I.ÜNİTE BİR KAHRAMAN DOĞUYOR #isakozan SELANİK ( Yunanistan) Ege Denizi’ne kıyısı olan bir liman kentidir. (Bu durum ticaretin ve ekonominin gelişmesine büyük katkı sağladı.) İstanbul ve Avrupa’nın gelişmiş kentleriyle kara ve demiryolu bağlantısı vardı. (Avrupa’daki gelişmelerin, fikirlerin Selanik’te yayılmasını sağlıyordu. Yani Osmanlı’nın Avrupa’ya açılan kapısı konumundaydı) Burada çoğunluğunu Türkler oluşturmakla birlikte; Rumlar, Ermeniler, Sırplar, Yahudiler bir arada yaşıyordu. (Bu çok uluslu yapı şehrin kültürel anlamda zengin olmasını sağlamıştır. Farklı dillerde gazeteler yayınlanıyordu.) MANASTIR ( Makedonya) M.Kemal ilk olarak askeri lise eğitimini almak için gelmişti buraya. Burada birçok batılı ülkenin konsolosluğu (temsilcilik) vardı. Konsolosluklar şehri. Sırbistan, Bulgaristan burayı ele geçirmeye çalışıyordu. M.Kemal askeri idadideyken Türk tarihine ilgi duygu. Mehmet Emin Yurdakul ve Namık Kemal’den etkilenerek vatan ve millet sevgisine sahip oldu. Fransız düşünürlerden etkilendiği şehirdir. 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı’na katılmak için okuldan kaçtı. Bu savaşta Osmanlı başarılı olmasına rağmen masa başında istediği sonucu elde edemedi. (Burada M.Kemal savaşta elde edilen başarının yeterli olmadığını, diplomasinin çok önemli olduğunu kavradı. İlk kez ülke sorunlarına ilgi duydu) Fransız İhtilalı’nın getirdiği MİLLİYETÇİLİK akımının etkisiyle ve güçlü devletlerin kışkırtmalarıyla Balkanlarda yaşayan bu milletler bağımsız olmak amacıyla isyan ettiler. Osmanlı’nın yıkılmasını önlemek amacıyla Osmanlı aydınları fazı fikirler ortaya attılar: SOFYA ( Bulgaristan) M.Kemal buraya ilk olarak askeri ateşe olarak gelmiştir. M.Kemal batılı devletlerin temsilcileriyle görüştü. Bulgaristan’da yaşayan Türklerin sorunlarını öğrenmeye çalıştı. Bulgar meclislerini takip ederek burada hem Türkler hakkında söylenenleri öğreniyor hem de meclis sistemlerini öğreniyordu. M.Kemal’in burada resmi davete yeniçeri kıyafeti ile gitmesi kültürüne olan bağlılığını gösterir. 1. Osmanlıcılık: Osmanlı’da yaşayan bütün milletleri din ayrımı yapmadan eşit tutarak “Osmanlı milleti” adında birleştirme. Bu fikri savunanlar II. Abdülhamit’e Meşrutiyet’i ilan ettirdiler. 2. İslamcılık (Ümmetçilik): Bütün Müslümanların birleştirilmesini savunuyor. 3. Batıcılık: Osmanlı’nın kurtulabilmesinin tek yolu batıya ayak uydurması olduğunu savunuyordu. 4. Türkçülük Bütün Türkleri bir arada tutarak kurtuluşu hedefliyordu. İSTANBUL M.Kemal’in buraya ilk gelişi eğitim içindir. NOT: Bu fikir akımlarının hiçbiri Osmanlı’yı yıkılmaktan kurtaramamıştır. Sadece Türkçülük Milli mücadele döneminde Kurtuluş Savaşı’nı kazanmamızda etkili oldu. İstanbul’daki öğrencilik yıllarında M.Kemal’in arkadaşlarıyla dergi-gazeteler çıkarması, konferans niteliğinde konuşmalar yapması. Selanik’in M.Kemal’e Etkisi (ÖNEMLİ !!!!) M.Kemal Şam’dan sonra Selanik’te asker olarak görevlendirildi. Burada İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katıldı. Siyaseti takip etti. Fakat daha sonra askerlik ve siyasetin bir arada yürümeyeceğini düşünerek (ordunun siyasetten ayrılması) bu cemiyetten ayrıldı. LİDERLİK ÖZELLİĞİDİR. M.KEMAL’İN EĞİTİM HAYATI 1.Mahalle Mektebi: Annesinin isteğiyle bu okula gidiyor. Çağdaş olmayan geleneksel bir okuldu. Bu yüzden babası bu okuldan alıyor. 2.Şemsi Efendi İlkokulu: Bu okul Selanik’te açılan ilk **Selanik M.Kemal’in yenilikçi olmasında (meşrutiyeti destekleyenler var) ve farklı kültürleri tanımasında etkili oldu. 1 özel Müslüman-Türk okuludur. Bu okul çağdaş eğitim veriyordu.burada okurken babasının ölmesi üzerine eğitimine bir süre ara verdi. 3.Selanik Mülkiye Rüştiyesi: ( Ortaokul) Bu okul sivil memurluklar içindi. M.Kemal asker olmak istediği için bu okuldan ayrılıyor. 4.Selanik Askeri Rüştiyesi: Bu okulla birlikte askerlik mesleğine ilk adını atıyor. “Kemal” ismini burada alıyor. 5.Manastır Askeri İdadisi: (Lise) Şiir ve edebiyata ilgi duymaya başladı. (Ömer Naci sayesinde). Tarih öğretmeni Kolağası Mehmet Tevfik Bey’in sayesinde de tarih bilinci gelişti. 6.İstanbul Harp Okulu: buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu. 7.Harp Akademisi: Ülke sorunlarıyla ilgilendi. Kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. ÖNEMLİ!!!: M.Kemal’in 31 mart isyanını bastırması yenilikleri korumaya çalıştığını ve halkın yönetimde söz sahibi olmasına önem verdiğini gösterir. Trablusgarp Savaşı: İtalya, hammadde ihtiyacı sebebiyle (sömürgecilik) Trablusgarp’a saldırdı. Osmanlı donanması zayıftı. İngiltere de Mısır üzerinden geçmemize izin vermiyordu. Bu yüzden M.Kemal ve arkadaşları gönüllü olarak gizli kimliklerle Trablusgarp’a gittiler. (Bu VATANSEVERLİK ile ilgilidir !!!! ) Derne ve Tobruk’ta yerli halkı İtalyanlara karşı örgütledi. Başarılı mücadeleler verildi. Ancak İtalya Osmanlı’yı barışa zorlamak için 12 adayı işgal etti ve Çanakkale boğazının girişini kapattı. Bir de Balkan savaşları başlayınca Osmanlı Uşi Antlaşması’nı imzalamak zorunda kaldı. Bununla Trablusgarp İtalya’ya bırakıldı ve 12 ada geçici olarak İtalya’ya verildi. **Bu savaş M.Kemal’in ilk askeri başarısıdır. ÖNEMLİ !!!! M.Kemal’in Yetiştiği Dönemde Eğitim Sistemi Atatürk’ün yetiştiği dönemde bir tarafta geleneksel öğretime devam eden dini derslerin ağırlıkta olduğu medreseler, diğer tarafta bati örneklerine göre kurulmuş mektepler, askeri okullar ve çeşitli meslek okulları vardı. Bunlar dışında ülkede yaşayan azınlıkların okulları ve yabancı okullar da faaliyetteydi. Bu okulların bağlı olduğu merkez farklı olduğu gibi uyguladıkları müfredatta değişiyordu. Bu durum; “OSMANLI’DA EĞİTİM ÖĞRETİMDE BİRLİK OLMADIĞINI GÖSTERİR.” Doğal olarak farklı okullardan mezun olan kişilerde kültür birlikteliği de olmuyordu. NOT: M.Kemal’in yurt gezilerine ve nikah törenlerine eşiyle birlikte gitmesi kadınlara önem verdiğini ve toplumsal hayatta kadın-erkek eşitliğini benimsediğini gösterir. ÖNEMLİ !!!! M.Kemal’in Trablusgarp’ta yerel halkı İtalyanlara karşı örgütlemesi TEŞKİLATÇILIK özelliğidir. Şıklarda bu yoksa Liderliktir. Çanakkale Savaşları: M.Kemal Anafartalar Grup Komutanlığı’na atandı. M.Kemal Balkan Savaşları sırasında Gelibolu’yu çok iyi öğrendi. Gelibolu’yu iyi bilmesi Çanakkale savaşındaki başarısına katkı sağladı. ÖNEMLİİ: Düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin etmesi İLERİGÖRÜŞLÜLÜK. M.Kemalin az bir kuvvetle düşmanı durdurmayı başarması ASKERİ DEHA olduğunu gösterir. Çanakkale Savaşı’ndaki başarılarından dolayı M.Kemal albay oluyor. Çanakkale savaşındaki başarıları M.Kemal’in halk tarafından tanınmasına ve Kurtuluş Savaşı’nın lideri olmasında etkili oldu. CEPHELERDE MUSTAFA KEMAL İlk görev yeri: Harp Akademisi’nden 1905’te kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu ve ilk görev yeri olan Şam’daki (Suriye) 5.Ordu’ya atandı. Burada Hürriyet ve Vatan Cemiyeti’ni kurdu. 31 Mart Olayı: I.Meşrutiyet ilan edildikten sonra buna karşı olanlar 1909’da İstanbul’da isyan çıkardı. İsyan, Hicri takvime göre 31 Mart tarihine denk geldiği için bu olaya “31 Mart Olayı” dendi. İsyanı bastırmak Selanik‟ten gelen bir ordu gönderildi. Hareket Ordusu adi verilen bu ordunun komutanı Mahmut Şevket Paşa, Kurmay Başkanı Mustafa Kemal’di. Hatta bu orduya “Hareket Ordusu” ismini bizzat Mustafa Kemal verdi. Bu ordu isyanı bitirip II.Abdülhamit’i tahttan indirdi. Kafkas Cephesi: 1914’te Ruslarla yapılan savaşta M.Kemal 16.Kolordu Komutanı olarak görev yaptı. Burada M.Kemal ordunun giyecek-yiyecek ihtiyacını sağladı. Ulaşım ve haberleşmedeki aksaklıkları giderdi. Dağınık olan birlikleri bir araya getirdi. Amacı: ordunun gücünü arttırarak, Rusların güneye inmesini engellemekti. 2 Muş ve Bitlis’i Ruslardan geri aldı. Buradaki başarılarından sebep M.Kemal’e “Altın Kılıç” madalyası verildi. Almanya: İngiltere ve Fransa gibi sömürgecilik yapmak istiyor. Özellikle İngiltere’nin sömürgelerine hakim olmak istiyor. Bunun için Osmanlı ile yakınlaşıyor ve Berlin-Bağdat Demiryolu Projesi’ni başlatıyor. Suriye Cephesi: Kafkas Cephesi’nden sonra M.Kemal Suriye’deki 7.ordu komutanlığına atandı. Burada ordumuz silah ve asker bakımından yetersiz konumdaydı. Ama Almanlar İngilizlere saldırılması gerektiğini düşünüyordu. Ama M.Kemal’in isteği yerine gelmeyince istifa ediyor. (Yapılan yanlışa ortak olmak istemediğinde NOT: Burada M.Kemal’in GERÇEKÇİ kişiliği ön plana çıkıyor. !!! : M.Kemal, Türk ordularını Alman subayların komuta etmesini bağımsızlığa aykırı bulmuştur. ABD: ABD zengin ve diğer devletlerin saldırılarına uzak bir ülkeydi. Amaçlarına ulaşmak için Osmanlı’da okul, hastane, matbaa gibi kurumlar açtı. Avusturya-Macaristan İmp.: Amacı Osmanlı’yı Avrupa’dan çıkarıp Balkanlarda hakimiyet kurmak ve Ege Denizi’ne inmek. Bunun için Osmanlı’da yaşayan azınlıkları kışkırtıyordu. Ama bu devlet de Osmanlı gibi çok uluslu olduğu için milliyetçilikten olumsuz etkilendi. Rusya’nın Panslavizm politikasından Osmanlı gibi olumsuz etkilendi. Kurtuluş Savaşı’nı başkumandan olarak yöneten M.Kemal Sakarya, Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Savaşı’nı kazandı. Sakarya Savaşı’ndaki başarılarından dolayı “Gazi ve Mareşallik” rütbesi aldı. *Büyük devletlerinin Osmanlı üzerindeki bu emelleri Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün tehlikede olduğunu gösterir. *Fransa ile Almanya arasında sorun olan bölge AlsasLoren. Burası kömür madeni yönünden çok zengin. ÖNEMLİ !!!! M.Kemal’in üstlendiği bu görevlerin hepsi ona SAVAŞ TECRÜBESİ kazandırmıştır. SAVAŞIN NEDENLERİ 1. Fransız İhtilalı’nın ortaya çıkardığı MİLLİYETÇİLİK akımı 2. Sanayi İnkılabı’nın ortaya çıkardığı SÖMÜRGECİLİK ve bununla başlayan silahlanma. 2.ÜNİTE MİLLİ UYANIŞ: YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER * Avusturya-Macaristan veliahdının Sırplı tarafından öldürülmesi savaşı tetikleyen olay oldu. İTİLAF -İngiltere -Rusya -Fransa -İtalya (Yer değiştirdi) -ABD I.DÜNYA SAVAŞI Büyük Devletlerin Osmanlı Üzerindeki Emelleri: Rusya:En büyük amacı sıcak denizlere inmekti. Bu amacını gerçekleştirmek için de merkezi İstanbul’da olan büyük bir Slav imparatorluğu kurmak istedi.(Panslavizm) Bunun için Osmanlı’da yaşayan Slavları ve Ortodoksları kışkırtıp isyana teşvik etti. İTTİFAK -Almanya -Avusturya-Macaristan İmp. -Osmanlı Devleti -Bulgaristan **İtalya bir süre tarafsız kaldı. Daha sonra İttifak devletlerinin yanındayken İtilaf devletleri grubuna geçti. Sebebi İtilaf devletlerinin savaş sonrası Ege bölgesini İtalya’ya vereceklerini vaat etmesidir. İngiltere:Sanayi inkılabını gerçekleştirdiği için hammaddeye ihtiyaç duyuyor. Özellikle Osmanlı’nın petrol bölgelerini ele geçirmek istiyor. Bunun için de Arapları Osmanlı’ya karşı kışkırtıyor. Osmanlı’nın Savaşa Girmesi Osmanlı jeopolitik olarak çok önemli konumda olduğu için büyük devletler Osmanlı’nın topraklarını işgal etmek istiyordu. Osmanlı ilk başta tarafsız kalmıştı. ( toprak bütünlüğünü korumak için ) Osmanlı iyice güçsüz zayıf bir devlet haline gelmişti. Kendine bir saldırı olursa kendisini koruyabilecek durumda değildi. Bu yüzden bu siyasi yalnızlıktan kurtulmak için savaştaki bir grupta yer almaya karar Fransa: Kanuni döneminden sonra Fransa’ya geniş haklar ve ayrıcalıklar tanıyan kapitülasyonlar verildi. Fransa’ya tanınan bu ayrıcalıklar Fransa’yla dostane ilişkilerin kurulmasını sağladı. Daha sonra Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik akımı Osmanlı’yı olumsuz etkiledi. Sömürgeciliğe yönelen Fransa Osmanlı topraklarında hak iddia etmeye başladı. 3 verdi. Osmanlı ilk olarak İtilaf devletlerinin yanında yer almak istedi. Ancak itilaf devletleri bunu kabul etmedi. Sebebi Osmanlı’nın zayıf olması ve Osmanlı’yı ele geçirmek istemeleri. Osmanlı bu kez Almanya’yla yakınlaşıp onunla dostluk antlaşması imzaladı. Almanya ile yakınlaşmada İttihat ve Terakki Partisi yöneticileri özellikle Enver Paşa çok etkili oldu. Osmanlı’nın Almanya ile yakınlaşması İtilaf devletlerinin hoşuna gitmiyordu. Çünkü Osmanlı’yı yalnız ve güçsüz bırakmak istiyorlardı. Osmanlı’nın savaşa fiilen katılması: Almanya’nın İngiltere’den kaçan Goben ve Breslev adındaki iki savaş gemisi Osmanlı’ya sığınıyor. Osmanlı da bu gemileri satın alıyor. (Yavuz ve Midilli) Ve bu gemilerle Rusya limanlarını bombalaması Osmanlı’nın savaşa girmesine sebep oluyor. Cephe sayısını arttırarak savaş yükünü azaltmak. Boğazları kontrol altına alarak İtilaf Devletleri’nin Rusya ile olan bağlantısını kesmek (Osmanlı’nın jeopolitik konumundan faydalanmaya çalışıyor.) Süveyş Kanalı’nı kontrol altına alarak İngiltere’nin sömürgelerine giden yolu kesmek. (Osmanlı’nın jeopolitik konumundan faydalanmaya çalışıyor.) Osmanlı’nın halifelik makamından yararlanarak Müslümanları İtilaf devletlerine karşı kullanmak NOT: Almanya’nın Osmanlı’yı yanına almaktı tek amacı kendi çıkarlarını düşünmek. Osmanlı’yı eski gücüne kavuşturmak, güçlendirmek gibi amaçları yoktur. KAFKAS CEPHESİ: Doğu Anadolu’da Ruslarla savaşıldı. Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşı’ndaki ilk cephesidir. Amaç:Kars, Ardahan ve Batum’u almak. Enver Paşa’nın düzenlediği Sarıkamış Harekatı kış şartlarından dolayı başarısızlıkla sonuçlanıyor. OSMANLI’NIN SAVAŞTIĞI CEPHELER SAVUNMA -Çanakkale -Suriye -Filistin -Sina -Irak Bunun üzerine Ruslar saldırıya geçerek Muş, Bitlis, Erzurum,Erzincan ve Trabzon’u aldılar. Daha sonra M.Kemal Muş ve Bitlis’i geri aldı. TAARRUZ -Kafkas -Kanal (Süveyş) Brest-Litowsk Antlaşması:Rusya savaştan çekiliyor. Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı’ya verdi. ÇANAKKALE CEPHESİ: Sebebi: İngiltere ve Fransa’nın müttefikleri olan Rusya’ya yardım götürmek istemeleri, Boğazları alarak Osmanlı’yı savaş dışı bırakmak ve savaşı kısa sürede bitirmek. İlk olarak deniz savaşları yapıldı. Nusret Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar sayesinde deniz savaşlarında Osmanlı başarılı oldu. Daha sonra Anafartalar, Conkbayırı ve Arıburnu’nda yapılan kara savaşlarında da Osmanlı başarılı bir savunma yaptı ve İtilaf devletleri geri çekilmek zorunda kaldı. MÜTTEFİKLERE YARDIM -Galiçya -Romanya -Makedonya Galiçya-Romanya-Makedonya Cepheleri: Osmanlı’nın müttefiklerine yardım etmek amacıyla asker gönderdiği cephelerdir. Osmanlı sınırları dışında olan cephelerdir. Sonuçları: Rusya’ya yardım gitmedi. Rusya’ya yardım gitmediği için Bolşevik İhtilali yapıldı, yönetim değişti ve Rusya savaştan çekildi. Bulgaristan İttifak devletlerinin yanında savaşa girdi. Savaşın süresi 2 yıl daha uzadı. Almanya’nın Osmanlı’yı Kendi Yanında İstemesinin Sebepleri 4 NOT: Çanakkale savaşı Osmanlı’nın Savaşı’nda kazandığı tek cephedir. 1.Dünya “ MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI KANAL (SÜVEYŞ) CEPHESİ: Almanların isteğiyle açılmıştır. Amaç: Süveyş kanalını ele geçirerek İngiltere’nin sömürgelere giden yolunu kesmek. Osmanlı’nın başarısız olmasının sebebi, bölge halkının yani Arapların İngiltere’yi desteklemesi. Daha sonra bu cephenin devamı olarak Sina-FilistinSuriye cephesi oldu. Osmanlı’nın Neden Mondros’u İmzaladı? Osmanlı zaten savaşın başından beri güçsüz konumdaydı. Savaşta da büyük kayıplar verdi. Müttefikleri de iyice güçsüzleşti. Sürekli cephelerde yenilgi alıyordu. Bulgaristan’ın da teslim olmasıyla Osmanlı’nın Almanya ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ile olan bağlantısı kesildi. Almanya’dan yardım da kesildi. Osmanlı bu yüzden çok ağır şartlar içeren Mondros’u imzalamak zorunda kaldı. IRAK CEPHESİ: İngiltere’nin amacı: Kafkasya üzerinden Rusyaya yardım götürmek Ticaret yollarını denetim altında tutmak, Türklerin ve Almanların Hindistan’a olası saldırılarına engel olmak Irak petrollerini ele geçirmek. İngiltere Irak’ın güneyini işgal etti. Kutül Amere ve Aziziye’ye kadar ilerlediler ve sonra durduruldular. Daha sonra İngiltere Bağdat’a kadar olan yerleri işgal edip Irak petrollerini ele geçirdi. Savaşın Sona Ermesi Çanakkale Savaşlarından sonra İtilaf devletleri iyice güç kaybetmişti. ABD savaşta er almıyor ama İngiltere ve Fransa’ya silah satıyordu. Almanya bunu duyunca ABD’nin silah taşıyan gemilerini batırıyor. ABD de Almanya’ya savaş açıyor. Bu olay savaşın kaderini değiştiriyor. ABD’nin İtilaf devletleri yanında yer alması savaşı itilaf devletlerinin kazanmasını sağlıyor. ANTLAŞMA MADDESİ YORUM Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak, buradaki istihkamlar İtilaf devletlerince işgal edilecek. Osmanlı ordusu terhis edilecek. *Anadolu ve Rumeli arasındaki bağlantı kesildi. *İstanbul’un güvenliği tehdit altına girdi. İtilaf devletleri güvenliklerini tehdit altında gördükleri herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilirler. İtilaf devletleri Osmanlı demiryollarından yararlanacak ve ticaret gemileri İtilaf devletlerinin denetimine girecek. Telsiz, telgraf ve kabloların denetimi İtilaf devletlerine geçecek. 1.DÜNYA SAVAŞI’NIN SONUÇLARI Uluslararası barışı korumak için Milletler Cemiyeti (Cemiyet-i Akvam) kuruldu. İmparatorluklar yıkıldı, milli devletler kuruldu. Yeni siyasi rejimler ortaya çıktı. ( Faşizm, Sosyalizm, Nazizm) WİLSON İLKELERİ (ABD Başkanı) Yenilen devletler toprak ve savaş tazminatı ödemeyecek. Dünya barışını sağlayacak teşkilat kurulacak. Devletlerarası gizli antlaşmalar yapılmayacak. Her millet kendi geleceğine kendi karar verecek. (Burada sömürgeciliğe karşı geliniyor.)ÖNEMLİ Her millet çoğunlukta olduğu bölgede hakimiyet kurma hakkına sahiptir. Türklerin oturdukları bölgelerde Türk egemenliği sağlanacak. (Mondros’u imzalamamıza etkisi oldu.) Doğu Anadolu’daki altı ilde (Vilayet-i Sitte) herhangi bir karışıklık çıkarsa İtilaf devletleri buraları işgal edebilecek. 5 *Osmanlı’yı savunmasız bırakarak, işgalleri kolaylaştırmak. *İşgallerine hukuki zemin oluşturdular. *Anadolu’nun tamamı işgal tehlikesi altına girdi. İtilaf devletleri ulaşım ve ekonomik imkanları kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyorlar. Halkın işgallere karşı birlik, beraberlik içinde olmasını, halkın organize biçimde hareket etmesini engellemeye çalışıyorlar. Amaç Doğu Anadolu’da Ermeni Devleti kurmak. Halk tarafından bazı yerlerde işgalleri durdurmak için dernekler kuruluyor, silahlanma başlıyor. Ülkedeki kongreler hakta işgallerin durdurulacağı inancını arttırdı. “Özet olarak, Türklüğün vicdanı korkunç bir sınav karşısında kaldı. Bu sonu gelmeyen saldırıların ulaşacağı sonucu ve bu sonucun yürekler acısı durumunu anlamak mümkün değil. Tarihin ve geleneğin gönderisiyle vatan tahtında oturan Osmanlı padişahı ve hâlife ve onun hükûmeti ise, yalnız şahsî ve alçak çıkarlarını sağlamak için tam anlamıyla düşmanlara kendilerini teslim etmişti. Vatana ihanet konusunda onlara uymuşlardı.” “Mütareke metni okunduğu zaman açık ifade ile göze batacak sakıncalar taşımıyordu. İleride mütarekenin uygulanması sırasında memleketin canını yakmış olan maddeler her türlü yoruma müsait olacak şekilde hazırlanmıştı.” İsmet İNÖNÜ YORUM: İtilaf devletleri Mondros Antlaşması ile asıl niyetlerini gizliyorlar. Asıl yapmaya çalıştıkları işgal etmek ama bunu Mondros’un maddelerinde açıkça yazmıyorlar halkın tepkisini çekmemek için. Mondros’un maddelerine çıkarlarına uygun bir şekilde yorumluyorlar. M.Kemal’ Mondros ile ilgili söylediği sözün yorumu Burada M.Kemal Osmanlı yöneticilerinin Mondros’u imzalayarak İtilaf devletlerine topraklarımızı işgal etme izni verdiklerini, vatana ihanet ettiklerini söylüyor. İŞGALLER İngiltere: Musul, Urfa, Antep, Maraş Fransa: Adana ve çevresi İtalya: Antalya ve Konya Yunanistan: İzmir “Osmanlı Hükümeti bu antlaşma ile kendini kayıtsız şartsız düşmana teslim etmiştir. Yalnız kendini değil, düşmanların memleketi istilası için onlara yardım vaat etmiştir. Bu Mütareke olduğu gibi uygulandığı takdirde memleketin baştan sona kadar işgal ve istilaya maruz olacağı şüphesizdir.” M.Kemal ATATÜRK NOT: Mondros’a göre ilk işgal edilen yer Musul. NOT: İngiltere İşgal ettiği Urfa,Antep ve Maraş’ı daha sonra Fransa’ya verdi. YORUM: Osmanlı’nın bu antlaşma ile düşmana tamamen teslim olduğunu, işgale hukuki zemin hazırlayarak Osmanlı’nın işgallere yardım ettiğini söylüyor. ÇOK ÖNEMLİİ !!! “Halkta bir uyanış başlamıştı. Ülkenin bazı yanlarında çeşitli adlar altında dernekler kuruluyor ve düşmanlara karşı bizzat millet tarafından silâhlı korumanın temelleri oluşturuluyordu. Batıda, doğuda yapılan kongreler genel inancı kuvvetlendirdi. Son olarak, Sivas Genel Kongresi, belirli noktalar üzerinde, açık ilkeler içinde çeşitli millî kuruluşları Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında düzenledi ve bunu genişleterek milletin genel güçlerini birleştirdi.” M.Kemal ATATÜRK YORUM: Halkın işgallere sessiz davranmadığını söylüyor. 6 Mondros’a karşı Osmanlı’nın Tutumu Osmanlı Mondros sonrası yapılan işgallere karşı sessiz kalıyor. Ülkenin işgal edilmesini seyrediyor ve hiçbir önlem almıyor. Ülkenin işgal edilmesine izin veriyor. İşgalleri durdurmaya çalışan halkı da durdurmaya çalışıyordu. Mondros’a karşı Halkın Tutumu Halk işgallere tepkisiz kalmıyor. İşgalleri durdurabilmek için birlik-beraberlik oluyor. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kuruluyor. Kongreler düzenlenerek işgallere nasıl tepkiler verileceği kararlaştırılıyor. Kuvay-ı milliye birlikleri kurularak işgallere karşı silahlı direniş başlatılıyor. Yani halk işgallere karşı Osmanlı yönetimi gibi sessiz kalmıyor, ülkeyi kurtarmak için elinden geleni yapıyor. PARİS BARIŞ KONFERANSI Amiral Bristol Raporu: Yunanlılar İzmir’deki işgallerini haklı çıkarmak işgal öncesi İzmir’de Yunan nüfusunun fazla olduğunu gösteren sahte belgeler hazırlamışlardı. Amiral Bristol’un hazırladığı rapora göre İzmir ve çevresinde Rum nüfusu değil Türk nüfusu fazladır. Bu rapor işgalin haksızlığını ortaya koyan ilk belgedir. İtilaf devletleri yenilen devletlerin durumunu görüşmek ve barış anlaşmalarını belirlemek amacıyla bu konferansı topladılar. Alınan Kararlar: Manda ve himaye sistemi geliyor. ( kendini yönetemeyen ülkelerin büyük devletler tarafından yönetilmesini öngören sistem.) ABD, Wilson ilkeleriyle sömürgeciliğe karşı geliyor ama İngiltere ve Fransa da sömürgeciliğe devam etmek istiyorlar. ABD’ye karşı gelmemek için manda ve himaye sistemini ortaya attılar ve bu isim altında sömürgeciliğe devam ettiler. "Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen Türk Milleti'ni ebedî hayatta yaşatmak için verimli kalacaksın." M.Kemal ATATÜRK İzmir ve çevresinin Yunanistan’a verilmesi kararlaştırılıyor. ( İzmir ve çevresi savaş öncesi gizli anlaşmalarda İtalya’ya verilmişti. Şimdi İtalya’dan alınıp Yunanistan’a verilmesinin sebebi İtalya’nın güçlü, Yunanistan’ın güçsüz olması. Bu olay İtilaf devletleri arasında görüş ayrılıklarına sebep oluyor. Yenilen devletlerle yapılacak olan barış anlaşmaları belirlendi. Almanya Versay Antlaşması AvusturyaSen Jermen Antlaşması MacaristanTriyanon Antlaşması BulgaristanNöyyi Antlaşması OsmanlıSevr Antlaşması VATANSEVERLİK ve MİLLET SEVGİSİ "Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim.” M.Kemal ATATÜRK MİLLET SEVGİSİ ÖNEMLİ !!!! Yenilen devletlerle barış anlaşmaları yapılırken Osmanlı ile yapılan Sevr çok sonraya kaldı. Bunun sebebi İtilaf devletlerinin Osmanlı topraklarını paylaşma konusunda karara varamamaları. ÖNEMLİ !!!! Mondros’tan sonra Osmanlı içindeki azınlıklar (gayrimüslimler) İtilaf devletleriyle işbirliği yapıp işgalleri kolaylaştırdılar. Bazı azınlıklar bağımsızlık için isyan ettiler. Bazıları büyük devletlerin himayesi altında yaşayarak kurtuluşun sağlanacağını düşündüler. Bazıları da işgallere karşı koymaya çalıştılar. Halk içinde ayrı fikirlerin olması birlikberaberliğin olmaması milli mücadeleyi olumsuz etkiledi. M.Kemal bu olumsuz şartlarda bile karamsarlığa düşmedi.. Kurtuluş Savaşı içindeki EskişehirKütahya Savaşlarında Türk ordusunun geri çekilmesi gibi zor şartlarda bile elinden geleni yapması KARARLI ve MÜCADELECİ kişiliğini gösterir. İZMİR’İN İŞGALİ İzmir Paris Barış Konferansı’nda Yunanistan’a verildi. Yunanistan büyük devletlerden İzmir’in işgali için onay aldı. Wilson ilkelerine ters düşmemek için de sahte belgelerle İzmir’de Türk nüfusundan çok Rum nüfusunun olduğunu söyledi. Bu şekilde İzmir Yunanistan tarafından işgal edildi. Hasan Tahsin düşmana ilk kurşunu atan kişidir. İzmir’in işgali ile Batı Anadolu’da işgallere karşı ilk direniş başladı. 7 Kürt Teali Cemiyeti: Doğu ve Güneydoğuda bağımsız devlet kurma amacındaydı. CEMİYETLER ZARARLI CEMİYETLER Azınlıkların Kurduğu Cemiyetler Mavri Mira Cemiyeti Pontus Rum Cemiyeti Taşnak ve Hınçak Cemiyeti Etnik-i Eterya Cemiyeti YARARLI CEMİYETLER ( Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri) Trabzon Muhafaza Cemiyeti İzmir Müdafa-i Hukuk Cemiyeti Milli Kongre Cemiyeti Kilikyalılar Cemiyeti Trakya Paşaeli Cemiyeti Şark Vilayetleri (Doğu Anadolu) Cemiyeti İzmir Reddi İlhak Cemiyeti Anadolu Kadınları Müdafa Cemiyeti Milli Varlığa Düşman Cemiyetler İngiliz Muhipleri Cemiyeti Wilson İlkeleri Cemiyeti Hürriyet ve İtilaf Fırkası İslam Teali Cemiyeti Kürt Teali Cemiyeti Sulh ve Selameti Osmaniye Cemiyeti ş Milli Kongre Cemiyeti: İşgallerin haksız olduğunu basın-yayın yoluyla dünyaya duyurmaya çalışıyor. Kilikyalılar Cemiyeti: Adana’da Ermeni ve Fransızların olumsuz faaliyetlerini engellemek için kuruldu. Doğu Anadolu Müdafai Hukuk: Doğu Anadolu’da Ermeni devletinin kurulmasına engel olmak için kuruldu. Trabzon Müdafai Hukuk: Karadeniz’de Pontus Rum Devletinin kurulmasını engellemek için kuruldu. Trakya Paşaeli Cemiyeti: Edirne’de kuruldu. Trakya’daki Rum faaliyetlerine engel olmak amacıyla kuruldu. İzmir Müdafaa-i Hukuk: İzmir bölgesinin Yunanistan’a verilmesini engellemek için kuruldu. Mavri Mira Cemiyeti: Rumlar tarafından kuruldu. Yunanistan’ın desteklediği bu cemiyetin amacı, Büyük Yunanistan’ı kurarak Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmaktı.( Etnik-i Eterya Cemiyeti de aynı amaçtadır. Pontus Rum Cemiyeti: Amacı, Karadeniz’de Pontus Rum Devleti kurmaktı. Taşnak ve Hınçak Cemiyeti: Amacı, Doğu Anadolu ve Çukurova’da Ermeni Devleti kurmaktı. Rusya ve Fransa tarafından destekleniyordu. Megali İdea: İstanbul, Ege Bölgesi’ni alarak Büyük Yunanistan’ı kurma fikri. Hürriyet ve İtilaf Cemiyeti: İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne karşı kuruldu. ABD koruyuculuğu olmadan kurtuluşun olmayacağını düşünüyorlardı. NOT: Zararlı cemiyetler milli mücadeleye büyük zarar vermiştir. Zararlı cemiyetlerin bazıları İtilaf devletlerinin yanında olup işgalleri kolaylaştırırken bazıları bağımsızlık için devlete isyan ediyor, bazıları diğer devletlerin himayesi altında yaşamak istiyordu. Wilson İlkeleri Cemiyeti: ABD mandası altına girmeyi savunuyorlardı. İngiliz Muhipleri Cemiyeti: kurtuluşun İngiliz himayesine girmekle mümkün olduğunu savunuyorlardı. Kurulan yararlı cemiyetlerin ise milli mücadeleye büyük katkısı olmuştur. Ancak bu cemiyetler birlik-beraberlik içinde hareket etmediklerinden, ülke kurtuluşundan çok bölgesel kurtuluşu hedeflediklerinden ayrı ayrı hareket etmişlerdir. Birlikte hareket etmediklerinden çok başarılı olamadılar. Bu yüzden yararlı cemiyetlerin başarıya ulaşmasını sağlamak Sulh ve Selameti Osmaniye Cemiyeti: Kurtuluşun halifeye ve padişaha bağlılıktan geçtiğini savunuyordu. Teali İslam Cemiyeti: sağlanır diyordu. Halifeye bağlılıkla kurtuluş 8 için, BİRLİK-BERABERLİĞİ SAĞLAMAK İÇİN yararlı cemiyetlerin hepsi Sivas Kongresi’nde birleştiriliyor. KUVAY-I MİLLİYE HAVZA KONGRESİ Yurdun her tarafında işgallere karşı protesto mitingleri yapılacak. İstanbul hükümetine işgallere sessiz kalmaması için telgraflar çekilecek. Osmanlı ordusu Mondros’ta terhis edilmişti. İşgallere karşı ülkemiz savunulmuyordu ve İstanbul Hükümeti (Osmanlı) sessiz kalıyordu. Bu yüzden ülkeyi savunmak için halkın oluşturduğu silahlı birliklere kuvay-ı milliye denir. Düzenli ordu kurulana kadar varlığını sürdürüyor. * Kuvay-ı Milliye halkın bağımsızlığa önem verdiğini gösterir. Kongrenin ardından mitingler düzenlendi. Pozantı, Alaşehir ve Balıkesir’de kongreler düzenlendi. ÖNEMLİ !!!! M.KEMAL’İN SAMSUN’A ÇIKIŞI M.Kemal’in işgallere karşı ülkeyi savunması ALTERNATİF OLUŞTURMA YETENEĞİ Mondros’un imzalanmasından sonra M.Kemal Suriye’den İstanbul’a gidiyor. İstanbul’da İtilaf devletleri donanmasını gören M.Kemal “Geldikleri gibi giderler!” dedi. (Bu sözü düşmanı yurttan atma konusunda KARARLILIĞINI gösteri.) “Millet ve biz yok. Birlik halinde millet var. Biz ve millet ayrı ayrı şeyler değiliz.” M.Kemal ATATÜRK İngiltere Samsun ve çevresindeki Rumların Türkler tarafından zulme uğradığını önlem alınmazsa Mondros’un 7.maddesine dayanarak buraları işgal edeceklerini söylediler. MİLLİ BİRLİK VE BERABERLİK Osmanlı Samsun’daki karışıklığı önlemek için M.Kemal’i görevlendirdi. M.Kemal 9.Ordu Müfettişi olarak Samsun’a gitti. Bu onun için fırsattı. Zaten milli mücadeleyi gerçekleştirmek için Anadolu’ya geçmeyi planlıyordu. M.Kemal’in Samsun’a çıkmadan önce İstanbul’da arkadaşlarıyla görüşmeler yapıp milli mücadelenin nasıl gerçekleşeceğiyle ilgili çalışmalar yapması. 19 Mayıs 1919!da Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkmasıyla Kurtuluş Savaşı başlıyor. PLANLI ve METOTLU ÇALIŞMASI M.Kemal Samsun’a gittiğinde aslında Türklerin Rumlar tarafından zulüme uğradığını gördü. Yunanistan Türkleri Samsun’dan göç ettirerek Rum Nüfusunun çoğunluğunu sağlamaya çalışıyordu. M.Kemal bu durumu Osmanlı hükümetine bildiriyor. Ancak Osmanlı yine bir şey yapmıyor, 9 AMASYA GENELGESİ Alınan kararlar Vatanın bütünlüğü tehlikededir. milletin Yorum bağımsızlığı Kurtuluş Savaşı’nın GEREKÇESİ’dir. Ülkenin tamamı işgal edilme tehlikesiyle karşı karşıyadır. İstanbul Hükümeti üzerine düşen görevi yapmamaktadır. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi göstermektedir. Kurtuluş Savaşı’nın diğer GEREKÇESİ de budur: İstanbul Hükümetinin görevinin yapmaması. Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. Kurtuluş Savaşı’nın AMACI bağımsızlığı sağlamak Kurtuluş Savaşı’nın YÖNTEMİ : savaşı milletin başarısıyla kazanmak. Burada geçen “milletin kararı” cümlesi ilerde millet egemenliğinin sağlanacağının kanıtıdır. ( demokrasiye doğru adım). Milli iradeye dayalı yönetim kurma yolunda ilk adımdır. Milli mücadelenin TOPYEKÜN (topluca) mücadele olduğu vurgulandı. Sivas’ta milli bir kongre toplanacaktır. Kongreye her ilden üç temsilci katılacak. Bu temsilcilerin seçimini Müdafaa-i Hukuk grupları ve belediyeler yapacaktır. Milli kongre toplanmasıyla birlik ve beraberlik sağlanmaya çalışıldı. Seçimlerin yapılmasıyla kararları halkın isteklerine göre vermek amaçlanmıştır. (demokratik adım sayılır) ÖNEMLİ !!! Milletin haklarını bütün dünyaya duyurmak için her türlü etki ve denetimden uzak milli bir kurul gereklidir. İstanbul Hükümeti halkın haklarını koruyamamasından kaynaklanan yönetim boşluğu doldurulmaya çalışılıyor. Amasya Genelgesi’nden sonra İstanbul Hükümeti M.Kemal’in milli mücadeleye yönelik yaptığı çalışmalardan rahatsız duydu ve M.Kemal’in İstanbul’a dönmesini istedi. İstanbul M.Kemal’i görevden almadan önce M.Kemal mesleğinden istifa ediyor. Artık M.Kemal milli mücadeleyi sivil olarak yönetiyor. VATAN VE MİLLETİN ÇIKARINI KENDİ ÇIKARININ ÜSTÜNDE GÖRME 10 ERZURUM KONGRESİ Erzurum Kongresi Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti’nce toplandı. Kongrenin Amacı: Ermeni ve Rumların olumsuz faaliyetlerine engel ortadan kaldırıp, Ermeni ve Rum devletlerinin kurulmasına engel olmaktı. Kongre başkanı M.Kemal. Alınan Kararlar Kongrenin Erzurum’da Toplanmasının Nedeni: Erzurum İşgal edilmediği için güvenli bir yerdi. Mondros’ta ordunun terhis edilmesi gerektiği söyleniyordu. Ancak Kazım Karabekir Doğu Anadolu’daki emrindeki birlikleri dağıtmadı. Yorum İlk kez milli sınırlardan bahsediliyor. Milli sınır olarak belirtilen yerler Türklerin çoğunlukta yaşadığı yerlerdir. Ülke sınırlarımız içinde Ermeni ve Rum devletinin kurulmasına karşı çıkılıyor. Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür parçalanamaz. Her türlü işgale karşı İstanbul hükümeti görevini yerine getirmezse millet topyekun kendini savunacaktır. Vatanı korumayı İstanbul Hükümeti sağlayamadığı takdirde bu amacı gerçekleştirmek için geçici bir hükümet oluşturulacaktır. İstanbul hükümeti işgallere tepki vermezse halk topyekun, birlik beraberlik içinde ülkeyi savunacaktır. Geçici hükümetin milli kongre tarafından seçilmesi halk iradesine önem verildiğinin kanıtıdır. Bu karar gereği TEMSİL HEYETİ oluşturuluyor. Temsil heyeti meclis gibi çalışan geçici bir heyettir. Temsil heyeti burada sadece Doğu Anadolu’yu temsilen kurulmuştur. Kuvay-ı Milliye’yi etkin, milli iradeyi hakim kılmak esastır. Kuvay-ı milliye birlikleri sayesinde bağımsızlık sağlanacak, millet egemenliği gerçekleşecek. Hıristiyan azınlıklara siyasi ve sosyal dengemizi bozacak ayrıcalıklar verilemez. Azınlıkların bağımsız devlet kurma isteklerine karşı çıkılmıştır. Manda ve himaye kabul edilemez. Bağımsızlık amaçlandı. ULUSAL (MİLLİ) OLMA Yapılan faaliyetlerin, alınan kararların sadece bir bölgeye yönelik değil tüm ülkeyi ilgilendirip, tüm ülkeyi kapsamasıdır. ÖNEMLİ !!! BÖLGESEL OLMA Yapılan faaliyetlerin, amaçların bir bölgeye yönelik olması. Sadece bir bölgeyi kapsayıp, orayı ilgilendirmesidir. ERZURUM KONGRESİ TOPLANMA AÇISINDAN BÖLGESEL, ALDIĞI KARARLAR BAKIMINDAN ULUSAL BİR KONGREDİR. Erzurum Kongresi’ndeki üyeler sadece Doğu Anadolu bölgesindendir. Tüm ülkeden temsilciler katılmamıştır. Bu yüzden toplanış bakımından bölgesel denir. Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar sadece o bölgeyi değil tüm ülkeyi ilgilendiren kararlardır. Bu yüzden aldığı kararlar bakımından ulusal bir kongredir. 11 SİVAS KONGRESİ Toplanma Amacı: Vatanın bütünlüğünü ve milletin bağımsızlığının nasıl sağlanacağını kararlaştırmak. Ülkedeki tüm yararlı cemiyetleri tek çatı altında toplamak. Ve milli mücadeleyi millete mal etmek. (Milli mücadelenin millete mal edilmesi olumlu bir durumdur. Milli mücadeleyi halkın başarmasıdır.) Kongrenin Toplanmasını Engelleme Çabaları: Düzenlenen bu kongreler İtilaf devletlerinin ve İstanbul Hükümetinin hoşuna gitmiyordu. Bu yüzden Sivas Kongresi’ni engellemek için de bazı girişimlerde bulundular. (İstanbul hükümetinin rahatsız olmasının sebebi Anadolu’daki otoritesini kaybetme endişesidir.) M.Kemal’in İttihatçı olduğunu söylediler. Halk Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşı’na katılmasının sorumlusu olarak İttihat ve Terakki Cemiyeti’ni görüyordu. Bu yüzden İttihatçılara kötü olarak bakılıyordu. M.Kemal’in ittihatçı olduğunu söyleyerek halkı M.Kemal’den uzaklaştırmaya çalıştılar.) İşgallerin kongrelerle, mücadeleyle durdurulamayacağını söylediler. Tek yol anlaşma yapmaktır dediler. İstanbul Hükümeti Elazığ Valisi Ali Galip’e M.Kemal’i tutuklama emri verdi. İtilaf devletleri Sivas’ı işgal etmekle tehdit ettiler. NOT: Kongre toplanmadan önce bazı delegeler (temsilci) Amerikan veya İngiliz mandası altına girmeyi öneriyordu. M.Kemal buna şiddetle karşı çıktı. Mustafa Kemal’in MANDA VE HİMAYE SİSTEMİNE KARŞI ÇIKMASI BAĞIMSIZLIĞA ÖNEM VERMESİ Alınan Kararlar *Erzurum Kongresi kararları bazı değişikliklerle kabul edildi. *Bütün yararlı cemiyetler “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adında birleştirildi. Yorum *Erzurum Kongresi kararları bütün halka mal edildi. *Bütün cemiyetler birleştirilerek birlik-beraberlik sağlandı, milli mücadele tek merkezden yürütülüp daha etkili hale geldi. *Tam bağımsızlık amaçlanıyor. *Milli mücadeleyi yürüten Temsil Heyeti Erzurum kongresi sonrası kurulmuştu. Ama orada sadece Doğu Anadolu’yu temsil ediyordu. Bu kez temsil heyetinin üye sayısı artıyor ve tüm yurdu temsil eder hale geliyor. *Amaç, milli mücadele konusunda halkı bilgilendirmek ve milleti milli mücadeleye yönlendirmekti. *Manda ve himaye kesin olarak reddedildi. *Temsil heyeti tül ülkeyi temsil eder hale geldi. ÖNEMLİ !!! *İrade-i Milliye gazetesi çıkartılıyor. SİVAS KONGRESİ HEM TOPLANMA BAKIMINDAN HEM DE ALDIĞI KARARLAR BAKIMINDAN ULUSAL BİR KONGREDİR. Sivas kongresindeki delegeler ülkenin her yerinden seçilerek gelmiştir. Bu yüzden toplanış bakımından ulusaldır. Sivas Kongresi’nde alınan kararlar sadece Sivas bölgesini değil tüm yurdu ilgilendiren kararlardır. Bu yüzden aldığı kararlar bakımından da ulusal bir kongredir. 12 AMASYA GÖRÜŞMELERİ MEBUSAN MECLİSİNİN TOPLANMASI İstanbul hükümetinin başındaki Damat Ferit Paşa Sivas Kongresi’nin toplanmasını engellemeye çalışıyordu. Damat Ferit milli mücadeleye karşı biriydi. Bu yüzden M.Kemal İstanbul ile tüm resmi ilişkileri kesti. Bunun ardına Damat Ferit istifa ediyor. Onun yerine milli mücadeleye daha sıcak bakan Ali Rıza Paşa geliyor. Temsil heyeti başkanı M.Kemal ile Bahriye Nazırı Salih Paşa arasında görüşmeler başladı. Amasya görüşmelerinde mebusan meclisinin toplanacağı kararlaştırılmıştı. Bunun için ülkede seçimler yapıldı. M.Kemal Erzurum milletvekili seçildi. Bu seçimlerde seçimlerin çoğunluğunu müdafaa-i hukukçular (milli mücadeleciler) kazandı. M.Kemal meclisin İstanbul’da toplanmasını istemiyordu. Çünkü İstanbul İtilaf devletlerinin kontrolü altındaydı ve güvenli değildi. Bu yüzden mecliste doğru kararlar alınamayacağını düşünüyordu. Ama İstanbul hükümeti otoritelerini kaybetmekten korktuklar için meclisin İstanbul dışında toplanmasına izin vermediler ve meclis İstanbul’da açıldı. Alınan Kararlar * İstanbul hükümeti Erzurum ve Sivas Kongresi kararlarını kabul edecek. İstanbul hükümeti mebusan meclisinin kendileri aleyhinde karar alamayacağını düşündüğünden meclisin açılmasını engellememişlerdir. *Mebusan meclisi toplanacak, bunun için tüm yurtta seçimler yapılacak.(milli iradenin yönetime katılması amaçlandı.) *Temsil heyeti İstanbul hükümetinin işlerine karışmayacak. (İstanbul hükümeti otoritesini korumaya çalışıyor.) M.Kemal bu toplantıya katılmadı. Seçimi kazanan vekillerle görüşme yaparak mecliste Müdafaa-i Hukuk grubunun oluşturulmasını istedi. Ama bunun yerine Felah-ı Vatan grubu kuruldu. Felah-ı Vatan grubu M.Kemal’in istekleri doğrultusunda “MİSAK-I MİLLİ” kararlarını hazırladı. ÖNEMİ: Amasya görüşmeleriyle İstanbul hükümeti Temsil heyetini ve milli mücadeleyi hukuken tanımış oldu. TEMSİL HEYETİ’NİN ANKARA’YA GELMESİ TAM BAĞIMSIZLIK Amasya görüşmelerinden sonra Temsil Heyeti Ankara’ya geldi. Ve Ankara Milli mücadelenin merkezi oldu. Ankara neden milli mücadelenin merkezi oldu? Düşman tehlikesinden uzak, güvenli bir yer Demiryolu ve haberleşme ağı gelişmiş İstanbul’daki gelişmeleri izleme imkânı var Savaşın yapıldığı Batı cephesine (Ege) yakın. Bir devletin siyasi, ekonomik, askeri vb. alanlarda başka bir devletin etkisi altında olmaması , kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesidir. *Manda ve himaye, kapitülasyonlar bağımsızlığa aykırıdır. NOT: İstanbul Hükümeti M.Kemal’in askerlikten çıkarılmadığını, kendisinin istifa ettiğini açıkladı. Bu durum İstanbul hükümetinin milli mücadeleyi sahiplenmek istediğinin göstergesidir. MİLLİ EGEMENLİK Bir milletin kendisini yönetecekleri belirlemesidir. Yani demokrasi yönetimidir. Saltanatın kaldırılması, TBMM’nin açılması, seçimlerin yapılması, halkın kararı, milli irade vb. milli egemenlikle ilgili kavramlardır. 13 MİSAK-I MİLLİ (MİLLİ ANT) KARARLARI Alınan Kararlar Yorum *Mondros imzalandığında işgal altında olmayan yerler Türk vatanının ayrılmaz parçasıdır. *Vatanın bölünmez bütünlüğünden bahsediliyor. *Mondros imzalandığında İtilaf devletlerinde kalan Arap topraklarının geleceği orada yaşayan halkın oylarına göre belirlenecek. *Arap topraklarında halka seçim hakkı tanınarak kendi gelecekleriyle ilgili karar verme imkanı sağlanıyor. Halkın kararına önem verildiğinin göstergesidir. * *Kendi istekleriyle anavatana katılmış olan Kars, Ardahan ve Batum’da gerekirse halkoylaması yapılacak. *Oylama yapılacak yerlerde Türklerin çoğunlukta olması bu kararın alınmasında çok etkilidir. *halkoylaması yapılması halkın kararlarına önem verildiğinin göstergesidir. *Batı Trakya’nın durumunun tespitinde halkoylaması yapılacak. *Azınlıkların hakları komşu ülkelerdeki Müslümanların hakları kadar olacaktır. *Milli ve ekonomik gelişmemizi sağlamak amacıyla siyasi, adli ve mali gelişmemize engel olacak kapitülasyonlar kaldırılmalıdır. *Devletlerarası eşitlik ilkesi benimsenmiştir. *Komşu ülkelerdeki Müslümanların hakları arttırılmaya çalışıldı. *Kapitülasyonlara ilk kes karşı çıkılıyor. *Tam bağımsızlık amaçlandı. *İstanbul ve Marmara’nın güvenliği sağlanacak. Boğazlardan geçiş ilgili devletlerin kararına bağlı olacak. ÖNEMLİ !!! . Misak-ı Milli kararlarını milletin seçtiği milletvekilleri almıştır. Bu da Misak-ı Milli’nin halkın ortak kararı olduğunu gösterir. Arap toprakları, Batı Trakya ile Kars,Ardahan ve Batum’da halkoylaması yapılması halkın kararına önem verildiğini gösterir. Misak-ı Milli ile; Ulusal sınırlar çizildi. Mondros’a karşı gelindi. Siyasi ve ekonomik bağımsızlık amaçlandı. Kurtuluş savaşının amacı tüm dünyaya duyuruldu. Yeni bir devletin kurulacağına dair önemli bir adım atıldı. MİLLET EGEMENLİĞİYLE İLGİLİ 14 TBMM’NİN AÇILMASI TBMM’nin Çalışma İlkeleri: İtilaf devletleri Misak-ı Milli kararlarını kendi çıkarlarına aykırı bulduklarından Misak-ı Milli ilanından sonra İstanbul’u resmen işgal edip, Mebusan Meclisi’ni dağıtıyorlar. Bazı milletvekillerini tutukluyorlar, bazıları da Anadolu’ya kaçıyor. (Bu şekilde milli iradeyi yok edeceklerini düşünüyorlardı.) Anadolu’yu işgal etmeleri Türk halkının düşüncelerine önem vermediklerini gösterir. Hükümet kurmak zorunludur. Ülkedeki yönetim boşluğuna son verilmek isteniyor. Geçici olarak bir hükümet başkanı veya padişah vekili atamak doğru değildir. Meclisin süreli olması gerektiği ve padişahtan bağımsız hareket edeceği söyleniyor. TBMM’nin üstünde bir güç yoktur. Osmanlı yok sayılıyor. Millet iradesi her şeyden üstündür. ÖNEMLİ !!!! Padişahın ve halifenin durumu meclisin vereceği kararlarla belirlenir. Millet iradesi padişah ve halifeden üstündür. M.Kemal meclisin İstanbul’da toplanmasını güvenli bulmuyordu. Ve meclis açıldıktan sonra İstanbul işgal edildi. İLERİGÖRÜŞLÜLÜK MECLİS HÜKÜMETİ SİSTEMİ benimseniyor. Meclis başkanı hükümetin de başkanı olur. Yasama ve yürütme yetkisi meclistedir. GÜÇLER BİRLİĞİ İLKESİ KABUL EDİLDİ. Bunun sebebi savaş dönemi olduğu için kararları hızlı bir şekilde alıp uygulamak. İtilaf devletleri İstanbul’u işgal ederek milli mücadeleyi yok edeceklerini düşünüyorlardı. Ama böyle olmadı. Milli mücadeleye olan katkı arttı. İstanbul’un işgal edilmesiyle milli mücadelenin merkezi olan Ankara’da millet egemenliğine dayalı yeni bir meclisin kurulması gündeme geldi. Ankara’da açılacak meclis için her ilden 5 temsilci seçildi.( seçim millet egemenliğiyle ilgili.) İstanbul’un işgaliyle Anadolu’ya kaçan vekiller de TBMM’ye katılıyor. TBMM millet egemenliği esasına göre kuruldu. NOT: TBMM’nin açılmasıyla Temsil Heyeti’nin görevi sona ermiştir. TBMM’YE KARŞI ÇIKAN İSYANLAR TBMM açıldıktan sonra İtilaf devletleri ve İstanbul Hükümetinin girişimiyle meclise karşı isyanlar başladı. “Milli emeller, milli irade, yalnız bir şahsın düşüncesinden değil, bütün millet fertlerinin, arzularının emellerinin birleşmesinden ibarettir.” M.Kemal ATATÜRK Amaç: Meclisi dağıtıp mücadeleye son vermek. Anadolu’daki milli Osmanlı TBMM’ye karşı isyanları arttırmak için Şeyhülislama fetva verdirerek milli mücadelenin yanlış olduğunu söyledi. Osmanlı M.Kemal ve milli mücadelecileri vatan haini ilan etti. Ülke yönetiminde halkın söz sahibi olması gerektiğini söylüyor. Milli amaçlar, bir kişinin fikirlerinden oluşamaz diyerek saltanat sistemine karşı çıkılıyor. Ülkedeki herkesin fikirleri önemlidir. Bu yüzden meclisteki üyeleri de halk seçmelidir. MİLLİ EGEMENLİK vurgulanıyor. Osmanlı hükümeti Kuvay-ı Milliye birliklerine karşı Kuvay-ı İnzibatiye ordusunu kurdu. 15 TBMM’YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR İstanbul Hükümetinin Çıkardığı Kuvayı inzibatiye (halifelik ordusu) Anzavur ayaklanması Azınlıkların Çıkardığı Ermeni Ayakl. Pontus-Rum Ayakl. Kuvay-ı Milliyeci olup Sonradan Ayaklananlar Çerkez Ethem Demirci Mehmet Efe İtilaflar ve Osmanlı Birlikte Çıkardığı Bolu, Düzce, Hendek, Adapazarı Yozgat Ayaklanması Milli Aşireti Ayakl. Koçgiri Ayakl. Bozkır Ayakl. TBMM’NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER İstanbul’la her türlü bağlantı kesildi. Hıyanet-i Vataniye Kanunu çıkartıldı. Bu kanunla meclise isyan edenler vatan haini sayılacak ve gerekirse idam edilecekti. (Bu kanun meclisin YASAMA yetkisini kullandığını gösterir.) Hıyanet-i Vataniye Kanununu hızlı biçimde uygulamak için İstiklal Mahkemeleri kuruluyor. Bu mahkemelerde milletvekilleri görev yapıyor. ( Meclis YARGI yetkisini kullanıyor.) Ankara müftüsü milli mücadelenin desteklenmesi yönünde fetva yayınlıyor. Halka milli mücadele hakkında doğru bilgi vermek için Anadolu Ajansı kuruluyor. SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI İtilaf devletleri Paris Barış Konferansı’nda yenilen devletlerle yapılan anlaşmaları görüşmüşlerdi. Ama Osmanlı ile yapılacak olan Sevr sonraya kalmıştı. Bunun sebebi Osmanlı topraklarını paylaşmaktı. Osmanlı Sevr anlaşması çok ağır maddeler içerdiği için kabul etmiyor. Bunun üzerine İtilaf devletleri anlaşmayı kabul ettirmek için işgallerini arttırmaya başlıyor. Osmanlı da bunun üzerine “Tamamen yok olmaktansa küçük bir devlet olarak varlığımı sürdürürüm.” Diyerek Sevr anlaşmasını kabul etmek zorunda kalıyor. 16 Sevr Antlaşması Maddeleri 1. İstanbul Osmanlı’nın başkenti kalacak. Ancak Osmanlı azınlıkların haklarını arttırmazsa İstanbul Türklerin elinden alınacak. Osmanlı’nın içişlerine karışıyorlar. 2. Boğazlar savaş ve barış zamanında bütün devletlerin gemilerine açık olacak. 3. Boğazların yönetimi uluslararası bir yönetime bırakılacak. Osmanlı’nın boğazlardaki egemenliği son buluyor. 4. Doğu ve Güneydoğuda iki yeni devlet kurulacak. 5. Kapitülasyonlardan bütün İtilaf devletleri yararlanacak. Osmanlı ekonomik bağımsızlığını kaybediyor. NOT: Sevr Antlaşması tıpkı Mondros gibi Osmanlı’yı yok etmeye yönelik bir antlaşmadır. Osmanlı’nın bağımsızlığını, egemenliğini yok eden bir antlaşmadır. Osmanlı’yı fiilen sona erdiren antlaşmadır. ÖNEMLİ !!!! Sevr Antlaşması ölü doğan bir antlaşmadır. Yani kabul edilmeyen, geçersiz bir antlaşmadır. Çünkü hukuka göre bir antlaşmanın geçerli sayılabilmesi için meclis onayından geçmesi gerekiyordu. Fakat mebusan meclisi Misak-ı Milli’nin ilanından sonra İtilaf devletlerince dağıtılmıştı. Bu yüzden Sevr meclis onayından geçemedi. Sadece Saltanat Şurası üyelerinin onayından geçti. Bu yüzden geçersiz ÖLÜ DOĞAN ANTLAŞMA’dır. ERMENİ SORUNU Ermeniler Osmanlı içerisinde yüzyıllar boyunca Türklerle birlikte yaşadılar. Ermeniler Osmanlı’ya çok bağlıydı. Bu yüzden Ermenilere Milleti Sadıka (sadık millet) deniyordu. Ancak 1.Dünya Savaşı sıralarında Rusya ve İngiltere kendi çıkarları için Ermenileri kışkırttılar. Ermeniler de Doğu Anadolu bölgesinde bağımsız Ermeni devleti kurmak için çalışmalara başladılar. Ermeniler Taşnak ve Hınçak Cemiyeti’ni kurarak isyanlara başladılar. Taşnak ve Hınçak Cemiyeti Doğu Anadolu’da halka zulmediyordu. Osmanlı içi,ndeki Ermeniler Kafkas Cephesinde Osmanlı ordusuna karşı Rusların yanında yer alıyorlardı.Bu durum Osmanlı’nın 1.Dünya Savaşı’ndaki başarısını da olumsuz etkiliyordu. Bunun ardına Osmanlı devleti Sevk ve İskan Kanunu (Tehcir Kanunu)’nu çıkararak Ermenileri Doğu Anadolu’dan alıp Osmanlı’nın diğer toprağı olan Suriye ve Irak’ın kuzeyine yerleştirdi. Bu şekilde Doğu Anadolu halkının güvenliği sağlanmaya çalışıldı. 17 “Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim.” VATANSEVERLİK ”Yurt toprağı! Sana her şey feda olsun.Kutlu olan sensin.Hepimiz senin için fedaiyiz,fakat sen Türk ulusunu ebedi hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın...” VATANSEVERLİK “Benim yaptığım işler, biri diğerine bağlı ve gerekli olan şeylerdir. Fakat bana yaptıklarımdan değil, yapacaklarımdan bahsediniz.” “Yolunda yürüyen bir yolcunun yalnız ufku görmesi yetmez. Muhakkak ufkun ötesini de görmesi ve bilmesi gereklidir.” İDEALİSTLİK İLERİGÖRÜŞLÜLÜK İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ NASIL ÇALIŞILIR? Bu derse çalışılırken altını çizerek ve kendine has notlar tutarak çalışılmasını önemine vurgu yapılan kitapçıkta, derse ilişkin şu ipuçlarına yer verildi: *Amasya Genelgesi'ne çalışırken Kurtuluş Savaşı'nın amacını, gerekçesini ve yöntemini belirten maddeleri kaçırma ve değerlendirebilirsin. *"Milli egemenlik" vurgusunun yapıldığı konuları kaçırma! Mesela, Erzurum Kongresi'nde milli egemenlik vurgusu yapan maddeler nelerdir? *Sivas Kongresi'nde cemiyetlerin birleştirilmesinin amacı nedir? Bilgilerini gözden geçirebilirsin. *Kendine has bir tarih şeridi oluşturup ve mütarekeleri, kongreleri buna yerleştirebilirsin. *Sınava çalışırken sebep-sonuç ilişkisine bakabilir. "Ne", "neden" sorularını sorup ve cevap arayabilirsin. *Antlaşmalara çalışırken "Niçin bir araya gelindi?", "Madde ne için oluşturuldu?" ve "Amaç ne idi?" sorularını kullanabilirsin. 18