o • Destekleyici • Koruyucu • Yaşama hazırlayıcı

advertisement
ÇOCUKLARIMIZA SINIR KOYMAK
Her anne baba çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister. Çocuğunun mutlu, başarılı, iyi
bir kişiliğe sahip bir birey olarak toplumda yer almasını arzu eder.
“Eğitim ailede
başlar.” Ailenin vereceği iyi eğitim, çocuğuyla kurduğu sağlıklı iletişim becerilerini
kullanmasına bağlıdır. Çocuklarımıza sınır koymakta bu iletişimin temel taşlarındandır.
Sınır koymak nedir?
Sınır koymak, çocuğun kendisini emniyette hissederek hareket edebileceği alanı
belirleyen yardımcı ve yol gösterici işaretleri çocuğa sunmaktır.
Sınırlar,
o

Destekleyici

Koruyucu

Yaşama hazırlayıcı işleve sahiptir.
Çocuk neden sınırlara ihtiyaç duyar?

Çocuk, hiç tanımadığı büyük bir dünyayı keşfe çıkmıştır.

Yön verici ipuçlarına ihtiyaç duyacaktır.

Öğrenmeye açtır ve pek çok hedefi vardır.

Ancak, bu iyi tanımadığı dünyada hedefini şaşırması ya da yönünü kaybetmesi
muhtemeldir.

Keşif yolculuğu sırasında kendisi için tehlikeli olabilecek alanlara da dalabilir.

İşte bu noktada çocuk kendisine yön gösterecek, tehlikeli alanlara daldığında
“dur” diyecek,

Güvenebileceği yön göstericilere ihtiyaç duyacaktır.

Çocuğun en değerli yön göstericileri tabii ki anne ve babasıdır.

Sınırlar sayesinde kişisel bütünlük korunur ve daha rahat bir iletişim ortamı
sağlanmış olur.

Sınırlar, kişinin kendisini hangi alanda, nereye kadar geliştirebileceğinin bir
ölçütüdür.
Sınırlar,

Hareket alanını belirler

Daha az stres ve güç savaşlarının yaşanmasını sağlar.

Karşılıklı saygı oluşturur.

Çocuğu davranışlarından sorumlu tutar.

Çocuğun somut anlamasına yardımcı olur.

Sosyal aidiyet, güvenilirlik, güçlü olma, kendine özgü olmayı öğretir.
Anne babalar neden sınır koymakta zorlanır?

Yaşam tarzı

Bastırılmış istekler ve yetişme tarzı

Şefkat ve iyi ilişki isteği

Suçluluk duygusu

Çocuktan gelen olumsuz tepkiler

Zaten çocuğumla kısıtlı zaman geçiriyorum en azından bu sürede istediklerini
yapayım düşüncesi çocuğun zarar görmesine sebep olur.

Sınırlar bebeklikten itibaren konulmalıdır.Üç yaşında sınırların oluşturulması
gerekmektedir.

Yaşla birlikte ve çocuk önceki sınırlara uyum sağladıkça sınırlar genişletilmelidir.

Oluşturulan sınırların çok kısıtlayıcı ve deneyimleri engelleyici olmaması önerilir.

Sınırlara uyulmaması durumlarında aşırı tepki gösterilmemesi gerekmektedir.

Açık ve net olmak düşüncesizce yapılan cezalandırmaları önler.

Anlaşılabilir, görülerek denenebilir sınırlar koymak önemlidir.Çocuğun kendi hayal
dünyasına ait sihirli çözümleri göz ardı etmemek önemlidir

Aşırı kontrollü, kontrolsüz ve tutarsız sınırlar sağlıklı keşfi engeller,öğrenme
fırsatlarını sınırlar, aşırı test etmeye ve isyana yol açabilir. Dengeli özgürlük ve
kontrol sağlayan sınırlar, sağlıklı gelişme için en uygun ortamı yaratır. Bu durumda
çocuk ve genç, gerçek yaşamda neyi, ne zaman, nerede, nasıl yapacağını
öğrenmekte; davranışlarını düzenlemekte ve kontrol etmektedir.
Çok kısıtlayıcı sınırlar
- Öğrenme ve sorumluluk kazanmayı engeller
- İsyanı körükler
Çok geniş sınırlar
- Öğrenme ve sorumluluk kazanmayı engeller
- Aşırı denemeyi körükler.
Tutarsız sınırlar:
- Öğrenme ve sorumluluk kazanmayı engeller.
- Deneme ve isyanı körükler.
Çocuk eğitiminde kullanılmaması gereken yöntemler

İstekler, umutlar, zorunluluklar

Tekrar ve hatırlatmalar

Konuşmalar, dersler, söylevler

Yanlış davranışı görmezden gelme

Açık olmayan direktifler

Etkili bir model oluşturamama

Pazarlık

Tartışma

Rüşvetler ve özel ödüller

Anne baba arasındaki tutarsızlık

Arkadan takipte etkili olamama
Beklentileriniz makul olsun

Anne-babalar çocukları için çok çaba sarf ettikleri duygusunu yaşayabilir ve en
makul anlaşmalara bile uyulmamasından dolayı incinebilirler. Bu normaldir, aşırı
tepki vermemeniz daha yerinde olacaktır.

Çocuğunuzun aileye katkıda bulunduğunu, ailenin bir parçası olduğunu ve yükü
paylaştığını hissetmesi için ev işlerine yardım etmesini isteyin ve adil bir
sorumluluk paylaşımı konusunda ısrar edin.

Kendi kendinize söyledikleriniz sorunları ile baş etmenizde asıl farkı
yaratacaktır. Örneğin “ Bu davranışına tahammül etmek zorunda değilim.” diye
düşünmeniz aranızdaki mücadelenin devam etmesi olasılığını artırırken, “Çocuğum
şu anda zorlanıyor, bu durumu düzeltecek en iyi yöntemi bulmak için uğraşmam
lazım.” şeklinde düşünmeniz ortamın sakinleşmesi ve daha yapıcı çözümler üretme
şansınızı artırır.

Çocuğunun davranışı kontrolden çıkıyorsa veya şiddet söz konusu oluyorsa, bir
uzman yardımı ve desteği almalısınız.
Pozitif destek vermek
Pozitif destek,çocuğunuz olumlu davranışlar gösterdiğinde ona çoşkulu ilgi
göstermektir.

Çocuğunuzun iyi davranışlarına ilgi gösterin.

Yönergeye uyma egzersizleri ve uyum-işbirliği alıştırması.

Gece oturumları.

Eşinize çocuğunuzun gelişmesinden gurur duyduğunuzu söyleyin.(kulak misafirliği).

Her gün 10 dk. “özel zaman “ ayırın.
Alışkanlıkları Değiştirme
Öğrenilmiş kötü alışkanlıklar, yeni öğrenilmiş iyi alışkanlıkların altında kaybolur.

Yaptırımları uygularken mantık ve neden gösterecek kelimeler kullanmayın.

Duygularınızı göstermemeye gayret edin.

Endişelerinizin sizi engellemesine izin vermeyin.

Yaptırımları uygulamayı ortama göre değiştirmeyin.

Davranış planınızı çocuğunuza anlatın .
Çocuk eğitiminde kullanılması gereken yöntemler

Mesajlarınızı davranışlar üzerine yoğunlaştırın.

Doğrudan ve belirgin ifadeler kullanın.

Normal sesinizi kullanın.

Sonuçları belirleyin.Sözlerinizi davranışlarla destekleyin.

Gerçekleştirilmeyecek veya belirsiz tehditler kullanmayın.
“ Oraya gelirsem çok kötü olur.”
“ Hele bir dene bak neler yapıyorum.”
“ Seni döverim.”
“ Babana söylersem görürsün gününü.” gibi

Çocuklarınıza yasaklar yerine sınırlı seçenekler sunun.
Örneğin; “Hemen masaya otur ve yemeğini ye” yerine “Yemeğini kendin mi alırsın
yoksa ben mi koyayım” denmelidir.Böylece çocuğun karar verme yetisinin gelişmesine
yardımcı olunur.

Çocuklara neyi yapmaması gerektiğini değil, neyi yapması gerektiğini
söylenmelidir.
Örneğin; “defterlerini ortada bırakma” yerine “defterlerini toplayıp çantanın içine
koyar mısın” denmelidir.

Bir süre kararlı olun ve açıklama yapmanız gerekiyorsa mantıklı ve kısa
açıklamalar yapın.

“ Hayır ” demeden önce bir kez daha düşünün. Ağzınızdan çıkacak hayır kelimesi…
( - belki , - olabilir, - evet) anlamlarına gelmemelidir.

Gerçekten gerekliyse ve kararlıysanız “hayır” deyin.

Çocuğunuz koyduğunuz kurallara uymuyorsa nasıl bir yaptırım uygulayacağınıza
karar verin ve tutarlı olun.

· Çocuğunuza uzun nasihatlerde bulunmayın.

· Güç kavgasına girmeyin.

· Kendinize hâkim olun, bağırıp çağırmayın.

· Belirlenen sınırlamanın yapılan yaramazlıkla alakalı olmasına özen gösterin.
Ayrıcalıklar ve Ödüller

Ayrıcalıkları tanımlayın.

Önce sorumluluk,sonra ayrıcalık.

Önce manevi, sonra maddi ödül.

Ulaşılabilen ödül.

İç ödül,dış ödülden önce gelmeli.

Şaşırtarak ödül verme.

“Övgü en büyük ödüldür” kullanın.

Övgünün içindeki “gizli gündem” düşündüğümüzden daha etkilidir.
Hatalıysanız özür dileyin.

Böylece çocuğumuz herkesin hata yapabileceğini ve bunun sonucunda özür
dilenmesi gerektiğini öğrenmiş olur.

Unutmayınız ki çocuklar anne ve babalarını örnek alır.
Anakent İlkokulu
Rehberlik Servisi
Download