Uluslararası - ENKA SPOR KULÜBÜ

advertisement
SPORDA DOPİNG, DOPİNGLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI VE ULUSAL HUKUKSAL ve KURUMSAL ÇERÇEVEYE
GENEL BAKIŞ (III)
Uluslararası Dopingle Mücadele Mevzuatı
Avrupa Konseyi Sporda Dopingle Mücadele Sözleşmesi
Uluslararası mevzuatta diğer bir önemli belge de Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Konseyi Dopingle
Mücadele Sözleşmesi’dir. Bu Sözleşme, imzaya açıldığı 16 Kasım 1989 tarihinde Türkiye tarafından hemen
imzalanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 11 Mart 1993 tarihinde, 3885 sayılı Kanun ile
onaylanması uygun bulunarak Resmî Gazete’de yayımlandığı 21 Mart 1993 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Bu Sözleşme Avrupa Konseyi tarafından yapılmış bir sözleşme olmasına rağmen, adı Avrupa Sözleşmesi
değildir. Diğer bir deyişle Avrupa Konseyi bu sözleşmeyi hazırlarken hedef ülkelerini Avrupa kıtası ile
sınırlandırmamıştır. Bütün dünya ülkelerine açık olan bir sözleşmedir. Nitekim Avrupa kıtası dışından olan
ülkelerden Avustralya, Kanada, Beyaz Rusya ve Tunus da sözleşmeye taraftır.
Bugün itibarıyla toplamda 51 ülke tarafından imzalan Avrupa Konseyi Sporda Dopingle Mücadele
Sözleşmesi 19 maddeden oluşmaktadır. Sözleşme ile temel olarak doping maddelerinde yaşanan kaçakçılığın
önlenmesi, doping testlerinin artırılıp kontrol yöntemlerinin geliştirilmesi, eğitim ve bilgi programlarının
desteklenmesi, suç işleyenlere verilecek cezaların etkin olarak uygulanması, uluslararası düzey de dâhil olmak
üzere spor organizasyonlarında iş birliğinin sağlanması ve akredite olmuş doping laboratuarlarının kullanılması
hedeflenmiştir.
UNESCO Sporda Dopingle Mücadele Uluslararası Sözleşmesi
Sporda dopingle mücadele amacıyla UNESCO Genel Kurulunun 19 Ekim 2005 tarihli 33. birleşiminde
kabul edilmiş ve 1 Şubat 2007 tarihinde yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşmedir.
Sporda Dopingle Mücadele Sözleşmesi UNESCO’ya üye ülkeler tarafından bireysel olarak
onaylamaktadır. Günümüzde UNESCO’ya 195 devlet üyedir. 2013 yılının sonuna kadar UNESCO Sporda Dopingle
Mücadele Uluslararası Sözleşmesi’ni UNESCO’ya üye 195 devletin 176’sı imzalamıştır. UNESCO Sporda Dopingle
Mücadele Uluslararası Sözleşmesi’nin onaylanması, ülkemizde 10.12.2007 tarihinde 5721 numaralı Kanun ile
uygun bulunmuştur. Bu sözleşmeyi diğer sözleşmelerden farklı kılan bazı özellikler mevcuttur. Bu sözleşme
dopingle mücadelede devletler düzeyinde ilk uluslararası küresel anlaşmadır. Bu konu dopingle mücadele
ederken bazı özel alanlarda sadece hükümetlerin destek verebilecek olması nedeniyle çok önemlidir. Sözleşme
ayrıca WADA tarafından hazırlanan Dünya Dopingle Mücadele Kurallarının etkinliğini artırmasına da yardımcı
olmaktadır. Dünya Dopingle Mücadele Kurallarının sadece spor örgütlerini muhatap alan devletlerarası bir
belge olmadığı düşünülürse, UNESCO sözleşmesinin bu açığı dolduran kapsayıcı yasal bir çerçeve çizdiği
anlaşılmaktadır. Bu bağlamda, sözleşmenin Dopingle Mücadele kuralları ve politikalarında global düzeyde bir
uyumlaştırma sağladığı görülmektedir.
UNESCO Sporda Dopingle Mücadele Sözleşmesi ile hükümetlere yüklenen görevleri kısaca şu şekilde
özetlenebilir:

Yasaklı maddelere erişimin kısıtlanması ve bu maddelerin ticaretinin engellenmesi.

Doping kontrollerinin kolaylaştırılması ve ulusal doping kontrol programlarının desteklenmesi.

Dopingle mücadele kurallarını ihlal eden sporcuların ve onların destekçilerinin maddi yardımlarının
kesilmesi.

Besin maddesi üreticileri ve dağıtıcılarının ürünlerinde doping maddesi olabileceğine dair uyarılarda
bulunulması.

Sporcuların ve spor camiasının dopingle mücadele konusunda eğitilmesi.
Dünya Dopingle Mücadele Kuralları
Sporda, Dünya Dopingle Mücadele Programına temel teşkil eden ana ve evrensel belge Dopingle
Mücadele Kurallarıdır. WADA, kuruluşunun hemen ertesinde bir “Dopingle Mücadele Kuralları” hazırlamak için
çalışmalara başlamıştır. Bu doğrultuda oluşturulan metin 2-3 Mart 2003 tarihinde Kopenhag şehrinde
düzenlenen bir konferansta kabul edilmiştir. Türkiye hem hükümet hem de spor teşkilatları olarak bu Kuralları
imzalamıştır. Ülkeler ve teşkilatlar yasal olarak WADA’yı tanımak zorunda olmamakla birlikte, Uluslararası
Olimpiyat Komitesi WADA’yı tanımayan ve Kuralları imzalamayan federasyon/ülke sporcularını 2004 Atina
Olimpiyat oyunlarından başlamak üzere olimpiyat oyunlarına almama kararı vermiştir. Bu yaklaşım sebebiyle
hemen hemen tüm dünya ülkelerinin ve uluslararası federasyonların WADA’yı tanıması sağlanmıştır.
Dünya Dopingle Mücadele Kuralları temel amacı, Dopingle Mücadele unsurlarının evrensel uyumunu
sağlamak suretiyle dopingle mücadele çabalarını ilerletmektir. Bütünlüğün gerekli olduğu konularda tam bir
uyumu sağlamak için yeterli düzeyde kesinlik olmalı, ancak diğer yandan da üzerinde anlaşmaya varılan
dopingle mücadele kurallarının uygulanması için yeterince bir esneklik bulunmalıdır. Bu prensipten ortaya
çıkılarak yaratılan Dopingle Mücadele Kuralları, uluslararası sözleşmeler sayesinde, bugün için uluslararası
anlamda kabul edilen tek ve geçerli düzenlemedir. Bugün için tüm uluslararası ve ulusal spor federasyonlarıyla
birlikte devletlerin ve devletler üstü kuruluşların da rehber düzenlemesi bu Dopingle Mücadele Kurallarıdır.
Dopingle Mücadele Kurallarının 2004 yılında yürürlüğe girmesiyle birlikte dünya genelinde dopingle
mücadele konusunda bir uyum sağlanmıştır. Spor Tahkim Mahkemesi içtihatları ile Kuralların desteklenmesi bu
uyumun sağlanmasına katkı sağlamıştır. Kuralların kabulü ile kurallar resmîleşmiş ve sistem gelişmiştir.
Dopingle Mücadele Kurallarının birinci bölümünde dopingle mücadele kurallarını yürürlüğe koyma ve
yürütmekten sorumlu olan Uluslararası Olimpiyat Komitesi gibi kuruluşların takip etmesi gereken kurallar ve
prensipler ortaya konulmuştur. Kuralların devamında dopingle mücadele kural ihlalleri, yasaklanmış maddeler
listesi, doping kontrol örnek analizi, adil yargılanma hakkı ile eğitim ve araştırma görevleri gibi konuların
düzenlendiği görülmektedir.
1 Ocak 2004 tarihinde resmî olarak yürürlüğe giren Dopingle Mücadele Kuralları önce 2007, yılında
güncellenerek 1 Ocak 2009 tarihinde güncellenen hâli yürürlüğe girmiştir. WADA, 2015 yılında yürürlüğe girecek
yeni kurallar bütününü Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentinde 12-15 Kasım 2013 tarihinde
yapılan Dünya Doping Konferansı’nda görüşmüş ve yapılan oylama sonucu 2015 yılında yürürlüğe girecek yeni
kurallar kabul edilmiştir. Yeni talimatla gelen en önemli değişiklik ilk doping kuralı ihlali cezasının 2 yıldan 4 yıla
çıkarılıyor olmasıdır. Bu kural dopingden yakalanan bir sporcunun olimpiyatların 4 yılda bir yapılıyor olması
sebebiyle bir sonraki olimpiyat oyunlarını kaçıracağı anlamına gelmektedir. Ayrıca ceza kapsamı sporcunun aktif
spor hayatının ötesine de taşınmış, sporcunun cezalı olduğu süre içinde herhangi bir spor kurumunda idari
görevlerde de çalışması yasaklanmıştır.
WADA her yıl yasaklı maddeler ve yöntemler listesini yenilemektedir. Yayımlanan bu liste her yılın 1
Ocak tarihinden 31 Aralık tarihine kadar geçerli olmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre yeni maddeler listeye
eklenmekte bazı maddeler ise çıkarılmaktadır. WADA bu listeyi hazırlarken aşağıdaki 3 kriterden en az 2
tanesinin yasaklanma için gerekli olduğunu kabul etmiştir:

Madde ya da yöntem kullanıldığında, sportif performans artışı sağlandığının ya da bu potansiyelin
bulunduğunun bilimsel kanıtlarla ispatlanması.

Madde ya da yöntem kullanıldığında sporcunun sağlığını bozması ya da bozma potansiyelinin
bulunduğunun bilimsel kanıtlarla ispatlanması.

Madde ya da yöntem kullanıldığında spor ruhunun ihlal edilmesi.
IOC Dopingle Mücadele Kuralları
Olimpiyatlara ilişkin olarak düzenleyici görevi olan Uluslararası Olimpiyat Komitesinin hazırlamış olduğu
dopingle mücadele kuralları, bu organizasyonlar açısından bağlayıcılık gösteren, her türlü olimpiyat
organizasyonuna ilişkin yaptırım gücünü barındıran kurallar bütünüdür. Bu düzenlemeler sayesinde IOC bir
sporcuya veya sporculara, Sporcu Destek Personeli ile ulusal federasyonlara yönelik disiplin sürecini
çalıştırabilmektedir. Dikkat edilecek husus bu kuraların bire bir WADA Dopingle Mücadele Kuralları ile örtüşen
bir muhteviyatta olması, bir anlamda dopingle mücadele mevzuatında yeknesaklığın sağlanmış olması
sonucunun ortaya çıkmasıdır.
Uluslararası Spor Federasyonları Dopingle Mücadele Kuralları
Bu kuralların işleyişi bir önceki maddede olduğu gibi uluslararası spor federasyonlarının düzenlemekte
olduğu her türlü spor faaliyetinde uygulanması olarak tanımlanabilir. Düzenlenmekte olan organizasyonun
uluslararası boyutu uygulanacak dopingle mücadele kuralları açısından da uluslarüstü bir mevzuatı zorunlu
kılmış ve bu anlamda spor açısından uluslararası spor federasyonlarının dopingle mücadele kuralları ortaya
çıkmıştır. Bu düzenlemeler de tüm uluslararası düzenlemeler gibi WADA Dopingle Mücadele Kurallarıyla uyumlu
ve her anlamda meydana gelen değişikliklere adapte olabilecek bir esnekliktedir.
Bu kuralların tüm ulusal spor federasyonları ve bağlısı kulüp ve sporcular tarafından kabulü, yukarıda
açıklamış olduğumuz teşkilat yapılanmasına ilişkin piramidin etkin bir şekilde çalışmasının da bir sonucudur. Bu
kurallara istisnasız olarak ilgili spor dalına ilişkin faaliyet gösteren tüm bireyler ile kuruluşlar uymakta ve
uyulmasını da kontrol etmektedir. Dopingle mücadelenin bu denli yaygın bir şekilde devam etmesi ve her geçen
gün daha da güçlenmesi bu uluslararası kurallara uyulmasını sağlayan spora özgü hiyerarşik yapının
sağlamlığının bir sonucudur.
Avrupa Birliğinde Kurumsal Yapı ve İlgili Mevzuat
Avrupa Komisyonu tarafından yapılan çalışmalarda sadece profesyonel sporcuların değil, amatör
sporcuların da performans artırıcı maddeleri kullandıkları tespit edilmiştir. Doping, böylece giderek bütün
toplumu etkileyen bir sorun hâline gelmiştir. Bu bağlamda Avrupa Birliği’nde dopingle mücadelede hukuki
düzenlemeler ve toplum sağlığının korunması boyutu vardır. Birçok farklı aktörle birlikte doping sorunu
çözülmeye çalışılmaktadır. Bu doğrultuda Avrupa Komisyonu, Üye devletler, Avrupa Konseyi, Dünya Dopingle
Mücadele Ajansı ve Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü ile temas hâlindedir.
Avrupa Komisyonu on yılı aşkın bir süredir Avrupa Konseyi tarafından koyulan Dopingle Mücadele
Kurallarını düzenli olarak takip etmektedir. Avrupa Komisyonu Dopingle Mücadele kuralları ile ilgili olarak
Avrupa Birliği hukukunda oluşabilecek uyumsuzlukların giderilmesi için de zaman zaman rol almaktadır. Bu
doğrultuda Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği ile Dopingle Mücadele kuruluşları arasında yaşanan sorunları
diyalog yoluyla çözüme kavuşturmaya çalışmaktadır. Ayrıca Avrupa Birliği direktiflerinin üye ülkelerdeki
uygulama farklılığı da dopingle mücadelede bazı sorunlara yol açmaktadır. Avrupa Komisyonu bu sebeple 2012
yılının Ocak ayında yeni bir düzenleme teklifinde bulunmuştur. Söz konusu teklifin kabul edilmesi hâlinde
dopingle mücadelede üye ülkeler arasında bir standartlaşmanın sağlanması beklenmektedir.
Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Anlaşma’nın 165’inci maddesi sonrasında Bakanlar Konseyi, Avrupa
Birliği düzeyinde dopingle mücadele alanındaki tartışmalarda daha aktif ve öncü bir rol üstlenmiştir. 2011-2014
Avrupa Birliği Spora Dair Çalışma Planı kapsamında, Dopingle Mücadele Çalışma Grubu da oluşturulmuştur. Bu
Çalışma Grubu’nun raporu sonucunda, Dünya Dopingle Mücadele Kurallarında yapılacak değişikliğe katkı
sağlamak üzere Danimarka Dönem Başkanlığı tarafından Mart 2012’de WADA’ya bir öneri sunulmuştur. Bunu
müteakiben, Konsey ilgili çalışma grubunun görevini, 2013 yılı sonuna kadar Dünya Dopingle Mücadele
Kurallarındaki değişikliğe dair sürece katılma ve AB’nin sporda dopingin engellenmesine dair tavsiyelerini
oluşturma konusunda yetkilendirmiştir.
(TBMM Doping Sorununu Araştırma Komisyonu Raporu’ndan alınmıştır.)
Download