istersen
Evvelâ nefsini taşlamak gerek
Taşladıysan nefsi iyi cansın sen
Bekçilik işinden başlamak gerek
119
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Başla bekçilikten sakın usanma
Kapıcıyım diye falan utanma
Peyik olup haber hâline yanma
Biraz bu dergâhta kışlamak gerek
Kışla haberciyken sen bir dergâhta
Sakka olup kalma âh ile vahta
Pervane ol öylece dön semâhta
Burada gönülü hoşlamak gerek
Hoş olan gönülle emre uyulur
Yapılan hizmete değer koyulur
Sofracının kurbanıyla doyulur
Misafir canları aşlamak gerek
Aşbazlık İbrahim Vahit makamı
Hizmet olgun yapar gör nice hamı
Sakka suyu Selmani Pak’ın namı
Biraz hayal edip düşlemek gerek
Düşle temizliği arındır kirden
Kimse bir şey kazanamaz kibirden
Ferraş olup süpürgeyi çal yerden
Kiri pası yerde tuşlamak gerek
Tuş oldumu kir pas görünmez zahir
Ferraşlıkta eğer oldıysan mahir
Düvaz oku gayrı olursun Zakir
Zikret zikirleri beşlemek gerek
Beş şarta uyunca yücelen kullar
Hizmet eyledikçe değişir hâllar
Çerağ yak parlasın meydan yollar
Arada çerağı şişlemek gerek
Şişlene çerağlar çok güzel yanmış
Kim bilir ki Cem’e uğru dadanmış
Belki dostuna el dost sanmış
Onları gözlemek kaşlamak gerek
Kaş göz ile gözcü düzeni sağlar
Muhkem olur ise çözülmez bağlar
Nasip alacağı imkânlar sağlar
Rehber olup gözü yaşlamak gerek
Yaş ile kuruyu ayırt ederek
Samimî tek nefes hem de tek yürek
Dede mürşit olur kişi giderek
Bütün hizmetleri işlemek gerek
Âşık SAMİMÎ
120
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
DÜAZ İMAMLAR
Kabede dünyaya gelen âlimdir
Dördüncü halife olan âlimdir
Camide namazda ölen âlimdir
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Hasan’dır Resul’ün torun kuzusu
Anlına yazılmış şehit yazısı
Dinmez bende Hüseyin’in sızısı
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Zeyneli Abidin torunlar hası
Muhammedim giydi imam libası
Caferi Sadık’a çekerim yası
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Bağdat’ta yatıyor Musai Kazım
Kazım’a yoluna sürseydim yüzüm
Ali Rıza için kan ağlar gözüm
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Muhammed Taki’nin genç idi yaşı
Zehire gark oldu ekmeği aşı
Yanıyor sönmüyor bağrımın başı
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Ali Naki samaranın gülüydü
İmam idi evliyaydı veliydi
Şiaların Sünnilerin yoluydu
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Gönüllerde sultan Hasan Askeri
Muhammed Mehtimiz kıyamet eri
Azizler kabul edin bu cefakârı
Canım kurban size düaz imamlar
Ağlan imamlara ey cümle canlar
Cefakâr Recep ATEŞ
121
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
ONİKİ İMAM
Resulullah şehri Ali kapısı
On iki İmama hürmetimiz var
Dikkat eyle ne güzeldir yapısı
Bizim böyle büyük kıymetimiz var
Bütün bu cihana söyleyin deyin
İsmini anarsan çalışır beyin
Peygamber torunu Hasan Hüseyin
Bizim böyle büyük nimetimiz var
Bülbüller misali durmadan şakır
Zeynel Abidin ile Muhammed Bakır
Bu muhabbet bizi aşka bırakır
Böyle büyük zatı servetimiz var
Muhabbet şerbettir ekmeği bandık
Gönüllerde Musa Kazım’ı andık
Büyük bir imamdır Caferi Sadık
Yolunda gitmeye gayretimiz var
Ali Rıza ile Muhammed Taki
Zikir eylediler daima Hakk’ı
Şifadır dertlere bu Ali Naki
Yanına varmaya niyetimiz var
Hasan Askeri’yle Muhammed Mehdi
Yaralı yolunda gitmektir ahdi
Şefaatçi Resul, ol mahşer vakti
İnşallah sonunda cennetimiz var.
Ozan YARALI (Muhsin Özen)
ON İKİ İMAM
Hamdolsun Allah’a şükrümüz sonsuz
Hazreti İbrahim soyundanız be!...
İmanımız tamdır yaşanmaz onsuz
Oğuzların Kayı boyundanız be!...
Satuk sayesinde İslâm olmuşuz
Bu şekilde hakikati bulmuşuz
Resulun aşkıyla taşıp dolmuşuz
Hazreti Ali’nin huyundanız be!...
Ehl-i Beyt sevgimiz var nasıldık
Soyumuz asidir hem de asildik
Kerbela’da zehirlendik kesildik
Hasan ve Hüseyin soyundanız be!...
122
KÜLTÜR EVRENİ - UNIVERSE OF CULTURE - ВСЕЛЕННАЯ КУЛЬТУРЫ
Ehl-i Beyt sevmez ham olanlar ham
Ben ise çok sevdim gam yemem iy ben gam
Benim de dedemdir dördüncü imam
Zeynel Abidin’in soyundanız be!...
Beşinci imandır Muhammed Bakır
Hadis ravi eder dilleri şakır
Cafer-i Sadık’a bağlıdır fakir
“Bayrak”ına bağlı toyundanız be!...
Kölesi olsaydım Musa Kazım’ın
Ali Rıza Tus’ta kalan tozunun
İamam Naki kurbanıdır Mutezin
Ne fitne fel ne de oyundanız be!...
Tarih böyle yazdı tanık dağ deniz
Zulme bulanmıştır elbet midemiz
Nerededir Ali Asker dedemiz
O’nun Hazar’daki Hoy’undanız be!...
Alevî Sünnîyim hem de âşığım
Bekir Ömer Osman Ali ışığım
İmam Mehdi Resul en son eşiğim
Samimî beylerin beyindenim be!...
HAZRETİ ALİ
Bu gönlümün en nadide yerinde Ali yatar
Serinde nuru Muhammet, derinde Ali yatar
Parça parça, dilim dilim kesseler yüreğimi
Feryadı Muhammet olur, zarında Ali yatar
Bu aşk ile geldi geçti benim bunca yıllarım
Kula karanlıktır ama Hakk’a ayan hâllerim
Gözlerimin üzerinde bir çift beşik sallarım
Birinde Resulü Ekrem, birinde Ali yatar
Maksut'um der secde eder çökerim dizlerime
Hak aşkıyla yanan kullar hu çeker sözlerime
Mürşidi kâmil olanlar baksalar gözlerime
Bebeğinde Muhammet var, nurunda Ali yata
Âşık Maksut FERYÂDÎ
123
Download