Tiirk Kardiyol Dem Arş 2001:29: 619-625 Koroner Bypass Sonrası Gelişen Atriyal Fibrilasyonun Onlenmesinde Metoprolol Kullanımı Dr. Mustafa GÜLER, Dr. Ercan EREN, Dr. M. Erdem TOKER, Dr. Altuğ TUNCER, Dr. Füsun G ÜZELMERİÇ, Dr. Adil POLAT, Dr. Mehmet BALKANA Y, Doç. Dr. Gökhan İPEK, Doç. Dr. Esat AKIN CI, Prof. Dr. Cevat YAKUT Koşuyolu Kalp Eğitim ve Araştmııa Hastanesi, Kalp ve Damar Cerrahisi, İstanbul ÖZET Bu prospektif ça!tşnıaya CABG operasyonu uygulanan sol ventrikiil petfornıans skoru yüksek 253 hasta (grup/) ile so/ventrikiil pelforman s skoru diişiik 273 hasta (grup ll) dahil edildi. Grup/' deki 80 hastaya postoperalif oral metoprolol verilirken (grup la), 173 hastaya antiarifmik ilaç verilmedi (grup !b). Aym şekilde grup ll' deki 115 hastaya postoperatifmetoprolol verilirken (grup Ila), 158 hastaya antiarifmik ilaç verilmedi (grup ll b). Sol venlrikiil pelform ansi bowk olan grupta nıetoprolol verilenlerden (grup la) 5 hastada (%6.3) verilmeyenlerden ise (grup /b) 28 hastada (%16.2) atriya/ fibrilasyon gelişirken sol ventrikiil petformansi normal olan grupta metoprolol verilenlerden (grup Ila) 6 hastada (%5.2) verilmeyen/erden ise (grup //b) 24 hastada (%1 5.2) atriyal {ibri/asyon gelişti. (p<0.05) Tiinı gruplarda atriyal fibri/asyon gelişme zama m ortalama 2. gün olarak ortaya çtktt (p>0.05). Dört grupta da atriyal fibri/asyon ve siniis rifmindeki hasta/ann yoğun bakmıda kalma siire/eri fark göstermezken (p>0.05) hastanede kalma süreleri atriyal fibrilasyon gelişen hastalarda siniis rifmindeki hastalara oranla anlam!t olarak liZilll bulundu (p<0.05 ). Sonuç olarak CABG sonrast gelişen atriyal fibrilasyonun profilaksisinde metoprolol' un hem sol ventrikiil petfornıansi bowk, hem de normal olan grupta etkili olduğu göriilmiiştiir. Diğer yandan atriyal fibrilasyon gelişimi yoğun bakmıda kalma süresini değiştirme::ken hastanede kalma siiresini uzatmaktadtr. A nahtar kelimeler: atriyal fibrilasyon, CABG, sol velllrikiil disfonksiyonu, metoprolol Alındığı g irerken, daha ilk tan ı mlandığı 1909 y ı ­ bu yana sorun olmaya devam eden atriyal fibrilasyonun önemi ve sık lı ğ ı artarak devam etmektedir (I) . Li teratürde farklı rakam lar bild irilmek le birli kte a triyal f ibrilasyon kardiyak ope rasyonlardan sonra görü len en sık aritmidir ve oran %20-%40 olarak veri lmekted ir (2-4). Kalp cerrahisi sonrası gelişen atriyal fibrilasyonun m ekanizmas ı tam o la rak bilinmemektedir. Baz ı yazarlar ekstrakorporeal dolaş ı m ın ve beraberinde kanülasyon tekniğinin, kardiyoplej i içeriği ve verilme şeklin in etkili olduğunu söylerken diğerleri de çalışan kalpte koroner bypass' da atriyal fibri lasyon riskinin azal madığını, bu yüzden ekstrakorporcal dolaşı mın ya l n ı z başına etki li olmadığını sav unmaktad ır (5,6). Ko roner arter cerrahisi nden sonra oluşan atriyal fibril asyon, ölümcül bir kamp likasyon deği ldir, ancak ol uştuğunda kalp debisi düşer ve hı z l ı ventrikü l cevabı ile kalbin oksijen tüke tim i artar. Bu durum özelli kle sol ventrikül di sfonksiyonu (SVD) o lan hastalarda önem kazanmaktadu·. Atriyal fibrilasyon postoperatif art m ış inme ve periferik eın­ bolizasyon riski ile birl iktedir (7) _ Ayrıca atriyal fibrilasyonun koroner arter cerrahisinden sonra yoğun bakı m ve hastanede ka lış sürelerini uzatarak maliyeti artırdığı iyi bilinmekted ir (8). 2 1. A11·iyal fibrilasyon açtk kalp cerrahisi sonrctst en stk göriilen ri tm bozuk/uğudur. Oluş mekanizmasi kesin olarak bilinmemekte ve stkltğt giderek artmaktadtr. Sol ventrikiil di4onksiyonunda (SVD) atriyal fibrilasyon daha da önemli hale gelmekte fakat atriya/ fibri/asyonun meydana gelmesinde sol ventrikül disfonksiyonunun doğrudan etkisinin olup o/madt,~l bilinmemektedir. All·iyal fibrilasyonun. önlenmesinde çeşitli tedavi protokolleri kullam/nıasma rağmen en stk tercih edilenlerden biri de beta blokerlerdir. Bu ça!tşmanm amact koroner arter bypass operasyonu (CABG) uygulanan hastalarda atriyal fibrilasyon gelişimine metopro/o/' 1111 etkisini araştmıwkllr. tarih: 21 Mayı s 2001, revi zyoıı7 Ağustos 2001 Yazışına adresi: Dr.Mustafa Güler, Koşu yo lu Kalp Eğitim ve Araştırma Kad ı köy- H astanesi Kalp ve Daınar Cerrahisi Istanbul Tlf: (0216) 326 6969 Faks: (0216) 339 0441 e-posta: ınu stafagu l eı@supero n line.conı Kliniği, 81020 y ü zyı la lından Semptomatik veya asem ptomatik sol ventrikül disfo nksiyonlu hasta larda atriyal fibri lasyonun bulunması konjest if kalp yetersizliği gel işi mi için bağım­ sız bir risk faktörüdür (9, ıoı. Koroner arter cerrahisinden sonra geli şen atriyal fi bri la syonun önlenmesinde beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, digoks in ve amiodaron g ibi ilaçlar kullanılmaktadır. Son y ıll arda korone r arter cerrahisi sonrası hem supraven trikü ler hem de ventriküler aritmileri ön leyici e tki si bildirilen be ta blokerler bu konuda s ık tercih edi lmekted ir ( 1 1, 12). A triyal fibr ilasyon, k l i n iğimizde de koroner arter cerrahisi sonras ın da görü len bir komplikasyondur. lu rJ.: Kartuyot uernli.rş L V VJ; LY: u ı y~uLJ Cerrahi teknik Bu prospektif randamize çalışmadaki amacımız koroner arter cerrahisinden sonra g e lişen a triyal fibrilasyonun önle nmes inde me toprolol kullanımınının normal ve geç irilmiş miyokard infarktüsü (Ml) sonucu bozu l muş sol ventrikül disfon ksiyonlu hastalardaki etkisini araştıonaktır. T üm hastalara sta ndarı median st erno toın İ yapıldı. Çık an aortadan arterial ve iki kademelİ tek venöz kanül ile sağ aıriyu ından venöz kanül asyon sağl andı. Çıkan aorıaya vent kanülü ve transatriyal yolla koroner sinüse karcliopleji kanülü ye rleş ti ril di. Tüm vakalarda sentrifu gal pompa ve m embran o k s ijenaratö r kullanıldı. Kard iyopulmoner bypass'da sistemik perfüzyon debisi 2,4 ltfm2/dk'nın , s istemik perfüzyon basınc ı da 50 mmHg'nin al tına dü ş ürü l m e­ di. Tüm hastalarda orta dereceele hipoterm i (32±4.6 oq ve d evam lı retrograd izotermik kan kardiyoplejisi ku llanıldı. Proksimal anastomozlar kross klemp (K K) ka l d ırılm ad a n yapıldı. İntraoperatif veriler tablo 2'de özetlenmiştir. MATERYEL ve METOD Hasta seçimi K oşuyo lu Kalp E ğ itim ve Araş tırma Hastanesi Kalp Dam ar Cerrahisi ve Kardiyo loji Klinikleri konsey kararı ile koroner arter bypass (CABG) o perasyonu kararı verilen 526 hasta ça lı ş m a kapsamına alındı. Ça lı ş ma kardiyopulnı onar bypass' da (KPB ) yap ı lan ha s ta l a rı iç e rdiğ inden çalışan 'kalp te CABG kararı alınan ve bu şekilde opere edilen hastalar çalışmaya alınmadı. Arterial greft olarak radial arter ku ll anılan has talarda intraoperatif ve postoperalif d önemde rutin diltiazeın ku ll anıldığında n bu hastalar da çalı ş m a d ı ş ında tutuldular. Bunlardan b aşka , ileri pulmoner d isfonk s iyon, yeni geç irilm i ş ınİ yokard infarktüsü ($; 1 ay), atriyal veya ventriküler a ritınis i olan hastalar, ay rıca ikinci kez opere edilen hastalar ya da acil şartl ard a müdahale edilenler de çalı ş ın a dı ş ında tutuldu lar. Anj iyokardiografik o larak so l ventrikül performans skoru 19 ve üzerinde olanlar da ça lı şınay a dahil edilmedi. Anjiyografik sol ventrikül performans skoruna (SVPS) göre hastalar normal ve bozuk sol ventrikül fonksiyonlu olmak üzere iki gruba ayrıld ı (13) _ Sol ventrikül performans sko runa göre 9 normal, 10 - ı 4 hafif SYD, 15- 19 orta SYD, 20 ve üzeri ileri SYD. Grup I'e sol ventrikül perform ans skoru 12- 19 olan sol ventrikül fonk s i yonları orta dereceele bozuk hastalar (n=253), grup Il'ye de sol ventrikül performans skoru 9 - 12 olan normal sol ventrikül fonks iyonlu hastal ar dah il edildi (n=273). Her iki g rup hasta da ke ndi aras ında beta bloker alanlar (Grup la, Ila) ve a lınayanlar (Grup Ib, Ilb) olarak s ınıflan ­ d ırıldı. Tablo 1'de her iki gruba ait ha s taların preoperatif özell ikleri öze tlenm işt ir. Protokol ve izlem Hastalar entübe olarak yoğun bakıma a lın dı l ar ve çalı ş ma­ dan habers iz yoğ un bakını ekibi tara fından ekstübasyon kriterleri ol uştuğ unda ekstübe edild iler. H as ta l arın kan potasyum seviyeleri 3,5-4,5 ınEg/lt aras ında tutuldu ve in füzyon s ı v ıl a rına 1.5 g . (% 15'li k 1O ml ) MgS04 ilave edild i. Tüm hastalar postoperalif birinci g ün eks tübe idiler. Grup la ve Grup Ila'daki h ast al arın tedav isine postoperalif birinci günden itibaren sabah ve akşam oral 50'şer m g. metoprolol ilave edildi ( 100 mg/gün). Kontrol grubunu olu ştu ran Grup lb ve Grup llb' dek i hastalara ise antiaritınik ö ze lliği olan ilaç verilmed i. Bu grupta hipertansif seyreden hastal a rın kan basıncı oral anji yotens in d ön ü ştürücü enzim (ACE) inhibitörü ile kontrol edildi. Hastalar uygun hemodinamik ve kl in ik şart l a r o l uştuğu nd a "ara yoğ un bakım" ünites ine transfer edildi ler. Tüm h asta ların kalp hızı ve ritmi ortalama 72 saat (yoğ un bakım ve ara y oğ un bakım ) devam lı EKG ın onitori zasyon u ile, servi ste de fizi k muayene ve taburcu o lacakları g ün son kez EKG çekilerek takip edildi. Grup l a ve Ila'da atriyal fibrilasyon veya ventriküler aritm i gel i şen h astaların ilaç tedavi leri d eğ i ş tiri l medi ve beta bloker dı ş ın da antiaritmi k ilaç verilmedi. Gr up ll'de atriyal fibril asyon geli şen hastalara ise oral digoks in ve verapanıil başland ı (Şe kil 1). Ça lışm a s üres ince atriyal fibrilasyonlu hastalara sadece ventrikül hı zını kontrol eden ilaçlam devam edildi , membran aktif ilaçlar ya da elektiri- Tablo 1. Preoperatif özellikler Grup Ib (n= 173) Grup la (n=80) Yaş Grup llb (n=l58) Grup Ila (n= l 15) p 59±8.8 61±8.6 58±9.0 60±9.3 >0.05 (n) 14 34 25 32 Erkek (n) 66 139 90 126 63 143 22 28 <0.05 Diabetes mellitus (n) 6 12 9 14 >0.05 Hipertansiyon (n) 24 85 46 62 >0.05 Sol ventrikül performans skoru 15.4± 1.9 16.2±2. 1 10.2± 1.0 10.2± 1. ı <0.05 Cinsiyet Kadın Geç irilmiş miyokard infarktüsü (n) p değ eri tiim grup/ann birbirleriyle karşt laştmlmast so11ucu elde edildi. Geçirilmiş miyokard infarktiisiinde ve Sol ventrikiil petformal/s skorunda p<0.05 de,~eri Grup lo-Ila, Grup fa-l/b , Grup lb·lfa, Grup Ib-I/b arasutdaki farkt göstermektedir. 620 M. Giiler ve ark.: Koroner Bypass Sonrası Gelişen Atriyal Fibrilasyomm Önlenmesinde Metoprolol Kullammı Tablo 2. İ nt raoperatif parametreler Bypass say ı s ı UMA KK kullanı m ı zamanı (dk) KPB zamanı (dk) Grup Ila (n=l 15) Grup Ib (n=l73) Grup la (n=80) Grup llb (n=l58) p 2.4±0.9 2.6±1.0 2.8±1 .0 2.6±1 .0 >0.05 72(%90) 153(%88) 103(%89) 146(%92) >0.05 76±23 78±24 74±23 77±2 1 >0.05 102±31 100±28 96±26 98±27 >0.05 UMA: Leji lntemal Manmwry Artery. KK: Kross K/emp, KPB: Kardiyopulmoner Bypass Tablo 3. Postoperalif bulgular Grup la (n=80) Grup Ib (n= l73) Grup Ila (n= ll5) Grup llb ı> ( ıı=l58) AF gelişimi (n) 5 (%6.3) 28 (% 16.2) 6 (%5 .2) 24 (%1 5.2) <0.05 AF gelişi m zamanı (gün) 2.0±0.7 2.6±1 .2 2.3±1.0 2.5±0.9 >0.05 NSR'Ii hastalar 1.8±0.8 1.7±0.8 1.8±0.8 1.9±0.6 >0.05 AF'Ii hastalar 2.0±0.5 2.1±0.8 1.9±0.4 1.7±0.6 >0.05 >0.05 >0.05 >0.05 >0.05 NS R'Ii hastalar 7 . 1±2.0 7.3±2.3 6.7±1.4 6.9± 1.6 >0.05 AF'Ii hastalar 9.4±1.7 9.3±2.4 8.8± 1.9 9. 1±2.1 >0.05 <0.05 <0.05 <0.05 <0.05 Yoğu n bak ı nı kalı ş süresi(gün) p kalış süresi (güıı) Hastane p p: Tiim grupların birbirleriyle karşılaştırılmasıdır. AF gelişimindeki p<0.05 değeri Grupla' 11111 Grup Ib ve /Ib ile, ve Grup /b'nin Grup la ve Ila ile karşılaştırılmasınlll sonuc11dur. p: Normal siniis ritmincieki (NSR) hastar ile atria/ fibrilasyondaki (AF) lıastaların ortalama/arımn karşılaştırılmasıdır. ki kardiyovers iyon ile sinüs ritmine döndür ülm eye ça lı ş ıl­ m adı. İstatistiksel analiz İşlemler bilg isayar ortam ında SPSS 10.0 istatistik programı k ull anıl a rak yap ı l dı. Gruplara ait değer l e r ± standart sapma olarak verildi. Ça lı şma ikiden faz la grup içerdi ğ i ve gruplardaki hasta say ıl arı farkl ı o ldu ğ u için 4 g rup ortalanı a l a rı nın k a rşıla ş tı rı lm as ı nda nonparametr ik b ir test, Kruskai-Wallis kullanıld ı. İki grubun ortalamalarının karş ıl aş t ırılmas ında M ann- Wlı i tn ey U testi, o ra nl arın ka rş ılaş­ tırılmas ında ise ki-kare testi kullanıldı. Sonuçları n tümünde p<0.05 değe rle ri istatistiksel o la rak an l am lı kabul edildi. edilebil di. Hariç tutul an h as t aların büyük bölümünü ça lı şa n kalpte CABG yap ılan hastalar o l u şturmak­ t aydı. Tüm gruplar aras ında yaş, cinsiyet ile diabetes ın elli tus ve hipertan siyon bu l un ması açısı nd an fark yoktu (p>0.05). Geçiri lmi ş miyokard infarktüsü ise ventrikül fonksiyonlan bozuk olan Grup Ia ve Grup Ib'de normal sol ventrikül fonk siyonları olan Grup Ila ve Grupllb'ye göre anlaml ı o larak yüksekti (Grup l a: 63, G rup lb: 143; Grup Ila : 22, Grup Il b: 28 p<0.05). Sol ventrikül performans skoru değerleri yine Grup l a,Ib ile Grup Ila, Ilb a rasında a nl amlı olarak farkl ı idi (p<0.05) (Tablo 1). BULGULAR intraoperatif bulgular Temel hasta özellikleri Dört g rup ara s ında bypass say ı s ı, interna l mamarial arter kull a n ı m ı , kross kl emp zamanı ve kardiyopulmoner bypass zamanı açısından fark yoktu (p>0.05). Çal ışma rı ndan süresince yapıl an tüm CABG operasyon laancak %44 o ranınd a hasta ça lı ş ına ya dahil Koroner Arter Bypass n=526 Sol ventrikül disfonksiyonu ( +) n=253 ~ Metoprolol (+) n=80 ı Atriyal fı brilasyon (n=5) %6.3 (Metoprolol) ~-............. sinüs AF (n=2) (n=3) Şek il 1. Hastal arı n Sol ventrikül disfonksiyonu (-) n= 273 ~ -............. Metoprolol (-) n=l 73 ı Atriyal fıbri l asyon (n=28) % 16.2 (Digoksin+ Verapamil) ~-............. sinüs (n= l9) AF (n=9) Metoprolol· ( +) n= l l5 ı Atriyal fı bri l asyon (n=6) %5.2 (Meıoprol o l) ~-............. sinüs (n= i) AF (n=5) -............. Metoprolol (-) n= l58 ı Atriyal fıbril asyon (n=24) %15.2 (Digoksin+Verapamil) ~-............. sinüs (n= l2) AF (n= l 2) algoritmik seyri: Kross klemp zaman l a rının biraz uzun olm as ı proksimal an astomoz l a rı n kross klemp s ıras ınd a yapılm a­ s ınd an kaynak l anm akt ad ır (Tablo 2) . s ıklığı sol ventri kül performans skoru düşük ve yük sek olan hasta larda farklı bulunmadı (Grup la: %6.3 Grup IIa: %5.2 p>0.05; Grup Ib: % 16.2 Grup Ilb: % 15.2 p>0.05), (Şekil 1). Postap eratıf izlem Sol ventrikül performans skoru yüksek ve beta bloker a lan grupta (Grup l a) 5 hastada atriyal fibril asyon geli şirke n (5/80, %6.3), sol ventrikül performans skoru yüksek ve beta bloke r almayan grupta (Grup Ib) atriyal fibrilasyon gelişen hasta say ısı 28 id i (28/173, % 16.2). Gruplar arasında ki fark anlamlı bulundu (p<0.05). Be ta bloker verilen normal sol ventrikül pe rformans skorlu grupta (Grup Ila) 6 hastada atriyal fibrilasyon gelişi rke n (6/ 11 5, %5.2) be ta bloker verilmeyen normal so l ventrikü l performans skorlu grupta (Grup Ilb) 24 hastada atriyal fibrilasyon gelişti ( 24/158, % 15 .2). G ru plar ara s ınd a ki fark yine anlamlı id i (p<0.05), (Tablo 3). Grup Ia'da atriyal fib rilasyon geli şen 5 hasta ile Grup Ila' da atriya l fibrilasyon gelişe n 6 hastaya ilave ilaç veri lmedi. Tüm hastalara belirti len dozlarda beta bloker devam edild i. Grup la' da atriyal fibri lasyon gelişen 5 hastadan 2' si, Grup Ila'da 6 hastadan l 'i tekrar sinüs ritmi ne döndü. B eta bloker veri lmeyen gru plardan sol ventrikül pe rformans skoru yüksek olanlarda (Grup Ib) atriyal fibrilasyon ge lişe n 28 hastaya oral cligoksin ve veraparni l ba şlandı , bun lardan 19 tanesi (%68) tekrar sinüs ritmine dönerken Grup Ilb' de atriyal fibrilasyon geli şe n ve yine dijital ve veraparnil baş l an a n 24 hastadan 12 tanesi (%50) sinüs ritmine döndü. Hem be ta bloker verilen, hem de veri lme yen g rupla rda atriya l fibri lasyon ge li ş me 622 Her grup için atriyal fib ril asyona g iren ve girmeyen ha s ta l a rı n yoğ un b a k ı m ve hastaneele ka lı ş süreleri dökümante edi ld i. Dört grup aras ınd a yoğun bakım ­ da ve hastanede kalm a süreleri bakımından hem atri yal fibrilasyondaki he m de normal s inüs ritmindeki hasta lar fark göstermiyo rl ardı (p>0.05). Tüm gruplarda atriyal fibri lasyona giren hasta larla girmeyenler aras ında yoğ un bak ımda kalma sürel eri fark göste rmezke n (p>0.05), atriyal fibrilasyona gire n hastaları n hastanede kalış süreleri 4 grupta da sinüs ritmli hasta la ra göre anl a mlı ol a rak uzu n bu lundu (p<0.05). Postoperarif aıriyal fibrilasyon geli şm e zam a nı (gün) grup la' da 2.0±0.7, grup Ib' de 2 .6±1.2, grup Ila' da 2 .3± 1.0 ve grup Il b' de 2 .5±0.9 olara k ortaya ç ıktı. Tüm grupl ardaki ortalama atriya l f ibrilasyon gelişme zamanı istatistiksel ola rak farklı değ i ldi. (p>0.05) Postoperarif dönemde 6 hastada beta bloke r kesildi. Beta bloker kesil me nedenle ri 2 hastada bronkospazm , sol ve ntrikül di sfonks iyonu olan gruptan 2 hastada kalp ye te rs i z li ğ inin artmas ı ve 2 hastada da ciddi bradikardi geli şm es i ydi . TARTIŞMA Supraventriküler aritmilerin e n s ık şe kli olan ve kalp cerrahisinden sonra en sı k görülen atriyal fibri lasyonun önle nmesinde beta bloke r kull a nımıyl a hay li M. Giiler ve ark.: Koroner Bypass Sonrasi Gelişen Atriyal Fibrilasyomm Önlenmesinde Metoprolol Kullamilli mesafe a lın dığını söyle meliy iz. Son y ıll a rda kardiyopulmoner bypass, kardiyoplejik a rrest, cerrahi ve anestezik te knikle rdeki tüm ilerie mele re rağ men kalp cerrahisi sonrası görüle n atriyal fibrilasyonun sı klığı azalmamakta, hatta paradoksal olarak artmaktadır ( 14). Atriyal fibrilasyonun gelişmes i kısa dönemde ölümcül bir konıplikasyon değ il d ir ama, he modinamik bozulm a, tro ınboe ınb o li ve daha ciddi aritınilere yol açınas ı açıs ında n öne mlidir. Atriyal fibrilasyon ge liş iminde, me tabolik deği şik likler, ıs ı , s ı v ı ve elektrolit denges i zli ğ i, özellikle preope ra tif dönemde beta bloker ku ll ananlarda yüksek do l aşan katekolaınin seviyesi, kross kl e ınp s ıra s ında kardiyopleji ile atriya l korum anın yetersiz o l mas ı , perikardit, anez tezik ajanlar, cerrahi trav ma, yoğ un bak ım stresi ve yaş g ibi birçok faktör sorumlu tutulm aktadır (7,8,15) . Bunun y anında, yapılan bazı prospektif randoın i ze ça lışınalard a c insiyetin , betabloker tedav isinin kesilmesinin , uzun kross klemp zamanı ve cerrahi tekniğin bağımsız belirley ic i faktör olmadı ğı gösterilm iştir ( 14, 16). Amerika Birleşik Devletleri'nde 3 y ıl süreli çok merkezli bir ç alı şın ada kalp cerrahisi so nras ı gelişen atriyal fibrilasyonun yıllık 153 milyon dolar ek maliyet get i rdiğ i hesaplanmı ştır (3) . Bu çalışınada y ıllık CABG sayıs ı: 350 000, 1 saat yoğun bakım maliyeti: 37 dol ar, 1 gün lük oda: 560 dolar olarak hesaplanmı ştır. Ülkemizde de kalp cerrahisi so nrası aıriyal fibrilasyon sorun olduğ una göre bu re fe rans doğru ltu su nda konuyu kalp ce rrahisi sonras ı ge l işen basit bir aritın inin ötesinde değer­ lendirmek gerekmektedir. Sol ventrikül di sfo nksiyonu ile atriyal fibrilasyon yakın dan ilişki lidir. Sol ventrikül di sfonksiyonlu atriyal fibrilasyon ritıninde ki hastalar kalp yetersiz liği o la n hasta populasyonunun büyük bir kı s mın ı oluş­ t urmakt a dır. Sol ventri kü l disfonksiyo nlu h as t a l arın % lO ile %35'inde atriya l fibrilasyon görLilebilir ve bu semptomların klinik ş iddeti ile yakından ili şkili­ dir {17, 18). Fraıninghaın çalışınasında hem sem ptomatik, hem de asemptomatik sol ventrikül disfonksiyonlu hasta larda atriyal fibrilasyonun bulunmas ının konjestif ka lp ye tmezli ği nin güçlü bir bel irleyicisi olduğu gösterilmiştir (9). Fakat sol ventrikül disfonksiyonunun doğrudan atriyal fibrilasyona neden olup o lm adı ğ ı tartı ş ın alıd ır. Aynı zamanda sol ventrikül disfonksiyonu olan ve koroner arter cerrahisi uygulanan hasta larda postope ratif atriyal fibrilasyon geliş imi h akkında yeterl i bilgi yoktur. Konjestif kalp ye- ters izli ği nde atriya l incelme ve gergin lik uniform anizotropik ileti ye neden olarak postoperatif d ö neın­ de atriyal fibrilasyon riskini artı rabilir. Koroner arter cerrahisinde n sonra sotalol kullanımın ı n ventrikü le r ve supraventriküler aritıni lere etkisini n araştırıl d ığı bir ça lışm ada düş ük preoperatif sol ven triküler ejeksiyon fraksiyonunun postoperatif atriyal fibrilasyon gelişınes inde e tkili olduğu belirlenıniştir (19). Bizim ça lı ş mamı zda ise sol ventrikü l pe rfo rman s skoru esas a lın arak yap ıl a n s ını fland ı rmada, beta bloker ku ll anıls ın ya da kullanılm as ın a triyal fibrilasyon sıklı ğında bi r farklı lık saptanmam ış tır. Ancak çalış­ mamı zda sol ventrikül d isfonksiyon unun beli rlenme sinde ejeksiyon fraksiyonunun kullan ıl mama s ı , sözkonusu çalı şına l ar ile sağlık l ı bir ka rşıl aş t ı rm a imkanı vermeyeb ilir. Atrial fibrilasyon ge l işen hastalara her iki grupta da sinüs ritm ine döndürme amac ı ile membran aktif a ntiaritmik ilaç verilmem iş, sadece venırikül hızını kontrol edic i ilaç lar, gru p l'de beta bloker, grup II' de Digoksi n+Yerapamil veri l m iş, buna rağ m e n ilk g rupta has ta l arı n toplam %27'si nde (3/11 ), ikinci grupta ise %60'ında (3 1/52) sinüs ritm i geriye dönmüştür. Çalışmaınızın ö nemli bir sını rl a­ ması da atriyal fibrilasyonun belirlenmesi nde Ha lter "ınon itorin g" (izleme) metod u kullan ıl maını ş ol ması­ dır. Yoğun bakınıda monitör, serviste EKG çekimi ile atriyal fibril asyon belirlenmi ştir. Bu du rumda doğal olarak aseınptomatik paroksismal atriyal fib rilasyon atakl arını az da o lsa gözden ka ç ırm a ihtimali vardı r. CABG ope r asyon l arı sonrası gelişen atri yal fibri lasyonun önlenmesinde farklı tedavi yön te mler i önerilmektedir. Beta blokerler, digoksin, am iodaron ve d ilti azeın h ak kınd a kesi n gö r üş birliğ i yoktur (20,21). Son ça lı şmalardan bazıl arı CABG sonrası ge li şe n s upraventriküler aritmilerin önlenmesinde beta bloker tedav isini ö nerirken diğerleri tam ters ini söylemektedir (22,3). Metoprolol il k tan ımlanan sele ktif ~ ı blokerdir. Beta blokerler aş ırı kalekolam in kaynaklana n, akut veya kro nik suprave ntrik üle r ve ventriküle r aritmile ri n tedavisinde etkilidir. Akut atriyal taşikardi, atriyal flutte r ve atr.iyal fibrilasyonun tedavis inde etk i n l iği gösteril mi ş olan metoprol ol, postopera lif ge lişen a tri ya l fibri lasyonun profilaksisinde ve kardioversiyon uyg ulanan ka lı c ı atriyal fibrilasyondan sonra sinüs ri tminin idamesinde de etkilidir ( 10,23,24). Beta blos al ınımınd a n kerl er kalp yeters izli ğ inin tedav isinde ku ll a nılan ilaçlar o lmasına rağ men , çok düşük dozda başl anm a­ lı , doz yavaş olarak artırılına lı ve hastalar di kkatle iz lenınelid ir. Fak at gene l olarakbetablokerle r iyi tole re edilir. Biz im ç alı şmamı zd a sol ventrikül performans skoru kötü olan hasta g rubunda, metoprolol verilm es ini takiben iki hastada ka lp ye ters i z l iğ ini o lu msuz yönde et kilediği düşünü le re k ilaç kesild i. İki hastada bronkospaz m ve 2 hastada da ağır bradikard i nedeni ile ilaç kesilmek zorunda k alı nd ı. Literatürdeki ç a lı ş m a l a rd a n farklı olarak, atria l fibri lasyo n geli şe n h as tal a rım ız ın h içb irinde tromboe mbolik olay la karş ılaş madık (7). Literatür ile uyumsuz d iğer bir bulgu da atriyal fi brilasyon gel i şen hasta ları n yoğ un bak ımd a kalma s üre le rin in d i ğer hastalara göre fark lı olmamas ıydı (8). Bunun nedeni 4 grupta da o rtalama atriyal f ibril asyon ge li ş m e zam an l a rının o rtalama yoğ un ba kımd a kalma s üre lerinden uzun oluşu y la açıklan abilir. Yani atriyal fibrilasyon ge lişti ğinde hasta lar yoğun bakımdan çık­ m ı ş o lu yo rl a rdı. Sonuç olara k, CA BG son rası geli şen atriyal fi brilasyonun profilaksisinde metoprolol kullanımının , hem sol ventrikül performa ns sko ru d ü ş ü k , hem de yüksek olan hasta g rubunda e tkili old u ğu sonucu na va rılmıştı r. Di ğer yanda n CABG sonras ı gelişen atri ya l fibrila syon yoğ u n ba kıınd a kalm a süres ini d eğ i şt irme zk e n , hastanede kalma süresini uzatmaktad ı r. KAYNAKLAR 1. C hugh SS, Blackshear JL, Shen W K, Hammill SC, Gersh BJ: Epid enıio logy and natural history o f atrial fi bril latio n: elini cal im plications. J A nı Coll Card io l 200 1;37:37 1-8 2. C hung MK, Augostini RS, As her C R , et al: Ineffectivcness and potential proarrh y th ınia of atr ial pacing for atrial fi brillation prevention a fte r coronary artery bypass grafting. Ann Tho rac Surg 2000;69: 1057-63 3. Mathew JP, Parks R, Savino JS, et a l: Atrial fibrillation following coronary artcry bypass g raft surgery: predictors, o u tco nı es, and resource utilization. M ultiCenter Study of Periopcrative Isc h e ınia Research G roup. JAMA. ı 996;276:300-6 4. O mmen S R , Odeli JA, S tanton MS : Atrial arrhythmias after card io thorac ic s urge ry. N E ng l J Med ı 997;336: 1429-34 S. A roın KV, Eınery RW, Petersen RJ, Bero JW : Evaluation o f 7,000 patients w ith two d ifferent ro utes of cardioplegia. Ann Thorac Surg 1997;6 3: 16 19-24 6. Saatvedt K, Fia ne AE , Sellevold O , Nords trand K: ls 624 atrial fibrillatio n cau sed by e xtracorporeal c irculatio n? Ann Thorac Surg 1999;68:93 1-3 7. L eitch JW, Thoın son D, Baird DK, H arris PJ : The İnıportan ce of age as a pred icto r o f aıria l fibrillation and flutıer after coronary artery bypass graft ing. J Tho rac Card iovasc Surg 1990; I00:3 38-42 8. Aranki S F, Shaw DP, Adaıns OH, et al: Prcdictors o f atrial fibrill ation after coronary artery surgery. C urre nt trends and i ınpac t on hos pital reso u rces. C ircul atio n 1996;94: 390-7 9. Vaziri SM, La rson M G, Benjaınin EJ, Levy D: Echocardiograph ic predictors of n onrheu nıa ti c atrial fibrillatio n. T he Fram in g h a ın Hea rt Stud y . C irc ulati o n ı 994;89:724-30 10. Ravelli F, Allessie M : Effects o f atri al d ilatatio n o n refractory period and vulnerability to atrial fibr illat ion in the isolated Langendorff-perfused rabbit hcaı·t. Ci rc ul a t i o ıı 1997;96: ı 686-9 ll. Ali I M, Sanalla AA, C lark V: Beta-blocker e ffects on postoperativc atrial fibrillatio n. Eur J Card iothorac S urg 1997; ı ı : 1154-7 12. Nys trom U, Edvardsson N, Berggren H, Pizza rclli GP, Radeg ra n K : O ral sotalo l reduces the ine idence o f atrial fibrill ation afte r co ro nary artery bypass s urgery. Thorac Cardiovasc Surg I993;4 ı :34-7 13. Oordon LP, Margaı·et K , Susan E , Kenne th W: Practical prob le nı s in assessing risk fo r coronary ane ry bypass graftiııg . J Tho rac Card iovasc Surg 1985;89:673-82 14. Ascione R , C aputo M , C alori G, Lloyd CT, Underwood MJ, An gelini GO: Pred ictors of atrial fi brill ation after conventional and beating heart coronary s urgery: A prospecti ve, ra ndem ize study. Circu lat io n 2 000; 102 : 1530-5 l S. Butler J, Harriss DR, S indair M, W estaby S: Amiodarone prophy laxis for ıachyca rd ias after coro nary artery s urgery: a randomised , d ouble blind, placebo contro lled trial. Br Heart J 1993;70:56-60 16. Rubin DA , Nie ınin s ki KE, Reed GE, Herman MV: Prcdictors, preventio n, and long-terın prognosis of atrial fibrillation after coronary artery bypass g raft opcrations. J Thorac Cardio vasc Surg I 987;94:33 I -5 17. M iddlekauff HR, Stevenson W G, S tevenson LW: Prog nostic sig nificance o f atrial fibri ll ation in advanced heart fa ilure . A study o f 390 pati e nts . Circu lati on ı 99 ı ;84:4 0-8 18. Dries OL, Exner DV , G e rsh BJ, Doın a n s ki MJ, Wa clawiw MA, S tevenso n LW: Atrial fi brill atio n is assoc iated with an increased risk for mortality and hcart fai lure pro g ress ion in patien ts with asy mp t onı a ti c and sy ınptom at ic le ft ventricular systo lic dysfunction: a rctro spective analysis of the SO LYD trial s. Stud ies o f Left Yentricular Dysfu nction. J Am Coll Cardiol ı 99 8;32:695 703 19. Evrard P , Gonzalez M , Jamart J , et a l: Prophy laxis o f s upraventricul ar and ventricular arrh y t hınia s aft cr coronary arte ry bypass g rafting with low-dose sotalo l. Ann Thorac Surg 2000;70: I 5 I-6 M. Giiler ve ark.: Koroner Bypass Sonrası Gelişen Atriyal Fibrilasyonun Önlenmesinde Metoprolol Kullanımı 20. Yılmaz AT, De mirkılı ç U, A rs la n M , et al : Longterm prevention of at ri a ı fibri llation aftc r coronary artery bypass surge ry: compariso n o f quinidine, ve rapami ı , and am iodarone in maintaining s inus rhythm . J Card Surg ı 996; ll :6 14 23. H a ttkamp V, Schirdewan A, Stangl K, H oınberg M, Ploch M , Beck OA: Use of ıneto pro l o l CR/XL to maintain sinus rhythm after conversion fro m persistent atrial fibrill atio n: a randomized , double-bl ind , placebo-cont rolled study .J Am Coll Cardiol 2000;36: 139-46 21. Andrews TC, Reimold SC, Berlin J A, A nt ma n EM: Prevention of supraventricular arrhy th ın i as after coronary artery bypass surgery. A meta-analys is of randomized control trials.Circulation ı 99 ı ;84(Suppl 3):236-44 24. Wenke K , P arsa MH, Imhof M, Kem kes B M : Efficacy of metopro lol in prevention of supraventricular arrhythın i a s after coronary artery bypass graftin g. Z Kardiol 1999 ;88:647-52 22. Paull OL, Tidwell SL, Guy ton SW , et al : Beta bloekade to p revent atrial dysrhy thmias fo ltowing coronary bypass surgery. Am J Surg 1997; 173:41 9 -2 1