DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE HAVZA

advertisement
DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE HAVZA
YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ
Sevgi ÖZTÜRK
DOKTORA TEZİ
ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
HAZİRAN 2011
ANKARA
Sevgi ÖZTÜRK tarafından hazırlanan “DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI
ÖRNEKLEMİNDE HAVZA YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ” adlı bu
tezin doktora tezi olarak uygun olduğunu onaylarım.
Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK
……………………………….
Tez Danışmanı, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı,
Bu çalışma, jürimiz tarafından oybirliği ile Şehir ve Bölge Planlama Anabilim
Dalında Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.
Prof. Dr. Nevin AKPINAR
……………………………….
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara Üniv.
Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK
………………………………..
Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv.
Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ
……………………………….
Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara Üniv.
Doç. Dr. Nilgün GÖRER TAMER
……………………………….
Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv.
Yrd. Doç. Dr. Nihan ÖZDEMİR SÖNMEZ
………………………………...
Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv.
Tarih: 13.08.2011
Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Doktora derecesini
onamıştır.
Prof. Dr. Bilal TOKLU
Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü
…………………………………
TEZ BİLDİRİMİ
Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde
edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu
çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf
yapıldığını bildiririm.
Sevgi ÖZTÜRK
iv
DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE
HAVZA YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ
(Doktora Tezi)
Sevgi ÖZTÜRK
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Haziran, 2011
ÖZET
Havza, kentsel ve kırsal toplulukları, tarım, orman, sanayi, hizmetler ve
rekreasyonel alanı gibi birimleri barındıran dinamik bir yapıya sahip siyasal,
ekonomik ve çevresel bir birimdir. Birbiriyle bağlantılı tüm bu bileşenler
arasındaki dengenin sürdürülebilirliğini hedefleyen havza yönetim planları
önemli uygulama aracıdır. Dünyada ve Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde bu
konuda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği Su Çerçeve
Direktifi nehir havza yönetim planlarının hazırlanması açısından önemli bir
gelişme olmuştur. Türkiye’de Su Çerçeve Direktifi kapsamında çalışmalar
bulunmaktadır. Ancak, hazırlanan havza yönetim planlarında suyun hayat
verdiği doğa ve insan ile onun beşeri faaliyetlerini kapsayan tüm bileşenlerin
birlikte ele alınması ve uygulanması gerçekleştirilememiştir.
Çalışmada, sosyo-ekonomik ve beşeri değerler ile doğa arasında dengeyi
sağlayarak alanın potansiyellerini ortaya çıkaran, sorunlara çözüm üreten
yönetim planının oluşturulması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, önemli
potansiyel değerler yanında bu potansiyellere tehdit unsuru olan birçok çevresel
kullanımları barındıran Devrekâni Çayı Alt Havzası, çalışma alanı olarak
seçilmiştir. Alanda, 5 ilçe merkezi, 7 ilçeye bağlı köy yerleşimleri, Kastamonu
Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın bir bölümü yer almaktadır. Yönetim
planına merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, uzman grubu, yöre halkı,
v
STK ve ilgili meslek odalarının katılımlarını sağlamak, görüş ve tutumlarını
değerlendirmek amacıyla alanın güçlü ve zayıf yönleri, tehdit ve fırsatları
değerlendirilmiş, çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden R’WOT analizi ile
önceliklendirilmiştir. Alanın özelliklerine ilişkin veriler, özel sektör ve belediye
yetkilileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler ve R’WOT analizi sonuçları
değerlendirilerek, öncelikli sorunlar ve değerlendirilmesi gereken potansiyeller
belirlenmiştir. Alt yapı eksikliği ve ekonomik üretkenlik açısından sıkıntılar
alandaki en önemli sorunlar olarak tespit edilirken ekoturizm ve geleneksel
üretim (hayvancılık, odun dışı tali ürünler) en önemli potansiyeller olarak
belirlenmiştir. Bu sonuçlar ile çevresel değerlerin daha ön planda tutulduğu,
alan için koruma öncelikli bir planlama yaklaşımının uzun vadede kazanç
getireceği anlaşılmaktadır. Bu anlamda, Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın
kaynak değerlerinin koruma-kullanma dengesinin sağlanması için yönetim
planının uygulama araçlarının geliştirilmesi ideal hedefinden yola çıkılarak
havza yönetim planı oluşturulmuştur.
Tez çalışmasının, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifinin öngördüğü yönetim
planlarına altlık olabileceği, diğer havzalara örnek teşkil edeceği, alanda
bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynak oluşturacağı, verilere ulaşmada yol
gösterici olacağı düşünülmektedir.
Bilim Kodu
: 801.1.077
Anahtar Kelimeler: Devrekâni Çayı Alt Havzası, havza yönetim planı, SWOT
analizi, R’WOT analizi.
Sayfa Adedi
: 212
Tez Yöneticisi
: Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK
vi
DEVELOPING OF BASIN MANAGEMENT PLAN FOR DEVREKANI
WATERCOURSE SUB-BASİN
(PhD Thesis)
Sevgi ÖZTÜRK
GAZI UNIVERSITY
INSTITUTE OF SCİENCE AND TECHNOLOGY
June, 2011
ABSTRACT
A basin area is a political, economical and environmental unit that has a
dynamic structure consisting of other units such as urban and rural
communities, agriculture, forest, industry services and recreational area. The
basin area management plans targeting the sustainability of the balance
between all these components that are interrelated with each are important
application tools. A variety of studies have been carried out in this particular
subject in the world and the countries which are the members of European
Union. In particular, European Union Directive of Water Framework has been
a significant development in terms of the preparation of catchment area
management plans. The studies that have been carried out within the scope of
Union Directive of Water Framework are available in Turkey. However, all of
these components consisting of the nature and human beings into which water
brings existing and human activities have not been able to dealt with and
applied collectively in the catchment area management plans prepared so far.
In this study, it is aimed to established a management plan which reveals the
potentials of the area by bringing into balance between socio-economic and
human values and natura and which thus suggests solutions to the problems
encountered. In this context, Devrekani Watercourse Sub Basin including not
only significant potential values but also a number of environmental
vii
applications which are considered as threat risk against these potentials is
selected as the field of the study. 5 county seats, 7 village residents from county
and a part of Kastamonu-Bartın Kure Mountain National Park included in this
study. For the purpose of providing the participation of centralized
administration, local administrations, private sector, expert groups, locals, nongovernmental organizations and related trade associations to the management
plan and evaluating their views and attitudes, the strengths and weaknesses,
threats and oppurtunities of the area have been prioritized. Priority issues and
potentials that must be evaluated were determined bu assessing the results of
the R’WOT analysis and by having detailed interviews with the authorized
people in private sector and corporations and by assesing the data difficulties in
terms of economical productivity were detected as the most important issues in
that particular area, eco-tourism and conventional production (stock-breeding,
subsidiary, products out of wooden) were recognized as the most important
potentials. In accordance with these results, it is understood that a planning
approach in which environmental values are given particular importance and
has protection priority for that particular area will yield a long term benefit. In
this sense, a basin area management plan has been established starting from the
ideal goal of developing application tools for management plan to bring into
balance between protection-usage of resource values of Devrekani Watercourse
Sub Basin.
It is considered that this particular thesis study will be a base for the
management plans that are previewed by European Union Directive of Water
Framework, serve as a model for the other basin areas, be a resource for the
studies that will be carried out in future, be an instructive to access the data.
Science Code : 801.1.077
Key Words
: Devrekani watercourse sub basin, management plan for basin,
SWOT analysis, R’WOT analysis.
Page Number : 212
Thesis Advisor : Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK
viii
TEŞEKKÜR
Tez konusu seçiminde, geliştirilmesi ve sonuçlandırılmasında yardım ve katkılarıyla
beni yönlendiren ve yol gösteren danışmanım Prof. Dr. Gülseven Ubay Tönük’e
sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, getirmiş oldukları öneri, yorum ve pozitif
yaklaşımlarıyla tezin gelişimine büyük katkıları olan jüri üyeleri Prof. Dr. Nilgül
Karadeniz’e, Doç. Dr. Nilgün Görer Tamer’e, Prof. Dr. Nevin Akpınar’a ve Yrd.
Doç. Dr. Nihan Özdemir Sönmez’e teşekkür ediyorum.
Engin bilgi ve deneyimini her zaman benimle paylaşan Kastamonu Üniversitesi
Orman Fakültesinde birlikte çalıştığım hocam Doç. Dr. Sezgin Ayan’a, verilerin
analiz aşamasında hiçbir bilgisini kısıtlamayan Dr. Ersin Yılmaz’a, Dr. Korhan
Enez’e, ArcGIS ve arazi çalışmalarımda yardımcı olan ve her daim moral ve destek
veren Dr. Burak Arıcak’a ve Yrd. Doç. Dr. Nur Belkayalı’ya teşekkür ediyorum.
Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde çalışan arkadaşlarım Dr. Aslı
Gürel Üçer’e ve Aysu Uğurlar’a bilgilerini paylaşarak bana yardımcı oldukları için
teşekkür ederim. Ayrıca, araştırmamın veri kaynağı olan “R’WOT Bilgi Formlarını”
samimiyetle dolduran belediye başkanlarına, kaymakamlara, köy muhtarlarına, özel
sektör temsilcilerine, STK ve ilgili meslek odalarına, kamu kurum ve kuruluşlardaki
uzmanlara ve uzman grubundaki hocalarıma teşekkür ediyorum.
Tez çalışması sırasında TEMA Turan Demiraslan bursuyla gerekli maddi desteğin
sağlanmasında katkı sağlayan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıkları Koruma Vakfı yetkililerine teşekkür ediyorum.
Her zaman yanımda olan bu uzun ve yorucu süreçte bana güvenmekten vazgeçmeyen
ve manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen annem Seher, babam Ahmet
Oduncu’ya, ablalarım Asuman Sarı ve Selma Koç’a, annesiyle birlikte olma
süresinden çaldığım, yorucu dönüş yolculuğumda her defasında bana güç veren
kızım Derin’e teşekkür ediyorum. Ailemin anlayışı ve sabrı olmadan tez çalışmam
ortaya çıkmazdı. Emeği geçen herkese teşekkürler…
ix
İÇİNDEKİLER
Sayfa
ÖZET .................................................................................................................... iv
ABSTRACT ........................................................................................................... vi
TEŞEKKÜR ......................................................................................................... viii
İÇİNDEKİLER....................................................................................................... ix
ÇİZELGELERİN LİSTESİ ..................................................................................... xi
ŞEKİLLERİN LİSTESİ ........................................................................................ xiii
SİMGELER VE KISALTMALAR ........................................................................xiv
1.
GİRİŞ........................................................................................................... 1
2.
ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ.........................................................................12
3.
HAVZA YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI ....................................................20
3.1. Havzanın Tanımı ..................................................................................20
3.2. Havza Yönetimi....................................................................................21
3.2.1. Havza yönetim planı ...................................................................23
3.2.2. Havza yönetimi yaklaşımına dünya ülkelerinden örnekler ...........28
3.2.3. Türkiye’deki havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları........32
3.2.4. AB Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye’ye yansımaları....................38
3.3. Havza Yönetimi ve Yönetim Planı ile İlgili Çalışmalar .........................41
4.
DEVREKANİ ÇAYI ALT HAVZASININ YAPISAL DURUMU...............45
4.1. Doğal ve Fiziki Yapı Durumu...............................................................47
4.2. Demografik-Sosyal Yapı Durumu.........................................................55
4.3. Ekonomik Yapı Durumu......................................................................63
4.4. Su Alt Yapısı ve Çevresel Risk Durumu ..............................................72
x
Sayfa
4.5. Değerlendirme ......................................................................................78
5.
DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI İÇİN R’WOT ANALİZİNİN
UYGULANMASI .......................................................................................83
5.1. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda SWOT Gruplarının ve Faktörlerinin
Sıralama ve Doğrusal Kombinasyon Analizi İle Önceliklendirilmesi .....83
5.2. R’WOT analizinin genel öncelik değerlerinin elde edilmesi................96
6.
DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI YÖNETİM PLANI........................100
6.1. Öneri Yönetim Planı ..........................................................................102
7.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ.............................................................117
KAYNAKLAR.....................................................................................................124
EKLER.................................................................................................................135
EK-1 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı.........................136
EK-2 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı ...............................143
EK-3 Eğim grupları haritası ..................................................................................145
EK-4 Büyük toprak grupları haritası .....................................................................146
EK-5 Arazi yetenek sınıfları haritası .....................................................................147
EK-6 Erozyon risk sınıfları haritası .......................................................................148
EK-7 Toprak derinliği sınıfları haritası..................................................................149
EK-8 Hidroloji haritası..........................................................................................150
EK-9 Devrekâni ve Cide ilçelerine ilişkin iklim verileri .......................................151
EK-10 Arazi kullanım haritası...............................................................................152
EK-11 Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru,
yem, baklagil verileri ................................................................................153
EK-12 Havzada bulunan ilçelerdeki hayvan varlığı istatistikleri . ..........................158
EK-13 Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler. .159
EK-14 Doğal afet riskleri haritası..........................................................................162
EK-15 Kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı ..........................163
EK-16 Devrekâni Çayı nitrat ölçümleri ................................................................164
EK-17 DSİ 23. Bölge Müdürlüğü Devrekâni Çayı tahlil sonuçları.........................165
EK-18 İçme suyu kimyasal analiz sonuçları .........................................................166
EK-19 Potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar ..................................................167
EK-20 İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri ..............................................168
EK-21 R’WOT Analizi Bilgi Formu .....................................................................171
EK-22 R’WOT Analizi verileri .............................................................................175
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri ..................................203
ÖZGEÇMİŞ..........................................................................................................210
xi
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 4.1. Havza alanının eğim grupları ve yüzdeleri .........................................47
Çizelge 4.2. Havzanın arazi yetenek sınıfları ve oranı ............................................49
Çizelge 4.3. Havza alanının erozyon sınıfları ve oranları. ........................................50
Çizelge 4.4. Kastamonu ilinde bulunan akarsular ....................................................52
Çizelge 4.5. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre nüfus değişimi .........................56
Çizelge 4.6. Havzada bulunan ilçelerin kadın erkek nüfus dağılımları ....................56
Çizelge 4.7. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre kır/kent nüfus dağılımları ........57
Çizelge 4.8. Havzada bulunan ilçelerin göç istatistikleri .........................................58
Çizelge 4.9. Havzada bulunan ilçelerin nüfuslarının yaş dağılımları .......................58
Çizelge 4.10. Havzada bulunan ilçelerin 2025 yılı için nüfus projeksiyonları .........59
Çizelge 4.11. Havzada bulunan ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması.....61
Çizelge 4.12. Havzada bulunan ilçelerin demografik göstergeleri ...........................62
Çizelge 4.13. Havzada bulunan ilçelere ait istihdam göstergeleri ............................62
Çizelge 4.14. Havzada bulunan ilçelere ait işgücü verileri. ......................................63
Çizelge 4.15. 2002 genel sanayi ve iş yeri sayımı sonuçlarına göre havza
alanında bulunan ilçelere ait işyeri ve istihdam oranları. ....................64
Çizelge 4.16. Havzada bulunan ilçelerin sektörlere göre çalışan sayıları..................64
Çizelge 4.17. Türkiye ve Devrekâni Çayı Alt Havzası arazi kullanımı.....................65
Çizelge 4.18. Havzada bulunan ilçelerdeki KSS......................................................67
Çizelge 4.19. Havzada bulunan işyerleri..................................................................67
Çizelge 4.20. Havzada bulunan ilçelerdeki arkeolojik, kentsel ve doğal
sit alanları..........................................................................................71
xii
Çizelge
Sayfa
Çizelge 4.21. Havzada bulunan belediye belgeli tesis sayıları ve
yatak kapasiteleri. ..............................................................................71
Çizelge 4.22. Havzada bulunan konaklama tesisleri ................................................72
Çizelge 5.1. Merkezi yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları...............85
Çizelge 5.2. Yerel yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları ...................87
Çizelge 5.3. Uzman grubuna ait R’WOT analizi sonuçları ......................................89
Çizelge 5.4. Özel sektör temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları........................91
Çizelge 5.5. STK ve meslek odalarına ait R’WOT analizi sonuçları ........................93
Çizelge 5.6. Yöre halkına ait R’WOT analizi sonuçları ...........................................95
Çizelge 5.7. R’WOT analizinin genel önceliklerine ait sonuçlar ..............................98
Çizelge 5.8. Genel öncelik değerlerine göre R’WOT faktörlerinin öncelik
sıralaması ............................................................................................99
Çizelge 6.1. Havza ilgi gruplarının öncelikli faktörü .............................................101
xiii
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil
Sayfa
Şekil 2.1. Çalışmanın akış şeması............................................................................12
Şekil 3.1. Türkiye’de bulunan nehir havzaları .........................................................34
Şekil 4.1. Devrekâni Çayı Alt Havza sınırı.............................................................46
xiv
SİMGELER VE KISALTMALAR
Çalışmada kullanılan simgeler ve kısaltmalar açıklamaları ile aşağıda verilmiştir.
Kısaltmalar
Açıklama
AB
Avrupa Birliği
A’WOT
Analitik Hiyerarşi Süreci (Analytic Hierarchy Process) +
SWOT Analizi
CBS
Coğrafi Bilgi Sistemleri
DİE
Devlet İstatistik Enstitüsü
DPT
Devlet Planlama Teşkilatı
DSİ
Devlet Su İşleri
EPA
Çevre Koruma Örgütü (Environmental Protection Agency)
FAO
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (United Nations
Food and Agriculture Organization)
GAP
Güneydoğu Anadolu Projesi
GEF
Küresel Çevre Fonu
GSYİH
Gayrisafi Yurtiçi Hasıla
HES
Hidroelektrik santral
KSS
Küçük sanayi sitesi
ORKÖY
Orman Köyleri Kalkındırma Genel Müdürlüğü
PAN
Korunan Alanlar Ağı (Protected Areas Network)
STK
Sivil Toplum Kuruluşu
SWOT
Güçlü yönler, zayıf yönler, tehditler, fırsatlar (Strength,
Weaknesses, Opportunities, Threats)
R’WOT
Ranking (Sıralama) Analizi+ SWOT Analizi
TIN
Triangulated Irregular Network
UNDP
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations
Developments Programme)
WWF
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (World Wild Fund for Nature)
1
1. GİRİŞ
Bütün canlılar için en önemli doğal kaynaklardan biri sudur. Su, gıda güvenliği,
biyoçeşitlilik, kentsel ve kırsal alan yerleşmeleri, sanayinin gelişmesi, sağlıklı yaşam,
enerji üretimi gibi birçok gereksinim için gerekli olan temel bir kaynaktır. Ancak,
yüzyılın en önemli sorunlarından biri, su kaynaklarının özellikle kullanılabilir su
miktarının ve kalitesinin azalmasıdır. Hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği, su
kaynaklarının eşitsiz dağılımı, yoksulların suya erişim güçlüğü, sektörlerarasında
suyun dengesiz paylaşımı, plansız ve hatalı kentleşme, sanayileşme, alt yapı
eksiklikleri, hatalı yapılan tarım faaliyetleri ve arazi kullanımları gibi faktörler su
kaynakları üzerinde etkili olan tehdit unsurlarını oluşturmaktadır.
Dünya üzerinde su miktarı kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan araştırmalar,
dünyada yaklaşık 1388 milyar km3 su bulunduğunu, bu suyun 1340 km3 ’nün
denizlerde, 48 milyon km3 ’nün karalarda olduğunu göstermektedir. Dünyada
kullanılabilir su rezervinin en büyük kısmı % 45 ile Amerika kıtasında
bulunmaktadır. Bunu % 28 ile Asya, % 15,5 ile Avrupa ve % 9 ile Afrika kıtaları
izlemektedir [Çepel, 2003].
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) araştırmalarına göre 1995
yılında su kıtlığı ve su stresi yaşayan nüfusun dünya nüfusuna oranı sırası ile % 29 ve
% 12 iken, 2025 yılında bu oranların % 34 ve % 15′e yükseleceği tahmin
edilmektedir. Yine bu tahminler, dünya nüfusunun en yüksek değere ulaşacağı
düşünülen 2050 yılı için, susuzluk çeken ülke sayısının 54′e, susuzlukla yaşamak
zorunda kalan insanların sayısının ise 4 milyara yükseleceğini göstermektedir
[www.fao.org, 2010]. Tüm bu rakamlar, yerleşim alanı olarak su kaynaklarına yakın
alanları tercih eden insanların ve doğal kaynakların yaşamlarının sürdürülebilirliğini
amaçlayan havza yönetimi çalışmalarının küresel ölçekte ne kadar öneme sahip
olduğuna işaret etmektedir.
Su kaynakları planlamasında önemli olan havza ölçeğinin yönetim birimi olarak ele
alınması dünya genelinde 1950’lere dayanmaktadır. Birleşmiş Milletler, havza
2
bazında planlama kavramına 1956 yılında resmi olarak destek verdiğini Birleşmiş
Milletler Genel Sekreteri nehir havzası yönetimini, ekonomik kalkınmanın gerekli
bir unsuru olarak tanınması gerektiğini ifade etmiştir [Bilen, 2009; Ludwik, 1978].
Su kaynakları birçok ekonomik sektörde temel bir girdi olduğundan sektörel
kurumlar sorunlara ayrı ayrı eğilmişler ve eşgüdüm sağlayamadan çözüm yolu
üretmeye çalışmışlardır. Bu yaklaşım çıkar çatışmalarına neden olmuştur. Suyu daha
etkin bir şekilde kullanmak için havzanın bir bütün olarak ve plan çerçevesinde ele
alınmasının önemi bu dönemde anlaşılmaya başlanmıştır [Bilen, 2009]. 1950’li
yıllardan itibaren su kaynakları yönetimiyle ilgili gelişen ve gelişmekte olan ülkeler
arasında farklı bakış açısına sahip bir dizi “su kaynakları yönetimi paradigmaları”
ortaya çıkmıştır. İnsanlar uzun bir süre düzensiz nehir akışlarına ve yağışlara karşı
önlem alabilmek adına tatlı su kaynaklarını tutmaya, depolamaya, arıtmaya ve
yeniden yönlendirmeye uğraş vermişlerdir. Zamanla kentlerin gelişmesiyle su
kaynaklarının uzak mesafelerde kalması ve bu alanlardan getirilme gereksinimi
inşaat mühendisliği ve hidroloji bilimlerine ihtiyaç duyulmasını gerektirmiştir
[Gleick, 2000]. Bu nedenle, 19. yüzyılın ikinci yarısında, hidroloji paradigması
gelişmiştir. Tüm süreç ihtiyaç üzerine kurgulanmıştır. İhtiyacı karşılamak üzere
barajların ve sulama kanallarının çok sayıda inşa edildiği bir dönem olmuştur. Bu
nedenle, sanayileşmiş ülkelerde, başarılı ve başarısız baraj uygulamaları çevresel
değerler dikkate alınmadan geliştirilmiştir. Bunun sonucunda birçok sucul ekosistem
yok olmuş ve/veya nesli tehlike altına girmiştir. Bu dönemde, insan ihtiyaçlarındaki
özel konumlar veya bölgesel su yeterliliği gibi hususlar, büyük su projelerinin
çevresel etkileri ve doğal kaynakların ve değerlerin korunması için gerekli su kalitesi
ve miktarı dikkate alınmamıştır [Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2007a].
Sanayi toplumu ile ortaya atılan büyüme modelinin yarattığı bu çevre sorunlarını
mühendisler, artan talep karşısında arzı arttırma ile çözme yolunu tercih etmişler,
ekonomistler ise teknolojik ve ekonomik verimlilik üzerine yoğunlaşarak suyun
fiyatı ve miktarı üzerinden çıkış yoları bulmaya çalışmışlardır.
21. yüzyıl başlarına kadar hâkim olan hidroloji paradigması yani arzın yönetimi,
gelişmiş ülkelerin artan nüfusu ve hızlı kentleşme hareketleri sonucunda taleplere
cevap veremez hale gelmiştir. Bu dönemde, büyük projeler için gerekli uygun alanlar
3
ve bu yapılara aktarılabilecek finans kaynaklarını bulmak zorlaşmıştır. Bu duruma
çevre sorunları da eklenince 1970’li yıllarda başlayan arz yönetimi ile talep
yönetiminin birlikte ele alınması ihtiyacı, 1987 yılında Brundtland Raporu ile net bir
şekilde ortaya konmuştur. Bu yeni arayış, 20. yüzyılda hâkim olan geleneksel su
yönetim şeklinin arza dayalı yaklaşım ve metotların yerine, talebe dayalı yaklaşım ve
metotların ağırlık kazanmasını sağlamıştır. Su kaynaklarına ilişkin sorunlara çözüm
olabilecek akılcı ve uzun vadeli program ve uygulamaların hayata geçirilmesini
sağlayacak bir dönem olmuştur. Bu dönemde ekonomik gelişme ile birlikte sosyal ve
çevresel gelişmeler dikkate alınmıştır. Planlamanın su talebi üzerindeki belirleyici
etkisi fark edilmiş, arazi kullanım kararı ile su tüketimi arasında sıkı bir ilişkinin
olduğu ortaya konmuştur. Bu anlayış ile talep eden kesimlerin ihtiyaçlarına göre
şekillenen bakış açısı içinde toplum çıkarına optimum nokta bulunmaya çalışılmıştır
[Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2006].
Su kaynakları yönetimi ile değişen bu süreç, uluslararası platformlarda, konferans ve
toplantılarda da yerini bulmuş ve bu şekilde küresel ölçekte çeşitli kararların alınması
sağlanmıştır. Bunlar arasında İnsan ve Çevre Konferansı (1972), Mar Del Plato
Konferansı (1977), Brundtland Raporu (1987), Gündem 21 (1992), Dublin Bildirgesi
(1992), Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı (1992), Stockholm Konferansı (1996),
Den Haag Forumu (2000), İstanbul Su Forumu (2001), Uluslararası İçme Suyu
Konferansı (2001), Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi (2005), 1. Dünya Su
Forumu (1997-Morokko), 2. Dünya Su Forumu (2000-Hollanda), 3. Dünya Su
Forumu (2003-Japonya), 4. Dünya Su Forumu (2006-Meksika), 5. Dünya Su Forumu
(2009-Türkiye) en önemli girişimler arasında sayılabilir. Bu toplantılarda, su ve
çevre konusundaki sorunlara çözüm üretmek için çeşitli öneriler geliştirmişlerdir.
Özellikle Dublin ve İnsan ve Çevre Konferansında “suyun sonsuz bir kaynak
olmadığı, su kaynaklarının yönetiminde bütüncül yaklaşımın esas alınması gerektiği”
görüşleri vurgulanmıştır [www.inpim.org, 2011]. Dünya su forumlarında hâkim
görüş ise ekonomik bir ürün olan suyun en iyi özel sektör tarafından yönetilmesi
gerektiğidir. Aynı zamanda, yerel yönetimlere daha fazla yetki tanınması, kamu-özel
ortaklıklarının teşvik edilmesinin önemi vurgulanmıştır [Akdoğan, 2006]. Yine bu
4
toplantılarda bütüncül su kaynakları yönetimi ve bütüncül havza yönetimi kavramları
gündemde olmuştur.
Avrupa Birliği (AB) su politikaları ise suyun yenilenmesi çok zor bir doğal kaynak
olduğunu, bir kaynaktaki kirliliğin ve kıtlığın tüm dünyayı etkileyeceğini
vurgulayarak su kaynakları çerçevesinde bütüncül havza yönetimine dikkat
çekmektedir. Bu kapsamda, AB su politikaları, 2000 yılında benimsenen "Su
Çerçeve Direktifi" (2000/60/EC) ile farklı bir boyut kazanmış ve ulusal ve
uluslararası akarsu havzalarında bütüncül yönetimi öngörmüştür. AB su politikasının
temel belgesi olarak kabul edilen direktif, su politikalarının çerçevesini belirlemesi
açısından da önem taşımaktadır. Direktif; kaynakların idari veya politik sınırlara göre
değil doğal, coğrafik ve hidrolojik esaslara göre belirlenmesini “Nehir Havza
Bölgeleri”ne ayrılarak yönetilmesini öngörmüştür [www.ec.europe.eu, 2010].
Avrupa Birliği’ne aday ülke konumunda olan Türkiye’de ise 1950’li yıllardan önce
tek amaçlı ve münferit ihtiyaca göre hazırlanan çalışmalar üzerinde durulmuştur.
Ülkede su kaynaklarından sorumlu ilk önemli teşkilat, 1929 yılında Bayındırlık
Bakanlığı’na bağlı kurulan Sular Umum Müdürlüğü olmuştur. 1954 yılında havza
planlama ve su yönetimi anlayışına, Devlet Su İşleri (DSİ) Umum Müdürlüğü
Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi ile geçilmiştir.
Günümüzde su sektöründe rolü, etkinliği ve işlevsel ağırlığı farklı olan birçok
kuruluş bulunmaktadır (EK-1). Türkiye su kaynaklarının kıt olduğu Akdeniz ve
Ortadoğu Bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle su kaynaklarının havza ölçeğinde
yönetimi, bu ölçekte politikaların üretilmesi ve plan kararlarının alınması önem
taşımaktadır.
Türkiye’de yerüstü su potansiyeli 192,90 milyar m3 olmaktadır. Yeraltı suyunu
besleyen 41,40 milyar m3 su dikkate alındığında, Türkiye’nin toplam yenilenebilir su
potansiyeli brüt 234,30 milyar m3 olarak hesaplanmaktadır [Bilen, 2009,
www.dsi.gov.tr, 2010]. Ancak, günümüz şartlarında, çeşitli amaçlara yönelik olarak
tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli, yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3,
komşu ülkelerden Türkiye’ye gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere yılda
5
ortalama toplam 98 milyar m3 ’tür. 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu
potansiyeli ile birlikte Türkiye’nin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda
ortalama toplam 112 milyar m3 olmaktadır. Türkiye’de yapılan son nüfus sayımına
göre (2010 yılı için 73722988 kişi olarak kabul edilmesi durumunda) kişi başına
düşen kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1500 m3/yıl’dır [www.dsi.gov.tr, 2010].
Dünya ortalamasına göre Türkiye, kişi başına kullanılabilir su miktarı açısından
değerlendirildiğinde, su fakiri ülkeler arasında bulunmaktadır. Ayrıca, ülkedeki
düzensiz yağış rejimi, sektörlerarası su paylaşımında belirli bir politikanın
izlenmemesi, arazi kullanım hataları gibi olumsuz faktörler de bu durumu
tetiklemektedir. Dolayısıyla, Türkiye küresel ısınmanın sıkça söz edildiği bu zaman
diliminde hem tarımsal hem de içme ve kullanma suyu açısından kaynaklarını
sürdürülebilir bir perspektiften değerlendirmesi gereken ülkelerin en başında
gelmektedir [Karahan ve Angın, 2006].
Bu anlamda, Türkiye’de su havzaları ile ilgili olarak başta Anayasa ve Çevre Kanunu
olmak üzere birçok kanun, yönetmelik ve tebliğ çıkarılmıştır. Bu durum yetki
karmaşası yaratmış, parçacıl bir yapı oluşmasına neden olmuştur. Örneğin, bu kanun
ve yönetmeliklere göre havza planlarının DSİ tarafından yapılması, havza koruma
planlarının Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yapılması yönetimde başarıya engel teşkil
etmektedir [Uluçay, 2006]. Türkiye Anayasası’nın 56. maddesinde “herkes, sağlıklı
ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını
korumak ve kirliliği önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir” hükmü yeralmaktadır.
5393 Sayılı Belediyeler Kanunun 15. maddesinde “içme, kullanma ve endüstri
suyunu sağlamak, uzaklaştırmak, gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işlemek,
işlettirmek belediyelerin görevidir” hükmü yeralmaktadır. Ancak, Türkiye’de içme
ve kullanma suyu, atık su arıtımı, katı atıkların depolanması ile ilgili hizmetlerin
yerine getirilmesi ve kalitesi konularında sorunlar aşılamamış durumdadır. 2008
yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan bir araştırmaya göre,
yılda 930 milyon m3 atık suyun % 22’si arıtılmakta, geriye kalan % 78’i doğrudan
çevreye deşarj edilmektedir. 2001 yılında yine TÜİK tarafından yapılan araştırmaya
göre çöp biriktirme alanlarının % 93’ü dere yatakları veya dere yataklarına çok yakın
bölgelerde yer almaktadır. Organize sanayi bölgelerinin sadece % 14’ünde arıtma
6
tesisi bulunmaktadır. Yine yoğun ve bilinçsizce yapılan tarım faaliyetleri de su
kaynakları için tehdit oluşturmaktadır [Bilen, 2009].
Türkiye’de su kaynakları yönetimi incelendiğinde havza sınırlarının idari sınırlarla
örtüşmediği, çok sayıda kurumun su kaynakları konusunda yetkilerinin olduğu,
halkın katılımının sağlanmadığı, kurumlararasında işbirliğine, sektörler arasında
entegrasyona gidilemediği, su kaynakları ve havzalarına ilişkin bir veri tabanının
olmadığı, bu durumdan kaynaklanan izleme ve denetlemenin yetersiz kaldığı, 70’in
üzerinde kanun ve yönetmeliğin su kaynakları ile ilgili olduğu (EK-2) ancak, su
kaynaklarına ilişkin alınan kararların çevre düzeni planları ve nazım imar planları ile
ilişkilendirilemediği, alınan politikaların kısa dönemli oluşu gibi kanun ve
yaptırımlar noktasında pek çok sorun su kaynakları üzerinde tehdit oluşturmaktadır
[Karadağ, 2007]. Ülkede doğal kaynak değerlerini özellikle suya bağlı ekosistemleri
koruyacak, sosyo-ekonomik gelişmeyi de beraberinde sağlayacak havza yönetim
planlarının olmaması, en önemli su kaynakları yönetimi sorunsalını oluşturmaktadır.
Tüm bu sorunsallara karşı, Türkiye’de, mevcut havza yönetim politikalarının
iyileştirilmesi, havza alanındaki sosyo-ekonomik yapının doğal kaynakları olumsuz
yönde etkilemesinin önüne geçilmesi, doğal kaynakların özellikle su kaynaklarının
korunması ve geliştirilmesi gereken bir kamu kaynağı olduğu düşüncesinin
yerleşmesi, şimdiki ve gelecek nesiller için nehirlerin ve havzaların çok yönlü
kullanımının sağlanması için havza yönetimine dikkat çekilmesi gerekmektedir. Bu
anlamda Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ve STK’larının (WWF-Türkiye) çeşitli
çalışmaları bulunmaktadır. Ancak, Batı Karadeniz Havzası için herhangi bir kurum
veya STK tarafından hazırlanmış bir yönetim veya eylem planı bulunmamaktadır.
Devrekâni ’nin kuzeyinden doğup Cide ilçesinden Karadeniz’e dökülen açık bir
havza niteliğinde olan Çayı Alt Havzası’nın bakir bir havza olması ve aşağıda
sayılan özellikleri nedenleriyle tez çalışması için tercih edilmiş, çalışmanın
konusunu, “Devrekâni Çayı Alt Havzası Örnekleminde Havza Yönetim Planının
Geliştirilmesi” oluşturmuştur.
7
Örnek alan olarak seçilen Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın özellikleri;

Havza alanının içinde bulunduğu Kastamonu ilinin, Türkiye Gayrisafi Yurtiçi
Hasıla (GSYİH) içindeki payının (0,46) ve kişi başına düşen değerler
itibarıyla da (sanayi ve ticari krediler, belediye gelirleri, vb. ) düşük değerlere
sahip olmasından [TÜİK, 2001] dolayı, kırsal kalkınma çalışmalarına bu
alanda ihtiyaç duyulması,

Üst ölçekli Çevre Düzeni Planının [Kastamonu-Sinop-Çankırı (1/100.000)]
yapılmış ve uygulama aşamasına geçilmiş olması,

Ulusal bütçenin ve kamu kuruluşlarının gelir elde etmesi açısından öneminin
olması (havzanın su miktarının fazla olması DSİ için HES projelerine olanak
tanıması) maden, kum, taş ocakları projeleri ile son dönemde doğal
kaynakların tahrip edilmeye başlanması,

Doğal, kültürel ve rekreasyonel yönden özel bir öneme sahip, Türkiye’deki
tek PAN (Protected Areas Network) Parks sertifikasyon sistemine aday,
Avrupa’nın 100, Türkiye’nin 9 sıcak noktasından biri olan Kastamonu Bartın
Küre Dağları Milli Parkı’nın içinde barındırdığı hassas ekosistemlerin
bulunması şeklinde sıralanabilir
Sorunsal
Türkiye’de havza alanlarının doğal, sosyo-demografik ve ekonomik potansiyellerinin
yeterince korunamaması ve değerlendirilememesi, bu alanlara yönelik yasal ve
politik yaptırımların etkin bir uygulama sunamaması havza alanları için önemli bir
sorunsaldır. Havza alanlarına ilişkin yapılan projelerin, Çevre Düzeni Planları
(1/100000, 1/25000), Kalkınma Ajansları tarafından hazırlanan bölge planları ve
nazım imar planlarıyla (1/5000) ilişkilendirilmemesi bağımsız birer çalışma olarak
kalması Türkiye geneli için olduğu gibi çalışma alanı için de önemli bir sorunsaldır.
Açık bir havza niteliğinde olan Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndaki tüm yerleşimlerin
evsel atık sularını yan derelerle havzaya deşarj etmeleri, bölgedeki sanayi
kuruluşlarında arıtma tesislerinin olmaması ve katı atıkların vahşi depolama yöntemi
8
ile depolanması su kirliliğini oluşturan etmenlerin başında gelmektedir. Bunun
yanında, dere yataklarında kum-çakıl, maden ocaklarının bulunması, tarım
sektöründeki yanlış gübreleme ve ilaçlama uygulamaları önemli tehdit unsurlarıdır.
Havzada yapım ve proje aşamasındaki HES projelerinin alandaki biyoçeşitliliğin
yaşam alanlarına olumsuz etki yaratması da alana ilişkin özel sorunsallardır.
Tezin amacı, varsayımları ve hipotezleri
Çalışmanın amacı, su kaynakları ve havza yönetimine yönelik kavramsal çerçeve
oluşturmak, havza yönetim planının oluşturulması için gerekli doğal, sosyoekonomik ve alt yapısal verileri tanımlamak, havzadan etkilenen ve havzayı
etkileyen ilgi gruplarını belirlemek, Devrekâni Çayı Alt Havzası örnekleminde, alana
yönelik potansiyelleri ve sorunları değerlendirmek ve havza yönetim planını ortaya
koymaktır.
Bu kapsamda çalışma, havza ölçeğinde yönetim planlarının geliştirilme süreçlerine
yol göstermesi, eylem planlarına rehber olması açısından ve sadece su kaynaklarını
değil havza alanındaki tüm potansiyelleri ve riskleri değerlendiren yönetim planı
kararları ile diğer havzalara örnek teşkil edecektir.
Kaynak değerlerine gelecek nesillerin sahip olma hakkının bulunması, havza sınırları
içindeki doğal, kültürel ve ekonomik değerlerin bütüncül olarak korunmasını
gerektirmektedir. Bu amaçla, havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen tüm aktörlerin
ortak sorumluluğunun bulunması çalışmanın bir varsayımıdır. Sağlıklı suya ve diğer
kaynaklara erişimin herkesin hakkı olduğu kadar ekosistemlerin de hakkı olduğu
çalışmanın diğer bir varsayımıdır.
Batı Karadeniz Havzası içinde yer alan yaklaşık 2322 km2 büyüklüğündeki
Devrekâni Çayı Alt Havzası çalışma alanı olarak seçilmiştir. Seçilen bu alan sahip
olduğu doğal, kültürel ve ekonomik potansiyeli ile tezin hipotezlerini test etme
imkân sunmaktadır. Havza yönetim planı açısından tanımlanan sorunsalların da
dikkate alınarak hazırlanan tezin hipotezleri aşağıdaki verilmiştir;
9
Birinci hipotez: Havza yönetim planı hazırlık sürecine ilgi gruplarının dahil edilmesi
ile yönetim planının etkinliği artar.
İkinci hipotez: İnsanlardan ve fiziksel koşullardan kaynaklanan çevrenin doğal
yapısına zarar verecek ekonomik faaliyetlere (maden ocakları, HES projeleri)
yönelik önlem alınmazsa havza alanının kaynak değerlerinin sürdürülebilirliği
sağlanamaz.
Üçüncü hipotez: Yöre halkının sosyo-ekonomik durumu gelişirse, yönetim planı
aşamalarında katılım sağlanır.
Sınırlılıklar
Çalışmada, bazı verilerin elde edilmesinde (büyük toprak grupları, arazi yetenek
sınıfları, toprak derinliği, erozyon sınıfları) eski tarihli haritaların kullanılması, havza
bazında ekonomik verilere (ilçe-köy) ulaşılamaması kısıt teşkil etmektedir. Araştırma
alanı, 7 ilçeye bağlı toplam 142 köy ve 5 ilçe merkezinden oluşmaktadır. Çalışma
alanında 2010 yılı nüfusu kentsel 47246, kırsal 39375 toplam kişidir. Veriler ilçeden
ilçeye farklı gösterge setinden oluşabilmektedir. Örneğin, Ağlı ve Seydiler ilçelerinin
1990 yılında ilçe olarak ilan edilmesi veri setinde eksikliklere neden olmaktadır.
2008 yılında hazırlanan 1/100000 ölçekli Kastamonu-Çankırı-Sinop Çevre Düzeni
Planı’nın alt ölçeği olan 1/25000 ölçeğindeki Çevre Düzeni Planı’nın bulunmaması,
makro ölçekte alınan kararların il düzeyindeki detay kararlarla desteklenmesine engel
teşkil etmektedir. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından hazırlanan
bölge planının (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri) 2011
yılında başlanması ve henüz taslak plan halinde olması alana yönelik sektörel
kararların verilmesini zorlaştırmaktadır.
10
Kapsam
Tez çalışması, yedi ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın
sorunsalı, amacı, varsayımları, hipotezleri, sınırlılıkları ve kapsamı belirlenmiştir.
İkinci bölümde, çalışmanın yöntemi hakkında bilgi verilmiştir. Kavramsal
çerçevenin oluşturulması, örneklem alanın yapısal durumuna ilişkinin verilerin elde
edilmesi, R’WOT analizi ile alana ait güçlü ve zayıf yönlerin, tehdit ve fırsatların
ortaya konması ve havza yönetim planının geliştirilmesi aşamalarında kullanılan
yerinde gözlem, inceleme, literatür taraması, derinlemesine görüşme teknikleri ve
R’WOT analizi yöntemleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Üçüncü bölümde, havza, havza yönetimi ve havza yönetim planlarına ilişkin
kavramsal açıklamalar, dünyadan ve Türkiye’den havza yönetimi ve havza yönetim
planları örnekleri, AB Su Çerçeve Direktifi, literatürdeki uluslararası ve ulusal havza
yönetimi ve yönetim planlarına ilişkin araştırmalar bu bölümde açıklanmaya
çalışılmıştır.
Dördüncü bölümde, Devrekâni Çayı Alt Havzasına ait yapısal durum ortaya
konmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, doğal ve fiziki yapısı, sosyo-demografik yapısı,
ekonomik yapısı, su alt yapısı ve çevresel risk durumunun ortaya konduğu mevcut
durum incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
Beşinci bölümde, alana ilişkin veriler ve havza ilgi gruplarının (uzman grubu,
merkezi ve yerel yönetim) görüşleri alınarak hazırlanan eşik sentezi niteliğinde olan
güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler (SWOT) analizinin, Sıralama
(Ranking Teknik) ve Doğrusal Kombinasyon analizinin bir arada kullanılması yolu
ile
oluşturulan
R’WOT
analizinin
uygulanması
ve
değerlendirilmesi
gerçekleştirilmiştir.
Altıncı bölümde, elde edilen veriler ışığında Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim
Planı ortaya konmaya çalışılmıştır.
11
Yedinci ve son bölümde ise tartışma ve sonuç kısmı bulunmaktadır. Bu bölümde,
çalışmanın alana katkısı belirtilerek bundan sonraki çalışmalar için öneriler
geliştirilmiştir.
12
2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ
Çalışma dört aşamalı gerçekleştirilmiştir (Şekil 2.1). Birinci aşamada, giriş, yöntem
ve araştırma konusu ile ilgili kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. Bu aşamada, daha
çok yapılmış çalışmalardan ve literatür taramasından yararlanılmıştır.
1.Aşama
Araştırma amacının tanımlanması
Kavramsal çerçevenin oluşturulması
 Havza tanımı
 Havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları
Havzanın yapısal durmu
2.Aşama
1. Aşama
Doğal ve fiziki yapısı
Sosyo-demografik yapısı
yapıyapıyapı
Ekonomik yapısı
Su alt yapısı ve çevresel risk durumu
3.Aşama
1. Aşama
R’WOT analizi
 SWOT analizi
 SWOT analizinin sıralama ve doğrusal kombinasyon analizleri
4.Aşama
1. Aşama
ile önceliklendirilmesi
Şekil 2.1. Çalışmanın akış şeması
Havza yönetim planı
Değerlendirme ve sonuç
13
Çalışmanın ikinci aşamasında, literatür bölümünde tanımlanan havza yönetim
planlarının oluşturulması için gerekli olan havzanın yapısal durumu doğal ve fiziki
yapısı (topografik yapı, toprak grupları, jeolojik, hidrolojik yapı, iklim durumu, doğal
bitki örtüsü ve yaban hayatı), sosyo-demografik yapısı, ekonomik (tarım, sanayi,
turizm) yapısı, su alt yapısı ve çevresel risk durumu detaylı olarak araştırılmıştır.
Doğal, sosyo-demografik, ekonomik yapıyı ortaya koymak için literatür taraması
yapılmıştır. Örneklem alanın su alt yapısını ve çevresel risk durmunu ortaya
koyabilmek için yerinde gözlem, inceleme ve ilgili taraflarla derinlemesinde
görüşme teknikleri kullanılmıştır. Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ve Pınarbaşı
Belediye yetkililerine (5 yetkili) belediyelerine ait içme suyu hizmetleri, katı atık
yönetimleri, tez çalışması kapsamında oluşturulacak havza yönetim planına bakış
açılarına ilişkin sorular yönelterek derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur.
Aşağıda İlçe Belediye yetkilileri ile derinlemesine yapılan görüşmede yöneltilen
sorular bulunmaktadır:
- İçme suyu şebekesine sahip misiniz? Eğer sahip iseniz abonelerinizin yılda içme ve
kullanma suyu miktarı ne kadardır? (m3/gün, m3/yıl.....)
- Kaç kişilik bir nüfusa hizmet etmektesiniz?
- Belediyeleriniz dahilinde oluşan evsel atık suyun miktarı (debisi) nedir?
- İçme suyu şebekesine sahip değilseniz belediye nüfusu tahminen ne kadar su
kullanmakta ve alıcı ortama deşarj etmektedir?
- Günlük-yıllık katı atık (çöp) üretimiz kaç ton dur? Katı atıklarınızı nasıl zararsız
hale getiriyorsunuz. Düzenli depo alanınız var mı? Ya da yakın gelecekte düzenli
depo alanı yapmayı planlıyor musunuz?
- Belediyenizin çevreye zarar verebilecek miktarda katı atık ve su kirliliği
oluşturduğunu düşünüyor musunuz?
- Belediyeniz sınırları içinde bulunan sanayi faaliyetlerinin çevreye zararlı etkileri
olduğunu düşünüyormusunuz, düşünüyorsanız hangi sanayi faaliyeti daha
kirleticidir?
- Belediyeniz sınırları içinde bulunan maden ocaklarının sizce en önemli çevresel
etkisi nedir? (Su kirliliği, hava kirliliği, gürültü kirliliği, yoğun toz emisyonu gibi)
- Havza yönetim planında rol almak ister misiniz?
14
Özel sektör grubundan ise Devrekâni ve Azdavay ilçelerinde 5, Seydiler ilçesinde 4,
Ağlı ve Pınarbaşı ilçelerinde 2 olmak üzere toplam 18 temsilci ile derinlemesine
görüşmelerde bulunulmuştur. Bu görüşmelerde, üretimde kullanılan su miktarı,
suyun kaynağı, suya ne kadar ücret ödedikleri, atıksularına ilişkin kimyasal analiz
sonuçları, oluşturulacak yönetim planına katkı vermeyi isteyip istemediklerine
yönelik toplam 11 adet soru aşağıda verilmiştir:
- Ürettiğiniz maddelerin türleri ve miktarları nedir? (ton/gün, ton/yıl)
- Üretimi gerçekleştirirken üretimde ne kadar su kullanıyorsunuz?
- Suyunuzu hangi kaynaktan alıyorsunuz?
- Üretim sonrasında ne kadar atıksu deşarj ediyorsunuz?
- Üretiminiz kesikli mi? Sürekli mi? (günlük-haftalık) ortalama günlük debiniz ne
kadar? (m3/gün, m3/yıl.....)
- Ürettiğiniz atıksuya ait kirlilik parametrelerini gösteren ölçüm sonuçları var mı?
- Çıkış suyuna ait analiz sonuçlarınız var mı?
- Su kirliliği dışında hava kirliliği, gürültü kirliliği, toprak kirliliği oluşturan herhangi
bir kirlilik kaynağınız var mı, varsa türleri ve emisyon miktarı hakkında ölçüm
sonuçlarına sahip misiniz?
- Suya ücret ödüyor musunuz?
-Üretiminiz sırasında oluşan zararlı/tehlikeli atıkları ne şekilde zararsız hale
getiriyorsunuz?
- Arıtma tesisisiniz var mı, yoksa yapmayı düşünüyor musunuz?
- Havza yönetim planında rol almak ister misiniz?
Çalışmanın üçüncü aşaması havza ilgi gruplarının görüşlerini ortaya koyabilmek ve
katılımlarını sağlamak adına gerçekleştirilen SWOT faktörlerinin önceliklendirilerek
R’WOT analizinin oluşturulmasıdır. SWOT faktörleri karar verme durumlarını tek
başına kapsamlı olarak ortaya koyamamaktadır. Bu nedenle SWOT analizine ilave
olarak başka analizlerin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda, literaturde
A’WOT analizi olarak adlandırılan bir yaklaşıma rastlanmaktadır [Pesonen ve ark.,
2001]. A’WOT analizinde, bir karar analizi olan Analitik Hiyerarşi Süreci
kapsamında
kullanılan
ikili
karşılaştırmalar,
SWOT
analizi
ile
birlikte
15
kullanılmaktadır. Bu ikili karşılaştırmalar karar durumunun, daha gerçekci ve daha
sistematik bir hale gelmesini sağlamaktadır. A’WOT analizi ilk olarak Kurttila ve ark.
[2000] tarafından Finlandiya’da, ormancılık alanında kullanılmıştır. Çalışmada ise birden
fazla çok ölçütlü karar verme analizinin bir arada kullanılması ile oluşan R’WOT
analizi kullanılmıştır. Analiz, ilk olarak Yılmaz [2006] tarafından Türkiye’de, yine
ormancılık alanında kullanılmıştır.
R’WOT
analizi, sıralama ve doğrusal
kombinasyon analizinin SWOT analizi ile melez bir şekilde kullanılmasından
oluşmaktadır. Bu analizin kullanılmasındaki amaç, SWOT faktörlerini sistematik
olarak değerlendirmek, bu faktörlerin etkisini ölçülebilir kılmak ve SWOT analizinin
değerini arttırmaktır. Çalışmada analiz, karar verme sürecine tek karar verici ile
katılımı sağlayabildiği gibi birçok katılımcı grubun kişisel hükümlerini sözel ifadeler
veya sayısal değerler kullanarak da dikkate alabilmesi, elde edilen sonuçların yalın
bir şekilde yorumlayabilmesi özelliği ile tercih edilmiştir [Sönmezler, 2008].
R’WOT analizinde izlenmesi gereken aşamalar aşağıda verilmiştir [Yılmaz, 2006];
SWOT analizi
SWOT faktörlerinin belirlenmesi içsel ve dışsal bir çözümlemeyi gerekli kılmaktadır.
İçsel ortam, havzanın üstünlüklerini ve zayıflıklarını incelerken, dışsal ortam
fırsatları ve tehditleri ortaya koymaktadır. Güçlü yönler, belirlenen hedeflere
ulaşılmasına yardımcı olacak belirli olanakları ve avantajları, zayıf yönler, belirli
amaçlara ve hedeflere ulaşmayı engelleyen kısıtları oluşturmaktadır. Fırsatlar,
gelecek için avantajlı koşulları hazırlayan dışsal ortamdaki özellikler iken tehditler
ise dışsal ortamda bulunan ve alan için sorun teşkil eden gelişmelerdir. Çalışmada,
SWOT analizinin oluşturulması için öncelikle havza ilgi gruplarından Kastamonu İl
Özel İdaresi, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü,
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Sağlığı Laboratuar Şube
Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İller Bankası’nın
Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Ağlı, Devrekâni, Seydiler Kaymakamlığı çalışanları
içindeki ilgili personel ve uzman grubu temsilcilerinden alana özel SWOT analizi
verileri oluşturmaları istenmiştir. Sonrasında uzman grubu tarafından bir çalışma
16
daha gerçekleştirilerek, ortaya konulan SWOT faktörleri topluca değerlendirilmiş,
bazı SWOT faktörleri elenmiş bazıları da aynı faktör altında birleştirilmiştir.
Böylece, örneklem alana ait her bir SWOT grubu dahilindeki SWOT faktörlerine son
şekil verilmiştir (Çizelge 2.3).
Çizelge 2.3. Devrekâni Çayı Alt Havzasına ait SWOT faktörleri
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin
tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve
aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması,
organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin
olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski
oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin
düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
17
Sıralama Analizi
Bu analiz, SWOT gruplarının ve her bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörlerinin
göreceli öncelik değerlerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır [Yılmaz, 2006;
Coşgun ve ark., 2007]. Bu aşamada, insan beyninin aynı anda en fazla 72 elemanı
karşılaştırabileceği belirtilmektedir [Schmoldt ve ark., 1995]. Bu nedenle her bir
SWOT grubu dahilindeki SWOT faktörü sayısının dokuzdan fazla sayıda
olmamasına dikkat edilmektedir. SWOT grupları ve SWOT grubu içindeki SWOT
faktörleri öncelikle sıralanmaktadır. Bu aşamada, katılımcılara SWOT grupları
arasında karşılaştırmalar yaptırılmaktadır. Bu karşılaştırmalar yaptırılırken dört
SWOT grubundan hangisinin/hangilerinin daha çok tercih edildiği (önemli olduğu)
ve daha çok tercih edilen SWOT grubunun/gruplarının diğerine/diğerlerine göre ne
kadar daha çok tercih edildiği sorulmaktadır. Bu sıralama işlemi, “dokuz dereceli
ölçek” vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu ölçekte;
1- Zayıf oranda önemli
3- Daha az önemli
5- Orta derecede önemli
7- Daha çok önemli
9- Aşırı derecede önemli
olarak kabul edilmektedir. Bunların yanında “2, 4, 6 ve 8 değerleri” de orta değerler
olarak kullanılabilmektedir. Böylece SWOT gruplarının ve her bir SWOT grubu
içindeki SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerleri, her bir SWOT grubuna veya
SWOT faktörüne verilen sıraya dayalı olarak hesaplanmaktadır. Örneğin bir (k) karar
X ji 
r
 r
k jki
i
i  1,2,..., m
k jki
vericisinin, (j) SWOT grubuna ait SWOT faktörlerine rjk1, rjk2,..., rjkm şeklinde bir
sıralama verdiği kabul edilsin. Buna göre (j) SWOT grubundaki (i) SWOT
18
faktörünün göreceli öncelik değeri olan Xji değeri, RT kullanılarak, aşağıdaki şekilde
hesaplanabilmektedir:
Doğrusal Kombinasyon Analizi
Bu analizde, belirli bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörünün önem sırası, SWOT
faktörünün göreceli öncelik değeri ile bu faktörün ait olduğu SWOT grubunun
göreceli öncelik değerinin çarpılması suretiyle elde edilmektedir. Böylece,
matematiksel olarak “doğrusal kombinasyon” işlemi gerçekleştirilmekte SWOT
faktörlerinin göreceli öncelik değerleri aynı ölçeğe konularak, birbirleri ile
karşılaştırılabilir hale gelmektedir [Yılmaz, 2007]. Bu şekilde ilgili SWOT grubu
dahilindeki her bir SWOT faktörünün nihai öncelik değerine ulaşılmaktadır. Bu
işlem, dört SWOT grubunun her birisi için ayrı olarak gerçekleştirilmektedir.
Bu analizde kullanılan doğrusal eşitlik, aşağıdaki şekilde gösterilebilmektedir:
Pji  Wji
X ji
Burada,
Pji: (j) SWOT grubundaki (i) SWOT faktörünün nihai öncelik değeri,
Wji: (i) SWOT faktörünün dahil olduğu (j) SWOT grubunun göreceli (aynı zamanda
nihai) öncelik değeri,
Xji: (j) SWOT grubundaki (i) SWOT faktörünün göreceli öncelik değeri olmaktadır.
Örneklem alanda ise beş farklı ilgi grubundan toplam 64 temsilci ile görüşülmüş ve
her birine bağımsız olarak “R’WOT Bilgi Formları” yardımıyla yüz yüze bir form
doldurma çalışması uygulatılarak SWOT grupları ve SWOT grubu içindeki SWOT
faktörlerine ilişkin karşılaştırmalar yaptırılmıştır. Alınan yanıtlar ile SWOT
gruplarına ve SWOT faktörlerine ait göreceli öncelik değerlerine ulaşılmıştır.
Hesaplanan SWOT gruplarının göreceli öncelik değerleri ile her bir SWOT grubuna
ait SWOT faktörleri çarpılarak SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerleri elde
edilmiştir.
19
Tezin dördüncü ve son aşaması ise havza yönetim planının geliştirilmesi ile tartışma
ve sonuç bölümlerini içermektedir. Bu aşamanın oluşturulmasında tüm veriler ve
alan çalışması değerlendirilmiş, ilgili yetkililerle görüşmelerde bulunulmuş,
Kastamonu İl Özel İdaresi 2010-2014 Stratejik Planı, Kastamonu-Sinop-Çankırı
Çevre Düzeni Planı, Kastamonu İli Tarım Master Planı, 9. Kalkınma Planı, TR82
Düzey 2 Bölgesi Taslak Bölge Planı kararlarına ilişkin literatür taraması yapılarak
yönetim planı hedef kararları verilmiştir.
20
3. HAVZA YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI
Su, insanların ve diğer bütün canlıların varlıklarını devam ettirebilmeleri için
vazgeçilemeyen ve başka hiçbir değerle değiştirilmesi mümkün olmayan çok önemli
bir kaynaktır. Sürdürülebilir kalkınma için en önemli yaşamsal kaynak olmasının
yanı sıra, uygarlığın temel araçlarından da birisidir.
Su kaynaklarının korunması, kullanılması ve arazi kullanım planlarının buna uygun
yapılması parçacıl değil, bütüncül, sistemli ve kapsamlı bir politika gerektirmektedir.
Bu açıdan, su kaynaklarının sosyal, ekonomik ve çevresel hedefler bakımından ortak
kullanımı ve korunması, havza bazında planlamayı ve yönetimi gerekli kılmaktadır
[Manavoğlu, 2007]. Sistem, havza ölçeğinde daha kolay anlaşılmakta ve farklı
etkilere vereceği tepkiler de en uygun şekilde analiz edilmektedir.
3.1. Havzanın Tanımı
Havza; insanları, kentsel ve kırsal yerleşimleri, tarım ve orman alanlarını, sanayi,
iletişim ve haberleşme ağlarını, hizmet sektörlerini ve rekreasyonel alanları içine alan
bütüncül sosyal, ekonomik ve biyofiziksel bir sistemdir [UN, 1997].
Biyolojik, fiziksel, ekonomik ve sosyal bir sistem olan havza alanı, insan
aktivitelerinden etkilenen, dikey olarak alansal, yatay olarak bir noktadan çıkışa
ulaşan su ile sınırlandırılan sistem olarak tanımlanmaktadır [Yıldız, 2006; Becerra,
1995]. Su bölümü çizgisinin sınırladığı ve yağışlarla üzerine toplanan suların bir tek
çıkışa ulaşabildiği bir arazi parçası olarak da tanımlanmaktadır [Balcı ve Uzunsoy,
1980].
Hidrolojide ise “dağ sırtlarından geçen su ayrım çizgisinin çevrelediği ve çeşitli
kaynaklardan oluşarak toplanan suların su toplama çizgilerini takip ederek toplandığı
içbükey topoğrafik yapıya sahip arazi parçasıdır” şeklinde tanımlanmaktadır
[Karaelmas, 2003].
21
Havzalar, ana drenaj ağlarına göre nehir havzaları ve alt havzalar gibi hidrolojik
birimler olarak da ifade edilebilmektedir. Nehir havzaları yer üstündeki bütün
akıntıların su güzergâhındaki belli bir noktadan tek bir nehir ağzı, haliç veya delta
aracılığıyla denize aktığı karasal alanlardır. Alt havzalar ise havzalar ve nehir
havzalarını besleyen çeşitli büyüklükteki drenaj ağlarıdır [www.cwp.org., 2010]. Bir
nehir havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan ve nehre su veren tüm
alanı kapsamaktadır. Bazı havzalar, özellikle denize çıkışı olmayan iç bölgelerde
göllerde ve/veya iç deltalarda sona erer. Bu havzalara kapalı havza denir [Yıldız,
2006].
Genellikle havza alanları tarım, sanayi, yerleşim, orman alanı gibi çok farklı arazi
kullanımlarını içermektedir. Bu nedenle havza, arazi kullanım planlaması
çalışmalarında önemli bir ölçektir [www.cwp.org., 2010]. Arazi kullanım kararları
ile su kaynakları arasında optimum bir nokta bulunması, doğal bir sınır oluşturan
havza yönetimi için karar organlarının disiplinlerarası olmasını gerektirmekte ve
plancının sorumluluğunu arttırmaktadır.
3.2. Havza Yönetimi
Finansal ve enerji krizleri ile savaşan dünya ülkeleri, küresel ısınma, iklim değişikliği
ve kuraklık gibi daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalma durumuna hızla yol
almaktadır. İklim değişikliği sonucu oluşacak kuraklığa karşı su kaynaklarının
korunması için gerekli uygulama araçlarından biri olarak kabul edilen havza
yönetimi, suyun doğal ve kıt bir kaynak olarak ele alınmasını vurgulayan, ekolojik
dengeyi ön plana çıkaran bir yönetim modelidir [Karadağ ve Uzun, 2009].
Havza yönetimi önceleri “bir drenaj havzasında erozyonu, dere akışlarını ve selleri
kontrol altına almak ve kaliteli su üretmek üzere, havzada bulunan doğal kaynakları
düzenleme ve yönetme sanatı” olarak tanımlanırken zamanla yerini “su toplama
havzalarında erozyonu ve yamaç arazideki yüzeysel akışı önlemek, sel ve dere
akışlarını kontrol etmek, havza alanındaki doğal kaynakların teknik ve yönetim
düzenlemesini yapmak, havza ile ilgili insanların sosyo-ekonomik yönden daha
22
kaliteli yaşam seviyelerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla alandaki tüm kaynakların
geliştirilmesi ve yeni kaynakların bulunarak faydalanılacak duruma getirilmesindeki
uğraşlarıdır” tanımına bırakmıştır [Fisunoğlu 1993].
Havza yönetimi, su ve diğer kaynakları koruma-kullanma dengesinde yöneten,
ekolojik ve ekonomik kaygıları gözeten, yeni ve gelişmiş teknolojik araçlarla
stratejik plan ve programlar üreten, yatırımlar yapan doğal kaynak yönetimi şeklinde
de tanımlanmaktadır [www.murrumbidgee-catchment.org, 2009].
Bir başka açıdan, havza yönetimine, “su, toprak, bitki örtüsü ve hayvan varlığı ile
insan kaynaklarını değerlendirme, yeni kaynaklar bulup geliştirme, doğal kaynaklarla
insanlar arasında sağlıklı ilişkiler kurma, mevcut kaynakların sürekliliğini sağlama
amacıyla planlama, projelendirme ve uygulama sanatıdır” şeklinde de bakılabilir
[Aladağ ve ark, 2008].
Havza yönetimi kavramı 1980’li yıllarda, katılımcılığın, kurumlararası işbirliğinin ve
eşgüdümün sağlanmasını hedefleyen “bütüncül havza yönetimi” kavramı olarak
ifade edilmeye başlamıştır. 2000 tarihinde gerçekleştirilen “2. Dünya Su Forumu”,
dünya su krizini uluslararası gündemin üst sıralarına taşımıştır. Forumda, su
kaynaklarının gelişme potansiyeli, yönetim ve finans modellerinin sosyal, kültürel,
ekonomik gelişme ve çevre üzerine etkisi konuları tartışılmıştır. Konferans, gıda
güvenliği ve çevresel güvenliğin sağlanması için su güvenliği hedefini ortaya
koymuştur. Bu forumla beraber bütüncül su kaynakları yönetimi etkin su
yönetişiminin çerçevesi halini almıştır. Bu noktada su kaynakları yönetiminin “havza
bazlı
yönetim”
esasına
dayanması
gerekliliği
gündeme
gelmiştir
[www.worldwatercouncil.org, 2011]. Bu şekilde, bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi
kavramı ortaya çıkmıştır.
Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi
Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi, havza alanının ve çevresinin korunması, çeşitli
fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik tekniklere uyum sağlanması, sel, taşkın, erozyon
23
gibi doğal afetlerin olumsuz sonuçlarının minimuma indirilmesinin yanısıra havzada
yaşayanların yaşam kalitesinin arttırılması ve geliştirilmesi, paydaşların çevre
bilincinin oluşturulması ve yönetime dahil edilmesi amacına dayanmaktadır
[www.unescap.org, 2010].
Bütüncül yaklaşımlı havza yönetiminin en önemli hedefi; su ekosistemlerinin ve
bunlara bağlı diğer ekosistemlerin iyileştirilmesi ve tahribatının önlenmesi,
katılımcılığın, kurumsal işbirliğin ve eşgüdümün sağlanması, sosyo-ekonomik ve
çevresel durumun dengelenmesidir [Tanık, 2007]. Bu yaklaşım, çok farklı
disiplinlerden uzmanların ekip çalışmasını gerektirmekte havzayı tüm paydaşlarıyla
ele almakta, sosyal, politik, ekonomik ve kurumsal faktörlerin varlığını hesaba
katarak doğal kaynakların kullanımını ve yönetimini içeren yönetim planı ve
uygulamasını içermektedir.
3.2.1. Havza yönetim planı
İnsanlar, yüzyıllardır su havzalarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır.
Böylece, havzaların taşıma kapasiteleri aşılmış, çevresel kaygılar gözetilmemiş, su
kullanımı ve arazi kullanımı arasındaki ilişkiler gözardı edilmiş ve havzanın kendi
diğer parçalarına olan etkileri hesaba katılmamıştır [Mostert, 1998]. Havza yönetimi
kavramının gelişimi ile su kaynaklarını ve kalitesini korumaya, etkinliğini,
verimliliğini arttırmaya yönelik hedefler, bu hedeflerin uygulama aracı olarak da
yönetim planları oluşturulmuştur [Minesota Pollution Control Agency, 2002].
Bu anlamda, pek çok gelişmiş ülkede, su kaynaklarının akılcı kullanılması gerektiği
bilinciyle kaynaklar havza boyutunda ele alınmakta, bütüncül, uzun vadeli ve
katılımcı yaklaşımlı yönetim planları hazırlanarak, su sisteminin korunmasını garanti
altına alacak ekolojik kriterler oluşturulmaktadır [DPT, 2001].
Havza
yönetiminin
başarısında
uygulanabilir
havza
yönetim
planlarının
oluşturulması etkili olmaktadır. AB Su Çerçeve Direktifi’nin de en önemli unsuru
havza yönetim planlarının 2015 yılına kadar tamamlanması ile ilgilidir.
24
Çevre Düzeni Planlarına Dair Taslak Yönetmeliği’nin 1. maddesinde, “bölge, havza,
alt havza veya yönetsel, mekansal, işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde gelişme
hedefleri, çevre kalitesinin korunması ve kirliliğin önlenmesi çerçevesinde çevre
düzeni planlarının yapılmasının esas alınması gerektiğini” belirtmektedir. Taslak
Yönetmeliğin 6. maddesinde, yönetim planlarının hazırlanmasında uyulacak temel
esaslar şöyle sıralanmaktadır [Çevre Düzeni Planlarının Hazırlanmasına Dair
Yönetmelik, 2008]:
 Alanın koruma kullanma dengesinin sağlanması,
 Dengeli ve sürekli kalkınma yaklaşımının gözetilmesi,
 İlgili kurumların görüşü alınarak ilgili idarelerin ve sivil toplum
kuruluşlarının sürece katılımının sağlanması,
 Makro ölçekte nüfus dağılımı ve yoğunluk kararlarının verilmesi,
 Doğal, tarihi ve kültürel çevre değerlerinin korunması,
 Süreçte toplanan verilerin plan kararlarının oluşturulmasında etkin bir şekilde
kullanılması,
 Kirlilik kaynaklarına dair araştırmaların yapılması, kirlilik durumu ve artış
ivmelerinin tespit edilmesi,
 Kirletici kaynaklarda kirliliği önleyici alternatif tedbir önerileri, bu tedbirler
kapsamında yapılması gereken yatırım önerilerinin belirlenmesi,
 Kirleticiler ile kaynaklararası ilişkilerin kurulması ve tüm kirlilik verilerinin
dikkate alınması, uyulması gerekli temel prensiplerdir.
Alan yönetimi ise koruma, erişim, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ihtiyaçları ile
yerel toplumun ilgisi arasında bir denge oluşturmanın yollarının yönetim planı ile
gösterilmesini amaçlamaktadır. “Alan sınırlarının tarihi, sosyal, kültürel, coğrafi,
doğal, sanatsal bir bütünlük içinde etkileşim sahaları ve bağlantı noktalarının, alanın
korunması geliştirilmesi ve değerlendirilmesi bakımından doğru tespit edilmesini”
hedeflemektedir. Alan yönetimi ve havza yönetimi planlarının başarısı, kent
yöneticilerini, yerel yönetimleri, bölge sakinlerini, sivil toplum örgütlerini ve diğer
ilgili kişi ve kurumsal paydaşları sürece katmak yoluyla sağlanabilmektedir
[http://www.arkitera.com, 2010].
25
Yönetim planı, havzanın ekolojik isteklerine uygun olarak akılcı, sürdürülebilir ve
bütüncül bir anlayış ve ilgili tüm paydaşlarla birlikte korunmasını, varlığın üstün
evrensel değeri yanında gelişiminin ve canlılığının muhafaza edilmesini ve bunlar
arasında bir denge kurarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan bir yol haritası
olarak tanımlanmaktadır [http://www.istanbulmiraskomitesi.com, 2010].
Bir havza yönetim planı, alanda yeralan ve yer alabilecek tüm sektör ve alt sektörleri
ayrı ayrı boyutlar olarak içermektedir. Bu durum, süreçlerin karmaşık ve zor
olduğunu, dikkatli bir biçimde örgütlenerek tamamlanması gerektiğini gündeme
getirmektedir. Bir havza yönetim planının yapımı aşamasında aşağıdaki özellikler ön
plana çıkmaktadır [Geray ve Küçükkaya, 2001];
 Amaçları gerçekleştirmek üzere strateji belirleme,
 Sosyal, ekonomik ve çevresel amaçları dengeleme ve bütünleştirme,
 En büyük faydayı sağlayacak çözümlere odaklanma,
 Belirsizlikleri ve riskleri kabul eden ve bunlara cevap veren esnek bir
yaklaşıma sahip olma,
 Çıkarların uyumlulaştırılması sürecini temel alma olarak sıralanmaktadır.
Havza yönetim planının başarısını getiren koşullar aşağıda belirtilmektedir [Geray ve
Küçükkaya, 2001];
 Katılım, ortak özveri ve destek sağlama iradesi,
 Yeteri kadar ayrıntıya inme, tartışmaya ortam ve zaman sağlama,
 Tarafsız, profesyonel ve dengeli uzman katılımı,
 Uygun, yarayışlı ve saydam bilgi akışını ve karşılıklı güven ortamını sağlama
sıralanabilmektedir.
Koruma, erişim, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ihtiyaçları ile yerel toplumun
ilgisi arasında uygun bir denge oluşturmanın yolları yönetim planı ile
gösterilmektedir. Bu kapsamda yönetim planı, alanda istenen duruma ulaşmak ya da
mevcut durumu korumak üzere etkileşim içindeki mevcut ekosistem ilişkilerini ve
26
insan kullanımlarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda havza yönetim planı
(Çizelge 3.1) [Gündoğdu ve Kocataş, 2006];
 Alanı tanımlar ve onu oluşturan ayrıntıyı değerlendirir,
 Uzun dönemde alanı nasıl görmek istediğimizle ilgili ideal hedefleri belirler,
 Her hedefi destekleyen veya bu hedeflere ulaşmayı sınırlayan faktörleri
belirler,
 Hedefe ulaşabilmek için gerekli uygulama hedefleri, eylem planları ve
projeleri geliştirir,
 Eyleme geçmek için öncelikleri belirler,
 Gelişmeleri ve yönetimi izler ve planı değerlendirerek yeniler.
Çizelge 3.1. Plan oluşturma çalışması esnasında izlenecek yol [Gündoğdu ve
Kocataş, 2006; Sulak Alanlarda Yönetim Planlaması Kurs Notları,
2000]
Alan Nasıl Bir Yer?
-Alanın Ne Gibi Değerleri Var?
-Alan Uzun Dönemde Nasıl
Görülmek İsteniyor?
-Hedefi Sınırlayan ve
Destekleyen Neler Var?
-Bunlara Göre Yönetim Planı
Süresince Neler Hedeflenebilir?
-Ne yapılmalı Nasıl Yapılmalı?
-Uygula!
-Plan Etkin mi?
-Uygun mu?
1. Tanımlama
Alanın ve içinde bulunduğu durumun tanımlanması
2. Değerlendirme
Ekolojik, sosyal, ekonomik kültürel değerlerinin ortaya konması
3. Uzun dönem hedefler
Uzun dönem hedeflerin (ideal hedeflerin ) belirlenmesi
4. Yönetimi etkileyen faktörler
Sınırlayıcıların ve destekleyicilerin belirlenmesi
5. Uygulama hedefleri
Zamanlı, erişilebilir, kesin, iyi tanımlanmış kısa dönem
hedeflerinin belirlenmesi
6. Faaliyetler
Faaliyetlerin belirlenmesi ve projelendirilmeleri
7. Uygulama
Yönetim planlarındaki önceliklere göre uygulamaya başlanması
8. Planı değerlendirme ve yenileme
Yapılmış veya yapılmamış faaliyet ve ulaşılmış veya
ulaşılmamış hedeflerin değerlendirilmesi
Havzaların çeşitliliğine ve insan ihtiyaçlarının farklılığına bağlı olarak havza yönetim
planlarında farklı uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Kaynak değerlerini korumakullanma dengesinde ve kaynakların yenilenmesini sağlayabilecek yönetim planı,
kaynakların saptanması, değerlendirilmesi, hedeflerin belirlenmesi, uygulama ve
izleme aşamalarını içeren bir düşünce tarzı ve süreçtir. Buna göre yönetim planı,
27
alanın tanımlanmasından başlayıp ideal hedeflerin belirlenerek sınırlayıcı ve
destekleyicilerin ışığında faaliyet hedeflerinin ortaya konduğu eylem planı olarak
tanımlanabilmektedir [Karadeniz ve ark. 2000]. Bu anlamda havza yönetim planları
aşağıdaki aşamalardan oluşmaktadır;
Veri tabanın oluşturulması:
Havza veri tabanı, havzanın karakterini oluşturan,
yönetim kararlarını etkileyen, doğal, sosyo-kültürel ve ekonomik yapıya ilişkin
verilerden oluşmaktadır. Veri tabanının amacı birbiriyle
ilişkili bilgilerin
depolanması ve sorgulanmasıdır. Bir veritabanı sunucusu bilgi yönetimiyle ilgili
problemleri çözmede anahtar roldedir [www.gomydb.com, 2010].
Sorunların ve önceliklerin belirlenmesi: Alanın öneminin belirlenmesi, sorunların
tespiti, işlevsel ve yönetsel analizin yapılması işlemidir. Önceliklerin belirlenmesi
sınırlı kaynakların verimli ve etkili dağıtım ve kullanımının temel bir parçasıdır.
Öncelik belirleme sürecinde paydaş grupları rol almaktadır. Bu paydaşların görüşleri
arasında önemli farklılıkların olabileceği ve önceliklerin bir takım kriterlere göre
belirlenmesi gerekliliği de göz ardı edilmemelidir.
Hedef ve sınırlayıcıların belirlenmesi: Alanın vizyonunun belirlenmesi ile esas
politikaların
oluşturulması
hedeflerine
ulaşılmayı
engelleyen
sınırlayıcıların
belirlendiği aşamadır.
İdeal hedef ve faaliyetlerin belirlenmesi: Çevresel amaçlar, hedefler ve bunlara
ilişkin göstergeler oluşturulduktan sonra, hedefe ulaşmaya yardımcı olacak eylemler
belirlenmekte ve değerlendirme ölçütleri geliştirilmektedir. İdeal hedefler, alanın
geleceğe ait vizyonunu belirleyecek, ulusal ve uluslararası platformda alanın
sunumunu ve tanıtımını sağlayacak politika ve stratejilerinin belirlenmesine yardımcı
olmaktadır. Faaliyetler ise öncelikli sorunlara çözüm oluşturmak ve yönetimin ideal
hedeflerine ulaşabilmek için yapılacak çalışmaları belirlemektedir.
İzleme ve denetleme faaliyetlerinin belirlenmesi: Yönetim planının izlenmesi,
değerlendirilmesi ve bu süreçte yer alacak tarafların eğitimine ilişkin programların
28
hazırlanması işlemidir. Çevresel hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını görmek üzere
geliştirilen göstergelerin takibi için bir izleme ve değerlendirme programı
oluşturulmaktadır.
Böylece
hem uygulayıcı
kurumların
başarılarının kaydı
tutulabilmekte, hem de belirlenen hedeflerle alınan sonuçlar karşılaştırılabilmektedir.
Katılımcıların, istenilen hedefe ulaşabildiklerinden emin olmak için belirli
dönemlerde denetleme programlarının hazırlanması ile sürecin kontrol edilmesi
sağlanmaktadır.
Başarılı havza yönetiminin sağlanması için yönetim planlarının elde edilen veri ve
bilgilerin ışığında amaç ve hedeflerin oluşturulması, ülkesel ve bölgesel politikalarla
uyumlu, yerel, öncelik ve beklentilere en iyi biçimde yanıt verebilecek faaliyetlerin
belirlenmesi ve planlamadan uygulamaya kadar her aşamada katılımın sağlanması
önem taşımaktadır.
3.2.2. Havza yönetimi yaklaşımına dünya ülkelerinden örnekler
Havza yönetimi, su kaynaklarının etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi,
sürdürülebilirliğin sağlanması, havza kullanıcılarının yaşam kalitesinin arttırılması
gibi yararları nedeniyle, pek çok ülkede uygulanan planlama ve yönetim ölçeğidir.
Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olması nedeniyle idari yapısı benzer olan Avrupa
ülkelerinin su kaynakları yönetim yapılarına ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir:
İngiltere’de, 1930 yılında çıkarılan Arazi Drenajı Yasası ile “Arazi Drenajı” isimli
kurum adı altında 46 Havza Yönetim Kurulu kurulmuştur. 1948 yılında, Akarsu
Yönetim Kurulu Yasası ile bu rakam 32’ye indirilmiştir. 1963’de Su Kaynakları
Yasası ile 27 Su Kurulu oluşturulmuş koruma, kontrol, su kaynaklarının yönetimi ve
arıtılması görevleri bu kurullara verilmiştir. 1973 yılında, doğal akarsu havza sınırları
korunarak 10 civarında Bölgesel Su Kurumu kurulmuştur. Bununla birlikte pek çok
yerel otorite atık suların arıtımını desteklemeye devam etmiştir [Gardiner ve ark.,
1994]. Farklı kuruluşların sorumluluğundaki bu çalışmalar, 1989 yılında “Ulusal
Akarsu Kurumu” bünyesinde, tek bir merkezde toplanmıştır [Uzun, 2003; Yurteri ve
ark., 1996]. Bu merkezde, suya ilişkin faaliyetlerin ve su kalitesini etkileyen tüm
29
parametrelerin göz önünde tutulduğu, hükümet yetkilileri, yerel yöneticiler, çevre
örgütleri ve diğer kuruluşların görüşlerinin alındığı, nehrin mevcut ve potansiyel
kullanımlarının tespit edildiği, uzun vadede değişen koşullara adapte olabilecek
nitelikte yönetim planı geliştirilmektedir [Yurteri ve ark.,1996].
Almanya’da su kaynakları yönetimine yönelik geniş kapsamlı yasa, yönetmelik ve
kararnameler bulunmaktadır. Bu yasaların önemli bir kısmı atık suyla ilgilidir. Su
kaynaklarının korunmasında temel yasal dayanak, Su Kaynakları Politika Yasası ve
Atık Su Boşaltma Yasasıdır. Yasa ve yönetmeliklerin çıkarılması federal hükümetin,
kontrolü ise eyaletlerin yetkisindedir. Ülke üç temel ilkeyi su kaynaklarının
korunması bağlamında benimsemiştir. Bunlardan koruyucu önlem ilkesi; doğaya
verilecek zararları önleme, riskleri azaltma ve zararların yok edilmesini kapsamakta,
su kaynaklarını korumak için gerekli önlemleri almadan önce, gelecekte ne tür
gelişmeler olacağının değerlendirilmesi gibi hedeflere sahip olmaktadır. Köken
ilkesi; su kaynaklarının fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine zarar verenlerin,
neden oldukları zararları karşılamakla yükümlü olduğunu benimsemektedir. İşbirliği
ilkesi ise; doğayı ve su kaynaklarını korumak için özel kurumların ve yetkililerin
ortak çaba göstermeleri gerektiğine dair esasları içermektedir [Gündoğdu, 2003;
Hartmann, 1991].
Hollanda’da, su yönetimi genel olarak nehir havza yönetimine bağlı kalınarak
yönetilmektedir. Ülkede, en önemli su yönetim kurumları, ulusal hükümet (Su
Yönetim Ajansı), 12 il kurulu, 88 su kurulu ve bağımsız bölgesel su kuruluşlarıdır.
Ulusal hükümet ve 12 il kurulu, kısmen nehir havzalarıyla ilgilidir. Su kurulları su
yönetim birimleri üzerine kurulmuştur. Ülkede planlama sadece su nehir havzaları
üzerine ya da benzer su yönetim birimleri üzerine kurgulanmamakta, arazi kullanım
ve çevresel yönetim planları ile de ilişkilendirilmekte ve eşgüdüm içinde
hazırlanmaktadır. Stratejik ulusal su yönetim planının ve ana nehir havzalarına
yönelik eylem planlarının hazırlanmasından Rijkswaterstaat birimi sorumludur.
Ayrıca, iller kendi bölgelerindeki bütün sular için stratejik bir su yönetim planı
hazırlamakla yükümlüdürler. Hazırlanan plan, aynı zamanda iller tarafından
yönetilen yeraltısularına yönelik kararları da içermektedir. Bölgesel yüzey sularını
30
yöneten su kurulları da kendi bölgeleri için eylem planlarını hazırlamaktadırlar. Su
yönetim planlarında esas olan, farklı kamu kuruluşları arasında fikir alışverişinin
sağlanması, gelişmiş bir politika analizinin yapılması ve su kullanıcılarının
planlamaya dahil edilmesidir. Özellikle 1970’lerde başlayan ve 1992 yılından bu
yana daha genişletilen kurul üyeleri (mülk sahibi olan ve mülk sahibi olmayan
kullanıcılar) planlama faaliyetlerinde katılım sağlamaktadırlar [Mostert, 1998].
Baltık Denizi Havzası’nda yer alan ülkelerden biri olup havzanın % 20’sini
kaplamakta olan Polonya’da havza bütünündeki nüfusun yarısını içermektedir.
Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi konusunda öncü ülkelerden birisi olmaktadır.
Ülkede Çevre Bakanlığı’na bağlı su havzalarından sorumlu “Su Yönetimi Ulusal
Kurulu”, kurul altında 7 adet “Su Yönetimi Bölgesel Kurulları” bulunmaktadır
[Andrulewicz, 2008].
İspanya’da su, devletin yönetimi ve kontrolündedir. Yönetimin örgütsel yapısı
incelendiğinde en üstte ulusüstü bir yapı olan Avrupa Birliği, onun altında İspanya
Hükümeti, İspanya Hükümetinin altında Çevre ve Tarım Bakanlığı onun altında
Bölgesel Hükümetler, buna bağlı Nehir Havza Kurulları ve Belediyeler bunların
altında ise Su Kullanıcı Örgütleri bulunmaktadır. Bölgesel Hükümetler, bölgelerarası
havzalarda içme suyu, kanalizasyon ve atık suların arıtılması, çevre ve arazi kullanım
planlarının oluşturulması işlerini yürütmektedirler [Karadağ, 2007]. 1926 yılında
kurulan nehir havza kurulları, su kaynaklarının bölgesel düzeyde yönetiminden
sorumludurlar. Ülkede 14 adet nehir havza kurulu bulunmaktadır. Bölgesel örgütler,
havza ölçeğinde yüzey ve yeraltı sularının yönetimini gerçekleştirmektedirler. Tüm
bu aktörlerin dışında, ulusal çevre politikalarının koordinatörlüğünü yapan, yüzey ve
yeraltı suları, kıyı suları ve çevrenin korunmasını ilgilendiren yönetmeliklerin
oluşturulmasından sorumlu olan Bayındırlık Bakanlığı bulunmaktadır [Uzun, 2003].
1985’te yürürlüğe giren ve 1999’da revize edilen İspanya Su Kanunu, 2001’de
yürürlüğe giren, 2004’de tekrar yenilenen Ulusal Hidrolojik Plan ve 2002’de
onaylanan Ulusal Su Planı ülkenin yasal dayanaklarıdır [Kibaroğlu ve ark., 2006].
31
Fransa’da su hakları, ilk kez 1898 yılında çıkarılan bir kanun ile belirlenmiştir.
Kanuna göre devlet, nehir ve akarsuları, halka ait olan ve halka ait olmayan olmak
üzere ikiye ayırmıştır. Daha sonra, 1964’te kapsamlı bir kanun çıkartılmış ve bu
kanun ile su kaynakları yönetiminin doğal çerçevesi ve su politikasının temelleri
oluşturulmuştur. Yine kanun ile ülkede 6 su ajansı görevlendirilmiştir. Daha sonra,
1992’de yenilenen Su Kanunu ile su kaynaklarının yönetim araçlarının temel taşını,
kullanıcılar ve temsilciler arasındaki diyaloğun oluşturduğu benimsenmiştir. Fransa
Hükümetinde, su kaynakları yönetiminde en üst seviyede bulunan bakanlıklararası
işbirliğini organize etmekle görevli Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı
bulunmaktadır [www.iowater.org, 2009]. Bu bakanlığa bağlı olarak çalışan, işleri
koordine eden Bakanlıklararası Kurul (MISE–the Interdepartmental Water Mission)
ülkede bulunan 6 su ajansının yönetimsel denetimini sağlamaktan da sorumludur. Su
ajansları ülkenin kamu kuruluşlarıdır. Finansal çalışmalarla ekonomik şartlara
uymayı, su kaynaklarının ve doğal çevrelerinin geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı
korunmasına katkıda bulunmayı sağlarlar. Ayrıca, havza valilikleri de hükümetin su
ile ilgili çeşitli bölümlerinin eylemlerini koordine etmektedirler. Ülkede, 7 havza
alanı valiliği, ülkenin farklı departmanlarında su konularını koordine etmektedir. Bu
valiliklerin altında su politikasında denetleyici ve teknik durumları sürdürmekle
görevli departmanlar (100 departman) bulunmaktadır. Yerel seviyede belediyeler,
içme suyu, atık su ve sağlık hizmetlerinden, bu hizmetlerin etkili ve şeffaf
yönetiminden ve ilgili kurumlarla birlikte su ajanslarından gelen fonları ve yatırım
kararlarını kontrol etmektedirler [www.waternunc.com, 2009]. Üreticiler ve çiftçiler
ise yerel karar mekanizmalarını oluşturmaktadır. Araştırma kuruluşları ile çevrenin
haklarını koruyan şirketler de diğer paydaşlar olarak yönetimde yeralmaktadırlar
[www.iowater.org, 2009].
AB ülkeleri arasına yeni katılmış ülkelerden biri olan Romanya’da Çevre ve
Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı’na bağlı Bakanlıklararası Su Komisyonu adlı
birimi, bu birimin altında ise Romanya Suları İdaresi bulunmaktadır. Bu idareye
bağlı olarak 11 adet Nehir Havza Otoritesi ve bunların alt birimi olarak her havzanın
Havza Komitesi bulunmaktadır. Bu otoriteler yerel otoritelerle beraber hareket
ederek karar almaktadırlar [Vadineanu ve Preda, 2008].
32
Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere, ülkeler havza yönetim
yapılarında
katılımcılık
esasını
benimsemişler,
ulusal
mevzuatlarıyla
da
desteklemişlerdir. Tüm ülkelerde su ile ilgili bakanlıkların altında görev yapan
havzalarla ilgili kurumlar bulunmakta ve tüm ilgi gruplarının içinde bulunduğu
temsilcilikler yönetimde söz sahibi olmaktadırlar.
3.2.3. Türkiye’deki havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları
Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin kurumsal yapıya bakıldığında su kaynaklarının
içme, kullanma, enerji, sulama, su ürünleri üretimi, turizm-rekreasyon, su
kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi gibi amaçlarla etüt, planlama,
projelendirme, uygulama, kontrol, izleme ve denetleme görevlerini yapan birçok
kurum ve kuruluş olduğu görülmektedir.
Bu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimlerden, bakanlıklara bağlı ilgili kuruluşlara
kadar genişletmek mümkündür [Türk Çevre Mevzuatı, 1992]. Türkiye’de su
sektöründe faaliyet gösteren, 10’dan fazla merkezi ve yerel kurum ve kuruluşlar
bulunmaktadır. Bu kurumlar, kendi kuruluş kanunları uyarınca ve yasal dayanaklar
çerçevesinde görev yapmaktadırlar. Teknik kurumların yatırım hacimlerine göre en
önemlileri Bayındırlık ve İskân Bakanlığına bağlı İller Bankası, Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi, Başbakanlığa bağlı İl Özel
İdaresi ve Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) olarak
sıralanabilmektedir. Yerel yönetimlerin gereksinimleri doğrultusunda planlama,
finansman ve kentsel alanlardaki su ve atık su tesislerinin yapımından, merkezi
devlet kuruluşları olan DSİ ve İller Bankası sorumlu tutulmaktadır. Çeşitli yasal
düzenlemelere göre faaliyet gösteren pek çok izleyici-denetleyici kuruluş
bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri su sektörü faaliyetleri ile doğrudan ilgili
olan Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile yatırımları makro düzeyde
yönlendiren DPT’dir [Burak ve ark., 1997].
Su kaynaklarında görevli olan uygulamacı-yatırımcı ve izleyici-denetleyici kurumlar,
aşağıda verilmektedir [Karadağ, 2007]:
33
Uygulamacı-yatırımcı kurumlar
 Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
 Çevre ve Orman Bakanlığı
 Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı
 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
 İçişleri Bakanlığı
 Kültür ve Turizm Bakanlığı
İzleyici-denetleyici kurumlar
 Çevre ve Orman Bakanlığı
 Sağlık Bakanlığı
 Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
 Devlet Planlama Teşkilatı
Bu çok kapsamlı yapı, yetki karmaşası yaratmakta ve etkin bir yönetim yapısı
oluşturamamaktadır. Her kurum belli sınırlar çerçevesinde sorumluluklarını yerine
getirmekte bundan dolayı da parçacıl bir yapı oluşmaktadır. Su yönetiminde yerinden
yönetim ve denetim anlayışından ziyade merkeziyetçi yönetim anlayışı hâkim
olmaktadır. Karar alma süreçlerinde demokratik katılım yeterince sağlanamamakta,
teknik personel, deşarj ve alıcı ortamlarla ilgili izleme ve denetim yetersiz kalmakta,
veri tabanı, raporlama, sorgulama alt yapısı kurulamamış durumdadır.
Ülke, 26 adet hidrolojik havzaya ayrılmaktadır (Şekil 3.1). Mevcut su temini ve
atıksu arıtma/uzaklaştırma hizmetlerine yönelik yönetim yapılanması, AB Su
Çerçeve Direktifi’nde öngörüldüğü gibi su havzalarını esas alan bir yapıda olmayıp il
ve Belediyeler ölçeğinde oluşturulmuş bulunmaktadır. AB’ne üyelik ve Çevre Faslı
süreci nedeniyle, Çevre ve Orman Bakanlığı mevcut su yönetiminin AB Su Çerçeve
Direktifi gereklerini karşılayacak biçimde yapılandırılması çalışmalarına 2008 yılı
itibarıyla ivme vermiş, taslak nehir havzası yönetim planlarının hazırlanması için
çalışmalarda bulunmuş, 2015 yılına kadar tamamlanması hedeflenmiştir. 2008 yılına
kadar yapılan havza yönetim planları ile ilgili çalışmalar, ilgili bakanlıklar, STK’ları
34
tarafından gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan havza yönetimin planlarına ilişkin bazı
örnekler aşağıda verilmiştir;
01. Meriç-Ergene Havzası
02. Marmara Havzası
03. Susurluk Havzası
04. Kuzey Ege Havzası
05. Gediz Havzası
06. K. Menderes Havzası
07. B. Menderes Havzası
08. B. Akdeniz Havzası
09. Antalya Havzası
10. Burdur Göller Havzası
11. Akarçay Havzası
12. Sakarya Havzası
13. B. Karadeniz Havzası
14. Yeşilırmak Havzası
15. Kızılırmak Havzası
16. Konya Kapalı Havzası
17. D. Akdeniz Havzası
18. Seyhan Havzası
19. Asi Havzası
20. Ceyhan Havzası
21. Fırat Havzası
22.D. Karadeniz Havzası
23. Çoruh Havzası
24. Aras Havzası
25. Van Gölü Havzası
26. Dicle Havzası
Şekil 3.1. Türkiye’de bulunan nehir havzaları [www.cografyam.net, 2010]
Havza yönetimin planlarına ilişkin devletin yerel kuruluşları ve halk tarafından
korunması yönündeki anlayış, halkın doğal kaynak yönetimi çalışmalarına katılımını
sağlayan bir örnek olan [Yılmaz, 1999] “Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon
Projesi” Dünya Bankası kredi desteği ile yürütülmüş olan bir projedir. Proje,
çalışmaların yürütüleceği küçük havzaların seçiminden, uygulamaların sonuna kadar,
her aşamada, havzada yaşayan halkın katılımını sağlamıştır. Aynı zamanda proje,
amaçlara etkin bir şekilde ulaşmak için Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı Erozyon
Kontrolü Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
ve Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüklerinin, taşra birimlerinin
birbirleriyle ve havzada yaşayan yöre halkıyla yakın işbirliği yapmalarını gerekli
görmüştür. Çalışma, toprak aşınmasını azaltma ve toprak verimliliğini arttırma
35
yoluyla, mikro havzalarda mera ve ormancılık faaliyetleri ile tarımsal faaliyetleri
iyileştirmeyi, sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla proje, 1993
yılından itibaren Elazığ, Malatya ve Adıyaman, 1998 yılından itibaren Adana,
Kahramanmaraş, Sivas, 1999 yılından itibaren Isparta, Antalya, Mersin, Gaziantep,
Şanlıurfa illerinde olmak üzere toplam 11 ilde uygulanmış ve 2001 yılında sona
ermiştir [www.agm.gov., 2010].
Çevre ve Orman Bakanlığı ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ortaklığı ile 1998
yılında başlanmış olan başka bir proje ise Uluabat Gölü Entegre Yönetim Projesidir.
2005 yılında yapılan yönetim planı güncelleme ve değerlendirme toplantısı ile Sulak
Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında kurulan Bursa İli Yerel Sulak Alan
Komisyonu ve Uluabat Gölü Alt Komisyonu (İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Uludağ
Üniversitesi, Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 1. Bölge Müdürlüğü, Doğa Derneği, Ulukuş
ve WWF) çalışmalarda bulunmuşlardır. Proje kapsamında, Uluabat Gölü Alt Havza
Komisyonu üyeleri tarafından, Uluabat Gölü’nün arazi kullanım durumu hakkında
ayrıntılı veri tabanı oluşturulması, civar köylerde katı atık yönetimi ile ilgili
çalışmaların yapılması, kültürel özellikleri öne çıkaran (mübadele müzesi gibi)
tanıtım merkezlerinin oluşturulması, önemli balık türlerine ilişkin araştırma ve
uygulamaya yönelik önerilerin geliştirilmesi, alternatif tarım ürünleri üretiminin
yaygınlaştırılması (kültür mantarı, kara incir, vs.), göl koruma alanlarında zirai ilaç
kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması (eğitim ve erken uyarı
sistemi), göçmen kuşlar için beslenme ve konaklama alanlarının korunması, doğa
rehberliğinin geliştirilmesi ve turların düzenlenmesi (leylek yolu) gibi pek çok
faaliyet konuları gerçekleştirilmeye çalışılmıştır [www. marcep.org, 2010].
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) de hem teknik hem sosyo-kültürel değerlerin bir
arada düşünüldüğü ve katılımcılığın sağlandığı en önemli projedir. Proje, Fırat ve
Dicle Akarsuları üzerinde yapımı öngörülen barajlar, HES ve sulama tesislerinin
yanısıra kentsel alt yapı, ulaşım, sanayi, eğitim, sağlık, konut ve turizm
sektörlerindeki yatırımları da içine alan bölgesel kalkınma projesidir. Proje
kapsamında, GAP Bölge Kalkınma İdaresi kurulmuş, kanun hükmünde kararname ile
nazım ve uygulama imar planları yapmak veya yaptırmak ile görevlendirilmiştir
36
(Tüzel kişiliğe sahip bir kuruma ilk kez imar planlarına ilişkin yetki verilmiştir).
GAP İdaresi, yetkilerini katılımcı planlama anlayışı ile yapmaya çalışmıştır. Bu
amaçla proje kapsamında, merkezi, yerel, STK ve özel sektör temsilcilerinden oluşan
danışma kurulu niteliğinde, GAP Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur [Güneydoğu
Anadolu Projesi Kalkınma Raporu, 2002]. GAP İdaresi tarafından uygulanmış olan
Birecik Barajı Alt Bölge Gelişme Planı, sorunların ekonomik, sosyal ve çevresel
boyutlarıyla ele alındığı, kurumlararası eşgüdüme önem veren ve projeden etkilenen
tüm ilgi gruplarının her aşamada katılımının sağlandığı örnek bir proje olmuştur.
Planda, bütüncül bakış açısı ile tüm kaynak değerleri özellikle su kaynaklarını
korumak, etkin ve dengeli kullanımını sağlamak, ekosistemleri geliştirmek, mevcut
ve yeni yerleşim birimlerine yönelik gerekli sosyal ve teknik alt yapının optimum
dağılımını sağlamak ve tarım alanlarını etkin ve verimli bir şekilde kullanmak
amaçlanmıştır [Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2007b].
Yeşilırmak Havzası Yönetim Planı çalışmaları, havzada yer alan dört ilin
temsilcilerinin katılımı ile 1997 yılında kurulan “Yeşilırmak Havzası Kalkınma
Birliği” ile başlamıştır. Havza 40.000 km²’lik bir alanı kaplamakta ve içinde dört ili
(Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat) bulundurmaktadır. Birliğin merkezi Amasya,
Başkanı Amasya Valisidir. Proje ile Türkiye’nin kalkınmışlık sınırının altında kalan
bölgenin, “Bölgesel Kalkınma Modeli” ile planlı bir şekilde kalkınmasını sağlamak
amaçlanmıştır. Yeşilırmak ve kollarının yer aldığı havzada ekolojik dengeyi
bozmadan optimum arazi kullanım planlamasının yapılması, erozyonun önlenmesi,
su kirliliğinin, orman alanlarının, şehirleşme ve sanayinin belirlenmesi ve izlenmesi,
meraların ıslahı ile planlı gelişme konularında sorunlara yönelik çözümlerin
üretilmesi hedeflenmiştir. Projenin en önemli özelliklerinden biri bölgesel niteliği ve
proje yönetiminin bir yerel yönetim birliği olmasıdır [www.yesilirmak.org, 2010].
Bir diğer çalışma Konya Kapalı Havzası’nda yapılan yönetim planı çalışmasıdır.
WWF tarafından dünya çapında belirlenmiş biyoçeşitlilik açısından 200 önemli
bölgeden birisi olan havzada, 15 önemli kuş ve 6 önemli bitki alanı ile Avrupa'da
üreyen ve nesli tehlike altında olan 13 kuş türünden 8’inin üreme alanı
bulunmaktadır. Alan, tarımsal anlamda tahıl, bakliyat ve şekerpancarı üretiminde
37
Türkiye’nin önemli üretim bölgelerinden birisidir. Türkiye’deki toplam tuz
üretiminin % 60’ı bu bölgede üretilmektedir. Türkiye’de suyun % 72’si tarım sektörü
tarafından kullanılıyorken, Konya Kapalı Havzası’nda bu oran % 88’e ulaşmaktadır.
Havza alanında en büyük sorun, bölgedeki tarımsal sulamanın sürdürülebilir
olmaması, yeraltı su kaynaklarının izinsizce kullanılması ve bundan dolayı yeraltı su
seviyesinin sürekli olarak azalmasıdır. Bu sorunlara çözüm üretebilmek amacıyla
WWF-Türkiye havza alanında 2003 yılından bu yana çalışmalarını sürdürmektedir
[www.wwf.org, 2010].
DSİ ve Çevre ve Orman Bakanlığı’nın AB’ye uyum ve Su Çerçeve Yönetmeliği’nin
uygulama sürecine hazırlık projesi olarak taslak “Nehir Havzası Yönetim Planının”
oluşturulması amacıyla, 2006 yılında “Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı
Projesini”, 2008 yılında Akarçay, Gediz, Van Gölü ve Beyşehir Havzası Koruma
Eylem Planını, 2009 yılında ise Boğazköy Barajı Havzası Koruma Eylem Planını
gerçekleştirmiştir. Eylem planlarında arıtma tesisleri ile ilgili bilgiler, kirlilik yükleri
hesaplamaları, kirliliğe neden olan kaynakların tespit edilmesi, kirleticilerin içme,
yeraltı ve sulama sularına olan olumsuz etkilerinin tespiti, ölçme ve izleme
çalışmaları, havzanın kirlilik haritası, belirlenen kirliliğin önlemesi ve giderilmesine
yönelik metodlar bulunmaktadır [www.styd-cevreorman.gov.tr., 2009].
Marmara Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye’deki 11 Havzanın
Havza Koruma Eylem Planlarının Hazırlanması” isimli proje ile (TÜBİTAK
Destekli) Kızılırmak, Susurluk, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Seyhan, Burdur,
Ceyhan, Yeşilırmak, Marmara, Konya, Kuzey Ege Havzaları’nda havza eylem
planları oluşturulmuştur. Eylem planlarında, yüzey ve yeraltı sularının özellikleri,
kirlilik durumu, kentsel, endüstriyel, tarımsal ve ekonomik faaliyetlere bağlı oluşan
baskı ve etkiler, çevresel altyapı durumunun tespit edilmesi, kirliliğin önlenmesi,
korunması ve iyileştirilmesi için tüm paydaşların katılımının sağlanması ile kısa, orta
ve uzun vadede alınacak tedbirlere yönelik çalışmaların ve planlamaların yapılması
amaçlanmıştır [www.cygm.gov.tr., 2010].
38
Çalışmaların ağırlıklı olarak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimlerinin
bulunduğu veya içinde yer aldığı, amaçlarının erozyon, taşkın ve sellere yönelik
önlem alınması olduğu, noktasal ve yayılıcı kirlilik kaynaklarının tespit edildiği,
kalkınmaya yönelik çalışmaların içerikte nadir olarak yer aldığı, Çevre Düzeni
Planlarına ve imar planlarına bağlantılarının yapılmadığı, bağımsız projeler halinde
kaldığı görülmektedir.
3.2.4. AB Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye’ye yansımaları
AB’ye üye ülkelerin havza yönetiminde farklı şekilde idari ve bölgesel yapılanması,
özellikle sınıraşan sularda bazı ülkeler tarafından alınan önlemlerin amacına
ulaşamaması gibi su kaynakları yönetimi ve kalitesi a konularında pek çok sorunlarla
karşı karşıya kalmalarına neden olmuştur. Bu anlamda, AB ülkelerinde, su
kaynakları yönetiminde 2000 yılına kadar ortak bir metodolojiye ulaşılamamış, hatta
birbiriyle çelişen yaklaşımlar uygulanmıştır. Üye ülkelerin yüzey sularının % 20’si,
ıslak alanların % 50’si kirlilik tehdidi altında, yeraltı sularının % 65’i içme suyu
olarak kullanılmaktadır. Avrupa kentlerinin % 60’ı yeraltı su kaynaklarını aşırı
kullanmış durumdadır. Bu gibi sorunlara çözüm üretebilmek amacıyla AB su
politikaları geliştirilmiştir [Akkaya ve ark., 2006].
AB'nin su politikalarının tarihi gelişiminin üç büyük dalga halinde geliştiği ve 2000
yılında benimsenen "Su Çerçeve Direktifi" ile farklı bir boyut kazandığı
görülmektedir [www. ec.europa.eu, 2010].
Avrupa Su Hukuku'nun gelişimindeki birinci dalga 1975-80 yılları arasında ana
konunun halk sağlığı olduğu dönemdir. Bu dönemde, içme suyu kalitesi ile su
ürünleri üretim alanlarında "Çevresel Kalite Standartları" ve "Emisyon Limit
Değerleri" gibi düzenlemeler getirilmiştir [Çiçek ve ark, 2008, www.ec.europa.eu,
2010].
1980-1995 yıllarını kapsayan ikinci dalga ise, AB yetkilileri, su kaynaklarını evsel ve
endüstriyel atıklardan korumak için daha sıkı önlemler alınması gerektiği konusunda
39
görüş birliğine varmışlardır. "Kentsel Atıkların Ele Alınması Direktifi" ve "Nitratlar
Direktifi", "Entegre Kirlenmenin Önlenmesinin Kontrolü için Direktif" ve "İçme
Suyu Direktifi" bu dönem için önemli gelişmeler olmuştur [Çiçek ve ark, 2008].
Üçüncü ve son dalga ise, 1995 yılından günümüze kadar geçen süredir ve bu
dönemde su politikaları ile ilgili yeniliklerin gerektiği vurgulanmıştır. “Bütüncül
yönetim ve sürdürülebilir kullanım” ana konuları oluşturmuştur. 1995'ten itibaren
birçok ve dağınık kanun yerine, daha bütüncül ve kapsamlı bir yasa öngörülmüştür.
Bu kapsamda, 23.10.2000 tarih 2000/60/EC Sayılı kanun ile Su Çerçeve Direktifi
yürürlüğe girmiştir. Direktif, üye ve üye olmak isteyen ülkelerin, su kaynaklarını
havza
ölçeğinde
yönetmesini
ve
direktife
uyum
için
yapılanmalarını
gerektirmektedir. Getirmiş olduğu en önemli unsur nehir havzası yönetimini kabul
etmesidir. Direktif, suyun korunması ve savunulması gereken bir kamu kaynağı
olduğu
düşüncesini
temel
alarak,
aşağıdaki
hedefleri
belirlemiştir
[www.ec.europa.eu, 2010];
 Sucul ekosistemleri ve bunlara bağlı diğer ekosistemlerin tahribatını önlemek,
 Sucul çevrenin iyileştirilmesini sağlamak,
 Varolan su kaynaklarının uzun vadeli korunmasını temel alarak sürdürülebilir
kullanımı teşvik etmek,
 Yeraltı su kirliliğini azaltmak olarak belirlemiştir.
Su Çerçeve Direktifi, aşağıdaki özellikler ile su kaynakları yönetimine yeni bir
yaklaşım getirmektedir [www.ec.europa.eu, 2010]:
 Tüm suları korumaktadır (nehirler, göller, kıyı suları ve yeraltı suları),
 Tüm su kütlelerinin 2015 yılına kadar “iyi durum”da olması gibi kesin bir
hedef koymaktadır,
 Su sistemlerinin politik sınırlarla değil nehir havzaları bazında yönetimini
esas almaktadır,
 Emisyon sınır değerleri ve kalite standartları için bütüncül bir yaklaşım
getirmektedir,
40
 İlgili ülkeler ve kurumlararasında sınırlararası çalışma gerektirmektedir,
 Su yönetimi faaliyetlerinde STK’larının ve kamuoyunun da dahil olduğu
katılımcı bir yaklaşım getirmektedir,
 Tarım, endüstri, evsel ve diğer tüm kirlilik kaynaklarının azaltılması ve
kontrolünü gerektirmektedir,
 Su ücretlendirme faaliyetleri ve kirleten öder prensibini, doğru ücretler ile
gerekli kılmaktadır,
 Su kaynakların çevre ile ilişkilerinin dengelenmesini amaçlayan özellikleri
bulunmaktadır.
AB Su Politikaları 2000 yılından bu yana, Türkiye’nin su kaynakları yönetiminde ve
politikalarında da yönlendirici etkide bulunmaktadır. AB uyum sürecinde; Katılım
Ortaklığı Belgesi, Ulusal Program ve İlerleme Raporu gibi dökümanlarla izleme
süreci gerçekleştirilmektedir. Müzakere sürecinde de belirli kriterlerin yerine
getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, AB’ye aday ülkeler, taraf olmadığı anlaşmaların
hükümlerini de yerine getirme durumundadır. Bu nedenle Türkiye, AB Su Çerçeve
Direktifinin uyumlaştırılmasına öncelik vermek, hatta üyelikten önce tamamlamak ve
AB’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara karşı da bir yükümlülüğe sahiptir. Bu
çerçevede ülke için önemli olan üç sözleşme (Aarhus, Espoo ve Helsinki
Sözleşmeleri) bulunmaktadır. Aarhus Sözleşmesi, çevre konularında veriye ulaşım,
halkın etkin katılımı ve yargıya başvurma hakkını tanımlamaktadır ve tüm Birleşmiş
Milletler üyelerine açıktır. Helsinki Sözleşmesi, sınıraşan sular ve uluslararası
göllerin korunması ve kullanılmasına yöneliktir. Espoo Sözleşmesi ise sınır ötesi
kapsamında, çevresel etki ve yargıya başvuru hakkını tanımlayan bir sözleşme
niteliğindedir. Sınıraşan projelerde komşu ülkelerin bilgilendirilmesi, proje
etkilerinin komşu ülkelerce değerlendirilmesi, danışılması gibi zorunlu bir hakemlik
ortaya koyan, itiraz aşamasında ise Uluslararası Hakemlik Divanı’nda çözümü
öngören bir sözleşmedir [Saner, 2008].
AB Su Çerçeve Direktifinin amacı, sınırlandıralamaz bir yapıya sahip su
kaynaklarının, en azından üye ve üye olmak isteyen ülkeler çerçevesinde, yüzey ve
yeraltı sularının korunması, iyileştirilmesi ve genişletilmesi için bir çerçeve
41
oluşturmaktır. Bu amaca ulaşmak için havza bazında bir yapılanma ile yönetilmesini,
nehir havza yönetim planlarının 2015 yılına kadar hazırlanmasını istemektedir. Söz
konusu direktifin uygulanması için kurumlararası eşgüdümü destekleyecek
mekanizmanın Türkiye’de oluşturulması son derece önemli olmaktadır.
3.3. Havza Yönetimi ve Yönetim Planı ile İlgili Çalışmalar
Su kaynaklarının ve doğal kaynak değerlerinin öneminin hergeçen gün anlaşıldığı
dünyada havza ölçeğinde yönetim ve yönetim planlarına ilişkin birçok çalışmalar
bulunmaktadır. Bu çalışmaların tez çalışmasına olan katkısı aşağıda açıklanmıştır:
Bartarya [1991], Yurteri ve ark. [1996], Gündoğdu [2003], Wang ve ark. [2004],’na
ait çalışmalar, suya ilişkin alt yapısal verileri elde etmek ve havza yönetim planı
çerçevesinde nasıl değerlendirebilmek gerektiği konularında aydınlatıcı olmuştur.
Ancak, tez çalışmasında suya ilişkin veriler çalışmanın sadece bir bölümünü
oluşturmaktadır. Havza doğal, sosyo-demografik, ekonomik ve su alt yapısının
irdelenmesi ile tanımlanmaya çalışılmıştır.
Rogers ve Defee [2005], Shamsi [1995], arazi değişimlerini inceleyerek, havzadaki
gelişmeleri ortaya koymaya çalışmışlardır. Ayrıca, kullanımların gelecekte ne yöne
doğru gelişebileceğini belirtmişlerdir. Su kaynaklarının yönetimi ve arazi kullanım
planı arasındaki ilişkinin öneminin belirtildiği çalışmalar, havza ölçeğinin plan
hiyerarşisi içinde nasıl entegre olacağı konusunda yol gösterici olmaktadır.
Jones ve ark. [1996], havzadaki yerleşimlerin, su kalitesi ve sucul ekosistem üzerine
olan etkilerini incelemişler, elde edilen verileri havza yönetimi uygulamalarında
kullanmayı hedeflemişlerdir. Nüfus yoğunluğunun az ve yoğun olduğu havzalardaki
arazi kullanımlarını karşılaştırmışlar ve nehrin biyotik topluluklarına olan etkilerini
irdelemişlerdir. Devrekâni Çayı Alt Havzasına ilişkin sucul ekosistem elemanlarının
envanterinin ortaya konulmasına yönelik yönetim planı faaliyet hedeflerinin
oluşturulmasında örnek teşkil etmiştir.
42
Aras [1997] ve Uluçay [2006]’ya ait çalışmalar, tez çalışmasının kavramsal
çerçevesinin oluşturulmasında Türkiye’deki su kaynakları yönetimine dair kurumsal
ve yasal yapısının ortaya konulmasında yol gösterici olmuştur.
Randhir ve ark. [2001], Mishra [1997], Kaplowitz ve Witter [2008],
su
kaynaklarının korunması için havza ölçeğinde su kalite yönetiminin önemli
olduğunu, katılımcı havza yönetimi başarısının, halkın yönetime katılmasına,
katılımcıların her kesimden olmasına, halkın önceliklerinin belirlenmesine, etkili ve
basit teknolojilerin kullanılmasına, uyumlu ve sürdürülebilir gelişim planlarının
yapılmasına bağlı olduğunu vurgulamıştır. Bu anlamda, tez çalışmasının temel
hipotezi olan ilgi gruplarının yönetim planı aşamalarına dahil olmasının gerekliliğini
doğrulamaktadır.
Elkaduva ve ark. [1999], Steiner ve ark. [2000], havza ölçeğinin ekolojik planlamalar
için uygun birim olduğunu kabul ederek arazi kullanımlarının hidrolojik yapıya olan
etkisini araştırmışlardır. Tez çalışmasının havza sınırının oluşturulması aşamasında
izlenecek adımları göstererek yol gösterici olmuştur.
Hea ve ark. [2000], Randhir ve ark. [2001], Yıldız [2006], Ergin [2006]’ya ait
çalışmalar,
havza alanlarına ilişkin ne tür verilerin gerekli olduğu ve verilerin
mekansal gösterimlerinde ne tür teknolojik yöntemlerinin kullanılması gerektiği
konularında tez çalışması için örnek teşkil etmişlerdir.
Steiner ve ark. [2000] çalışmalarında, tarımdan kaynaklı kirlilik, hızlı kentleşme,
toprak erozyonu, yaban hayatına ve yeraltı su kaynaklarına ilişkin baskıların alana ait
sorunsalları oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Çevresel açıdan hassas alanların
korunmasını, bölgenin biyolojik bütünlüğünün korunması açısından önemli olduğunu
savunmuşlardır.
Çalışmada,
havza
yönetiminde
çevreye
duyarlı
alanların
belirlenmesi ve korunması için yerel, eyalet ve federal yetkililerinin koordine içinde
olmalarının önemini vurgulamışlardır. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda da çevresel
baskılar (HES, alt yapı sorunları, tarımsal kirlilik vb), ekonomik sıkıntılar sorunsallar
olarak ve hassas ekosistem alanların korunması gerekliliği potansiyeller olarak tespit
43
edilmiş yönetim planında bunlara yönelik hedef kararlar alınmıştır. Özellikle karar
verici grupların koordine içinde çalışmalarının alana ilişkin sorunların çözümünü
kolaylaştıracağı ortak bir sonuç olmuştur.
Uzun [2003], çalışmasında havza yönetimine ilişkin hiyerarşik bir organizasyon
şemasının nasıl yapılandığını tanımlayan bir öneri yönetim modeli ortaya koymuştur.
Çalışmasında oluşturduğu havza ilgi grupları ile tez çalışmasında yön gösterici
olmuştur. Tez çalışması kapsamında oluşturulan yönetim planının gerçekleşmesi için
oluşturulması gerekli yönetim modeli, bundan sonra yapılacak çalışma konusu olarak
önerilmektedir. Bu anlamda, Uzun [2003], Steiawan ve ark. [2006], Karadağ [2007]
ve Baloc ve Tanık, [2007]’nin çalışmalarının örnek olacağı düşünülmektedir.
Wang ve ark. [2004], Texas San Antonio’da iki havza arasındaki su kalitesini
incelemişler, nüfusun yoğun olduğu bölgelerin riskli bölgeler olduğunu ve
katılımcılar tarafından aşırı kirlendiğini belirtmişlerdir. Tez çalışmasında da alanda
yapılan gözlem, belediye yetkilileri ve özel sektör temsilcileri ile derinlemesine
yapılan görüşmeler, kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı haritası
(Harita 9), nüfusun ve sanayi kuruluşlarının yoğun olduğu bölgelerde diğer ilçelere
oranla kirliliğin arttığını ortaya koymaktadır. Elde edilen bu veriler ile Wang ve ark.,
[2004]’nın yaptıkları çalışma sonuçları benzerlik göstermektedir.
Sezgin [2007], çalışmasında Sarıveliler ilçesi ve Sarıveliler’e bağlı bir kasaba ile 13
köyü kapsayan, Başdere Havzası olarak tanımlanan alandaki sorunları, bölge dışına göç
olgusundaki etkenlerini, kalkınma potansiyellerini anket, mülakat ve gözlemlerle çok
yönlü olarak ele almıştır. Ayrıca potansiyelleri ve sorunları araştırmak için SWOT
analizinden faydalanmıştır. Ancak, yapılan tez çalışmasında havza sınırının hangi
kriterlere göre belirlendiği net olarak ifade edilmemiş, Göksu nehrinin bir kısmı
alınmıştır. Doğal sınırlar yerine idari sınırların geçirildiği tahmin edilmektedir. AB Su
Çerçeve Direktifi, havza yönetim çalışmalarında idari ve politik sınırların değil doğal
sınırların tercih edilmesinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu kapsamda, Devrekâni
Çayı Alt Havzası için idari değil doğal sınır kullanılmıştır. Ancak, her iki çalışmada
kullanılan derinlemesine görüşme, yerinde inceleme ve SWOT analizinin hazırlanması
44
ortak yöntem teknikleridir. Ancak, tez çalışmasında SWOT analizinin etkinliğini
arttırmak için önceliklendirme yapılarak R’WOT analizi oluşturulmuştur. Suya ilişkin alt
yapısal sorunların Başdere Havzası’na oranla ağırlıklı olduğu, ekonomik ve eğitim
hizmetleri ile ilgili sorunların da alan için diğer sorunsalları oluşturduğu ortak
sonuçlardandır. Brody ve ark. [2005], havzanın yerel yetkililerin güçlü ve zayıf
yönlerini araştırmışlar ve güçlü bir havza yönetimi için, eğitici ve plancıların
çevresel konularda etkili olduklarını gerektiğini ortaya koymuşlardır. Tez
çalışmasında ise ilgi gruplarının güçlü ve zayıf yönleri değil havzanın güçlü ve zayıf
yönleri araştırılmıştır.
Karadağ [2007] çalışmasında, Kovada Gölü’nde havza yönetim modeli ve eylem planını
ortaya koymuştur. Havza ilgi grubunu, idari kurumlar, politikacılar, havza sahipleri,
havza kullanıcıları, STK, özel sektör, medya, üniversite ve araştırma kurumları,
eğitimciler ve din görevlileri oluşturmaktadır. Devrekâni Çayı Alt Havzasına yönelik
hazırlanan
yönetim
planı
aşamalarının
oluşturulmasında
Karadağ
[2007]’nin
çalışmasından yararlanılmıştır. Ayrıca, Devrekâni Çayı Alt Havzası ilgi grupları
belirlenirken havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen gruplar düşünülmüş merkezi
yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve ilgili meslek odaları, yöre halkı ve uzman
grubundan oluşturulmuş, politikacılar, din görevlileri ve medya grubunun ekolojik
dengenin uzun vadeli sürdürülebilirliğinin sağlanmasında etkin kararlar alamayacağı
düşünülmüş ve havza ilgi grupları içinde yer almamasına karar verilmiştir.
45
4. DEVREKANİ ÇAYI ALT HAVZASININ YAPISAL DURUMU
Tez çalışması kapsamında örneklem alanın tanımlanması yönetim planın ilk aşaması
olan veri toplama işlemi olarak yer almaktadır. Bu aşamada ilk olarak alanın konumu
ve sınırları belirlenmiş ve alana ait doğal verileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Daha
sonra, mekansal gelişme dinamikleri ile alan tanıtılmaya çalışılmıştır.
Devrekâni Çayı Alt Havzası, Türkiye’nin 29598 km2’lik bir sahasını kapsayan Batı
Karadeniz Havzası içinde 2322 km2 büyüklüğünde Türkiye yüzölçümünün %0
29’unu oluşturmaktadır. Havza, Devrekâni Çayı ve yan kollarından ibaret açık bir
havzadır. Havzanın su potansiyel 400 milyon m3’tür. Kuzeyde Karadeniz, doğu ve
güneydoğuda Gökırmak, güneyde Araç, batıda ise Bartın Çayı Havzası ile
sınırlanmaktadır. Alan, Devrekâni, Daday, Ağlı, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve
Cide ilçelerinin bir kısmını içine almaktadır. Ayrıca, Kastamonu-Bartın Küre Dağları
Milli Parkı’nın bir kısmı da çalışma alanın içinde yer almaktadır. 2000 yılında
(37000 ha) ilan edilen milli park, yörenin doğal ve kültürel kaynak değerleri
açısından uluslararası öneme sahiptir. Avrupa’nın 100, Türkiye’nin 9 sıcak
noktasından birisi olması, WWF tarafından 2000 yılında “Dünyaya Armağan”
edilmesi ve Türkiye’de PAN Parks sertifikasyon sistemine aday tek milli park olması
[Ayan ve ark, 2009] özelliği ile çalışma alanının önemini arttırmaktadır.
Havza sınırı
Çalışmada, havza sınırını belirlemek amacıyla 1/100000 ve 1/25000 ölçekli
topografya haritalarından faydalanılmıştır. Sınır, havzadaki ana su kaynağının ve yan
kollarının çevresindeki en yüksek kotlu noktaların (tepeler, zirveler vb)
birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Şekil 4.1, 1/25000 ölçekli standart topografik
haritaların Arc/info yazılımının TIN modülü kullanılarak 50 m aralıklarla eşyükselti
eğrileri geçirilerek elde edilmiş sayısal arazi modelidir.
46
Şekil 4.1. Devrekâni Çayı Alt Havza sınırı
47
4.1. Doğal ve Fiziki Yapı Durumu
Devrekâni Çayı Alt Havzası dağları, ovaları, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, zengin
biyoçeşitliliği ile doğal kaynak değerleri bakımından zengin bir bölgedir. Doğal
yapıyı ortaya koymak için topografik yapı, toprak grupları, jeolojik durum, hidrolojik
yapı, iklim durumu, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı incelenmiştir.
Topografik yapı
Alanın topografik yapısı incelendiğinde önemli farklılık gösteren eğim yapısı dikkati
çekmektedir. Alanın eğim durumu, doğal ve sosyo-kültürel faktörleri etkilemekte,
dolayısıyla yaşam biçimine de yön vermektedir.
Eğim grupları
Özellikle tarımsal amaçlı çalışmalarda kullanılan eğim grupları haritası, Arc/info
yazılımının Triangulated Irregular Network modülü kullanılarak hazırlanmıştır.
Haritada, düz ve düze yakın, hafif eğimli, orta eğimli, dik, çok dik ve sarp sınıfları
bulunmaktadır (EK-3). Arazinin % 74,8’i dik, çok dik ve sarp eğimli, % 26,2’si ise
düze yakın, hafif ve orta eğimli alandan oluşmaktadır. En fazla orana sahip çok dik
(% 39,6) eğim grubudur (Çizelge 4.1).
Çizelge 4.1. Havza alanının eğim grupları ve yüzdeleri [1/25000 ölçekli topografik
harita]
% 0-2
% 2-6
% 6-12
% 12-20
% 20-30
% 30 >
Eğim sınıfları
Düz ve düze yakın
Hafif eğimli
Orta eğimli
Dik
Çok dik
Sarp
Toplam
Alan (km2)
338
78
170
507
920
309
2322
Yüzde (%)
14,5
3,3
7,4
21,8
39,6
13,4
100
48
Toprak yapısı
Alanın toprak yapısını ortaya koymak için büyük toprak grupları, arazi yetenek
sınıfları, toprak derinliği ve erozyon risk haritasına ilişkin veriler elde edilmiştir
[Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. ArcGIS modülün analysis tools’taki extract
yöntemi kullanılarak toprak yapısına ilişkin mekansal haritalarının oluşturulması
sağlanmıştır.
Büyük toprak grupları
Toprak oluşumu, değişik faktörlerin etkisi altında şekillenen bir süreç olmakla
birlikte iklim yapısı, topoğrafya ve ana madde farklılıklarından da etkilenmektedir.
Araştırma alanında, 11 farklı toprak grubu bulunmaktadır (EK-4) [Kastamonu İli
Arazi Varlığı, 1993]. Bunlardan toplam alanın % 44,9’unu kaplayan kahverengi
orman toprağı (M) alanda hâkim durumdadır. Kireçsiz kahverengi orman toprağı (U)
% 33,6 oranıyla 2. en büyük miktarda bulunan toprak grubudur. profilleri kalsiyumca
zengin ve baz saturasyonları yüksek olan kestanerengi topraklar (C) toplam alanın %
6,1’ini kaplamaktadır. Toplam alanın sadece % 4,1’ini kaplayan alüvyal topraklar
(A), genellikle akarsu vadi tabanlarında bulunmaktadır. Kolüvyal topraklar toplam
alanın % 3,6’sını oluşturmakta, (K) genellikle dik eğimlerin eteklerinde yer çekimi,
toprak kayması, yüzey akışı veya yan dereler vasıtasıyla biriktirilmiş ve kolüvyum
denen materyal üzerinde bulunmaktadır. Kırmızı-sarı podzolik topraklar (P) alanın %
2,4’ünü kaplamaktadır. Alanda en az bulunan (% 0,04) hidromorfik alüvyal topraklar
(H) yüksek taban suyuna ve gleyleşmiş profile sahip alüvyal topraklardır. Çıplak
kaya ve molozlar (ÇK), üzerinde toprak örtüsü bulunmayan parçalanmamış veya
kısmen parçalanmış, sert kaya ve taşlarla kaplı sahalardan oluşmakta ve alanın %
0,2’sini kaplamaktadır. Alanın % 0,13’ünü kaplayan ırmak taşkın yatakları (IY),
taşkın
sular
ile
yıkanmaya
maruz
kalmaları
sonucu
toprak
materyali
oluşturmadıklarından arazi tipi olarak nitelendirilmektedir. Tarıma uygun olmadığı
gibi üzerilerinde doğal bir bitki örtüsü de bulunmamaktadır.
49
Arazi yetenek sınıfları
Arazi yetenek sınıfı sekiz adet olup, ilk dört sınıf arazi (% 51,7) iyi bir toprak idaresi
altında yöreye adapte olmuş kültür bitkileri ile orman, mera ve çayır bitkilerini iyi bir
şekilde yetiştirme yeteneğine sahiptir (Çizelge 4.2) [Kastamonu İli Arazi Varlığı,
1993]. V, VI, VII ve VIII. sınıf araziler (% 48,3) ise genel olarak tarım için uygun
değildirler (EK-5). Alanda IV. (721 km2, % 31) ve VII. sınıf (648 km2, % 27,9) arazi
yoğunlukta bulunmaktadır.
Çizelge 4.2. Havzanın arazi yetenek sınıfları ve oranı [Kastamonu İli Arazi Varlığı,
1993]
Yetenek Sınıfları
Alan (km2)
% Oranı
I. Sınıf
144
6,2
II. Sınıf
198
8,5
III. Sınıf
141
6,0
IV. Sınıf
721
31,0
V. Sınıf
46
2,0
VI. Sınıf
416
17,9
VII. Sınıf
648
27,9
8
0,3
2322
100
VIII. Sınıf
Toplam
Erozyon risk sınıfları
Çalışma alanında 4 çeşit erozyon risk sınıfı bulunmaktadır. Devrekâni ve Seydiler
civarında çok az ve orta iken milli park sınırlarında, Pınarbaşı, Azdavay ve Cide
dolaylarında yükseltinin de fazla olduğu bölgelerde şiddetli ve çok şiddetli erozyon
(884 km2 % 38,2) görülmektedir (EK-6). Alan genelinde çok az ve orta dereceli
erozyon alanlarının (1438 km2, % 61,8) hâkim olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.3).
50
Çizelge 4.3. Havza alanının erozyon sınıfları ve oranları [Kastamonu İli Arazi
Varlığı, 1993].
Erozyon sınıfları
1
hiç veya çok az
2
orta
3
şiddetli
4
çok şiddetli
Toplam
Alan (km2)
Yüzde (%)
219
9,4
1219
52,4
831
35,8
53
2,4
2322
100
Toprak derinliği sınıfları
Havza genelinde sığ toprak hâkimdir. Tarım alanının fazla olduğu Devrekâni
bölgesinde derin toprak hâkim iken, diğer bölgelerde çok sığ ve orta derin toprak
hâkimdir. Harita 5, derin (90+cm), orta derin (90-50cm), sığ (50-20cm) ve çok sığ
(20-0 cm) derinlik sınıflarından oluşmaktadır. Toplam alanın % 43,2’si sığ, % 38’i
orta derin, % 9,8’i çok sığ ve % 9’u ise derin toprak sınıfı grubundandır (EK-7).
Jeolojik yapı
Devrekâni Çayı Alt Havzası, ana ve yan kolları ile Kastamonu ili sınırında bulunan
Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay, Pınarbaşı ve Cide İlçeleri sınırları kapsamında
yer alan bir drenaj alanıdır. Devrekâni ilçesi sınırları içinde yer alan Başakpınar
Köyü içinden, doğrudan Başakpınar Metamorfitleri ve Gürleyik Gnaysı olarak
bilinen ve bölgenin en yaşlı kayaçları olarak yüzeylenen Paleozoyik yaşlı
kayaçlardan doğmaktadır [Tunoğlu, 1991]. Bu özelliği ile ilk doğduğu yer olan
kaynak bölgesinde su kalitesi son derece mükemmeldir ve içilebilir su özelliğindedir.
Devrekâni Çayı, daha sonra akışını Daday, Taşköprü ve Hanönü Ovası düzlüğünden
sonra kuzeydeki en son ve en verimli ova olan Devrekâni Ovası’ndan menderesli bir
yapı ile gerek yan kolları ve gerekse kaynak çıkışları ile debisi artarak kuzeybatıda
Seydiler ilçesine doğru akmaktadır. Bu kesim tamamen Kuvaterner yaşlı alüvyondan
oluşan ve bölgenin en genç sedimanlarını barındıran Devrekâni senklinali içinden
akmaktadır. Akış boyunca Seydiler, Ağlı, Pınarbaşı, Azdavay ve Cide bölgesinde
51
kuzeye doğru gittikçe topografyanın da sertleşmesine bağlı olarak özellikle Geç
Kretase, Eosen [Tunoğlu, 1992a, 1993, 1994] Pınarbaşı ve Azdavay yöresinde ise
Jura-Kretase, yaşlı (Küre Dağları) dağ silsilelerini de yarıp derin kanyonlar
oluşturarak denize ulaşmaktadır. Bu arada özellikle Seydiler Senklinal düzlüğünde
Geç Eosen yaşlı sedimanter birimleri, geçerken yörede menderesli bir akış
sergilemektedir [Yeşilyurt ve ark., 2005, Yıldız ve ark., 2007]. Bazı kesimlerde
Erken ve Orta Jura [Tunoğlu, 1992b] birimlerini kat eden Devrekâni Çayı, Ofiolitli
kayaçlar olarak da tanımlanan yeşil renkli serpantinitler ve bazı kesimlerde plütonik
sokulumları katederek Cide yöresinde Erken Geç Kretase yaşlı sedimanter birimler
arasından Karadeniz’e ulaşmaktadır.
Havzanın depremsellik durumu incelendiğinde, İmar ve İskân Bakanlığı Türkiye
Deprem Bölgeleri haritasına göre bölgenin 70 km güneyinde, Bolu-Gerede-ÇerkeşIlgaz doğrultusundaki 1. derece deprem bölgesi olan Kuzey Anadolu Fay Hattının
yer aldığı görülmektedir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008].
Devrekâni, Seydiler, Azdavay ve Ağlı ilçeleri III. derece, alanın daha güneyinde
kalan Cide ve Pınarbaşı ilçeleri ise II. derece deprem bölgesi içinde kalmaktadırlar.
Hidrolojik yapı durumu
Batı Karadeniz Bölgesi’nin yerüstü su yüzeyi toplamı 64636 hektar olup, toplam
yerüstü su yüzeylerinin % 48’ini baraj rezervuar yüzeyleri, % 38’ini akarsu
yüzeyleri, % 11’ini doğal göl yüzeyleri ve % 3’ünü gölet rezervuar yüzeyleri
oluşturmaktadır. Toplam su yüzeylerinin % 83’ü Samsun, % 14’ü Kastamonu ve %
3’ü Zonguldak Alt Bölgesinde bulunmaktadır [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım
Master Planı, 2007]. Kastamonu ilinde en önemli akarsu kaynakları Gökırmak ve
Devrakani Çayları ile bunların yan kollarıdır. Bu akarsuların yıllık ortalama akımları
3284,02 hm³/yıl’dır. [Kastamonu Valiliği, 2006]. Kastamonu ilindeki yerüstü suları
ve yıllık ortalama akımları Çizelge 4.4’de verilmiştir.
52
Çizelge 4.4. Kastamonu ilinde bulunan akarsular [Sinop-Kastamonu-Çankırı
Planlama Bölgesi, 2008].
Alt
Bölge
TR82
İl Adı
Kastamonu
Akarsu Adı
Gökırmak Nehri
Devrekâni Çayı
Uzunluğu
(km)
208
Ortalama
Akım (hm³/yıl)
544,2
146,7
719,9
Ezine Çayı
45
Araç Çayı
80
286,0
Aydos (Şehribani) Çayı
60
297,2
Zarbana Çayı
42
249,9
Devrekâni Çayı’nın debisi saniyede 4 m³, uzunluğu 150 m’dir. Devrekâni ilçesinin
kuzeyinden doğan çay, batı yönünde akarak Seydiler çevresinde Bük, İncesu, Halat
ve Yamanlı dereleriyle bağlanarak Azdavay ilçesine doğru, daha sonra Toka-Akçay
ve Kanlıdere ile bağlanıp Cide ilçesinin batısından Karadeniz’e dökülmektedir
[Devrekâni Akarsu Havzası Master Plan Raporu, 1987]. Hidroloji haritası ArcGIS
modülün “Surface Analysis” modülü ile topografik haritalar (1/25000) kullanılarak
oluşturulmuştur. Bu derelerin haricinde pek çok sulu ve kuru dereler ana dereye
bağlanmaktadır (EK-8). Yeraltı su kaynakları, pınarlar, şelaleler, kanyonlar, düdenler
de alanda bulunmaktadır
Havzada, Devrekâni Ovasını sulamak amacıyla DSİ tarafından İncesu Deresi
üzerinde Beyler, Bük Deresi üzerinde Kulaksızlar Barajı inşa edilmiştir. Beyler
Barajı 2001 yılında inşa edilmiş, 2003 yılından itibaren planlı su dağıtımına
başlanmıştır. Beyler Barajı Sulaması: 5178 ha (net), 6121 ha (brüt), toplam depolama
hacmi: 25000 hm3’tür [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007].
Kulaksızlar Barajı ise henüz faaliyette değildir. Bölge, barajlardan sulama amaçlı
faydalanırken, içme suyu olarak kuyulardan (5 adet kuyu) ve kaynaklardan (13 adet
kaynak) faydalanmaktadır.
53
İklim durumu
Yeryüzü şekillerinin çeşitliliğinden dolayı iklim özellikleri farklılık göstermektedir.
Karadeniz sahil kesiminde Karadeniz iklimi görülürken, iç kesimlerde yükseklikleri
fazla ve denize paralel olan Küre Dağ silsilesinin iç bölge ile irtibatını kesmesinden
dolayı karasal iklim tipi hüküm sürmektedir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama
Bölgesi, 2008]. Alan, Okyanus iklim tipinden Akdeniz iklim tipine geçiş kuşağında
kalmaktadır. Kastamonu ve Daday istasyonlarında karasal yağış rejimi, Azdavay’da
Akdeniz tipi yağış rejimine dönüşürken, güneyde yarı-karasal, Cide’de yani kuzey
kısımlarda daha nemli Oseyanik tipte yağış rejimi görülmektedir [Öztürk, 2004].
Devrekâni ve Cide ilçelerine ait iklim verilerine göre, en düşük sıcaklık ortalaması
Devrekâni ilçesinde Ocak Ayında (-22,60C) görülürken, en yüksek sıcaklık
ortalaması Haziran Ayında (31,00C) görülmektedir. Cide ilçesinde en düşük sıcaklık
yine Ocak Ayında (-2,10C) görülürken, en yüksek sıcaklık Haziran Ayında (33,40C)
görülmektedir. Yıllık yağış miktarının mevsimlere göre dağılımı Devrekâni için
incelendiğinde, yılın en yağışlı mevsiminin yaz mevsiminde ve Temmuz Ayında
(159,7 kg/m2) olduğu görülmektedir. Cide ilçesinde ise yağış miktarı Ocak, Şubat,
Mart, Temmuz ve Eylül (~182 kg/m2) aylarında yüksek değerlerde görülmektedir
(EK-9) [Kastamonu Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, 2009]. Bölgede, iklim
tiplerinin çeşitlilik göstermesi, bölgenin bitki örtüsünün zenginliğini ortaya
koymaktadır.
Doğal bitki örtüsü
Alan, kuzeyde kıyıya paralel uzanan Küre Dağları’nın güneye doğru dalgalı bir saha
oluşturması ile farklı bir topoğrafyaya sahiptir. Küre Dağları kıyıya paralel bir yay
çizerek doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Bu sıradağlar, havzanın kıyı kesimiyle iç
kesimini birbirinden ayırmakta, ulaşımı da olumsuz yönde etkilemektedir.
Bölgenin yükselti çeşitleri, toprak yapısı ve iklim tipindeki çeşitlilik, özgün
çeşitlenen bitki örtüsü oluşumunu sağlamıştır. Devrekâni ve Seydiler bölgesinde step
54
ve çayır formasyonları, Pınarbaşı, Ağlı, Azdavay, Daday ve Cide bölgelerinde daha
çok ormanlık alan hâkim durumdadır. Alanın doğal bitki örtüsünü ortaya koymak
için yapılan literatür taramasında, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda
yapılan flora çalışmalarına rastlanmaktadır. Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli
Parkı alanında, kuzeyde Avrupa-Sibirya kökenli, kıyı ve kıyıdan iç kısımlara doğru
Akdeniz kökenli, güneyde İran-Turan kökenli türlere rastlanmaktadır. Alanın İç
Anadolu’ya bakan güney kesimlerde pseudomaki vejetasyonlarına rastlanmaktadır.
Mevcut verilere göre tespit edilen alandaki koruma altındaki bitki taksonlarının
dağılımı Çizelge 4.5’de gösterilmiştir. Alanda bulunan ve Bern Sözleşmesi (Avrupa
Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) listesinde yer
alan tehlike altındaki 6 adet habitat alanı (Batı Karadeniz Kayın Ormanları,
Güneydoğu Avrupa Meşe-Gürgen Ormanları, Öksin Akarsu Yatağı Ormanları, İç
Karadeniz Meşe Ormanları, Karadeniz Şimşir-Uludağ Göknarı Ormanları,
Batı
Karadeniz Öksin Kayın-Uludağ Göknarı Ormanları, Batı Karadeniz Öksin Sarıçam
Ormanları, Karadeniz Karaçam Ormanları) bulunmaktadır. Oldukça yaşlı bir orman
alanına sahip olmasına karşın ekolojik açıdan son derece dinamik bir yapıya sahiptir
[Vurdu ve ark., 2002].
Çizelge 4.5. Koruma altındaki bitki taksonlarının dağılımı [Vurdu ve ark., 2002]
Tehlike altında
Endemik
Az tehdit altında
Nadir
Küresel
109
49
2
Avrupa
33
Ulusal
12
Koruma önlemi
gerektiren
3
En az endişe
verici
52
Yaban hayatı
Yaban hayatı özelliklerini ortaya koymak için yapılan literatür çalışmalarında, yine
milli park sınırları içinde yapılmış çalışmalara rastlanılmıştır. Ancak, Kastamonu
Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda da fauna ile ilgili çalışmaların yetersizliği
verilen bilgilerin eksik olmasına neden olabilmektedir. Bölgede, Birleşmiş Milletler
Kalkınma Programı (UNDP) Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucu, 15
familyadan 48 memeli türün var olduğu saptanmıştır. Ülkedeki memeli hayvan tür
55
sayısının 160 olduğu düşünüldüğünde bölge, Türkiye memeli hayvan tür sayısının
¼’ünden fazlasına sahip olmaktadır. Proje kapsamında ise 39 familyadan 145 kuş
türünün bölgede yaşadığı ve bunlardan 46’sının neslinin tükenme tehlikesi altında
olduğu belirlenmiştir. Kuş türleri dışında birçok kabuk böceği türleri de tespit
edilmiştir [Ketenoğlu, 2001]. Ayrıca, soyu tükenmekte olan yarasa, vaşak, tilki,
susamuru ve geyik gibi milli park alanında bulunan kuş ve memeliler uluslararası
ölçekte koruma altındadır [Vurdu ve ark., 2002]. Azdavay Kartdağı’nda geyik,
karaca gibi yaban hayvanlarını koruma ve geliştirme sahası bulunmaktadır.
Yaban hayatı geliştirme sahası; Alanda bir adet yaban hayatı geliştirme sahası, 1 adet
yaban hayatı yerleştirme sahası, 1 adet örnek avlak alanı bulunmaktadır. Bölge kuş
türü ve memeliler yönünden oldukça zengindir. Alan belli mevsimlerde hayvan
türüne göre ava açılmakta, diğer zamanlarda koruma altına alınmaktadır.
4.2. Demografik-Sosyal Yapı Durumu
Havzanın nüfus yapısı ve değişimi, nüfusun kır/kent dağılımı, göç nedenleri, yaş
dağılımları, sosyo-ekonomik gelişmişlik durumu araştırılmış ve sonuçlar analiz
edilmiştir. Sosyal, demografik ve ekonomik yapı ile ilgili veriler için Türkiye
İstatistik Kurumu (TÜİK), Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Sanayi ve
Ticaret İl Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kastamonu İl
Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ile görüşülerek ortaya konmaya çalışılmıştır. Nüfus
yoğunluğu, ortalama hane halkı büyüklüğü, yıllara göre nüfus artışı, nüfusun kır-kent
ve cinsiyete göre yaş dağılımı ve göç durumu incelenerek demografik yapı,
sektörlere göre istihdam incelenerek ekonomik yapı, sosyo-ekonomik gelişmişlik
sıralaması, sağlık ve eğitim durumu incelenerek sosyal yapı değerlendirilmiştir.
Demografik yapı
1980 yılından bu yana havzadaki ilçelerin nüfus gelişiminde sürekli bir azalma
görülmektedir (Çizelge 4.5). 1980-1990 ve 2000 yıllarında Azdavay (-8,35 ve -4,42)
ilçesi en düşük nüfus artış hızına sahip iken, Devrekâni (-3,75 ve -0,12) en yüksek
56
artış hızına sahiptir. 2000 ve 2009 yılları arasında Ağlı (-3.09) en düşük nüfus artış
hızına sahiptir. Diğer ilçelerin artış oranları birbirine yakın değerdedir. Havzadaki
ilçelerde bulunan kadın ve erkek nüfus dağılımının hemen hemen eşit olduğu
görülmektedir (Çizelge 4.6) [TÜİK, 2009].
Çizelge 4.5. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre nüfus değişimi [TÜİK, 2009].
nüfus artış
İlçe Adı
1980
%
%
1990
nüfus
hızı
2000
(1980-
%
(1990-
1990)
Ağlı
nüfus
artış hızı-
2009
2000)
artış hızı
(20002009)
-
-
4805
-12,7
-
4193
-24,3
-1,36
3175
-3,09
Azdavay
32320
-56,6
14029
-35,7
-8,35
9019
-14,1
-4,42
7744
-1,69
Cide
46628
-37
29355
-21,1
-4,63
23161
-12,6
-2,37
20253
-1,49
Daday
17396
-13
15131
-26
Devrekâni
11181
23346
-31,2
16045
-1,2
-3,75
15855
-15,3
-0,12
13435
-1,84
Pınarbaşı
-
-
7596
-2,.3
-
5978
-15,1
-2,40
5071
-1,83
Seydiler
-
-
6306
-16,4
-
5269
-19,1
-1,80
4262
-2,36
450946
-6
423611
-11,4
-0,63
375476
-4,1
-1,21
359823
-0,47
44736957
26
56473035
20
2,33
67803927
7
1,83 72561312
0,75
Kastamonu
Türkiye
Çizelge 4.6. Havzada bulunan ilçelerin kadın erkek nüfus dağılımları [TÜİK, 2009].
İlçeler
Ağlı
Azdavay
Toplam
3175
Erkek
%
Kadın
1546
49
%
1629
51
7744
3831
49
3913
51
20253
10122
50
10131
50
3283
1579
49
1704
51
Devrekâni
13435
6574
49
6861
51
Pınarbaşı
5071
2492
49
2579
51
4262
2089
49
2173
51
359823
177152
49
182671
51
36462470
50
36098842
50
Cide
Daday
Seydiler
Kastamonu
Türkiye
72561312
İlçelerin kır/kent nüfus dağılımı incelendiğinde, Azdavay, Devrekâni, Cide ve
Pınarbaşı ilçelerinde kırsal nüfusun 1970 ve 80’li yıllarda (% 80-90) oldukça yüksek
olduğu ancak günümüzde (% 60-70) kent nüfus oranına yaklaştığı görülmektedir.
Ağlı ve Seydiler ilçesinde ise kentsel nüfusun kırsal nüfus oranından daha fazla
olduğu görülmektedir. Çalışma alanı bütünü 2010 yılı verilerine göre incelendiğinde,
toplam nüfusun % 38’inin kentsel, % 62’sinin kırsal alanda yaşadığı tespit edilmiştir
57
(Çizelge 4.7). Günümüzde hala kır nüfusun kent nüfusundan fazla olması, alan için
olumlu katkı sağlamakta, aşırı kentleşmenin getireceği olumsuz koşulları
önlemektedir.
Çizelge 4.7. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre kır/kent nüfus dağılımları [TÜİK,
2010].
Türkiye
Kastamonu Seydiler Pınarbaşı
Devrekâni
Daday
Cide
Azdavay
Ağlı
İlçe
Adı
Yıl
Toplam
%
Tr
Kent
%
İlçe İçinde
Kır
%
İlçe içinde
1990
2000
2010
1970
1980
1990
2000
2010
1970
1980
1990
2000
2010
1980
1990
2000
2010
1970
1980
1990
2000
2010
1990
2000
4805
4193
3042
36604
32320
14029
9019
7559
45534
46628
29355
23161
20204
17396
15131
11181
9738
22236
23346
16045
15855
13232
7596
5978
0,009
0,007
0,004
0,10
0,07
0,02
0,01
0,01
0,13
0,10
0,05
0,03
0,03
0,04
0,03
0,02
0,01
0,06
0,05
0,02
0,02
0,02
0,02
0,01
2631
3074
2041
1945
2428
3893
3502
2739
2506
4593
5128
5834
5852
2633
3502
4625
3214
3168
4868
5137
6174
5445
1555
2270
55
73
67
5
8
28
39
36
6
10
17
25
29
15
23
41
33
14
21
32
39
41
20
38
2174
1119
1001
34659
29892
10136
5517
4820
43028
42035
24227
17327
14352
14733
11629
6556
6524
19068
18478
10908
9681
7787
6041
3708
45
27
33
95
92
72
61
64
94
90
83
75
71
85
77
59
67
86
79
68
61
59
80
62
2010
5075
0,007
1751
35
3324
65
1990
2000
2010
1970
1980
1990
2000
2009
1970
1980
1990
2000
2010
6306
5269
4148
446601
450946
423611
375476
359823
35605176
44736957
56473035
67803927
73722988
0,01
0,008
0,006
1,25
1
0,75
0,55
0,50
-
3245
3254
2581
82101
99680
148710
174020
189984
13691101
19645007
33326351
44006184
56222356
51
62
62
18
22
35
46
53
38
44
59
65
76
3061
2015
1567
364500
351266
274901
201456
169839
21914075
25091950
23146684
23797743
17500632
49
38
38
82
78
65
54
47
62
56
41
35
24
Havzanın ekonomik sıkıntılar ve eğitim alma gibi sebepler ile sürekli bir göç olayına
maruz kaldığı görülmektedir (Çizelge 4.8.). Özellikle Seydiler ilçesinin aldığı göç
oranının verdiği göç oranından daha düşük değerde olması ve son yıllardaki nüfus
58
artış hızı oranının oldukça düşük değerde olması dikkat çekmektedir. Yaş dağılımları
incelendiğinde Pınarbaşı ilçesinin % 38’inin 60 yaş ve üzerinde, Daday ilçesinin %
32’sinin 35-59 yaş arasında, Devrekâni ilçesinin % 21’inin 0-14 yaş arası dağılımda
olduğu dikkati çekmektedir. 15-34 yaş arası nüfusun ise tüm ilçelerde yakın değerde
olduğu görülmektedir. Genel olarak incelendiğinde ise % 18 oranında 0-14, % 25
oranında 15-34, % 30 oranında 35-59 ve % 27 oranında 60 ve üzeri yaş dağılımı
mevcuttur (Çizelge 4.9) [TÜİK, 2009].
Çizelge 4.8. Havzada bulunan ilçelerin göç istatistikleri [DİE, 2000].
Ağlı
Azdavay
Cide
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Kastamonu
Türkiye
2000 yılı daimi
ikametgah
nüfusu
4193
9019
23161
15855
5978
5269
350200
60752995
Aldığı göç
Verdiği göç
316
1370
3399
3202
887
296
26171
4788193
257
547
1971
1280
522
311
37860
4788193
Net göç
59
823
1428
1922
365
-15
-11689
0
Çizelge 4.9. Havzada bulunan ilçelerin nüfuslarının yaş dağılımları [TÜİK, 2009].
Ağlı
Azdavay
Cide
Daday
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
0-14
583
1170
3568
1714
2756
599
863
%
18
15
18
17
21
12
20
15-34
873
1919
4882
2556
3617
1124
1157
%
27
25
24
26
27
22
27
35-59
914
2336
5891
3143
4034
1414
1331
%
29
30
29
32
30
28
31
60>
805
2319
5912
2498
3028
1934
911
%
26
30
29
25
22
38
22
Toplam
3175
7744
20253
9911
13435
5071
4262
Çevre Düzeni Planında 2025 yılı için öngörülen nüfuslar Çizelge 4.10’da verilmiştir.
Cide ilçesi dışındaki diğer ilçeler için mevcut imar planı kapasitesinin yeterli olduğu
hesaplanmış ve yeni kentsel gelişme alanları önerilmemiştir.
59
Çizelge 4.10. Havzada bulunan ilçelerin 2025 yılı için nüfus projeksiyonları [SinopKastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008].
İlçe Adı
Ağlı
Azdavay
Cide
Daday
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Merkez
Kentsel Nüfus
7000
11000
15000
12000
12500
8500
8500
200000
Kırsal Nüfus
750
2000
14250
5000
10500
750
4500
42500
Toplam Nüfus
7750
13000
29250
17000
23000
9250
13000
242500
Tüm bu veriler değerlendirildiğinde çalışma bölgesinin nüfus kaybeden ve göç veren
bir bölgede, kadın erkek nüfusun eşit oranda, kır/kent oranlarının da birbirine yakın
bazı ilçelerde kırsal alanda yaşayan nüfusun kentsel alanda yaşayan nüfustan fazla,
35-59 yaş arası nüfus dağılımının en yüksek yaş dağılımına sahip olduğu
görülmektedir. Alanın kırsal bir bölgede olması, ulaşım sıkıntıları, iş olanaklarının ve
eğitim imkânlarının yetersiz olması ve nüfusun azalması durumu, bölgenin sosyoekonomik gelişmesini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Sosyal Yapı
Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasını, illerdeki demografik yapı, iş gücü talebi,
istihdamın sektörel dağılımı, eğitim, sağlık hizmetleri, fiziki ve sosyal alt yapı
olanakları, üretim seviyesi ve gelir düzeyi gibi unsurların nüfusun ihtiyaçlarını
karşılamada sağladıkları başarıları belirlemektedir. Türkiye’de, DPT tarafından 1996
ve 2000 yıllarında 58 göstergenin ele alınarak hazırlandığı sosyo-ekonomik
gelişmişlik raporu, çalışmada örneklem alanının mekansal gelişmesi hakkında yön
gösterici olmuştur.
DPT tarafından yapılan gelişmişlik sıralamasına göre, çalışma alanının içinde
bulunduğu Karadeniz Bölgesi (-0,51355 gelişmişlik indeksi) 5. sırada (sondan 3.
bölge) yer almaktadır [DPT, 2003]. Karadeniz Bölgesi’nin sosyo-ekonomik
gelişmişlik endeks değeri ile bölgelerarası sıralamada 5.’liği genel olarak tüm
göstergelere yansımaktadır. Bölgede, kişi başına düşen GSYİH oranı, ülke genel
60
seviyesinin yaklaşık yarısı kadardır. İmalat sanayi gelişmişlik sıralamasında
Karadeniz Bölgesi, -0,37789 endeks değeri ile 5. sırada ve yine Türkiye
ortalamasının altındadır [Dinçer ve Özaslan, 2004].
Karadeniz Bölgesi’ndeki bazı yörelerinin gelir, istihdam ve refah düzeyi bakımından,
Türkiye ortalamasının altında kalması diğer bölgelere yoğun bir şekilde göç
yaşanmasına neden olmaktadır. Bölgenin durgunluğundan kaynaklanan göçler, iş
gücü ve sermaye kaybı anlamına gelmekte ve mevcut durgunluğu pekiştirmektedir.
Bölgede, istihdamın büyük bir kısmı tarım ağırlıklı olmakla beraber, kırsal nüfus
başına düşen tarımsal ürünlerin üretimi, ülke ortalamasının altında kalmaktadır.
Bunun nedeni, tarımsal verimliliğin düşük olmasıdır. Ayrıca, tarım sektöründe
önemli ölçüde gizli işsizlik sorunu bulunmaktadır. Bölgenin engebeli ve parçalı bir
arazi yapısına sahip olması, coğrafi koşulların tarım ve sanayi için elverişli bir ortam
sunmaması, işgücü ve sermaye kaybına neden olmaktadır. Tüm bu nedenler sonucu
bölge dışına yaşanan göç önemli bir sorun olarak devam etmektedir.
1990-2000 yılları döneminde Karadeniz Bölgesinde, yıllık ortalama nüfus artış hızı
(%0 3,65) oldukça düşük düzeydedir. Şehirleşme oranı (% 49,03) itibariyle ülke
ortalamasından (% 64,9) düşük olan bölge, nüfus yoğunluğu (73) ile de Türkiye
ortalamasının (88) altında kalmaktadır. Diğer yandan, doğurganlık hızı ve ortalama
hane halkı büyüklüğü ülke ortalamasının üzerindedir [DİE, 2000].
Okur-yazar nüfus oranı, kadın nüfusun okur-yazarlık oranıyla okullaşma oranları da
düşük seviyede bulunmaktadır. Ülke genelindeki okur-yazar nüfus oranı % 87 iken,
bölge genelinde % 82 seviyesinde kalmaktadır [Dinçer ve Özaslan, 2004].
Batı Karadeniz Havzası 3. ve 4. derece gelişmiş illerden oluşmaktadır. Kastamonu ili
4. derece gelişmiş iller arasında bulunmaktadır. 1996 yılında yapılan sosyoekonomik göstergelerle (-0,33197), 2003 yılında yapılan araştırmalar incelendiğinde
Kastamonu ilinin 43. sıradan 47. sıraya yani 4 basamak geriye gittiği (-0,37558)
görülmektedir. İl, genel gelişmişlik sıralamalarında (51) alt sıralarda iken, sağlık
sektörü gelişmişlik sıralamasında önemli bir gelişme göstermiş olup 24. sırada
61
bulunmaktadır. Eğitim sektörü gelişmişlik sıralamasında ise 60. (-0,42861), imalat
sanayi gelişmişlik sıralamasında 44. sırada (-0,38758) bulunmaktadır. Sağlık
sektöründe gelişme gösteren il merkezinde 4 hastane, 14 sağlık ocağı bulunurken
alanda yeterli sayıda hastane, sağlık ocağı, uzman doktor ve sağlık personeli
bulunmamaktadır. Ağlı, Pınarbaşı ve Seydiler’de 1 sağlık ocağı, Azdavay’da 1
hastane, Cide’de 1 hastane, 3 sağlık ocağı, Devrekâni ’de 1 hastane, 2 sağlık ocağı
bulunmaktadır [Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, 2009].
Batı Karadeniz Bölgesi içinde Kastamonu ve Sinop, kırsal alanlardaki asfalt yol
oranının en düşük olduğu illerdendir. Devlet ve il yollarında asfalt oranı bakımından
Kastamonu ili % 88,8 ile bölge içinde son sırada yer almaktadır.
Örneklem alanın sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre, Pınarbaşı ilçesinin
6. gelişmişlik grubu ile en az gelişmiş, Seydiler ilçesinin de 3. gelişmişlik grubu ile
en gelişmiş ilçe olduğu görülmektedir. 872 ilçe içinde Seydiler 384. ilçe olarak
bölgede önde gelirken, Pınarbaşı ilçesi 764. ilçe sırasıyla en sonda gelmektedir
(Çizelge 4.11) [Dinçer ve Özaslan, 2004].
Çizelge 4.11. Havzada bulunan ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması
[Dinçer ve Özaslan, 2004].
İlçeler
Ağlı
Azdavay
Cide
Daday
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Kastamonu
872 İlçe İçinde
Gelişmişlik Sırası
498
688
646
501
507
764
384
119
Gelişmişlik
Grubu
4
5
4
4
4
6
3
2
Gelişmişlik
Endeksi
-0,31583
-0,65541
-0,58706
-0,44347
-0,34187
-0,83882
-0,11507
0,99032
Bölgede, ortalama hane halkı büyüklüğü, nüfus yoğunluğu ve bebek ölüm oranları
Çizelge 4.12’de gösterilmektedir. Bebek ölüm oranında Azdavay ilçesi en yüksek
değerde iken, Kastamonu’ya en yakın ilçe konumunda bulunan Devrekâni en düşük
değerdedir. Azdavay ilçesinin sağlık ve ulaşım koşullarının diğer ilçelere göre daha
kısıtlı olması bebek ölüm oranının yüksek olma nedenlerinden sayılabilmektedir.
62
Nüfus yoğunluğu incelendiğinde Cide ilçesi ön plana çıkarken, Daday ve Azdavay
ilçeleri en düşük değerdedir [DPT, 2003].
Çizelge 4.12. Havzada bulunan ilçelerin demografik göstergeleri [DPT, 2003].
İlçeler
Ağlı
Azdavay
Cide
Daday
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Kastamonu
Türkiye
Nüfus Yoğunluğu
(kişi/km2)
24
12
35
11
26
12
24
56
88
Ortalama
Hanehalkı
Büyüklüğü
(kişi)
5, 02
4,32
4,04
4,30
4,91
3,84
5,03
4,34
4,50
Bebek Ölüm
Oranı
38,46
78,01
52,08
76,63
25, 28
37,97
50,85
27,10
43,00
İstihdamın sektörel dağılımı incelendiğinde, Karadeniz Bölgesinde olduğu gibi havza
alanında da tarım ağırlıklı bir yapı ortaya çıkmaktadır. Tarımsal istihdamın (tüm
ilçeler) % 75’lik bir ortalama değerde olduğu söylenebilmektedir. Hizmetler
sektöründe ise Seydiler ve Ağlı ilçelerinin istihdam açısından daha yüksek olduğu
görülmektedir (Çizelge 4.13). Kastamonu ili toplam GSYİH oranı 1990 yılından
2000 yılına kadar mutlak artarken, tarım GSYİH oranı mutlak olarak azalmıştır.
Bunun nedenlerinden biri yaşanan göç olgusudur. Göç nedeniyle tarım arazilerinin
büyük kısmı atıl kalmış, tarımdaki aktif nüfus azalmış, yaşlı nüfus ise tarımsal
faaliyetin gereklerini yerine getirmede yetersiz kalmıştır. Ayrıca, alanda tarıma
dayalı sanayinin yeterince gelişememesi diğer bir nedeni oluşturmaktadır.
Çizelge 4.13. Havzada bulunan ilçelere ait istihdam göstergeleri [DPT, 2001].
İlçeler
Ağlı
Azdavay
Cide
Daday
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Kastamonu
Tarım sektöründe
çalışanlar oranı
(%)
72,98
80,61
80,80
77,47
79,43
81,99
71,11
55,02
Sanayi sektöründe
çalışanlar oranı
(%)
2,90
2,84
3,06
2,50
2,89
6,87
4,46
7,03
Hizmetler sektöründe
çalışanlar oranı
(%)
24,11
16,54
16,14
20,03
17,67
11,14
24,43
37,95
63
Türkiye’de 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı % 55,2
olup, bu oran Kastamonu merkez için % 62,4 araştırma alanı toplam nüfusu için %
37,5’tir. Cinsiyete göre ise önemli farklılıklar göstermemektedir. İşgücüne katılma
oranı ülkede erkek nüfus için % 70,6, merkezde % 72,4, araştırma alanında % 57,8,
kadın nüfus ülke için % 39,6, Kastamonu merkez için % 53,2 ve araştırma alanı için
% 58’dir (Çizelge 4.14).
Çizelge 4.14. Havzada bulunan ilçelere ait işgücü verileri [TÜİK, 2009].
Ağlı
Azdavay
12 ve daha yukarı
yaştaki toplam
nüfus
12 ve daha yukarı
yaştaki erkek nüfus
12 ve daha yukarı
yaştaki kadın nüfus
İşgücü / Toplam
3367
7687
1541
Cide
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Merkez
Türkiye
18943
12904
5294
4253
307073
51717589
3669
8950
6192
2578
2059
146538
26036948
1826
4018
9993
6712
2716
2194
16035
2568041
1486
5115
13551
8253
3691
2214
191688
İşgücü / Erkek
954
2678
6962
4529
1877
1329
106229
28544
359
18379819
İşgücü / Kadın
532
2437
6589
3724
1814
885
85459
10164540
İşsiz / Toplam
109
158
321
298
110
106
7124
2547218
İşsiz / Erkek
95
125
248
236
87
83
5045
1812414
İşsiz / Kadın
14
33
73
62
23
23
2079
734804
İşsizlik oranı /
Toplam (%)
İşsizlik oranı /
Erkek (%)
İşsizlik oranı /
Kadın (%)
7,3
3,1
2,4
3,6
3
4,8
3,7
8,9
10
4,7
3,6
5,2
4,6
6,2
4,7
9,9
2,6
1,4
1,1
1,7
1,3
2,6
2,4
7,2
4.3. Ekonomik Yapı Durumu
Havzanın ekonomisi, büyük ölçüde tahıl ürünleri ile ormancılığa dayanmaktadır.
Cide ilçesi ve civarı tipik bir Karadeniz yerleşmesi özelliği taşımaktadır. Güney
kesimleri derin vadilerle parçalanmış, dik yamaçlı dağlar ve ormanlık alanlarla
kaplıdır. Bölgede ormancılık ve orman ürünleri sanayisi istihdam sağlamaktadır.
Havzanın orta kesimlerinde tarıma elverişli alan nadirdir. Yukarı havzada ise, tarım
ön plandadır. Son yıllarda, tarım ürünlerinden yeterince kar edemediklerini düşünen
yöre halkı, hayvancılık sektörüne ilgi göstermeye başlamıştır. Süt ve süt ürünleri,
yem üretimi ve orman ürünlerine ilişkin tesisler bölge için istihdam veren yan
64
kuruşlardır. Bu kuruluşlara ait istihdam oranları incelendiğinde Cide ve Devrekâni
önde gelen ilçeler olarak ortaya çıkmaktadır (Çizelge 4.15). Son yıllarda bölgede
ekoturizm canlanmaya ve sektör haline gelmeye başlamış durumdadır. Ayrıca,
bölgede odun dışı tali ürünlerden mantar, defne, böğürtlen, kuşburnu ve çam
kozalağı Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçeleri için ekonomik olarak gelir
getirmektedir.
Çizelge 4.15. 2002 genel sanayi ve iş yeri sayımı sonuçlarına göre havza alanında
bulunan ilçelere ait işyeri ve istihdam oranları [DİE, 2002].
İlçe
İşyeri Sayısı
İstihdam Sayısı İşyeri Oranı (%)
İstihdam Oranı (%)
Azdavay
253
439
2,1
1,6
Cide
677
1018
5,7
3,8
Devrekâni
382
696
3,2
2,6
Pınarbaşı
140
517
1,2
1,9
Seydiler
123
230
1
0,9
Merkez
4006
10494
33,8
38,9
Devrekâni ve Ağlı ilçelerinde tarım sektöründe çalışan oranı yüksek iken, alanın
genelinde hizmetler sektörü en fazla istihdam vermektedir (Çizelge 4.16).
Çizelge 4.16. Havzada bulunan ilçelerin sektörlere göre çalışan sayıları [DPT, 2001].
İlçeler
Tarım
Çalışan
0,2
257
0,2
232
0,02
26
0,1
62
0,2
270
0,04
59
0,1
130
%
Merkez
Ağlı
Azdavay
Cide
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Sanayi
%
Çalışan
20,5
2390
0,3
37
1,0
110
1,3
156
1,6
185
1,9
220
0,7
84
Hizmetler
%
Çalışan
34,5
14365
0,7
294
1,5
630
3,0
1261
2,3
960
0,7
281
1,0
430
Çalışma alanının toplam yüzölçümü 2322 km2 olup, bunun % 39,4’ü tarım, % 4,3’ü
çayır-mera, %55,5’i orman-fundalık, % 0,7’si ise diğer arazilerdir (EK-10) (Çizelge
4.17) [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993].
65
Çizelge 4.17. Türkiye ve Devrekâni Çayı Alt Havzası arazi kullanımı [Kastamonu İli
Arazi Varlığı, 1993].
Tarım
(km2)
Devrekâni Çayı
Alt Havzası
Kastamonu/
Merkez
Türkiye
915
% 39,4
367445
% 28
26968000
Orman fundalık
(km2)
1290
% 55,5
774806
% 59,1
20703000
Çayır-mera
(km2)
100
% 4,3
82363
% 6,3
20500000
Diğer
araziler(km2)
17
% 0,7
86186
% 6,6
10184700
Yüzölçümü
(km2)
2322
1310800
78355700
Tarım
Arazi yapısı olarak daha düz bir yapıya sahip olan Devrekâni ve Seydiler ilçeleri,
tarımsal alanda diğer ilçelere oranla söz sahibi durumdadır. Yukarı havzada bulunan
Devrekâni Ovası doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, yüksek yamaçlarla çevrili dar
ve uzun bir tarım alanı oluşturmaktadır. Çevre Düzeni Planında da Devrekâni ve
Seydiler ilçelerinin tarımsal kimliğinin ön planda olacağı belirtilmiştir. Ağlı ilçesi,
Batı Küre Dağları Önemli Orman ve Bitki Alanı içinde yer alan, tarım ve
hayvancılığın yapıldığı küçük bir ilçedir. Çevre Düzeni Planında Ağlı ilçesinde tarım
ve hayvancılık sektörünün desteklenmesi amacı ile organize tarım alanı önerisi
getirilmiştir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008].
Ağlı, Azdavay, Cide, Daday, Pınarbaşı, Seydiler ve Devrekâni ilçelerinde meyve,
sebze ve tarla ürünleri yetiştirilmektedir (EK-11) [TÜİK, 2007]. 2009 yılındaki
Genel Tarım Sayımı sonuçlarına göre alanda bitkisel üretime yönelik 6 adet un-gıda,
1 adet yem, 2 adet süt ürünleri fabrikası bulunmaktadır.
Bölgede, koyun, keçi, sığır, manda, at, katır, eşek, arı, tavuk, hindi, kaz gibi
hayvanlar yetiştirilmektedir (EK-12) [TÜİK, 2007]. Devrekâni ilçesinde Süt
Toplama ve Soğutma Merkezi kurulmuş olup, süt sığırcılığı yetiştiriciliğinde önemli
ölçüde artışlar meydana gelmiştir. İlçede 300 baş organik süt sığırcılığı ve sözleşmeli
yem bitkileri üretimi yapılmaktadır [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master
Planı, 2007]. Hayvan potansiyelinden elde edilen kırmızı et üretimi 370 ton, yumurta
üretimi 23808000 adet ve bal üretimi 161 ton olmaktadır [Kastamonu Tarım İl
Müdürlüğü, 2009]. Ayrıca, Azdavay İşletme Şefliği Gümürtler Köyü Değirmen Yanı
66
ve Kırkbudak İşletme Şefliği Sabuncular Köyünde arıcılığın geliştirilmesi için 2009
ve 2010 yıllarında başlatılan bal üretimine yönelik ormanlar ile verimliliğin artması
planlanmaktadır.
Sanayi
Sanayi sektörü, sektörel istihdama göre dağılımda tarım ve hizmetler sektöründen
sonra 3. sırada yer almaktadır. Alanın pazarlama ağlarına uzaklığı, ulaşım
imkânlarının kısıtlılığı, sanayi sektörünün yeterince gelişmesine engel olmaktadır.
Alanda, küçük çaplı sanayi tesislerinin dağınık olarak yer aldığı bir yapı
görülmektedir. Tarım ve orman ürünlerine dayalı imalat sanayi ile maden sanayine
dayalı fabrika ve tesisler küçük ölçekte bulunmaktadır.
Sanayinin sağlık ve çevreye zarar vermeksizin gelişmesi açısından sanayinin
altyapısını oluşturan, küçük sanayi sitesi (KSS) yatırımları oldukça önemlidir
(Çizelge 4.18). Seydiler ilçesinde, belediye ve yatırımcıların talebi üzerine 1088000
m²'lik alan üzerinde KSS alanı kurulmuştur. 47 parselden oluşan arsaların yatırımcı
firmalara tahsisi sağlanmış, 10 yatırımcı firma yatırımlarına başlamış, üç fabrika ise
üretime geçmiştir. 9 fabrikaya ait inşaat ise farklı aşamalarda olup, devam etmektedir
[Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2009]. Küçük ve orta büyüklükteki
işletmeler özellikle Devrekâni ve Cide ilçelerinde bulunmaktadır. Cide ekonomisi
turizm ile birlikte orman ürünleri sanayisine dayanmaktadır. [Sinop-KastamonuÇankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Havza genelinde kömür, mermer, orman ürünleri,
un, peynir ve yem ile ilgili imalathaneler mevcuttur (Çizelge 4.19).
Madencilik sektöründe mermer ve krom sanayi daha fazla gelişmiştir. Asbest, bakır,
civa, demir, fosfat, grafit, kaolen, kil, kireçtaşı, kromit, kuvars kumu, kuvarsit, linyit,
manganez, manyezit, mermer, nikel, taşkömürü alandaki maden rezervleridir (EK13) [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007].
67
Çizelge 4.18. Havzada bulunan ilçelerdeki KSS [Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl
Müdürlüğü, 2009].
İlçeler
Azdavay
Sanayi siteleri
S.S.Azdavay Küçük Sanayi Sitesi
Durumu
50 adet arsa temin safhasında
Devrekâni
S.S.Devrekâni Küçük Sanayi Sitesi
100 adet işyeri bulunmaktadır
Seydiler
S.S.Seydiler Orsey Küçük San. Sitesi
İnşaatı devam ediyor
Çizelge 4.19. Havzada bulunan işyerleri [Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl
Müdürlüğü, 2009].
Tesis Adı
Kurulduğu
Yer
Ağlı
KÖYAS
Devrek
Mermer
Ticaret
Kartalkaya Kömür
Sanayi Ağlı
Sektör
Gıda
Maden
Azdavay
Maden
Özkanlar Kum-Çakıl
Efedağ Mermer
Cevat GÜGÜK
Azdavay
Azdavay
Maden
Maden
Azdavay
Orman Ürünl.
Yaşar KUZGUN
Muammer TEMELTAŞ
Satı DEMİR
Azdavay
Azdavay
Azdavay
Orman Ürünl.
Orman Ürünl.
Orman Ürünl.
Hüseyin GÜNGÖR
Azdavay
Un-Gıda
İlhami Sezer
Devrekâni
Un-Gıda
Üçbaşak Un Fabrikası
Devrekâni
Un-Gıda
Küllüoğlu Un Fabrikası
Has Tekin
Devrekâni A.Ş.Yem Fabrikası
Emet madencilik nakl.
Gartuun Mermer
Alkan madencilik ve mermer
Ursan Konfeksiyon
Yılmaz Taşımacılık
İnan Süt Mamulleri
A.C.S. Tıbbi Tekstil Ürünleri
Detay Metal
Kastamonu Döküm San.
Devrekâni
Devrekâni
Devrekâni
Devrekâni
Devrekâni
Devrekâni
Pınarbaşı
Pınarbaşı
Seydiler
Seydiler
Seydiler
Seydiler
Un-Gıda
Maden
Yem
Maden
Maden
Maden
Tekstil
Orman Ürünl.
Gıda
Tekstil
Plastik Doğr.
Maden
Kurulu Kapasite
İstihdam
5120 m2
Mermer 2100m
5
3
100000 ton/y
60000 m3
Mermer 6500 m3
3240 m3 Kereste doğ
100 ad/y kapı
5022 m3 kereste doğ
110 ad/y Mobilya
53280 m2/y
2100 ad/y Çekyat
Un 2611 ton
Kepek 653 ton
8079 ton un
2136ton kepek
Un 2000 ton/yıl
Kepek 550 ton/yıl
9900 ton/yıl
1000 m3
24480 ton/yıl
85680 ton/y
9000m3
3250 m3
4608000 ad/yıl
5400 m3/yıl
59100 ton/yıl 38
11.000.000 m/y
120000 m
513000 kg 10
92
16
15
1
1
3
10
3
5
10
3
10
78
32
10
15
49
3
68
Turizm
Alanın, dış turizm sınır kapılarına, iç turizmin kaynaklandığı kentlere uzak olması
(Ankara hariç), havayolu ulaşımının henüz sağlanamaması, doğal ve tarihi değerlerin
tanıtımının ve konaklama amaçlı tesislerin yetersiz olması gibi nedenlerle turizm
sektörü yeterince gelişememiştir.
Alanda alternatif geçim kaynağı olarak bir ivme gösteren ekoturizm, özellikle
Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda gelişmeye başlamıştır. Küre
Dağları’nda yer alan, Şenpazar, Azdavay ve Pınarbaşı üçgeninin ayakları olan
Pınarbaşı ve Azdavay ilçeleri, ekoturizm potansiyelinin yoğun olduğu, Çevre Düzeni
Planında da ekoturizm sektörü odaklı bir kimlikle gelişmesinin öngörüldüğü
ilçelerdir. Ayrıca, WWF ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)
tarafından Küre Dağları, eko-turizm pilot bölgesi olarak tespit edilmiştir [SinopKastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Pınarbaşı ilçesinde ilk çalışmalar 2001
yılında başlatılmış, WWF-İsviçre, Hollanda Büyükelçiliği ve Garanti Bankası’nın
maddi desteği ve yerel otoritelerle (Pınarbaşı Kaymakamlığı-Kastamonu Valiliği)
işbirliği içinde Paşa Konağı onarılarak konaklama ihtiyacının bir kısmı sağlanmıştır.
Konak aynı zamanda eğitim merkezi olarak da kullanılmaktadır. Son yıllarda, milli
park alanında konaklama imkânları, yöre halkının pansiyonculuğa olumlu yaklaşması
ile birlikte artma sürecine girmiştir [Öztürk, 2005, Türker ve Öztürk, 2011]. Azdavay
ilçesi ise bölge için doğa, yayla ve kültür turizmi potansiyeli bakımından dikkat
çeken diğer önemli bir ilçedir. Azdavay ilçesi Zümrüt Köyü’nde Küresel Çevre Fonu
(GEF), Küçük Destek Programı ve projeleri kapsamında eko-turizmin geliştirilmesi
amacıyla Küre Dağları Ekoturizm Derneği tarafından yönetilen “Kastamonu Bartın
Küre Dağları Milli Parkı ve Çevresinde Ekoturizmin Geliştirilmesi için Zümrüt Köyü
Uygulama Projesi” uygulanmıştır [www.ked.org.tr, 2010]. Yine Azdavay’da
Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi, Küre Dağları Ekoturizm Derneği tarafından
yürütülen bir başka projedir. Samsun, Kastamonu ve Erzurum Düzey II Bölgeleri
Kalkınma Programı-Yerel Kalkınma Girişimleri Hibe Programı kapsamında AB
tarafından desteklenen ve DPT koordinasyonunda Orta Karadeniz Bölgesi aracılığı
ile gerçekleştirilen proje, 2006 yılında kabul edilmiş 2007 tarihinde tamamlanmıştır.
69
Proje sonucunda, Azdavay ilçesinin Başören Köyünde bulunan tarihi Yanıkali
Konağı restore edilerek ekoturizm amaçlı konaklama ve eğitim merkezine
dönüştürülmüştür. Ayrıca, Zümrüt Köyünde iki adet köy evi ziyaretçilerin asgari
ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde iyileştirilmiştir (pansiyon haline dönüştürülmüştür)
[Kastamonu Valiliği, 2006, www.azdavay.com, 2010].
Milli park alanındaki şelaleler, kanyonlar, mağaralar, düdenler, özel bitki dokusu,
karstik yapı doğal peyzaj değerleridir. Çalışma alanı bütün olarak ele alındığında,
yörenin doğal ve folklorik değerlerinin büyük bir ekoturizm potansiyeli oluşturduğu
görülmektedir. Bölgede doğa yürüyüşleri, kanyon geçme, mağaracılık, dağ tırmanışı,
kampçılık, olta balıkçılığı, fotoğraf çekme, yaban hayatı izleme aktiviteleri için çok
uygun alanlar bulunmaktadır [Öztürk, 2005, Türker ve Çetinkaya, 2009].
Doğa yürüyüşü: Alanda Suğla Yaylası’ndan başlayıp Ayı Girer Kurt Girmez
ormanlarından geçerek Nalbantlar Mevkii’nde son bulan, Kayadibi Köyü’nden
ülkemizin en büyük ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu’nun en üst noktasına giden,
Sorkun Yaylası’ndan başlayıp Ilgarini Mağarası, Mantar Mağarası ve Ejder
Çukuru’nu kapsayan, Nalbant Mevkii’nden Ilıca Köyü ve şelalesine kadar olan
parkurlar öne çıkan doğa yürüyüş alanlarıdır.
Kanyon geçme: Bölgede en önemli kanyon Valla Kanyonu’dur. Valla Kanyonu,
Devrekâni Çayı ile Kanlıçayın Bakacak Kayası’nın hemen altında birleşerek kuzeyde
Cide bölgesine doğru akarken kalker blokları oyup derin bir vadi şeklinde oluşmuştur
[Ekim, 1998]. 12 km’lik uzunluğu ve kısmi zaman içinde 1100 m’ye varan derinliği
ile geçilmesi oldukça zor olan bir kanyondur. Horma Kanyonu, Lara, Şehriban,
Karacahan, Nem Boğazı ve Çatak kanyonları diğer önemli kanyonlardır [Yüksek,
1997].
Mağaracılık: Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı, karstik oluşumlar
açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden birisidir. 1980 yılında Kastamonu
genelinde birkaç yeni mağaranın bulunup araştırılmasıyla başlayan çalışmalar, 1982
yılında Ilgarini Mağarası, 1983’te Sorkun Düdeninin bulunmasıyla yeni bir boyut
70
kazanmıştır. Jeolojik açıdan bir mağara cenneti olan bölge, sahip olduğu yoğun bitki
örtüsü de göz önüne alındığında eşine ender rastlanan ve korunması mutlak gerekli
olan bir bölgedir. Bölgede bulunan mağaraların tümü dikey karakterde olduğundan
turistik mağara olmaya elverişli değillerdir. Alandaki mağaraların en önemlileri
Ilgarini, Eşekçukuru Mağarası, Sorkun Düdeni, Çıkrıkkapı, Kapaklı, Döngelyanı,
Gurbettepe, Topmeydanı, Kuylucu mağaralarıdır. Ilgarini Mağarası, 858 m uzunluğu
ve 250 m derinliği ile dünyanın 4. büyük mağarasıdır. Milli park alanı dışında
Devrekâni ilçesinde Sarpunalınca, Akdoğan, Sisli, Gizemli ve Buz Mağaraları
bulunmaktadır [Türker ve Çetinkaya, 2009].
Dağ tırmanışı: Bölgedeki karstik kaya yükseltileri ve kanyonların yüksek zirveleri
dağcılar için oldukça çekicidir. Bölgede hat kurma, tırmanma, kaya tırmanışı,
güvenli iniş gibi çalışmaları uygulamak mümkündür [Yüksek, 1997].
Kampçılık: Milli park içinde Sorkun Yaylası, Ilıca, Nalbantoğlu, Şenköy, Hamitli,
Yayla köyleri ve Armutlu Çayırı en önemli doğa sporları etkinlik alanları ve kamp
alanı olma özelliği taşımaktadır.
Olta balıkçılığı: Devrekâni Çayı ve kollarında, Beyler ve Kulaksızlar Barajlarında
sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır.
Fotoğraf çekme: Bölgede pek çok yaban hayvanı, kuş ve bitki türü bulunmaktadır.
Farklı mevsimlerde ortaya çıkan görüntüler (sonbahardaki renk değişimi) için
özellikle milli park alanı ile tarihi ve doğal sit alanları, Ağlı Kalesi ve Beyler Barajı
cazibe noktalardır.
Yaban hayatı izleme: Milli park alanı ve yaban hayatı geliştirme sahası bu aktivite
için uygundur.
Tarihi bir kent özelliğine sahip olan Kastamonu ili mimari açıdan tarihi ve modern
çizgilerin bütünlüğünü temsil etmektedir. Havza alanında da tarihi ve geleneksel
mimarinin temsilcileri, arkeolojik ve doğal sit alanları mevcuttur (Çizelge 4.20).
71
Çizelge 4.20. Havzada bulunan ilçelerdeki arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları
[Kastamonu Müze Müdürlüğü, 2010].
Sıra
no.
1
1
1
2
3
1
2
3
1
2
Sit alanının adı ve konumu
Onama tarihi ve
karar numarası
Ağlı İlçesi Arkeolojik Sit Alanları
Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü
1.4.2005/436
Azdavay İlçesi Arkeolojik Sit Alanlar
Azdavay Sabuncular Köyü, Asarkaya, Kızkayası ve
19.10.2001/7613
Deliklikaya Mevkii Arkeolojik Sit Alanı
Cide İlçesi’nde Bulunan Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları
Cide ilçesi, Abdülkadir Köyü, Balönü Mağarası Doğal Sit A.
24.07.2000/8676
Cide ilçesi, Çamdibi Köyü, Kılıçlı Mağarası
19.01.2007/2073
Cide ilçesi, Karakadı Köyü İle Çamdibi Köyleri Arasında Yer
Alan At Köprüsü Ayakları İle Köprüye Bağlantıyı
19.01.2007/2074
Sağlayan Tarihi Yol Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür
Varlığı
Devrekâni İlçesi Arkeolojik Alanları
Devrekâni İlçesinde 17 Adet Tescilli Yapı Bulunmaktadır
11.04.1980 / 2159
Devrekâni İlçesi, Kınık Köyü, Delibeyoğlu Sırtı Mevkii
15.11.1994/3711
Devrekâni İlçesi, Kınık Köyü, Harmankaya Mevkii
15.11.1994/3711
Devrekâni, Bozkoca Köyü, Kızıltepe Mevkii
10.1.2007/2047
Pınarbaşı İlçesi Arkeolojik Sit Alanları
Ilgarini Mağarası I. Derece Arkeolojik Sit Alanı
07.11.2008/3658
Pınarbaşı Horma Köyü III. Derece Arkeolojik Sit Alanı
Alanda gelişen turizm faaliyetlerine yönelik konaklama tesisleri yetersiz (konfor,
yatak kapasitesi) kalmaktadır (Çizelge 4.21, 4.22). Yaz aylarında özellikle Cide
ilçesine ve milli park alanına gelen ziyaretçi sayısı düşünüldüğünde bu rakamın
yetersiz olduğu görülmektedir.
Çizelge 4.21. Havzada bulunan belediye belgeli tesis sayıları ve yatak kapasiteleri
[Kastamonu İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2010].
İlçe
Tesis
Sayısı
Azdavay
Cide
Devrekâni
Pınarbaşı
Seydiler
Toplam
1
7
1
1
1
11
Toplam
Yatak
Yatak Dağılım
Sayısı
Oranı (%)
22
1,2
331
18,3
20
1,1
20
1,1
28
1,6
421
23,3
72
Çizelge 4.22. Havzada bulunan konaklama tesisleri [Kastamonu İli Kültür ve Turizm
Müdürlüğü, 2010].
Tesis Adı
Yanık Ali Konağı
Alkanlar Otel
Cide Resort Otel
Turizm Eğitim Merkezi Uygulama Oteli
Rıfat Ilgaz Meslek Yüksek Okulu Uygulama Oteli
Park Ilıca Tesisleri
Pınaroba tesisleri
Paşa Konağı Ekoturizm Merkezi
Sümenler Konukevi
Toplam
İlçeler
Azdavay
Cide
Cide
Cide
Cide
Pınarbaşı
Pınarbaşı
Pınarbaşı
Pınarbaşı
Yatak kapasitesi
20
30
75
30
46
56
30
30
317
4.4. Su Alt Yapısı ve Çevresel Risk Durumu
Bu bölüm, alan çalışması, derinlemesine görüşmeler, yerinde gözlem ve incelemeler,
ilgili uzmanlarla yapılan görüşmeler, doğal ve fiziki yapıyı oluşturan etmenlerin
analizi ile ortaya konmuştur.
Su alt yapısı
Bu bölümde, havzanın suya ilişkin alt yapısı hakkında bilgi verilmiştir. Bu amaçla
belediye yetkilileri ve özel sektör temsilcileri ile görüşmelerde bulunulmuştur.
Ayrıca, alanda kanalizasyon deşarj noktaları, sanayi tesisleri ve çöp deponi alanları
koordinatlandırılarak
mekansal
olarak
haritalar
oluşturulmuştur
(EK-14,15)
Devrekâni Çayı’nın çeşitli noktalarından su örnekleri alan Kastamonu Tarım İl
Müdürlüğü ve DSİ 23. Bölge Müdürlüğü uzmanları ile su kalitesi konusunda
değerlendirmeler yapılmıştır.
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından Devrekâni ve Seydiler istasyonlarında
2005-2009 yılları Ekim Ayına ait nitrat ölçümleri Su Kirliliği Yönetmeliği
kapsamında yüzeysel su kalitesi açısından Devrekâni noktasının 2. sınıf, Seydiler
noktasının 1. sınıf olduğunu göstermektedir (EK-16). Yine Kastamonu Tarım İl
Müdürlüğü tarafından Devrekâni Beyler Barajı, Ağlı Gölcüğez Çayı, İnan Süt
sonrası noktalarından alınan 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait analiz sonuçları
73
yüzeysel su kalitesi açısından değerlendirildiğinde Devrekâni Beyler Barajı
noktasından alınan örnekte amonyum azotunun 2. sınıfta yer aldığı görülmektedir
(EK-16). Diğer tüm parametrelerin 1. sınıfta yer almasına rağmen amonyum azotu
değerinin 2. sınıfta yeralması, Devrekâni Çayı’nın 2. sınıf olmasına neden
olmaktadır.
DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından Mart ve Nisan aylarında alınan analiz sonuçları
incelendiğinde çözünmüş oksijen ve nitrit değerlerinin 2. sınıfta, diğer tüm
parametrelerin 1. sınıfta yer aldığı görülmektedir (EK-17). Bu tahlil sonuçlarına göre
Devrekâni Çayı C2S1 sınıfı olarak görülmektedir. Orta derecede tuz, az miktarda
sodyum ihtiva ettiği tespit edilmiştir. TS 266 standartlarına göre de 2. sınıf
kalitededir. Çözünmüş oksijen ve nitrit değerlerinin yüksek çıkmasının nedeninin,
yerleşim alanlarının kanalizasyon deşarjlarını Devrekâni Çayına boşaltmalarından
kaynaklandığı düşünülmektedir. Havalandırma ve dezenfeksiyon metodları ile
sorunun çözümünün şuan için mümkün olabileceği ilgili uzmanlarca belirtilmektedir.
Kastamonu Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü’nden alınan içme suyu
kimyasal analiz sonuçlarına göre en büyük problemin Azdavay ilçesinde olduğu
görülmektedir (EK-18). Alınan 47 analiz örneğinden 23’ünün uygun, 24’ünün uygun
olmadığı ortaya çıkmıştır. Diğer ilçelerde ise toplam analiz örneğinin % 10’unun
uygun olmadığı görülmektedir. İlçe Özel İdare yetkilileri tarafından uygun olmayan
analiz sonuçlarında klorlama uygulanarak sorunun çözüme kavuşturulması
sağlanmaktadır. Ancak, yetkililerle yapılan özel görüşmeler sonucunda, yerleşim
birimlerinin tamamında düzenli içme suyu analizlerinin yapılmadığı, analizlerin
pahalı olduğu, bu konuda daha hassas olunması ve bütçenin bu yöne aktarılması
gerektiği belirtilmiştir.
Çalışmada, belediyelere ve özel sektöre su alt yapısına ilişkin detaylı bilgi
edinebilmek amacıyla soru setleri hazırlanmış derinlemesine görüşmelerde
bulunulmuştur. İlçe belediyelerine yönelik olarak hazırlanan sorulara verilen yanıtlar
değerlendirildiğinde, tüm ilçe belediyelerinde su şebekelerinin mevcut olduğu, 2009
yılına ait içme ve kullanma suyu miktarlarının Devrekâni için 131489 m3/yıl,
74
Seydiler için 33996 m3/yıl, Ağlı için 81291 m3/yıl, Azdavay için 110000 m3 ve
Pınarbaşı için 90344 m3/yıl olduğu tespit edilmiştir. Kişi başına günlük su tüketimi
Devrekâni için yaklaşık 27 litre/gün, Seydiler için 22 litre/gün, Ağlı için 70 litre/gün,
Azdavay için 39 litre/gün ve Pınarbaşı için 46 litre/gün olarak hesaplanmıştır. Tüm
ilçelerin ortalaması alındığında yaklaşık 41 litre/gün içme ve kullanma suyunun
kullanıldığı görülmektedir. Evsel atık suyun miktarı, Devrekâni Belediyesi için 10
litre/sn, Seydiler Belediyesi için 1 litre/sn ve Pınarbaşı Belediyesi için 8 litre/sn
olduğu verilen cevaplar neticesinde anlaşılmıştır.
Katı atık üretiminiz kaç tondur? Katı atıklarınızı nasıl zararsız hale getiriyorsunuz?
Düzenli depo alanınız var mı? Yakın gelecekte düzenli depo alanı yapmayı planlıyor
musunuz? sorularına net cevaplar alınamamış, yaklaşık olarak Devrekâni ilçesi yıllık
1500 ton/yıl (4109 kg/gün), Seydiler ilçesi 365 ton/yıl (1000 kg/gün), Ağlı ilçesi
1825 ton/yıl (5000 kg/gün), Azdavay ilçesi 730 ton/yıl (2000 kg/gün) ve Pınarbaşı
ilçesi 915 ton/yıl (2500 kg/gün) olduğunu belirtmişlerdir. Katı atık üretimleri kişi
başına Devrekâni ilçesinde 0,753 kg/kişi, Seydiler ilçesinde 0,383 kg/kişi, Azdavay
ilçesinde 0,720 kg/kişi, Ağlı 0,439 kg/kişi, Pınarbaşı ilçesinde 1,472 kg/kişi
olmaktadır. Pınarbaşı ilçesi en yüksek orana sahip iken Seydiler ilçesi en düşük katı
atık miktarı üreten ilçe konumundadır. Yetkililer, katı atıkların vahşi depolama ile
depolandığını ancak, yakın bir zamanda katık atık bertaraf tesisinin yapılacağını
belirtmişlerdir.
Belediyenizin havzada çevreye zarar verebilecek miktarda katı atık ve su kirliliği
oluşturduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna Devrekân Belediyesi çok az düzeyde
çevreyi kirlettikleri, Seydiler, Pınarbaşı ve Ağlı Belediyeleri ise çevreyi
kirletmedikleri şeklinde yanıt vermişlerdir. Belediyeniz sınırları içinde bulunan
maden ocaklarının sizce en önemli çevresel etkisi nedir? sorusuna Devrekâni ilçe
belediye yetkilisi görüntü kirliliği, Seydiler ilçe belediye yetkilisi doğanın
bozulmasına neden oluyor, diğer 3 belediye yetkilileri ise olumsuz çevresel etkisinin
olmadığını belirtmişlerdir. Devrekâni Çayı Alt Havzası için koruma amaçlı bir havza
yönetim planı yapılsa katılmayı düşünür müsünüz? sorusuna Devrekân ve Pınarbaşı
75
ilçe belediyeleri olumlu yanıt verirlerken diğer belediyeler bu soruyu cevapsız
bırakmışlardır.
Tüm bu cevaplardan belediye yetkililerinin alanda kirlilik yaratan etkenlerin
olmadığını düşündükleri, kanalizasyon şebekelerini arıtmasız olarak deşarj ettikleri
(Pınarbaşı hariç), katı atıklarını vahşi depolama yöntemi ile depoladıkları ancak, katı
atık bertaraf tesisi yapımından memnun oldukları anlaşılmaktadır. Havzadaki ilçeler
arasında Pınarbaşı ilçesinin çevreye daha duyarlı olduğu yapılan incelemeler
neticesinde anlaşılmaktadır.
Özel sektöre yönelik hazırlanan sorular ile sektörlerin üretim aşamasında ne kadar su
kullandıkları, çevreye karşı duyarlılıkları, arıtmaya yönelik ilgileri değerlendirilmeye
çalışılmıştır. İlk olarak ne ürettikleri sorularak sektörel dağılım ortaya konmuştur.
Alanda 2 adet gıda (süt ürünleri), 2 adet tekstil, 1 adet döküm sanayi, 1 adet plastik
doğrama, 1 adet yem, 5 adet orman ürünleri, 3 adet un sanayi, 1 adet krom, 1 adet
kömür ve 5 adet mermer ocağı olduğu tespit edilmiştir. Bu tesislere ürettikleri
maddelerin miktarları sorularak işletmelerin küçük ve orta ölçekte işletmelerden
ibaret olduğu belirlenmiştir. Üretimi gerçekleştirirken prosesde ne kadar su
kullanıyorsunuz? sorusuna orman ürünleri tesisleri, döküm sanayi ve plastik doğrama
işletmecileri
su
kullanmadıklarını
bundan
dolayı
atıklarının
olmadığını
belirtmişlerdir. Tekstil fabrikaları da atık sularının olmadığını, atık suları buhar
kazanı ile ütülemede kullandıklarını belirtmişlerdir. Mermer ocaklarının temsilcileri
ise yaklaşık 20 ton su kullandıklarını ve tamamının da atık su olduğunu ancak bu
suyu, soğutmada kullandıklarını kirlilik parametresi oluşturmadığını, bir işletmeci
çökeltme havuzunun olduğunu, diğerleri ise gerek olmadığını belirtmişlerdir. Kömür
ocağı işletmecisi, günde 10 ton su kullandığını, bunun % 20’sinin atık su olduğunu,
press filtre ile suyun içindeki katıları tuttuklarını belirtmiştir. Ancak, arazide yapılan
gözlemler ile bu işlemin yeterli olmadığı, kömür yıkama sularının Devrekâni Çayı’na
oldukça kirli bir şekilde verildiği tespit edilmiştir. Krom madeni işletmecisi
tarafından alınan cevaplara göre yaklaşık günde 450 ton suyun devir daim yapılarak
sürekli kullanıldığı ve atık su bulunmadığı belirtilmiştir. Devir daim yapılmadan
önce çökeltme havuzundan geçtiği ayrıca gözlemlenmiştir. Un fabrikalarının günde
76
ortalama 10 ton su kullandıkları, bunun tamamının atık su olduğu belirlenmiştir.
Alandaki 3 un fabrikasından sadece birinde çökeltme havuzu bulunmaktadır.
Diğerlerinin gerekli görmedikleri görüşmelerde anlaşılmıştır. 2 adet süt ve süt
ürünleri fabrika sahipleri, peynir altı suyun en büyük problemleri olduğunu, birçok
kez Kastamonu İl Çevre ve Orman yetkilileri ile karşı karşıya geldiklerini ancak, hala
havzaya deşarj ettiklerini belirtmişlerdir. Üretim suyunuzu hangi kaynaktan
alıyorsunuz? sorusuna Seydiler ilçesi KSS’nde yeralan ACS Tıbbi Ürünler A.Ş.(gazlı
bez) firması hariç diğer tüm sanayi tesisleri, mermer, kömür ve krom ocakları kuyu
suyunu kullandıklarını ve hiçbir ücret ödemediklerini belirtmişlerdir. Üretim
prosesiniz kesikli mi? Sürekli mi? ortalama günlük debiniz ne kadar? sorusuna cevap
olarak tüm işletmeler üretimlerinin günlük olduğu yanıtını vermişlerdir. Atıksuyu
gösteren ölçüm sonuçları ise hiçbir tesiste bulunmamakta, yalnızca ACS Tıbbi
Ürünler Anonim Şirketi bünyelerinde kimyagerin bulunduğunu analiz sonuçları
aldıklarını belirtmişler ancak, ölçüm sonuçlarını vermek istememişlerdir. Un, tekstil,
peynir fabrikaları ve krom madencilik tesisleri, Kastamonu Çevre ve Orman İl
Müdürlüğü’nden analiz için örneklerin alındığını belirtmişlerdir.
Bütüncül havza yönetim modelinde rol almak ister misiniz? sorusuna sanayi
tesislerinden 7’si istekli olduklarını, geri kalan 8’inin ise istediklerini ama
vakitlerinin olmadığını belirtmişlerdir.
Tüm bu sorular neticesinde, sanayi sektörlerinin küçük ve orta ölçekli olduğu,
havzaya maden ve gıda sektörü dışında çok büyük bir atıksu deşarj edilmediği
belirlenmiştir. Ancak, sanayi tesislerinin oluşturduğu atıksu ile ilgili herhangi bir
analiz sonucunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Yetkililer, zamanları elverdiği ölçüde
havza yönetimine katkı sağlayabileceklerini belirtmişlerdir. Bu durum, bütüncül ve
katılımcılık esasına dayanan yönetim planında önemli olmaktadır.
Çevresel risk durumu
Havzanın çevresel risk durumunu ortaya koyabilmek için doğal ve fiziki etmenler
incelenmiş ve mekansal olarak gösterimi sağlanmıştır. Akarsulardaki doğal
77
kirlenmenin en önemli kaynaklarından biri toprak erozyonu sonucu sulara ulaşan katı
(sediment) ve organik maddelerdir. Su kirliliği açısından toprak erozyonunun önemi,
tarım arazilerinden fosforun, katı maddelerle yüzey sularına taşınarak ötrofikasyona
neden olmasıdır. Erozyonun çok önemli diğer bir yönü ise sedimantasyon sonucu
biriktirme haznelerinin dolmasıdır [Burak ve ark., 1997]. Bu anlamda, su
kaynaklarına ilişkin tehdit unsuru oluşturabileceği düşünülen doğal afet risklerinden,
3. ve 4. derece erozyon alanları, çok sığ ve sığ derinliğindeki toprak grupları, ırmak
taşkın alanları, sarp ve çok dik eğim sınıfındaki alanlar, arazi kullanımını etkileyecek
deprem kuşakları haritada mekansal olarak gösterilmiştir. Çalışmada, erozyon riski
(3. ve 4. derece) taşıyan alanların çok sığ ve sığ derinliğindeki toprak gruplarının,
çok dik ve sarp eğim grubundaki alanların birbiri ile hemen hemen örtüştüğü,
Pınarbaşı ve Cide bölgelerinde yoğun olarak riskli bölgelerin bulunduğu
görülmektedir. Ancak, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Ağaçlandırma ve
Erozyon Şube Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler ve araştırma verileri neticesinde bu
alanların ormanlık alanlarla kaplı olduğu ve önemli bir risk teşkil etmediği
belirlenmiştir.
Özel sektör ve belediyelerle yapılan derinlemesine görüşmeler, yerinde yapılan
gözlem ve incelemeler neticesinde elde edilen kanalizasyon deşarj noktaları, çöp
deponi alanları, sanayi tesisleri, HES proje alanları, Kirletici Faaliyetler ve Atıksu
Deşarj Noktalarının Dağılımı Haritasında (Harita 9) mekansal olarak gösterilmiştir.
Harita 8, 9 verileri ve havzanın potansiyel arazi kullanımları birarada çakıştırılarak
potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar haritası elde edilmiştir (EK-19). Sorunların
ve olanakların mekansal olarak dağılımını göstermeyi amaçlayan çalışmada, Cide,
Azdavay, Ağlı ve Devrekâni ilçelerinde bulunan doğal ve arkeolojik sit alanları,
Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, Kartdağı Yaban Hayatı Geliştirme
Sahası, Devrekâni ilçesinde yoğunlukta bulunan 1. ve 2. sınıf tarım arazileri, alanın
hemen hemen her bölgesinde hâkim olan orman alanı, mera alanı havzanın sosyoekonomik gelişmini sağlayan potansiyel kullanıımlardır. Bu potansiyel kullanımları
tehdit eden HES projeleri, çöp deponi alanları, kanalizasyon deşarj noktaları ve
sanayi tesisleri mekansal olarak Harita 10’da gösterilmiştir. ORSEY KSS’nin
78
bulunduğu Seydiler, Azdavay ve Devrekâni, ilçelerinde sanayi tesislerinin
yoğunlaştığı görülmektedir. Sırası ile Pınarbaşı, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin
diğer ilçelere göre daha yüksek oranda katı atık ürettikleri görülmektedir. Devrekâni
Çayı’nın su kalitesine olumsuz etki eden bu faktörler gelecek için risk
oluşturmaktadır. Bu anlamda potansiyelleri değerlendirecek ve tehditleri berteraf
etmeyi sağlayacak yönetim planında faaliyet hedefleri belirlenmiştir.
4.5. Değerlendirme
Havza alanları, doğal ve kültürel değerleri ile ekolojik dengenin sağlanabilmesinde
önemli alanlardır. Havza yönetimi ise bu kaynak değerlerin sürdürülebilirliğini
bozmadan, yaşayanların yaşam kalitesini geliştirmeyi sağlamaktadır. Bu amaçla
hazırlanan yönetim planları da hedeflerin gerçekleşmesini sağlayan önemli uygulama
araçlarıdır. Yönetim planları, mevcut yapının olumsuz özelliklerinin iyileştirilmesi,
olumlu özelliklerin devamlılığı konusunda önerileri (stratejiler), ya da mevcut
değerlerin korunabilmesi konusunda alınacak tedbirleri kapsamaktadır. Çalışma
alanında, genç nüfus (toplam nüfusun % 25) oranının diğer yaş gruplarına göre az
yoğunlukta olması, istihdam olanaklarının kısıtlı olması, uzun vadede getireceği
etkiler düşünülmeksizin alınan çevresel kararlar (HES kararı), alt yapı ve nitelikli
eleman eksikliği önemli görülen olumsuz özelliklerdir. Alanda genç nüfusun daha
kalkınmış bölgelere göç etmesi, bölgede yerel kültürün yok olmasına ve nitelikli iş
gücü kaybına neden olmaktadır. Oysaki, henüz kalkınma sürecine girememiş, alt
yapı olanakları ve gelişmiş hizmet sektörüne sahip olamayan alan, turizm sektöründe
kendini gösterme fırsatı yakalayabilecek potansiyele sahiptir.
Çevreye duyarlı turizm ve tarım gibi sektörlerde ekolojik potansiyelin koruma
kullanma dengesi gözetilerek değerlendirilmesine yönelik 9. Kalkınma Planında da
stratejiler geliştirilmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda, kırsal kalkınmaya destek olacak,
özel koruma hedeflerini içeren doğaya dayalı turizm çeşitleri ve tarım dışı geçim
kaynakları, alan için önemli potansiyellerdir. Alanın sahip olduğu doğal ve kültürel
potansiyellerin, yöresel ürünlerin, örf, adet, gelenek ve göreneklerin, odun dışı ve
organik ürünlerin pazar haline getirilerek turizm olanaklarıyla birleştirilmesi kaynak
79
değerlerin sürdürülebilir yönetimi için önemli olmaktadır. Özellikle ekoturizmin
alternatif en önemli geçim kaynağı olabileceği Pınarbaşı, Azdavay ve Cide
bölgelerinde, ziyaretçilere sunulacak kaliteli hizmetler ile alanda istihdam
olanaklarının artması sağlanabilecektir.
Alanın turizm ve rekreasyonel potansiyelleri incelendiğinde Kastamonu-Bartın Küre
Dağları Milli Parkı, arkeolojik ve doğal sit alanları, Devrekâni bölgesinde bulunan
mağaralar, Ağlı Kalesi, Kulaksızlar ve Beyler Barajları cazibe noktalarından önemli
olanlarıdır. Bu alanlara yönelik projelerin STK, üniversiteler ve özel sektör işbirliği
ile hazırlanması, ulaşım, yeme-içme üniteleri ve konaklama hizmetlerinin kaliteli bir
şekilde verilmesi tanıtım açısından önemli olmaktadır.
Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına yönelik detaylı bir envanter
ve alt yapı çalışması (konaklama-yeme içme tesisleri, ulaşım olanakları, yöre halkına
eğitim) bölgedeki av turizminin gelişmesini sağlayacaktır. Kastamonu Çevre ve
Orman İl Müdürlüğü, Yaban Hayatı Geliştirme Şubesi yetkililerinden alınan veriler,
2011 yılında av turizminin (2010 yılındaki 7 karaca kotasının 2011 yılında 15’e
çıkarılması) bölgeye önemli bir gelir kaynağı oluşturacağını göstermektedir.
Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından hazırlanan yönetim
planının 2011 yılı sonunda tamamlanacağı, böylece 2012 yılında geyik kotasının da
turizmcilere açılacağı yetkililerce belirtilmektedir.
En önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğu bölgede mera alanı, toplam alanın
% 4,3’ünü kaplamaktadır. Alanda yeterli mera alanlarının, planlı bir otlatma ve mera
yönetim planlarının bulunmaması nedeniyle yöre halkının orman içi açıklıkları
kullanması, özellikle dağlık bölgelerde otlatılan alanın genişleyerek bozulmasına
neden olmaktadır. Bu amaçla, Tarım İl Müdürlüğü tarafından yem bitkileri üretimi
için çiftçilere teşvik verilmekte, özellikle şekerpancarı gibi su isteği fazla ve satışı
zor olan bitki yerine yonca, mısır, fiğ, korunga gibi yem bitkileri önerilmektedir.
Organize hayvancılığın geliştiği bölgede 1 adet yem fabrikası (Devrekâni ) yeterli
görülmemekte, yem üretme tesislerinin kurulmasının da bölgede uygun olacağı
düşünülmektedir.
80
Çalışma alanının yaklaşık % 15’i I. ve II. sınıf tarım arazisinden oluşmaktadır. Bu
araziler iyi nitelikli kültür arazileridir. Uygun yöntemler kullanılarak tarımsal peyzaj
niteliğinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Ancak, özellikle Devrekâni ve Seydiler
ilçelerinde bulunan bu arazilerde tarım sınırlı ölçüde yapılabilmektedir. Vejetatif
sürenin kısa olması, Mayıs ve Eylül aylarında don olayının görülmesi, gündüz ve
gece sıcaklık farklarının fazla olması, meyve ve sebze ürünlerinin verimli bir şekilde
yetiştirilmesine imkân vermemektedir (EK-9). Kastamonu İl Özel İdaresinin
hazırlamış olduğu 2010-2014 stratejik plan dahilinde önerilen, yem bitkileri üretimi,
iklim faktörü de düşünüldüğünde bu alanlar için uygun görülmektedir. Cide ilçesine
bağlı köylerde önerilen meyveciliğin geliştirilmesi, bu ürünlerin işlenerek pekmez,
marmelat, meyve suyu gibi endüstri ürünü haline getirilmesi genç nüfusa istihdam
yaratmak için önemli bir alternatif olarak düşünülmektedir.
Organik tarımın Çevre Düzeni Planında (Ağlı) ve İl Özel İdaresinin hazırlamış
olduğu stratejik planda önerilmesine rağmen, vejetatif sürenin kısa, tarım arazilerinde
verimin düşük ve bölgede genç nüfus yoğunluğunun az olması gibi etkenler
nedeniyle bölge için elverişli olmadığı düşünülmektedir. Tarım İl Müdürlüğü ile
yapılan
görüşmeler
neticesinde
de
ürünlerin
belirlenmesi,
yetiştirilmesi,
sertifikalandırılması ve pazara sunulması aşamalarının oldukça güç olduğu ayrıca
belirtilmiştir.
Bölgede potansiyeli olan odun dışı tali ürünleri yöre halkı, örgütlenmeden ve
denetimsiz
bir
şekilde
toplama,
saklama
ve
pazarlama
uygulamalarını
gerçekleştirmekte, bu durumda biyolojik çeşitlilik için tehdit oluşturmaktadır.
Yöredeki tali ürünlere yönelik envanter çalışmasının yapılması ve tüm aşamalarda
modele oturtulmuş bir şekilde satışın sağlanması, verimin ve gelir seviyesinin
arttırılması için önemli olmaktadır.
Alternatif geçim kaynaklarından arıcılığın, Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı, Tarım
İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki yetkililerle yapılan
görüşmeler ve İl Özel İdaresinin hazırlamış olduğu stratejik plan doğrultusunda
çalışma alanı için uygun olduğu düşünülmektedir. Azdavay ilçesinin yanısıra,
81
Pınarbaşı ve Ağlı ilçelerinin de ekolojik şartlarının uygun olması nedeniyle
Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bal üretim fonksiyonlu ormanların
kurulması planlanmaktadır.
Çevresel durum incelendiğinde en önemli sorunun suya ilişkin alt yapı olduğu
derinlemesine görüşmeler ve yerinde yapılan gözlemler sonucunda ortaya çıkmıştır.
Yerleşimlerden kaynaklanan katı atıklar ve kanalizasyon en önemli alt yapı sorununu
oluşturmaktadır. Devrekâni, Seydiler, Ağlı ve Azdavay ilçelerinde merkez
belediyelerin kanalizasyon sistemleri bulunmamakta, atık sular herhangi bir işleme
tabi tutulmadan Devrekâni Çayı’na verilmektedir. Alanda sadece Pınarbaşı ilçesinde
kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Havza alanında kullanılan içme ve kullanma
suyunun artmaması için gerekli eğitim çalışmalarının yapılması küresel ölçekte
önemlidir. Ayrıca, içme sularının sürekli olarak analiz edilmesi, izleme ve denetleme
çalışmalarının etkin bir şekilde yapılması sağlıklı suya erişim hakkının sağlanması ve
yaşam kalitesinin arttırılması hedefleri açısından önemli olmaktadır. Yine özel
sektörle yapılan görüşmeler neticesinde hiçbir sanayi kuruluşunda atık sulara ilişkin
arıtma tesisinin bulunmadığı, en önemli kirleticilerin gıda (un ve süt ürünleri) ve
maden sektörlerinin (kömür) olduğu, atık suların hiçbir işleme tabi tutulmadan
havzaya deşarj edildiği, ACS Tekstil Sanayi hariç hiçbir tesisin suya ücret
ödemedikleri, kuyu sularını kullandıkları belirlenmiştir. Alanda bulunan ilçe
belediyelerinde düzenli katı atık depolama tesisi bulunmamaktadır. Belediyeler
tarafından toplanan katı atıklar kendi belirledikleri alanlarda düzensiz olarak
depolanmaktadır. Vahşi depolama yöntemi ile toplanan katı atıkların toprak
kirliliğinin yanı sıra su kirliliği, hava kirliliği ve görsel kirliliğe neden olduğu yerinde
yapılan gözlemler neticesinde belirlenmiştir.
Derinlemesine yapılan görüşmeler sonucunda hem belediye yetkililerinin hem de
özel sektör temsilcilerinin çevresel konularda ilgisiz oldukları görülmüştür. 9.
Kalkınma Planında yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmeden korunmasına ve
atık suların arıtıldıktan sonra tarım ve sanayi sektörlerinde kullanılmasının
sağlanmasına yönelik stratejiler bulunmaktadır. Kastamonu ilinde katı atıkların
düzenli depolanması, geri kazanılabilir ambalaj atıklarının ayrı toplanarak
82
değerlendirilmesi ve çevreye verilen kirliliğin önlenmesi amacıyla “Katı Atık
Bertaraf Tesisi Projesi” hazırlanmış 2010 yılında ihaleye verilmiştir. Devrekâni ilçesi
Sarıyonca Köyü’nde yapılacak olan projenin 2012 yılında tamamlanacağı yetkililerce
belirtilmektedir.
83
5. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI İÇİN R’WOT ANALİZİNİN
UYGULANMASI
Bu bölümde, Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planına girdi sağlayabilecek
verilerin eldesi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır.
Alanın mevcut durumunu ve onu etkileyen dışsal faktörleri tahlil etmek için SWOT
analizi kullanılmıştır. SWOT analizinde, güçlü ve zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler
gruplarının her birindeki faktörler sıralanmakta, ancak bu grupların ve her bir
gruptaki faktörlerin öncelikleri sayısal olarak belirlenememektedir. Bu amaçla
çalışmada, SWOT analizine Sıralama Analizi ve Doğrusal Kombinasyon Analizi
dahil edilerek SWOT grupları ve faktörleri ölçülebilir hale getirilmekte ve bunların
öncelikleri sayısal olarak ortaya konmaktadır.
5.1. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda SWOT Gruplarının ve Faktörlerinin
Sıralama ve Doğrusal Kombinasyon Analizi İle Önceliklendirilmesi
Çalışmada, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü,
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık
Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu
Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ağlı, Seydiler,
Devrekâni Kaymakamlığı ilgili çalışanları ve uzman grubu tarafından SWOT
grupları ve SWOT faktörleri hazırlanmıştır (EK-20). SWOT grupları ve SWOT
faktörlerinin göreceli öncelik değerlerine ulaşabilmek için alan çalışması yapılmış, 6
farklı ilgi grubundan 64 temsilciye “R’WOT Bilgi Formu” uygulatılarak
önceliklendirilmiştir (EK-21). Elde edilen SWOT faktörünün göreceli öncelik değeri
ile bu faktörün ait olduğu SWOT grubunun göreceli öncelik değeri ile çarpılarak
belirli bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörünün nihai öncelik değeri elde edilerek
R’WOT analizi oluşturulmuştur. R’WOT analizinin uygulatıldığı havza ilgi grupları
ise; merkezi yöneticiler, yerel yöneticiler, yöre halkı temsilcileri, özel sektör
temsilcileri, uzman grubu, STK ve ilgili meslek odaları şeklinde gruplandırılmıştır
(EK-22). Aşağıda her bir katılımcı gruba ait elde edilen öncelikler ve ulaşılan genel
öncelikler ayrı alt başlıklar halinde açıklanmaktadır.
84
Merkezi yönetime ait öncelikler
Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23.
Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuar Şube
Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü, Ağlı, Seydiler ve Devrekâni kaymakamlıklarında bulunan
toplam 9 uzman temsilci ile yapılan R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.1’de
verilmiştir. Buna göre, SWOT gruplarından güçlü yönler (0,287) en yüksek öncelikli,
fırsatlar (0,286) 2. sırada öncelikli, tehditler (0,238) 3. sırada ve zayıf yönler (0,189)
nispeten en az öncelikli olarak tercih edilmiştir. Güçlü yönler, fırsatlar ve tehditler
grupları birbirine yakın değerdedir. Zayıf yönler grubu da bu gruplara göre (1,3 kat)
daha az önceliklidir. Alanın karar verici grubu olan merkezi yönetime göre en önemli
güçlü yön (0,039) “doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması (Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, yaban hayatı
geliştirme zonu, doğal ve arkeolojik sit alanları)” faktörüdür. Bu tercih, karar verici
grup olan merkezi yöneticilerin alan için önemli olan korumaya değer doğal
varlıkların farkında olduklarını göstermektedir. “Alt yapı eksikliği, (ulaşım,
kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb)” ve “nitelikli eleman eksikliği” (0,025) en önemli
zayıf yön faktörleridir. Fırsatlar grubunda da (0,044) “ekoturizm potansiyeli” ve
“organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerin (tıbbi ve aromatik)
potansiyelinin olması” eşit derecede en yüksek öncelikli faktörlerdir. Her iki faktör
de önemli geçim kaynaklarıdır ve alan için önemli potansiyellerdir. Alan için en
büyük tehdit (0,036) “katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmemiş olması, kentsel
atık suların (kanalizasyon) havzaya deşarj ediliyor olması, sanayi kuruluşlarının ve
KSS’nin arıtma tesislerinin olmamasıdır”. Alanda özel sektör ve belediyelerle
yapılan görüşmeler neticesinde bu konuya olan ilgisizliğin de gerçekten büyük bir
sorun olduğu ayrıca tespit edilmiştir.
85
Çizelge 5.1. Merkezi yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Önceliği
0,287
Zayıf
Yönler
0,189
Fırsatlar
0,286
Tehditler
0,238
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak
değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe
artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce
belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,037
0,033
0,038
0,032
0,036
0,039
0,034
0,036
0,021
0,016
0,025
0,025
0,022
0,019
0,020
0,020
0,023
0,031
0,038
0,044
0,044
0,029
0,034
0,036
0,030
0,034
0,036
0,031
0,020
0,027
0,030
0,025
0,035
Kastamonu Çevre ve Orman İl Müd.’nde şehir ve bölge plancısı, Tarım İl Müd.’nde ziraat mühendisi,
DSİ 23. Bölge Müdürlüğü’nde inşaat mühendisi, Halk Sağlığı Lab. Müd.’nde çevre mühendisi, İller
Bankası Bölge Müd.’nde jeolog, İl Kültür ve Turizm Müd.’nde kurum müdürü ile görüşülmüştür.
İlçelerde Ağlı, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kaymakamları ile görüşülmüştür.
86
Yerel yönetim temsilcilerine ait öncelikler
Devrekâni, Pınarbaşı ve Azdavay İlçe Belediye Başkanları, Seydiler Belediyesi Fen
İşleri Müdürü, Ağlı Belediyesi Yazı İşleri Müdürü, İl Özel İdaresi İnşaat ve Yatırım
İşleri Müdürü (İnşaat mühendisi) ile yapılan R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.2’de
verilmiştir. Buna göre; SWOT gruplarından güçlü yönler (0, 287) 1. sırada, fırsatlar
(0, 285) 2. sırada, zayıf yönler (0,230) 3. sırada ve tehditler (0, 198) grubu son sırada
öncelikli olarak tercih edilmiştir. Yerel yönetim tarafından, en öncelikli güçlü yön
“düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması” ve
“Çevre Düzeni Planının 2008 yılında onaylanmış olması” (0,041)
faktörleridir.
Uygulamacı ve yatırımcı kuruluşlar olan Belediye Başkanlıkları ve İl Özel İdaresi
tarafından bölge planı düzeyindeki Çevre Düzeni Planının öneminin anlaşılması bir
alt ölçek olan havza ölçeğinin kabulü açısından da ayrıca önemli olmaktadır.
“Ekonomik yetersizlik” (0,032) faktörü en önemli zayıf yön faktörü olarak tercih
edilmiştir. Özellikle alanda yaşayan ilçe belediye başkanları tarafından önemli olarak
tercih edilen faktör hem genç nüfusun azalmasına, hem de nitelikli iş gücü kaybına
neden olmaktadır. “Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların
oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının
gerekli birimlerce belirlenmiş olması” (0,046) en yüksek öncelikli fırsatlar grubu
faktörü olarak tercih edilmiştir. Ayrıca, bu faktör çeşitli meslek odaları (Ticaret
Borsası, Ticaret odası) ve Kastamonu il Özel İdaresi, Kastamonu Tarım İl
Müdürlüğü tarafından da desteklenmektedir. “Doğru noktalarda yapılmayan ve
Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine
etkisi” 0,033 değeri ile en önemli tehdit unsuru olarak görülmüştür. Özellikle milli
park alanına yakın bölgede tercih edilen HES’lerin endemik bitki dokusuna, suyun
akış debisine, yaşam ortamı su olan flora ve fauna türlerine ve peyzaj değerine
etkisinin oldukça büyük olduğu bilimsel olarak da bilinmektedir.
87
Çizelge 5.2. Yerel yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
Önceliği
0,287
0,230
0,285
0,198
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı
kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların
gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli
birimlerce belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,041
0,036
0,041
0,027
0,036
0,033
0,036
0,036
0,032
0,031
0,025
0,028
0,023
0,021
0,016
0,026
0,028
0,031
0,039
0,037
0,043
0,025
0,046
0,032
0,033
0,033
0,029
0,026
0,014
0,026
0,031
0,013
0,027
88
Uzman grubuna ait öncelikler
“Devrekâni Kuzey Yöresinin (Kastamonu) Jeolojik incelenmesi” konulu doktora
tezini hazırlayan Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi
olan Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, Kastamonu Üniversitesi Havza Amenajmanı
Kürsüsünde görev yapan ve bölgede çalışmaları bulunan orman yüksek mühendisi
Dr. Miraç Aydın, hidroloji, su kaynakları, kıyı ve çevre, atık su arıtma tesisi, katı atık
yönetimi, içme suyu arıtma tesisi, modellemesi, çevre hukuku konularında uzman
Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği, Çevre
Bilimleri Ana Bilim Dalında öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü ve
Kastamonu bölgesinde özel olarak çalışmalarını yürüten Keskin MimarlıkMühendislik şirketinde çalışan şehir ve bölge plancısı Gül Keskin’den oluşan 4
uzmana yönelik R’WOT analizi Çizelge 5.3’de verilmiştir. Buna göre; SWOT
gruplarından en yüksek öncelikli grup fırsatlar (0,289), ardından güçlü yönler
(0,268), tehditler (0,238) grubu 3. sırada ve zayıf yönler (0,205) grubu da son sırada
tercih edilmiştir. Bu sonuçlar da diğer ilgi gruplarının sonuçlarına benzer çıkmıştır.
Tüm değerler birbirine yakın çıktığı için ön plana çıkan SWOT grubu
bulunmamaktadır.
“Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması” (0,044)
yerel yönetim gibi uzman grubu içinde en önemli güçlü yön olarak tercih edilmiştir.
“Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,” (0,030) en
önemli zayıf yön olarak tercih edilmiştir. DSİ 23. Bölge Müdürlüğü yetkilileri
tarafından risk olarak görülmemesine rağmen uzman grubu ve yöre halkının bu
faktörü önemsedikleri yapılan görüşmelerde ve önceliklendirme çalışmalarında
ortaya çıkmıştır. En yüksek öncelikli fırsatlar “ekoturizm potansiyeli” (0,050) faktörü
olarak görülmüştür. Uzman grubu, “doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni
Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerindeki etkisi”
(0,044) faktöründe yerel yönetimle aynı görüşte bulunmaktadır. Tüm faktörler
incelendiğinde faktörlerin birbirine yakın değerde olduğu ancak, ekoturizm
potansiyelinin diğerlerine oranla daha öncelikli tercih edildiği görülmektedir.
89
Çizelge 5.3. Uzman grubuna ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
Önceliği
0,268
0,205
0,289
0,238
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak
değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb),
Nitelikli eleman eksikliği,
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe
artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce
belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,037
0,030
0,044
0,036
0,022
0,037
0,034
0,028
0,025
0,024
0,028
0,025
0,019
0,030
0,017
0,019
0,019
0,034
0,032
0,050
0,046
0,021
0,045
0,032
0,030
0,044
0,035
0,032
0,012
0,022
0,034
0,024
0,036
90
Özel sektör temsilcilerine ait öncelikler
İnan Süt Mamülleri (Seydiler), Ursan Konfeksiyon (Pınarbaşı), KÖYAS (Ağlı), Üçer
Krom Madencilik (Devrekâni ) ve Yanıkali Konağı Turizm Tesisi İşletmecisi
(Azdavay) ile yapılan R’WOT analizi Çizelge 5.4’de verilmiştir. Buna göre, SWOT
gruplarından fırsatlar (0,281) en öncelikli, zayıf yönler (0,256) 2. sırada, tehditler
(0,238) 3. sırada ve (0,225) güçlü yönler ise son sırada öncelikli olarak tercih
edilmiştir. Özel sektör, alanın potansiyellerinin farkında olup aynı zamanda bakir ve
kırsal bir alanda zorlukları da yaşayan bir grup olmaktadır. Bu grup tarafından
“orman ve mera alanlarının varlığının yüksek değerde olması” (0,035) faktörü en
önemli güçlü yön olarak tespit edilmiştir. Su kaynakları için en önemli arazi varlığı
olan orman alanı (toplam alanın % 55,5) alanın en önemli geçim kaynağını oluşturan
hayvancılık için gerekli mera alanı (toplam alanın % 4,3) potansiyeli öncelikli tercih
edilmiştir. Özel sektör tarafından “nitelikli eleman eksikliği” en önemli zayıf yön
(0,038) olarak tercih edilmiştir. Merkezi yönetim ve uzman grubu tarafından da en
önemli fırsat olarak görülen “ekoturizm potansiyeli” (0,048) bu grup tarafından da
öncelikli tercih edilmiştir. Özel sektör grubu “Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri
Birliklerinin havzada yönlendirici olması” faktörünü de (0,048) öncelikli fırsatlar
faktörü olarak eşit derecede tercih etmişlerdir. Yapılan görüşmelerde bu birliklerin
Devrekâni ve Seydiler ilçelerinde daha etkin olarak çalışmalarını yürüttükleri, diğer
ilçelerde yoğun bir çalışma içinde bulunmadıkları belirtilmiştir. Bu birliklerin tüm
ilçe ve köylerde etkin bir şekilde çalışmalarda bulunması alan için önemli olacaktır.
“Doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi” (0,042) yerel yönetim ve uzman
grubuna benzer şekilde özel sektör tarafından da en önemli tehdit olarak
görülmüştür.
91
Çizelge 5.4. Özel sektör temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
Önceliği
0,225
0,256
0,281
0,238
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak
değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe
artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce
belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,028
0,026
0,029
0,024
0,026
0,033
0,035
0,024
0,028
0,027
0,027
0,038
0,027
0,029
0,026
0,024
0,029
0,031
0,042
0,048
0,031
0,016
0,033
0,032
0,048
0,042
0,037
0,030
0,023
0,023
0,026
0,022
0,037
92
STK ve meslek odalarına ait öncelikler
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
(TEMA) Kastamonu Şubesi Başkan Yardımcısı, Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal
Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) Başkan Yardımcısı, Küre Dağları
Ekoturizm Derneği Başkan Yardımcısı, Ziraat Odası Kastamonu Şubesi Genel
Sekreteri, Kastamonu Ticaret Borsası Genel Sekreteri ve Kastamonu Ticaret Odası
Başkanından oluşan 5 temsilciye yönelik R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.5’de
verilmiştir. Buna göre, SWOT gruplarından güçlü yönler (0,334) 1. sırada, zayıf
yönler (0,235) 2. sırada, fırsatlar (0,224) 3. sırada ve tehditler (0,207) 4. sırada
bulunmaktadır. STK ve meslek odaları grubu diğer ilgi gruplarına oranla güçlü
yönleri daha öncelikli olarak tercih etmiştir.
Alanın “bakir bir havza olması” ve “alanda doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek
olan koruma altındaki alanların var olması” (0,047) faktörleri güçlü yönler grubunun
en yüksek öncelikli 2 faktörü olmaktadır. “Nitelikli eleman eksikliği” ve “STK
girişimlerinin yetersiz olması” (0,022) zayıf yönlerin öncelikli tercih edilen
faktörleridir. Fırsatlardan en öncelikli “organik tarım için uygun alanların ve zengin
odun dışı ürünlerin potansiyelinin olması” (0,037) faktörü tercih edilmiştir. Bu
faktör, alternatif geçim kaynaklarına ve istihdam olanaklarının yaratılmasına yönelik
STK ve meslek odaları tarafından projelerin üretilmesi ve finans kaynağı
oluşturulması açısından oldukça önemlidir. Bu grup tarafından, en önemli tehdit
unsurunun “havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması” (0,034) faktörüdür. Bu faktörün tercih edilmesi tez çalışmasının
gerekliliğini ortaya koymaktadır.
93
Çizelge 5.5. STK ve meslek odalarına ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
Önceliği
0,334
0,235
0,224
0,207
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak
değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe
artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce
belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede
çatışma riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,046
0,032
0,045
0,040
0,047
0,047
0,042
0,035
0,018
0,022
0,025
0,032
0,032
0,024
0,023
0,031
0,028
0,020
0,034
0,033
0,037
0,018
0,033
0,021
0,028
0,028
0,032
0,028
0,016
0,021
0,034
0,020
0,027
94
Yöre halkına ait öncelikler
Havza alanında bulunan toplam 142 köy içinden kesitsel yöntem kullanılarak
görüşülmesi gereken köy muhtarı sayısı hesaplanmıştır. Bu hesaplamada n=
(Z2NPQ) / (ND2+Z2PQ) formülü dikkate alınarak % 50 sıklık (P) ve % 15 (D)
örneklem hatası kabul edilmiştir. Q=1-P, N=142 köy sayısı; Z=1.960, güven
katsayısı % 95 alınmıştır [Özdamar, 2001]. Buna göre ulaşılması gereken köy
muhtarı sayısı 33,43≈34 olarak hesaplanmıştır. Muhtar sayısının ilçelere göre
dağılımında ağırlıklı ortalamalar dikkate alınmış, Azdavay için 33 köyden 8, Cide
için 21 köyden 5, Devrekâni için 30 köyden 7, Pınarbaşı için 31 köyden 7, Daday
için 10 köyden 2, Ağlı için 4 köyden 1, Seydiler için 16 köyden 4 köyün muhtarı ile
görüşülmüştür. Toplam 34 yöre halkı temsilcisine yönelik R’WOT analizi sonuçları
Çizelge 5.6’da verilmiştir. Buna göre; SWOT gruplarından zayıf yönler (0,257) en
öncelikli grup, güçlü yönler (0,256) 2. öncelikli, tehditler (0,249) 3. ve fırsatlar
(0,238) grubu 4. öncelikli SWOT grubudur. Güçlü yönlerden en yüksek öncelikli
faktör alanda “orman ve mera alanların varlığı” (0,040), zayıf yönlerden “Ekonomik
yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının
yetersiz olması gibi),” (0,033), “geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli
ırkların oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi
ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması” (0,036) en yüksek öncelikli
fırsatlar grubu iken “katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmemiş olması, kentsel
atık suların (kanalizasyon) havzaya deşarj ediliyor olması, sanayi kuruluşlarının,
KSS’nin arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar üzerindeki
etkisi” (0,040) en önemli tehdit unsuru olarak önceliklendirilmiştir. Bölgede yaşayan,
bölgenin geleceği hakkında daha net sonuçlara ulaşabilen, sorunlara ve çözümlere
daha somut açıdan yaklaşabilen bu grup zayıf yönler grubunu diğer havza gruplarına
oranla daha yüksek öncelikli tercih etmiştir.
95
Çizelge 5.6. Yöre halkına ait R’WOT analizi sonuçları
SWOT
Grupları
Güçlü
Yönler
Zayıf
Yönler
Fırsatlar
Tehditler
Önceliği
0,256
0,257
0,238
0,249
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı
kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı)
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması,
Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların
gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli
birimlerce belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının
geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici
olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma
tesislerinin olmaması ve ilgisizlik
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
Depremsellik durumu,
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma
riski oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin
verimliliğinin düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,032
0,030
0,029
0,028
0,029
0,036
0,040
0,031
0,033
0,030
0,032
0,023
0,030
0,031
0,020
0,028
0,029
0,024
0,032
0,029
0,029
0,026
0,036
0,029
0,032
0,035
0,040
0,036
0,024
0,025
0,034
0,026
0,028
96
5.2. R’WOT analizinin genel öncelik değerlerinin elde edilmesi
Çalışmada, merkezi yönetim, yerel yönetim, STK ve ilgili meslek odaları, uzman
grubu ve yöre halkı temsilcilerinden oluşan toplam 64 katılımcıya, SWOT grupları
ve her bir SWOT grupları içindeki SWOT faktörlerine yönelik karşılaştırmalar
yaptırılmıştır. Çalışmada katılımcıların eşit ağırlığa sahip olduğu varsayıldığı için,
tüm katılımcılara ait öncelik değerlerinin aritmetik ortalamaları alınmıştır. Böylece
genel öncelikler itibariyle, SWOT grupları ve her bir SWOT grubundaki SWOT
faktörlerine ait öncelik değerleri Çizelge 5.7’de verilmiştir. Buna göre, en yüksek
önceliğe sahip SWOT grubunun 0,276 öncelik değeri ile güçlü yönler grubu olduğu
ortaya çıkmıştır. Bunu sırasıyla fırsatlar (0,267), zayıf yönler SWOT grubu (0,229)
ve tehditler (0,228) takip etmektedir. Bu değerler SWOT grupları değerlerinin
birbirine yakın olduğunu göstermektedir.
Her bir SWOT grubundaki SWOT faktörlerinin genel öncelik değerleri
incelendiğinde, güçlü yönler SWOT grubunda yer alan “düşük nüfus yoğunluğunun
doğal kaynaklar üzerindeki etkisi” ve “doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan
koruma altındaki alanların var olması” (0,038) en yüksek öncelikli faktörler
olmaktadır. Nüfusun yoğun olmadığı bölgeler, alanın hem bakir kalmasını hem de su
ve diğer doğal kaynakların daha az zarar görmesini sağlamaktadır. Yine korumaya
değer alanların varlığının ilgi grupları tarafından değerlendirilmesi gelecek nesillerin
bu değerlere sahip olma hakkının olduğu varsayımını desteklemektedir. Çalışmada,
havza yönetim stratejilerinin geliştirilmesi aşamasında, bu faktörlerden öncelik
dereceleri doğrultusunda faydalanma yoluna gidilerek, tüm güçlü yönler koruma
kullanma dengesi içinde değerlendirilmeye çalışılmaktadır.
Zayıf yönler SWOT grubunun genel en yüksek öncelikli SWOT faktörü ise 0,028
öncelik değeri ile “nitelikli eleman eksikliği” faktörüdür. Özel sektör ve merkezi
yönetim tarafından en öncelikli olarak tercih edilen faktör genel değerlendirmede 11.
sırada öncelikli olarak tercih edilmiştir. İstihdam sağlayacak sektörlerde nitelikli
elemanların yöre halkından sağlanması ile genç nüfusun bölgede kalması ve
eğitilmesi sağlanmış olacaktır. Havzanın gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek
97
zayıf yönler, havza yönetim planı hedefleri doğrultusunda bertaraf edilmeye
çalışılmaktadır.
Fırsatlar SWOT grubu içinde genel en yüksek öncelikli SWOT faktörünün 0,040
değeri ile “ekoturizm potansiyelinin yüksek olması” faktörü tüm faktörler içinde de
en yüksek öncelikli tercih edilmiştir. Alan için en önemli alternatif geçim kaynağı
olan ekoturizm potansiyelinin ilgi grupları tarafından anlaşılması, doğanın korunması
ve yöre halkının ekonomik kazanç sağlaması yönünden önemli olmaktadır. 9.
Kalkınma Planında da çevreye duyarlı turizm çeşitlerinin geliştirilme ilkesinin
yeralması
bu
faktörü
desteklemektedir.
Çalışmada,
fırsatların
avantaja
dönüştürüldüğü ancak, ekolojik dengenin gözetilerek değerlendirildiği bir planlama
yoluna gidilmeye çalışılmaktadır.
Tehditler SWOT grubundaki “HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi”
(0,036) (4. öncelikli sıralama) genel en yüksek önceliğe sahip faktördür. Genel
değerlendirmede havza ilgi gruplarının doğaya ve çevreye verilecek zararın enerji ve
sulama potansiyeli (0,023) (15. öncelikli sıralama) sunmasına oranla daha öncelikli
tercih etmeleri, bu konuda uzun vadede geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara
yol açılacağı bilinci içinde olduklarını göstermektedir. DSİ ve İl Özel İdaresi
yetkilileri HES projelerinin bölgeye olan olumlu katkılarının daha fazla olduğunu ve
doğal kaynaklara zarar vermediklerini düşünmektedirler. Uzlaşmacı bir yönetim
planının oluşturulabilmesi için, uzun vadede ekolojik etkilerinin değerlendirilerek
yönetim planına aktarılması gerekmektedir. Havza yönetim planında karşılaşılması
olası diğer
tehditlerin de
farkında olunarak gerekli önlemlerin alınması
amaçlanmıştır. Her bir tehdit faktörü için, öncelik sıralamasına göre tedbirler
alınarak
sıralanan
tehditlerin
fırsatlara
dönüştürülmesi
yönetim
planı
hedeflerindendir.
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var
olduğunun, düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynak değerlerine olan etkisinin,
ekoturizm potansiyelinin, HES projelerinin doğal kaynak değerlerine olan zararlı
98
etkisinin yüksek öncelikli faktörler olması ilgi gruplarının çevresel göstergeleri
öncelikli olarak önemsediklerini göstermektedir.
Çizelge 5.7. R’WOT analizinin genel önceliklerine ait sonuçlar
SWOT
Grupları
Önceliği
0,276
Güçlü yönler
Zayıf yönler
0,229
Fırsatlar
0,267
Tehditler
0,228
SWOT Faktörleri
Çevre düzeni planının onaylanmış olması,
Taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Nüfus yoğ. kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması
Su kalitesinin ve miktarının yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan
koruma altındaki alanların var olması
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
Ekonomik yetersizlik
Nüfusun mekansal gelişmeyi etkilemesi,
Alt yapı eksikliği
Nitelikli eleman eksikliği
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
Dere yataklarında olası taşkın riskleri,
Arazinin erozyon riski oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
Çiftçi eğitimlerinin yapılıyor olması,
Katı atık bertaraf tesisinin planlanmış olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım, odun dışı ürünlerin potansiyelin olması,
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli
ırkların oranlarının gittikçe artması,
Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada
yönlendirici olması
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi,
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerin etkisi,
Depremsellik durumu
Konvansiyonel tarımın etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel
gelişmede çatışma riski oluşturması
Barajlarının tarımsal arazilerin verimliliği düşürmesi
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
Önceliği
0,037
0,031
0,038
0,031
0,033
0,038
0,037
0,032
0,026
0,025
0,027
0,028
0,026
0,026
0,020
0,024
0,026
0,028
0,036
0,040
0,038
0,023
0,038
0,030
0,034
0,036
0,035
0,030
0,018
0,024
0,031
0,022
0,032
Devrekâni Çayı Alt Havzası R’WOT analizinde güçlü ve zayıf yönlere, fırsatlar ve
tehditlere yönelik katılımcıların verdiği hüküm ve öncelikler bir bütün olarak dikkate
alındığında Çizelge 5.8’deki sıralama ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde yönetim planı
aşamalarından önceliklendirme aşamasının oluşturulmasında sistematik ve katılımcı
bir yaklaşım kullanılmış olmaktadır. Çizelge 5.8’e göre faktörler arasında çok
belirgin bir üstünlük olmadığı görülmektedir.
99
Çizelge 5.8. Genel öncelik değerlerine göre R’WOT faktörlerinin öncelik sıralaması
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
0,040
Öncelik
Sırası
1
Nüfus yoğunluğunun kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki
alanların var olması,
Organik tarım ve odun dışı ürünlerin potansiyelinin olması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların
oranlarının gittikçe artması,
Çevre düzeni planının onaylanmış olması,
0,038
2
Güçlü Yönler
0,038
2
Güçlü Yönler
0,038
2
Fırsat
0,038
2
Fırsat
0,037
3
Güçlü Yönler
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
0,037
3
Güçlü Yönler
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
0,036
4
Tehdit
Katı atık bertaraf tesisinin planlanmış olması,
0,036
4
Fırsat
Atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada
yönlendirici olması
Bakir bir havza olması,
0,035
5
Tehdit
0,034
6
Fırsat
0,033
7
Güçlü Yönler.
Bilinçsiz tarım faaliyetleri
0,032
8
Tehdit
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
0,032
8
Güçlü Yönler
Su kalitesinin ve miktarının yüksek olması
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede
çatışma riski oluşturması
Taban tarım arazilerinin yüksek olması,
0,031
9
Güçlü Yönler
0,031
9
Tehdit
0,031
9
Güçlü Yönler.
Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi,
0,030
10
Fırsat
Maden arama ve çıkarma faaliyetler etkisi,
0,030
10
Tehdit
Nitelikli eleman eksikliği
0,028
11
Zayıf Yönler.
Çiftçi eğitimlerinin yapılıyor olması,
0,028
11
Fırsat
Alt yapı eksikliği
0,027
12
Zayıf Yönler
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
0,026
12
Zayıf Yönler
Ekonomik yetersizlik
0,026
12
Zayıf Yönler
Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması,
0,026
12
Zayıf Yönler
Dere yataklarında olası taşkın riskleri,
0,026
12
Zayıf Yönler
Nüfusun mekansal gelişmeyi etkilemesi,
0,025
13
Zayıf Yönler
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
0,024
14
Zayıf Yönler.
Konvansiyonel tarımın etkin olması,
0,024
14
Tehdit
HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
0,023
15
Fırsat
Barajlarının tarımsal arazilerin verimliliğini düşürmesi
0,022
16
Tehdit
Arazinin erozyon riski oluşturması,
0,020
17
Zayıf Yönler
Depremsellik durumu
0,018
18
Tehdit
SWOT Faktörleri
Önceliği
SWOT
Grubu
Fırsat
100
6. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI YÖNETİM PLANI
Çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden R’WOT ile analiz edilen SWOT analizi
sonuçları değerlendirildiğinde; SWOT gruplarından güçlü yönler en yüksek
öncelikli, fırsatlar 2. öncelikli tercih edilmiştir. Merkezi ve yerel yönetim, STK ve
meslek odalarının temsilcileri de bu görüşte iken uzman ve özel sektör temsilcilerine
göre fırsatlar güçlü yönlere göre daha öncelikli olmaktadır. Yöre halkına göre zayıf
yönler ardından da güçlü yönler öncelikli tercih edilmiştir. Bu sonuçlar, yöre halkı
hariç diğer ilgi grupları tarafından alanın çok büyük problemlerle karşı karşıya
kalmadığını, güçlü yönlerin korunarak fırsatların değerlendirilmesinin alan için
önemli olduğunu göstermektedir. Çizelge 6.1’de havza ilgi gruplarının öncelikli
faktörü gösterilmektedir. Buna göre; korunması gerekli alanların öneminin,
ekonomik yetersizliğin ve buna bağlı olarak nitelikli eleman eksikliğinin
giderilmesinin, odun dışı ürünlerin ve ekoturizm potansiyelinin değerlendirilmesinin
doğayı korumak ve ekonomik kazanç sağlamak adına önemli olduğunun, yaşanabilir
ve sağlıklı bir çevre için alt yapı eksikliklerinin giderilmesinin gerekliliğinin, HES
projelerinin doğaya ve insanlığa verdiği zararlarının önlenmesi gerektiğinin, havza
ilgi grupları tarafından fark edildiği ve önemsendiği anlaşılmaktadır. 64 katılımcı ile
yapılan R’WOT analizi sonuçları ile çevresel değerlerin daha ön planda tutulduğu,
alan için koruma öncelikli bir planlama yaklaşımının uzun vadede kazanç getireceği
anlaşılmaktadır.
Bu amaçla, doğal kaynakları korumaya ve yörede yaşayanların yaşam kalitesini
arttırmaya yönelik bütüncül yaklaşımlı havza yönetim planının geliştirilmesi tez
çalışmasının bu bölümünde oluşturulmaktadır.
101
Çizelge 6.1. Havza ilgi gruplarının öncelikli faktörü
Güçlü yönler
Doğal ve kültürel kaynak
değeri yüksek olan koruma
altındaki alanların var olması
(0,039)
Zayıf yönler
Alt yapı eksikliği,
Nitelikli eleman
eksikliği (0,025)
Fırsatlar
Ekoturizm potansiyeli ve
Organik tarım, zengin
odun dışı ürünlerin
potansiyeli (0,044)
Tehditler
Katı atık bertaraf tesisinin
olmaması, atık suların doğal
kaynaklar üzerindeki etkisi,
(0,036)
Yerel
yönetim
Düşük nüfus yoğunluğunun
kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması ve
ÇDP’nın onaylanması (0,041)
Ekonomik yetersizlik
(0,032)
Doğru noktalarda
yapılmayan HES’lerin
kaynak değerlerine etkisi
(0,033)
Uzman
grubu
Düşük nüfus yoğunluğunun
doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması (0,044)
Dere yataklarında
olası taşkın riskleri
Geleneksel hayvancılık
sektörünün ve yüksek
verimli ırkların
oranlarının artması
(0,046)
Ekoturizm potansiyeli
(0,050)
STK/
meslek
odaları
Bakir bir havza olması ve
Doğal ve kültürel kaynak
değeri yüksek olan alanların
olması” (0,047)
Özel sektör
Orman ve mera alanlarının
varlığı (0,035)
Sivil toplum
girişimlerinin
eksikliği,
Nitelikli eleman
eksikliği (0,032)
Nitelikli eleman
eksikliği (0,038)
Yöre halkı
Orman ve mera alanların
varlığı (0,040)
Ekonomik yetersizlik
(0,032)
Merkezi
yönetim
(0,030)
Organik tarım, odun dışı
ürünlerin potansiyelinin
olması (0,037)
Ekoturizm potansiyeli ve
Damızlık Sığır ve Bal
Üreticileri Birliklerinin
olması (0,048)
Geleneksel hayvancılık
sektörünün ve yüksek
verimli ırkların
oranlarının artması
(0,046)
Doğru noktalarda
yapılmayan HES’lerin
kaynak değerlerine etkisi
(0,044)
Havza yönetim planının
bulunmamasının sektörel
gelişmede çatışma riski
oluşturması (0,034)
Doğru noktalarda
yapılmayan HES’lerin
kaynak değerlerine etkisi
(0,042)
Katı atık bertaraf tesisinin
olmaması, atık suların
doğal kaynaklar üzerindeki
etkisi (0,040)
Günümüz koşullarında Türkiye’deki havzalarda çalışmalar, birbirinden bağımsız
yapılmakta olup, daha çok il sınırları çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Her ilin
kendi içinde yürüttüğü çalışmalar, havzalar için sorun teşkil etmekte ve parçalı bir
yapı oluşmasına neden olmaktadır. Yine havza bazında Çevre ve Orman
Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalar, yalnızca su kaynaklarına ilişkin kirlilik
parametrelerin ölçüldüğü sınırlı bir bakış açısından öteye gidememekte, bütüncül
bakış açısından yoksun bir şekilde doğal, sosyo-kültürel ve ekonomik yapı gözardı
edilerek gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde su kaynaklarının akılcı kullanım
anlayışından uzak yönetimleri, yerel ve bölgesel ölçekte çözümü güç sorunlara sebep
olmaktadır. Ayrıca, su kaynaklarının etkileşim içinde olduğu doğal ve kültürel
değerlerin gözardı edilmesi, varlıkları ve yaşam kaynakları bu değerlere bağlı olan
canlıların yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir [Karadeniz ve Baylan, 2007]. Bu
ve benzeri nedenlerden dolayı, havza bazında yapılacak çalışmalarda ekolojik
sınırlardan yararlanılması, alanda bulunan tüm kaynak değerlerin insan unsuru ile
birlikte ele alınması yönetim planında önemli olmaktadır.
102
6.1. Öneri Yönetim Planı
Yönetim planında, bölgesel potansiyellerin en etkin şekilde kullanılması, fırsatların
avantaja dönüştürülmesi, aynı zamanda zayıf yönlerin güçlendirilerek tehditlerin
minimuma indirilmesi amaçlanmaktadır. Devrekâni Çayı Alt Havzası, doğallığını bir
nevi koruyabilmiş ancak, bünyesinde birçok tehdit unsurunu barındıran önemli bir
havzadır. Kastamonu ilinin en önemli ikinci akarsuyu olan Devrekâni Çayı, Beyler
ve Kulaksızlar Barajı ile tarımsal alanların sulama suyu ihtiyacını karşılama
özelliklerinin yanı sıra Kastamonu ilinin rekreasyonel gereksinimini karşılayabilecek
potansiyeldedir. Bu nedenle, koruma-kullanma dengesinin sağlanması, alanın
kirleticilerden uzak tutulması önem kazanmaktadır. 9. Kalkınma Planına göre de
gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak ve
herkesin adil bir şekilde
yararlanmasını sağlayacak çevre yönetim sistemleri öngörülmektedir. Bu amaçla,
Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın daha çok koruma amaçlı kullanımıyla özdeşleşen bir
havza olması çalışmada önerilmektedir.
Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planı;
1- Veri tabanının hazırlanması,
2- Sorun ve önceliklerin belirlenmesi,
3- Hedef ve sınırlayıcıların belirlenmesi,
4- Faaliyetlerin belirlenmesi,
5- İzleme
ve
denetleme
faaliyetlerinin
ortaya
konması
aşamalarından
oluşmaktadır.
Veri tabanının hazırlanması
Havzaların tüm çevresel özellikleri belirlenirken birçok veri toplanmaktadır. Bu
verilerin bir bilgi sistemi altyapısı bütününde birleştirilmesi ile havzaların kimlikleri
ve durumları ortaya konabilmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan uzaktan
algılama ve CBS teknolojileri bu sistemin altyapısının ve veri tabanının
oluşturulmasına imkân vermektedir. Ayrıca, çeşitli kurumlarda kurulmaya başlayan
103
veritabanlarının da havza veri tabanına dahil edilmesi yönetimin sağlıklı bir şekilde
yürümesine yardımcı olmaktadır. Havza alanındaki tüm mekansal ve mekansal
olmayan verilerin kayıt altına alınması ve sürekli olarak güncellenmesi yoluyla veri
tabanı hazırlanmaktadır. Veri tabanını yönetmek için ilgili kamu kurum ve
kuruluşlarda
ve
üniversitelerde
görev
yapan
CBS
ve
uzaktan
algılama
metodolojisinde deneyimli, ilgili yazılımları kullanan işletmen ve programcılardan
oluşan bir çalışma grubu oluşturulması önerilmektedir. Grup, verilerin doğruluğunu
sürekli olarak kontrol etmek, güncellemek, katılımcı gruplara ve diğer alt havzalara
paylaşımını sağlamakla sorumlu tutulmaktadır. Tez çalışmasında, alana ilişkin havza
sınırı, topoğrafik yapı, toprak yapısı (büyük toprak grupları, arazi yetenek sınıfları,
erozyon risk katmanları, topak derinliği), jeolojik yapı, hidroloji, iklim, doğal bitki
örtüsü, yaban hayatı, arazi varlığı, çevre kalitesi ve izlenmesine ilişkin her türlü veri,
kültürel ve tarihi değerler, turizm ve rekreasyon alanlarına ilişkin tüm veriler elde
edilmiştir. Çalışma tez çalışması niteliğinde olduğu için elde edilen veriler bundan
sonra yapılacak çalışmalara altlık niteliği taşımaktadır. Veri tabanının yönetimi, bu
verilere ilişkin veri tabanı formatı ve hedeflere ulaşmayı sağlayacak faaliyetler
çerçevesinde çeşitli modüllerin tasarlanması bundan sonra yapılacak çalışmalar için
önerilmektedir.
Sorunların ve önceliklerin belirlenmesi
Tüm alansal verilerin ve havza ilgi gruplarının görüşleri değerlendirilerek öncelikli
sorunların, gereksinimlerin ve isteklerin belirlenmesi yönetim planı hedeflerinin
oluşturulmasında ve bu hedeflerin uygulanmasındaki zaman programlarında önemli
olmaktadır. Yönetim planının bu aşamasında (Bkz Çizelge 5.8) tüm havza ilgi
gruplarının
aktif
yararlanılmıştır.
bir
şekilde rol aldıkları
R’WOT
analizi
sonuçlarından
104
R’WOT analizi ile belirlenen öncelikli konular
Değerlendirilmesi gereken öncelikler
 Ekoturizm potansiyeli,
 Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, yaban hayatı geliştirme sahası,
arkeolojik ve doğal sit alanları, orman ve mera alanlarının koruma-kkullanma
dengesinde planlanması,
 Geleneksel hayvancılık sektörünün desteklenmesi,
 Odun dışı ürünlerin potansiyeli,
 Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi ve pazara sunulması,
 Çiftçi eğitim programlarının tüm havzada yagınlaştırılması ve etkinleştirilmesi,
değerlendirilmesi gereken önemli potansiyellerdir.
Önlem alınması gereken öncelikler
 Yapılmaya başlanan ve proje aşamasında olan HES projelerinin çevreye etkileri,
 Atık suların ve katı atıkların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi,
 Bilinçsiz tarım faaliyetleri ve çiftçi eğitimlerinin yetersizliği,
 Maden arama ve çıkarma faaliyetleri,
 Nitelikli eleman yetersizliği,
 Özel sektör girişimciliğinin yetersizliği,
 Düşük nüfus yoğunluğunun mekansal gelişmeye olan olumsuz etkisinin
giderilmesine yönelik önlemlerin alınması,
 Sivil toplum girişimlerindeki örgütlenme yetersizliği,
 Dere yataklarında olası taşkın riskleri ve erozyon alanlarına yönelik önlemlerin
alınması sıralanmaktadır.
105
İdeal hedefler ve sınırlayıcıların belirlenmesi
Gerek özel sektör ve belediye yetkilileri ile yapılan görüşmeler, gerek havza ilgi
grupları ile yapılan R’WOT analizi ve gerek de alanın doğal, sosyo-ekonomik,
demografik ve alt yapısal anlamdaki analiz sonuçları değerlendirildiğinde öne çıkan
konuların daha çok çevresel ve ekonomik anlamda kısıtlılık yaratan konular olduğu
görülmektedir. Bu kapsamda, çalışmadaki R’WOT analizinden ve alan hakkında elde
edilen verilerden yola çıkılarak yönetim planının hedefleri, uygulama hedefleri,
faaliyetleri ve aktörleri tanımlanmıştır. Alanda zayıf yönlere ve tehditlere yönelik
çözüm üretmek, güçlü yanları korumak ve fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak,
yönetimin ideal hedeflerini oluşturmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için yapılacak
çalışmalar ise faaliyetleri oluşturmaktadır.
Çalışmada, R’WOT analiz sonuçları, özel sektör, belediye yetkilileri ile yapılan
derinlemesine görüşmeler ve alanda yapılan gözlemler neticesinde katı atıkların
vahşi depolama yöntemi ile depolanması, atık suların, kanalizasyon sularının
arıtılmadan havzaya deşarj ediliyor olması, özellikle uzman grubunun öncelikli tercih
ettikleri dere yataklarındaki olası taşkın riskleri gibi alt yapısal anlamdaki sorunları
çözmek üzere uygulama hedefleri ve faaliyet hedefleri geliştirilmiştir. Çalışma
alanının büyük olması, alanın farklı özellikler göstermesine sebep olmaktadır. Kırsal
ve bakir kalmış bir bölge olan Devrekâni Çayı Alt Havzası, ekonomik yetersizlikler
ve eğitim sebepleri ile gelişmiş kentlere göç vermekte genç nüfus oranı azalmaktadır.
1980 yılından 2009 yılına kadar olan nüfus artış hızı incelendiğinde tüm ilçelerin (-)
değerde olduğu ve nüfus kaybı yaşadığı görülmektedir. Son yıllarda Ağlı (-3,09) ve
Seydiler (-2,36) ilçelerinin en düşük nüfus artış hızına sahip olması, Azdavay,
Daday, Devrekâni, Pınarbaşı ve Seydiler ilçelerinde her geçen gün kırsal nüfus
oranın düşmesi dikkat çekmektedir. İşsizlik oranları incelendiğinde en fazla sorunun
Ağlı ilçesi (% 7,3) ve Seydiler ilçesinde (% 4,8) olduğu görülmektedir. R’WOT
analiz sonuçları (merkezi yönetim, STK, ilgili meslek odaları ve özel sektör
temsilcileri tarafından öncelikli tercih edilmiştir) en önemli zayıf yön faktörünün
nitelikli eleman eksikliği olduğunu göstermektedir. Tüm bu sonuçlar göz önüne
alındığında nüfus kaybını önleyecek, iş gücü becerilerine sahip insan kaynaklarının
106
yaratılabilmesini ve istihdam sorunlarının çözümünü sağlayacak, kırsal kalkınmaya
destek olabilecek alternatif geçim kaynakları sunabilecek hedeflerin yönetim
planında yer alması çalışmada önerilmektedir. Ayrıca, yerel yönetim ve yöre halkı
tarafından öncelikli tercih edilen özellikle Devrekâni ve Seydiler ilçeleri için
geleneksel hayvancılık sektörünün geliştirilmesine, merkezi yönetim, uzman grubu
ve yöre halkı tarafından en önemli fırsat olarak görülen ekoturizm potansiyelinin
Pınarbaşı ve Azdavay ilçelerinde ön plana çıkarılmasına, merkezi yönetim, STK ve
ilgili meslek odaları tarafından öncelikli tercih edilen odun dışı ürünlerin
potansiyelinin Cide, Azdavay, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde, bu sektörlere yönelik
sanayi tesislerinin Ağlı ilçesinde kurulmasına yönelik uygulama hedefleri
önerilmektedir. Tüm bu sonuçlar değerlendirilerek belirlenen ideal hedef aşağıda
verilmiştir;
İdeal hedef: Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin koruma-kullanma
dengesinin sağlanması için mekanizmaların geliştirilmesi,
İdeal hedeflere ulaşmada karşılaşılabilecek sınırlayıcı ve engellerin belirlenmesi için,
R’WOT analizinden, belediye ve özel sektör ile yapılan görüşmelerden ve Harita 8
ve 9’dan yararlanılmıştır. Bu verilere göre, Devrekâni Çayı Alt Havzasına ilişkin
sınırlayıcıların fiziksel ve insan kaynaklı olduğu belirlenmiştir.
Fiziksel kaynaklı sınırlayıcı ve engeller
 Havzanın karstik ve kırıklı bir yapıya sahip olması,
 Çok dik ve sarp eğim sınıfı, sığ ve çok sığ toprak derinliği, ırmak taşkın alanları,
ve erozyon riski taşıyan alanların olması.
İnsan kaynaklı sınırlayıcı ve engeller
 İlgi gruplarının geniş olması, kurumlararasında işbirliği ve koordinasyonun
sağlanamaması, katılımcılık konusunda yasal dayanağın olmaması,
107
 15-34 yaş arası nüfus oranının (% 25) düşük olması, nüfus artış oranının tüm
ilçelerde eksi değerde olması, 1980’li yıllardan 2010 yılına kadar yapılan nüfus
sayımları dikkate alındığında tüm ilçelerde nüfusun azalması,
 Yöre halkının eğitim seviyelerinin düşük olması,
 Belediyelerin ve özel sektörün çevre koruma konusunda yeterli duyarlılıkta
olmamaları, KSS, sanayi tesisleri ve ilçe belediyelerinde (Pınarbaşı hariç) arıtma
tesisinin olmaması ve bu konuda girişimlerde bulunmamaları,
 Tarım alanlarında çiftçilerin kendi deneyimlerini kullanmaları, çiftçi eğitim
kurslarının yeteri kadar etkin olmaması,
 Maden arama ve çıkarma faaliyetleri,
 HES projelerini hayata geçirme isteğinde bulunan kamu kuruluşlarının ve alanda
ekonomik kaygıların ön planda olması alana ilişkin sınırlayıcılardır.
Uygulama hedefleri ve faaliyetlerin belirlenmesi
Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin en uygun kullanımı alan
kullanıcıları ile kaynak değerleri arasında dengenin sağlanması ile mümkün
olabilmektedir. Alana ilişkin veriler de Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın ekolojik
açıdan hassas, nadir kaynak değerlerini barındırdığını, aynı zamanda yöre halkının
ekonomik güçlükler nedeniyle doğal değerlere dayalı geçim kaynaklarına bağlı
olduğunu, çevre konusunda yeterli bilince sahip olmadıklarını ortaya koymaktadır.
Araştırma alanında kaynak değerlerin en uygun şekilde yönetimini kısıtlayacak
etkenler bulunmaktadır. İdeal hedefi daha gerçekleştirebilir kılmak için sınırlayıcı ve
engellerden yararlanılarak belirlenen uygulama hedef ve faaliyetleri aşağıda
verilmiştir (EK-23, 24);
A. Alt yapı olanaklarının geliştirilmesi,
B. Su kalitesinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli kullanımının sağlanması,
C. Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken
turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanması,
D. Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı
açısından önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması,
108
E. Geleneksel üretimin (hayvancılık sektörünün, yöreye özgü bitkisel ürünlerin,
odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin
sağlanması,
F. Havza alanının fonksiyonları, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmalarının
yapılması uygulama hedefleridir.
Faaliyetler
Uygulama hedefleri çerçevesinde yürütülecek faaliyetler ideal hedefe ulaşmayı
sağlamaktadır. Aşağıda uygulama hedeflerine yönelik faaliyet hedefleri verilmiştir:
Uygulama hedefi A. Alt yapı olanaklarının geliştirilmesi
 Devrekâni Sarıyonca Köyü’nde yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi
projesinin 2015 yılına kadar tamamlanması,
 Kentsel atıksu alt yapı tesisi ile ilgili olarak hazırlanan ihale döküman ve
uygulama projelerinin (Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ilçelerinde) 2015
yılına kadar tamamlanması,
 Nüfusu 40 ile 350 arasında değişen kırsal yerleşimlerde maliyeti daha düşük olan
doğal arıtma
yöntemlerinin kullanılması (yüzer–gezer
bitki kasalarının
kullanılması),
 Devrekâni KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin atıksu
alt yapı sistemlerinde arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması,
 Suya ücret ödemeyerek kaynak suyunu kullanan tesislerin yeraltı su kaynaklarına
zarar vermelerini önlemek amacıyla Devrekâni, Azdavay KSS ve Seydiler
ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin ve tekil sanayi kuruluşlarının (ungıda, süt ve süt ürünleri, yem, tekstil fabrikası) belediyelere ait şebeke suyunu
kullanmalarının sağlanması,
 Tüm tekil sanayi kuruluşlarının (özellikle un-gıda, süt ve süt ürünleri
fabrikalarında) 2015 yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen (Kentsel Atıksu
Arıtımı Yönetmeliği) deşarj standartlarına uymaları için gerekli düzenlemelerin
yapılması,
109
 Havza alanında bulunan Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Pınarbaşı ve Azdavay ilçe
belediyelerinde yağmursuyu toplama sistemleri kurulum faaliyetlerinin 2020
yılına kadar hazırlanarak yağmursuyu alt yapısının tamamlanması,
 Devrekâni, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve Ağlı ilçe belediyelerine ait mevcut
katı atık depolama alanlarının iyileştirilmesi ve kaynağında ayrı ayrı
depolanmasının ve geri dönüşüm sistemlerinin yerleştirilmesinin sağlanması,
 Öncelikle Beyler Barajı sulama alanının etkin olduğu bölgede ve daha sonra
Devrekâni ve Seydiler bölgesindeki diğer tarım alanlarında, tarımsal alt yapının,
drenaj kanallarının, ilaçlama havuzlarının yapılmasının sağlanması olarak
sıralanmaktadır.
Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri,
Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu
Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge
Müdürlüğü, özel sektör ve yöre halkı.
Uygulama hedefi B. Su kalitesini iyileştirmek, etkin ve verimli kullanımının
sağlanması.
 Yapılmaya başlanıp daha sonra durdurma kararı alınan Loç Vadisi’ndeki Cide,
proje aşamasında olan Tor ve Curumören HES projelerinin kısa ve uzun vadede
etkilerinin belirlenerek kesin karara varılmasının sağlanması,
 İnan Süt ve KÖYAS Süt Ürünleri tesislerinde peynir altı sularının havzaya deşarj
edilmesinin önlenmesi için gerekli yaptırımların sağlanması,
 Özellikle Azdavay ilçesine bağlı köy yerleşimlerinde İnsani Tüketim Amaçlı
Sular Yönetmeliği’ne uygun olmayan içme sularının kontrolünün arttırılmasının
sağlanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması,
 Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndan alınan örneklerden Yüzeysel Su Kalitesi
Yönetmeliğine göre 2. sınıf olan amonyum azotu, çözünmüş O2 ve nitrit oranının
1. sınıfa geçebilmesi için izleme ve denetleme çalışmalarının arttırılması,
havalandırma ve dezenfekte metodlarının uygulanarak gerekli önlemlerin
alınmasının sağlanması,
110
 Evsel atık sularının, içme ve kullanma sularının daha ekonomik kullanımına
yönelik (özellikle Pınarbaşı ve Devrekâni belediyelerinde) bilinçlendirme
çalışmalarının yapılması,
 Gübre kullanımının toprak tahlili sonuçlarına dayandırılarak kullanılmasının
sağlanması,
 Hastalık ve zararlılarla mücadelede pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde
Tarım İlçe Müdürlüklerinden teknik destek alınarak yapılması,
 Devrekâni bölgesinde hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenerek,
Devrekâni Tarım İlçe Müdürlüğü’nün gerekli denetim çalışmalarını yapması,
 Taşkın ve erozyon riski bulunan şiddetli ve çok şiddetli erozyon alanlarında
(özellikle Ağlı ilçesinin kuzey kısımları, Daday Çayözü Köyü, Seydiler
Karaçekise Köyü civarları) yüzeysel akışın kontrol edilmesi, drenaj ağı, yüzey ve
yeraltı suyu akış yönünün tespit edilerek, gerekli ağaçlandırma çalışmalarının
yapılması,
 Kulaksızlar ve Beyler Barajı havzalarının mansap kısımlarında yüzey suları ile
taşınan sediment miktarının DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve
izlenmesinin sağlanması,
 Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taş ve
maden sahalarının 2015 yılına kadar rehabilite edilmesi (özellikle Azdavay’daki
Kartalkaya Kömür, Özkanlar Kum-Çakıl ve Efedağ Mermer Ocağının, Devrekâni
’deki Gartun ve Alkan mermer ocaklarının atıksuları için arıtma tesislerinin
kurulmasının sağlanması),
 Alandaki tüm maden ve taş ocaklarının denetim ve kontrollerinin etkin olarak
yapılması,
Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Şube
Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve
Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü,
Kastamonu Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve yöre halkı.
Uygulama hedefi C. Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında
dikkat çeken turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanması.
111
 Cazibe noktalarının (Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü, Azdavay Sabuncular Köyü,
Asarkaya, Kızkayası, Deliklikaya Mevkii, Pınarbaşı Ilgarini Mağarası, Horma
Köyü, Devrekâni İlçesi Kınık Köyü Delibeyoğlu Sırtı Mevkii, Kınık Köyü
Harmankaya Mevkii, Bozkoca Köyü Kızıltepe Mevkii Arkeolojik Sit Alanları,
Cide İlçesi Abdülkadir Köyü Balönü Mağarası, Çamdibi Köyü Kılıçlı Mağarası
Doğal Sit Alanları, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı) ulusal ve
uluslararası tanıtımının, bağlantıyı sağlayan karayolu ve orman yolunun
geliştirilmesi ve peyzaj onarım çalışmalarının yapılması,
 Ekoturizme yönelik kaynak envanterinin çıkarılması,
 Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın uzun devreli gelişme planının ve
bu planın alt ölçeği konumunda olan ziyaretçi, habitat ve sürdürülebilir turizm
geliştirme planlarının hazırlanması ve tüm planların yasal dayanakları ile
desteklenmesi,
 Uluslararası tanınırlığı destekleyici nitelikte olan Kastamonu Bartın Küre Dağları
Milli Parkı’nın PAN Parks sertifikasını 2012 yılına kadar almasını sağlayıcı
politikaların izlenmesi,
 Ekoturizm ölçütleri kapsamında gerekli altyapının tampon zondaki köy
merkezlerinde oluşturulması (yeme içme üniteleri, konaklama tesisleri, ekoturizm
aktiviteleri ile ilgili fizibilite çalışmaları, müze ve botanik bahçeleri, ziyaretçi
tanıtım merkezleri, satış stantları),
 Ekoturizmin önemli bir ilçesi olan Azdavay ilçesinde, konaklama kapasitesinin
arttırılması, Ağlı ilçesine de turizme yönelik konaklama biriminin tesis edilmesi
için gerekli projelerin geliştirilmesi,
 Özellikle Pınarbaşı ve Azdavay’da yaşayan yöre halkının ekoturizm konusunda
bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi,
 Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesinde, yöre
halkı için rehberlik kurslarının düzenlenmesi,
 Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki
öğrenci ve öğretim üyelerinin desteği ile turizm sektöründe çalışanların hizmet
kalitesinin arttırılması,
112
 Yöreye özgü kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla
gerekli yasal yaptırımların sağlanması,
 Tarihi ve arkeolojik değerlerin detaylı envanterinin çıkarılması ve tanıtımlarının
yapılması,
 Tarihi ve arkeolojik alanların kullanıma açılması amacıyla bakım çalışmalarına
ait yönetim/ kontrol mekanizmalarının oluşturulması,
 Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası planlamasının yapılarak,
2010 yılı için 7 olan karaca kotasının 15’e çıkarılması, diğer av hayvanları için de
yönetim planlarının yapılarak avlanma kotalarının belirlenmesi,
 Gediatri turizmine yönelik alt yapı çalışmalarının Daday ilçesine bağlı köylerde
sağlanması (konaklama-sağlık, yeme- içme vb).
Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu İl Kültür
Turizm Müdürlüğü, Kastamonu Müze Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl
Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Cide Meslek
Yüksek Okulu, Orman Fakültesi, İlçe belediyeleri, yerel basın organları, KED,
Avcılar Derneği, özel sektör ve yöre halkı.
Uygulama hedefi D. Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsü ve
yaban hayatı açısından önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye
alınması.
 Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın flora ve fauna elemanlarının
detaylı bir envanterinin ortaya konulması sağlanarak, endemik, tehlike altında,
ulusal, Avrupa ve küresel düzeyde tehlike altında olan, koruma önlemi
gerektiren, tehdit altına girebilir durumda ve Bern sözleşmesi Ek I’de yeralan
türlere özel koruma programlarının geliştirilmesi,
 Soyu tükenmekte olan kuş ve memelilerin korunmasına ve tanıtımına yönelik
programların geliştirilmesi,
 Devrekâni Çayı’nda bulunan sucul ekosistem elemanlarının envanterinin
belirlenmesi,
113
 Yaban hayvanlarının çiftleşme dönemleri olan nisan ve mayıs aylarında, üreme
dönemleri olan ekim ve kasım aylarında özellikle Ağlı’da bulunan Devrek
Mermer Ocağının gürültü kirliliğine yönelik gerekli önlemleri almasının
sağlanması,
 Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde bulunan
toplam alanın sadece % 4,3’ünü kaplayan mera alanlarının yönetim planlarının
hazırlanmasının sağlanması,
 Havza alanının % 55,5’ini oluşturan orman alanının yönetiminden sorumlu
şefliklerin, amenajman sınırlarında havza sınırının baz alınmasının sağlanması,
 Azdavay, Daday, Pınarbaşı ve Cide ilçelerine bağlı köylerde kaçak kesimlere
yönelik denetim ve kontrolün arttırılması.
Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu
Çevre ve Orman İl Müdürlüğü Milli Parklar Şube Müdürlüğü, Kastamonu
Üniversitesi Orman Fakültesi, ilgili üniversitelerin biyoloji ve zooloji bölümleri, ilçe
belediyeleri, KED ve yöre halkı.
Uygulama hedefi E. Geleneksel üretimin (hayvancılık, yöreye özgü bitkisel
ürünlerin, odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin
sağlanması.
 Devrekâni ilçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesinin (Kastamonu
Ticaret Odası ve Kastamonu İl Özel İdaresinin destekleri ile) kurulması için
gerekli alt yapı çalışmalarının sağlanması,
 Devrekâni ve Seydiler ana ulaşım hattı üzerinde veya KSS’nde yem üretimine
yönelik sanayi kuruluşlarının teşvik edilmesinin sağlanması,
 Yöresel yemeklerin ve yörede yapılan pekmez, üryane eriği, kuşburnu, pestil,
reçel gibi ürünlerin markalaşması ve patentlerinin alınması için gerekli
çalışmaların ve projelerin üretilmesi,
 % 50 civarında bulunan kadın nüfusunun sektöre dahil edilmesi sağlanarak, kalite
ve hijyen sağlanması,
114
 İşsizlik oranının en fazla olduğu Ağlı ve Seydiler ilçelerinde mesleki kurslar
açılarak markalaşma sürecinin modellenmesinin sağlanması,
 Tıbbi ve aromatik bitkilerin (mantar, kuşburnu, kozalak, şimşir, defne yaprağı
gibi) envanterinin çıkarılması,
 Özellikle Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde hem verimin hem de
gelirin arttırılması amacıyla odun dışı ürünlerin uygun metod ve zaman
dilimlerinde toplama, saklama ve pazarlamasının nasıl yapılacağına dair gerekli
eğitim çalışmalarının sağlanması,
 Korunan alanlarda bulunan yabanıl meyvelerin işlenmesi,
 Arıcılığın yapıldığı Azdavay bölgesinde bal üretimini arttırmak için alanda
fazelya (arı otu) ekiminin gerçekleştirilmesi için yöre halkının teşvik edilmesi,
 Azdavay’da Gümürtler ve Sabuncular köylerinde başlatılan bal üretimine yönelik
ormanların tesis projelerinin uygun iklim ve vejetasyon yapısında olan Pınarbaşı
ve Ağlı ilçelerinde de yaygınlaştırılması ve verimin arttırılmasının sağlanması,
 Tarım İl Müdürlüğü’nden teşvik alımı için halkın bilgilendirilmesi uygulama
hedefleridir.
Aktörler: Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü,
Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Eğitim Müdürlüğü,
Ticaret Borsası, Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KED, Arıcılar
Derneği, üniversitelerin ilgili bölümleri, kaymakamlıklar, ilçe belediyeleri, özel
sektör, yöre halkı.
Uygulama hedefi F. Havza alanının işlevleri, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim
çalışmaları yapılması.
 Devrekâni ve Pınarbaşı ilçe belediyelerinin öncülükleri doğrultusunda havza
yönetimine yönelik tüm ilgi gruplarına gerekli eğitim ve bilgilendirme
çalışmalarının yapılması,
 Havzada Çevre Düzeni Plan kararlarının uygulanması, plana uygun daha detay
alt ölçekli planların yapılması ve havza ilgi gruplarına (özellikle özel sektör
115
temsilcilerine
en
düşük
(0,027)
öncelik
değeri)
gerekli
bilgilendirme
çalışmalarının yapılması,
 Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitim
programlarının
Azdavay,
Pınarbaşı,
Daday,
Ağlı
ve
Cide
ilçelerinde
yaygınlaştırılması,
 Tarım faaliyetlerinden kaynaklanan yayılıcı kirliliğin önlenmesi amacıyla
Devrekâni ilçesinde eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması,
 Hayvansal atıkların kompost veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde
stabilize edilerek biyoenerji veya yenilenebilir enerji teşviki sağlanması için
projelerin geliştirilmesi,
 Hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla çiftçilerle Tarım İl
Müdürlüğü arasında etkin koordinasyon ve işbirliği kurulmasının sağlanması,
 Kişi başına düşen katı atık miktarlarının azaltımına yönelik bilgilendirme ve
eğitim çalışmalarının Pınarbaşı (1472 kg/kişi), Devrekâni (0,753 kg/kişi) ve
Azdavay (0,720 kg/kişi) ilçelerinde başlatılması,
 Tüm ilçelerde, katı atık yönetim birimlerinin oluşturulması, halka az çöp üretme
bilinci ve eğitiminin verilmesi,
 Tüm ilçe belediye çalışanlarına yönelik eğitim çalışmaları düzenlenerek çevresel
kalitenin ve yaşam kalitesinin arttırılmasının sağlanması,
 Meslek edinme ve çıraklık okullarının Ağlı ve Seydiler ilçelerinde açılması,
 Okul öncesi ve ilköğretimde çevre koruma derslerinin verilmesi,
 İlçe Belediye ve ilçe halk eğitim birimlerinin çeşitli kursları açmaları sağlanarak
istihdam sağlanması,
 STK’ların, yöre halkının meslek edinme yeteneklerinin gelişimlerini destekleyici
projeleri geliştirmeleri.
Aktörler: Üniversitelerin ilgili birimleri, Kastamonu Valiliği, Milli Eğitim
Müdürlüğü, Belediyeler, Halk Eğitim Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, KED,
Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KÖY-KOOP ve yöre halkı.
116
İzleme ve denetleme
İzleme, havza yönetim planının istenilen koşullarda ve normlarda yürütülüp
yürütülmediğini ortaya koyan bir bilgi üretimi ve uyarı düzenlemesidir. Süreçlerin
kritik noktalarında ortaya çıkan problemler karşısındaki tutumun, gelişmelerin
gözlemlenmesi, kayıt altına alınması, göstergelerin hesaplanması ve raporlanması
biçiminde havza yönetimine katılan bir sistemdir [DPT, 2006].
İzleme ve denetleme çalışmalarında sorumlulukların iyi tanımlanması, kim, neyi, ne
zaman ve nasıl yapacağı sorularının sisteme oturtulması gerekmektedir. Bu amaçla
çalışmada, faaliyetleri yürütmek üzere program ve proje ekibi oluşturulması
önerilmektedir [Artar, 2008]. Program düzeyineki grup, istatistik uzmanı, veri tabanı
yöneticisi, turizm işletmecisi, milli park yöneticisi, eğitim/bilim asistanı ve
memurlardan oluşmakta, izleme stratejileri, protokollerin geliştirilmesi, alan
çalışmalarının organizasyonu, raporların üretimi, bilimsel ve eğitsel programların
yönetiminden görevli tutulmaktadırlar.
Proje düzeyindeki grup ise ilgili enstitülerden oluşan bilim adamları (biyolog, çevre
mühendisi, şehir ve bölge plancısı, peyzaj mimarı, orman mühendisi, zoolog,
arkeolog, inşaat mühendisi) STK’lar ve konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarda
bulunan uzmanlardan oluşmaktadır. Ekip, sadece ekosistemlerin fiziksel, biyolojik ve
sosyal dinamikleri ile ilgili değil uygulamalı istatistikler, örneklem tasarımları (CBS)
ve analitik araçlar ile ilgilenmektedir. Her iki ekibin, bilim adamları ve teknik
uzmanları birbirleri ile sürekli iletişim içinde izleme programını yürütmekle görevli
tutulmaktadırlar. Yönetim planı aşamalarında, izleme ve denetleme sürekli yapılması
gereken işlemlerdir.
Bu aşamadan sonra zaman çizelgesinin hazırlanması, plan ve programların yapılması
gerekmektedir. Ancak, bu aşama uygulayıcılar ve farklı meslek disiplinleri tarafından
karar verilmesini gerekli kıldığından tez çalışmasına izleme ve denetleme
aşamasında son verilmiştir.
117
7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
Su kaynaklarının sınırlı miktarda olması, tüm canlı yaşamı için gerekli olması, suyun
yerini alabilecek başka kaynağın olmaması, kültürel, sosyal, iklimsel faktörlere bağlı
farklılaşmış özelliklerinin bulunması akılcı yönetimini ve işletimini gerektirmektedir.
Türkiye’de hızlı nüfus artışı, nehirlerdeki kirlilik yükünün hesaplanmaması ve yıllık
yağış ortalamasının dünya ortalamasından düşük olması nedenleriyle mevcut
kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin
alınması gerekmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının sosyal, ekonomik ve çevresel
hedefler açısından akılcı paylaşımı ve korunması anlayışı kent, bölge ve havza
planlarının ana hareket noktası olmalıdır.
Bugün ihtiyaç temeli üzerine kurgulanmış su kaynaklarını arttırmaya yönelik
yatırımlar giderek yeni su kaynaklarına erişilebilmenin maliyetini arttırdığından
artık var olan kaynakların en iyi şekilde yönetimi konusunda politikalar
geliştirilmeye başlanmıştır. Su kaynaklarının verimli kullanımını sürdürülebilir
kalkınma paradigması kapsamında ele alan yaklaşımlar ile bu dönemde, su
kaynaklarına ilişkin akılcı ve uzun vadeli program ve uygulamaların hayata
geçirilmesi sağlanmış, arazi kullanım kararı ile su tüketimi arasında sıkı bir ilişkinin
olduğu ortaya konmuştur. Bölge, havza ve kent ölçeğinde alınan planlama
kararlarının, düzenli ve sağlıklı bir mekansal gelişmeyi sağlaması, kullanımların yer
seçimi kararlarını yönlendirmesi, nüfus ve yapı yoğunluğu ile su talebini belirlemiş
olması planlamanın rolünü ortaya koymaktadır. Plan dışında gerçekleşen her türlü
kullanımın, sağlıksız çevreler oluşturacağı, bu durumun hem yaşam kalitesini
etkileyeceği hem de su kaynaklarının geleceğini tehdit edeceği gerçeği kabul
görmektedir.
Özellikle doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimini hedefleyen havza ölçeğinde bir
yönetim planının doğal kaynak yönetiminde getireceği avantajları fazla olmaktadır.
Havza ölçeği, su ve arazi kullanım arasındaki karşılıklı etkileşimi sosyal, ekonomik
ve çevresel hedefler açısından bir yol haritasına oturtmak için uygun bir ölçektir.
Bölge planında alınacak üst ölçekli plan kararlarının alt ölçek olarak düşünülen
118
havza ölçeğine entegre edilmesi, yöre insanının fiziksel mekanlarıyla ilgili
gelişiminin, tarım, sanayi, turizm gibi sektörel gelişmelerin ya da kırsal kalkınma
projelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştıracak ve ölçekler arasında kademeli
birlikteliğin kurulmasını sağlayacaktır.
Bölge, havza ve kent planlaması tutarlı, anlaşılır, sürdürülebilir, hesap verebilir
olmalı; çevreyi koruyarak sağlıklı bir kalkınmayı hedeflemelidir. Bu kapsamda, her
ülkenin kendi siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel yapılarına göre entegre
su kaynakları yönetimi stratejilerini belirlemesi gerekmektedir. Entegre su kaynakları
yönetimi yaklaşımı havzayı bir bütün olarak görmekte, idari sınırlar yerine doğal
sınırları kabul etmektedir. Ancak, idari sınırla olan çelişkiyi nasıl çözeceğini ortaya
koyamamaktadır.
Havza alanlarının sürdürülebilir kalkınması, doğal ve kültürel kaynak değerlerinin
korunması için önemli olmaktadır. Bu anlamda Türkiye’de havza ölçeğinde bugüne
kadar yapılan çalışmalarda hem kaynak değerlerin korunması, hem yöre halkının
kalkınmasının sağlanması anlamında çalışmalar bulunmamaktadır. Bu kapsamda
çalışmada, yaşam kalitesinin arttırılmasının ve kaynak değerlerin korunmasının, uzun
vadeli planlama kararlarını akılcı kararlar altında alabilen bütüncül bir bakış açısı ile
hazırlanan yönetim planları ile sağlanabileceği savunulmaktadır. Ayrıca, çalışma
entegre su kaynakları politikaları ile uyum içinde kaynakların akılcı paylaşımı,
kullanımı ve korunmasına ilişkin hedefleri desteklemekte ve öneri olarak
getirmektedir.
Çalışmada, ulusal ve uluslararası literatür taraması yapılarak havza yönetimi ve
yönetim planlarına ilişkin kavramsal çerçeve tanımlanmıştır. Ulusal ve uluslararası
deneyimler ile alana yönelik yönetim planı aşamaları hazırlanmıştır. Bu kapsamda
yönetim planı; veri tabanının hazırlanması (1), sorunların ve önceliklerin
belirlenmesi (2), sınırlayıcıların ve hedeflerin belirlenmesi (3), uygulama
hedeflerinin ve faaliyetlerin belirlenmesi (4), izleme ve denetleme faaliyetlerinin
belirlenmesi (5) başlıklarından oluşan 5 aşamada gerçekleştirilmiştir.
119
Bu aşamaların gerçekleştirilmesi ile Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın sürdürülebilir
kalkınmasına hizmet edecek yönetim planı ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada
verilerin toplanmasından, hedef kararların üretilmesine kadar izlenen süreç, havza
yönetim planlanın genel çerçevesini ortaya koyması açısından önemlidir.
Yönetim planı oluşturulurken entegre su kaynakları yönetimi politikaları, 2010-2014
Strateji Planı (Kastamonu İl Özel İdaresi), Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı
tarafından hazırlanan Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu,
Çankırı, Sinop illeri), Sinop-Kastamonu-Çankırı illerini kapsayan Çevre Düzeni
Planı (1/100000), Kastamonu İli Tarım Master Planından, Çevre Durum Raporu, 9.
Kalkınma Planı ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.
Bütüncül yönetim anlayışını dikkate alan yönetim planlarında alana ilişkin yapısal
verilerin belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle tez çalışmasında
doğal, sosyo-demografik, ekonomik, su alt yapısı ve çevresel risk durumu verileri
elde edilmiştir. Elde edilen veriler yorumlanmış ve yönetim planını etkileyecek
sonuçlar ortaya konmuştur. Bu sonuçlara göre, alanın sorunları; toprak erozyonu, I.
ve II. sınıf arazi yetenek sınıfının bulunduğu bölgede iklim verilerinin tarım
sektörünün gelişimini olumsuz etkilemesi, alanın doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı
yapısı ile ilgili yeterince veri bulunmaması, hassas ekosistem alanlarında gerekli
denetim ve korumaya yönelik önlem alınmaması, genç nüfusun merkez ilçeye ve
büyük illere göç etmeleri, kır nüfus oranının eski yıllara oranla azalıyor olması, tüm
ilçelerde işyeri ve istihdam oranlarının oldukça düşük olması, sanayi ve turizm
sektörünün yeterince gelişmemiş olması, alt yapı sorunları, kanalizasyon sisteminin
bulunmaması, içme suyu analizlerinin düzenli bir şekilde yapılmaması, ilçe
belediyelerinin katı atıklarını vahşi depolama yöntemi ile depolamaları, hiçbir sanayi
kuruluşunda arıtma tesisinin bulunmaması ve üretimde kullandıkları suya ücret
ödememeleri, ilçe belediyelerinin yağmur suyunu toplama sistemleri ile ilgili
çalışmalarda bulunmamaları ve yeterli çevre bilincinde olmamaları olarak
saptanmıştır. Elde edilen veriler, veri tabanının hazırlanması, uygulama ve faaliyet
hedeflerinin oluşturulması aşamalarında değerlendirilmiştir.
120
Çalışmada,
havza
alanlarında
stratejilerin
geliştirilerek
kaynak
değerlerin
korunabilmesi ve sosyo-ekonomik gelişmenin sağlanabilmesi amacıyla havzayı
etkileyen ve havzadan etkilenen ilgi grupları belirlenmiştir. Havza ilgi gruplarının
belirlenmesi sürecinde ulusal ve uluslararası literatür taraması yapılmış, Türkiye’nin
su kaynaklarına ilişkin kurumsal yapısı incelenmiştir. Bu kapsamda, merkezi
yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve ilgili meslek odaları, uzman grubu ve
yöre halkının oluşturduğu 64 katılımcıdan oluşan 6 farklı ilgi grubu belirlenmiştir.
Bu ilgi gruplarının görüş ve tutumlarını ortaya koymak için 64 katılımcı ile R’WOT
analizi gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, alan çalışması yapılmış, öncelikle SWOT
analizi oluşturulmuştur. SWOT analizini oluşturmak için ilgili kamu kurum ve
kuruluşlardan ve uzman grubundan görüş alınmıştır. Daha sonra SWOT analizini
daha sistematik bir hale getirmek için tüm ilgi gruplarına önceliklendirme yapmaları
istenmiş ve bu şekilde R’WOT analizi oluşturulmuştur. Bu analiz sonuçlarına göre;
HES projelerinin çevreye etkileri, atıksuların ve katı atıkların doğal kaynaklar
üzerindeki olumsuz etkileri, bilinçsiz bir şekilde yapılan tarım, maden arama ve
çıkarma faaliyetleri, çiftçi eğitim programlarının tüm ilçelerde etkin rol oynamaması,
özel sektör girişimciliğinin, sivil toplum girişimlerindeki örgütlenmelerin ve nitelikli
elemanların yetersizliği ve dere yataklarındaki taşkın riskleri alana özel sorunlar
olarak tespit edilmiştir. Ekoturizm ve odun dışı ürünlerin potansiyelinin alternatif
geçim kaynağı olarak değerlendirilmesi, geleneksel hayvancılık sektörünün
desteklenmesi ve teşvik edilmesi, meyvecilik ve el sanatlarının geliştirilerek pazara
sunulması, milli park, yaban hayatı geliştirme sahası, orman, mera, arkeolojik ve
doğal sit alanlarının koruma-kullanma dengesinin sağlanması analizin diğer
sonuçlarındandır. Elde edilen veriler, sorunlarının ve önceliklerin belirlenmesi ile
uygulama ve faaliyet hedeflerin oluşturulması aşamalarında değerlendirilmiştir.
Havza alanı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, havzanın doğal, sosyodemografik, ekonomik, su alt yapısı ve çevresel risk durumu verileri ile ilgi
gruplarının görüşleri birlikte değerlendirilmeli ve sonuç kararlarının üretilmesinde
bir bütün olarak dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda hazırlanan yönetim planında, havza
ilgi gruplarının düşünceleri ile alanın içerdiği kaynak değerleri değerlendirilerek koruma
121
öncelikli ve ekonomik kalkınmaya destek olacak çevre duyarlı faaliyet hedefleri tercih
edilmiştir. Havza yönetim planında üretilen akılcı uygulama araçları yukarıda
bahsedilen sorunları çözmeyi, potansiyelleri değerlendirmeyi ve kaynak değerlerinin
sürdürülebilir kullanımını sağlayabilecektir. Bu kapsamda yönetim planının ideal
hedefi: Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin koruma-kullanma
dengesinin sağlanması için mekanizmaların geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu
ideal
hedefe
ulaşmayı
sağlayacak
uygulama
hedefleri
ve
bu
hedeflerin
gerçekleşmesini sağlayacak faaliyetleri çalışmada önerilmiştir.
Uygulama hedeflerinden “alt yapı olanaklarının geliştirilmesi” hedefine yönelik
faaliyet hedefleri Kastamonu İl Özel idaresi tarafından hazırlanan 2010-2014 Strateji
Planı ve 9. Kalkınma Planı programları tarafından da desteklenmektedir. Su
kaynaklarına ve çevresine en büyük tehdit yerleşim alanlarından gelmektedir.
Özellikle katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmesi, kentsel atık su alt yapı
tesisine yönelik projelerin tamamlanması öncelikli olarak çalışmada ve Strateji
Planında önerilmiştir.
Çalışmada “su kalitesinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli kullanımının sağlanması”
uygulama hedefi altında gerekli faaliyet hedefleri önerilmiştir. Havza alanındaki
sanayi tesislerinin (ACS Tekstil Sanayi hariç) üretimde kullanmış oldukları suya
ücret ödemedikleri, suyun verimliliğine ve mevcut kaynakların israfına yönelik tehdit
oluşturdukları alan çalışmasında tespit edilmiştir. Yine, HES projeleri yapımı hem su
verimliliğini düşürmekte hem de ekosistemin devamlılığını tehlikeye sokmaktadır.
Katılımcılar tarafından da en önemli tehdit olarak görülen bu projelere yönelik
faaliyet hedefleri çalışmada önerilmiştir.
“Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken turizm
bölgesi haline gelmesinin sağlanmasına” yönelik hedef kararları 9. Kalkınma Planı
ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan Taslak Bölge Planı (TR82
Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri) ve 2010-2014 Strateji Planı ve
Sinop-Kastamonu-Çankırı illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı (1/100000)
planlama kararları arasında da yer bulmuştur.
122
Son yıllarda su kaynaklarının, doğal bitki örtüsünün, yaban hayatının ve bu
kaynaklarla birlikte gelişen insan topluluklarının bütünlüğünü korumanın önemi daha
fazla anlaşılmaya başlanmıştır. Talep yönetiminin çıktılarından olan bu değerler
hazırlanan havza yönetim planında da ekosistemin ihtiyaçları göz önünde
bulundurularak biraraya getirilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, “doğal ve kültürel
kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsünün ve yaban hayatı açısından önemli
alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması” uygulama hedefi ve buna
yönelik faaliyet hedefleri çalışmada önerilmiştir.
“Geleneksel üretimin (hayvancılık sektörünün, yöreye özgü bitkisel ürünlerin, odun
dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin sağlanmasına”
yönelik, Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop
illeri), Kastamonu-Çankırı-Sinop illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı (1/100000) ve
2010-2014 Strateji Plan kararlarında faaliyet programları yeralmaktadır. Çalışma
kapsamında faaliyet hedefleri bu planlar ve elde edilen veriler değerlendirilerek
hazırlanmıştır.
Ayrıca, su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu konularında eğitim faaliyetlerinin
yaygınlaştırılması 1982 yılında Birleşmiş Milletlerin Çevre ve Kalkınma Konferansı
çıktılarındandır. Bu anlamda çevre bilincinin yeterince bulunmadığı alanda gerekli
eğitim çalışmalarının yapılması ve desteklenmesi önerilmektedir. “Havza alanının
fonksiyonları, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmalarının yapılması”
uygulama hedefleri Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı,
Sinop illeri), Kastamonu İli Tarım Master Planı tarafından da önemsenmiş buna
yönelik plan kararları alınmıştır.
Yönetim planlarının çok disiplinli bir çalışma grubu tarafından hazırlanması
gerekmektedir. Çalışmanın bir tez çalışması olması nedeniyle çalışma grubu
oluşturulamamıştır. Ancak, havza yönetimi ile ilgili katılımcılığın sağlanması
açısından ilgi grupları ile R’WOT analizi gerçekleştirilmiş, ilçe belediyeleri ve özel
sektör temsilcileri ile derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur. Bu şekilde
123
havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen katılımcıların tutum ve davranışları ortaya
konmaya çalışılmıştır.
Elde edilen tüm sonuçlar değerlendirildiğinde hazırlanan yönetim planının
uygulanabilmesi için havza ölçeğinde yeni bir yapılanmanın gerekliliği ortaya
çıkmıştır. Ülkede su kaynakları ile ilgili mevzuatın dağınık yapısına uluslararası
anlaşmaların eklenmesi ile daha karmaşık bir yönetim ve yasal yapı ortaya
çıkmaktadır. Bu anlamda mevzuatın uluslararası taahhütler de dikkate alınarak
sadeleştirilmesi, havza yönetiminde doğal sınırların kullanılması ve yasal dayanağın
bu yönde yenilenmesi, yetki dağınıklığının ortadan kaldırılarak dünyada birçok
ülkelerde geçerli olan bütüncül yaklaşımlı havza yönetim yapısının benimsenmesi
gerekmektedir. Ayrıca, Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planının tüm
aşamalarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için katılımın ve eşgüdümün
sağlandığı, ulusal boyuttan alt ölçeğe kadar planlar arasında kademeli birlikteliğin
kurulduğu ve yasal dayanaklarla desteklendiği bir yönetim örgütlenme yapısının
oluşturulması bundan sonra yapılacak çalışmalar için önerilmektedir.
Çalışmanın, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi kapsamında 2015 yılına kadar
hazırlanması öngörülen havza yönetim planları için altlık olacağı, Devrekâni Çayı
Alt Havzası’nda bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynak olacağı ve Türkiye’deki
diğer alt havzalar için de yol gösterici olacağı beklenmektedir.
124
KAYNAKLAR
Akdoğan, A., 4. “Dünya Su Forumu ve İstanbul’da Düzenlenecek Su Forumu
Üzerine” YAYED- Memleket Haberi, 1(3): 39-42, (2006).
Akkaya, C., Efeoğlu, A., Yeşil, N., “Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ve
Türkiye’de Uygulanabilirliği”, TMMOB Su Politikaları Kongresi, Ankara, 195-203,
(2006).
Aladağ, A., Çiçek, N., Erul, G., “Bütüncül Havza Yönetimi”, III. Çevre Sorunları
Kongresi, Fatih Üniversitesi, İstanbul, 1(2):170-178, (2008).
Andrulewicz, E., “Watershed Management System in Poland and Its Implications for
Environmental Conditions of the Baltic Sea: An Example of the Vistula River
Watershed”, (eds: Gönenç, İ. E., Vadinenau, A., Wolfin, J.P., Russo, R.C.),
Springer, Netherlands, ISSN 1874-6519, 99-111, (2008).
Aras, D., “Türkiye’de Yüzeysel Su Kaynaklarının Yönetimi”, Ankara Üniversitesi
SBE, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 60-65, (1997).
Artar, M., “Karatepe-Aslantaş Milli Parkı Örneğinde Korunan Alanlar İçin Bir
İzleme Yönteminin Geliştirilmesi”, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Doktora Tezi, 190-200, Adana (2008).
Ayan, S., Öztürk, S., Yiğit, N., “Karadeniz Bölgesi Milli Parklarının Korunan Alan
Ağı Sertifikalandırma Sistemine Uygunlukları”, Kastamonu Üniversitesi Orman
Fakültesi Dergisi, 9 (1): 66-79 (2009).
Balcı, A., Uzunsoy, O., “Türkiye’de Başlıca Havza Amenajmanı Sorunları ve
Bunlarla İlgili Çalışmalar”, İstanbul Üniv. Orman Fakültesi Yayınları, İstanbul,
1844, (1980).
Baloc, M.A., Tanık, A., “Development of an Integrated Watershed Management
strategy for Resource Conservation in Balochistan Province of Pakistan”, Elsevier,
1(3): 38-46, (2007).
Bartarya, S.K., “Watershed Management Strategies in Central Himalaya: The Gaula
River Basin”, Elsevier, Kumaun, India, 8 (3):177-184, (1991).
Becerra, E.H., “Monitoring And Evaluation Of Watershed Management Project
Achievements”, FAO Conservation Guide, Roma, 24, (1995).
Bilen, Ö., “Su Yönetimi ve AB Su Politikaları”,Türkiye’nin Su Gündemi, DSİ,
Ankara, 978-9944-62-7597, 46, (2009).
125
Brody, S.D., Highfield, W., Peck,B., “Exploring The Mosaic Of Perceptions For
Water Quality Across Watersheds in San Antonio”, Lanscape And Urban Planning,
Texas, 73, 2(3):200-214, (2005).
Burak, S., Duranyıldız, İ., Yetiş, Ü., “Ulusal Çevre Eylem Planı: Su Kaynaklarının
Yönetimi”, DPT Yayınları, Ankara, ISBN 975-19-1799-9, 34-41, (1997).
Çepel, N “Ekolojik Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, TÜBİTAK Popüler Bilim
Kitapları, , Ankara, ISBN:975-403-290-4, (2003).
Coşgun, U., Yılmaz, E., Ok, K., Telek, A., Ay, Z., Uzun, E., “Orköy Kaynaklarının
Tahsisinde Orman Köylerinin Önceliklerinin Saptanması (Antalya İli Örneği)”, .T.C.
Çevre ve Orman Bakanlığı, Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü,
Teknik Bülten, Antalya, 318: 033 (28), 65, ISSN: 1302-3624, (2007).
Çevre Düzeni Planlarının Hazırlanmasına Dair Yönetmelik (Taslak), Madde-2, 6,
(2008).
Çiçek, N., Karaaslan, Y., Aslan, V., Yaman, C., Akça, L., “Türkiye’de AB’ye
Uyumlu Su Havzası Yönetim Stratejisi ve Su Çerçeve Direktifi”, III. Çevre
Sorunları Kongresi, Fatih Üniversitesi, İstanbul, 170-178, (2008).
Devrekâni Havzası Master Plan Raporu, “Proje Sahasının Tanıtılması”, T.C
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüd ve Plan
Dairesi Başkanlığı, Su İş Proje Müh. ve Müşavirlik Ltd.Sti, Tunus Caddesi 50-A/11,
Kavaklıdere, Ankara, 1, (1987).
DİE, “Genel Nüfus Sayımı, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri”, DİE, Ankara
(2000).
DİE, “2002 Genel Sanayi ve İş Yeri Sayımı”, DİE, Ankara, (2002).
Dinçer, B., Özaslan, M., “İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması
Araştırması”, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, DPT, (2004).
DPT, “Su Havzaları Kullanımı ve Yönetimi”, Özel İhtisas Komisyonu Raporu,
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, DPT 2555, ÖÎK 571, Ankara, 198, (2001).
DPT, “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”,
Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, 2671, 75, (2003).
DPT, “Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi”, “Tarımsal
Yapının Geliştirilmesi” Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, 26215, 73-79,
(2006).
DSİ, “Devrekâni Çayı Tahlil Sonuçları”, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu,
(2008).
126
Elkaduva, B., Sakthivadivel, R., “Use of Historical Data as a Decision Support Tool
in Watershed Management: A Case Study of Upper Nilwala Basin in Sri Lanka”,
International Water Management Institute, Srilanka, 1-33, (1999).
Ekim, T., “Valla Kanyonu ve Ilgarini Mağarası ile Yakın Çevresinin Floristik Yapısı
Hakkında Rapor”, Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Botanik, ABD,
Ankara (1998).
Ergin, E., “Uzaktan Algılamanın Havza Yönetiminde Kullanımı: Çandarlı Örneği”,
Dokuz Eylül Üniversitesi FBE, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enst., Kıyı Bölgesi
Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1, (2006).
Fisunoğlu, M., “Havza Amenajmanı Önemi ve İlkeleri”, T.C. Orman Bakanlığı, 1.
Ormancılık Şurası, Tebliğler ve Ön Çalışma Grubu Raporları, Ankara, (1993).
Gardiner, J., Thomson, K., Newson, M., “Integrated Watershed/River Catchment
Planning And Management: A Comparison of Selected Canadian And United
Kingdom Experiences”, Journal of Environmental Planning&Management, 94,
37, 1, 53, 15, (1994).
Geray, U., Küçükkaya, İ., “GAP Bölgesinde Yukarı Havzaların Yönetim Modeli”,
Orman Mühendisleri Odasına Hazırlatılan Proje, 50, Ankara (2001).
Gleick, P.H., “The World’s Water 2000-2001: The Biennial Reppoort on Freshwater
Resources”, Island Pres, Washingtoon, USA, ISBN:1-55963-792-7, 5-8, (2000).
Gündoğdu, V., “Gediz Nehir Havzası Yönetim Planı Oluşturulmasına Yönelik Bir
Yaklaşım”, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Temel Bilimler
Anabilim Dalı Doktora Tezi, Bornova-İzmir, 19-23, (2003).
Gündoğdu, V., Kocataş, A., “Gediz Nehir Havzası Yönetim Planı Oluşturulmasına
Yönelik Bir Yaklaşım”, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, İzmir, ISSN 1300 – 1590, (3-4):
371–378 (2006).
Güney Doğu Anadolu Projesi Kalkınma Raporu, “GAP Bölgesinde Yukarı
Havzaların Yönetim Modeli”, T.C. Başbakanlık Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge
Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 1:14-15, Ankara, (2002).
Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, İçme Suyu Kimyasal Analiz Sonuçları,
Kastamonu, (2009).
Hartmann, G., “Almanya’daki İçme Suyu Kaynaklarının Korunması”, Su
Havzalarını Koruma Stratejileri Uluslararası Sempozyumu, İSKİ İstanbul, 131137, (1991).
Hea, C., Malcolmb, S. B., Dahlbergci K. A., Fud, B., “A Conceptual Framework For
Integrating Hydrological And Biological Indicators into Watershed Management”,
Landscape And Urban Plannig, 49(1): 25-34 (2000).
127
İnternet: Alan Yönetimi Neyi Hedefliyor?
http://www.arkitera.com/h5882-alan-yonetimi-ve-anit-eser-kurulu.html, (2010).
İnternet: Alan Yönetimi, Yönetim Planı,
http://www.istanbulmiraskomitesi.com/kurumlar/alan-yonetimi.html, (2010).
İnternet: Azdavayda Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi,
http://www.azdavay.com/haberler/haber_oku.asp?haber=1369, (2010).
İnternet: Center for Watershed Protection,
http://www.cwp.org/Resource_Library/index.htm (2010).
İnternet: Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi,
http://www.agm.gov.tr/ashrp/detaysite.asp?id=31 (2010).
İnternet: Guidelines and Manual on Land-Use Planning and Practices in Watershed
Management and Disaster Reduction, ST/ESCAP/1781, 1997,
http://www.unescap.org/enrd/water_mineral/pubs/watershed/watershed1.htm (2010).
İnternet: Havza Koruma Eylem Planları,
http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/HKEP/hkep.html, (2009).
İnternet: Havza Koruma Eylem Raporları,
http://www.cygm.gov.tr/CYGM/AnaSayfa/SuToprakYonetimi/HavzaKoruma.aspx?s
flang=tr (2010).
İnternet: İl Özel İdaresi Yönetimi,
http://www.mahalli-idareler.gov.tr/Mahalli/BldYonetimi.aspx, (2010).
İnternet: 2nd World Water Forum,
http://www.worldwatercouncil.org/index.php?id=16 (2011).
İnternet: Neden Havza Ölçeği ve Entegre Havza Yönetimi?
http://www.wwf.org.tr/tr/su_konya_nhoehy.asp (2010).
İnternet: Organization of Water Management in France, International Office for
Water, http://www.iowater.org/spip.php?article1068 (2009).
İnternet: The Dublin Statement on Water and Sustainable Development,
http://www.inpim.org/files/Documents/DublinStatmt.pdf (2011).
İnternet: The EU Water Framework Directive - integrated river basin management
for Europe, http://ec.europa.eu/environment/water/water-framework/index_en.html
(2010).
İnternet: Toprak ve Su Kaynakları, http://www.dsi.gov.tr , (2010).
128
İnternet: Total Catchment Management, http://www.murrimbidgee.cma.nswgov.au
(2009).
İnternet: Türkiye’nin Büyük Akarsu Havzaları Haritası, http://cografyam.net/ 2010).
İnternet: Uluabat Gölü Yönetim Planı Faaliyetleri Mart 2006 Güncellemesi
http://www.marcep.org/pdf_doc/uluabat_golu_yonetim_plani.pdf, (2010).
İnternet: Veritabanı Yapısı ve Alan Yönetimi,
http://www.gomydb.com/veritabanlari/80-oracle-veritaban-yaps-ve-alan-yoenetimiogs-1.html (2010).
İnternet: Water Management in France,
http://www.waternunc.com/gb/ageau2gb.htm, (2009).
İnternet: Water Scarcity, http://www.fao.org/nr/water/topics_scarcity.html (2010).
İnternet: Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi,
http://www.yesilirmak.org.tr/http/YHKB_Genel2.htm , (2010).
İnternet: Zümrüt Köyü Ekoturizm Uygulama Projesi,
http://www.ked.org.tr/zumrut.htm, (2010).
Jones, R.C., Grizzard, T., Cooper R.E., “The Response of Stream Macroinvertebrates
and Water Quality to Varying Degrees of Watershed Suburbanization in Northern
Virginia”, In Watershed ‘96: Moving Ahead Together, Environmental Protection
Agency, 671-674, U.S. (1996).
Kapluwitz, M. D., Witter, S. G., “ Agricultural and Residential Stakeholder input for
Watershed Management in a Mid-Michigan Watershed”, Landscape and Urban
Planning, 84:20-27, (2008).
Karadağ, A .A., “Katılımcı Havza Yönetim Modelinin Oluşturulması: Kovada Gölü
Örneği”, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi,
Ankara, 1-10 (2007).
Karadağ, A., Uzun, O., “Havza Yönetimi ve Türkiye’nin Sınıraşan Su Politikalarına
Etkisi”, 1. International Davras Congress, Social And Economics Issues Shaping
The World’s Future: New Global Dialogue , Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta,
Türkiye (2009).
Karadeniz, N., Baylan, E., “Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve Bütüncül Su Kaynakları
Yönetimi Çerçevesinde Yaşam ve Su Kaynakları: Terkos Gölü Örneği”, Küresel
İklim Değişikliği ve Su Sorunlarının Çözümünde Ormanlar Sempozyumu”,
Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi, İstanbul, 196, (2007).
129
Karadeniz, N., Özbek, H., Gül, S., “Ülkemiz Koruma Alanlarında Yönetim Planı
Süreci”, 2000’li Yıllarda Çevre ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu. Bildiriler Kitabı
177-184, Ankara, (2000).
Karaelmas, O., “Çerkeş Havzasının Optimal Alan Kullanım Planlaması Üzerine Bir
Araştırma”, Ankara Üniv., Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 154, Ankara
(2003).
Karahan, F., Angın, İ., “Yeşil Alan Uygulamalarında Su Tüketiminin Asgariye
İndirilmesi İçin Sukkulent Bitki Türlerinden Yararlanma”, TMMOB 2. Su
Politikaları Kongresi, Ankara, 291, (2006).
Kastamonu İli Arazi Varlığı, “Toprak Grupları, Toprak Sınıfları, Erozyon, Arazi
Yetenek Sınıfları Haritası”, Kastamonu Köy Hizmetler Genel Müdürlüğü Yayınları,
(1993).
Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, “İlçelere Ait Konaklama Tesislerine
İlişkin İstatistiki Veriler”, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Raporu,
Kastamonu, (2010).
Kastamonu Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, “İlçelere Ait 2009 Yılı İklim Verileri”,
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kastamonu
(2009).
Kastamonu Müze Müdürlüğü, “İlçelere Ait Arkeolojik, Kentsel ve Doğal Sit Alanları
Verileri”, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kastamonu (2010).
Kastamonu Sağlık İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Sağlık Birimleri Verileri”, Sağlık
Bakanlığı, (2009).
Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Sanayi Tesisleri Verileri”,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kastamonu, (2009).
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, “Devrekâni Çayında Alınan Nitrat Sonuçları” T.C.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Kastamonu (2009).
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Tarım ve Hayvan Ürünleri İstatistiki
Verileri” T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı,
Kastamonu (2009).
Kastamonu Valiliği, “Kastamonu İli 2006 Yılı İl Çevre Durum Raporu”, Kastamonu
İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kastamonu, (2006).
Ketenoğlu, O., Aydoğdu, M., Turan, L., Kaynak, S., “Küre Dağları Milli Parkı’nın
Biyolojik Zenginlikleri”, Biyolojik Çeşitlilik ve Çevre Koruma Rehberi, Ankara, 83,
(2001).
130
Kibaroğlu, A., “Küresel Su Politikaları ve Havza Yönetimi”, TMMOB Jeoloji
Mühendisleri Odası Haber Bülteni, , Ankara, 2006 (3):46-49, (2006).
Kurttila, M., Pesonen, M., Kangas, J., Kajanus, M., “Utilizing the Analytic Hierarchy
Process (AHP) in SWOT Analysis – A Hybrid Method and its Application to a
Forest-Certification Case”, Forest Policy and Economics, 1: 41-52, (2000).
Ludwik, A.T., “Harmonizing Water Use And Development With Environmental
Protection”, Water in a Developing World-The Management of a Critical
Resources, 75, Colorado, ABD (1978).
Manavoğlu, E., “Şehir Planlama ve Tasarımında Su Kaynaklarının Önemi AntalyaKoyalaltı Örneği”, Planlama Dergisi: Kent Planlama ve Su, TMMOB Şehir
Plancıları Odası Yayını, Ankara, ISSN:1300-7319, 3-4 (41):119-131, (2007).
Minnesota Pollution Control Agency, “Basin Planning and Management”, Policy
and Planning Division, 1-3, Saint Paul, MN, (2002).
Mishra, B., “A Successful Case of Participatory Management of Ralegan Siddhi
Village in District Ahmadnagar Manhastra India”, Association of Voluntary
Agencies for Rural Development, India, (1997).
Mostert, E., “River Basin Management and Planning”, 4. National Congress on
Water Resources, Lizbon, Portekiz, 1-12, (1998).
Özdamar, K., “SPSS ile Bioistatistik”,. Baskı Kaan Kitapevi, Eskişehir, 3,(4): 452, (2001).
Öztürk, S., “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Kaynak Değerleri ve
Yönetim Açısından İrdelenmesi”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı ABD Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak, 156, (2004).
Öztürk, S., “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Rekreasyonel Kaynak
Değerlerinin İrdelenmesi”, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi
Dergisi, Isparta, ISSN: 1302-7085, A(2):138-148, (2005).
Pesonen, M., Kurttila, M., Kangas, J., Kajanus, M., Heinonen, P., “Assessing the
Priorities Using A’WOT Among Resource Management Strategies at the Finnish
Forest and Park Service”, Forest Science, 47 (4): 534-541 (2001).
Randhir, O.T., Connor, O.R., Penner, P.R., Goodwin, W.D., “A Watershed-Based
Land Prioritization Model For Water Supply Protection”, Elsevier Science, 143:1-3,
(2001).
Rogers, G.O., Defee, B.B., “Lonterm Impact Of Development On A Watershed:
Early Indicators of Future Problems”, Landscape And Urban Planning, 73: 215233, (2005).
131
Saner, E., “AB Üyelik Süreci ve Sınıraşan Ülkeler”, II. Su Politikaları Kongresi,
TMMOB, Ankara, (2008).
Schmoldt, D. L., Peterson, D. L., “Analytical Group Decision Making in Natural
Resources: Methodology and Application”, Forest Science, 46(1): 62-75, (1995).
Sezgin, İ. H., “Başdere Havzası Kırsalının Kalkınma Potansiyelleri”, Selçuk
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Konya, 162, (2007).
Shamsi, U.M., “Water Resource Engineering Application Of Geografic Information
Systems”, Wetland And Environmental Application of GIS, Crc Pres, Boca Raton,
Florida, USA, 373, (1995).
Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, “1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı
Plan Açıklama Raporu”, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki
Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü, Çiftevler Sokak No: 3/1
A.Ayrancı/Ankara, (2008).
Sönmezler, G., “Proje Yönetimi Yaklaşımıyla En İyi Festival Mekanı ve İçeriğinin
Seçimi”, Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi, Endüstri Mühendisliği
Bölümü Doktora Tezi, İstanbul, 149, (2008).
Steiawan, H., Mathieu, R., Fawcett, M.T., “Assesing The Appllicability Of The V-IS Model to Map Urban Land Use in The Develping World: Case Study Of
Yogyakarta”, Indonesiacomputers, Environment And Urban Systems, 30(4):503522, (2006).
Steiner, F., Mscherry, L., Guhathakurta, S., Maruffo, J., Holm, M., “A Watershed At
A Watershed: The Potential for Environmentally Sensitive Area Protection in The
Upper San Pedro Drainage Basin (Mexico And USA)”, Landscape And Urban
Planning, 49:129-148, (2000).
Sulak Alanlarda Yönetim Planlaması Kurs Notları, T.C. Çevre Bakanlığı, 5-46,
(2000).
Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, “Planlama ve Kentsel Su Tüketim İlişkisi:
Antalya Örneği”, Antalya İçme Suyu ve Sorunları Sempozyumu, Akdeniz
Üniversitesi ve Antalya Kent Konseyi, (2006).
Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, “Bölge ve Kent Planlama İle Su Tüketim
İlişkisi: Dünya ve Ankara Örnekleri”, Planlama Dergisi: Kent Planlama ve Su,
TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, ISSN:1300 7319, 3-4:(41):9-15 Ankara
(2007a).
Şehir Plancıları Odası Komisyonu, “Küresel Su Politikalarının Şehir ve Bölge
Planlama Disiplini Açısından Değerlendirilmesi”, Planlama Dergisi: Kent Planlama
132
ve Su, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, ISSN:1300 7319, 3-4:(41):23-35
Ankara (2007b).
Tanık, A., “Integrated Watershed Management”, Ders Notları, İTÜ, İstanbul, (2007).
TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Strateji Geliştirme Başkanlığı, (2007).
Tunoğlu, C., “Devrekâni Kuzey Yöresinin (Kastamonu) Jeolojik İncelenmesi”
Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 269, (1991).
Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası’nın (Kastamonu kuzeyi) Maastrihtiyen Yaşlı
Pelajik Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, Türkiye 9. Petrol Kongresi ve
Sergisi, Bildiriler Kitabı, 84-91,(1992a).
Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası (Kastamonu Kuzeyi) Üst Jura-Alt Kretase Yaşlı
Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, T.P.J.D. Bülteni, 3(1):75-86, (1992b).
Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası’nda (Orta Pontidler) İncigez ve Davutlar
Formasyonları Kumtaşlarının Çökelme Koşullarının İncelenmesi”, Yerbilimleri,
Hacettepe Üniversitesi. YUVAM Bülteni, Ankara, 16, 149-165, (1993).
Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası (Kastamonu Kuzeyi) Üst Paleosen-Alt-Orta Eosen
Yaşlı Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, Türkiye Jeoloji Bülteni, 37 (2):
43-51, (1994).
TÜİK, “İller İtibarıyla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla”, Türkiye İstatistik Kurumu,
Kastamonu, (2001).
TÜİK, “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nüfus Sayımı”, Türkiye İstatistik
Kurumu, Kastamonu, (2010).
TÜİK, “İş Gücü Verileri” Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2009).
TÜİK, “Kastamonu İli ve İlçelere Ait Tarımsal ve Hayvansal Ürünlere Ait
İstatistikler” Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2007).
Türk Çevre Mevzuatı, Önder Matbaa, Ankara, 663, (1992).
Türker, N., Çetinkaya, A., “Batı Karadeniz Bölümü Ekoturizm Potansiyeli”,
Kastamonu İli Turizm Potansiyeli, Ankara, 1(1):366-462, (2009).
Türker, N., Öztürk, S., “Host Communities Perceptions of Tourism Development and
Planning in the Kure Mountains National Park”, Intenational Conference on
Tourism (ICOT), Rhodos-Yunanistan, 106, (2011).
133
Uluçay, H., “Havza Planlaması ve Yönetimi”, Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı,
Yüksek Lisanas Tezi, İstanbul, 1-55, (2006).
UN, “Guidelines And Manual Land-Use Planning and Practices in Watershed
Management and Disaster Reduction, Economic and Social Commission for Asia
and The Pacific”, United Nations, (1997).
Uzun, O., “Düzce Asarsuyu Havzası Peyzaj Değerlendirmesi ve Yönetim Modelinin
Geliştirilmesi”, Ankara Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 1329, (2003).
Vadineanu, A., Preda E., “Watersheds Management in Romania: Challenges and
Opportunities”, (eds: Gönenç, İ. E., Vadinenau, A., Wolfin, J.P., Russo, R.C.),
Springer, Netherlands, ISSN 1874 6519, 12 (1):113-132, (2008).
Vurdu, H., Uslu, N., Güney, K., Ünal, S., Ayan, S., Sıvacıoğlu, A., Gürel, N., Küçük,
Ö., Ulusan, D., Öztürk, S., Türkyılmaz, E., “Küre Dağı Milli Parkı’nın Floristik
Zenginliği ve Habitat Alanlarının Belirlenmesi Projesi Sonuç Raporu”, Gazi
Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi Kütüphanesi, Proje Kodu:2002K120250,
DPT Kastamonu, 45-47, (2004).
Wang, X., Yu, S., Huang, G. H., “Land Allocation Based on Integrated GISOptimization Modelling At Watershed Level”, Landscape And Urban Planning, 73:
215-233, (2004).
Yeşilyurt, N., Ertekin, K.İ., Tunoğlu, C., “Batı Pontidler’de (Seydiler/Kastamonu)
Yeni Bir Litostratigrafi Birim Önerisi: Geç Lütesiyen-Bartoniyen Yaşlı Seydiler
Formasyonu”, Türkiye Jeoloji Bülteni, 48 (1): 41-54, (2005).
Yıldız, A., Yeşilyurt, N., Tunoğlu, C., “Eosen yaşlı Seydiler Formasyonu’nun
(Kastamonu, KB Türkiye) Planktonik Foraminifer, Kalkerli Nannoplankton
Biyostratigrafisi, Ostrakod Topluluğu ve Eskiortam Yorumu”, Yerbilimleri, 28 (1):
33-55, (2007).
Yıldız, N., “Tortum Çayı Havzasın Uygun Alan Kullanımlarının CBS İle
Belirlenmesi”, Atatürk Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı ABD,
Doktora Tezi (Basılmamış), Erzurum, 4-8, (2006).
Yılmaz, E., “R’WOT Tekniği: Arıcılık Sektöründe Katılımcı Yaklaşım ile Örnek Bir
Uygulaması”. DOA Dergisi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğu Akdeniz
Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Tarsus-Adana, 40 (6): 93, (2006).
Yılmaz, E., “A’WOT Tekniği Kullanarak Katılımcı Yaklaşımla Proje
Değerlendirmesi”, DOA Dergisi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğu Akdeniz
Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayını, Tarsus-Adana, 13 (1):1-19, (2007).
134
Yılmaz, V., “Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi Özelinde Havza
Yönetiminin İncelenmesi” Çukurova Üniv., Fen Bilimleri Enstitüsü, Toprak ABD,
Y.Lisans Tezi, Adana, (1999).
Yurteri, C., Soyupak, S., Gemici, Y., Ekemen, E., Onur, A.K., Aslan, G., Tumbat,
G., “Seyhan Nehri Havzası Çevre Yönetim Planı Geliştirilmesi Projesi”, Orta Doğu
Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Ankara, Proje No: 93K 100020, (1996).
Yüksek, Ö., “Küre Dağları”, Atlas Dergisi, Çankin Cad. Koç Han.No: 7 Kat.2,
Ulus/Ankara, 50(1): 97-112, (1997).
135
EKLER
136
EK-1 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
Mevcut kurumsal yapı
Su kaynaklarından sorumlu kurumların su yönetimindeki görevleri aşağıda
belirtilmiştir:
Çevre ve Orman Bakanlığı
1991’de kurulmuş olan Bakanlık, başlıca, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi ile
ilgili temel görevleri üstlenmektedir. 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında yeralan
ve 1988 yılında yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile alıcı ortam ve deşarj
uygulamasını sağlamak, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliğini
uygulamak ve koordinasyonu sağlamak başlıca görevleri arasındadır.
Çevre yönetimiyle ilgili başlıca koordinatördür. Bakanlığın su sektörü ile ilişkisi su
kaynaklarını korumak, kirliliği önlemek, gerekli önlemleri almak, su kaynaklarının
üretim ortamları olan dağlık ve yukarı havzaları korumak, bu alanların korunmasına
yönelik projeleri geliştirmek, sel, taşkın, heyelan ve erozyonu önleyecek
ağaçlandırma projeleri üretmek, ekolojik planlar ve kalkınma hedefleri çerçevesinde
Çevre Düzeni Planlarını yaptırmak ve onaylamak anlamında büyük önem
taşımaktadır. Ayrıca, çevre korumaya yönelik uygun teknolojiler belirlemek, her
türlü atığın çevreye olan zararının yok edilmesini sağlamak ve denetimini yapmak
bakanlığın görevleri dahilindedir.
137
EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
Su
alanlarının
üretim
kapasitelerinin
tayini,
bu
kaynakların
korunması,
değerlen1dirilmesi, sportif balık avcılığı suretiyle turistik aktivitenin canlandırılması
ve bu sularda tabii ve suni üretim yapılması, ıslah edilmesi, gerekli tesislerin
kurulması, bu amaçlara yönelik orman alanlarının korunması, geliştirilmesi ve
yeniden ağaçlandırılması ve orman içi meraların ıslahı ile çevrenin korunması ve bu
amaçlara ulaşmak için orman köylüsünün sosyo-ekonomik kalkınmasına yardımcı
olmak Orman Bakanlığını ilgilendiren konulardandır.
Yine su kaynaklarına ilişkin bakanlık, inşası tamamlanan barajlarda periyodik
ölçümler almak, hızlı bir sedimantasyon tespit edildiği taktirde, imkânlar
çerçevesinde ve gerektiğinde ilgili diğer kuruluşlarla da işbirliği sağlayarak erozyon
kontrol ölçümleri almaya çalışmaktadır [Burak ve ark., 1997].
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ)
1953’te 6200 sayılı kanunla, toprak ve su kaynaklarını geliştirerek ekonomiye katkı
sağlamak amacıyla kurulan DSİ, 31.08.2007 tarihinden itibaren Çevre ve Orman
Bakanlığı'na bağlı olarak hizmetlerini yürütmektedir. Su kaynakları yönetiminde ana
yatırımcı kurulu olarak görev yapmaktadır [www.dsi.gov, 2010].
Sulama tesisleri kurmak, enerji üretmek, taşkınlara karşı tarım sahalarının
korunmasını sağlamak, kurulan işletmelerin bakım ve onarımını gerçekleştirmek,
167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu (YAS) hükümleri uyarınca yeraltı suyu işletme
sahaları içinde açılacak kuyuların adetlerini, yerlerini, derinlik ve diğer özellikleri ile
çekilecek su miktarını belirlemek kuruluşun faaliyetleri arasındadır. 167 Sayılı
Kanunun 3. maddesi uyarınca sınırları ve yapısı, özellikleri belirlendikçe yeraltı suyu
sahaları da yine DSİ Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine ilgili bakanlıkça “Yeraltı
1
Çevre Düzeni Planları dahilinde arazi kullanımı çerçevesinde ekolojik ilkelerin baz alındığı koruma
kullanma dengesinin gözetildiği uluslararası, ulusal ve bölgesel kararlar, prensip ve politikalar
geliştirilmektedir.
138
EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
Suyu İşletme Alanları” kabul ve ilan edilmektedir. İlan edilmiş yer altı suyu işletme
sahaları dışında yeraltı suyu aranması ve kullanılması aynı kanunun 8. maddesi
uyarınca DSİ tarafından verilecek izne bağlı olmaktadır. Aynı şekilde ıslah ve tadil
izin belgeleri de yine DSİ’nin yetkisi dahilindedir. DSİ, 1968 tarihinde nüfusu
100.000’den fazla şehirlerin içme suyunu temin etmek işinide üzerine almış
bulunmaktadır. DSİ, nüfusu 100.000’i aşan şehirlerin içme suyu, kullanma ve
endüstri suyunun temin edilmesi amacıyla depolama (baraj, regülatör, YAS vb) ana
iletim hattı, arıtma tesisi, pompa istasyonları ve ana temiz su deposu yatırımlarının
etüd, veri toplama, master plan, planlama, kati proje, tatbikat projesi ve inşaatlarını
yapmakla yükümlü olmaktadır. DSİ’nin çalışmalarına başlaması için Bakanlar
Kurulu kararı, ilgili belediye meclisi kararı ile belediye ve DSİ arasında projenin her
kademesi için protokollerin yapılması ön koşul olmaktadır [Burak ve ark., 1997].
Ayrıca, orman içi akarsu, göl ve göletlerin değerlendirilmesi, korunması,
ağaçlandırma, meraların ıslahı, erozyon kontrolü vb DSİ Genel Müdürlüğü’nün
yasalarla belirlenmiş amaçları doğrultusunda ve bütçe imkânları çerçevesinde
yürütülen, DSİ ve diğer kamu tesisleri ile taban tarım arazilerinin korunması
çalışmalarında problemli olan havzalar etüt edilmekte ve erozyon kontrolü için
gerekli önlemler belirlenmektedir. Bu etütler sonucu ortaya çıkan projeler,
havzalarda arazi kullanım şekline göre, yasalarla su ve toprak koruma önlemlerini
almakla yetkili ve sorumlu kılınmış diğer kamu kuruluşlarına aktarılmakta ve
işbirliği sağlanmaktadır [Burak ve ark., 1997].
Yerel yönetimlerin gereksinimleri doğrultusunda planlama, finansman ve kentsel
alanlardaki su ve atıksu tesislerinin yapımından merkezi devlet kuruluşları olan DSİ
ve İller Bankası sorumludur.
Bakanlığa bağlı Özel Çevre Kurumu Başkanlığı, Ağaçlandırma ve Erozyon, Milli
Parklar Genel Müdürlüğü gibi ilgili merkezi ve bunlara bağlı yerel müdürlükler de su
kaynakları yönetiminde görev almaktadır.
139
EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Kalkınma plan ve programları doğrultusunda kırsal alanların kalkındırılması, tarım
ve hayvancılığın geliştirilmesi, alt yapı tesisleri gibi kamu hizmetlerini yürütmek
amacıyla kurulmuştur. Bu amaçlarla politikalar belirlemek, doğal kaynakların
(toprak, su, bitki vb) korunması ve geliştirilmesi için plan, program ve proje yapmak
veya yaptırmak görevlerinden bazılarıdır. Bakanlığın su sektöründe denetim
mekanizmasındaki en önemli rolü 1380 Sayılı Su ürünleri Kanunu ve Tüzüğü
kapsamında su ürünleri üretilen suların korunması ve ve buraya yapılacak deşarjların
kontrolü ile ilgilidir [Uzun, 2003]. Bu alanlardaki denetim yetkisi bakanlığa bağlı
Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’ne aittir.
Sağlık Bakanlığı
1936 yılında çıkarılan 3017 sayılı kanunla içme sularının sağlıklı kontrolünün
sağlanması hizmeti “Sağlık Bakanlığı”na verilmiştir. 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu
ile Sağlık Bakanlığı toplum sağlığının korunmasından sorumlu tutulmuştur. 1984’de
Çevre Sağlığı Müdürlüğü’nün hizmet alanı genişletilmiştir. Su kalitesinin kontrolü,
fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapma, klor ölçümleri, ruhsat ve kabul
işleri Bakanlığın Çevre Sağlığı Müdürlüğü’nün hizmet alanı içerisine girmektedir.
Yerel ölçekte il sağlık müdürlükleri, ilçe sağlık grup başkanlıkları bu görevleri
yürütmektedir [Burak ve ark., 1997].
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)
Başbakanlığa bağlı olan ve içme suyu sektörü ile makro seviyede yakın ilişkili bir
teşkilattır. DPT, bu sektörde hem yatırım kararlarına hem de denetim mekanizmasına
etki edebilmektedir. Yatırım tahsislerinin sektörel dağılımı ile sektöre yön
verebilmektedir. Ayrıca, DSİ ve İller Bankasının yatırımlarını yönlendirici, ülke
ölçeğinde dengeli dağılımı sağlayıcı role de sahiptir. DPT, içme suyu sektöründe
140
EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
yatırımı yönlendirici, koordinasyonu sağlayıcı, eşgüdümü oluşturan, makro ölçekte
hedefler geliştiren bir kurumdur [Burak ve ark., 1997].Su kaynakları ve atık su
arıtma tesislerinin geliştirilmesi ile ilgili olarak, hükümete yıllık ve beş yıllık
programlar sunan, rasyonel ve tutarlı yatırım programlarının hazırlanmasını
amaçlamaktadır [Uzun, 2003].
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
Yüzey ve yeraltı su kaynaklarının planlanması, yönetimi, geliştirilmesi, işletilmesi,
enerji üretilmesi, jeotermal su kaynaklarının belirlenebilmesi ve değerlendirilmesi
görevlerinden sorumludur.
Bakanlığa bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİEİ), 1935 yılında
kurulmuş olup özel hukuk hükümlerine tabi, ticari usullere göre yönetilen ve tüzel
kişiliğe sahip bir kamu kuruluşudur. EİEİ, su sektörüyle bağıntılı görevlerini üç ana
hizmet biriminin koordineli çalışmalarıyla yürütmektedir. Bu birimler Proje Daire
Başkanlığı, Jeoloji ve Sondaj Daire Başkanlığı ve Hidrolik Etütler Daire
Başkanlığıdır. İdare’nin 2819 sayılı Kuruluş Kanunu hükümleri çerçevesindeki
görevleri; ülkemizin su kaynaklarından, elektrik enerjisi üretimine elverişli olanları
saptamak ve bunlarla ilgili hidrolojik, jeoteknik araştırma ve etüt ile baraj ve
hidroelektrik santrallerin istikşaf, master plan, fizibilite ve kesin proje aşamalarındaki
etüt, proje mühendislik hizmetlerini yürütmek ve ayrıca 3096 sayılı kanun
kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen kamulaştırma ve
kontrol hizmetlerini yapmaktır. Gelişmekte olan ülkemizin gittikçe artan elektrik
enerjisi ihtiyacının gerektiği şekilde karşılanabilmesi için, İdare’nin görevleri
kapsamında
yer
alan
tasarlanan
tesislerin,
mühendislik
hizmetlerinin
gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. İdare, hidroelektrik potansiyelinin halen
yararlanılmayan bölümünün gecikmeden hizmete sunulmasını temin etmek için
ihtiyaç öncesinden yeterli miktarda projeyi hazır halde bulunmaktadır [Burak ve ark.,
141
EK-1 (Devam) Türkiye’deki Su Kaynaklarına İlişkin Mevcut Kurumsal Yapı
1997]. Bakanlığa bağlı bir diğer kurum olan Maden Tetkik ve Arama Genel
Müdürlüğü (MTA), jeotermal kaynakların aranması ve bulunması görevlerini
üstlenmektedir.
Bayındırlık ve İskân Bakanlığı
İçilebilir
su
kaynaklarının
belirlenmesi,
korunması,
kullanıma
sunulması,
kanalizasyon ve arıtma tesisleri gibi alt yapı hizmetlerinin yapımında yerel
yönetimlere destek olmaktadır.
Bakanlığa bağlı, İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1933 yılında belediyelere
bayındırlık hizmeti vermek amacıyla “Belediyeler Bankası” adıyla kurulmuş olup
1945 yılında yapısında değişiklik yapılarak “İller Bankası” adını almıştır. Genel
Müdürlük, yatırımları yönlendirici, ülke genelinde dengeli dağılımı sağlayıcı bir
görev üstlenmiştir. Ortak idarelere istemeleri halinde, mahalli kamu hizmetleriyle
ilgili içme suyu, kanalizasyon, arıtma tesislerinin yapılmasında kredi sağlamak veya
fondan tahsis yapmak, bu hizmetleri için harita, plan, proje, keşif ve etüdlerin yanı
sıra alt ve üst yapı tesislerinin inşaat işlerini yapmak veya yaptırmak gibi görevleri
mevcuttur. Ayrıca, İller Bankasının Katı Atık Yönetimi ile ilgili sorumluluğu da söz
konusudur [Burak ve ark., 1997].
İçişleri Bakanlığı
Bakanlığa bağlı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne ait İl Özel İdare Genel
Sekreterliği, belediyeler, köyler ve çeşitli birlikler (Sulama Birlikleri, İçme Suyu
Birliği ve Köylere Hizmet Götürme Birliği) su kaynakları ve çevre kalitesinin
korunmasına ilişkin çeşitli yetkilere sahiptir. 5286 Sayılı Köy Hizmetleri Genel
Müdürlüğü’nün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında
kanun, 13.01.2005 tarihinde kabul edilmiş ve genel müdürlüğün yetki ve görevleri İl
Özel İdare Genel Sekreterliğine devredilmiştir. Bu kapsamda, Genel Sekreterlik
142
EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı
kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve politikalar doğrultusunda toprak ve
su kaynaklarının verimli kullanımını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamak ve bu
doğrultuda çiftçilere hizmet götürmek, köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su,
elektrik, kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakım, onarım ve işletme hizmetlerini
tespit etmek ve yürütmek, köy ve bağlı yerleşim birimlerine, askeri garnizonlara,
içme ve kullanma suyu temin etmek, devletçe ikmal edilmiş sulama tesislerinden
alınan veya tarım alanlarında bulunan suyun sulama hizmetlerine yönelik tesislerini
yapmak, sulama suyu ihtiyacı 500 l/sn’ye kadar olan suların tesislerini kurmak, ıslah
ve tevsi etmek, işletilmelerini sağlamakla hükümlüdür [Burak ve ark., 1997]. İl Özel
İdare Genel Sekreterliğine bağlı su kaynakları yönetimi ile ilgili görevlerde destek
vermek amaçlı birlikler bulunmaktadır. Bunlardan İçme Suları Birliği, içme suları alt
yapısının planlanması, projelendirilmesi gibi hizmetlerin yürütülmesine yardımcı
olmak amacıyla kurulmuştur. Sulama Birlikleri, sulama tesislerinin işletme, bakım ve
yönetim, mevcut tesislerin rehabilitasyonu ve modernizasyonu gibi çalışmalarla
görevlidir. Köylere Hizmet Götürme Birliği, yol, su, kanalizasyon gibi alt yapı
tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, yapmak,
yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere köylerin de katılımını sağlanması ile
birlik kurulmaktadır. İlçelerin mülki idari amiri olan kaymakam, valiliklerin işlerini
kendi sınırları içerisinde yürütmektedir. Muhtar, kaymakamlığa bağlı, su kaynakları
ve çevreye ilişkin faaliyetleri izlenmesi, yöre halkının ihtiyaç ve sorunlarının
belirlenmesini ilişkin işleri yürüten yerel ölçekte en küçük mülki amiridir.
Belediyeler, su kaynakları kirliliğinin denetlenmesi, kontrolü ve çöplerin
toplanmasında yetkilidir. Ayrıca, büyükşehir belediyeleri merkezi idarenin bazı
yetkilerini de kendi üzerine alarak su ve çöp yönetimi gibi görevleri de üstlenmiştir
[www.mahalli-idareler.gov, 2010].
Maliye Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı su kaynakları sektörüne
finansal destek veren kurumlardır.
143
EK-2 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı
Mevcut Yasal Yapı
1920’lerden beri su kaynaklarını korumak ve çevre kirliliğini önlemek üzere TBMM
ve yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından 70’in üzerinde yasa hazırlanarak yürürlüğe
girmiştir. Anayasa’da yeri olan yasal düzenlemelerin çoğunluğu çevre ve halk
sağlığını korumaya yönelik maddeler içermektedir. Kanun ve yönetmelikler, su
kaynaklarının
korunması,
kullanılması,
planlanması,
yönetimi,
yatırımların
yapılması, su kaynaklarını kirletenlere karşı ceza ve yaptırımların belirlenmesi, ilgili
kurum ve kuruluşların görev, sorumluluk ve yetkilerinin belirlenmesi vb konulara
açıklık getirmektedir. Türkiye’de havza alanları yönetiminin temelini oluşturan
mevzuat dört grupta ele alınabilir [Burak ve ark., 1997]:

Anayasal hak ve sorumluluklardan kaynaklanan Çevre Kanunu ile kanunun
ilgili maddeleri uyarınca hazırlanmış yönetmelik ve yönergeler (Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, Hava Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği vb.)

Çevre konusunda yatırım ve işletme yapan kurum ve kuruluşlara ait kanun,
yönetmelik ve yönergelerin çeşitli maddeleri (Kuruluş Kanunları, Köy Kanunu,
Maden Kanunu, İSKİ Yönetmelikleri vb.)

Doğal kaynakların kullanımı konusundaki kanun, yönetmelik ve yönergeler
(Su Ürünleri Kanunu, Sular Hakkındaki Kanun, Orman Kanunu, Boğaziçi Kanunu,
Kıyı Kanunu, Yeraltı Suları Hakkında Kanun vb.)

Halk sağlığı ile ilgili kanun, yönetmelik ve yönergeler (Umumi Hıfzıssıhha
Kanunu, Kaynak Suları Yönetmeliği, TSE İçme Su Standartları Kanunu, Köylerin
İçme ve Kullanma Suları Hakkında Kanun, Sular Hakkında Kanun vb.).
Kanunlar
genellikle
su
kaynaklarının
özelliklerine
ve
durumlarına
göre
oluşturulmuştur. Yüzey, yeraltı, kıyı, içme ve kullanma suları gibi özünde birbiriyle
144
EK-2 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı
ilişkili durumlar olmasına rağmen bağımsız
değerlendirilmektedir. Mevcut
düzenlemelerle aynı su kaynağından birden fazla kurum farklı amaçlarla kendi
yönetmeliklerini uygulayarak yararlanabilmektedir. 31 Aralık 2004 tarih ve 2587
sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Su Kirliliği Kontrol
Yönetmeliği” içme ve kullanma suyu temin edilen baraj ve rezervuarları için mutlak,
kısa, orta ve uzun mesafeli koruma alanları belirlemekte ve bu koruma alanlarında su
kaynağı ve havzasını korumaya yönelik sınırlamalar getirmektedir
Çevre mevzuatının geniş bir görüş açısıyla ele alınabilmesi için su kirliliğine neden
olan etmenlerin çok yönlü değerlendirilmesi amaçlanmış ve standartlar hem alıcı
ortama yönelik hem de evsel ve endüstriyel deşarjlara yönelik olarak belirlenmiştir.
Ancak yönetmelikler ülke ölçeğindeki durumu tümüyle yansıtmadığı için etkin bir
şekilde uygulanabilirliği halen tartışma konusu olmaktadır.
Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 5. Maddesi’nde, kıta içi su kaynaklarının her
türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş olan su
kaynaklarının, su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla havzanın özelliklerinin de
dikkate alındığı bir havza koruma planı yapılmasının, yapılan havza koruma planı
sonucunda uzun vadeli bir koruma programı ve koruma tedbirleri belirlenmesinin ve
bu şekilde hazırlanacak koruyucu plana uyulmasının esas olduğu belirtilmiştir.
Yönetmelik’te ayrıca, kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları
için gerekli kalite kriterlerine uygunluğunun tespitinin ve havza planının ilgili
kurumların görüşünü alarak Devlet Su İsleri Genel Müdürlüğü’nce yapılmasının esas
olduğu ifade edilmiştir. Havzalar birer ekolojik bölge olduğu kadar, içindeki insan,
sermaye, mal ve hizmet akışları ile işlevsel bölge özelliklerini de taşımaktadırlar
[DPT, 2001].
145
EK-3 Eğim grupları haritası
146
EK-4 Büyük toprak grupları haritası
147
EK-5 Arazi yetenek sınıfları haritası
148
EK-6 Erozyon risk sınıfları haritası
149
EK-7 Toprak derinliği sınıfları haritası
150
EK-8 Hidroloji haritası
151
EK-9 Devrekâni ve Cide ilçelerine ilişkin iklim verileri [Kastamonu Meteoroloji
İstasyon Müdürlüğü, 2009].
152
EK-10 Arazi kullanım haritası
153
EK-11 Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru,
yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007].
Meyve verileri
İlçe Adı
İlçe Adı
Ağlı
Azdavay
Cide
Grup adı
Grup adı
Yumuşak Çekirdekliler
Ürün adı
Ürün adı
Armut
Elma (Diğer)
Yıl
2007
2007
2007
Taş Çekirdekliler
Erik
2007
31
Kiraz
2007
23
Sert Kabuklular
Ceviz
2007
17
Yumuşak Çekirdekliler
Armut
Elma (Diğer)
2007
2007
250
498
Taş Çekirdekliler
Erik
2007
322
Vişne
2007
10
Sert Kabuklular
Ceviz
2007
47
Üzüm Ve Üzümsüler
Dut
2007
6
Yumuşak Çekirdekliler
Armut
Elma (Golden)
2007
2007
124
678
Taş Çekirdekliler
Erik
2007
96
Kiraz
2007
41
Ceviz
2007
125
Fındık (1)
2007
704
Kestane
2007
1.595
Çilek (2)
2007
2
Incir
2007
107
Sert Kabuklular
Üzüm Ve Üzümsüler
Üretim(ton)
Üretim(ton)
19
30
Pınarbaşı
Yumuşak Çekirdekliler
Armut
Elma (Diğer)
2007
2007
59
60
Seydiler
Yumuşak Çekirdekliler
Armut
Elma (Golden)
2007
2007
17
13
Elma (Starkıng)
2007
15
2007
5
154
EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri,
yumru, yem, baklagil verileri
Sebze bitkileri verileri [TÜİK, 2007]
İlçe Adı
Grup adı
Ürün adı
Yıl
Ağlı
Yaprağı Yenen Sebzeler
Marul (Kıvırcık)
2007
Baklagil Sebzeler
Fasulye (Taze)
2007
8
Meyvesi Yenen Sebzeler
Hıyar (Sofralık)
2007
30
Domates (Sofralık)
2007
25
Lahana (Karayaprak)
2007
138
Marul (Kıvırcık)
2007
10
Ispanak
2007
8
Pırasa
2007
15
Pazı
2007
3
Maydonoz
2007
1
Fasulye (Taze)
2007
300
Barbunya Fasulye
2007
102
Balkabağı
2007
70
Patlıcan
2007
20
Bıber (Sivri)
2007
48
Hıyar (Sofralık)
2007
170
Domates (Sofralık)
2007
181
Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler
Turp (Bayır)
2007
2
Yaprağı Yenen Sebzeler
Lahana (Karayaprak)
2007
150
Marul (Göbekli)
2007
35
Marul (Kıvırcık)
2007
18
Ispanak
2007
100
Pırasa
2007
60
Fasulye (Taze)
2007
475
Bakla (Taze)
2007
6
Bezelye (Taze)
2007
8
Barbunya Fasulye
2007
6
Bamya
2007
4
Balkabağı
2007
25
Kabak (Sakız)
2007
67
Patlıcan
2007
96
Biber (Dolmalık)
2007
84
Bıber (Sivri)
2007
255
Hıyar (Sofralık)
2007
749
Domates (Sofralık)
2007
3.728
Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler
Soğan (Taze)
2007
300
Meyvesi Yenen Sebzeler
Hıyar (Sofralık)
2007
15
Azdavay
Yaprağı Yenen Sebzeler
Baklagil Sebzeler
Meyvesi Yenen Sebzeler
Cide
Baklagil Sebzeler
Meyvesi Yenen Sebzeler
Devrekâni
Üretim(ton)
1
155
EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri,
yumru, yem, baklagil verileri
Sebze bitkileri verileri [TÜİK, 2007]
İlçe Adı
Grup adı
Ürün adı
Yıl
Pınarbaşı
Yaprağı Yenen Sebzeler
Lahana (Karayaprak)
2007
3
Marul (Göbekli)
2007
3
Marul (Kıvırcık)
2007
2
Ispanak
2007
3
Pazı
2007
1
Fasulye (Taze)
2007
14
Bakla (Taze)
2007
1
Barbunya Fasulye
2007
4
Balkabağı
2007
6
Biber (Dolmalık)
2007
5
Bıber (Sivri)
2007
7
Hıyar (Sofralık)
2007
71
Domates (Sofralık)
2007
90
Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler
Soğan (Taze)
2007
2
Meyvesi Yenen Sebzeler
Hıyar (Sofralık)
2007
60
Baklagil Sebzeler
Meyvesi Yenen Sebzeler
Seydiler
Üretim(ton)
156
EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri,
yumru, yem, baklagil verileri
Tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007]
İlçe Adı
Ağlı
Grup
adı
Tahıllar
Ekilen alan
(dekar)
12.915
Hasat edilen
Alan (dekar)
12.915
Arpa (Diğer)
1.520
Endüstriyel
Bitkiler
Yumru Bitkiler
Şekerpancarı
Yem Bitkileri
Yonca (Yeşil Ot)
Ürün adı
Buğday (Diğer)
Patates (Diğer)
Yonca (Kuru Ot)
(3)
Korunga
(Yeşil
Ot)
Fiğ (Yeşil Ot) (2)
Fiğ (Kuru Ot) (2)
Mısır (Silajlık)
Azdavay
Tahıllar
1.520
152
100
251
251
650
2.590
9.500
9.500
11.400
1.200
12
12
15
2
77
77
53
4.700
4.700
2.820
0
1.420
62
62
217
3.500
100
100
7
70
Yulaf (Dane)
50
50
4
80
Kaplıca
50
50
6
120
Çavdar
Mısır (Dane)
371
371
33
89
Tritikale (Dane)
30
30
4
133
Buğday (Diğer)
35.429
35.429
2.144
61
6.500
6.500
439
68
Fasulye (Kuru)
700
700
70
100
Fiğ (Dane)
100
100
11
110
Yumru Bitkiler
Patates (Diğer)
850
850
765
900
Yem Bitkileri
Yonca (Yeşil Ot)
250
250
100
Arpa (Diğer)
Baklagiller
Yonca (Kuru Ot)
(3)
Korunga
(Yeşil
Ot)
Korunga
(Kuru
Ot) (3)
Fiğ (Yeşil Ot) (2)
Fiğ (Kuru Ot) (2)
Cide
1.251
Verim
(kg/da)
97
0
Üretim
(ton)
Tahıllar
Mısır (Dane)
60
100
60
0
30.000
17
17
30.000
0
7.200
4.050
5.193
5.193
957
184
23
23
3
130
4.606
4.606
558
121
Arpa (Diğer)
30
30
4
133
Yonca (Yeşil Ot)
20
20
20
Mısır (Hasıl) (2)
1.000
1.000
2.000
Buğday (Durum)
Buğday (Diğer)
Yem Bitkileri
0
2.000
157
EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri,
yumru, yem, baklagil verileri
Tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007]
İlçe Adı
Devrekâni
Grup adı
Tahıllar
Ürün adı
700
Hasat
edilen
Alan
(dekar)
700
Kaplıca
1.500
Mahlut
20.000
Yulaf (Dane)
105
70
20.000
1.340
67
80
8
100
8.578
121
Arpa (Diğer)
11.000
11.000
1.485
135
200
200
16
80
6.177
6.177
21.838
3.535
100
100
200
Sekerpancarı
Yonca (Yeşil Ot)
0
400
100
400
300
0
150
0
45
37.000
37.000
0
14.800
Mısır (Silajlık)
2.000
2.000
8.000
4.000
Buğday (Diğer)
11.957
11.957
1.061
89
600
600
54
90
Yonca (Yeşil Ot)
1
1
Fiğ (Yeşil Ot) (2)
1.500
1.500
Fiğ (Kuru Ot) (2)
0
Arpa (Diğer)
Endüstriyel
Bitkiler
Yumru
Bitkiler
Yem Bitkileri
1.500
70.857
Endüstriyel
Bitkiler
Yem Bitkileri
Tahıllar
86
80
Fiğ (Kuru Ot) (2)
Seydiler
60
70.857
Mercimek (Yeşil)
Yem Bitkileri
Verim
(kg/da)
Buğday (Diğer)
Baklagiller
Tahıllar
Üretim
(ton)
Tritikale (Dane)
Yonca (Kuru Ot)
(3)
Korunga (Yeşil
Ot)
Korunga
(Kuru
Ot) (3)
Korunga (Tohum)
(3)
Fiğ (Yeşil Ot) (2)
Pınarbaşı
Ekilen
alan
(dekar)
157
Tritikale (Dane)
184
184
74
402
Buğday (Diğer)
26.386
26.386
3.939
149
Arpa (Diğer)
2.640
2.640
290
110
Sekerpancarı
2.649
2.649
8.361
3.156
175
175
525
3.000
Yonca (Yeşil Ot)
18
18
Yonca (Kuru Ot)
(3)
Korunga
(Kuru
Ot) (3)
Fiğ (Yeşil Ot) (2)
0
16
0
58
Patates (Diğer)
Fiğ (Kuru Ot) (2)
7.898
0
7.898
870
158
EK-12 Havzada bulunan ilçelerdeki büyük ve küçükbaş hayvan varlığı istatistikleri
[TÜİK, 2007].
Hayvan
çeşidi
Koyun
Keçi
Sığır (kültür)
Manda
At
Katır
Eşek
Sığır(melez)
Sığır(yerli)
Arıcılık
Et tavuğu
Yumurta
tavuğu
Hindi
Kaz
Ördek
Ağlı
750
1.836
15
23
18
396
210
2.316
420
1.400
Azdavay
2700
825
62
40
9
360
3.775
4.250
3.400
9.500
2.800
1.250
415
308
1.500
350
-
Cide
İlçeler
Devrekâni
4.160
69
1.595
156
5.730
412
59
130
154
820
90
820
100
1.784
8.690
5.711
10.740
8.522
1.850
3.300
12.300
18.700
90
20
150
2.100
110
210
Pınarbaşı
746
198
197
80
16
170
293
6.131
1.060
4.000
200
20
40
Seydiler
159
EK-13 Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler
[Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008].
Maden yatakları
1. Cide-Pelitovası, Kurucaşile-Nanepınarı yatağı:
Yeniler’den Akkonak’a kadar bir şariyaj hattı boyunca yer yer, taşkömürü içeren
Karbonifer yaşlı birimlerin yüzeylenmesi görülmektedir. TTK işletmesi vardı. Şimdi
rödavanslı. 1956-1987 yılları arasında 21 adet sondajla 8825.50 m ilerleme
yapılmıştır. 1987 MTA raporuna göre rezerv:1022635 ton (görünür+muhtemel)
olarak hesaplanmıştır.
2. Azdavay - Maksut yatağı:
MTA’nın sondajlı çalışmaları 1976 yılında başlamıştır. 22 adet sondajla 9226.98 m
ilerleme yapılmıştır ve 339897 ton muhtemel 600000 ton mümkün rezerv
hesaplanmıştır. 1985 yılında ücretli 16 tam karotlu sondajla 6889.45 m ilerleme
yapılmıştır. Rezerv 650 m kotu üzerinde 92700 ton muhtemel ve 650 m kotu altında
926000 ton muhtemel olarak verilmiştir.
3. Azdavay-Söğütözü yatağı:
1940-1945 arası sığ sondajlar, 1976 dan itibaren derin sondajlarla (20 adet 9672.20
m) ve 1984 de ücretli sondajlarla (8410.90 m) etüt edilen sahada 3040776 ton
muhtemel rezerv hesaplanmıştır.
4. Azdavay-Topalakçayırı yatağı:
Azdavay belediye hudutları içindeki sahaya 1953’lerde başlayan sondajlı arama
faaliyetleri 1984-1986 yıllarında da devam etmiş 12 adet tam karotlu sondajla
4784.30 m ilerleme yapılmıştır. Hesaplanan muhtemel rezerv 793000 tondur.
160
EK-13 (Devam) Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel
maddeler
Jeotermal Sahalar
1. Ilıca Mahallesi Sıcak Suları:
Yer: Kastamonu-Azdavay ilçesine bağlı Ilıca Mahallesi
Sıcaklık ve Debi: 28.2°, 1.5 lt/sn debi (1. kaynak) 28° C sıcaklık, 0.7 lt/sn debi
(2.kaynak)
Kimyasal sınıflama: Mineralce fakir, kalsiyumlu, magnezyumlu, bikarbonatlı termal
su.
Kaptaj Durumu:1. kaynağın kaptajı vardır.
2. Pınarbaşı Sıcaksu Kaynağı:
Kastamonu ili Pınarbaşı ilçesine bağlı Ilıca Mahallesinin güneydoğusundaki kiremit
ocakları mevkiinin yakınındadır. İki adet su kaynağı bulunmaktadır. İlki Hamamsuyu
olarak adlandırılan bölgedeki tek sıcak su kaynağıdır. Kaynağın sıcaklığı 24° C ve
debisi de yaklaşık 15 lt/sn dir. Hamamsuyu kaynağı kalsiyumlu magnezyumlu ve
bikarbonatlı termal su sınıfına girmektedir. Diğer kaynak Çorbacı soğuksu
kaynağıdır. Kaynağın sıcaklığı 15° C ve debisi de yaklaşık 250 lt/sn dir. Çorbacı
kaynağı da kalsiyumlu, magnezyumlu ve bikarbonatlı termal su sınıfına girmektedir.
Her iki kaynak suyu da çok iyi-iyi sulama suyu sınıfına girmektedir (Gümüş, 2007).
Endüstriyel Maddeler
Kaolen
-Kastamonu ili Devrekâni ilçesi Örhen köyü Mağrul kaolen yatağı: Rezerv İyi
kalite10 bin ton, düşük kalite 20 bin ton.
Kireçtaşı
-Seydiler Masruf köyü kireçtaşı yatağı: 1. sınıf malzeme
-Seydiler Uyuk köyü kireçtaşı yatağı: 1. sınıf malzeme
161
EK-13 (Devam) Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel
maddeler
Kuvars Kumu
-Kastamonu ili Cide ilçesi Döngelce köyü kuvars kumu yatağı: SiO2 %96.6 Rezerv 6
milyon ton.
Kuvarsit
-Daday Ballıdağ kuvarsit yatağı: SiO2 %98.64 Fe2O3 %0.51 Rezerv 177 milyon ton.
-Daday Değirmencikköy kuvarsit yatağı: SiO2 %95 Fe2O3 %1.7 Al2O3 %1 Rezerv
11 milyon ton.
Kromit
-Kastamonu ili Daday ilçesi Tüfekçi kromit zuhuru: Cr2O3 %47
Şiferton
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Söğütözü şiferton yatağı: SiO2 %42-63 Al2O3 %2847 Rezerv 165 bin ton.
-Kastamonu ili Cide ilçesi Pelitovası şiferton yatağı: SiO2 %42-63 Fe2O3 %8-15
Al2O3 %28-47 S.K 28-35 Rezerv 120 bin ton.
Demir
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Aktaş köyü civarı demir yatağı:
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Sarpun köyü civarı Aşı Sırtı demir yatağı: Fe %27.7539.83 SiO2 %52.65-8.05
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Cebecir köyü civarı demir yatağı:
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Katırkaya köyü civarı Çaltepe demir yatağı:
-Kastamonu ili Azdavay ilçesi Abakoku köyü Kuloğlu mah. Kızıltepe demir yatağı
Fosfat
-Kastamonu ili Daday ilçesi Topoğlu fosfat yatağı: Rezerv 43 bin ton. Tenör %15
162
EK-14 Doğal afet riskleri haritası
163
EK-15 Kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı
164
EK-16 Devrekâni Çayı nitrat ölçümleri [Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, 2009]
Parametreler
Sıcaklık
( 0C )
PH
Oksijen
(mg / lt )
Amonyak
(mg/lt)
Amonyum
(mg / lt )
Nitrit
(mg / lt )
Nitrat
(mg / lt )
Potasyum
(mg / lt)
Toplam Bakır
(mg/lt)
Klorür
(mg / lt )
Sülfat
(mg / lt )
Demir
(mg / lt )
Fosfat
(mg / lt )
Çinko
(mg / lt )
Sülfit
(mg / lt )
KOİ
(mg / lt )
Devrekâni
Ağlı
Beyler
Gölcüğez
Barajı
Çayı
2007
2007
Ağlı
Gölcüğez
Çayı
2008
Beyler
Barajı
2009
Ağlı
Gölcüğez
Çayı
2009
İnan
Süt
2009
Beyler
Barajı
2010
Ağlı
Gölcüğez
Çayı
2010
İnan
Süt
Öncesi
2010
0,4
0,3
11
14,6
6,9
5,7
10,3
6,9
5,7
6,2
7,52
7,4
7,39
7,02
8,16
8,46
8,18
8,16
8,46
8,2
17
21,9
17,2
13,9
9,72
9,75
7,88
9,72
9,75
8,85
0,38
0,11
0,01
0,26
0,44
0,12
0,01
< 0,01
0,1
<0,05
0,04
0,1
<0,05
0,04
0,004
0,012
0,04
0,23
<0,01
0,02
0,13
<0,01
0,02
0,11
0,16
2,5
1,6
3,7
0,12
2
3,5
0,12
2
0,43
4,1
10
0,7
2,9
0,14
0,38
<1
3
11,6
3,6
13
0,01
<0,01
0,3
0,01
<0,01
0,6
75
25
45
50
18
16
19
18
16
23
<0,1
<0,1
< 0,1
< 0,1
0,1
<0,1
0,1
0,1
<0,1
0,2
0,01
0,015
0,13
0,5
0,1
1,02
0,45
0,1
1,02
0,46
0,04
0,025
0
0
0,005
0,005
< 0,01
< 0,01
<1
<1
<1
<1
<1
<1
17
67
4
4
9
<1
21
9
<1
14
7
Sabit Numune
Alma
İstasyonunun
Noktasal
Bazda
Adı
Seydiler
8
Devrekâni
Sabit
Numune
Alma
İstasyon
No su
Devrekâni
Beyler
Barajı
2008
Sabit Numune
Alma
İstasyonunun
Mevkii
Ağlı
Yolu OdabaşıSabuncular
Köyü
Etçiler Köyü
2005
(Ekim)
2006
(Ekim)
2007
(Ekim)
2008
(Ekim)
2009
(Ekim)
Yüzeysel
Su
1,42
1,54
0,96
2,2
2,5
Yüzeysel
Su
1,82
0,84
9,2
6,8
6,4
Durumu
165
EK-17 DSİ 23. Bölge Müdürlüğü Devrekâni Çayı tahlil sonuçları [DSİ, 2008].
Parametre
Birim
Mart
Nisan
Çözünmüş oksijen
mg/l
1.5
2
Klorür iyonu
mg/l
79.45
46.89
Kimyasal oksijen ihtiyacı
mg/l
2.2
3.1
Renk
mg/l
5.4
1.73
Oksitelenebilirlik
Pt-Co
5
5
İletkenlik
mg /lO2
6.8
7.5
Demir
s/cm
Potasyum
µg/mg/L
410
371
M-Al
mg/l
258
198
Magnezyum
mg/l
1.45
2.22
Mangan
µg/l
194.5
167
Sodyum
mg/l
5.92
11.2
Amonyum azotu
mg/l
30
15
Nitrit azotu
mg/l
2.3
7.05
Nitrat azotu
mg/l
0
0
Toplam fosfor
mg/l
0.009
0
pH
-
1.619
2.037
Qanlık
m3/s
0
0
Sülfat
mg/l
8.43
7.96
Sıcaklık
0
75.7
2.58
22.57
16.92
mg/l
13
19
Toplam alkalinite
CaCO3
280
252
Toplam fosfor
mg/l
Bulanıklık
NTU
222.97
163.28
C
Toplam çözünmüş madde mg/l
166
EK-18 İçme suyu kimyasal analiz sonuçları [Halk Sağlığı Laboratuvar Şube
Müdürlüğü, 2009].
İlçe
Uygun
Uygun değil
Toplam
Ağlı
41
3
44
Azdavay
23
24
47
Cide
70
6
76
Devrekâni
51
3
54
Pınarbaşı
24
3
27
Seydiler
57
5
62
167
EK-19 Potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar
168
EK-20 İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri
Güçlü yönler
-Su miktarının ve kalitesinin yüksek oluşu,
- Bakir bir havza olması,
- Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı
oluşturmaması,
-Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
-Çayır mera alanlarının varlığı
-Çevre düzeni planının (1/100.000) 2008 tarihinde Çevre ve
Orman Bakanlığınca onaylanmış olması,
-Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma
altındaki alanların var olması
- Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması,
-İklim yapısı,
- Orman ve mera alanlarının varlığı
*Zengin ve çeşitli jeolojik ve arkeolojik yapı
*İklim yapısı
*Üretici birlikleri yasasının çıkmış olması
*Havyan aşılama programları etkin şekilde yapılmaktadır ve
ihbarlı hastalıklar hızlı müdahale ile söndürülmektedir
*Havza genelindeki ulaşım altyapısının son yıllarda
geliştirilmiş olması,
*Seydiler Organize Sanayi Bölgesinin yer alması
*Atıklarla ilgili yönetmelik ve mevzuatların devamlı olarak
yenileniyor olması,
*Süt üretim miktarının yüksek olması,
*Zengin flora yapısı
*Hayvancılığın ve buna dayalı ticaretin gelişmiş olması,
*Ulaşım rahatlığı,
*Nüfusun az olması yardımlaşmaya dayalı geleneksel
kültürün hala yaşıyor olması,
Görüş bildiren ilgi grupları
DSİ,İB,KTM,ÇİM,UG
DSİ,TİM,İB,KT
DSİ,İB,KTM,UG
DSİ,İÖİ,DK
DSİ
İÖİ,İB
İÖİ,KTM,ÇİM,DK,AK, UG
SM,KTM
SM,KTM
KTM,DK,AK,UG
UG
UG
TİM
TİM
İÖİ
İÖİ
SM
TİM,
TİM, SM
AK
AK
AK
169
EK-20 (Devam) İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri
Zayıf yönler
-Alt yapı eksikliği,
-Dere yatakların ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,
-Nitelikli eleman eksikliği
-Tarım arazilerinin parçalı ve engebeli yapıda olması,
-Ekonomik yetersizlik
-Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
-Sivil toplum girişimlerinin ve çiftçi örgütlenmelerinin
yapılanmalarındaki yetersizlikler
-Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması
-Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin
olumsuz etkilenmesi
* Yerel yönetimlerin siyaseti ve politikayı her şeyin önüne alması
*Sulanabilir tarım alanlarının az olması,
*Ulaşım imkânlarının yetersiz olması,
*Verimlilik ve ürün kalitesinin düşüklüğü sebebiyle kârlılığın
düşmesi,
*Girdi maliyetlerinin yüksekliği, ürün fiyatlarındaki dalgalanma
(Süt-yem fiyat parametresinin düzensizliği)
*Sivil toplum girişimlerinin radikal duruşları,
*Çiftçinin bilgi ve bilinç düzeyinin yetersiz olması,
*Arkeolojik açıdan sağlıklı bir yüzey araştırmasının yapılmaması
*Bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin tespitinin yetersiz olması,
*İklim yapısının sert olması.
Tehditler
-Bilinçsiz tarımsal faaliyetler
- HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
-Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede
çatışma riski oluşturması,
-Katı atıkların, kentsel atık suların, sanayi kuruluşlarının atıklarının
arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar
üzerindeki etkisi,
-Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi
*Yeni sulamaya açılacak tarım alanlarında bilinçsiz sulama ile
tarım alanlarının bozulma tehlikesi bulunması,
*Bölgeye dışarıdan gelen kısa sürede para kazanma hırsında olan
sermayedarların doğal ortamı ve ekolojik dengeyi katledecek
olması,
*Bilinçsiz otlatma ile çayır meralar bozulması ve bilinçsiz toplama
ile orman altı ürünlerin yok olma tehlikesi
*Üretim planlamasının olmaması,
*Tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması,
*Sağlıksız üretim ve süt vb. ürünlerin açıkta satışı, sahte ve
kalitesiz balla mücadelenin yetersiz kalması,
*Düzenli Depolama Alanı, zemin açısından geçirimsiz bir yerde
bulunmasına rağmen yüzey suları ile birlikte çevreye zarar
verebileceği yönündeki çekincelerin bulunması.
* Kastamonu Bartın Küre Dağları Mili Parkı
Görüş bildiren ilgi grupları
DSİ,TİM,İB,KT,UG
DSİ
İÖİ,İB,KT
TİM
TİM
TİM
TİM,AK,UG
İÖİ
KT,DK,AK
UG
TİM
TİM,İÖİ
TİM
TİM
DSİ
TİM,KT,UG
KT
KT
DK,AK
Görüş bildiren ilgi grupları
TİM,SM,UG
İÖİ,KT,ÇİM
İÖİ
SM,İB,KT,ÇİM,UG
KT,ÇİM
TİM
KT
TİM
TİM
TİM
TİM
İÖİ
DSİ
170
EK-20 (Devam) İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri
Fırsatlar
Görüş bildiren ilgi grupları
-HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması
DSİ,TİM
-Ekoturizm potansiyeli
DSİ,KT,DK,UG
-Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin TİM,KT,UG
(tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
-Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitimlerinin,
TİM
-Kastamonu İlinde Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Bal TİM
Üreticileri Birliği bulunması,
-Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların TİM,DK,UG
oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık
sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması,
-Katı Atık Bertaraf Tesisinin işletmeye alınacak olması,
İÖİ,İB,KT
-Yeni tesis edilecek HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, İÖİ
-Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının KT,UG
geliştirilmesi,
*Tarımsal desteklemeler (hayvancılık ve kooperatif desteklemeleri), TİM
*Çiftçilerin hayvancılık konusunda deneyimli ve istekli olması,
TİM
*2008 yılı itibariyle Onaylı Çevre Düzeni Planına uygun sağlıklı İÖİ
kentleşmenin sağlanacak olması,
*Belediyelerin su kirliliği kontrolü yönetmeliği kapsamında İş SM
Termin Planını yapıp sunmuş ve sorumluluk altına girmiş olmaları
*Havza içindeki yer alan belediyelere ait kanalizasyon ve şebeke İB
projelerinin yapılacak olması.
*17 Mayıs 2005 Tarih ve 25818 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan ÇİM
“Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” kapsamında Devrekâni
Çayı ve havzasını olumsuz yönde etkileyecek faaliyetlerin
yasaklanması ve bu Yönetmelik ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu
kapsamında çıkarılan diğer Yönetmelikler uyarınca denetimlerin
yapılması.
*Mikroklima alanların bulunması
TİM
*Bölgenin organik arıcılık için uygun olması
TİM
*Bölgenin hayvancılık için uygun yapısı
TİM
*Planlı ve Mevcut Baraj ve sulama alanlarının işletmeye alınması İÖİ
halinde havza genelindeki ürün yelpazesinin çeşitlenecek olması,
*Seydiler Organize Sanayi Bölgesinin tarım ürünlerine dayalı olarak İÖİ
ihtisaslaştırılmasına yönelik potansiyelinin bulunması.
DSİ (Devlet Su İşleri), İB (İller Bankası), TİM (Tarım İl Müdürlüğü), SM (Sağlık Müdürlüğü), KTM
(Kültür ve Turizm Müdürlüğü), UG (Uzman Grup), AK (Ağlı Kaymakamlığı), İÖİ (İl Özel İdaresi),
DK (Devrekâni Kaymakmalığı), ÇİM (Çevre ve Orman İl Müdürlüğü).
SWOT faktörleri içinde yer almayanlar, -SWOT faktörleri içinde yeralanlar
171
EK-21 R’WOT Analizi Bilgi Formu
Tarih :
/
/
Adı Soyadı: ..…………………………………..
Görevi: …………………………………………
İrtibat Telefonu: ………………………………
Devrekâni Çayı Havzası Bütüncül Yönetim Modeli oluşturmaya yönelik doktora tez
çalışması kapsamında hazırlanmış olan SWOT Gruplarından hangisi önemli, ne
kadar önemli olduğunu 1’den 9’a kadar değerler ile bildiriniz.
1
2
Çok Az
Önemli
3
4
Az
Önemli
SWOT Grupları
5
Orta
Önemli
6
7
8
Fazla
Önemli
9
Çok
Fazla
Önemli
Aldığı Öncelik
Puanı
Güçlü Yönler
Zayıf Yönler
Fırsatlar/Olanaklar
Tehditler/Tehlikeler
SWOT Gruplarından güçlü yönlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik
sıralamasını puan vererek yapınız.
172
EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu
1
2
Çok Az
Önemli
3
4
Az
Önemli
5
6
Orta
Önemli
7
8
Fazla
Önemli
9
Çok
Fazla
Önemli
Güçlü Yönler
Aldığı
Öncelik Puanı
Çevre düzeni planının (1/100.000) 2008 tarihinde Çevre ve
Orman Bakanlığınca onaylanmış olması,
Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması,
Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması
Devrekâni Çayının su kalitesinin (TSE’de 2. sınıf olması) ve su miktarının
yüksek olması
Bakir bir havza olması,
Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var
olması (KDMP, yaban hay. geliş. zonu, doğal ve arkeo. sit alanı)
Alanda orman ve mera alanlarının varlığı
Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması
SWOT Gruplarından zayıf yönlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik
sıralamasını puan vererek yapınız.
1
2
3
4
5
6
7
Çok Az
Az
Orta
Fazla
Önemli
Önemli
Önemli
Önemli
8
9
Çok
Fazla
Önemli
173
EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu
Zayıf Yönler
Aldığı Öncelik
Puanı
Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı,
bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi)
Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz
etkilenmesi,
Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb),
Nitelikli eleman eksikliği (ilçe belediyelerinde Çevre Düzeni
Planının uygulayabilecek teknik personel yetersizliği vb),
Sivil toplum girişimlerinin (çiftçi örgütlenmeleri) yetersiz olması,
Havza içindeki dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın
riskleri,
Kırıklı ve engebeli arazi yapısının yüksek erodobilite oluşturması,
Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması,
Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması (tarımsal ürünleri işleyecek tesislerin
yeterli olmayışı),
SWOT Gruplarından fırsatlara ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce
aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik
sıralamasını puan vererek yapınız.
1
Çok Az
Önemli
2
3
Az
Önemli
4
5
Orta
Önemli
6
7
Fazla
Önemli
Fırsatlar/Olanaklar
Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitimlerinin ve İl Özel
İdaresi tarafından arazi toplulaştırma projelerinin yapılıyor olması,
Devrekâni -Sarıyonca Köyü’nde Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış ve
işletmeye alınacak olması,
Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması,
Organik tarım için uygun alanların (ÇDP’nında Ağlı önerilmiş) ve zengin odun
dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması,
Yeni tesis edilecek HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması,
Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe
artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli
birimlerce belirlenmiş olması
Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi,
Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması
8
9
Çok
Fazla
Önemli
Aldığı
Öncelik Puanı
174
EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu
SWOT Gruplarından tehditlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce
aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik
sıralamasını puan vererek yapınız.
1
Çok Az
Öne
mli
2
3
Az
Öne
mli
4
5
Orta
Öne
mli
6
7
Fazla
Öne
mli
Tehditler
Doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen
HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi,
Katı atık bertaraf tesisinin, kentsel atık suların (kanalizasyon), sanayi
kuruluşlarının arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar
üzerindeki etkisi,
Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara olan etkisi,
Depremsellik durumu
Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması,
Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski
oluşturması
Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin
düşmesi (sediment akışı)
Bilinçsiz tarım faaliyetleri (ilaçlama, gübreleme, anız yakma)
8
9
Çok
Faz
la
Öne
mli
Aldığı
Öncelik Puanı
175
EK-22 R’WOT Analizi verileri
1.Ham veriler
SWOT gruplarına ait ham veriler
SWOT GRUPLARI
G
Z
F
T
PUAN
DSI
6
7
5
6
24
Kültür Turizim M.
8
6
9
8
31
Sağlık Müd.
8
5
7
9
29
Tarım İl
7
7
9
5
28
İller Bankası
7
2
6
8
23
İl Çevre Orman
9
7
9
9
34
Seydiler Kaymakamlık
7
3
8
3
21
Ağlı Kaymakamlık
9
4
8
5
26
Devrekâni Kaymakamlık
9
6
9
6
30
Kast. Ticaret Odası
9
3
6
3
21
Kast. Ziraat Odası
9
5
7
6
27
Kast. Ticaret Borsası
9
8
5
6
28
KED
9
7
9
6
31
TEMA
7
5
3
4
19
KÖY-KOOP
6
7
4
6
23
Kast. İl Özel İdaresi
6
3
9
2
20
Devrekâni Belediyesi
3
9
3
5
20
Pınarbaşı Belediyesi
7
6
8
9
30
Azdavay Belediyesi
9
5
8
7
29
Ağlı Belediyesi
9
8
7
6
30
Seydiler Belediyesi
9
3
7
2
21
Dr. Miraç Aydın
5
7
6
9
27
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
6
7
8
9
30
Gül Keskin
7
5
9
6
27
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
9
3
7
2
21
Üçer Krom Madencilik
7
9
6
6
28
Ur-San Tekstil
6
7
9
8
30
Yanıkali Konağı İşt.
6
7
9
8
30
İnan Süt
8
6
9
7
30
Köyas Gıda Aş.
5
7
7
5
24
Dvr. Tekkekızıl Köyü
7
9
6
7
29
Dvr. Yazıhisar Köyü
7
8
5
9
29
Dvr. Örenbaşı Köyü
9
5
6
7
27
176
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarına ait ham veriler
SWOT GRUPLARI
G
Z
F
T
PUAN
Yanıkali Konağı İşt.
6
7
9
8
30
İnan Süt
8
6
9
7
30
Köyas Gıda Aş.
5
7
7
5
24
Dvr. Tekkekızıl Köyü
7
9
6
7
29
Dvr. Laçin Köyü
1
3
4
5
13
Dvr. Akçapınar Köyü
9
6
4
5
24
Dev66
7
6
8
6
27
Dvr. Kınık Köyü
8
6
7
4
25
Sey. Çırdak Köyü
6
8
4
7
25
Sey. İncesu Köyü
6
5
8
4
23
Sey. Şalgam Köyü
7
8
6
8
29
Sey. Sabuncular Köyü
7
5
6
4
22
Pnr. Çavuş Köy
5
4
3
2
14
Prn. Gümberi Köyü
3
6
5
4
18
Pnr. Yamanlar Köyü
8
7
6
9
30
Prn. Uzunçam Köyü
6
7
5
9
27
Pnr. Çalkaya Köyü
5
8
6
5
24
Pnr. Boğazköy Köyü
6
9
7
7
29
Pnr. Çengelköy Köyü
3
5
2
1
11
Azd. Karakuşlar Köyü
4
8
5
7
24
Azd. Saray Köy
3
8
6
7
24
Azd. Başören
7
9
7
8
31
Azd. Çamlıbük Köyü
4
7
6
6
23
Azd. Kırmacı Köyü
8
7
5
9
29
Azd. Ahat Köy
7
8
6
9
30
Azd. Evlek Köyü
8
7
5
8
28
Azd. Yumacık Köyü
8
4
6
7
25
Cd. Çamdibi Köyü
5
5
1
9
20
Cd.Kazanlı Köyü
3
5
7
6
21
Cd. Ovacık Köyü
8
5
9
6
28
Cd. Kumluca Köyü
9
3
5
3
20
Cd. Irmak Köyü
8
5
9
6
28
Agl. Müsellim Köyü
8
5
7
6
26
Ddy. Karacaağaç Köyü
8
6
9
5
28
Ddy. Kavakyayla Köyü
7
5
8
6
26
177
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT Gruplarından güçlü yönlere ilişkin ham veriler
GÜÇLÜ YÖNLER
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH PUAN
DSI
5
6
4
5
7
7
3
5
42
Kültür Turizim M.
8
5
6
7
8
9
8
6
57
Sağlık Müd.
8
7
9
8
9
8
9
8
66
Tarım İl
7
9
9
7
7
5
6
5
55
İller Bankası
3
1
7
4
5
7
6
6
39
İl Çevre Orman
9
8
8
7
8
9
7
8
64
Seydiler Kaymakamlık
7
7
8
8
9
8
8
7
62
Ağlı Kaymakamlık
9
8
7
7
2
5
5
8
51
Devrekâni Kaymakamlık
9
7
8
3
7
9
8
9
60
Kast. Ticaret Odası
7
7
8
8
8
8
9
5
60
Kast. Ziraat Odası
9
7
6
8
7
6
9
7
59
Kast. Ticaret Borsası
8
7
9
5
9
8
8
4
58
KED
9
3
8
9
9
8
5
8
59
TEMA
5
1
5
3
7
9
5
5
40
KÖY-KOOP
7
7
8
7
6
6
5
5
51
Kast. İl Özel İdaresi
8
4
6
7
7
8
6
9
55
Devrekâni Belediyesi
5
9
9
3
5
5
9
9
54
Pınarbaşı Belediyesi
8
6
9
4
8
8
8
3
54
Azdavay Belediyesi
8
8
8
8
8
9
7
8
64
Ağlı Belediyesi
9
7
7
3
7
7
9
5
54
Seydiler Belediyesi
9
8
8
6
7
2
3
8
51
Dr. Miraç Aydın
4
3
7
7
5
8
9
6
49
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
7
6
9
5
1
2
4
3
37
Gül Keskin
8
5
9
3
2
7
6
4
44
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
5
5
3
9
7
8
4
6
47
Üçer Krom Madencilik
9
8
6
3
4
3
9
1
43
Ur-San Tekstil
4
6
7
3
5
9
8
2
44
Yanıkali Konağı İşt.
2
3
4
6
8
9
7
8
47
İnan Süt
4
4
5
6
7
8
6
9
49
Köyas Gıda Aş.
9
5
7
7
3
5
5
5
46
Dvr. Tekkekızıl Köyü
4
8
7
3
4
3
9
6
44
Dvr. Yazıhisar Köyü
7
4
3
5
6
8
9
5
47
Dvr. Örenbaşı Köyü
9
5
7
3
1
8
9
5
47
Dvr. Laçin Köyü
3
9
4
7
2
3
5
5
38
Dvr. Akçapınar Köyü
9
8
2
7
1
4
2
3
36
178
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından güçlü yönlere ilişkin ham veriler (devam)
GÜÇLÜ YÖNLER
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
PUAN
Dev66
7
8
6
4
5
6
8
9
53
Dvr. Kınık Köyü
5
6
7
3
3
9
9
5
47
Sey. Çırdak Köyü
8
7
3
5
3
4
8
3
41
Sey. İncesu Köyü
4
6
5
7
6
7
8
3
46
Sey. Şalgam Köyü
9
8
8
2
4
8
3
3
45
Sey. Sabuncular Köyü
9
8
2
3
5
4
7
5
43
Pnr. Çavuş Köy
7
6
5
8
3
2
7
9
47
Pnr. Gümberi Köyü
4
2
4
3
5
6
7
7
38
Pnr. Yamanlar Köyü
5
4
5
3
2
9
7
2
37
Pnr. Uzunçam Köyü
7
5
6
9
8
8
7
4
54
Pnr. Çalkaya Köyü
4
2
7
7
4
6
9
5
44
Pnr. Boğazköy Köyü
5
7
9
8
9
5
8
9
60
Pnr. Çengelköy Köyü
5
7
9
1
5
7
8
9
51
Azd. Karakuşlar Köyü
4
7
5
6
9
9
8
8
56
Azd. Saray Köy
6
3
7
7
5
9
6
7
50
Azd. Başören
5
2
4
5
8
9
8
6
47
Azd. Çamlıbük Köyü
6
3
8
7
6
9
6
7
52
Azd. Kırmacı Köyü
3
8
4
5
9
9
8
8
54
Azd. Ahat Köy
6
4
3
7
6
6
9
8
49
Azd. Evlek Köyü
3
8
4
5
9
9
8
8
54
Azd. Yumacık Köyü
6
4
3
7
8
6
9
8
51
Cd. Çamdibi Köyü
8
5
6
7
8
9
6
7
56
Cd.Kazanlı Köyü
9
3
1
1
2
8
5
1
30
Cd. Ovacık Köyü
8
3
7
2
8
5
9
8
50
Cd. Kumluca Köyü
7
5
7
7
9
7
6
7
55
Cd. Irmak Köyü
2
3
5
4
9
7
6
8
44
Aglı Müsellim Köyü
9
5
7
4
8
8
9
7
57
Ddy. Karacaağaç Köyü
3
8
7
8
6
6
9
3
50
Ddy. Kavakyayla Köyü
2
7
8
7
6
5
7
2
44
179
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından zayıf yönlere ilişkin ham veriler
Zayıf Yönler
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
PUAN
DSI
6
6
8
7
3
5
4
6
3
48
Kültür Turizim M.
7
6
9
8
8
5
7
7
8
65
Sağlık Müd.
3
2
8
7
9
8
8
7
3
55
Tarım İl
5
5
9
7
9
7
5
9
6
62
İller Bankası
7
3
4
3
3
2
3
2
7
34
İl Çevre Orman
8
8
8
9
6
5
7
7
8
66
Seydiler Kaymakam.
1
3
3
7
9
8
8
3
7
49
Ağlı Kaymakamlık
8
1
7
9
5
2
3
5
7
47
Devrekâni Kaymak.
7
8
9
7
5
8
6
7
8
65
Kast. Ticaret Odası
5
5
4
8
7
3
3
7
5
47
Kast. Ziraat Odası
3
6
6
7
7
9
8
9
7
62
Kast. Ticaret Borsası
3
5
5
7
7
9
7
8
8
59
KED
5
3
8
8
6
7
4
3
9
53
TEMA
1
5
7
7
9
1
5
7
5
47
KÖY-KOOP
8
6
4
7
7
5
5
8
5
55
Kast. İl Özel İdaresi
7
5
8
9
6
4
4
7
3
53
Devrekâni Belediyesi
9
9
5
9
5
5
3
5
9
59
Pınarbaşı Belediyesi
8
9
9
6
7
9
7
7
7
69
Azdavay Belediyesi
7
7
8
8
6
9
7
6
8
66
Ağlı Belediyesi
8
9
8
5
7
5
3
7
8
60
Seydiler Belediyesi
9
8
1
5
4
2
2
7
8
46
Dr. Miraç Aydın
5
5
6
4
2
9
8
7
3
49
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
7
8
5
6
9
4
3
1
2
45
Gül Keskin
7
2
6
9
4
5
1
3
8
45
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
3
7
8
3
2
9
4
6
4
46
Üçer Krom Madenc.
9
9
7
9
9
3
8
8
9
71
Ur-San Tekstil
2
7
3
9
4
8
4
6
5
48
Yanıkali Konağı İşt.
8
3
7
9
6
5
7
6
8
59
İnan Süt
8
6
9
8
7
8
7
5
6
64
Köyas Gıda Aş.
7
7
7
9
7
9
5
3
7
61
Dvr. Tekkekızıl Köyü
8
7
8
3
8
8
7
9
9
67
Dvr. Yazıhisar Köyü
5
8
9
3
7
8
2
6
4
52
Dvr. Örenbaşı Köyü
8
7
9
7
8
8
5
9
6
67
Dvr. Laçin Köyü
3
4
6
8
3
8
2
6
7
47
Dvr. Akçapınar Köyü
1
2
9
1
9
7
2
1
9
41
180
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından zayıf yönlere ilişkin ham veriler (devam ediyor)
Zayıf Yönler
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
PUAN
Dev66
9
6
8
5
7
7
4
7
8
61
Dvr. Kınık Köyü
7
8
7
8
5
9
4
3
7
58
Sey. Çırdak Köyü
5
9
8
2
8
7
3
5
2
49
Sey. İncesu Köyü
6
8
4
6
8
2
4
9
6
53
Sey. Şalgam Köyü
2
6
1
3
7
7
2
5
8
41
Sey. Sabuncular K.
2
5
2
8
7
6
4
8
6
48
Pnr. Çavuş Köy
9
8
7
6
8
5
4
7
9
63
Prn. Gümberi Köyü
9
7
5
6
3
7
8
8
6
59
Pnr. Yamanlar Köyü
9
7
9
7
8
3
2
6
8
59
Pnr. Uzunçam Köyü
3
3
2
2
4
4
3
3
5
29
Pnr. Çalkaya Köyü
9
2
1
2
2
3
2
3
2
26
Pnr. Boğazköy Köyü
9
8
8
7
6
9
5
1
3
56
Pnr. Çengelköy Köyü
9
8
7
3
4
5
7
6
8
57
Azd. Karakuşlar K.
6
5
8
3
7
9
4
8
5
55
Azd. Saray Köy
8
6
8
2
7
8
5
8
4
56
Azd. Başören
7
8
9
3
6
9
5
8
3
58
Azd. Çamlıbük Köyü
7
7
9
2
8
8
5
8
3
57
Azd. Kırmacı Köyü
7
6
8
8
9
5
3
4
9
59
Azd. Ahat Köy
8
8
9
4
8
9
3
6
4
59
Azd. Evlek Köyü
7
6
7
8
9
5
3
4
9
58
Azd. Yumacık Köyü
8
8
9
4
8
9
3
8
8
65
Cd. Çamdibi Köyü
9
5
8
5
6
7
8
6
6
60
Cd.Kazanlı Köyü
5
5
9
7
1
8
8
7
8
58
Cd. Ovacık Köyü
9
8
7
7
7
5
8
3
5
59
Cd. Kumluca Köyü
5
3
9
8
1
3
7
7
8
51
Cd. Irmak Köyü
9
8
7
4
6
5
3
2
1
45
Agl. Müsellim Köyü
8
8
9
7
5
3
4
5
7
56
Ddy. Karacaağaç K.
9
6
4
4
7
8
4
6
6
54
Ddy. Kavakyayla K.
8
5
5
3
6
3
1
7
6
44
181
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından fırsatlara yönelik ham veriler
FIRSATLAR
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
PUAN
DSI
3
6
5
7
7
4
4
4
40
Kültür Turizim M.
5
8
9
8
2
5
6
4
47
Sağlık Müd.
8
9
6
7
5
8
7
8
58
Tarım İl
9
7
5
8
9
9
7
5
59
İller Bankası
5
5
7
8
2
6
6
7
46
İl Çevre Orman
8
9
8
5
8
5
6
6
55
Seydiler Kaymakamlık
2
2
9
8
2
2
7
2
34
Ağlı Kaymakamlık
2
7
8
7
7
9
6
5
51
Devrekâni Kaymakamlık
9
8
9
8
5
8
7
7
61
Kast. Ticaret Odası
7
7
8
8
4
9
9
8
60
Kast. Ziraat Odası
8
9
7
8
9
9
8
7
65
Kast. Ticaret Borsası
7
9
8
8
7
6
6
6
57
KED
3
9
9
8
1
6
4
6
46
TEMA
2
9
7
7
3
7
1
4
40
KÖY-KOOP
2
2
4
7
2
5
2
5
29
Kast. İl Özel İdaresi
2
3
8
9
2
6
2
2
34
Devrekâni Belediyesi
5
9
7
6
6
9
5
8
55
Pınarbaşı Belediyesi
3
1
2
8
8
9
9
9
49
Azdavay Belediyesi
7
8
9
8
2
5
8
6
53
Ağlı Belediyesi
7
7
8
7
8
8
6
8
59
Seydiler Belediyesi
6
9
2
3
1
7
3
2
33
Dr. Miraç Aydın
3
8
9
5
6
6
5
4
46
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
3
6
7
8
2
9
5
4
44
Gül Keskin
9
5
8
7
3
6
2
4
44
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
6
1
7
9
2
7
8
7
47
Üçer Krom Madencilik
7
7
6
3
5
8
4
8
48
Ur-San Tekstil
6
5
9
4
1
2
3
8
38
Yanıkali Konağı İşt.
1
5
9
6
1
7
8
7
44
İnan Süt
3
8
9
7
1
7
8
8
51
Köyas Gıda Aş.
7
9
5
5
5
3
3
7
44
Dvr. Tekkekızıl Köyü
7
8
2
3
8
7
4
5
44
Dvr. Yazıhisar Köyü
5
8
2
6
4
4
3
7
39
Dvr. Örenbaşı Köyü
3
8
2
9
6
4
7
5
44
Dvr. Laçin Köyü
5
3
3
2
3
5
5
7
33
Dvr. Akçapınar Köyü
7
1
3
9
7
9
3
7
46
Dev66
7
8
6
6
3
9
5
7
51
182
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından fırsatlara yönelik ham veriler (devam ediyor)
FIRSATLAR
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
PUAN
Dvr. Kınık Köyü
8
6
1
6
7
9
4
8
49
Sey. Çırdak Köyü
6
8
9
7
2
3
2
9
46
Sey. İncesu Köyü
5
4
3
6
7
8
3
7
43
Sey. Şalgam Köyü
9
8
8
3
7
3
4
8
50
Sey. Sabuncular Köyü
6
4
3
4
6
7
5
8
43
Pnr. Çavuş Köy
2
8
5
6
7
9
8
9
54
Prn. Gümberi Köyü
6
6
5
7
5
8
5
7
49
Pnr. Yamanlar Köyü
7
2
8
4
3
4
9
5
42
Pnr. Uzunçam Köyü
4
6
6
5
3
7
7
8
46
Pnr. Çalkaya Köyü
4
3
2
5
4
5
3
2
28
Pnr. Boğazköy Köyü
1
1
5
1
4
6
9
9
36
Pnr. Çengelköy Köyü
1
3
7
5
1
5
1
9
32
Azd. Karakuşlar Köyü
2
7
8
5
3
8
5
3
41
Azd. Saray Köy
3
6
8
6
3
7
6
3
42
Azd. Başören
2
8
9
6
8
7
8
3
51
Azd. Çamlıbük Köyü
3
6
8
7
2
7
6
3
42
Azd. Kırmacı Köyü
2
7
6
5
1
9
6
2
38
Azd. Ahat Köy
3
5
8
4
6
9
8
7
50
Azd. Evlek Köyü
2
7
5
4
1
8
6
2
35
Azd. Yumacık Köyü
2
5
7
8
6
8
8
7
51
Cd. Çamdibi Köyü
7
9
9
6
8
7
3
2
51
Cd.Kazanlı Köyü
9
7
1
5
6
3
7
7
45
Cd. Ovacık Köyü
8
9
7
6
8
8
7
8
61
Cd. Kumluca Köyü
1
9
3
3
7
7
5
6
41
Cd. Irmak Köyü
1
9
5
6
7
3
4
5
40
Agl. Müsellim Köyü
2
6
7
7
2
8
6
2
40
Ddy. Karacaağaç Köyü
6
4
8
7
9
6
7
7
54
Ddy. Kavakyayla Köyü
8
6
7
6
3
5
6
7
48
183
EK-22(Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından tehditlere yönelik ham veriler
Tehditler
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
PUAN
DSI
5
6
5
3
4
8
4
7
42
Kültür Turizim M.
9
8
9
6
5
6
8
7
58
Sağlık Müd.
7
9
9
3
4
5
6
8
51
Tarım İl
7
7
5
5
7
8
7
9
55
İller Bankası
8
6
7
2
6
3
2
7
41
İl Çevre Orman
9
8
8
7
6
6
6
8
58
Seydiler Kaymakamlık
7
7
7
2
7
9
7
7
53
Ağlı Kaymakamlık
5
9
3
5
6
6
3
6
43
Devrekâni Kaymakamlık
9
9
7
7
7
8
8
8
63
Kast. Ticaret Odası
9
9
8
4
4
6
4
2
46
Kast. Ziraat Odası
7
8
6
6
8
7
8
9
59
Kast. Ticaret Borsası
7
9
8
5
5
7
7
7
55
KED
7
9
9
6
3
9
8
7
58
TEMA
3
7
5
1
3
9
1
6
35
KÖY-KOOP
8
4
4
3
7
9
3
8
46
Kast. İl Özel İdaresi
3
3
9
2
3
5
1
7
33
Devrekâni Belediyesi
5
7
1
1
3
3
1
5
26
Pınarbaşı Belediyesi
7
8
7
6
7
9
1
3
48
Azdavay Belediyesi
9
8
8
4
6
6
6
5
52
Ağlı Belediyesi
7
7
8
5
7
8
2
7
51
Seydiler Belediyesi
9
2
1
1
6
7
5
4
35
Dr. Miraç Aydın
9
8
7
3
5
5
6
6
49
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
9
5
6
1
4
7
2
8
42
Gül Keskin
9
8
5
2
3
7
4
6
44
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
8
7
8
4
6
8
8
9
58
Üçer Krom Madencilik
9
7
2
7
4
3
6
9
47
Ur-San Tekstil
9
6
8
5
3
4
2
7
44
Yanıkali Konağı İşt.
9
8
8
2
5
7
4
7
50
İnan Süt
9
8
8
7
7
6
6
8
59
Köyas Gıda Aş.
7
9
5
3
5
7
5
7
48
Dvr. Tekkekızıl Köyü
2
8
3
3
5
5
3
8
37
Dvr. Yazıhisar Köyü
8
6
7
2
4
6
6
8
47
Dvr. Örenbaşı Köyü
5
8
9
5
7
4
6
8
52
Dvr. Laçin Köyü
3
3
5
7
1
3
7
9
38
184
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
SWOT gruplarından tehditlere yönelik ham veriler (devam ediyor)
Tehditler
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
PUAN
Dvr. Akçapınar Köyü
1
7
1
3
9
2
3
5
31
Dev66
7
9
4
2
8
8
7
7
52
Dvr. Kınık Köyü
2
3
3
2
5
2
7
1
25
Sey. Çırdak Köyü
4
6
5
8
4
7
7
9
50
Sey. İncesu Köyü
4
3
7
8
4
3
9
6
44
Sey. Şalgam Köyü
5
9
8
5
5
7
2
3
44
Sey. Sabuncular Köyü
5
4
5
5
8
5
8
5
45
Pnr. Çavuş Köy
4
8
5
4
2
3
7
6
39
Prn. Gümberi Köyü
5
9
8
7
6
7
6
5
53
Pnr. Yamanlar Köyü
9
6
5
3
3
7
1
2
36
Pnr. Uzunçam Köyü
5
4
6
2
3
3
2
1
26
Pnr. Çalkaya Köyü
3
4
5
2
3
4
3
2
26
Pnr. Boğazköy Köyü
6
8
7
6
9
8
4
4
52
Pnr. Çengelköy Köyü
1
5
5
1
2
7
5
5
31
Azd. Karakuşlar Köyü
8
7
6
5
2
7
3
1
39
Azd. Saray Köy
9
8
7
4
3
8
2
1
42
Azd. Başören
9
8
9
5
3
9
2
3
48
Azd. Çamlıbük Köyü
8
8
7
3
3
9
2
2
42
Azd. Kırmacı Köyü
9
7
8
5
4
9
2
5
49
Azd. Ahat Köy
9
8
7
2
4
9
4
3
46
Azd. Evlek Köyü
9
7
9
5
4
9
2
4
49
Azd. Yumacık Köyü
9
8
7
3
4
9
2
4
46
Cd. Çamdibi Köyü
7
8
6
5
6
7
9
6
54
Cd.Kazanlı Köyü
7
3
9
1
1
3
5
1
30
Cd. Ovacık Köyü
9
8
8
4
3
7
2
4
45
Cd. Kumluca Köyü
7
9
3
7
5
5
6
7
49
Cd. Irmak Köyü
7
9
5
6
3
4
1
8
43
Agl. Müsellim Köyü
4
8
5
2
2
3
4
9
37
Ddy. Karacaağaç Köyü
6
9
8
7
7
6
5
7
55
Ddy. Kavakyayla Köyü
8
7
4
5
4
7
5
7
47
185
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
2. Eleman ağırlıkları sonuçları
Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları
SWOT Grupları
Sıra No
G
Z
F
T
DSI
0,250
0,292
0,208
0,250
Kültür Turizm Müd
0,258
0,194
0,290
0,258
Sağlık Müd.
0,276
0,172
0,241
0,310
Tarım İl
0,250
0,250
0,321
0,179
İller Bankası
0,304
0,087
0,261
0,348
İl Çevre Orman
0,265
0,206
0,265
0,265
Seydiler Kaymakamlık
0,333
0,143
0,381
0,143
Ağlı Kaymakamlık
0,346
0,154
0,308
0,192
Devrekâni Kaymakamlık
0,300
0,200
0,300
0,200
Toplam
2,582
1,697
2,576
2,145
Ortalama
0,287
0,189
0,286
0,238
Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları
Güçlü Yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
DSI
0,119
0,143
0,095
0,119
0,167
0,167
0,071
0,119
Kültür Turizm M.
0,140
0,088
0,105
0,123
0,140
0,158
0,140
0,105
Sağlık Müd.
0,121
0,106
0,136
0,121
0,136
0,121
0,136
0,121
Tarım İl
0,127
0,164
0,164
0,127
0,127
0,091
0,109
0,091
İller Bankası
0,077
0,026
0,179
0,103
0,128
0,179
0,154
0,154
İl Çevre Orman
0,141
0,125
0,125
0,109
0,125
0,141
0,109
0,125
Seydiler Kaymak.
0,113
0,113
0,129
0,129
0,145
0,129
0,129
0,113
Ağlı Kaymakamlık
0,176
0,157
0,137
0,137
0,039
0,098
0,098
0,157
Devrekâni Kaymak.
0,150
0,117
0,133
0,050
0,117
0,150
0,133
0,150
Toplam
1,165
1,037
1,205
1,019
1,125
1,234
1,081
1,135
Ortalama
0,129
0,115
0,134
0,113
0,125
0,137
0,120
0,126
186
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
DSI
0,125
0,125
0,167
0,146
0,063
0,104
0,083
0,125
0,063
Kültür Turizim M.
0,108
0,092
0,138
0,123
0,123
0,077
0,108
0,108
0,123
Sağlık Müd.
0,055
0,036
0,145
0,127
0,164
0,145
0,145
0,127
0,055
Tarım İl
0,081
0,081
0,145
0,113
0,145
0,113
0,081
0,145
0,097
İller Bankası
0,206
0,088
0,118
0,088
0,088
0,059
0,088
0,059
0,206
İl Çevre Orman
0,121
0,121
0,121
0,136
0,091
0,076
0,106
0,106
0,121
Seydiler Kaymakamlığı
0,020
0,061
0,061
0,143
0,184
0,163
0,163
0,061
0,143
Ağlı Kaymakamlığı
0,170
0,021
0,149
0,191
0,106
0,043
0,064
0,106
0,149
Devrekâni Kaymakamlığı
0,108
0,123
0,138
0,108
0,077
0,123
0,092
0,108
0,123
Toplam
0,993
0,749
1,183
1,176
1,040
0,903
0,931
0,945
1,079
Ortalama
0,110
0,083
0,131
0,131
0,116
0,100
0,103
0,105
0,120
Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
DSI
0,075
0,150
0,125
0,175
0,175
0,100
0,100
0,100
Kültür Turizim M.
0,106
0,170
0,191
0,170
0,043
0,106
0,128
0,085
Sağlık Müd.
0,138
0,155
0,103
0,121
0,086
0,138
0,121
0,138
Tarım İl
0,153
0,119
0,085
0,136
0,153
0,153
0,119
0,085
İller Bankası
0,109
0,109
0,152
0,174
0,043
0,130
0,130
0,152
İl Çevre Orman
0,145
0,164
0,145
0,091
0,145
0,091
0,109
0,109
Seydiler Kaymakamlık
0,059
0,059
0,265
0,235
0,059
0,059
0,206
0,059
Ağlı Kaymakamlık
0,039
0,137
0,157
0,137
0,137
0,176
0,118
0,098
Devrekâni Kaymakamlık
0,148
0,131
0,148
0,131
0,082
0,131
0,115
0,115
Toplam
0,972
1,194
1,371
1,370
0,923
1,085
1,145
0,941
Ortalama
0,108
0,133
0,152
0,152
0,103
0,121
0,127
0,105
187
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
DSI
0,119
0,143
0,119
0,071
0,095
0,190
0,095
0,167
Kültür Turizim M.
0,155
0,138
0,155
0,103
0,086
0,103
0,138
0,121
Sağlık Müd.
0,137
0,176
0,176
0,059
0,078
0,098
0,118
0,157
Tarım İl
0,127
0,127
0,091
0,091
0,127
0,145
0,127
0,164
İller Bankası
0,195
0,146
0,171
0,049
0,146
0,073
0,049
0,171
İl Çevre Orman
0,155
0,138
0,138
0,121
0,103
0,103
0,103
0,138
Seydiler Kaymakamlık
0,132
0,132
0,132
0,038
0,132
0,170
0,132
0,132
Ağlı Kaymakamlık
0,116
0,209
0,070
0,116
0,140
0,140
0,070
0,140
Devrekâni Kaymakamlık
0,143
0,143
0,111
0,111
0,111
0,127
0,127
0,127
Toplam
1,280
1,353
1,163
0,759
1,020
1,150
0,959
1,315
Ortalama
0,142
0,150
0,129
0,084
0,113
0,128
0,107
0,146
Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Kast. İl Özel İdaresi
0,300
0,150
0,450
0,100
Devrekâni Belediyesi
0,150
0,450
0,150
0,250
Pınarbaşı Belediyesi
0,233
0,200
0,267
0,300
Azdavay Belediyesi
0,310
0,172
0,276
0,241
Ağlı Belediyesi
0,300
0,267
0,233
0,200
Seydiler Belediyesi
0,429
0,143
0,333
0,095
Toplam
1,722
1,382
1,709
1,187
Ortalama
0,287
0,230
0,285
0,198
Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları
Güçlü yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Kast. İl Özel İdaresi
0,145
0,073
0,109
0,127
0,127
0,145
0,109
0,164
Devrekâni Belediyesi
0,093
0,167
0,167
0,056
0,093
0,093
0,167
0,167
Pınarbaşı Belediyesi
0,148
0,111
0,167
0,074
0,148
0,148
0,148
0,056
Azdavay Belediyesi
0,125
0,125
0,125
0,125
0,125
0,141
0,109
0,125
Ağlı Belediyesi
0,167
0,130
0,130
0,056
0,130
0,130
0,167
0,093
Seydiler Belediyesi
0,176
0,157
0,157
0,118
0,137
0,039
0,059
0,157
Toplam
0,854
0,762
0,854
0,555
0,760
0,696
0,759
0,760
Ortalama
0,142
0,127
0,142
0,093
0,127
0,116
0,126
0,127
188
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Kast. İl Özel İdaresi
0,132
0,094
0,151
0,170
0,113
0,075
0,075
0,132
0,057
Devrekâni Bld.
0,153
0,153
0,085
0,153
0,085
0,085
0,051
0,085
0,153
Pınarbaşı Belediyesi
0,116
0,130
0,130
0,087
0,101
0,130
0,101
0,101
0,101
Azdavay Belediyesi
0,106
0,106
0,121
0,121
0,091
0,136
0,106
0,091
0,121
Ağlı Belediyesi
0,133
0,150
0,133
0,083
0,117
0,083
0,050
0,117
0,133
Seydiler Belediyesi
0,196
0,174
0,022
0,109
0,087
0,043
0,043
0,152
0,174
Toplam
0,836
0,807
0,642
0,723
0,594
0,554
0,427
0,678
0,739
Ortalama
0,139
0,135
0,107
0,120
0,099
0,092
0,071
0,113
0,123
Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Kast. İl Özel İdaresi
0,059
0,088
0,235
0,265
0,059
0,176
0,059
0,059
Devrekâni Belediyesi
0,091
0,164
0,127
0,109
0,109
0,164
0,091
0,145
Pınarbaşı Belediyesi
0,061
0,020
0,041
0,163
0,163
0,184
0,184
0,184
Azdavay Belediyesi
0,132
0,151
0,170
0,151
0,038
0,094
0,151
0,113
Ağlı Belediyesi
0,119
0,119
0,136
0,119
0,136
0,136
0,102
0,136
Seydiler Belediyesi
0,182
0,273
0,061
0,091
0,030
0,212
0,091
0,061
Toplam
0,643
0,815
0,769
0,898
0,535
0,966
0,677
0,697
Ortalama
0,107
0,136
0,128
0,150
0,089
0,161
0,113
0,116
Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Kast. İl Özel İdaresi
0,091
0,091
0,273
0,061
0,091
0,152
0,030
0,212
Devrekâni Belediyesi
0,192
0,269
0,038
0,038
0,115
0,115
0,038
0,192
Pınarbaşı Belediyesi
0,146
0,167
0,146
0,125
0,146
0,188
0,021
0,063
Azdavay Belediyesi
0,173
0,154
0,154
0,077
0,115
0,115
0,115
0,096
Ağlı Belediyesi
0,137
0,137
0,157
0,098
0,137
0,157
0,039
0,137
Seydiler Belediyesi
0,257
0,057
0,029
0,029
0,171
0,200
0,143
0,114
Toplam
0,997
0,875
0,796
0,428
0,776
0,927
0,387
0,815
Ortalama
0,166
0,146
0,133
0,071
0,129
0,154
0,065
0,136
189
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
STK ve ilgili meslek odalarına ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Kast. Ticaret odası
0,429
0,143
0,286
0,143
Kast. Ziraat odası
0,333
0,185
0,259
0,222
Kast. Ticaret borsası
0,321
0,286
0,179
0,214
KED
0,290
0,226
0,290
0,194
TEMA
0,368
0,263
0,158
0,211
KÖY-KOOP
0,261
0,304
0,174
0,261
Toplam
2,003
1,407
1,346
1,244
Ortalama
0,334
0,235
0,224
0,207
STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları
Güçlü yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Kast. Ticaret odası
0,117
0,117
0,133
0,133
0,133
0,133
0,150
0,083
Kast. Ziraat odası
0,153
0,119
0,102
0,136
0,119
0,102
0,153
0,119
Kast. Ticaret borsası
0,138
0,121
0,155
0,086
0,155
0,138
0,138
0,069
KED
0,153
0,051
0,136
0,153
0,153
0,136
0,085
0,136
TEMA
0,125
0,025
0,125
0,075
0,175
0,225
0,125
0,125
KÖY-KOOP
0,137
0,137
0,157
0,137
0,118
0,118
0,098
0,098
Toplam
0,822
0,569
0,808
0,720
0,852
0,851
0,748
0,630
Ortalama
0,137
0,095
0,135
0,120
0,142
0,142
0,125
0,105
STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından zayıf yönleri ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Kast. Ticaret odası
0,106
0,106
0,085
0,170
0,149
0,064
0,064
0,149
0,106
Kast. Ziraat odası
0,048
0,097
0,097
0,113
0,113
0,145
0,129
0,145
0,113
Kast. Ticaret borsası
0,051
0,085
0,085
0,119
0,119
0,153
0,119
0,136
0,136
KED
0,094
0,057
0,151
0,151
0,113
0,132
0,075
0,057
0,170
TEMA
0,021
0,106
0,149
0,149
0,191
0,021
0,106
0,149
0,106
KÖY-KOOP
0,145
0,109
0,073
0,127
0,127
0,091
0,091
0,145
0,091
Toplam
0,467
0,560
0,639
0,829
0,812
0,606
0,584
0,781
0,722
Ortalama
0,078
0,093
0,107
0,138
0,135
0,101
0,097
0,130
0,120
190
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Kast. Ticaret odası
0,117
0,117
0,133
0,133
0,067
0,150
0,150
0,133
Kast. Ziraat odası
0,123
0,138
0,108
0,123
0,138
0,138
0,123
0,108
Kast. Ticaret borsası
0,123
0,158
0,140
0,140
0,123
0,105
0,105
0,105
KED
0,065
0,196
0,196
0,174
0,022
0,130
0,087
0,130
TEMA
0,050
0,225
0,175
0,175
0,075
0,175
0,025
0,100
KÖY-KOOP
0,069
0,069
0,138
0,241
0,069
0,172
0,069
0,172
Toplam
0,547
0,903
0,890
0,987
0,494
0,872
0,559
0,749
Ortalama
0,091
0,150
0,148
0,165
0,082
0,145
0,093
0,125
STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Kast. Ticaret Odası
0,196
0,196
0,174
0,087
0,087
0,130
0,087
0,043
Kast. Ziraat Odası
0,119
0,136
0,102
0,102
0,136
0,119
0,136
0,153
Kast. Ticaret Borsası
0,127
0,164
0,145
0,091
0,091
0,127
0,127
0,127
KED
0,121
0,155
0,155
0,103
0,052
0,155
0,138
0,121
TEMA
0,086
0,200
0,143
0,029
0,086
0,257
0,029
0,171
Köy-Koop
0,174
0,087
0,087
0,065
0,152
0,196
0,065
0,174
Toplam
0,822
0,937
0,806
0,477
0,603
0,984
0,582
0,789
Ortalama
0,196
0,196
0,174
0,087
0,087
0,130
0,087
0,043
Uzman grubun SWOT gruplarını ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Dr. Miraç Aydın
0,185
0,259
0,222
0,333
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
0,200
0,233
0,267
0,300
Gül Keskin
0,259
0,185
0,333
0,222
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
0,429
0,143
0,333
0,095
Toplam
1,073
0,821
1,156
0,951
Ortalama
0,268
0,205
0,289
0,238
191
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Uzman grubun SWOT gruplarından güçlü yönleri ağırlıkları
Güçlü yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Dr. Miraç Aydın
0,082
0,061
0,143
0,143
0,102
0,163
0,184
0,122
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
0,189
0,162
0,243
0,135
0,027
0,054
0,108
0,081
Gül Keskin
0,182
0,114
0,205
0,068
0,045
0,159
0,136
0,091
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
0,106
0,106
0,064
0,191
0,149
0,170
0,085
0,128
Toplam
0,559
0,443
0,654
0,538
0,323
0,547
0,513
0,422
Ortalama
0,140
0,111
0,164
0,134
0,081
0,137
0,128
0,106
Uzman grubun SWOT gruplarından zayıf yönleri ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Dr. Miraç Aydın
0,102
0,102
0,122
0,082
0,041
0,184
0,163
0,143
0,061
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
0,156
0,178
0,111
0,133
0,200
0,089
0,067
0,022
0,044
Gül Keskin
0,156
0,044
0,133
0,200
0,089
0,111
0,022
0,067
0,178
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
0,065
0,152
0,174
0,065
0,043
0,196
0,087
0,130
0,087
Toplam
0,478
0,476
0,541
0,480
0,373
0,579
0,339
0,362
0,370
Ortalama
0,120
0,119
0,135
0,120
0,093
0,145
0,085
0,091
0,093
FE
FF
FG
Uzman grubun SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FH
Dr. Miraç Aydın
0,065
0,174
0,196
0,109
0,130
0,130
0,109
0,087
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
0,068
0,136
0,159
0,182
0,045
0,205
0,114
0,091
Gül Keskin
0,205
0,114
0,182
0,159
0,068
0,136
0,045
0,091
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
0,128
0,021
0,149
0,191
0,043
0,149
0,170
0,149
Toplam
0,466
0,445
0,685
0,641
0,287
0,620
0,438
0,418
Ortalama
0,116
0,111
0,171
0,160
0,072
0,155
0,109
0,104
192
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Uzman grubun SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Dr. Miraç Aydın
0,184
0,163
0,143
0,061
0,102
0,102
0,122
0,122
Prof.Dr. Cemal Tunoğlu
0,214
0,119
0,143
0,024
0,095
0,167
0,048
0,190
Gül Keskin
0,205
0,182
0,114
0,045
0,068
0,159
0,091
0,136
Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü
0,138
0,121
0,138
0,069
0,103
0,138
0,138
0,155
Toplam
0,740
0,585
0,537
0,199
0,369
0,566
0,399
0,604
Ortalama
0,185
0,146
0,134
0,050
0,092
0,141
0,100
0,151
Özel sektörün SWOT gruplarını ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Üçer Krom Madencilik
0,250
0,321
0,214
0,214
Ur-San Tekstil
0,200
0,233
0,300
0,267
Yanıkali Konağı İşlt.
0,200
0,233
0,300
0,267
İnan Süt
0,267
0,200
0,300
0,233
Köyas Gıda Aş.
0,208
0,292
0,292
0,208
Toplam
1,125
1,280
1,406
1,189
Ortalama
0,225
0,256
0,281
0,238
Özel sektörün SWOT gruplardan güçlü yönlerin ağırlıkları
Güçlü yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Üçer Krom Madencilik
0,209
0,186
0,140
0,070
0,093
0,070
0,209
0,023
Ur-San Tekstil
0,091
0,136
0,159
0,068
0,114
0,205
0,182
0,045
Yanıkali Konağı İşlt.
0,043
0,064
0,085
0,128
0,170
0,191
0,149
0,170
İnan Süt
0,082
0,082
0,102
0,122
0,143
0,163
0,122
0,184
Köyas Gıda Aş.
0,196
0,109
0,152
0,152
0,065
0,109
0,109
0,109
Toplam
0,620
0,577
0,638
0,540
0,585
0,738
0,771
0,531
Ortalama
0,124
0,115
0,128
0,108
0,117
0,148
0,154
0,106
193
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Özel sektörün SWOT gruplardan zayıf yönlerin ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Üçer Krom Maden.
0,127
0,127
0,099
0,127
0,127
0,042
0,113
0,113
0,127
Ur-San Tekstil
0,042
0,146
0,063
0,188
0,083
0,167
0,083
0,125
0,104
Yanıkali Konağı İşt.
0,136
0,051
0,119
0,153
0,102
0,085
0,119
0,102
0,136
İnan Süt
0,125
0,094
0,141
0,125
0,109
0,125
0,109
0,078
0,094
Köyas Gıda Aş.
0,115
0,115
0,115
0,148
0,115
0,148
0,082
0,049
0,115
Toplam
0,544
0,532
0,535
0,739
0,536
0,566
0,506
0,467
0,575
Ortalama
0,109
0,106
0,107
0,148
0,107
0,113
0,101
0,093
0,115
FE
FF
Özel sektörün SWOT gruplardan fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FG
FH
Üçer Krom Madencilik
0,146
0,146
0,125
0,063
0,104
0,167
0,083
0,167
Ur-San Tekstil
0,158
0,132
0,237
0,105
0,026
0,053
0,079
0,211
Yanıkali Konağı İşt.
0,023
0,114
0,205
0,136
0,023
0,159
0,182
0,159
İnan Süt
0,059
0,157
0,176
0,137
0,020
0,137
0,157
0,157
Köyas Gıda Aş.
0,159
0,205
0,114
0,114
0,114
0,068
0,068
0,159
Toplam
0,544
0,752
0,856
0,555
0,286
0,584
0,569
0,852
Ortalama
0,109
0,150
0,171
0,111
0,057
0,117
0,114
0,170
Özel sektörün SWOT gruplardan tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Üçer Krom Madencilik
0,191
0,149
0,043
0,149
0,085
0,064
0,128
0,191
Ur-San Tekstil
0,205
0,136
0,182
0,114
0,068
0,091
0,045
0,159
Yanıkali Konağı İşt.
0,180
0,160
0,160
0,040
0,100
0,140
0,080
0,140
İnan Süt
0,153
0,136
0,136
0,119
0,119
0,102
0,102
0,136
Köyas Gıda Aş.
0,146
0,188
0,104
0,063
0,104
0,146
0,104
0,146
Toplam
0,874
0,768
0,624
0,484
0,476
0,542
0,459
0,772
Ortalama
0,175
0,154
0,125
0,097
0,095
0,108
0,092
0,154
194
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yöre halkının SWOT gruplarının ağırlıkları
G
Z
F
T
Dvr. Tekkekızıl Köyü
0,241
0,310
0,207
0,241
Dvr. Yazıhisar Köyü
0,241
0,276
0,172
0,310
Dvr. Örenbaşı Köyü
0,333
0,185
0,222
0,259
Dvr. Laçin Köyü
0,077
0,231
0,308
0,385
Dvr. Akçapınar Köyü
0,375
0,250
0,167
0,208
Dev66
0,259
0,222
0,296
0,222
Dvr. Kınık Köyü
0,320
0,240
0,280
0,160
Sey. Çırdak Köyü
0,240
0,320
0,160
0,280
Sey. İncesu Köyü
0,261
0,217
0,348
0,174
Sey. Şalgam Köyü
0,241
0,276
0,207
0,276
Sey. Sabuncular Köyü
0,318
0,227
0,273
0,182
Pnr. Çavuş Köy
0,357
0,286
0,214
0,143
Prn. Gümberi Köyü
0,167
0,333
0,278
0,222
Pnr. Yamanlar Köyü
0,267
0,233
0,200
0,300
Prn. Uzunçam Köyü
0,222
0,259
0,185
0,333
Pnr. Çalkaya Köyü
0,208
0,333
0,250
0,208
Pnr. Boğazköy Köyü
0,207
0,310
0,241
0,241
Pnr. Çengelköy Köyü
0,273
0,455
0,182
0,091
Azd. Karakuşlar Köyü
0,167
0,333
0,208
0,292
Azd. Saray Köy
0,125
0,333
0,250
0,292
Azd. Başören
0,226
0,290
0,226
0,258
Azd. Çamlıbük Köyü
0,174
0,304
0,261
0,261
Azd. Kırmacı Köyü
0,276
0,241
0,172
0,310
Azd. Ahat Köy
0,233
0,267
0,200
0,300
Azd. Evlek Köyü
0,286
0,250
0,179
0,286
Azd. Yumacık Köyü
0,320
0,160
0,240
0,280
Cd. Çamdibi Köyü
0,250
0,250
0,050
0,450
Cd.Kazanlı Köyü
0,143
0,238
0,333
0,286
Cd. Ovacık Köyü
0,286
0,179
0,321
0,214
Cd. Kumluca Köyü
0,450
0,150
0,250
0,150
Cd. Irmak Köyü
0,286
0,179
0,321
0,214
Agl. Müsellim Köyü
0,308
0,192
0,269
0,231
Ddy. Karacaağaç Köyü
0,286
0,214
0,321
0,179
Ddy. Kavakyayla Köyü
0,269
0,192
0,308
0,231
Toplam
8,692
8,738
8,101
8,470
Ortalama
0,256
0,257
0,238
0,249
195
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları
GÜÇLÜ YÖNLER
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Dvr. Tekkekızıl Köyü
0,091
0,182
0,159
0,068
0,091
0,068
0,205
0,136
Dvr. Yazıhisar Köyü
0,149
0,085
0,064
0,106
0,128
0,170
0,191
0,106
Dvr. Örenbaşı Köyü
0,191
0,106
0,149
0,064
0,021
0,170
0,191
0,106
Dvr. Laçin Köyü
0,079
0,237
0,105
0,184
0,053
0,079
0,132
0,132
Dvr. Akçapınar Köyü
0,250
0,222
0,056
0,194
0,028
0,111
0,056
0,083
Dev66
0,132
0,151
0,113
0,075
0,094
0,113
0,151
0,170
Dvr. Kınık Köyü
0,106
0,128
0,149
0,064
0,064
0,191
0,191
0,106
Sey. Çırdak Köyü
0,195
0,171
0,073
0,122
0,073
0,098
0,195
0,073
Sey. İncesu Köyü
0,087
0,130
0,109
0,152
0,130
0,152
0,174
0,065
Sey. Şalgam Köyü
0,200
0,178
0,178
0,044
0,089
0,178
0,067
0,067
Sey. Sabuncular Köyü
0,209
0,186
0,047
0,070
0,116
0,093
0,163
0,116
Pnr. Çavuş Köy
0,149
0,128
0,106
0,170
0,064
0,043
0,149
0,191
Prn. Gümberi Köyü
0,105
0,053
0,105
0,079
0,132
0,158
0,184
0,184
Pnr. Yamanlar Köyü
0,135
0,108
0,135
0,081
0,054
0,243
0,189
0,054
Prn. Uzunçam Köyü
0,130
0,093
0,111
0,167
0,148
0,148
0,130
0,074
Pnr. Çalkaya Köyü
0,091
0,045
0,159
0,159
0,091
0,136
0,205
0,114
Pnr. Boğazköy Köyü
0,083
0,117
0,150
0,133
0,150
0,083
0,133
0,150
Pnr. Çengelköy Köyü
0,098
0,137
0,176
0,020
0,098
0,137
0,157
0,176
Azd. Karakuşlar Köyü
0,071
0,125
0,089
0,107
0,161
0,161
0,143
0,143
Azd. Saray Köy
0,120
0,060
0,140
0,140
0,100
0,180
0,120
0,140
Azd. Başören
0,106
0,043
0,085
0,106
0,170
0,191
0,170
0,128
Azd. Çamlıbük Köyü
0,115
0,058
0,154
0,135
0,115
0,173
0,115
0,135
Azd. Kırmacı Köyü
0,056
0,148
0,074
0,093
0,167
0,167
0,148
0,148
Azd. Ahat Köy
0,122
0,082
0,061
0,143
0,122
0,122
0,184
0,163
Azd. Evlek Köyü
0,056
0,148
0,074
0,093
0,167
0,167
0,148
0,148
Azd. Yumacık Köyü
0,118
0,078
0,059
0,137
0,157
0,118
0,176
0,157
Cd. Çamdibi Köyü
0,143
0,089
0,107
0,125
0,143
0,161
0,107
0,125
Cd.Kazanlı Köyü
0,300
0,100
0,033
0,033
0,067
0,267
0,167
0,033
Cd. Ovacık Köyü
0,160
0,060
0,140
0,040
0,160
0,100
0,180
0,160
Cd. Kumluca Köyü
0,127
0,091
0,127
0,127
0,164
0,127
0,109
0,127
Cd. Irmak Köyü
0,045
0,068
0,114
0,091
0,205
0,159
0,136
0,182
Agl. Müsellim Köyü
0,158
0,088
0,123
0,070
0,140
0,140
0,158
0,123
Ddy. Karacaağaç Köyü
0,060
0,160
0,140
0,160
0,120
0,120
0,180
0,060
Ddy. Kavakyayla Köyü
0,045
0,159
0,182
0,159
0,136
0,114
0,159
0,045
Toplam
4,285
4,013
3,847
3,713
3,917
4,839
5,263
4,123
Ortalama
0,126
0,118
0,113
0,109
0,115
0,142
0,155
0,121
196
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları
Zayıf yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Dvr. Tekkekızıl Köyü
0,119
0,104
0,119
0,045
0,119
0,119
0,104
0,134
0,134
Dvr. Yazıhisar Köyü
0,096
0,154
0,173
0,058
0,135
0,154
0,038
0,115
0,077
Dvr. Örenbaşı Köyü
0,119
0,104
0,134
0,104
0,119
0,119
0,075
0,134
0,090
Dvr. Laçin Köyü
0,064
0,085
0,128
0,170
0,064
0,170
0,043
0,128
0,149
Dvr. Akçapınar Köyü
0,024
0,049
0,220
0,024
0,220
0,171
0,049
0,024
0,220
Dev66
0,148
0,098
0,131
0,082
0,115
0,115
0,066
0,115
0,131
Dvr. Kınık Köyü
0,121
0,138
0,121
0,138
0,086
0,155
0,069
0,052
0,121
Sey. Çırdak Köyü
0,102
0,184
0,163
0,041
0,163
0,143
0,061
0,102
0,041
Sey. İncesu Köyü
0,113
0,151
0,075
0,113
0,151
0,038
0,075
0,170
0,113
Sey. Şalgam Köyü
0,049
0,146
0,024
0,073
0,171
0,171
0,049
0,122
0,195
Sey. Sabuncular Köyü
0,042
0,104
0,042
0,167
0,146
0,125
0,083
0,167
0,125
Pnr. Çavuş Köy
0,143
0,127
0,111
0,095
0,127
0,079
0,063
0,111
0,143
Prn. Gümberi Köyü
0,153
0,119
0,085
0,102
0,051
0,119
0,136
0,136
0,102
Pnr. Yamanlar Köyü
0,153
0,119
0,153
0,119
0,136
0,051
0,034
0,102
0,136
Prn. Uzunçam Köyü
0,103
0,103
0,069
0,069
0,138
0,138
0,103
0,103
0,172
Pnr. Çalkaya Köyü
0,346
0,077
0,038
0,077
0,077
0,115
0,077
0,115
0,077
Pnr. Boğazköy Köyü
0,161
0,143
0,143
0,125
0,107
0,161
0,089
0,018
0,054
Pnr. Çengelköy Köyü
0,158
0,140
0,123
0,053
0,070
0,088
0,123
0,105
0,140
Azd. Karakuşlar Köyü
0,109
0,091
0,145
0,055
0,127
0,164
0,073
0,145
0,091
Azd. Saray Köy
0,143
0,107
0,143
0,036
0,125
0,143
0,089
0,143
0,071
Azd. Başören
0,121
0,138
0,155
0,052
0,103
0,155
0,086
0,138
0,052
Azd. Çamlıbük Köyü
0,123
0,123
0,158
0,035
0,140
0,140
0,088
0,140
0,053
Azd. Kırmacı Köyü
0,119
0,102
0,136
0,136
0,153
0,085
0,051
0,068
0,153
Azd. Ahat Köy
0,136
0,136
0,153
0,068
0,136
0,153
0,051
0,102
0,068
Azd. Evlek Köyü
0,121
0,103
0,121
0,138
0,155
0,086
0,052
0,069
0,155
Azd. Yumacık Köyü
0,123
0,123
0,138
0,062
0,123
0,138
0,046
0,123
0,123
Cd. Çamdibi Köyü
0,150
0,083
0,133
0,083
0,100
0,117
0,133
0,100
0,100
Cd.Kazanlı Köyü
0,086
0,086
0,155
0,121
0,017
0,138
0,138
0,121
0,138
Cd. Ovacık Köyü
0,153
0,136
0,119
0,119
0,119
0,085
0,136
0,051
0,085
Cd. Kumluca Köyü
0,098
0,059
0,176
0,157
0,020
0,059
0,137
0,137
0,157
Cd. Irmak Köyü
0,200
0,178
0,156
0,089
0,133
0,111
0,067
0,044
0,022
Agl. Müsellim Köyü
0,143
0,143
0,161
0,125
0,089
0,054
0,071
0,089
0,125
Ddy. Karacaağaç Köyü
0,167
0,111
0,074
0,074
0,130
0,148
0,074
0,111
0,111
Ddy. Kavakyayla Köyü
0,182
0,114
0,114
0,068
0,136
0,068
0,023
0,159
0,136
Toplam
4,385
3,978
4,288
3,070
4,001
4,074
2,652
3,694
3,858
Ortalama
0,129
0,117
0,126
0,090
0,118
0,120
0,078
0,109
0,113
197
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Dvr. Tekkekızıl Köyü
0,159
0,182
0,045
0,068
0,182
0,159
0,091
0,114
Dvr. Yazıhisar Köyü
0,128
0,205
0,051
0,154
0,103
0,103
0,077
0,179
Dvr. Örenbaşı Köyü
0,068
0,182
0,045
0,205
0,136
0,091
0,159
0,114
Dvr. Laçin Köyü
0,152
0,091
0,091
0,061
0,091
0,152
0,152
0,212
Dvr. Akçapınar Köyü
0,152
0,022
0,065
0,196
0,152
0,196
0,065
0,152
Dev 66
0,137
0,157
0,118
0,118
0,059
0,176
0,098
0,137
Dvr. Kınık Köyü
0,163
0,122
0,020
0,122
0,143
0,184
0,082
0,163
Sey. Çırdak Köyü
0,130
0,174
0,196
0,152
0,043
0,065
0,043
0,196
Sey. İncesu Köyü
0,116
0,093
0,070
0,140
0,163
0,186
0,070
0,163
Sey. Şalgam Köyü
0,180
0,160
0,160
0,060
0,140
0,060
0,080
0,160
Sey. Sabuncular Köyü
0,140
0,093
0,070
0,093
0,140
0,163
0,116
0,186
Pnr. Çavuş Köy
0,037
0,148
0,093
0,111
0,130
0,167
0,148
0,167
Prn. Gümberi Köyü
0,122
0,122
0,102
0,143
0,102
0,163
0,102
0,143
Pnr. Yamanlar Köyü
0,167
0,048
0,190
0,095
0,071
0,095
0,214
0,119
Prn. Uzunçam Köyü
0,087
0,130
0,130
0,109
0,065
0,152
0,152
0,174
Pnr. Çalkaya Köyü
0,143
0,107
0,071
0,179
0,143
0,179
0,107
0,071
Pnr. Boğazköy Köyü
0,028
0,028
0,139
0,028
0,111
0,167
0,250
0,250
Pnr. Çengelköy Köyü
0,031
0,094
0,219
0,156
0,031
0,156
0,031
0,281
Azd. Karakuşlar Köyü
0,049
0,171
0,195
0,122
0,073
0,195
0,122
0,073
Azd. Saray Köy
0,071
0,143
0,190
0,143
0,071
0,167
0,143
0,071
Azd. Başören
0,039
0,157
0,176
0,118
0,157
0,137
0,157
0,059
Azd. Çamlıbük Köyü
0,071
0,143
0,190
0,167
0,048
0,167
0,143
0,071
Azd. Kırmacı Köyü
0,053
0,184
0,158
0,132
0,026
0,237
0,158
0,053
Azd. Ahat Köy
0,060
0,100
0,160
0,080
0,120
0,180
0,160
0,140
Azd. Evlek Köyü
0,057
0,200
0,143
0,114
0,029
0,229
0,171
0,057
Azd. Yumacık Köyü
0,039
0,098
0,137
0,157
0,118
0,157
0,157
0,137
Cd. Çamdibi Köyü
0,137
0,176
0,176
0,118
0,157
0,137
0,059
0,039
Cd. Kazanlı Köyü
0,200
0,156
0,022
0,111
0,133
0,067
0,156
0,156
Cd. Ovacık Köyü
0,131
0,148
0,115
0,098
0,131
0,131
0,115
0,131
Cd. Kumluca Köyü
0,024
0,220
0,073
0,073
0,171
0,171
0,122
0,146
Cd. Irmak Köyü
0,025
0,225
0,125
0,150
0,175
0,075
0,100
0,125
Agl. Müsellim Köyü
0,050
0,150
0,175
0,175
0,050
0,200
0,150
0,050
Ddy. Karacaağaç Köyü
0,111
0,074
0,148
0,130
0,167
0,111
0,130
0,130
Ddy. Kavakyayla Köyü
0,167
0,125
0,146
0,125
0,063
0,104
0,125
0,146
Toplam
3,426
4,627
4,207
4,200
3,693
5,077
4,204
4,566
Ortalama
0,101
0,136
0,124
0,124
0,109
0,149
0,124
0,134
198
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Dvr. Tekkekızıl Köyü
0,054
0,216
0,081
0,081
0,135
0,135
0,081
0,216
Dvr. Yazıhisar Köyü
0,170
0,128
0,149
0,043
0,085
0,128
0,128
0,170
Dvr. Örenbaşı Köyü
0,096
0,154
0,173
0,096
0,135
0,077
0,115
0,154
Dvr. Laçin Köyü
0,079
0,079
0,132
0,184
0,026
0,079
0,184
0,237
Dvr. Akçapınar Köyü
0,032
0,226
0,032
0,097
0,290
0,065
0,097
0,161
Dev66
0,135
0,173
0,077
0,038
0,154
0,154
0,135
0,135
Dvr. Kınık Köyü
0,080
0,120
0,120
0,080
0,200
0,080
0,280
0,040
Sey. Çırdak Köyü
0,080
0,120
0,100
0,160
0,080
0,140
0,140
0,180
Sey. İncesu Köyü
0,091
0,068
0,159
0,182
0,091
0,068
0,205
0,136
Sey. Şalgam Köyü
0,114
0,205
0,182
0,114
0,114
0,159
0,045
0,068
Sey. Sabuncular Köyü
0,111
0,089
0,111
0,111
0,178
0,111
0,178
0,111
Pnr. Çavuş Köy
0,103
0,205
0,128
0,103
0,051
0,077
0,179
0,154
Prn. Gümberi Köyü
0,094
0,170
0,151
0,132
0,113
0,132
0,113
0,094
Pnr. Yamanlar Köyü
0,250
0,167
0,139
0,083
0,083
0,194
0,028
0,056
Prn. Uzunçam Köyü
0,192
0,154
0,231
0,077
0,115
0,115
0,077
0,038
Pnr. Çalkaya Köyü
0,115
0,154
0,192
0,077
0,115
0,154
0,115
0,077
Pnr. Boğazköy Köyü
0,115
0,154
0,135
0,115
0,173
0,154
0,077
0,077
Pnr. Çengelköy Köyü
0,032
0,161
0,161
0,032
0,065
0,226
0,161
0,161
Azd. Karakuşlar Köyü
0,205
0,179
0,154
0,128
0,051
0,179
0,077
0,026
Azd. Saray Köy
0,214
0,190
0,167
0,095
0,071
0,190
0,048
0,024
Azd. Başören
0,188
0,167
0,188
0,104
0,063
0,188
0,042
0,063
Azd. Çamlıbük Köyü
0,190
0,190
0,167
0,071
0,071
0,214
0,048
0,048
Azd. Kırmacı Köyü
0,184
0,143
0,163
0,102
0,082
0,184
0,041
0,102
Azd. Ahat Köy
0,196
0,174
0,152
0,043
0,087
0,196
0,087
0,065
Azd. Evlek Köyü
0,184
0,143
0,184
0,102
0,082
0,184
0,041
0,082
Azd. Yumacık Köyü
0,196
0,174
0,152
0,065
0,087
0,196
0,043
0,087
Cd. Çamdibi Köyü
0,130
0,148
0,111
0,093
0,111
0,130
0,167
0,111
Cd. Kazanlı Köyü
0,233
0,100
0,300
0,033
0,033
0,100
0,167
0,033
Cd. Ovacık Köyü
0,200
0,178
0,178
0,089
0,067
0,156
0,044
0,089
Cd. Kumluca Köyü
0,143
0,184
0,061
0,143
0,102
0,102
0,122
0,143
Cd. Irmak Köyü
0,163
0,209
0,116
0,140
0,070
0,093
0,023
0,186
Agl. Müsellim Köyü
0,108
0,216
0,135
0,054
0,054
0,081
0,108
0,243
Ddy. Karacaağaç Köyü
0,109
0,164
0,145
0,127
0,127
0,109
0,091
0,127
Ddy. Kavakyayla Köyü
0,170
0,149
0,085
0,106
0,085
0,149
0,106
0,149
Toplam
4,756
5,450
4,911
3,302
3,447
4,697
3,593
3,843
Ortalama
0,140
0,160
0,144
0,097
0,101
0,138
0,106
0,113
199
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
3. Grup ağırlıklarının sonuçları
SWOT gruplarının havza ilgi gruplarına göre genel ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Merkezi Yönetim
0,287
0,189
0,286
0,238
STK ve Meslek Odaları
0,334
0,235
0,224
0,207
Yerel Yönetim
0,287
0,230
0,285
0,198
Uzmanlar
0,268
0,205
0,289
0,238
Özel Sektör
0,225
0,256
0,281
0,238
Yöre Halkı Tem.
0,256
0,257
0,238
0,249
Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları
Güçlü Yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Merkezi Yönetim
0,129
0,115
0,134
0,113
0,125
0,137
0,120
0,126
STK Ve Meslek Odaları
0,137
0,095
0,135
0,120
0,142
0,142
0,125
0,105
Yerel Yönetim
0,142
0,127
0,142
0,093
0,127
0,116
0,126
0,127
Uzmanlar
0,140
0,111
0,164
0,134
0,081
0,137
0,128
0,106
Özel Sektör
0,124
0,115
0,128
0,108
0,117
0,148
0,154
0,106
Yöre Halkı Tem.
0,126
0,118
0,113
0,109
0,115
0,142
0,155
0,121
Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Merkezi Yönetim
0,110
0,083
0,131
0,131
0,116
0,100
0,103
0,105
0,120
STK ve Meslek Odaları
0,078
0,093
0,107
0,138
0,135
0,101
0,097
0,130
0,120
Yerel Yönetim
0,139
0,135
0,107
0,120
0,099
0,092
0,071
0,113
0,123
Uzmanlar
0,120
0,119
0,135
0,120
0,093
0,145
0,085
0,091
0,093
Özel Sektör
0,109
0,106
0,107
0,148
0,107
0,113
0,101
0,093
0,115
Yöre Halkı Tem.
0,129
0,117
0,126
0,090
0,118
0,120
0,078
0,109
0,113
200
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları
Fırsatlar
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Merkezi Yönetim
0,108
0,133
0,152
0,152
0,103
0,121
0,127
0,105
STK ve Meslek Odaları
0,091
0,150
0,148
0,165
0,082
0,145
0,093
0,125
Yerel Yönetim
0,107
0,136
0,128
0,150
0,089
0,161
0,113
0,116
Uzmanlar
0,116
0,111
0,171
0,160
0,072
0,155
0,109
0,104
Özel Sektör
0,109
0,150
0,171
0,111
0,057
0,117
0,114
0,170
Yöre Halkı Tem.
0,101
0,136
0,124
0,124
0,109
0,149
0,124
0,134
Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları
Tehditler
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Merkezi Yönetim
0,142
0,150
0,129
0,084
0,113
0,128
0,107
0,146
STK ve Meslek Odaları
0,137
0,156
0,134
0,079
0,101
0,164
0,097
0,132
Yerel Yönetim
0,166
0,146
0,133
0,071
0,129
0,154
0,065
0,136
Uzmanlar
0,185
0,146
0,134
0,050
0,092
0,141
0,100
0,151
Özel Sektör
0,175
0,154
0,125
0,097
0,095
0,108
0,092
0,154
Yöre Halkı Tem.
0,140
0,160
0,144
0,097
0,101
0,138
0,106
0,113
4. Önem sıralaması
Güçlü yönlere ait öncelik sıralaması
Güçlü Yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Merkezi Yönetim
0,037
0,033
0,038
0,032
0,036
0,039
0,034
0,036
STK ve Meslek Odaları
0,046
0,032
0,045
0,040
0,047
0,047
0,042
0,035
Yerel Yönetim
0,041
0,036
0,041
0,027
0,036
0,033
0,036
0,036
Uzmanlar
0,037
0,030
0,044
0,036
0,022
0,037
0,034
0,028
Özel Sektör
0,028
0,026
0,029
0,024
0,026
0,033
0,035
0,024
Yöre Halkı Tem.
0,032
0,030
0,029
0,028
0,029
0,036
0,040
0,031
201
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
Zayıf yönlere ait öncelik sıralaması
Zayıf Yönler
Sıra No
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
Merkezi Yönetim
0,021
0,016
0,031
0,025
0,022
0,019
0,020
0,020
0,023
STK ve Meslek Odaları
0,018
0,022
0,025
0,032
0,032
0,024
0,023
0,031
0,028
Yerel Yönetim
0,032
0,031
0,025
0,028
0,023
0,021
0,016
0,026
0,028
Uzmanlar
0,025
0,024
0,028
0,025
0,019
0,030
0,017
0,019
0,019
Özel Sektör
0,028
0,027
0,027
0,038
0,027
0,029
0,026
0,024
0,029
Yöre Halkı Tem.
0,033
0,030
0,032
0,023
0,030
0,031
0,020
0,028
0,029
Fırsatlara ait öncelik sıralaması
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Merkezi Yönetim
0,031
0,038
0,044
0,044
0,029
0,034
0,036
0,030
STK Ve Meslek Odaları
0,020
0,034
0,033
0,037
0,018
0,033
0,021
0,028
Yerel Yönetim
0,031
0,039
0,037
0,043
0,025
0,046
0,032
0,033
Uzmanlar
0,034
0,032
0,050
0,046
0,021
0,045
0,032
0,030
Özel Sektör
0,031
0,042
0,048
0,031
0,016
0,033
0,032
0,048
Yöre Halkı Tem.
0,024
0,032
0,029
0,029
0,026
0,036
0,029
0,032
Tehditlere ait öncelik sıralaması
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Merkezi Yönetim
0,034
0,036
0,031
0,020
0,027
0,030
0,025
0,035
STK Ve Meslek Odaları
0,028
0,032
0,028
0,016
0,021
0,034
0,020
0,027
Yerel Yönetim
0,033
0,029
0,026
0,014
0,026
0,031
0,013
0,027
Uzmanlar
0,044
0,035
0,032
0,012
0,022
0,034
0,024
0,036
Özel Sektör
0,042
0,037
0,030
0,023
0,023
0,026
0,022
0,037
Yöre Halkı Tem.
0,035
0,040
0,036
0,024
0,025
0,034
0,026
0,028
202
EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri
5. Genel öncelik sıralaması
Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarının genel ağırlıkları
Sıra No
G
Z
F
T
Genel öncelik değeri
0,276
0,229
0,267
0,228
Güçlü yönlere ait genel öncelik ağırlıkları
Güçlü Yönler
Sıra No
GA
GB
GC
GD
GE
GF
GG
GH
Genel öncelik değeri
0,037
0,031
0,038
0,031
0,033
0,038
0,037
0,032
Zayıf yönlere ait genel öncelik ağırlıkları
Zayıf Yönler
Genel öncelik değeri
ZA
ZB
ZC
ZD
ZE
ZF
ZG
ZH
ZI
0,026
0,025
0,027
0,028
0,026
0,026
0,020
0,024
0,026
Fırsatlara ait genel öncelik ağırlıkları
Fırsatlar
Sıra No
FA
FB
FC
FD
FE
FF
FG
FH
Genel öncelik değeri
0,028
0,036
0,040
0,038
0,023
0,038
0,030
0,034
Tehditlere ait genel öncelik ağırlıkları
Tehditler
Sıra No
TA
TB
TC
TD
TE
TF
TG
TH
Genel öncelik değeri
0,036
0,035
0,030
0,018
0,024
0,031
0,022
0,032
203
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Devrekâni Sarıyonca Köyü’nde yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi projesinin 2015
yılına kadar tamamlanması,
 Kentsel atıksu alt yapı tesisi ile ilgili olarak hazırlanan ihale döküman ve uygulama
projelerinin (Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ilçelerinde) 2015 yılına kadar
tamamlanması,
 Nüfusu 40 ile 350 arasında değişen kırsal yerleşimlerde maliyeti daha düşük olan doğal
arıtma yöntemlerinin kullanılması (yüzer–gezer bitki kasalarının kullanılması),
 Devrekâni KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin atıksu alt yapı
sistemlerinde arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması,
 Suya ücret ödemeyerek kaynak suyunu kullanan tesislerin yeraltı su kaynaklarına zarar
vermelerini önlemek amacıyla Devrekâni, Azdavay KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde
bulunan sanayi tesislerinin ve tekil sanayi kuruluşlarının (un-gıda, süt ve süt ürünleri, yem,
Alt yapı olanaklarının
geliştirilmesi
tekstil fabrikası) belediyelere ait şebeke suyunu kullanmalarının sağlanması,
 Tüm tekil sanayi kuruluşlarının (özellikle un-gıda, süt ve süt ürünleri fabrikalarında) 2015
yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen (Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği) deşarj
standartlarına uymaları için gerekli düzenlemelerin yapılması,
 Havza alanında bulunan Devrekâni, Seydiler,
Ağlı, Pınarbaşı ve Azdavay ilçe
belediyelerinde yağmursuyu toplama sistemleri kurulum faaliyetlerinin 2020 yılına kadar
hazırlanarak yağmursuyu alt yapısının tamamlanması,
 Devrekâni, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve Ağlı ilçe belediyelerine ait mevcut katı atık
depolama alanlarının iyileştirilmesi ve kaynağında ayrı ayrı depolanmasının ve geri dönüşüm
sistemlerinin yerleştirilmesinin sağlanması,
 Öncelikle Beyler Barajı sulama alanının etkin olduğu bölgede ve daha sonra Devrekâni ve
Seydiler bölgesindeki diğer tarım alanlarında, tarımsal alt yapının, drenaj kanallarının,
ilaçlama havuzlarının yapılmasının sağlanması olarak sıralanmaktadır.
 Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, Kastamonu İl Özel
Aktörler
İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23.
Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, özel sektör ve yöre halkı.
204
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor)
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Yapılmaya başlanıp daha sonra durdurma kararı alınan Loç Vadisi’ndeki Cide, proje
aşamasında olan Tor ve Curumören HES projelerinin kısa ve uzun vadede etkilerinin
belirlenerek kesin karara varılmasının sağlanması,
 İnan Süt ve KÖYAS Süt Ürünleri tesislerinde peynir altı sularının havzaya deşarj edilmesinin
önlenmesi için gerekli yaptırımların sağlanması,
 Özellikle Azdavay ilçesine bağlı köy yerleşimlerinde İnsani Tüketim Amaçlı Sular
Yönetmeliği’ne uygun olmayan içme sularının kontrolünün arttırılmasının sağlanarak gerekli
önlemlerin alınmasının sağlanması,
 Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndan alınan örneklerden Yüzeysel Su Kalitesi Yönetmeliğine
göre 2. sınıf olan amonyum azotu, çözünmüş O2 ve nitrit oranının 1. sınıfa geçebilmesi için
izleme ve denetleme çalışmalarının arttırılması, havalandırma ve dezenfekte metodlarının
uygulanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması,
 Evsel atık sularının, içme ve kullanma sularının daha ekonomik kullanımına yönelik
Su kalitesinin
iyileştirilmesi,
etkin ve verimli
kullanımının sağlanması.
(özellikle Pınarbaşı ve Devrekâni belediyelerinde) bilinçlendirme çalışmalarının yapılması,
 Gübre kullanımının toprak tahlili sonuçlarına dayandırılarak kullanılmasının sağlanması,
 Hastalık ve zararlılarla mücadelede pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde Tarım İlçe
Müdürlüklerinden teknik destek alınarak yapılması,
 Devrekâni bölgesinde hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenerek, Devrekâni Tarım
İlçe Müdürlüğü’nün gerekli denetim çalışmalarını yapması,
 Taşkın ve erozyon riski bulunan şiddetli ve çok şiddetli erozyon alanlarında (özellikle Ağlı
ilçesinin kuzey kısımları, Daday Çayözü Köyü, Seydiler Karaçekise Köyü civarları) yüzeysel
akışın kontrol edilmesi, drenaj ağı, yüzey ve yeraltı suyu akış yönünün tespit edilerek,
gerekli ağaçlandırma çalışmalarının yapılması,
 Kulaksızlar ve Beyler Barajı havzalarının mansap kısımlarında yüzey suları ile taşınan
sediment miktarının DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve izlenmesinin
sağlanması,
 Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taş ve maden
sahalarının 2015 yılına kadar rehabilite edilmesi (özellikle Azdavay’daki Kartalkaya Kömür,
Özkanlar Kum-Çakıl ve Efedağ Mermer Ocağının, Devrekâni ’deki Gartun ve Alkan mermer
ocaklarının atıksuları için arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması),
 Alandaki tüm maden ve taş ocaklarının denetim ve kontrollerinin etkin olarak yapılması,
 Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü, İlçe
Aktörler
Belediyeleri, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü,
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası,
Ziraat Odası ve yöre halkı.
205
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor)
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Cazibe noktalarının (Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü, Azdavay Sabuncular Köyü, Asarkaya,
Kızkayası, Deliklikaya Mevkii, Pınarbaşı Ilgarini Mağarası, Horma Köyü, Devrekâni İlçesi
Kınık Köyü Delibeyoğlu Sırtı Mevkii, Kınık Köyü Harmankaya Mevkii, Bozkoca Köyü
Kızıltepe Mevkii Arkeolojik Sit Alanları, Cide İlçesi Abdülkadir Köyü Balönü Mağarası,
Çamdibi Köyü Kılıçlı Mağarası Doğal Sit Alanları, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli
Parkı) ulusal ve uluslararası tanıtımının, bağlantıyı sağlayan karayolu ve orman yolunun
geliştirilmesi ve peyzaj onarım çalışmalarının yapılması,
 Ekoturizme yönelik kaynak envanterinin çıkarılması,
 Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın uzun devreli gelişme planının ve bu planın alt
ölçeği konumunda olan ziyaretçi, habitat ve sürdürülebilir turizm geliştirme planlarının
hazırlanması ve tüm planların yasal dayanakları ile desteklenmesi,
 Uluslararası tanınırlığı destekleyici nitelikte olan Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli
Parkı’nın PAN Parks sertifikasını 2012 yılına kadar almasını sağlayıcı politikaların
izlenmesi,
 Ekoturizm ölçütleri kapsamında gerekli altyapının tampon zondaki köy merkezlerinde
Havzanın kendine özgü
kaynak değerleri ile dünya
çapında dikkat çeken
turizm bölgesi haline
gelmesinin sağlanması.
oluşturulması (yeme içme üniteleri, konaklama tesisleri, ekoturizm aktiviteleri ile ilgili
fizibilite çalışmaları, müze ve botanik bahçeleri, ziyaretçi tanıtım merkezleri, satış stantları),
 Ekoturizmin önemli bir ilçesi olan Azdavay ilçesinde, konaklama kapasitesinin arttırılması,
Ağlı ilçesine de turizme yönelik konaklama biriminin tesis edilmesi için gerekli projelerin
geliştirilmesi,
 Özellikle Pınarbaşı ve
Azdavay’da
yaşayan yöre halkının ekoturizm konusunda
bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi,
 Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesinde, yöre halkı için
rehberlik kurslarının düzenlenmesi,
 Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki öğrenci ve
öğretim üyelerinin desteği ile turizm sektöründe çalışanların hizmet kalitesinin arttırılması,
 Yöreye özgü kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla gerekli
yasal yaptırımların sağlanması,
 Tarihi ve arkeolojik değerlerin detaylı envanterinin çıkarılması ve tanıtımlarının yapılması,
 Tarihi ve arkeolojik alanların kullanıma açılması amacıyla bakım çalışmalarına ait yönetim/
kontrol mekanizmalarının oluşturulması,
 Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası planlamasının yapılarak, 2010 yılı için 7
olan karaca kotasının 15’e çıkarılması, diğer av hayvanları için de yönetim planlarının
yapılarak avlanma kotalarının belirlenmesi,
 Gediatri turizmine yönelik alt yapı çalışmalarının Daday ilçesine bağlı köylerde sağlanması
(konaklama-sağlık, yeme- içme vb).
 Kastamonu Valiliği, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu İl Kültür Turizm Müdürlüğü,
Kastamonu Müze Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık
Aktörler
Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Cide Meslek Yüksek Okulu, Orman Fakültesi, İlçe
belediyeleri, yerel basın organları, KED, Avcılar Derneği, özel sektör ve yöre halkı.
206
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor)
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın flora ve fauna elemanlarının detaylı bir
envanterinin ortaya konulması sağlanarak, endemik, tehlike altında, ulusal, Avrupa ve
küresel düzeyde tehlike altında olan, koruma önlemi gerektiren, tehdit altına girebilir
durumda ve Bern sözleşmesi Ek I’de yeralan türlere özel koruma programlarının
geliştirilmesi,
Doğal ve kültürel
kaynak değeri yüksek,
 Soyu tükenmekte olan kuş ve memelilerin korunmasına ve tanıtımına yönelik programların
geliştirilmesi,
doğal bitki örtüsü ve
 Devrekâni Çayı’nda bulunan sucul ekosistem elemanlarının envanterinin belirlenmesi,
yaban hayatı açısından
 Yaban hayvanlarının çiftleşme dönemleri olan nisan ve mayıs aylarında, üreme dönemleri
önemli alanların etkin
olarak korunmasının
garantiye alınması.
olan ekim ve kasım aylarında özellikle Ağlı’da bulunan Devrek Mermer Ocağının gürültü
kirliliğine yönelik gerekli önlemleri almasının sağlanması,
 Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde bulunan toplam alanın
sadece % 4,3’ünü kaplayan mera alanlarının yönetim planlarının hazırlanmasının
sağlanması,
 Havza alanının % 55,5’ini oluşturan orman alanının yönetiminden sorumlu şefliklerin,
amenajman sınırlarında havza sınırının baz alınmasının sağlanması,
 Azdavay, Daday, Pınarbaşı ve Cide ilçelerine bağlı köylerde kaçak kesimlere yönelik
denetim ve kontrolün arttırılması.
Kastamonu Valiliği, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl
Aktörler
Müdürlüğü Milli Parklar Şube Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, ilgili
üniversitelerin biyoloji ve zooloji bölümleri, ilçe belediyeleri, KED ve yöre halkı.
207
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor)
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Devrekâni ilçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesinin (Kastamonu Ticaret Odası ve
Kastamonu İl Özel İdaresinin destekleri ile) kurulması için gerekli alt yapı çalışmalarının
sağlanması,
 Devrekâni ve Seydiler ana ulaşım hattı üzerinde veya KSS’nde yem üretimine yönelik sanayi
kuruluşlarının teşvik edilmesinin sağlanması,
 Yöresel yemeklerin ve yörede yapılan pekmez, üryane eriği, kuşburnu, pestil, reçel gibi
ürünlerin markalaşması ve patentlerinin alınması için gerekli çalışmaların ve projelerin
üretilmesi,
 % 50 civarında bulunan kadın nüfusunun sektöre dahil edilmesi sağlanarak, kalite ve hijyen
sağlanması,
Geleneksel üretimin
(hayvancılık, yöreye özgü
bitkisel ürünlerin, odun
dışı tali ürünlerin ve
arıcılığın) geliştirilmesi ve
 İşsizlik oranının en fazla olduğu Ağlı ve Seydiler ilçelerinde mesleki kurslar açılarak
markalaşma sürecinin modellenmesinin sağlanması,
 Tıbbi ve aromatik bitkilerin (mantar, kuşburnu, kozalak, şimşir, defne yaprağı gibi)
envanterinin çıkarılması,
 Özellikle Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde hem verimin hem de gelirin
değerlendirilmesinin
arttırılması amacıyla odun dışı ürünlerin uygun metod ve zaman dilimlerinde toplama,
sağlanması.
saklama ve pazarlamasının nasıl yapılacağına dair gerekli eğitim çalışmalarının sağlanması,
 Korunan alanlarda bulunan yabanıl meyvelerin işlenmesi,
 Arıcılığın yapıldığı Azdavay bölgesinde bal üretimini arttırmak için alanda fazelya (arı otu)
ekiminin gerçekleştirilmesi için yöre halkının teşvik edilmesi,
 Azdavay’da Gümürtler ve Sabuncular köylerinde başlatılan bal üretimine yönelik ormanların
tesis projelerinin uygun iklim ve vejetasyon yapısında olan Pınarbaşı ve Ağlı ilçelerinde de
yaygınlaştırılması ve verimin arttırılmasının sağlanması,
 Tarım İl Müdürlüğü’nden teşvik alımı için halkın bilgilendirilmesi uygulama hedefleridir.
Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve
Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Eğitim Müdürlüğü, Ticaret Borsası, Kastamonu Ziraat
Aktörler
Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KED, Arıcılar Derneği, üniversitelerin ilgili bölümleri,
kaymakamlıklar, ilçe belediyeleri, özel sektör, yöre halkı.
208
EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor)
Uygulama Hedefleri
Faaliyet hedefleri
 Devrekâni ve Pınarbaşı ilçe belediyelerinin öncülükleri doğrultusunda havza yönetimine
yönelik tüm ilgi gruplarına gerekli eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması,
 Havzada Çevre Düzeni Plan kararlarının uygulanması, plana uygun daha detay alt ölçekli
planların yapılması ve havza ilgi gruplarına (özellikle özel sektör temsilcilerine en düşük
(0,027) öncelik değeri) gerekli bilgilendirme çalışmalarının yapılması,
 Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitim programlarının
Azdavay, Pınarbaşı, Daday, Ağlı ve Cide ilçelerinde yaygınlaştırılması,
 Tarım faaliyetlerinden kaynaklanan yayılıcı kirliliğin önlenmesi amacıyla Devrekân
ilçesinde eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması,
 Hayvansal atıkların kompost veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize
edilerek biyoenerji veya yenilenebilir enerji teşviki sağlanması için projelerin geliştirilmesi,
Havza alanının işlevleri,
değerleri ve yönetimi
konusunda eğitim
çalışmaları yapılması.
 Hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla çiftçilerle Tarım İl Müdürlüğü
arasında etkin koordinasyon ve işbirliği kurulmasının sağlanması,
 Kişi başına düşen katı atık miktarlarının azaltımına yönelik bilgilendirme ve eğitim
çalışmalarının Pınarbaşı (1472 kg/kişi), Devrekâni
(0,753 kg/kişi) ve Azdavay (0,720
kg/kişi) ilçelerinde başlatılması,
 Tüm ilçelerde, katı atık yönetim birimlerinin oluşturulması, halka az çöp üretme bilinci ve
eğitiminin verilmesi,
 Tüm ilçe belediye çalışanlarına yönelik eğitim çalışmaları düzenlenerek çevresel kalitenin ve
yaşam kalitesinin arttırılmasının sağlanması,
 Meslek edinme ve çıraklık okullarının Ağlı ve Seydiler ilçelerinde açılması,
 Okul öncesi ve ilköğretimde çevre koruma derslerinin verilmesi,
 İlçe Belediye ve ilçe halk eğitim birimlerinin çeşitli kursları açmaları sağlanarak istihdam
sağlanması,
 STK’ların, yöre halkının meslek edinme yeteneklerinin gelişimlerini destekleyici projeleri
geliştirmeleri.
Üniversitelerin ilgili birimleri, Kastamonu Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediyeler, Halk
Aktörler
Eğitim Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, KED, Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu
Ticaret Odası, KÖY-KOOP ve yöre halkı.
209
EK-24 Havza yönetim planı uygulama hedefleri
210
ÖZGEÇMİŞ
Kişisel Bilgiler
Soyadı, adı
: ÖZTÜRK Sevgi
Uyruğu
: T.C.
Doğum tarihi ve yeri : 17.07.1977 Kastamonu
Telefon
: 0 (366) 280 17 13
Faks
: 0 (366) 215 23 16
e-mail
: sevgiozturk37@gmail.com
Eğitim
Derece
Eğitim Birimi
Mezuniyet tarihi
Yüksek lisans
ZKÜ/Peyzaj Mimarlığı Bölümü
2003
Lisans
AİBÜ/ Peyzaj Mimarlığı Bölümü
2000
Lise
Abdurrahman Paşa Lisesi
1994
İş Deneyimi
Yıl
Yer
Görev
2007
Kastamonu Üniversitesi
Araştırma Görevlisi
2002-2007
Gazi Üniversitesi
Araştırma Görevlisi
Yabancı Dil
İngilizce
Yayınlar
1.
Türker, N., Öztürk, S., 2011, “Host Communities Perceptions of Tourism
Development and Planning in the Kure Mountains National Park”,
Intenational Conference on Tourism (ICOT), 106, Rhodos-Yunanistan.
2.
Ayan, S., Öztürk, S., “Avrupa’da Pan Parks Uygulamaları ve Küre Dağları
Milli Parkına Entegrasyonu” Projesinin Bölgesel ve Sektörel Kazanımları,
Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresi, 14-17 Ekim, 2010, Kuşadası/Aydın.
211
3.
Ayan, S., Sarıyıldız, T., Öztürk, S., Yiğit, N., 2010 Korunan Alanlar ve
İklim Değişikliğinde Rolü, Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresi, 14-17 Ekim, 2010,
Kuşadası/Aydın.
4.
Ayan, S., Öztürk, S., Yiğit, N., 2009, Karadeniz Bölgesi Milli Parklarının
Korunan Alan Ağı Sertifikalandırma Sistemine Uygunlukları, Kastamonu
Üniv., Orman Fakültesi Dergisi, 9 (1): 66-79, Kastamonu.
5.
Kalaycı, A., Belkayalı, N., Öztürk, S., Talay, İ., 2009, Gölbaşı Özel Çevre
Koruma Bölgesinde Tarımsal Sürdürülebilirliğin Sağlanması İçin Alan
Kullanım Alternatiflerinin AHP Kullanılarak Belirlenmesi, International
Conference on Organic Agricultur in Scope of Environmental Problems,
Magosa, Kıbrıs.
6.
Ayan, S., Akpınar, N., Öztürk, S., Belkayalı N., Şevik, H., Kalaycı, A., Acar,
S., Berber C. 2009, The Evaluatıon Of The Management Alternatıves of Ilgaz
Mountain National Park, International Conference on Plants and
Environmental Pollution (ICPEP), Erciyes Üniversitesi, 6-11 Temmuz 2009,
Kayseri, s.47.
7.
Ayan, S., Şevik, H., Öztürk, S., Kalaycı, A., Yer, E., Çeler, E., 2009,
Anthropogenic Effect on The Uludağ National Park Forest Eco-System,
International Conference on Plants And Environmental Pollution (ICPEP),
Erciyes Üniversitesi, 6-11 Temmuz 2009, Kayseri, s.49.
8.
Öztürk, S., Ayan, S., .2009, “PAN Parks Process of Küre Dağları National
Park In Turkey, XIIIth World Forestry Congress, Arjantin.
9.
Ayan, S., Sıvacıoğlu, A., Yiğit, N., Çelik, D.A., Şevik, H., Öztürk, S., “The
Wood Taxa in the Different Risk Category in Turkish Forestry and
Conservation Practies, XIIIth World Forestry Congress, Arjantin.
10.
Öztürk, S., 2008, Kentsel Sürdürülebilirlik Bağlamında Önceden
Değerlendirme Teknikleri, VI. Ulusal Orman Fakülteleri Öğrenci Kongresi,
8-9 Mayıs Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Düzce s. 267.
11.
Öztürk, S., 2008, Çevre Düzeni Planlarındaki Uygulama Problemleri
“Kastamonu Kenti Örneği”,VIII. Ulusal Çevre ve Ekoloji Kongresi, Bildiri
Özet Kitabı, 20-23 Ekim Girne, Kıbrıs, s. 99.
12.
Ayan S., Öztürk S., Demircioğlu N., 2007, Karadeniz Bölgesi Milli Parkları
ve Sertifikalandırma Sistemlerine Uygunlukları, International Congress of
Asian and North Africa Studies (ICANAS 38) Kongresi, 10-15 Eylül,
Ankara.
13.
Ünal, S., Öztürk, S., Kalyacı, A., 2008, Hunting Tourism Potential of
Kastamonu and Affairs of it, 4. World Conference for Graduate Research in
Tourism, Hospitality and Leisure” Antalya.
212
14.
Öztürk, S., 2007, Korunan Alanlarda Ekoturizm Planlaması, VII. Ulusal
Ekoloji ve Çevre Kongresi Program ve Bildiri Özetleri Kitabı, İnönü Üniv.,
10-13 Eylül, Malatya s.342.
15.
Öner, N., İmal, B., Sıvacıoğlu, A., Ayan, S., Öztürk, S., 2007. Kent
Ormancılığının Çevreye Olan Etkileri, Ulusal Çevre Sempozyumu Bildiri
Özetleri Kitabı, 18-21 Nisan, Mersin, s.186.
16.
Kuntay, O., Öztürk, S., 2006, Erişilebilirlik, Sıklık, Yoğunluk ve Uzaklık,
Planlama Dergisi TMMOB, Şehir Plancıları Odası Yayını, 2006/1, Sayı:35,
Ankara.
17.
Öztürk, S., 2006, Ekolojik Planlamanın Önemi: Kastamonu Kenti Örneği,
Adnan Menderes Üniversitesi 18. Ulusal Biyoloji Kongresi, Kuşadası-Aydın
s. 306.
18.
Kaplan, H., Ulvi, H., Karaca, M., Bakırcı, S., Öztürk, S., 2005, “Havza
Alanlarında Milli Parkların Üstlendiği Fonksiyonların Beyşehir ve Kızıldağ
Milli Parkları Örneklerinde İncelenmesi”, 20-25 Mart Dünya Su GünüBeyşehir Gölü Havzası Sempozyumu, Konya (Basılmamış).
19.
Öztürk, S., 2005, Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın
Rekreasyonel Kaynak Değerlerinin İrdelenmesi, SDU Orman Fakültesi
Dergisi, Seri:A, Sayı:2, Isparta, s.138.
20.
Öztürk, S., 2004, Gaziantep Kenti Açık ve Yeşil Alanlarının İrdelenmesi,
G.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:4, No:2, Kastamonu, s.243.
21.
Öztürk, S., Demircioğlu, N., Ayan, S., 2004, Kastamonu Kenti Açık ve Yeşil
Alanlara Ekolojik Bir Yaklaşım, V. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, Doğa
ve Çevre, s.577, İzmir.
22.
Öztürk, S., 2004, Küre Dağları Milli Parkı’nın Eko-Turizm Potansiyeli, V.
Ulusal Orman Fakülteleri Öğrenci Kongresi, Bildiriler Kitabı, K.T.Ü. Orman
Fakültesi, 3.Cilt-Peyzaj Mimarlığı, Trabzon, s.57-61.
23.
Öztürk, S., 2003, Küre Dağları Milli Parkı’nın Doğal Kaynak Değerlerinin
İrdelenmesi, G.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:3, No:2, Kastamonu, s.193.
Hobiler
Kayak, snowboard, yüzme, yamaç paraşütü.
213
Download