T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İŞLETME MEZUNLARININ İŞ HAYATINDAKİ YERİ VE İŞLETME EĞİTİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: 1000 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞUNUN İŞLETME MEZUNLARINDAN BEKLENTİLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA Özgün YILMAZ YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2008 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI İŞLETME MEZUNLARININ İŞ HAYATINDAKİ YERİ VE İŞLETME EĞİTİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: 1000 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞUNUN İŞLETME MEZUNLARINDAN BEKLENTİLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA Özgün YILMAZ Danışman: Doç. Dr. Erkut DÜZAKIN YÜKSEK LİSANS TEZİ ADANA, 2008 Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne, Bu çalışma, jürimiz tarafından İŞLETME Anabilim Dalında YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Başkan: Doç. Dr. Erkut DÜZAKIN (Danışman) Üye: Prof. Dr. Ahmet Fazıl ÖZSOYLU Üye: Yrd. Doç. Dr. Arzu UZUN ONAY Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim elemanlarına ait olduklarını onaylarım. ...../..../.... Prof. Dr. Nihat KÜÇÜKSAVAŞ Enstitü Müdürü Not:Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndaki hükümlere tabidir. I ÖZET İŞLETME MEZUNLARININ İŞ HAYATINDAKİ YERİ VE İŞLETME EĞİTİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: 1000 BÜYÜK SANAYİ KURULUŞUNUN İŞLETME MEZUNLARINDAN BEKLENTİLERİ ÜZERİNE ARAŞTIRMA Özgün YILMAZ Yüksek Lisans Tezi, İşletme Anabilim Dalı Danışman: Doç. Dr. Erkut DÜZAKIN Temmuz 2008, 74 Sayfa Bu çalışmada Türkiye’de önde gelen sanayi firmalarının değerlendirmelerine başvurarak, işletme eğitiminin yeterlilik düzeyi, müfredat etkinliği, sosyal yararlılığı gibi ölçütler açısından değerlendirilerek, işletme mezunlarının iş hayatındaki durumlarıyla aralarında anlamlı ilişki olup, olmadığının saptanması, eğer varsa bu ilişkinin yorumlanması amaçlanmıştır. İşletme eğitiminin değerlendirilmesi ve mezunların iş bulma koşulları ile ilgili ülkemizde yapılmış herhangi bir akademik çalışma bulunmaması, gerek işletmelerin gerekse işletme eğitimi veren fakültelerin araştırmayı referans çalışma olarak kullanabilecek olması çalışmayı önemli kılmaktadır. Araştırma kapsamında web anket yöntemi kullanılmış anket İSO (İstanbul Sanayi Odası) tarafından her yıl belirlenen Türkiye’nin 1000 Büyük Sanayi Kuruluşuna e-posta aracılığı ile gönderilmiştir. Elde edilen sonuçlar ışığında işletme eğitiminin, işletmecileri iş hayatına hazırlama konusunda yetersiz yönleri olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Yöneticilik, İşletme Eğitimi, İş Bulma, İşletme Müfredatı II ABSTRACT THE ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN PLACE OF BUSINESS ADMINISTRATION GRADUATES IN WORK LIFE AND BUSINESS ADMINISTRATION EDUCATION: RESEARCH ON EXPACTATIONS OF THE BIGGEST 1000 INDUSTRIAL CORPORATIONS FROM BUSINESS ADMINISTRATION GRADUATES Özgün YILMAZ Master Thesis, Business Department Supervisor: Doç. Dr. Erkut DÜZAKIN July 2008, 74 Pages In this study, it is aimed to evaluate the sufficiency of the business administration education, in terms of syllabus efficiency, social usefulness and so forth, with the help of the assessments of the top industrial companies in Turkey, and to determine if there is a relationship between the education and situations of business administration school graduates in business life, and to construe this relationship if there is one. Because there have been no academic researches done in Turkey about the evaluation of the educational system and the job conditons for the graduates, the chance of using this research as a reference by enterprises and schools of business administration will add an extra value to this research. Within this research, web poll method was used and the poll was sent to the “Turkey’s Bıggest 1000 Enterprıses” which are designated annually by İstanbul Chamber Of Industry. As a result of acquired datas, it is possible to say that the business administration education is insufficient in some ways, espacially in point of preperation the administrators for business life. Key Words: Management, Business Administration Education, Finding Job, Management Courses III ÖNSÖZ Bu tez çalışmasının oluşturulmasında ilgi ve desteğini benden hiç esirgemeyen, doğru adımları atmam konusunda her zaman yol gösterici olan değerli hocam Doç. Dr. Erkut DÜZAKIN’a saygılarımı sunar, teşekkür ederim. Çalışmalarım esnasında bana her an destek olup bana inanan, annem Huriye YILMAZ, babam Zeki YILMAZ, kardeşim Özhan YILMAZ’a sevgi ve saygılarımı sunarım. Tez çalışmam esnasında hiçbir şekilde bana yardımdan kaçınmayan başta Özlem ACER olmak üzere, S. Barış ÜVEY, Arş. Gör. Koray TUAN, Serhat OVAYOLU, Sezer ÇELEBİ’ye ve bütün arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunarım. Özgün YILMAZ Temmuz 2008 ADANA IV İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖZET ....................................................................................................................... I ABSTRACT............................................................................................................. II ÖNSÖZ .................................................................................................................... III TABLOLAR LİSTESİ ............................................................................................ VI KISALTMALAR .................................................................................................... VII I. BÖLÜM GİRİŞ....................................................................................................................... 1 1.1. Problem............................................................................................................. 3 1.2. Araştırmanın Amacı ......................................................................................... 4 1.3. Önem................................................................................................................. 5 1.4. Sınırlılıklar ....................................................................................................... 6 II. BÖLÜM YÖNTEM ................................................................................................................ 7 2.1. Araştırma Modeli ............................................................................................. 7 2.2. Evren ve Örneklem .......................................................................................... 7 2.3. Verilerin Toplanması ....................................................................................... 8 2.4. Verilerin Çözümlenmesi ................................................................................... 8 III. BÖLÜM İŞLETME EĞİTİMİ ...................................................................................................... 10 3.1. Amerika Birleşik Devletleri’nde İşletme Eğitimi ............................................ 12 3.2. Avrupa’da İşletme Eğitimi ............................................................................... 18 3.3. Türkiye’de İşletme Eğitimi .............................................................................. 22 V 3.4. Türkiye’de İşletme Eğitimi ve İşletmecilik Mesleği İlişkisi ........................... 32 IV. BÖLÜM ARAŞTIRMANIN UYGULAMASI, YORUM VE BULGULAR ......................... 36 4.1. Anketin Özellikleri ........................................................................................... 36 4.2. Bulgular ve Yorum ........................................................................................... 43 4.2.1. İşletme Mezunu Çalışan Olup Olmaması ............................................. 44 4.2.2. İşletme Mezunu Sayısı ve Lisans Mezunu Sayısı .................................. 44 4.2.3. Şirket İçinde İşletme Mezunlarının Toplam Çalışanlara Oranı .......... 45 4.2.4. İşletme Mezunlarının Bilgi Düzeyleri ................................................... 49 4.2.5. İşletme Mezunlarının Performans Değerlendirmesi ............................ 53 4.2.6. Şirket İçi Eğitim Verilen Alanlar .......................................................... 56 4.2.7. İdari Kadroların İşe Alış Sürecinde Önemli Kriterler ......................... 57 4.2.8. Katılımcı Firmalar Hangi Sektörlerde Faaliyettedirler ....................... 59 4.2.9. Genel Değerlendirmeler......................................................................... 59 4.3. Hipotez Testleri ................................................................................................ 61 V. BÖLÜM SONUÇ ve ÖNERİLER .......................................................................................... 68 KAYNAKÇA ........................................................................................................... 71 ÖZGEÇMİŞ ............................................................................................................ 74 VI TABLOLAR LİSTESİ Sayfa No Tablo 3.1. Haas İşletme Okulu Dersleri .............................................................. 15 Tablo 3.2. Wharton İşletme Okulu Dersleri......................................................... 16 Tablo 3.3. Amsterdam Üniversitesi İşletme Lisans dersleri ................................. 21 Tablo 3.4. Boğaziçi Üniversitesi Dersleri ............................................................ 24 Tablo 3.5. Marmara Üniversitesi Dersleri ........................................................... 25 Tablo 3.6. Ege Üniversitesi Dersleri ................................................................... 27 Tablo 3.7. İstanbul Üniversitesi Dersleri ............................................................. 28 Tablo 3.8. Hacettepe Üniversitesi Dersleri .......................................................... 29 Tablo 3.9. Çukurova Üniversitesi Dersleri .......................................................... 30 Tablo 3.10. ODTÜ Dersleri ................................................................................. 31 Tablo 3.11. 2008'de beyaz yakalılarda piyasa ücret aralıkları ................................ 34 Tablo 4.1. İşletme mezunlarının departmanlara göre çalıştırılma oranları ............ 37 Tablo 4.2. İşletme mezunlarının bilgi düzeyleri .................................................. 38 Tablo 4.3. Performans değerlendirme tablosu ..................................................... 40 Tablo 4.4. Şirket içi eğitimler ............................................................................. 41 Tablo 4.5. İşe alış sürecinde önemli ölçütler ....................................................... 42 Tablo 4.6. Sektör tespit tablosu ........................................................................... 43 Tablo 4.7. İşletme ve lisans mezun tablosu ........................................................ 44 Tablo 4.8. İşletme mezunlarının firmalarda çalıştırılma oranları sonuç tablosu.... 46 Tablo 4.9. İşletme mezunlarının çalıştırılma oranlarının ortalamaları .................. 49 Tablo 4.10. İşletme mezunlarının bilgi düzeyleri sonuç tablosu ............................ 50 Tablo 4.11. İşletme mezunlarının performans değerlendirmesi.............................. 53 Tablo 4.12. Şirket içi eğitimler sonuç tablosu ....................................................... 56 Tablo 4.13. İşe kabul kriterlerinin önemi .............................................................. 58 Tablo 4.14. Hipotez 1 test tablosu ......................................................................... 65 Tablo 4.15. Hipotez 1 sonuç tablosu ..................................................................... 66 Tablo 4.16. Hipotez 2 sonuç tablosu ..................................................................... 67 VII KISALTMALAR AACSB : The Association to Advance Collegiate Schools of Business ABD : Amerika Birleşik Devletleri AMBA : The Association of MBAs Ar-Ge : Araştırma - Geliştirme DTM : Dış Ticaret Müsteşarlığı EFMD : European Foundation for Management Development HBS : Harvard Business School İSO : İstanbul Sanayi Odası KKTC : Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti MBA : Master of Business Administration MIT : Massachusetts İnstitute Of Technology ÖSYM : Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi PhD : Doctor of Philosophy RSM : Rotterdam School of Management SPSS : Statistical Package for the Social Sciences TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu I. BÖLÜM GİRİŞ Ulusal ve uluslararası pazarlarda artan tüketim ihtiyacı ve paralelinde hızla gelişen teknoloji, şirketlerin rekabet ortamında barınabilmeleri için bilindik yöntemlerden çok daha fazlasına ihtiyaçları olduğunu göstermektedir. Bu ihtiyaçların karşılanması müşteri, işgücü, para, teknoloji, talep gibi girdilerin verimli bir şekilde yöneticiler tarafından değerlendirilmesine bağlıdır. Yönetim insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır. Ancak bir disiplin olarak, sistemli bir biçimde incelenmesi oldukça yenidir. Taylor, Fayol, Weber, vb. uygulamacı ve düşünürlerin temsil ettiği 1900’lerdeki klasik yaklaşıma göre üretkenlik ön plandadır ve insanlar makinenin birer parçasıdırlar. 1930’larda Hawthorne, Argris, Maslow’un temsil ettiği neoklasik yaklaşıma göre ise sosyal davranışlar, teknoloji ve çevre koşulları birlikte senkronize edilmeye çalışılmalıdır (Özkan, 2007). İkinci Dünya Savaşı ve onun ardından gelen savunma programı da işletme yöneticiliği kuramının gelişmesine yardımcı olmuştur. Malzeme ve insan gücünde en fazla tasarrufu sağlayarak üretimi artırma çabaları, yöneticilik konusuna daha fazla önem vermeyi gerektirmiştir (DTM, 2007). 1960’larda ortaya çıkan modern yaklaşımlarda teknolojik gelişmeler ve teknoloji üzerinde elde edilen hâkimiyet ile insan faktörü giderek önem kazanmış ve stratejik yönetim anlayışı ön plana çıkmıştır. 1950’li yıllardan bu döneme uzanan Douglas McGregor’un X (otokratik yönetici)-Y (demokratik yönetici) teorisi geniş yankı bulmuştur. Ardından her iki modelin bir bileşkesi olan 1960’ların Yönetim Grid modeli gelmektedir. Diğer önemli aşamalar olarak, Drucker’ın “Hedeflerle Yönetim”ini, 1965’lerde Ansoft’un “Şirket Stratejisi”ni, 1970’lerde Tom Peters’ın “In Search of Excellence” adlı kitabını, 1980 ve 1990’larda ise Toplam Kalite Yönetimini sayabiliriz (Özkan, 2007). Tüm bu dönemlerin sonucunda ortaya çıkan anlayışa göre “yönetimin bilim ya da meslekten ziyade bir uygulama olduğu” uyarısını yapan Drucker’ın söylediklerini de dikkate alarak; yönetim için, içinde bulunduğumuz durumu, koşulları ve çevreyi en iyi şekilde analiz edip, yarını şekillendirebilmek ve ona hâkim olabilmek için bugünden yapılması gerekenleri planlamak ve uygulamaya sokmaktır diyebiliriz. 2 Zaman içinde, iş hacminin genişlemesine paralel olarak, yöneticilik konusu ile ilgili sorunlar da artmıştır. İş yöntemleri, gereçler, malzeme, alet ve makinelerin daha karmaşık bir hale gelmesi, herhangi bir kuruluşun, diğer işyerleri, tüketiciler, işçiler ve devlet daireleri ile olan ilişkilerini daha dikkatle ayarlaması gereğini ortaya çıkarmıştır. Bu durum dolayısıyla nispeten küçük işyerlerinde dahi, iyi yöneticilere olan büyük gereksinimin kuvvetle duyulmasına neden olmuştur. Günümüz koşullarında aranılan yöneticilerin ve idari personelin işletme eğitimi almış olmalarının olumlu sonuçları olduğu düşünülmektedir. Öyle ki işletme eğitiminin amacı, özel ve kamu sektörünün ihtiyaç duyduğu, olay ve olguları sorgulayabilme, karar verme, sorun çözme, planlama yapabilme, ekip çalışmasına yatkın olabilme, örgütleyebilme, düzenleyebilme ve denetleyebilme gibi niteliklere sahip yönetici adaylarını yetiştirmektir. İşletme eğitimi iş hayatının temel kavramları hakkında verdiği teorik eğitimin yanı sıra gerçek dünyaya uygun çözümler sunan, yetenek geliştirme amacı güden pratik eğitime ve uygulamalara da önem vermektedir. Şirketler işletme mezunlarını alanları dahilinde ve de dışında birçok pozisyonda çalıştırmaktadırlar. İşletme alanı içerisinde uzmanlaşmak için çok sayıda değişik alternatif bulunmaktadır. Bu alanlar işletmecinin şirket içerisindeki pozisyonunu ve rolünü belirlemede etkilidir. Başlıca finans, muhasebe, pazarlama, yönetim, insan kaynakları bu alanlardan sayılabilirler. İşletme bölümleri gerek mezun sayıları gerekse iş alanları sayısı açısından diğer lisans programlarından üstündür. Bu da sonuç olarak işletme bilimi üzerine yapılan araştırma, makale, kitap ve tez sayısına yansımaktadır. İşletme bilimi ile ilgili bu kadar çok araştırma olmasına karşın işletme eğitimi ile ilgili yapılmış çalışmalar yok denecek kadar azdır. Prof. Dr. Şan ÖZ-ALP’in 1998 yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan “Türkiye’de İşletmecilik Eğitimi” isimli kitap bu birkaç araştırmadan biridir. Söz konusu çalışmada genel hatları ile Türkiye’deki işletme eğitiminin kalitesi sorgulanmaktadır. Ayrıca üniversitelerdeki işletme bölümleri müfredat, öğretim üyesi sayısı, öğrenci sayısı kriterleri ele alınarak birbirleriyle kıyaslanmış ve işletme eğitiminin standart olup olmadığı değerlendirilmiştir. Çalışmada işletme eğitiminin özel 3 sorunlarına değinildiği, diğer bir deyişle okul odaklı sorunların baz alındığı görülmüştür. Üretilen çözümler mevcut eğitim düzeninin kalitesinin artırılmasına yöneliktir. Konu ile ilgili bir diğer önemli çalışma 1998 yılının Kasım ayı içerisinde Akdeniz Üniversitesi’nin ev sahipliğinde yapılan 6. Ulusal İşletmecilik Kongresi olmuştur. “2000’li Yıllarda İşletmecilik ve Eğitimi”nin ele alındığı kongrede işletmecilik eğitimi ile ilgili çalışmalarda, işletmecilik eğitiminin sorunlarına değinilmiştir. 1.1. Problem İyi birer yönetici olmak ya da işletme biliminin diğer alanlarında uzmanlaşarak bu alanlarda kariyerlerine yön çizmek isteyen gençler işletme eğitimi veren fakültelerin ilgili bölümlerine kayıtlarını yaptırmaktadırlar. Mezuniyetin ardından iş gücüne katılan gençlerin %7-8’i işletme mezunudur (Kayhan, 2007). İşletme mezunu gençler büyüklü küçüklü birçok şirketin çeşitli departmanlarında iş alanları bulabilmektedirler. İşletme eğitimi veren okullar genelde iki misyona sahiptirler; pratikte çalışacak olan iş insanlarını gerçek dünya için eğitmek ve diğer taraftan da araştırma yaparak işletme ve yönetim alanında bilgi stokunu geliştirmek. Tarihsel olarak bakıldığı zaman işletme eğitimi veren okullar başlangıçta, yani yirminci yüzyılın ilk yarısında, sadece pratisyen yetiştirmek yönünde ağırlığı olan, meslek okulu mahiyetinde okullar idiler ve hor görülürlerdi. Mesela MIT adlı ünlü okulun Sloan School of Management bölümünde çoklukla yakındaki Ford fabrikasının yöneticileri ders verir ve kendi pratik deneyimlerini aktarırlarmış. Ama 1960'lı yıllara girilirken ve hem ABD hem de dünya genelinde profesyonel yöneticilere talep artarken, Ford ve Carnegie gibi vakıflar işletme okullarındaki eğitimi çok eleştiren raporlar hazırlamışlar ve bu okullarda bilimsel metot ve akademik yaklaşımın yerleştirilmesi için yol gösterip, para desteği de sağlamışlar. Böylece bir meslek eğitimi (trade school) olarak başlayan işletme eğitimi değişim içine girmiş ve diğer ekstreme doğru yollanmıştır (Gökçe, 2007a). Şirketler yönetici adayları ararlarken, işletme mezunu olması şartı değil başta tecrübe ve daha sonra iş ile ilgili mühendislik vs. eğitimi veren fakülte mezunu olma 4 şartı aramaktadırlar. Üstelik uzmanlık alanı her ne olursa olsun işe alınan personel çeşitli eğitimlerden geçirilmektedir. Buradan hareketle iş dünyasının işletme mezunlarından beklediklerini bulamadıkları ve beklentileri yönünde donanımlı mezunlar ile karşılaşmadıkları gibi düşüncelere kapılmamak elde değildir. Öyle ki rekabetin kaçınılmaz olduğu günümüz pazarlarında firmalar yöneticilik işini yıllarca eğitim görmüş profesyoneller yerine teknik bilgi beceri sahibi personele teslim edebilmişlerdir. Bu değerlendirmeler ışığında işletme bölümlerinde verilen eğitimle iş dünyasının beklediği eğitim arasında bir fark olduğu, ya da firmaların beklentilerinin değiştiğinin kanısına varmak yerinde olacaktır. Firmaların beklentileri, işletme mezunu çalışanlar tarafından karşılanmadığı takdirde bir takım sorunlar oluşabilmektedir. Çalışan, yıllarca eğitim aldığı bir konuda kendini eksik hissedebilmekte bu da motivasyonu olumsuz yönde etkilemektedir. Çalışan, kendine olan güvenini yitirebilir. Firmalar ise, istihdam ettiği personelden beklediği verimi alamamakta, dolayısıyla yeni birey istihdam etmek durumunda kalmaktadır. Bu durumun makro olarak etkisi ise, işletme mezunlarının firmalar tarafından istihdamının olumsuz etkilenmesidir. Firmaların beklentilerinin işletme mezunları tarafından karşılanamamasında, firmaların yanlış istihdamları etkili olabilmektedir. İşletme mezunları idari kadrolarda görev alabilecek şekilde eğitim almış, yöneticilik konusunda uzman kimselerdir. Oysa firmalar kimi zaman işletme mezunlarını ilgisiz ve basit alanlarda kullanmaktadırlar. İdareci olarak istihdam edilmesi gereken bir işletmeci, kimi durumlarda fotokopi görevlisi, arşiv görevlisi vb. olarak istihdam edilmektedir. 1.2. Araştırmanın Amacı Çalışmanın amacı işletme eğitiminin iş hayatına yönelik başarısını test etmektir. Bunun ışığında işletme eğitiminin başarısız olduğu alanlar tespit edilip çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır. Bu çalışma kapsamında aşağıdaki sorulara cevap aranacaktır. § Firmaların işletme bölümü mezunlarında aradıkları özellikler nelerdir? § İşletme mezunları firmaların istedikleri özellikleri taşımakta mıdırlar? § İşletme bölümünde okutulan derslerin iş hayatına faydası var mıdır? 5 § Ne tür derslerin okutulması, ne tip uygulamaların yapılması istenilen seviyeye ulaşmayı sağlayacaktır? Araştırma kapsamında anket sonuçlarından yararlanılmak suretiyle iki hipotez test edilecektir. Hipotez 1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. Hipotez 2: Türkiye’deki 1000 büyük firmanın idari kadrolarında çalışan işletme mezunu oranı yüksek seviyededir. İşletme bölümlerinde okutulan müfredatların iş hayatında mezunlara ne kadar fayda sağladığı sağlamadığı, eksik kalan yönleri olup olmadığı da sınanmış olacaktır. Bu da işletme bölümlerinde konu ile ilgili bir problemin istihdam sorunlarına sebep olup olmadığını gösterecektir. 1.3. Önem İşletme eğitimi ve iş dünyasının beklediği eğitim arasında bir fark veya değişikliğin olup olmadığı konusunda yapılacak bir araştırma hem işletme bölümlerinin müfredatlarını değerlendirmelerinde, hem de firmaların yönetici kavramından anladıklarını değerlendirmede faydalı olacaktır. İşletme bölümünden mezun olmuş birey lisans eğitimi sırasında seçmiş olduğu dersler ve müfredat dersleri ışığında çeşitli alanlarda uzmanlaşmaktadır. Uzmanlaştıkları alanlar göz önüne alındığında birçok mezun bu alanların dışında istihdama katılmaktadır. Lisans eğitimi sırasında bireyler idealleri doğrultusunda ilgi alanlarına ve isteklerine göre derslerini seçmektedirler. Şüphesiz ki çoğunun amacı bu alanda kendisini geliştirip iyi bir yönetici olmaktır. Bu problem yalnızca işletme bölümü için geçerli bir sorun değildir. İstihdam problemleri ülkemizin kanayan yaralarından biridir. Çalışma ile dikkat çekilmek istenen nokta eğitimleri açısından yöneticilik işine uygun olan bireylerin bu tür pozisyonlarda yer alıp alamama durumlarını araştırmak ve makul önerilerle yanlış uygulamalara çözüm üretilmesini sağlamaktır. 6 İşletme eğitiminin değerlendirilmesi ve mezunların iş bulma koşulları ile ilgili ülkemizde yapılmış herhangi bir akademik çalışma bulunmamaktadır. Uluslar arası boyutta ise özellikle ABD’de yaygın olan MBA (Master of Business Administration) eğitimini değerlendiren yayınlar bulunmaktadır. Fakat bu yayınlar yoruma dayalı olmakla beraber şirketler üzerinde bir deneme yapılmamıştır. Çalışma literatürde bir ilk olmakla beraber, işletme bilimine ve eğitimine faydalı olacağı düşünülmektedir. 1.4. Sınırlılıklar Çalışmada ulaşılmak istenen, Türkiye’deki şirketlerin işletme mezunlarını değerlendirmesi ve işletme eğitimi hakkındaki görüşlerini nicel değerlerle belirlemektir. Türkiye’de 2002 Devlet İstatistik Enstitüsü araştırması rakamlarına göre 1.858.191 adet işyeri bulunmaktadır. Bu firmaların tümüne ulaşmak ve işletme mezunları ile ilgili bir anket uygulamak mümkün olmadığından, 1000 büyük sanayi firması baz alınarak araştırma yürütülmüştür. 1000 büyük sanayi firması zaman ve kaynak kısıtı bakımından değerlendirmeye alınabilecek bir rakamdır. Ayrıca istihdam düzeyleri göz önüne alındığında temsil ettikleri rakam bir sonuç elde etmek için tatmin edici olabilecektir. 2006 yılı için yaklaşık 2 milyon işyeri için toplam istihdam 21 milyon (TÜİK, 2008), ilk 1000 firmanın istihdamı ise 630.000 dolayındadır (İSO, 2007). İlk 1000 firmanın istihdam yoğunluğu Türkiye ortalamasının çok üzerindedir. Bu da ilk 1000 firmanın temsil yeteneğinin çok yüksek olduğunu gösterir. 1000 büyük sanayi firmasının her birine anketleri posta yoluyla ulaştırmak ya da yüz yüze teslim etmek yoğun bir kaynak ve zaman israfına sebep olacağından, firmaların aktif olarak kullandıkları elektronik posta adreslerine gönderilmiş anket linki vasıtasıyla veriler toplanmıştır. Çalışmanın özgünlüğü nedeni ile literatür taraması sonuçları çok az yayın sayısına isabet etmektedir. Çalışmada kullanılabilecek kaynakların kısıtlı sayıda olması gerekli bilgileri toparlamada zorluklarla karşılaşılmasına sebep olmuştur. 7 II. BÖLÜM YÖNTEM 2.1. Araştırma Modeli Araştırma tarama modelinde bir araştırmadır. İşletme eğitimi ile ilgili ön bilgiler yapılandırılarak, çeşitli alanlardaki başarı örneklem üzerinde anket vasıtası ile test edilmiştir. 2.2. Evren ve Örneklem Araştırmada, işletme mezunlarına istihdam sağlayabilecek olan büyük firmaların görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla özel ve kamu şirketleri evren olmuştur. Türkiye’deki bütün şirketlere ulaşarak değerlendirme yapmak başta zaman olmak üzere çeşitli olanaksızlıklardan dolayı mümkün değildir. Bu sebeple İstanbul Sanayi Odası (İSO)’nın her yıl düzenlediği “En Büyük 1000 Sanayi Kuruluşu” araştırmasındaki şirketler çalışma evrenini oluşturmuştur. Şirketlerin adresleri ve elektronik posta adresleri internet üzerinden yapılan taramalar vasıtasında elde edilmiştir. Çoğu adres orijinal firma web sitesinden alınmıştır. Toplam 1000 firma içerisinden 882 adedinin eposta adresi saptanmıştır. Fakat bunlardan 53 adedinin yanlış olduğu anlaşılmıştır. Kalan 829 adet e-posta adresinden gelen dönüş sayısı 119’dur. Dolayısıyla örneklem büyüklüğü 119’dur. 119’luk bir örneklem hacminin 1000’lik bir ana kütle hacmini ne kadar temsil ettiği aşağıda hesaplanmıştır. n= n0 N n0 + ( N - 1) ve n0 = Z 2 p (1 - p) formülleri hesaplamada e2 kullanılmıştır. n: düzeltme faktörü eklenmiş sonlu ana kütlelerde ortalama veya oran için örneklem hacmi n0: sonlu ana kütle düzeltme faktörü hesaba katılmadan belirlenen örneklem hacmi N: ana kütle hacmi 8 e: örnekleme hatası p: oran Z: Standart normal değer, olarak ifade edilmektedir. 119 = n0 1000 n0 + 999 134,93 = n0 = 134,93 1,96 2 0,5(1 - 0,5) e2 e = 0,084 p değeri 0,5 alınarak p(1-p) değeri maksimize edilmiş, hiçbir p(1-p) değeri bu değerin üzerine çıkamayacağı için hesaplama garanti altına alınmıştır. Z değeri ise %95 güvenirlik için tablodan alınan değerdir. Örneklem üzerinde yapacağımız oransal analizlerin hatalı olma olasılığı 0,084’tür (%8,4). Örneklem ana kütleyi maksimum %8,4’lük bir sapma ile temsil etmektedir. 2.3. Verilerin Toplanması Verilerin toplanmasında anket yönteminden yararlanılmıştır. Anket sorularının oluşturulmasında bu konuda daha önce yapılan çalışmalardan yararlanılmıştır. Çalışma orijinal bir çalışma olduğundan daha önce uygulanmış benzer bir anket formu bulunmamakla birlikte eğitim konulu formlar ışığında konuya odaklı sistemli sorular üretilmiştir. İşverenin performans değerlendirmesine yönelik sorular performans değerlendirme formlarından yararlanılarak hazırlanmıştır. Konuyla ilgili teorik bilgilerin elde edilmesi için veri toplama tekniği olarak öncelikle belge tarama tekniği kullanılmıştır. Veriler, kütüphanelerden, internetten ve veri tabanlarından sağlanmıştır. 2.4. Verilerin Çözümlenmesi Verilerin elde edildiği anket formu gerek eğitimde bir problem olup olmadığının tespiti gerekse, çözüm önerileri elde etmek amacıyla düzenlenmiş sorulardan 9 oluşmaktadır. Anket içeriğinde şirketlerden işletme mezunu personelini değerlendirmelerine yönelik sorular, şirket işe alım sürecinde önem verdikleri durumları sorgulayan sorular, ve şirket içi eğitimlere yönelik sorular bulunmaktadır. Elde edilen veriler hem Microsoft Office Excel 2003 programına hem de SPSS (Statistical Package for Social Science) programına girilerek veri tabanları oluşturulmuştur. Excelde oransal analizler yapılmıştır. SPSS 16.0 programında ise frekans ve tanımlayıcı analizlerden yardım alınarak sonuçlar elde edilmiştir. Sonuçlar ilişkilendirilerek raporlanmış, çözüm üretmekte kullanılmıştır. 10 III. BÖLÜM İŞLETME EĞİTİMİ Eğitim, iş yaşamı için zorunlu temel bilgileri içerdiğinden, gerçek yaşamla bağdaşabilir, kullanılabilir ve güncel olmak zorundadır. Özellikle işletme eğitimi günün dinamik işletme koşullarına paralel ve piyasa koşullarının gerektirdiği özellikleri kazandırıcı olmalıdır. Mezunlarının iş hayatındaki başarısı, üniversitenin eğitim kalitesini yansıtmaktadır. İşletme eğitimi, her türlü işletme için yönetici yetiştirmesi nedeniyle programlarını, sistemlerini piyasaya uygun hale getirme konusunda üzerinde yoğun bir baskı hissetmektedir. Teknolojinin gelişimi paralelinde değişen dünya, beraberinde birçok yenilik getirmiştir. Teknolojik cihazların firmalarda başta üretim süreçlerinde rol alması, üretim kapasitesini ve hızını artırmıştır. Artık üretimle ilgili çok ince detaylar bile robotlar tarafından yürütüldüğünden, üretim bir rekabet aracı olmaktan çıkmıştır. Şirketlerin rekabet araçları arasında en başta teknoloji yerini almıştır. Öyle ki bilgisayarların, enformatik sistemlerin, robotların firmalara getirdiği yenilikler işletme anlayışında radikal değişimlere sebep olmuştur. Yönetim işinin profesyonelleşmesi, işletme sahibi-profesyonel yönetici- sermayedar-girişimci vb gibi kavramların birbirinden ayrılarak netleşmesi, yönetim işinin karmaşıklaşması, rekabetin şiddetlenmesi ve etki alanının genişlemesi, müşterinin ve insan kaynaklarının değişmesi, önem kazanması işletme eğitimini zorlaştırmış ve kesinlikle bir ihtiyaç haline getirmiştir. Üniversite eğitiminin başlıca amaçlarından birinin iş hayatına kalifiye eleman yetiştirmek olduğu göz önüne alındığında, teknolojinin eğitime etkisi yadsınamayacaktır. Kullanılan sistemler, uygulanan operasyonlar, aygıtlar, bilgi kaynakları değişmiştir ve eğitimin bunlara entegrasyonu şarttır. İşletme eğitimi günümüzde büyük bir iş alanı haline gelmiştir. Hatta yurtdışı normlarında işletme okulları bir okuldan çok işletme konumundadır. Bunun kaynağı 11 olarak firmaların ve şirketlerin olağanüstü büyümesiyle birlikte, işletme mezuniyetinin bir gereklilik halini alması gösterilmektedir. Yurtdışında üniversitelere ayrılan ödeneklerdeki düşüş eğitim talebinin yoğun olduğu işletme bölümlerine özellikle MBA programlarına olumsuz olarak yansımıştır. Üniversiteler bu bölümlerden büyük karlar beklemektedirler (Reichert, 2006). Henüz 20. YY başında dünyaya yayılmaya başlayan işletme okulları, günümüzde 40’tan fazla ülkede 7500 okulla karşımıza çıkmaktadır. 1990’lardan 2000’lere kadar meydana gelen bu dramatik artış kapanan, birleştirilen, yenilenen işletme bölümlerine neden olmuştur (Williams, 2006). Geriye kalan okullar; ki şu an 1 milyar ABD doları’nın üzerinde bir pazarı oluşturuyorlar, kısa programlara ağırlık vermişler ve esnekleşmişlerdir. Bu tablo yerini daha güncel MBA programlarına bırakmıştır. Eskiden ayrılan en büyük farklılık işletme eğitiminde global vurgulara yoğunlaşmasıdır. Tabiî ki önceki MBA programları da global özellikteydiler fakat yeni program, eğitim müfredatlarının da globalleşip adeta bir bayi sistemine dayanmasını olgunlaştırmıştır (Williams, 2006). Firmalar günümüzde kendilerini öğrenen organizasyonlar olarak tanımlamaktadırlar. Kendi eğitim birimlerinin yanı sıra, bazılarının üniversiteleri mevcuttur. Firmaların kendi eğitim birimlerini kurmalarının sebepleri; § Firmanın özniteliklerine tamamen uygun ve firmaya özel bir eğitimin üniversitelerde verilemeyeceği, § Üniversitelerde beklenen hızda eğitimin gerçekleştirilememesi, § Çeşitli bürokratik ve siyasi emellerden arınmış bir eğitimin firma bünyesinde mümkün olması olarak sıralanabilir. Esnek eğitim yeni gündeme gelmiş olmamasına rağmen ilerleyişindeki hız; ki pazarın büyüklüğü ile doğrudan ilgilidir, eğitim anlayışında değişikliklere sebep olmuştur. İşletme eğitimi talep edenlere bu neredeyse ders, hatta ders saati seçeneklerine kadar indirgenmiştir. Burada hala sorgulanmakta olan bir problem ortaya çıkmıştır. İşletme okullarının taleplerden dolayı süratli eğitim anlayışı eleştirilmiş ve verilen eğitimin işlenen konular itibarı ile eksik olduğu dile getirilmiştir (GFME, 2008). 12 İşletme eğitiminde oluşan ani değişiklikler artık bir sürpriz olmaktan çıkmıştır. İşletme eğitimi günümüzde hiç olmadığı kadar popüler durumdadır. Öyle ki uluslararası bir rekabet avantajı olarak görünen işletme eğitimi prestiji bazı durumlarda asıl işin önüne geçer hale gelmiştir. İşletme eğitiminde gelinen son nokta olarak, teknolojinin nimetlerinden üst düzeyde faydalanan uzaktan eğitimden bahsedilmektedir. Bu eğitim dünyanın bir ucundaki öğrenci ile diğer ucundaki öğrencinin aynı standartlarda eğitim almasını sağlamaktadır. Hatta işletmeler dokümantasyonları internet yoluyla ilgili firmadan alıp şirket için eğitim materyali olarak kullanmaktadırlar. Görüntülü ve sesli teknolojilerden yararlanarak evlerde eğitim hayali gerçekleştirilmiştir. Hatta internet konferans salonları oluşturulmuş ve dünyanın çeşitli yerlerindeki öğrencilerin eğitimcilerle ve birbirleriyle canlı etkileşimi sağlanmıştır (Williams, 2006). İşletme eğitiminin tarihine damgasını vurmuş ve halen de bu konuda lider olan ülke ABD’dir. Ardından Avrupa’daki okullar işletme eğitiminin gelişimine yön vermişlerdir. Dolayısıyla Türkiye’de işletme eğitimine göz atmadan önce ABD ve Avrupa’da işletme eğitimi üzerine genel bir inceleme yapmak uygun olacaktır. 3.1. Amerika Birleşik Devletleri’nde İşletme Eğitimi Plymouth 1635’den önce herhangi bir işletme okuluna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Kurucu Mr. Morton Plymouthda muhasebe hesapları oluşturma, okuma ve yazma konusunda eğitimler vermiştir. Bundan 250 yıl sonra ABD’de 162 işletme okulu 27000 öğrencisini yazışma, dosyalama, muhasebe hesapları, ticari mektuplaşma ile ilgili eğitmekteydi. İşletme eğitimi o zamanlar ilkokul, ortaokul ve liselerde dar anlamda gösterilmekteydi (Rosett, 2008). İlk fakülte 1881 yılında Pensilvanya üniversitesinde kurulmuştur. Joseph Wharton 1925’te 38 üyesi bulunan American Association of Collegiate Schools of Business (Amerikan İşletme Fakülteleri Birliği)’de öğrencilerin 1 yabancı dil dersi, 15 ingilizce (anadil) müfredat dersi, 2 felsefe ağırlıklı ders görmelerinin standart haline getirilmesini talep etmiştir. Wharton aynı yılda işletme okullarında ekonomik ve ticari bilimlerin yanı sıra bir yönetici için genel kültüründe önemine değinerek, ders olarak 13 müfredata katılmasını istemiştir. Öğrenciler o dönemde kültür dersi olarak Aristophanes ve Euripides’ten birini seçebilmişlerdir (Rosett, 2008). 1925 yılında Columbia Üniversitesi Eğitim Fakültesi dekanı üniversite mezunlarının belirli teknik dersler, dini dersler, sahte bilimin zararlarına değinen dersler gibi dersleri almadan mezun olamayacaklarını savunarak, işletme müfredatına karşı çıkmıştır (Mathias, 1975). Harvard İşletme okulu kendini bütün bu gelişimlerin dışında tutmuş, kendi belirlediği kriterlere uygun olarak eğitim sürecine devam etmiştir (1919). 1954 yılında Malcolm McNair Harvard İşletme Eğitimi ile ilgili kitabında (Case Method at the Harvard Business School) örnek olaylara dayalı muhasebe ve istatistik eğitimini övmüştür. Bu da Harvard’ın günümüze uzanan başarısında bir mihenk taşıdır (HBS, 2008). İşletme dalında ilk doktora derecesi 1928 yılında Chicago Üniversitesi tarafından verilmiştir. 1940 yılında doktora mezunlarının sayısı 350’ye ulaşmıştır. Bu doktorlar eğitimci ya da araştırmacı olarak işletme eğitiminde kariyerlerini sürdürmüşlerdir. Araştırma üniversitelerinin işletmeyi bünyelerine almaları 1881 tarihinde olmuştur (Chicago GSB, 2008). 1958 yılında Ford Foundation desteği ile James Howell ve Robert A. Gordon tarafından yazılan “Higher Education for Busines”, ve Carnegie Corporation tarafından desteklenen Frank Pierson tarafından yazılan “The Education of American Businessman” işletme eğitiminin yönetici yetiştirme fonksiyonun önemine dikkat çekerek sosyal içeriğinin geliştirilmesine önayak olmuşlardır. Bu hareketlenme o zamana kadar eğitimci ve araştırmacı yetiştiren işletme okullarında reform çanlarının çaldığına bir işaretti. Chicago Üniversitesi, M.I.T. (Massachusetts Institute of Technology) ve Stanford Üniversitesi’nin öncülüğü ile profesyonel yöneticiler için MBA (Master of Business Administration), PhD (doktora) derecesine bir alternatif olarak uygulanmaya konmuştur. MBA mezunları işletmeler için teorik bilgileri pratiğe tercüme edebilecek çevirmenler olarak işletmelerde talep görmeye başlamışlardır (Rosett, 2008). 14 İşletme okullarının mezun sayıları 1960-1981 yılları arasında büyük artış göstermiş ve yıllık 55000 kişi ile hukuk ve tıp fakültelerinin yıllık mezunlarının toplamını geride bırakmıştır. Bu artışın başlıca sebepleri arasında en iyi okullar listesinde günden güne artan işletme okulları ve mezun olanlara teklif edilen yüksek maaşlar sayılabilir (Rosett, 2008). II. Dünya savaşı öncesinde 30’larda olan PhD yıllık mezun sayısı 1975’lerde 1000 seviyesine ulaşmıştır (Mathias, 1975). Günümüzde dönemlik 900 düzeyindedir. ABD’nin işletme eğitimindeki başarısının sırrı, işletme eğitimini ileriye götürecek adımları zamanında atmış olması olarak gösterilebilir. Gerekli reformları ekonominin, pazarların şekillenişine göre gerçekleştirmiştir. Şüphesiz ki, ABD’nin lider ekonomi olması bu durumda pay sahibidir. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde hemen hemen bütün işletme okulları MBA eğitimi vermektedirler. Fakat lisans eğitimi bazında işletme, okulların tümünce tercih edilmemektedir. Ayrıca işletme lisans eğitimi ABD’de pazarlama, finans, yönetim gibi alt dallar düzeyinde verilmekte ve o isimleri almaktadır. Aşağıda önde gelen bazı okulların İşletme Yönetimi (Business Administration) dalında eğitimleri incelenmiştir. California Üniversitesi Berkeley Haas İşletme okulu ABD’deki en eski işletme okullarından biridir. Çoğu araştırmada en iyi işletme okulları arasında ilk 5’te yer almıştır. 15 Tablo 3.1. Haas İşletme Okulu Dersleri Ana Dersler Bazı Seçmeli Dersler İşletme iletişimi Yönetsel ekonomi Karar verme sürecinde mikroekonomik İleri muhasebe analiz Karar verme sürecinde makroekonomik analiz Finansal kurum ve pazarlar Finansal muhasebeye giriş Yatırım Yönetim muhasebesine giriş E-işletme proje planlama ve dizayn Finansa giriş İşçi ve iş yasası Organizasyona giriş Tüketici davranışları Sosyal, Politik, Etik Çerçevede İşletme Bilgi ve teknoloji tabanlı pazarlama Pazarlama İşletme tarihi (Veri Kaynağı: http://www.haas.berkeley.edu/Undergrad/ugbacourses.html ) Görüldüğü gibi Haas İşletme Okulu 9 ana ders uygulayarak öğrencilerine çok esnek bir müfredat sunmaktadır. Toplamda 52 olan seçmeli alan derslerinden 9’u tabloda örnek olarak verilmiştir. Bir diğer işletme okulu dünyanın ilk işletme fakültesi olan Joseph Wharton tarafından Pennsylvania Üniversitesi’nde kurulan Wharton Okulu’dur. Wharton’da karşımıza çok daha esnek bir müfredat çıkmaktadır. 16 Tablo 3.2. Wharton İşletme Okulu Dersleri İşletme Eğitimi Sanat ve Bilim Eğitimi Alınması Alınması Ana Konular gereken gereken ders ders 1 Liderlik ve iletişim grup 3 Ana Konular Ekonomi dersleri çalışması 9 Temel işletme dersleri 7 Sanat ve güncel bilim (Dil- Finans, Kültür-Sanat, (Muhasebe, 4 Pazarlama, Yönetim…) Teknoloji…) Yoğunlaştırılmış Seminer yazımı işletme 1 Bilim ve konuları (çeşitli alanlardan odaklanılmak istenen konudan 4 ders) 3 Seçmeli konular 5 (odaklandığınız Seçmeli ders (konu olarak sınırlandırılmamış dal herhangi bir ilgi alanı seçilebilir) dışında başka bir işletme dalında dersler) 2 Sosyal içerikli dersler 1 Organizasyon 3 Global içerikli dersler içerikli dersler Ayrıca sınıflandırılmamakla beraber 1 adet yabancı dil öğrenilmesi de mezuniyet koşuludur. (Veri Kaynağı: http://www.wharton.upenn.edu/undergrad/subPage.cfm?pageID=16) Wharton okulu öğrencilere sağladığı esneklikle, bireyin hedeflerine ulaşmasına olanak tanımakta, onun tamamen ilgi alanları doğrultusunda gelişmesine olanak sağlamaktadır. Örnek alınması gereken bir sistem olmasına rağmen uygulanması bir hayli güçtür. Eğitimci sayısının çok olması ve üniversite içinde bölümler arası etkileşimin uyumlu olması şarttır. ABD, işletme eğitiminin belirli standartlara sahip olması konusuna önem vermektedir. İşletme eğitiminde kalite standartlarının oluşturulmasına örnek olarak 17 merkezi ABD'de olan AACSB gösterilebilir. AACSB işletme eğitimindeki gelişimin devamını desteklemek amacıyla kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir kurum olup, ABD'de işletme alanındaki lisans ve yüksek lisans programlarını akredite eden en üst seviyedeki kurum olarak bilinir (seal of approval). AACSB, ilk olarak 1916 yılında Amerika'nın New England bölgesinde 16 üye okul arasında bilgi, deneyim paylaşımı ve ortak bir ders programı oluşturmak için kurulmuş ve ilk işletmecilik standartlarını 1919 yılında ortaya koymuştur. AACSB 1980 yılında muhasebe alanında lisans ve yüksek lisans standartlarını oluşturmuş ve 1991 yılında ise yönetim (management) alanı için amaca yönelik akreditasyon standartlarını ve sürecini tanımlamıştır (AACSB, 2008a). Şu anda ABD'deki 1200 kadar işletme fakültesinden yaklaşık dörtte biri AACSB tarafından akredite edilmiştir. Bir kere akredite edilen okullar, AACSB tarafından periyodik olarak denetlemelere tabi tutulur. Kabul edilen AACSB standartları ile birlikte bir adaylık programı geliştirilmiştir ve bu program dahilinde ileride AACSB tarafından akredite edilebilecek okullar bu standartlara ulaştırılmaya çalışılmaktadır. Aday olarak kabul edilen okullar adaylık programında kalabilmek için istenen standartlara ulaşmada kabul edilebilir bir aşama kaydetmek zorundadır (Scherer ve diğerleri, 2005). Hali hazırda 555 okul bu adaylık programındadır. AACSB tarafından akredite edilmek isteyen bir işletme bölümü aşağıda sıralanan alanlardaki standartları sağlamak zorundadır (AACSB, 2008b); § Programın amacı (misyon ve hedefleri) § Programa kabul şartları § Öğretim üyesi ve destek personel sayı ve kalitesi § Kütüphane ve bilgisayar olanakları § Finansal kaynaklar § Bina, araç ve gereçler § Eğitimde sağlanan yenilikler § Ders programı içeriği 18 3.2. Avrupa’da İşletme Eğitimi Avrupa’da işletme eğitiminin ilk adımları Fransa’da atılmıştır. MBA eğitimi her ne kadar Fransa'da 1960'larda verilmeye başlamış ve oldukça kısa bir geçmişe sahipse de işletme eğitimi bakımından düşünüldüğünde 19.yy'da Napolyon'un ülkedeki elit tabakanın eğitimi için oluşturduğu Grande Ecole ile işletme eğitiminin temelleri atılmıştır. 1875'de kurulan HEC Fransa’nın en çok rağbet gören işletme okuludur. Grande Ecole sistemi hala geçerliliğini sürdürmektedir. Ancak, artık bu eğitimi alacak insanları sosyal statülerine göre değil akademik yeterliklerine göre belirlenmektedir (Wikipedia, 2008). İlk olarak ABD'de ortaya çıkmasına rağmen işletme eğitimi 100 yılı aşkın bir süredir verilmekte olduğu Avrupa'da mümkün olduğunca arılaştırılmış ve belki de yeni bir kimlik kazanmıştır. Şu an Avrupa, uluslararası işletme eğitimi almak isteyenler için çok sayıda değişik alternatifi bir arada sunmaktadır. Avrupa, Avrupa Birliği çatısı altında dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hızla ilerlemekte, birliğin çok kültürlü yapısı ve dinamik ekonomileri birçok yeni kariyer fırsatını da beraberinde getirmektedir. Avrupa oldukça sınırlı sayılabilecek bir kara parçası içerisinde sosyal, ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birbirine daha da çok yaklaşan birçok kültürü bir arada bulundurmaktadır. Her şeyde olduğu gibi işletme eğitiminde de, giderek kaynaşan kıtanın doğasında olan çok kültürlülüğün getirdiği ayrı bir öğretim anlayışı hakimdir. Yirminci yüzyılın başlarında ABD'de ortaya çıkan MBA eğitimi Avrupa'da neredeyse tamamen evrim geçirmiştir. Günümüzde işletme eğitimi dalları arasında en popüler olanı MBA’dir. Avrupa okullarında lisans düzeyinde işletme eğitimi veren fakülte sayısı ABD’dekiler gibi dallara ayrılmış durumdadır. Sürekli yenilenen esnek müfredatlara göre öğrenciler eğitime tabi tutulmakta, bunun yanında kapsamlı değişim programları düzenlenmekte ve verilen eğitim şirketlerle yapılan karşılıklı görüş alış verişi ile şekillendirilmektedir. Avrupa'da büyük ilgi gören MBA okullarının çoğu Amerika'daki benzerlerine göre daha kısa sürelerde tamamlanan MBA programları sunmaktadır. Bunların çoğu 10 ay ile 2 yıl arasında değişen eğitim programları uygular. Avrupa okullarındaki MBA’lerin diğer bir özelliği de hemen hepsinin İngilizce olarak 19 eğitim vermeleri ve ikinci bir dil öğrenimini de şart koşmalarıdır. Hatta bazı okullar eğitimi iki farklı dilde yaparak öğrencilerini dil bakımından tam bir yeterliliğe ulaştırmayı amaçlamaktadır. Özellikle uluslararası şirketlerde son derece büyük önem taşıyan dil konusunda belli aşamaları kat etmiş insanlar gerçekten de çok iyi konumlarda işe başlamaktadır (Cornuel, 2005). Avrupa'nın önde gelen işletme okullarından birinde işletme eğitimi almak için öğrenciler her geçen yıl giderek daha da fazla rekabet etmek zorunda kalmaktadırlar. Bunda en önemli etken Avrupa'nın çok kültürlü dinamik yapısının özellikle uluslararası boyutlarda işletme eğitimi için çok uygun olması ve iş çevrelerinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılandırılmasıdır. Bunların yanında Avrupa işletme okulları bütün öğrenciler için süre, biçim, metodoloji ve uzmanlaşma alanı bakımından değişik alternatifler sunmaktadır (Hawawini, 2005). Birçok şeyde olduğu gibi MBA konusunda da kalite çok önemli ve başta gelen tercih sebeplerindendir. Avrupa'da işletme okullarının ve sundukları MBA ve işletme programlarının kalite kontrolünü yapan iki ana kuruluş vardır. The Association of MBAs (AMBA) ve European Foundation for Management Development (EFMD) Avrupa’da gerek yapısal gerekse talep olarak bakıldığında özellikle Fransa ve Hollanda’daki okulların farklılıkları dikkat çekmektedir. Coğrafi açıdan Avrupa'nın göbeğinde yer alan Fransa, sunduğu işletme programlarının uluslararası bir nitelik taşıması için gerekli bütün şartlara sahiptir. Programların çoğu İngilizce olarak verilmekte, bir kısmı ise iki dil ile desteklenmektedir. Ayrıca işletme okulları öğrencilerine dil eğitimi bakımından da birçok olanak sağlamaktadır. Hollanda, sağladığı yüksek hayat standartları yanında kültürel yapısı itibariyle de MBA yapmak isteyen öğrenciler için iyi bir alternatif olmaya devam etmektedir. Hollanda, Avrupa kıtasının giriş kapılarından biri konumunda olduğu için stratejik açıdan oldukça önemli bir yer işgal etmektedir. Ayrıca uluslararası şirketlerin konuşlandığı önemli bir merkezdir. Hollanda'nın birçok endüstri dalında ileri bir seviyede olmasının temel sebebi yeniliklerin ve gelişmelerin son derece yakından takip ediliyor olmasıdır. Hollanda hükümeti son yıllarda altyapı çalışmaları için çok büyük yatırımlar yapmış ve bu sayede Avrupa'da yeni yapılanmakta olan birçok uluslararası 20 şirketin dikkatini üzerine çekmiştir (Hutchinson, 2001). Hollanda'da 100'e yakın MBA programı vardır. Bunlar içersinde en çok bilinenleri Rotterdam School of Management (RSM), Nijenrode, TSM Business School işletme okullarıdır. Bunun yanında Hollanda'da birçok yüksek öğrenim kurumu İngiltere'deki üniversitelerle birlikte ortak programlar da düzenlemektedir. Hollanda'daki MBA programları dünyanın dört bir tarafından oldukça fazla öğrenci tercih etmektedir. Örneğin; Rotterdam School of Management (RSM), her yıl 50 değişik ulusal kökenden 120 öğrenci kabul etmektedir. Nijenrode işletme okulunun ise her yıl kabul ettiği 60 öğrencinin %68'i yabancı uyrukludur. Uluslararası ve çok kültürlü bir ortamda alınan işletme eğitimi hiç kuşkusuz öğrencilerin idari becerilerinin gelişmesi ve gelecekte üstlenecekleri rollere alışmaları için büyük fırsatlar sunmaktadır. Zira öğrenciler yalnızca akademik ve profesyonel olarak değil, sosyal ve kültürel açıdan da eğitilmektedir. Ayrıca farklı kültürlerden gelen ve farklı bilgi ve birikime sahip insanlardan oluşan çalışma grupları, katılımcılara, takım çalışmasının giderek daha da önem kazandığı günümüz iş dünyasında, yetenekli birer yönetici olmaları için gerekli becerilerin kazandırılması noktasında oldukça büyük avantajlar sağlamaktadır (EFMD, 2008). Avrupa’daki işletme okullarında yoğun olan müfredat eğilimi işletmenin alt dallarında uzmanlaşmayı öngören içeriklere sahiptir. Lisans eğitimleri direkt olarak pazarlama, finans, muhasebe gibi dallar üzerinedir. Avrupa’daki okullar da ABD’deki okullar gibi MBA eğitimi üzerine uzmanlaşmış ve yoğunlaşmıştır. MBA eğitimi alanında başarı sıralaması ABD okulları ile beraber Avrupa okullarının üst sıralarda yer aldığı bir listeyi oluşturmaktadır. Avrupa’daki işletme okullarının ders içerikleri birbirleri arasında değişimler göstermektedir. Daha çok öğrenciyi araştırmaya yönelten seminer, proje, tez gibi uygulama dersleri lisans eğitiminde yer almaktadır. Tablo 3.3.’te Amsterdam Üniversitesi İşletme ve Ekonomi lisansı dersleri verilmiştir. İşletme ve Ekonomi lisans programı ilk iki yarıyıl ortak dersler almaktadır. Tabloda üçüncü yarıyıldan itibaren yalnızca işletme lisans dersleri gösterilmiştir. 21 Tablo 3.3. Amsterdam Üniversitesi İşletme Lisans dersleri Ders Adı Yarıyıl Ders Adı Yarıyıl Organizasyon ve çevre 1 Organizasyon ve yönetim 2 Muhasebe 1 İstatistik 2 Matematik I 1 Matematik II 2 Akademik beceri I 1 Akademik beceri II 2 Yönetim muhasebesine giriş 1 Finans 2 Mikroekonomi 1 Makroekonomi 2 Stratejik yönetim 3 İşletme bilgi yönetimi 4 Psikoloji ve organizasyon 3 Pazarlama 4 Araştırma yöntemleri 3 Finansal yönetim 3 İleri yönetim muhasebesi 4 3 Strateji ve organizasyon 4 Proje uygulaması 3 Proje uygulaması 4 Bilgi Yönetimi 5 İleri Muhasebe 6 İleri pazarlama 5 Seminer 6 Geliştirilmiş yönetim 5 Seçmeli 6 Girişimcilik 5 Lisans tezi 6 Seçmeli 5 Pazarlama Yönetimi 5 Araştırma Projesi 5 Araştırma yöntemlerinde kalitatif uyg. Araştırma yöntemlerinde kantitatif uyg. 4 (Veri Kaynağı: http://www.studeren.uva.nl/bsc_economics/object.cfm/objectid=1FE6140B-1321B0BE-686FDB433BBA7C7D/download=true) Ders programında organizasyon, yönetim, muhasebe ve özellikle araştırma yöntemleri gibi derslerin yoğunluğu dikkati çekmektedir. Öğrencinin araştırmaya yöneltilmesi onu bilim adamı olarak yetiştirmek amacını gütmektedir. Eğitimin 4. yılında öğrenci istediği işletme yüksek lisanslarından birinde 1 yıllık eğitim almakta ve uzmanlığını o konuda elde etmektedir. Her ne kadar araştırma bazlı bir eğitim olsa da iş hayatına yönelik eğitim konusunda başarılı bir üniversitedir. Seçmeli dersler çok az olsa 22 da eğitim konusunda öğrenciye devamlı seçimler sunulması esnek bir eğitim ortamı yaratmıştır. 3.3. Türkiye’de İşletme Eğitimi İşletme eğitiminin Türkiye’deki gelişim yılları değerlendirildiğinde karşımıza kısaca şöyle bir tablo çıkmaktadır: Ülkemizde ilk ticaret yüksek okulu 1881’de Fransa’daki Ecole des Hautes Etudes Commerciales model alınarak İstanbul’da kurulmuştur (Kipping ve diğerleri, 2004). Türkiye’de işletme eğitimi, Hitler Almanya’sından kaçarak Türkiye’ye sığınan bazı yabancı bilim adamlarınca başlatılmıştır Bu nedenle ilk başlarda işletme eğitiminde Alman ekolü etkili olmuştur. Ancak, 1960 sonrasında ABD üniversiteleri ile iletişim başlayınca, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de Amerikan ekolü yerleşmiştir. Otuzlu yılların ilk yarısında, işletme eğitimi ilk olarak “İşletme İktisadı” adıyla ders programlarına girmiştir. İşletme eğitiminin Türkiye’de kurumsallaşmasının sağlanmasında önemli bir adım, 1936’da İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nin kurulması ve 1937’de faaliyete geçmesidir. 1937 basım tarihli, “Genel İşletme Ekonomisi” kitabı, Türkiye’de işletme eğitiminin ilk sistematik kitabı olarak kabul edilmektedir (Yelkikalan ve Pazarcık, 2005). Türkiye’de 1930’lar ve 1940’lar sonrasında işletme eğitiminin önemi artmıştır. Bunun iki temel gerekçesi vardır:1949 yılı vergi reformu ve 1950 seçimleri sonrasında uygulanmaya başlanan liberal iktisat politikaları. 1949’daki vergi reformu sonucunda devlet kademelerinde ve işletmelerde muhasebe eğitiminin önemi artmıştır. Dolayısıyla vergi hukuku ve muhasebe eğitimini içerisinde barındıran işletme eğitiminin önemi de artmıştır. Uygulanan liberal iktisat politikaları sonucunda ise özel kesim işletmelerinin sayısında artış meydana gelmiştir. Böylece artan bu işletme sayısı ile birlikte muhasebe, vergi hukuku, pazarlama, personel yönetimi vb. gibi alanlarda yetişmiş işgücüne olan gereksinim de artmıştır. Bunun sonucunda her düzeyde işletme eğitimine olan talepte artış gözlenmiştir. Ülkemizde işletme eğitimi bu nedenlerle önce muhasebe ve vergi hukuku ağırlıklı derslerle başlamıştır. Ancak ilerleyen zamanlarda başta ifade edildiği gibi, özel sektör işletmelerinin artmasıyla birlikte, globalleşmenin de etkisiyle günümüzde ağırlıklı olarak yönetim, yöneticilik, insan kaynakları, pazarlama vb. derslere yönelimli gelişme göstermektedir (Cömert, 1999). 23 Türkiye'de işletmecilik eğitimiyle çok geniş bir alana eleman yetiştirilmektedir. İşletmecilik okullarının mezunları kendi işlerini kurabildikleri gibi büyük bir holdingde, kamu kesiminde, kar amacı gütmeyen kuruluşlarda, vb. çeşitli görevlerde çalışmaktadırlar. Mezunların bu kurumlarda aldıkları görevler de birbirinden çok farklıdır. Bu okulların mezunları satış, muhasebe, personel memurluğundan, bölüm şefliklerine, üst yönetim basamaklarına kadar çok değişik işlerde veya patron olarak kendi işlerinde çalışmaktadır (Erdoğan, 1998). Türkiye’de işletmecilik eğitimi müfredatı ile ilgili bir standart bulunmamaktadır. Fakat müfredatlar birbirlerine benzemektedirler. Aşağıda üniversitelerinden bir kaçının müfredatları tablolanmıştır. Türkiye’nin büyük 24 Tablo 3.4. Boğaziçi Üniversitesi Dersleri Dersler Yarıyıl Dersler Yarıyıl Bilgi İşleme Giriş 1 İş İletişimi 2 İktisada Giriş I 1 İktisada Giriş II 2 Matematik I 1 Matematik II 2 Siyaset Bilimine Giriş 1 Hukukun Temel Kavramları I 2 Sosyolojiye Giriş 1 Psikolojiye Giriş I 2 Tarih/Felsefe 1 Tarih/Felsefe 2 Muhasebe İlkeleri I 3 İşletmelerde Araştırma Yöntemleri 4 Yönetime Giriş 3 Yönetim Muhasebesi 4 İşletme Hukuku I 3 İşletme Hukuku II 4 İktisat Teorisi I 3 İktisat Teorisi II 4 İstatistik I 3 İstatistik II 4 Genel Seçmeli 3 Genel Seçmeli 4 Türkçe 3 Türkçe 4 İşletme Finansı 5 Para ve Banka 6 Pazarlamaya Giriş 5 Maliyet Muhasebesi 6 Üretim Yönetimi 5 İnsan Kaynakları Yönetimi 6 Kamu Maliyesi 5 Yöneylem Araştırması 6 Genel Seçmeli 5 Genel Seçmeli 6 Bölüm Seçmeli 5 Bölüm Seçmeli 6 TC Tarihi 5 TC Tarihi 6 Küresel Sistemin Yönetimi 7 İşletme Politikaları 8 Yönetim Ekonomisi 7 Yönetim Bilgi Sistemleri 8 Bölüm Seçmeli 7 Bölüm Seçmeli 8 Bölüm Seçmeli 7 Bölüm Seçmeli 8 Genel Seçmeli 7 Genel Seçmeli 8 (Veri Kaynağı: http://www.isletme.boun.edu.tr/programs/undergrad_schedule_tr.html) Tablodan da anlaşılabileceği gibi Boğaziçi Üniversitesi’nde çok esnek bir müfredat uygulanmamaktadır. 50 derslik eğitim sürecinde 38 ders zorunlu, kalan 12 dersin 6’sı bölüm seçmeli, 6’sı genel seçmelidir. Seçmeli dersler eğitimin %24’ünü oluşturmasına karşın 43 ders arasından seçim yapılabilmesi, seçmeli ders kavramının ne 25 kadar etkin uygulandığını göstermektedir. Öğrenci seçmeli derslerini tamamen ilgi alanlarına yönelik olarak seçebilmekte, bu da bireyin kendini geliştirmesine destek olmaktadır. Eğitim sürecindeki derslerin 26’sı; yani %52’si işletme bölümü dersleridir. 7 (%14) ders ekonomi bilimi üzerinedir. Geriye kalan dersler ise temel lisans eğitimi dersleri olarak sayılabilir. Eğitim dili İngilizcedir. Tablo 3.5. Marmara Üniversitesi Dersleri Dersin Adı Yarıyıl Dersin Adı Yarıyıl Genel Matematik 1 1 Genel Matematik 2 2 Sosyoloji 1 Davranış Bilimleri 2 Genel Muhasebe 1 1 Genel Muhasebe 2 2 Uygarlık Tarihi 1 İşletmeye Giriş 2 Hukukun Temel İlkeleri 1 İktisada Giriş 2 2 İktisada Giriş 1 1 Yabancı Dil 2 Yabancı Dil 1 Türkçe 2 Türkçe 1 Envanter Ve Bilanço 2 4 Envanter Ve Bilanço 1 3 Yönetim Bilim ve Teknik 4 Yön. Düş. Sis. Ve Süreç. 3 Bilgi İşlem 4 Mikro İktisat 3 Sayısal Yöntemler 1 4 İstatistik 3 Ticaret Hukuku I 4 Borçlar Hukuku 3 Makro İktisat 4 Ata. İlk. Ve İnk. Tarihi 1 3 İnsan Kaynakları Yön. 4 Pazarlama İlkeleri 5 Ata. İlk. Ve İnkılap Tarihi 2 4 Üretim Yönetimi 1 5 Pazarlama Yönetimi 6 Finansman Yönetimi 1 5 Üretim Yönetimi 2 6 Ticaret Hukuku 2 5 Finansman Yönetimi 2 6 Maliyet Muhasebesi 1 5 Bilgi İşlem Ve Haber. 6 Türk Vergi Hukuku 5 Maliyet Muhasebesi 2 6 Sayısal Yöntemler 2 5 İş Hukuku 6 Stratejik Yönetim 6 (Veri Kaynağı: http://iibf.marmara.edu.tr/index.php?sayfa=36&bolum=4) Marmara Üniversitesi’ndeki uygulamada ilk 6 yarıyıl (3 yıl) öğrenciler müfredata bağlı zorunlu dersleri almaktadırlar. İlk 3 yıl içerisinde seçmeli ders uygulaması yapılmamaktadır. Fakat 4. öğretim yılında öğrenciler Muhasebe ve 26 Finansman, Yönetim ve Organizasyon, Üretim Yönetimi ve Pazarlama uzmanlık alanları içerisinden birini seçmekte ve asgari kredi limitini doldurmak koşuluyla uzmanlık alanlarından ve uzmanlık alanına tabi olmayan dersler arasından seçimler yapabilmektedirler. Dolayısıyla 4. öğretim yılında öğrencilere tam anlamıyla bir esneklik kazandırılmıştır. Öğrenci uzmanlık alanı başına ortalama 9 dersten istediği 4-7 tanesini seçebilmektedir. Fakat öğrenci seçmeli dersleri arasında sanatsal veya tarihi ilgi alanlarına yönelik dersler bulamamaktadır. 50 dersten 25’i mecburi olmak üzere toplam 32 (%64) si işletme müfredat dersleridir. Bilgisayar ve teknoloji ile ilgili 3 dersin mecburi olarak verilmesi bilgi çağına ayak uydurma adına yararlı bir uygulamadır. 27 Tablo 3.6. Ege Üniversitesi Dersleri Dersin Adı Yarıyıl Dersin Adı Yarıyıl Matematik I 1 Matematik II 2 İşletme I 1 İşletme II 2 Mikro İktisada Giriş 1 Makro İktisata Giriş 2 Davranış Bilimleri 1 Örgütsel Davranış 2 Bilgisayar 1 Hukukun Temel Kavramları 2 Yabancı Dil 1 Yabancı Dıl 2 Atatürk İlk. Ve İnk. Tar. 1 Atatürk İlk. Ve İnk. Tar. 2 Türk Dili 1 Türk Dili 2 İstatistik I 3 İstatistik II 4 Muhasebe I 3 Muhasebe II 4 Yöneylem Araştırması I 3 Ürt Sisteminin Tas. ve Ürt. Str. 4 Pazarlama İlkeleri 3 Pazarlama Yönetimi 4 İşletme Hukuku I 3 İşletme Hukuku II 4 Yabancı Dilde Okuma Ve Kon. 3 Mesleki Yabancı Dil I 4 Yönetim İlkeleri 5 Maliyet Muhasebesi I 6 Üretim/İşlemler Yönetimi 5 Uluslararası Pazarlama 6 Finansal Yönetim 5 Finansal Yönetim II 6 Tüketici Davranışları 5 Örgüt Teorisi 6 Mesleki Yabancı Dil II 5 İş Hayatı İçin Yabancı Dil 6 Seçmeli Ders (Birinci Dönem) 5 Seçmeli Ders (İkinci Dönem) 6 İnsan Kaynakları Yönetimi 7 Dönem Projesi II 8 Mali Tablolar Analizi 7 Yönetim Bilgi Sistemleri 8 Dönem Projesi I 7 Stratejik Yönetim Ve İşl. Pol. 8 Seçmeli Ders (Birinci Dönem) 7 Seçmeli Ders (İkinci Dönem) 8 Seçmeli Ders (Birinci Dönem) 7 Seçmeli Ders (İkinci Dönem) 8 Seçmeli Ders (Birinci Dönem) 7 Seçmeli Ders (İkinci Dönem) 8 (Veri Kaynağı: http://erasmus.ege.edu.tr/dersListele.php?lang=tr&birimKod=15) Ege Üniversitesinde öğrencilerin 4. öğretim yılında aldıkları 2 seminer dersini saymaz isek, diğer işletme bölümlerinde olduğu gibi toplamda 50 derslik krediyi doldurmaları suretiyle mezun olduklarını görmekteyiz. Bu 50 dersten 32’si (%64) 28 işletme bilimi dersleri iken müfredatta zorunlu tutulan 6 adet yabancı dil dersi dikkat çekmektedir. Bu dersler mesleki yabancı dil ve okuma, konuşma gibi alt dallara ayrılmışlardır. Ayrıca 3’üncü yıl itibarı ile seçmeli dersler uygulanmakta ve 8 derslik kredi 41 seçenek arasından doldurulabilmektedir. Seçimlik dersler arasında İngilizce dilinde eğitim verilen derslerin yanı sıra, “İşletmeler için Fransızca” dersi ilgi çekicidir. Tablo 3.7. İstanbul Üniversitesi Dersleri Ders Adı Yarıyıl Ders Adı Yarıyıl İşletme Bilimine Giriş 1 Makro Ekonomi 2 Temel Matematik I 1 Davranış Bilimleri 2 Muhasebeye Giriş 1 Temel Matematik II 2 Mikro Ekonomi 1 Hukukun Temel Kavramları 2 Atatürk İlkeleri Ve İnkılap Tarihi I 1 Atatürk İlk. Ve İnkılap Tarihi II 2 Türk Dili I 1 Türk Dili II 2 Yabancı Dil I 1 Yabancı Dil II 2 İstatistiğe Giriş 3 İşletme Yönetimi 4 İşletme Matematiği 3 İşletme Finansına Giriş 4 İşletme Hukuku 3 İstatistik Analiz 4 İletişim Teknikleri 3 Muhasebe 4 Türk Vergi Sistemi 3 Pazarlama İlkeleri 4 İşletmecilikte Bilgisayar Uyg. 3 Para Ve Bankacılık 4 Beden Eğitimi - Güzel Sanatlar I 3 Beden Eğt. - Güzel Sanatlar II 4 Araştırma Yöntemleri 5 Yönetim Muhasebesi 6 Maliyet Muhasebesi 5 Finansal Yönetim 6 İşletme Finansı 5 Üretim Yönetimi 6 Pazarlama Yönetimi 5 Endüstri İlişkileri 6 İnsan Kaynakları Yönetimi 5 Yöneylem Araştırması 6 Yönetim Bilişim Sistemleri 5 Örgütsel Davranış 6 Stratejik Yönetim 7 Pazarlama Stratejileri 8 Üretim Sistemleri 7 Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri 8 Denetim 7 Kurumsal Yönetim 8 Seçimlik ( Alan ) 7 Seçimlik ( Alan ) 8 Seçimlik ( Alan ) 7 Seçimlik ( Alan ) 8 Seçimlik ( Alan Dışı ) 7 Seçimlik ( Alan Dışı ) 8 (Veri Kaynağı: http://www.isletme.istanbul.edu.tr/egitim_programi2007-2008.xls) 29 İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi olarak hem Türkçe hem de İngilizce eğitim vermektedir. Toplam 52 dersten 30’u (%57) işletme müfredat dersleridir. 6 seçimlik dersin tamamı 4. yılda uygulanmakta olup 2’si alan dışından seçilebilmektedir. Tablo 3.8. Hacettepe Üniversitesi Dersleri Dersin Adı Yarıyıl Dersin Adı Yarıyıl Ekonominin Temelleri 1 Mikroekonomi 2 İşletme Matematiği 1 İşletme Matematiği II 2 Genel Muhasebe I 1 Genel Muhasebe II 2 Yönetime Giriş I 1 Yönetime Giriş 2 Hukuka Giriş 1 İş Hukuku 2 Davranış Bilimlerine Giriş 1 İşletme İstatistiği I 2 Okuma Becerileri I 1 Okuma Becerileri II 2 Türk Dili I 1 Türk Dili II 2 Atatürk İlke Ve İnk. 3 Atatürk İlke Ve Ink. II 4 İşletme İstatistiği II 3 Doğrusal Programlama 4 İş Hukuku 3 Uluslararası İşletme 4 Organizasyon Teorisi 3 Bilgisayar Programlama II 4 Envanter Muhasebesi 3 Araştırma Yöntemleri 4 Bilgisayar Programlama 3 Maliyet Muhasebesi I 4 Makroekonomi 3 İş Hukuku II 4 Yazma Becerileri 3 Sözlü İletişim Becerileri 4 Finansal Yönetim I 5 Yöneylem Araştırması 6 Örgütsel Davranış 5 Finansal Yönetim II 6 Sayısal Yön. ve Karar Verme 5 İnsan Kaynakları Yönetimi 6 Yönetim Bilgi Sistemleri 5 Sistem Analizi 6 Maliyet Muhasebesi II 5 Yönetim Ekonomisi 6 Pazarlama I 5 Pazarlama II 6 Türk Vergi Hukuku 7 İşletme Pol. ve Str. Yönetim 8 Finansal Kurumlar 7 Denetim 8 Uluslararası Finansman 7 Proje Değerlendirme 8 Öngörü Teknikleri 7 Müzakere Süreçleri 8 Çalışma Ve Sosyal Sig. Kan. 7 Üretim Ve İşlemler Yönetimi II 8 Üretim Ve İşlemler Yönetimi I 7 Uluslararası İş Yönetimi 8 (Veri Kaynağı: http://www.isletme.hacettepe.edu.tr/prog_underg_tur.php) 30 Hacettepe Üniversitesi hepsi zorunlu olmakla beraber toplamda 56 derslik bir müfredat ile öğrenci yetiştirmektedir. Bu derslerden 43’ü ( % 76 ) işletme biliminin dersleridir. Fakat bu yoğunluk içerisinde pazarlama uzmanlık alanı derslerinin az olduğu dikkat çekmektedir. Diğer uzmanlık alanları ile ilgili dersler oldukça yeterlidir. Hacettepe Üniversitesi bünyesinde İngilizce eğitim vermektedir. Tablo 3.9. Çukurova Üniversitesi Dersleri Dersin Adı Yarıyıl Dersin Adı Yarıyıl İşletme Bilimine Giriş I 1 İşletme Bilimine Giriş II 2 Matematik I 1 Matematik II 2 İktisada Giriş I 1 İktisada Giriş II 2 Muhasebe I 1 Muhasebe II 2 Sosyal Bilimlere Giriş 1 Temel Hukuk 2 Türkçe I 1 Türkçe II 2 İngilizce I 1 İngilizce I 2 İstatistik I 3 İstatistik II 4 Mikro İktisat 3 Temel Bilgi Teknikleri II 4 Temel Bilgi Teknikleri I 3 Yöneylem Araştırması I 4 Yönetim Ve Organizasyon 3 Kamu Maliyesi 4 İşletme Hukuku I 3 Makro İktisat 4 Araştırma Yöntemleri 3 İşletme Hukuku II 4 Atatürk İlk. Ve İnk. Tarihi I 3 Atatürk İlk. Ve İnkılap Tarihi II 4 Pazarlama İlkeleri 5 Pazarlama Yönetimi 6 Üretim Yönetimi 5 Üretim Sistemleri 6 İşletme Finansmanı 5 İnsan Kaynakları Yönetimi 6 Vergi Hukuku 5 Finansal Yönetim 6 Seçimlik 5 Seçimlik 6 Seçimlik 5 Seçimlik 6 Seçimlik 5 Seçimlik 6 İş İletişimi 7 İşletme Pol. ve Stratejik Yön. 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 (Veri Kaynağı: http://idari.cukurova.edu.tr/tr/dicerik.pl?bolum=isletme) 31 Çukurova Üniversitesinde hem Türkçe dilinde, hem de %30 oranında İngilizce olmak üzere iki çeşit işletme eğitimi verilmektedir. Mezun olmak için 56 dersi başarıyla tamamlamak gerekmektedir. Derslerin 39’u ( % 69 ) işletme bilimi dersleridir. Öğrencilere 3. yıldan itibaren yoğun bir esneklik sağlanmıştır. Öyle ki öğrenci 56 dersten, 18’ini (%32) ilgi alanlarına göre seçebilmektedir. Seçimlik ders adedi 36’dır. Tablo 3.10. ODTÜ Dersleri Dersin Adı Yarıyıl Dersin Adı Yarıyıl İşletme Bilimine Giriş 1 Bilgi Sistemleri ve Prog. 2 İşletme Uygulamaları (Pratik) 1 İşletme Ve Bilg. (Laboratuar) 2 Davranış Bilimleri 1 Muhasebe 2 İşletme İstatistiği 1 Temel Hukuk 2 Okuma Ve Yazma Becerileri I 1 Makroekonomi 2 Matematik 1 Okuma Ve Yazma Becerileri II 2 Türkçe I 1 Türkçe II 2 Bilgi Teknolojileri ve Uyg. 1 İş İletişimi I 4 Yönetici Becerileri I (Lab.) 3 İnsan Kaynakları Yönetimi 4 Organizasyon 3 Finansal Yönetim 4 Üretim Yönetimi 3 Seçimlik 4 Pazarlama İlkeleri 3 Seçimlik 4 Mikroekonomi 3 Atatürk İlke Ve İnkılapları II 4 Seçimlik 3 Yönetim Bilimi 6 Atatürk İlke Ve İnkılapları I 3 Seçimlik 6 İş İletişimi II 5 Seçimlik 6 Bilgi Sistemleri 5 Seçimlik 6 Seçimlik 5 Seçimlik 6 Seçimlik 5 Stratejik Yönetim 8 Seçimlik 5 Yönetici Becerileri II (Lab.) 8 İş Hukuku 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 Seçimlik 8 Seçimlik 7 (Veri Kaynağı: http://www.ba.metu.edu.tr/undergrad/curr.html) 32 Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) 49 derslik İngilizce bir işletme müfredatı uygulamaktadır. Seçimlik derslerle beraber 36 ders (%73) işletme bilimi dersleridir. Diğer üniversitelerin işletme bölümlerinden farklı olarak ODTÜ’de laboratuar ve uygulama derslerinin fazlalığı dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra bilgi teknolojileri ile ilgili dersler de tatmin edici düzeydedir. ODTÜ işletme öğrencileri toplam 18 seçimlik derslerini 53 ders arasından seçmektedirler. Bu oldukça tatmin edici bir rakam olmakla beraber, esnek bir sistemin uygulandığının göstergesidir. Seçimlik dersler eğitim müfredatının %36’lık bir kısmını oluşturmaktadır. Müfredatları incelenen üniversiteler genel olarak değerlendirilecek olursa, zorunlu derslerin ağırlıkta olduğu söylenebilir. İşletme müfredatlarının üniversiteler arasında farklılık göstermediği söylenebilir. İktisat, muhasebe, işletme, pazarlama, hukuk alanlarında giriş düzeyindeki derslerin ardından, yine bu alanlarda ileri seviye zorunlu ve seçmeli dersler okutularak öğrenciler mezun edilmektedir. Çukurova Üniversitesi ve ODTÜ işletme programlarında belirgin farklar gözlemlenmektedir. Çukurova Üniversitesi seçmelik derslere çok fazla yer ayırmış, öğrenciye ilgi alanına yönelik dersler alma imkanı sağlamıştır. ODTÜ işletme bölümü, diğer üniversitelerin müfredatlarından daha farklı bir müfredat uygulamaktadır. Seçimlik derslerin yoğunluğu, öğrencinin uzmanlaşmak istediği konulara yönelmesini kolaylaştırmaktadır. Ayrıca ODTÜ, diğer üniversitelerde neredeyse hiç yer verilmeyen pratik derslere de müfredatında önemli yer ayırmıştır. 3.4. Türkiye’de İşletme Eğitimi ve İşletmecilik Mesleği İlişkisi Türkiye’de üniversitelerin işletme bölümlerine (127 bölüm) yılda ortalama 10000 öğrenci yerleştirilmektedir. Bu da her yıl işletmeci olarak iş hayatına atılan yaklaşık 10000 yeni mezun demektir. Büyük işletmelerde, fabrika ve atölyelerde üretim faaliyetlerinin planlanması, finansmanı, organizasyonunda yönetici ve işletmeci olarak çalışabilen mezunlar ne yazık ki bu işlere yerleşmekte sıkıntılar çekmektedirler (Öz-Alp, 1998). Örneğin 10 yıl öncesinde meslek lisesi mezunu olmak bir banka memurluğu sınavına girmek için yeterli iken günümüzde iktisadi ve idari bilimler fakültesi ya da dengi mezunu olmak 33 şart sayılmıştır. İş bulma konusunda sıkıntı çekenler işletme mezunları, aile mesleklerine dönmüşler ya da farklı alanlara yönelmişlerdir. Bu sorunun kaynaklarından biri de kuşkusuz işletme eğitiminin durumudur. İşletme mezunları dünyanın diğer bölgelerinde elde ettikleri gelirlere bakıldığı zaman ülkemizdeki meslektaşları ile aralarındaki uçurum ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki şekilde ABD’de çeşitli mezuniyet dereceleri ve gelir düzeyleri(yıllık) belirtilmiştir. Konservatuar dengi Fen Bilimleri Yüksek Lisans Bilgisayar Mühendisi İşletme lisans Fen Bilimleri alanında lisans MBA 0 10000 20000 30000 40000 50000 60000 70000 80000 90000 $ Dolar Yıllık Şekil 3.1. ABD Yükseköğretim mezunları Gelir düzeyleri (Kaynak: http://www.payscale.com/research/US/Country=United_States/Salary/by_Degree) Aşağıdaki tabloda ise Türkiye’de beyaz yakalılar olarak tanımlanan meslek tiplerinin ortalama maaşları görülmektedir. İşletme mezunlarının iş alanlarını ise beyaz yakalı meslekler oluşturmaktadır. 34 Tablo 3.11. 2008'de beyaz yakalılarda piyasa ücret aralıkları Deneyim Pozisyon Ücret (YTL-Net)* - Yeni üniversite mezunu 750-1500 2-3 yıl - 1500-3000 3-5 yıl Senior uzman, ilk kademe yöneticisi, şef yardımcısı 2000-4000 Orta kademe yönetici, şef, 5-7 yıl müdür yardımcısı, müdür 7-10 yıl Orta/üst kademe yönetici, müdür, grup müdürü 10-15 yıl 3500-7000 6000-10000 Üst kademe yönetici, genel müdür yardımcısı, direktör 8000-16.000 10-20 yıl Tepe yöneticisi 14.000-28.000 --- CEO/Genel koordinatör 20.000-50.000 *Ücretler 2008 yılındaki artışlarla gerçekleşmesi beklenen tutarlardır. (Veri Kaynağı: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7766114.asp?m=1) ABD’de yeni bir işletme mezununun aldığı aylık tutar yaklaşık 5000 YTL iken ülkemizde bu tutar maksimum 1500 YTL’dir. Ücretlerdeki bu dengesizliklerin birçok nedeni olmasına karşın, işletme eğitimi de sorgulanması gereken bir faktördür. Şan Öz-Alp’in 1998 yılında “Türkiye’deki İşletmecilik Eğitimi” kitabında değindiği problemlerin 10 yıl içerisinde çok fazla değişikliğe uğramadığı görülmüştür. Özalp, özellikle Anadolu’daki üniversitelerde öğretim üyesi sayısının azlığına dikkat çekmiş, kimi öğretim üyelerinin farklı uzmanlık alanlarında bulunan dersleri üstlenmek durumunda kaldıklarını ve haftalık ders yoğunluklarının yer yer 30 saati bulduğunu eleştirmiştir. Şüphesiz böyle bir durumda eğitim kalitesinden bahsetmek söz konusu değildir. Öz-Alp’in diğer değindiği nokta öğretim üyelerinin yenilikleri takip etmemesidir. Yeniliklerin takip edilmemesi bir alışkanlık haline getirildiğinde 2-3 öğretim üyesi nesli geçmesine rağmen konuların ve hatta sınav sorularının dahi bir değişikliğe uğramaması söz konusu olacaktır. Ayrıca işletme bölümünün bir fakülte bölümü olduğu dolayısı ile üniversiter bir eğitim verilmesi gerektiği üzerinde durmuştur. Bu da işletme mezunlarından mesleki performans bekleyen firmalara bir 35 mesajdır. Bu konu ile ilgili öğrencilerin daha verimli olabilmeleri için tecrübeli büyük şirket yöneticilerinin eğitimci olarak davet edilmesi Öz-Alp tarafından önerilmiştir. 36 IV. BÖLÜM ARAŞTIRMANIN UYGULAMASI, YORUM VE BULGULAR 4.1. Anketin Özellikleri Anket web ortamında uygulanacak şekilde hazırlanmıştır. Anketin soruları hazırlanırken araştırmanın amacına yönelik bilgilerin elde edilmesi için çalışmalar yapılmıştır. Anketi soruları, amaçları ve elde edilmesi beklenen bilgiler açısından bu bölümde değerlendirmek uygun olacaktır. Soru 1) Şirketinizde işletme* mezunu personel çalışmakta mıdır? A) Evet B) Hayır Bu soruda ilgili firmanın işletme mezunu çalışanı olup olmadığı saptanmak istenmektedir. Böylece büyük firmaların işletme mezunu eğitimli personeli istihdam edip etmediği saptanmış olacak ve firmanın diğer sorular yardımı ile sonraki analizine ışık tutacaktır. Soruya “Hayır” cevabı verenler işletme mezunu personel ile ilgili diğer sorulardan muaf tutulmuş anket bu şekilde dizayn edilmiştir. işletme*: “Bu ankette sözü edilen "işletme" Türkiye'de ve KKTC'de ÖSYM aracılığı ile öğrenci alan herhangi bir üniversitenin işletme lisans öğretimi yapan bölümleridir. İktisat, maliye, ekonometri, işletme mühendisliği gibi benzer sayılabilecek bölümler "işletme" ile denk görülmemelidir. Lisans öğretimi işletme dışından olup, işletme alanında yüksek lisans öğretimi almış kişiler de "işletme" ifadesi dışındadır. Ayrıca, şirketiniz bünyesinde çalışan personel ifadesi, idari kadroda görev yapan personel olarak dikkate alınmalıdır.” Açıklamanın amacı anketin bütün firmalarca standart olarak anlaşılması ve işletme mezunu terimi ile anlatılmak isteneni belirtmektir. Soru 2) Şirketiniz bünyesinde işletme mezunu kaç personel çalışmaktadır? (yazınız) 37 Sorunun cevabından bilgi olarak edinilmek istenen hem büyük çaplı bir işletmenin ne kadar profesyonel yönetici adayına sahip olduğunu belirlemek hem de 10. soru ile yorumlanarak üniversite mezunlarının ne kadarının işletme dalından mezun olduğunu görmektir. Bu bilginin oran olarak istenmemesinin sebebi firmanın üniversite eğitimi personel sayısı hakkında veri elde etmektir. Böylece firmalar hakkında daha geniş çaplı yorumlar yapmak mümkün olacaktır. Örneğin üniversite mezunu sayıları ve işletmeci oranları ile ilgili ortalamalar kolaylıkla saptanabilecektir. Soru 3) Şirketiniz bünyesinde çalışan işletme mezunu sayısının ilgili bölümdeki toplam personel sayısına oranını işaretleyiniz. Tablo 4.1. İşletme mezunlarının departmanlara göre çalıştırılma oranları Bölüm %0-15 %16-30 %31-45 %46-70 %70’in üstü Yönetim Pazarlama İnsan Kaynakları Üretim Dış ticaret Kalite Yönetimi Muhasebe Finansman Halkla İlişkiler Diğer (……………………) Firmaların bünyelerinde çalıştırdıkları işletme mezunlarını yoğun olarak hangi departmanlarda değerlendirdikleri bu yorumlanabilecektir. Bu soruda değerlendirmelerin karşılaştırılması sorudan gözlemlenen çeşitli elde edilen veriler ışığında dağılımlarla Soru 4’teki bulguların saptanmasında değerlendirilecektir. Soru 4) Size göre şirketinizde çalışan işletme mezunlarının bilgi düzeyleri nasıldır? Lütfen aşağıdaki alanlara göre işaretleyiniz. 38 Tablo 4.2. İşletme mezunlarının bilgi düzeyleri Alanlar Çok Az Vasat Yeterli İyi Çok İyi Pazarlama Stratejik Yönetim Finansman Muhasebe Hukuk Üretim Bilgisayar Kullanımı Yabancı Dil Dış Ticaret Kalite Halkla İlişkiler İletişim, İkna, Konuşma Genel Kültür İnsan Kaynakları Yönetimi Sosyal Sorumluluk Anketin en önemli sorularından olan 4. soruda firmaların işletmeci çalışanlarını her yönüyle değerlendirmesi beklenmektedir. Bu soru firmaların işletme mezunların ne beklediğinin ya da ne beklediklerini düşündüklerinin yorumlanmasında kaynak niteliğinde olacaktır. Mümkün olduğunca uygulanmış anket örnekleri incelenip oldukça çok seçenek eklenmeye çalışılıp kapalı uçlu tutulmuştur. Alanlar işletme müfredatlarında uygulanan ve eğitim sürecinde yer verilen dallardan oluşmaktadır. Soru 5) Sizce istihdam ettiğiniz işletme mezunları, dördüncü soruda sıralanan alanlar dışında başka hangi alanlarda öğretim almış olmalılar? Varsa belirtiniz. (açık uçlu) Firmalar işletme mezunlarını değerlendirirken eksikliğini veya yokluğunu saptadıkları alanları buraya yazacaklardır. Bu sorudan elde edilecek açık uçlu veriler öneriler ve bulgular kısmında değerlendirilip yorumlanabilir. 39 Soru 6) İşletme mezunlarını istihdam ederken yüksek lisans yapmış olmalarına ne kadar önem veriyorsunuz? A) Önemsiz B) Az C) Orta Derece Önemli D) Önemli E) Son Derece Önemli Bilindiği üzere işletme yüksek lisansı günümüzde özellikle MBA olarak çok fazla rağbet görmektedir. Firmaların bu kadar talep gören bir programla ilgili düşüncelerini saptamak ve işe alım hususunda tavırlarını etkileyip etkilemediğini test etmek amacıyla bu soru ankete alınmıştır. Soru 9’daki alt maddelerden birinde yine yüksek lisans yapılmış olmasının önemi sorulmuştur, fakat burada yalnızca işletme mezunları için bu soru yöneltildiğinden farklı bir sorudur. Ayrıca bu iki soru karşılaştırıldığında diğer lisans dalları ve işletmeden firmaların eğitim olarak bekledikleri kıyaslanmış olacaktır. Soru 7) Bünyenizdeki işletme mezunlarının performanslarını genel olarak dikkate alıp ölçütlere göre lütfen işaretleyiniz. 40 Katılıyorum Kesinlikle Katılıyorum Kararsızım Katılmıyorum Ölçütler Katılmıyorum Kesinlikle Tablo 4.3. Performans değerlendirme tablosu Mesleği ve işiyle ilgili teknik bilgileri yeterlidir. İşi kolaylaştırıcı ve pratik bilgiye sahiptirler. Mesleği ile ilgili yeni gelişmeleri takip etmektedirler. Sektör ve işletmeye özel bilgilere haizdirler. İşlerinde ilerleme arzuları yüksektir. Eğitimlerden öğrendiklerini uygulamada yeterlidirler. Mesleği ile ilgili görevlerde çalışmaktadırlar. Yeni mezunların işe uyumu hızlıdır. Stajyerlere yardımcı olurlar, eğitirler. İşletmeci ihtiyacını karşılayabilmektedirler. İş arkadaşlarını motive ederler. Soruda firmanın bünyesindeki işletme mezunlarını değerlendirmesi beklenmiştir. Soruda zeka, çalışkanlık, verimlilik, hırs, liderlik bilinci gibi özelliklerin değerlendirilmesi istenmiştir. Bu sorudan, işletme mezunlarının nasıl bir motivasyonla mezun oldukları, çalışma istekleri, katılımcılıkları değerlendirilip eğitim süreciyle ilişkilendirilerek yorumlanması beklenmektedir. Soru 8) İstihdam ettiğiniz idari personele hangi alanlarda şirket içi eğitimler uyguluyorsunuz? (Birden fazla işaretleyebilirsiniz). 41 Tablo 4.4. Şirket içi eğitimler İthalat-İhracat İnsan Kaynakları Yönetimi Motivasyon Teknikleri Kalite Yönetim Sistemleri Organizasyonda Davranış Problem Çözme Teknikleri Stratejik Düşünme Proje Planlama Yöneticilik Sanatı Diğer (………………………………….) Firmalar çeşitli nedenlerle şirket içi eğitimler uygulamaktadırlar. Bu uygulamalardan bazıları işletme eğitimi sürecinde yer almakta iken bazıları müfredatta bulunmamaktadır. Elde edilen veriler ışığında müfredattaki eksiklikler ve yetersiz kalınan konular saptanabilir. Soru 9) İdari kadrolar için işe alış sürecinde aşağıdaki ölçütlerin ne derece önemli olduğunu lütfen işaretleyiniz. 42 Tablo 4.5. İşe alış sürecinde önemli ölçütler Orta Ölçütler Önemsiz Az önemli derecede önemli Önemli Çok önemli Üniversite mezuniyeti Askerlik durumu İş tecrübesi (farklı alanda) İş tecrübesi (aynı alanda) Sürücü belgesi Yüksek Lisans (Master) Cinsiyet Sigara alışkanlığı Yabancı dil bilgisi Sosyal yaşam İletişim becerisi Bilgisayar bilgisi İşletme bölümünden mezun olan birey başta yönetici kadrolarda kendini görmek istemektedir. Firmanın yönetici kadrolar için belirlediği kriterlerden hangisine ne kadar önem verdiği belirlenerek, eğitim süreci ile geliştirilebilecek özellikler saptanıp yorumlanabilir. Soru 10) Şirketinizde herhangi bir dalda üniversite (lisans) eğitimi almış personel sayısı kaçtır? (yazınız) Firmada lisans düzeyinde eğitim alanların sayısı saptanarak diğer soru/sorularda ilişkisel saptamalar yapılacaktır. Örneğin; işletme mezunlarının şirket içindeki oranı, bu soru ile bulunmaya çalışılacaktır. Soru 11) Hangi sektörde faaliyet göstermektesiniz? 43 Tablo 4.6. Sektör tespit tablosu Madencilik ve taş ocakları Gıda, içki ve tütün Dokuma, giyim eşyası, deri ve ayakkabı Orman ürünleri ve mobilya Kâğıt ve kâğıt ürünleri Kimya, petrol üretimi, lastik, plastik Taş ve toprağa dayalı sanayi Metal ana sanayi Metal eşya, makine ve teçhizat Otomotiv Diğer imalat sanayi Elektrik Firmaların sektör bazında kodlanması anketlerin değerlendirmesinde sektörel bazda ayrımlar yapılmasına olanak sağlayacaktır. Bütün değerler sektörel olarak yorumlanabilecektir. Örneğin; Otomotiv sektöründe işletme mezunları iş arkadaşlarını motive etmekte yeterliyken, gıda sektöründe yetersiz kalmaktadırlar gibi bir sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Soru 12) Anketimizi yanıtladığınız için teşekkür ederiz. Eklemek istediğiniz bir konu varsa lütfen aşağıdaki kutucuğa yazınız. Açık uçlu olarak şirketlerden alınacak bu veriler araştırma kapsamında incelenecektir. Araştırmaya ek kaynak oluşturacağı gibi anketin başarısını da kısmen değerlendirmemizi sağlayacaktır. Öyle ki katılımcılardan ne kadar çok ek düşünce gelirse bu anketin kısmen yetersiz olduğu yorumuna sebep olabilir. 4.2. Bulgular ve Yorum Türkiye’de işletme eğitimi veren fakülteler her öğretim yılı yaklaşık olarak 10000 öğrenci kabul etmektedir. Lisans eğitimlerinin en önemli amaçları; bireyi bir meslek sahibi yapmak ve iş hayatına hazırlamaktır. İşletme eğitimi iş hayatına yönelik insan yetiştirme amacını daha yoğun yaşaması gereken bölümlerin başında gelmektedir. 44 Öyle ki işletme günümüz koşullarında üretim, ticaret ve hizmet alanında faaliyet veren firmaların gereksinimlerini karşılamak durumundadır. Anket çalışmasında, Türkiye’de faaliyet gösteren, İstanbul Sanayi Odası tarafından yıllık net üretiminden satış tutarları baz alınarak sıralamaya tabi tutulan 1000 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun yetkililerine e-posta yoluyla ulaşılmaya çalışılmış ve web üzerinden kodlama yolu ile işletme mezunları değerlendirmeleri alınmıştır. Sorular özellikleri itibarı ile genel bir yargıya ulaşmanın yanı sıra, tek tek incelendiklerinde detay bilgiler edinilecek şekilde tasarlanmıştır. 4.2.1. İşletme Mezunu Çalışan Olup Olmaması Değerlendirmeye tabi tutulan 119 geçerli anket formunun tümünde firma yetkilileri bünyelerinde işletme mezunu personel çalıştırdıklarını 1. soruya “evet” cevabı vererek beyan etmişlerdir. Bu firmalarda en az 1 işletmeci çalıştığının göstergesidir. Diğer sorularda yargıda bulanacak yetkili gerek elindeki verilerden, gerekse gözlemlerinden bünyesindeki işletme mezunlarını değerlendirecektir. 4.2.2. İşletme Mezunu Sayısı ve Lisans Mezunu Sayısı 2. ve 10. sorular açık uçlu olarak sırasıyla işletme mezun sayısını ve lisans mezun sayısını öğrenmeye yöneliktir. Tablo 4.7. İşletme ve lisans mezun tablosu Toplam Minimum Maksimum İşletme mezunu Lisans mezunu Ortalama Standart Sapma 119 3 26 8,32673267 4,501 119 9 68 30,2277228 14,148 Ankete katılan firmalar işletme mezunu personel olarak ortalama 8 personel çalıştırmaktadır. Standart sapma 4,501 olduğundan, işletme mezunu personel sayıları çoğu firma için 4 ile 13 arasında değişmektedir. Buradan hareketle bazı firmaların uzmanlık gerektiren çeşitli departmanlarda ya yeterince işletme mezunu personel çalıştırmadığını ya da bu departman faaliyetlerini başka birimlere yaptırdığını söyleyebiliriz. Sanayi firmalarından oluşan katılımcılarda ortalama 8 adet işletme 45 mezunu personel sayısı yönetici kadrosu ve çeşitli departmanlar göz önünde bulundurulduğunda çok düşük bir rakamdır. Ülkemizde eğitimli işsiz sayısı yıldan yıla büyük artışlar göstermektedir. Üniversite mezunu olup da işgücüne katılamamış veya alanı dışında bir meslek edinmiş çok sayıda insanımız mevcuttur. Anketimize katılan firmaların birçoğu yüksek kapasiteli fabrikalar işletmektedirler. Bu nedenle bu firmalar çok sayıda işçi çalıştırmaktadırlar. Ortalama 30 adet üniversite mezunu çalıştıran bu firmalar ki; sapma göz önünde bulundurulduğunda 15-45 arasıdır, ve yeterli bir seviye değildir. Dünyanın önde gelen firmaları yalnızca Ar-Ge çalışmaları için bu sayıları geride bırakmaktadırlar. Dolayısıyla eğitimli personelin, başta üretim olmak üzere teknik bilgi gerektiren departmanlarda değerlendirildikleri yorumunu yapmak yanlış olmayacaktır. İşletme mezunu ve üniversite mezunu sayılarının ortalamalarını birbirine oranladığımızda %27,5 sonucunu elde etmekteyiz. Yönetim, üretim, kalite, pazarlama, muhasebe, finansman, halkla ilişkiler, insan kaynakları gibi departmanlar hemen hepsinde işletme mezunlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yönetim, pazarlama, muhasebe, finansman, insan kaynakları gibi bölümler ise işletme mezunlarının uzmanlık alanları arasındadır. Üretimde çalışan uzman personelin yoğunluğunu düşündüğümüzde bile %27,5 düşük bir orandır. Kimi büyümüş aile şirketlerinde bu ilgili birkaç departmandan bir işletmecinin sorumlu olduğu bilinmektedir. 4.2.3. Şirket İçinde İşletme Mezunlarının Toplam Çalışanlara Oranı Anket uygulamasının 3. sorusuna verilen yanıtlara ilişkin istatistiki tablo aşağıdaki gibi oluşmuştur. Her hücre ankete katılanlarda % kaçının o şıkkı işaretlediğini göstermektedir. 46 Tablo 4.8. İşletme mezunlarının firmalarda çalıştırılma oranları sonuç tablosu Bölüm %0-15 %16-30 %31-45 %46-70 Yönetim 66,4 26,1 5 2,5 Pazarlama 59,7 35,3 2,5 0,8 İnsan Kaynakları 54,6 27,7 12,6 2,5 Üretim 82,4 12,6 5 0 Dış ticaret 59,7 25,2 10,1 4,2 Kalite Yönetimi 77,3 19,3 3,4 0 Muhasebe 54,6 27,7 10,1 5,9 Finansman 67,2 25,2 0 6,7 Halkla İlişkiler 82,4 15,1 0,8 1,7 (Not: Hücrelerdeki sayı değerleri % değerleridir.) Ülkemizde yöneticilik eğitimi lisans düzeyinde %70’in üstü 0 1,7 2,5 0 0,8 0 1,7 0,8 0 işletme bölümlerinde verilmektedir. İşletme bölümü gerek özel sektöre, gerekse kamu sektörüne profesyonel yöneticiler yetiştirmektedirler. Büyük firmaların yönetim, idari bölümlerinde şirket ve departman yöneticileri ile yönetici adayları çeşitli görevler üstlenmektedirler. Anket sonucuna göre ise firmalardan yalnızca %,2,5’i yönetim bölümlerinin yarısı veya yarısından fazlasını işletmecilerden seçmektedir. Firmaların %66,4’ü yönetim bölümlerinde işletme mezunlarına toplam yönetim personelinin %0’ı ila %15’i kadar görev vermektedir. Bu sonuç firmaların işletme mezunlarını yöneticilik açısından yetersiz bulmaları gibi dolaylı bir yargıya varmamıza sebep olmaktadır. Fakat bu sonuç aynı zamanda firmaların çoğunun kesinlikle uzmanlar tarafından yönetilmediğinin de bir göstergesidir. Pazarlama faaliyetleri; hedef pazarlar, ürün, fiyatlandırma, dağıtım, promosyon gibi adımlardan oluşmaktadır. Ülkemizde profesyonel pazarlama uzmanları yetiştirmeyi amaçlayan bölümlerin başında yine işletme gelmektedir. Pazarlama birimlerinde yönetim birimlerinde olduğu gibi işletmecilerin yoğun olmasını beklemek kısmen yanlıştır. Çünkü pazarlama ile ilgili sayılan fonksiyonlar, bir bilgi birikiminden çok yaratıcılık, tecrübe, öngörü gibi özellikleri taşıyan çalışanlarca yürütülmelidir. Tabii ki işletme eğitimi almış donanımlı bir pazarlama uzmanı kişisel yeteneklerini mesleğine yansıttığı sürece ilk tercih edilecektir. Anket sonuçlarında şirketlerin pazarlama takımlarında işletmecilere %30 un altında yer verdiklerini söyleyebiliriz. Fakat %15 in üzerinde yer ayıran firma oranı %35 gibi yüksek bir düzeydedir. Oranlar düşük görünmesine karşın pazarlama birimlerinde, pazarlamanın amacı itibarı ile farklı özellikte insanlar çalıştırılması doğaldır. Ancak yine yarıdan fazla firmanın %0-%15 47 aralığındaki çalıştırma oranı pazarlama fonksiyonlarının veya işletme mezunlarının yetersiz olduğu gibi bir yargıya varılmasına sebeptir. Anket sonuçlarına göre işletme mezunlarının %15’lik oranı yarı yarıya geçtikleri, diğer bir deyişle yoğun olarak çalıştıkları departman insan kaynakları departmanıdır. Katılımcılardan %45,4’ü insan kaynakları departmanında %15’den fazla işletmeci çalıştırmaktadır. %27,7 oranında firma %16-%30 işletmeci çalıştırırken, %31%45 işletmeci çalıştıran firma oranı %12,6’dır. İşletme mezunlarının insan kaynakları departmanı içerisindeki yoğunlukları firmaların hem işletme mezunlarından bu konularda istediklerini bulduklarını hem de insan kaynakları ile ilgili verilen eğitimlerin başarılı olduğu yorumunu yapmamıza sebep olmaktadır. Üretim yönetimi, üretim sistemleri gibi dersler işletme bölümlerinde verilmesine karşın, ne yazık ki üretim departmanlarında işletme mezunu personel çalıştırılmamaktadır. Anketimizden elde edilmemesine rağmen üretim departmanlarında daha ziyade mühendislerin iş olanakları olduğu bilinmektedir. Fakat üretim yönetimi işi teknik bilgilerin varlığından ziyade iyi bir planlama becerisini gerektirmektedir. Üretim planlaması ve yönetimi gibi işlerin işletmeciler veya en azından endüstri mühendisleri tarafından yapılması hem üretimdeki teknik aksaklıkların önüne geçecektir hem de teknik personelin bu tür işlere sevk edilerek körelmesi engellenmiş olacaktır. Elde ettiğimiz sonuçlara göre hiçbir firma üretim departmanında %45 den çok işletmeci bulundurmamakla beraber, %0-%15 oranında işletmeci bulunduran firmaların oranı %82,4 gibi çok büyük bir orandır. Yani işletme mezunlarının üretim bölümlerinde çalıştırılmadığı sonucuna varmak mümkündür. Dış ticaret birimlerinde firmaların en çok önem verdileri özellik yabancı dili etkin kullanabilme durumudur. Ayrıca dış ticaretle ilgili hukuksal duruma hakim olmak da firmaların aradığı özelliklerdendir. İngilizce dilde işletme eğitimi veren fakültelerin mezunlarının dış ticaret departmanlarında iş edinmede bir avantajı vardır. Fakat anketimiz sonuçlarına göre yine bu departmanda da bir işletmeci yoğunluğu görülmemektedir. Katılanların %59,7’si %0-15 aralığında, %25,9 %16-30 aralığında ve %10,1 %31-45 aralığında işletmeci çalıştırmaktadır. 48 Kalite yönetimi bölümü de işletmecilerin yoğunluğu açısından üretim bölümü kadar düşük seviyededir. İşletme bölümlerinin çoğunda kalite ile ilgili derslerin seçmeli olması bu oranın bir sebebi olabilmektedir. Lakin mevcut kalite sistemleri hakkında bilgisi olan tecrübeli bir çalışanı bu birimlerde değerlendirmek uygun olacaktır. Anket sonuçlarına göre kalite departmanlarında yoğun olarak işletme mezunu kullanmayan firma oranı %77,3’dür. Ankete katılan hiçbir firma kalite departmanlarında %46’dan fazla işletmeci çalıştırmamaktadır. Anket uygulamasına katılan firmalardan yarıya yakını muhasebe departmanlarının %15’inden fazlasını işletmecilere ayırmışlardır. Şüphesiz ki işletme bölümlerinde muhasebe ile ilgili yoğun bir eğitim verilmektedir. Bu eğitimin başlıca nedenlerinden biri ise yöneticilerin muhasebe bilgi seviyelerini artırmak ve mali tabloları analiz yeteneğini belirli bir seviyeye getirmektir. Katılımcı firmalardan %7,6sı muhasebe birimini %46’nın üzerinde bir oranda işletmecilerden oluşturmaktadır. Bu yoğun oranda çalışan işletmecilerin hepsinin muhasebede yönetici olarak yer alması mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla birim içerisinde bir kariyer gelişiminin mümkün olup olmadığı bilinememektedir. Finansman işletme bölümlerinde uzmanlık alanlarından birisidir. İşletmenin kaynak yönetiminden sorumlu olan finansman departmanlarında işletmecilerin yoğun olarak çalışmaları beklenirken, elde ettiğimiz sonuçlar bu birimlerde çalışanların oranlarının %67,2 oranında %15’i geçmediğini göstermektedir. Sonuca göre işletmeciler firmaların finansman bölümlerinde tercih ettikleri uzmanlar değillerdir. Anket sonuçlarından elde edilen diğer bir bilgiye göre ise %46-70 aralığında işletmeci oranında en yüksek değer finansman bölümüne aittir. %6,7 oranında firma finansman birimlerinde %46-70 oranında işletmeci çalıştırmaktadır. Katılımcı firmalar halkla ilişkiler departmanlarında az oranda işletmeci çalıştırmaktadır. Halkla ilişkiler derslerinin işletme bölümlerinde düşük oranda verilmesi, halkala ilişkiler uzmanlarını yetiştiren Halkla İlişkiler bölümlerinin fakültelerde yaygınlaşması, halkla ilişkiler faaliyetlerinin firmalarca yoğun olarak uygulanmaması gibi sebepler bu sonucun anormal olmadığını göstermektedir. %82,4 oranında katılımcı bünyesinde %15’den çok işletmeciye halkla ilişkiler birimlerinde görev vermemiştir. 49 Ankette belirtilen departmanlar dışında başka herhangi departman ile ilgili kayıt gelmemiştir. Diğer seçeneği işaretlenmemiştir. Bu da firmaların bunlar dışında bir bölümde işletmeci çalıştırmadıkları sonucuna varmamıza neden olur. Tablo 4.9. İşletme mezunlarının çalıştırılma oranlarının ortalamaları Birimler Muhasebe İnsan Kaynakları Dış Ticaret Pazarlama Finansman Yönetim Kalite Yönetimi Üretim Halkla İlişkiler Minimum Maksimum Ortalama 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Genel 5 5 5 5 5 4 3 3 4 1,72 1,71 1,61 1,50 1,49 1,44 1,26 1,23 1,22 1,46 Standart sapma 0,98 0,96 0,89 0,75 0,87 0,71 0,51 0,53 0,54 0,75 Tabloda minimum ve maksimum sütunlarında sayılarla ifade edilen değerler 1=%0-15, 2=%16-30, 3=%31-45, 4=%46-70, 5=%70’in üzeri oranlarını temsil etmektedir. Buradan hareketle ortalama değer olarak en yüksek olan muhasebe departmanında ve hemen ardından insan kaynakları departmanlarında işletme mezunlarının diğer birimlere göre daha yoğun olarak çalıştırıldığını görmekteyiz. Sapmaların 1’e yakın olması bu oranların firmalar arasında değişiklikler gösterdiğini ifade etmektedir. Dikkate değer bir diğer sonuç ise yönetim birimlerindeki ortalama değerinin işletmenin diğer uzmanlık alanlarına göre düşük olmasıdır. Bu değer için sapmanın da fazla yüksek olmaması işletmecilerin yönetici olarak çalıştırılmadığını göstermektedir. 4.2.4. İşletme Mezunlarının Bilgi Düzeyleri Katılımcı firmalardan işletme mezunlarını hangi birimlerde hangi oranda çalıştırdıklarını öğrendikten sonra bu çalışanlarını değerlendirmeleri istenmiştir. Firmaların işletme mezunlarının bilgi düzeylerini değerlendirmeleri kuşkusuz işletme eğitimiyle doğrudan alakalıdır. 50 Tablo 4.10. İşletme mezunlarının bilgi düzeyleri sonuç tablosu Standart Sapma 0,71 Bilgisayar Kullanımı 2 5 3,5 0,53 Muhasebe 1 4 3,3 0,67 İnsan Kaynakları Yönetimi 2 4 3,27 0,75 Sosyal Sorumluluk 1 4 3,15 0,71 Genel Kültür 2 4 3,14 0,71 Pazarlama 2 4 2,96 1,18 Yabancı Dil 1 5 2,89 0,94 İletişim, İkna, Konuşma 1 5 2,89 0,95 Finansman 1 4 2,86 1,01 Stratejik Yönetim 1 4 2,73 0,73 Hukuk 1 4 2,66 0,82 Dış Ticaret 1 4 2,61 0,68 Üretim 1 4 2,46 1,02 Kalite 1 4 2,34 0,91 Halkla İlişkiler 1 4 2,29 0,82 Genel 2,87 (Minimum, Maksimum sütunları için 1=Çok az, 2=Vasat, 3=Yeterli, 4=iyi, 5=Çok iyi) Alanlar Minimum Maksimum Ortalama Katılımcı şirketlerin yaptıkları değerlendirme sonucunda diğer alanlara nazaran bilgisayar kullanımı açısından işletmecilerin yeterli oldukları görülmektedir. İşletme eğitimi sürecinde fakülteler, bilgisayar kullanımını, ofis programları kullanımını ve hatta bilgisayarlı muhasebe programlarını kullanımını konu edinen dersleri programlarında bulundurmaktadırlar. Bazı fakültelerde daha ileri düzey eğitimler de verilmektedir. Katılımcı firmalar, işletmecilerinin ortalama 3,5 değer ile yeterli-iyi arasında bir bilgisayar kullanma becerisine sahip olduklarını belirterek eğitimin başarılı olduğu sonucuna varmamıza neden olmuşlardır. Eğitimin başarısının yanı sıra günümüz koşullarında bilgisayarın sosyal yaşamda bireylerin eğlence, hobi, bilgi edinme, iletişim gibi birçok isteğine cevap vermesi, kişiyi bilgisayar kullanımına itmektedir. Bilgisayar kullanımındaki başarı seviyesinin bir nedeni de bu olarak sayılabilir. Anket çalışmasının 3. sorusunda elde ettiğimiz verilere göre muhasebe ve insan kaynakları birimlerinde işletmecilerin yoğun olarak çalıştırıldıklarını görmüştük. Firmalardan bu konularda değerlendirmeler aldığımızda gerek muhasebe gerekse insan 51 kaynakları alanlarında işletmecileri başarılı buldukları görülmektedir. Muhasebe 3,30 ve insan kaynakları 3,27 ortalama ile işletme mezunlarının bu konulardaki bilgi birikimlerini yeterlinin üzerinde değerlendirmemize sebep olmuşlardır. Ayrıca muhasebe alanı düşük bir standart sapma göstermiştir. Katılımcıların muhasebe bilgi düzeyi konusunda hem fikir oldukları buradan anlaşılmaktadır. Buradan hareketle işletme bölümlerinin eğitimlerinde muhasebe ve insan kaynakları ile ilgili derslerin diğerlerine nazaran nispeten daha başarılı olduğu tespitini yapabiliriz. Firmalar tarafından yeterli bulunan diğer iki alan genel kültür ve sosyal sorumluluktur. Firmaların genel kültüre önem vermelerinin sebepleri arasında temsilci olarak görevlendirme isteği yer almaktadır. Buradan hareketle işletme mezunlarının genel kültür olarak firmaların istediği seviyede olduklarını söyleyebiliriz. Sosyal sorumluluk ilkesinin bireye yerleşmesinde işletme bölümlerinde verilen sosyal sorumluluk odaklı derslerin faydası olduğu şüphesizdir. Firmalardan hiç biri işletmenin diğer bir uzmanlık alanı olan pazarlamayı değerlendirirken “çok az” işaretlememelerine karşın ortalama bilgi seviyesi olarak yeterli seviyede de değerlendirme yapmamışlardır. 2,96 oran ile yeterli sayılabilecek bir bilgi düzeyinde değerlendirme alan pazarlamanın işletme bölümlerinde etkinliği sorgulanmalıdır. İşletme uygulanmaktadır. Fakat bölümlerinde pazarlama pazarlama derslerinin dersleri birçoğu yoğun seçmeli olarak olarak ders programlarına dahil edilmektedir. Pazarlama ile ilgili dersleri almayıp da bu birimlerde çalışma hayatını devam ettiren personelin başarı oranını etkileyebileceği düşünülmelidir. Bireylerin kendilerini doğru şekilde ifade edip karşılarındakini doğru olarak anlayabilmeleri için bazı işletme bölümlerinde seçmeli de olsa iletişim, ikna, konuşma dersi verilmektedir. İşletmecilerin ilgili firmalar tarafından bu konuda değerlendirilmeleri neticesinde 2,89 yani yeterliye yakın bir oran çıkmıştır. Katılımcı şirketler dış ticaret başarısı olarak işletmecileri vasat ile yeterli arasında bir değere yerleştirmişlerdir. Hukuk bilgisi açısından değerlendirme ile hemen hemen aynı değere sahip olan dış ticaretin işletme eğitimi veren fakültelerde üzerinde durulması gerektiği düşünülmektedir. Hukuk bilgisi açısından işletme ile ilgili hukuki 52 mevzuatın öğrenciye daha iyi aktarılması da, iki değeri de artırabilir. Dış ticarette önemli olan bir diğer etken de yabancı dildir. Yabancı dil değerlendirilmesinde işletmeciler yeterli bulunmamakla beraber 2,89 ortalama ile çok da kötü bir tablo çizmemiştir. Fakat yabancı dil değerlendirmesinde standart sapmanın yüksek oluşu bu değerin firmalar arasında değişikliler gösterdiğine işarettir. Finansman birimlerinde firmalar çok yoğun olarak işletmeci çalıştırmamakla beraber değerlendirme olarak da yeterli bulmamışlardır. 2,86 oranı yeterliye yakın bir değerdir. Bazı firmaların yarıdan fazla oranda işletmeci çalıştırdığı düşünüldüğünde aslında finansmanın başarı oranının diğer firmalara nazaran daha da düşük olabileceği dikkate alınmalıdır. Üretim, kalite ve halkla ilişkiler alanlarındaki değerlendirmelerde işletme mezunları vasata yakın değerler almışlardır. Bu bölümlerde çalıştırılmamalarının sebebi de bilgi düzeylerinin yetersiz oluşundan kaynaklanabilir. Ancak unutulmamalıdır ki büyük ölçekli firmaların her departmanlarında profesyonel yöneticilere ihtiyaçları vardır. Üretim planlamasını ve yönetimini gerçekleştirecek uzmanların işletme mezunu olmaları şirketlerin başarısını artıracaktır. Şirketlerin değerlendirmelerinde elde edilen en can alıcı sonuçlardan biri ise stratejik yönetim ile ilgili değerdir. Bu değer 2,73 oranında kalmış ve yeterli bulunmamıştır. Düşük oranda yönetici olarak işletme mezunu tercih eden firmalar, yöneticilik konusunda değerlendirme yaparken de 3’ün üzerinde gerçekleşmesi beklenen ortalamayı sağlamamışlardır. Firmaların işletme mezunlarından bekledikleri bilgi birikimi olması gereken seviyede değildir. İşletme eğitimi veren fakültelerin ders programlarında yöneticilik ile ilgili dersler yeterli düzeyde verilmesine karşın değerin yeterince yüksek olmaması bir sorun olduğunun açıkça göstergesidir. Anketimizin 5. sorusunda bu alanlar dışında hangi alanlarda eğitim almalılar sorusuna verilen 5 yanıttan 3’ü pratik yönetim, uygulamalı iş idaresi, örnek olaydır. Buradan da anlaşılabileceği gibi yönetimin uygulamalı olarak öğrenciye aktarılabileceği bir çözüm üretmek işletme mezunlarının etkinliğini artırmakla kalmayacak firmaları da memnun edecektir. 5. soruya katılımcılardan yalnızca 5 tanesinin yanıt vermesi, firmaların işletme eğitimini mevcut müfredatıyla yeterli gördüğü gibi bir sonuca 53 varılmasını mümkün kılar. 4. soruda belirtilen alanlar dışında katılımcıların önerileri olmaması eğitim alanlarının yeterli olduğunu bize gösterebilir. 4.2.5. İşletme Mezunlarının Performans Değerlendirmesi Katılımcı şirketlerin bünyelerinde çalıştırdıkları işletme mezunlarının performanslarını değerlendirmeleri istenmiş ve sonuçta aşağıdaki tablo elde edilmiştir. Tablo 4.11. İşletme mezunlarının performans değerlendirmesi Ölçütler Minimum Maksimum Ortalama İşlerinde ilerleme arzuları yüksektir. 3 Mesleği ve işiyle ilgili teknik bilgileri yeterlidir. 1 İşletmeci ihtiyacını karşılayabilmektedirler. 2 İş arkadaşlarını motive ederler. 2 İşi kolaylaştırıcı ve pratik bilgiye sahiptirler. 2 Yeni mezunların işe uyumu hızlıdır. 1 Stajyerlere yardımcı olurlar, eğitirler. 2 Sektör ve işletmeye özel bilgilere haizdirler. 2 Mesleği ile ilgili görevlerde çalışmaktadırlar. 1 Mesleği ile ilgili yeni gelişmeleri takip etmektedirler. 2 Eğitimlerden öğrendiklerini uygulamada yeterlidirler. 1 Genel (Minimum ve maksimum sütunlarındaki değerler 5 3,99 5 3,54 4 4 3,51 3,43 5 3,42 Standart Sapma 0,50 0,84 0,59 0,59 0,93 0,86 4 3,22 0,85 5 3,21 4 3,09 4 3,09 5 3,08 0,78 1,00 0,87 0,91 2,71 3,30 0,79 içi, 1=kesinlikle katılmıyorum, 4 2=katılıyorum, 3=kararsızım, 4=katılıyorum, 5= kesinlikle katılıyorum olarak değerlendirilmelidir.) Mesleği ve işiyle ilgili teknik bilgilerin yeterli olması, gerek eğitim süreci ile gerekse işletmecinin kendisini nasıl geliştirdiği ile ilgili bir ölçüttür. İşverenlerin çalıştırdıkları işletmecileri bu konuda yeterli buldukları söylenebilir. 3,54 değeri katılıyorum ibaresine yakın bir sayıdır. İşletme mezunlarının eğitim süreci boyunca 54 öğrendiklerini gerekli düzeyde tekrar etmeleri ve kendini işiyle ilgili konularda yenileyip geliştirmeleri bu değerin artmasına sebep olacaktır. İşi kolaylaştırıcı pratik bilgiye sahip olmak bireyin tecrübesini ve pratik uygulama geçmişini ele almamızı sağlayan bir ölçüttür. Ortalama yüksek olmasa da 3,42 bir olumsuzluk ifade etmez. İstenilen düzeye gelinebilmesi için pratik eğitimlerin yoğunlaştırılması ve bireyin işe konsantrasyonu yeterli olabilir. Firmalar işe aldıkları işletmecilerin gelişmeleri takip etmeleri konusunda tam bir kararsızlık içindedirler yargısına varmamız hiç de yanlış olmayacaktır. Buradan çıkan sonuç işletme mezunlarının işletmeci olmayı bir meslek olarak mı yoksa bir geçim kaynağı olarak mı gördüklerine yorum yapmamıza olanak sağlamaktadır. 3,08 ortalaması işletmecilerin çalışma hayatında gelişmeleri takip etmekte eksik kaldığını göstermektedir. Gelişmeleri takip etmemeleri meslekleri ile yeterince ilgili olmadıklarının göstergesidir. Bu durumda gelişmeye açık olmayan bir işletmeci yalnızca para kazanabilmek için o mesleği sürdürüyor diyebiliriz. İçinde bulundukları sektörü ve işletmeyi iyi analiz etmek ve konu ile ilgili bilgi sahibi olmak işletme mezunlarının sahip olması gereken bir özelliktir. Firmaların bu ölçüt için de tam bir kararsızlık durumunda olduğu ortalamadan ve minimum maksimum değerlerden ortaya çıkmaktadır. İşletme mezunlarının çeşitli sektörler ve bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelerle ilgili örnekli dersler görmeleri büyük ölçüde faydalı olacaktır. Katılımcılar işletme mezunlarının ilerleme istekleri olduğu konusunda hemfikirdirler (3,99). Bu sonuç da işletmecilerin asıl hedefleri olan yönetici olmaları ile kendilerini motive ettiklerini ve güdülediklerini göstermektedir. Ne yazık ki, içlerinden pek çoğu bu hayaline kavuşamamaktadır. Burada firmaların yönetimde az oranda işletmeci çalıştırdığını hatırlatarak, bu durumu bildiği halde motivasyonunu yitirmeyen işletmecilere daha çok şans vermeleri gerektiğini belirtmemiz gerekir. Şirket içi eğitimlerde aktarılanları uygulamada çok düşük bir ortalama elde eden (2,71) işletme mezunlarının bu ortalamaya sahip olmasının çeşitli nedenleri olabilir. Üniversite eğitimleri sürecinde benzer dersleri yoğun bir şekilde almaları, yönetim 55 hakkında bilgi sahibi olduklarından eğitimin yararı olmadığına inanmaları, eğitimlerde verilen bilgilerin önceki bilgileri ile çelişmeleri gibi bir çok neden firmaların işletme mezunlarını bu konuda yetersiz görmesine sebep olabilir. Meslekleri ile ilgili bir işte çalışmaları ölçütü, firmaların bu konudaki ortalamalarının kararsıza yakın olması işletmecilerin hala pek çok şirkette mesleği ile ilgisi olmayan bir görevde yer aldığını göstermektedir. Olumlu ve olumsuz sonuçlar netice olarak ortalama bir değere yaklaşmıştır (3,09). Yeni mezun işletmeciler işe uyum konusunda firmalardan olumsuz bir sonuç almamışlardır. Yeni mezunların işe istekleri ve alışma süreçlerinin olumlu geçtiği 3,22 ortalama ile genellenebilir. Üniversite içerisindeki çeşitli konferansların ve staj programlarının etkinliği artırılarak bu değer yukarı ortalamalara çıkarılabilir. Stajyerlere yardım konusunda da firmalar işletme mezunlarından olumsuz bir tavır görmemişlerdir. Firma içerisinde çalışanların birbirlerine yardımı ve desteği önemli bir kavramdır. Örgüt kavramı ile ilgili dersler gören işletmecilerin bu tür konularda daha başarılı olması beklenen bir durumdur. Örgüt derslerinin kimi fakültelerde seçmeli olması veya uygulama eksikliklerinden kaynaklı olarak bu ortalama 3,21 çıkmış olabilir. İşletmecilerin firmadaki işletmeci ihtiyaçlarını karşıladıkları sonucuna varmak 3,51 ortalama ile mümkündür. Firmalar beklentilerini daha yukarılara taşıdıkları takdirde daha iyi sonuçlar elde edebilirler. 3. ve 4. sorularda yetersiz buldukları alanlara karşın, genel bir değerlemeye tabi tuttuğumuz işletmeciler için olumlu sonuç elde edilmiştir. Bu da firmaların işletme mezunlarından beklentilerini net bir şekilde belli etmedikleri yorumuna ulaşmamızı sağlar. 3,43 ortalama ile işletme mezunlarının iş arkadaşlarını olumlu yönde motive ettiği yargısına varmamız yerinde olacaktır. Motivasyonun ne kadar önemli bir kavram olduğu işletme bölümlerinde sıkça işlenmektedir. Yönetim ve örgüt ile ilgili derslerde motivasyon teknikleri örnek olaylar yardımı ile desteklenmektedir. 56 4.2.6. Şirket İçi Eğitim Verilen Alanlar Katılımcı firmalardan şirket içi eğitim verdikleri alanların bilgileri istenmiştir. Bu da işletme bölümleri müfredatlarına eklenebilecek ya da geliştirilmesinde fayda olacak alanları belirlemeye ışık tutacaktır. Tablo 4.12. Şirket içi eğitimler sonuç tablosu Eğitim alanları Kalite Yönetim Sistemleri İthalat-İhracat Proje Planlama Problem Çözme Teknikleri Organizasyonda Davranış İnsan Kaynakları Yönetimi Stratejik Düşünme Yöneticilik Sanatı Motivasyon Teknikleri Oran (%) 48,7 41,2 41,2 37,8 35,3 31,1 25,2 25,2 0 Katılımcıların yarısına oldukça yakın bir bölümü (%48,7) Kalite Yönetim Sistemleri ile ilgili çalışanlarına eğitimler uygulamaktadırlar. Firmaların hemen hepsi kalite belgelerine sahiptirler ve çalışanlarına kalite sistemindeki işleyiş ile ilgili eğitimler vermeleri gerekmektedir. Bu eğitimlere bütün çalışanlar katılmaktadırlar. İşletme bölümlerinde verilen kalite eğitimi ne kadar sorunsuz olursa olsun bu oran değişmeyecektir. Lakin eğitimler üniversite mezunu olmayan çalışanlara da verilmektedir. Katılımcı firmalardan hiçbiri motivasyon teknikleri alanında şirket içi eğitim uygulamamaktadır. İthalat-İhracat ve Proje Planlama alanında yüksek oranlarda eğitimler alındığı görülmektedir. İthalat-ihracat mevzuatı ve proje planlama ve uygulama gibi derslerin işletme bölümlerinde verilmesi ile firmaların bu eğitimler için zaman ve kaynak ayırmasına gerek kalmayacak, ayrıca daha donanımlı işletmeciler yetişmiş olacaktır. 57 Organizasyonda Davranış ve Problem Çözme Teknikleri ile ilgili dersler işletme eğitimi kapsamı içerisinde yer alan derslerdir. Fakat bu tür eğitimlerin çalışanların bir çoğuna verildiği göz önünde bulundurulursa oranın normal seviyede olduğu düşünülmektedir. İnsan Kaynakları yönetimi ile ilgili firmalardan %31,1’i eğitime başvurmaktadırlar. İnsan kaynakları birimlerinde yoğun olarak işletmeci çalıştırdıklarını önceden saptadığımız bu firmaların bu eğitimlere başvurmalarındaki sebebin, kendi istedikleri yönde işe alış sürecini ve personel yönetimini çalışanlara aktarma amaçları olduğu düşünülmektedir. Stratejik Yönetim ve Yöneticilik Sanatı yönetici yetiştirmeye yönelik alınan eğitimlerdir. İşletme mezunlarına yöneticilik kadrolarında az sayıda yer veren bu firmaların bir de eğitim konuları arasında yöneticilik eğitimlerine az yer vermeleri, bu firmaların yönetici olarak hangi nitelikte kişileri çalıştırdıkları konusunda birçok soru işaretine neden olmuştur. 4.2.7. İdari Kadroların İşe Alış Sürecinde Önemli Kriterler İşletme mezunlarının idari kadrolarda iş başı yapabilmeleri için eğitimlerinden başka ne tür özelliklere sahip olmalarının önemli olduğu araştırılmıştır. 58 Tablo 4.13. İşe kabul kriterlerinin önemi Kriterler Minimum Üniversite mezuniyeti Yabancı dil bilgisi İletişim becerisi Bilgisayar bilgisi Askerlik durumu İş tecrübesi (aynı alanda) Sürücü belgesi Sosyal yaşam Yüksek Lisans (Master) İş tecrübesi (farklı alanda) Sigara alışkanlığı Soru 6 Yüksek lisans (İşl. Mez.) Cinsiyet (Minimum ve Maksimum sütunları Standart Sapma 0,50 4,45 0,48 4,37 0,48 4,37 0,48 4,37 0,64 4,29 0,64 4,01 0,69 3,45 0,72 3,43 0,72 2,83 0,84 2,74 0,90 2,31 0,96 2,24 0,89 2,20 2 =az önemli, 3=orta derece Maksimum Ortalama 4 5 4 5 4 5 4 5 3 5 3 5 1 5 2 5 2 4 1 4 1 5 1 5 1 5 için 1=önemsiz, önemli, 4=önemli, 5=çok önemli) Katılımcı firmalar yönetici pozisyonları değerlendirirken yüksek lisans yapmış olmalarını 2,83 ortalama ile orta derece önemliye yakın değerlendirmişlerdir. Fakat 6. soruda araştırılan işletme mezunlarının yüksek lisans yapmaları durumunu aynı firmalar daha az önemli bulmuşlardır (2,24). Buradan firmaların yönetici pozisyonlarda değerlendirdikleri elemanlardan yüksek lisans yapmış olmalarını bekledikleri sonucu çıkarılmaktadır. Bir yönetici adayı için en önemli kriter üniversite mezunu olması kriteridir. Katılımcı firmalar 4,45 ortalama gibi çok yüksek bir ortalamada adayların üniversite mezunu olmalarını şart koşmaktadırlar. Bir yöneticiden beklenen diğer önemli özellikler yabancı dil bilgisi, bilgisayar bilgisi, iletişim becerisi ve erkek adaylar için askerlik durumudur. Bu sayılan kriterlerin hepsi katılımcı firmalarca önemli bulunan değerlerdir ki ortalamaları 4,30 civarlarındadır. Bunların ardından ilk sırada gelen önemli koşul aynı alanda gerçekleşmiş iş tecrübesidir. Buradan elde edilecek sonuç işletme mezunlarının iş hayatına atılırken 59 yöneticilik kadrolarında yer bulmalarının zor olduğudur. Firmalar tecrübeye önem vermekte, bu da işletmecilerin kendilerini geliştirmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. Diğer kriterlerden sürücü belgesi ve sosyal yaşam 3,40 ortalama ile orta derece önemli ve sigara kullanımı, cinsiyet ve farklı alanda iş tecrübeleri de 3’ün altında ortalamalar ile daha az önemli olmuşlardır. Yönetici kadrolar için adaylar belirlenirken cinsiyet ayrımının söz konusu olmaması sevindirici bir durumdur. En az öneme sahip kriter de 2,20 ortalama ile cinsiyet faktörüdür. 4.2.8. Katılımcı Firmalar Hangi Sektörlerde Faaliyettedirler Katılımcı firmalardan gelen anket sonuçları, İSO tarafından belirlenen ilk 1000 sanayi kuruluşuna ilişkin sektörel verilerle uyuşmamaktadır. Soru değerlendirmeye alınmamıştır. 4.2.9. Genel Değerlendirmeler Bilgisayarın üretimde kullanılması ile birlikte yeni bir çağ başlamış ve bu çağ üretim maliyetlerini düşürdüğünden, üretim bir rekabet aracı olmaktan çıkmıştır. Maliyetleri düşürmek isteyen büyük firmalar araştırma-geliştirme (Ar-Ge) faaliyetlerini hizmet olarak talep etmeye başlamışlardır. Üretimin bilgisayarlara, robotlara, otomasyona dönmesi emek yoğun elemandan çok kalifiye eleman ve üretim-pazarlama süreçlerini iyi planlayacak ve yönetecek yöneticilere ihtiyaç duyulmasına sebep olmuştur. Bilgisayarlar aynı zamanda evrak ve arşiv sistemine yeni soluk kazandırmış ve bu görevi yapan memurların kalitesinin de artmasını zorunlu hale getirmiştir. İnternetle birlikte ise bilgi parmağımızın ucunda olduğundan ve rekabetin yoğunluğu arttığından dış pazarlara açılmak bir mecburiyet haline gelmiştir. İşte bu ve bunun gibi birçok neden sonucunda işletmecilik mesleği önem kazanmış ve işletmecilerden beklenenler değişmiştir. Günümüzde işletmecilerden beklenenlerin başında stratejik noktalarda hızlı kararlar vermeleri gelir. Bu da fakültelerde çeşitli örnek olay uygulamaları ile sık sık tekrarlanması gereken bir durumdur. Öğrenci bu sayede yeteneğini geliştirebilir. İşletmecilerden günümüzde bir idari müdürün yaptığından daha fazlası beklenmektedir. Firmanın rutin işleyişini düzenlemek şüphesiz ki yöneticinin görevidir. 60 Fakat günümüzde beklenen yöneticinin yarını görmesi, yenilikleri planlaması ve belirlediği hedeflere çalışanları motive etmesidir. Firmaların hemen hepsi çalışanlarından yabancı dil bilmelerini beklemektedir. Şüphesiz ki dış ticaret ile yoğun ilgilenen firmalar daha ileri düzey bir dilbilgisini hatta 2-3 yabancı dil iletişimini çalışanlarından talep etmektedirler. Bu da beraberinde işletme mezunlarının diğer ülke kültürleri hakkında bilgi sahibi olmasını gerektirmektedir. Global işletmelerin çok fazla olmasına karşın fakültelerimizin çoğunda yalnızca “Uluslar arası İşletme” dersi ile bu konu geçiştirilmektedir. Teknolojinin hızla ilerlemesi firmaların teknolojilerini yenilemelerine sebep olmaktadır. Dolayısı ile işletmecilerin teknoloji ile barışık olmaları gerekmektedir. Teknolojik cihazları kullanma konusunda bir sıkıntısı olmak günümüz koşullarında kabul görülen bir durum değildir. Buna bağlı olarak bilgisayar kullanımında yetkin düzeyde olmak bütün işletme mezunlarında aranan bir özelliktir. Günümüzde insan kaynakları departmanları tarafından aranan ve firmalarca önemli bulunan diğer bir husus ise kişinin bir konuda üst düzey başarılı olmasıdır. Bu herhangi bir spor dalı, müzik, sanat, okul, tiyatro vs. olabilir. Böyle bir beklentinin sebebi ise mükemmeli deneyimlememiş insanın performansının belli bir seviyeyi aşamayacağı inancıdır. Sayılanların dışında yaratıcı olmak, grup içerisinde etkin olmak, kendine güvenmek işletmecilerde aranan özelliklerdir. Geçtiğimiz 20 yıldan uzun süredir küresel iş çevreleri dramatik değişiklikler yaşamakta, bu değişim yönetim uygulamalarını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu durum, işletme okullarına programlarını uluslararası yapma ve küresel anlamda daha yeterli yöneticiler yetiştirme baskısı olarak yansımaktadır. Yeni tip işletme programları için öneriler, sadece işletme eğitimini uluslararası yapma ve yenilemeyi değil, endüstri ile de bağları artırmayı öngörmektedir. Önerilen yeni model, öğretim, araştırma ve pratiğin sıkı sıkıya birbirine bağlı olduğu ve bir arada yürütüldüğü tıp fakülteleri modeline benzemektedir. Bu yeni model, işletme eğitimini verimli yöneticiler değil, vizyon sahibi etkili liderler yetiştirecek şekilde dönüştürmeyi amaçlamaktadır. 61 4.3. Hipotez Testleri Araştırma kapsamında belirlemiş olduğumuz hipotezler tek yönlü T testi ile analiz edilmiştir. Örneklem büyüklüğü “n” olmak kaydı ile n≤30 koşulu sağlanmadığından z değerleri hesaplanmıştır. Hipotez 1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. Bu hipotezin analizinde anketin 4. sorusundan elde edilen veriler kullanılmıştır. Soruda belirtilen alanların her biri H0 ve H1 olarak hipotez şeklinde ifade edilmiştir. Pazarlama için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, pazarlama alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, pazarlama alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Stratejik Yönetim için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, stratejik yönetim alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, stratejik yönetim alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Finansman için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, finansman alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, finansman alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. 62 Muhasebe için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, muhasebe alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, muhasebe alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Hukuk için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, hukuk alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, hukuk alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Üretim için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, üretim alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, üretim alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Bilgisayar Kullanımı için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, bilgisayar kullanımı alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, bilgisayar kullanımı alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. 63 Yabancı Dil için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, yabancı dil alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, yabancı dil alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Dış Ticaret için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, dış ticaret alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, dış ticaret alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Kalite için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, kalite alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, kalite alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Halkla İlişkiler için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, halkla ilişkiler alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, halkla ilişkiler alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. 64 İletişim, İkna, Konuşma için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, iletişim, ikna, konuşma alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, iletişim, ikna, konuşma alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Genel Kültür için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, genel kültür alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, genel kültür alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. İnsan Kaynakları Yönetimi için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, insan kaynakları yönetimi alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, insan kaynakları yönetimi alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Sosyal Sorumluluk için; H0: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, sosyal sorumluluk alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmektedirler. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firma, bünyelerinde çalışan işletme mezunlarının, sosyal sorumluluk alanındaki bilgi düzeylerini yeterli görmemektedirler. Belirtilen tüm alanların dağılımları Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz edilmiş ve normal dağılıma sahip oldukları belirlenmiştir. Aşağıdaki tabloda H0 ve H1 65 hipotezleri sayısal olarak ifade edilmiştir. Bütün alanlar için H0, “yeterli” değeri olan 3’e eşitlenmiştir. Yine bütün alanlar için “yeterli” değerinden düşük koşullar H0’ı reddedecektir ( H1 kabul ). Tek yönlü alt kuyruk testi hipotezler H0 ve H1 sütunlarında formüle edilmişlerdir. Tablo 4.14. Hipotez 1 test tablosu Finansman Ortalama Standart Standart Dağılım H0 H1 (µ) sapma hata 116 2,957 0,715 0,066 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 107 2,729 1,005 0,097 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 110 2,864 0,953 0,091 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Muhasebe 119 3,303 0,530 0,049 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Hukuk 107 2,664 0,726 0,070 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Üretim 107 2,458 0,677 0,065 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Bilgisayar Kul. 110 3,500 0,714 0,068 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Yabancı Dil 110 2,891 1,176 0,112 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Dış Ticaret 113 2,611 0,818 0,077 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Kalite 110 2,336 1,016 0,097 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Halkla İlişkiler 107 2,290 0,911 0,088 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 2,891 0,942 0,090 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 3,136 0,710 0,068 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 3,274 0,671 0,063 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 3,145 0,752 0,072 normal µ = µ0 = 3 µ = µ0 ≤ 3 Alanlar Pazarlama Stratejik Yönetim n İletişim, İkna, Kon. 110 110 Genel Kültür İnsan Kaynakları 113 Yönetimi Sosyal Sorumluluk 110 Bütün alan hipotezleri için z değerleri hesaplanmış, α = 0,05 ve tablo değeri z = 1,645 koşulu ile kıyaslanarak H0 kabul veya reddedilmiştir. “z” değerlerinin -1,645’ten küçük olması koşulu hipotezi reddeder (µ0 ≤ 3) . 66 Tablo 4.15. Hipotez 1 sonuç tablosu z Alanlar H0 Pazarlama -0,6493 Kabul Stratejik Yönetim -2,7886 Red Finansman -1,5010 Kabul Muhasebe 6,2301 Kabul Hukuk -4,7930 Red Üretim -8,2841 Red Bilgisayar Kullanımı 7,3491 Kabul Yabancı Dil -0,9731 Kabul Dış Ticaret -5,0626 Red Kalite -6,8495 Red Halkla İlişkiler -8,0628 Red İletişim, İkna, -1,2148 Kabul Konuşma Genel Kültür 2,0142 Kabul İnsan Kaynakları 4,3431 Kabul Yönetimi Sosyal Sorumluluk 2,0281 Kabul ( α = 0,05 ve tablo değeri z = -1,645 ) H0 hipotezleri Stratejik Yönetim, Hukuk, Üretim, Dış Ticaret, Kalite ve Halkla İlişkiler alanları için reddedilmiştir. İşletme mezunları Türkiye’deki 1000 büyük firmaya göre sayılan alanlardaki bilgi düzeyleri açısından yeterli bulunmamıştır. Hipotez 2: Türkiye’deki 1000 büyük firmanın idari kadrolarında çalışan işletme mezunu oranı yüksek seviyededir. Bu hipotezin testinde 3. anket sorusunun verilerinden faydalanılmıştır. Sorudaki % değerleri sözlü ifade edilebilmeleri açısından şu şekilde alınmıştır; %0-15 : çok düşük, %16-30 : düşük, %31-45 : orta, %46-70 : yüksek, %70’in üstü : çok yüksek. İdari kadrolarda çalışan personeller, yönetim departmanı seçeneği verileriyle değerlendirilmiştir. Dolayısıyla hipotezler aşağıdaki gibidir. H0: Türkiye’deki 1000 büyük firmanın idari kadrolarında çalışan işletme mezunu oranı yüksek seviyededir. H1: Türkiye’deki 1000 büyük firmanın idari kadrolarında çalışan işletme mezunu oranı yüksek seviyede değildir. 67 Yönetim departmanı verileri için dağılımın normal olduğu Kolmogorov-Smirnov testi uygulanarak anlaşılmıştır. Oranın “yüksek” seviyede olması anket verilerinde “4” değerine karşılık gelmektedir. H0: µ = µ0 = 4 H1: µ ≤ µ0 = 4 Tablo 4.16. Hipotez 2 sonuç tablosu n Ortalama Standart Standart Sapma Hata z Departman 119 1,43697 0,70877 0,06497 -39,448 Yönetim (α = 0,05 ve tablo değeri z = -1,645 ) %5 yanılma payı ile H0 reddedilmiştir. Türkiye’deki 1000 büyük firmanın idari kadrolarında çalışan işletme mezunu oranı yüksek seviyede değildir. 68 V. BÖLÜM SONUÇ ve ÖNERİLER İşletme okulları lider yetiştirmekle yükümlüdür. Mühendis, doktor, avukat olması için bireylerin yeterli bilgi birikimlerine sahip olması programlara kabul edilebilmeleri için kafidir. İşletmecilerin yönetici olabilmesi için bu bilgi birikimine ek olarak cesaret, karar verme, hırs gibi özelliklere sahip olması gereklidir. Her ne kadar işletme eğitimi kabul kriterleri arasında bireysel yetenek testleri yer almasa da, işletme bölümünü tercih edecek öğrencilerin mezun olduktan sonra nasıl bir rekabet içerisinde varlık göstermeleri gerektiklerini bilmeleri ve bu konuda kendilerini hazır hissetmeleri başarılı bir işletmeci olmak için atılması gereken bir adımdır. Özellikle işletmeciler için üniversitede yalnızca meslek öğrenmek yeterli olmayacaktır. Medeni bir iş ortamında nasıl davranılması gerektiğini, iyi insan olmayı, sosyal yaşamına özen göstermeyi vb. ideal yöneticide bulunması gereken özelliklerin kazanılması firmaların aradığı türden işletmeci olmanın gerekliliklerindendir. İşletme mezunlarının günümüzde daha çok muhasebe, insan kaynakları gibi birimlerde yer edindiklerini düşünürsek, rekabet ortamından sıyrılarak az sayıda yönetici arasına girebilmek için kişisel gelişimin önemi büyüktür. Her ne kadar genellemeler vasıtası ile değerlendirmelere varsak dahi, her birey olumlu veya olumsuz koşullar da dahil kendisini en iyi şekilde geliştirmekle yükümlüdür. Firmaların işletme mezunlarından beklediklerinin başında gelişim ön plandadır. İşletmeci firmayı temsil etmektedir. Firmanın aynası olduğu için kendisinden “en iyisi”nin beklenmesi çok da şaşırılacak bir durum değildir. İşletme eğitimi veren fakülteler öğrencilerine gerekli bilgileri pratik ve teorik uygulamalarla göstermeli, aynı zamanda da öğrencisini iş hayatıyla buluşturma noktasında bir aracı kurum sorumluluğunu almalıdır. Öğrencileri sık sık gerçek yöneticilerle buluşturarak, gerçek örnek olaylar üzerinde çalışmalar yaparak konuların işlenmesi onlara meslek sahibi olmaları yolunda gerekli avantajları sağlayabilir. Stajyerliğin etkinliği artırılmalı gerekirse süresi uzatılmalıdır. Meslek liseleri örneğini 69 verecek olursak, müfredatın düzenlenmesi halinde 3. ve 4. yıllar içerisinde kademeli artırılarak iş yerlerinde staj imkanları yaratılabilir. Öğrenci 3 ya da 4 gün müfredat derslerini takip ederken diğer okul günleri staj için ayrılabilir. Şüphesiz burada üniversitelerin ve firmaların koordine edilmesi gerekmektedir. Bu stajların işletme bölümlerinin çoğunda mecbur olmayan 1 aylık stajlardan daha etkin olacağı düşünülmektedir. Çünkü öğrenci iş yerinde karşılaştığı durumları üzerinden zaman geçmeden analiz edebilecek, okulda öğrendiklerini pekiştirebilecektir. Gerek eğitimcilere, gerekse iş yerindeki yetkililerle iletişim halinde olan öğrenci iş ilanlarında istenen “2 yıllık tecrübe” gerekliliğini kısa sürede doldurmuş olacaktır. Firmalarla devamlı etkileşim içinde olacak olan öğrenciler gerek firmaları gerekse sektörleri daha yakından tanıyarak, iş hayatlarına nereden başlayacaklarına rahatça karar verebileceklerdir. Aynı şekilde firmalar da gerekli niteliklere sahip işletmecileri aramadan bulabilecekleri bir havuza sahip olacaklardır. Firmaların bulundurulduğunda uluslararası işletme faaliyetlere eğitimi veren yoğunluk fakültelerin verdiği göz uluslararası önünde işletmeye müfredatlarında yoğunluk vermeleri düşünülebilir. Fakat daha yapıcı bir çözüm olarak öğrenci değişim programlarına benzer bir programın eğitimciler için de uygulanması önerilebilir. Yurtdışından değişim ile gelecek eğitimci dil ve kültür farklılıklarını öğrencilere kolayca aktarabilecek, öğrenci bu farkı görerek ve hissederek uluslararası işletme alanına daha vakıf olabilecektir. Aynı zamanda değişim ile yurtdışına giden eğitimci döndüğünde gittiği ülke ile ilgili bilgi sahibi olacak, böylelikle çeşitlendirme artacaktır. Eğitimle ilgili diğer bir konu ise dış ticaret ile ilgili mevzuatın işletme mezunlarınca yetersiz bilindiğinin sonuçlar arasında sık sık karşımıza çıkmasıdır. Dış ticaret ile ilgili dersleri müfredatında bulunduran işletme fakültelerinin bir uzmanlık dalı olmayan dış ticaret konusunda daha fazla yoğunlaşmasını beklemek yanlış olacaktır. Dış ticaret eğitimi veren iki yıllık Meslek Yüksekokulları’nın bu ihtiyacı karşılayacak personel yetiştirmeye yönelik olduğu bilinmektedir. Firmalar istihdam ederlerken işletmecilerin yoğun olması gereken bazı birimlerde işletmecileri o konularda yetersiz bulduklarından başka bölüm mezunlarını işe almaktadırlar. Oysa değerlendirmelerinde yöneticilerine ilgili eğitimleri verme 70 konusunda yetersiz oldukları görülmüştür. Buradan, yöneticilik mesleğinin profesyonellerce yapılmadığı büyük ölçekli firmalar bulunduğu saptanmıştır. Firmaların yöneticilik, işletmecilik ile ilgili daha geniş düşüncede olarak, bir firmayı profesyonel bir işletmecinin yönetmesinden elde edecekleri faydayı göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. İşletmecilerin iş hayatındaki yeri, ne yazık ki iş olanakları ve mezun sayılarına bakıldığı zaman olmaması gereken bir konumdadır. Varılabilecek en somut değerlendirmenin işletme eğitiminin pratik yönüne ağırlık vermek olduğu görülmektedir. Burada hem fakültelere, hem işverenlere ve hem de öğrencilere büyük sorumluluk düşmektedir. Fakülteler ve işverenler gerekli pratik eğitimler için entegrasyonu sağlarken, öğrenci de kendisini geliştirmeye istekli olmalı ve sonucunda hedeflerine varabileceğine dair güdülenmelidir. 71 KAYNAKÇA AACSB (The Association to Advance Collegiate Schools of Business), About Us, http://www.aacsb.edu/aboutus.asp, 12 Ocak, 2008a AACSB, Eligibility Procedures and Standards for Business Accreditation, http://www.aacsb.edu/accreditation/process/documents/AACSB_STANDAR DS_Revised_Jan08.pdf, 3 Şubat, 2008b Chicago GSB (Graduate School of Business), GSB History, http://www.chicagogsb.edu/about/history.aspx, 20 Ocak, 2008 Cornuel, Eric, (2005), The role of business schools in society, Journal of Management Development, Vol. 29, No. 9 Cömert, Şükran, (1999), “İşletmecilik Uygulamalarında Toplam Kalite Uygulamaları ve Öğretim Sürecine Yansımaları Konusunda Bir Araştırma”, Yüksek Lisans Tezi, Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı DTM (Dış Ticaret Müsteşarlığı), İkinci Dünya Savaşı Sonrası Japonya Ekonomisi, www.dtm.gov.tr/dtmadmin/upload/EAD/KonjokturIzlemeDb/japonya.doc, 22 Ağustos, 2007 EFMD, The Global Management Education Landscape, http://www.gfme.org/landscape/reportonlineversion.pdf , 13 Mart, 2008, Erdoğan, Niyazi, (1998), İşletme Yönetiminde Başarının Sırrı: “Üniversite-İş Hayatı İşbirliği”, “2000’li Yıllarda İşletmecilik ve Eğitimi”, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 6. Ulusal İşletmecilik Kongresi Bildiri Kitabı GFME (Global Foundation for Management Education), A Global Guide to Management Education 2006, http://www.gfme.org/global_guide/index.htm, 5 Ocak, 2008 72 Gökçe, Deniz, MBA diploması ne işe yarar? , http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/06/24/yazarlar/yazarlar30.html, 29 Aralık, 2007a Gökçe, Deniz, MBA diploması neye yarar (2)!, http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2005/06/25/yazarlar/yazarlar30.html, 29 Aralık, 2007b Hawawini, Gabriel, (2005), The future of business schools, Journal of Management Development, Vol. 29, No. 9 HBS (Harvard Business School), The Case Method, http://www.hbs.edu/case/, 29 Ocak, 2008 Hutchinson, John G. , Europe’s Business Schools: A Good Start, But… Columbia Journal of World Business, Fall66, Vol. 1 Issue 4, p59, 2001 İSO (İstanbul Sanayi Odası), Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2006, İstanbul Sanayi Odası Dergisi, Sayı:498, Eylül, 2007 Kayhan, Sanem, Amerikan sistemiyle yüksek lisans, http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/05/12/yasam/yasam7.html, 24 Ağustos, 2007 Kipping, Matthias; Üsdiken, Behlül ; Puig, Nuria ; Imitation, Tension and Hybridization: Multiple Americanizations Management Education in Mediterranean Europe, Journal of Management Inquiry, Vol.13, No: 2, 2004. Mathias, Peter, (1975), Business History And Management Education, Business History, Vol. 17 Issue 1 Öz-Alp, Şan, (1998), Türkiye’de İşletmecilik Eğitimi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Yayını 73 Özkan, Mehmet, Stratejik Yönetim Tarihine Kısa Bir Bakış, http://www.sgb.gov.tr/strplan/Kitap%20Tez%20ve%20Makaleler/Stratejik%2 0Y%C3%B6netim%20Tarihine%20K%C4%B1sa%20B%C4%B0r%20Bak% C4%B1%C5%9F.pdf, 22 Ağustos, 2007 Reichert, Charles J., (2006), Deducting An Mba, Journal of Accountancy, Vol. 201 No:2 Rosett, Richard N., Business Education in the United States, Chicago GSB selected Papers, No:59, www.chicagogsb.edu/faculty/selectedpapers/sp59.pdf, 26 Ocak, 2008 Scherer,Robert F; Javalgi ,Rajshekhar (Raj) G.; Bryant, Michael ; Tukel, Oya; Challenges of AACSB International Accreditation for Business Schools in the United States and Europe, Thunderbird International Business Review, Vol. 47(6) 651–669, 2005 TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), İstihdam Edilenlerin Yıllar Ve Cinsiyete Göre İktisadi Faaliyet Kolları, http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=25&ust_id=8, 7 Mayıs, 2008 Wikipedia, Grandes écoles, http://en.wikipedia.org/wiki/Grande_ecole, 3 Şubat, 2008 Williams, Jeremy B., The New World of Management Education, U21Global Working Paper No. 010, 2006 Yelkikalan, Nazan; Pazarcık, Yener; (2005), İşletme Eğitiminde Global Perspektif: Çomü Biga İ.İ.B.F. Örneği, Selçuk Üniversitesi Karaman İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi Sayı:2 Cilt:5 / Aralık 74 ÖZGEÇMİŞ KİŞİSEL BİLGİLER Adı Soyadı: Özgün YILMAZ Doğum Yeri / Yılı: Bursa / 1982 Adres: Kültür Mah. Gümüşdere Cad. Ilgaz Sok. Gence Sitesi G Blok Daire: 6 Nilüfer / BURSA E-Posta: yilmazozgun@gmail.com GSM No: 0 505 826 81 00 EĞİTİM DURUMU Yüksel Lisans: Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı Tezli Yüksek Lisans (2005-2008) Lisans: Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü (2000-2005) Önlisans: Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü (2003-2007) Lise: Diyarbakır Anadolu Lisesi (1997-2000)