Laodıceıa Combusta - Selçuk Üniversitesi

advertisement
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ YAYINLARI: 8
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM
AÇISINDAN ULUSLARARASI SARAYÖNÜ
SEMPOZYUMU
(24-26 EKİM 2014 KONYA)
BİLDİRİ KİTABI
Editör
Prof. Dr. Hasan BAHAR
Editör Yardımcıları
Yrd. Doç. Dr. Hakan KUYUMCU
Yrd. Doç. Dr. Çağatay BENHÜR
Dr. Hatice Gül KÜÇÜKBEZCİ
Arş. Gör. Fatih Numan KÜÇÜKBALLI
Arş. Gör. Murat TURGUT
İnceleyenler
Prof. Dr. Bayram ÜREKLİ
Prof. Dr. Özdemir KOÇAK
Doç. Dr. Fuat BOYACIOĞLU
ISBN
978-975-448-211-9
Baskı
Selçuk Üniversitesi Matbaası
Tel: 0332 241 18 47
Aralık 2015
Ön Kapak Resmi: Sarayönü Pir Hüseyin Cami önü
Arka Kapak Resmi: Başhöyük devşirme malzemeli çeşme ve yazıtın içeriği
Bildiri kitabında yer alan yazıların dil ve bilim sorumluluğu yazarlara aittir.
ii
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE
TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU
(24-26 EKİM 2014 KONYA)
BİLDİRİ KİTABI

Sempozyum, Türk Tarih Kurumu, Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Demirpolat Şirketler
Grubu ve Selçuk Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğünden (Kongre Proje No:
14702011) destek alınarak gerçekleştirilmiştir.
iii
iv
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU
(24 -26 Ekim 2014 Konya)
Sarayönü İlçesinin tarihi Tarihöncesi dönemlere kadar inmektedir. İlçede Pazar Höyük,
Başhöyük, S. Karatepe, İrmelik Höyük, Ertuğrul Höyük, Akdoğan Höyük, Konar Höyük,
Çesmelisebil Höyük, Gamel Höyük, Kuyulusebil Höyük, Kurşunlu Kale Höyük, İbrahim Dede
Höyük, Ladik Höyük, Zengi Höyük gibi yerleşmeler, Kalkolitik çağdan Demir çağına kadar
uzanan kültürleri temsil etmektedirler. Hitit, Frig, Roma ve Bizans gibi uygarlıklar ise
bölgenin siyasi ve idari tarihinde büyük bir rol oynamışlardır.
Laodicea (Combusta) olarak bilinen Ladik, Roma döneminde önemli bir idari merkez
olmakla birlikte, Romanın Efes’ten başlayarak Melitea’ya (Malatya) uzanan doğu askeri
yolunun bağlantısını oluşturmaktaydı. Bölge, Türkiye Selçukluları döneminde Türklerin eline
geçmiştir. Sarayönü bulunduğu coğrafi yapı itibarıyla batıdan Konya’ya geçişin son durak yeri
olduğu için, Selçuklular döneminde Haçlıların yağma ve talanına uğramıştır. Sarayönü
Selçukluların son döneminde, güney doğusunda Saidili ile, güneyinde Ladik dağları
eteğinde Bozok ili (Öziçi) adı ile bilinen iki kasaba halkından oluşmuştur. Bu kasabalardan göç
edenler Sarayönü'nün kuruluşunda öncü olmuşlardır. Sarayönü’nü Osmanlılar almadan
önce, Karamanoğulları ve Turgutoğulları hakim olmuştur. İlçe önceleri Sarayönü Turgut Bey
oğlu Pir Hüseyin Bey Camii çevresinde gelişmiştir. Bugünkü şehir merkezine kayması ise II.
Abdülhamit zamanında Anadolu-Bağdat-Hicaz Demiryolları yapımı projesi çerçevesinde
demiryolunun geçmesi ile sağlanmıştır (1896). İlçeden geçen demiryolu ve binası bir Alman
firmasına yaptırılmıştır. Demiryolunun geçmesi ile ilçeye hareketlilik gelmiş bu durum milli
mücadele yıllarında kendini göstermiştir. Halk da yeni yerleşim yerine “İskele” demeye
başlamıştır.
Sarayönü’nün coğrafi yapısı nedeniyle, ilk ahalisi kervancılık yapmak suretiyle
geçimlerini temin ediyorlardı. Cihanbeyli yaylası üzerinden geçirilerek Tuz Gölü havzasından
alınan tuz, kira ile İzmir’ e uzanan yol boyunca taşınırdı. İlçede halk geçimini bugün tarım ve
hayvancılıktan sağlamaktadır. Son yıllarda modern büyükbaş hayvancılığın yapıldığı
bölgelerden biri haline gelmiştir. Ayrıca modern tarım araçları ile buğday, arpa, çavdar ve
yulafın yanında özellikle devlet teşvikleri ile yem bitkisi olan fiğ ekimi yapılmaktadır.
“Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü
Sempozyumu” adıyla düzenleyeceğimiz sempozyumumuzda, Sarayönü ilçesinin özelliklerini
ve problemlerini bütün yönleriyle istiyoruz.
Prof. Dr. Hasan BAHAR
(S.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü)
v
KONU BAŞLIKLARI
1 –Tarih Öncesinden Günümüze Sarayönü Tarihi,
2- Sarayönü’nde Folklor, Edebiyat, Kültür, Sanat
3- Sarayönü’nde Dini ve Toplumsal Hayat,
4- Sarayönü Bölgesi Florası,
5. Sarayönü’nde Tarım ve Ziraat
5- Sarayönü Bölgesi’nde Eğitim ve Öğretim,
6- Sarayönü’nde Sosyo- ekonomik ve Sosyo- politik, Sosyo- kültürel yapı,
SEMPOZYUM ONURSAL BAŞKANLIĞI
Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü
Konya Valiliği
Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanlığı
Türk Tarih Kurumu Başkanlığı
SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU
Prof. Dr. Hasan Bahar (Düzenleme Kurulu Bşk. SÜ Türkiyat Araştırmaları Ens. Md.)
Prof. Dr. Alim Gür (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı)
Prof. Dr. Süleyman Soylu (Sarayönü Meslek Yüksekokulu Md.)
Harun Yücel (Sarayönü Kaymakamı)
Nafiz Solak (Sarayönü Belediye Başkanı)
Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bl.)
Dr. H. Gül. Küçükbezci (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bl.)
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yastı (Necmettin Erbakan Ün. Beşeri Sosyal Bilimler Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bl.)
vi
BİLİM KURULU
Prof. Dr. Hasan Bahar (S.Ü. Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü)
Prof. Dr. Alim Gür (S.Ü. Edebiyat Fakültesi Dekanı)
Prof. Dr. Bayram Ürekli (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Sachiho Omura (Japanese Institute of Anatolian Archaeology)
Prof. Dr. Rainer Czichon (Freie Universität)
Prof. Dr. Thomas Drew Bear (Fransız Anadolu Arş. Enst./French Anat. Search Inst.)
Prof. Dr. Lisa Kealhofer (Santa Clara University, America)
Prof. Dr. Raşit Hatiev (W. Humboldt Üniversitesi)
Prof. Dr. İbrahim Şamanov (Rusya Federasyonu)
Prof. Dr. Tahsin Cemil (Babes-Bolyai University, Romania)
Prof. Dr. Muhittin Tuş (Kıbrıs Uluslararası Üniversitesi)
Prof. Dr. Ali Boran (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Ahmet Kalendar (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Mustafa Demirci (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Ufuk Tavkul (Ankara Üniversitesi)
Prof. Dr. Hakan Kırımlı (Bilkent Üniversitesi)
Prof. Dr. Ahmet Taşağıl (Mimar Sinan Üniversitesi)
Prof. Dr. Remzi Duran (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Ali Baş (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Mustafa Aydın (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Alaattin Aköz (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Varol Kurtoğlu (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. İzzet Sak (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Özdemir Koçak (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Hasan Basri Karadeniz( Dumlupınar Üniversitesi)
Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Yusuf Öz (Kırıkkale Üniversitesi)
Prof. Dr. Fehmi Karasioğlu (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Ali Osman Öztürk (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Prof. Dr. Emrullah Eken (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Bayram Sade (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Kuddusi Ertuğrul (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Kerim Koçak (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. İbrahim Solak (Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi)
Prof. Dr. Yaşar Semiz (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Ferudun Ata (Selçuk Üniversitesi)
Prof. Dr. Caner Arabacı (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Doç. Dr. Mikail Altan (Selçuk Üniversitesi )
Doç. Dr. Aznavur Demirpolat (Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi)
Doç. Dr. Ömür Harmansah (Brown University)
Doç. Dr. Ali Temizel (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Osman Kunduracı (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Doğan Yörük (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Sinan Gönen (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Ali Meydan (Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi)
vii
Doç. Dr. Necmi Uyanık (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. M. Ali Hacıgökmen (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Hüseyin Muşmal (Selçuk Üniversitesi)
Doç. Dr. Çiğdem Ulusoy (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Nurullah Tabakçı (Selçuk Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Yaşar Erdemir (Selçuk Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yılmaz (Selçuk Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Sefer Solmaz (Selçuk Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman Dinç (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Fatih Berk (Necmettin Erbakan Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Arslan (Selçuk Üniversitesi)
Yrd. Doç. Dr. A. Deniz Oktaç Beycan (Selçuk Üniversitesi)
Öğr. Gör. Ruhi Gül (Selçuk Üniversitesi)
Christopher S. Lightfoot (Metropolitan Museum of Art)
Gunne Eiche Johnsen ( Asya Lale Floreks İhr. Müd.)
Marie- Henriette Gates (Bilkent Üniversitesi)
Amélie Royer, (Fransız Anadolu Arş. Enst)
İsabella Caneva (Üniversité de Venese)
Margaret Arslan (Babes-Bolyai University, Romania)
Dariusz Chiocki (Waršova)
Linda Murray (Ted Koleji)
Kate Clow (Antalya)
viii
SUNUŞ
Üniversitemiz, bünyesinde bulundurduğu akademik birimlerde deneyimli eğitici
kadrosu ile meslekî alanda eğitimli, üretken ve gelişimi isteyen bireyler yetiştirmek
maksadıyla ülke kalkınmasında üzerine düşen görevi başarıyla sürdürmektedir. Bu amaca
hizmet etmek üzere Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü de Atatürk’ün
hedef gösterdiği çizgide Türk tarihi, dili, edebiyatı, sanatı ve kültürü üzerine yayınlar
yapmaktadır. Enstitümüzün bu alandaki müstakil kitap yayınları yanında, yapılan
sempozyumlar, Güz ve Bahar sayıları olmak üzere yılda iki defa çıkardığı uluslararası
Türkiyat Araştırmaları Dergisiyle (Journal of Studies in Turkology) ülkemizde sosyal
bilimler alanında Üniversitemizin yüz akları arasına girmesi bizi mutlu etmektedir.
Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü ayrıca gelenek hâline getirmeye çalıştığı, “Türk
tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve yabancı önemli bilim adamları
adına armağan kitaplar” yayınlayarak sosyal bilimler alanındaki geçmiş birikimleri ve
tecrübeleri gençlerin önüne koyup geleceğin ilim adamlarına yol göstermekle de önemli
bir iş yapmaktadır. Çeşitli konularda sempozyum, paneller düzenleyerek, araştırma
konularının detaylı bir şekilde incelenmesini ve bilim insanlarının bir arada olmalarını
sağlamaktadır.
Bu vesileyle, “Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Sarayönü Sempozyumu’”na
katılan ve bu bildiri kitabına katkıda bulunan bilim insanlarımıza ve eserin hazırlanıp
basılması aşamasına kadar olan süreçte emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Prof. Dr. Hakkı GÖKBEL
Selçuk Üniversitesi Rektörü
ix
x
ÖNSÖZ
Türklük Bilimi üzerine çalışmaları amaç edinen Selçuk Üniversitesi bünyesinde
kurulan Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü kurulduğu 24 Ocak 1991 tarihinden itibaren bu
amaçlar doğrultusunda panel, bilgi şöleni, seminer, konferans, ülke içinde ve dışındaki
Türkiyat Enstitüleri ile bilimsel işbirliği çerçevesinde karşılıklı ziyaretler ve işbirliği
protokolleri yapmak, Yüksek Lisans ve Doktora programlarının açılması, Türklük bilimi
ile ilgili projeleri yönlendirmeyi amaçlamaktadır.
2013 Yılında Romanya Bolyai-Babeş Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü ile karşılıklı
bilimsel işbirliği protokolü yapılmış ve ziyaretimize karşılık olarak Üniversitemizi ve
Enstitümüzü ziyaret eden Bolyai-Babeş Üniversitesi Rektörü ve Türkoloji Enstitüsü
Müdürü ile Üniversitemiz ve Enstitümüz bilimsel işbirliği protokollerine imza atmışlardır.
Uluslararası hakemli bir yayın olan dergimiz yılda iki kez güz ve bahar sayıları
olmak üzere düzenli olarak yayınlanmaktadır. 32. sayıdan itibaren MLA (Modern
Language Association) International Bibliography, Newyork/ABD, Tübitak/Ulakbim SBVT
tarafından dizinlemeye başlanmış ve uluslararası hale gelmiştir. Dergimiz, gerekli şartları
yerine getirdiğinden ISI-Wos/A&HCI (Arts & Humanities Citation Index)-(Thomson
Reuters)’e dizinlemesi için müracaat edilmiştir ve takibe alınmıştır. Yazışmalar
sonuçlandığında TÜBİTAK tarafından kabul edilen Sosyal Bilgiler alanında B grubu
kategorisine dâhil edilebilecektir. Ayrıca dergimiz ASSOS INDEX, EBSCO tarafından da
taranmaktadır.
Enstitümüz, Türkiyat dergisini sosyal bilimler alanında üniversitemizin yüz akı
hâline getirmeye çalışırken, Türk tarihi, dili, edebiyatı ve kültürüne hizmet etmiş yerli ve
yabancı önemli bilim adamları adına armağan kitaplar çıkarmayı geleneksel hâle
getirmiştir. Böylece bu şahsiyetlerin hayatı, eserleri, metodu, Türk tarihine, diline,
edebiyatına, kültürüne sağladığı katkılar ortaya konularak, bundan sonra yapılması
gereken çalışmaların neler olduğu özellikle gençlere daha isabetli bir şekilde gösterilmiş
olacaktır. Bunun için ilk olarak 1999 yılında “Prof. Dr. Erol GÜNGÖR’ün Anısına
Armağan” kitabı çıkarılmış idi. 2003 yılında dergimizin XIII. sayısı Prof. Dr. Ahmet Bican
ERCİLASUN’a armağan sayısı olarak yayınlanmıştır. 2011 yılında ise “Büyük Selçuklu’dan
Türkiye Selçuklu Devletine Prof. Dr. Mehmet Altay KÖYMEN’e Armağan” kitabı yayınlanmış,
bu geleneğin bir devamı olarak da üniversitemiz de sosyal bilimler alanında birçok bilim
adamı yetişmesinde emeği olan Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ anısına “Tarihçiliğe Adanmış Bir
Ömür: Prof. Dr. Nejat GÖYÜNÇ’e Armağan” adıyla bir kitap yayınlamış bulunuyoruz. Bu
geleneğe binaen Türk tarihi, kültürüne hizmet etmiş, özellikle kentlerimiz üzerine
çalışmalarıyla bilinen tarihçi İ. Hakkı KONYALI adına “Şehirlerin Sevdalısı İbrahim Hakkı
Konyalı Armağanı’ kitabını çıkarmanın mutluluğunu yaşamaktayız.
Dergi ve kitap çalışmalarımızın yanında Enstitümüzün bilimsel bilgi şölen, panel,
konferans ve seminer gibi faaliyetleri bulunmaktadır. “Çin’de Türk Dilli Halklar, ( 28
Aralık 2012), İngiltere’de Türkçe Yaşamak (21 Mayıs 2013), “Kosova’da Türkçe Eğitim,
Yurt Dışında, Akraba Topluluklarında ve Balkanlarda Türkçe Eğitimi ve Sorunları (07
Ekim 2013), Prof. Dr. Nejat Göyünç, Tarihçiliğe Adanmış Bir Ömür” (23 Aralık 2013)
xi
Panelleri ve Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından, Uluslararası Sarayönü
Sempozyumu (24-26 Ekim 2014) tarihlerinde düzenlemiştir.
Selçuk Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Konya
Büyük Şehir Belediyesi, Sarayönü Kaymakamlığı ve Sarayönü Belediyesi’nin katılımlarıyla
gerçekleştirdiğimiz “Tarih, Kültür, Sanat, Turizm ve Tarım Açısından Uluslararası Sarayönü
Sempozyumu (24-26 Ekim 2014)’nu yayım haline getirmenin mutluluğu içindeyiz.
Zira bu tür il, ilçe, kasaba, köy ve küçük yerleşim alanları üzerinde yapılacak
yerel, ulusal ve uluslararası bilim heyetlerinin yoğunlaşması fen ve sosyal alanlarındaki
farklı disiplinlerdeki bilim insanlarının belli bir noktada odaklaşmasını sağlayarak
disiplinler arası bir çalışma ortamı sağlamaktadır. Bu nedenle bu tür sempzoyum ve
çalıştaylardaki katılımcıları bilim insanı ve izleyenleri ile alana taşımak ve alanla
buluşturmak projelerimiz olmaktadır. Uluslararası Sarayönü Sempozyumumuz bu türden
çalışmalara iyi bir örnek olmuştur. Bilim insanları önceden alanda çalışmaları
desteklenmiş bölgedeki yerel mimari, halk kültürü ve arkeolojik yerleşmeler önceden
incelenmiş ve sempozyum sırasında alanla ilgili bilgiler konferans salonlarında ve
alanında değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmalarımızı bir kitap haline getirerek
yayımlama mutluluğundayız.
Kuşkusuz Bilimsel bir sempozyumun hazırlanmasından uygulanmasına ve
yayımına kadar 3 yıllık bir süreç geçmektedir. Bu süreçte bilim insanından öğrencisine,
bürokrasiden vatandaşına, sanayicisinden işçisine birçok emekçinin emeği görülmektedir.
Burada aklımıza gelenleri söylemekle birlikte daha birçok emeği geçen insan vardır.
Burada bir kısım kurum, kuruluş ve kişiden söz etmek istiyoruz.
Sempozyumumuzda bize yardımcı olan katılımcı kurumlar Selçuk Üniversitesi,
Türk Tarik Kurumu, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Konya Büyük Şehir Belediyesi, Sarayönü
Kaymakamlığı, Sarayönü Belediyesi’ne, İnli Mahallesi Muhtarı Kamil Akmaz ve
Demirpolat Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Demirpolat’a, Sarayönü
belgeselini hazırlayan ve sunumunu sempozyum esnasında bizimle paylaşan Öğr. Gör.
Ruhi Gül ve ekibine, sempozyum hazırlık aşamasında afiş ve davetiyelerin dizgisini yapan
Harun Yıldız’a, afiş ve davetiyelerin basımını yapan Mustafa Özer’e, sempozyum Boyunca
sempozyumumuzu takip eden Sarayönü Kaymakamı Harun Yücel ve Belediye Başkanı
Nafiz Solak’a, Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alim Gür’e, sempozyum
katılımcılarının ve izleyicilerinin Ladik ziyaretinde ev sahipliği yapan Prof. Dr. Ahmet
Kalender ve her zaman bu çalışmalarda yanımda olan eşim öğretmen Kadriye Bahar’a ve
Sarayönü’nden katılan Belediye mensupları ve sakinlerine gösterdikleri ilgi ve destekten
dolayı şükranlarımı sunarım.
Ayrıca alandaki antik Grekçe kitabeleri katılımcılara açıklayan Prof. Dr. Thomas
Drew-Bear, Osmanlıca kitabelerin açıklanmasında Prof. Dr. İzzet Sak’a, biyolojik botanik
açıklamalarında Doç. Dr. Cengiz Akköz’e, Rusya Federasyonu Karaçay-Çerkez Özerk
Cumhuriyetinden katılan Karaçaylı bilim adamlarının konuşmalarındaki ve
yayımlarındaki Karaçay Türkçesindeki ifadeleri Türkiye Türkçesine aktaran Yrd. Doç. Dr.
Nurullah Tabakçı’ya, Sempozyum Kayıt Kabul ve Organizasyonda görev alan S.Ü.
Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim elemanları Doç. Dr. Hüseyin Muşmal ve kayıt
xii
kabuldeki fedakâr ekibi öğrencilerime, Arş. Gör. Rahim Kızgut, Arş. Gör. Rıza Özbölük,
Arş. Gör. Onur Kabak, Arş. Gör. Hatice Aksoy, Arş. Gör. Hasan Aksoy ve S.Ü. Edebiyat
Fakültesi Tarih Öğrencileri ve Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü personelinden sempozyum
tarihinde enstitüsü müdür yardımcımız olan Doç. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen, Sekreter
Cengiz Ateş, Özkan Yorgancılar ve Mustafa Ülük’e teşekkür ederiz.
Bu kitabın yayım aşamasına gelişindeki çabalarından dolayı yardımlarını gördüğümüz
Enstitümüz Müdür Yardımcıları Yrd. Doç. Dr. Hakan Kuyumcu, Yrd. Doç. Dr. Çağatay
Benhür’e; Dergimizin editör yardımcıları Dr. Hatice Gül Küçükbezci, Arş. Gör. Fatih
Numan Küçükballı, Arş. Gör. Murat Turgut’a ve Enstitü Personelimiz Mustafa Ülük’e
teşekkürlerimi bildiririm.
Prof. Dr. Hasan BAHAR
SÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü
xiii
xiv
İÇİNDEKİLER
Sunuş
IX
Özsöz
XI
Hasan BAHAR
İLKÇAĞ’DA SARAYÖNÜ
1
Mehmet KURT
HELLENİSTİK VE ROMA DÖNEMLERİNDE
SARAYÖNÜ VE ÇEVRESİ
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA
COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI ANTİK
SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
ANTİK EPİGRAFİK MALZEMELER IŞIĞINDA
SARAYÖNÜ ÇEVRESİNİN SOSYO-KÜLTÜREL
DURUMU
XV. YÜZYILDA ILGIN VE ÇEVRESİNİN
İDARESİ, YERLEŞİM VE NÜFUS ÖZELLİKLERİ
XVI. YÜZYILDA SARAYİNİ KÖYÜ’NÜN
SOSYAL VE EKONOMİK YAPISI
KUYUCU MURAD PAŞA’NIN CELÂLİ
MÜCADELESİ SÜRECİNDE SARAYÖNÜ VE
ÇEVRESİ
KONYA ŞER’İYE SİCİLLERİNDE BULUNAN
SA’ÎD-İLİ NÂHİYESİ İLE İLGİLİ BAZI
KAYITLAR (1690-1740)
1830 SAYIMINA GÖRE SARAYÖNÜ’NÜN
NÜFUSU
YEREL SEÇİM SONUÇLARI TEMELİNDE,
DÜNDEN BUGÜNE SARAYÖNÜ
27
SARAYÖNÜ (KONYA) YÖRESİ BAZI
GELENEKSEL KÜLTÜR DEĞERLERİ İLE İLGİLİ
BİR TASNİF DENEMESİ
KONYA VE SARAYÖNÜ ÇEVRESİNDE
BULUNAN YÖRÜKLER
SARAYÖNÜ ÇEŞMELİSEBİL YÖRÜKLERİNDE
DOKUMA GELENEĞİ
YOKOLAN BİR SANAT: LÂDİK HALISI
217
SARAYÖNÜ YÖRESİ KÜLTÜRÜNDE SEREN
(ÇINGIRAKLI KUYU)
BAŞHÜYÜK KARAÇAY-MALKAR
TÜRKLERİNDE EVLİLİK VE DÜĞÜN
GELENEKLERİ
259
Hatice Palaz ERDEMİR
Mustafa ARSLAN
Alaattin AKÖZ
Doğan YÖRÜK
Ayşe PUL
İzzet SAK
Mehmet MERCAN
D. Ali ARSLAN
Sadettin BAŞTÜRK
Kadir ULUSOY
Gülten ARSLAN
Alparslan SANTUR
Fatih USLU
Melek HİDAYETOĞLU
Aynur KARADOĞAN
Ergün VEREN
Sefer SOLMAZ
xv
45
59
77
105
123
141
173
189
225
231
247
285
Selma ÇETİNKAYA
Necmi UYANIK
Murat TURGUT
Fatih Mehmet BERK
Ali BORAN
Şengül BAYAR
Atilla KARTAL
Sinan GÖNEN
Ali Osman ÖZTÜRK
Mehmet YASTI
Fatih Numan KÜÇÜKBALLI
Fatih Numan KÜÇÜKBALLI
Mehmet YASTI
Aziz AYVA
Mehmet AKÇAR
A. Yasin ÜLKER
Gunne Eicke JOHNSEN
Yaşar SEMİZ
Mevlüt MÜLAYİM
İbrahim SARIALTUN
Süleyman SOYLU
Aliye SEFLEK
Burak GÜRBÜZ
Mehmet AKÖZ
Bilal ÖZEL
Ahmet AY
Mustafa GERÇEKER
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SARAYÖNÜ
DÜĞÜNLERİ
BÜYÜK KONYA ANSİKLOPEDİSİ VE
CUMHURİYET ARŞİVİNDEKİ BİLGİLER
ÇERÇEVESİNDE SARAYÖNÜ
SARAYÖNÜ ÇEVRESİ HİTİT DAĞ VE SU
KÜLTÜ KUTSAL MEKANLARI
HIRİSTİYANLIĞA YÖNELİK BASKILAR VE
MARCUS JULIUS EUGENIUS
SARAYÖNÜ DİNİ YAPILARI
297
AŞÇI BABA TÜRBESİ ETRAFINDA
ŞEKİLLENEN UYGULAMALARDA
ESKİ TÜRK İNANÇLARININ İZLERİ
LÂDİKLİ AHMET AĞA İLE İLGİLİ KÜLTÜREL
HAYATTA SON YILLARDA GÖRÜLEN
ALGISAL DÖNÜŞÜM VE ÇEŞİTLENME
KONYA TÜRKÜLERİNDE “SARAY”
KELİMESİNİN ANLAM KATMANLARI
ADBİLİM ÇERÇEVESİNDE SARAYÖNÜ
YERLEŞKE ADLARI
SARAYÖNÜ YÖRÜK VE TÜRKMEN
AĞIZLARININ BELİRGİN DİL ÖZELLİKLERİ
SARAYÖNÜ (KONYA) BAŞHÜYÜK
KASABASINDA YAŞAYAN KARAÇAY
TÜRKLERİNİN HALK EDEBİYATI
SARAYÖNÜ MEZAR TAŞLARINA HALK
EDEBİYATI AÇISINDAN BİR YAKLAŞIM
ORGANİC AGRİCULTURE DEVELOPMENT AT
SARAYÖNÜ REGİON A SHORT EXCURSİON
İNTO HİSTORY AND OUTLOOK İNTO
FUTURE
SARAYÖNÜ GÖZLÜ DEVLET ÜRETME
ÇİFTLİĞİ
SARAYÖNÜ’NDE ÇAYIR MERA VE YEM
BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİNİN DURUMU
PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
SARAYÖNÜ İLÇESİ’NİN BİTKİSEL
ÜRETİMDEKİ YERİ, SORUNLARI VE ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ
SARAYÖNÜ’NDE HAYVANCILIK VE
HAYVANSAL ÜRETİM
405
DÜNYADA TURİZM GELİŞMELERİ; TÜRKİYE
VE KONYA’YA YANSILAMARI
589
xvi
321
335
351
367
415
433
443
453
485
505
529
533
541
565
581
Hayati AKMAN
Ali TOPAL
Hayati AKMAN
Şenol ŞAHİN
Kenan ARIBAŞ
Ali MEYDAN
Şenay GÜNGÖR
Mehmet YILMAZ
Şamil BATÇAYEV
Raşid HATUYEV
Vladimir BİCİYEV
Merve Karaçay TÜRKAL
Qasımlı Gülnar Vaqif Qızı
Tuncay Ercan SEPETÇİOĞLU
Necat ÇETİN
Ömer AKDAĞ
ARPA VE BUĞDAY ÇEŞİTLERİNDE BAZI KÖK
VE SÜRGÜN BÜYÜME PARAMETRELERİNİN
BELİRLENMESİ
SARAYÖNÜNDE TARLA BİTKİLERİ TARIMI
SARAYÖNÜ İLÇESİNDE FAALİYET
GÖSTEREN İŞLETMELERİN YAPISI VE
GELİŞİMİ
SARAYÖNÜ İLÇESİNİN (KONYA)
DEMOGRAFYASI
TANZİMAT’TAN CUMHURİYET’E
SARAYÖNÜ HAVALİSİNDE NÜFUS
HAREKETLERİ
BAŞHÜYÜK KÖYÜNÜN GÖÇ HİKAYESİ
KONYA’DAKİ KARAÇAY SÜLALELERİNİN
ATAYURTLARINDA SUFİLER
TÜRKİYE’YE GÖÇMÜŞ AİLELERİN
KARAÇAY’DAKİ ARAZİLERİ
KAFKASYA’DAN ANADOLU’YA GÖÇLER
ÇERÇEVESİNDE KARAÇAY-MALKAR
TÜRKLERİ’NİN SARAYÖNÜ BAŞHÜYÜK
KASABASINA YERLEŞTİRİLMELERİ
AZƏRBAYCANLILARIN KÖÇÜRÜLMƏSININ 3
POEMADA TƏZAHÜRÜ
KONYA’DA BİR KIRIM TATAR MUHACİR
YERLEŞKESİ: SARAYÖNÜ KONAR KÖYÜ
ÇEŞMELİSEBİL’DE LAKAPLAR VE 1934
LAKAP KANUNU
xvii
599
601
603
605
621
657
663
669
673
683
695
725
xviii
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE
GEÇEN BAZI ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR
DEĞERLENDİRME
EVALUATION OF SOME ANTIQUE COINS UNCOVERED
FROM CLAUDIOLAODICE (LAODICEIA COMBUSTALAODIKEIA KATAKEKAUMENE)
Hatice Palaz ERDEMİR *
Öz
Eskiçağ’da Hitit hakimiyeti döneminde de bir yerleşim olduğu anlaşılan ve
Hellenistik dönemde Seleucuslar tarafından Laodiceia (Ladik) adıyla kurulmuş,
zamanla Laodiceia Combusta olarak anılmış olan şehir, Romalılar döneminde de,
Laodikeia Catacecaumene daha sonra da Claudio Laodiceia adlarıyla önemli bir
yerleşim olarak varlığını devam ettirmiştir.
Antik şehir, Taurus (Toros) dağlarının devamı olarak kabul edilen Ladik
dağının eteklerinde, Küçük Asia’nın (Anadolu) batısını güney-güneydoğu ve
Syria’ya (Suriye) bağlayan önemli bir geçiş istikametinde yer almıştır. Persler
tarafından Küçük Asia ve batı hakimiyetinin kontrolü için özellikle idari amaçla
düzenlenmiş olan “hükümdar yolu” mümkün olduğunca tabii coğrafyanın imkan
verdiği alanları takip ederek muhtemelen Laodiceia’dan geçmekteydi. Tarihi süreçte
bölgede hakimiyet kuran çeşitli devletlerin çevre şehirler ve devletlerle çeşitli
amaçlarla ilişki kurabilmeleri için kullandıkları bu yol sayesinde, yol güzergahında
kurulmuş olan şehirler ve tabii olarak Laodiceia Combusta da ekonomik, ticari,
siyasi, askeri, sosyal ve kültürel anlamda etkilenmiştir.
Laodiceia Combusta’nın insan ve malların geçişine imkan sağlayan bu lojistik,
ekonomik ve ticari özelliği ile birlikte şehirden çok sayıda antik sikke elde edildiği
anlaşılmaktadır. Çoğu, bölgede yaşayan halkın tesadüfen günlük işleri sırasında
buldukları bu sikkelerin bir kısmı müzelerimizde muhafaza ve teşhir edilebilirken,
büyük bir kısmının da çeşitli zamanlarda ve farklı yollarla yurtdışına kaçırıldıkları
görülmektedir. Çok sayıda devasa boyuttaki tarihi eserin yurtdışına çıkarıldığı ve
Avrupa ve Amerika müzelerini süsledikleri konusunda çok sayıda yayın ve çalışma
bulunurken her şekilde taşınması daha mümkün olan sikkelerin yurtdışına
kaçırılmış olmaları kabul edilir olmamakla birlikte mümkün olduğu görülen bir
vakıadır. En önemlisi de bu sikkelerin batı devletlerinde neden ve nasıl itibar
gördüğü konusudur. Devlet ve şahıslara ait batı müzelerinin sikke koleksiyonlarını
*
Prof. Dr. Celal Bayar Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü. Hatice.erdemir@bayar.edu.tr.
46
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
zenginleştiren bu sikkeler, aynı zamanda müzayedelerde önemli birer ekonomik
sektör oluşturmaktadır. Osmanlı topraklarının farklı bölgelerinden çok sayıda tarihi
eser ve sikkenin batı müzayede sektöründe aldığı bu yer arasında Laodiceia
Combusta’dan ele geçenler de dikkat çekmektedir.
Bu çalışmanın amacı, tarihi, arkeolojik, ekonomik değeri olan ve çeşitli
dönemlere tarihlenen antik Laodiceia Combusta ya da Claudio Laodiceia’dan
(Laodikeia Katakekaumene) ele geçen sikkelerin batı dünyasında neden ve nasıl
kıymet buldukları ele alınarak sikkeler örneğinde tarihi eserleri yerinde ve usulüne
uygun şekilde korumanın önemini ortaya koymaktır.
•
Abstract
Ancient settlement identified in the area during Hittite period where it was
found as a city with the name of Laodiceia (Ladik) or Laodiceia Combusta in
Seleucus period which is later referred to as Laodikeia Catacecaumene or Claudio
Laodiceia by the Romans.
The ancient city situated at the skirts of Ladik mountain considered as a
continuation of Taurus (Taurus) mauntain range, a major transition road wich has
linked the west to the south-southeast of Asia Minor and Syria. For the control of
Asia Minor and Western domination and especially for administrative purposes
Persians arranged a “royal road” followed the natural geography of the area as
possible where probably passed through Laodiceia. Throughout history the states
found in the area to ease the communication used this route with the surrounding
cities and the various states for differing purposes and due to this relationship the
cities on route, also Laodiceia Combusta naturally affected economically,
commercially, politically, militarily, socially and culturally.
Together with the economically and commercially enabling the transition of
people and goods logistics, it is understood that a number of ancient coins uncovered
from Laodiceia Combusta. Most of them often found by the people of the area
incidentally during their daily works in the area. From these some canbe protected
and exhibited in museums majority of whom were smuggled in different ways. A
large number of the enormous historical artifacts moved abroad and decorated
European and American museums and many publications mentioned from these
though it is not acceptable but more possible that coins were moved abroad. Most
importantly, why and how these coins have reputation in the western states. These
coins which enriches the state and persons museums coin collections are also an
important economic sector in the auctions in the west. Among many historical
artifacts and coins provided from different regions of the Ottoman Empire the coins
recovered from Laodiceia Combusta also attract attention in western auctions.
The purpose of this study is to discuss why and how the ancient coins from
Laodiceia Combusta or Claudio Laodiceia (Laodicea Katakekaumene) valued
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
historically, archaeologically, economically were protected and also on the basis of
this example how the coins and historical artifacts could be protected in accordance
with the historical place and methods.
•
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
47
48
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)

GİRİŞ
Laodiceia, Iconium’un kuzeyinde Taurus (Toros) dağlarının devamı sayılan
Laodiceia dağının yola bakan yamacında kurulmuştur. Şehrin doğu ve batısında
küçük dağlar yer alırken güneyi sıra dağlarla çevrilidir. Güneybatısında eski
yerleşim alanlarının varlığı tespit edilmiş ve MÖ I. binyıla tarihlenen Geç Hitit
şehir Devletleri’ne ait yazılı eserler, aslan heykelleri kabartma eserlere
rastlanmıştır. Bu eserler bugünkü yerleşimin hemen her yerinde dağınık halde
bulunmaktadır.
Laodiceia’nın, Hellenistik dönemde askeri hat üzerindeki yolların güvenliğini
sağlamak için kurulmuş bir Seleucus kolonisi olduğu düşünülmektedir.1
Strabon’un Laodiceia Combusta adıyla belirttiği şehir, Hellence’de Laodikeia tês
katakekaumenês (Laodiceia Catacecaumene’den-Laodikeia Kekavméni) olarak
anılmış olmalıdır.2 Catacecaumene, “yanık” anlamına gelmektedir. Ancak bu,
Strabon’un bahsettiği volkanik alanlar olan Lydia’daki (günümüzde Kula) ve
Mysia’daki Catacecaumene’den (yanık alanlardan) farklıdır. Laodikeia
Katakekaumene’de (Laodiceia Catacecaumene) zemin, volkanik değildir,
kireçlidir. Bu isim, seyyahlar ve araştırmacılar tarafından farklı şekillerde
yorumlanmıştır. Şehrin bu adla anılmasının kökeni açıkça bilinmemekle birlikte,
bir zamanlar volkanik bir alan olduğu iddiası, Antikçağ’da bölgede yaşanmış bir
yangın hadisesi ya da işletilmiş olan maden ocaklarından esinlenerek bu adın
verilmiş olduğu gibi farklı görüşler devam etmektedir. Augustus döneminde de
şehre Roma kolonisi yerleştirilmiş ve muhtemelen 41 yılında Claudius tarafından
yeniden yapılandırılarak şehre imparatorun sülale adı olan “Claudius” eklenerek
Claudio Laodiceia adı verilmiş ve imparator tarafından onurlandırılmıştır. 3
Laodiceia, bazen Lycaonia, bazen de Phrygia’da gösterilmişse de Jones şehrin
daha çok Phrygia’da olması gerektiğini belirtmektedir.4 Antoninus Pius
Cohen, Radet’in Laodiceia’yı Seleucus I. Nicator’un kurduğu ve annesi Laodiceia’nın adıyla
onurlandırıldığı görüşü Niese ve bazı tarih araştırmacıları tarafından kabul edilmişse de bunun
ancak bölgede Seleucus hakimiyetinin sağlamlaştığı II. Ya da III. Antiochos zamanında olmasının
daha kuvvetli bir ihtimal olduğunu belirtmektedir. Bkz. Cohen 1995: 346 vd.
2 Walpole Ladik isminin, antik adından geldiğini ve buranın kendisinin bölgeden geçtiği dönemde
“Yorgan Ladik” adıyla anıldığını ifade etmektedir. Walpole, 1820: 205, 226; Cramer, 1832: 33 vd;
Hill, 1900, XXII. Şehrin adının anlamları hakkında ayrıntılı değerlendirmeler için ayrıca bk.
Cohen, 1995: 346.
3 Ramsay, 2010: 303, 373; Hill, 1900, XVIII; Jones, 1998: 136.
4 Jones, 1998: 128.
1
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
49
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
döneminde Lycaonia’nın bir kısmı provincia Cilicia’ya, bir kısmı da provincia
Galatia’ya bağlanınca; Laodiceia, Galatia’da kalmıştır. 5 Bölgedeki üç büyük
şehirden birisi6 olan Laodiceia diğer ikisi gibi sikke basan şehirlerdendir.
Laodiceia Küçük Asia’nın batısını güney-güneydoğu ve Syria’ya bağlayan
önemli bir yol istikametinde yer almıştır. 7 Şehrin hemen yakınından geçen yollar
sebebiyle hemen her dönemde şehir; idari, siyasi, dini ve ekonomik gibi çeşitli
amaçlarla yoğun bir trafiğe maruz kalmıştır. Şehrin, Asia Minor yarımadasının
batıyı, doğuya ve güneye bağlayan bir noktada buluşan mevkii, askeri ve stratejik
olduğu kadar, Antikçağ’da Musevilik ve Hıristiyanlık8 gibi tek tanrılı dinlerin
faaliyet alanı haline gelmesine ve dini değerlerin derin izler bırakmasına da sebep
olmuştur. Çeşitli amaçlarla ihtiyaçlarını karşılamak üzere Antik dönemde şehre
dışarıdan gelen seçkin insanların bu dönemde şehrin çok yönlü gelişimine
katkıda bulundukları söylenebilir. Yerel ve uluslararası çok yönlü alış-verişler ve
ticari faaliyetler de şehirde ve çevresinde en üst seviyede yaşanmış olmalıdır.
Antikçağ’da saygın, eğitimli, kültürlü, askeri, idari, ticari ve dini ilişkilerle
kendini yetiştirmiş insanların şehrin siyasi, dini ve sosyo-kültürel hayatına
yaptığı katkının yüksek olabileceği düşünülmelidir. Henüz tamamıyla gün
yüzüne çıkarılmamış olan bu zengin Antik kültür, halen toplumda çeşitli
şekillerde yaşamaktadır.
Tarihi Malzeme Olarak Sikkeler ve Claudia Laodiceia Sikkeleri
İnsanoğlunun yaşamının ürünü olan her malzeme, tarihe farklı yönlerden
ışık tutar. Öncelikle bir değişim aracı olan sikkeler, maden değeri, ekonomik ve
mali değeri, her iki yüzündeki tasvir ve yazılarla tarihi bilgiler sunması
bakımından büyük önem taşırlar. Sikkenin durumuna, darpedildiği madene
(bakır, tunç, gümüş, altın, elektrum vb) ve üzerinde taşıdığı bilgilere bakılarak
devrin yöneticisi, yerel yöneticisi, darpedeni, efsane ve mitolojileri, toplumda iz
bırakan tarihi, siyasi ve sosyal hadiseleri, sanat zevki, teknolojisi vb gibi çok geniş
konularda fikirler verebilir. Küçük bir değişim aracından bu kadar çok ve çeşitli
bilgi edinmenin mümkün olması, tarih yazarlarının bu hususa özel ilgi
Jones, 1998: 136.
Jones, 1998: 136.
7 Strabon, Geographica, XIV. 2. 29; Walpole, 1820, 205, 209; Williams, 1829, 94; Cramer, 1832: 33, 67,
306-7, 678; Anderson, 1897a, 22-44; Anderson, 1897b, 396-424; Anderson, 1898, 340-344;
Thonemann, 2008: 44-46.
8Calder, Montanist Hıristiyanların önemli merkezlerinden biri olan Laodiceia Combusta’da bulunan
bir cathedranın (kilisede bulunan kürsü) bir rahip ve rahibeye adandığını belirtmektedir. Calder,
1931: 421-425.
5
6
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
50
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
göstermelerini gerektirmektedir. Bu çerçevede bu çalışmada sadece Laodiceia
Combusta’dan ele geçen ve Avrupa müzayede salonlarında değer bulan Roma
devri sikkelerinden birkaç örnek üzerinde değerlendirme yapılacaktır. Bu
çalışma, bulunabilecek diğer örneklerle zenginleştirilebilir, genişletilebilir.
Roma devri sikkelerinin, Augustus döneminden itibaren toplumun ortak
ideali haline getirilen “Romalılık” (Romanitas) bilincinin oluşmasında büyük
etkisinin olduğu görülebilmektedir. MÖ 130’dan itibaren Küçük Asia’da Roma
hakimiyetinin oluşmasıyla,9 Hellen dünyasının hemen her yerinde farklı
mitolojik, efsanevi figürler ve tasvirlerle bezenmiş sikkeler yerine, özellikle
Diocletianus döneminde standartlaşan tasvirler, ekonomik sorunlara çözüm
getirmese de, motiflerde birlik ve beraberliği sağlamıştır. İnce bir siyasetle de olsa
imparatorun gücünü hemen her yerde görmek isteyen Augustus’tan başlayarak
sikkelerin, ekonomik, mali ve siyasi üç temel fonksiyonu yerine getirmesi
beklenmiştir. İlk bakışta ticari bir meta olarak ön planda olsalar da sikkelerin
Roma İmparatoru’nun siyasi, idari, iradi gücünü ve otoritesini de (auctoritas)
vurgulaması gerekmekteydi.10 Sikkeler imparatorun ve yerel idarecilerin iyi bir
propaganda aracıydı. Sikkelerin ön yüzlerinde devrin imparatoru ya da
imparatorlarının portreleriyle iktidari güç ve otoriteleri hem portreleri hem de
AYTOKPATWP (autocrator) kelimeleriyle açıkça ifade edilmiştir.
Sikke üzerindeki yazıların Latince değil Hellence olması ve tabii olarak
KɅAYΔIOɅAOΔΩN (Caludio Laodiceia) yazması bu sikkelerin şehrin yerel
sikkeleri olduğunun önemli belirtileridir. İmparatorların zafer çelengiyle
taçlandırılmış portreleri, bir devlet yöneticisi oldukları kadar zaferler kazanmış
bir ordu kumandanı olduklarının da işaretidir. Bu, imparator zafer kazanmış olsa
da olmasa da şehirlerin imparatorlara olan saygı ve bağlılıklarını gösterebilmeleri
için bir vesiledir. Gerek imparatorlar, gerekse proviniciae ve şehirler sikke
üzerinden topluma birçok mesajlar vermişlerdir. Laodiceia’ya ait Vespasianus
devri sikkelerinde imparatorun iktidarı döneminde devam eden savaşlar ve
isyanlarla mücadelesi, farklı tarihlerde basılmış olmaları muhtemel olan
sikkelerin arka yüzlerinde ayakta duran zafer tanrıçası Nike ile belli edilmiştir.
Sağ ayağını adımlamış vaziyette ayakta duran Nike sağ elinde tuttuğu zafer
çelengini ön yüzdeki başarılı imparatora giydirmek üzere uzatır gibidir. Esasen
Hellen dünyasındaki zafer tanrıçası Nike, Roma’da Victoria olarak kabul
görürken, Roma çağında Laodiceia’nın da içinde bulunduğu İmparatorluğun
doğu kısmında halen eski geleneğin Roma’nın menfaatlerine ters düşmediği
9
Anadolu’da Roma hakimiyetinin başlamaıs hakkında bkz. Palaz Erdemir, ve Erdemir, 1999: 55-61.
Bruun, 2002: 9-41; Levick, 2002: 41-60.
10
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
51
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
sürece sürdürülmesi yerel inançlara dokunulmadığını da göstermektedir.
Sikkelerin arka yüzündeki NEIKH yazıları da yine eski doğulu geleneğin devam
ettiğinin önemli bir göstergesidir.
Bazen de iktidarın iki ortak imparator tarafından paylaşıldığı (sikke 15-16) ön
yüzde birbirine bakan portreleriyle tasvir edilmiştir. Arka yüzde ise bölgenin eski
tanrıçalarından Kybele en klasik haliyle sağ elinde phiale ya da patera (sunu kabı),
sol elinde daire şeklinde tympanum (defe benzer çalgı aleti) tutarak tahtında
oturmaktadır. Belki sağ omzunda alıcı, yırtıcı kuşu doğan ya da şahin de
ayrıntıda betimlenmiştir. Bir anlamda ovaya bolluk ve bereket getirmesi, halkı
beslemesi ümidiyle sikkeyle tanrıça Kybele’ye gönderme yapılmakta ve duada
bulunmaktadır. Domitianus’un tek başına hükümdar olduğu dönemde ise ön
yüzünde imparatorun onursal görünümdeki portresi, arka yüzünde göklerin
hakimi, gücün sembolü Zeus’la kuvvetli bir şekilde vurgulanmıştır. (sikke 17).
Tanrı Zeus’un arkasında ise şehrin yerel yöneticisi AENEIAS (Aeneias)’ın adı da
geçmektedir. Böylece yerel yöneticiler de bilvesile kendi güçlerini sikkelerde
göstermişler, adlarını günümüze kadar yaşatmışlardır.
Bu çalışmada incelenen sikkeler içerisinde bir tanesi diğerlerinden bir
yönüyle farklıdır. Nero döneminin 2. sikkesi diğerlerinde olduğu gibi ön
yüzünde İmparator Nero’nun çelenkli portresi yer almıştır. Arka yüzünde ise
İmparatoriçe Popaea sağ elinde haşhaş, sol elinde asa tutar vaziyette tahtta
oturmaktadır. İmparatoriçe’nin sağ elinde tuttuğu haşhaş bolluğu, bereketi, sol
elinde tuttuğu asa ise gücü simgelemiş olmalıdır. Tahtta oturmak ise Popaea’nın
İmparatorluk tahtındaki güçlü konumunu ifade etmektedir. Roma geleneklerine
göre kadınların siyasi ve idari anlamda herhangi bir resmi görev ve
sorumlulukları yokken İmparatoriçe’nin arka yüzde bu şekilde resmedilmesi
Popaea’nın İmparator Nero üzerindeki etkisinin de açık bir göstergesidir.
İmparator Nero Tacitus tarafından işveli, ihtiraslı olarak tanımlanan Popaea’nın
üçüncü kocasıdır. İlk kez 14 yaşında Rufrius Crispinus (44-51 yılları arasında) ile
sonra İmparatoriçe olmak için önce Otho’yla ve daha sonra da İmparator adayı
olan Nero’yla evlenmiştir. Otho’yla evliliği devam ederken Nero’yla ilişkileriyle
dillere düşen Popaea, sonunda İmparator Nero’yla evlenerek istediği konuma
yükselmiştir. Popaea’nın ihtirası, önce onu Nero’nun kollarına, sonra tahtına
taşımıştır. Nero’nun kalbini kazanan Popaea bir anlamda gücünü de kazanmış ve
nihayet bu güç bir yerel sikkenin konusu olacak kadar Laodicea sikkesinde
paylaşılmıştır. Zarif, ince, dökümlü kıyafetle tüm vücut hatlarıyla tasvir edilmiş
olan Popaea, bir imparatorun bir kadına yenik düşen aşkının ve yenik düşen
gücünün de sembolüdür.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
52
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
Nero ile Domitianus devri arasında, 54-96 yılları arasına tarihlenen
elimizdeki sikke örneklerinden hepsi yerel sikkedir. Ele alınan tüm sikkeler
tunçtan darp edilmiştir, ancak muhtemelen alaşım oranları farklıdır. Örnek
sikkelerin ağırlıkları Nero dönemi sikkeleri standart 4.40 gram (sikke 1-3),
Vespasianus döneminde (sikke 4-14) 8 ile 12 gram arasında, Titus ve Domitianus
dönemi sikkeleri (sikke ) 4.8-5.53 gram arasında olmakla birlikte bir adet
Domitianus dönemi sikkesi 3.64 gram olarak darp edilmiştir. Sikke örnekleri
genellikle iyi korunmuş olmakla birlikte birçoğunun kenarları aşınmış ve yazıları
okunamaz duruma gelmiştir.
Tüm bunlara rağmen, sikkelerin Avrupa ve Amerika müze ve müzayede
piyasalarında buldukları değer akıl almaz düzeydedir. Bu, tarihi ve arkeolojik
eser koruma bilincinin bir gelenek, bir üst değer haline gelmesinden
kaynaklanmaktadır. Tüm tarihi eserlerde olduğu gibi sikkeler de “evrensel
kültürel değerler” olarak görülmüş ve bu zihniyetle sürekli bir koleksiyonerlik ve
müzayede piyasası oluşmuştur.11
SİKKE1- ClaudioLaodiceia Combusta
(Laodikeia Katakekaumene) (Lycaonia)
Roma İmparatoru Nero (54-68)
Yerel Tunç sikke: (4,40g)
SİKKE 2- ClaudioLaodiceia Combusta
(Laodikeia Katakekaumene) (Lycaonia)
Roma İmparatoru Nero (62-65)
Yerel Tunç sikke: (4,40g)
Nero’nun çelenkli portresi ve oturmuş
vaziyette elinde haşhaş ve asa tutan
Poppaea.12 İyi durumda korunmuş yeşil
yüzeyli.
11
12
Ülkemizde ve Batı’da tarihi ve kültürel eserlerin korunması hususundaki sorunlar hakkında bkz.
Palaz Erdemir, ve Erdemir, 2005: 129-144; Palaz Erdemir, 2013: 261-283; P. Erdemir, ve Erdemir,
2013.
Poppaea Augusta Sabina (30-65) önce 14 yaşında Rufrius Crispinus (44-51) ile evlenmiş ve bu
evlilikten erkek evlat doğurmuştur. Daha sonra Nero’nun yakın dostu olan Otho ile evlenmiş ve
İmparator Nero’nun metresi olmuştur. 58’de Otho’dan ayrılarak Nero ile evlenmiştir. Tacitus,
Poppaea’yı entrikacı bir kadın olarak tanımlamaktadır. Ölümü ile ilgili olarak ilginç görüşler
vardır. Bir görüşe göre doğumu öncesi Nero’nun tekmelemesi sonrası, bir diğer görüşe göre
Nero’nun zehirletmesiyle öldüğü düşünülmektedir.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
53
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
SİKKE 3- ClaudioLaodiceia Combusta
(Lycaonia)
Roma İmparatoru Nero (54-68)
Yerel Tunç sikke: (4,40g)
Nero’nun çelenkli portresi ve iyi
durumda korunmuş yeşil yüzeyli.
(Laodikeia
Katakekaumene)
SİKKE
4ClaudioLaodiceia
Combusta
(Laodikeia
Katakekaumene) (Lycaonia).
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (8.72g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer
tanrıçası ayakta duran Nike (Victoria).13
SİKKE 5- Laodiceia Kombusta (Lycaonia)
Roma Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (8.28g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer
tanrıçası
ayakta
duran
Nike.
Sierra
Koleksiyonu’ndan.
SİKKE 6- Laodiceia Catacecaumene (as
ClaudioLaodiceia Combusta), Lycaonia
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (11.35g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve
zafer tanrıçası ayakta duran Nike.
SİKKE 7- Laodiceia Catacecaumene
(as
ClaudioLaodiceia
Combusta),
Lycaonia
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (8.59g)
Vespasianus’un
(IMP
CAESAR
13
Zafer tanrıçası olan Hellen dönemi tanrıçası Nike, Roma devrinde Victoria adıyla anılmıştır. Efes
antik şehrindeki kabartmalarda sağ elinde palmiye, sol elinde defne çelengi (zafer çelengi
anlamında) tutar. Diğer bazı sikkelerin arka yüzünde imparator ve Nike karşılıklı vaziyette de
resmedilirken Vespasianus dönemi Laodiceia sikkelerinde ayakta duran Nike arka yüzde
imparatoru zafer çelengiyle onurlandırmaktadır.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
54
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
VESPASIAN AVG yazılı) çelenkli portresi ve zafer tanrıçası elinde zafer çelengi
tutan ve ayakta duran Nike (COL IVL / AVG / ICONI). H. D.
SİKKE 9- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta),
Lycaonia
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (8.72g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve zafer
tanrıçası ayakta duran Nike. H. D. Rauch GmbH
Müzayede Evi.
SİKKE 10- Laodiceia Catacecaumene (as Claudio Laodiceia Combusta),
(Cappadocia)
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (10.13g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve
elinde buğday başağı tutan zafer tanrıçası
ayakta duran Nike. H. D. Rauch GmbH
Müzayede Evi.
SİKKE 11- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta),
(Lycaonia)
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (9.32g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve
zafer tanrıçası Nike elinde çelenk ve
palmiye tutarak sola adımlarken. H. D.
Rauch GmbH Müzayede Evi. Koyu gri
kahverengimsi zemin.
SİKKE 12- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta),
(Cappadocia)
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (11.32g)
Vespasianus’un çelenkli portresi ve
elinde çelenk ve palmiye tutan zafer
tanrıçası Nike. Gorny & Mosch Giessener
Münzhandlung. Koyu yeşil zemin.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
55
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
SİKKE 13- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta),
(Cappadocia)
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: ?
Vespasianus’un
(AYTOKPATWP
*KAICAP+ OYîCPACIANOC yazılı) çelenkli
portresi ve elinde çelenk ve palmiye tutan
zafer tanrıçası Nike (CîBACTH NîIK+H
KLAYDIOLA*ODIKîWN+).
Numismatik
Lanz München. Koyu yeşil zemin.
SİKKE 14- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta)
Roma İmparatoru Vespasianus (69-79)
Yerel Tunç sikke: (10.28 g)
Vespasianus’un
(ΑΤΣΟΚΡΑΣΩΡ
ΚΑΙ΢ΑΡ ΟΤΕ΢ΠΑ΢ΙΑΝΟ΢ yazılı) çelenkli
portresi ve elinde çelenk ve palmiye tutan
zafer tanrıçası Nike (΢ΕΒΑ ΢ΣΗ ΝΕΙΚΗ
ΚΛΑΤΔΙΟΛΑΟΔΙΚΕΩΝ). Gorny & Mosch Giessener Münzhandlung. Koyu yeşil
zemin.
SİKKE 15- Lycaonia
Roma İmparatoru Titus (79-81) ve Domitianus (81-96)
Yerel Tunç sikke: (4.8 g)
Titus ve Domitianus’un karşılıklı çelenkli
portreleri ve arka yüzde bereket tanrıçası
başında polos (silindirik başlık) giyili, elinde
phiale (libasyon kabı) ve tympanum (yarım daire
şeklinde defe benzer çalgı aleti) bulunan ve tahtında oturan Kybele tasvir
edilmiştir.14 Kybele’nin sol ayağının yanında aslanı uzanmaktadır. Siyah zemin.
RPC II 1613 / Aulock Lykaonien 152 / Waddington 4779 / SNG Frankreich III
2322’de bulunan nadir örneklerdendir.
SİKKE 16- Lycaonia, Laodikeia Combusta
Roma İmparatoru Titus (79-81) ve Domitianus (81-96)
Yerel Tunç sikke: (5.53 g)
14
Kybele’lerin elinde tuttuğu tanımlayıcı sembolleri sunu kabı, içki kabı, yırtıcı ya da alıcı kuş (doğan
ya da şahin), nar ve iğ (öreke)dir. Arslan ve Metin, 2004: 1-10.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
56
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
Titus ve Domitianus’un karşılıklı
başlıksız-çelenksiz portreleri (TITOS KAI
DOMITIANOS KAISARES yazılı) ve arka
yüzde bereket tanrıçası başında polos
(silindirik başlık) giyili, elinde patera
(libasyon kabı) ve tahtın soluna dayadığı
elinde tympanum (yarım daire şeklinde defe benzer çalgı aleti) bulunan ve
tahtında oturan Kybele tasvir edilmiştir (KLAYDIO LAODIKEWN yazılı).
Kybele’nin sol ayağının yanında aslanı uzanmaktadır. Siyah zemin. RPC II 1613;
Aulock Lykaonien 151-152; SNG von Aulock 8416; Waddington 4779; SNG France
III 2322’de bulunan nadir örneklerdendir.
SİKKE 17- Laodiceia Catacecaumene (as ClaudioLaodiceia Combusta)
(Phrygia) Roma İmparatoru (Domitianus 81-96)
Yerel Tunç sikke: (3.64 g)
Domitianus’un
(*DOMI+TIANOC
KAICAP yazılı) çelenkli portresi ve arka
yüzde *...+ Zeus(?) ayakta ve sol elinde
kantharos(?) ve asa (?) tutarken arkasında
Magistrate Aineias (AINEIA΢ yazısı) yer
alımaktadır.
Sadece
DOMITIANOC
ismindeki “NOC” görülebilirken yukarıdaki “TIA” zor okunuyor. Aynı şekilde
KAICAP’daki AP da zor seçilebiliyor.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
57
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
KAYNAKÇA
Anderson, J. G. C., “The Road System of Eastern Asia Minor, with Evidences of
Byzantine Campaigns”, Journal of Hellenic Studies, XVI, 1897a, 22-44.
Anderson, J. G. C., “A summer in Phrygia”, Journal of Hellenic Studies, XVI, 1897b, 396424.
Anderson (J. G. C.). “A summer in Phrygia”, Journal of Hellenic Studies, XVIII, 1898, 81128, 340-344.
Arslan, Melih ve Metin, Mustafa, “Yeni Bir Kybele Heykeli”, Anadolu-Anatolia, 26,
2004.
Bruun, Patric, “Coins and Roman Imperial Government”, Roman Coins and Public Life
Under the Empire, edt. George M. Paul and Michael Ierardi, E. Togo Salmon
Papers II, Michigan Unversity Press, Michigan, 2002, 9-41.
Cramer, J. A, A Historical Description of Asia Minor: With a Map, vol. 2, London, 1832.
Calder, W.M., “The New Jerusalem of the Montanists”, Byzantion, 6, 1931, 421-425.
Cohen, Getzel M., The Hellenistic Settlements in Europe, the Islands, and Asia Minor,
University of California, California, 1995.
Grant, Michael, Roman History From Coins, Cambridge University Press, London, New
York, 1958.
Hill, George Francis, A Catalogue of the Greek coins in the British Museum (A
Catalogue of the Greek coins of Lycaonia, Isauria, and Cilicia), London, 1900.
https://tr.scribd.com/doc/181142169/Catalogue-of-the-Greek-coins-of-LycaoniaIsauria-and-Cilicia-by-George-Francis-Hill
Levick, Barbara, “Messages on the Roman Coinage: Types and Inscriptions”,Roman
Coins and Public Life Under the Empire, edt. George M. Paul and Michael Ierardi, E.
Togo Salmon Papers II, Michigan Unversity Press, Michigan, 2002, 41-60.
Mango, Cyril A., The Art of the Byzantine Empire 312-1453: Sources and Documents,
Canada, 2004. (s. 4, 14). (about Church)
http://books.google.com.tr/books?id=rSvf_KMYQiwC&pg=PA14&lpg=PA14&dq=LA
ODICEIA+COMBUSTA&source=bl&ots=ifLtZvST_9&sig=gm3Fw9vC8hXZ7JON
mQVfXEbnpbM&hl=tr&sa=X&ei=ryRFVNziCb_ywPe7YKIBw&ved=0CDUQ6AEwAw#v=onepage&q=LAODICEIA%20COMB
USTA&f=false
Palaz Erdemir, Hatice ve Erdemir, Halil, “Kültürel Mirasın Korunması ve Ülke
Kalkınmasındaki Önemi”, Türk Kültürü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Sayı
505-506, Mayıs-Haziran 2005, Yıl XLIII, 129-144.
P. Erdemir, Hatice ve Erdemir, Halil, “Milli Mücadelede Güneydoğu Anadolu’da
Tarihi Eserlerin Yağmalanması”, Gaziantep, TC Başbakanlık Atatürk Kültür Dil
ve Tarih Yüksek Kurumu, Gaziantep Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi, 25-27
Aralık 2013, (Basımda).
Ramsay, W. M., The Historical Geography of Asia Minor, Cambridge University Press,
New York, 2010.
Thonemann, Peter, “Cistophoric geography: Toriaion and Kormasa, The Numismatic
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
58
TARİH, KÜLTÜR, SANAT, TURİZM VE TARIM AÇISINDAN ULUSLARARASI
SARAYÖNÜ SEMPOZYUMU (24-26 EKİM 2014 KONYA)
Chronicle, Volume 168, 2008, 43-60.
Walpole, Orford Robert, Memoirs Relating to European and Asiatic Turkey, and Other
Countries, Longman, London, 1820.
https://theses.ncl.ac.uk/dspace/bitstream/10443/321/2/Greenhalgh87v.2.pdf
Williams, John, Two Essays on the Geography of Ancient Asia: Intended Partly to Illustrate
the Campaigns of Alexander and the Anabasis of Xenophon, John Murray, London,
MDCCCXXIX (1829).
Yalçınkaya, Mehmet, “Elmalı Sikkelerinin Önemi”, Akademik Bakış Dergisi,
Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi, İktisat ve Girişimcilik
Üniversitesi, Türk Dünyası Kırgız–Türk Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sayı: 29, Mart–
Nisan 2012, Celalabat-Kırgızistan, 1-12.
CLAUDIO LAODICEIA (LAODICEIA COMBUSTA)’DAN ELE GEÇEN BAZI
ANTİK SİKKELER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Download