T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI MÜZİK EĞİTİMİ BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİ ÇALGILARINDAN UDUN MÜZİK DERSLERİNDE KULLANILABİLİRLİĞİ KONUSUNDA ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Leyla DEMİR Ankara-2007 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANABİLİM DALI MÜZİK EĞİTİMİ BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİ ÇALGILARINDAN UDUN MÜZİK DERSLERİNDE KULLANILABİLİRLİĞİ KONUSUNDA ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan Leyla DEMİR Tez Danışmanı Doç.Dr Gülçin YAHYA KAÇAR Ankara–2007 i JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne: Leyla DEMİR’in “Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Udun Müzik Derslerinde Kullanılabilirliği Konusunda Öğretmen Görüşleri” başlıklı tezi, jürimiz tarafından Müzik Öğretmenliği Programı Anabilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir. Adı Soyadı : İmza Üye (Tez Danışmanı): Doç. Dr. Gülçin Yahya KAÇAR ....................... Üye : Doç. Dr. Aytekin ALBUZ ....................... Üye : Yrd. Doç. Dr. Melek ÇAKMAK ....................... ii TEŞEKKÜR Araştırmanın her aşamasında bana destek olan, yol gösteren, bilgi ve birikimlerini benimle paylaşan saygıdeğer danışmanım Sayın Doç. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR’a ve yoğun iş temposunda bana zaman ayırıp yardımını esirgemeyen Sayın Yrd. Doç. Dr. Melek ÇAKMAK’ a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca bütün çalışmalarım boyunca yanımda olan ve sabırla beni destekleyen sevgili hayat arkadaşım Durmuş DEMİR’e, çalışmalarım sırasında manevi ve akademik destekte bulunan canım arkadaşlarım Hande ÖZMEN, Onur ÖZMEN ve Sevilay SAKIZLI’ya, çok kıymetli aileme ve yaptığım araştırmada değerli görüşlerini benden esirgemeyen müzik öğretmeni arkadaşlarıma teşekkür ederim. çok iii ÖZET GELENEKSEL TÜRK SANAT MÜZİĞİ ÇALGILARINDAN UDUN MÜZİK DERSLERİNDE KULLANILABİLİRLİĞİ KONUSUNDA ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ Demir, Leyla Yüksek Lisans, Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR Ankara-2007 Bu araştırma, Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Udun Müzik Derslerinde Kullanılabilirliğini ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşleriyle betimlemek ve müzik derslerinde ne derece etkili olduğunu incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma için çeşitli illerdeki okullarda görev yapan ve ud çalan 15 müzik öğretmeniyle görüşülmüştür. Bu görüşmeler sonucunda, udun müzik derslerinde nasıl ve ne ölçüde kullanıldığı tespit edilmiştir. Görüşme yoluyla elde edilen bilgiler doğrultusunda udun çeşitli konuların anlatımında, farklı formlardaki şarkıların öğretiminde ve ders dışı sosyal etkinliklerde kullanmak için yeterli ve etkin bir çalgı olduğu gözlemlenmiştir. Bilim Kodu : Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı Anahtar Kelimeler : Müzik Dersi, Ud, Geleneksel Çalgılar Sayfa Adedi : 85 Tez Yöneticisi : Doç. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR iv ABSTRACT OPINIONS OF TEACHERS ON THE APPLICABILITY OF A TRADITIONAL TURKISH ART MUSIC INSTRUMENT, LUTE IN MUSIC TEACHING Demir, Leyla Master of Fine Arts in Musical Education Supervisor: Doç. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR Ankara-2007 This study aimed to define the applicability of a traditional Turkish art musical instrument, lute and to investigate its effectiveness in music teaching by referring to the opinion of music teachers using lute in teaching. Interviews were conducted with 15 teachers who can play the lute and work in various geographical locations. As a result of these interviews, the extent and the form of its use in music teaching was determined. Based on the information gathered from the data, the effectiveness of lute in teaching various subjects, teaching different songs in different forms and using out-of-school activities was observed. Science Code : Fine Arts Education Department Music Teaching Department Key Words : Music Lesson, Lute, Traditional Instruments Number of Pages : 85 Supervisor : Doç. Dr. Gülçin YAHYA KAÇAR v İÇİNDEKİLER JÜRİ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ........................................................................ i TEŞEKKÜR ................................................................................................................. ii ÖZET .......................................................................................................................... iii ABSTRACT ................................................................................................................ iv İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ v ŞEKİLLER VE TABLOLAR LİSTESİ ..................................................................... vii KISALTMALAR ...................................................................................................... viii BÖLÜM I .................................................................................................................... 1 GİRİŞ ........................................................................................................................... 1 1.1 Türkiye’de Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların Gelişimine Tarihsel Bir Bakış ......................................................................................................................... 3 1. 2 Müzik Eğitimi ................................................................................................... 7 1.3 Türk Müzik Eğitiminde Geleneksel Müziklerin Yeri ve Önemi ....................... 8 1.4 Udun Tarihçesi ................................................................................................. 19 1.4.1 Udun Teknik Yapısı ve Özellikleri ........................................................... 20 1.5 Problem Durumu .............................................................................................. 24 1.6 Problem Cümlesi .............................................................................................. 25 1.7 Alt problemler: ................................................................................................. 25 1.9 Varsayımlar ...................................................................................................... 26 1.10 Sınırlılıklar ..................................................................................................... 26 1.11 Araştırmanın Amacı ....................................................................................... 27 1.12 Araştırmanın Önemi ....................................................................................... 27 1.13 Tanımlar ......................................................................................................... 28 BÖLÜM II.................................................................................................................. 30 İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ....................................................................................... 30 BÖLÜM III ................................................................................................................ 33 YÖNTEM................................................................................................................... 33 3.1 Araştırmanın Modeli ........................................................................................ 33 3.2 Evren ve Örneklem .......................................................................................... 33 3.3 Verilerin Toplanması ....................................................................................... 34 vi 3.4 Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumu ............................................................... 39 BÖLÜM IV ................................................................................................................ 42 BULGULAR VE YORUMLAR ................................................................................ 42 4.1 Müzik Derslerinde Çalgı Kullanımının Gerekliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular ....................................................... 42 4.2 Ud’un Müzik Derslerinde Kullanımının Etkililiğine İlişkin Bulgular ............. 44 4.3 Udun Müzik Derslerinde Konu Anlatımındaki Yeterliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular ....................................................... 47 4.4 Udun Şarkı Öğretimindeki (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) Yeterliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular......................... 49 4.5 Udun Ders Dışı Faaliyetlerde Kullanımı Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular ................................................................................... 52 4.6 Geleneksel Müziğin Öğrencilere Tanıtılması ve Öğretilmesi Açısından Udun Katkısına İlişkin Bulgular ...................................................................................... 54 4.7 MÖYK’da Geleneksel Çalgıların Programlarda Yetersiz Olmasına İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Bulguları .......................................................................... 55 4.8 Ud ile yapılan müzik derslerinde Öğrenci Yaklaşımına İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Bulguları ........................................................................................... 57 BÖLÜM V ................................................................................................................. 60 SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................... 60 5.1. Sonuçlar........................................................................................................... 60 5.2 Öneriler ............................................................................................................ 62 KAYNAKÇA ......................................................................................................... 64 EKLER ....................................................................................................................... 68 EK- 1: Görüşme Formu Örneği.............................................................................. 69 EK- 2: Öğretmen Bilgileri ...................................................................................... 72 EK- 3: Sorulara verilen cevaplar ............................................................................ 73 vii ŞEKİLLER VE TABLOLAR LİSTESİ Şekil 1. 1 Türk müziği akord sisteminde udun ses sınırları ....................................... 15 Şekil 1. 2 Batı müziği akord sisteminde udun ses sınırları ........................................ 15 Şekil 1. 3 Batı müziği ton sistemine göre yazılmış marşa ait nota örneği. ................ 16 Şekil 1. 4 Batı müziği ton sisteminde yazılan marşın Türk müziği sistemine göre transpoze edilmiş nota örneği..................................................................................... 17 Şekil 1. 5 Udun Türk müziğine göre akord düzeni. ................................................... 22 Şekil 1. 6 Udun Batı müziğine göre akord düzeni. .................................................... 22 Şekil 1. 7 Udun Bölümleri. ........................................................................................ 23 Tablo 4.1. 1 Çalgı Kullanımının Gerekliliği .............................................................. 42 Tablo 4.1. 2 Çalgı Kullanımının Derslere Etkisi........................................................ 43 Tablo 4.2. 1 Ud’un Müzik Derslerinde Kullanımının Etkililiği................................. 45 Tablo 4.2. 2 Öğretmenlerin Ud’un Müzik Derslerine Etkililiğine İlişkin Görüşleri . 45 Tablo 4.3. 1 Udun Konu Anlatımında Kullanımının Yeterliliği ................................ 47 Tablo 4.4. 1 Udun Çeşitli Şarkı Öğretiminde Yeterliliği ........................................... 49 Tablo 4.4. 2 Ud Kullanımının Şarkı Öğretiminde Yeterlilik Sebepleri ..................... 50 Tablo 4.5. 1 Udun Ders Dışı Faaliyetlerde Kullanımı ............................................... 52 Tablo 4.5. 2 Udun Kullanıldığı Ders Dışı Faaliyetler ................................................ 52 Tablo 4.6. 1 Udun Geleneksel Müzik Öğretimine Katkısı......................................... 54 Tablo 4.7. 1 MÖYK’da Geleneksel Çalgıların Programlarda Yetersiz Olması Hakkındaki Öğretmen Görüşleri ................................................................................ 56 Tablo 4.8. 1 Uda Karşı Öğrenci Yaklaşımlarına İlişkin Öğretmen Gözlemleri......... 58 viii KISALTMALAR GTHM : Geleneksel Türk Halk Müziği GTSM : Geleneksel Türk Sanat Müziği MEB : Milli Eğitim Bakanlığı MMM : Musiki Muallim Mektebi MÖYK : Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlar YÖK : Yükseköğretim Kurulu BÖLÜM I GİRİŞ Türkiye’de öğretmenlik mesleği 16 Mart 1848 yılında Darülmuallimin-i Rüşdi’nin kurulmasıyla birlikte okul haline dönüşmüştür. Bu kurumun amacı ortaokullara öğretmen yetiştirmektir. Darülmuallimin-i Rüşdi’nin kurulması, modern bir eğitim anlayışı yolunda atılan ilk adım olarak kabul edilmiştir (Ergün, 2007). Daha sonra ilkokul öğretmenleri yetiştirmek için 1868 yılında ‘‘Darülmuallimin-i Sıbyan’’ okulu kurulmuştur. 1869 tarihli ‘‘Maarif-i Umumiye Nizamesi’’nde (Genel Eğitim Yönetmeliği) 1891 yılındaki yeni oluşumlar ile ilk orta ve yüksek öğretmen okulları, ‘‘İptidaiye, Rüşdiye, Aliye’’ her şube iki yıllık olmak üzere düzenlenmiştir (Akyüz, 1999, s.214). 1924–1925 öğretim yılında bu kurumlar yeniden yapılanmış ve Darülmuallim’in adı Muallim Mektebi ve 1935’lerden itibaren de öğretmen okulu haline dönüşmüştür. 17 Nisan 1940 yılında ise 3803 sayılı Köy Enstitüsü ve Sanat Erbabı Yetiştirme Kanunu çıkarılarak Köy Enstitüleri kurulmuştur (Başer, 1995, s. 16). Akyüz’e göre köy enstitülerinin kuruluş amacı “bilgisizlikle daha etkili mücadele etmek, bunu yaparken köylerin sosyal ve ekonomik yapısında öğretmen ve eğitim yoluyla düzenlemeler, gelişmeler sağlamak; köy kökenli, yalnızca köye yararlı olabilecek, ellerinde kalem ve kitaptan çok kazma, kürek, çapa bulunan öğretmenler yetiştirmektir.’’ (Akt. Başer, 1995, s. 17). Köy enstitülerinin programları 1947 yılında kısmen değiştirilmiştir. Bu değişiklikte kültür derslerine teknik derslere oranla daha fazla zaman ayrılmıştır. Bu değişiklik, Köy Enstitüsü felsefesinden ilk belirgin uzaklaşma olarak yorumlanmıştır. Şubat 1954 yılında yayınlanan 6234 sayılı kanunla Köy Enstitüleri kapatılmış ve ilk öğretmen okullarıyla birleştirilmiştir (Akyüz, 1999, s. 341 – 342). 2 “1950 yılından itibaren öğretmenlik mesleğinin üçüncü gelişim aşamasında öğretmen yetiştiren kurumlarda lisans düzeyinde eğitimin esas alınması, eğitimde uzmanlık anlayışının geliştirilmesi ve eğitimde meslek insanı yetiştirmenin bilimsel bir süreç olduğu anlayışı gündeme gelmiştir.” (Özen, 1998, s.3). 1973 yılında çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile bütün öğretmen adaylarının yüksek öğretimden geçmesi öngörülmüştür. Bunun üzerine 1974 -1975 öğretim yılından itibaren İlköğretmen okullarının bazıları Öğretmen Lisesi, bazıları da 1. kademeye öğretmen yetiştirmek amacıyla iki yıllık Eğitim Enstitüsüne dönüşmüştür. II. Kademedeki ticaret, iş teknik, ev ekonomisi ve tarım derslerini okutacak öğretmenleri yetiştirmek amacıyla da 1975 yılında Endüstriyel Sanatlar Yüksek Öğretmen Okulu açılmıştır ( Duman, 2005, s. 71 ). “1982 yılında çıkarılan YÖK yasası ile birlikte, MEB’e bağlı öğretmen yetiştirme sorumluluğu üniversitelere devredilmiştir. Bu aşamada öğretmenlik mesleğinde okul sisteminden fakülte sistemine geçilmiş ve meslekte öğretmen yetiştiren ve istihdam eden kurumların ayırımı esas alınmıştır. Ayrıca lisans üstü düzeyde öğrenimi özendirici önlemlere yer verilmiştir.”(Özen, 1998, s. 4). Öğretmenlik mesleğinin Cumhuriyet dönemindeki gelişimine bakıldığında eğitimde en önemli unsur öğretmenliktir. Bu dönemde çağdaş, bilgili insanlar yetiştirmek hedeflenmiş ve bu amaçla köy enstitüleri modeli geliştirilmiştir. Daha sonraki gelişim aşamalarında, akademik yönde gelişme kaydetmenin yanı sıra çeşitli meslek insanı yetiştirilmeye başlanmıştır. 3 1.1 Türkiye’de Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların Gelişimine Tarihsel Bir Bakış “Ülkemizde profesyonel anlamda müzikçi yetiştiren kurumların tarihçesi, 13. yy.’da askeri müzik eğitimi veren “Tabılhaneler”den başlatılabilir’’denilebilir. (Say, 1998, s.227)” Tabılhane deyiminin, aynı anlama gelmek üzere Osmanlı İmparatorluğu devrinde XVI. yy “Mehterhane”deyimiyle karşılandığı görülür (Yenal, 1996, s. 2). 1826 yılında Mehterhane kaldırılmış, yerine “Muzıka-i Hümayun’’açılmıştır. Bu kurum padişahın şahsına ve saraya bağlı bir teşkilattı. Bu kurumda Batı ve Türk müziği bölümleri vardı. Her iki müziği de öğrenen ilk Türkler bu kurumdan çıkmıştır (Ak, 2002, s. 28). Türkiye’de örgün müzik eğitiminin Cumhuriyet öncesinden oldukça gerilere uzanan bir geçmişi vardır. İmparatorluk dönemi eğitim düzeni içerisinde yer alan başlıca örgün sivil eğitim kurumları Sıbyan Okulları, Medreseler ve Enderun Okullarıdır (Uçan, 1997, s. 41). “Sıbyan Okulları, imparatorluk eğitim düzeni içinde bir bakıma temel eğitim kurumu işlevi gören okullardı. Medreseler ise, İslamiyetle birlikte Türk eğitim sistemine giren, temel eğitimden yüksek öğretime kadar değişen kademelerde öğretim yapılan eğitim kurumlarıydı. Sıbyan Okulları’nda ve Medreseler’de ezan, Kur’an ve ilahilerin makamsal denilebilen bir çerçevede, ezgisel kalıplar içinde güzel sesle ve kuralla okunup söylenmesine önem verildiği bilinmektedir. Bu bakımdan, programlarında ayrı bir ‘müzik’ dersinin yer almadığı bu okullarda, doğrudan olmasa bile dolaylı bir ‘dinsel müzik eğitimi’ yapıldığından söz edilebilir” (Uçan, 1997, s.41-42). 4 Enderun okullarında ise gerek dini gerekse dindışı müzik eğitimine yer verildiği bilinmektedir. Bu okullarda musiki dersleri “meşkhane” denilen yerde yapılırdı. Musikiye yatkın gençler belirlenip saz ve ses sanatçısı olmaları için bir ustanın yanına çırak olarak verilirdi. Bu öğrenciler musikinin tüm inceliklerini öğrenip ustalaşırdı. Burada yapılan eğitim bir üniversite niteliğindeydi. Bu okul sayesinde çok sayıda ünlü saz ve ses sanatkarları yetişmiştir (Özalp, 2000, s. 30-31). Türkiye’de müzik öğretmeni yetiştirme amacıyla, ilk öğretmen okulunun kuruluşundan 76 yıl sonra 1924 yılında MMM (Musiki Muallim Mektebi) kurulmuştur. Bu ilk kurumsal yapılanma ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Devrimi ve Çağdaşlaşma Programı çerçevesinde lise ve orta mektepler ile muallim mektepleri için musiki muallimi yetiştirmek amaçlanmıştır (Uçan, 2004, s. 6). “Osmanlı döneminin son evrelerinde genel anlamda Nizam-ı Cedit programından kaynaklanan ‘yeni düzen, yeni eğitim, yeni okul, yeni öğretmen’ ilkesiyle başlayan süreç Cumhuriyet döneminin başlarından itibaren Muasır Medeniyet programından kaynaklanan ‘çağdaş düzen, çağdaş eğitim, çağdaş okul, çağdaş öğretmen’ ilkesine dönüşmüştür. Bu dönüşümün en temel alanlarından biri MMM, en temel öğretmenlik kollarından biri Müzik Öğretmenliği olmuştur” (Uçan, 2004, s. 6-7). 1 Kasım1924 yılında Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kurumlarından biri olan MMM’nin kuruluş amacı ortaokul ve liseler ile ilköğretmen okullarına müzik öğretmeni yetiştirmektir (Uçan, 2004, s.14). Ancak MMM’nin işleyişi giderek sanatçı yetiştiren bir kurum haline gelmiştir. Bunun üzerine 1937–1938 eğitim yılında Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü 5 açılmış, bu mektebin müzik şubesinde müzik öğretmeni yetiştirilmeye başlanmıştır (Çimen, 2004, s.127). Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü 1969 yılına kadar Türkiye’de müzik öğretmeni yetiştiren tek kurum olmuştur. 1969 yılında Marmara Üniversitesi İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü, 1973 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Buca Eğitim Enstitüsü ve 1981 yılında da Uludağ Üniversitesi Bursa Eğitim Enstitüsü’nün açılmasıyla müzik öğretmeni yetiştiren kurum sayısı dörde yükselmiştir. 1978’de eğitim enstitüleri ‘Yüksek Öğretmen Okulu’ adını almış ve öğretim süresi dört yıla çıkmıştır (Çimen, 2004, s.128) . “Müzik öğretmeni yetiştirme 1982 yılında çıkarılan 2547 sayılı Yüksek Öğretim Yasası ile üniversitelerin eğitim fakültelerine devredilmiştir. Böylece müzik öğretmeni yetiştirme yaklaşık atmış yıllık gelenekselleşmiş bir yapıdan, üniversiter bir yapıya dönüşmüş, lisans, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora gibi daha üst düzeylerde eğitim ile araştırma, geliştirme ve akademik olanaklara kavuşmuştur.” (Özen, 1998, s. 14). Cumhuriyet öncesine bakıldığında doğrudan müzik eğitimi veren kurum olarak Enderun Okulları göze çarpar. Cumhuriyet döneminde ise öğretmen yetiştirmek amacıyla ilk kez 1924 yılında Musiki Muallim Mektebi kurulmuştur. 1982 yılına kadar müzik öğretmeni yetiştirmek için Milli Eğitim Bakanlığında gösterilen çabalar, YÖK yasası ile üniversitelere devredilmiştir. Daha önceleri Yüksek Öğretim Okulları, Müzik Bölümleri olarak müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar genelde Eğitim Fakültelerine devredilmiştir. Türkiye’de Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü, daha sonra İstanbul, İzmir ve Bursa’daki üniversitelerin ardından müzik öğretmeni yetiştiren pek çok kurum daha açılmıştır. Bunlar; Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Konya), Kradeniz Teknik 6 Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi (Trabzon), İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Malatya), Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi (Erzurum), Erzincan Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Erzincan), Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Burdur), Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Bolu), Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Van), Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Denizli), Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Niğde), Harran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi (Şanlıurfa), Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi ( Çanakkale), Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Sivas), Ondokuz Mayıs Üniversitesi Samsun Eğitim Fakültesi (Samsun) Gazi Osman Paşa Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Tokat), Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Muğla), Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi (Balıkesir), Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi (Aydın) Müzik Öğretmenliği bölümleridir . (http://www.yok.gov.tr/hakkinda/uni_bag_bir_2006.zip). Böylelikle müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar tüm Türkiye geneline yayılmıştır. 1998 yılından İtibaren de YÖK’ün Eğitim Fakültelerinde başlatmış olduğu yapılandırma süreci sonucunda Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümleri Müzik Öğretmenliği Ana bilim / Anasanat Dalına dönüştürülmüştür (Yayla, 2003, s. 3). YÖK’ün eğitim programlarında 2006–2007 yılında yeniden düzenlemeye gidilmiştir. Düzenleme, mevcut yapılanmayı değiştirmeyi değil, programların güncellenmesi ve modelin aksayan yönlerini düzenlemesini amaçlamıştır. Bu tarihten itibaren müzik bölümlerinin ders içerikleri yeniden düzenlenmiş ve Müzik Öğretmenliği Anabilim Dalı olarak programda yerini almaya devam etmiştir (Kavak, Aydın ve Akbaba Altun, 2007, s. 62). Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlara bakıldığında Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra açılan Musiki Muallim Mektebi, Eğitim Enstitüsü Yüksek Öğretmen Okulu ve Eğitim Fakültesi müzik öğretmeni yetiştiren kurumlar olarak göze çarpar. Bu kurumlar ortaöğretime öğretmen yetiştiren kurumlardır. Bu kurumların amaçları, yapıları her sisteme göre farklılık göstermiş ve artarak günümüze kadar gelmiştir. 7 1. 2 Müzik Eğitimi Müzik eğitimi temelde bir müziksel davranış kazandırma, değiştirme ve geliştirme sürecidir. Bu süreç içerisinde eğitim gören bireyin müziksel yaşantısı temel alınır, bu temelden yola çıkılarak planlı, düzenli ve yöntemli bir yol izlenir. Bu yolla da belirli hedeflere erişilir. Müzik eğitimi yoluyla birey ile çevresi, özellikle de müziksel çevresi arasındaki iletişim ve etkileşimin daha sağlıklı, etkili ve verimli olması beklenir (Uçan, 1997, s. 14). Müzik eğitimi bireylerin ve toplumların sağlıklı, saygın, becerikli, yordamlı, dürüst, çalışkan, üretken, uyumlu ve çağdaş olabilmeleri için bir düşünce ve davranış eğitimidir. Müzik eğitimi yoluyla kazandırılmak istenen her boyut kişiyi ve giderek toplum ya da toplumları maddi ve manevi olarak besler, biçimlendirir ve yüceltir. Maddi ve manevi yönden sağlam yetişmiş bireylerden sağlam yapılı toplumlar oluşur (Ünal, 1989, s. 240). Müzik eğitimi, genel müzik eğitimi, özengen müzik eğitimi ve mesleki müzik eğitimi olmak üzere üç ana türe ayrılır: 1. ) Genel Müzik Eğitimi: Müzikle ilişkisi ne olursa olsun herkese yönelik olup asgari-ortak genel müzik kültürümüzü kazandırmayı amaçlar. Genel müzik eğitimi, genellikle ilköğretim öncesinde anaokulu, ilkokulda sınıf, ortaokul ve lisede ise müzik öğretmeni tarafından okutulur. 2. ) Özengen Müzik Eğitimi: Müziğe ilgisi, isteği ve yatkınlığı olan kişilere yöneliktir. Çeşitli müzik kursları, özel dersler, bireysel ve toplu çalışmalar, konserler, şölenler vb. etkinlikler özengen müzik eğitiminde ağırlıklı bir yere sahiptir. 8 3. ) Mesleki Müzik Eğitimi: müziğe belli düzeyde yeteneği olup, müziği kendisine bir iş, bir meslek, sürekli uğraş edinen kişilere yöneliktir (Uçan, 1997,s.3132). Müzik öğretmenleri okullarda öncelikle genel müzik eğitimi vermektedir. Bunun yanı sıra okul içi müziksel faaliyetlerde ve şenliklerde müziğe istekli, yatkın olan öğrencilerle birlikte çeşitli müziksel etkinliklerde bulunarak özengen müzik eğitimine de yer verir. Ayrıca okullarda müziği meslek edinmek isteyen ve belli yeteneği olan öğrencilere rehberlik ederek mesleki müzik eğitimine de katkı sağlar. Müzik dersinin amaçları sesi, kulağı ve zevki eğitmektir. Müzik dersi öğrencilere müziği tanıyacak, sevdirecek ve öğrencilerde müzik dinleme, müzik yapma alışkanlığı ve gereksinimini yaratacaktır. Müzik dersinde müziği sevdirmek amacıyla zevk eğitimine önem verilmelidir. Zevk eğitimi araçları ise okul şarkıları, koro, çok seslilik, öğretmenin çalgısı, sesi, plak ve radyodur (Say, 1998, s. 71). 1.3 Türk Müzik Eğitiminde Geleneksel Müziklerin Yeri ve Önemi Çocukların müzik zevklerini geliştirmede ve onların kaliteli bir müzik anlayışı kazanmalarında geleneksel müzik eğitiminin önemi büyüktür. Nitelikli bir müzik eğitimi için öğrenciler öncelikli olarak kendi kültürleri olan Türk müziğini tanımalıdır. Eğitimin yakından uzağa, somuttan soyuta, yalından karmaşığa vb. ilkelerinden yola çıkarak, müzik eğitiminde de bilinenden bilinmeyene gidilmesi etkili bir müzik eğitimi için önemlidir. Çünkü çocuklarda yerel ezgilere olan ilgi ve kulak yatkınlığı daha fazla olması nedeniyle eğitime yerel ezgilerden başlanması, evrensel değerdeki müzikleri öğretmek açısından daha etkili olacaktır. Bu da onların evrensel değerdeki müzikleri daha iyi anlamalarını sağlayacak ve böylelikle kendilerini müzik alanında geliştirip kabul ettirebilmeleri daha kolay olacaktır. 9 Müzik eğitiminde geleneksel müziklere yer verilmesi ulusal eğitimin önemli bir faktörüdür. Bu amaçla eğitsel müziğin sağlam temellere oturtulması ve çağdaş bir müzik eğitiminin sağlanabilmesi için Türk okul müziğinin önemi büyüktür. Sun bu konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde ifade etmiştir: "Eğitim açısından müzik sorunumuzun çözümü konusunda temel görüş; çağdaş bir anlayışla Türk okul müziği eserlerinin yaratılması ve eğitimde müzik öğretimine temel alınmasıdır; Türk okul müziği temel olmak üzere eski eserlerin ve evrensel değerdeki müziklerin seçkin örneklerine de eğitsel müzik öğretiminde önemleri oranında yer verilmesidir. Kaynağı yerel müziklerimizde olan, evrensel değerlerden yararlanarak çağdaş bir anlayışla yaratılan okul müziklerine "Türk okul müziği" denir. Bu türlü müziklerin yaratılması, eğitsel müzik öğretimini ulusal bir yörüngeye oturtacaktır. Türk okul müziği yurt içinde ve yurt dışında ancak o zaman var sayılabilecek, gerçek kişiliğini bu yoldan ortaya koyabilecektir. Eski müzik eserlerimize; özellikle çevreden derlenecek (tekerleme, sayışma, türkü vb.) müziklere eğitsel müzik öğretiminde yer verilmesi, öğrencinin, çevresinde duyduğu müzikleri okulda da yaşatması, çevresine ve kendisine yabancılaşmasını önleyecek; çevre müziklerinin gelişmesini, bunlar içinden seçkin değer taşıyanların bütün yurda yayılarak ulusallaşmasını sağlayacak, değişik bölgeler arasında ve bütün Türkiye'de müzik birliğinin kurulmasını hızlandıracaktır. Çevre müzikleri; Türk okul müziğinin mayası olacak ve ikisi birlikte Türk Ulusal Müzik Eğitimi Dağarcığını oluşturacaktır." (Sun, 1988, s. 175). Türk müziğinin evrensel bir boyuta ulaşması için okullarda geleneksel müzik eğitimine gereken önem verilmelidir. Bu açıdan konuların öğrencilere iyi bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için de müzik öğretmenlerinin bu konuların öğretimi için yeterli olan bilgi birikimine sahip olmaları gerekmektedir. Bu bilgi birikiminin oluşabilmesi de mezun oldukları okullardan almış oldukları geleneksel müzik eğitiminin yeterli düzeyde olmasına bağlıdır. Ancak MÖYK’ın (Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlar) programlarına bakıldığında verilen eğitimin Batı müziği ağırlıklı bir eğitim olduğu görülür. Bu durum yetişen müzik öğretmenlerinin geleneksel müzik eğitimi konularının öğretiminde zorlanmalarına neden olmaktadır. Sadece konu anlatımlarında değil, makamsal şarkıların öğretiminde de zorlandıkları müzik öğretmenleri tarafından belirtilmektedir. 10 MMM’den bugüne, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği eğitim programlarına bakıldığında geleneksel müziklerle ilgili şu sonuçlar ortaya çıkmıştır: • 1925 MMM eğitim programına bakıldığında programda geleneksel müziklere yer verilmediği görülmektedir. • 1931 MMM eğitim programına bakıldığında programda geleneksel müziklere yer verilmediği görülmektedir. • 1941 Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Şubesi Eğitim Programında geleneksel müziklere yer verilmediği görülmektedir. • 1970 Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Şubesi Eğitim Programında geleneksel müziklere yer verilmediği görülmektedir. • 1978 Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Müzik Şubesi Eğitim Programında; II. yılda Geleneksel Türk Sanat Müziği I-II adı altında her iki dönemde ikişer saat olarak ve III. yılda da Türk Halk Müziği adı altında II. dönem iki saat olmak üzere geleneksel müziklere ilk defa yer verildiği görülmektedir (Uçan, 1982, s.158-191). • 1983-1984 Müzik Öğretmenliği Programında geleneksel müzik eğitimine; II. Yılda Türk Halk Müziği II.dönem iki ders saati olarak, III. Yılda Geleneksel Türk Sanat Müziği adı altında II. Dönem iki ders saati olarak ve IV. Yılda Türk Müzik Tarihi adı altında II. Dönem ve iki ders saati olarak geleneksel müziklere yer verilmiştir. 11 • 1996 Müzik Eğitimi Bölümü programında geleneksel müzik eğitimine; V. Yarıyılda Geleneksel Türk Halk Müziği adı altında haftada üç saat, VI. Yarıyılda Geleneksel Türk Halk Müziği Uygulaması adı altında haftada üç saat, VII. Yarıyılda Geleneksel Türk Sanat Müziği adı altında haftada üç saat, VIII. Yarıyılda Geleneksel Türk Sanat Müziği Uygulaması adı altında haftada üç saat ve Türk Müzik Tarihi adı altında haftada üç saat olarak geleneksel müziklere yer verilmiştir. • 1998-1999 Güzel Sanatlar Eğitimi Müzik Öğretmenliği Programında geleneksel müzik eğitimine; V. Yarıyılda Türk Halk Müziği adı altında haftada iki saat ve VI. Yarıyılda Türk Sanat Müziği adı altında haftada iki saat olarak yer verilmiştir. • 2006-2007 Müzik Öğretmenliği Lisans Programında geleneksel müzik eğitimine; III.yarıyılda Geleneksel Türk Halk Müziği adı altında haftada iki saat, Türk Müzik Tarihi adı altında haftada iki saat, IV. Yarıyılda Geleneksel Türk Halk Müziği Uygulaması adı altında haftada üç saat, V. Yarıyılda Geleneksel Türk Sanat Müziği adı altında haftada iki saat ve VI. Yarıyılda Geleneksel Türk Sanat Müziği Uygulaması adı altında haftada üç saat ve olarak geleneksel müziklere yer verilmiştir (Kavak, Aydın ve Akbaba Altun, 2007, s.139, 185, 221). Görüldüğü gibi 1978 yılından bu yana geleneksel müzik eğitimi MÖYK’ın programlarında yer alsa da bu derslere ayrılan sürenin yetersiz olması yetişen müzik öğretmenlerinin bu konuları yeterince öğrenemeden mezun olmalarına neden olmaktadır. Eğitim fakültelerinin bölüm amaçları, müzik öğretmenlerinin geleneksel müziği her yönüyle tanıması gerektiğini belirtirken MÖYK’ın programlarına bakıldığında bunun sağlanması pek mümkün görülmemektedir. Sarı bu konuyla ilgili tespitini şu şekilde belirtmiştir: 12 “Eğitim fakültelerinin bölüm amaçlarının ikinci maddesinde, Türk müzik öğretmeninin, Türk müziğini tüm yönleriyle yakından tanıması gerektiği belirtilirken, bugün eğitim fakültelerinin müzik bölümlerinde, 34 adet müzik dersinden yalnızca 6 tanesi doğrudan Türk müziği ile ilgilidir. Bu 6 ders için program üzerinde gösterilen 16 saatlik süre ise tüm müzik dersleri için belirtilen toplam 179 saatlik sürenin % 8,9’unu içermektedir. 1941’den 1982’ye değin 70, 80, 82 yıllarında, eğitim fakülteleri müfredat programlarında değişmeler oluyor fakat 1982’ye değin değişim genelde Batı müziği ağırlıklı gösteriyor kendini”(Sarı, 1993, s. 31). Bu durum bu okullardan mezun olan müzik öğretmenlerinin Türk müziği konularının öğretiminde yetersiz kalmalarına neden olmaktadır. Bunun sağlanabilmesi için uygulanacak en etkili yöntemlerden biri de geleneksel çalgı kullanımıdır. Çünkü geleneksel çalgılardan birini çalabilen müzik öğretmeni, Türk müziğinin inceliklerini, koma seslerini tam olarak ancak Türk müziği çalgılarıyla duyurabilir. Aynı zamanda Türk müziği nazari bilgilerini de yine Türk müziği çalgısı yardımıyla daha etkili ve anlaşılır bir şekilde anlatabilir. Bu bakımdan müzik öğretmenlerinin derslerinde geleneksel çalgılarımızdan birini çalabiliyor olmaları derslerin verimli işlenişi açısından faydalı olacaktır. Ancak MMM’den bugüne MÖYK’a bakıldığında uzun yıllar geleneksel çalgıların programlarda yer almadığı görülür. 1978 yılına kadar sadece Batı müziği çalgıları programlarda yer almıştır. Bu programlarda bireysel çalgı dersinde keman, viyola, viyolonsel, yan flüt, obua, klarinet, piyano ve şan gibi dallara yer verilmiştir Yardımcı çalgı olarak blok flüt ailesi de programlarda yer almıştır. 1978 yılında ise ilk kez “Ana Çalgı Bağlama” adı altında geleneksel çalgı öğretimine başlanmıştır. Daha sonra 1987 yılında kurulan Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’nde ud, kanun, ney gibi çalgıların öğretimine başlanmıştır (Yahya, 2007, s. 112). 13 Müzik öğretmenleri genel olarak Batı müziği eğitim ve öğretimiyle yetiştirilmiş ve uzun yıllar geleneksel müzik ve geleneksel çalgı eğitimi müfredatlarda hiç yer almamıştır. 1978 yılından itibaren geleneksel müzik ve çalgı eğitimine başlanmışsa da verilen eğitim yetersiz kalmıştır. Geleneksel müzikler Batı müziğinin yanında geri planda kalmıştır. Makam usul ve repertuar açısından zengin olan Türk müziği bu okullarda yeterince öğrenilememiştir. Türk müziğinin gelişmesinin, müzik kültürünün evrensel yörüngeye oturtulmasının en önemli şartının geleneksel müziğin iyi bilinmesi gerekliliği göz ardı edilmiştir. Bu durum müzik öğretmenlerinin meslek hayatlarında zorlanmalarına neden olmaktadır. Özellikle ders dışı sosyal etkinliklerde müzik öğretmenlerinden geleneksel müzik eserlerinin seslendirilmesinin istenmesi, müzik öğretmenlerini daha da zor durumda kalmalarına neden olmaktadır. Bu durumda geleneksel müzik bilgisi ve çalgı kullanımı daha da gerekli hale gelmektedir. Ancak günümüzde MÖYK’a bakıldığında, bu kurumların çoğunda bireysel çalgı dersi olarak geleneksel çalgıların programlarda yeterince yer almadığı gözlenmektedir. Araştırmacının konuyla ilgili yaptığı görüşmelerde araştırmada daha önce belirtilen 22 üniversiteden sadece 12 tanesinde geleneksel çalgıların programlarda yer aldığı belirlenmiştir. Söz konusu 12 üniversitenin ilgili bölümünde en çok bağlama (12), ud (8), kanun (3), tar (2), ney (1) bulunmaktadır. Bu sayısal sonuçlar üniversitelerde geleneksel müziğin öğretilmesi açısından geleneksel çalgılara çok yer verilmediğini göstermektedir. Üniversitelerde geleneksel müzik eğitimine ayrılan sürenin yetersiz olması gibi, geleneksel çalgıların da programlarda yeterince yer almaması geleneksel müziğin öğretilmesi açısından önemli bir eksiklik olarak düşünülebilir. “Müzik öğretmeni, çalmasını şu ya da bu derecede öğrendiği çalgısını sınıfta çocuklara solfej öğretirken didaktik bir araç; eserler çalar ya da şarkılara eşlik ederken de estetik bir araç olarak kullanır, kullanması gereklidir. Öyleyse çalgının 14 öğretimde öğretici ve estetik amaçlara göre işlevleri de var demektir.” (Say, 1998, s. 69). Görülüyor ki müzik öğretmenlerinin derslerini etkili bir şekilde işlemesine yardımcı olacak en önemli araçlardan biri çalgıdır. Çalgı kullanımı derslerin daha etkili, anlaşılır ve kalıcı bir şekilde işlenmesine yardımcı olacağı gibi, çocuklara müziği sevdirmede ve öğretmenlerin kendilerini kabul ettirmelerinde de önemli bir rol oynar. Okul müzik eğitiminde müzik öğretmenlerinin derslerinde kullanabileceği, Türk müziğinin tanıtılmasına önemli katkılar sağlayabileceği en etkili çalgılardan biri de GTSM (Geleneksel Türk Sanat Müziği) çalgısı olan uddur. Çünkü ud ile GTSM, GTHM (Geleneksel Türk Halk Müziği) eserleri seslendirilebildiği gibi okul şarkıları ve marşların da seslendirilmesi mümkündür. Ayrıca ud sadece müzik eserlerin seslendirilmesinde değil müzikle ilgili teorik bilgilerin öğretilmesinde de rahatlıkla kullanılabilir. Müzik alanında evrenselliğe ulaşmak için geleneksel müzikten yola çıkılması gerektiği düşünülürse ud bu konuda çok fonksiyonel bir çalgıdır. Türk müziği şarkılarının öğretilmesinde, makamları duyuş itibariyle örneklendirebilmede ve nazari bilgilerin öğretilmesinde oldukça etkilidir. Ud ile sadece geleneksel Türk müziğine değil, her türlü müziğe de eşlik etmek mümkündür. Çünkü udun perdesiz bir çalgı olması ve geniş ses alanına sahip olması farklı müzik türlerine eşlik etmek için yeterli gelmektedir. Bunun yanı sıra ud çok sesli özelliği de olan bir çalgıdır. Bu nedenle Batı müziği eğitiminde de kullanılabilmektedir. Ayrıca udun hem çalıp hem söylemeye elverişli bir çalgı olması da şarkı öğretimi için müzik öğretmenlerine büyük kolaylık sağlar. Ud, müzik derslerinin yanısıra her türlü ders dışı sosyal etkinliklerde de çok rahat kullanılabilecek bir çalgıdır. Udun üç buçuk oktavlık ses alanına sahip olması, her yaş grubundan olan öğrencilerin ses sınırlarına yeterli gelecek düzeydedir. 15 Çocukların ses sınırları doğuştan ergenlik çağına kadar genişlemeyi sürdürmektedir. Çocuklarda ses değişimi ırksal, ulusal, coğrafi ve kültürel faktörlerin etkisiyle farklılık gösterebilir. Çocukların ses aralıkları onların fiziksel gelişimleri ile de ilgidir. Çocukların ses kapasiteleri 1–2 yaşına kadar 5 yarım ton iken 12 yaşında (bluğ öncesi) 14–19 yarım tona (yaklaşık 1,5 oktav) çıkar. Bu dönemlerde kız ve erkek çocuk seslerinde farklılık yoktur. Çocuk sesleri, gelişmekte olan seslerdir ve henüz gelişimini tamamlamamışlardır. Bu gelişme, ergenlikten sonra kızlarda yaklaşık 17, erkek çocuklarda 19 yaşına kadar sürebilir (Çevik, 1999, s. 31). Bu durumda udun 3,5 oktavlık ses genişliği göz önünde bulundurulduğunda, ilköğretim ve lise dönemindeki çocukların ses aralıklarına fazlasıyla yeterli gelecek düzeyde bir çalgı olduğu görülür. Udun ses sınırları Geleneksel Türk müziği ve Batı müziği akord sistemine göre şu şekildedir: Şekil 1. 1 Türk müziği akord sisteminde udun ses sınırları Şekil 1. 2 Batı müziği akord sisteminde udun ses sınırları Geleneksel Türk müziğinde notalar sol anahtarına göre yazılır. Ancak çıkan ses Batı müziği notalarından farklı frekanstadır. Batı müziğinde 440 frekanslı ses La notası iken, Türk müziğinde Re (Neva) notasına denk gelir. Bu nedenle udun ses sınırları Türk müziği ve Batı müziğine göre ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu durumda Batı müziğine ait bir eser Türk müziği çalgılarıyla seslendirirken, Batı müziği ile aynı frekansta olabilmesi için transpoze çalınması gerekmektedir. 16 Aşağıda örnek olarak Batı müziği ton sistemine göre yazılmış “Öğretmen Marşı”, şekil 1.3’de orijinal notası ile, 1.4’de ise marşın Türk müziği çalgılarıyla nasıl seslendirileceği notalar transpoze edilerek gösterilmiştir: Şekil 1. 3 Batı müziği ton sistemine göre yazılmış marşa ait nota örneği. 17 Şekil 1. 4 Batı müziği ton sisteminde yazılan marşın Türk müziği sistemine göre transpoze edilmiş nota örneği. Aynı zamanda Geleneksel Türk müziği ses sistemi de Batı müziği ses sisteminden farklılık gösterir. Batı müziğinde aralıklar yarım veya tamdır. Ayrıca eksik ve artık aralıklar da mevcuttur. Türk müziğinde de tam aralıklar aynen vardır ancak; yarım, eksik, artık gibi sıfatlar Türk müziğinde daha farklıdır. Türk müziğinde tam aralıklar birbirine eşit dokuz eşit parçaya bölünmüş ve her bir parçasına da koma 18 adı verilmiştir. Batı müziğinde ise 9 koma olan tam ikili aralık, 4,5 komadan ikiye bölünmüştür. Bir önceki sesin diyezi ile bir sonraki sesin bemolü aynı frekansa denk gelmektedir. Batı müziğinde bir sekizlide (dizi) 12 eşit yarım ses meydana gelen tampere sistemine karşın Türk müziğinde durum daha farklıdır. Türk müziğinde tam ikili aralık 9 komadan meydana gelmiştir. 9 koma alan tam ikili aralık kalın sesten bir ince sese doğru birinci, dördüncü, beşinci, sekizinci ve dokuzuncu komalardan bölünmüştür. Bu bölünmeler kalın sesten ince sese doğru diyezlerle, ince sesten kalın sese doğru ise bemollerle gösterilmiştir. Bu diyez ve bemollerin kendilerine göre harfleri, işaretleri ve şekilleri vardır. Böylelikle Türk müziğinde tam ikili aralığın bu şekilde bölünmesiyle bir sekizli içerisinde 24 eşit olmayan ses meydana gelmiştir. Ayrıca bu sesler (ikili aralıklar) muhtelif şekilde birleşerek Türk müziğinin esasını teşkil eden tam 4'lü ve tam 5'lileri ve yine tam 4'lü ve tam 5'lilerin birleşimlerinden makam dizilerini ve bu diziler de çeşitli şekiller alarak makamları meydana getirmişlerdir. Kısacası Batı müziğinde 1 tane diyez, 1 tane bemol çeşidi varken Türk müziğinde 1 koma (koma-fazla), 4 koma (bakıye), 5 koma (küçük mücennep), 8 koma (büyük mücennep), 9 koma(tanini)’lık diyez ve bemol çeşidi vardır. Aynı zamanda Türk müziğinde aralıklar bazen 9 komanın üzerinde de olabilir. Böyle aralıklara da artık ikili aralığı denir. Bu durumda Türk müziği ses sisteminde arlıklar komalarla ifade edilmektedir. Batı müziği sesleri komalarla ifade edilmediğinden Batı müziği çalgılarında da komalı sesler bulunmamaktadır. Dolayısıyla Batı müziği çalgılarıyla Türk müziğine ait komalı sesleri çalmak mümkün değildir. Yalnızca Batı müziğine ait perdesiz çalgılarla bu komalı sesler verilebilir ancak; MÖYK’da bu çalgılar Batı müziği sistemine göre öğretilmektedir. Dolayısıyla bu çalgıları öğrenen müzik öğretmenleri geleneksel müziklere ait makamsal eserleri çalgılarıyla seslendirememektedirler. Bu açıdan müzik öğretmenlerinin geleneksel müziği öğrencilere en iyi şekilde öğretmesi için geleneksel çalgı kullanımı ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. 19 GTSM çalgısı olan ud, müzik öğretmenlerinin derslerini etkili bir şekilde işleyebileceği; sesi, kulağı eğitmede ve zevk eğitiminde de kullanabileceği bir çalgıdır. Ud, öğrencilerin müziğe karşı ilgi ve sevgilerini arttırmada da önemli bir rol oynar. Birçok müzik öğretmeni MÖYK’da görmüş oldukları çalgılarını derslerinde kullanamamaktadırlar. Bunun sebeplerinden bazıları da çalgılarının taşınabilir olmaması, akord zorluğunun bulunmasıdır. Diğer bir açıdan bakıldığında ise; üflemeli çalgı eğitimi almış bir müzik öğretmeni, şarkı öğretimlerinde hem çalıp hem söyleyememesi nedeniyle de derslerinde çalgısını tam olarak etkili kullanamamaktadır. Ud bu açılardan bakılırsa, gerek taşıma ve akord kolaylığının olması, gerekse şarkı öğretiminde hem çalıp hem söyleyebilme olanağının olması nedeniyle de daha etkili bir çalgıdır. Türk müziği eğitiminde Türk müziği çalgı kullanımının gerekliliği de göz önünde bulundurulursa, ud birçok açıdan müzik öğretmenlerinin derslerinde rahat kullanabilecekleri bir çalgıdır. Ayrıca ud, müzik derslerinin yanı sıra okul içi sosyal etkinliklerde de kullanılabilmesi açısından da önemli bir çalgıdır. 1.4 Udun Tarihçesi Ud dünyada çok geniş bir alanda kullanılmış, Müslüman topluluklarında daha yaygınlık kazanmıştır. Ud kelimesinin aslı Arapçadır ve ağaç-tahta anlamına gelir. Çalgının sarı sabır ya da öd ağacından yapılması sebebiyle ud adının verildiği görüşü yaygınlık kazanmıştır. Udun tarih boyunca çokça çeşidine rastlanmış ve bu çalgı için çeşitli adlar verilmiştir. Çin’de pipa, İranda barbat, çeşitli Arap ülkelerinde el-ud, Doğu Türkistan ve Balkanlarda da kopuz, kobza ve kupuz gibi adlar kullanılmıştır (Can, 1995, s. 8). Ud ile ilgili en eski belge MÖ. 8. yy. Batı Türkistan’daki küçük heykelciklerde ve elinde bu çalgıyı tutan insan figürlerinde rastlanmaktadır. Daha sonra MS. 1. yy.’da Doğu Türkistan’daki ve 2. yy.’da da Kuzey Hindistan’ da ki sanat eserlerinde de bu çalgıya rastlanmıştır. Ud ilk kez 7. yy.’ın başlarında 20 Müslümanların İspanya’ya yaptıkları fetihlerle ve Haçlı Seferleri ile Avrupa’da tanınıp yayılmıştır. Bu çalgı Bach ve Haendel zamanına kadar yaygın olarak kullanılmış ve bu dönemde orkestralarda da kullanılmıştır (Can, 1995, s. 8). Ziryap, İspanya’da İslam müziğinin gelişmesini ve yayılmasını sağlayan en önemli kişilerdendir. 8. yy’ a kadar dört telli bir çalgı olan uda beşinci telini ilave ederek udun ses alanını genişletmiştir. 9. ve 10. yy.’larda ise Farabi ve İbn-i Sina yeni perdeler kullanarak udun gelişmesine katkı sağlamışlardır. Ud Karahanlı ve Selçuklular döneminde de önemli bir çalgı olmuştur. 15. yy.’da Osmanlı müzik hayatının önde gelen çalgılarından biri olmuştur. Ancak 17. ve 18. yy.’larda eskisi kadar kullanılmamış, bu dönemde tanbur ön plana çıkmıştır. Daha sonra 19. yy.’da eski itibarına kavuşmuştur (Can, 1995, s. 10). Udun yeniden önde gelen çalgılardan biri olmasında Şakir Paşa ve Udi Afet gibi icracıların etkisi büyük olmuştur. Şekerci Cemil Bey, Ali Rıfat Çağatay, Refik Talat Alpman da bilinen ud icracılarındandır. Ayrıca Udi Nevres Bey, Yorgo Bacanos, Şerif Muhittin Targan, Cinuçen Tanrıkorur, Mutlu Torun gibi sanatçılarda ud icrasının gelişmesinde etkili olmuşlardır (Can, 1995, s. 27-28 ). 1.4.1 Udun Teknik Yapısı ve Özellikleri Ud; gövde, sap ve burguluk olmak üzere üç bölüme ayrılır. Perdesiz ve mızrapla çalınan GTSM çalgılarındandır. Udun gövde kısmı, çıkan sesin gürlüğünün ve ses renginin oluşmasını sağlar. Udun gövdesindeki yarım armudi ve bombeli kısmına tekne denir. 19 ile 25 dilimden oluşan eğimle uzun ağaç parçalarından meydana gelir ve her dilimin arasında fleto denilen çok ince tahta şeritler bulunmaktadır. Dilimlerin birleşim noktalarını kapatmaya yarayan kısma ayna adı verilir. Dilimlerin sap ile birleştiği noktada yer 21 alan klavyenin arka kısmında bulunan ince ağaç şerite de bilezik denir. Teknenin ön yüzündeki düz kısma ise göğüs adı verilir. Udun göğüs kısmında bir büyük, iki küçük daire şeklindeki delikler bulunmaktadır. Kafes adı verilen bu deliklere ağaçtan ya da bağdan yapılmış işlemeli parçalar takılır. Gövde içinden gelen titreşim bu bölümden dışarıya çıkar. Göğüs tahtasının üzerinde tellerin bir uçlarının bağlandığı 13 cm uzunluğundaki parçaya büyük eşik adı verilir. Mızrap vuruşunun yapıldığı bölgeyi korumak için büyük eşik ve büyük kafes arasındaki bölgeye yapıştırılan ahşap parçaya da mızraplık adı verilmektedir (Yahya, 2002, s. 9). Udun sap kısmı, parmakların basıldığı ve seslerin çıkarıldığı bölümdür. Sapın arka tarafına sap sırtı, ön tarafına da klavye adı verilir. Klavye üzerinde bulunan tellere basılarak udun çalınması sağlanır. Sap ile burguluğun birleştiği yerde, tellerin burguluğa geçişini sağlayan 4. cm uzunluğundaki bölüme de küçük eşik adı verilmektedir (Yahya, 2002, s. 9). Udun burguluk kısmı, tellerin takıldığı ve akordun yapıldığı bölümdür. Burguluk kısmında yer alan burgu, on bir adet telin diğer uçlarının bağlandığı parçalardır. Burguluk tahtasının iki yanında beşi aşağıda altısı da yukarıda duran ve tellerin akord edilmesini sağlayan bölümdür. Burguların elle tutulan kısmına kulak, burguluğun uç noktasındaki içe kıvrımlı bölümüne de gaga adı verilir (Yahya, 2002, s. 9-10). Udun beşi çift biri de tek olmak üzere on bir adet teli bulunmaktadır. Bu teller alttan itibaren sırasıyla ; gerdaniye, neva, dügah, hüseyniaşiran, kaba buselik ve kaba geveşt (Sol, re, la, mi, si, fa diyez ) olarak adlandırılır. Tel çapları ise gerdaniye telinde 0.60, 0.65, 0.70 mm, neva telinde 0.70, 0.75, 0.80 mm, dügah telinde 0.50 mm, hüseyniaşiran telinde 0.65 mm, kaba buselik telinde 0.75 mm ve kaba geveşt telinde ise 1.10 mm’dir. Gerdaniye ve neva telleri naylon, diğer teller ise ipek sarmadan yapılmaktadır. Udu çalmaya yarayan mızrap ise yaklaşık 15cm uzunlukta, 22 1 cm genişlikte ve 3 mm kalınlığındadır. Eskiden uzun süre zeytinyağına yatırılan genç ve erkek kartalın kanadından yapılan mızrap, şimdi daha kolay temin edilmesi ve dayanıklı olması sebebiyle plastikten yapılmaktadır (Yahya, 2002, s. 10). Udun akord düzeni aşağıda gösterilmiştir: Şekil 1. 5 Udun Türk müziğine göre akord düzeni. Şekil 1. 6 Udun Batı müziğine göre akord düzeni. 23 Şekil 1. 7 Udun Bölümleri. 24 1.5 Problem Durumu Okul müzik eğitiminde müzik derslerinin daha verimli geçmesini sağlayacak yöntemlerden biri, müzik öğretmeninin derslerinde çalgı kullanmalarıdır. Çalgı kullanımı müzik derslerinin daha etkili, anlaşılır ve kalıcı bir şekilde işlenmesine yardımcı olacağı gibi, öğretmenlerin kendilerini kabul ettirmelerinde de önemli bir rol oynar. Müzik öğretmeni çalgısını şarkı öğretimi, konu anlatımı ve sosyal etkinlik çalışmaları gibi çeşitli alanlarda kullanabilir. Ayrıca müzik derslerinde çalgı kullanımı müziği sevdirmek açısından da etkili olacaktır. Bu nedenle müzik derslerinde çalgı kullanımı derslerin verimliliği açısından faydalı olacaktır. Müzik öğretmenlerinin mezun oldukları okullarda öğrenmiş oldukları çalgılarının müzik derslerinde kullanılabilir olması önemlidir. Her çalgı müzik derslerinde etkili bir şekilde kullanılamayabilir. Çalgının taşınma zorluğunun olması, akord probleminin olması, hem çalıp hem söylemeye elverişli bir çalgı olmaması, Türk müziği eserlerinin seslendirilmesine uygun olmaması gibi çok çeşitli sebepler, müzik öğretmenlerinin bu tür çalgılarını derslerinde etkin olarak kullanamamalarına neden olmaktadır. Bu açıdan müzik öğretmeni adaylarının MÖYK’da öğrenecekleri çalgılarının meslek hayatlarında kullanılabilir olması, etkili bir müzik eğitimi için gereklidir. Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgısı olan ud ise müzik öğretmenlerinin derslerinde kullanabilecekleri çok yönlü bir çalgıdır. Udun eşlik çalgısı olması, çalarken söyleyebilme kolaylığının bulunması, sosyal ekinliklerde rahatlıkla kullanılabilmesi, geleneksel müziğin öğretilmesinde etkili bir çalgı olması ve tonal müziklerde de kullanılabilir bir çalgı olması, müzik eğitiminde etkin olarak kullanılabileceğini gösterir. Ancak udun müzik eğitimine olan katkısı MÖYK’da göz önünde bulundurulmamıştır. 25 1.6 Problem Cümlesi “Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Udun Müzik Derslerinde Kullanılabilirliğine Yönelik Öğretmen Görüşleri Nelerdir?” sorusu bu araştırmanın temel problem cümlesidir. 1.7 Alt problemler: 1- Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği konusunda müzik öğretmenlerinin görüşleri nelerdir? 2- Udun müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı olup olmadığına yönelik müzik öğretmenlerinin görüşleri nelerdir? 3- Udun çeşitli konuların öğretiminde (GTSM, GTHM., Batı Müziği) ne ölçüde kullanılabileceğine yönelik öğretmen görüşleri nelerdir? 4- Udun her türlü şarkı öğretiminde kullanmak için yeterli bir çalgı olup olmadığı yönündeki öğretmen görüşleri nelerdir? 5- Ders dışı sosyal etkinliklerde udun kullanımı ve hangi etkinliklerde kullanıldığına yönelik öğretmen görüşleri nelerdir? 6- Geleneksel müziğin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısının neler olduğu yönündeki öğretmen görüşleri nelerdir? 7- Geleneksel çalgıların Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında yeterince yer almaması konusunda müzik öğretmenlerinin değerlendirmeleri nelerdir? 26 8- Ud eşliğinde yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımlarının neler olduğuna yönelik müzik öğretmenlerinin gözlemleri nelerdir? 1.9 Varsayımlar Bu araştırmada; 1. Araştırma için seçilen örneklemin evreni temsil ettiği, 2. Araştırmaya katılan müzik öğretmenlerinin doğru ve samimi cevaplar verdiği, bu yüzden araştırmada verilerin geçerlik ve güvenirlik derecesinin yüksek olduğu, 3. Veri toplama aracının amaca yönelik olduğu düşünülmektedir 1.10 Sınırlılıklar Bu araştırma; 1. Eğitim Fakültelerinin Müzik Öğretmenliği Anabilim Dallarından mezun olmuş müzik öğretmenleriyle, 2. MEB’e bağlı resmi/özel ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında çeşitli illerde görev yapan ve ud çalan müzik öğretmenleriyle, 3. Görüşme yapılacak müzik öğretmenlerinin verecekleri cevaplarla, 4. Ulaşılabilen tüm Türkçe kaynaklarla, elektronik iletişim araçlarıyla sınırlıdır. 27 1.11 Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı, Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udun müzik dersinin öğretiminde kullanımının öğretmen görüşlerine göre değerlendirilmesidir. 1.12 Araştırmanın Önemi Türk kültürünü oluşturan en önemli unsurlardan biri de geleneksel Türk müziğidir. Geleneksel müziğin öğrenciye en iyi şekilde öğretilmesi, gelecek kuşaklara aktarılması ve Türk kültürüne sahip çıkılması bakımından oldukça önemlidir. Müzik alanında evrensel ve çağdaş bir boyuta ulaşmanın en önemli unsuru da geleneksel müziğin iyi bilinmesi ve özümsenmesinden geçer. Kendi müziğini iyi bilmeyen bir birey diğer müzikleri anlamakta ve kendini bu alanda geliştirmekte güçlük çeker. Bu bakımdan müzik öğretiminde geleneksel müzik eğitimine gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Ayrıca geleneksel müzik eğitimi manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren bireyler yetiştirmede de önemli bir rol oynar. Bu amaçla müzik öğretmenlerinin bu konuların öğrencilere en iyi şekilde aktarılması için gerekli olan bilgi birikimine sahip olmaları gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesinde geleneksel çalgı kullanımı da önemli bir rol oynar. GTSM çalgısı olan ud, müzik öğretmenliğinde bu konuların en iyi şekilde öğrencilere kavratılması ve geleneksel müziklerden seçkin eserlerin örneklendirilmesi bakımından etkili bir çalgıdır. Ud ile konular öğrencilere uygulamalı olarak anlatılabilir ve öğrencilerin konuyu daha iyi kavraması sağlanabilir. Bu açıdan bakıldığında udun ülke müzik kültürüne etki ve katkıları büyüktür. Ayrıca ud, müzik derslerinde sadece geleneksel müzik eğitiminde değil, diğer tüm alanlarda da kullanılabilecek çok yönlü bir çalgıdır. Udun perdesiz bir çalgı olması ve geniş ses alanına sahip olması, her türlü müziğin seslendirebilmesine olanak sağlar. Ud, çeşitli şarkıların öğretiminin yanında teorik konuların öğretiminde de kullanılabilecek bir çalgıdır. Ud sadece müzik derslerinde değil, okul içi sosyal 28 etkinliklere de çok rahat kullanılabilecek bir çalgıdır. Aynı zamanda udun taşıma ve akord kolaylığının olması müzik öğretmenlerine ayrı bir avantaj sağlar. İlköğretim ve lise okul içi sosyal etkinliklerde koro çalışmalarında, ulusal bayramlarda, önemli günlerde, şenliklerde ve diğer etkinliklerde kültürümüz gereği çoğunlukla geleneksel müzikler tercih edilmektedir. Bu müziklerin ve müziklere ait eserlerin öğrencilere öğretiminde en etkili araç geleneksel çalgılardır. Ud da bu ihtiyacı karşılayabilecek ve geniş ses alanı sayesinde de her türlü müziklere eşlik edebilecek nitelikte bir geleneksel çalgıdır. Bu araştırma, okul müzik eğitiminde udun ne derece etkili kullanıldığını ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşleriyle tespit etmek, geleneksel müzik eğitiminde udun katkılarını belirlemek açısından önemlidir. Ayrıca bu araştırma, müzik öğretmenlerinin mezun oldukları okullarda öğrenmiş oldukları çalgılarının derslerinde kullanmaya elverişli çalgılar olmasının gerekliliğini vurgulamak açısından da önemlidir. 1.13 Tanımlar Eğitim: “Bireyde kendi yaşantıları yoluyla davranış değişikliği meydana getirme sürecidir” ( Erden, 2005). Ud: “Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı.”(Türk Dil Kurumu, 1998, s.2288) Dizi: “Herhangi bir notadan başlayıp inici veya çıkıcı olarak sekiz komşu notanın hiç kopmadan sıralanmasına denir.” ( Özkan, 2000, s. 32). Aralık: “Birbirlerine olan uzaklıkları ne olursa olsun, iki sesi ayıran uzaklığa denir.” (Baran, 1997, s. 29). 29 Anahtar: “ Notaların adlarını, dizek üzerinde saptamaya yarayan işaretlerdir. (Baran, 1997, s. 14). Diyez: “Önüne konulduğu notayı yarım ses incelten işarettir.” (Çalışır, 1999, s. 76) “ Önündeki notayı değeri kadar tizleştiren işarete denir.” ( Özkan, 2000, s.35). Bemol: “Önüne konulduğu notayı yarım ses kalınlaştıran işarettir.” (Çalışır, 1999, s. 39) “ Önündeki notayı değeri kadar pestleştiren işarete denir.” ( Özkan, 2000, s. 35). Makam: “ Bir dizide durak ve güçlünün önemi belirtilmek ve diğer kurallara da bağlı kalmak suretiyle nağmeler meydana getirerek gezinmeye denir.” ( Özkan, 2000, s.77). Ton( Tonalite) : “Dizilerin kuruluşlarını meydana getiren kuralların tümüdür.” (Baran, 1997, s.39). Akord: “ Herhangi bir sazın perde veya tellerinin belli bir sese göre düzenlenmesidir.” ( Özkan, 2000, s. 70). Transpoze: “Bir parçayı yazılı bulunduğu eksenden başka bir eksene aktarmak.” (Çalışır, 1999, s. 218) BÖLÜM II İLGİLİ ARAŞTIRMALAR Bu bölümde, bu araştırmada yararlanılan, konu ile ilgili araştırmalara ilişkin bilgilere yer verilmiştir. Yahya (2007) “Geleneksel Çalgılardan Udun Müzik Öğretmenliğinde Kullanılması” konulu makalesinde, müzik derslerinin en önemli amacının müzik kültürünü geliştirici bir beğeni eğitimi yapmak olduğunu; müzik derslerinde özünü kendi geleneksel kültüründen alan Türk müziğine ait türkü, şarkı dağarcığının oluşturulması ve öğretilmesinin faydalı olacağını savunmuştur. Geleneksel müziğin ve kültürün en doğru şekilde genç kuşaklara aktarılabilmesi için geleneksel çalgıların müzik eğitiminde mutlaka yer alması gerektiği belirtilmiştir. Geleneksel çalgılardan udun ise bir eşlik çalgısı olarak hem geleneksel müziğin öğretiminde, hem de batı müziğinin öğretiminde kullanılabilen bir çalgı olması sebebiyle MÖYK’da udun bu özelliğini göz ardı edilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Tuğcular (1992) “Türkiye’de Müzik Öğretmenlerinin Müzik Eğitimi Bölümlerinde Aldıkları Çalgı Eğitiminin Müzik öğretmenliklerine yansıması” konulu yüksek lisans tezinde, 1982–1990 yılları arasında dört yıllık yüksek eğitim alarak mezun olan müzik öğretmenlerine uygulanan anketin değerlendirilmesi sonucunda; aldıkları çalgı eğitimin mesleklerine aynen yansımadığı, yansımada farklılıklar gözlendiği, müzik derslerinde bazı çalgıların ya hiç kullanılmadığı, ya da çok az kullanıldığı, eğitimi alınmayan bazı çalgıların kullanıldığı, bu bakımdan verilen çalgı eğitiminin bazı çalgılar dışında yeterince işlevsel olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durum işlevsel olan çalgıların eğitiminin yeniden gözden geçirilmesi ve daha yeterli eğitim verilir duruma getirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. 31 Acartürk (2000) “Türk Halk Müziği Çalgılarından Kavalın Ortaokul ve Liselerdeki Müzik Eğitimi Derslerinde Kullanımı” konulu yüksek lisans tezinde; müzik eğitimindeki çalgı eğitiminin yalnızca blokflüt üzerine yoğunlaştırılmasının dolaylı olarak Türk müziği eserlerinin Batı müziği ses sistemine göre icra edilmesi gibi yanlış bir durumu ortaya çıkardığını; böylelikle Türk müziği eserlerinin çoğunlukla otantik şekline uygun biçimde öğretilmediği vurgulanmıştır. Bu sebeple blok flütün yanında bir Türk Halk Çalgısı olan kavalın da kullanılabileceği belirtilmiştir. Konuyla ilgili yapılan ankette kavalın Türk Halk Müziği eserlerinin kavalla çalınabilmesi konusunda öğretmenlerin olumlu görüş bildirdikleri sonucuna varılmıştır. Tebiş (2002) “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Keman Öğretiminin Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine Dayalı Olarak Müzik Öğretmenliği Formasyonu Açısından Değerlendirilmesi” konulu doktora tezinde; keman öğretiminde uygulanan öğretim yöntemlerinin meslek yaşamlarında sınıfta keman kullanımı açısından toplam destekleme oranının %45 olarak belirlenmiştir. Belirlenen bu oranla müzik öğretmenleri, uygulanan öğretim yöntemlerini beklenen düzeyde değerlendiremedikleri ve meslek yaşamlarına aktaramadıkları görüşü ortaya çıkmıştır. Eldemir (2006) “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Geleneksel Türk Sanat Müziği Eğitiminin Müzik Öğretmenlerince Kullanılma Durumu” konulu yüksek lisans tezinde; müzik öğretmenlerinin lisans öğreniminde aldıkları GTSM eğitimi sonrasında kazanmış oldukları mesleğe yönelik GTSM dağarcığının % 50 oranında yeterli olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca aldıklar bu eğitimin ilköğretim ve ortaöğretim müzik programlarında belirlenmiş konuların işleniş sırasında da hedeflenen ölçüde faydalanamama durumları ortaya çıkmıştır. Bu durumda MÖYK’ın programlarında GTSM eğitimin yeniden oluşturulup geliştirilmesi gerekliliği ortaya konmuştur. 32 İlgili çalışmalar incelendiğinde, genel olarak müzik eğitiminde çalgı kullanımının önemi ve müzik derslerinde kullanılacak olan çalgıların müzik öğretmenlerinin meslek hayatlarına yansıması üzerinde durulduğu gözlenmiştir. Ayrıca bu çalışmaların çoğunda müzik eğitiminde geleneksel müzik eğitimi ve geleneksel çalgı kullanımının gerekliliği vurgulanmıştır. Bu araştırmada araştırmacı, müzik dersinde geleneksel çalgılardan biri olan udun kullanımı ve geleneksel müzik eğitiminin önemi üzerinde durmuştur. Bu araştırma için ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşleri alınmış ve ilgili araştırmalarla benzer sonuçlar elde etmiştir. BÖLÜM III YÖNTEM Bu bölümde araştırmanın modeli, evreni ve örneklemi, kullanılan veri toplama araçları, verilerin toplanması için izlenen yol ve toplanan verilerin çözümlenmesinde kullanılan yöntem ve teknikler konusunda bilgi verilmiştir. 3.1 Araştırmanın Modeli Bu araştırma Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udun müzik öğretmenliğinde kullanılabilirliğini öğretmen görüşleriyle belirlemeye yönelik betimsel bir çalışmadır. Bu amaçla, ud çalan müzik öğretmenleriyle görüşme tekniği uygulanmıştır. Müzik öğretmenlerinin görüşleri esas alınmış ve bu görüşler doğrultusunda var olan durum betimlenmeye çalışılmıştır. 3.2 Evren ve Örneklem Bu araştırmanın evreni MEB’e bağlı resmi/özel ilköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan ud çalan müzik öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemi, 2006–2007 eğitim-öğretim yılında Batman, Yozgat, Ağrı, Samsun, İzmir, Şanlıurfa, Tokat, Konya, Ankara, Van ve Kırıkkale illerinde görev yapan ve ud çalan 25–35 yaşları arasındaki, danışman hocanın rehberliğiyle ulaşılabilen 15 müzik öğretmeni oluşturmaktadır. Bu müzik öğretmenlerinden 9’u erkek, 6’sı bayandır. Erkek ud çalan müzik öğretmenlerinin yaş ortalaması 29,6 olurken bayan ud çalan müzik öğretmenlerinin yaş ortalaması ise 29,8’dir. Araştırmaya katılacak müzik 34 öğretmenlerini belirlemede Geleneksel Türk Sanat Müziği çalgılarından udu çalma durumları dikkate alınmıştır. 3.3 Verilerin Toplanması Bu araştırmada verilerin bir kısmı kaynak taraması yoluyla elde edilmiştir. Araştırma için konuyla ilgili kitap, dergi ve konuya ışık tutacak tezlerden faydalanarak kuramsal bilgiler toplanmıştır. Verilerin toplanmasında nitel araştırma tekniği uygulanmış ve araştırmacı tarafından bir görüşme formu oluşturulmuştur. Nitel araştırma; ‘’Gözlem, görüşme ve doküman değerlendirmesi gibi veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma yöntemidir” (Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 35). “Nitel araştırma, farklı araştırma yöntemleriyle bir sosyal ya da insani problemi anlamayı amaçlayan bir sorgulama ve araştırma sürecidir. Araştırmacı, karmaşık, bütüncül bir resim oluşturur, kelimeleri analiz eder, katılımcıların görüşlerini detaylı olarak rapor eder ve çalışmayı doğal bir ortamda sürdürür” (Cresswell, 1998, s.15). Nitel araştırma belli bir davranışı, açıklamak, yordamak ya da kontrol etmekten ziyade, sosyal dünyayı bütüncül olarak anlamaya yönelik irdeleme amacındadır. Nitel araştırmanın odak noktası, sosyal dünyadaki karmaşık ilişkileri “ne” ve “nasıl” gibi sorulara odaklanarak anlamaya çalışmaktır. Nitel araştırmacılar, araştırmacının süreci yapılandıran, algı ve yorumlarıyla süreci etkileyen ana unsurlardan biri olduğunu kabul etmektedirler (Finlay, 2006, Akt. Diyarbekirli, 2007, s. 40). Bu araştırmanın nitel araştırma tekniği kullanılarak yapılmış olmasının nedeni, var olan bir sosyal durumu derinlemesine inceleyerek gözler önüne sunma, araştırma öznelerinin, problemi kendi bakış açılarıyla, kendi anlam dünyalarıyla ortaya koymalarını vurgulama isteğidir. Bu araştırmada, araştırma problemi hakkında 35 nicel yöntemlerden farklı olarak yüzeysel değil de daha detaylı ve derin bilgiler elde etmek amacıyla uygun olan nitel araştırma tekniği kullanılmıştır (Diyarbekirli, 2007, s. 41). Araştırmanın problem ve alt problemleri dikkate alındığında öğretmenlerden konuyla ilgili en detaylı biçimde görüşme tekniği kullanılarak bilgi sağlanabileceği düşünülmüştür. Görüşme tekniği; ‘’Görüşmecinin cevap almak amacıyla soruları, sözlü ve genellikle yüz-yüze olmak koşulu ile deneklere yönelttiği bir şekildir.’’(Kaptan, 1998, s. 143). Stewart ve Cash’e (1985) göre görüşme, “önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci” dir. Görüşme yoluyla deneyimler, tutumlar, düşünceler, niyetler ve yorumlar ve zihinsel algılar ve tepkiler gibi gözlenemeyeni anlamaya çalışırız (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 106). Bailey’e (1982) göre nicel araştırma yöntemlerinden olan anketlerle karşılaştırıldığında, görüşme yönteminin bazı artıları aşağıda sıralanmıştır : • Esneklik: Araştırmacı ek sorular sorabilir, yanlış anlama halinde tekrar edebilir. Bu teknikte araştırmacı veri toplama sürecinde daha çok kontrole sahiptir. • Yanıt Oranı: Araştırmacı veri toplama sürecinde bizzat bulunduğu için anketlere göre yanıt oranı yüksek olmaktadır. Okuma ve yazma bilmeyenler, ankette bir dizi soruyu işaretlemek istemeyenler veya konuşmayı sevenler bu tekniği tercih edebilirler. 36 • Sözel Olmayan Davranış: Araştırmacı, görüşme sürecinde karşı tarafın davranış, yüz ifadesi ve vücut hareketlerini gözleme ve kayıt etme olanağına sahiptir. • Ortam Üzerindeki Kontrol: Bir anket çalışmasında ortam üzerinde araştırmacının herhangi bir kontrolü yoktur. Oysa bir görüşme sürecinde araştırmacı ortamda bulunarak etkili bir görüşme ortamı hazırlayabilir. • Soruların Sırası: Bu yöntem, soruların sırasında da araştırmacıya esneklik sağlar, araştırmacı soruları istediği sırayla sorabilir. • Anlık Tepki: Görüşme sürecinde araştırmacı, karşısındaki bireyin anlık geliştirdiği yanıtları ve tepkileri kaydetme şansına sahiptir. • Veri Kaynağının Teyit Edilmesi: Görüşmede önceden belirlenen sorular doğrudan bireye yöneltildiği için bu yolla elde edilen verinin anket yoluyla elde edilen veriye göre geçerliği daha yüksektir. • Tamlık: Görüşme yönteminde sorulara alınan yanıtlar hemen hemen tamdır. • Derinlemesine Bilgi: Bu yöntemde becerikli ve deneyimli görüşmeciler karmaşık bir konu hakkında bile istedikleri bilgiyi elde edebilirler (Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 109-110). Veri toplama aracı olarak görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunun hazırlanması aşamasında, dikkate alınması gerekli bir takım ilkeler vardır: Kolay anlaşılabilecek sorular yazma, odaklı sorular hazırlama, açık uçlu sorular sorma, yönlendirmekten kaçınma, çok boyutlu soru sormaktan kaçınma, alternatif sorular ve sondalar hazırlama, farklı türden sorular yazma, soruları mantıklı bir biçimde 37 organize etme, soruları geliştirme (Bogdan ve Biklen, 1992, Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s.113). Bu araştırmada veri toplamak için kullanılan görüşme formu da araştırmanın problemine yönelik soruları oluşturmak için, bu ilkeler temel alınarak hazırlanmıştır. Görüşme formunun hazırlanması aşamasında literatür araştırması sırasında araştırmanın problemine uygun olabilecek soru ifadeleri kaydedilmiş ve bir havuz oluşturulmuştur. Bunlar arasından araştırma problemine doğrudan yardımcı olabilecek görüşme ifadelerinden oluşan bir ön görüşme formu hazırlanmıştır. Hazırlanmış olan forma ait görüşme soruları aşağıda belirtilmiştir: Görüşme Soruları: 1) Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere ne derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? 2) Ud, müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? 3) Ud, her türlü konu anlatımında kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? 4) Ud, her türlü şarkı öğretiminde (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? 5) Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız hangi etkinliklerde kullanıyorsunuz? 6) Geleneksel Müziğimizin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz? 38 7) Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında geleneksel çalgıların yeterince yer almaması konusunda neler düşünüyorsunuz? 8) Ud ile yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımları ile ilgili gözlemleriniz nelerdir? Araştırmanın Geçerliliği ve Güvenirliği: Araştırmacı hazır hale getirdiği görüşme formundaki soruların işlerliğini test etmek amacıyla örneklemde olmayan beş farklı okulda çalışan müzik öğretmenleriyle görüşme sorularını sınamıştır. Bu sınanan görüşme form soruları danışman hocanın ve konuyla ilgili farklı üniversitelerde görev yapan üç uzmanın rehberliğinde yeniden gözden geçirilmiş, alınan geri bildirimler dikkate alınarak form uygulamaya hazır hale getirilmiştir. Sonuç olarak görüşme formu standartlaştırılmış açık-uçlu görüşme sorularından oluşan yapılandırılmış bir görüşme formu olarak ortaya çıkmıştır. Araştırmada yapılandırılmış görüşmenin seçilmesinin nedeni; yapılandırılmış görüşmenin amacıyla araştırma problem yönteminin birebir örtüşmesidir. Yapılandırılmış görüşmede amaç, görüşülen bireylerin verdikleri bilgiler arasındaki paralelliği ve farklılığı saptamak ve buna göre karşılaştırmalar yapmaktır (Branningan, 1985, Akt. Yıldırım ve Şimşek, 2004, s.106). Gilhooly ve arkadaşlarına (1996, Akt. Diyarbekirli, 2007, s.44) göre, nitel bir araştırmada veri toplama aracı olarak kullanılan bir görüşmenin yapılandırılmış olması, toplanan verinin de yapılandırılmasını kolaylaştıracak ve bu şekilde toplanan veriden daha güvenilir ve geçerli yorumlar yapma olanağı olacaktır. Araştırmacı, görüşme tekniğinin uygulanmasında öğretmenlerin farklı illerde bulunmasından dolayı telefonla görüşme yoluna gitmiştir. Bu öğretmenlerden Ankara’da bulunanlarla yüz yüze görüşme yapılmıştır. Görüşmelerde bir ön görüşme yoluyla uygun zaman tespiti yapılıştır. Ankara dışında bulunan öğretmenlere ise e- 39 mail ve posta yoluyla ulaşılmıştır. Belirlenen onbeş kişi de araştırmacıya geri dönüş yapmıştır. 3.4 Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumu Verilerin çözümlenmesinde nitel veri analizi tekniklerinden biri olan içerik analizinden yararlanılmıştır. İçerik analizinin temel amacı, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve ilişkilere ulaşmaktır. İçerik analizi ile verileri tamamlamaya, verilerin içerisinde saklı olabilecek temaları ortaya çıkarmaya çalışılır. İçerik analizinde temel olarak yapılan işlem, birbirine benzeyen verileri belirli kavramlar ve temalar çerçevesinde bir araya getirmek ve bunları okuyucunun anlayabileceği bir biçimde organize ederek yorumlamaktır (Yıldırım ve Şimşek, 2004, s. 174-175). “İçerik analizi, yüz yüze yapılan görüşmelerden, filmlere; reklâmlardan çizgi filmlere; tiyatrodan politik sohbetlere kadar uzanan geniş bir yelpazede yer alan, iletişimsel ve görsel (sembolik) medya kaynaklarından oluşan veriler üzerinde çalışmayı içeren bir analiz yaklaşımıdır.” (Gilhooly ve arkadaşları, 1996, s. 33). İçerik analizi, toplanan sözel ve davranışsal veriyi sınıflandırma, özetleme ve tablolaştırma amacıyla kategorilere ayırma işlemidir (Hancock, 1998). İçerik analizi, açık uçlu sorularla elde edilen nitel bilgileri nicel verilere dönüştürmeye yarar ve kodlama sürecini, kodlanan verinin güvenirliğinin incelenmesini, titiz bir veri eleme ve temizleme sürecini içermektedir (Marczyk, DeMatteo & Festinger, 2005; Akt. Diyarbekirli, 2007, s.46). Bu amaçla veri üzerinde kodlama ve sınıflandırmalar yapılır. Bu süreç belli adımlardan oluşmaktadır (Hancock, 1998). 40 Araştırmada veri çözümleme sürecinde izlenen yol şu şekilde özetlenmiştir: 1. Bu aşamada araştırmacı ilk olarak 15 öğretmenle e-mail, posta ve telefonla görüşme yoluyla elde ettiği tüm bilgileri birebir raporlaştırmıştır. 2. Tüm öğretmenlerin her bir soruya ait verdikleri cevaplar için tablo hazırlanmıştır. 3. Bu tablolar ve raporlaştırılan görüşme kayıtları ışığında araştırmacı çarpıcı ve araştırma konusuyla yakından ilişkili verileri renkli kalemlerle altını çizerek listelemiştir. 4. Araştırmacı bu listedeki verilerin neyi tanımladıklarını dikkate alarak kategorileri oluşturmuştur. 5. Bu aşamada birbirinden bir şekilde farklı olabileceği düşünülen tüm bölümler ayrı kategoriler altında sınıflandırılmıştır. Böylelikle birçok kategori elde edilmiş ancak bu kategoriler daha sonraki aşamalarda birbiriyle ilişkili olduğu düşünülen kategorilerin birleştirilmesi yoluyla azaltılmıştır. 6. Daha sonra, önce oluşturulan kategorilerle sonra onların birleştirilmesi yoluyla elde edilen daha kapsamlı kategoriler, araştırmacı tarafından bazı değişiklikler yapılabileceği öngörüsüyle karşılaştırılmıştır. Bu mantıkla hareket ederek en kapsamlı, aynı zamanda da çalışılmıştır. birbirinden farklı kategoriler elde edilmeye 41 7. Tüm deşifre kayıtlarından elde edilen bilgiler bu şekilde kapsamlı kategorilere ayrıldıktan sonra tekrar en başa dönülmüş ve işlem sırasında kategoriler altına alınamadığı için çıkarılan bilgiler tekrar gözden geçirilmiştir. 8. Bu aşamadan sonra konunun üç uzmanıyla, araştırmacının belirlemiş olduğu kategoriler yeniden gözden geçirilmiş ve yapılan düzeltmeler araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. BÖLÜM IV BULGULAR VE YORUMLAR Bu bölümde bulgu ve yorumlar, Türkiye’deki ilk ve orta dereceli okullarda görev yapan, ud çalan müzik öğretmenlerinin görüşme formlarındaki soruların sıralarına göre sunulmaktadır. 4.1 Müzik Derslerinde Çalgı Kullanımının Gerekliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular “Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere ne derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.1.1’de verilmiştir. Tablo 4.1. 1 Çalgı Kullanımının Gerekliliği Çalgı Kullanımının Gerekliliği Gerekli Gereksiz f % 15 - 100 - Müzik öğretmenlerinin 15’i de müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliğini ifade etmişlerdir. Bu da müzik öğretmenlerinin derslerde çalgı kullanımına yönelik olumlu düşündüklerini göstermektedir. “Derslere ne derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlar için ilgili analizler, Tablo 4.1.2’de verilmiştir. Görüşme formundaki birinci soruya verilen yanıtlar için içerik analizi yapıldığında çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere etkileri konularında iki kategori çıkarılmıştır. Bu kategorilerde kendi içlerinde kategorize edilmiştir. Derslere etkileri kategorisi; öğrenci motivasyonu, ders verimini artırma, bireysel yeteneklerin ortaya çıkarılması (öğrencilerin kendilerini tanımaları ve yeteneklerini ortaya çıkarmasını 43 kapsamaktadır.), özgüven kazanımı (çalgı çalan öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini artırmasını kapsamaktadır.), dersi somutlaştırma (soyut olan kavramların çalgılarla birlikte somutlaştırılmasını sağlamayı kapsamaktadır.), derse ilgiyi artırma (ders esnasında dikkatini toplama, merakının tamamını derse verme durumlarını kapsamaktadır.) olarak kategorilere ayrılmıştır. Tablo 4.1. 2 Çalgı Kullanımının Derslere Etkisi Çalgı Kullanımının Derslere Etkisi Öğrenci Motivasyonunu sağlama Ders Verimini Artırma Bireysel Yeteneklerin Ortaya Çıkarılması Özgüven Kazanımı Dersi Somutlaştırma Derse İlgiyi Artırma f % 3 20 2 1 13 7 1 5 4 7 33 27 Müzik derslerinde çalgı kullanımının hangi konularda etkili olduğuna yönelik öğretmen görüşleri şu şekildedir: Araştırmaya katılan müzik öğretmenlerinin üçü öğrencinin derse karşı motivasyonunu olumlu yönde artırıcı bir etkisi olduğunu ifade etmişlerdir. İki müzik öğretmeni çalgı kullanımının ders verimini artırdığını söylemişlerdir. Bir müzik öğretmeni sınıf içinde öğrencilerin bireysel yeteneklerini fark edip ön plana çıkartmada yardımcı olduğunu ifade etmiştir. Diğer bir müzik öğretmeni de öğrencilerin kendilerine güvenlerini artırıcı özelliğe yaradığını belirtmiştir. Müzik öğretmenlerinin beşi çalgı kullanımının soyut olan müzik dersini somutlaştırdığını vurgulayarak ifade etmişlerdir. Son olarak dört müzik öğretmeni de çalgı kullanımının öğrencinin derse olan ilgisini artırdığını belirtmişlerdir. Bu sayısal sonuçlar incelendiğinde öğretmenler çalgı kullanımının en çok dersi somutlaştırmada etkisi olduğu yönündeki görüşlerini belirtmişlerdir. 44 Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği konusunda müzik öğretmenlerinden bazıları şunları söylemiştir: “Müzik dersi uygulanabilirliği yönünden oldukça geniş yelpazeye sahip bir derstir. İlk ve ortaöğretim düzeyinde olanaklar çerçevesinde düşünüldüğünde çalgı kullanımı bu yönden önemli bir yere sahiptir, hatta en önemli konumdadır. İçeriğin öğrenilmesi, özellikle kavrama aşaması durumunda kilit role sahip bir özellik gösterir ki, bu da müzik eğitimcilerinin işini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca derslerde çalgı kullanımı öğrencinin ilgisini oldukça yükseltmekte ve dersin daha etkin geçmesini sağlamaktadır. Sonuç olarak müzik derslerinde çalgı kullanımı gereklidir ve oldukça etkilidir.” “Bence müzik derslerinde çalgı kullanılmaması zaten soyut anlatımın hakim olduğu müzik eğitimi alanını daha da soyutlaştırır. Öğretmenin anlattığı müzikal unsurları sıcağı sıcağına örneklendirmesi gerekir. Çalgı, uygulamalı bir alan olan müzik eğitiminin vazgeçilmezi olmalıdır. Tabi uygulayabilme yeterliliğine sahip olanlar için.” “Çalgı kullanımı derslerde mutlaka gereklidir. Öğrencinin derse bakış açısını tamamen değiştiriyor. Derse olan ilgiyi artırıyor, dersle hiç ilgisi olmayan öğrenciyi dahi motive ediyor.” 4.2 Ud’un Müzik Derslerinde Kullanımının Etkililiğine İlişkin Bulgular “Ud, müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.2.1’de verilmiştir. 45 Tablo 4.2. 1 Ud’un Müzik Derslerinde Kullanımının Etkililiği Ud’un Müzik Derslerine Etkililiği Etkili Etkisiz f % 15 - 100 - Müzik öğretmenlerinin 15’i de müzik derslerinde ud kullanımının derslerin işlenişini olumlu yönde etkilediğini ifade etmişlerdir. Bu tablodan çıkan sonuca göre, müzik öğretmenleri udun müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı olduğu yönünde görüş birliğine vardıkları anlaşılmaktadır. “Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler, Tablo 4.2.2’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin ikinci soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde kategorize edilmiştir: Öğretmenlerin Ud’un Müzik Derslerine Etkililiğine İlişkin Görüşleri, teknik özellikler (udun perdesiz bir çalgı olması ve ses alanının geniş olmasını kapsamaktadır.), fiziksel özellikler (Udun klavyesinin kısa olmasından dolayı öğrenci ile göz temasının sağlanmasına olanak vermesi, hafifliğinden dolayı kolay taşınabilir olması, yapısından dolayı öğretmenin udu çalarken aynı anda söyleyebilme özelliğinin olmasını kapsamaktadır.), kültüre yakınlık (Geleneksel müziğimizin içinde olması, kültürel dokumuzu yansıtması durumlarını kapsamaktadır.), motivasyon, derste verimi artırma olarak kategorilere ayrılmıştır. Tablo 4.2. 2 Öğretmenlerin Ud’un Müzik Derslerine Etkililiğine İlişkin Görüşleri Öğretmenlerin Ud’un Müzik Derslerine Etkililiğine İlişkin Görüşleri Teknik Özellikler Fiziksel Özellikler Kültüre Yakınlık Motivasyon Derste Verimi Artırma f % 5 4 3 2 2 33 27 20 13 13 46 Müzik derslerinde ud kullanımının hangi konularda etkili olduğuna yönelik öğretmen görüşleri şu şekildedir: Müzik öğretmenlerinin beşi udun teknik özelliklerinden dolayı dersin işlenişine olumlu etkisi olduğunu dile getirmişlerdir. Bu teknik özelliklerden sıraladıkları; udun perdesiz bir çalgı olması ve ses alanının geniş olmasıdır. Dört öğretmen ise udun fiziksel özelliklerinden dolayı dersin işlenişine olumlu katkı sağladıklarını ifade etmişlerdir. Udun fiziksel özelliklerine verdikleri örnekler ise şunlardır: Udun klavyesinin kısa olmasından dolayı öğrenci ile göz temasının sağlanmasına olanak vermesi, hafifliğinden dolayı kolay taşınabilir olması, yapısından dolayı öğretmenin udu çalarken aynı anda söyleyebilme özelliğinin olmasıdır. Üç müzik öğretmeni de udun kültürümüze ait bir çalgı olmasının derslerde kullanılmasındaki etkililiği artırdığını belirtmişlerdir. İki müzik öğretmeni ise derste udun kullanılmasının öğrencilerin motivasyonunu artırdığını ve derse daha fazla katılımın sağlandığını ifade etmişlerdir. Son olarak iki öğretmen de udun ders işlenişinde kullanımının dersin veriminin artmasında önemli bir yere sahip olduğunu dile getirmişlerdir. Bu veriler incelendiğinde öğretmenler en çok, udun derslerde teknik özelliklerinden dolayı rahatlık sağladığını ve müzik derslerini olumlu şekilde etkilediğini belirtmişlerdir. Müzik derslerinde ud kullanımının derslere etkisi konusundaki görüşlerini müzik öğretmenlerinden bazıları şu şekilde belirtmiştir: “Bence ud, sesini de aktif olarak sürekli kullanmak zorunda olan müzik öğretmeninin vazgeçilmez bir parçasıdır. Klavyesinin kısa olması gerekçesi ile gözle takip gerektirmemesi ve bu yolla çok önemli olduğunu düşündüğüm öğrenci ile kurulan göz temasının kaybolmaması, sesin kullanımı esnasında sazın tabiatı itibariyle özellikle ağza, hançereye ve boyun bölgesine baskı yapmamasının ve engellememesinin rahatlığı, özellikle ilk ve orta öğretimde çocukların ses yapısına uygun olarak icraların 4 veya 5 ses olarak yapılması ve bunun da udda çok güzel bir eşlik imkânı sağlaması gibi daha da artırılabilecek örneklerle, udun müzik eğitiminde kullanılabilecek en uygun saz olduğunu düşünüyorum.” 47 “Birçok çalgı müzik eğitimi için uygundur; fakat fiziki ortama uygunluk, taşınabilirlik vs. gibi nedenlerle her çalgıyı okullarımızda kullanamıyoruz. Ud bu bakımdan uygun ve en ücra memlekete taşınabilecek bir çalgıdır. Başka bir yönden bakacak olursak ki bu daha önemlidir; ud ülkemizdeki müzik kültürü yönünden avantajlı bir çalgıdır. Şöyle ki; özellikle taşradaki öğrencilerin Türk müziği makamlarına, ezgilerine karşı yatkınlığı bulunmaktadır, bu durum müzik eğitimini ud ile yapan eğitimcilere büyük kolaylık, öğrencilere ise motivasyon sağlamaktadır.” 4.3 Udun Müzik Derslerinde Konu Anlatımındaki Yeterliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular “Ud, her türlü konu anlatımında kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.3.1’de verilmiştir. Tablo 4.3. 1 Udun Konu Anlatımında Kullanımının Yeterliliği Udun Konu Anlatımındaki Yeterliliği Yeterli Yetersiz f % 15 1 100 7 Müzik öğretmenlerinin 15’i müzik derslerinde konu anlatımında udun yeterli bir çalgı olduğunu ifade etmişlerdir. Bu öğretmenlerin bir tanesi ise aynı zamanda udun konu anlatımında hem yeterli hem de yetersiz olabileceği şeklinde görüş bildirmiştir. “Derslerde konu anlatımındaki yeterliliği konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler, Tablo 4.3.2’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin üçüncü soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde kategorize edilmiştir: Çalgı Kullanımının Derslere Etkisi, teknik yapı (udun perdesiz bir çalgı olması ve ses alanının geniş olmasını kapsamaktadır.), 48 geleneksellik (kültürel dokumuzu yansıtması, kültüre yakınlık durumlarını kapsamaktadır.), konuların pekiştirilmesi olarak kategorilere ayrılmıştır. Tablo 4.3.2. Ud Kullanımının Derslerdeki Yeterlilik Sebepleri Udu Kullanımını Derslerdeki Yeterlilik Sebepleri Teknik Yapısı Geleneksellik Konuların Pekiştirilmesi f % 4 2 1 27 13 7 Müzik derslerinde udun konu anlatımındaki yeterliliğine yönelik öğretmen görüşleri şu şekildedir: Müzik öğretmenlerinin dördü udun teknik özellikleri nedeniyle konu anlatımında oldukça yeterli bir çalgı olduğunu söylemişlerdir. Teknik yapısıyla ilgili olarak öğretmenlerin verdiği örnekler arasında ise udun perdesiz bir çalgı olması, ses alanının geniş olması, çok sesli bir özellik gösterebilmesinden dolayı her türlü sesi elde etmeye imkan veren bir çalgı olması yer almaktadır. İki müzik öğretmeni geleneksel bir çalgı olmasından dolayı, geleneksel müziğin öğretiminde udun oldukça “yeterli” bir çalgı olabileceği şeklinde görüş belirtmişlerdir. Son olarak, bir önceki görüşe paralel anlamda, bir öğretmen de, udun konuların pekiştirilmesine yardımcı olabilecek bir çalgı olduğu görüşünü ifade etmiştir. Öğretmenlerin çoğu derslerde udun konu anlatımı esnasındaki kullanımlarındaki yeterliliğinin teknik özelliklerinden dolayı olduğunu ifade etmişlerdir. Çeşitli konuların öğretiminde udun yeterliliği konusunda müzik öğretmenlerinin bazılarının görüşleri şunlardır: “Ud’u birçok konu anlatımında kullanmak mümkündür. Udun çok yönlü bir çalgı olması bu anlamda işlevselliğini arttırıyor. Özellikle udun çok sesliliğe müsait olması da bu durumu destekler niteliktedir. Zaten ud Türk müziği çalgısı olduğu içinTürk müziği konularının öğretiminde etkin olarak kullanılır.” 49 “Müzik dersi programı birçok konuyu kapsar. Bu konular kimi zaman uluslararası kimi zaman ise yerel müzik kültürü özellikleri gösterir. Bu açıdan bakarsak müzik eğitiminde hiç bir çalgı tam olarak tek başına yeterli değildir. Ud; her çalgıda olduğu gibi müziksel tekniklerin, ifadelerin vs. kullanılabildiği bir çalgıdır ve yeterlilik derecesi (ülkemiz müzik kültürü de düşünüldüğünde) diğer çalgılarla aynı düzeydedir.” “Udun konu anlatım yelpazesi çok geniştir. Çoğu konunun anlatımında ud kullanılabilir. Tabi ki bunu yapabilmek için udu iyi bir şekilde icra edebilmek gerekir. Ancak en kapsamlı konu anlatımı, udun GTSM çalgısı olması sebebiyle özellikle makamsal konuların ve Türk müziği ses sistemi gibi konuların anlatımında daha etkin bir şekilde kullanılır.” 4.4 Udun Şarkı Öğretimindeki (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) Yeterliliği Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular “Ud, her türlü şarkı öğretiminde kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.4.1’de verilmiştir. Tablo 4.4. 1 Udun Çeşitli Şarkı Öğretiminde Yeterliliği Udun Şarkı Öğretimindeki Yeterliliği Yeterli Yetersiz f % 15 - 100 - Müzik öğretmenlerinin 15’i şarkı öğretiminde udun yeterli bir çalgı olduğunu ifade etmişlerdir. Bu da araştırmaya katılan her öğretmenin udun şarkı öğretiminde yeterli bir çalgı olduğu görüşünde birleştiklerini göstermektedir. 50 “Udun şarkı öğretimindeki yeterliliği konusunda ne düşünüyorsunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler, Tablo 4.4.2’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin dördüncü soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde kategorize edilmiştir: Öğretmenlerin Ud’un Müzik Derslerindeki Şarkı Öğretimindeki Yeterliliğine İlişkin Görüşleri, teknik özellikler (udun perdesiz bir çalgı olması ve ses alanının geniş olmasını kapsamaktadır.), fiziksel özellikler (Udun klavyesinin kısa olmasından dolayı öğrenci ile göz temasının sağlanmasına olanak vermesi, hafifliğinden dolayı kolay taşınabilir olması, yapısından dolayı öğretmenin udu çalarken aynı anda söyleyebilme özelliğinin olmasını kapsamaktadır.) olarak kategorilere ayrılmıştır. Tablo 4.4. 2 Ud Kullanımının Şarkı Öğretiminde Yeterlilik Sebepleri Ud Kullanımının Şarkı Öğretimindeki Yeterlilik Sebepleri Teknik Özellikler Fiziksel Özellikler f % 11 1 73 7 Şarkı öğretiminde udun yeterliliğine ilişkin öğretmen görüşleri şu şekildedir: Müzik öğretmenlerinin 11’i de udun teknik özellikleri nedeniyle şarkı öğretiminde oldukça yeterli bir çalgı olduğunu söylemiştir. Teknik özelliklerle ilgili olarak öğretmenlerin verdiği örnekler arasında ise, 3. soruya verilen cevapta olduğu gibi udun perdesiz bir çalgı olması, ses alanının geniş olması, çok sesli özelliği gösterebilmesinden dolayı her türlü sesi elde etmeye imkân veren bir çalgı olması yer almaktadır. Bir müzik öğretmeni ise udun; hafif olmasından dolayı kolay taşınabilir olması, yapısı dolayısıyla öğretmenin hem çalıp hem de söyleyebilmesine olanak sağlaması, klavyesinin kısa olmasından dolayı öğrencilerle göz temasının sağlanmasındaki kolaylığı gibi fiziksel özelliklerinin şarkı öğretiminde “yeterliliğini artırıcı” bir çalgı olabileceği şeklinde görüş belirtmiştir. 51 Bu sayısal sonuçlar incelendiğinde, ud çalan müzik öğretmenleri şarkı öğretiminde udun en çok teknik özelliklerinden dolayı yeterli bir çalgı olduğunu belirtmişlerdir. Her türlü şarkının (GTSM, GTHM, Batı Müziği) öğretiminde udun yeterliliğine ilişkin müzik öğretmenlerinin bazılarının görüşleri şu şekildedir: “Evet yeterli olduğunu düşünüyorum. Ud, GTSM’ nin ana çalgılarından biridir ve bu alanda yeterli olmaması mümkün mü?. GTHM’de de kullanılacağını düşünüyorum ve nitekim kullanıyorum da. Bağlamayla dinlemeye alışık olduğumuz türküler çok hoş bir tını oluşturuyor. Batı müziğinde ise kullanılan sesler udda da mevcuttur. Bu nedenle kullanılmaması için bir sebep yoktur. Ud, perdesiz bir çalgı olduğu için daha çok zenginliğe sahiptir.” “Ud ile her formdaki müziklere eşlik etmek mümkündür. Diğer taraftan her formun kendine has özelliği düşünülürse o eserleri seslendirmek, en iyi o forma uygun çalgılarla olur. Örneğin halk müziği formunda yörelere göre farklı tezene teknikleri kullanılır. Bunu udla gösteremezsiniz. Ya da Batı müziği formlarının gerekli tonal alt yapısını gerektiği ölçüde udla veremezsiniz. Bu düşünceyle farklı formdaki şarkıları o forma uygun çalgılarla seslendirmek gerekmektedir. Ancak gerçekçi bakılırsa böyle bir şeyin olma olasılığı pek yoktur. Bu açıdan ud ile her ne kadar farklı formlardaki eserler tam gerektiği gibi seslendirilemese de geniş ses alanı sayesinde melodik olarak seslendirmek mümkündür. Bu anlamda ud, birçok çalgıya göre daha yeterli bir çalgıdır.” “Ud, çok sesli özellik gösterebilen bir çalgıdır. Bu anlamda Batı müziği öğretiminde kullanılabilir. Fakat bu durum temel müzik eğitimi için geçerlidir. Geleneksel özelliği olmasından dolayı GTSM, GTHM şarkılarının öğretiminde bir sıkıntı yoktur.” 52 4.5 Udun Ders Dışı Faaliyetlerde Kullanımı Konusunda Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine İlişkin Bulgular “Ders dışı faaliyetlerde udu kullanıyor musunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.5.1’de verilmiştir. Tablo 4.5. 1 Udun Ders Dışı Faaliyetlerde Kullanımı Udun Ders Dışı Faaliyetlerde Kullanımı Evet Hayır f % 15 - 100 - Müzik öğretmenlerinin 15’i de udu ders dışı faaliyetlerde kullandıklarını ifade etmişlerdir. Bu da her müzik öğretmeninin udu ders dışındaki faaliyetlerde etkin şekilde kullandığını göstermektedir. “Hangi ders dışı etkinliklerde kullanıyorsunuz? sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler, Tablo 4.5.2’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin beşinci soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde kategorize edilmiştir. kulüp çalışması, koro çalışması, müzik dinletisi, ulusal programlar, uluslararası programlar, şiir dinletisi, tiyatro oyunu’dur. Tablo 4.5. 2 Udun Kullanıldığı Ders Dışı Faaliyetler Udun Kullanıldığı Ders Dışı Faaliyetler Kulüp Çalışması Koro Çalışması Müzik Dinletisi Ulusal Programlar Uluslararası Programlar Şiir Dinletisi Tiyatro Oyunu f % 1 4 1 2 1 1 1 7 27 7 13 7 7 7 53 Udun ders dışı faaliyetlerde kullanımına ilişkin öğretmen görüşleri şu şekildedir: Müzik öğretmenleri farklı faaliyet alanlarında udu kullandıklarını ifade etmişlerdir. Bu faaliyetler arasında bir öğretmen kulüp çalışmalarını, dört öğretmen koro çalışmalarını, bir öğretmen müzik dinletisini, iki öğretmen ulusal programları, bir öğretmen uluslararası programları, bir öğretmen şiir dinletisini ve bir öğretmen de tiyatro oyununu belirtmişlerdir. Başka bir deyişle müzik öğretmenleri udu farklı ders dışı faaliyetlerde kullanmaktadırlar. Müzik öğretmenleri udu en fazla, ders dışı etkinliklerinden biri olan koro çalışmalarında kullandıklarını belirtmişlerdir. Ders dışı sosyal etkinliklerde udun kullanımı ve kullanım alanları ile ilgili müzik öğretmenlerinin bazıları şunları söylemiştir : “Ders dışı etkinliklerde okul korosunda kullanıyorum. Genelde ders dışı sosyal faaliyetlerde geleneksel müziklerimiz daha çok tercih ediliyor. Ud da geleneksel müziğimizin seslendirilmesi açısından çok kullanışlı bir çalgıdır. Bu anlamda ud sayesinde eşlik sıkıntısı sorunum olmadı.” “Ben udu sosyal faaliyetlerin çok çeşitli alanlarında kullanıyorum. Müzik etkinliklerinde kullandığım gibi okulda yapılan şiir dinletilerinde, zaman zaman tiyatro oyunlarının bazı bölümlerinde de kullanıyorum. Çok da beğeniliyor. Bu nedenle ud benim için sosyal faaliyetlerde kullanılabilecek vazgeçilmez bir çalgıdır.” “Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu her zaman kullanırım. Örneğin milli bayramlarımızda türkülere, şarkılara eşlik etmek için kullanıyorum. Ya da bir marş seslendirirken öğrenciler blok flüt çalıyorlar ben de onlara ud ile eşlik ediyorum. Güncel müziklerin seslendirilmesinde de udu kullanıyorum.” “Özel olarak yaptığım pek çok ulusal ve uluslar arası icrada kullanıyorum. Udun klasik mûsikîmizde özellikle dem seslerin pekiştirilmesi açısından, diğer 54 sazlardan daha tok bir tınıya sahip olması yönüyle kaynaştırıcı bir etkisi ve vazgeçilmez bir yeri vardır diye düşünüyorum.” 4.6 Geleneksel Müziğin Öğrencilere Tanıtılması ve Öğretilmesi Açısından Udun Katkısına İlişkin Bulgular “Geleneksel Müziğimizin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.6.1’de verilmiştir. Tablo 4.6. 1 Udun Geleneksel Müzik Öğretimine Katkısı Ud’un Geleneksel Müzik Öğretimine Katkısı Olumlu Olumsuz f % 15 - 100 - Müzik öğretmenlerinin 15’i de ud kullanımının geleneksel müzik öğretimine olumlu yönde katkı sağladığını ifade etmişlerdir. Bu durum, geleneksel çalgılarımızdan biri olan udun geleneksel müzik eğitimindeki yeterliliği konusunda öğretmenlerin görüş birliğine vardığını göstermektedir. Geleneksel müziğin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkılarının neler olduğu ile ilgili bazı müzik öğretmenlerinin görüşleri şunlardır: “Geleneksel müziğimizdeki makamların öğretilmesinde ud çok önemli bir çalgıdır. Örneğin piyanoda öğreteceğiniz bir segah makamı için makamın karakteristik yapısında yer alan bir komalık si bemol piyanoda naturel olmak zorunda kalıyor. Kaldı ki bir koma si bemol bazen iki-üç koma olarak bile çalındığı yerler oluyor. Batı müziğinde eğitime ağırlık verenler bunu önemsemiyor ama geleneksel müziğimizdeki önemi çok büyüktür. Makamdaki bu güzel tınıyı hissetmek için ud çok ideal bir çalgıdır.” 55 “Bence udun perdesiz bir çalgı olması ciddi bir kulak kalitesi ve yetkinliği gerektiriyor. Eğer icracısı bu vasıfları taşıyorsa ve Klasik Türk Mûsikîsi konusunda yeterliyse yadsınamaz bir katkısı olduğunu ve uda kesin bir mecburiyet olduğunu söyleyebilirim.” “Geleneksel müziğin öğretilmesinde ud kullanılabilecek en etkili çalgılardandır. Geleneksel müziğimizi en iyi geleneksel çalgılarla öğretebiliriz. Ud da geleneksel bir çalgı olduğu için katkısı oldukça büyüktür.” “Diğer Türk müziği çalgıları gibi ud da sözü edilen müziğin tanıtılması hususunda çok faydalı bir çalgıdır. Ud ile Türk müziği sesleri gösterebilmek ve Türk müziğinin zengin tınısını duyurmak mümkündür. Bu nedenle udun geleneksel müziğimizin tanıtılmasında katkısı çok büyüktür.” 4.7 MÖYK’da Geleneksel Çalgıların Programlarda Yetersiz Olmasına İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Bulguları “Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlarda GTSM çalgılarının programlarda az olması ya da hiç olmaması konusunda neler düşünüyorsunuz?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.7.1’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin yedinci soruya verdikleri yanıtlar şu şekilde kategorilere ayrılmıştır. Geleneksel kültür zedelenmesi (öz müziğinin bilinmemesini, kültür yozlaşmasını, geleneksel müzik kültüründen çok Batı müziğine özenmeyi kapsamaktadır.), Türk müziğinin gelişememesi, politika eksikliği (geleneksel müzik çalgılarına fazla yer verilmemesinin eleştirilmesi, Batı müziği çalgılarının bizim geleneksel çalgılarımıza oranla fazlaca özendirilmesi, okul programlarındaki Türk müziği kısmının az olması durumlarını kapsamaktadır.), duygusal tepki (programların yetersizliğinin öğretmenlerde oluşturmuş olduğu üzüntü, öfke, sinir duygularını kapsamaktadır.) öğretim görevlisi azlığıdır. 56 Tablo 4.7. 1 MÖYK’da Geleneksel Çalgıların Programlarda Yetersiz Olması Hakkındaki Öğretmen Görüşleri MÖYK’da Geleneksel Çalgıların Yetersiz Olması Hakkındaki Öğretmenlerin Görüşleri Geleneksel Kültür Zedelenmesi Türk Müziğinin Gelişememesi Politika Eksikliği Duygusal Tepki Öğretim Görevlisi Azlığı f % 10 67 1 7 5 8 1 33 53 7 Müzik öğretmenlerinin 10’u MÖYK’da geleneksel çalgıların programda yeterince yer almamasını geleneksel kültür zedelenmesi ve Batı müziğine özenme olarak ifade etmişlerdir. Bir müzik öğretmeni ise bu durumun Türk müziğinin gelişmesini engellediğini belirtmiştir. Beş müzik öğretmeni, bu durumun MÖYK’ın politika eksikliklerinden kaynaklandığını ifade etmişlerdir. Sekiz müzik öğretmeni de duygusal anlamda bu durumu üzücü olarak ifade etmişlerdir. Bir müzik öğretmeni ise üniversitelerde öğretim görevlisi azlığının bu duruma yol açtığını dile getirmiştir. Bu sayısal sonuçlar doğrultusunda, geleneksel çalgıların MÖYK’da yeterince yer almamasının geleneksel kültür zedelenmesine neden olduğu görüşü çoğu müzik öğretmeni tarafından dile getirildiği gözlemlenmiştir. Geleneksel çalgıların MÖYK’ın programlarında yeterince yer almaması konusundaki bazı müzik öğretmenlerinin görüşleri şunlardır: “Geleneksel müziğimizin bizim için geçmişten bugüne kadar çok köklü bir uzantısı vardır. Eğitim programlarında az yer verilmesinin nedeni olarak geçmişle bağların koparılmak istenmesi olarak düşünüyorum. Bize ait olmayan bir müziği alıp kültürümüzle hiç ilgisi yokken ilişkilendirmek insana kim olduğunu, nerden geldiğini unutturmaktır diye düşünüyorum. Hiç dinlemeyelim anlamında söylemiyorum ama, bize ait olanı da unutmayalım diye düşünüyorum. Tabi böyle bir politika sonucunda 57 yetiştirilen kişi sayısı da az olabilir. Bu nedenle belki de kurumlarda çalışacak yeterli kişi bulunamıyordur.” “Bunun kültürümüzün tahrip edilmesi olarak değerlendiriyorum. ‘Eğitim müziğinde temel çalgı piyanodur’ deniyor. Ancak müzik öğretmenleri gittikleri okullarda piyano bulamıyor veya bulduğu zaman hakkıyla icra edemiyor. Bu durumun göz ardı edildiğini düşünüyorum. Bu durum göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak görülüyor ki öğrenciliği esnasında ana sazı Türk Musikisi sazları olmayan birçok müzik öğretmeni meslektaşımız daha sonradan kendi gayretleriyle bu sazları öğrenip derslerinde kullanmaya çalışıyorlar.” “Büyük üzüntüyle karşılıyorum. Müzik uluslararası bir özellik gösterir ve bu konu önemlidir. Fakat bu işin temeli kendi öz müziğimizdir diye düşünüyorum. Müzik öğretmeni kendi öz müziğini bilmeli ve bunun üstüne uluslararası standartlara ulaşmaya çalışmalıdır. Kendi özünü hiç bilmeden, farkında olmadan yapılan müzik eğitimi havada kalmaktadır ve beraberinde kültür erozyonu dediğimiz olgu ortaya çıkmaktadır.” “Bu çok önemli bir konu özellikle son yıllarda ülkemizde güdülen müzik eğitimi politikasını çok eksik ve yetersiz buluyorum. Adeta Türk müziğinden bihaber nesil yetiştirilmeye çalışılıyor. Bu durum çok üzücü bu ülkede yaşayan insanlar kendi öz kültürlerini daha iyi tanıma hakkına sahip olmalıdırlar. Okullarda verilen müzik dersleri programlarına Türk müziği daha fazla dahil edilmelidir.” 4.8 Ud ile yapılan müzik derslerinde Öğrenci Yaklaşımına İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Bulguları “Ud ile yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımları ile ilgili gözlemleriniz nelerdir?” sorusuna müzik öğretmenlerinin verdiği yanıtlarla ilgili analizler Tablo 4.8.1’de verilmiştir. Görüşme yapılan müzik öğretmenlerinin sekizinci soruya 58 verdikleri yanıtları şu şekilde kategorileri ayrılmıştır. Derse ilgiyi artırma, motivasyon, beğeni (çalgının hoşlarına gitmesi, ud eşliğinde ders esnasında şarkı ve türkülerin seslendirilmesini beğenmeleri durumlarını kapsamaktadır.), konuyu kavrama, geleneksel müziğe ilgiyi artırmadır. Tablo 4.8. 1 Uda Karşı Öğrenci Yaklaşımlarına İlişkin Öğretmen Gözlemleri Uda Karşı Öğrenci Yaklaşımlarına İlişkin Öğretmen Gözlemleri Derse İlgiyi Artırma Motivasyon Beğeni Konuyu Kavrama Geleneksel Müziğe İlgiyi Artırma f % 10 1 6 1 67 7 40 7 3 20 Müzik öğretmenlerinin 10’u ud ile yapılan müzik derslerinde öğrencilerin derse olan ilgisinin arttığını, bir diğer müzik öğretmeni de öğrencinin motivasyonunu yükselttiğini ifade etmiştir. Altı müzik öğretmeni udla yapılan müzik derslerinin öğrencinin uda olan beğenisini artırdığını ve bazı öğrencilerde ud çalma isteğini uyandırdığını gözlemlediklerini ifade etmişlerdir. Bir müzik öğretmeni ise udla yapılan müzik derslerinin öğrenciler tarafından daha iyi kavrandığını belirtmiştir. Son olarak üç müzik öğretmeni de öğrencilerin udla yapılan dersler sayesinde Geleneksel Müziğe olan ilgilerinin artmış olduğunu gözlemlediklerini ifade etmişlerdir. Udun geleneksel bir çalgı olması sebebiyle, öğrencilerin daha çok dikkatlerini çektiğini; bu durumun da öğrencilerin derse olan ilgilerini artırıcı nitelikte olduğunu öğretmenlerin çoğu, görüşlerinde belirtmişlerdir. Ud ile yapılan müzik derslerine öğrenci yaklaşımlarının neler olduğu ile ilgili bazı müzik öğretmenlerinin gözlemleri şunlardır: “Müzik dersinde udu ilk kullandığımda öğrencilerin tepkileri çok olumlu oldu. Daha önce canlı olarak udu hiç görmediklerini ve dinlemediklerini söylediler. Ayrıca 59 udun ses rengini de çok beğendiler. Sonraki derslerde de udu kullanmam için adeta sabırsızlandıklarını belirtiler. Müzik derslerinde udu kullanmam öğrencilerin derse olan ilgisini arttırmak açısından çok faydalı oldu.” “Derslerde udu kullanmam öğrencilerin çok hoşuna gidiyor. Anlattığım konuları ud ile örneklendirdiğimde, onlardan konuları daha iyi kavradıkları yönünde dönütler alıyorum. Daha önceleri pek fazla görmeye alışık olmadıkları bu çalgı, onların ilgisini çekti ve hatta bazı öğrenciler ud çalmak istediklerini bile söylediler.” “Ud ile yaptığım müzik derslerine öğrenci yaklaşımları oldukça olumlu oldu. Zaten hangi çalgıyı kullanırsanız kullanın, bu durum öğrencilerin çok hoşuna gidiyor. Ancak genelde çevrelerinde gitar, bağlama gibi çalgılar görmeye alışık oldukları için ud onlara daha farklı geliyor ve onların ilgisini daha çok çekiyor. Ud eşliğinde şarkı söylemeyi çok seviyorlar.” “Udu derslerimde çok sık kullanırım ve öğrenciler de bu durumdan gayet memnunlar. Konu anlatırken, şarkı öğretirken udu etkin olarak kullanırım. Bu durum, öğrencilerin derse olan ilgilerini arttırmaktadır. Ayrıca GTSM’yi pek fazla dinlemeyen öğrenciler, ud sayesinde bu müziği sevmeye ve icra etmeye başladılar. Ud ile yapılan müzik derslerine öğrenci yaklaşımları oldukça olumludur.” BÖLÜM V SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Udun Müzik Öğretmenliğinde Kullanılabilirliğini tespit etmek amacıyla elde edilen bulgular ve onlara ilişkin yorumlar ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmış ve buna ilişkin önerilerde bulunulmuştur. 5.1. Sonuçlar • Müzik derslerini etkili, zevkli ve anlaşılır olmasını ve öğretmenlerin kendilerini kabul ettirebilmelerini sağlayan en önemli araçlardan birinin müzik öğretmenlerinin derslerinde çalgı kullanmaları olduğu, • Udun ses sınırlarının geniş olması sebebiyle ilköğretim ve lise düzeyindeki öğrencilerin ses yapılarına uygun olduğu, • Udun taşınabilir bir çalgı olması, çok kısa sürede akord edilebilmesi, hem çalıp hem söyleyebilmeye uygun bir çalgı olması sebebiyle ders işlenişine önemli katkılar sağladığı, • Çeşitli konu anlatımlarında, özellikle makamsal konuların ve şarkıların öğretiminde bazı çalgılarının yeterli gelmediği, üflemeli çalgılarda hem çalıp hem söyleyebilme olanağının olmadığı, bazı çalgıların taşıma güçlüğü olması sebebiyle derslerde kullanılamadığı gibi sebepler göz önünde bulundurularak udun birçok çalgıya göre çeşitli konu anlatımlarında daha kullanışlı bir çalgı olduğu, 61 • Geleneksel müziklerin öğretilmesinde ve geleneksel müziklere ait koma seslerinin duyurulmasında kullanılacak en etkili yöntemin geleneksel çalgı kullanımı olduğu, udun da GTSM çalgısı olduğu için bu konuların öğretiminde gerekli yeterliliği sağladığından udun bu konuların öğretilmesinde özellikle etkili bir çalgı olduğu, • Udun geniş ses alanı sayesinde şarkı, türkü, marş, çocuk şarkıları gibi çok çeşitli müzikleri çalmak mümkün olduğu için genel olarak her türlü müziğe uyum sağlayabilen bir çalgı olduğu, • Ud ile çeşitli formdaki müzikleri çalabilmek mümkün olduğu için, ders dışı sosyal etkinliklerde de udun çalgı ihtiyacını büyük ölçüde karşıladığı, • Ud eşliğinde yapılan müzik derslerinde öğrencilerin derse olan ilgilerinin ve katılımlarının arttığı, • Müzik alanında gelişme kaydetmek ve evrensel boyut kazanmak için öncelikle geleneksel müziğin iyi bilinmesi gerektiği, • Geleneksel müziklerin öğretilmesinde udun etkili bir çalgı olmasından dolayı geleneksel müziğin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesinde ud kullanımının büyük katkıları olduğu, katılımcı müzik öğretmenleri tarafından yoğunlukla vurgulanan noktalar olarak göze çarpmaktadır. Katılımcıların görüşme formlarında verdiği ayrıntılı fikir ve görüşler, geleneksel bir çalgı olan udun müzik eğitiminde kullanılması ile ilgili farklı ve zengin içerikli eğitimci görüşlerinin ortaya konabileceğini ve elde edilen bu bilgilerin udun müzik eğitiminde kullanımı ile ilgili araştırmalara farklı katkılar sağlayabileceğini gösterebilir. Katılımcı müzik öğretmenlerinin yoğunlukla söz ettiği görüşlere paralel olarak, müzik 62 derslerinde araştırmacı tarafından da sıklıkla kullanılan udun, derslerin verimliliği ve etkililiğine katkı sağlayabilecek önemli bir çalgı olabileceği düşünülmektedir. Bu konuda katılımcıların tümünden elde edilen fikir ve görüşlerin araştırmacının gözlemleriyle de paralel olarak, geleneksel müzik çalgılarından udun müzik eğitiminde kullanılması konusunda bütüncül bir betimleme ortaya koymasına katkıda bulunabileceği ifade edilebilir. 5.2 Öneriler Bu bölümde araştırma neticesinde elde edilen sonuçlardan yola çıkarak önerilerde bulunulmuştur. • MÖYK’ın programlarında yer alan çalgıların, müzik öğretmenliğinde etkin olarak kullanılabilir çalgılar olabileceği, • Geleneksel müziğin öğrencilere öğretilmesinde geleneksel çalgı kullanımının katkısı düşünüldüğünde, MÖYK’ların programlarında geleneksel çalgıların yer alabileceği, • MÖYK’ın programlarında lisans eğitimi boyunca geleneksel çalgılardan birinin öncelikli olarak öğretilebileceği, • Müzik öğretmeni adaylarının lisans eğitimlerinde çalgılarını seçerken, meslek hayatlarında kullanabilecekleri çalgılar olmasına dikkat etmelerinin önemli olabileceği, • Müzik öğretmenlerinin etkili bir müzik eğitimi için derslerinde geleneksel müzik eğitimine ağırlık vermeleri, geleneksel çalgıları tanıtmaları ve geleneksel müzik dinletileri yapmalarının geleneksel çalgıların tanıtımına önemli katkılar sağlayabileceği, 63 • Ud çalan müzik öğretmenlerinin etkili bir müzik eğitimi için derslerinde udu her türlü konu anlatımlarının örneklendirilmesinde, şarkı, türkü, marş gibi çeşitli müziklerin öğretilmesinde ve her türlü sosyal etkinliklerde etkin bir şekilde kullanabileceği, katılımcı müzik öğretmenleri ve ve araştırmacının gözlemlerine dayanarak düşünülebilir. Benzer şekilde yapılan bu betimleyici çalışmanın, udun müzik eğitiminde kullanımına yönelik yapılacak nicel ve nitel araştırmalara, ortaya konabilecek teorilere, geliştirilecek ölçek ve anketlere yönelik katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir. 64 KAYNAKÇA ACARTÜRK, N. (2000). Türk Halk Müziği Çalgılarından Kavalın Ortaokul ve Liselerdeki Müzik Eğitimi Derslerinde Kullanımı. Trabzon: Karadeniz Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Müzik Eğitimi Anasanat Dalı, Müzik Eğitimi Programı. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. AK, A. Ş. (2002). Türk Musikisi Tarihi. Ankara : Akçağ Yayınları AKYÜZ, Y. (1999). Türk Eğitim Tarihi. Ankara : Alfa Yayınları BARAN, İ. (1997). Temel Müzik Kuralları. Ankara : Önder Matbaası BAŞER, N., KIRCI, F., BAŞBUĞ, E., TEZCAN, C., ŞİBİK, N. (1995). Türkiye’de Öğretmen Yetiştirme (1848-1995). Ankara : ÇIRAKLIK VE YAYGIN EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Mesleki ve Teknik Açıköğretim Okulu Matbaası CAN, C. ve CAN, N. (1995). Tarih İçinde Ud. Milli Folklor Dergisi. Ankara: Cilt : 4. Sayı 26, 27. CRESSWELL, J.W. (1998). Qualitative inquiry and research design: Choosing among five traditions. Thousand Oaks, CA: Sage. ÇALIŞIR, F. (1999). Müzik Dili Sözlüğü. Ankara : Ataçağ Sanatevi Yayınları ÇEVİK, S. (1999). Koro Eğitimi Yönetimi Ve Teknikleri. Ankara : Yurtrenkleri Yayınevi ÇİMEN, G. (2004). Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Öğretmen Yetiştiren Kurumlarda Piyano Eğitimi. 1994-2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öğretmeni Yetiştirme Sempozyumu. ( 7-10 Nisan 2004 ). Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi: SDÜ Basımevi. DİYARBEKİRLİ, H. (2007). Ergen Ve Yetişkin Kadınların Ergenlik Dönemlerindeki Flört İlişkilerinin Karşılaştırılması. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bilim Dalı (Eğitim Psikolojisi Programı). Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. DUMAN, T. (2005). Öğretmen Yetiştirmenin Tarihçesi. Eğitim Fakültelerinde Yeniden Yapılandırmanın Sonuçları ve Öğretmen Yetiştirme Sempozyumu. ( 22-23-24 Eylül 2005 ). Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Ankara. 65 ELDEMİR, A. C. (2006). Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Geleneksel Türk Sanat Müziği Eğitiminin Müzik Öğretmenlerince Kullanılma Durumu. Ankara: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Müzik Öğretmenliği Programı Anabilim Dalı. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi ERDEN , M. (2005). Öğretmenlik Mesleğine Giriş –Ankara :Epsilon Yayınları ERGÜN, M. (2006, Aralık 10). Türk Eğitim Tarihi. <http://egitim.aku.edu.tr/tet04.htm> (2007, Mart 13) GILHOOLY, K., GILL, R., GREEN, C., HAMMERSLEY, M., HENWOOD, K., KING, E., PIDGEON, N., POTTER, J., RACHEL, J., SMITH, J., TOREN, C., & WOOLGAR, S. (1996). Handbook of qualitative research for psychology and methods the social sciences. In John T. E. Richardson (Eds.). Oxford: The British Psychological Society Publications. HANCOCK, B. (1998). Trent focus for research and development in primary health care: An Introduction to the research process. Leicester, UK: Trent Focus. KAPTAN, S. (1998). Bilimsel Araştırma ve İstatistik Teknikleri.(11. Baskı). Ankara: Tekışık Web Ofset Tesisleri KAVAK, Y., AYDIN, A., AKBABA ALTUN, S. ( 2007). Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Fakülteleri. ( 1982-2007 Temmuz 2007 ). <http://www.yok.gov.tr/duyuru/yok_ogretmen_kitabi.pdf> (2007, Ekim 15) ÖZALP, N. ( 2000 ). Türk Musikisi Tarihi. İstanbul: M.E.B Yayınları ÖZEN, M. ( 1998 ). Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Öğretimi Bölümü Son Sınıf Öğrencilerinin Piyanoyu Müzik Öğretmenliğinin Gerekleri Doğrultusunda Kullanma Becerileri. Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ( Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi ) ÖZKAN, İ.H. (2000). Türk Musikisi Nazariyatı ve Usulleri Kudüm Velveleleri. (6. Baskı). İstanbul: Ötüken Yayınları SARI, A. (1993). Türkiye’de Müzik Eğitimi Veren Kurumlar Üçgeni. 1. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu (26-28 Nisan 1993 ). Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğitim Fakültesi, Trabzon. SAY, A. ( 1998 ). Müzik Öğretimi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları SAY, A. ( 1998 ). Türkiye’nin Müzik Atlası. İstanbul: Müzik Ansiklopedisi Yayınları. 66 SUN, M. (1988). Türk Toplumunun Müzik Sorunlarının Çözümünde Temel Görüş Ne Olmalıdır? Kültür ve Turizm Bakanlığı I. Müzik Kongresi Bildirileri (14-18 Haziran 1988 ), Ankara TEBİŞ, C. (2002). Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Keman Öğretiminin Müzik Öğretmenlerinin Görüşlerine Dayalı Olarak Müzik Öğretmenliği Formasyonu Açısından Değerlendirilmesi. Ankara: Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü. Yayınlanmamış Doktora Tezi TUĞCULAR, E. (1992). Türkiye’de Müzik Öğretmenlerinin Müzik Eğitimi Bölümlerinde Aldıkları Çalgı Eğitiminin Müzik Öğretmenliklerine Yansıması. Ankara: Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi Türk Dil Kurumu, TÜRKÇE SÖZLÜK 2 K-Z (9. Baskı). 1998. Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi UÇAN, A. (1982). Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Müzik Bölümü Müzik Alanı Birinci Yıl Programının Değerlendirilmesi. Ankara : Çağrı Matbaası UÇAN, A. ( 1997 ). Müzik Eğitimi Temel Kavramlar-İlkeler Yaklaşımlar. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları UÇAN, A. ( 2004 ). Musiki Muallim Mektebi ve Müzik Eğitimi 80 Yıldır Yanan Işık Musiki Muallim Mektebi. Ankara: MÜZED Yayınları ÜNAL, S. (1989). Orta Öğretim Kurumlarında Müzik Öğretimi ve Sorunları. Müzik Öğretimi Nasıl Geliştirilebilir? Konulu Panel’den, Ankara: Türk Eğitim Derneği Yayınları YAHYA, G. ( 2002 ). Ud Metodu. Ankara: Yurt Renkleri Yayınevi YAHYA KAÇAR, G. (2007). Geleneksel Çalgılardan Udun Müzik Öğretmenliğinde Kullanılması. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi , Kayseri, Sayı:22, (111-121) YAYLA, F. (2003). Cumhuriyet Dönemindeki Müzik Öğretmeni Yetiştirme Sürecinin İncelenmesi. Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi , Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim dalı , Müzik Öğretmenliği Bilim Dalı. Yayınlanmamış Doktora Tezi YENAL, E. (1996) Türk Silahlı Kuvvetlerinde Bandoculuk Hareketleri ve Eğitimi. Gazi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Yayınlanmamış Doktora Tezi. 67 YILDIRIM, A. , ŞİMŞEK, H. (2004). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. (4. Baskı). Ankara : Seçkin Yayınları YÖK, Üniversitelerin ve bağlı birimlerinin kuruluş tarihleri.( 2007). <http://www.yok.gov.tr/hakkinda/uni_bag_bir_2006.zip >, (2007, Eylül 02) EKLER EK 1: Görüşme Formu Örneği EK 2: Öğretmen Bilgileri EK 3: Sorulara Verilen Cevaplar 69 EK- 1: Görüşme Formu Örneği Değerli Meslektaşım; Ekte gönderilen görüşme soruları Geleneksel Türk Sanat Müziği Çalgılarından Ud’un Müzik Derslerinde Kullanılabilirliği Konusunda Öğretmen Görüşleri konulu yüksek lisans tezime veri toplamak amacıyla ud çalan müzik öğretmenleri için hazırlanmıştır. Sorulara ayırdığınız değerli vaktiniz, tezim için büyük önem taşımaktadır. Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Leyla DEMİR Yüksek Lisans Öğrencisi 70 GÖRÜŞME SORULARI Adınız, soyadınız, okul ve kişisel bilgileriniz hiçbir yerde kullanılmayacaktır. Tarafımdan gizli tutulacaktır. Sadece bu görüşmeyi şehirler bazında incelediğimiz için bulunduğunuz şehir adı kullanılacaktır. Adınız: Soyadınız: Yaşınız: Okulunuzun Adı: Okulunuzun Bulunduğu Şehir: Meslekte Kaçıncı Yılınız: S1) Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere ne derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? S2) Ud, müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? S3) Ud, her türlü konu anlatımında kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? S4) Ud, her türlü şarkı öğretiminde (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? S5) Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız hangi etkinliklerde kullanıyorsunuz? S6) Geleneksel Müziğimizin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi açısından udun katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz? 71 S7) Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında geleneksel çalgıların yeterince yer almaması konusunda neler düşünüyorsunuz? S8) Ud ile yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımları ile ilgili gözlemleriniz nelerdir? 72 EK- 2: Öğretmen Bilgileri Öğrt. No Yaş Cinsiyet Hizmet Süresi Bulunduğu Şehir 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 25 27 35 32 25 25 30 30 35 30 Bay Bayan Bay Bay Bay Bay Bay Bayan Bay Bayan 2 2 9 9 2 2 7 8 5 7 Batman Kırıkkale Van Konya Şanlıurfa Ağrı Yozgat Tokat Ankara Konya 11 12 13 14 15 31 27 33 28 32 Bayan Bayan Bayan Bay Bay 8 5 5 3 8 Kırıkkale Samsun Ankara İzmir Konya 73 EK- 3: Sorulara verilen cevaplar Soru: S1) Müzik derslerinde çalgı kullanımının gerekliliği ve derslere ne Öğrt. derece etkili olduğu konusunda ne düşünüyorsunuz? No: Müzik dersi uygulanabilirliği yönünden oldukça geniş yelpazeye sahip bir derstir. İlköğretim düzeyinde olanaklar çerçevesinde düşünüldüğünde çalgı kullanımı bu yönden önemli bir yere sahiptir, hatta en önemli konumdadır.İçeriğin öğrenilmesi, özellikle kavrama aşaması durumunda kilit role sahip bir özellik gösterir ki bu müzik eğitimcilerinin işini 1 kolaylaştırmaktadır.ayrıca derslerde çalgı kullanımı öğrencinin ilgisini oldukça yükseltmekte ve dersin daha etkin geçmesini sağlamaktadır.Sonuç olarak müzik derslerinde çalgı kullanımı gereklidir ve oldukça etkilidir. 2 3 4 5 Çalgı kullanımı derslerde mutlaka gereklidir. Öğrencinin derse bakış açısını tamamen değiştiriyor. Derse olan ilgiyi artırıyor, dersle hiç ilgisi olmayan öğrenci dahi motive oluyor. Müzik derslerinde çalgı kullanmak elbette çok önemlidir ve gereklidir.Çalgı eşliğinde yapılan müzik dersi daha anlaşılır daha zevklidir. Bence müzik derslerinde çalgı kullanılmaması zaten soyut anlatımın hakim olduğu Müzik eğitimi alanını daha da soyutlaştırır. Öğretmenin anlattığı müzikal unsurları sıcağı sıcağına örneklendirmesi gerekir. Çalgı, uygulamalı bir alan olan müzik eğitiminin vazgeçilmezi olmalıdır. Tabii uygulayabilme yeterliliğine sahip olanlar için… Müzik derslerinde kesinlikle çalgı kullanılmalıdır.Çünkü çalgı, derslerin daha anlaşılır ve katılımın daha fazla olmasını sağlıyor. 8 Müzik öğretmenlerinin derslerinde kullanacağı en önemli araç çalgısıdır.Çünkü çalgıkullanımı sayesinde konular daha anlaşılır ve eğlenceli hale geliyor.Çocukların derse olan ilgisi de yine çalgı kullanımı sayesinde artıyor.Çocuklarda müzik yapma isteği doğuyor. Bence müzik derslerinde bir müzik aletinin kullanılması ya da kullandırılması kişiye bir özgüven verir. Derslere ise tabiî ki ilgili olduğu alan bazında etkili olur. Ama bence kullanılmalı kişinin bireysel yeteneklerini ortaya çıkarmada çok yararlı olacaktır. Çok etkili olduğunu düşünüyorum. Daha verimli bir müzik dersi için dersin hemen hemen her aşamasında kullanmak gerekir. 9 Çalgı kullanımının müzik derslerine olan katkısı yadsınamaz. Derslerde kullanılacak en önemli araçtır. 6 7 10 Müzik derslerinde çalgı kullanımı gereklidir. Müzik dersi çalgısız olmaz. Çalgı, müzik dersini daha zevkli daha işlenir hale getirir. 74 11 12 13 14 15 Çok gerekli olduğunu düşünüyorum.Adeta müzik derslerinin tamamlayıcısıdır. Müzik derslerinde çalgı kullanımı tabi ki gereklidir. Vereceğiniz konuların birebir uygulamasını çalgınızla yaparsınız.Müzik derslerinde herhangi bir çalgının kullanılmaması düşünülemez.Çalgı kullanımının öğrenci üzerinde etkisi çok büyüktür. Derslerin etkili işlenmesi için çalgı kullanımı çok gereklidir. Çalgı kullanımı olmayan bir müzik dersi düşünülemez. Çalgı kullanımı tabi ki çok gereklidir.Müzik öğretmenlerinin derslerinde kullanacakları en önemli araç- gereci çalgısıdır. Müzik derslerinde çalgı kullanımı çok gereklidir. Vereceğiniz konunun birebir uygulamasını çalgınızla yaparsınız. Müzik dersinde herhangi bir çalgının olmaması düşünülemez. O müzik dersi olmaz. Çalgı kullanımı öğrenci üzerinde direkt etkilidir. Çünkü anlattığınız konunun uygulamasını gösteriyorsunuz onunla. Soru: S2) Ud, müzik derslerinde kullanmak için etkili bir çalgı mıdır? Bu Öğrt. konudaki düşünceleriniz nelerdir? No: Her çalgı müzik eğitimi için uygundur; fakat fiziki ortama uygunluk, taşınabilirlik vs. gibi nedenlerle her çalgıyı okullarımızda kullanamıyoruz. Ud bu bakımdan uygun ,en ücra memlekete taşınabilir bir çalgıdır. Başka bir yönden bakacak olursak ki bu daha önemlidir, ud 1 ülkemizdeki müzik kültürü yönünden avantajlı bir çalgıdır şöyle ki; özellikle taşradaki öğrencilerin Türk müziği makamlarına, ezgilerine karşı yatkınlığı bulunmaktadır. Bu durum müzik eğitimini ud ile yapan eğitimcilere büyük kolaylık; öğrencilere ise motivasyon sağlamaktadır. 2 3 4 Evet etkin bir çalgıdır. Çalgıya tam olarak hakim olan için her alanda kullanılabilir diye düşünüyorum. Bu tartışmalar sürekli yapılmaktadır.Ancak; bence herhangi bir çalgı olması önemlidir.Ud da çok rahatlıkla kullanılabilen gayet pratik bir sazdır. Bence Ud, sesini de aktif olarak sürekli kullanmak zorunda olan müzik öğretmeninin, vazgeçilmez bir parçasıdır. Klavyesinin kısa olması gerekçesi ile gözle takip gerektirmemesi ve bu yolla çok önemli olduğunu düşündüğüm öğrenci ile kurulan göz temasının kaybolmaması, sesin kullanımı esnasında sazın tabiatı itibariyle özellikle ağza, hançereye ve boyun bölgesine baskı yapmamasının ve engellememesinin rahatlığı, özellikle ilk ve orta öğretimde çocukların ses yapısına uygun olarak icraların 4 veya 5 ses olarak yapılması ve bununda udda çok güzel bir 75 5 6 7 8 9 10 11 12 13 eşlik imkanı sağlaması vs.. daha da artırılabilecek örneklerle udun müzik eğitiminde kullanılabilecek en uygun saz olduğunu düşünüyorum. Bence çok etkili bir çalgıdır.Ud, kendi kültürümüzden gelen bir çalgı olduğu için öğrencilerin derse daha iyi bir şekilde adapte olmasını sağlıyor. Eğer udu iyi derecede çalıyorsanız etkili bir çalgıdır. Bilindiği gibi Ud bir Türk müziği çalgısıdır genel olarak konuları (ders konularını)ele alacak olursak birebir içerikle örtüşüyor. Ayrıca kullanım bakımından Ud icrası ve donanımı zengin bir müzik aletidir. Şahsen benim sınıfımda piyano da var ama ben genelde udu tercih ediyorum. Çünkü Türk müziği formatında olan her hangi bir eseri en iyi bir Türk müziği çalgısıyla örnekleyebilir ve sergileyebilirsiniz. Her çalgıyı derslerde kullanabilirsiniz. Ancak ud, bazı özelliklerinden dolayı çoğu çalgıya göre daha avantajlıdır. Etkili olduğunu düşünüyorum. Derste yapılacak her şeyi udla göstermek mümkün. Bence ud, müzik öğretmenliğinde kullanılabilir. Kullanılabilir derken bir öğretmen her dersini udla işleyemez bence ama bir çok derste kullanılabilir. Ud birçok çalgıya göre daha etkili bir çalgıdır. Udu müzik derslerinin hemen hemen her aşamasında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Etkilidir. Çünkü bir çalgıyla yapacağınız birçok şeyi ud ile de yapabilirsiniz. Ud müzik derslerinde kullanmak için her açıdan ideal bir çalgıdır. 14 Bence etkilidir.Çünkü derslerimde udumu kullanıyorum. Dersler çok daha verimli oluyor. etkin bir şekilde 15 Etkilidir diyebiliriz. Düşündüğünüzde hiçbir çalgı tek başına % 100 etkili değildir. Ud da % 100 etkili olmayabilir ama büyük ölçüde etkilidir. 76 Soru: S3) Ud, her türlü konu anlatımında kullanmak için yeterli bir çalgı Öğrt. mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? No: Müzik dersi programı bir çok konuyu kapsar.Bu konular kimi zaman uluslararası kimi zaman ise yerel müzik kültürü özellikleri gösterir.Bu açıdan bakarsak müzik eğitiminde hiç bir çalgı tam olarak tek başına yeterli değildir.Ud ;her çalgıda olduğu gibi müziksel 1 tekniklerin,ifadelerin vs kullanılabildiği bir çalgıdır ve yeterlilik derecesi (ülkemiz müzik kültürü de düşünüldüğünde) diğer çalgılarla aynı düzeydedir. 2 3 Evet yeterli bir çalgı ama sınıf mevcudunun elli-ellibeş kişi olduğunu düşünürsek volüm olarak yetersiz kalıyor. Her tür kullanım için büyük ölçüde kullanılabilir bir çalgıdır. 7 Evet yeterlidir.Daha ziyade modal yapıların anlatımında çok daha etkilidir diye düşünüyorum. Udun konu anlatım yelpazesi çok geniştir. Çoğu konunun anlatımında ud kullanılabilir. Tabi ki bunu yapabilmek için udu iyi bir şekilde icra edebilmek gerekir. Ancak en kapsamlı konu anlatımı, udun GTSM çalgısı olması sebebiyle özellikle makamsal konuların ve Türk müziği ses sistemi gibi konuların anlatımında daha etkin bir şekilde kullanılır. Müzik dersi konuları çok çeşitlilik gösterir. Farklı konuların anlatımında farkılı farklı çalgılar gerekebilir.Bu da pek mümkün değildir.Eğer bunu tek bir çalgı ile gerçekleştirmek gerekirse ud bu ihtiycı karşılayacak çalgıların başında gelir. Tabi ki kullanılır. Ben Batı müziğini de Türk müziğini de ud ile çok rahat kullanıyorum. 8 Bence yeterlidir. Çünkü udun yapısı ve özellikleri her türlü konuyu anlatmaya yeterli gelecek düzeydedir. 9 Konu anlatımlarında çalgı ile kullanabilirsiniz. Yeterli bir çalgıdır. 10 İkinci soruda cevapladığım gibi her dersi işleyemez ama birçok derste kullanılabilir. İşlediği konulara göre değişir. 4 5 6 11 12 gösterilecek durumlarda udu Ud’u birçok konu anlatımında kullanmak mümkündür. Udun çok yönlü bir çalgı olması bu anlamda işlevselliğini arttırıyor. Özellikle udun çok sesliliğe müsait olması da bu durumu destekler niteliktedir. Zaten ud Türk müziği çalgısı olduğu içinTürk müziği konularının öğretiminde etkin olarak kullanılır. Udu birçok konu anlatımında kullanmak mümkündür.Udun çok yönlü bir çalgı olması bu anlamda işlevselliğini arttırıyor.Özellikle Türk müziği konularının öğretiminde Türk müziği çalgılarının kullanılması gerekliliği 77 13 14 15 düşünülürse ud bu konuların öğretimi için çok etkili bir çalgıdır.Ud bu açıdan konu anlatımlarında birçok çalgıya göre daha kullanışlıdır. Müzik derslerinde konuların pekişmesi için çalgı kullanımı önemlidir. Ud ise konu anlatımlarını pekiştirmek için kullanılabilecek yeterli bir çalgıdır. İkinci soruda da belirttiğim gibi udumu derslerimde etkin bir şekilde kullanıyorum. Anlatacağım konu ne ise o konuyla ilgili örnekler veriyorum. Dolayısıyla her türlü konu anlatımlarında yeterlidir. Birçok konunun anlatımında kullanılabilir. Eğer sınıfınızda org varsa Batı müziği konuları org ile daha iyi öğretilebilir. Ancak yoksa udla da bu konular anlatılabilir. Soru: S4) Ud, her türlü şarkı öğretiminde (GTSM, GTHM, Batı Müziği vs.) Öğrt. kullanmak için yeterli bir çalgı mıdır? Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? No: Ud çok sesli özellik gösterebilen bir çalgıdır.Bu anlamda Batı müziği öğretiminde kullanılabilir.Fakat bu durum temel müzik eğitimi için 1 geçerlidir. Geleneksel yönü olmasından dolayı GTSM,GTHM konularında bir sıkıntı yoktur.. 2 3 4 5 6 Evet yeterli olduğunu düşünüyorum. Ud, GTSM’ nin ana çalgılarından biridir ve bu alanda yeterli olmaması mümkün mü?. GTHM’de de kullanılacağını düşünüyorum ve nitekim kullanıyorum da. Bağlamayla dinlemeye alışık olduğumuz türküler çok hoş bir tını oluşturuyor. Batı müziğinde ise kullanılan sesler udda da mevcuttur. Bu nedenle kullanılmaması için bir sebep yoktur. Ud, perdesiz bir çalgı olduğu için daha çok zenginliğe sahiptir. Her türlü eserler seslendirilebilir. Özellikle Türk müziği konusunda çok kullanışlı bir çalgıdır. Evet. Öğreteceğiniz eserleri daha ziyade melodik olarak icra edecek ve sesinizle de icrayı pekiştirecekseniz en idealidir diyebilirim. Ud her türlü müziğe (GTSM,GTHM,Batı Müziği vs.) uyum sağlayabilen bir çalgı olduğu için şarkı öğretiminde de çok fazla katkısı olmaktadır. Ud ile her formdaki müziklere eşlik etmek mümkündür.Diğer taraftan her formun kendine has özelliği düşünülürse o eserleri seslendirmek en iyi o forma uygun çalgılarla olur.Örneğin halk müziği formunda yörelere göre farklı tezene teknikleri kullanılır.Bunu udla gösteremezsiniz.Ya da batı üziği formlarının tonal alt yapısını gerektiği ölçüde udla veremezsiniz.Bu düşünceyle farklı formdaki şarkıları o forma uygun çalgılarla seslendirmek gerekmektedir. Ancak gerçekçi bakılırsa böyle bir şeyin olma olasılığı pek yoktur. Bu açıdan ud ile her ne kadar farklı 78 formlardaki eserler tam gerektiği gibi seslendirilemese de geniş ses alanı sayesinde melodik olarak seslendirmek mümkündür. Bu anlamda ud, birçok çalgıya göre daha yeterli bir çalgıdır. 7 Udun ses sınırlarının geniş olması ve perdesiz bir çalgı olması çeşitli formlardaki şarkıların öğretimine olanak sağlar. 8 Udu en iyi Türk müziği şarkılarının öğretiminde kullanırız. Ama diğer müzikleri de ezgisel olarak ud ile çok rahat çalabiliriz. 9 10 11 Yeterlidir. Çünkü udun yapısı buna müsait ve ben kullanıyorum. Udla birçok müzik yapabiliriz. Ud perdesiz bir çalgı ve ses alanı oldukça geniş bir çalgı olduğu için ve daha önce de belirttiğim gibi çokseslilik özelliği de gösterebildiği için her türlü şarkı öğretiminde kullanılabilir. 12 Ud perdesiz bir çalgı ve geniş ses alanına sahip bir çalgı olduğu için her türlü şarkıyı öğretmede yeterli bir çalgıdır. 13 Ud ile her türlü şarkıyı öğretebilirsiniz. Müfredatlarda yer alan şarkıları öğretmede yeterlidir. 14 15 Ud çeşitli konu anlatımlarında olduğu gibi çeşitli şarkıların öğretilmesinde de yeterli gelecek düzeydedir.Çünkü udun ses alanının geniş olması,çoksesli özellik gösterebilmesi gibi çeşitli sebepler önemli etkileridir. Tabi ki udla GTSM,GTHM, Batı Müziği, Tasavvuf Müziğ,popu,cazı çalabilirsiniz.Hatta folklorik bir çalgıdır ama tını olarak hepsini kaldırmaz.Ama ezgi olarak hepsi çalınabilir. 79 Soru: S5) Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu kullanıyor musunuz? Öğrt. Kullanıyorsanız hangi etkinliklerde kullanıyorsunuz? No: Kullanıyorum. Okulda yapılan gösterilerde, çeşitli etkinliklerde 1 kullanıyorum. Çalgı eşliği konusundaki ihtiyacımı da karşılıyor. Evet. Ders dışı etkinliklerde okul korosunda kullanıyorum. Genelde ders dışı sosyal faaliyetlerde geleneksel müziklerimiz daha çok tercih ediliyor. 2 Ud da geleneksel müziğimizin seslendirilmesi açısından çok kullanışlı bir çalgıdır. Bu anlamda ud sayesinde eşlik sıkıntısı sorunum olmadı. 3 4 5 6 7 8 9 10 Kullanıyorum.Ben ders dışında dernek faaliyetleri kapsamında sürekli ud kullanıyorum.Özellikle TSM alanında çok ideal bir eşlik sazıdır. Sık sık kullanırım.Özel olarak yaptığım pek çok ulusal ve uluslar arası icrada kullanıyorum. Udun klasik mûsikîmizde özellikle dem seslerin pekiştirilmesi açısından, diğer sazlardan daha tok bir tınıya sahip olması yönüyle kaynaştırıcı bir etkisi ve vazgeçilmez bir yeri vardır diye düşünüyorum. Kullanıyorum. Ders dışında ud taksimleri yaparak, şarkı ve türküler eşliğinde de ud'u kullanıyorum.Eşlik ihtiyacını yeterli bir ölçüde gideriyor. Kullanıyorum tabi.Ders dışı sosyal faaliyetlerde udu her zaman kullanırım. Örneğin milli bayramlarımızda türkülere, şarkılara eşlik etmek için kullanıyorum. Ya da bir marş seslendirirken öğrenciler blok flüt çalıyorlar ben de onlara ud ile eşlik ediyorum. Güncel müziklerin seslendirilmesinde de udu kullanıyorum. Genelde kullanıyorum. Ders dışı faaliyetlerde ben udu birimimde kurmuş olduğum Türk müziği korosunda kullanıyorum tabiî ki olması gerekli. Ama çok sesli Batı müziği içerikli koromda kullanamıyorum. Ha çalgı eşliği ihtiyacını fevkalade yerine getiriyor. Sevgili meslektaşım şunu unutmayalım ki bütün müzik aletleri çok harikadır ancak kimin kullandığına bakmak lazım diye düşünüyorum. Sık sık kullanıyorum. Zaten genelde sosyal faaliyetlerim Türk müziği eserlerinden oluştuğu için çalgı eşliği ihtiyacımı çok iyi karşılıyor. Sürekli kullanıyorum. Bu açıdan çok ideal bir sazdır. Evet kullanıyorum. Ben ders dışı sosyal faaliyet olarak TSM ve THM müziği yapıyorum ve öğrencilerime kendi çaldıkları müzik aletleri ile program yaptırıyorum. TSM ve THM müziği yaparken udu tabiî ki kullanıyorum. 80 11 12 13 14 15 Evet kullanıyorum. Söylediğim sebeplerden dolayı ud ders dışı sosyal faaliyetlerde de rahat bir şekilde kullanılabilir. Kullanıyorum. Birçok şarkıya eşlik edebilen bir çalgı olduğu için ders dışı faaliyetlerde de önemli ölçüde kullanılabilir bir çalgıdır. Bütün etkinliklerimde kullanırım. Kullanıyorum.Ben udu sosyal faaliyetlerin çok çeşitli alanlarında kullanıyorum. Müzik etkinliklerinde kullandığım gibi okulda yapılan şiir dinletilerinde, zaman zaman tiyatro oyunlarının bazı bölümlerinde de kullanıyorum. Çok da beğeniliyor. Bu nedenle ud benim için sosyal faaliyetlerde kullanılabilecek vazgeçilmez bir çalgıdır. Ben ders dışı faaliyetlerde her zaman kullanırım. Başka enstruman çalan öğencilerle birlikte müzik dinletilerinde,şarkılara eşlik etmek için de kullanıyorum. Ud ile çalgı eşliği sorunu yaşamadım . Kullanıyorum tabi.Özellikle TSM’de sizin de bildiğiniz gibi çok güzel bir eşlik çalgısıdır. Diğer formdaki müziklerde de udu başka çalgılarla birlikte kullanarak çok hoş tınılar elde edilebilir. Bu nedenle ders dışı sosyal faaliyetlerde kullanılabilir. Soru: S6) Geleneksel Müziğimizin öğrencilere tanıtılması ve öğretilmesi Öğrt. açısından udun katkısı hakkında ne düşünüyorsunuz? No: 1 Ud çalgısı bu iş için biçilmiş kaftandır diyebilirim Geleneksel müziğimizdeki makamların öğretilmesinde Ud çok önemli bir çalgıdır.Örneğin Piyanoda öğreteceğiniz bir segah makamı için makamın karakteristik yapısında yer alan bir komalık si bemol Piyanoda naturel olmak zorunda kalıyor.Kaldı ki bir koma si bemol bazen iki-üç koma olarak bile çalındığı yerler oluyor.Batı müziğinde eğitime ağırlık verenler bunu önemsemiyor ama geleneksel müziğimizdeki önemi çok büyük.Makamdaki bu güzel tınıyı hissetmek için Ud çok ideal bir çalgıdır. Sınıfta Ud’ tanıtmadan önce nasıl bir çalgı daha önce hiç gördünüz mü? 2 diye sorular yönelttiğimde Gitar gibi bir çalgı demişlerdi.Aslında Gitar cevabı değişen müzik dinleme kültürünün ve bu konudaki müziksel beğeninin artık değiştiğinin bir göstergesi.İnsanlar artık kolay ve az emek gerektiren ürünleri seviyorlar.Herhalde sadece ritim olarak müziği duyup anlamını bile düşünmüyorlar.En azından benim çocuklarda gözlemlediğim bu.Dolayısıyla Ud’un anlatılmasına mutlaka ihtiyaç var.Geleneksel müziğimizdeki makamları doğru duyurmak için ve öğretmek için Ud önemli bir çalgı. 81 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 Diğer Türk müziği çalgıları gibi ud da sözü edilen müziğin tanıtılması hususunda çok faydalı bir çalgıdır. Ud ile Türk müziği sesleri gösterebilmek ve Türk müziğinin zengin tınısını duyurmak mümkündür. Bu nedenle udun geleneksel müziğimizin tanıtılmasında katkısı çok büyüktür. Bence perdesiz olması ciddi bir kulak kalitesi ve yetkinliği gerektiriyor. Eğer icracısı bu vasıfları taşıyorsa ve klasik Türk Mûsikîsi konusunda yeterliyse yadsınamaz bir katkısı olduğunu ve uda kesin bir mecburiyet olduğunu söyleyebilirim. Ud'un geleneksel müziğimize katkısı yeterli ölçüdedir. Zaten öğrencilerimizin geleneksel müziğimize daha önceden de ilgileri olduğu için ud'la bunu daha da fazla pekiştiriyoruz. Udun geleneksel müziğimizin öğretilmesinde katkısı çok büyüktür. Zaten öğrencilerimizin geleneksel müziğimize daha önceden de ilgileri ve kulak yatkınlıkları vardır. Ud sayesinde bunu daha da fazla pekiştiriyoruz. Elbette olumlu düşünüyorum çorbayı çatalla içmek yerine kaşıkla içmeyi tercih ederim. Çünkü çorbayı tamamlayan araç kaşıktır, çatal değil. Bizzat öğrencilerimiz üzerinde çok etkili olmaktadır. Ud zaten geleneksel bir çalgıdır. Bu nedenle geleneksel müziğin öğrenciye tanıtmada çok önemli katkıları vardır. Geleneksel müziğimiz ud ile çok iyi tanıtılabilir.Makamsal şarkılar, nazari bilgiler ud ile etkili bir şekilde öğretilebilir. Çok büyüktür.Çünkü ud da geleneksel bir çalgıdır.Bu nedenle geleneksel müziği ud ile en iyi şekilde öğretebiliriz. Çalan kişi eğer güzel çalıyorsa udun katkısı çok büyük olur. Birde geleneksel müziğimizde insanların ilk dikkatini çeken çalgı uddur. (Mesela öğrencilerimizin TSM de ilk çalmak istedikleri çalgı ud oluyor) Zaten geleneksel müziğimizi Türk müziği çalgılarından başka daha iyi tanıtacak bir çalgı yoktur.Ud da geleneksel bir çalgıdır ve bu konuda oldukça etkilidir.Hatta bazı özelliklerinden dolayı birçok Türk müziği çalgısından daha etkilidir. Udun GTSM ve GTHM’nin öğretilmesinde birçok çalgıya göre çok daha fazla katkısı olduğunu düşünüyorum. Udun ses rengi, gerek GTSM, gerekse GTHM eserlerini güzel bir şekilde duyurmaya müsaittir. Bu nedenle de geleneksel müziğimizin öğretilmesinde ud vazgeçilmez bir çalgıdır. Geleneksel müzik öğretiminde ud kullanılabilecek çalgıdır.Çünkü ud da bir geleneksel çalgıdır. en etkili Geleneksel müziğin öğretilmesinde ud kullanılabilecek en etkili çalgılardandır. Geleneksel müziğimizi en iyi geleneksel çalgılarla 82 öğretebiliriz. Ud da geleneksel bir çalgı olduğu için katkısı oldukça büyüktür. 15 Bunu udu çalanın ustalığı belirler. Eğer müzik öğretmeni udunu iyi çalıyorsa geleneksel müziğimiz udla çok iyi bir şekilde tanıtılabilir. Soru: S7) Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların programlarında Öğrt. geleneksel çalgıların yeterince yer almaması konusunda neler düşünüyorsunuz? No: Büyük üzüntüyle karşılıyorum. Müzik uluslararası bir özellik gösterir ve bu konu önemlidir. Fakat bu işin temeli kendi öz müziğimizdir diye düşünüyorum. Müzik öğretmeni kendi öz müziğini bilmeli ve bunun 1 üstüne uluslararası standartlara ulaşmaya çalışmalıdır. Kendi özünü hiç bilmeden, farkında olmadan yapılan müzik eğitimi havada kalmaktadır ve beraberinde kültür erozyonu dediğimiz olgu ortaya çıkmaktadır. GTSM nin bizim için geçmişten bugüne kadar çok köklü bir uzantısı var.Eğitim programlarında az yer verilmesinin nedeni olarak geçmişle bağların koparılmak istenmesi olarak düşünüyorum.Bize ait olmayan bir müziği alıp kültürümüzle hiç ilgisi yokken ilişkilendirmek insana kim 2 olduğunu ,nerden geldiğini unutturmaktır diye düşünüyorum.Hiç dinlemeyelim anlamında söylemiyorum ama bize ait olanı da unutmayalım diye düşünüyorum.Tabi böyle bir politika sonucunda yetiştirilen kişi sayısı da az olabilir belki kurumlarda çalışacak yeterli kişi bulunamıyordur. Bu çok önemli bir konu özellikle son yıllarda ülkemizde güdülen müzik eğitimi politikasını çok eksik ve yetersiz buluyorum.Adeta Türk müziğine düşman bir nesil yetiştirilmeye çalışılıyor.Bu durum çok üzücü 3 bu ülkede yaşayan insanlar kendi öz kültürlerini daha iyi tanıma hakkına sahip olmalıdırlar.Okullarda verilen müzik dersleri programlarına Türk müziği daha çok dahil edilmelidir. Bunun kültürümüzün tahrip edilmesi olarak değerlendiriyorum. ‘Eğitim müziğinde temel çalgı piyanodur’ deniyor. Ancak müzik öğretmenleri gittikleri okullarda piyano bulamıyor veya bulduğu zaman hakkıyla icra edemiyor. Bu durumun göz ardı edildiğini düşünüyorum. Bu durum göz 4 önünde bulundurulmalıdır. Ancak görülüyor ki öğrenciliği esnasında ana sazı Türk musikisi sazları olmayan birçok müzik öğretmeni meslektaşımız daha sonradan kendi gayretleriyle bu sazları öğrenip derslerinde kullanmaya çalışıyorlar. 5 6 Bence ülkemizdeki Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumların çoğu Batı'ya özeniyorlar. Ama hiçbirisi onlar gibi olamıyorlar.Oysa biz ilk önce kendi müziğimizi icra edersek ve öğrenirsek, daha sonra diğer her türlü müziği çok kolay bir şekilde öğreniriz. Üzücü bir durum tabi. Müzik kültürümüzün yok olmaması için bu tür yaklaşımların bir an önce düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. 83 7 8 9 10 11 12 13 14 15 Üzücü bir durum tabi. Müzik öğretmenler derslerde ve sosyal etkinliklede geleneksel çalgılara çok ihtiyaç duyuyorlar.Ancak bu durum hiç düşünülmüyor.İnşallah bu hep böyle gitmez. GTSM Bizim müziğimiz ama nedense bu çalgıların öğretimine yeterince yer verilmiyor. Kendi kendimizi kültürümüzden uzaklaştırmaya çalışıyoruz maalesef. Çok yadırgıyorum. Çünkü bunlar bizim çalgılarımız.Bizim bu çalgılara sahip çıkmamız gerekirken reddediyoruz.Umarım en kısa zamanda bu sorun çözülür. Olması gerekir diye düşünüyorum. Bizlerinde kendimizi iyi yetiştirip GTSM’ mizi güzel bir şekilde tanıtmamız gerekir. Maalesef bu durum Türk müziğinin gelişmesi açısından çok önemli bir eksikliktir. Türkiye’ye müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda bu çalgılar yerine Batı müziği çalgıların ağırlıkta olması maalesef trajikomik bir durumdur. Ne yazık ki bu durum müzik eğitimi adına kanayan bir yaradır.Kendi müziğimize bizler sahip çıkmazsak kimler çıkacak.Neden böyle olduğunu da anlamış değilim.Umarım önümüzdeki yıllarda bu duruma bir çözüm bulunur. Çok üzücü tabi. Halbu ki geleneksel çalgıların daha fazla yer alması gerekirken tam tersi bi durum söz konusu.Geleneksel müzik eğitiminin etkili olması için bu çalgılara daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bence çok büyük bir eksiklik. Kendimize ait çalgıların bu kurumlarda fazla olmaması çok üzücü.Bu durumu müzik kültürümüzün zedelenmesi olarak değerlendiriyorum. Bu konu bizi aşar fakat biz geleneksel Türk müziği çalan kişiler olarak üzerimize düşen görevlerimizi yerine getirmemiz lazım. Yani udu eğer eğitimde kullanacaksak bunun için sadece siz değil bütün müzik öğretmenleri kafa yormalıdır. Çalışmalar yapmalı ki bu çalgılar bu okullarda daha fazla yer alsın . 84 Soru: S8) Ud ile yapılan müzik derslerinde öğrenci yaklaşımları ile ilgili Öğrt. gözlemleriniz nelerdir? No: Müzik dersinde udu ilk kullandığımda öğrencilerin tepkileri çok olumlu oldu. Daha önce canlı olarak udu hiç görmediklerini ve dinlemediklerini söylediler. Ayrıca udun ses rengini de çok beğendiler. Sonraki derslerde 1 de udu kullanmam için adeta sabırsızlandıklarını belirtiler. Müzik derslerinde udu kullanmam öğrencilerin derse olan ilgisini arttırmak açısından çok faydalı oldu. 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Derslerde udu kullanmam öğrencilerin çok hoşuna gidiyor. Anlattığım konuları ud ile örneklendirdiğimde, onlardan konuları daha iyi kavradıkları yönünde dönütler alıyorum. Daha önceleri pek fazla görmeye alışık olmadıkları bu çalgı, onların ilgisini çekti ve hatta bazı öğrenciler ud çalmak istediklerini bile söylediler. Hangi çalgı olursa olsun çalgı derse olan ilgiyi arttırır ve öğrenci yaklaşımları olumludur.Ud ile yapılan dersler de öğrencilerin ilgisini çekiyor. Öğrenciler ud eşliğinde şarkı söylemekten çok büyük zevk alıyorlar.Yaklaşım olumlu. Çok önemli olduğunu düşündüğüm çalışmanızın, Klasik Musikimiz açısından ve kültürümüzün gelecek nesillere layıkiyle aktarımı konusunda ciddi hizmetlerde bulunabilmesi umudu ve duası ile… Burada zaten çocuklar Türk müziğine daha ilgililer.Bu yüzden udu derslerimde kullanmam onların derse ilgisini arttırıyor. Derste udu kullanmam çocukların uda olan ilgisini arttırıyor. Hatta aralarında çalmak isteyenler bile var. Öğrenciler müzik dersine daha istekli geliyorlar. Çocukların çok hoşlarına gidiyor. Öğrenciler derse daha istekli katılıyorlar ve udla yaptığım eşliklerden büyük zevk alıyorlar. Derse karşı ilgili oluyorlar, her zaman ud çalmam için istekte bulunuyorlar. Şimdiye kadar olan gözlemlerim çocukların çalgıyla yapılan derslere olan ilgisi daha fazla olduğu yönünde.Ud ile yapılan dersler de çok hoşlarına gidiyor. Öğrenciler derslerde ud kullandığımda dersi daha bir ilgili dinliyorlar. Ud ile yaptığım müzik derslerine öğrenci yaklaşımları oldukça olumlu odlu. Zaten hangi çalgıyı kullansanız kullanın, bu durum öğrencilerin çok hoşuna gidiyor. Ancak genelde çevrelerinde gitar, bağlama gibi çalgılar 85 14 15 görmeye alışık oldukları için ud onlara daha farklı geliyor ve onların ilgisini daha çok çekiyor. Ud eşliğinde şarkı söylemeyi çok seviyorlar. Udu derslerimde çok sık kullanırım ve öğrenciler de bu durumdan gayet memnunlar. Konu anlatırken, şarkı öğretirken udu etkin olarak kullanırım. Bu durum, öğrencilerin derse olan ilgilerini arttırmaktadır. Ayrıca GTSM’yi pek fazla dinlemeyen öğrenciler, ud sayesinde bu müziği sevmeye ve icra etmeye başladılar. Ud ile yapılan müzik derslerine öğrenci yaklaşımları oldukça olumludur. Zaten derste çalgı kullanılması öğrencilerin çok ilgisini çekiyor. Uda karşı da çok olumlu ve ılımlılar . Severek dinliyorlar.