NÜFUS VE YERLEŞME NÜFUSU ARTIRAN ETMENLER • Doğum oranı. • Sağlıklı ve bilinçli beslenme. Bu nedenlerle gelişmiş ülkede yaşlı nüfus, geri kalmış ülkede ise genç nüfus daha fazladır. • Göçler. • Erken evlenme. NÜFUS ARTIŞININ ETKİ VE SONUÇLARI • Doğal kaynak kullanımının artması • İşsizliğin artması • Göçlerin artması • Ülkenin ekonomik gelişimini etkilemesi NÜFUS ARTIŞ HIZINI DÜŞÜREN ETKENLER • Doğumun azalması • Sanayileşme, şehirleşme • Evliliklerin azalması • Kitle iletişim araçlarının ve okuma yazmanın yaygınlaşması yoluyla bilgilenmenin artması • Refahın artması • Savaşlar, afetler, salgın hastalıkların arıtmasıyla ölümlerin artması NÜFUS ve YERLEŞME DOĞAL ETMENLER • Ovalar: Yerleşmeye, tarıma, ulaşıma ve diğer ekonomik faaliyetlere uygun olduğu için daha çok nüfusludur. Bu nüfuslanma orta kuşak ovalarında daha yoğun olur. • Akarsu, göl ve deniz kıyıları • Akarsu k/yıları: Kurak ve yarı kurak bölgelerde akarsu kıyıları çok nüfusludur. İndus, Ganj, Nil, Fırat ve Dicle gibi nehirlerin boyları çok nüfuslanmıştır. Çünkü akarsular bu yörelerde tarla sulamasında ve insanların yaşamlarında en önemli etkendir. • Göl ve deniz kıyıları: Ekonomik faaliyetlerin kolaylıkla yapılmasında etkili olduğundan ticari faaliyetlerin yoğunlaştığı yöreler de çok nüfuslanmıştır. Ticari faaliyetlerin ve ulaşımının az olduğu soğuk kuşağın göl ve deniz kıyıları az nüfusludur. • Bitki örtüsü :Bitki örtüsünün sık ve gür olduğu Ekvatoral kuşağın ormanlık alanları yerleşime uygun değildir. EKONOMİK ETMENLER Bir yörenin nüfuslanmasında ekonomik 1 etmenler doğal etmenlerden daha etkilidir. Örneğin, çöl bölgesinde petrol ya da başka bir ekonomik kaynak varsa doğal etmenin olumsuz etkileri teknolojik imkanlarla giderilerek bu bölgede yaşama Yoğun hale getirilir. Bu kaynağın çevresi gerekli miktarda nüfuslanır. Nüfuslanmada etkili olan ekonomik etmenlerden bazıları şunlardır. • Tarım: Verimli tarım alanları çok nüfusludur. Bu alanlar; Akarsu boylarındaki ve çöküntü ovalarındaki alüvyonlu topraklardı r. Verimli volkanik topraklardır. Bol yağışlı muson bölgeleridir. • Yeraltı zenginlikleri: Zengin maden ve petrol alanlarının işletildiği yörelerde nüfus yoğunluğu artar. • Sanayi bölgeleri: Sanayi bölgelerinde işçi nüfusuna olan talep yüksek olur. Bu nedenle nüfus yoğunluğu artar. Dünya'nın en yoğun nüfuslu bölgeleri gelişmiş ülkelerin sanayi kentleridir. (Batı ve Orta Avrupa gibi). • Turizm: Turistik değeri bulunan yörelerde turistik işletmeler nüfus artışını sağlar. • Ulaşım: Büyük ticaret yollarının kesişme alanlarında kurulan ticari işletmeler nüfus artışına yol açar. Büyük limanlar, ticareti geliştirerek nüfusu artırır SOSYAL ETMENLER Dünya'da nüfusun dağılışı sosyal etmenlere de bağlıdır. Bu etmenler • Din merkezleri Mekke, Medine, Kudüs gibi dini merkezler nüfus çekerek nüfus yoğunluğunu artırır. • Kültür merkezleri: Üniversitelerin yoğunlaştığı alanlarda nüfus yoğunluğu yüksek olur. • Sık nüfuslu bölgeler: km2 ye düşen nüfus 100 kişiyi geçer. Bunlar; o Sanayi bölgeleri (İzmit, Adapazarı, Bursa, Bozüyük) o Verimli ovalar ( Çukurova, Bafra, Gediz) o Kültür merkezleri (üniversite ve dini merkezler) ( İstanbul, Ankara, İzmir) o Ticaret ve turizm merkezleri ( İstanbul, İzmir, Antalya, Bodrum, Efes) • Orta derecede nüfuslanmış bölgeler: Km2 ye düşen nüfus 50 - 100 kişi arasındadır. Bunlar: o Sanayi bölgelerinin bir kısmı ( Kayseri, Konya, Gaziantep) o Orta kuşak ovaları ( İç Anadolu) o Orta kuşak platolarıdır. ( İç Anadolu) • Az nüfuslanmış bölgeler o Çok nemli bölgeler: Ekvatoral orman alanları o Çok kurak bölgeler: Çöl alanları ( Güney doğu Anadolu, Tuz Gölü Çevresi) o Çok soğuk bölgeler: Tundra alanları ( Doğu Anadolu) o Çok engebeli bölgeler: Yüksek dağlık alanlardır. ( Doğu Anadolu) NÜFUS ve YERLEŞME Nüfusun yaş özelliği: Bir ülkede nüfusun çeşitli yaşlardaki oranları o ülkenin kültürel ve ekonomik yapısıyla ilgilidir. Gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde yaş gruplarının genel nüfusa olan oranları farklıdır. Gelişmiş ülkelerde yaş özelliği : • Çocuk yaştaki nüfus oranı azdır. Çünkü doğum oranı azdır. • Yaşlı nüfusun oranı geri kalmış ülkeye göre fazladır. Çünkü insan ömrü uzun ve ölüm oranı azdır. • Orta yaşlardaki nüfus oranı fazla olduğundan nüfus piramidinin orta kısmı şişkin olur. • Doğan ile ölen arasındaki fark azdır. Çünkü çocuk ölümleri azdır. • insanın ortalama yaşam süresi 70 yaş civarındadır . Geri kalmış ülkelerde yaş özelliği : • Çocuk yaştaki nüfusun oranı çoktur. Çünkü ,doğum çoktur. • Genç nüfusu çok, yaşlı nüfusu azdır. • Çocuk ölümleri çoktur. Ancak doğan ölenden daha fazla olduğu için nüfus artış hızı yüksektir. • insanların ortalama yaşam süresi 45 yaş civarındadır. NÜFUS YOGUNLUĞU A. MUTLAK NÜFUS YOGUNLUĞU (Aritmetik Nüfus Yoğunluğu) Belli bir yerde kilometrekareye düşen insan sayısına mutlak nüfus yoğunluğu denir. Mutlak nüfus yoğunluğu =67 803 927 =83 kişi =Ülke Nüfusu Ülke Yüzölçümü 814 618 (2000 nüfus sayımına göre) B. TARIMSAL NÜFUS YOGUNLUĞU Bir bölge ya da ülkede yaşayan çiftçi nüfusunun o yerdeki tarım topraklarına bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Türkiye'nin 1990 yılındaki tarımsal nüfus yoğunluğu şöyle hesaplanır: Kır nüfusu: 23 797 635 kişidir./ Ekili dikili alan: 264.435 km2 Tarımsal nüfus yoğunluğu =23 797 635 =89,99 kişidir. 264 435 ( 2000 Nüfus sayımına göre) C. FİZYOLOJİK NÜFUS YOGUNLUĞU Bir ülkede yaşayan toplam nüfusun o ülkenin tarım topraklarına bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğudur. Fizyolojik nüfus yoğunluğu = Genel Nüfus =67 803 927 =256 Ekilebilir alanlar 264435 Türkiye dağlık olduğundan tarım toprağı azdır. Bu nedenle fizyolojik nüfus yoğunluğu yüksek değer göstermektedir. D.BAĞIMLILIK ORANI Bir ülkede çalışan nüfusun çalışmayan nüfusa oranıdır. Genel olarak 15-65 yaş arası çalışan nüfusu oluşturur. Yaşlı ve çocuk nüfusu da çalışmayan nüfusu belirtir. 2 savaşlardan sonra oluşan göçlerdir. Balkanlarda yaşayan Türklerin Anadolu'ya göçleri daha çok siyasi etmene bağlıdır. o Sosyal etmene bağlı dış göçler: Öğrenim nedeniyle gelişmiş ülkelere gidenler Evlenme ve boşanma ile oluşanlar. Din merkezlerine gidenler sosyal içerikli dış göçlerdir. YAŞ PİRAMİDİ Göçleri süre açısından da sınıflandırmak mümkündür. • Mevsimlik ya da Kısa Süreli Göçler: o Ekonominin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu yörelerde ortaya çıkan göçtür. Hayvancılıkla uğraşan insanların yaz mevsiminde otlakların yeşerdiği yüksek, yerlere doğru göçmesi mevsimlik göçlerin en tipik örneğidir. Ülkemizin Karadeniz ve Akdeniz bölgeleriyle Kuzey doğu Anadolu yöresinde yaygındır. o Mevsimlik göçlerin bir diğer örneği de, ekim ve hasat dönemlerinde fazla miktarda tarım işçisine ihtiyaç duyulan ürünlerin ziraatinin yapıldığı yörelere yapılan göçlerdir. Pamuk tarımının yaygın olduğu Çukurova’da yaz mevsimi ve sonbaharda nüfusun artması tarım işçisine duyulan ihtiyaçtan kaynaklanır. • Sürekli Göçler :Daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak düşüncesiyle yerleşik olduğu yöreden başka bir yöre ya da ülkeye geri dönmemek şartıyla yapılan göçlerdir. Geri kalmış ve gelişmiş ülkelerde yaş piramitleri farklıdır. Şöyle ki; a)Geri kalmış ülkede doğum fazla olduğundan çocuk yaştaki nüfusun oranı yüksektir. Bu nedenle piramit geniş tabanlıdır. Çünkü taban çocuk yaştaki nüfusu gösterir. b)Gelişmiş ülkede doğum azlığından dolayı piramidin tabanı dar olur. c)Piramidin üst kısmı geri kalmış ülkede dar, gelişmiş ülkede geniş olur. Çünkü gelişmiş ülkede yaşlı nüfusun oranı yüksek olur. NÜFUS ve YERLEŞME GÖÇLER Göç, nüfusun daimi ya da geçici olarak yer değiştirmesidir. iki gruba ayrılır: • iç Göçler: Bir ülke içinde nüfusun yer değiştirmesidir. Geri kalmış ülkelerde köyden kente doğru olur. Bu göçün hızlı oluşu köy ve kentte çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlar oluşturur. • Dış Göçler: Dış göç, nüfusun ülkeler arasında yer değiştirmesidir. Dış göçler, ekonomik, siyasi ve sosyal etmenlere bağlı olur. Bunları kısaca belirtelim: o Ekonomik etmenlere dayalı dış göçler: Ülkeler arasındaki ekonomik farklılık göçlere yol açar. Geri kalmış ülkelerden gelişmiş ülkelere olan göçler: Genelde işçi göçleri şeklinde olur. Gelişmiş ülkelerde nüfus artışı yavaş, buna karşın sanayinin gelişmesi hızlıdır. Bu özellik gelişmiş ülkelere işçi göçünü oluşturur. o Siyasi etmenlere bağlı dış YERLEŞME • Toplu yerleşme: Konutların bir arada bulunduğu ve genelde birbirlerine bitişik yapıldığı yerleşme biçimine toplu yerleşme denir. o Nedenleri: Kentlerde: Yer darlığından dolayı toplu yerleşme görülür. Köylerde: Su azlığı, suyun bulunduğu yerde toplu yerleşmeye yol açar. iç bölgelerde su azdır. Bu nedenle evler bir kaynağın etrafında birbirlerine bitişik halde yapılır. • Dağınık yerleşme: Konutların bir arada bulunmadığı ve genelde birbirlerinden uzakta olduğu yerleşmedir. Bu göçler:Siyasi etmenler genelde 3 yerleşmede evler bahçeler arasına serpilmiş biçimde yaygın olarak yapılır. o Nedenleri: Arazinin engebeli olması: Dağlık arazide arazi engebelidir. Bu nedenle evler bitişik değil, dağınık olur. Tarım topraklarının dağınıklığı: Dağlık arazide tarlalar birbirlerinden uzakta dağınık olduğu için evler de dağınık olur. Suyun bolluğu: Dağlık arazide yamaç kaynakları çok olur. Böylece su her tarafta bol olduğu için evlerin bir arada toplu olarak bulunma zorunluluğu ortadan kalkar. o Sonuç: Dağlık arazide tarım arazisi dağınık olduğu için evler dağınık olur. Suyun bolluğu dağınık yerleşmeyi kolaylaştırır. Böylece dağınık yerleşmeyi oluşturan en önemli etmen tarım topraklarının dağınıklığıdır. KONUT TİPLERİ • Doğal sığınaklar: Mağaralar ve ağaç kovuklarıdır. ilkçağ insanlarının konutlarıdır. • Kulübeler : o Ağaç dalları üzerindeki kulübeler: Ekvator'da ve orta kuşak ormanlarında görülür. o Sazlık ya da kamış kulübeler: Sıcak kuşak ve Muson Asyası'ndaki akarsu göl kıyılarında görülür. o Kar kulübeleri: Tundra ve kutup ikliminde görülür. • Çadırlar: Hayvan derisi ve hayvan kılından yapılan çadır. • Ahşap evler :Ağaçtan yapılan evlere ahşap ev denir. Ormanlık alanlarda yaygındır. • Kerpiç evler :Kerpiç evler, taş ve ağacın az olduğu ovalarda yaygındır. Kurak ve yarıkurak bölgelerin düzlüklerinde taş ve ağaç azlığı kerpiç evleri yaygınlaştırır. • Taş evler :Dağlık alanda taş çok, ağaç ve toprak azdır. Bu nedenle evler taştan yapılır. • Betonarme evler: Çok katlı olur. Kentlerde yaygındır. 4