T.B.M.M. B : 32 13 . 11 . 1990 O :1 tlaç konusundaki gelişmeler, uyarılar, sıkı koordinasyon sonucu derhal ele alınmakta ve uygulanmaktadır, özellikle Dünya Sağlık örgütü, çalışmalarımıza büyük destek vermektedir. Yukarıda da belirtmiş olduğum gibi, ilaçların piyasaya çıkmasından sonra yan etkilerinin tespit edilmesi amacıyla kurulan tlaç Advers Etkilerini tzleme Merkezimizin, 1985 yılında Dünya Sağlık örgütünün İsveç Upsala'daki merkezine 27 nci üye olarak kabul edilmesi, birçok ülkeye örnek gösterilmektedir. Bu merkeze, Türkiye olarak üyeliğe kabul edilmemiz, ayrı bir anlam taşımaktadır. Bu merkeze sadece uluslararası standartlarda üretim yapan gelişmiş ülkelerin alın­ masının bilinmesi, çalışmalarımızın boyutlarını da göstermesi açısından önemlidir. Bakanlığımız ayrıca 1989 yılı başında da Avrupa Denetim Birliğine üyelik için başvurmuştur. Kısaca, PİC denilen birliğe halen 14 ülke üyedir ve 5 ülke de müracaat ederek, müracaatlarının kabulünü beklemektedirler. Bunlar, Türkiye, Belçika, Fransa, tspanya ve İtalya'dır. Uluslararası standartlarda üretim yapma şartının ilk şart olduğu üyelik, diğer standartla­ rın sürekli yüksek tutulmasını ve karşılıklı denetim esasını getirmektedir. Avrupa Topluluğuna girmeyi hedeflemiş bir ülke olarak, ilaç konularında gerekli mevzua­ tın eksik olanlarının tamamlanması çalışmalarına büyük bir hızla devam edilmektedir. Bakanlığımız, belirtildiği gibi, ilaç konusunda ana problemleri çözmenin ve topluma gü­ venli ilaç kullandırabilmenin huzurunu yaşamaktadır. Türkiye, halen dünyada uluslararası stan­ dartlarda üretim yapan 36 ülkeden birisidir ve GMP gibi, gelişmiş ülkelerde uygulanan ve artık rutin hale gelmiş olan bütün kaideler, Türkiye'de de uygulanmaktadır. Buna paralel olarak da, hatalı ilaç oranı, dünya standardı olan yüzde 8'lik oranın altına indirilmiştir. PİC üyeliği ile, yenilikler vakit geçirilmeden uygulanacak; Türkiye, dünyanın ilk 10 ülkesi arasına kısa zaman­ da girebilecektir. Dikkat edilirse, hiçbir dönemde yapılmayan çalışmalar, yeni sistemler gündeme gelmiştir. Bu çalışmaların tamamı, yıllardır, gelişmiş batı ülkelerinde uygulanan sistemlerdir; bugün bu sistemler başarı ile yürütülmektedir. Ülkedeki ilaç üretimi dünya standartlarına ulaştırılmıştır. Türkiye, bu çalışmalar nedeniy­ le, Dünya Sağlık örgütü tarafından diğer ülkelere örnek gösterilmekte; bazı sistemlerimiz, ge­ lişmiş ülkelerde uygulanmaktadır. Artık ilaç konusundaki tartışmaların yoğunlaştığı yer, sade­ ce ilaç fiyatlarıdır. Geçmişte görülen ilaç yoklukları, ilacın kalitesinin tartışıldığı günler, artık geride kalmıştır. Ülkeye, yeni ve tedavide çığır açan ilaçlar getirilmesi sağlanırken, tedavi değeri azalmış birçok ilacın da ruhsatları iptal edilmiştir. Bütün bu çalışmalarımız göz ardı edilerek, ilaç ko­ nusunda yapılanları tenkit edenlerin, geçmişte ilacın bulunmadığı ve kalitenin tartışmalı oldu­ ğu dönemleri de hatırlamalarının gerektiği kanaatindeyiz. Bir diğer önemli konu, ilacın rasyonel kullanılmasının gerekliliğidir. Bugün Sağlık Bakanlığı, 1983 yılından bu yana, daha önce piyasada olmayan, olmaması nedeniyle hastaların zor durumda kaldığı, çok modern teknoloji ürünü olan bazı ilaçların pi­ yasaya çıkmasını sağlamıştır, özellikle bu yeni antibiyotiklerden dolayı hekime ve hastaya bü­ yük kolaylıklar sağlanmıştır; bunlar hayatî ilaçlardır. Bu ilaçlar ancak hastanın hangi antibiyotiğe hassas olduğunun laboratuvar testleriyle be­ lirlenmesinden sonra kullanılması gerekirken, mesela, kalp zarının iltihabı veya ağır yanık va­ kalarında sepsise giren bir hastada olduğu gibi, bakıyorsunuz, bir boğaz enfeksiyonunda — 71 —