DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE HAVZA YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ Sevgi ÖZTÜRK DOKTORA TEZİ ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HAZİRAN 2011 ANKARA Sevgi ÖZTÜRK tarafından hazırlanan “DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE HAVZA YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ” adlı bu tezin doktora tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK ………………………………. Tez Danışmanı, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Bu çalışma, jürimiz tarafından oybirliği ile Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalında Doktora tezi olarak kabul edilmiştir. Prof. Dr. Nevin AKPINAR ………………………………. Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara Üniv. Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK ……………………………….. Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv. Prof. Dr. Nilgül KARADENİZ ………………………………. Peyzaj Mimarlığı Anabilim Dalı, Ankara Üniv. Doç. Dr. Nilgün GÖRER TAMER ………………………………. Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv. Yrd. Doç. Dr. Nihan ÖZDEMİR SÖNMEZ ………………………………... Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Gazi Üniv. Tarih: 13.08.2011 Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Doktora derecesini onamıştır. Prof. Dr. Bilal TOKLU Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü ………………………………… TEZ BİLDİRİMİ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Sevgi ÖZTÜRK iv DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI ÖRNEKLEMİNDE HAVZA YÖNETİM PLANININ GELİŞTİRİLMESİ (Doktora Tezi) Sevgi ÖZTÜRK GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ Haziran, 2011 ÖZET Havza, kentsel ve kırsal toplulukları, tarım, orman, sanayi, hizmetler ve rekreasyonel alanı gibi birimleri barındıran dinamik bir yapıya sahip siyasal, ekonomik ve çevresel bir birimdir. Birbiriyle bağlantılı tüm bu bileşenler arasındaki dengenin sürdürülebilirliğini hedefleyen havza yönetim planları önemli uygulama aracıdır. Dünyada ve Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde bu konuda çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi nehir havza yönetim planlarının hazırlanması açısından önemli bir gelişme olmuştur. Türkiye’de Su Çerçeve Direktifi kapsamında çalışmalar bulunmaktadır. Ancak, hazırlanan havza yönetim planlarında suyun hayat verdiği doğa ve insan ile onun beşeri faaliyetlerini kapsayan tüm bileşenlerin birlikte ele alınması ve uygulanması gerçekleştirilememiştir. Çalışmada, sosyo-ekonomik ve beşeri değerler ile doğa arasında dengeyi sağlayarak alanın potansiyellerini ortaya çıkaran, sorunlara çözüm üreten yönetim planının oluşturulması hedeflenmektedir. Bu kapsamda, önemli potansiyel değerler yanında bu potansiyellere tehdit unsuru olan birçok çevresel kullanımları barındıran Devrekâni Çayı Alt Havzası, çalışma alanı olarak seçilmiştir. Alanda, 5 ilçe merkezi, 7 ilçeye bağlı köy yerleşimleri, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın bir bölümü yer almaktadır. Yönetim planına merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, uzman grubu, yöre halkı, v STK ve ilgili meslek odalarının katılımlarını sağlamak, görüş ve tutumlarını değerlendirmek amacıyla alanın güçlü ve zayıf yönleri, tehdit ve fırsatları değerlendirilmiş, çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden R’WOT analizi ile önceliklendirilmiştir. Alanın özelliklerine ilişkin veriler, özel sektör ve belediye yetkilileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler ve R’WOT analizi sonuçları değerlendirilerek, öncelikli sorunlar ve değerlendirilmesi gereken potansiyeller belirlenmiştir. Alt yapı eksikliği ve ekonomik üretkenlik açısından sıkıntılar alandaki en önemli sorunlar olarak tespit edilirken ekoturizm ve geleneksel üretim (hayvancılık, odun dışı tali ürünler) en önemli potansiyeller olarak belirlenmiştir. Bu sonuçlar ile çevresel değerlerin daha ön planda tutulduğu, alan için koruma öncelikli bir planlama yaklaşımının uzun vadede kazanç getireceği anlaşılmaktadır. Bu anlamda, Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin koruma-kullanma dengesinin sağlanması için yönetim planının uygulama araçlarının geliştirilmesi ideal hedefinden yola çıkılarak havza yönetim planı oluşturulmuştur. Tez çalışmasının, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifinin öngördüğü yönetim planlarına altlık olabileceği, diğer havzalara örnek teşkil edeceği, alanda bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynak oluşturacağı, verilere ulaşmada yol gösterici olacağı düşünülmektedir. Bilim Kodu : 801.1.077 Anahtar Kelimeler: Devrekâni Çayı Alt Havzası, havza yönetim planı, SWOT analizi, R’WOT analizi. Sayfa Adedi : 212 Tez Yöneticisi : Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK vi DEVELOPING OF BASIN MANAGEMENT PLAN FOR DEVREKANI WATERCOURSE SUB-BASİN (PhD Thesis) Sevgi ÖZTÜRK GAZI UNIVERSITY INSTITUTE OF SCİENCE AND TECHNOLOGY June, 2011 ABSTRACT A basin area is a political, economical and environmental unit that has a dynamic structure consisting of other units such as urban and rural communities, agriculture, forest, industry services and recreational area. The basin area management plans targeting the sustainability of the balance between all these components that are interrelated with each are important application tools. A variety of studies have been carried out in this particular subject in the world and the countries which are the members of European Union. In particular, European Union Directive of Water Framework has been a significant development in terms of the preparation of catchment area management plans. The studies that have been carried out within the scope of Union Directive of Water Framework are available in Turkey. However, all of these components consisting of the nature and human beings into which water brings existing and human activities have not been able to dealt with and applied collectively in the catchment area management plans prepared so far. In this study, it is aimed to established a management plan which reveals the potentials of the area by bringing into balance between socio-economic and human values and natura and which thus suggests solutions to the problems encountered. In this context, Devrekani Watercourse Sub Basin including not only significant potential values but also a number of environmental vii applications which are considered as threat risk against these potentials is selected as the field of the study. 5 county seats, 7 village residents from county and a part of Kastamonu-Bartın Kure Mountain National Park included in this study. For the purpose of providing the participation of centralized administration, local administrations, private sector, expert groups, locals, nongovernmental organizations and related trade associations to the management plan and evaluating their views and attitudes, the strengths and weaknesses, threats and oppurtunities of the area have been prioritized. Priority issues and potentials that must be evaluated were determined bu assessing the results of the R’WOT analysis and by having detailed interviews with the authorized people in private sector and corporations and by assesing the data difficulties in terms of economical productivity were detected as the most important issues in that particular area, eco-tourism and conventional production (stock-breeding, subsidiary, products out of wooden) were recognized as the most important potentials. In accordance with these results, it is understood that a planning approach in which environmental values are given particular importance and has protection priority for that particular area will yield a long term benefit. In this sense, a basin area management plan has been established starting from the ideal goal of developing application tools for management plan to bring into balance between protection-usage of resource values of Devrekani Watercourse Sub Basin. It is considered that this particular thesis study will be a base for the management plans that are previewed by European Union Directive of Water Framework, serve as a model for the other basin areas, be a resource for the studies that will be carried out in future, be an instructive to access the data. Science Code : 801.1.077 Key Words : Devrekani watercourse sub basin, management plan for basin, SWOT analysis, R’WOT analysis. Page Number : 212 Thesis Advisor : Prof. Dr. Gülseven UBAY TÖNÜK viii TEŞEKKÜR Tez konusu seçiminde, geliştirilmesi ve sonuçlandırılmasında yardım ve katkılarıyla beni yönlendiren ve yol gösteren danışmanım Prof. Dr. Gülseven Ubay Tönük’e sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Ayrıca, getirmiş oldukları öneri, yorum ve pozitif yaklaşımlarıyla tezin gelişimine büyük katkıları olan jüri üyeleri Prof. Dr. Nilgül Karadeniz’e, Doç. Dr. Nilgün Görer Tamer’e, Prof. Dr. Nevin Akpınar’a ve Yrd. Doç. Dr. Nihan Özdemir Sönmez’e teşekkür ediyorum. Engin bilgi ve deneyimini her zaman benimle paylaşan Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesinde birlikte çalıştığım hocam Doç. Dr. Sezgin Ayan’a, verilerin analiz aşamasında hiçbir bilgisini kısıtlamayan Dr. Ersin Yılmaz’a, Dr. Korhan Enez’e, ArcGIS ve arazi çalışmalarımda yardımcı olan ve her daim moral ve destek veren Dr. Burak Arıcak’a ve Yrd. Doç. Dr. Nur Belkayalı’ya teşekkür ediyorum. Gazi Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünde çalışan arkadaşlarım Dr. Aslı Gürel Üçer’e ve Aysu Uğurlar’a bilgilerini paylaşarak bana yardımcı oldukları için teşekkür ederim. Ayrıca, araştırmamın veri kaynağı olan “R’WOT Bilgi Formlarını” samimiyetle dolduran belediye başkanlarına, kaymakamlara, köy muhtarlarına, özel sektör temsilcilerine, STK ve ilgili meslek odalarına, kamu kurum ve kuruluşlardaki uzmanlara ve uzman grubundaki hocalarıma teşekkür ediyorum. Tez çalışması sırasında TEMA Turan Demiraslan bursuyla gerekli maddi desteğin sağlanmasında katkı sağlayan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı yetkililerine teşekkür ediyorum. Her zaman yanımda olan bu uzun ve yorucu süreçte bana güvenmekten vazgeçmeyen ve manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen annem Seher, babam Ahmet Oduncu’ya, ablalarım Asuman Sarı ve Selma Koç’a, annesiyle birlikte olma süresinden çaldığım, yorucu dönüş yolculuğumda her defasında bana güç veren kızım Derin’e teşekkür ediyorum. Ailemin anlayışı ve sabrı olmadan tez çalışmam ortaya çıkmazdı. Emeği geçen herkese teşekkürler… ix İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET .................................................................................................................... iv ABSTRACT ........................................................................................................... vi TEŞEKKÜR ......................................................................................................... viii İÇİNDEKİLER....................................................................................................... ix ÇİZELGELERİN LİSTESİ ..................................................................................... xi ŞEKİLLERİN LİSTESİ ........................................................................................ xiii SİMGELER VE KISALTMALAR ........................................................................xiv 1. GİRİŞ........................................................................................................... 1 2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ.........................................................................12 3. HAVZA YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI ....................................................20 3.1. Havzanın Tanımı ..................................................................................20 3.2. Havza Yönetimi....................................................................................21 3.2.1. Havza yönetim planı ...................................................................23 3.2.2. Havza yönetimi yaklaşımına dünya ülkelerinden örnekler ...........28 3.2.3. Türkiye’deki havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları........32 3.2.4. AB Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye’ye yansımaları....................38 3.3. Havza Yönetimi ve Yönetim Planı ile İlgili Çalışmalar .........................41 4. DEVREKANİ ÇAYI ALT HAVZASININ YAPISAL DURUMU...............45 4.1. Doğal ve Fiziki Yapı Durumu...............................................................47 4.2. Demografik-Sosyal Yapı Durumu.........................................................55 4.3. Ekonomik Yapı Durumu......................................................................63 4.4. Su Alt Yapısı ve Çevresel Risk Durumu ..............................................72 x Sayfa 4.5. Değerlendirme ......................................................................................78 5. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI İÇİN R’WOT ANALİZİNİN UYGULANMASI .......................................................................................83 5.1. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda SWOT Gruplarının ve Faktörlerinin Sıralama ve Doğrusal Kombinasyon Analizi İle Önceliklendirilmesi .....83 5.2. R’WOT analizinin genel öncelik değerlerinin elde edilmesi................96 6. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI YÖNETİM PLANI........................100 6.1. Öneri Yönetim Planı ..........................................................................102 7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ.............................................................117 KAYNAKLAR.....................................................................................................124 EKLER.................................................................................................................135 EK-1 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı.........................136 EK-2 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı ...............................143 EK-3 Eğim grupları haritası ..................................................................................145 EK-4 Büyük toprak grupları haritası .....................................................................146 EK-5 Arazi yetenek sınıfları haritası .....................................................................147 EK-6 Erozyon risk sınıfları haritası .......................................................................148 EK-7 Toprak derinliği sınıfları haritası..................................................................149 EK-8 Hidroloji haritası..........................................................................................150 EK-9 Devrekâni ve Cide ilçelerine ilişkin iklim verileri .......................................151 EK-10 Arazi kullanım haritası...............................................................................152 EK-11 Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri ................................................................................153 EK-12 Havzada bulunan ilçelerdeki hayvan varlığı istatistikleri . ..........................158 EK-13 Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler. .159 EK-14 Doğal afet riskleri haritası..........................................................................162 EK-15 Kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı ..........................163 EK-16 Devrekâni Çayı nitrat ölçümleri ................................................................164 EK-17 DSİ 23. Bölge Müdürlüğü Devrekâni Çayı tahlil sonuçları.........................165 EK-18 İçme suyu kimyasal analiz sonuçları .........................................................166 EK-19 Potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar ..................................................167 EK-20 İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri ..............................................168 EK-21 R’WOT Analizi Bilgi Formu .....................................................................171 EK-22 R’WOT Analizi verileri .............................................................................175 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri ..................................203 ÖZGEÇMİŞ..........................................................................................................210 xi ÇİZELGELERİN LİSTESİ Çizelge Sayfa Çizelge 4.1. Havza alanının eğim grupları ve yüzdeleri .........................................47 Çizelge 4.2. Havzanın arazi yetenek sınıfları ve oranı ............................................49 Çizelge 4.3. Havza alanının erozyon sınıfları ve oranları. ........................................50 Çizelge 4.4. Kastamonu ilinde bulunan akarsular ....................................................52 Çizelge 4.5. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre nüfus değişimi .........................56 Çizelge 4.6. Havzada bulunan ilçelerin kadın erkek nüfus dağılımları ....................56 Çizelge 4.7. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre kır/kent nüfus dağılımları ........57 Çizelge 4.8. Havzada bulunan ilçelerin göç istatistikleri .........................................58 Çizelge 4.9. Havzada bulunan ilçelerin nüfuslarının yaş dağılımları .......................58 Çizelge 4.10. Havzada bulunan ilçelerin 2025 yılı için nüfus projeksiyonları .........59 Çizelge 4.11. Havzada bulunan ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması.....61 Çizelge 4.12. Havzada bulunan ilçelerin demografik göstergeleri ...........................62 Çizelge 4.13. Havzada bulunan ilçelere ait istihdam göstergeleri ............................62 Çizelge 4.14. Havzada bulunan ilçelere ait işgücü verileri. ......................................63 Çizelge 4.15. 2002 genel sanayi ve iş yeri sayımı sonuçlarına göre havza alanında bulunan ilçelere ait işyeri ve istihdam oranları. ....................64 Çizelge 4.16. Havzada bulunan ilçelerin sektörlere göre çalışan sayıları..................64 Çizelge 4.17. Türkiye ve Devrekâni Çayı Alt Havzası arazi kullanımı.....................65 Çizelge 4.18. Havzada bulunan ilçelerdeki KSS......................................................67 Çizelge 4.19. Havzada bulunan işyerleri..................................................................67 Çizelge 4.20. Havzada bulunan ilçelerdeki arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları..........................................................................................71 xii Çizelge Sayfa Çizelge 4.21. Havzada bulunan belediye belgeli tesis sayıları ve yatak kapasiteleri. ..............................................................................71 Çizelge 4.22. Havzada bulunan konaklama tesisleri ................................................72 Çizelge 5.1. Merkezi yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları...............85 Çizelge 5.2. Yerel yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları ...................87 Çizelge 5.3. Uzman grubuna ait R’WOT analizi sonuçları ......................................89 Çizelge 5.4. Özel sektör temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları........................91 Çizelge 5.5. STK ve meslek odalarına ait R’WOT analizi sonuçları ........................93 Çizelge 5.6. Yöre halkına ait R’WOT analizi sonuçları ...........................................95 Çizelge 5.7. R’WOT analizinin genel önceliklerine ait sonuçlar ..............................98 Çizelge 5.8. Genel öncelik değerlerine göre R’WOT faktörlerinin öncelik sıralaması ............................................................................................99 Çizelge 6.1. Havza ilgi gruplarının öncelikli faktörü .............................................101 xiii ŞEKİLLERİN LİSTESİ Şekil Sayfa Şekil 2.1. Çalışmanın akış şeması............................................................................12 Şekil 3.1. Türkiye’de bulunan nehir havzaları .........................................................34 Şekil 4.1. Devrekâni Çayı Alt Havza sınırı.............................................................46 xiv SİMGELER VE KISALTMALAR Çalışmada kullanılan simgeler ve kısaltmalar açıklamaları ile aşağıda verilmiştir. Kısaltmalar Açıklama AB Avrupa Birliği A’WOT Analitik Hiyerarşi Süreci (Analytic Hierarchy Process) + SWOT Analizi CBS Coğrafi Bilgi Sistemleri DİE Devlet İstatistik Enstitüsü DPT Devlet Planlama Teşkilatı DSİ Devlet Su İşleri EPA Çevre Koruma Örgütü (Environmental Protection Agency) FAO Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (United Nations Food and Agriculture Organization) GAP Güneydoğu Anadolu Projesi GEF Küresel Çevre Fonu GSYİH Gayrisafi Yurtiçi Hasıla HES Hidroelektrik santral KSS Küçük sanayi sitesi ORKÖY Orman Köyleri Kalkındırma Genel Müdürlüğü PAN Korunan Alanlar Ağı (Protected Areas Network) STK Sivil Toplum Kuruluşu SWOT Güçlü yönler, zayıf yönler, tehditler, fırsatlar (Strength, Weaknesses, Opportunities, Threats) R’WOT Ranking (Sıralama) Analizi+ SWOT Analizi TIN Triangulated Irregular Network UNDP Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (United Nations Developments Programme) WWF Doğal Hayatı Koruma Vakfı (World Wild Fund for Nature) 1 1. GİRİŞ Bütün canlılar için en önemli doğal kaynaklardan biri sudur. Su, gıda güvenliği, biyoçeşitlilik, kentsel ve kırsal alan yerleşmeleri, sanayinin gelişmesi, sağlıklı yaşam, enerji üretimi gibi birçok gereksinim için gerekli olan temel bir kaynaktır. Ancak, yüzyılın en önemli sorunlarından biri, su kaynaklarının özellikle kullanılabilir su miktarının ve kalitesinin azalmasıdır. Hızlı nüfus artışı, iklim değişikliği, su kaynaklarının eşitsiz dağılımı, yoksulların suya erişim güçlüğü, sektörlerarasında suyun dengesiz paylaşımı, plansız ve hatalı kentleşme, sanayileşme, alt yapı eksiklikleri, hatalı yapılan tarım faaliyetleri ve arazi kullanımları gibi faktörler su kaynakları üzerinde etkili olan tehdit unsurlarını oluşturmaktadır. Dünya üzerinde su miktarı kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan araştırmalar, dünyada yaklaşık 1388 milyar km3 su bulunduğunu, bu suyun 1340 km3 ’nün denizlerde, 48 milyon km3 ’nün karalarda olduğunu göstermektedir. Dünyada kullanılabilir su rezervinin en büyük kısmı % 45 ile Amerika kıtasında bulunmaktadır. Bunu % 28 ile Asya, % 15,5 ile Avrupa ve % 9 ile Afrika kıtaları izlemektedir [Çepel, 2003]. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) araştırmalarına göre 1995 yılında su kıtlığı ve su stresi yaşayan nüfusun dünya nüfusuna oranı sırası ile % 29 ve % 12 iken, 2025 yılında bu oranların % 34 ve % 15′e yükseleceği tahmin edilmektedir. Yine bu tahminler, dünya nüfusunun en yüksek değere ulaşacağı düşünülen 2050 yılı için, susuzluk çeken ülke sayısının 54′e, susuzlukla yaşamak zorunda kalan insanların sayısının ise 4 milyara yükseleceğini göstermektedir [www.fao.org, 2010]. Tüm bu rakamlar, yerleşim alanı olarak su kaynaklarına yakın alanları tercih eden insanların ve doğal kaynakların yaşamlarının sürdürülebilirliğini amaçlayan havza yönetimi çalışmalarının küresel ölçekte ne kadar öneme sahip olduğuna işaret etmektedir. Su kaynakları planlamasında önemli olan havza ölçeğinin yönetim birimi olarak ele alınması dünya genelinde 1950’lere dayanmaktadır. Birleşmiş Milletler, havza 2 bazında planlama kavramına 1956 yılında resmi olarak destek verdiğini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri nehir havzası yönetimini, ekonomik kalkınmanın gerekli bir unsuru olarak tanınması gerektiğini ifade etmiştir [Bilen, 2009; Ludwik, 1978]. Su kaynakları birçok ekonomik sektörde temel bir girdi olduğundan sektörel kurumlar sorunlara ayrı ayrı eğilmişler ve eşgüdüm sağlayamadan çözüm yolu üretmeye çalışmışlardır. Bu yaklaşım çıkar çatışmalarına neden olmuştur. Suyu daha etkin bir şekilde kullanmak için havzanın bir bütün olarak ve plan çerçevesinde ele alınmasının önemi bu dönemde anlaşılmaya başlanmıştır [Bilen, 2009]. 1950’li yıllardan itibaren su kaynakları yönetimiyle ilgili gelişen ve gelişmekte olan ülkeler arasında farklı bakış açısına sahip bir dizi “su kaynakları yönetimi paradigmaları” ortaya çıkmıştır. İnsanlar uzun bir süre düzensiz nehir akışlarına ve yağışlara karşı önlem alabilmek adına tatlı su kaynaklarını tutmaya, depolamaya, arıtmaya ve yeniden yönlendirmeye uğraş vermişlerdir. Zamanla kentlerin gelişmesiyle su kaynaklarının uzak mesafelerde kalması ve bu alanlardan getirilme gereksinimi inşaat mühendisliği ve hidroloji bilimlerine ihtiyaç duyulmasını gerektirmiştir [Gleick, 2000]. Bu nedenle, 19. yüzyılın ikinci yarısında, hidroloji paradigması gelişmiştir. Tüm süreç ihtiyaç üzerine kurgulanmıştır. İhtiyacı karşılamak üzere barajların ve sulama kanallarının çok sayıda inşa edildiği bir dönem olmuştur. Bu nedenle, sanayileşmiş ülkelerde, başarılı ve başarısız baraj uygulamaları çevresel değerler dikkate alınmadan geliştirilmiştir. Bunun sonucunda birçok sucul ekosistem yok olmuş ve/veya nesli tehlike altına girmiştir. Bu dönemde, insan ihtiyaçlarındaki özel konumlar veya bölgesel su yeterliliği gibi hususlar, büyük su projelerinin çevresel etkileri ve doğal kaynakların ve değerlerin korunması için gerekli su kalitesi ve miktarı dikkate alınmamıştır [Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2007a]. Sanayi toplumu ile ortaya atılan büyüme modelinin yarattığı bu çevre sorunlarını mühendisler, artan talep karşısında arzı arttırma ile çözme yolunu tercih etmişler, ekonomistler ise teknolojik ve ekonomik verimlilik üzerine yoğunlaşarak suyun fiyatı ve miktarı üzerinden çıkış yoları bulmaya çalışmışlardır. 21. yüzyıl başlarına kadar hâkim olan hidroloji paradigması yani arzın yönetimi, gelişmiş ülkelerin artan nüfusu ve hızlı kentleşme hareketleri sonucunda taleplere cevap veremez hale gelmiştir. Bu dönemde, büyük projeler için gerekli uygun alanlar 3 ve bu yapılara aktarılabilecek finans kaynaklarını bulmak zorlaşmıştır. Bu duruma çevre sorunları da eklenince 1970’li yıllarda başlayan arz yönetimi ile talep yönetiminin birlikte ele alınması ihtiyacı, 1987 yılında Brundtland Raporu ile net bir şekilde ortaya konmuştur. Bu yeni arayış, 20. yüzyılda hâkim olan geleneksel su yönetim şeklinin arza dayalı yaklaşım ve metotların yerine, talebe dayalı yaklaşım ve metotların ağırlık kazanmasını sağlamıştır. Su kaynaklarına ilişkin sorunlara çözüm olabilecek akılcı ve uzun vadeli program ve uygulamaların hayata geçirilmesini sağlayacak bir dönem olmuştur. Bu dönemde ekonomik gelişme ile birlikte sosyal ve çevresel gelişmeler dikkate alınmıştır. Planlamanın su talebi üzerindeki belirleyici etkisi fark edilmiş, arazi kullanım kararı ile su tüketimi arasında sıkı bir ilişkinin olduğu ortaya konmuştur. Bu anlayış ile talep eden kesimlerin ihtiyaçlarına göre şekillenen bakış açısı içinde toplum çıkarına optimum nokta bulunmaya çalışılmıştır [Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2006]. Su kaynakları yönetimi ile değişen bu süreç, uluslararası platformlarda, konferans ve toplantılarda da yerini bulmuş ve bu şekilde küresel ölçekte çeşitli kararların alınması sağlanmıştır. Bunlar arasında İnsan ve Çevre Konferansı (1972), Mar Del Plato Konferansı (1977), Brundtland Raporu (1987), Gündem 21 (1992), Dublin Bildirgesi (1992), Rio Çevre ve Kalkınma Konferansı (1992), Stockholm Konferansı (1996), Den Haag Forumu (2000), İstanbul Su Forumu (2001), Uluslararası İçme Suyu Konferansı (2001), Sürdürülebilir Kalkınma Dünya Zirvesi (2005), 1. Dünya Su Forumu (1997-Morokko), 2. Dünya Su Forumu (2000-Hollanda), 3. Dünya Su Forumu (2003-Japonya), 4. Dünya Su Forumu (2006-Meksika), 5. Dünya Su Forumu (2009-Türkiye) en önemli girişimler arasında sayılabilir. Bu toplantılarda, su ve çevre konusundaki sorunlara çözüm üretmek için çeşitli öneriler geliştirmişlerdir. Özellikle Dublin ve İnsan ve Çevre Konferansında “suyun sonsuz bir kaynak olmadığı, su kaynaklarının yönetiminde bütüncül yaklaşımın esas alınması gerektiği” görüşleri vurgulanmıştır [www.inpim.org, 2011]. Dünya su forumlarında hâkim görüş ise ekonomik bir ürün olan suyun en iyi özel sektör tarafından yönetilmesi gerektiğidir. Aynı zamanda, yerel yönetimlere daha fazla yetki tanınması, kamu-özel ortaklıklarının teşvik edilmesinin önemi vurgulanmıştır [Akdoğan, 2006]. Yine bu 4 toplantılarda bütüncül su kaynakları yönetimi ve bütüncül havza yönetimi kavramları gündemde olmuştur. Avrupa Birliği (AB) su politikaları ise suyun yenilenmesi çok zor bir doğal kaynak olduğunu, bir kaynaktaki kirliliğin ve kıtlığın tüm dünyayı etkileyeceğini vurgulayarak su kaynakları çerçevesinde bütüncül havza yönetimine dikkat çekmektedir. Bu kapsamda, AB su politikaları, 2000 yılında benimsenen "Su Çerçeve Direktifi" (2000/60/EC) ile farklı bir boyut kazanmış ve ulusal ve uluslararası akarsu havzalarında bütüncül yönetimi öngörmüştür. AB su politikasının temel belgesi olarak kabul edilen direktif, su politikalarının çerçevesini belirlemesi açısından da önem taşımaktadır. Direktif; kaynakların idari veya politik sınırlara göre değil doğal, coğrafik ve hidrolojik esaslara göre belirlenmesini “Nehir Havza Bölgeleri”ne ayrılarak yönetilmesini öngörmüştür [www.ec.europe.eu, 2010]. Avrupa Birliği’ne aday ülke konumunda olan Türkiye’de ise 1950’li yıllardan önce tek amaçlı ve münferit ihtiyaca göre hazırlanan çalışmalar üzerinde durulmuştur. Ülkede su kaynaklarından sorumlu ilk önemli teşkilat, 1929 yılında Bayındırlık Bakanlığı’na bağlı kurulan Sular Umum Müdürlüğü olmuştur. 1954 yılında havza planlama ve su yönetimi anlayışına, Devlet Su İşleri (DSİ) Umum Müdürlüğü Teşkilat ve Vazifeleri Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmesi ile geçilmiştir. Günümüzde su sektöründe rolü, etkinliği ve işlevsel ağırlığı farklı olan birçok kuruluş bulunmaktadır (EK-1). Türkiye su kaynaklarının kıt olduğu Akdeniz ve Ortadoğu Bölgesinde yer almaktadır. Bu nedenle su kaynaklarının havza ölçeğinde yönetimi, bu ölçekte politikaların üretilmesi ve plan kararlarının alınması önem taşımaktadır. Türkiye’de yerüstü su potansiyeli 192,90 milyar m3 olmaktadır. Yeraltı suyunu besleyen 41,40 milyar m3 su dikkate alındığında, Türkiye’nin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234,30 milyar m3 olarak hesaplanmaktadır [Bilen, 2009, www.dsi.gov.tr, 2010]. Ancak, günümüz şartlarında, çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli, yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m3, komşu ülkelerden Türkiye’ye gelen akarsulardan 3 milyar m3 olmak üzere yılda 5 ortalama toplam 98 milyar m3 ’tür. 14 milyar m3 olarak belirlenen yeraltı suyu potansiyeli ile birlikte Türkiye’nin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m3 olmaktadır. Türkiye’de yapılan son nüfus sayımına göre (2010 yılı için 73722988 kişi olarak kabul edilmesi durumunda) kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1500 m3/yıl’dır [www.dsi.gov.tr, 2010]. Dünya ortalamasına göre Türkiye, kişi başına kullanılabilir su miktarı açısından değerlendirildiğinde, su fakiri ülkeler arasında bulunmaktadır. Ayrıca, ülkedeki düzensiz yağış rejimi, sektörlerarası su paylaşımında belirli bir politikanın izlenmemesi, arazi kullanım hataları gibi olumsuz faktörler de bu durumu tetiklemektedir. Dolayısıyla, Türkiye küresel ısınmanın sıkça söz edildiği bu zaman diliminde hem tarımsal hem de içme ve kullanma suyu açısından kaynaklarını sürdürülebilir bir perspektiften değerlendirmesi gereken ülkelerin en başında gelmektedir [Karahan ve Angın, 2006]. Bu anlamda, Türkiye’de su havzaları ile ilgili olarak başta Anayasa ve Çevre Kanunu olmak üzere birçok kanun, yönetmelik ve tebliğ çıkarılmıştır. Bu durum yetki karmaşası yaratmış, parçacıl bir yapı oluşmasına neden olmuştur. Örneğin, bu kanun ve yönetmeliklere göre havza planlarının DSİ tarafından yapılması, havza koruma planlarının Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yapılması yönetimde başarıya engel teşkil etmektedir [Uluçay, 2006]. Türkiye Anayasası’nın 56. maddesinde “herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve kirliliği önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir” hükmü yeralmaktadır. 5393 Sayılı Belediyeler Kanunun 15. maddesinde “içme, kullanma ve endüstri suyunu sağlamak, uzaklaştırmak, gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işlemek, işlettirmek belediyelerin görevidir” hükmü yeralmaktadır. Ancak, Türkiye’de içme ve kullanma suyu, atık su arıtımı, katı atıkların depolanması ile ilgili hizmetlerin yerine getirilmesi ve kalitesi konularında sorunlar aşılamamış durumdadır. 2008 yılında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yılda 930 milyon m3 atık suyun % 22’si arıtılmakta, geriye kalan % 78’i doğrudan çevreye deşarj edilmektedir. 2001 yılında yine TÜİK tarafından yapılan araştırmaya göre çöp biriktirme alanlarının % 93’ü dere yatakları veya dere yataklarına çok yakın bölgelerde yer almaktadır. Organize sanayi bölgelerinin sadece % 14’ünde arıtma 6 tesisi bulunmaktadır. Yine yoğun ve bilinçsizce yapılan tarım faaliyetleri de su kaynakları için tehdit oluşturmaktadır [Bilen, 2009]. Türkiye’de su kaynakları yönetimi incelendiğinde havza sınırlarının idari sınırlarla örtüşmediği, çok sayıda kurumun su kaynakları konusunda yetkilerinin olduğu, halkın katılımının sağlanmadığı, kurumlararasında işbirliğine, sektörler arasında entegrasyona gidilemediği, su kaynakları ve havzalarına ilişkin bir veri tabanının olmadığı, bu durumdan kaynaklanan izleme ve denetlemenin yetersiz kaldığı, 70’in üzerinde kanun ve yönetmeliğin su kaynakları ile ilgili olduğu (EK-2) ancak, su kaynaklarına ilişkin alınan kararların çevre düzeni planları ve nazım imar planları ile ilişkilendirilemediği, alınan politikaların kısa dönemli oluşu gibi kanun ve yaptırımlar noktasında pek çok sorun su kaynakları üzerinde tehdit oluşturmaktadır [Karadağ, 2007]. Ülkede doğal kaynak değerlerini özellikle suya bağlı ekosistemleri koruyacak, sosyo-ekonomik gelişmeyi de beraberinde sağlayacak havza yönetim planlarının olmaması, en önemli su kaynakları yönetimi sorunsalını oluşturmaktadır. Tüm bu sorunsallara karşı, Türkiye’de, mevcut havza yönetim politikalarının iyileştirilmesi, havza alanındaki sosyo-ekonomik yapının doğal kaynakları olumsuz yönde etkilemesinin önüne geçilmesi, doğal kaynakların özellikle su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi gereken bir kamu kaynağı olduğu düşüncesinin yerleşmesi, şimdiki ve gelecek nesiller için nehirlerin ve havzaların çok yönlü kullanımının sağlanması için havza yönetimine dikkat çekilmesi gerekmektedir. Bu anlamda Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ve STK’larının (WWF-Türkiye) çeşitli çalışmaları bulunmaktadır. Ancak, Batı Karadeniz Havzası için herhangi bir kurum veya STK tarafından hazırlanmış bir yönetim veya eylem planı bulunmamaktadır. Devrekâni ’nin kuzeyinden doğup Cide ilçesinden Karadeniz’e dökülen açık bir havza niteliğinde olan Çayı Alt Havzası’nın bakir bir havza olması ve aşağıda sayılan özellikleri nedenleriyle tez çalışması için tercih edilmiş, çalışmanın konusunu, “Devrekâni Çayı Alt Havzası Örnekleminde Havza Yönetim Planının Geliştirilmesi” oluşturmuştur. 7 Örnek alan olarak seçilen Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın özellikleri; Havza alanının içinde bulunduğu Kastamonu ilinin, Türkiye Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) içindeki payının (0,46) ve kişi başına düşen değerler itibarıyla da (sanayi ve ticari krediler, belediye gelirleri, vb. ) düşük değerlere sahip olmasından [TÜİK, 2001] dolayı, kırsal kalkınma çalışmalarına bu alanda ihtiyaç duyulması, Üst ölçekli Çevre Düzeni Planının [Kastamonu-Sinop-Çankırı (1/100.000)] yapılmış ve uygulama aşamasına geçilmiş olması, Ulusal bütçenin ve kamu kuruluşlarının gelir elde etmesi açısından öneminin olması (havzanın su miktarının fazla olması DSİ için HES projelerine olanak tanıması) maden, kum, taş ocakları projeleri ile son dönemde doğal kaynakların tahrip edilmeye başlanması, Doğal, kültürel ve rekreasyonel yönden özel bir öneme sahip, Türkiye’deki tek PAN (Protected Areas Network) Parks sertifikasyon sistemine aday, Avrupa’nın 100, Türkiye’nin 9 sıcak noktasından biri olan Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın içinde barındırdığı hassas ekosistemlerin bulunması şeklinde sıralanabilir Sorunsal Türkiye’de havza alanlarının doğal, sosyo-demografik ve ekonomik potansiyellerinin yeterince korunamaması ve değerlendirilememesi, bu alanlara yönelik yasal ve politik yaptırımların etkin bir uygulama sunamaması havza alanları için önemli bir sorunsaldır. Havza alanlarına ilişkin yapılan projelerin, Çevre Düzeni Planları (1/100000, 1/25000), Kalkınma Ajansları tarafından hazırlanan bölge planları ve nazım imar planlarıyla (1/5000) ilişkilendirilmemesi bağımsız birer çalışma olarak kalması Türkiye geneli için olduğu gibi çalışma alanı için de önemli bir sorunsaldır. Açık bir havza niteliğinde olan Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndaki tüm yerleşimlerin evsel atık sularını yan derelerle havzaya deşarj etmeleri, bölgedeki sanayi kuruluşlarında arıtma tesislerinin olmaması ve katı atıkların vahşi depolama yöntemi 8 ile depolanması su kirliliğini oluşturan etmenlerin başında gelmektedir. Bunun yanında, dere yataklarında kum-çakıl, maden ocaklarının bulunması, tarım sektöründeki yanlış gübreleme ve ilaçlama uygulamaları önemli tehdit unsurlarıdır. Havzada yapım ve proje aşamasındaki HES projelerinin alandaki biyoçeşitliliğin yaşam alanlarına olumsuz etki yaratması da alana ilişkin özel sorunsallardır. Tezin amacı, varsayımları ve hipotezleri Çalışmanın amacı, su kaynakları ve havza yönetimine yönelik kavramsal çerçeve oluşturmak, havza yönetim planının oluşturulması için gerekli doğal, sosyoekonomik ve alt yapısal verileri tanımlamak, havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen ilgi gruplarını belirlemek, Devrekâni Çayı Alt Havzası örnekleminde, alana yönelik potansiyelleri ve sorunları değerlendirmek ve havza yönetim planını ortaya koymaktır. Bu kapsamda çalışma, havza ölçeğinde yönetim planlarının geliştirilme süreçlerine yol göstermesi, eylem planlarına rehber olması açısından ve sadece su kaynaklarını değil havza alanındaki tüm potansiyelleri ve riskleri değerlendiren yönetim planı kararları ile diğer havzalara örnek teşkil edecektir. Kaynak değerlerine gelecek nesillerin sahip olma hakkının bulunması, havza sınırları içindeki doğal, kültürel ve ekonomik değerlerin bütüncül olarak korunmasını gerektirmektedir. Bu amaçla, havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen tüm aktörlerin ortak sorumluluğunun bulunması çalışmanın bir varsayımıdır. Sağlıklı suya ve diğer kaynaklara erişimin herkesin hakkı olduğu kadar ekosistemlerin de hakkı olduğu çalışmanın diğer bir varsayımıdır. Batı Karadeniz Havzası içinde yer alan yaklaşık 2322 km2 büyüklüğündeki Devrekâni Çayı Alt Havzası çalışma alanı olarak seçilmiştir. Seçilen bu alan sahip olduğu doğal, kültürel ve ekonomik potansiyeli ile tezin hipotezlerini test etme imkân sunmaktadır. Havza yönetim planı açısından tanımlanan sorunsalların da dikkate alınarak hazırlanan tezin hipotezleri aşağıdaki verilmiştir; 9 Birinci hipotez: Havza yönetim planı hazırlık sürecine ilgi gruplarının dahil edilmesi ile yönetim planının etkinliği artar. İkinci hipotez: İnsanlardan ve fiziksel koşullardan kaynaklanan çevrenin doğal yapısına zarar verecek ekonomik faaliyetlere (maden ocakları, HES projeleri) yönelik önlem alınmazsa havza alanının kaynak değerlerinin sürdürülebilirliği sağlanamaz. Üçüncü hipotez: Yöre halkının sosyo-ekonomik durumu gelişirse, yönetim planı aşamalarında katılım sağlanır. Sınırlılıklar Çalışmada, bazı verilerin elde edilmesinde (büyük toprak grupları, arazi yetenek sınıfları, toprak derinliği, erozyon sınıfları) eski tarihli haritaların kullanılması, havza bazında ekonomik verilere (ilçe-köy) ulaşılamaması kısıt teşkil etmektedir. Araştırma alanı, 7 ilçeye bağlı toplam 142 köy ve 5 ilçe merkezinden oluşmaktadır. Çalışma alanında 2010 yılı nüfusu kentsel 47246, kırsal 39375 toplam kişidir. Veriler ilçeden ilçeye farklı gösterge setinden oluşabilmektedir. Örneğin, Ağlı ve Seydiler ilçelerinin 1990 yılında ilçe olarak ilan edilmesi veri setinde eksikliklere neden olmaktadır. 2008 yılında hazırlanan 1/100000 ölçekli Kastamonu-Çankırı-Sinop Çevre Düzeni Planı’nın alt ölçeği olan 1/25000 ölçeğindeki Çevre Düzeni Planı’nın bulunmaması, makro ölçekte alınan kararların il düzeyindeki detay kararlarla desteklenmesine engel teşkil etmektedir. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) tarafından hazırlanan bölge planının (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri) 2011 yılında başlanması ve henüz taslak plan halinde olması alana yönelik sektörel kararların verilmesini zorlaştırmaktadır. 10 Kapsam Tez çalışması, yedi ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, çalışmanın sorunsalı, amacı, varsayımları, hipotezleri, sınırlılıkları ve kapsamı belirlenmiştir. İkinci bölümde, çalışmanın yöntemi hakkında bilgi verilmiştir. Kavramsal çerçevenin oluşturulması, örneklem alanın yapısal durumuna ilişkinin verilerin elde edilmesi, R’WOT analizi ile alana ait güçlü ve zayıf yönlerin, tehdit ve fırsatların ortaya konması ve havza yönetim planının geliştirilmesi aşamalarında kullanılan yerinde gözlem, inceleme, literatür taraması, derinlemesine görüşme teknikleri ve R’WOT analizi yöntemleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Üçüncü bölümde, havza, havza yönetimi ve havza yönetim planlarına ilişkin kavramsal açıklamalar, dünyadan ve Türkiye’den havza yönetimi ve havza yönetim planları örnekleri, AB Su Çerçeve Direktifi, literatürdeki uluslararası ve ulusal havza yönetimi ve yönetim planlarına ilişkin araştırmalar bu bölümde açıklanmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölümde, Devrekâni Çayı Alt Havzasına ait yapısal durum ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu kapsamda, doğal ve fiziki yapısı, sosyo-demografik yapısı, ekonomik yapısı, su alt yapısı ve çevresel risk durumunun ortaya konduğu mevcut durum incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Beşinci bölümde, alana ilişkin veriler ve havza ilgi gruplarının (uzman grubu, merkezi ve yerel yönetim) görüşleri alınarak hazırlanan eşik sentezi niteliğinde olan güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler (SWOT) analizinin, Sıralama (Ranking Teknik) ve Doğrusal Kombinasyon analizinin bir arada kullanılması yolu ile oluşturulan R’WOT analizinin uygulanması ve değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. Altıncı bölümde, elde edilen veriler ışığında Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planı ortaya konmaya çalışılmıştır. 11 Yedinci ve son bölümde ise tartışma ve sonuç kısmı bulunmaktadır. Bu bölümde, çalışmanın alana katkısı belirtilerek bundan sonraki çalışmalar için öneriler geliştirilmiştir. 12 2. ÇALIŞMANIN YÖNTEMİ Çalışma dört aşamalı gerçekleştirilmiştir (Şekil 2.1). Birinci aşamada, giriş, yöntem ve araştırma konusu ile ilgili kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. Bu aşamada, daha çok yapılmış çalışmalardan ve literatür taramasından yararlanılmıştır. 1.Aşama Araştırma amacının tanımlanması Kavramsal çerçevenin oluşturulması Havza tanımı Havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları Havzanın yapısal durmu 2.Aşama 1. Aşama Doğal ve fiziki yapısı Sosyo-demografik yapısı yapıyapıyapı Ekonomik yapısı Su alt yapısı ve çevresel risk durumu 3.Aşama 1. Aşama R’WOT analizi SWOT analizi SWOT analizinin sıralama ve doğrusal kombinasyon analizleri 4.Aşama 1. Aşama ile önceliklendirilmesi Şekil 2.1. Çalışmanın akış şeması Havza yönetim planı Değerlendirme ve sonuç 13 Çalışmanın ikinci aşamasında, literatür bölümünde tanımlanan havza yönetim planlarının oluşturulması için gerekli olan havzanın yapısal durumu doğal ve fiziki yapısı (topografik yapı, toprak grupları, jeolojik, hidrolojik yapı, iklim durumu, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı), sosyo-demografik yapısı, ekonomik (tarım, sanayi, turizm) yapısı, su alt yapısı ve çevresel risk durumu detaylı olarak araştırılmıştır. Doğal, sosyo-demografik, ekonomik yapıyı ortaya koymak için literatür taraması yapılmıştır. Örneklem alanın su alt yapısını ve çevresel risk durmunu ortaya koyabilmek için yerinde gözlem, inceleme ve ilgili taraflarla derinlemesinde görüşme teknikleri kullanılmıştır. Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ve Pınarbaşı Belediye yetkililerine (5 yetkili) belediyelerine ait içme suyu hizmetleri, katı atık yönetimleri, tez çalışması kapsamında oluşturulacak havza yönetim planına bakış açılarına ilişkin sorular yönelterek derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur. Aşağıda İlçe Belediye yetkilileri ile derinlemesine yapılan görüşmede yöneltilen sorular bulunmaktadır: - İçme suyu şebekesine sahip misiniz? Eğer sahip iseniz abonelerinizin yılda içme ve kullanma suyu miktarı ne kadardır? (m3/gün, m3/yıl.....) - Kaç kişilik bir nüfusa hizmet etmektesiniz? - Belediyeleriniz dahilinde oluşan evsel atık suyun miktarı (debisi) nedir? - İçme suyu şebekesine sahip değilseniz belediye nüfusu tahminen ne kadar su kullanmakta ve alıcı ortama deşarj etmektedir? - Günlük-yıllık katı atık (çöp) üretimiz kaç ton dur? Katı atıklarınızı nasıl zararsız hale getiriyorsunuz. Düzenli depo alanınız var mı? Ya da yakın gelecekte düzenli depo alanı yapmayı planlıyor musunuz? - Belediyenizin çevreye zarar verebilecek miktarda katı atık ve su kirliliği oluşturduğunu düşünüyor musunuz? - Belediyeniz sınırları içinde bulunan sanayi faaliyetlerinin çevreye zararlı etkileri olduğunu düşünüyormusunuz, düşünüyorsanız hangi sanayi faaliyeti daha kirleticidir? - Belediyeniz sınırları içinde bulunan maden ocaklarının sizce en önemli çevresel etkisi nedir? (Su kirliliği, hava kirliliği, gürültü kirliliği, yoğun toz emisyonu gibi) - Havza yönetim planında rol almak ister misiniz? 14 Özel sektör grubundan ise Devrekâni ve Azdavay ilçelerinde 5, Seydiler ilçesinde 4, Ağlı ve Pınarbaşı ilçelerinde 2 olmak üzere toplam 18 temsilci ile derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur. Bu görüşmelerde, üretimde kullanılan su miktarı, suyun kaynağı, suya ne kadar ücret ödedikleri, atıksularına ilişkin kimyasal analiz sonuçları, oluşturulacak yönetim planına katkı vermeyi isteyip istemediklerine yönelik toplam 11 adet soru aşağıda verilmiştir: - Ürettiğiniz maddelerin türleri ve miktarları nedir? (ton/gün, ton/yıl) - Üretimi gerçekleştirirken üretimde ne kadar su kullanıyorsunuz? - Suyunuzu hangi kaynaktan alıyorsunuz? - Üretim sonrasında ne kadar atıksu deşarj ediyorsunuz? - Üretiminiz kesikli mi? Sürekli mi? (günlük-haftalık) ortalama günlük debiniz ne kadar? (m3/gün, m3/yıl.....) - Ürettiğiniz atıksuya ait kirlilik parametrelerini gösteren ölçüm sonuçları var mı? - Çıkış suyuna ait analiz sonuçlarınız var mı? - Su kirliliği dışında hava kirliliği, gürültü kirliliği, toprak kirliliği oluşturan herhangi bir kirlilik kaynağınız var mı, varsa türleri ve emisyon miktarı hakkında ölçüm sonuçlarına sahip misiniz? - Suya ücret ödüyor musunuz? -Üretiminiz sırasında oluşan zararlı/tehlikeli atıkları ne şekilde zararsız hale getiriyorsunuz? - Arıtma tesisisiniz var mı, yoksa yapmayı düşünüyor musunuz? - Havza yönetim planında rol almak ister misiniz? Çalışmanın üçüncü aşaması havza ilgi gruplarının görüşlerini ortaya koyabilmek ve katılımlarını sağlamak adına gerçekleştirilen SWOT faktörlerinin önceliklendirilerek R’WOT analizinin oluşturulmasıdır. SWOT faktörleri karar verme durumlarını tek başına kapsamlı olarak ortaya koyamamaktadır. Bu nedenle SWOT analizine ilave olarak başka analizlerin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda, literaturde A’WOT analizi olarak adlandırılan bir yaklaşıma rastlanmaktadır [Pesonen ve ark., 2001]. A’WOT analizinde, bir karar analizi olan Analitik Hiyerarşi Süreci kapsamında kullanılan ikili karşılaştırmalar, SWOT analizi ile birlikte 15 kullanılmaktadır. Bu ikili karşılaştırmalar karar durumunun, daha gerçekci ve daha sistematik bir hale gelmesini sağlamaktadır. A’WOT analizi ilk olarak Kurttila ve ark. [2000] tarafından Finlandiya’da, ormancılık alanında kullanılmıştır. Çalışmada ise birden fazla çok ölçütlü karar verme analizinin bir arada kullanılması ile oluşan R’WOT analizi kullanılmıştır. Analiz, ilk olarak Yılmaz [2006] tarafından Türkiye’de, yine ormancılık alanında kullanılmıştır. R’WOT analizi, sıralama ve doğrusal kombinasyon analizinin SWOT analizi ile melez bir şekilde kullanılmasından oluşmaktadır. Bu analizin kullanılmasındaki amaç, SWOT faktörlerini sistematik olarak değerlendirmek, bu faktörlerin etkisini ölçülebilir kılmak ve SWOT analizinin değerini arttırmaktır. Çalışmada analiz, karar verme sürecine tek karar verici ile katılımı sağlayabildiği gibi birçok katılımcı grubun kişisel hükümlerini sözel ifadeler veya sayısal değerler kullanarak da dikkate alabilmesi, elde edilen sonuçların yalın bir şekilde yorumlayabilmesi özelliği ile tercih edilmiştir [Sönmezler, 2008]. R’WOT analizinde izlenmesi gereken aşamalar aşağıda verilmiştir [Yılmaz, 2006]; SWOT analizi SWOT faktörlerinin belirlenmesi içsel ve dışsal bir çözümlemeyi gerekli kılmaktadır. İçsel ortam, havzanın üstünlüklerini ve zayıflıklarını incelerken, dışsal ortam fırsatları ve tehditleri ortaya koymaktadır. Güçlü yönler, belirlenen hedeflere ulaşılmasına yardımcı olacak belirli olanakları ve avantajları, zayıf yönler, belirli amaçlara ve hedeflere ulaşmayı engelleyen kısıtları oluşturmaktadır. Fırsatlar, gelecek için avantajlı koşulları hazırlayan dışsal ortamdaki özellikler iken tehditler ise dışsal ortamda bulunan ve alan için sorun teşkil eden gelişmelerdir. Çalışmada, SWOT analizinin oluşturulması için öncelikle havza ilgi gruplarından Kastamonu İl Özel İdaresi, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İller Bankası’nın Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Ağlı, Devrekâni, Seydiler Kaymakamlığı çalışanları içindeki ilgili personel ve uzman grubu temsilcilerinden alana özel SWOT analizi verileri oluşturmaları istenmiştir. Sonrasında uzman grubu tarafından bir çalışma 16 daha gerçekleştirilerek, ortaya konulan SWOT faktörleri topluca değerlendirilmiş, bazı SWOT faktörleri elenmiş bazıları da aynı faktör altında birleştirilmiştir. Böylece, örneklem alana ait her bir SWOT grubu dahilindeki SWOT faktörlerine son şekil verilmiştir (Çizelge 2.3). Çizelge 2.3. Devrekâni Çayı Alt Havzasına ait SWOT faktörleri SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri 17 Sıralama Analizi Bu analiz, SWOT gruplarının ve her bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerlerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır [Yılmaz, 2006; Coşgun ve ark., 2007]. Bu aşamada, insan beyninin aynı anda en fazla 72 elemanı karşılaştırabileceği belirtilmektedir [Schmoldt ve ark., 1995]. Bu nedenle her bir SWOT grubu dahilindeki SWOT faktörü sayısının dokuzdan fazla sayıda olmamasına dikkat edilmektedir. SWOT grupları ve SWOT grubu içindeki SWOT faktörleri öncelikle sıralanmaktadır. Bu aşamada, katılımcılara SWOT grupları arasında karşılaştırmalar yaptırılmaktadır. Bu karşılaştırmalar yaptırılırken dört SWOT grubundan hangisinin/hangilerinin daha çok tercih edildiği (önemli olduğu) ve daha çok tercih edilen SWOT grubunun/gruplarının diğerine/diğerlerine göre ne kadar daha çok tercih edildiği sorulmaktadır. Bu sıralama işlemi, “dokuz dereceli ölçek” vasıtasıyla yapılmaktadır. Bu ölçekte; 1- Zayıf oranda önemli 3- Daha az önemli 5- Orta derecede önemli 7- Daha çok önemli 9- Aşırı derecede önemli olarak kabul edilmektedir. Bunların yanında “2, 4, 6 ve 8 değerleri” de orta değerler olarak kullanılabilmektedir. Böylece SWOT gruplarının ve her bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerleri, her bir SWOT grubuna veya SWOT faktörüne verilen sıraya dayalı olarak hesaplanmaktadır. Örneğin bir (k) karar X ji r r k jki i i 1,2,..., m k jki vericisinin, (j) SWOT grubuna ait SWOT faktörlerine rjk1, rjk2,..., rjkm şeklinde bir sıralama verdiği kabul edilsin. Buna göre (j) SWOT grubundaki (i) SWOT 18 faktörünün göreceli öncelik değeri olan Xji değeri, RT kullanılarak, aşağıdaki şekilde hesaplanabilmektedir: Doğrusal Kombinasyon Analizi Bu analizde, belirli bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörünün önem sırası, SWOT faktörünün göreceli öncelik değeri ile bu faktörün ait olduğu SWOT grubunun göreceli öncelik değerinin çarpılması suretiyle elde edilmektedir. Böylece, matematiksel olarak “doğrusal kombinasyon” işlemi gerçekleştirilmekte SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerleri aynı ölçeğe konularak, birbirleri ile karşılaştırılabilir hale gelmektedir [Yılmaz, 2007]. Bu şekilde ilgili SWOT grubu dahilindeki her bir SWOT faktörünün nihai öncelik değerine ulaşılmaktadır. Bu işlem, dört SWOT grubunun her birisi için ayrı olarak gerçekleştirilmektedir. Bu analizde kullanılan doğrusal eşitlik, aşağıdaki şekilde gösterilebilmektedir: Pji Wji X ji Burada, Pji: (j) SWOT grubundaki (i) SWOT faktörünün nihai öncelik değeri, Wji: (i) SWOT faktörünün dahil olduğu (j) SWOT grubunun göreceli (aynı zamanda nihai) öncelik değeri, Xji: (j) SWOT grubundaki (i) SWOT faktörünün göreceli öncelik değeri olmaktadır. Örneklem alanda ise beş farklı ilgi grubundan toplam 64 temsilci ile görüşülmüş ve her birine bağımsız olarak “R’WOT Bilgi Formları” yardımıyla yüz yüze bir form doldurma çalışması uygulatılarak SWOT grupları ve SWOT grubu içindeki SWOT faktörlerine ilişkin karşılaştırmalar yaptırılmıştır. Alınan yanıtlar ile SWOT gruplarına ve SWOT faktörlerine ait göreceli öncelik değerlerine ulaşılmıştır. Hesaplanan SWOT gruplarının göreceli öncelik değerleri ile her bir SWOT grubuna ait SWOT faktörleri çarpılarak SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerleri elde edilmiştir. 19 Tezin dördüncü ve son aşaması ise havza yönetim planının geliştirilmesi ile tartışma ve sonuç bölümlerini içermektedir. Bu aşamanın oluşturulmasında tüm veriler ve alan çalışması değerlendirilmiş, ilgili yetkililerle görüşmelerde bulunulmuş, Kastamonu İl Özel İdaresi 2010-2014 Stratejik Planı, Kastamonu-Sinop-Çankırı Çevre Düzeni Planı, Kastamonu İli Tarım Master Planı, 9. Kalkınma Planı, TR82 Düzey 2 Bölgesi Taslak Bölge Planı kararlarına ilişkin literatür taraması yapılarak yönetim planı hedef kararları verilmiştir. 20 3. HAVZA YÖNETİMİ YAKLAŞIMLARI Su, insanların ve diğer bütün canlıların varlıklarını devam ettirebilmeleri için vazgeçilemeyen ve başka hiçbir değerle değiştirilmesi mümkün olmayan çok önemli bir kaynaktır. Sürdürülebilir kalkınma için en önemli yaşamsal kaynak olmasının yanı sıra, uygarlığın temel araçlarından da birisidir. Su kaynaklarının korunması, kullanılması ve arazi kullanım planlarının buna uygun yapılması parçacıl değil, bütüncül, sistemli ve kapsamlı bir politika gerektirmektedir. Bu açıdan, su kaynaklarının sosyal, ekonomik ve çevresel hedefler bakımından ortak kullanımı ve korunması, havza bazında planlamayı ve yönetimi gerekli kılmaktadır [Manavoğlu, 2007]. Sistem, havza ölçeğinde daha kolay anlaşılmakta ve farklı etkilere vereceği tepkiler de en uygun şekilde analiz edilmektedir. 3.1. Havzanın Tanımı Havza; insanları, kentsel ve kırsal yerleşimleri, tarım ve orman alanlarını, sanayi, iletişim ve haberleşme ağlarını, hizmet sektörlerini ve rekreasyonel alanları içine alan bütüncül sosyal, ekonomik ve biyofiziksel bir sistemdir [UN, 1997]. Biyolojik, fiziksel, ekonomik ve sosyal bir sistem olan havza alanı, insan aktivitelerinden etkilenen, dikey olarak alansal, yatay olarak bir noktadan çıkışa ulaşan su ile sınırlandırılan sistem olarak tanımlanmaktadır [Yıldız, 2006; Becerra, 1995]. Su bölümü çizgisinin sınırladığı ve yağışlarla üzerine toplanan suların bir tek çıkışa ulaşabildiği bir arazi parçası olarak da tanımlanmaktadır [Balcı ve Uzunsoy, 1980]. Hidrolojide ise “dağ sırtlarından geçen su ayrım çizgisinin çevrelediği ve çeşitli kaynaklardan oluşarak toplanan suların su toplama çizgilerini takip ederek toplandığı içbükey topoğrafik yapıya sahip arazi parçasıdır” şeklinde tanımlanmaktadır [Karaelmas, 2003]. 21 Havzalar, ana drenaj ağlarına göre nehir havzaları ve alt havzalar gibi hidrolojik birimler olarak da ifade edilebilmektedir. Nehir havzaları yer üstündeki bütün akıntıların su güzergâhındaki belli bir noktadan tek bir nehir ağzı, haliç veya delta aracılığıyla denize aktığı karasal alanlardır. Alt havzalar ise havzalar ve nehir havzalarını besleyen çeşitli büyüklükteki drenaj ağlarıdır [www.cwp.org., 2010]. Bir nehir havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan ve nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Bazı havzalar, özellikle denize çıkışı olmayan iç bölgelerde göllerde ve/veya iç deltalarda sona erer. Bu havzalara kapalı havza denir [Yıldız, 2006]. Genellikle havza alanları tarım, sanayi, yerleşim, orman alanı gibi çok farklı arazi kullanımlarını içermektedir. Bu nedenle havza, arazi kullanım planlaması çalışmalarında önemli bir ölçektir [www.cwp.org., 2010]. Arazi kullanım kararları ile su kaynakları arasında optimum bir nokta bulunması, doğal bir sınır oluşturan havza yönetimi için karar organlarının disiplinlerarası olmasını gerektirmekte ve plancının sorumluluğunu arttırmaktadır. 3.2. Havza Yönetimi Finansal ve enerji krizleri ile savaşan dünya ülkeleri, küresel ısınma, iklim değişikliği ve kuraklık gibi daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalma durumuna hızla yol almaktadır. İklim değişikliği sonucu oluşacak kuraklığa karşı su kaynaklarının korunması için gerekli uygulama araçlarından biri olarak kabul edilen havza yönetimi, suyun doğal ve kıt bir kaynak olarak ele alınmasını vurgulayan, ekolojik dengeyi ön plana çıkaran bir yönetim modelidir [Karadağ ve Uzun, 2009]. Havza yönetimi önceleri “bir drenaj havzasında erozyonu, dere akışlarını ve selleri kontrol altına almak ve kaliteli su üretmek üzere, havzada bulunan doğal kaynakları düzenleme ve yönetme sanatı” olarak tanımlanırken zamanla yerini “su toplama havzalarında erozyonu ve yamaç arazideki yüzeysel akışı önlemek, sel ve dere akışlarını kontrol etmek, havza alanındaki doğal kaynakların teknik ve yönetim düzenlemesini yapmak, havza ile ilgili insanların sosyo-ekonomik yönden daha 22 kaliteli yaşam seviyelerine ulaşmalarını sağlamak amacıyla alandaki tüm kaynakların geliştirilmesi ve yeni kaynakların bulunarak faydalanılacak duruma getirilmesindeki uğraşlarıdır” tanımına bırakmıştır [Fisunoğlu 1993]. Havza yönetimi, su ve diğer kaynakları koruma-kullanma dengesinde yöneten, ekolojik ve ekonomik kaygıları gözeten, yeni ve gelişmiş teknolojik araçlarla stratejik plan ve programlar üreten, yatırımlar yapan doğal kaynak yönetimi şeklinde de tanımlanmaktadır [www.murrumbidgee-catchment.org, 2009]. Bir başka açıdan, havza yönetimine, “su, toprak, bitki örtüsü ve hayvan varlığı ile insan kaynaklarını değerlendirme, yeni kaynaklar bulup geliştirme, doğal kaynaklarla insanlar arasında sağlıklı ilişkiler kurma, mevcut kaynakların sürekliliğini sağlama amacıyla planlama, projelendirme ve uygulama sanatıdır” şeklinde de bakılabilir [Aladağ ve ark, 2008]. Havza yönetimi kavramı 1980’li yıllarda, katılımcılığın, kurumlararası işbirliğinin ve eşgüdümün sağlanmasını hedefleyen “bütüncül havza yönetimi” kavramı olarak ifade edilmeye başlamıştır. 2000 tarihinde gerçekleştirilen “2. Dünya Su Forumu”, dünya su krizini uluslararası gündemin üst sıralarına taşımıştır. Forumda, su kaynaklarının gelişme potansiyeli, yönetim ve finans modellerinin sosyal, kültürel, ekonomik gelişme ve çevre üzerine etkisi konuları tartışılmıştır. Konferans, gıda güvenliği ve çevresel güvenliğin sağlanması için su güvenliği hedefini ortaya koymuştur. Bu forumla beraber bütüncül su kaynakları yönetimi etkin su yönetişiminin çerçevesi halini almıştır. Bu noktada su kaynakları yönetiminin “havza bazlı yönetim” esasına dayanması gerekliliği gündeme gelmiştir [www.worldwatercouncil.org, 2011]. Bu şekilde, bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi kavramı ortaya çıkmıştır. Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi, havza alanının ve çevresinin korunması, çeşitli fiziksel, sosyal, ekonomik ve politik tekniklere uyum sağlanması, sel, taşkın, erozyon 23 gibi doğal afetlerin olumsuz sonuçlarının minimuma indirilmesinin yanısıra havzada yaşayanların yaşam kalitesinin arttırılması ve geliştirilmesi, paydaşların çevre bilincinin oluşturulması ve yönetime dahil edilmesi amacına dayanmaktadır [www.unescap.org, 2010]. Bütüncül yaklaşımlı havza yönetiminin en önemli hedefi; su ekosistemlerinin ve bunlara bağlı diğer ekosistemlerin iyileştirilmesi ve tahribatının önlenmesi, katılımcılığın, kurumsal işbirliğin ve eşgüdümün sağlanması, sosyo-ekonomik ve çevresel durumun dengelenmesidir [Tanık, 2007]. Bu yaklaşım, çok farklı disiplinlerden uzmanların ekip çalışmasını gerektirmekte havzayı tüm paydaşlarıyla ele almakta, sosyal, politik, ekonomik ve kurumsal faktörlerin varlığını hesaba katarak doğal kaynakların kullanımını ve yönetimini içeren yönetim planı ve uygulamasını içermektedir. 3.2.1. Havza yönetim planı İnsanlar, yüzyıllardır su havzalarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır. Böylece, havzaların taşıma kapasiteleri aşılmış, çevresel kaygılar gözetilmemiş, su kullanımı ve arazi kullanımı arasındaki ilişkiler gözardı edilmiş ve havzanın kendi diğer parçalarına olan etkileri hesaba katılmamıştır [Mostert, 1998]. Havza yönetimi kavramının gelişimi ile su kaynaklarını ve kalitesini korumaya, etkinliğini, verimliliğini arttırmaya yönelik hedefler, bu hedeflerin uygulama aracı olarak da yönetim planları oluşturulmuştur [Minesota Pollution Control Agency, 2002]. Bu anlamda, pek çok gelişmiş ülkede, su kaynaklarının akılcı kullanılması gerektiği bilinciyle kaynaklar havza boyutunda ele alınmakta, bütüncül, uzun vadeli ve katılımcı yaklaşımlı yönetim planları hazırlanarak, su sisteminin korunmasını garanti altına alacak ekolojik kriterler oluşturulmaktadır [DPT, 2001]. Havza yönetiminin başarısında uygulanabilir havza yönetim planlarının oluşturulması etkili olmaktadır. AB Su Çerçeve Direktifi’nin de en önemli unsuru havza yönetim planlarının 2015 yılına kadar tamamlanması ile ilgilidir. 24 Çevre Düzeni Planlarına Dair Taslak Yönetmeliği’nin 1. maddesinde, “bölge, havza, alt havza veya yönetsel, mekansal, işlevsel bütünlük gösteren sınırlar içinde gelişme hedefleri, çevre kalitesinin korunması ve kirliliğin önlenmesi çerçevesinde çevre düzeni planlarının yapılmasının esas alınması gerektiğini” belirtmektedir. Taslak Yönetmeliğin 6. maddesinde, yönetim planlarının hazırlanmasında uyulacak temel esaslar şöyle sıralanmaktadır [Çevre Düzeni Planlarının Hazırlanmasına Dair Yönetmelik, 2008]: Alanın koruma kullanma dengesinin sağlanması, Dengeli ve sürekli kalkınma yaklaşımının gözetilmesi, İlgili kurumların görüşü alınarak ilgili idarelerin ve sivil toplum kuruluşlarının sürece katılımının sağlanması, Makro ölçekte nüfus dağılımı ve yoğunluk kararlarının verilmesi, Doğal, tarihi ve kültürel çevre değerlerinin korunması, Süreçte toplanan verilerin plan kararlarının oluşturulmasında etkin bir şekilde kullanılması, Kirlilik kaynaklarına dair araştırmaların yapılması, kirlilik durumu ve artış ivmelerinin tespit edilmesi, Kirletici kaynaklarda kirliliği önleyici alternatif tedbir önerileri, bu tedbirler kapsamında yapılması gereken yatırım önerilerinin belirlenmesi, Kirleticiler ile kaynaklararası ilişkilerin kurulması ve tüm kirlilik verilerinin dikkate alınması, uyulması gerekli temel prensiplerdir. Alan yönetimi ise koruma, erişim, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ihtiyaçları ile yerel toplumun ilgisi arasında bir denge oluşturmanın yollarının yönetim planı ile gösterilmesini amaçlamaktadır. “Alan sınırlarının tarihi, sosyal, kültürel, coğrafi, doğal, sanatsal bir bütünlük içinde etkileşim sahaları ve bağlantı noktalarının, alanın korunması geliştirilmesi ve değerlendirilmesi bakımından doğru tespit edilmesini” hedeflemektedir. Alan yönetimi ve havza yönetimi planlarının başarısı, kent yöneticilerini, yerel yönetimleri, bölge sakinlerini, sivil toplum örgütlerini ve diğer ilgili kişi ve kurumsal paydaşları sürece katmak yoluyla sağlanabilmektedir [http://www.arkitera.com, 2010]. 25 Yönetim planı, havzanın ekolojik isteklerine uygun olarak akılcı, sürdürülebilir ve bütüncül bir anlayış ve ilgili tüm paydaşlarla birlikte korunmasını, varlığın üstün evrensel değeri yanında gelişiminin ve canlılığının muhafaza edilmesini ve bunlar arasında bir denge kurarak gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan bir yol haritası olarak tanımlanmaktadır [http://www.istanbulmiraskomitesi.com, 2010]. Bir havza yönetim planı, alanda yeralan ve yer alabilecek tüm sektör ve alt sektörleri ayrı ayrı boyutlar olarak içermektedir. Bu durum, süreçlerin karmaşık ve zor olduğunu, dikkatli bir biçimde örgütlenerek tamamlanması gerektiğini gündeme getirmektedir. Bir havza yönetim planının yapımı aşamasında aşağıdaki özellikler ön plana çıkmaktadır [Geray ve Küçükkaya, 2001]; Amaçları gerçekleştirmek üzere strateji belirleme, Sosyal, ekonomik ve çevresel amaçları dengeleme ve bütünleştirme, En büyük faydayı sağlayacak çözümlere odaklanma, Belirsizlikleri ve riskleri kabul eden ve bunlara cevap veren esnek bir yaklaşıma sahip olma, Çıkarların uyumlulaştırılması sürecini temel alma olarak sıralanmaktadır. Havza yönetim planının başarısını getiren koşullar aşağıda belirtilmektedir [Geray ve Küçükkaya, 2001]; Katılım, ortak özveri ve destek sağlama iradesi, Yeteri kadar ayrıntıya inme, tartışmaya ortam ve zaman sağlama, Tarafsız, profesyonel ve dengeli uzman katılımı, Uygun, yarayışlı ve saydam bilgi akışını ve karşılıklı güven ortamını sağlama sıralanabilmektedir. Koruma, erişim, sürdürülebilir ekonomik kalkınma ihtiyaçları ile yerel toplumun ilgisi arasında uygun bir denge oluşturmanın yolları yönetim planı ile gösterilmektedir. Bu kapsamda yönetim planı, alanda istenen duruma ulaşmak ya da mevcut durumu korumak üzere etkileşim içindeki mevcut ekosistem ilişkilerini ve 26 insan kullanımlarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda havza yönetim planı (Çizelge 3.1) [Gündoğdu ve Kocataş, 2006]; Alanı tanımlar ve onu oluşturan ayrıntıyı değerlendirir, Uzun dönemde alanı nasıl görmek istediğimizle ilgili ideal hedefleri belirler, Her hedefi destekleyen veya bu hedeflere ulaşmayı sınırlayan faktörleri belirler, Hedefe ulaşabilmek için gerekli uygulama hedefleri, eylem planları ve projeleri geliştirir, Eyleme geçmek için öncelikleri belirler, Gelişmeleri ve yönetimi izler ve planı değerlendirerek yeniler. Çizelge 3.1. Plan oluşturma çalışması esnasında izlenecek yol [Gündoğdu ve Kocataş, 2006; Sulak Alanlarda Yönetim Planlaması Kurs Notları, 2000] Alan Nasıl Bir Yer? -Alanın Ne Gibi Değerleri Var? -Alan Uzun Dönemde Nasıl Görülmek İsteniyor? -Hedefi Sınırlayan ve Destekleyen Neler Var? -Bunlara Göre Yönetim Planı Süresince Neler Hedeflenebilir? -Ne yapılmalı Nasıl Yapılmalı? -Uygula! -Plan Etkin mi? -Uygun mu? 1. Tanımlama Alanın ve içinde bulunduğu durumun tanımlanması 2. Değerlendirme Ekolojik, sosyal, ekonomik kültürel değerlerinin ortaya konması 3. Uzun dönem hedefler Uzun dönem hedeflerin (ideal hedeflerin ) belirlenmesi 4. Yönetimi etkileyen faktörler Sınırlayıcıların ve destekleyicilerin belirlenmesi 5. Uygulama hedefleri Zamanlı, erişilebilir, kesin, iyi tanımlanmış kısa dönem hedeflerinin belirlenmesi 6. Faaliyetler Faaliyetlerin belirlenmesi ve projelendirilmeleri 7. Uygulama Yönetim planlarındaki önceliklere göre uygulamaya başlanması 8. Planı değerlendirme ve yenileme Yapılmış veya yapılmamış faaliyet ve ulaşılmış veya ulaşılmamış hedeflerin değerlendirilmesi Havzaların çeşitliliğine ve insan ihtiyaçlarının farklılığına bağlı olarak havza yönetim planlarında farklı uygulamalar gerçekleştirilmektedir. Kaynak değerlerini korumakullanma dengesinde ve kaynakların yenilenmesini sağlayabilecek yönetim planı, kaynakların saptanması, değerlendirilmesi, hedeflerin belirlenmesi, uygulama ve izleme aşamalarını içeren bir düşünce tarzı ve süreçtir. Buna göre yönetim planı, 27 alanın tanımlanmasından başlayıp ideal hedeflerin belirlenerek sınırlayıcı ve destekleyicilerin ışığında faaliyet hedeflerinin ortaya konduğu eylem planı olarak tanımlanabilmektedir [Karadeniz ve ark. 2000]. Bu anlamda havza yönetim planları aşağıdaki aşamalardan oluşmaktadır; Veri tabanın oluşturulması: Havza veri tabanı, havzanın karakterini oluşturan, yönetim kararlarını etkileyen, doğal, sosyo-kültürel ve ekonomik yapıya ilişkin verilerden oluşmaktadır. Veri tabanının amacı birbiriyle ilişkili bilgilerin depolanması ve sorgulanmasıdır. Bir veritabanı sunucusu bilgi yönetimiyle ilgili problemleri çözmede anahtar roldedir [www.gomydb.com, 2010]. Sorunların ve önceliklerin belirlenmesi: Alanın öneminin belirlenmesi, sorunların tespiti, işlevsel ve yönetsel analizin yapılması işlemidir. Önceliklerin belirlenmesi sınırlı kaynakların verimli ve etkili dağıtım ve kullanımının temel bir parçasıdır. Öncelik belirleme sürecinde paydaş grupları rol almaktadır. Bu paydaşların görüşleri arasında önemli farklılıkların olabileceği ve önceliklerin bir takım kriterlere göre belirlenmesi gerekliliği de göz ardı edilmemelidir. Hedef ve sınırlayıcıların belirlenmesi: Alanın vizyonunun belirlenmesi ile esas politikaların oluşturulması hedeflerine ulaşılmayı engelleyen sınırlayıcıların belirlendiği aşamadır. İdeal hedef ve faaliyetlerin belirlenmesi: Çevresel amaçlar, hedefler ve bunlara ilişkin göstergeler oluşturulduktan sonra, hedefe ulaşmaya yardımcı olacak eylemler belirlenmekte ve değerlendirme ölçütleri geliştirilmektedir. İdeal hedefler, alanın geleceğe ait vizyonunu belirleyecek, ulusal ve uluslararası platformda alanın sunumunu ve tanıtımını sağlayacak politika ve stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olmaktadır. Faaliyetler ise öncelikli sorunlara çözüm oluşturmak ve yönetimin ideal hedeflerine ulaşabilmek için yapılacak çalışmaları belirlemektedir. İzleme ve denetleme faaliyetlerinin belirlenmesi: Yönetim planının izlenmesi, değerlendirilmesi ve bu süreçte yer alacak tarafların eğitimine ilişkin programların 28 hazırlanması işlemidir. Çevresel hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığını görmek üzere geliştirilen göstergelerin takibi için bir izleme ve değerlendirme programı oluşturulmaktadır. Böylece hem uygulayıcı kurumların başarılarının kaydı tutulabilmekte, hem de belirlenen hedeflerle alınan sonuçlar karşılaştırılabilmektedir. Katılımcıların, istenilen hedefe ulaşabildiklerinden emin olmak için belirli dönemlerde denetleme programlarının hazırlanması ile sürecin kontrol edilmesi sağlanmaktadır. Başarılı havza yönetiminin sağlanması için yönetim planlarının elde edilen veri ve bilgilerin ışığında amaç ve hedeflerin oluşturulması, ülkesel ve bölgesel politikalarla uyumlu, yerel, öncelik ve beklentilere en iyi biçimde yanıt verebilecek faaliyetlerin belirlenmesi ve planlamadan uygulamaya kadar her aşamada katılımın sağlanması önem taşımaktadır. 3.2.2. Havza yönetimi yaklaşımına dünya ülkelerinden örnekler Havza yönetimi, su kaynaklarının etkili ve verimli bir şekilde yönetilmesi, sürdürülebilirliğin sağlanması, havza kullanıcılarının yaşam kalitesinin arttırılması gibi yararları nedeniyle, pek çok ülkede uygulanan planlama ve yönetim ölçeğidir. Türkiye’nin bir Avrupa ülkesi olması nedeniyle idari yapısı benzer olan Avrupa ülkelerinin su kaynakları yönetim yapılarına ilişkin örnekler aşağıda verilmiştir: İngiltere’de, 1930 yılında çıkarılan Arazi Drenajı Yasası ile “Arazi Drenajı” isimli kurum adı altında 46 Havza Yönetim Kurulu kurulmuştur. 1948 yılında, Akarsu Yönetim Kurulu Yasası ile bu rakam 32’ye indirilmiştir. 1963’de Su Kaynakları Yasası ile 27 Su Kurulu oluşturulmuş koruma, kontrol, su kaynaklarının yönetimi ve arıtılması görevleri bu kurullara verilmiştir. 1973 yılında, doğal akarsu havza sınırları korunarak 10 civarında Bölgesel Su Kurumu kurulmuştur. Bununla birlikte pek çok yerel otorite atık suların arıtımını desteklemeye devam etmiştir [Gardiner ve ark., 1994]. Farklı kuruluşların sorumluluğundaki bu çalışmalar, 1989 yılında “Ulusal Akarsu Kurumu” bünyesinde, tek bir merkezde toplanmıştır [Uzun, 2003; Yurteri ve ark., 1996]. Bu merkezde, suya ilişkin faaliyetlerin ve su kalitesini etkileyen tüm 29 parametrelerin göz önünde tutulduğu, hükümet yetkilileri, yerel yöneticiler, çevre örgütleri ve diğer kuruluşların görüşlerinin alındığı, nehrin mevcut ve potansiyel kullanımlarının tespit edildiği, uzun vadede değişen koşullara adapte olabilecek nitelikte yönetim planı geliştirilmektedir [Yurteri ve ark.,1996]. Almanya’da su kaynakları yönetimine yönelik geniş kapsamlı yasa, yönetmelik ve kararnameler bulunmaktadır. Bu yasaların önemli bir kısmı atık suyla ilgilidir. Su kaynaklarının korunmasında temel yasal dayanak, Su Kaynakları Politika Yasası ve Atık Su Boşaltma Yasasıdır. Yasa ve yönetmeliklerin çıkarılması federal hükümetin, kontrolü ise eyaletlerin yetkisindedir. Ülke üç temel ilkeyi su kaynaklarının korunması bağlamında benimsemiştir. Bunlardan koruyucu önlem ilkesi; doğaya verilecek zararları önleme, riskleri azaltma ve zararların yok edilmesini kapsamakta, su kaynaklarını korumak için gerekli önlemleri almadan önce, gelecekte ne tür gelişmeler olacağının değerlendirilmesi gibi hedeflere sahip olmaktadır. Köken ilkesi; su kaynaklarının fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine zarar verenlerin, neden oldukları zararları karşılamakla yükümlü olduğunu benimsemektedir. İşbirliği ilkesi ise; doğayı ve su kaynaklarını korumak için özel kurumların ve yetkililerin ortak çaba göstermeleri gerektiğine dair esasları içermektedir [Gündoğdu, 2003; Hartmann, 1991]. Hollanda’da, su yönetimi genel olarak nehir havza yönetimine bağlı kalınarak yönetilmektedir. Ülkede, en önemli su yönetim kurumları, ulusal hükümet (Su Yönetim Ajansı), 12 il kurulu, 88 su kurulu ve bağımsız bölgesel su kuruluşlarıdır. Ulusal hükümet ve 12 il kurulu, kısmen nehir havzalarıyla ilgilidir. Su kurulları su yönetim birimleri üzerine kurulmuştur. Ülkede planlama sadece su nehir havzaları üzerine ya da benzer su yönetim birimleri üzerine kurgulanmamakta, arazi kullanım ve çevresel yönetim planları ile de ilişkilendirilmekte ve eşgüdüm içinde hazırlanmaktadır. Stratejik ulusal su yönetim planının ve ana nehir havzalarına yönelik eylem planlarının hazırlanmasından Rijkswaterstaat birimi sorumludur. Ayrıca, iller kendi bölgelerindeki bütün sular için stratejik bir su yönetim planı hazırlamakla yükümlüdürler. Hazırlanan plan, aynı zamanda iller tarafından yönetilen yeraltısularına yönelik kararları da içermektedir. Bölgesel yüzey sularını 30 yöneten su kurulları da kendi bölgeleri için eylem planlarını hazırlamaktadırlar. Su yönetim planlarında esas olan, farklı kamu kuruluşları arasında fikir alışverişinin sağlanması, gelişmiş bir politika analizinin yapılması ve su kullanıcılarının planlamaya dahil edilmesidir. Özellikle 1970’lerde başlayan ve 1992 yılından bu yana daha genişletilen kurul üyeleri (mülk sahibi olan ve mülk sahibi olmayan kullanıcılar) planlama faaliyetlerinde katılım sağlamaktadırlar [Mostert, 1998]. Baltık Denizi Havzası’nda yer alan ülkelerden biri olup havzanın % 20’sini kaplamakta olan Polonya’da havza bütünündeki nüfusun yarısını içermektedir. Bütüncül yaklaşımlı havza yönetimi konusunda öncü ülkelerden birisi olmaktadır. Ülkede Çevre Bakanlığı’na bağlı su havzalarından sorumlu “Su Yönetimi Ulusal Kurulu”, kurul altında 7 adet “Su Yönetimi Bölgesel Kurulları” bulunmaktadır [Andrulewicz, 2008]. İspanya’da su, devletin yönetimi ve kontrolündedir. Yönetimin örgütsel yapısı incelendiğinde en üstte ulusüstü bir yapı olan Avrupa Birliği, onun altında İspanya Hükümeti, İspanya Hükümetinin altında Çevre ve Tarım Bakanlığı onun altında Bölgesel Hükümetler, buna bağlı Nehir Havza Kurulları ve Belediyeler bunların altında ise Su Kullanıcı Örgütleri bulunmaktadır. Bölgesel Hükümetler, bölgelerarası havzalarda içme suyu, kanalizasyon ve atık suların arıtılması, çevre ve arazi kullanım planlarının oluşturulması işlerini yürütmektedirler [Karadağ, 2007]. 1926 yılında kurulan nehir havza kurulları, su kaynaklarının bölgesel düzeyde yönetiminden sorumludurlar. Ülkede 14 adet nehir havza kurulu bulunmaktadır. Bölgesel örgütler, havza ölçeğinde yüzey ve yeraltı sularının yönetimini gerçekleştirmektedirler. Tüm bu aktörlerin dışında, ulusal çevre politikalarının koordinatörlüğünü yapan, yüzey ve yeraltı suları, kıyı suları ve çevrenin korunmasını ilgilendiren yönetmeliklerin oluşturulmasından sorumlu olan Bayındırlık Bakanlığı bulunmaktadır [Uzun, 2003]. 1985’te yürürlüğe giren ve 1999’da revize edilen İspanya Su Kanunu, 2001’de yürürlüğe giren, 2004’de tekrar yenilenen Ulusal Hidrolojik Plan ve 2002’de onaylanan Ulusal Su Planı ülkenin yasal dayanaklarıdır [Kibaroğlu ve ark., 2006]. 31 Fransa’da su hakları, ilk kez 1898 yılında çıkarılan bir kanun ile belirlenmiştir. Kanuna göre devlet, nehir ve akarsuları, halka ait olan ve halka ait olmayan olmak üzere ikiye ayırmıştır. Daha sonra, 1964’te kapsamlı bir kanun çıkartılmış ve bu kanun ile su kaynakları yönetiminin doğal çerçevesi ve su politikasının temelleri oluşturulmuştur. Yine kanun ile ülkede 6 su ajansı görevlendirilmiştir. Daha sonra, 1992’de yenilenen Su Kanunu ile su kaynaklarının yönetim araçlarının temel taşını, kullanıcılar ve temsilciler arasındaki diyaloğun oluşturduğu benimsenmiştir. Fransa Hükümetinde, su kaynakları yönetiminde en üst seviyede bulunan bakanlıklararası işbirliğini organize etmekle görevli Ekoloji ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı bulunmaktadır [www.iowater.org, 2009]. Bu bakanlığa bağlı olarak çalışan, işleri koordine eden Bakanlıklararası Kurul (MISE–the Interdepartmental Water Mission) ülkede bulunan 6 su ajansının yönetimsel denetimini sağlamaktan da sorumludur. Su ajansları ülkenin kamu kuruluşlarıdır. Finansal çalışmalarla ekonomik şartlara uymayı, su kaynaklarının ve doğal çevrelerinin geliştirilmesi ve kirlenmeye karşı korunmasına katkıda bulunmayı sağlarlar. Ayrıca, havza valilikleri de hükümetin su ile ilgili çeşitli bölümlerinin eylemlerini koordine etmektedirler. Ülkede, 7 havza alanı valiliği, ülkenin farklı departmanlarında su konularını koordine etmektedir. Bu valiliklerin altında su politikasında denetleyici ve teknik durumları sürdürmekle görevli departmanlar (100 departman) bulunmaktadır. Yerel seviyede belediyeler, içme suyu, atık su ve sağlık hizmetlerinden, bu hizmetlerin etkili ve şeffaf yönetiminden ve ilgili kurumlarla birlikte su ajanslarından gelen fonları ve yatırım kararlarını kontrol etmektedirler [www.waternunc.com, 2009]. Üreticiler ve çiftçiler ise yerel karar mekanizmalarını oluşturmaktadır. Araştırma kuruluşları ile çevrenin haklarını koruyan şirketler de diğer paydaşlar olarak yönetimde yeralmaktadırlar [www.iowater.org, 2009]. AB ülkeleri arasına yeni katılmış ülkelerden biri olan Romanya’da Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanlığı’na bağlı Bakanlıklararası Su Komisyonu adlı birimi, bu birimin altında ise Romanya Suları İdaresi bulunmaktadır. Bu idareye bağlı olarak 11 adet Nehir Havza Otoritesi ve bunların alt birimi olarak her havzanın Havza Komitesi bulunmaktadır. Bu otoriteler yerel otoritelerle beraber hareket ederek karar almaktadırlar [Vadineanu ve Preda, 2008]. 32 Yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere, ülkeler havza yönetim yapılarında katılımcılık esasını benimsemişler, ulusal mevzuatlarıyla da desteklemişlerdir. Tüm ülkelerde su ile ilgili bakanlıkların altında görev yapan havzalarla ilgili kurumlar bulunmakta ve tüm ilgi gruplarının içinde bulunduğu temsilcilikler yönetimde söz sahibi olmaktadırlar. 3.2.3. Türkiye’deki havza yönetimi ve yönetim planı yaklaşımları Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin kurumsal yapıya bakıldığında su kaynaklarının içme, kullanma, enerji, sulama, su ürünleri üretimi, turizm-rekreasyon, su kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi gibi amaçlarla etüt, planlama, projelendirme, uygulama, kontrol, izleme ve denetleme görevlerini yapan birçok kurum ve kuruluş olduğu görülmektedir. Bu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimlerden, bakanlıklara bağlı ilgili kuruluşlara kadar genişletmek mümkündür [Türk Çevre Mevzuatı, 1992]. Türkiye’de su sektöründe faaliyet gösteren, 10’dan fazla merkezi ve yerel kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır. Bu kurumlar, kendi kuruluş kanunları uyarınca ve yasal dayanaklar çerçevesinde görev yapmaktadırlar. Teknik kurumların yatırım hacimlerine göre en önemlileri Bayındırlık ve İskân Bakanlığına bağlı İller Bankası, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi, Başbakanlığa bağlı İl Özel İdaresi ve Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı Devlet Su İşleri (DSİ) olarak sıralanabilmektedir. Yerel yönetimlerin gereksinimleri doğrultusunda planlama, finansman ve kentsel alanlardaki su ve atık su tesislerinin yapımından, merkezi devlet kuruluşları olan DSİ ve İller Bankası sorumlu tutulmaktadır. Çeşitli yasal düzenlemelere göre faaliyet gösteren pek çok izleyici-denetleyici kuruluş bulunmaktadır. Bunlardan en önemlileri su sektörü faaliyetleri ile doğrudan ilgili olan Çevre ve Orman Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile yatırımları makro düzeyde yönlendiren DPT’dir [Burak ve ark., 1997]. Su kaynaklarında görevli olan uygulamacı-yatırımcı ve izleyici-denetleyici kurumlar, aşağıda verilmektedir [Karadağ, 2007]: 33 Uygulamacı-yatırımcı kurumlar Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İçişleri Bakanlığı Kültür ve Turizm Bakanlığı İzleyici-denetleyici kurumlar Çevre ve Orman Bakanlığı Sağlık Bakanlığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Devlet Planlama Teşkilatı Bu çok kapsamlı yapı, yetki karmaşası yaratmakta ve etkin bir yönetim yapısı oluşturamamaktadır. Her kurum belli sınırlar çerçevesinde sorumluluklarını yerine getirmekte bundan dolayı da parçacıl bir yapı oluşmaktadır. Su yönetiminde yerinden yönetim ve denetim anlayışından ziyade merkeziyetçi yönetim anlayışı hâkim olmaktadır. Karar alma süreçlerinde demokratik katılım yeterince sağlanamamakta, teknik personel, deşarj ve alıcı ortamlarla ilgili izleme ve denetim yetersiz kalmakta, veri tabanı, raporlama, sorgulama alt yapısı kurulamamış durumdadır. Ülke, 26 adet hidrolojik havzaya ayrılmaktadır (Şekil 3.1). Mevcut su temini ve atıksu arıtma/uzaklaştırma hizmetlerine yönelik yönetim yapılanması, AB Su Çerçeve Direktifi’nde öngörüldüğü gibi su havzalarını esas alan bir yapıda olmayıp il ve Belediyeler ölçeğinde oluşturulmuş bulunmaktadır. AB’ne üyelik ve Çevre Faslı süreci nedeniyle, Çevre ve Orman Bakanlığı mevcut su yönetiminin AB Su Çerçeve Direktifi gereklerini karşılayacak biçimde yapılandırılması çalışmalarına 2008 yılı itibarıyla ivme vermiş, taslak nehir havzası yönetim planlarının hazırlanması için çalışmalarda bulunmuş, 2015 yılına kadar tamamlanması hedeflenmiştir. 2008 yılına kadar yapılan havza yönetim planları ile ilgili çalışmalar, ilgili bakanlıklar, STK’ları 34 tarafından gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan havza yönetimin planlarına ilişkin bazı örnekler aşağıda verilmiştir; 01. Meriç-Ergene Havzası 02. Marmara Havzası 03. Susurluk Havzası 04. Kuzey Ege Havzası 05. Gediz Havzası 06. K. Menderes Havzası 07. B. Menderes Havzası 08. B. Akdeniz Havzası 09. Antalya Havzası 10. Burdur Göller Havzası 11. Akarçay Havzası 12. Sakarya Havzası 13. B. Karadeniz Havzası 14. Yeşilırmak Havzası 15. Kızılırmak Havzası 16. Konya Kapalı Havzası 17. D. Akdeniz Havzası 18. Seyhan Havzası 19. Asi Havzası 20. Ceyhan Havzası 21. Fırat Havzası 22.D. Karadeniz Havzası 23. Çoruh Havzası 24. Aras Havzası 25. Van Gölü Havzası 26. Dicle Havzası Şekil 3.1. Türkiye’de bulunan nehir havzaları [www.cografyam.net, 2010] Havza yönetimin planlarına ilişkin devletin yerel kuruluşları ve halk tarafından korunması yönündeki anlayış, halkın doğal kaynak yönetimi çalışmalarına katılımını sağlayan bir örnek olan [Yılmaz, 1999] “Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi” Dünya Bankası kredi desteği ile yürütülmüş olan bir projedir. Proje, çalışmaların yürütüleceği küçük havzaların seçiminden, uygulamaların sonuna kadar, her aşamada, havzada yaşayan halkın katılımını sağlamıştır. Aynı zamanda proje, amaçlara etkin bir şekilde ulaşmak için Çevre ve Orman Bakanlığı’na bağlı Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdürlüklerinin, taşra birimlerinin birbirleriyle ve havzada yaşayan yöre halkıyla yakın işbirliği yapmalarını gerekli görmüştür. Çalışma, toprak aşınmasını azaltma ve toprak verimliliğini arttırma 35 yoluyla, mikro havzalarda mera ve ormancılık faaliyetleri ile tarımsal faaliyetleri iyileştirmeyi, sürdürülebilir hale getirmeyi amaçlamıştır. Bu amaçla proje, 1993 yılından itibaren Elazığ, Malatya ve Adıyaman, 1998 yılından itibaren Adana, Kahramanmaraş, Sivas, 1999 yılından itibaren Isparta, Antalya, Mersin, Gaziantep, Şanlıurfa illerinde olmak üzere toplam 11 ilde uygulanmış ve 2001 yılında sona ermiştir [www.agm.gov., 2010]. Çevre ve Orman Bakanlığı ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ortaklığı ile 1998 yılında başlanmış olan başka bir proje ise Uluabat Gölü Entegre Yönetim Projesidir. 2005 yılında yapılan yönetim planı güncelleme ve değerlendirme toplantısı ile Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği kapsamında kurulan Bursa İli Yerel Sulak Alan Komisyonu ve Uluabat Gölü Alt Komisyonu (İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Uludağ Üniversitesi, Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 1. Bölge Müdürlüğü, Doğa Derneği, Ulukuş ve WWF) çalışmalarda bulunmuşlardır. Proje kapsamında, Uluabat Gölü Alt Havza Komisyonu üyeleri tarafından, Uluabat Gölü’nün arazi kullanım durumu hakkında ayrıntılı veri tabanı oluşturulması, civar köylerde katı atık yönetimi ile ilgili çalışmaların yapılması, kültürel özellikleri öne çıkaran (mübadele müzesi gibi) tanıtım merkezlerinin oluşturulması, önemli balık türlerine ilişkin araştırma ve uygulamaya yönelik önerilerin geliştirilmesi, alternatif tarım ürünleri üretiminin yaygınlaştırılması (kültür mantarı, kara incir, vs.), göl koruma alanlarında zirai ilaç kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması (eğitim ve erken uyarı sistemi), göçmen kuşlar için beslenme ve konaklama alanlarının korunması, doğa rehberliğinin geliştirilmesi ve turların düzenlenmesi (leylek yolu) gibi pek çok faaliyet konuları gerçekleştirilmeye çalışılmıştır [www. marcep.org, 2010]. Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) de hem teknik hem sosyo-kültürel değerlerin bir arada düşünüldüğü ve katılımcılığın sağlandığı en önemli projedir. Proje, Fırat ve Dicle Akarsuları üzerinde yapımı öngörülen barajlar, HES ve sulama tesislerinin yanısıra kentsel alt yapı, ulaşım, sanayi, eğitim, sağlık, konut ve turizm sektörlerindeki yatırımları da içine alan bölgesel kalkınma projesidir. Proje kapsamında, GAP Bölge Kalkınma İdaresi kurulmuş, kanun hükmünde kararname ile nazım ve uygulama imar planları yapmak veya yaptırmak ile görevlendirilmiştir 36 (Tüzel kişiliğe sahip bir kuruma ilk kez imar planlarına ilişkin yetki verilmiştir). GAP İdaresi, yetkilerini katılımcı planlama anlayışı ile yapmaya çalışmıştır. Bu amaçla proje kapsamında, merkezi, yerel, STK ve özel sektör temsilcilerinden oluşan danışma kurulu niteliğinde, GAP Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur [Güneydoğu Anadolu Projesi Kalkınma Raporu, 2002]. GAP İdaresi tarafından uygulanmış olan Birecik Barajı Alt Bölge Gelişme Planı, sorunların ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla ele alındığı, kurumlararası eşgüdüme önem veren ve projeden etkilenen tüm ilgi gruplarının her aşamada katılımının sağlandığı örnek bir proje olmuştur. Planda, bütüncül bakış açısı ile tüm kaynak değerleri özellikle su kaynaklarını korumak, etkin ve dengeli kullanımını sağlamak, ekosistemleri geliştirmek, mevcut ve yeni yerleşim birimlerine yönelik gerekli sosyal ve teknik alt yapının optimum dağılımını sağlamak ve tarım alanlarını etkin ve verimli bir şekilde kullanmak amaçlanmıştır [Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, 2007b]. Yeşilırmak Havzası Yönetim Planı çalışmaları, havzada yer alan dört ilin temsilcilerinin katılımı ile 1997 yılında kurulan “Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği” ile başlamıştır. Havza 40.000 km²’lik bir alanı kaplamakta ve içinde dört ili (Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat) bulundurmaktadır. Birliğin merkezi Amasya, Başkanı Amasya Valisidir. Proje ile Türkiye’nin kalkınmışlık sınırının altında kalan bölgenin, “Bölgesel Kalkınma Modeli” ile planlı bir şekilde kalkınmasını sağlamak amaçlanmıştır. Yeşilırmak ve kollarının yer aldığı havzada ekolojik dengeyi bozmadan optimum arazi kullanım planlamasının yapılması, erozyonun önlenmesi, su kirliliğinin, orman alanlarının, şehirleşme ve sanayinin belirlenmesi ve izlenmesi, meraların ıslahı ile planlı gelişme konularında sorunlara yönelik çözümlerin üretilmesi hedeflenmiştir. Projenin en önemli özelliklerinden biri bölgesel niteliği ve proje yönetiminin bir yerel yönetim birliği olmasıdır [www.yesilirmak.org, 2010]. Bir diğer çalışma Konya Kapalı Havzası’nda yapılan yönetim planı çalışmasıdır. WWF tarafından dünya çapında belirlenmiş biyoçeşitlilik açısından 200 önemli bölgeden birisi olan havzada, 15 önemli kuş ve 6 önemli bitki alanı ile Avrupa'da üreyen ve nesli tehlike altında olan 13 kuş türünden 8’inin üreme alanı bulunmaktadır. Alan, tarımsal anlamda tahıl, bakliyat ve şekerpancarı üretiminde 37 Türkiye’nin önemli üretim bölgelerinden birisidir. Türkiye’deki toplam tuz üretiminin % 60’ı bu bölgede üretilmektedir. Türkiye’de suyun % 72’si tarım sektörü tarafından kullanılıyorken, Konya Kapalı Havzası’nda bu oran % 88’e ulaşmaktadır. Havza alanında en büyük sorun, bölgedeki tarımsal sulamanın sürdürülebilir olmaması, yeraltı su kaynaklarının izinsizce kullanılması ve bundan dolayı yeraltı su seviyesinin sürekli olarak azalmasıdır. Bu sorunlara çözüm üretebilmek amacıyla WWF-Türkiye havza alanında 2003 yılından bu yana çalışmalarını sürdürmektedir [www.wwf.org, 2010]. DSİ ve Çevre ve Orman Bakanlığı’nın AB’ye uyum ve Su Çerçeve Yönetmeliği’nin uygulama sürecine hazırlık projesi olarak taslak “Nehir Havzası Yönetim Planının” oluşturulması amacıyla, 2006 yılında “Ergene Havzası Çevre Yönetimi Master Planı Projesini”, 2008 yılında Akarçay, Gediz, Van Gölü ve Beyşehir Havzası Koruma Eylem Planını, 2009 yılında ise Boğazköy Barajı Havzası Koruma Eylem Planını gerçekleştirmiştir. Eylem planlarında arıtma tesisleri ile ilgili bilgiler, kirlilik yükleri hesaplamaları, kirliliğe neden olan kaynakların tespit edilmesi, kirleticilerin içme, yeraltı ve sulama sularına olan olumsuz etkilerinin tespiti, ölçme ve izleme çalışmaları, havzanın kirlilik haritası, belirlenen kirliliğin önlemesi ve giderilmesine yönelik metodlar bulunmaktadır [www.styd-cevreorman.gov.tr., 2009]. Marmara Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan “Türkiye’deki 11 Havzanın Havza Koruma Eylem Planlarının Hazırlanması” isimli proje ile (TÜBİTAK Destekli) Kızılırmak, Susurluk, Küçük Menderes, Büyük Menderes, Seyhan, Burdur, Ceyhan, Yeşilırmak, Marmara, Konya, Kuzey Ege Havzaları’nda havza eylem planları oluşturulmuştur. Eylem planlarında, yüzey ve yeraltı sularının özellikleri, kirlilik durumu, kentsel, endüstriyel, tarımsal ve ekonomik faaliyetlere bağlı oluşan baskı ve etkiler, çevresel altyapı durumunun tespit edilmesi, kirliliğin önlenmesi, korunması ve iyileştirilmesi için tüm paydaşların katılımının sağlanması ile kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirlere yönelik çalışmaların ve planlamaların yapılması amaçlanmıştır [www.cygm.gov.tr., 2010]. 38 Çalışmaların ağırlıklı olarak Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ilgili birimlerinin bulunduğu veya içinde yer aldığı, amaçlarının erozyon, taşkın ve sellere yönelik önlem alınması olduğu, noktasal ve yayılıcı kirlilik kaynaklarının tespit edildiği, kalkınmaya yönelik çalışmaların içerikte nadir olarak yer aldığı, Çevre Düzeni Planlarına ve imar planlarına bağlantılarının yapılmadığı, bağımsız projeler halinde kaldığı görülmektedir. 3.2.4. AB Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye’ye yansımaları AB’ye üye ülkelerin havza yönetiminde farklı şekilde idari ve bölgesel yapılanması, özellikle sınıraşan sularda bazı ülkeler tarafından alınan önlemlerin amacına ulaşamaması gibi su kaynakları yönetimi ve kalitesi a konularında pek çok sorunlarla karşı karşıya kalmalarına neden olmuştur. Bu anlamda, AB ülkelerinde, su kaynakları yönetiminde 2000 yılına kadar ortak bir metodolojiye ulaşılamamış, hatta birbiriyle çelişen yaklaşımlar uygulanmıştır. Üye ülkelerin yüzey sularının % 20’si, ıslak alanların % 50’si kirlilik tehdidi altında, yeraltı sularının % 65’i içme suyu olarak kullanılmaktadır. Avrupa kentlerinin % 60’ı yeraltı su kaynaklarını aşırı kullanmış durumdadır. Bu gibi sorunlara çözüm üretebilmek amacıyla AB su politikaları geliştirilmiştir [Akkaya ve ark., 2006]. AB'nin su politikalarının tarihi gelişiminin üç büyük dalga halinde geliştiği ve 2000 yılında benimsenen "Su Çerçeve Direktifi" ile farklı bir boyut kazandığı görülmektedir [www. ec.europa.eu, 2010]. Avrupa Su Hukuku'nun gelişimindeki birinci dalga 1975-80 yılları arasında ana konunun halk sağlığı olduğu dönemdir. Bu dönemde, içme suyu kalitesi ile su ürünleri üretim alanlarında "Çevresel Kalite Standartları" ve "Emisyon Limit Değerleri" gibi düzenlemeler getirilmiştir [Çiçek ve ark, 2008, www.ec.europa.eu, 2010]. 1980-1995 yıllarını kapsayan ikinci dalga ise, AB yetkilileri, su kaynaklarını evsel ve endüstriyel atıklardan korumak için daha sıkı önlemler alınması gerektiği konusunda 39 görüş birliğine varmışlardır. "Kentsel Atıkların Ele Alınması Direktifi" ve "Nitratlar Direktifi", "Entegre Kirlenmenin Önlenmesinin Kontrolü için Direktif" ve "İçme Suyu Direktifi" bu dönem için önemli gelişmeler olmuştur [Çiçek ve ark, 2008]. Üçüncü ve son dalga ise, 1995 yılından günümüze kadar geçen süredir ve bu dönemde su politikaları ile ilgili yeniliklerin gerektiği vurgulanmıştır. “Bütüncül yönetim ve sürdürülebilir kullanım” ana konuları oluşturmuştur. 1995'ten itibaren birçok ve dağınık kanun yerine, daha bütüncül ve kapsamlı bir yasa öngörülmüştür. Bu kapsamda, 23.10.2000 tarih 2000/60/EC Sayılı kanun ile Su Çerçeve Direktifi yürürlüğe girmiştir. Direktif, üye ve üye olmak isteyen ülkelerin, su kaynaklarını havza ölçeğinde yönetmesini ve direktife uyum için yapılanmalarını gerektirmektedir. Getirmiş olduğu en önemli unsur nehir havzası yönetimini kabul etmesidir. Direktif, suyun korunması ve savunulması gereken bir kamu kaynağı olduğu düşüncesini temel alarak, aşağıdaki hedefleri belirlemiştir [www.ec.europa.eu, 2010]; Sucul ekosistemleri ve bunlara bağlı diğer ekosistemlerin tahribatını önlemek, Sucul çevrenin iyileştirilmesini sağlamak, Varolan su kaynaklarının uzun vadeli korunmasını temel alarak sürdürülebilir kullanımı teşvik etmek, Yeraltı su kirliliğini azaltmak olarak belirlemiştir. Su Çerçeve Direktifi, aşağıdaki özellikler ile su kaynakları yönetimine yeni bir yaklaşım getirmektedir [www.ec.europa.eu, 2010]: Tüm suları korumaktadır (nehirler, göller, kıyı suları ve yeraltı suları), Tüm su kütlelerinin 2015 yılına kadar “iyi durum”da olması gibi kesin bir hedef koymaktadır, Su sistemlerinin politik sınırlarla değil nehir havzaları bazında yönetimini esas almaktadır, Emisyon sınır değerleri ve kalite standartları için bütüncül bir yaklaşım getirmektedir, 40 İlgili ülkeler ve kurumlararasında sınırlararası çalışma gerektirmektedir, Su yönetimi faaliyetlerinde STK’larının ve kamuoyunun da dahil olduğu katılımcı bir yaklaşım getirmektedir, Tarım, endüstri, evsel ve diğer tüm kirlilik kaynaklarının azaltılması ve kontrolünü gerektirmektedir, Su ücretlendirme faaliyetleri ve kirleten öder prensibini, doğru ücretler ile gerekli kılmaktadır, Su kaynakların çevre ile ilişkilerinin dengelenmesini amaçlayan özellikleri bulunmaktadır. AB Su Politikaları 2000 yılından bu yana, Türkiye’nin su kaynakları yönetiminde ve politikalarında da yönlendirici etkide bulunmaktadır. AB uyum sürecinde; Katılım Ortaklığı Belgesi, Ulusal Program ve İlerleme Raporu gibi dökümanlarla izleme süreci gerçekleştirilmektedir. Müzakere sürecinde de belirli kriterlerin yerine getirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, AB’ye aday ülkeler, taraf olmadığı anlaşmaların hükümlerini de yerine getirme durumundadır. Bu nedenle Türkiye, AB Su Çerçeve Direktifinin uyumlaştırılmasına öncelik vermek, hatta üyelikten önce tamamlamak ve AB’nin taraf olduğu uluslararası anlaşmalara karşı da bir yükümlülüğe sahiptir. Bu çerçevede ülke için önemli olan üç sözleşme (Aarhus, Espoo ve Helsinki Sözleşmeleri) bulunmaktadır. Aarhus Sözleşmesi, çevre konularında veriye ulaşım, halkın etkin katılımı ve yargıya başvurma hakkını tanımlamaktadır ve tüm Birleşmiş Milletler üyelerine açıktır. Helsinki Sözleşmesi, sınıraşan sular ve uluslararası göllerin korunması ve kullanılmasına yöneliktir. Espoo Sözleşmesi ise sınır ötesi kapsamında, çevresel etki ve yargıya başvuru hakkını tanımlayan bir sözleşme niteliğindedir. Sınıraşan projelerde komşu ülkelerin bilgilendirilmesi, proje etkilerinin komşu ülkelerce değerlendirilmesi, danışılması gibi zorunlu bir hakemlik ortaya koyan, itiraz aşamasında ise Uluslararası Hakemlik Divanı’nda çözümü öngören bir sözleşmedir [Saner, 2008]. AB Su Çerçeve Direktifinin amacı, sınırlandıralamaz bir yapıya sahip su kaynaklarının, en azından üye ve üye olmak isteyen ülkeler çerçevesinde, yüzey ve yeraltı sularının korunması, iyileştirilmesi ve genişletilmesi için bir çerçeve 41 oluşturmaktır. Bu amaca ulaşmak için havza bazında bir yapılanma ile yönetilmesini, nehir havza yönetim planlarının 2015 yılına kadar hazırlanmasını istemektedir. Söz konusu direktifin uygulanması için kurumlararası eşgüdümü destekleyecek mekanizmanın Türkiye’de oluşturulması son derece önemli olmaktadır. 3.3. Havza Yönetimi ve Yönetim Planı ile İlgili Çalışmalar Su kaynaklarının ve doğal kaynak değerlerinin öneminin hergeçen gün anlaşıldığı dünyada havza ölçeğinde yönetim ve yönetim planlarına ilişkin birçok çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmaların tez çalışmasına olan katkısı aşağıda açıklanmıştır: Bartarya [1991], Yurteri ve ark. [1996], Gündoğdu [2003], Wang ve ark. [2004],’na ait çalışmalar, suya ilişkin alt yapısal verileri elde etmek ve havza yönetim planı çerçevesinde nasıl değerlendirebilmek gerektiği konularında aydınlatıcı olmuştur. Ancak, tez çalışmasında suya ilişkin veriler çalışmanın sadece bir bölümünü oluşturmaktadır. Havza doğal, sosyo-demografik, ekonomik ve su alt yapısının irdelenmesi ile tanımlanmaya çalışılmıştır. Rogers ve Defee [2005], Shamsi [1995], arazi değişimlerini inceleyerek, havzadaki gelişmeleri ortaya koymaya çalışmışlardır. Ayrıca, kullanımların gelecekte ne yöne doğru gelişebileceğini belirtmişlerdir. Su kaynaklarının yönetimi ve arazi kullanım planı arasındaki ilişkinin öneminin belirtildiği çalışmalar, havza ölçeğinin plan hiyerarşisi içinde nasıl entegre olacağı konusunda yol gösterici olmaktadır. Jones ve ark. [1996], havzadaki yerleşimlerin, su kalitesi ve sucul ekosistem üzerine olan etkilerini incelemişler, elde edilen verileri havza yönetimi uygulamalarında kullanmayı hedeflemişlerdir. Nüfus yoğunluğunun az ve yoğun olduğu havzalardaki arazi kullanımlarını karşılaştırmışlar ve nehrin biyotik topluluklarına olan etkilerini irdelemişlerdir. Devrekâni Çayı Alt Havzasına ilişkin sucul ekosistem elemanlarının envanterinin ortaya konulmasına yönelik yönetim planı faaliyet hedeflerinin oluşturulmasında örnek teşkil etmiştir. 42 Aras [1997] ve Uluçay [2006]’ya ait çalışmalar, tez çalışmasının kavramsal çerçevesinin oluşturulmasında Türkiye’deki su kaynakları yönetimine dair kurumsal ve yasal yapısının ortaya konulmasında yol gösterici olmuştur. Randhir ve ark. [2001], Mishra [1997], Kaplowitz ve Witter [2008], su kaynaklarının korunması için havza ölçeğinde su kalite yönetiminin önemli olduğunu, katılımcı havza yönetimi başarısının, halkın yönetime katılmasına, katılımcıların her kesimden olmasına, halkın önceliklerinin belirlenmesine, etkili ve basit teknolojilerin kullanılmasına, uyumlu ve sürdürülebilir gelişim planlarının yapılmasına bağlı olduğunu vurgulamıştır. Bu anlamda, tez çalışmasının temel hipotezi olan ilgi gruplarının yönetim planı aşamalarına dahil olmasının gerekliliğini doğrulamaktadır. Elkaduva ve ark. [1999], Steiner ve ark. [2000], havza ölçeğinin ekolojik planlamalar için uygun birim olduğunu kabul ederek arazi kullanımlarının hidrolojik yapıya olan etkisini araştırmışlardır. Tez çalışmasının havza sınırının oluşturulması aşamasında izlenecek adımları göstererek yol gösterici olmuştur. Hea ve ark. [2000], Randhir ve ark. [2001], Yıldız [2006], Ergin [2006]’ya ait çalışmalar, havza alanlarına ilişkin ne tür verilerin gerekli olduğu ve verilerin mekansal gösterimlerinde ne tür teknolojik yöntemlerinin kullanılması gerektiği konularında tez çalışması için örnek teşkil etmişlerdir. Steiner ve ark. [2000] çalışmalarında, tarımdan kaynaklı kirlilik, hızlı kentleşme, toprak erozyonu, yaban hayatına ve yeraltı su kaynaklarına ilişkin baskıların alana ait sorunsalları oluşturduğunu tespit etmişlerdir. Çevresel açıdan hassas alanların korunmasını, bölgenin biyolojik bütünlüğünün korunması açısından önemli olduğunu savunmuşlardır. Çalışmada, havza yönetiminde çevreye duyarlı alanların belirlenmesi ve korunması için yerel, eyalet ve federal yetkililerinin koordine içinde olmalarının önemini vurgulamışlardır. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda da çevresel baskılar (HES, alt yapı sorunları, tarımsal kirlilik vb), ekonomik sıkıntılar sorunsallar olarak ve hassas ekosistem alanların korunması gerekliliği potansiyeller olarak tespit 43 edilmiş yönetim planında bunlara yönelik hedef kararlar alınmıştır. Özellikle karar verici grupların koordine içinde çalışmalarının alana ilişkin sorunların çözümünü kolaylaştıracağı ortak bir sonuç olmuştur. Uzun [2003], çalışmasında havza yönetimine ilişkin hiyerarşik bir organizasyon şemasının nasıl yapılandığını tanımlayan bir öneri yönetim modeli ortaya koymuştur. Çalışmasında oluşturduğu havza ilgi grupları ile tez çalışmasında yön gösterici olmuştur. Tez çalışması kapsamında oluşturulan yönetim planının gerçekleşmesi için oluşturulması gerekli yönetim modeli, bundan sonra yapılacak çalışma konusu olarak önerilmektedir. Bu anlamda, Uzun [2003], Steiawan ve ark. [2006], Karadağ [2007] ve Baloc ve Tanık, [2007]’nin çalışmalarının örnek olacağı düşünülmektedir. Wang ve ark. [2004], Texas San Antonio’da iki havza arasındaki su kalitesini incelemişler, nüfusun yoğun olduğu bölgelerin riskli bölgeler olduğunu ve katılımcılar tarafından aşırı kirlendiğini belirtmişlerdir. Tez çalışmasında da alanda yapılan gözlem, belediye yetkilileri ve özel sektör temsilcileri ile derinlemesine yapılan görüşmeler, kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı haritası (Harita 9), nüfusun ve sanayi kuruluşlarının yoğun olduğu bölgelerde diğer ilçelere oranla kirliliğin arttığını ortaya koymaktadır. Elde edilen bu veriler ile Wang ve ark., [2004]’nın yaptıkları çalışma sonuçları benzerlik göstermektedir. Sezgin [2007], çalışmasında Sarıveliler ilçesi ve Sarıveliler’e bağlı bir kasaba ile 13 köyü kapsayan, Başdere Havzası olarak tanımlanan alandaki sorunları, bölge dışına göç olgusundaki etkenlerini, kalkınma potansiyellerini anket, mülakat ve gözlemlerle çok yönlü olarak ele almıştır. Ayrıca potansiyelleri ve sorunları araştırmak için SWOT analizinden faydalanmıştır. Ancak, yapılan tez çalışmasında havza sınırının hangi kriterlere göre belirlendiği net olarak ifade edilmemiş, Göksu nehrinin bir kısmı alınmıştır. Doğal sınırlar yerine idari sınırların geçirildiği tahmin edilmektedir. AB Su Çerçeve Direktifi, havza yönetim çalışmalarında idari ve politik sınırların değil doğal sınırların tercih edilmesinin önemli olduğunu vurgulamaktadır. Bu kapsamda, Devrekâni Çayı Alt Havzası için idari değil doğal sınır kullanılmıştır. Ancak, her iki çalışmada kullanılan derinlemesine görüşme, yerinde inceleme ve SWOT analizinin hazırlanması 44 ortak yöntem teknikleridir. Ancak, tez çalışmasında SWOT analizinin etkinliğini arttırmak için önceliklendirme yapılarak R’WOT analizi oluşturulmuştur. Suya ilişkin alt yapısal sorunların Başdere Havzası’na oranla ağırlıklı olduğu, ekonomik ve eğitim hizmetleri ile ilgili sorunların da alan için diğer sorunsalları oluşturduğu ortak sonuçlardandır. Brody ve ark. [2005], havzanın yerel yetkililerin güçlü ve zayıf yönlerini araştırmışlar ve güçlü bir havza yönetimi için, eğitici ve plancıların çevresel konularda etkili olduklarını gerektiğini ortaya koymuşlardır. Tez çalışmasında ise ilgi gruplarının güçlü ve zayıf yönleri değil havzanın güçlü ve zayıf yönleri araştırılmıştır. Karadağ [2007] çalışmasında, Kovada Gölü’nde havza yönetim modeli ve eylem planını ortaya koymuştur. Havza ilgi grubunu, idari kurumlar, politikacılar, havza sahipleri, havza kullanıcıları, STK, özel sektör, medya, üniversite ve araştırma kurumları, eğitimciler ve din görevlileri oluşturmaktadır. Devrekâni Çayı Alt Havzasına yönelik hazırlanan yönetim planı aşamalarının oluşturulmasında Karadağ [2007]’nin çalışmasından yararlanılmıştır. Ayrıca, Devrekâni Çayı Alt Havzası ilgi grupları belirlenirken havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen gruplar düşünülmüş merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve ilgili meslek odaları, yöre halkı ve uzman grubundan oluşturulmuş, politikacılar, din görevlileri ve medya grubunun ekolojik dengenin uzun vadeli sürdürülebilirliğinin sağlanmasında etkin kararlar alamayacağı düşünülmüş ve havza ilgi grupları içinde yer almamasına karar verilmiştir. 45 4. DEVREKANİ ÇAYI ALT HAVZASININ YAPISAL DURUMU Tez çalışması kapsamında örneklem alanın tanımlanması yönetim planın ilk aşaması olan veri toplama işlemi olarak yer almaktadır. Bu aşamada ilk olarak alanın konumu ve sınırları belirlenmiş ve alana ait doğal verileri ortaya konmaya çalışılmıştır. Daha sonra, mekansal gelişme dinamikleri ile alan tanıtılmaya çalışılmıştır. Devrekâni Çayı Alt Havzası, Türkiye’nin 29598 km2’lik bir sahasını kapsayan Batı Karadeniz Havzası içinde 2322 km2 büyüklüğünde Türkiye yüzölçümünün %0 29’unu oluşturmaktadır. Havza, Devrekâni Çayı ve yan kollarından ibaret açık bir havzadır. Havzanın su potansiyel 400 milyon m3’tür. Kuzeyde Karadeniz, doğu ve güneydoğuda Gökırmak, güneyde Araç, batıda ise Bartın Çayı Havzası ile sınırlanmaktadır. Alan, Devrekâni, Daday, Ağlı, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve Cide ilçelerinin bir kısmını içine almaktadır. Ayrıca, Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın bir kısmı da çalışma alanın içinde yer almaktadır. 2000 yılında (37000 ha) ilan edilen milli park, yörenin doğal ve kültürel kaynak değerleri açısından uluslararası öneme sahiptir. Avrupa’nın 100, Türkiye’nin 9 sıcak noktasından birisi olması, WWF tarafından 2000 yılında “Dünyaya Armağan” edilmesi ve Türkiye’de PAN Parks sertifikasyon sistemine aday tek milli park olması [Ayan ve ark, 2009] özelliği ile çalışma alanının önemini arttırmaktadır. Havza sınırı Çalışmada, havza sınırını belirlemek amacıyla 1/100000 ve 1/25000 ölçekli topografya haritalarından faydalanılmıştır. Sınır, havzadaki ana su kaynağının ve yan kollarının çevresindeki en yüksek kotlu noktaların (tepeler, zirveler vb) birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Şekil 4.1, 1/25000 ölçekli standart topografik haritaların Arc/info yazılımının TIN modülü kullanılarak 50 m aralıklarla eşyükselti eğrileri geçirilerek elde edilmiş sayısal arazi modelidir. 46 Şekil 4.1. Devrekâni Çayı Alt Havza sınırı 47 4.1. Doğal ve Fiziki Yapı Durumu Devrekâni Çayı Alt Havzası dağları, ovaları, yeraltı ve yerüstü su kaynakları, zengin biyoçeşitliliği ile doğal kaynak değerleri bakımından zengin bir bölgedir. Doğal yapıyı ortaya koymak için topografik yapı, toprak grupları, jeolojik durum, hidrolojik yapı, iklim durumu, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı incelenmiştir. Topografik yapı Alanın topografik yapısı incelendiğinde önemli farklılık gösteren eğim yapısı dikkati çekmektedir. Alanın eğim durumu, doğal ve sosyo-kültürel faktörleri etkilemekte, dolayısıyla yaşam biçimine de yön vermektedir. Eğim grupları Özellikle tarımsal amaçlı çalışmalarda kullanılan eğim grupları haritası, Arc/info yazılımının Triangulated Irregular Network modülü kullanılarak hazırlanmıştır. Haritada, düz ve düze yakın, hafif eğimli, orta eğimli, dik, çok dik ve sarp sınıfları bulunmaktadır (EK-3). Arazinin % 74,8’i dik, çok dik ve sarp eğimli, % 26,2’si ise düze yakın, hafif ve orta eğimli alandan oluşmaktadır. En fazla orana sahip çok dik (% 39,6) eğim grubudur (Çizelge 4.1). Çizelge 4.1. Havza alanının eğim grupları ve yüzdeleri [1/25000 ölçekli topografik harita] % 0-2 % 2-6 % 6-12 % 12-20 % 20-30 % 30 > Eğim sınıfları Düz ve düze yakın Hafif eğimli Orta eğimli Dik Çok dik Sarp Toplam Alan (km2) 338 78 170 507 920 309 2322 Yüzde (%) 14,5 3,3 7,4 21,8 39,6 13,4 100 48 Toprak yapısı Alanın toprak yapısını ortaya koymak için büyük toprak grupları, arazi yetenek sınıfları, toprak derinliği ve erozyon risk haritasına ilişkin veriler elde edilmiştir [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. ArcGIS modülün analysis tools’taki extract yöntemi kullanılarak toprak yapısına ilişkin mekansal haritalarının oluşturulması sağlanmıştır. Büyük toprak grupları Toprak oluşumu, değişik faktörlerin etkisi altında şekillenen bir süreç olmakla birlikte iklim yapısı, topoğrafya ve ana madde farklılıklarından da etkilenmektedir. Araştırma alanında, 11 farklı toprak grubu bulunmaktadır (EK-4) [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. Bunlardan toplam alanın % 44,9’unu kaplayan kahverengi orman toprağı (M) alanda hâkim durumdadır. Kireçsiz kahverengi orman toprağı (U) % 33,6 oranıyla 2. en büyük miktarda bulunan toprak grubudur. profilleri kalsiyumca zengin ve baz saturasyonları yüksek olan kestanerengi topraklar (C) toplam alanın % 6,1’ini kaplamaktadır. Toplam alanın sadece % 4,1’ini kaplayan alüvyal topraklar (A), genellikle akarsu vadi tabanlarında bulunmaktadır. Kolüvyal topraklar toplam alanın % 3,6’sını oluşturmakta, (K) genellikle dik eğimlerin eteklerinde yer çekimi, toprak kayması, yüzey akışı veya yan dereler vasıtasıyla biriktirilmiş ve kolüvyum denen materyal üzerinde bulunmaktadır. Kırmızı-sarı podzolik topraklar (P) alanın % 2,4’ünü kaplamaktadır. Alanda en az bulunan (% 0,04) hidromorfik alüvyal topraklar (H) yüksek taban suyuna ve gleyleşmiş profile sahip alüvyal topraklardır. Çıplak kaya ve molozlar (ÇK), üzerinde toprak örtüsü bulunmayan parçalanmamış veya kısmen parçalanmış, sert kaya ve taşlarla kaplı sahalardan oluşmakta ve alanın % 0,2’sini kaplamaktadır. Alanın % 0,13’ünü kaplayan ırmak taşkın yatakları (IY), taşkın sular ile yıkanmaya maruz kalmaları sonucu toprak materyali oluşturmadıklarından arazi tipi olarak nitelendirilmektedir. Tarıma uygun olmadığı gibi üzerilerinde doğal bir bitki örtüsü de bulunmamaktadır. 49 Arazi yetenek sınıfları Arazi yetenek sınıfı sekiz adet olup, ilk dört sınıf arazi (% 51,7) iyi bir toprak idaresi altında yöreye adapte olmuş kültür bitkileri ile orman, mera ve çayır bitkilerini iyi bir şekilde yetiştirme yeteneğine sahiptir (Çizelge 4.2) [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. V, VI, VII ve VIII. sınıf araziler (% 48,3) ise genel olarak tarım için uygun değildirler (EK-5). Alanda IV. (721 km2, % 31) ve VII. sınıf (648 km2, % 27,9) arazi yoğunlukta bulunmaktadır. Çizelge 4.2. Havzanın arazi yetenek sınıfları ve oranı [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993] Yetenek Sınıfları Alan (km2) % Oranı I. Sınıf 144 6,2 II. Sınıf 198 8,5 III. Sınıf 141 6,0 IV. Sınıf 721 31,0 V. Sınıf 46 2,0 VI. Sınıf 416 17,9 VII. Sınıf 648 27,9 8 0,3 2322 100 VIII. Sınıf Toplam Erozyon risk sınıfları Çalışma alanında 4 çeşit erozyon risk sınıfı bulunmaktadır. Devrekâni ve Seydiler civarında çok az ve orta iken milli park sınırlarında, Pınarbaşı, Azdavay ve Cide dolaylarında yükseltinin de fazla olduğu bölgelerde şiddetli ve çok şiddetli erozyon (884 km2 % 38,2) görülmektedir (EK-6). Alan genelinde çok az ve orta dereceli erozyon alanlarının (1438 km2, % 61,8) hâkim olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.3). 50 Çizelge 4.3. Havza alanının erozyon sınıfları ve oranları [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. Erozyon sınıfları 1 hiç veya çok az 2 orta 3 şiddetli 4 çok şiddetli Toplam Alan (km2) Yüzde (%) 219 9,4 1219 52,4 831 35,8 53 2,4 2322 100 Toprak derinliği sınıfları Havza genelinde sığ toprak hâkimdir. Tarım alanının fazla olduğu Devrekâni bölgesinde derin toprak hâkim iken, diğer bölgelerde çok sığ ve orta derin toprak hâkimdir. Harita 5, derin (90+cm), orta derin (90-50cm), sığ (50-20cm) ve çok sığ (20-0 cm) derinlik sınıflarından oluşmaktadır. Toplam alanın % 43,2’si sığ, % 38’i orta derin, % 9,8’i çok sığ ve % 9’u ise derin toprak sınıfı grubundandır (EK-7). Jeolojik yapı Devrekâni Çayı Alt Havzası, ana ve yan kolları ile Kastamonu ili sınırında bulunan Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay, Pınarbaşı ve Cide İlçeleri sınırları kapsamında yer alan bir drenaj alanıdır. Devrekâni ilçesi sınırları içinde yer alan Başakpınar Köyü içinden, doğrudan Başakpınar Metamorfitleri ve Gürleyik Gnaysı olarak bilinen ve bölgenin en yaşlı kayaçları olarak yüzeylenen Paleozoyik yaşlı kayaçlardan doğmaktadır [Tunoğlu, 1991]. Bu özelliği ile ilk doğduğu yer olan kaynak bölgesinde su kalitesi son derece mükemmeldir ve içilebilir su özelliğindedir. Devrekâni Çayı, daha sonra akışını Daday, Taşköprü ve Hanönü Ovası düzlüğünden sonra kuzeydeki en son ve en verimli ova olan Devrekâni Ovası’ndan menderesli bir yapı ile gerek yan kolları ve gerekse kaynak çıkışları ile debisi artarak kuzeybatıda Seydiler ilçesine doğru akmaktadır. Bu kesim tamamen Kuvaterner yaşlı alüvyondan oluşan ve bölgenin en genç sedimanlarını barındıran Devrekâni senklinali içinden akmaktadır. Akış boyunca Seydiler, Ağlı, Pınarbaşı, Azdavay ve Cide bölgesinde 51 kuzeye doğru gittikçe topografyanın da sertleşmesine bağlı olarak özellikle Geç Kretase, Eosen [Tunoğlu, 1992a, 1993, 1994] Pınarbaşı ve Azdavay yöresinde ise Jura-Kretase, yaşlı (Küre Dağları) dağ silsilelerini de yarıp derin kanyonlar oluşturarak denize ulaşmaktadır. Bu arada özellikle Seydiler Senklinal düzlüğünde Geç Eosen yaşlı sedimanter birimleri, geçerken yörede menderesli bir akış sergilemektedir [Yeşilyurt ve ark., 2005, Yıldız ve ark., 2007]. Bazı kesimlerde Erken ve Orta Jura [Tunoğlu, 1992b] birimlerini kat eden Devrekâni Çayı, Ofiolitli kayaçlar olarak da tanımlanan yeşil renkli serpantinitler ve bazı kesimlerde plütonik sokulumları katederek Cide yöresinde Erken Geç Kretase yaşlı sedimanter birimler arasından Karadeniz’e ulaşmaktadır. Havzanın depremsellik durumu incelendiğinde, İmar ve İskân Bakanlığı Türkiye Deprem Bölgeleri haritasına göre bölgenin 70 km güneyinde, Bolu-Gerede-ÇerkeşIlgaz doğrultusundaki 1. derece deprem bölgesi olan Kuzey Anadolu Fay Hattının yer aldığı görülmektedir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Devrekâni, Seydiler, Azdavay ve Ağlı ilçeleri III. derece, alanın daha güneyinde kalan Cide ve Pınarbaşı ilçeleri ise II. derece deprem bölgesi içinde kalmaktadırlar. Hidrolojik yapı durumu Batı Karadeniz Bölgesi’nin yerüstü su yüzeyi toplamı 64636 hektar olup, toplam yerüstü su yüzeylerinin % 48’ini baraj rezervuar yüzeyleri, % 38’ini akarsu yüzeyleri, % 11’ini doğal göl yüzeyleri ve % 3’ünü gölet rezervuar yüzeyleri oluşturmaktadır. Toplam su yüzeylerinin % 83’ü Samsun, % 14’ü Kastamonu ve % 3’ü Zonguldak Alt Bölgesinde bulunmaktadır [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007]. Kastamonu ilinde en önemli akarsu kaynakları Gökırmak ve Devrakani Çayları ile bunların yan kollarıdır. Bu akarsuların yıllık ortalama akımları 3284,02 hm³/yıl’dır. [Kastamonu Valiliği, 2006]. Kastamonu ilindeki yerüstü suları ve yıllık ortalama akımları Çizelge 4.4’de verilmiştir. 52 Çizelge 4.4. Kastamonu ilinde bulunan akarsular [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Alt Bölge TR82 İl Adı Kastamonu Akarsu Adı Gökırmak Nehri Devrekâni Çayı Uzunluğu (km) 208 Ortalama Akım (hm³/yıl) 544,2 146,7 719,9 Ezine Çayı 45 Araç Çayı 80 286,0 Aydos (Şehribani) Çayı 60 297,2 Zarbana Çayı 42 249,9 Devrekâni Çayı’nın debisi saniyede 4 m³, uzunluğu 150 m’dir. Devrekâni ilçesinin kuzeyinden doğan çay, batı yönünde akarak Seydiler çevresinde Bük, İncesu, Halat ve Yamanlı dereleriyle bağlanarak Azdavay ilçesine doğru, daha sonra Toka-Akçay ve Kanlıdere ile bağlanıp Cide ilçesinin batısından Karadeniz’e dökülmektedir [Devrekâni Akarsu Havzası Master Plan Raporu, 1987]. Hidroloji haritası ArcGIS modülün “Surface Analysis” modülü ile topografik haritalar (1/25000) kullanılarak oluşturulmuştur. Bu derelerin haricinde pek çok sulu ve kuru dereler ana dereye bağlanmaktadır (EK-8). Yeraltı su kaynakları, pınarlar, şelaleler, kanyonlar, düdenler de alanda bulunmaktadır Havzada, Devrekâni Ovasını sulamak amacıyla DSİ tarafından İncesu Deresi üzerinde Beyler, Bük Deresi üzerinde Kulaksızlar Barajı inşa edilmiştir. Beyler Barajı 2001 yılında inşa edilmiş, 2003 yılından itibaren planlı su dağıtımına başlanmıştır. Beyler Barajı Sulaması: 5178 ha (net), 6121 ha (brüt), toplam depolama hacmi: 25000 hm3’tür [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007]. Kulaksızlar Barajı ise henüz faaliyette değildir. Bölge, barajlardan sulama amaçlı faydalanırken, içme suyu olarak kuyulardan (5 adet kuyu) ve kaynaklardan (13 adet kaynak) faydalanmaktadır. 53 İklim durumu Yeryüzü şekillerinin çeşitliliğinden dolayı iklim özellikleri farklılık göstermektedir. Karadeniz sahil kesiminde Karadeniz iklimi görülürken, iç kesimlerde yükseklikleri fazla ve denize paralel olan Küre Dağ silsilesinin iç bölge ile irtibatını kesmesinden dolayı karasal iklim tipi hüküm sürmektedir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Alan, Okyanus iklim tipinden Akdeniz iklim tipine geçiş kuşağında kalmaktadır. Kastamonu ve Daday istasyonlarında karasal yağış rejimi, Azdavay’da Akdeniz tipi yağış rejimine dönüşürken, güneyde yarı-karasal, Cide’de yani kuzey kısımlarda daha nemli Oseyanik tipte yağış rejimi görülmektedir [Öztürk, 2004]. Devrekâni ve Cide ilçelerine ait iklim verilerine göre, en düşük sıcaklık ortalaması Devrekâni ilçesinde Ocak Ayında (-22,60C) görülürken, en yüksek sıcaklık ortalaması Haziran Ayında (31,00C) görülmektedir. Cide ilçesinde en düşük sıcaklık yine Ocak Ayında (-2,10C) görülürken, en yüksek sıcaklık Haziran Ayında (33,40C) görülmektedir. Yıllık yağış miktarının mevsimlere göre dağılımı Devrekâni için incelendiğinde, yılın en yağışlı mevsiminin yaz mevsiminde ve Temmuz Ayında (159,7 kg/m2) olduğu görülmektedir. Cide ilçesinde ise yağış miktarı Ocak, Şubat, Mart, Temmuz ve Eylül (~182 kg/m2) aylarında yüksek değerlerde görülmektedir (EK-9) [Kastamonu Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, 2009]. Bölgede, iklim tiplerinin çeşitlilik göstermesi, bölgenin bitki örtüsünün zenginliğini ortaya koymaktadır. Doğal bitki örtüsü Alan, kuzeyde kıyıya paralel uzanan Küre Dağları’nın güneye doğru dalgalı bir saha oluşturması ile farklı bir topoğrafyaya sahiptir. Küre Dağları kıyıya paralel bir yay çizerek doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Bu sıradağlar, havzanın kıyı kesimiyle iç kesimini birbirinden ayırmakta, ulaşımı da olumsuz yönde etkilemektedir. Bölgenin yükselti çeşitleri, toprak yapısı ve iklim tipindeki çeşitlilik, özgün çeşitlenen bitki örtüsü oluşumunu sağlamıştır. Devrekâni ve Seydiler bölgesinde step 54 ve çayır formasyonları, Pınarbaşı, Ağlı, Azdavay, Daday ve Cide bölgelerinde daha çok ormanlık alan hâkim durumdadır. Alanın doğal bitki örtüsünü ortaya koymak için yapılan literatür taramasında, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda yapılan flora çalışmalarına rastlanmaktadır. Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı alanında, kuzeyde Avrupa-Sibirya kökenli, kıyı ve kıyıdan iç kısımlara doğru Akdeniz kökenli, güneyde İran-Turan kökenli türlere rastlanmaktadır. Alanın İç Anadolu’ya bakan güney kesimlerde pseudomaki vejetasyonlarına rastlanmaktadır. Mevcut verilere göre tespit edilen alandaki koruma altındaki bitki taksonlarının dağılımı Çizelge 4.5’de gösterilmiştir. Alanda bulunan ve Bern Sözleşmesi (Avrupa Yaban Hayatı ve Doğal Yaşam Ortamlarının Korunması Sözleşmesi) listesinde yer alan tehlike altındaki 6 adet habitat alanı (Batı Karadeniz Kayın Ormanları, Güneydoğu Avrupa Meşe-Gürgen Ormanları, Öksin Akarsu Yatağı Ormanları, İç Karadeniz Meşe Ormanları, Karadeniz Şimşir-Uludağ Göknarı Ormanları, Batı Karadeniz Öksin Kayın-Uludağ Göknarı Ormanları, Batı Karadeniz Öksin Sarıçam Ormanları, Karadeniz Karaçam Ormanları) bulunmaktadır. Oldukça yaşlı bir orman alanına sahip olmasına karşın ekolojik açıdan son derece dinamik bir yapıya sahiptir [Vurdu ve ark., 2002]. Çizelge 4.5. Koruma altındaki bitki taksonlarının dağılımı [Vurdu ve ark., 2002] Tehlike altında Endemik Az tehdit altında Nadir Küresel 109 49 2 Avrupa 33 Ulusal 12 Koruma önlemi gerektiren 3 En az endişe verici 52 Yaban hayatı Yaban hayatı özelliklerini ortaya koymak için yapılan literatür çalışmalarında, yine milli park sınırları içinde yapılmış çalışmalara rastlanılmıştır. Ancak, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda da fauna ile ilgili çalışmaların yetersizliği verilen bilgilerin eksik olmasına neden olabilmektedir. Bölgede, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Projesi kapsamında yapılan çalışmalar sonucu, 15 familyadan 48 memeli türün var olduğu saptanmıştır. Ülkedeki memeli hayvan tür 55 sayısının 160 olduğu düşünüldüğünde bölge, Türkiye memeli hayvan tür sayısının ¼’ünden fazlasına sahip olmaktadır. Proje kapsamında ise 39 familyadan 145 kuş türünün bölgede yaşadığı ve bunlardan 46’sının neslinin tükenme tehlikesi altında olduğu belirlenmiştir. Kuş türleri dışında birçok kabuk böceği türleri de tespit edilmiştir [Ketenoğlu, 2001]. Ayrıca, soyu tükenmekte olan yarasa, vaşak, tilki, susamuru ve geyik gibi milli park alanında bulunan kuş ve memeliler uluslararası ölçekte koruma altındadır [Vurdu ve ark., 2002]. Azdavay Kartdağı’nda geyik, karaca gibi yaban hayvanlarını koruma ve geliştirme sahası bulunmaktadır. Yaban hayatı geliştirme sahası; Alanda bir adet yaban hayatı geliştirme sahası, 1 adet yaban hayatı yerleştirme sahası, 1 adet örnek avlak alanı bulunmaktadır. Bölge kuş türü ve memeliler yönünden oldukça zengindir. Alan belli mevsimlerde hayvan türüne göre ava açılmakta, diğer zamanlarda koruma altına alınmaktadır. 4.2. Demografik-Sosyal Yapı Durumu Havzanın nüfus yapısı ve değişimi, nüfusun kır/kent dağılımı, göç nedenleri, yaş dağılımları, sosyo-ekonomik gelişmişlik durumu araştırılmış ve sonuçlar analiz edilmiştir. Sosyal, demografik ve ekonomik yapı ile ilgili veriler için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ile görüşülerek ortaya konmaya çalışılmıştır. Nüfus yoğunluğu, ortalama hane halkı büyüklüğü, yıllara göre nüfus artışı, nüfusun kır-kent ve cinsiyete göre yaş dağılımı ve göç durumu incelenerek demografik yapı, sektörlere göre istihdam incelenerek ekonomik yapı, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması, sağlık ve eğitim durumu incelenerek sosyal yapı değerlendirilmiştir. Demografik yapı 1980 yılından bu yana havzadaki ilçelerin nüfus gelişiminde sürekli bir azalma görülmektedir (Çizelge 4.5). 1980-1990 ve 2000 yıllarında Azdavay (-8,35 ve -4,42) ilçesi en düşük nüfus artış hızına sahip iken, Devrekâni (-3,75 ve -0,12) en yüksek 56 artış hızına sahiptir. 2000 ve 2009 yılları arasında Ağlı (-3.09) en düşük nüfus artış hızına sahiptir. Diğer ilçelerin artış oranları birbirine yakın değerdedir. Havzadaki ilçelerde bulunan kadın ve erkek nüfus dağılımının hemen hemen eşit olduğu görülmektedir (Çizelge 4.6) [TÜİK, 2009]. Çizelge 4.5. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre nüfus değişimi [TÜİK, 2009]. nüfus artış İlçe Adı 1980 % % 1990 nüfus hızı 2000 (1980- % (1990- 1990) Ağlı nüfus artış hızı- 2009 2000) artış hızı (20002009) - - 4805 -12,7 - 4193 -24,3 -1,36 3175 -3,09 Azdavay 32320 -56,6 14029 -35,7 -8,35 9019 -14,1 -4,42 7744 -1,69 Cide 46628 -37 29355 -21,1 -4,63 23161 -12,6 -2,37 20253 -1,49 Daday 17396 -13 15131 -26 Devrekâni 11181 23346 -31,2 16045 -1,2 -3,75 15855 -15,3 -0,12 13435 -1,84 Pınarbaşı - - 7596 -2,.3 - 5978 -15,1 -2,40 5071 -1,83 Seydiler - - 6306 -16,4 - 5269 -19,1 -1,80 4262 -2,36 450946 -6 423611 -11,4 -0,63 375476 -4,1 -1,21 359823 -0,47 44736957 26 56473035 20 2,33 67803927 7 1,83 72561312 0,75 Kastamonu Türkiye Çizelge 4.6. Havzada bulunan ilçelerin kadın erkek nüfus dağılımları [TÜİK, 2009]. İlçeler Ağlı Azdavay Toplam 3175 Erkek % Kadın 1546 49 % 1629 51 7744 3831 49 3913 51 20253 10122 50 10131 50 3283 1579 49 1704 51 Devrekâni 13435 6574 49 6861 51 Pınarbaşı 5071 2492 49 2579 51 4262 2089 49 2173 51 359823 177152 49 182671 51 36462470 50 36098842 50 Cide Daday Seydiler Kastamonu Türkiye 72561312 İlçelerin kır/kent nüfus dağılımı incelendiğinde, Azdavay, Devrekâni, Cide ve Pınarbaşı ilçelerinde kırsal nüfusun 1970 ve 80’li yıllarda (% 80-90) oldukça yüksek olduğu ancak günümüzde (% 60-70) kent nüfus oranına yaklaştığı görülmektedir. Ağlı ve Seydiler ilçesinde ise kentsel nüfusun kırsal nüfus oranından daha fazla olduğu görülmektedir. Çalışma alanı bütünü 2010 yılı verilerine göre incelendiğinde, toplam nüfusun % 38’inin kentsel, % 62’sinin kırsal alanda yaşadığı tespit edilmiştir 57 (Çizelge 4.7). Günümüzde hala kır nüfusun kent nüfusundan fazla olması, alan için olumlu katkı sağlamakta, aşırı kentleşmenin getireceği olumsuz koşulları önlemektedir. Çizelge 4.7. Havzada bulunan ilçelerin yıllara göre kır/kent nüfus dağılımları [TÜİK, 2010]. Türkiye Kastamonu Seydiler Pınarbaşı Devrekâni Daday Cide Azdavay Ağlı İlçe Adı Yıl Toplam % Tr Kent % İlçe İçinde Kır % İlçe içinde 1990 2000 2010 1970 1980 1990 2000 2010 1970 1980 1990 2000 2010 1980 1990 2000 2010 1970 1980 1990 2000 2010 1990 2000 4805 4193 3042 36604 32320 14029 9019 7559 45534 46628 29355 23161 20204 17396 15131 11181 9738 22236 23346 16045 15855 13232 7596 5978 0,009 0,007 0,004 0,10 0,07 0,02 0,01 0,01 0,13 0,10 0,05 0,03 0,03 0,04 0,03 0,02 0,01 0,06 0,05 0,02 0,02 0,02 0,02 0,01 2631 3074 2041 1945 2428 3893 3502 2739 2506 4593 5128 5834 5852 2633 3502 4625 3214 3168 4868 5137 6174 5445 1555 2270 55 73 67 5 8 28 39 36 6 10 17 25 29 15 23 41 33 14 21 32 39 41 20 38 2174 1119 1001 34659 29892 10136 5517 4820 43028 42035 24227 17327 14352 14733 11629 6556 6524 19068 18478 10908 9681 7787 6041 3708 45 27 33 95 92 72 61 64 94 90 83 75 71 85 77 59 67 86 79 68 61 59 80 62 2010 5075 0,007 1751 35 3324 65 1990 2000 2010 1970 1980 1990 2000 2009 1970 1980 1990 2000 2010 6306 5269 4148 446601 450946 423611 375476 359823 35605176 44736957 56473035 67803927 73722988 0,01 0,008 0,006 1,25 1 0,75 0,55 0,50 - 3245 3254 2581 82101 99680 148710 174020 189984 13691101 19645007 33326351 44006184 56222356 51 62 62 18 22 35 46 53 38 44 59 65 76 3061 2015 1567 364500 351266 274901 201456 169839 21914075 25091950 23146684 23797743 17500632 49 38 38 82 78 65 54 47 62 56 41 35 24 Havzanın ekonomik sıkıntılar ve eğitim alma gibi sebepler ile sürekli bir göç olayına maruz kaldığı görülmektedir (Çizelge 4.8.). Özellikle Seydiler ilçesinin aldığı göç oranının verdiği göç oranından daha düşük değerde olması ve son yıllardaki nüfus 58 artış hızı oranının oldukça düşük değerde olması dikkat çekmektedir. Yaş dağılımları incelendiğinde Pınarbaşı ilçesinin % 38’inin 60 yaş ve üzerinde, Daday ilçesinin % 32’sinin 35-59 yaş arasında, Devrekâni ilçesinin % 21’inin 0-14 yaş arası dağılımda olduğu dikkati çekmektedir. 15-34 yaş arası nüfusun ise tüm ilçelerde yakın değerde olduğu görülmektedir. Genel olarak incelendiğinde ise % 18 oranında 0-14, % 25 oranında 15-34, % 30 oranında 35-59 ve % 27 oranında 60 ve üzeri yaş dağılımı mevcuttur (Çizelge 4.9) [TÜİK, 2009]. Çizelge 4.8. Havzada bulunan ilçelerin göç istatistikleri [DİE, 2000]. Ağlı Azdavay Cide Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Kastamonu Türkiye 2000 yılı daimi ikametgah nüfusu 4193 9019 23161 15855 5978 5269 350200 60752995 Aldığı göç Verdiği göç 316 1370 3399 3202 887 296 26171 4788193 257 547 1971 1280 522 311 37860 4788193 Net göç 59 823 1428 1922 365 -15 -11689 0 Çizelge 4.9. Havzada bulunan ilçelerin nüfuslarının yaş dağılımları [TÜİK, 2009]. Ağlı Azdavay Cide Daday Devrekâni Pınarbaşı Seydiler 0-14 583 1170 3568 1714 2756 599 863 % 18 15 18 17 21 12 20 15-34 873 1919 4882 2556 3617 1124 1157 % 27 25 24 26 27 22 27 35-59 914 2336 5891 3143 4034 1414 1331 % 29 30 29 32 30 28 31 60> 805 2319 5912 2498 3028 1934 911 % 26 30 29 25 22 38 22 Toplam 3175 7744 20253 9911 13435 5071 4262 Çevre Düzeni Planında 2025 yılı için öngörülen nüfuslar Çizelge 4.10’da verilmiştir. Cide ilçesi dışındaki diğer ilçeler için mevcut imar planı kapasitesinin yeterli olduğu hesaplanmış ve yeni kentsel gelişme alanları önerilmemiştir. 59 Çizelge 4.10. Havzada bulunan ilçelerin 2025 yılı için nüfus projeksiyonları [SinopKastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. İlçe Adı Ağlı Azdavay Cide Daday Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Merkez Kentsel Nüfus 7000 11000 15000 12000 12500 8500 8500 200000 Kırsal Nüfus 750 2000 14250 5000 10500 750 4500 42500 Toplam Nüfus 7750 13000 29250 17000 23000 9250 13000 242500 Tüm bu veriler değerlendirildiğinde çalışma bölgesinin nüfus kaybeden ve göç veren bir bölgede, kadın erkek nüfusun eşit oranda, kır/kent oranlarının da birbirine yakın bazı ilçelerde kırsal alanda yaşayan nüfusun kentsel alanda yaşayan nüfustan fazla, 35-59 yaş arası nüfus dağılımının en yüksek yaş dağılımına sahip olduğu görülmektedir. Alanın kırsal bir bölgede olması, ulaşım sıkıntıları, iş olanaklarının ve eğitim imkânlarının yetersiz olması ve nüfusun azalması durumu, bölgenin sosyoekonomik gelişmesini de olumsuz yönde etkilemektedir. Sosyal Yapı Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasını, illerdeki demografik yapı, iş gücü talebi, istihdamın sektörel dağılımı, eğitim, sağlık hizmetleri, fiziki ve sosyal alt yapı olanakları, üretim seviyesi ve gelir düzeyi gibi unsurların nüfusun ihtiyaçlarını karşılamada sağladıkları başarıları belirlemektedir. Türkiye’de, DPT tarafından 1996 ve 2000 yıllarında 58 göstergenin ele alınarak hazırlandığı sosyo-ekonomik gelişmişlik raporu, çalışmada örneklem alanının mekansal gelişmesi hakkında yön gösterici olmuştur. DPT tarafından yapılan gelişmişlik sıralamasına göre, çalışma alanının içinde bulunduğu Karadeniz Bölgesi (-0,51355 gelişmişlik indeksi) 5. sırada (sondan 3. bölge) yer almaktadır [DPT, 2003]. Karadeniz Bölgesi’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik endeks değeri ile bölgelerarası sıralamada 5.’liği genel olarak tüm göstergelere yansımaktadır. Bölgede, kişi başına düşen GSYİH oranı, ülke genel 60 seviyesinin yaklaşık yarısı kadardır. İmalat sanayi gelişmişlik sıralamasında Karadeniz Bölgesi, -0,37789 endeks değeri ile 5. sırada ve yine Türkiye ortalamasının altındadır [Dinçer ve Özaslan, 2004]. Karadeniz Bölgesi’ndeki bazı yörelerinin gelir, istihdam ve refah düzeyi bakımından, Türkiye ortalamasının altında kalması diğer bölgelere yoğun bir şekilde göç yaşanmasına neden olmaktadır. Bölgenin durgunluğundan kaynaklanan göçler, iş gücü ve sermaye kaybı anlamına gelmekte ve mevcut durgunluğu pekiştirmektedir. Bölgede, istihdamın büyük bir kısmı tarım ağırlıklı olmakla beraber, kırsal nüfus başına düşen tarımsal ürünlerin üretimi, ülke ortalamasının altında kalmaktadır. Bunun nedeni, tarımsal verimliliğin düşük olmasıdır. Ayrıca, tarım sektöründe önemli ölçüde gizli işsizlik sorunu bulunmaktadır. Bölgenin engebeli ve parçalı bir arazi yapısına sahip olması, coğrafi koşulların tarım ve sanayi için elverişli bir ortam sunmaması, işgücü ve sermaye kaybına neden olmaktadır. Tüm bu nedenler sonucu bölge dışına yaşanan göç önemli bir sorun olarak devam etmektedir. 1990-2000 yılları döneminde Karadeniz Bölgesinde, yıllık ortalama nüfus artış hızı (%0 3,65) oldukça düşük düzeydedir. Şehirleşme oranı (% 49,03) itibariyle ülke ortalamasından (% 64,9) düşük olan bölge, nüfus yoğunluğu (73) ile de Türkiye ortalamasının (88) altında kalmaktadır. Diğer yandan, doğurganlık hızı ve ortalama hane halkı büyüklüğü ülke ortalamasının üzerindedir [DİE, 2000]. Okur-yazar nüfus oranı, kadın nüfusun okur-yazarlık oranıyla okullaşma oranları da düşük seviyede bulunmaktadır. Ülke genelindeki okur-yazar nüfus oranı % 87 iken, bölge genelinde % 82 seviyesinde kalmaktadır [Dinçer ve Özaslan, 2004]. Batı Karadeniz Havzası 3. ve 4. derece gelişmiş illerden oluşmaktadır. Kastamonu ili 4. derece gelişmiş iller arasında bulunmaktadır. 1996 yılında yapılan sosyoekonomik göstergelerle (-0,33197), 2003 yılında yapılan araştırmalar incelendiğinde Kastamonu ilinin 43. sıradan 47. sıraya yani 4 basamak geriye gittiği (-0,37558) görülmektedir. İl, genel gelişmişlik sıralamalarında (51) alt sıralarda iken, sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında önemli bir gelişme göstermiş olup 24. sırada 61 bulunmaktadır. Eğitim sektörü gelişmişlik sıralamasında ise 60. (-0,42861), imalat sanayi gelişmişlik sıralamasında 44. sırada (-0,38758) bulunmaktadır. Sağlık sektöründe gelişme gösteren il merkezinde 4 hastane, 14 sağlık ocağı bulunurken alanda yeterli sayıda hastane, sağlık ocağı, uzman doktor ve sağlık personeli bulunmamaktadır. Ağlı, Pınarbaşı ve Seydiler’de 1 sağlık ocağı, Azdavay’da 1 hastane, Cide’de 1 hastane, 3 sağlık ocağı, Devrekâni ’de 1 hastane, 2 sağlık ocağı bulunmaktadır [Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, 2009]. Batı Karadeniz Bölgesi içinde Kastamonu ve Sinop, kırsal alanlardaki asfalt yol oranının en düşük olduğu illerdendir. Devlet ve il yollarında asfalt oranı bakımından Kastamonu ili % 88,8 ile bölge içinde son sırada yer almaktadır. Örneklem alanın sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasına göre, Pınarbaşı ilçesinin 6. gelişmişlik grubu ile en az gelişmiş, Seydiler ilçesinin de 3. gelişmişlik grubu ile en gelişmiş ilçe olduğu görülmektedir. 872 ilçe içinde Seydiler 384. ilçe olarak bölgede önde gelirken, Pınarbaşı ilçesi 764. ilçe sırasıyla en sonda gelmektedir (Çizelge 4.11) [Dinçer ve Özaslan, 2004]. Çizelge 4.11. Havzada bulunan ilçelerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralaması [Dinçer ve Özaslan, 2004]. İlçeler Ağlı Azdavay Cide Daday Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Kastamonu 872 İlçe İçinde Gelişmişlik Sırası 498 688 646 501 507 764 384 119 Gelişmişlik Grubu 4 5 4 4 4 6 3 2 Gelişmişlik Endeksi -0,31583 -0,65541 -0,58706 -0,44347 -0,34187 -0,83882 -0,11507 0,99032 Bölgede, ortalama hane halkı büyüklüğü, nüfus yoğunluğu ve bebek ölüm oranları Çizelge 4.12’de gösterilmektedir. Bebek ölüm oranında Azdavay ilçesi en yüksek değerde iken, Kastamonu’ya en yakın ilçe konumunda bulunan Devrekâni en düşük değerdedir. Azdavay ilçesinin sağlık ve ulaşım koşullarının diğer ilçelere göre daha kısıtlı olması bebek ölüm oranının yüksek olma nedenlerinden sayılabilmektedir. 62 Nüfus yoğunluğu incelendiğinde Cide ilçesi ön plana çıkarken, Daday ve Azdavay ilçeleri en düşük değerdedir [DPT, 2003]. Çizelge 4.12. Havzada bulunan ilçelerin demografik göstergeleri [DPT, 2003]. İlçeler Ağlı Azdavay Cide Daday Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Kastamonu Türkiye Nüfus Yoğunluğu (kişi/km2) 24 12 35 11 26 12 24 56 88 Ortalama Hanehalkı Büyüklüğü (kişi) 5, 02 4,32 4,04 4,30 4,91 3,84 5,03 4,34 4,50 Bebek Ölüm Oranı 38,46 78,01 52,08 76,63 25, 28 37,97 50,85 27,10 43,00 İstihdamın sektörel dağılımı incelendiğinde, Karadeniz Bölgesinde olduğu gibi havza alanında da tarım ağırlıklı bir yapı ortaya çıkmaktadır. Tarımsal istihdamın (tüm ilçeler) % 75’lik bir ortalama değerde olduğu söylenebilmektedir. Hizmetler sektöründe ise Seydiler ve Ağlı ilçelerinin istihdam açısından daha yüksek olduğu görülmektedir (Çizelge 4.13). Kastamonu ili toplam GSYİH oranı 1990 yılından 2000 yılına kadar mutlak artarken, tarım GSYİH oranı mutlak olarak azalmıştır. Bunun nedenlerinden biri yaşanan göç olgusudur. Göç nedeniyle tarım arazilerinin büyük kısmı atıl kalmış, tarımdaki aktif nüfus azalmış, yaşlı nüfus ise tarımsal faaliyetin gereklerini yerine getirmede yetersiz kalmıştır. Ayrıca, alanda tarıma dayalı sanayinin yeterince gelişememesi diğer bir nedeni oluşturmaktadır. Çizelge 4.13. Havzada bulunan ilçelere ait istihdam göstergeleri [DPT, 2001]. İlçeler Ağlı Azdavay Cide Daday Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Kastamonu Tarım sektöründe çalışanlar oranı (%) 72,98 80,61 80,80 77,47 79,43 81,99 71,11 55,02 Sanayi sektöründe çalışanlar oranı (%) 2,90 2,84 3,06 2,50 2,89 6,87 4,46 7,03 Hizmetler sektöründe çalışanlar oranı (%) 24,11 16,54 16,14 20,03 17,67 11,14 24,43 37,95 63 Türkiye’de 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı % 55,2 olup, bu oran Kastamonu merkez için % 62,4 araştırma alanı toplam nüfusu için % 37,5’tir. Cinsiyete göre ise önemli farklılıklar göstermemektedir. İşgücüne katılma oranı ülkede erkek nüfus için % 70,6, merkezde % 72,4, araştırma alanında % 57,8, kadın nüfus ülke için % 39,6, Kastamonu merkez için % 53,2 ve araştırma alanı için % 58’dir (Çizelge 4.14). Çizelge 4.14. Havzada bulunan ilçelere ait işgücü verileri [TÜİK, 2009]. Ağlı Azdavay 12 ve daha yukarı yaştaki toplam nüfus 12 ve daha yukarı yaştaki erkek nüfus 12 ve daha yukarı yaştaki kadın nüfus İşgücü / Toplam 3367 7687 1541 Cide Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Merkez Türkiye 18943 12904 5294 4253 307073 51717589 3669 8950 6192 2578 2059 146538 26036948 1826 4018 9993 6712 2716 2194 16035 2568041 1486 5115 13551 8253 3691 2214 191688 İşgücü / Erkek 954 2678 6962 4529 1877 1329 106229 28544 359 18379819 İşgücü / Kadın 532 2437 6589 3724 1814 885 85459 10164540 İşsiz / Toplam 109 158 321 298 110 106 7124 2547218 İşsiz / Erkek 95 125 248 236 87 83 5045 1812414 İşsiz / Kadın 14 33 73 62 23 23 2079 734804 İşsizlik oranı / Toplam (%) İşsizlik oranı / Erkek (%) İşsizlik oranı / Kadın (%) 7,3 3,1 2,4 3,6 3 4,8 3,7 8,9 10 4,7 3,6 5,2 4,6 6,2 4,7 9,9 2,6 1,4 1,1 1,7 1,3 2,6 2,4 7,2 4.3. Ekonomik Yapı Durumu Havzanın ekonomisi, büyük ölçüde tahıl ürünleri ile ormancılığa dayanmaktadır. Cide ilçesi ve civarı tipik bir Karadeniz yerleşmesi özelliği taşımaktadır. Güney kesimleri derin vadilerle parçalanmış, dik yamaçlı dağlar ve ormanlık alanlarla kaplıdır. Bölgede ormancılık ve orman ürünleri sanayisi istihdam sağlamaktadır. Havzanın orta kesimlerinde tarıma elverişli alan nadirdir. Yukarı havzada ise, tarım ön plandadır. Son yıllarda, tarım ürünlerinden yeterince kar edemediklerini düşünen yöre halkı, hayvancılık sektörüne ilgi göstermeye başlamıştır. Süt ve süt ürünleri, yem üretimi ve orman ürünlerine ilişkin tesisler bölge için istihdam veren yan 64 kuruşlardır. Bu kuruluşlara ait istihdam oranları incelendiğinde Cide ve Devrekâni önde gelen ilçeler olarak ortaya çıkmaktadır (Çizelge 4.15). Son yıllarda bölgede ekoturizm canlanmaya ve sektör haline gelmeye başlamış durumdadır. Ayrıca, bölgede odun dışı tali ürünlerden mantar, defne, böğürtlen, kuşburnu ve çam kozalağı Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçeleri için ekonomik olarak gelir getirmektedir. Çizelge 4.15. 2002 genel sanayi ve iş yeri sayımı sonuçlarına göre havza alanında bulunan ilçelere ait işyeri ve istihdam oranları [DİE, 2002]. İlçe İşyeri Sayısı İstihdam Sayısı İşyeri Oranı (%) İstihdam Oranı (%) Azdavay 253 439 2,1 1,6 Cide 677 1018 5,7 3,8 Devrekâni 382 696 3,2 2,6 Pınarbaşı 140 517 1,2 1,9 Seydiler 123 230 1 0,9 Merkez 4006 10494 33,8 38,9 Devrekâni ve Ağlı ilçelerinde tarım sektöründe çalışan oranı yüksek iken, alanın genelinde hizmetler sektörü en fazla istihdam vermektedir (Çizelge 4.16). Çizelge 4.16. Havzada bulunan ilçelerin sektörlere göre çalışan sayıları [DPT, 2001]. İlçeler Tarım Çalışan 0,2 257 0,2 232 0,02 26 0,1 62 0,2 270 0,04 59 0,1 130 % Merkez Ağlı Azdavay Cide Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Sanayi % Çalışan 20,5 2390 0,3 37 1,0 110 1,3 156 1,6 185 1,9 220 0,7 84 Hizmetler % Çalışan 34,5 14365 0,7 294 1,5 630 3,0 1261 2,3 960 0,7 281 1,0 430 Çalışma alanının toplam yüzölçümü 2322 km2 olup, bunun % 39,4’ü tarım, % 4,3’ü çayır-mera, %55,5’i orman-fundalık, % 0,7’si ise diğer arazilerdir (EK-10) (Çizelge 4.17) [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. 65 Çizelge 4.17. Türkiye ve Devrekâni Çayı Alt Havzası arazi kullanımı [Kastamonu İli Arazi Varlığı, 1993]. Tarım (km2) Devrekâni Çayı Alt Havzası Kastamonu/ Merkez Türkiye 915 % 39,4 367445 % 28 26968000 Orman fundalık (km2) 1290 % 55,5 774806 % 59,1 20703000 Çayır-mera (km2) 100 % 4,3 82363 % 6,3 20500000 Diğer araziler(km2) 17 % 0,7 86186 % 6,6 10184700 Yüzölçümü (km2) 2322 1310800 78355700 Tarım Arazi yapısı olarak daha düz bir yapıya sahip olan Devrekâni ve Seydiler ilçeleri, tarımsal alanda diğer ilçelere oranla söz sahibi durumdadır. Yukarı havzada bulunan Devrekâni Ovası doğu-batı doğrultusunda uzanmakta, yüksek yamaçlarla çevrili dar ve uzun bir tarım alanı oluşturmaktadır. Çevre Düzeni Planında da Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin tarımsal kimliğinin ön planda olacağı belirtilmiştir. Ağlı ilçesi, Batı Küre Dağları Önemli Orman ve Bitki Alanı içinde yer alan, tarım ve hayvancılığın yapıldığı küçük bir ilçedir. Çevre Düzeni Planında Ağlı ilçesinde tarım ve hayvancılık sektörünün desteklenmesi amacı ile organize tarım alanı önerisi getirilmiştir [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Ağlı, Azdavay, Cide, Daday, Pınarbaşı, Seydiler ve Devrekâni ilçelerinde meyve, sebze ve tarla ürünleri yetiştirilmektedir (EK-11) [TÜİK, 2007]. 2009 yılındaki Genel Tarım Sayımı sonuçlarına göre alanda bitkisel üretime yönelik 6 adet un-gıda, 1 adet yem, 2 adet süt ürünleri fabrikası bulunmaktadır. Bölgede, koyun, keçi, sığır, manda, at, katır, eşek, arı, tavuk, hindi, kaz gibi hayvanlar yetiştirilmektedir (EK-12) [TÜİK, 2007]. Devrekâni ilçesinde Süt Toplama ve Soğutma Merkezi kurulmuş olup, süt sığırcılığı yetiştiriciliğinde önemli ölçüde artışlar meydana gelmiştir. İlçede 300 baş organik süt sığırcılığı ve sözleşmeli yem bitkileri üretimi yapılmaktadır [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007]. Hayvan potansiyelinden elde edilen kırmızı et üretimi 370 ton, yumurta üretimi 23808000 adet ve bal üretimi 161 ton olmaktadır [Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, 2009]. Ayrıca, Azdavay İşletme Şefliği Gümürtler Köyü Değirmen Yanı 66 ve Kırkbudak İşletme Şefliği Sabuncular Köyünde arıcılığın geliştirilmesi için 2009 ve 2010 yıllarında başlatılan bal üretimine yönelik ormanlar ile verimliliğin artması planlanmaktadır. Sanayi Sanayi sektörü, sektörel istihdama göre dağılımda tarım ve hizmetler sektöründen sonra 3. sırada yer almaktadır. Alanın pazarlama ağlarına uzaklığı, ulaşım imkânlarının kısıtlılığı, sanayi sektörünün yeterince gelişmesine engel olmaktadır. Alanda, küçük çaplı sanayi tesislerinin dağınık olarak yer aldığı bir yapı görülmektedir. Tarım ve orman ürünlerine dayalı imalat sanayi ile maden sanayine dayalı fabrika ve tesisler küçük ölçekte bulunmaktadır. Sanayinin sağlık ve çevreye zarar vermeksizin gelişmesi açısından sanayinin altyapısını oluşturan, küçük sanayi sitesi (KSS) yatırımları oldukça önemlidir (Çizelge 4.18). Seydiler ilçesinde, belediye ve yatırımcıların talebi üzerine 1088000 m²'lik alan üzerinde KSS alanı kurulmuştur. 47 parselden oluşan arsaların yatırımcı firmalara tahsisi sağlanmış, 10 yatırımcı firma yatırımlarına başlamış, üç fabrika ise üretime geçmiştir. 9 fabrikaya ait inşaat ise farklı aşamalarda olup, devam etmektedir [Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2009]. Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler özellikle Devrekâni ve Cide ilçelerinde bulunmaktadır. Cide ekonomisi turizm ile birlikte orman ürünleri sanayisine dayanmaktadır. [Sinop-KastamonuÇankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Havza genelinde kömür, mermer, orman ürünleri, un, peynir ve yem ile ilgili imalathaneler mevcuttur (Çizelge 4.19). Madencilik sektöründe mermer ve krom sanayi daha fazla gelişmiştir. Asbest, bakır, civa, demir, fosfat, grafit, kaolen, kil, kireçtaşı, kromit, kuvars kumu, kuvarsit, linyit, manganez, manyezit, mermer, nikel, taşkömürü alandaki maden rezervleridir (EK13) [TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, 2007]. 67 Çizelge 4.18. Havzada bulunan ilçelerdeki KSS [Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2009]. İlçeler Azdavay Sanayi siteleri S.S.Azdavay Küçük Sanayi Sitesi Durumu 50 adet arsa temin safhasında Devrekâni S.S.Devrekâni Küçük Sanayi Sitesi 100 adet işyeri bulunmaktadır Seydiler S.S.Seydiler Orsey Küçük San. Sitesi İnşaatı devam ediyor Çizelge 4.19. Havzada bulunan işyerleri [Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, 2009]. Tesis Adı Kurulduğu Yer Ağlı KÖYAS Devrek Mermer Ticaret Kartalkaya Kömür Sanayi Ağlı Sektör Gıda Maden Azdavay Maden Özkanlar Kum-Çakıl Efedağ Mermer Cevat GÜGÜK Azdavay Azdavay Maden Maden Azdavay Orman Ürünl. Yaşar KUZGUN Muammer TEMELTAŞ Satı DEMİR Azdavay Azdavay Azdavay Orman Ürünl. Orman Ürünl. Orman Ürünl. Hüseyin GÜNGÖR Azdavay Un-Gıda İlhami Sezer Devrekâni Un-Gıda Üçbaşak Un Fabrikası Devrekâni Un-Gıda Küllüoğlu Un Fabrikası Has Tekin Devrekâni A.Ş.Yem Fabrikası Emet madencilik nakl. Gartuun Mermer Alkan madencilik ve mermer Ursan Konfeksiyon Yılmaz Taşımacılık İnan Süt Mamulleri A.C.S. Tıbbi Tekstil Ürünleri Detay Metal Kastamonu Döküm San. Devrekâni Devrekâni Devrekâni Devrekâni Devrekâni Devrekâni Pınarbaşı Pınarbaşı Seydiler Seydiler Seydiler Seydiler Un-Gıda Maden Yem Maden Maden Maden Tekstil Orman Ürünl. Gıda Tekstil Plastik Doğr. Maden Kurulu Kapasite İstihdam 5120 m2 Mermer 2100m 5 3 100000 ton/y 60000 m3 Mermer 6500 m3 3240 m3 Kereste doğ 100 ad/y kapı 5022 m3 kereste doğ 110 ad/y Mobilya 53280 m2/y 2100 ad/y Çekyat Un 2611 ton Kepek 653 ton 8079 ton un 2136ton kepek Un 2000 ton/yıl Kepek 550 ton/yıl 9900 ton/yıl 1000 m3 24480 ton/yıl 85680 ton/y 9000m3 3250 m3 4608000 ad/yıl 5400 m3/yıl 59100 ton/yıl 38 11.000.000 m/y 120000 m 513000 kg 10 92 16 15 1 1 3 10 3 5 10 3 10 78 32 10 15 49 3 68 Turizm Alanın, dış turizm sınır kapılarına, iç turizmin kaynaklandığı kentlere uzak olması (Ankara hariç), havayolu ulaşımının henüz sağlanamaması, doğal ve tarihi değerlerin tanıtımının ve konaklama amaçlı tesislerin yetersiz olması gibi nedenlerle turizm sektörü yeterince gelişememiştir. Alanda alternatif geçim kaynağı olarak bir ivme gösteren ekoturizm, özellikle Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nda gelişmeye başlamıştır. Küre Dağları’nda yer alan, Şenpazar, Azdavay ve Pınarbaşı üçgeninin ayakları olan Pınarbaşı ve Azdavay ilçeleri, ekoturizm potansiyelinin yoğun olduğu, Çevre Düzeni Planında da ekoturizm sektörü odaklı bir kimlikle gelişmesinin öngörüldüğü ilçelerdir. Ayrıca, WWF ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından Küre Dağları, eko-turizm pilot bölgesi olarak tespit edilmiştir [SinopKastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Pınarbaşı ilçesinde ilk çalışmalar 2001 yılında başlatılmış, WWF-İsviçre, Hollanda Büyükelçiliği ve Garanti Bankası’nın maddi desteği ve yerel otoritelerle (Pınarbaşı Kaymakamlığı-Kastamonu Valiliği) işbirliği içinde Paşa Konağı onarılarak konaklama ihtiyacının bir kısmı sağlanmıştır. Konak aynı zamanda eğitim merkezi olarak da kullanılmaktadır. Son yıllarda, milli park alanında konaklama imkânları, yöre halkının pansiyonculuğa olumlu yaklaşması ile birlikte artma sürecine girmiştir [Öztürk, 2005, Türker ve Öztürk, 2011]. Azdavay ilçesi ise bölge için doğa, yayla ve kültür turizmi potansiyeli bakımından dikkat çeken diğer önemli bir ilçedir. Azdavay ilçesi Zümrüt Köyü’nde Küresel Çevre Fonu (GEF), Küçük Destek Programı ve projeleri kapsamında eko-turizmin geliştirilmesi amacıyla Küre Dağları Ekoturizm Derneği tarafından yönetilen “Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı ve Çevresinde Ekoturizmin Geliştirilmesi için Zümrüt Köyü Uygulama Projesi” uygulanmıştır [www.ked.org.tr, 2010]. Yine Azdavay’da Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi, Küre Dağları Ekoturizm Derneği tarafından yürütülen bir başka projedir. Samsun, Kastamonu ve Erzurum Düzey II Bölgeleri Kalkınma Programı-Yerel Kalkınma Girişimleri Hibe Programı kapsamında AB tarafından desteklenen ve DPT koordinasyonunda Orta Karadeniz Bölgesi aracılığı ile gerçekleştirilen proje, 2006 yılında kabul edilmiş 2007 tarihinde tamamlanmıştır. 69 Proje sonucunda, Azdavay ilçesinin Başören Köyünde bulunan tarihi Yanıkali Konağı restore edilerek ekoturizm amaçlı konaklama ve eğitim merkezine dönüştürülmüştür. Ayrıca, Zümrüt Köyünde iki adet köy evi ziyaretçilerin asgari ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde iyileştirilmiştir (pansiyon haline dönüştürülmüştür) [Kastamonu Valiliği, 2006, www.azdavay.com, 2010]. Milli park alanındaki şelaleler, kanyonlar, mağaralar, düdenler, özel bitki dokusu, karstik yapı doğal peyzaj değerleridir. Çalışma alanı bütün olarak ele alındığında, yörenin doğal ve folklorik değerlerinin büyük bir ekoturizm potansiyeli oluşturduğu görülmektedir. Bölgede doğa yürüyüşleri, kanyon geçme, mağaracılık, dağ tırmanışı, kampçılık, olta balıkçılığı, fotoğraf çekme, yaban hayatı izleme aktiviteleri için çok uygun alanlar bulunmaktadır [Öztürk, 2005, Türker ve Çetinkaya, 2009]. Doğa yürüyüşü: Alanda Suğla Yaylası’ndan başlayıp Ayı Girer Kurt Girmez ormanlarından geçerek Nalbantlar Mevkii’nde son bulan, Kayadibi Köyü’nden ülkemizin en büyük ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu’nun en üst noktasına giden, Sorkun Yaylası’ndan başlayıp Ilgarini Mağarası, Mantar Mağarası ve Ejder Çukuru’nu kapsayan, Nalbant Mevkii’nden Ilıca Köyü ve şelalesine kadar olan parkurlar öne çıkan doğa yürüyüş alanlarıdır. Kanyon geçme: Bölgede en önemli kanyon Valla Kanyonu’dur. Valla Kanyonu, Devrekâni Çayı ile Kanlıçayın Bakacak Kayası’nın hemen altında birleşerek kuzeyde Cide bölgesine doğru akarken kalker blokları oyup derin bir vadi şeklinde oluşmuştur [Ekim, 1998]. 12 km’lik uzunluğu ve kısmi zaman içinde 1100 m’ye varan derinliği ile geçilmesi oldukça zor olan bir kanyondur. Horma Kanyonu, Lara, Şehriban, Karacahan, Nem Boğazı ve Çatak kanyonları diğer önemli kanyonlardır [Yüksek, 1997]. Mağaracılık: Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı, karstik oluşumlar açısından Türkiye’nin en zengin bölgelerinden birisidir. 1980 yılında Kastamonu genelinde birkaç yeni mağaranın bulunup araştırılmasıyla başlayan çalışmalar, 1982 yılında Ilgarini Mağarası, 1983’te Sorkun Düdeninin bulunmasıyla yeni bir boyut 70 kazanmıştır. Jeolojik açıdan bir mağara cenneti olan bölge, sahip olduğu yoğun bitki örtüsü de göz önüne alındığında eşine ender rastlanan ve korunması mutlak gerekli olan bir bölgedir. Bölgede bulunan mağaraların tümü dikey karakterde olduğundan turistik mağara olmaya elverişli değillerdir. Alandaki mağaraların en önemlileri Ilgarini, Eşekçukuru Mağarası, Sorkun Düdeni, Çıkrıkkapı, Kapaklı, Döngelyanı, Gurbettepe, Topmeydanı, Kuylucu mağaralarıdır. Ilgarini Mağarası, 858 m uzunluğu ve 250 m derinliği ile dünyanın 4. büyük mağarasıdır. Milli park alanı dışında Devrekâni ilçesinde Sarpunalınca, Akdoğan, Sisli, Gizemli ve Buz Mağaraları bulunmaktadır [Türker ve Çetinkaya, 2009]. Dağ tırmanışı: Bölgedeki karstik kaya yükseltileri ve kanyonların yüksek zirveleri dağcılar için oldukça çekicidir. Bölgede hat kurma, tırmanma, kaya tırmanışı, güvenli iniş gibi çalışmaları uygulamak mümkündür [Yüksek, 1997]. Kampçılık: Milli park içinde Sorkun Yaylası, Ilıca, Nalbantoğlu, Şenköy, Hamitli, Yayla köyleri ve Armutlu Çayırı en önemli doğa sporları etkinlik alanları ve kamp alanı olma özelliği taşımaktadır. Olta balıkçılığı: Devrekâni Çayı ve kollarında, Beyler ve Kulaksızlar Barajlarında sportif olta balıkçılığı yapılmaktadır. Fotoğraf çekme: Bölgede pek çok yaban hayvanı, kuş ve bitki türü bulunmaktadır. Farklı mevsimlerde ortaya çıkan görüntüler (sonbahardaki renk değişimi) için özellikle milli park alanı ile tarihi ve doğal sit alanları, Ağlı Kalesi ve Beyler Barajı cazibe noktalardır. Yaban hayatı izleme: Milli park alanı ve yaban hayatı geliştirme sahası bu aktivite için uygundur. Tarihi bir kent özelliğine sahip olan Kastamonu ili mimari açıdan tarihi ve modern çizgilerin bütünlüğünü temsil etmektedir. Havza alanında da tarihi ve geleneksel mimarinin temsilcileri, arkeolojik ve doğal sit alanları mevcuttur (Çizelge 4.20). 71 Çizelge 4.20. Havzada bulunan ilçelerdeki arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları [Kastamonu Müze Müdürlüğü, 2010]. Sıra no. 1 1 1 2 3 1 2 3 1 2 Sit alanının adı ve konumu Onama tarihi ve karar numarası Ağlı İlçesi Arkeolojik Sit Alanları Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü 1.4.2005/436 Azdavay İlçesi Arkeolojik Sit Alanlar Azdavay Sabuncular Köyü, Asarkaya, Kızkayası ve 19.10.2001/7613 Deliklikaya Mevkii Arkeolojik Sit Alanı Cide İlçesi’nde Bulunan Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları Cide ilçesi, Abdülkadir Köyü, Balönü Mağarası Doğal Sit A. 24.07.2000/8676 Cide ilçesi, Çamdibi Köyü, Kılıçlı Mağarası 19.01.2007/2073 Cide ilçesi, Karakadı Köyü İle Çamdibi Köyleri Arasında Yer Alan At Köprüsü Ayakları İle Köprüye Bağlantıyı 19.01.2007/2074 Sağlayan Tarihi Yol Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı Devrekâni İlçesi Arkeolojik Alanları Devrekâni İlçesinde 17 Adet Tescilli Yapı Bulunmaktadır 11.04.1980 / 2159 Devrekâni İlçesi, Kınık Köyü, Delibeyoğlu Sırtı Mevkii 15.11.1994/3711 Devrekâni İlçesi, Kınık Köyü, Harmankaya Mevkii 15.11.1994/3711 Devrekâni, Bozkoca Köyü, Kızıltepe Mevkii 10.1.2007/2047 Pınarbaşı İlçesi Arkeolojik Sit Alanları Ilgarini Mağarası I. Derece Arkeolojik Sit Alanı 07.11.2008/3658 Pınarbaşı Horma Köyü III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Alanda gelişen turizm faaliyetlerine yönelik konaklama tesisleri yetersiz (konfor, yatak kapasitesi) kalmaktadır (Çizelge 4.21, 4.22). Yaz aylarında özellikle Cide ilçesine ve milli park alanına gelen ziyaretçi sayısı düşünüldüğünde bu rakamın yetersiz olduğu görülmektedir. Çizelge 4.21. Havzada bulunan belediye belgeli tesis sayıları ve yatak kapasiteleri [Kastamonu İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2010]. İlçe Tesis Sayısı Azdavay Cide Devrekâni Pınarbaşı Seydiler Toplam 1 7 1 1 1 11 Toplam Yatak Yatak Dağılım Sayısı Oranı (%) 22 1,2 331 18,3 20 1,1 20 1,1 28 1,6 421 23,3 72 Çizelge 4.22. Havzada bulunan konaklama tesisleri [Kastamonu İli Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2010]. Tesis Adı Yanık Ali Konağı Alkanlar Otel Cide Resort Otel Turizm Eğitim Merkezi Uygulama Oteli Rıfat Ilgaz Meslek Yüksek Okulu Uygulama Oteli Park Ilıca Tesisleri Pınaroba tesisleri Paşa Konağı Ekoturizm Merkezi Sümenler Konukevi Toplam İlçeler Azdavay Cide Cide Cide Cide Pınarbaşı Pınarbaşı Pınarbaşı Pınarbaşı Yatak kapasitesi 20 30 75 30 46 56 30 30 317 4.4. Su Alt Yapısı ve Çevresel Risk Durumu Bu bölüm, alan çalışması, derinlemesine görüşmeler, yerinde gözlem ve incelemeler, ilgili uzmanlarla yapılan görüşmeler, doğal ve fiziki yapıyı oluşturan etmenlerin analizi ile ortaya konmuştur. Su alt yapısı Bu bölümde, havzanın suya ilişkin alt yapısı hakkında bilgi verilmiştir. Bu amaçla belediye yetkilileri ve özel sektör temsilcileri ile görüşmelerde bulunulmuştur. Ayrıca, alanda kanalizasyon deşarj noktaları, sanayi tesisleri ve çöp deponi alanları koordinatlandırılarak mekansal olarak haritalar oluşturulmuştur (EK-14,15) Devrekâni Çayı’nın çeşitli noktalarından su örnekleri alan Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü ve DSİ 23. Bölge Müdürlüğü uzmanları ile su kalitesi konusunda değerlendirmeler yapılmıştır. Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından Devrekâni ve Seydiler istasyonlarında 2005-2009 yılları Ekim Ayına ait nitrat ölçümleri Su Kirliliği Yönetmeliği kapsamında yüzeysel su kalitesi açısından Devrekâni noktasının 2. sınıf, Seydiler noktasının 1. sınıf olduğunu göstermektedir (EK-16). Yine Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından Devrekâni Beyler Barajı, Ağlı Gölcüğez Çayı, İnan Süt sonrası noktalarından alınan 2007, 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait analiz sonuçları 73 yüzeysel su kalitesi açısından değerlendirildiğinde Devrekâni Beyler Barajı noktasından alınan örnekte amonyum azotunun 2. sınıfta yer aldığı görülmektedir (EK-16). Diğer tüm parametrelerin 1. sınıfta yer almasına rağmen amonyum azotu değerinin 2. sınıfta yeralması, Devrekâni Çayı’nın 2. sınıf olmasına neden olmaktadır. DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından Mart ve Nisan aylarında alınan analiz sonuçları incelendiğinde çözünmüş oksijen ve nitrit değerlerinin 2. sınıfta, diğer tüm parametrelerin 1. sınıfta yer aldığı görülmektedir (EK-17). Bu tahlil sonuçlarına göre Devrekâni Çayı C2S1 sınıfı olarak görülmektedir. Orta derecede tuz, az miktarda sodyum ihtiva ettiği tespit edilmiştir. TS 266 standartlarına göre de 2. sınıf kalitededir. Çözünmüş oksijen ve nitrit değerlerinin yüksek çıkmasının nedeninin, yerleşim alanlarının kanalizasyon deşarjlarını Devrekâni Çayına boşaltmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Havalandırma ve dezenfeksiyon metodları ile sorunun çözümünün şuan için mümkün olabileceği ilgili uzmanlarca belirtilmektedir. Kastamonu Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü’nden alınan içme suyu kimyasal analiz sonuçlarına göre en büyük problemin Azdavay ilçesinde olduğu görülmektedir (EK-18). Alınan 47 analiz örneğinden 23’ünün uygun, 24’ünün uygun olmadığı ortaya çıkmıştır. Diğer ilçelerde ise toplam analiz örneğinin % 10’unun uygun olmadığı görülmektedir. İlçe Özel İdare yetkilileri tarafından uygun olmayan analiz sonuçlarında klorlama uygulanarak sorunun çözüme kavuşturulması sağlanmaktadır. Ancak, yetkililerle yapılan özel görüşmeler sonucunda, yerleşim birimlerinin tamamında düzenli içme suyu analizlerinin yapılmadığı, analizlerin pahalı olduğu, bu konuda daha hassas olunması ve bütçenin bu yöne aktarılması gerektiği belirtilmiştir. Çalışmada, belediyelere ve özel sektöre su alt yapısına ilişkin detaylı bilgi edinebilmek amacıyla soru setleri hazırlanmış derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur. İlçe belediyelerine yönelik olarak hazırlanan sorulara verilen yanıtlar değerlendirildiğinde, tüm ilçe belediyelerinde su şebekelerinin mevcut olduğu, 2009 yılına ait içme ve kullanma suyu miktarlarının Devrekâni için 131489 m3/yıl, 74 Seydiler için 33996 m3/yıl, Ağlı için 81291 m3/yıl, Azdavay için 110000 m3 ve Pınarbaşı için 90344 m3/yıl olduğu tespit edilmiştir. Kişi başına günlük su tüketimi Devrekâni için yaklaşık 27 litre/gün, Seydiler için 22 litre/gün, Ağlı için 70 litre/gün, Azdavay için 39 litre/gün ve Pınarbaşı için 46 litre/gün olarak hesaplanmıştır. Tüm ilçelerin ortalaması alındığında yaklaşık 41 litre/gün içme ve kullanma suyunun kullanıldığı görülmektedir. Evsel atık suyun miktarı, Devrekâni Belediyesi için 10 litre/sn, Seydiler Belediyesi için 1 litre/sn ve Pınarbaşı Belediyesi için 8 litre/sn olduğu verilen cevaplar neticesinde anlaşılmıştır. Katı atık üretiminiz kaç tondur? Katı atıklarınızı nasıl zararsız hale getiriyorsunuz? Düzenli depo alanınız var mı? Yakın gelecekte düzenli depo alanı yapmayı planlıyor musunuz? sorularına net cevaplar alınamamış, yaklaşık olarak Devrekâni ilçesi yıllık 1500 ton/yıl (4109 kg/gün), Seydiler ilçesi 365 ton/yıl (1000 kg/gün), Ağlı ilçesi 1825 ton/yıl (5000 kg/gün), Azdavay ilçesi 730 ton/yıl (2000 kg/gün) ve Pınarbaşı ilçesi 915 ton/yıl (2500 kg/gün) olduğunu belirtmişlerdir. Katı atık üretimleri kişi başına Devrekâni ilçesinde 0,753 kg/kişi, Seydiler ilçesinde 0,383 kg/kişi, Azdavay ilçesinde 0,720 kg/kişi, Ağlı 0,439 kg/kişi, Pınarbaşı ilçesinde 1,472 kg/kişi olmaktadır. Pınarbaşı ilçesi en yüksek orana sahip iken Seydiler ilçesi en düşük katı atık miktarı üreten ilçe konumundadır. Yetkililer, katı atıkların vahşi depolama ile depolandığını ancak, yakın bir zamanda katık atık bertaraf tesisinin yapılacağını belirtmişlerdir. Belediyenizin havzada çevreye zarar verebilecek miktarda katı atık ve su kirliliği oluşturduğunu düşünüyor musunuz? sorusuna Devrekân Belediyesi çok az düzeyde çevreyi kirlettikleri, Seydiler, Pınarbaşı ve Ağlı Belediyeleri ise çevreyi kirletmedikleri şeklinde yanıt vermişlerdir. Belediyeniz sınırları içinde bulunan maden ocaklarının sizce en önemli çevresel etkisi nedir? sorusuna Devrekâni ilçe belediye yetkilisi görüntü kirliliği, Seydiler ilçe belediye yetkilisi doğanın bozulmasına neden oluyor, diğer 3 belediye yetkilileri ise olumsuz çevresel etkisinin olmadığını belirtmişlerdir. Devrekâni Çayı Alt Havzası için koruma amaçlı bir havza yönetim planı yapılsa katılmayı düşünür müsünüz? sorusuna Devrekân ve Pınarbaşı 75 ilçe belediyeleri olumlu yanıt verirlerken diğer belediyeler bu soruyu cevapsız bırakmışlardır. Tüm bu cevaplardan belediye yetkililerinin alanda kirlilik yaratan etkenlerin olmadığını düşündükleri, kanalizasyon şebekelerini arıtmasız olarak deşarj ettikleri (Pınarbaşı hariç), katı atıklarını vahşi depolama yöntemi ile depoladıkları ancak, katı atık bertaraf tesisi yapımından memnun oldukları anlaşılmaktadır. Havzadaki ilçeler arasında Pınarbaşı ilçesinin çevreye daha duyarlı olduğu yapılan incelemeler neticesinde anlaşılmaktadır. Özel sektöre yönelik hazırlanan sorular ile sektörlerin üretim aşamasında ne kadar su kullandıkları, çevreye karşı duyarlılıkları, arıtmaya yönelik ilgileri değerlendirilmeye çalışılmıştır. İlk olarak ne ürettikleri sorularak sektörel dağılım ortaya konmuştur. Alanda 2 adet gıda (süt ürünleri), 2 adet tekstil, 1 adet döküm sanayi, 1 adet plastik doğrama, 1 adet yem, 5 adet orman ürünleri, 3 adet un sanayi, 1 adet krom, 1 adet kömür ve 5 adet mermer ocağı olduğu tespit edilmiştir. Bu tesislere ürettikleri maddelerin miktarları sorularak işletmelerin küçük ve orta ölçekte işletmelerden ibaret olduğu belirlenmiştir. Üretimi gerçekleştirirken prosesde ne kadar su kullanıyorsunuz? sorusuna orman ürünleri tesisleri, döküm sanayi ve plastik doğrama işletmecileri su kullanmadıklarını bundan dolayı atıklarının olmadığını belirtmişlerdir. Tekstil fabrikaları da atık sularının olmadığını, atık suları buhar kazanı ile ütülemede kullandıklarını belirtmişlerdir. Mermer ocaklarının temsilcileri ise yaklaşık 20 ton su kullandıklarını ve tamamının da atık su olduğunu ancak bu suyu, soğutmada kullandıklarını kirlilik parametresi oluşturmadığını, bir işletmeci çökeltme havuzunun olduğunu, diğerleri ise gerek olmadığını belirtmişlerdir. Kömür ocağı işletmecisi, günde 10 ton su kullandığını, bunun % 20’sinin atık su olduğunu, press filtre ile suyun içindeki katıları tuttuklarını belirtmiştir. Ancak, arazide yapılan gözlemler ile bu işlemin yeterli olmadığı, kömür yıkama sularının Devrekâni Çayı’na oldukça kirli bir şekilde verildiği tespit edilmiştir. Krom madeni işletmecisi tarafından alınan cevaplara göre yaklaşık günde 450 ton suyun devir daim yapılarak sürekli kullanıldığı ve atık su bulunmadığı belirtilmiştir. Devir daim yapılmadan önce çökeltme havuzundan geçtiği ayrıca gözlemlenmiştir. Un fabrikalarının günde 76 ortalama 10 ton su kullandıkları, bunun tamamının atık su olduğu belirlenmiştir. Alandaki 3 un fabrikasından sadece birinde çökeltme havuzu bulunmaktadır. Diğerlerinin gerekli görmedikleri görüşmelerde anlaşılmıştır. 2 adet süt ve süt ürünleri fabrika sahipleri, peynir altı suyun en büyük problemleri olduğunu, birçok kez Kastamonu İl Çevre ve Orman yetkilileri ile karşı karşıya geldiklerini ancak, hala havzaya deşarj ettiklerini belirtmişlerdir. Üretim suyunuzu hangi kaynaktan alıyorsunuz? sorusuna Seydiler ilçesi KSS’nde yeralan ACS Tıbbi Ürünler A.Ş.(gazlı bez) firması hariç diğer tüm sanayi tesisleri, mermer, kömür ve krom ocakları kuyu suyunu kullandıklarını ve hiçbir ücret ödemediklerini belirtmişlerdir. Üretim prosesiniz kesikli mi? Sürekli mi? ortalama günlük debiniz ne kadar? sorusuna cevap olarak tüm işletmeler üretimlerinin günlük olduğu yanıtını vermişlerdir. Atıksuyu gösteren ölçüm sonuçları ise hiçbir tesiste bulunmamakta, yalnızca ACS Tıbbi Ürünler Anonim Şirketi bünyelerinde kimyagerin bulunduğunu analiz sonuçları aldıklarını belirtmişler ancak, ölçüm sonuçlarını vermek istememişlerdir. Un, tekstil, peynir fabrikaları ve krom madencilik tesisleri, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nden analiz için örneklerin alındığını belirtmişlerdir. Bütüncül havza yönetim modelinde rol almak ister misiniz? sorusuna sanayi tesislerinden 7’si istekli olduklarını, geri kalan 8’inin ise istediklerini ama vakitlerinin olmadığını belirtmişlerdir. Tüm bu sorular neticesinde, sanayi sektörlerinin küçük ve orta ölçekli olduğu, havzaya maden ve gıda sektörü dışında çok büyük bir atıksu deşarj edilmediği belirlenmiştir. Ancak, sanayi tesislerinin oluşturduğu atıksu ile ilgili herhangi bir analiz sonucunun bulunmadığı anlaşılmıştır. Yetkililer, zamanları elverdiği ölçüde havza yönetimine katkı sağlayabileceklerini belirtmişlerdir. Bu durum, bütüncül ve katılımcılık esasına dayanan yönetim planında önemli olmaktadır. Çevresel risk durumu Havzanın çevresel risk durumunu ortaya koyabilmek için doğal ve fiziki etmenler incelenmiş ve mekansal olarak gösterimi sağlanmıştır. Akarsulardaki doğal 77 kirlenmenin en önemli kaynaklarından biri toprak erozyonu sonucu sulara ulaşan katı (sediment) ve organik maddelerdir. Su kirliliği açısından toprak erozyonunun önemi, tarım arazilerinden fosforun, katı maddelerle yüzey sularına taşınarak ötrofikasyona neden olmasıdır. Erozyonun çok önemli diğer bir yönü ise sedimantasyon sonucu biriktirme haznelerinin dolmasıdır [Burak ve ark., 1997]. Bu anlamda, su kaynaklarına ilişkin tehdit unsuru oluşturabileceği düşünülen doğal afet risklerinden, 3. ve 4. derece erozyon alanları, çok sığ ve sığ derinliğindeki toprak grupları, ırmak taşkın alanları, sarp ve çok dik eğim sınıfındaki alanlar, arazi kullanımını etkileyecek deprem kuşakları haritada mekansal olarak gösterilmiştir. Çalışmada, erozyon riski (3. ve 4. derece) taşıyan alanların çok sığ ve sığ derinliğindeki toprak gruplarının, çok dik ve sarp eğim grubundaki alanların birbiri ile hemen hemen örtüştüğü, Pınarbaşı ve Cide bölgelerinde yoğun olarak riskli bölgelerin bulunduğu görülmektedir. Ancak, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Ağaçlandırma ve Erozyon Şube Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler ve araştırma verileri neticesinde bu alanların ormanlık alanlarla kaplı olduğu ve önemli bir risk teşkil etmediği belirlenmiştir. Özel sektör ve belediyelerle yapılan derinlemesine görüşmeler, yerinde yapılan gözlem ve incelemeler neticesinde elde edilen kanalizasyon deşarj noktaları, çöp deponi alanları, sanayi tesisleri, HES proje alanları, Kirletici Faaliyetler ve Atıksu Deşarj Noktalarının Dağılımı Haritasında (Harita 9) mekansal olarak gösterilmiştir. Harita 8, 9 verileri ve havzanın potansiyel arazi kullanımları birarada çakıştırılarak potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar haritası elde edilmiştir (EK-19). Sorunların ve olanakların mekansal olarak dağılımını göstermeyi amaçlayan çalışmada, Cide, Azdavay, Ağlı ve Devrekâni ilçelerinde bulunan doğal ve arkeolojik sit alanları, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, Kartdağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası, Devrekâni ilçesinde yoğunlukta bulunan 1. ve 2. sınıf tarım arazileri, alanın hemen hemen her bölgesinde hâkim olan orman alanı, mera alanı havzanın sosyoekonomik gelişmini sağlayan potansiyel kullanıımlardır. Bu potansiyel kullanımları tehdit eden HES projeleri, çöp deponi alanları, kanalizasyon deşarj noktaları ve sanayi tesisleri mekansal olarak Harita 10’da gösterilmiştir. ORSEY KSS’nin 78 bulunduğu Seydiler, Azdavay ve Devrekâni, ilçelerinde sanayi tesislerinin yoğunlaştığı görülmektedir. Sırası ile Pınarbaşı, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin diğer ilçelere göre daha yüksek oranda katı atık ürettikleri görülmektedir. Devrekâni Çayı’nın su kalitesine olumsuz etki eden bu faktörler gelecek için risk oluşturmaktadır. Bu anlamda potansiyelleri değerlendirecek ve tehditleri berteraf etmeyi sağlayacak yönetim planında faaliyet hedefleri belirlenmiştir. 4.5. Değerlendirme Havza alanları, doğal ve kültürel değerleri ile ekolojik dengenin sağlanabilmesinde önemli alanlardır. Havza yönetimi ise bu kaynak değerlerin sürdürülebilirliğini bozmadan, yaşayanların yaşam kalitesini geliştirmeyi sağlamaktadır. Bu amaçla hazırlanan yönetim planları da hedeflerin gerçekleşmesini sağlayan önemli uygulama araçlarıdır. Yönetim planları, mevcut yapının olumsuz özelliklerinin iyileştirilmesi, olumlu özelliklerin devamlılığı konusunda önerileri (stratejiler), ya da mevcut değerlerin korunabilmesi konusunda alınacak tedbirleri kapsamaktadır. Çalışma alanında, genç nüfus (toplam nüfusun % 25) oranının diğer yaş gruplarına göre az yoğunlukta olması, istihdam olanaklarının kısıtlı olması, uzun vadede getireceği etkiler düşünülmeksizin alınan çevresel kararlar (HES kararı), alt yapı ve nitelikli eleman eksikliği önemli görülen olumsuz özelliklerdir. Alanda genç nüfusun daha kalkınmış bölgelere göç etmesi, bölgede yerel kültürün yok olmasına ve nitelikli iş gücü kaybına neden olmaktadır. Oysaki, henüz kalkınma sürecine girememiş, alt yapı olanakları ve gelişmiş hizmet sektörüne sahip olamayan alan, turizm sektöründe kendini gösterme fırsatı yakalayabilecek potansiyele sahiptir. Çevreye duyarlı turizm ve tarım gibi sektörlerde ekolojik potansiyelin koruma kullanma dengesi gözetilerek değerlendirilmesine yönelik 9. Kalkınma Planında da stratejiler geliştirilmiştir. Bu ilkeler doğrultusunda, kırsal kalkınmaya destek olacak, özel koruma hedeflerini içeren doğaya dayalı turizm çeşitleri ve tarım dışı geçim kaynakları, alan için önemli potansiyellerdir. Alanın sahip olduğu doğal ve kültürel potansiyellerin, yöresel ürünlerin, örf, adet, gelenek ve göreneklerin, odun dışı ve organik ürünlerin pazar haline getirilerek turizm olanaklarıyla birleştirilmesi kaynak 79 değerlerin sürdürülebilir yönetimi için önemli olmaktadır. Özellikle ekoturizmin alternatif en önemli geçim kaynağı olabileceği Pınarbaşı, Azdavay ve Cide bölgelerinde, ziyaretçilere sunulacak kaliteli hizmetler ile alanda istihdam olanaklarının artması sağlanabilecektir. Alanın turizm ve rekreasyonel potansiyelleri incelendiğinde Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı, arkeolojik ve doğal sit alanları, Devrekâni bölgesinde bulunan mağaralar, Ağlı Kalesi, Kulaksızlar ve Beyler Barajları cazibe noktalarından önemli olanlarıdır. Bu alanlara yönelik projelerin STK, üniversiteler ve özel sektör işbirliği ile hazırlanması, ulaşım, yeme-içme üniteleri ve konaklama hizmetlerinin kaliteli bir şekilde verilmesi tanıtım açısından önemli olmaktadır. Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahasına yönelik detaylı bir envanter ve alt yapı çalışması (konaklama-yeme içme tesisleri, ulaşım olanakları, yöre halkına eğitim) bölgedeki av turizminin gelişmesini sağlayacaktır. Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Yaban Hayatı Geliştirme Şubesi yetkililerinden alınan veriler, 2011 yılında av turizminin (2010 yılındaki 7 karaca kotasının 2011 yılında 15’e çıkarılması) bölgeye önemli bir gelir kaynağı oluşturacağını göstermektedir. Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi tarafından hazırlanan yönetim planının 2011 yılı sonunda tamamlanacağı, böylece 2012 yılında geyik kotasının da turizmcilere açılacağı yetkililerce belirtilmektedir. En önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğu bölgede mera alanı, toplam alanın % 4,3’ünü kaplamaktadır. Alanda yeterli mera alanlarının, planlı bir otlatma ve mera yönetim planlarının bulunmaması nedeniyle yöre halkının orman içi açıklıkları kullanması, özellikle dağlık bölgelerde otlatılan alanın genişleyerek bozulmasına neden olmaktadır. Bu amaçla, Tarım İl Müdürlüğü tarafından yem bitkileri üretimi için çiftçilere teşvik verilmekte, özellikle şekerpancarı gibi su isteği fazla ve satışı zor olan bitki yerine yonca, mısır, fiğ, korunga gibi yem bitkileri önerilmektedir. Organize hayvancılığın geliştiği bölgede 1 adet yem fabrikası (Devrekâni ) yeterli görülmemekte, yem üretme tesislerinin kurulmasının da bölgede uygun olacağı düşünülmektedir. 80 Çalışma alanının yaklaşık % 15’i I. ve II. sınıf tarım arazisinden oluşmaktadır. Bu araziler iyi nitelikli kültür arazileridir. Uygun yöntemler kullanılarak tarımsal peyzaj niteliğinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Ancak, özellikle Devrekâni ve Seydiler ilçelerinde bulunan bu arazilerde tarım sınırlı ölçüde yapılabilmektedir. Vejetatif sürenin kısa olması, Mayıs ve Eylül aylarında don olayının görülmesi, gündüz ve gece sıcaklık farklarının fazla olması, meyve ve sebze ürünlerinin verimli bir şekilde yetiştirilmesine imkân vermemektedir (EK-9). Kastamonu İl Özel İdaresinin hazırlamış olduğu 2010-2014 stratejik plan dahilinde önerilen, yem bitkileri üretimi, iklim faktörü de düşünüldüğünde bu alanlar için uygun görülmektedir. Cide ilçesine bağlı köylerde önerilen meyveciliğin geliştirilmesi, bu ürünlerin işlenerek pekmez, marmelat, meyve suyu gibi endüstri ürünü haline getirilmesi genç nüfusa istihdam yaratmak için önemli bir alternatif olarak düşünülmektedir. Organik tarımın Çevre Düzeni Planında (Ağlı) ve İl Özel İdaresinin hazırlamış olduğu stratejik planda önerilmesine rağmen, vejetatif sürenin kısa, tarım arazilerinde verimin düşük ve bölgede genç nüfus yoğunluğunun az olması gibi etkenler nedeniyle bölge için elverişli olmadığı düşünülmektedir. Tarım İl Müdürlüğü ile yapılan görüşmeler neticesinde de ürünlerin belirlenmesi, yetiştirilmesi, sertifikalandırılması ve pazara sunulması aşamalarının oldukça güç olduğu ayrıca belirtilmiştir. Bölgede potansiyeli olan odun dışı tali ürünleri yöre halkı, örgütlenmeden ve denetimsiz bir şekilde toplama, saklama ve pazarlama uygulamalarını gerçekleştirmekte, bu durumda biyolojik çeşitlilik için tehdit oluşturmaktadır. Yöredeki tali ürünlere yönelik envanter çalışmasının yapılması ve tüm aşamalarda modele oturtulmuş bir şekilde satışın sağlanması, verimin ve gelir seviyesinin arttırılması için önemli olmaktadır. Alternatif geçim kaynaklarından arıcılığın, Arı Yetiştiriciliği Birliği Başkanı, Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki yetkililerle yapılan görüşmeler ve İl Özel İdaresinin hazırlamış olduğu stratejik plan doğrultusunda çalışma alanı için uygun olduğu düşünülmektedir. Azdavay ilçesinin yanısıra, 81 Pınarbaşı ve Ağlı ilçelerinin de ekolojik şartlarının uygun olması nedeniyle Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından bal üretim fonksiyonlu ormanların kurulması planlanmaktadır. Çevresel durum incelendiğinde en önemli sorunun suya ilişkin alt yapı olduğu derinlemesine görüşmeler ve yerinde yapılan gözlemler sonucunda ortaya çıkmıştır. Yerleşimlerden kaynaklanan katı atıklar ve kanalizasyon en önemli alt yapı sorununu oluşturmaktadır. Devrekâni, Seydiler, Ağlı ve Azdavay ilçelerinde merkez belediyelerin kanalizasyon sistemleri bulunmamakta, atık sular herhangi bir işleme tabi tutulmadan Devrekâni Çayı’na verilmektedir. Alanda sadece Pınarbaşı ilçesinde kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Havza alanında kullanılan içme ve kullanma suyunun artmaması için gerekli eğitim çalışmalarının yapılması küresel ölçekte önemlidir. Ayrıca, içme sularının sürekli olarak analiz edilmesi, izleme ve denetleme çalışmalarının etkin bir şekilde yapılması sağlıklı suya erişim hakkının sağlanması ve yaşam kalitesinin arttırılması hedefleri açısından önemli olmaktadır. Yine özel sektörle yapılan görüşmeler neticesinde hiçbir sanayi kuruluşunda atık sulara ilişkin arıtma tesisinin bulunmadığı, en önemli kirleticilerin gıda (un ve süt ürünleri) ve maden sektörlerinin (kömür) olduğu, atık suların hiçbir işleme tabi tutulmadan havzaya deşarj edildiği, ACS Tekstil Sanayi hariç hiçbir tesisin suya ücret ödemedikleri, kuyu sularını kullandıkları belirlenmiştir. Alanda bulunan ilçe belediyelerinde düzenli katı atık depolama tesisi bulunmamaktadır. Belediyeler tarafından toplanan katı atıklar kendi belirledikleri alanlarda düzensiz olarak depolanmaktadır. Vahşi depolama yöntemi ile toplanan katı atıkların toprak kirliliğinin yanı sıra su kirliliği, hava kirliliği ve görsel kirliliğe neden olduğu yerinde yapılan gözlemler neticesinde belirlenmiştir. Derinlemesine yapılan görüşmeler sonucunda hem belediye yetkililerinin hem de özel sektör temsilcilerinin çevresel konularda ilgisiz oldukları görülmüştür. 9. Kalkınma Planında yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmeden korunmasına ve atık suların arıtıldıktan sonra tarım ve sanayi sektörlerinde kullanılmasının sağlanmasına yönelik stratejiler bulunmaktadır. Kastamonu ilinde katı atıkların düzenli depolanması, geri kazanılabilir ambalaj atıklarının ayrı toplanarak 82 değerlendirilmesi ve çevreye verilen kirliliğin önlenmesi amacıyla “Katı Atık Bertaraf Tesisi Projesi” hazırlanmış 2010 yılında ihaleye verilmiştir. Devrekâni ilçesi Sarıyonca Köyü’nde yapılacak olan projenin 2012 yılında tamamlanacağı yetkililerce belirtilmektedir. 83 5. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI İÇİN R’WOT ANALİZİNİN UYGULANMASI Bu bölümde, Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planına girdi sağlayabilecek verilerin eldesi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Alanın mevcut durumunu ve onu etkileyen dışsal faktörleri tahlil etmek için SWOT analizi kullanılmıştır. SWOT analizinde, güçlü ve zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler gruplarının her birindeki faktörler sıralanmakta, ancak bu grupların ve her bir gruptaki faktörlerin öncelikleri sayısal olarak belirlenememektedir. Bu amaçla çalışmada, SWOT analizine Sıralama Analizi ve Doğrusal Kombinasyon Analizi dahil edilerek SWOT grupları ve faktörleri ölçülebilir hale getirilmekte ve bunların öncelikleri sayısal olarak ortaya konmaktadır. 5.1. Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda SWOT Gruplarının ve Faktörlerinin Sıralama ve Doğrusal Kombinasyon Analizi İle Önceliklendirilmesi Çalışmada, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ağlı, Seydiler, Devrekâni Kaymakamlığı ilgili çalışanları ve uzman grubu tarafından SWOT grupları ve SWOT faktörleri hazırlanmıştır (EK-20). SWOT grupları ve SWOT faktörlerinin göreceli öncelik değerlerine ulaşabilmek için alan çalışması yapılmış, 6 farklı ilgi grubundan 64 temsilciye “R’WOT Bilgi Formu” uygulatılarak önceliklendirilmiştir (EK-21). Elde edilen SWOT faktörünün göreceli öncelik değeri ile bu faktörün ait olduğu SWOT grubunun göreceli öncelik değeri ile çarpılarak belirli bir SWOT grubu içindeki SWOT faktörünün nihai öncelik değeri elde edilerek R’WOT analizi oluşturulmuştur. R’WOT analizinin uygulatıldığı havza ilgi grupları ise; merkezi yöneticiler, yerel yöneticiler, yöre halkı temsilcileri, özel sektör temsilcileri, uzman grubu, STK ve ilgili meslek odaları şeklinde gruplandırılmıştır (EK-22). Aşağıda her bir katılımcı gruba ait elde edilen öncelikler ve ulaşılan genel öncelikler ayrı alt başlıklar halinde açıklanmaktadır. 84 Merkezi yönetime ait öncelikler Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ağlı, Seydiler ve Devrekâni kaymakamlıklarında bulunan toplam 9 uzman temsilci ile yapılan R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.1’de verilmiştir. Buna göre, SWOT gruplarından güçlü yönler (0,287) en yüksek öncelikli, fırsatlar (0,286) 2. sırada öncelikli, tehditler (0,238) 3. sırada ve zayıf yönler (0,189) nispeten en az öncelikli olarak tercih edilmiştir. Güçlü yönler, fırsatlar ve tehditler grupları birbirine yakın değerdedir. Zayıf yönler grubu da bu gruplara göre (1,3 kat) daha az önceliklidir. Alanın karar verici grubu olan merkezi yönetime göre en önemli güçlü yön (0,039) “doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması (Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, yaban hayatı geliştirme zonu, doğal ve arkeolojik sit alanları)” faktörüdür. Bu tercih, karar verici grup olan merkezi yöneticilerin alan için önemli olan korumaya değer doğal varlıkların farkında olduklarını göstermektedir. “Alt yapı eksikliği, (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb)” ve “nitelikli eleman eksikliği” (0,025) en önemli zayıf yön faktörleridir. Fırsatlar grubunda da (0,044) “ekoturizm potansiyeli” ve “organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması” eşit derecede en yüksek öncelikli faktörlerdir. Her iki faktör de önemli geçim kaynaklarıdır ve alan için önemli potansiyellerdir. Alan için en büyük tehdit (0,036) “katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmemiş olması, kentsel atık suların (kanalizasyon) havzaya deşarj ediliyor olması, sanayi kuruluşlarının ve KSS’nin arıtma tesislerinin olmamasıdır”. Alanda özel sektör ve belediyelerle yapılan görüşmeler neticesinde bu konuya olan ilgisizliğin de gerçekten büyük bir sorun olduğu ayrıca tespit edilmiştir. 85 Çizelge 5.1. Merkezi yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Önceliği 0,287 Zayıf Yönler 0,189 Fırsatlar 0,286 Tehditler 0,238 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,037 0,033 0,038 0,032 0,036 0,039 0,034 0,036 0,021 0,016 0,025 0,025 0,022 0,019 0,020 0,020 0,023 0,031 0,038 0,044 0,044 0,029 0,034 0,036 0,030 0,034 0,036 0,031 0,020 0,027 0,030 0,025 0,035 Kastamonu Çevre ve Orman İl Müd.’nde şehir ve bölge plancısı, Tarım İl Müd.’nde ziraat mühendisi, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü’nde inşaat mühendisi, Halk Sağlığı Lab. Müd.’nde çevre mühendisi, İller Bankası Bölge Müd.’nde jeolog, İl Kültür ve Turizm Müd.’nde kurum müdürü ile görüşülmüştür. İlçelerde Ağlı, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kaymakamları ile görüşülmüştür. 86 Yerel yönetim temsilcilerine ait öncelikler Devrekâni, Pınarbaşı ve Azdavay İlçe Belediye Başkanları, Seydiler Belediyesi Fen İşleri Müdürü, Ağlı Belediyesi Yazı İşleri Müdürü, İl Özel İdaresi İnşaat ve Yatırım İşleri Müdürü (İnşaat mühendisi) ile yapılan R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.2’de verilmiştir. Buna göre; SWOT gruplarından güçlü yönler (0, 287) 1. sırada, fırsatlar (0, 285) 2. sırada, zayıf yönler (0,230) 3. sırada ve tehditler (0, 198) grubu son sırada öncelikli olarak tercih edilmiştir. Yerel yönetim tarafından, en öncelikli güçlü yön “düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması” ve “Çevre Düzeni Planının 2008 yılında onaylanmış olması” (0,041) faktörleridir. Uygulamacı ve yatırımcı kuruluşlar olan Belediye Başkanlıkları ve İl Özel İdaresi tarafından bölge planı düzeyindeki Çevre Düzeni Planının öneminin anlaşılması bir alt ölçek olan havza ölçeğinin kabulü açısından da ayrıca önemli olmaktadır. “Ekonomik yetersizlik” (0,032) faktörü en önemli zayıf yön faktörü olarak tercih edilmiştir. Özellikle alanda yaşayan ilçe belediye başkanları tarafından önemli olarak tercih edilen faktör hem genç nüfusun azalmasına, hem de nitelikli iş gücü kaybına neden olmaktadır. “Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması” (0,046) en yüksek öncelikli fırsatlar grubu faktörü olarak tercih edilmiştir. Ayrıca, bu faktör çeşitli meslek odaları (Ticaret Borsası, Ticaret odası) ve Kastamonu il Özel İdaresi, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından da desteklenmektedir. “Doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi” 0,033 değeri ile en önemli tehdit unsuru olarak görülmüştür. Özellikle milli park alanına yakın bölgede tercih edilen HES’lerin endemik bitki dokusuna, suyun akış debisine, yaşam ortamı su olan flora ve fauna türlerine ve peyzaj değerine etkisinin oldukça büyük olduğu bilimsel olarak da bilinmektedir. 87 Çizelge 5.2. Yerel yönetim temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler Önceliği 0,287 0,230 0,285 0,198 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,041 0,036 0,041 0,027 0,036 0,033 0,036 0,036 0,032 0,031 0,025 0,028 0,023 0,021 0,016 0,026 0,028 0,031 0,039 0,037 0,043 0,025 0,046 0,032 0,033 0,033 0,029 0,026 0,014 0,026 0,031 0,013 0,027 88 Uzman grubuna ait öncelikler “Devrekâni Kuzey Yöresinin (Kastamonu) Jeolojik incelenmesi” konulu doktora tezini hazırlayan Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Ana Bilim Dalı’nda öğretim üyesi olan Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, Kastamonu Üniversitesi Havza Amenajmanı Kürsüsünde görev yapan ve bölgede çalışmaları bulunan orman yüksek mühendisi Dr. Miraç Aydın, hidroloji, su kaynakları, kıyı ve çevre, atık su arıtma tesisi, katı atık yönetimi, içme suyu arıtma tesisi, modellemesi, çevre hukuku konularında uzman Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, İnşaat Mühendisliği, Çevre Bilimleri Ana Bilim Dalında öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü ve Kastamonu bölgesinde özel olarak çalışmalarını yürüten Keskin MimarlıkMühendislik şirketinde çalışan şehir ve bölge plancısı Gül Keskin’den oluşan 4 uzmana yönelik R’WOT analizi Çizelge 5.3’de verilmiştir. Buna göre; SWOT gruplarından en yüksek öncelikli grup fırsatlar (0,289), ardından güçlü yönler (0,268), tehditler (0,238) grubu 3. sırada ve zayıf yönler (0,205) grubu da son sırada tercih edilmiştir. Bu sonuçlar da diğer ilgi gruplarının sonuçlarına benzer çıkmıştır. Tüm değerler birbirine yakın çıktığı için ön plana çıkan SWOT grubu bulunmamaktadır. “Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması” (0,044) yerel yönetim gibi uzman grubu içinde en önemli güçlü yön olarak tercih edilmiştir. “Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri,” (0,030) en önemli zayıf yön olarak tercih edilmiştir. DSİ 23. Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından risk olarak görülmemesine rağmen uzman grubu ve yöre halkının bu faktörü önemsedikleri yapılan görüşmelerde ve önceliklendirme çalışmalarında ortaya çıkmıştır. En yüksek öncelikli fırsatlar “ekoturizm potansiyeli” (0,050) faktörü olarak görülmüştür. Uzman grubu, “doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerindeki etkisi” (0,044) faktöründe yerel yönetimle aynı görüşte bulunmaktadır. Tüm faktörler incelendiğinde faktörlerin birbirine yakın değerde olduğu ancak, ekoturizm potansiyelinin diğerlerine oranla daha öncelikli tercih edildiği görülmektedir. 89 Çizelge 5.3. Uzman grubuna ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler Önceliği 0,268 0,205 0,289 0,238 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb), Nitelikli eleman eksikliği, Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,037 0,030 0,044 0,036 0,022 0,037 0,034 0,028 0,025 0,024 0,028 0,025 0,019 0,030 0,017 0,019 0,019 0,034 0,032 0,050 0,046 0,021 0,045 0,032 0,030 0,044 0,035 0,032 0,012 0,022 0,034 0,024 0,036 90 Özel sektör temsilcilerine ait öncelikler İnan Süt Mamülleri (Seydiler), Ursan Konfeksiyon (Pınarbaşı), KÖYAS (Ağlı), Üçer Krom Madencilik (Devrekâni ) ve Yanıkali Konağı Turizm Tesisi İşletmecisi (Azdavay) ile yapılan R’WOT analizi Çizelge 5.4’de verilmiştir. Buna göre, SWOT gruplarından fırsatlar (0,281) en öncelikli, zayıf yönler (0,256) 2. sırada, tehditler (0,238) 3. sırada ve (0,225) güçlü yönler ise son sırada öncelikli olarak tercih edilmiştir. Özel sektör, alanın potansiyellerinin farkında olup aynı zamanda bakir ve kırsal bir alanda zorlukları da yaşayan bir grup olmaktadır. Bu grup tarafından “orman ve mera alanlarının varlığının yüksek değerde olması” (0,035) faktörü en önemli güçlü yön olarak tespit edilmiştir. Su kaynakları için en önemli arazi varlığı olan orman alanı (toplam alanın % 55,5) alanın en önemli geçim kaynağını oluşturan hayvancılık için gerekli mera alanı (toplam alanın % 4,3) potansiyeli öncelikli tercih edilmiştir. Özel sektör tarafından “nitelikli eleman eksikliği” en önemli zayıf yön (0,038) olarak tercih edilmiştir. Merkezi yönetim ve uzman grubu tarafından da en önemli fırsat olarak görülen “ekoturizm potansiyeli” (0,048) bu grup tarafından da öncelikli tercih edilmiştir. Özel sektör grubu “Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması” faktörünü de (0,048) öncelikli fırsatlar faktörü olarak eşit derecede tercih etmişlerdir. Yapılan görüşmelerde bu birliklerin Devrekâni ve Seydiler ilçelerinde daha etkin olarak çalışmalarını yürüttükleri, diğer ilçelerde yoğun bir çalışma içinde bulunmadıkları belirtilmiştir. Bu birliklerin tüm ilçe ve köylerde etkin bir şekilde çalışmalarda bulunması alan için önemli olacaktır. “Doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi” (0,042) yerel yönetim ve uzman grubuna benzer şekilde özel sektör tarafından da en önemli tehdit olarak görülmüştür. 91 Çizelge 5.4. Özel sektör temsilcilerine ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler Önceliği 0,225 0,256 0,281 0,238 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,028 0,026 0,029 0,024 0,026 0,033 0,035 0,024 0,028 0,027 0,027 0,038 0,027 0,029 0,026 0,024 0,029 0,031 0,042 0,048 0,031 0,016 0,033 0,032 0,048 0,042 0,037 0,030 0,023 0,023 0,026 0,022 0,037 92 STK ve meslek odalarına ait öncelikler Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) Kastamonu Şubesi Başkan Yardımcısı, Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler Birliği (KÖY-KOOP) Başkan Yardımcısı, Küre Dağları Ekoturizm Derneği Başkan Yardımcısı, Ziraat Odası Kastamonu Şubesi Genel Sekreteri, Kastamonu Ticaret Borsası Genel Sekreteri ve Kastamonu Ticaret Odası Başkanından oluşan 5 temsilciye yönelik R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.5’de verilmiştir. Buna göre, SWOT gruplarından güçlü yönler (0,334) 1. sırada, zayıf yönler (0,235) 2. sırada, fırsatlar (0,224) 3. sırada ve tehditler (0,207) 4. sırada bulunmaktadır. STK ve meslek odaları grubu diğer ilgi gruplarına oranla güçlü yönleri daha öncelikli olarak tercih etmiştir. Alanın “bakir bir havza olması” ve “alanda doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması” (0,047) faktörleri güçlü yönler grubunun en yüksek öncelikli 2 faktörü olmaktadır. “Nitelikli eleman eksikliği” ve “STK girişimlerinin yetersiz olması” (0,022) zayıf yönlerin öncelikli tercih edilen faktörleridir. Fırsatlardan en öncelikli “organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerin potansiyelinin olması” (0,037) faktörü tercih edilmiştir. Bu faktör, alternatif geçim kaynaklarına ve istihdam olanaklarının yaratılmasına yönelik STK ve meslek odaları tarafından projelerin üretilmesi ve finans kaynağı oluşturulması açısından oldukça önemlidir. Bu grup tarafından, en önemli tehdit unsurunun “havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması” (0,034) faktörüdür. Bu faktörün tercih edilmesi tez çalışmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. 93 Çizelge 5.5. STK ve meslek odalarına ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler Önceliği 0,334 0,235 0,224 0,207 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,046 0,032 0,045 0,040 0,047 0,047 0,042 0,035 0,018 0,022 0,025 0,032 0,032 0,024 0,023 0,031 0,028 0,020 0,034 0,033 0,037 0,018 0,033 0,021 0,028 0,028 0,032 0,028 0,016 0,021 0,034 0,020 0,027 94 Yöre halkına ait öncelikler Havza alanında bulunan toplam 142 köy içinden kesitsel yöntem kullanılarak görüşülmesi gereken köy muhtarı sayısı hesaplanmıştır. Bu hesaplamada n= (Z2NPQ) / (ND2+Z2PQ) formülü dikkate alınarak % 50 sıklık (P) ve % 15 (D) örneklem hatası kabul edilmiştir. Q=1-P, N=142 köy sayısı; Z=1.960, güven katsayısı % 95 alınmıştır [Özdamar, 2001]. Buna göre ulaşılması gereken köy muhtarı sayısı 33,43≈34 olarak hesaplanmıştır. Muhtar sayısının ilçelere göre dağılımında ağırlıklı ortalamalar dikkate alınmış, Azdavay için 33 köyden 8, Cide için 21 köyden 5, Devrekâni için 30 köyden 7, Pınarbaşı için 31 köyden 7, Daday için 10 köyden 2, Ağlı için 4 köyden 1, Seydiler için 16 köyden 4 köyün muhtarı ile görüşülmüştür. Toplam 34 yöre halkı temsilcisine yönelik R’WOT analizi sonuçları Çizelge 5.6’da verilmiştir. Buna göre; SWOT gruplarından zayıf yönler (0,257) en öncelikli grup, güçlü yönler (0,256) 2. öncelikli, tehditler (0,249) 3. ve fırsatlar (0,238) grubu 4. öncelikli SWOT grubudur. Güçlü yönlerden en yüksek öncelikli faktör alanda “orman ve mera alanların varlığı” (0,040), zayıf yönlerden “Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi),” (0,033), “geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması” (0,036) en yüksek öncelikli fırsatlar grubu iken “katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmemiş olması, kentsel atık suların (kanalizasyon) havzaya deşarj ediliyor olması, sanayi kuruluşlarının, KSS’nin arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi” (0,040) en önemli tehdit unsuru olarak önceliklendirilmiştir. Bölgede yaşayan, bölgenin geleceği hakkında daha net sonuçlara ulaşabilen, sorunlara ve çözümlere daha somut açıdan yaklaşabilen bu grup zayıf yönler grubunu diğer havza gruplarına oranla daha yüksek öncelikli tercih etmiştir. 95 Çizelge 5.6. Yöre halkına ait R’WOT analizi sonuçları SWOT Grupları Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar Tehditler Önceliği 0,256 0,257 0,238 0,249 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının (1/100.000) onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı kaynak değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi), Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı) Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Tarım İl Müdürlüğü tarafından çiftçi eğitimlerinin yapılması, Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların gittikçe artması, organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, evsel ve endüstriyel atık suların arıtma tesislerinin olmaması ve ilgisizlik Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi Depremsellik durumu, Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,032 0,030 0,029 0,028 0,029 0,036 0,040 0,031 0,033 0,030 0,032 0,023 0,030 0,031 0,020 0,028 0,029 0,024 0,032 0,029 0,029 0,026 0,036 0,029 0,032 0,035 0,040 0,036 0,024 0,025 0,034 0,026 0,028 96 5.2. R’WOT analizinin genel öncelik değerlerinin elde edilmesi Çalışmada, merkezi yönetim, yerel yönetim, STK ve ilgili meslek odaları, uzman grubu ve yöre halkı temsilcilerinden oluşan toplam 64 katılımcıya, SWOT grupları ve her bir SWOT grupları içindeki SWOT faktörlerine yönelik karşılaştırmalar yaptırılmıştır. Çalışmada katılımcıların eşit ağırlığa sahip olduğu varsayıldığı için, tüm katılımcılara ait öncelik değerlerinin aritmetik ortalamaları alınmıştır. Böylece genel öncelikler itibariyle, SWOT grupları ve her bir SWOT grubundaki SWOT faktörlerine ait öncelik değerleri Çizelge 5.7’de verilmiştir. Buna göre, en yüksek önceliğe sahip SWOT grubunun 0,276 öncelik değeri ile güçlü yönler grubu olduğu ortaya çıkmıştır. Bunu sırasıyla fırsatlar (0,267), zayıf yönler SWOT grubu (0,229) ve tehditler (0,228) takip etmektedir. Bu değerler SWOT grupları değerlerinin birbirine yakın olduğunu göstermektedir. Her bir SWOT grubundaki SWOT faktörlerinin genel öncelik değerleri incelendiğinde, güçlü yönler SWOT grubunda yer alan “düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerindeki etkisi” ve “doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması” (0,038) en yüksek öncelikli faktörler olmaktadır. Nüfusun yoğun olmadığı bölgeler, alanın hem bakir kalmasını hem de su ve diğer doğal kaynakların daha az zarar görmesini sağlamaktadır. Yine korumaya değer alanların varlığının ilgi grupları tarafından değerlendirilmesi gelecek nesillerin bu değerlere sahip olma hakkının olduğu varsayımını desteklemektedir. Çalışmada, havza yönetim stratejilerinin geliştirilmesi aşamasında, bu faktörlerden öncelik dereceleri doğrultusunda faydalanma yoluna gidilerek, tüm güçlü yönler koruma kullanma dengesi içinde değerlendirilmeye çalışılmaktadır. Zayıf yönler SWOT grubunun genel en yüksek öncelikli SWOT faktörü ise 0,028 öncelik değeri ile “nitelikli eleman eksikliği” faktörüdür. Özel sektör ve merkezi yönetim tarafından en öncelikli olarak tercih edilen faktör genel değerlendirmede 11. sırada öncelikli olarak tercih edilmiştir. İstihdam sağlayacak sektörlerde nitelikli elemanların yöre halkından sağlanması ile genç nüfusun bölgede kalması ve eğitilmesi sağlanmış olacaktır. Havzanın gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek 97 zayıf yönler, havza yönetim planı hedefleri doğrultusunda bertaraf edilmeye çalışılmaktadır. Fırsatlar SWOT grubu içinde genel en yüksek öncelikli SWOT faktörünün 0,040 değeri ile “ekoturizm potansiyelinin yüksek olması” faktörü tüm faktörler içinde de en yüksek öncelikli tercih edilmiştir. Alan için en önemli alternatif geçim kaynağı olan ekoturizm potansiyelinin ilgi grupları tarafından anlaşılması, doğanın korunması ve yöre halkının ekonomik kazanç sağlaması yönünden önemli olmaktadır. 9. Kalkınma Planında da çevreye duyarlı turizm çeşitlerinin geliştirilme ilkesinin yeralması bu faktörü desteklemektedir. Çalışmada, fırsatların avantaja dönüştürüldüğü ancak, ekolojik dengenin gözetilerek değerlendirildiği bir planlama yoluna gidilmeye çalışılmaktadır. Tehditler SWOT grubundaki “HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi” (0,036) (4. öncelikli sıralama) genel en yüksek önceliğe sahip faktördür. Genel değerlendirmede havza ilgi gruplarının doğaya ve çevreye verilecek zararın enerji ve sulama potansiyeli (0,023) (15. öncelikli sıralama) sunmasına oranla daha öncelikli tercih etmeleri, bu konuda uzun vadede geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara yol açılacağı bilinci içinde olduklarını göstermektedir. DSİ ve İl Özel İdaresi yetkilileri HES projelerinin bölgeye olan olumlu katkılarının daha fazla olduğunu ve doğal kaynaklara zarar vermediklerini düşünmektedirler. Uzlaşmacı bir yönetim planının oluşturulabilmesi için, uzun vadede ekolojik etkilerinin değerlendirilerek yönetim planına aktarılması gerekmektedir. Havza yönetim planında karşılaşılması olası diğer tehditlerin de farkında olunarak gerekli önlemlerin alınması amaçlanmıştır. Her bir tehdit faktörü için, öncelik sıralamasına göre tedbirler alınarak sıralanan tehditlerin fırsatlara dönüştürülmesi yönetim planı hedeflerindendir. Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olduğunun, düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynak değerlerine olan etkisinin, ekoturizm potansiyelinin, HES projelerinin doğal kaynak değerlerine olan zararlı 98 etkisinin yüksek öncelikli faktörler olması ilgi gruplarının çevresel göstergeleri öncelikli olarak önemsediklerini göstermektedir. Çizelge 5.7. R’WOT analizinin genel önceliklerine ait sonuçlar SWOT Grupları Önceliği 0,276 Güçlü yönler Zayıf yönler 0,229 Fırsatlar 0,267 Tehditler 0,228 SWOT Faktörleri Çevre düzeni planının onaylanmış olması, Taban tarım arazilerinin yüksek olması, Nüfus yoğ. kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Su kalitesinin ve miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması Ekonomik yetersizlik Nüfusun mekansal gelişmeyi etkilemesi, Alt yapı eksikliği Nitelikli eleman eksikliği Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, Dere yataklarında olası taşkın riskleri, Arazinin erozyon riski oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması Çiftçi eğitimlerinin yapılıyor olması, Katı atık bertaraf tesisinin planlanmış olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım, odun dışı ürünlerin potansiyelin olması, HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe artması, Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, Maden arama ve çıkarma faaliyetlerin etkisi, Depremsellik durumu Konvansiyonel tarımın etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Barajlarının tarımsal arazilerin verimliliği düşürmesi Bilinçsiz tarım faaliyetleri Önceliği 0,037 0,031 0,038 0,031 0,033 0,038 0,037 0,032 0,026 0,025 0,027 0,028 0,026 0,026 0,020 0,024 0,026 0,028 0,036 0,040 0,038 0,023 0,038 0,030 0,034 0,036 0,035 0,030 0,018 0,024 0,031 0,022 0,032 Devrekâni Çayı Alt Havzası R’WOT analizinde güçlü ve zayıf yönlere, fırsatlar ve tehditlere yönelik katılımcıların verdiği hüküm ve öncelikler bir bütün olarak dikkate alındığında Çizelge 5.8’deki sıralama ortaya çıkmaktadır. Bu şekilde yönetim planı aşamalarından önceliklendirme aşamasının oluşturulmasında sistematik ve katılımcı bir yaklaşım kullanılmış olmaktadır. Çizelge 5.8’e göre faktörler arasında çok belirgin bir üstünlük olmadığı görülmektedir. 99 Çizelge 5.8. Genel öncelik değerlerine göre R’WOT faktörlerinin öncelik sıralaması Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, 0,040 Öncelik Sırası 1 Nüfus yoğunluğunun kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması, Organik tarım ve odun dışı ürünlerin potansiyelinin olması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe artması, Çevre düzeni planının onaylanmış olması, 0,038 2 Güçlü Yönler 0,038 2 Güçlü Yönler 0,038 2 Fırsat 0,038 2 Fırsat 0,037 3 Güçlü Yönler Alanda orman ve mera alanlarının varlığı 0,037 3 Güçlü Yönler HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, 0,036 4 Tehdit Katı atık bertaraf tesisinin planlanmış olması, 0,036 4 Fırsat Atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması Bakir bir havza olması, 0,035 5 Tehdit 0,034 6 Fırsat 0,033 7 Güçlü Yönler. Bilinçsiz tarım faaliyetleri 0,032 8 Tehdit Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması 0,032 8 Güçlü Yönler Su kalitesinin ve miktarının yüksek olması Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Taban tarım arazilerinin yüksek olması, 0,031 9 Güçlü Yönler 0,031 9 Tehdit 0,031 9 Güçlü Yönler. Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi, 0,030 10 Fırsat Maden arama ve çıkarma faaliyetler etkisi, 0,030 10 Tehdit Nitelikli eleman eksikliği 0,028 11 Zayıf Yönler. Çiftçi eğitimlerinin yapılıyor olması, 0,028 11 Fırsat Alt yapı eksikliği 0,027 12 Zayıf Yönler Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması 0,026 12 Zayıf Yönler Ekonomik yetersizlik 0,026 12 Zayıf Yönler Sivil toplum girişimlerinin yetersiz olması, 0,026 12 Zayıf Yönler Dere yataklarında olası taşkın riskleri, 0,026 12 Zayıf Yönler Nüfusun mekansal gelişmeyi etkilemesi, 0,025 13 Zayıf Yönler Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, 0,024 14 Zayıf Yönler. Konvansiyonel tarımın etkin olması, 0,024 14 Tehdit HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, 0,023 15 Fırsat Barajlarının tarımsal arazilerin verimliliğini düşürmesi 0,022 16 Tehdit Arazinin erozyon riski oluşturması, 0,020 17 Zayıf Yönler Depremsellik durumu 0,018 18 Tehdit SWOT Faktörleri Önceliği SWOT Grubu Fırsat 100 6. DEVREKÂNİ ÇAYI ALT HAVZASI YÖNETİM PLANI Çok ölçütlü değerlendirme yöntemlerinden R’WOT ile analiz edilen SWOT analizi sonuçları değerlendirildiğinde; SWOT gruplarından güçlü yönler en yüksek öncelikli, fırsatlar 2. öncelikli tercih edilmiştir. Merkezi ve yerel yönetim, STK ve meslek odalarının temsilcileri de bu görüşte iken uzman ve özel sektör temsilcilerine göre fırsatlar güçlü yönlere göre daha öncelikli olmaktadır. Yöre halkına göre zayıf yönler ardından da güçlü yönler öncelikli tercih edilmiştir. Bu sonuçlar, yöre halkı hariç diğer ilgi grupları tarafından alanın çok büyük problemlerle karşı karşıya kalmadığını, güçlü yönlerin korunarak fırsatların değerlendirilmesinin alan için önemli olduğunu göstermektedir. Çizelge 6.1’de havza ilgi gruplarının öncelikli faktörü gösterilmektedir. Buna göre; korunması gerekli alanların öneminin, ekonomik yetersizliğin ve buna bağlı olarak nitelikli eleman eksikliğinin giderilmesinin, odun dışı ürünlerin ve ekoturizm potansiyelinin değerlendirilmesinin doğayı korumak ve ekonomik kazanç sağlamak adına önemli olduğunun, yaşanabilir ve sağlıklı bir çevre için alt yapı eksikliklerinin giderilmesinin gerekliliğinin, HES projelerinin doğaya ve insanlığa verdiği zararlarının önlenmesi gerektiğinin, havza ilgi grupları tarafından fark edildiği ve önemsendiği anlaşılmaktadır. 64 katılımcı ile yapılan R’WOT analizi sonuçları ile çevresel değerlerin daha ön planda tutulduğu, alan için koruma öncelikli bir planlama yaklaşımının uzun vadede kazanç getireceği anlaşılmaktadır. Bu amaçla, doğal kaynakları korumaya ve yörede yaşayanların yaşam kalitesini arttırmaya yönelik bütüncül yaklaşımlı havza yönetim planının geliştirilmesi tez çalışmasının bu bölümünde oluşturulmaktadır. 101 Çizelge 6.1. Havza ilgi gruplarının öncelikli faktörü Güçlü yönler Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması (0,039) Zayıf yönler Alt yapı eksikliği, Nitelikli eleman eksikliği (0,025) Fırsatlar Ekoturizm potansiyeli ve Organik tarım, zengin odun dışı ürünlerin potansiyeli (0,044) Tehditler Katı atık bertaraf tesisinin olmaması, atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, (0,036) Yerel yönetim Düşük nüfus yoğunluğunun kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması ve ÇDP’nın onaylanması (0,041) Ekonomik yetersizlik (0,032) Doğru noktalarda yapılmayan HES’lerin kaynak değerlerine etkisi (0,033) Uzman grubu Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması (0,044) Dere yataklarında olası taşkın riskleri Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının artması (0,046) Ekoturizm potansiyeli (0,050) STK/ meslek odaları Bakir bir havza olması ve Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan alanların olması” (0,047) Özel sektör Orman ve mera alanlarının varlığı (0,035) Sivil toplum girişimlerinin eksikliği, Nitelikli eleman eksikliği (0,032) Nitelikli eleman eksikliği (0,038) Yöre halkı Orman ve mera alanların varlığı (0,040) Ekonomik yetersizlik (0,032) Merkezi yönetim (0,030) Organik tarım, odun dışı ürünlerin potansiyelinin olması (0,037) Ekoturizm potansiyeli ve Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin olması (0,048) Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının artması (0,046) Doğru noktalarda yapılmayan HES’lerin kaynak değerlerine etkisi (0,044) Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması (0,034) Doğru noktalarda yapılmayan HES’lerin kaynak değerlerine etkisi (0,042) Katı atık bertaraf tesisinin olmaması, atık suların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi (0,040) Günümüz koşullarında Türkiye’deki havzalarda çalışmalar, birbirinden bağımsız yapılmakta olup, daha çok il sınırları çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Her ilin kendi içinde yürüttüğü çalışmalar, havzalar için sorun teşkil etmekte ve parçalı bir yapı oluşmasına neden olmaktadır. Yine havza bazında Çevre ve Orman Bakanlığı’nın yapmış olduğu çalışmalar, yalnızca su kaynaklarına ilişkin kirlilik parametrelerin ölçüldüğü sınırlı bir bakış açısından öteye gidememekte, bütüncül bakış açısından yoksun bir şekilde doğal, sosyo-kültürel ve ekonomik yapı gözardı edilerek gerçekleştirilmektedir. Bu şekilde su kaynaklarının akılcı kullanım anlayışından uzak yönetimleri, yerel ve bölgesel ölçekte çözümü güç sorunlara sebep olmaktadır. Ayrıca, su kaynaklarının etkileşim içinde olduğu doğal ve kültürel değerlerin gözardı edilmesi, varlıkları ve yaşam kaynakları bu değerlere bağlı olan canlıların yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir [Karadeniz ve Baylan, 2007]. Bu ve benzeri nedenlerden dolayı, havza bazında yapılacak çalışmalarda ekolojik sınırlardan yararlanılması, alanda bulunan tüm kaynak değerlerin insan unsuru ile birlikte ele alınması yönetim planında önemli olmaktadır. 102 6.1. Öneri Yönetim Planı Yönetim planında, bölgesel potansiyellerin en etkin şekilde kullanılması, fırsatların avantaja dönüştürülmesi, aynı zamanda zayıf yönlerin güçlendirilerek tehditlerin minimuma indirilmesi amaçlanmaktadır. Devrekâni Çayı Alt Havzası, doğallığını bir nevi koruyabilmiş ancak, bünyesinde birçok tehdit unsurunu barındıran önemli bir havzadır. Kastamonu ilinin en önemli ikinci akarsuyu olan Devrekâni Çayı, Beyler ve Kulaksızlar Barajı ile tarımsal alanların sulama suyu ihtiyacını karşılama özelliklerinin yanı sıra Kastamonu ilinin rekreasyonel gereksinimini karşılayabilecek potansiyeldedir. Bu nedenle, koruma-kullanma dengesinin sağlanması, alanın kirleticilerden uzak tutulması önem kazanmaktadır. 9. Kalkınma Planına göre de gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayacak ve herkesin adil bir şekilde yararlanmasını sağlayacak çevre yönetim sistemleri öngörülmektedir. Bu amaçla, Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın daha çok koruma amaçlı kullanımıyla özdeşleşen bir havza olması çalışmada önerilmektedir. Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planı; 1- Veri tabanının hazırlanması, 2- Sorun ve önceliklerin belirlenmesi, 3- Hedef ve sınırlayıcıların belirlenmesi, 4- Faaliyetlerin belirlenmesi, 5- İzleme ve denetleme faaliyetlerinin ortaya konması aşamalarından oluşmaktadır. Veri tabanının hazırlanması Havzaların tüm çevresel özellikleri belirlenirken birçok veri toplanmaktadır. Bu verilerin bir bilgi sistemi altyapısı bütününde birleştirilmesi ile havzaların kimlikleri ve durumları ortaya konabilmektedir. Günümüzde yaygın olarak kullanılan uzaktan algılama ve CBS teknolojileri bu sistemin altyapısının ve veri tabanının oluşturulmasına imkân vermektedir. Ayrıca, çeşitli kurumlarda kurulmaya başlayan 103 veritabanlarının da havza veri tabanına dahil edilmesi yönetimin sağlıklı bir şekilde yürümesine yardımcı olmaktadır. Havza alanındaki tüm mekansal ve mekansal olmayan verilerin kayıt altına alınması ve sürekli olarak güncellenmesi yoluyla veri tabanı hazırlanmaktadır. Veri tabanını yönetmek için ilgili kamu kurum ve kuruluşlarda ve üniversitelerde görev yapan CBS ve uzaktan algılama metodolojisinde deneyimli, ilgili yazılımları kullanan işletmen ve programcılardan oluşan bir çalışma grubu oluşturulması önerilmektedir. Grup, verilerin doğruluğunu sürekli olarak kontrol etmek, güncellemek, katılımcı gruplara ve diğer alt havzalara paylaşımını sağlamakla sorumlu tutulmaktadır. Tez çalışmasında, alana ilişkin havza sınırı, topoğrafik yapı, toprak yapısı (büyük toprak grupları, arazi yetenek sınıfları, erozyon risk katmanları, topak derinliği), jeolojik yapı, hidroloji, iklim, doğal bitki örtüsü, yaban hayatı, arazi varlığı, çevre kalitesi ve izlenmesine ilişkin her türlü veri, kültürel ve tarihi değerler, turizm ve rekreasyon alanlarına ilişkin tüm veriler elde edilmiştir. Çalışma tez çalışması niteliğinde olduğu için elde edilen veriler bundan sonra yapılacak çalışmalara altlık niteliği taşımaktadır. Veri tabanının yönetimi, bu verilere ilişkin veri tabanı formatı ve hedeflere ulaşmayı sağlayacak faaliyetler çerçevesinde çeşitli modüllerin tasarlanması bundan sonra yapılacak çalışmalar için önerilmektedir. Sorunların ve önceliklerin belirlenmesi Tüm alansal verilerin ve havza ilgi gruplarının görüşleri değerlendirilerek öncelikli sorunların, gereksinimlerin ve isteklerin belirlenmesi yönetim planı hedeflerinin oluşturulmasında ve bu hedeflerin uygulanmasındaki zaman programlarında önemli olmaktadır. Yönetim planının bu aşamasında (Bkz Çizelge 5.8) tüm havza ilgi gruplarının aktif yararlanılmıştır. bir şekilde rol aldıkları R’WOT analizi sonuçlarından 104 R’WOT analizi ile belirlenen öncelikli konular Değerlendirilmesi gereken öncelikler Ekoturizm potansiyeli, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı, yaban hayatı geliştirme sahası, arkeolojik ve doğal sit alanları, orman ve mera alanlarının koruma-kkullanma dengesinde planlanması, Geleneksel hayvancılık sektörünün desteklenmesi, Odun dışı ürünlerin potansiyeli, Meyveciliğin ve el sanatlarının geliştirilmesi ve pazara sunulması, Çiftçi eğitim programlarının tüm havzada yagınlaştırılması ve etkinleştirilmesi, değerlendirilmesi gereken önemli potansiyellerdir. Önlem alınması gereken öncelikler Yapılmaya başlanan ve proje aşamasında olan HES projelerinin çevreye etkileri, Atık suların ve katı atıkların doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, Bilinçsiz tarım faaliyetleri ve çiftçi eğitimlerinin yetersizliği, Maden arama ve çıkarma faaliyetleri, Nitelikli eleman yetersizliği, Özel sektör girişimciliğinin yetersizliği, Düşük nüfus yoğunluğunun mekansal gelişmeye olan olumsuz etkisinin giderilmesine yönelik önlemlerin alınması, Sivil toplum girişimlerindeki örgütlenme yetersizliği, Dere yataklarında olası taşkın riskleri ve erozyon alanlarına yönelik önlemlerin alınması sıralanmaktadır. 105 İdeal hedefler ve sınırlayıcıların belirlenmesi Gerek özel sektör ve belediye yetkilileri ile yapılan görüşmeler, gerek havza ilgi grupları ile yapılan R’WOT analizi ve gerek de alanın doğal, sosyo-ekonomik, demografik ve alt yapısal anlamdaki analiz sonuçları değerlendirildiğinde öne çıkan konuların daha çok çevresel ve ekonomik anlamda kısıtlılık yaratan konular olduğu görülmektedir. Bu kapsamda, çalışmadaki R’WOT analizinden ve alan hakkında elde edilen verilerden yola çıkılarak yönetim planının hedefleri, uygulama hedefleri, faaliyetleri ve aktörleri tanımlanmıştır. Alanda zayıf yönlere ve tehditlere yönelik çözüm üretmek, güçlü yanları korumak ve fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmak, yönetimin ideal hedeflerini oluşturmaktadır. Bu hedeflere ulaşmak için yapılacak çalışmalar ise faaliyetleri oluşturmaktadır. Çalışmada, R’WOT analiz sonuçları, özel sektör, belediye yetkilileri ile yapılan derinlemesine görüşmeler ve alanda yapılan gözlemler neticesinde katı atıkların vahşi depolama yöntemi ile depolanması, atık suların, kanalizasyon sularının arıtılmadan havzaya deşarj ediliyor olması, özellikle uzman grubunun öncelikli tercih ettikleri dere yataklarındaki olası taşkın riskleri gibi alt yapısal anlamdaki sorunları çözmek üzere uygulama hedefleri ve faaliyet hedefleri geliştirilmiştir. Çalışma alanının büyük olması, alanın farklı özellikler göstermesine sebep olmaktadır. Kırsal ve bakir kalmış bir bölge olan Devrekâni Çayı Alt Havzası, ekonomik yetersizlikler ve eğitim sebepleri ile gelişmiş kentlere göç vermekte genç nüfus oranı azalmaktadır. 1980 yılından 2009 yılına kadar olan nüfus artış hızı incelendiğinde tüm ilçelerin (-) değerde olduğu ve nüfus kaybı yaşadığı görülmektedir. Son yıllarda Ağlı (-3,09) ve Seydiler (-2,36) ilçelerinin en düşük nüfus artış hızına sahip olması, Azdavay, Daday, Devrekâni, Pınarbaşı ve Seydiler ilçelerinde her geçen gün kırsal nüfus oranın düşmesi dikkat çekmektedir. İşsizlik oranları incelendiğinde en fazla sorunun Ağlı ilçesi (% 7,3) ve Seydiler ilçesinde (% 4,8) olduğu görülmektedir. R’WOT analiz sonuçları (merkezi yönetim, STK, ilgili meslek odaları ve özel sektör temsilcileri tarafından öncelikli tercih edilmiştir) en önemli zayıf yön faktörünün nitelikli eleman eksikliği olduğunu göstermektedir. Tüm bu sonuçlar göz önüne alındığında nüfus kaybını önleyecek, iş gücü becerilerine sahip insan kaynaklarının 106 yaratılabilmesini ve istihdam sorunlarının çözümünü sağlayacak, kırsal kalkınmaya destek olabilecek alternatif geçim kaynakları sunabilecek hedeflerin yönetim planında yer alması çalışmada önerilmektedir. Ayrıca, yerel yönetim ve yöre halkı tarafından öncelikli tercih edilen özellikle Devrekâni ve Seydiler ilçeleri için geleneksel hayvancılık sektörünün geliştirilmesine, merkezi yönetim, uzman grubu ve yöre halkı tarafından en önemli fırsat olarak görülen ekoturizm potansiyelinin Pınarbaşı ve Azdavay ilçelerinde ön plana çıkarılmasına, merkezi yönetim, STK ve ilgili meslek odaları tarafından öncelikli tercih edilen odun dışı ürünlerin potansiyelinin Cide, Azdavay, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde, bu sektörlere yönelik sanayi tesislerinin Ağlı ilçesinde kurulmasına yönelik uygulama hedefleri önerilmektedir. Tüm bu sonuçlar değerlendirilerek belirlenen ideal hedef aşağıda verilmiştir; İdeal hedef: Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin koruma-kullanma dengesinin sağlanması için mekanizmaların geliştirilmesi, İdeal hedeflere ulaşmada karşılaşılabilecek sınırlayıcı ve engellerin belirlenmesi için, R’WOT analizinden, belediye ve özel sektör ile yapılan görüşmelerden ve Harita 8 ve 9’dan yararlanılmıştır. Bu verilere göre, Devrekâni Çayı Alt Havzasına ilişkin sınırlayıcıların fiziksel ve insan kaynaklı olduğu belirlenmiştir. Fiziksel kaynaklı sınırlayıcı ve engeller Havzanın karstik ve kırıklı bir yapıya sahip olması, Çok dik ve sarp eğim sınıfı, sığ ve çok sığ toprak derinliği, ırmak taşkın alanları, ve erozyon riski taşıyan alanların olması. İnsan kaynaklı sınırlayıcı ve engeller İlgi gruplarının geniş olması, kurumlararasında işbirliği ve koordinasyonun sağlanamaması, katılımcılık konusunda yasal dayanağın olmaması, 107 15-34 yaş arası nüfus oranının (% 25) düşük olması, nüfus artış oranının tüm ilçelerde eksi değerde olması, 1980’li yıllardan 2010 yılına kadar yapılan nüfus sayımları dikkate alındığında tüm ilçelerde nüfusun azalması, Yöre halkının eğitim seviyelerinin düşük olması, Belediyelerin ve özel sektörün çevre koruma konusunda yeterli duyarlılıkta olmamaları, KSS, sanayi tesisleri ve ilçe belediyelerinde (Pınarbaşı hariç) arıtma tesisinin olmaması ve bu konuda girişimlerde bulunmamaları, Tarım alanlarında çiftçilerin kendi deneyimlerini kullanmaları, çiftçi eğitim kurslarının yeteri kadar etkin olmaması, Maden arama ve çıkarma faaliyetleri, HES projelerini hayata geçirme isteğinde bulunan kamu kuruluşlarının ve alanda ekonomik kaygıların ön planda olması alana ilişkin sınırlayıcılardır. Uygulama hedefleri ve faaliyetlerin belirlenmesi Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin en uygun kullanımı alan kullanıcıları ile kaynak değerleri arasında dengenin sağlanması ile mümkün olabilmektedir. Alana ilişkin veriler de Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın ekolojik açıdan hassas, nadir kaynak değerlerini barındırdığını, aynı zamanda yöre halkının ekonomik güçlükler nedeniyle doğal değerlere dayalı geçim kaynaklarına bağlı olduğunu, çevre konusunda yeterli bilince sahip olmadıklarını ortaya koymaktadır. Araştırma alanında kaynak değerlerin en uygun şekilde yönetimini kısıtlayacak etkenler bulunmaktadır. İdeal hedefi daha gerçekleştirebilir kılmak için sınırlayıcı ve engellerden yararlanılarak belirlenen uygulama hedef ve faaliyetleri aşağıda verilmiştir (EK-23, 24); A. Alt yapı olanaklarının geliştirilmesi, B. Su kalitesinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli kullanımının sağlanması, C. Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanması, D. Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı açısından önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması, 108 E. Geleneksel üretimin (hayvancılık sektörünün, yöreye özgü bitkisel ürünlerin, odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin sağlanması, F. Havza alanının fonksiyonları, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmalarının yapılması uygulama hedefleridir. Faaliyetler Uygulama hedefleri çerçevesinde yürütülecek faaliyetler ideal hedefe ulaşmayı sağlamaktadır. Aşağıda uygulama hedeflerine yönelik faaliyet hedefleri verilmiştir: Uygulama hedefi A. Alt yapı olanaklarının geliştirilmesi Devrekâni Sarıyonca Köyü’nde yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi projesinin 2015 yılına kadar tamamlanması, Kentsel atıksu alt yapı tesisi ile ilgili olarak hazırlanan ihale döküman ve uygulama projelerinin (Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ilçelerinde) 2015 yılına kadar tamamlanması, Nüfusu 40 ile 350 arasında değişen kırsal yerleşimlerde maliyeti daha düşük olan doğal arıtma yöntemlerinin kullanılması (yüzer–gezer bitki kasalarının kullanılması), Devrekâni KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin atıksu alt yapı sistemlerinde arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması, Suya ücret ödemeyerek kaynak suyunu kullanan tesislerin yeraltı su kaynaklarına zarar vermelerini önlemek amacıyla Devrekâni, Azdavay KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin ve tekil sanayi kuruluşlarının (ungıda, süt ve süt ürünleri, yem, tekstil fabrikası) belediyelere ait şebeke suyunu kullanmalarının sağlanması, Tüm tekil sanayi kuruluşlarının (özellikle un-gıda, süt ve süt ürünleri fabrikalarında) 2015 yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen (Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği) deşarj standartlarına uymaları için gerekli düzenlemelerin yapılması, 109 Havza alanında bulunan Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Pınarbaşı ve Azdavay ilçe belediyelerinde yağmursuyu toplama sistemleri kurulum faaliyetlerinin 2020 yılına kadar hazırlanarak yağmursuyu alt yapısının tamamlanması, Devrekâni, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve Ağlı ilçe belediyelerine ait mevcut katı atık depolama alanlarının iyileştirilmesi ve kaynağında ayrı ayrı depolanmasının ve geri dönüşüm sistemlerinin yerleştirilmesinin sağlanması, Öncelikle Beyler Barajı sulama alanının etkin olduğu bölgede ve daha sonra Devrekâni ve Seydiler bölgesindeki diğer tarım alanlarında, tarımsal alt yapının, drenaj kanallarının, ilaçlama havuzlarının yapılmasının sağlanması olarak sıralanmaktadır. Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, özel sektör ve yöre halkı. Uygulama hedefi B. Su kalitesini iyileştirmek, etkin ve verimli kullanımının sağlanması. Yapılmaya başlanıp daha sonra durdurma kararı alınan Loç Vadisi’ndeki Cide, proje aşamasında olan Tor ve Curumören HES projelerinin kısa ve uzun vadede etkilerinin belirlenerek kesin karara varılmasının sağlanması, İnan Süt ve KÖYAS Süt Ürünleri tesislerinde peynir altı sularının havzaya deşarj edilmesinin önlenmesi için gerekli yaptırımların sağlanması, Özellikle Azdavay ilçesine bağlı köy yerleşimlerinde İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği’ne uygun olmayan içme sularının kontrolünün arttırılmasının sağlanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması, Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndan alınan örneklerden Yüzeysel Su Kalitesi Yönetmeliğine göre 2. sınıf olan amonyum azotu, çözünmüş O2 ve nitrit oranının 1. sınıfa geçebilmesi için izleme ve denetleme çalışmalarının arttırılması, havalandırma ve dezenfekte metodlarının uygulanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması, 110 Evsel atık sularının, içme ve kullanma sularının daha ekonomik kullanımına yönelik (özellikle Pınarbaşı ve Devrekâni belediyelerinde) bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, Gübre kullanımının toprak tahlili sonuçlarına dayandırılarak kullanılmasının sağlanması, Hastalık ve zararlılarla mücadelede pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde Tarım İlçe Müdürlüklerinden teknik destek alınarak yapılması, Devrekâni bölgesinde hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenerek, Devrekâni Tarım İlçe Müdürlüğü’nün gerekli denetim çalışmalarını yapması, Taşkın ve erozyon riski bulunan şiddetli ve çok şiddetli erozyon alanlarında (özellikle Ağlı ilçesinin kuzey kısımları, Daday Çayözü Köyü, Seydiler Karaçekise Köyü civarları) yüzeysel akışın kontrol edilmesi, drenaj ağı, yüzey ve yeraltı suyu akış yönünün tespit edilerek, gerekli ağaçlandırma çalışmalarının yapılması, Kulaksızlar ve Beyler Barajı havzalarının mansap kısımlarında yüzey suları ile taşınan sediment miktarının DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve izlenmesinin sağlanması, Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taş ve maden sahalarının 2015 yılına kadar rehabilite edilmesi (özellikle Azdavay’daki Kartalkaya Kömür, Özkanlar Kum-Çakıl ve Efedağ Mermer Ocağının, Devrekâni ’deki Gartun ve Alkan mermer ocaklarının atıksuları için arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması), Alandaki tüm maden ve taş ocaklarının denetim ve kontrollerinin etkin olarak yapılması, Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve yöre halkı. Uygulama hedefi C. Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanması. 111 Cazibe noktalarının (Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü, Azdavay Sabuncular Köyü, Asarkaya, Kızkayası, Deliklikaya Mevkii, Pınarbaşı Ilgarini Mağarası, Horma Köyü, Devrekâni İlçesi Kınık Köyü Delibeyoğlu Sırtı Mevkii, Kınık Köyü Harmankaya Mevkii, Bozkoca Köyü Kızıltepe Mevkii Arkeolojik Sit Alanları, Cide İlçesi Abdülkadir Köyü Balönü Mağarası, Çamdibi Köyü Kılıçlı Mağarası Doğal Sit Alanları, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı) ulusal ve uluslararası tanıtımının, bağlantıyı sağlayan karayolu ve orman yolunun geliştirilmesi ve peyzaj onarım çalışmalarının yapılması, Ekoturizme yönelik kaynak envanterinin çıkarılması, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın uzun devreli gelişme planının ve bu planın alt ölçeği konumunda olan ziyaretçi, habitat ve sürdürülebilir turizm geliştirme planlarının hazırlanması ve tüm planların yasal dayanakları ile desteklenmesi, Uluslararası tanınırlığı destekleyici nitelikte olan Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın PAN Parks sertifikasını 2012 yılına kadar almasını sağlayıcı politikaların izlenmesi, Ekoturizm ölçütleri kapsamında gerekli altyapının tampon zondaki köy merkezlerinde oluşturulması (yeme içme üniteleri, konaklama tesisleri, ekoturizm aktiviteleri ile ilgili fizibilite çalışmaları, müze ve botanik bahçeleri, ziyaretçi tanıtım merkezleri, satış stantları), Ekoturizmin önemli bir ilçesi olan Azdavay ilçesinde, konaklama kapasitesinin arttırılması, Ağlı ilçesine de turizme yönelik konaklama biriminin tesis edilmesi için gerekli projelerin geliştirilmesi, Özellikle Pınarbaşı ve Azdavay’da yaşayan yöre halkının ekoturizm konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesinde, yöre halkı için rehberlik kurslarının düzenlenmesi, Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki öğrenci ve öğretim üyelerinin desteği ile turizm sektöründe çalışanların hizmet kalitesinin arttırılması, 112 Yöreye özgü kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla gerekli yasal yaptırımların sağlanması, Tarihi ve arkeolojik değerlerin detaylı envanterinin çıkarılması ve tanıtımlarının yapılması, Tarihi ve arkeolojik alanların kullanıma açılması amacıyla bakım çalışmalarına ait yönetim/ kontrol mekanizmalarının oluşturulması, Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası planlamasının yapılarak, 2010 yılı için 7 olan karaca kotasının 15’e çıkarılması, diğer av hayvanları için de yönetim planlarının yapılarak avlanma kotalarının belirlenmesi, Gediatri turizmine yönelik alt yapı çalışmalarının Daday ilçesine bağlı köylerde sağlanması (konaklama-sağlık, yeme- içme vb). Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Kastamonu Müze Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Cide Meslek Yüksek Okulu, Orman Fakültesi, İlçe belediyeleri, yerel basın organları, KED, Avcılar Derneği, özel sektör ve yöre halkı. Uygulama hedefi D. Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı açısından önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması. Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın flora ve fauna elemanlarının detaylı bir envanterinin ortaya konulması sağlanarak, endemik, tehlike altında, ulusal, Avrupa ve küresel düzeyde tehlike altında olan, koruma önlemi gerektiren, tehdit altına girebilir durumda ve Bern sözleşmesi Ek I’de yeralan türlere özel koruma programlarının geliştirilmesi, Soyu tükenmekte olan kuş ve memelilerin korunmasına ve tanıtımına yönelik programların geliştirilmesi, Devrekâni Çayı’nda bulunan sucul ekosistem elemanlarının envanterinin belirlenmesi, 113 Yaban hayvanlarının çiftleşme dönemleri olan nisan ve mayıs aylarında, üreme dönemleri olan ekim ve kasım aylarında özellikle Ağlı’da bulunan Devrek Mermer Ocağının gürültü kirliliğine yönelik gerekli önlemleri almasının sağlanması, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde bulunan toplam alanın sadece % 4,3’ünü kaplayan mera alanlarının yönetim planlarının hazırlanmasının sağlanması, Havza alanının % 55,5’ini oluşturan orman alanının yönetiminden sorumlu şefliklerin, amenajman sınırlarında havza sınırının baz alınmasının sağlanması, Azdavay, Daday, Pınarbaşı ve Cide ilçelerine bağlı köylerde kaçak kesimlere yönelik denetim ve kontrolün arttırılması. Aktörler: Kastamonu Valiliği, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü Milli Parklar Şube Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, ilgili üniversitelerin biyoloji ve zooloji bölümleri, ilçe belediyeleri, KED ve yöre halkı. Uygulama hedefi E. Geleneksel üretimin (hayvancılık, yöreye özgü bitkisel ürünlerin, odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin sağlanması. Devrekâni ilçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesinin (Kastamonu Ticaret Odası ve Kastamonu İl Özel İdaresinin destekleri ile) kurulması için gerekli alt yapı çalışmalarının sağlanması, Devrekâni ve Seydiler ana ulaşım hattı üzerinde veya KSS’nde yem üretimine yönelik sanayi kuruluşlarının teşvik edilmesinin sağlanması, Yöresel yemeklerin ve yörede yapılan pekmez, üryane eriği, kuşburnu, pestil, reçel gibi ürünlerin markalaşması ve patentlerinin alınması için gerekli çalışmaların ve projelerin üretilmesi, % 50 civarında bulunan kadın nüfusunun sektöre dahil edilmesi sağlanarak, kalite ve hijyen sağlanması, 114 İşsizlik oranının en fazla olduğu Ağlı ve Seydiler ilçelerinde mesleki kurslar açılarak markalaşma sürecinin modellenmesinin sağlanması, Tıbbi ve aromatik bitkilerin (mantar, kuşburnu, kozalak, şimşir, defne yaprağı gibi) envanterinin çıkarılması, Özellikle Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde hem verimin hem de gelirin arttırılması amacıyla odun dışı ürünlerin uygun metod ve zaman dilimlerinde toplama, saklama ve pazarlamasının nasıl yapılacağına dair gerekli eğitim çalışmalarının sağlanması, Korunan alanlarda bulunan yabanıl meyvelerin işlenmesi, Arıcılığın yapıldığı Azdavay bölgesinde bal üretimini arttırmak için alanda fazelya (arı otu) ekiminin gerçekleştirilmesi için yöre halkının teşvik edilmesi, Azdavay’da Gümürtler ve Sabuncular köylerinde başlatılan bal üretimine yönelik ormanların tesis projelerinin uygun iklim ve vejetasyon yapısında olan Pınarbaşı ve Ağlı ilçelerinde de yaygınlaştırılması ve verimin arttırılmasının sağlanması, Tarım İl Müdürlüğü’nden teşvik alımı için halkın bilgilendirilmesi uygulama hedefleridir. Aktörler: Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Eğitim Müdürlüğü, Ticaret Borsası, Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KED, Arıcılar Derneği, üniversitelerin ilgili bölümleri, kaymakamlıklar, ilçe belediyeleri, özel sektör, yöre halkı. Uygulama hedefi F. Havza alanının işlevleri, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmaları yapılması. Devrekâni ve Pınarbaşı ilçe belediyelerinin öncülükleri doğrultusunda havza yönetimine yönelik tüm ilgi gruplarına gerekli eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Havzada Çevre Düzeni Plan kararlarının uygulanması, plana uygun daha detay alt ölçekli planların yapılması ve havza ilgi gruplarına (özellikle özel sektör 115 temsilcilerine en düşük (0,027) öncelik değeri) gerekli bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitim programlarının Azdavay, Pınarbaşı, Daday, Ağlı ve Cide ilçelerinde yaygınlaştırılması, Tarım faaliyetlerinden kaynaklanan yayılıcı kirliliğin önlenmesi amacıyla Devrekâni ilçesinde eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, Hayvansal atıkların kompost veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek biyoenerji veya yenilenebilir enerji teşviki sağlanması için projelerin geliştirilmesi, Hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla çiftçilerle Tarım İl Müdürlüğü arasında etkin koordinasyon ve işbirliği kurulmasının sağlanması, Kişi başına düşen katı atık miktarlarının azaltımına yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının Pınarbaşı (1472 kg/kişi), Devrekâni (0,753 kg/kişi) ve Azdavay (0,720 kg/kişi) ilçelerinde başlatılması, Tüm ilçelerde, katı atık yönetim birimlerinin oluşturulması, halka az çöp üretme bilinci ve eğitiminin verilmesi, Tüm ilçe belediye çalışanlarına yönelik eğitim çalışmaları düzenlenerek çevresel kalitenin ve yaşam kalitesinin arttırılmasının sağlanması, Meslek edinme ve çıraklık okullarının Ağlı ve Seydiler ilçelerinde açılması, Okul öncesi ve ilköğretimde çevre koruma derslerinin verilmesi, İlçe Belediye ve ilçe halk eğitim birimlerinin çeşitli kursları açmaları sağlanarak istihdam sağlanması, STK’ların, yöre halkının meslek edinme yeteneklerinin gelişimlerini destekleyici projeleri geliştirmeleri. Aktörler: Üniversitelerin ilgili birimleri, Kastamonu Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediyeler, Halk Eğitim Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, KED, Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KÖY-KOOP ve yöre halkı. 116 İzleme ve denetleme İzleme, havza yönetim planının istenilen koşullarda ve normlarda yürütülüp yürütülmediğini ortaya koyan bir bilgi üretimi ve uyarı düzenlemesidir. Süreçlerin kritik noktalarında ortaya çıkan problemler karşısındaki tutumun, gelişmelerin gözlemlenmesi, kayıt altına alınması, göstergelerin hesaplanması ve raporlanması biçiminde havza yönetimine katılan bir sistemdir [DPT, 2006]. İzleme ve denetleme çalışmalarında sorumlulukların iyi tanımlanması, kim, neyi, ne zaman ve nasıl yapacağı sorularının sisteme oturtulması gerekmektedir. Bu amaçla çalışmada, faaliyetleri yürütmek üzere program ve proje ekibi oluşturulması önerilmektedir [Artar, 2008]. Program düzeyineki grup, istatistik uzmanı, veri tabanı yöneticisi, turizm işletmecisi, milli park yöneticisi, eğitim/bilim asistanı ve memurlardan oluşmakta, izleme stratejileri, protokollerin geliştirilmesi, alan çalışmalarının organizasyonu, raporların üretimi, bilimsel ve eğitsel programların yönetiminden görevli tutulmaktadırlar. Proje düzeyindeki grup ise ilgili enstitülerden oluşan bilim adamları (biyolog, çevre mühendisi, şehir ve bölge plancısı, peyzaj mimarı, orman mühendisi, zoolog, arkeolog, inşaat mühendisi) STK’lar ve konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarda bulunan uzmanlardan oluşmaktadır. Ekip, sadece ekosistemlerin fiziksel, biyolojik ve sosyal dinamikleri ile ilgili değil uygulamalı istatistikler, örneklem tasarımları (CBS) ve analitik araçlar ile ilgilenmektedir. Her iki ekibin, bilim adamları ve teknik uzmanları birbirleri ile sürekli iletişim içinde izleme programını yürütmekle görevli tutulmaktadırlar. Yönetim planı aşamalarında, izleme ve denetleme sürekli yapılması gereken işlemlerdir. Bu aşamadan sonra zaman çizelgesinin hazırlanması, plan ve programların yapılması gerekmektedir. Ancak, bu aşama uygulayıcılar ve farklı meslek disiplinleri tarafından karar verilmesini gerekli kıldığından tez çalışmasına izleme ve denetleme aşamasında son verilmiştir. 117 7. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Su kaynaklarının sınırlı miktarda olması, tüm canlı yaşamı için gerekli olması, suyun yerini alabilecek başka kaynağın olmaması, kültürel, sosyal, iklimsel faktörlere bağlı farklılaşmış özelliklerinin bulunması akılcı yönetimini ve işletimini gerektirmektedir. Türkiye’de hızlı nüfus artışı, nehirlerdeki kirlilik yükünün hesaplanmaması ve yıllık yağış ortalamasının dünya ortalamasından düşük olması nedenleriyle mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu nedenle, su kaynaklarının sosyal, ekonomik ve çevresel hedefler açısından akılcı paylaşımı ve korunması anlayışı kent, bölge ve havza planlarının ana hareket noktası olmalıdır. Bugün ihtiyaç temeli üzerine kurgulanmış su kaynaklarını arttırmaya yönelik yatırımlar giderek yeni su kaynaklarına erişilebilmenin maliyetini arttırdığından artık var olan kaynakların en iyi şekilde yönetimi konusunda politikalar geliştirilmeye başlanmıştır. Su kaynaklarının verimli kullanımını sürdürülebilir kalkınma paradigması kapsamında ele alan yaklaşımlar ile bu dönemde, su kaynaklarına ilişkin akılcı ve uzun vadeli program ve uygulamaların hayata geçirilmesi sağlanmış, arazi kullanım kararı ile su tüketimi arasında sıkı bir ilişkinin olduğu ortaya konmuştur. Bölge, havza ve kent ölçeğinde alınan planlama kararlarının, düzenli ve sağlıklı bir mekansal gelişmeyi sağlaması, kullanımların yer seçimi kararlarını yönlendirmesi, nüfus ve yapı yoğunluğu ile su talebini belirlemiş olması planlamanın rolünü ortaya koymaktadır. Plan dışında gerçekleşen her türlü kullanımın, sağlıksız çevreler oluşturacağı, bu durumun hem yaşam kalitesini etkileyeceği hem de su kaynaklarının geleceğini tehdit edeceği gerçeği kabul görmektedir. Özellikle doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimini hedefleyen havza ölçeğinde bir yönetim planının doğal kaynak yönetiminde getireceği avantajları fazla olmaktadır. Havza ölçeği, su ve arazi kullanım arasındaki karşılıklı etkileşimi sosyal, ekonomik ve çevresel hedefler açısından bir yol haritasına oturtmak için uygun bir ölçektir. Bölge planında alınacak üst ölçekli plan kararlarının alt ölçek olarak düşünülen 118 havza ölçeğine entegre edilmesi, yöre insanının fiziksel mekanlarıyla ilgili gelişiminin, tarım, sanayi, turizm gibi sektörel gelişmelerin ya da kırsal kalkınma projelerinin hayata geçirilmesini kolaylaştıracak ve ölçekler arasında kademeli birlikteliğin kurulmasını sağlayacaktır. Bölge, havza ve kent planlaması tutarlı, anlaşılır, sürdürülebilir, hesap verebilir olmalı; çevreyi koruyarak sağlıklı bir kalkınmayı hedeflemelidir. Bu kapsamda, her ülkenin kendi siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel yapılarına göre entegre su kaynakları yönetimi stratejilerini belirlemesi gerekmektedir. Entegre su kaynakları yönetimi yaklaşımı havzayı bir bütün olarak görmekte, idari sınırlar yerine doğal sınırları kabul etmektedir. Ancak, idari sınırla olan çelişkiyi nasıl çözeceğini ortaya koyamamaktadır. Havza alanlarının sürdürülebilir kalkınması, doğal ve kültürel kaynak değerlerinin korunması için önemli olmaktadır. Bu anlamda Türkiye’de havza ölçeğinde bugüne kadar yapılan çalışmalarda hem kaynak değerlerin korunması, hem yöre halkının kalkınmasının sağlanması anlamında çalışmalar bulunmamaktadır. Bu kapsamda çalışmada, yaşam kalitesinin arttırılmasının ve kaynak değerlerin korunmasının, uzun vadeli planlama kararlarını akılcı kararlar altında alabilen bütüncül bir bakış açısı ile hazırlanan yönetim planları ile sağlanabileceği savunulmaktadır. Ayrıca, çalışma entegre su kaynakları politikaları ile uyum içinde kaynakların akılcı paylaşımı, kullanımı ve korunmasına ilişkin hedefleri desteklemekte ve öneri olarak getirmektedir. Çalışmada, ulusal ve uluslararası literatür taraması yapılarak havza yönetimi ve yönetim planlarına ilişkin kavramsal çerçeve tanımlanmıştır. Ulusal ve uluslararası deneyimler ile alana yönelik yönetim planı aşamaları hazırlanmıştır. Bu kapsamda yönetim planı; veri tabanının hazırlanması (1), sorunların ve önceliklerin belirlenmesi (2), sınırlayıcıların ve hedeflerin belirlenmesi (3), uygulama hedeflerinin ve faaliyetlerin belirlenmesi (4), izleme ve denetleme faaliyetlerinin belirlenmesi (5) başlıklarından oluşan 5 aşamada gerçekleştirilmiştir. 119 Bu aşamaların gerçekleştirilmesi ile Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın sürdürülebilir kalkınmasına hizmet edecek yönetim planı ortaya konmaya çalışılmıştır. Çalışmada verilerin toplanmasından, hedef kararların üretilmesine kadar izlenen süreç, havza yönetim planlanın genel çerçevesini ortaya koyması açısından önemlidir. Yönetim planı oluşturulurken entegre su kaynakları yönetimi politikaları, 2010-2014 Strateji Planı (Kastamonu İl Özel İdaresi), Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri), Sinop-Kastamonu-Çankırı illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı (1/100000), Kastamonu İli Tarım Master Planından, Çevre Durum Raporu, 9. Kalkınma Planı ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Bütüncül yönetim anlayışını dikkate alan yönetim planlarında alana ilişkin yapısal verilerin belirlenmesi önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle tez çalışmasında doğal, sosyo-demografik, ekonomik, su alt yapısı ve çevresel risk durumu verileri elde edilmiştir. Elde edilen veriler yorumlanmış ve yönetim planını etkileyecek sonuçlar ortaya konmuştur. Bu sonuçlara göre, alanın sorunları; toprak erozyonu, I. ve II. sınıf arazi yetenek sınıfının bulunduğu bölgede iklim verilerinin tarım sektörünün gelişimini olumsuz etkilemesi, alanın doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı yapısı ile ilgili yeterince veri bulunmaması, hassas ekosistem alanlarında gerekli denetim ve korumaya yönelik önlem alınmaması, genç nüfusun merkez ilçeye ve büyük illere göç etmeleri, kır nüfus oranının eski yıllara oranla azalıyor olması, tüm ilçelerde işyeri ve istihdam oranlarının oldukça düşük olması, sanayi ve turizm sektörünün yeterince gelişmemiş olması, alt yapı sorunları, kanalizasyon sisteminin bulunmaması, içme suyu analizlerinin düzenli bir şekilde yapılmaması, ilçe belediyelerinin katı atıklarını vahşi depolama yöntemi ile depolamaları, hiçbir sanayi kuruluşunda arıtma tesisinin bulunmaması ve üretimde kullandıkları suya ücret ödememeleri, ilçe belediyelerinin yağmur suyunu toplama sistemleri ile ilgili çalışmalarda bulunmamaları ve yeterli çevre bilincinde olmamaları olarak saptanmıştır. Elde edilen veriler, veri tabanının hazırlanması, uygulama ve faaliyet hedeflerinin oluşturulması aşamalarında değerlendirilmiştir. 120 Çalışmada, havza alanlarında stratejilerin geliştirilerek kaynak değerlerin korunabilmesi ve sosyo-ekonomik gelişmenin sağlanabilmesi amacıyla havzayı etkileyen ve havzadan etkilenen ilgi grupları belirlenmiştir. Havza ilgi gruplarının belirlenmesi sürecinde ulusal ve uluslararası literatür taraması yapılmış, Türkiye’nin su kaynaklarına ilişkin kurumsal yapısı incelenmiştir. Bu kapsamda, merkezi yönetim, yerel yönetim, özel sektör, STK ve ilgili meslek odaları, uzman grubu ve yöre halkının oluşturduğu 64 katılımcıdan oluşan 6 farklı ilgi grubu belirlenmiştir. Bu ilgi gruplarının görüş ve tutumlarını ortaya koymak için 64 katılımcı ile R’WOT analizi gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, alan çalışması yapılmış, öncelikle SWOT analizi oluşturulmuştur. SWOT analizini oluşturmak için ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan ve uzman grubundan görüş alınmıştır. Daha sonra SWOT analizini daha sistematik bir hale getirmek için tüm ilgi gruplarına önceliklendirme yapmaları istenmiş ve bu şekilde R’WOT analizi oluşturulmuştur. Bu analiz sonuçlarına göre; HES projelerinin çevreye etkileri, atıksuların ve katı atıkların doğal kaynaklar üzerindeki olumsuz etkileri, bilinçsiz bir şekilde yapılan tarım, maden arama ve çıkarma faaliyetleri, çiftçi eğitim programlarının tüm ilçelerde etkin rol oynamaması, özel sektör girişimciliğinin, sivil toplum girişimlerindeki örgütlenmelerin ve nitelikli elemanların yetersizliği ve dere yataklarındaki taşkın riskleri alana özel sorunlar olarak tespit edilmiştir. Ekoturizm ve odun dışı ürünlerin potansiyelinin alternatif geçim kaynağı olarak değerlendirilmesi, geleneksel hayvancılık sektörünün desteklenmesi ve teşvik edilmesi, meyvecilik ve el sanatlarının geliştirilerek pazara sunulması, milli park, yaban hayatı geliştirme sahası, orman, mera, arkeolojik ve doğal sit alanlarının koruma-kullanma dengesinin sağlanması analizin diğer sonuçlarındandır. Elde edilen veriler, sorunlarının ve önceliklerin belirlenmesi ile uygulama ve faaliyet hedeflerin oluşturulması aşamalarında değerlendirilmiştir. Havza alanı bir bütün olarak ele alınmalıdır. Dolayısıyla, havzanın doğal, sosyodemografik, ekonomik, su alt yapısı ve çevresel risk durumu verileri ile ilgi gruplarının görüşleri birlikte değerlendirilmeli ve sonuç kararlarının üretilmesinde bir bütün olarak dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda hazırlanan yönetim planında, havza ilgi gruplarının düşünceleri ile alanın içerdiği kaynak değerleri değerlendirilerek koruma 121 öncelikli ve ekonomik kalkınmaya destek olacak çevre duyarlı faaliyet hedefleri tercih edilmiştir. Havza yönetim planında üretilen akılcı uygulama araçları yukarıda bahsedilen sorunları çözmeyi, potansiyelleri değerlendirmeyi ve kaynak değerlerinin sürdürülebilir kullanımını sağlayabilecektir. Bu kapsamda yönetim planının ideal hedefi: Devrekâni Çayı Alt Havzası’nın kaynak değerlerinin koruma-kullanma dengesinin sağlanması için mekanizmaların geliştirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu ideal hedefe ulaşmayı sağlayacak uygulama hedefleri ve bu hedeflerin gerçekleşmesini sağlayacak faaliyetleri çalışmada önerilmiştir. Uygulama hedeflerinden “alt yapı olanaklarının geliştirilmesi” hedefine yönelik faaliyet hedefleri Kastamonu İl Özel idaresi tarafından hazırlanan 2010-2014 Strateji Planı ve 9. Kalkınma Planı programları tarafından da desteklenmektedir. Su kaynaklarına ve çevresine en büyük tehdit yerleşim alanlarından gelmektedir. Özellikle katı atık bertaraf tesisinin hayata geçirilmesi, kentsel atık su alt yapı tesisine yönelik projelerin tamamlanması öncelikli olarak çalışmada ve Strateji Planında önerilmiştir. Çalışmada “su kalitesinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli kullanımının sağlanması” uygulama hedefi altında gerekli faaliyet hedefleri önerilmiştir. Havza alanındaki sanayi tesislerinin (ACS Tekstil Sanayi hariç) üretimde kullanmış oldukları suya ücret ödemedikleri, suyun verimliliğine ve mevcut kaynakların israfına yönelik tehdit oluşturdukları alan çalışmasında tespit edilmiştir. Yine, HES projeleri yapımı hem su verimliliğini düşürmekte hem de ekosistemin devamlılığını tehlikeye sokmaktadır. Katılımcılar tarafından da en önemli tehdit olarak görülen bu projelere yönelik faaliyet hedefleri çalışmada önerilmiştir. “Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanmasına” yönelik hedef kararları 9. Kalkınma Planı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri) ve 2010-2014 Strateji Planı ve Sinop-Kastamonu-Çankırı illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı (1/100000) planlama kararları arasında da yer bulmuştur. 122 Son yıllarda su kaynaklarının, doğal bitki örtüsünün, yaban hayatının ve bu kaynaklarla birlikte gelişen insan topluluklarının bütünlüğünü korumanın önemi daha fazla anlaşılmaya başlanmıştır. Talep yönetiminin çıktılarından olan bu değerler hazırlanan havza yönetim planında da ekosistemin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak biraraya getirilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, “doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, doğal bitki örtüsünün ve yaban hayatı açısından önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması” uygulama hedefi ve buna yönelik faaliyet hedefleri çalışmada önerilmiştir. “Geleneksel üretimin (hayvancılık sektörünün, yöreye özgü bitkisel ürünlerin, odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve değerlendirilmesinin sağlanmasına” yönelik, Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri), Kastamonu-Çankırı-Sinop illerini kapsayan Çevre Düzeni Planı (1/100000) ve 2010-2014 Strateji Plan kararlarında faaliyet programları yeralmaktadır. Çalışma kapsamında faaliyet hedefleri bu planlar ve elde edilen veriler değerlendirilerek hazırlanmıştır. Ayrıca, su kaynaklarının korunması ve su tasarrufu konularında eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması 1982 yılında Birleşmiş Milletlerin Çevre ve Kalkınma Konferansı çıktılarındandır. Bu anlamda çevre bilincinin yeterince bulunmadığı alanda gerekli eğitim çalışmalarının yapılması ve desteklenmesi önerilmektedir. “Havza alanının fonksiyonları, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmalarının yapılması” uygulama hedefleri Taslak Bölge Planı (TR82 Düzey 2 Bölgesi Kastamonu, Çankırı, Sinop illeri), Kastamonu İli Tarım Master Planı tarafından da önemsenmiş buna yönelik plan kararları alınmıştır. Yönetim planlarının çok disiplinli bir çalışma grubu tarafından hazırlanması gerekmektedir. Çalışmanın bir tez çalışması olması nedeniyle çalışma grubu oluşturulamamıştır. Ancak, havza yönetimi ile ilgili katılımcılığın sağlanması açısından ilgi grupları ile R’WOT analizi gerçekleştirilmiş, ilçe belediyeleri ve özel sektör temsilcileri ile derinlemesine görüşmelerde bulunulmuştur. Bu şekilde 123 havzadan etkilenen ve havzayı etkileyen katılımcıların tutum ve davranışları ortaya konmaya çalışılmıştır. Elde edilen tüm sonuçlar değerlendirildiğinde hazırlanan yönetim planının uygulanabilmesi için havza ölçeğinde yeni bir yapılanmanın gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ülkede su kaynakları ile ilgili mevzuatın dağınık yapısına uluslararası anlaşmaların eklenmesi ile daha karmaşık bir yönetim ve yasal yapı ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda mevzuatın uluslararası taahhütler de dikkate alınarak sadeleştirilmesi, havza yönetiminde doğal sınırların kullanılması ve yasal dayanağın bu yönde yenilenmesi, yetki dağınıklığının ortadan kaldırılarak dünyada birçok ülkelerde geçerli olan bütüncül yaklaşımlı havza yönetim yapısının benimsenmesi gerekmektedir. Ayrıca, Devrekâni Çayı Alt Havzası Yönetim Planının tüm aşamalarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi için katılımın ve eşgüdümün sağlandığı, ulusal boyuttan alt ölçeğe kadar planlar arasında kademeli birlikteliğin kurulduğu ve yasal dayanaklarla desteklendiği bir yönetim örgütlenme yapısının oluşturulması bundan sonra yapılacak çalışmalar için önerilmektedir. Çalışmanın, Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi kapsamında 2015 yılına kadar hazırlanması öngörülen havza yönetim planları için altlık olacağı, Devrekâni Çayı Alt Havzası’nda bundan sonra yapılacak çalışmalara kaynak olacağı ve Türkiye’deki diğer alt havzalar için de yol gösterici olacağı beklenmektedir. 124 KAYNAKLAR Akdoğan, A., 4. “Dünya Su Forumu ve İstanbul’da Düzenlenecek Su Forumu Üzerine” YAYED- Memleket Haberi, 1(3): 39-42, (2006). Akkaya, C., Efeoğlu, A., Yeşil, N., “Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi ve Türkiye’de Uygulanabilirliği”, TMMOB Su Politikaları Kongresi, Ankara, 195-203, (2006). Aladağ, A., Çiçek, N., Erul, G., “Bütüncül Havza Yönetimi”, III. Çevre Sorunları Kongresi, Fatih Üniversitesi, İstanbul, 1(2):170-178, (2008). Andrulewicz, E., “Watershed Management System in Poland and Its Implications for Environmental Conditions of the Baltic Sea: An Example of the Vistula River Watershed”, (eds: Gönenç, İ. E., Vadinenau, A., Wolfin, J.P., Russo, R.C.), Springer, Netherlands, ISSN 1874-6519, 99-111, (2008). Aras, D., “Türkiye’de Yüzeysel Su Kaynaklarının Yönetimi”, Ankara Üniversitesi SBE, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 60-65, (1997). Artar, M., “Karatepe-Aslantaş Milli Parkı Örneğinde Korunan Alanlar İçin Bir İzleme Yönteminin Geliştirilmesi”, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 190-200, Adana (2008). Ayan, S., Öztürk, S., Yiğit, N., “Karadeniz Bölgesi Milli Parklarının Korunan Alan Ağı Sertifikalandırma Sistemine Uygunlukları”, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, 9 (1): 66-79 (2009). Balcı, A., Uzunsoy, O., “Türkiye’de Başlıca Havza Amenajmanı Sorunları ve Bunlarla İlgili Çalışmalar”, İstanbul Üniv. Orman Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1844, (1980). Baloc, M.A., Tanık, A., “Development of an Integrated Watershed Management strategy for Resource Conservation in Balochistan Province of Pakistan”, Elsevier, 1(3): 38-46, (2007). Bartarya, S.K., “Watershed Management Strategies in Central Himalaya: The Gaula River Basin”, Elsevier, Kumaun, India, 8 (3):177-184, (1991). Becerra, E.H., “Monitoring And Evaluation Of Watershed Management Project Achievements”, FAO Conservation Guide, Roma, 24, (1995). Bilen, Ö., “Su Yönetimi ve AB Su Politikaları”,Türkiye’nin Su Gündemi, DSİ, Ankara, 978-9944-62-7597, 46, (2009). 125 Brody, S.D., Highfield, W., Peck,B., “Exploring The Mosaic Of Perceptions For Water Quality Across Watersheds in San Antonio”, Lanscape And Urban Planning, Texas, 73, 2(3):200-214, (2005). Burak, S., Duranyıldız, İ., Yetiş, Ü., “Ulusal Çevre Eylem Planı: Su Kaynaklarının Yönetimi”, DPT Yayınları, Ankara, ISBN 975-19-1799-9, 34-41, (1997). Çepel, N “Ekolojik Sorunlar ve Çözüm Önerileri”, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, , Ankara, ISBN:975-403-290-4, (2003). Coşgun, U., Yılmaz, E., Ok, K., Telek, A., Ay, Z., Uzun, E., “Orköy Kaynaklarının Tahsisinde Orman Köylerinin Önceliklerinin Saptanması (Antalya İli Örneği)”, .T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Batı Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Teknik Bülten, Antalya, 318: 033 (28), 65, ISSN: 1302-3624, (2007). Çevre Düzeni Planlarının Hazırlanmasına Dair Yönetmelik (Taslak), Madde-2, 6, (2008). Çiçek, N., Karaaslan, Y., Aslan, V., Yaman, C., Akça, L., “Türkiye’de AB’ye Uyumlu Su Havzası Yönetim Stratejisi ve Su Çerçeve Direktifi”, III. Çevre Sorunları Kongresi, Fatih Üniversitesi, İstanbul, 170-178, (2008). Devrekâni Havzası Master Plan Raporu, “Proje Sahasının Tanıtılması”, T.C Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Etüd ve Plan Dairesi Başkanlığı, Su İş Proje Müh. ve Müşavirlik Ltd.Sti, Tunus Caddesi 50-A/11, Kavaklıdere, Ankara, 1, (1987). DİE, “Genel Nüfus Sayımı, Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri”, DİE, Ankara (2000). DİE, “2002 Genel Sanayi ve İş Yeri Sayımı”, DİE, Ankara, (2002). Dinçer, B., Özaslan, M., “İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, DPT, (2004). DPT, “Su Havzaları Kullanımı ve Yönetimi”, Özel İhtisas Komisyonu Raporu, Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, DPT 2555, ÖÎK 571, Ankara, 198, (2001). DPT, “İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması”, Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü, 2671, 75, (2003). DPT, “Çevrenin Korunması ve Kentsel Altyapının Geliştirilmesi”, “Tarımsal Yapının Geliştirilmesi” Dokuzuncu Kalkınma Planı 2007-2013, 26215, 73-79, (2006). DSİ, “Devrekâni Çayı Tahlil Sonuçları”, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu, (2008). 126 Elkaduva, B., Sakthivadivel, R., “Use of Historical Data as a Decision Support Tool in Watershed Management: A Case Study of Upper Nilwala Basin in Sri Lanka”, International Water Management Institute, Srilanka, 1-33, (1999). Ekim, T., “Valla Kanyonu ve Ilgarini Mağarası ile Yakın Çevresinin Floristik Yapısı Hakkında Rapor”, Gazi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Botanik, ABD, Ankara (1998). Ergin, E., “Uzaktan Algılamanın Havza Yönetiminde Kullanımı: Çandarlı Örneği”, Dokuz Eylül Üniversitesi FBE, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enst., Kıyı Bölgesi Yönetimi Bölümü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 1, (2006). Fisunoğlu, M., “Havza Amenajmanı Önemi ve İlkeleri”, T.C. Orman Bakanlığı, 1. Ormancılık Şurası, Tebliğler ve Ön Çalışma Grubu Raporları, Ankara, (1993). Gardiner, J., Thomson, K., Newson, M., “Integrated Watershed/River Catchment Planning And Management: A Comparison of Selected Canadian And United Kingdom Experiences”, Journal of Environmental Planning&Management, 94, 37, 1, 53, 15, (1994). Geray, U., Küçükkaya, İ., “GAP Bölgesinde Yukarı Havzaların Yönetim Modeli”, Orman Mühendisleri Odasına Hazırlatılan Proje, 50, Ankara (2001). Gleick, P.H., “The World’s Water 2000-2001: The Biennial Reppoort on Freshwater Resources”, Island Pres, Washingtoon, USA, ISBN:1-55963-792-7, 5-8, (2000). Gündoğdu, V., “Gediz Nehir Havzası Yönetim Planı Oluşturulmasına Yönelik Bir Yaklaşım”, Ege Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Temel Bilimler Anabilim Dalı Doktora Tezi, Bornova-İzmir, 19-23, (2003). Gündoğdu, V., Kocataş, A., “Gediz Nehir Havzası Yönetim Planı Oluşturulmasına Yönelik Bir Yaklaşım”, E.Ü. Su Ürünleri Dergisi, İzmir, ISSN 1300 – 1590, (3-4): 371–378 (2006). Güney Doğu Anadolu Projesi Kalkınma Raporu, “GAP Bölgesinde Yukarı Havzaların Yönetim Modeli”, T.C. Başbakanlık Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, 1:14-15, Ankara, (2002). Halk Sağlığı Laboratuar Şube Müdürlüğü, İçme Suyu Kimyasal Analiz Sonuçları, Kastamonu, (2009). Hartmann, G., “Almanya’daki İçme Suyu Kaynaklarının Korunması”, Su Havzalarını Koruma Stratejileri Uluslararası Sempozyumu, İSKİ İstanbul, 131137, (1991). Hea, C., Malcolmb, S. B., Dahlbergci K. A., Fud, B., “A Conceptual Framework For Integrating Hydrological And Biological Indicators into Watershed Management”, Landscape And Urban Plannig, 49(1): 25-34 (2000). 127 İnternet: Alan Yönetimi Neyi Hedefliyor? http://www.arkitera.com/h5882-alan-yonetimi-ve-anit-eser-kurulu.html, (2010). İnternet: Alan Yönetimi, Yönetim Planı, http://www.istanbulmiraskomitesi.com/kurumlar/alan-yonetimi.html, (2010). İnternet: Azdavayda Ekoturizmin Geliştirilmesi Projesi, http://www.azdavay.com/haberler/haber_oku.asp?haber=1369, (2010). İnternet: Center for Watershed Protection, http://www.cwp.org/Resource_Library/index.htm (2010). İnternet: Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi, http://www.agm.gov.tr/ashrp/detaysite.asp?id=31 (2010). İnternet: Guidelines and Manual on Land-Use Planning and Practices in Watershed Management and Disaster Reduction, ST/ESCAP/1781, 1997, http://www.unescap.org/enrd/water_mineral/pubs/watershed/watershed1.htm (2010). İnternet: Havza Koruma Eylem Planları, http://www.styd-cevreorman.gov.tr/DATA/HKEP/hkep.html, (2009). İnternet: Havza Koruma Eylem Raporları, http://www.cygm.gov.tr/CYGM/AnaSayfa/SuToprakYonetimi/HavzaKoruma.aspx?s flang=tr (2010). İnternet: İl Özel İdaresi Yönetimi, http://www.mahalli-idareler.gov.tr/Mahalli/BldYonetimi.aspx, (2010). İnternet: 2nd World Water Forum, http://www.worldwatercouncil.org/index.php?id=16 (2011). İnternet: Neden Havza Ölçeği ve Entegre Havza Yönetimi? http://www.wwf.org.tr/tr/su_konya_nhoehy.asp (2010). İnternet: Organization of Water Management in France, International Office for Water, http://www.iowater.org/spip.php?article1068 (2009). İnternet: The Dublin Statement on Water and Sustainable Development, http://www.inpim.org/files/Documents/DublinStatmt.pdf (2011). İnternet: The EU Water Framework Directive - integrated river basin management for Europe, http://ec.europa.eu/environment/water/water-framework/index_en.html (2010). İnternet: Toprak ve Su Kaynakları, http://www.dsi.gov.tr , (2010). 128 İnternet: Total Catchment Management, http://www.murrimbidgee.cma.nswgov.au (2009). İnternet: Türkiye’nin Büyük Akarsu Havzaları Haritası, http://cografyam.net/ 2010). İnternet: Uluabat Gölü Yönetim Planı Faaliyetleri Mart 2006 Güncellemesi http://www.marcep.org/pdf_doc/uluabat_golu_yonetim_plani.pdf, (2010). İnternet: Veritabanı Yapısı ve Alan Yönetimi, http://www.gomydb.com/veritabanlari/80-oracle-veritaban-yaps-ve-alan-yoenetimiogs-1.html (2010). İnternet: Water Management in France, http://www.waternunc.com/gb/ageau2gb.htm, (2009). İnternet: Water Scarcity, http://www.fao.org/nr/water/topics_scarcity.html (2010). İnternet: Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi, http://www.yesilirmak.org.tr/http/YHKB_Genel2.htm , (2010). İnternet: Zümrüt Köyü Ekoturizm Uygulama Projesi, http://www.ked.org.tr/zumrut.htm, (2010). Jones, R.C., Grizzard, T., Cooper R.E., “The Response of Stream Macroinvertebrates and Water Quality to Varying Degrees of Watershed Suburbanization in Northern Virginia”, In Watershed ‘96: Moving Ahead Together, Environmental Protection Agency, 671-674, U.S. (1996). Kapluwitz, M. D., Witter, S. G., “ Agricultural and Residential Stakeholder input for Watershed Management in a Mid-Michigan Watershed”, Landscape and Urban Planning, 84:20-27, (2008). Karadağ, A .A., “Katılımcı Havza Yönetim Modelinin Oluşturulması: Kovada Gölü Örneği”, Ankara Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Ankara, 1-10 (2007). Karadağ, A., Uzun, O., “Havza Yönetimi ve Türkiye’nin Sınıraşan Su Politikalarına Etkisi”, 1. International Davras Congress, Social And Economics Issues Shaping The World’s Future: New Global Dialogue , Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta, Türkiye (2009). Karadeniz, N., Baylan, E., “Avrupa Peyzaj Sözleşmesi ve Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi Çerçevesinde Yaşam ve Su Kaynakları: Terkos Gölü Örneği”, Küresel İklim Değişikliği ve Su Sorunlarının Çözümünde Ormanlar Sempozyumu”, Türkiye Ormancılar Derneği Marmara Şubesi, İstanbul, 196, (2007). 129 Karadeniz, N., Özbek, H., Gül, S., “Ülkemiz Koruma Alanlarında Yönetim Planı Süreci”, 2000’li Yıllarda Çevre ve Peyzaj Mimarlığı Sempozyumu. Bildiriler Kitabı 177-184, Ankara, (2000). Karaelmas, O., “Çerkeş Havzasının Optimal Alan Kullanım Planlaması Üzerine Bir Araştırma”, Ankara Üniv., Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi, 154, Ankara (2003). Karahan, F., Angın, İ., “Yeşil Alan Uygulamalarında Su Tüketiminin Asgariye İndirilmesi İçin Sukkulent Bitki Türlerinden Yararlanma”, TMMOB 2. Su Politikaları Kongresi, Ankara, 291, (2006). Kastamonu İli Arazi Varlığı, “Toprak Grupları, Toprak Sınıfları, Erozyon, Arazi Yetenek Sınıfları Haritası”, Kastamonu Köy Hizmetler Genel Müdürlüğü Yayınları, (1993). Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, “İlçelere Ait Konaklama Tesislerine İlişkin İstatistiki Veriler”, Kastamonu İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Raporu, Kastamonu, (2010). Kastamonu Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, “İlçelere Ait 2009 Yılı İklim Verileri”, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Kastamonu (2009). Kastamonu Müze Müdürlüğü, “İlçelere Ait Arkeolojik, Kentsel ve Doğal Sit Alanları Verileri”, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kastamonu (2010). Kastamonu Sağlık İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Sağlık Birimleri Verileri”, Sağlık Bakanlığı, (2009). Kastamonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Sanayi Tesisleri Verileri”, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Kastamonu, (2009). Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, “Devrekâni Çayında Alınan Nitrat Sonuçları” T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Kastamonu (2009). Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, “İlçelere Ait Tarım ve Hayvan Ürünleri İstatistiki Verileri” T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, Kastamonu (2009). Kastamonu Valiliği, “Kastamonu İli 2006 Yılı İl Çevre Durum Raporu”, Kastamonu İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Kastamonu, (2006). Ketenoğlu, O., Aydoğdu, M., Turan, L., Kaynak, S., “Küre Dağları Milli Parkı’nın Biyolojik Zenginlikleri”, Biyolojik Çeşitlilik ve Çevre Koruma Rehberi, Ankara, 83, (2001). 130 Kibaroğlu, A., “Küresel Su Politikaları ve Havza Yönetimi”, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Haber Bülteni, , Ankara, 2006 (3):46-49, (2006). Kurttila, M., Pesonen, M., Kangas, J., Kajanus, M., “Utilizing the Analytic Hierarchy Process (AHP) in SWOT Analysis – A Hybrid Method and its Application to a Forest-Certification Case”, Forest Policy and Economics, 1: 41-52, (2000). Ludwik, A.T., “Harmonizing Water Use And Development With Environmental Protection”, Water in a Developing World-The Management of a Critical Resources, 75, Colorado, ABD (1978). Manavoğlu, E., “Şehir Planlama ve Tasarımında Su Kaynaklarının Önemi AntalyaKoyalaltı Örneği”, Planlama Dergisi: Kent Planlama ve Su, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, Ankara, ISSN:1300-7319, 3-4 (41):119-131, (2007). Minnesota Pollution Control Agency, “Basin Planning and Management”, Policy and Planning Division, 1-3, Saint Paul, MN, (2002). Mishra, B., “A Successful Case of Participatory Management of Ralegan Siddhi Village in District Ahmadnagar Manhastra India”, Association of Voluntary Agencies for Rural Development, India, (1997). Mostert, E., “River Basin Management and Planning”, 4. National Congress on Water Resources, Lizbon, Portekiz, 1-12, (1998). Özdamar, K., “SPSS ile Bioistatistik”,. Baskı Kaan Kitapevi, Eskişehir, 3,(4): 452, (2001). Öztürk, S., “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Kaynak Değerleri ve Yönetim Açısından İrdelenmesi”, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı ABD Yüksek Lisans Tezi, Zonguldak, 156, (2004). Öztürk, S., “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Rekreasyonel Kaynak Değerlerinin İrdelenmesi”, Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi, Isparta, ISSN: 1302-7085, A(2):138-148, (2005). Pesonen, M., Kurttila, M., Kangas, J., Kajanus, M., Heinonen, P., “Assessing the Priorities Using A’WOT Among Resource Management Strategies at the Finnish Forest and Park Service”, Forest Science, 47 (4): 534-541 (2001). Randhir, O.T., Connor, O.R., Penner, P.R., Goodwin, W.D., “A Watershed-Based Land Prioritization Model For Water Supply Protection”, Elsevier Science, 143:1-3, (2001). Rogers, G.O., Defee, B.B., “Lonterm Impact Of Development On A Watershed: Early Indicators of Future Problems”, Landscape And Urban Planning, 73: 215233, (2005). 131 Saner, E., “AB Üyelik Süreci ve Sınıraşan Ülkeler”, II. Su Politikaları Kongresi, TMMOB, Ankara, (2008). Schmoldt, D. L., Peterson, D. L., “Analytical Group Decision Making in Natural Resources: Methodology and Application”, Forest Science, 46(1): 62-75, (1995). Sezgin, İ. H., “Başdere Havzası Kırsalının Kalkınma Potansiyelleri”, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 162, (2007). Shamsi, U.M., “Water Resource Engineering Application Of Geografic Information Systems”, Wetland And Environmental Application of GIS, Crc Pres, Boca Raton, Florida, USA, 373, (1995). Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, “1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Plan Açıklama Raporu”, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü, Çiftevler Sokak No: 3/1 A.Ayrancı/Ankara, (2008). Sönmezler, G., “Proje Yönetimi Yaklaşımıyla En İyi Festival Mekanı ve İçeriğinin Seçimi”, Yıldız Teknik Üniversitesi, Makine Fakültesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü Doktora Tezi, İstanbul, 149, (2008). Steiawan, H., Mathieu, R., Fawcett, M.T., “Assesing The Appllicability Of The V-IS Model to Map Urban Land Use in The Develping World: Case Study Of Yogyakarta”, Indonesiacomputers, Environment And Urban Systems, 30(4):503522, (2006). Steiner, F., Mscherry, L., Guhathakurta, S., Maruffo, J., Holm, M., “A Watershed At A Watershed: The Potential for Environmentally Sensitive Area Protection in The Upper San Pedro Drainage Basin (Mexico And USA)”, Landscape And Urban Planning, 49:129-148, (2000). Sulak Alanlarda Yönetim Planlaması Kurs Notları, T.C. Çevre Bakanlığı, 5-46, (2000). Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, “Planlama ve Kentsel Su Tüketim İlişkisi: Antalya Örneği”, Antalya İçme Suyu ve Sorunları Sempozyumu, Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Kent Konseyi, (2006). Şehir Plancıları Odası Su Komisyonu, “Bölge ve Kent Planlama İle Su Tüketim İlişkisi: Dünya ve Ankara Örnekleri”, Planlama Dergisi: Kent Planlama ve Su, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, ISSN:1300 7319, 3-4:(41):9-15 Ankara (2007a). Şehir Plancıları Odası Komisyonu, “Küresel Su Politikalarının Şehir ve Bölge Planlama Disiplini Açısından Değerlendirilmesi”, Planlama Dergisi: Kent Planlama 132 ve Su, TMMOB Şehir Plancıları Odası Yayını, ISSN:1300 7319, 3-4:(41):23-35 Ankara (2007b). Tanık, A., “Integrated Watershed Management”, Ders Notları, İTÜ, İstanbul, (2007). TR8 Batı Karadeniz Bölgesi Tarım Master Planı, T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı, (2007). Tunoğlu, C., “Devrekâni Kuzey Yöresinin (Kastamonu) Jeolojik İncelenmesi” Hacettepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 269, (1991). Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası’nın (Kastamonu kuzeyi) Maastrihtiyen Yaşlı Pelajik Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, Türkiye 9. Petrol Kongresi ve Sergisi, Bildiriler Kitabı, 84-91,(1992a). Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası (Kastamonu Kuzeyi) Üst Jura-Alt Kretase Yaşlı Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, T.P.J.D. Bülteni, 3(1):75-86, (1992b). Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası’nda (Orta Pontidler) İncigez ve Davutlar Formasyonları Kumtaşlarının Çökelme Koşullarının İncelenmesi”, Yerbilimleri, Hacettepe Üniversitesi. YUVAM Bülteni, Ankara, 16, 149-165, (1993). Tunoğlu, C., “Devrekâni Havzası (Kastamonu Kuzeyi) Üst Paleosen-Alt-Orta Eosen Yaşlı Karbonat İstifinde Mikrofasiyes Analizleri”, Türkiye Jeoloji Bülteni, 37 (2): 43-51, (1994). TÜİK, “İller İtibarıyla Gayri Safi Yurt İçi Hasıla”, Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2001). TÜİK, “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nüfus Sayımı”, Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2010). TÜİK, “İş Gücü Verileri” Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2009). TÜİK, “Kastamonu İli ve İlçelere Ait Tarımsal ve Hayvansal Ürünlere Ait İstatistikler” Türkiye İstatistik Kurumu, Kastamonu, (2007). Türk Çevre Mevzuatı, Önder Matbaa, Ankara, 663, (1992). Türker, N., Çetinkaya, A., “Batı Karadeniz Bölümü Ekoturizm Potansiyeli”, Kastamonu İli Turizm Potansiyeli, Ankara, 1(1):366-462, (2009). Türker, N., Öztürk, S., “Host Communities Perceptions of Tourism Development and Planning in the Kure Mountains National Park”, Intenational Conference on Tourism (ICOT), Rhodos-Yunanistan, 106, (2011). 133 Uluçay, H., “Havza Planlaması ve Yönetimi”, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı, Yüksek Lisanas Tezi, İstanbul, 1-55, (2006). UN, “Guidelines And Manual Land-Use Planning and Practices in Watershed Management and Disaster Reduction, Economic and Social Commission for Asia and The Pacific”, United Nations, (1997). Uzun, O., “Düzce Asarsuyu Havzası Peyzaj Değerlendirmesi ve Yönetim Modelinin Geliştirilmesi”, Ankara Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara, 1329, (2003). Vadineanu, A., Preda E., “Watersheds Management in Romania: Challenges and Opportunities”, (eds: Gönenç, İ. E., Vadinenau, A., Wolfin, J.P., Russo, R.C.), Springer, Netherlands, ISSN 1874 6519, 12 (1):113-132, (2008). Vurdu, H., Uslu, N., Güney, K., Ünal, S., Ayan, S., Sıvacıoğlu, A., Gürel, N., Küçük, Ö., Ulusan, D., Öztürk, S., Türkyılmaz, E., “Küre Dağı Milli Parkı’nın Floristik Zenginliği ve Habitat Alanlarının Belirlenmesi Projesi Sonuç Raporu”, Gazi Üniversitesi Kastamonu Orman Fakültesi Kütüphanesi, Proje Kodu:2002K120250, DPT Kastamonu, 45-47, (2004). Wang, X., Yu, S., Huang, G. H., “Land Allocation Based on Integrated GISOptimization Modelling At Watershed Level”, Landscape And Urban Planning, 73: 215-233, (2004). Yeşilyurt, N., Ertekin, K.İ., Tunoğlu, C., “Batı Pontidler’de (Seydiler/Kastamonu) Yeni Bir Litostratigrafi Birim Önerisi: Geç Lütesiyen-Bartoniyen Yaşlı Seydiler Formasyonu”, Türkiye Jeoloji Bülteni, 48 (1): 41-54, (2005). Yıldız, A., Yeşilyurt, N., Tunoğlu, C., “Eosen yaşlı Seydiler Formasyonu’nun (Kastamonu, KB Türkiye) Planktonik Foraminifer, Kalkerli Nannoplankton Biyostratigrafisi, Ostrakod Topluluğu ve Eskiortam Yorumu”, Yerbilimleri, 28 (1): 33-55, (2007). Yıldız, N., “Tortum Çayı Havzasın Uygun Alan Kullanımlarının CBS İle Belirlenmesi”, Atatürk Üniv. Fen Bilimleri Enstitüsü, Peyzaj Mimarlığı ABD, Doktora Tezi (Basılmamış), Erzurum, 4-8, (2006). Yılmaz, E., “R’WOT Tekniği: Arıcılık Sektöründe Katılımcı Yaklaşım ile Örnek Bir Uygulaması”. DOA Dergisi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü, Tarsus-Adana, 40 (6): 93, (2006). Yılmaz, E., “A’WOT Tekniği Kullanarak Katılımcı Yaklaşımla Proje Değerlendirmesi”, DOA Dergisi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayını, Tarsus-Adana, 13 (1):1-19, (2007). 134 Yılmaz, V., “Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi Özelinde Havza Yönetiminin İncelenmesi” Çukurova Üniv., Fen Bilimleri Enstitüsü, Toprak ABD, Y.Lisans Tezi, Adana, (1999). Yurteri, C., Soyupak, S., Gemici, Y., Ekemen, E., Onur, A.K., Aslan, G., Tumbat, G., “Seyhan Nehri Havzası Çevre Yönetim Planı Geliştirilmesi Projesi”, Orta Doğu Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Ankara, Proje No: 93K 100020, (1996). Yüksek, Ö., “Küre Dağları”, Atlas Dergisi, Çankin Cad. Koç Han.No: 7 Kat.2, Ulus/Ankara, 50(1): 97-112, (1997). 135 EKLER 136 EK-1 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı Mevcut kurumsal yapı Su kaynaklarından sorumlu kurumların su yönetimindeki görevleri aşağıda belirtilmiştir: Çevre ve Orman Bakanlığı 1991’de kurulmuş olan Bakanlık, başlıca, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi ile ilgili temel görevleri üstlenmektedir. 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında yeralan ve 1988 yılında yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile alıcı ortam ve deşarj uygulamasını sağlamak, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliğini uygulamak ve koordinasyonu sağlamak başlıca görevleri arasındadır. Çevre yönetimiyle ilgili başlıca koordinatördür. Bakanlığın su sektörü ile ilişkisi su kaynaklarını korumak, kirliliği önlemek, gerekli önlemleri almak, su kaynaklarının üretim ortamları olan dağlık ve yukarı havzaları korumak, bu alanların korunmasına yönelik projeleri geliştirmek, sel, taşkın, heyelan ve erozyonu önleyecek ağaçlandırma projeleri üretmek, ekolojik planlar ve kalkınma hedefleri çerçevesinde Çevre Düzeni Planlarını yaptırmak ve onaylamak anlamında büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, çevre korumaya yönelik uygun teknolojiler belirlemek, her türlü atığın çevreye olan zararının yok edilmesini sağlamak ve denetimini yapmak bakanlığın görevleri dahilindedir. 137 EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı Su alanlarının üretim kapasitelerinin tayini, bu kaynakların korunması, değerlen1dirilmesi, sportif balık avcılığı suretiyle turistik aktivitenin canlandırılması ve bu sularda tabii ve suni üretim yapılması, ıslah edilmesi, gerekli tesislerin kurulması, bu amaçlara yönelik orman alanlarının korunması, geliştirilmesi ve yeniden ağaçlandırılması ve orman içi meraların ıslahı ile çevrenin korunması ve bu amaçlara ulaşmak için orman köylüsünün sosyo-ekonomik kalkınmasına yardımcı olmak Orman Bakanlığını ilgilendiren konulardandır. Yine su kaynaklarına ilişkin bakanlık, inşası tamamlanan barajlarda periyodik ölçümler almak, hızlı bir sedimantasyon tespit edildiği taktirde, imkânlar çerçevesinde ve gerektiğinde ilgili diğer kuruluşlarla da işbirliği sağlayarak erozyon kontrol ölçümleri almaya çalışmaktadır [Burak ve ark., 1997]. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) 1953’te 6200 sayılı kanunla, toprak ve su kaynaklarını geliştirerek ekonomiye katkı sağlamak amacıyla kurulan DSİ, 31.08.2007 tarihinden itibaren Çevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı olarak hizmetlerini yürütmektedir. Su kaynakları yönetiminde ana yatırımcı kurulu olarak görev yapmaktadır [www.dsi.gov, 2010]. Sulama tesisleri kurmak, enerji üretmek, taşkınlara karşı tarım sahalarının korunmasını sağlamak, kurulan işletmelerin bakım ve onarımını gerçekleştirmek, 167 Sayılı Yeraltı Suları Kanunu (YAS) hükümleri uyarınca yeraltı suyu işletme sahaları içinde açılacak kuyuların adetlerini, yerlerini, derinlik ve diğer özellikleri ile çekilecek su miktarını belirlemek kuruluşun faaliyetleri arasındadır. 167 Sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca sınırları ve yapısı, özellikleri belirlendikçe yeraltı suyu sahaları da yine DSİ Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine ilgili bakanlıkça “Yeraltı 1 Çevre Düzeni Planları dahilinde arazi kullanımı çerçevesinde ekolojik ilkelerin baz alındığı koruma kullanma dengesinin gözetildiği uluslararası, ulusal ve bölgesel kararlar, prensip ve politikalar geliştirilmektedir. 138 EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı Suyu İşletme Alanları” kabul ve ilan edilmektedir. İlan edilmiş yer altı suyu işletme sahaları dışında yeraltı suyu aranması ve kullanılması aynı kanunun 8. maddesi uyarınca DSİ tarafından verilecek izne bağlı olmaktadır. Aynı şekilde ıslah ve tadil izin belgeleri de yine DSİ’nin yetkisi dahilindedir. DSİ, 1968 tarihinde nüfusu 100.000’den fazla şehirlerin içme suyunu temin etmek işinide üzerine almış bulunmaktadır. DSİ, nüfusu 100.000’i aşan şehirlerin içme suyu, kullanma ve endüstri suyunun temin edilmesi amacıyla depolama (baraj, regülatör, YAS vb) ana iletim hattı, arıtma tesisi, pompa istasyonları ve ana temiz su deposu yatırımlarının etüd, veri toplama, master plan, planlama, kati proje, tatbikat projesi ve inşaatlarını yapmakla yükümlü olmaktadır. DSİ’nin çalışmalarına başlaması için Bakanlar Kurulu kararı, ilgili belediye meclisi kararı ile belediye ve DSİ arasında projenin her kademesi için protokollerin yapılması ön koşul olmaktadır [Burak ve ark., 1997]. Ayrıca, orman içi akarsu, göl ve göletlerin değerlendirilmesi, korunması, ağaçlandırma, meraların ıslahı, erozyon kontrolü vb DSİ Genel Müdürlüğü’nün yasalarla belirlenmiş amaçları doğrultusunda ve bütçe imkânları çerçevesinde yürütülen, DSİ ve diğer kamu tesisleri ile taban tarım arazilerinin korunması çalışmalarında problemli olan havzalar etüt edilmekte ve erozyon kontrolü için gerekli önlemler belirlenmektedir. Bu etütler sonucu ortaya çıkan projeler, havzalarda arazi kullanım şekline göre, yasalarla su ve toprak koruma önlemlerini almakla yetkili ve sorumlu kılınmış diğer kamu kuruluşlarına aktarılmakta ve işbirliği sağlanmaktadır [Burak ve ark., 1997]. Yerel yönetimlerin gereksinimleri doğrultusunda planlama, finansman ve kentsel alanlardaki su ve atıksu tesislerinin yapımından merkezi devlet kuruluşları olan DSİ ve İller Bankası sorumludur. Bakanlığa bağlı Özel Çevre Kurumu Başkanlığı, Ağaçlandırma ve Erozyon, Milli Parklar Genel Müdürlüğü gibi ilgili merkezi ve bunlara bağlı yerel müdürlükler de su kaynakları yönetiminde görev almaktadır. 139 EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Kalkınma plan ve programları doğrultusunda kırsal alanların kalkındırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi, alt yapı tesisleri gibi kamu hizmetlerini yürütmek amacıyla kurulmuştur. Bu amaçlarla politikalar belirlemek, doğal kaynakların (toprak, su, bitki vb) korunması ve geliştirilmesi için plan, program ve proje yapmak veya yaptırmak görevlerinden bazılarıdır. Bakanlığın su sektöründe denetim mekanizmasındaki en önemli rolü 1380 Sayılı Su ürünleri Kanunu ve Tüzüğü kapsamında su ürünleri üretilen suların korunması ve ve buraya yapılacak deşarjların kontrolü ile ilgilidir [Uzun, 2003]. Bu alanlardaki denetim yetkisi bakanlığa bağlı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’ne aittir. Sağlık Bakanlığı 1936 yılında çıkarılan 3017 sayılı kanunla içme sularının sağlıklı kontrolünün sağlanması hizmeti “Sağlık Bakanlığı”na verilmiştir. 1593 sayılı Hıfzıssıhha Kanunu ile Sağlık Bakanlığı toplum sağlığının korunmasından sorumlu tutulmuştur. 1984’de Çevre Sağlığı Müdürlüğü’nün hizmet alanı genişletilmiştir. Su kalitesinin kontrolü, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik analizler yapma, klor ölçümleri, ruhsat ve kabul işleri Bakanlığın Çevre Sağlığı Müdürlüğü’nün hizmet alanı içerisine girmektedir. Yerel ölçekte il sağlık müdürlükleri, ilçe sağlık grup başkanlıkları bu görevleri yürütmektedir [Burak ve ark., 1997]. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Başbakanlığa bağlı olan ve içme suyu sektörü ile makro seviyede yakın ilişkili bir teşkilattır. DPT, bu sektörde hem yatırım kararlarına hem de denetim mekanizmasına etki edebilmektedir. Yatırım tahsislerinin sektörel dağılımı ile sektöre yön verebilmektedir. Ayrıca, DSİ ve İller Bankasının yatırımlarını yönlendirici, ülke ölçeğinde dengeli dağılımı sağlayıcı role de sahiptir. DPT, içme suyu sektöründe 140 EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı yatırımı yönlendirici, koordinasyonu sağlayıcı, eşgüdümü oluşturan, makro ölçekte hedefler geliştiren bir kurumdur [Burak ve ark., 1997].Su kaynakları ve atık su arıtma tesislerinin geliştirilmesi ile ilgili olarak, hükümete yıllık ve beş yıllık programlar sunan, rasyonel ve tutarlı yatırım programlarının hazırlanmasını amaçlamaktadır [Uzun, 2003]. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yüzey ve yeraltı su kaynaklarının planlanması, yönetimi, geliştirilmesi, işletilmesi, enerji üretilmesi, jeotermal su kaynaklarının belirlenebilmesi ve değerlendirilmesi görevlerinden sorumludur. Bakanlığa bağlı Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİEİ), 1935 yılında kurulmuş olup özel hukuk hükümlerine tabi, ticari usullere göre yönetilen ve tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşudur. EİEİ, su sektörüyle bağıntılı görevlerini üç ana hizmet biriminin koordineli çalışmalarıyla yürütmektedir. Bu birimler Proje Daire Başkanlığı, Jeoloji ve Sondaj Daire Başkanlığı ve Hidrolik Etütler Daire Başkanlığıdır. İdare’nin 2819 sayılı Kuruluş Kanunu hükümleri çerçevesindeki görevleri; ülkemizin su kaynaklarından, elektrik enerjisi üretimine elverişli olanları saptamak ve bunlarla ilgili hidrolojik, jeoteknik araştırma ve etüt ile baraj ve hidroelektrik santrallerin istikşaf, master plan, fizibilite ve kesin proje aşamalarındaki etüt, proje mühendislik hizmetlerini yürütmek ve ayrıca 3096 sayılı kanun kapsamında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından verilen kamulaştırma ve kontrol hizmetlerini yapmaktır. Gelişmekte olan ülkemizin gittikçe artan elektrik enerjisi ihtiyacının gerektiği şekilde karşılanabilmesi için, İdare’nin görevleri kapsamında yer alan tasarlanan tesislerin, mühendislik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır. İdare, hidroelektrik potansiyelinin halen yararlanılmayan bölümünün gecikmeden hizmete sunulmasını temin etmek için ihtiyaç öncesinden yeterli miktarda projeyi hazır halde bulunmaktadır [Burak ve ark., 141 EK-1 (Devam) Türkiye’deki Su Kaynaklarına İlişkin Mevcut Kurumsal Yapı 1997]. Bakanlığa bağlı bir diğer kurum olan Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), jeotermal kaynakların aranması ve bulunması görevlerini üstlenmektedir. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı İçilebilir su kaynaklarının belirlenmesi, korunması, kullanıma sunulması, kanalizasyon ve arıtma tesisleri gibi alt yapı hizmetlerinin yapımında yerel yönetimlere destek olmaktadır. Bakanlığa bağlı, İller Bankası Genel Müdürlüğü, 1933 yılında belediyelere bayındırlık hizmeti vermek amacıyla “Belediyeler Bankası” adıyla kurulmuş olup 1945 yılında yapısında değişiklik yapılarak “İller Bankası” adını almıştır. Genel Müdürlük, yatırımları yönlendirici, ülke genelinde dengeli dağılımı sağlayıcı bir görev üstlenmiştir. Ortak idarelere istemeleri halinde, mahalli kamu hizmetleriyle ilgili içme suyu, kanalizasyon, arıtma tesislerinin yapılmasında kredi sağlamak veya fondan tahsis yapmak, bu hizmetleri için harita, plan, proje, keşif ve etüdlerin yanı sıra alt ve üst yapı tesislerinin inşaat işlerini yapmak veya yaptırmak gibi görevleri mevcuttur. Ayrıca, İller Bankasının Katı Atık Yönetimi ile ilgili sorumluluğu da söz konusudur [Burak ve ark., 1997]. İçişleri Bakanlığı Bakanlığa bağlı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne ait İl Özel İdare Genel Sekreterliği, belediyeler, köyler ve çeşitli birlikler (Sulama Birlikleri, İçme Suyu Birliği ve Köylere Hizmet Götürme Birliği) su kaynakları ve çevre kalitesinin korunmasına ilişkin çeşitli yetkilere sahiptir. 5286 Sayılı Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Kaldırılması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında kanun, 13.01.2005 tarihinde kabul edilmiş ve genel müdürlüğün yetki ve görevleri İl Özel İdare Genel Sekreterliğine devredilmiştir. Bu kapsamda, Genel Sekreterlik 142 EK-1 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut kurumsal yapı kalkınma plan ve programlarında yer alan ilke ve politikalar doğrultusunda toprak ve su kaynaklarının verimli kullanımını, korunmasını, geliştirilmesini sağlamak ve bu doğrultuda çiftçilere hizmet götürmek, köy ve bağlı yerleşim birimlerinin yol, su, elektrik, kanalizasyon tesislerinin inşaatı, bakım, onarım ve işletme hizmetlerini tespit etmek ve yürütmek, köy ve bağlı yerleşim birimlerine, askeri garnizonlara, içme ve kullanma suyu temin etmek, devletçe ikmal edilmiş sulama tesislerinden alınan veya tarım alanlarında bulunan suyun sulama hizmetlerine yönelik tesislerini yapmak, sulama suyu ihtiyacı 500 l/sn’ye kadar olan suların tesislerini kurmak, ıslah ve tevsi etmek, işletilmelerini sağlamakla hükümlüdür [Burak ve ark., 1997]. İl Özel İdare Genel Sekreterliğine bağlı su kaynakları yönetimi ile ilgili görevlerde destek vermek amaçlı birlikler bulunmaktadır. Bunlardan İçme Suları Birliği, içme suları alt yapısının planlanması, projelendirilmesi gibi hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak amacıyla kurulmuştur. Sulama Birlikleri, sulama tesislerinin işletme, bakım ve yönetim, mevcut tesislerin rehabilitasyonu ve modernizasyonu gibi çalışmalarla görevlidir. Köylere Hizmet Götürme Birliği, yol, su, kanalizasyon gibi alt yapı tesisleri ile köylere ait diğer hizmetlerin yürütülmesine yardımcı olmak, yapmak, yaptırmak ve kırsal kalkınmayı sağlamak üzere köylerin de katılımını sağlanması ile birlik kurulmaktadır. İlçelerin mülki idari amiri olan kaymakam, valiliklerin işlerini kendi sınırları içerisinde yürütmektedir. Muhtar, kaymakamlığa bağlı, su kaynakları ve çevreye ilişkin faaliyetleri izlenmesi, yöre halkının ihtiyaç ve sorunlarının belirlenmesini ilişkin işleri yürüten yerel ölçekte en küçük mülki amiridir. Belediyeler, su kaynakları kirliliğinin denetlenmesi, kontrolü ve çöplerin toplanmasında yetkilidir. Ayrıca, büyükşehir belediyeleri merkezi idarenin bazı yetkilerini de kendi üzerine alarak su ve çöp yönetimi gibi görevleri de üstlenmiştir [www.mahalli-idareler.gov, 2010]. Maliye Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı su kaynakları sektörüne finansal destek veren kurumlardır. 143 EK-2 Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı Mevcut Yasal Yapı 1920’lerden beri su kaynaklarını korumak ve çevre kirliliğini önlemek üzere TBMM ve yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından 70’in üzerinde yasa hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasa’da yeri olan yasal düzenlemelerin çoğunluğu çevre ve halk sağlığını korumaya yönelik maddeler içermektedir. Kanun ve yönetmelikler, su kaynaklarının korunması, kullanılması, planlanması, yönetimi, yatırımların yapılması, su kaynaklarını kirletenlere karşı ceza ve yaptırımların belirlenmesi, ilgili kurum ve kuruluşların görev, sorumluluk ve yetkilerinin belirlenmesi vb konulara açıklık getirmektedir. Türkiye’de havza alanları yönetiminin temelini oluşturan mevzuat dört grupta ele alınabilir [Burak ve ark., 1997]: Anayasal hak ve sorumluluklardan kaynaklanan Çevre Kanunu ile kanunun ilgili maddeleri uyarınca hazırlanmış yönetmelik ve yönergeler (Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, Hava Kirliliği Kontrol Yönetmeliği vb.) Çevre konusunda yatırım ve işletme yapan kurum ve kuruluşlara ait kanun, yönetmelik ve yönergelerin çeşitli maddeleri (Kuruluş Kanunları, Köy Kanunu, Maden Kanunu, İSKİ Yönetmelikleri vb.) Doğal kaynakların kullanımı konusundaki kanun, yönetmelik ve yönergeler (Su Ürünleri Kanunu, Sular Hakkındaki Kanun, Orman Kanunu, Boğaziçi Kanunu, Kıyı Kanunu, Yeraltı Suları Hakkında Kanun vb.) Halk sağlığı ile ilgili kanun, yönetmelik ve yönergeler (Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Kaynak Suları Yönetmeliği, TSE İçme Su Standartları Kanunu, Köylerin İçme ve Kullanma Suları Hakkında Kanun, Sular Hakkında Kanun vb.). Kanunlar genellikle su kaynaklarının özelliklerine ve durumlarına göre oluşturulmuştur. Yüzey, yeraltı, kıyı, içme ve kullanma suları gibi özünde birbiriyle 144 EK-2 (Devam) Türkiye’deki su kaynaklarına ilişkin mevcut yasal yapı ilişkili durumlar olmasına rağmen bağımsız değerlendirilmektedir. Mevcut düzenlemelerle aynı su kaynağından birden fazla kurum farklı amaçlarla kendi yönetmeliklerini uygulayarak yararlanabilmektedir. 31 Aralık 2004 tarih ve 2587 sayılı Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği” içme ve kullanma suyu temin edilen baraj ve rezervuarları için mutlak, kısa, orta ve uzun mesafeli koruma alanları belirlemekte ve bu koruma alanlarında su kaynağı ve havzasını korumaya yönelik sınırlamalar getirmektedir Çevre mevzuatının geniş bir görüş açısıyla ele alınabilmesi için su kirliliğine neden olan etmenlerin çok yönlü değerlendirilmesi amaçlanmış ve standartlar hem alıcı ortama yönelik hem de evsel ve endüstriyel deşarjlara yönelik olarak belirlenmiştir. Ancak yönetmelikler ülke ölçeğindeki durumu tümüyle yansıtmadığı için etkin bir şekilde uygulanabilirliği halen tartışma konusu olmaktadır. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 5. Maddesi’nde, kıta içi su kaynaklarının her türlü kullanım amacıyla korunması, kirlenmesinin önlenmesi ve kirlenmiş olan su kaynaklarının, su kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla havzanın özelliklerinin de dikkate alındığı bir havza koruma planı yapılmasının, yapılan havza koruma planı sonucunda uzun vadeli bir koruma programı ve koruma tedbirleri belirlenmesinin ve bu şekilde hazırlanacak koruyucu plana uyulmasının esas olduğu belirtilmiştir. Yönetmelik’te ayrıca, kıta içi su kaynaklarının mevcut kalitesinin kullanım alanları için gerekli kalite kriterlerine uygunluğunun tespitinin ve havza planının ilgili kurumların görüşünü alarak Devlet Su İsleri Genel Müdürlüğü’nce yapılmasının esas olduğu ifade edilmiştir. Havzalar birer ekolojik bölge olduğu kadar, içindeki insan, sermaye, mal ve hizmet akışları ile işlevsel bölge özelliklerini de taşımaktadırlar [DPT, 2001]. 145 EK-3 Eğim grupları haritası 146 EK-4 Büyük toprak grupları haritası 147 EK-5 Arazi yetenek sınıfları haritası 148 EK-6 Erozyon risk sınıfları haritası 149 EK-7 Toprak derinliği sınıfları haritası 150 EK-8 Hidroloji haritası 151 EK-9 Devrekâni ve Cide ilçelerine ilişkin iklim verileri [Kastamonu Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, 2009]. 152 EK-10 Arazi kullanım haritası 153 EK-11 Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007]. Meyve verileri İlçe Adı İlçe Adı Ağlı Azdavay Cide Grup adı Grup adı Yumuşak Çekirdekliler Ürün adı Ürün adı Armut Elma (Diğer) Yıl 2007 2007 2007 Taş Çekirdekliler Erik 2007 31 Kiraz 2007 23 Sert Kabuklular Ceviz 2007 17 Yumuşak Çekirdekliler Armut Elma (Diğer) 2007 2007 250 498 Taş Çekirdekliler Erik 2007 322 Vişne 2007 10 Sert Kabuklular Ceviz 2007 47 Üzüm Ve Üzümsüler Dut 2007 6 Yumuşak Çekirdekliler Armut Elma (Golden) 2007 2007 124 678 Taş Çekirdekliler Erik 2007 96 Kiraz 2007 41 Ceviz 2007 125 Fındık (1) 2007 704 Kestane 2007 1.595 Çilek (2) 2007 2 Incir 2007 107 Sert Kabuklular Üzüm Ve Üzümsüler Üretim(ton) Üretim(ton) 19 30 Pınarbaşı Yumuşak Çekirdekliler Armut Elma (Diğer) 2007 2007 59 60 Seydiler Yumuşak Çekirdekliler Armut Elma (Golden) 2007 2007 17 13 Elma (Starkıng) 2007 15 2007 5 154 EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri Sebze bitkileri verileri [TÜİK, 2007] İlçe Adı Grup adı Ürün adı Yıl Ağlı Yaprağı Yenen Sebzeler Marul (Kıvırcık) 2007 Baklagil Sebzeler Fasulye (Taze) 2007 8 Meyvesi Yenen Sebzeler Hıyar (Sofralık) 2007 30 Domates (Sofralık) 2007 25 Lahana (Karayaprak) 2007 138 Marul (Kıvırcık) 2007 10 Ispanak 2007 8 Pırasa 2007 15 Pazı 2007 3 Maydonoz 2007 1 Fasulye (Taze) 2007 300 Barbunya Fasulye 2007 102 Balkabağı 2007 70 Patlıcan 2007 20 Bıber (Sivri) 2007 48 Hıyar (Sofralık) 2007 170 Domates (Sofralık) 2007 181 Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler Turp (Bayır) 2007 2 Yaprağı Yenen Sebzeler Lahana (Karayaprak) 2007 150 Marul (Göbekli) 2007 35 Marul (Kıvırcık) 2007 18 Ispanak 2007 100 Pırasa 2007 60 Fasulye (Taze) 2007 475 Bakla (Taze) 2007 6 Bezelye (Taze) 2007 8 Barbunya Fasulye 2007 6 Bamya 2007 4 Balkabağı 2007 25 Kabak (Sakız) 2007 67 Patlıcan 2007 96 Biber (Dolmalık) 2007 84 Bıber (Sivri) 2007 255 Hıyar (Sofralık) 2007 749 Domates (Sofralık) 2007 3.728 Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler Soğan (Taze) 2007 300 Meyvesi Yenen Sebzeler Hıyar (Sofralık) 2007 15 Azdavay Yaprağı Yenen Sebzeler Baklagil Sebzeler Meyvesi Yenen Sebzeler Cide Baklagil Sebzeler Meyvesi Yenen Sebzeler Devrekâni Üretim(ton) 1 155 EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri Sebze bitkileri verileri [TÜİK, 2007] İlçe Adı Grup adı Ürün adı Yıl Pınarbaşı Yaprağı Yenen Sebzeler Lahana (Karayaprak) 2007 3 Marul (Göbekli) 2007 3 Marul (Kıvırcık) 2007 2 Ispanak 2007 3 Pazı 2007 1 Fasulye (Taze) 2007 14 Bakla (Taze) 2007 1 Barbunya Fasulye 2007 4 Balkabağı 2007 6 Biber (Dolmalık) 2007 5 Bıber (Sivri) 2007 7 Hıyar (Sofralık) 2007 71 Domates (Sofralık) 2007 90 Soğansı-Yumru-Kök Sebzeler Soğan (Taze) 2007 2 Meyvesi Yenen Sebzeler Hıyar (Sofralık) 2007 60 Baklagil Sebzeler Meyvesi Yenen Sebzeler Seydiler Üretim(ton) 156 EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri Tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007] İlçe Adı Ağlı Grup adı Tahıllar Ekilen alan (dekar) 12.915 Hasat edilen Alan (dekar) 12.915 Arpa (Diğer) 1.520 Endüstriyel Bitkiler Yumru Bitkiler Şekerpancarı Yem Bitkileri Yonca (Yeşil Ot) Ürün adı Buğday (Diğer) Patates (Diğer) Yonca (Kuru Ot) (3) Korunga (Yeşil Ot) Fiğ (Yeşil Ot) (2) Fiğ (Kuru Ot) (2) Mısır (Silajlık) Azdavay Tahıllar 1.520 152 100 251 251 650 2.590 9.500 9.500 11.400 1.200 12 12 15 2 77 77 53 4.700 4.700 2.820 0 1.420 62 62 217 3.500 100 100 7 70 Yulaf (Dane) 50 50 4 80 Kaplıca 50 50 6 120 Çavdar Mısır (Dane) 371 371 33 89 Tritikale (Dane) 30 30 4 133 Buğday (Diğer) 35.429 35.429 2.144 61 6.500 6.500 439 68 Fasulye (Kuru) 700 700 70 100 Fiğ (Dane) 100 100 11 110 Yumru Bitkiler Patates (Diğer) 850 850 765 900 Yem Bitkileri Yonca (Yeşil Ot) 250 250 100 Arpa (Diğer) Baklagiller Yonca (Kuru Ot) (3) Korunga (Yeşil Ot) Korunga (Kuru Ot) (3) Fiğ (Yeşil Ot) (2) Fiğ (Kuru Ot) (2) Cide 1.251 Verim (kg/da) 97 0 Üretim (ton) Tahıllar Mısır (Dane) 60 100 60 0 30.000 17 17 30.000 0 7.200 4.050 5.193 5.193 957 184 23 23 3 130 4.606 4.606 558 121 Arpa (Diğer) 30 30 4 133 Yonca (Yeşil Ot) 20 20 20 Mısır (Hasıl) (2) 1.000 1.000 2.000 Buğday (Durum) Buğday (Diğer) Yem Bitkileri 0 2.000 157 EK-11 (Devam) Havza sınırında bulunan ilçelere ait meyve, sebze, tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri Tahıl, endüstri, yumru, yem, baklagil verileri [TÜİK, 2007] İlçe Adı Devrekâni Grup adı Tahıllar Ürün adı 700 Hasat edilen Alan (dekar) 700 Kaplıca 1.500 Mahlut 20.000 Yulaf (Dane) 105 70 20.000 1.340 67 80 8 100 8.578 121 Arpa (Diğer) 11.000 11.000 1.485 135 200 200 16 80 6.177 6.177 21.838 3.535 100 100 200 Sekerpancarı Yonca (Yeşil Ot) 0 400 100 400 300 0 150 0 45 37.000 37.000 0 14.800 Mısır (Silajlık) 2.000 2.000 8.000 4.000 Buğday (Diğer) 11.957 11.957 1.061 89 600 600 54 90 Yonca (Yeşil Ot) 1 1 Fiğ (Yeşil Ot) (2) 1.500 1.500 Fiğ (Kuru Ot) (2) 0 Arpa (Diğer) Endüstriyel Bitkiler Yumru Bitkiler Yem Bitkileri 1.500 70.857 Endüstriyel Bitkiler Yem Bitkileri Tahıllar 86 80 Fiğ (Kuru Ot) (2) Seydiler 60 70.857 Mercimek (Yeşil) Yem Bitkileri Verim (kg/da) Buğday (Diğer) Baklagiller Tahıllar Üretim (ton) Tritikale (Dane) Yonca (Kuru Ot) (3) Korunga (Yeşil Ot) Korunga (Kuru Ot) (3) Korunga (Tohum) (3) Fiğ (Yeşil Ot) (2) Pınarbaşı Ekilen alan (dekar) 157 Tritikale (Dane) 184 184 74 402 Buğday (Diğer) 26.386 26.386 3.939 149 Arpa (Diğer) 2.640 2.640 290 110 Sekerpancarı 2.649 2.649 8.361 3.156 175 175 525 3.000 Yonca (Yeşil Ot) 18 18 Yonca (Kuru Ot) (3) Korunga (Kuru Ot) (3) Fiğ (Yeşil Ot) (2) 0 16 0 58 Patates (Diğer) Fiğ (Kuru Ot) (2) 7.898 0 7.898 870 158 EK-12 Havzada bulunan ilçelerdeki büyük ve küçükbaş hayvan varlığı istatistikleri [TÜİK, 2007]. Hayvan çeşidi Koyun Keçi Sığır (kültür) Manda At Katır Eşek Sığır(melez) Sığır(yerli) Arıcılık Et tavuğu Yumurta tavuğu Hindi Kaz Ördek Ağlı 750 1.836 15 23 18 396 210 2.316 420 1.400 Azdavay 2700 825 62 40 9 360 3.775 4.250 3.400 9.500 2.800 1.250 415 308 1.500 350 - Cide İlçeler Devrekâni 4.160 69 1.595 156 5.730 412 59 130 154 820 90 820 100 1.784 8.690 5.711 10.740 8.522 1.850 3.300 12.300 18.700 90 20 150 2.100 110 210 Pınarbaşı 746 198 197 80 16 170 293 6.131 1.060 4.000 200 20 40 Seydiler 159 EK-13 Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler [Sinop-Kastamonu-Çankırı Planlama Bölgesi, 2008]. Maden yatakları 1. Cide-Pelitovası, Kurucaşile-Nanepınarı yatağı: Yeniler’den Akkonak’a kadar bir şariyaj hattı boyunca yer yer, taşkömürü içeren Karbonifer yaşlı birimlerin yüzeylenmesi görülmektedir. TTK işletmesi vardı. Şimdi rödavanslı. 1956-1987 yılları arasında 21 adet sondajla 8825.50 m ilerleme yapılmıştır. 1987 MTA raporuna göre rezerv:1022635 ton (görünür+muhtemel) olarak hesaplanmıştır. 2. Azdavay - Maksut yatağı: MTA’nın sondajlı çalışmaları 1976 yılında başlamıştır. 22 adet sondajla 9226.98 m ilerleme yapılmıştır ve 339897 ton muhtemel 600000 ton mümkün rezerv hesaplanmıştır. 1985 yılında ücretli 16 tam karotlu sondajla 6889.45 m ilerleme yapılmıştır. Rezerv 650 m kotu üzerinde 92700 ton muhtemel ve 650 m kotu altında 926000 ton muhtemel olarak verilmiştir. 3. Azdavay-Söğütözü yatağı: 1940-1945 arası sığ sondajlar, 1976 dan itibaren derin sondajlarla (20 adet 9672.20 m) ve 1984 de ücretli sondajlarla (8410.90 m) etüt edilen sahada 3040776 ton muhtemel rezerv hesaplanmıştır. 4. Azdavay-Topalakçayırı yatağı: Azdavay belediye hudutları içindeki sahaya 1953’lerde başlayan sondajlı arama faaliyetleri 1984-1986 yıllarında da devam etmiş 12 adet tam karotlu sondajla 4784.30 m ilerleme yapılmıştır. Hesaplanan muhtemel rezerv 793000 tondur. 160 EK-13 (Devam) Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler Jeotermal Sahalar 1. Ilıca Mahallesi Sıcak Suları: Yer: Kastamonu-Azdavay ilçesine bağlı Ilıca Mahallesi Sıcaklık ve Debi: 28.2°, 1.5 lt/sn debi (1. kaynak) 28° C sıcaklık, 0.7 lt/sn debi (2.kaynak) Kimyasal sınıflama: Mineralce fakir, kalsiyumlu, magnezyumlu, bikarbonatlı termal su. Kaptaj Durumu:1. kaynağın kaptajı vardır. 2. Pınarbaşı Sıcaksu Kaynağı: Kastamonu ili Pınarbaşı ilçesine bağlı Ilıca Mahallesinin güneydoğusundaki kiremit ocakları mevkiinin yakınındadır. İki adet su kaynağı bulunmaktadır. İlki Hamamsuyu olarak adlandırılan bölgedeki tek sıcak su kaynağıdır. Kaynağın sıcaklığı 24° C ve debisi de yaklaşık 15 lt/sn dir. Hamamsuyu kaynağı kalsiyumlu magnezyumlu ve bikarbonatlı termal su sınıfına girmektedir. Diğer kaynak Çorbacı soğuksu kaynağıdır. Kaynağın sıcaklığı 15° C ve debisi de yaklaşık 250 lt/sn dir. Çorbacı kaynağı da kalsiyumlu, magnezyumlu ve bikarbonatlı termal su sınıfına girmektedir. Her iki kaynak suyu da çok iyi-iyi sulama suyu sınıfına girmektedir (Gümüş, 2007). Endüstriyel Maddeler Kaolen -Kastamonu ili Devrekâni ilçesi Örhen köyü Mağrul kaolen yatağı: Rezerv İyi kalite10 bin ton, düşük kalite 20 bin ton. Kireçtaşı -Seydiler Masruf köyü kireçtaşı yatağı: 1. sınıf malzeme -Seydiler Uyuk köyü kireçtaşı yatağı: 1. sınıf malzeme 161 EK-13 (Devam) Havza alanında maden yatakları, jeotermal sahalar, endüstriyel maddeler Kuvars Kumu -Kastamonu ili Cide ilçesi Döngelce köyü kuvars kumu yatağı: SiO2 %96.6 Rezerv 6 milyon ton. Kuvarsit -Daday Ballıdağ kuvarsit yatağı: SiO2 %98.64 Fe2O3 %0.51 Rezerv 177 milyon ton. -Daday Değirmencikköy kuvarsit yatağı: SiO2 %95 Fe2O3 %1.7 Al2O3 %1 Rezerv 11 milyon ton. Kromit -Kastamonu ili Daday ilçesi Tüfekçi kromit zuhuru: Cr2O3 %47 Şiferton -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Söğütözü şiferton yatağı: SiO2 %42-63 Al2O3 %2847 Rezerv 165 bin ton. -Kastamonu ili Cide ilçesi Pelitovası şiferton yatağı: SiO2 %42-63 Fe2O3 %8-15 Al2O3 %28-47 S.K 28-35 Rezerv 120 bin ton. Demir -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Aktaş köyü civarı demir yatağı: -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Sarpun köyü civarı Aşı Sırtı demir yatağı: Fe %27.7539.83 SiO2 %52.65-8.05 -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Cebecir köyü civarı demir yatağı: -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Katırkaya köyü civarı Çaltepe demir yatağı: -Kastamonu ili Azdavay ilçesi Abakoku köyü Kuloğlu mah. Kızıltepe demir yatağı Fosfat -Kastamonu ili Daday ilçesi Topoğlu fosfat yatağı: Rezerv 43 bin ton. Tenör %15 162 EK-14 Doğal afet riskleri haritası 163 EK-15 Kirletici faaliyetler ve atıksu deşarj noktalarının dağılımı 164 EK-16 Devrekâni Çayı nitrat ölçümleri [Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, 2009] Parametreler Sıcaklık ( 0C ) PH Oksijen (mg / lt ) Amonyak (mg/lt) Amonyum (mg / lt ) Nitrit (mg / lt ) Nitrat (mg / lt ) Potasyum (mg / lt) Toplam Bakır (mg/lt) Klorür (mg / lt ) Sülfat (mg / lt ) Demir (mg / lt ) Fosfat (mg / lt ) Çinko (mg / lt ) Sülfit (mg / lt ) KOİ (mg / lt ) Devrekâni Ağlı Beyler Gölcüğez Barajı Çayı 2007 2007 Ağlı Gölcüğez Çayı 2008 Beyler Barajı 2009 Ağlı Gölcüğez Çayı 2009 İnan Süt 2009 Beyler Barajı 2010 Ağlı Gölcüğez Çayı 2010 İnan Süt Öncesi 2010 0,4 0,3 11 14,6 6,9 5,7 10,3 6,9 5,7 6,2 7,52 7,4 7,39 7,02 8,16 8,46 8,18 8,16 8,46 8,2 17 21,9 17,2 13,9 9,72 9,75 7,88 9,72 9,75 8,85 0,38 0,11 0,01 0,26 0,44 0,12 0,01 < 0,01 0,1 <0,05 0,04 0,1 <0,05 0,04 0,004 0,012 0,04 0,23 <0,01 0,02 0,13 <0,01 0,02 0,11 0,16 2,5 1,6 3,7 0,12 2 3,5 0,12 2 0,43 4,1 10 0,7 2,9 0,14 0,38 <1 3 11,6 3,6 13 0,01 <0,01 0,3 0,01 <0,01 0,6 75 25 45 50 18 16 19 18 16 23 <0,1 <0,1 < 0,1 < 0,1 0,1 <0,1 0,1 0,1 <0,1 0,2 0,01 0,015 0,13 0,5 0,1 1,02 0,45 0,1 1,02 0,46 0,04 0,025 0 0 0,005 0,005 < 0,01 < 0,01 <1 <1 <1 <1 <1 <1 17 67 4 4 9 <1 21 9 <1 14 7 Sabit Numune Alma İstasyonunun Noktasal Bazda Adı Seydiler 8 Devrekâni Sabit Numune Alma İstasyon No su Devrekâni Beyler Barajı 2008 Sabit Numune Alma İstasyonunun Mevkii Ağlı Yolu OdabaşıSabuncular Köyü Etçiler Köyü 2005 (Ekim) 2006 (Ekim) 2007 (Ekim) 2008 (Ekim) 2009 (Ekim) Yüzeysel Su 1,42 1,54 0,96 2,2 2,5 Yüzeysel Su 1,82 0,84 9,2 6,8 6,4 Durumu 165 EK-17 DSİ 23. Bölge Müdürlüğü Devrekâni Çayı tahlil sonuçları [DSİ, 2008]. Parametre Birim Mart Nisan Çözünmüş oksijen mg/l 1.5 2 Klorür iyonu mg/l 79.45 46.89 Kimyasal oksijen ihtiyacı mg/l 2.2 3.1 Renk mg/l 5.4 1.73 Oksitelenebilirlik Pt-Co 5 5 İletkenlik mg /lO2 6.8 7.5 Demir s/cm Potasyum µg/mg/L 410 371 M-Al mg/l 258 198 Magnezyum mg/l 1.45 2.22 Mangan µg/l 194.5 167 Sodyum mg/l 5.92 11.2 Amonyum azotu mg/l 30 15 Nitrit azotu mg/l 2.3 7.05 Nitrat azotu mg/l 0 0 Toplam fosfor mg/l 0.009 0 pH - 1.619 2.037 Qanlık m3/s 0 0 Sülfat mg/l 8.43 7.96 Sıcaklık 0 75.7 2.58 22.57 16.92 mg/l 13 19 Toplam alkalinite CaCO3 280 252 Toplam fosfor mg/l Bulanıklık NTU 222.97 163.28 C Toplam çözünmüş madde mg/l 166 EK-18 İçme suyu kimyasal analiz sonuçları [Halk Sağlığı Laboratuvar Şube Müdürlüğü, 2009]. İlçe Uygun Uygun değil Toplam Ağlı 41 3 44 Azdavay 23 24 47 Cide 70 6 76 Devrekâni 51 3 54 Pınarbaşı 24 3 27 Seydiler 57 5 62 167 EK-19 Potansiyeller üzerindeki çevresel baskılar 168 EK-20 İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri Güçlü yönler -Su miktarının ve kalitesinin yüksek oluşu, - Bakir bir havza olması, - Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması, -Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, -Çayır mera alanlarının varlığı -Çevre düzeni planının (1/100.000) 2008 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanmış olması, -Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması - Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması, -İklim yapısı, - Orman ve mera alanlarının varlığı *Zengin ve çeşitli jeolojik ve arkeolojik yapı *İklim yapısı *Üretici birlikleri yasasının çıkmış olması *Havyan aşılama programları etkin şekilde yapılmaktadır ve ihbarlı hastalıklar hızlı müdahale ile söndürülmektedir *Havza genelindeki ulaşım altyapısının son yıllarda geliştirilmiş olması, *Seydiler Organize Sanayi Bölgesinin yer alması *Atıklarla ilgili yönetmelik ve mevzuatların devamlı olarak yenileniyor olması, *Süt üretim miktarının yüksek olması, *Zengin flora yapısı *Hayvancılığın ve buna dayalı ticaretin gelişmiş olması, *Ulaşım rahatlığı, *Nüfusun az olması yardımlaşmaya dayalı geleneksel kültürün hala yaşıyor olması, Görüş bildiren ilgi grupları DSİ,İB,KTM,ÇİM,UG DSİ,TİM,İB,KT DSİ,İB,KTM,UG DSİ,İÖİ,DK DSİ İÖİ,İB İÖİ,KTM,ÇİM,DK,AK, UG SM,KTM SM,KTM KTM,DK,AK,UG UG UG TİM TİM İÖİ İÖİ SM TİM, TİM, SM AK AK AK 169 EK-20 (Devam) İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri Zayıf yönler -Alt yapı eksikliği, -Dere yatakların ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, -Nitelikli eleman eksikliği -Tarım arazilerinin parçalı ve engebeli yapıda olması, -Ekonomik yetersizlik -Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması -Sivil toplum girişimlerinin ve çiftçi örgütlenmelerinin yapılanmalarındaki yetersizlikler -Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması -Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi * Yerel yönetimlerin siyaseti ve politikayı her şeyin önüne alması *Sulanabilir tarım alanlarının az olması, *Ulaşım imkânlarının yetersiz olması, *Verimlilik ve ürün kalitesinin düşüklüğü sebebiyle kârlılığın düşmesi, *Girdi maliyetlerinin yüksekliği, ürün fiyatlarındaki dalgalanma (Süt-yem fiyat parametresinin düzensizliği) *Sivil toplum girişimlerinin radikal duruşları, *Çiftçinin bilgi ve bilinç düzeyinin yetersiz olması, *Arkeolojik açıdan sağlıklı bir yüzey araştırmasının yapılmaması *Bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin tespitinin yetersiz olması, *İklim yapısının sert olması. Tehditler -Bilinçsiz tarımsal faaliyetler - HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, -Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması, -Katı atıkların, kentsel atık suların, sanayi kuruluşlarının atıklarının arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, -Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara etkisi *Yeni sulamaya açılacak tarım alanlarında bilinçsiz sulama ile tarım alanlarının bozulma tehlikesi bulunması, *Bölgeye dışarıdan gelen kısa sürede para kazanma hırsında olan sermayedarların doğal ortamı ve ekolojik dengeyi katledecek olması, *Bilinçsiz otlatma ile çayır meralar bozulması ve bilinçsiz toplama ile orman altı ürünlerin yok olma tehlikesi *Üretim planlamasının olmaması, *Tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması, *Sağlıksız üretim ve süt vb. ürünlerin açıkta satışı, sahte ve kalitesiz balla mücadelenin yetersiz kalması, *Düzenli Depolama Alanı, zemin açısından geçirimsiz bir yerde bulunmasına rağmen yüzey suları ile birlikte çevreye zarar verebileceği yönündeki çekincelerin bulunması. * Kastamonu Bartın Küre Dağları Mili Parkı Görüş bildiren ilgi grupları DSİ,TİM,İB,KT,UG DSİ İÖİ,İB,KT TİM TİM TİM TİM,AK,UG İÖİ KT,DK,AK UG TİM TİM,İÖİ TİM TİM DSİ TİM,KT,UG KT KT DK,AK Görüş bildiren ilgi grupları TİM,SM,UG İÖİ,KT,ÇİM İÖİ SM,İB,KT,ÇİM,UG KT,ÇİM TİM KT TİM TİM TİM TİM İÖİ DSİ 170 EK-20 (Devam) İlgi gruplarının SWOT analizi için görüşleri Fırsatlar Görüş bildiren ilgi grupları -HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması DSİ,TİM -Ekoturizm potansiyeli DSİ,KT,DK,UG -Organik tarım için uygun alanların ve zengin odun dışı ürünlerinin TİM,KT,UG (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, -Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitimlerinin, TİM -Kastamonu İlinde Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ve Bal TİM Üreticileri Birliği bulunması, -Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların TİM,DK,UG oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması, -Katı Atık Bertaraf Tesisinin işletmeye alınacak olması, İÖİ,İB,KT -Yeni tesis edilecek HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, İÖİ -Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının KT,UG geliştirilmesi, *Tarımsal desteklemeler (hayvancılık ve kooperatif desteklemeleri), TİM *Çiftçilerin hayvancılık konusunda deneyimli ve istekli olması, TİM *2008 yılı itibariyle Onaylı Çevre Düzeni Planına uygun sağlıklı İÖİ kentleşmenin sağlanacak olması, *Belediyelerin su kirliliği kontrolü yönetmeliği kapsamında İş SM Termin Planını yapıp sunmuş ve sorumluluk altına girmiş olmaları *Havza içindeki yer alan belediyelere ait kanalizasyon ve şebeke İB projelerinin yapılacak olması. *17 Mayıs 2005 Tarih ve 25818 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan ÇİM “Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği” kapsamında Devrekâni Çayı ve havzasını olumsuz yönde etkileyecek faaliyetlerin yasaklanması ve bu Yönetmelik ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu kapsamında çıkarılan diğer Yönetmelikler uyarınca denetimlerin yapılması. *Mikroklima alanların bulunması TİM *Bölgenin organik arıcılık için uygun olması TİM *Bölgenin hayvancılık için uygun yapısı TİM *Planlı ve Mevcut Baraj ve sulama alanlarının işletmeye alınması İÖİ halinde havza genelindeki ürün yelpazesinin çeşitlenecek olması, *Seydiler Organize Sanayi Bölgesinin tarım ürünlerine dayalı olarak İÖİ ihtisaslaştırılmasına yönelik potansiyelinin bulunması. DSİ (Devlet Su İşleri), İB (İller Bankası), TİM (Tarım İl Müdürlüğü), SM (Sağlık Müdürlüğü), KTM (Kültür ve Turizm Müdürlüğü), UG (Uzman Grup), AK (Ağlı Kaymakamlığı), İÖİ (İl Özel İdaresi), DK (Devrekâni Kaymakmalığı), ÇİM (Çevre ve Orman İl Müdürlüğü). SWOT faktörleri içinde yer almayanlar, -SWOT faktörleri içinde yeralanlar 171 EK-21 R’WOT Analizi Bilgi Formu Tarih : / / Adı Soyadı: ..………………………………….. Görevi: ………………………………………… İrtibat Telefonu: ……………………………… Devrekâni Çayı Havzası Bütüncül Yönetim Modeli oluşturmaya yönelik doktora tez çalışması kapsamında hazırlanmış olan SWOT Gruplarından hangisi önemli, ne kadar önemli olduğunu 1’den 9’a kadar değerler ile bildiriniz. 1 2 Çok Az Önemli 3 4 Az Önemli SWOT Grupları 5 Orta Önemli 6 7 8 Fazla Önemli 9 Çok Fazla Önemli Aldığı Öncelik Puanı Güçlü Yönler Zayıf Yönler Fırsatlar/Olanaklar Tehditler/Tehlikeler SWOT Gruplarından güçlü yönlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik sıralamasını puan vererek yapınız. 172 EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu 1 2 Çok Az Önemli 3 4 Az Önemli 5 6 Orta Önemli 7 8 Fazla Önemli 9 Çok Fazla Önemli Güçlü Yönler Aldığı Öncelik Puanı Çevre düzeni planının (1/100.000) 2008 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanmış olması, Havzanın taban tarım arazilerinin yüksek olması, Düşük nüfus yoğunluğunun doğal kaynaklar üzerinde baskı oluşturmaması Devrekâni Çayının su kalitesinin (TSE’de 2. sınıf olması) ve su miktarının yüksek olması Bakir bir havza olması, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek olan koruma altındaki alanların var olması (KDMP, yaban hay. geliş. zonu, doğal ve arkeo. sit alanı) Alanda orman ve mera alanlarının varlığı Sanayi sektörünün fazla gelişmemiş olması SWOT Gruplarından zayıf yönlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik sıralamasını puan vererek yapınız. 1 2 3 4 5 6 7 Çok Az Az Orta Fazla Önemli Önemli Önemli Önemli 8 9 Çok Fazla Önemli 173 EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu Zayıf Yönler Aldığı Öncelik Puanı Ekonomik yetersizlik (turizm ve sanayi pazarlardan uzaklığı, bölgenin doğal ve kültürel değerlerinin tanıtımının yetersiz olması gibi) Nüfusun sürekli göç vermesi sonucu mekansal gelişmenin olumsuz etkilenmesi, Alt yapı eksikliği (ulaşım, kanalizasyon, tarımsal alt yapı vb), Nitelikli eleman eksikliği (ilçe belediyelerinde Çevre Düzeni Planının uygulayabilecek teknik personel yetersizliği vb), Sivil toplum girişimlerinin (çiftçi örgütlenmeleri) yetersiz olması, Havza içindeki dere yataklarının ıslah edilmemesi nedeniyle olası taşkın riskleri, Kırıklı ve engebeli arazi yapısının yüksek erodobilite oluşturması, Tarım arazilerinin parçalı yapıda olması, Özel sektör girişimciliğinin zayıf olması (tarımsal ürünleri işleyecek tesislerin yeterli olmayışı), SWOT Gruplarından fırsatlara ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik sıralamasını puan vererek yapınız. 1 Çok Az Önemli 2 3 Az Önemli 4 5 Orta Önemli 6 7 Fazla Önemli Fırsatlar/Olanaklar Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitimlerinin ve İl Özel İdaresi tarafından arazi toplulaştırma projelerinin yapılıyor olması, Devrekâni -Sarıyonca Köyü’nde Katı Atık Bertaraf Tesisinin planlanmış ve işletmeye alınacak olması, Ekoturizm potansiyelinin yüksek olması, Organik tarım için uygun alanların (ÇDP’nında Ağlı önerilmiş) ve zengin odun dışı ürünlerinin (tıbbi ve aromatik) potansiyelinin olması, Yeni tesis edilecek HES’lerin enerji ve sulama potansiyeli sunması, Geleneksel hayvancılık sektörünün ve yüksek verimli ırkların oranlarının gittikçe artması, buna bağlı olarak organize hayvancılık sanayi ihtiyacının gerekli birimlerce belirlenmiş olması Yöreye özgü meyveciliğin ve ahşaba dayalı el sanatlarının geliştirilmesi, Damızlık Sığır ve Bal Üreticileri Birliklerinin havzada yönlendirici olması 8 9 Çok Fazla Önemli Aldığı Öncelik Puanı 174 EK-21 (Devam) R’WOT Analizi Bilgi Formu SWOT Gruplarından tehditlere ilişkin faktörler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Sizce aşağıdaki faktörlerde hangisi veya hangileri ne kadar önem taşımalıdır, öncelik sıralamasını puan vererek yapınız. 1 Çok Az Öne mli 2 3 Az Öne mli 4 5 Orta Öne mli 6 7 Fazla Öne mli Tehditler Doğru noktalarda yapılmayan ve Çevre Düzeni Planında da öngörülmeyen HES’lerin doğal kaynak değerleri üzerine etkisi, Katı atık bertaraf tesisinin, kentsel atık suların (kanalizasyon), sanayi kuruluşlarının arıtma tesislerinin olmamasının ve ilgisizliğin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi, Maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin doğal kaynaklara olan etkisi, Depremsellik durumu Konvansiyonel tarımın havzada etkin olması, Havza yönetim planının bulunmamasının sektörel gelişmede çatışma riski oluşturması Kulaksızlar ve Beyler barajlarının mansabındaki tarımsal arazilerin verimliliğinin düşmesi (sediment akışı) Bilinçsiz tarım faaliyetleri (ilaçlama, gübreleme, anız yakma) 8 9 Çok Faz la Öne mli Aldığı Öncelik Puanı 175 EK-22 R’WOT Analizi verileri 1.Ham veriler SWOT gruplarına ait ham veriler SWOT GRUPLARI G Z F T PUAN DSI 6 7 5 6 24 Kültür Turizim M. 8 6 9 8 31 Sağlık Müd. 8 5 7 9 29 Tarım İl 7 7 9 5 28 İller Bankası 7 2 6 8 23 İl Çevre Orman 9 7 9 9 34 Seydiler Kaymakamlık 7 3 8 3 21 Ağlı Kaymakamlık 9 4 8 5 26 Devrekâni Kaymakamlık 9 6 9 6 30 Kast. Ticaret Odası 9 3 6 3 21 Kast. Ziraat Odası 9 5 7 6 27 Kast. Ticaret Borsası 9 8 5 6 28 KED 9 7 9 6 31 TEMA 7 5 3 4 19 KÖY-KOOP 6 7 4 6 23 Kast. İl Özel İdaresi 6 3 9 2 20 Devrekâni Belediyesi 3 9 3 5 20 Pınarbaşı Belediyesi 7 6 8 9 30 Azdavay Belediyesi 9 5 8 7 29 Ağlı Belediyesi 9 8 7 6 30 Seydiler Belediyesi 9 3 7 2 21 Dr. Miraç Aydın 5 7 6 9 27 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 6 7 8 9 30 Gül Keskin 7 5 9 6 27 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 9 3 7 2 21 Üçer Krom Madencilik 7 9 6 6 28 Ur-San Tekstil 6 7 9 8 30 Yanıkali Konağı İşt. 6 7 9 8 30 İnan Süt 8 6 9 7 30 Köyas Gıda Aş. 5 7 7 5 24 Dvr. Tekkekızıl Köyü 7 9 6 7 29 Dvr. Yazıhisar Köyü 7 8 5 9 29 Dvr. Örenbaşı Köyü 9 5 6 7 27 176 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarına ait ham veriler SWOT GRUPLARI G Z F T PUAN Yanıkali Konağı İşt. 6 7 9 8 30 İnan Süt 8 6 9 7 30 Köyas Gıda Aş. 5 7 7 5 24 Dvr. Tekkekızıl Köyü 7 9 6 7 29 Dvr. Laçin Köyü 1 3 4 5 13 Dvr. Akçapınar Köyü 9 6 4 5 24 Dev66 7 6 8 6 27 Dvr. Kınık Köyü 8 6 7 4 25 Sey. Çırdak Köyü 6 8 4 7 25 Sey. İncesu Köyü 6 5 8 4 23 Sey. Şalgam Köyü 7 8 6 8 29 Sey. Sabuncular Köyü 7 5 6 4 22 Pnr. Çavuş Köy 5 4 3 2 14 Prn. Gümberi Köyü 3 6 5 4 18 Pnr. Yamanlar Köyü 8 7 6 9 30 Prn. Uzunçam Köyü 6 7 5 9 27 Pnr. Çalkaya Köyü 5 8 6 5 24 Pnr. Boğazköy Köyü 6 9 7 7 29 Pnr. Çengelköy Köyü 3 5 2 1 11 Azd. Karakuşlar Köyü 4 8 5 7 24 Azd. Saray Köy 3 8 6 7 24 Azd. Başören 7 9 7 8 31 Azd. Çamlıbük Köyü 4 7 6 6 23 Azd. Kırmacı Köyü 8 7 5 9 29 Azd. Ahat Köy 7 8 6 9 30 Azd. Evlek Köyü 8 7 5 8 28 Azd. Yumacık Köyü 8 4 6 7 25 Cd. Çamdibi Köyü 5 5 1 9 20 Cd.Kazanlı Köyü 3 5 7 6 21 Cd. Ovacık Köyü 8 5 9 6 28 Cd. Kumluca Köyü 9 3 5 3 20 Cd. Irmak Köyü 8 5 9 6 28 Agl. Müsellim Köyü 8 5 7 6 26 Ddy. Karacaağaç Köyü 8 6 9 5 28 Ddy. Kavakyayla Köyü 7 5 8 6 26 177 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT Gruplarından güçlü yönlere ilişkin ham veriler GÜÇLÜ YÖNLER GA GB GC GD GE GF GG GH PUAN DSI 5 6 4 5 7 7 3 5 42 Kültür Turizim M. 8 5 6 7 8 9 8 6 57 Sağlık Müd. 8 7 9 8 9 8 9 8 66 Tarım İl 7 9 9 7 7 5 6 5 55 İller Bankası 3 1 7 4 5 7 6 6 39 İl Çevre Orman 9 8 8 7 8 9 7 8 64 Seydiler Kaymakamlık 7 7 8 8 9 8 8 7 62 Ağlı Kaymakamlık 9 8 7 7 2 5 5 8 51 Devrekâni Kaymakamlık 9 7 8 3 7 9 8 9 60 Kast. Ticaret Odası 7 7 8 8 8 8 9 5 60 Kast. Ziraat Odası 9 7 6 8 7 6 9 7 59 Kast. Ticaret Borsası 8 7 9 5 9 8 8 4 58 KED 9 3 8 9 9 8 5 8 59 TEMA 5 1 5 3 7 9 5 5 40 KÖY-KOOP 7 7 8 7 6 6 5 5 51 Kast. İl Özel İdaresi 8 4 6 7 7 8 6 9 55 Devrekâni Belediyesi 5 9 9 3 5 5 9 9 54 Pınarbaşı Belediyesi 8 6 9 4 8 8 8 3 54 Azdavay Belediyesi 8 8 8 8 8 9 7 8 64 Ağlı Belediyesi 9 7 7 3 7 7 9 5 54 Seydiler Belediyesi 9 8 8 6 7 2 3 8 51 Dr. Miraç Aydın 4 3 7 7 5 8 9 6 49 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 7 6 9 5 1 2 4 3 37 Gül Keskin 8 5 9 3 2 7 6 4 44 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 5 5 3 9 7 8 4 6 47 Üçer Krom Madencilik 9 8 6 3 4 3 9 1 43 Ur-San Tekstil 4 6 7 3 5 9 8 2 44 Yanıkali Konağı İşt. 2 3 4 6 8 9 7 8 47 İnan Süt 4 4 5 6 7 8 6 9 49 Köyas Gıda Aş. 9 5 7 7 3 5 5 5 46 Dvr. Tekkekızıl Köyü 4 8 7 3 4 3 9 6 44 Dvr. Yazıhisar Köyü 7 4 3 5 6 8 9 5 47 Dvr. Örenbaşı Köyü 9 5 7 3 1 8 9 5 47 Dvr. Laçin Köyü 3 9 4 7 2 3 5 5 38 Dvr. Akçapınar Köyü 9 8 2 7 1 4 2 3 36 178 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından güçlü yönlere ilişkin ham veriler (devam) GÜÇLÜ YÖNLER GA GB GC GD GE GF GG GH PUAN Dev66 7 8 6 4 5 6 8 9 53 Dvr. Kınık Köyü 5 6 7 3 3 9 9 5 47 Sey. Çırdak Köyü 8 7 3 5 3 4 8 3 41 Sey. İncesu Köyü 4 6 5 7 6 7 8 3 46 Sey. Şalgam Köyü 9 8 8 2 4 8 3 3 45 Sey. Sabuncular Köyü 9 8 2 3 5 4 7 5 43 Pnr. Çavuş Köy 7 6 5 8 3 2 7 9 47 Pnr. Gümberi Köyü 4 2 4 3 5 6 7 7 38 Pnr. Yamanlar Köyü 5 4 5 3 2 9 7 2 37 Pnr. Uzunçam Köyü 7 5 6 9 8 8 7 4 54 Pnr. Çalkaya Köyü 4 2 7 7 4 6 9 5 44 Pnr. Boğazköy Köyü 5 7 9 8 9 5 8 9 60 Pnr. Çengelköy Köyü 5 7 9 1 5 7 8 9 51 Azd. Karakuşlar Köyü 4 7 5 6 9 9 8 8 56 Azd. Saray Köy 6 3 7 7 5 9 6 7 50 Azd. Başören 5 2 4 5 8 9 8 6 47 Azd. Çamlıbük Köyü 6 3 8 7 6 9 6 7 52 Azd. Kırmacı Köyü 3 8 4 5 9 9 8 8 54 Azd. Ahat Köy 6 4 3 7 6 6 9 8 49 Azd. Evlek Köyü 3 8 4 5 9 9 8 8 54 Azd. Yumacık Köyü 6 4 3 7 8 6 9 8 51 Cd. Çamdibi Köyü 8 5 6 7 8 9 6 7 56 Cd.Kazanlı Köyü 9 3 1 1 2 8 5 1 30 Cd. Ovacık Köyü 8 3 7 2 8 5 9 8 50 Cd. Kumluca Köyü 7 5 7 7 9 7 6 7 55 Cd. Irmak Köyü 2 3 5 4 9 7 6 8 44 Aglı Müsellim Köyü 9 5 7 4 8 8 9 7 57 Ddy. Karacaağaç Köyü 3 8 7 8 6 6 9 3 50 Ddy. Kavakyayla Köyü 2 7 8 7 6 5 7 2 44 179 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından zayıf yönlere ilişkin ham veriler Zayıf Yönler ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI PUAN DSI 6 6 8 7 3 5 4 6 3 48 Kültür Turizim M. 7 6 9 8 8 5 7 7 8 65 Sağlık Müd. 3 2 8 7 9 8 8 7 3 55 Tarım İl 5 5 9 7 9 7 5 9 6 62 İller Bankası 7 3 4 3 3 2 3 2 7 34 İl Çevre Orman 8 8 8 9 6 5 7 7 8 66 Seydiler Kaymakam. 1 3 3 7 9 8 8 3 7 49 Ağlı Kaymakamlık 8 1 7 9 5 2 3 5 7 47 Devrekâni Kaymak. 7 8 9 7 5 8 6 7 8 65 Kast. Ticaret Odası 5 5 4 8 7 3 3 7 5 47 Kast. Ziraat Odası 3 6 6 7 7 9 8 9 7 62 Kast. Ticaret Borsası 3 5 5 7 7 9 7 8 8 59 KED 5 3 8 8 6 7 4 3 9 53 TEMA 1 5 7 7 9 1 5 7 5 47 KÖY-KOOP 8 6 4 7 7 5 5 8 5 55 Kast. İl Özel İdaresi 7 5 8 9 6 4 4 7 3 53 Devrekâni Belediyesi 9 9 5 9 5 5 3 5 9 59 Pınarbaşı Belediyesi 8 9 9 6 7 9 7 7 7 69 Azdavay Belediyesi 7 7 8 8 6 9 7 6 8 66 Ağlı Belediyesi 8 9 8 5 7 5 3 7 8 60 Seydiler Belediyesi 9 8 1 5 4 2 2 7 8 46 Dr. Miraç Aydın 5 5 6 4 2 9 8 7 3 49 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 7 8 5 6 9 4 3 1 2 45 Gül Keskin 7 2 6 9 4 5 1 3 8 45 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 3 7 8 3 2 9 4 6 4 46 Üçer Krom Madenc. 9 9 7 9 9 3 8 8 9 71 Ur-San Tekstil 2 7 3 9 4 8 4 6 5 48 Yanıkali Konağı İşt. 8 3 7 9 6 5 7 6 8 59 İnan Süt 8 6 9 8 7 8 7 5 6 64 Köyas Gıda Aş. 7 7 7 9 7 9 5 3 7 61 Dvr. Tekkekızıl Köyü 8 7 8 3 8 8 7 9 9 67 Dvr. Yazıhisar Köyü 5 8 9 3 7 8 2 6 4 52 Dvr. Örenbaşı Köyü 8 7 9 7 8 8 5 9 6 67 Dvr. Laçin Köyü 3 4 6 8 3 8 2 6 7 47 Dvr. Akçapınar Köyü 1 2 9 1 9 7 2 1 9 41 180 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından zayıf yönlere ilişkin ham veriler (devam ediyor) Zayıf Yönler ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI PUAN Dev66 9 6 8 5 7 7 4 7 8 61 Dvr. Kınık Köyü 7 8 7 8 5 9 4 3 7 58 Sey. Çırdak Köyü 5 9 8 2 8 7 3 5 2 49 Sey. İncesu Köyü 6 8 4 6 8 2 4 9 6 53 Sey. Şalgam Köyü 2 6 1 3 7 7 2 5 8 41 Sey. Sabuncular K. 2 5 2 8 7 6 4 8 6 48 Pnr. Çavuş Köy 9 8 7 6 8 5 4 7 9 63 Prn. Gümberi Köyü 9 7 5 6 3 7 8 8 6 59 Pnr. Yamanlar Köyü 9 7 9 7 8 3 2 6 8 59 Pnr. Uzunçam Köyü 3 3 2 2 4 4 3 3 5 29 Pnr. Çalkaya Köyü 9 2 1 2 2 3 2 3 2 26 Pnr. Boğazköy Köyü 9 8 8 7 6 9 5 1 3 56 Pnr. Çengelköy Köyü 9 8 7 3 4 5 7 6 8 57 Azd. Karakuşlar K. 6 5 8 3 7 9 4 8 5 55 Azd. Saray Köy 8 6 8 2 7 8 5 8 4 56 Azd. Başören 7 8 9 3 6 9 5 8 3 58 Azd. Çamlıbük Köyü 7 7 9 2 8 8 5 8 3 57 Azd. Kırmacı Köyü 7 6 8 8 9 5 3 4 9 59 Azd. Ahat Köy 8 8 9 4 8 9 3 6 4 59 Azd. Evlek Köyü 7 6 7 8 9 5 3 4 9 58 Azd. Yumacık Köyü 8 8 9 4 8 9 3 8 8 65 Cd. Çamdibi Köyü 9 5 8 5 6 7 8 6 6 60 Cd.Kazanlı Köyü 5 5 9 7 1 8 8 7 8 58 Cd. Ovacık Köyü 9 8 7 7 7 5 8 3 5 59 Cd. Kumluca Köyü 5 3 9 8 1 3 7 7 8 51 Cd. Irmak Köyü 9 8 7 4 6 5 3 2 1 45 Agl. Müsellim Köyü 8 8 9 7 5 3 4 5 7 56 Ddy. Karacaağaç K. 9 6 4 4 7 8 4 6 6 54 Ddy. Kavakyayla K. 8 5 5 3 6 3 1 7 6 44 181 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından fırsatlara yönelik ham veriler FIRSATLAR FA FB FC FD FE FF FG FH PUAN DSI 3 6 5 7 7 4 4 4 40 Kültür Turizim M. 5 8 9 8 2 5 6 4 47 Sağlık Müd. 8 9 6 7 5 8 7 8 58 Tarım İl 9 7 5 8 9 9 7 5 59 İller Bankası 5 5 7 8 2 6 6 7 46 İl Çevre Orman 8 9 8 5 8 5 6 6 55 Seydiler Kaymakamlık 2 2 9 8 2 2 7 2 34 Ağlı Kaymakamlık 2 7 8 7 7 9 6 5 51 Devrekâni Kaymakamlık 9 8 9 8 5 8 7 7 61 Kast. Ticaret Odası 7 7 8 8 4 9 9 8 60 Kast. Ziraat Odası 8 9 7 8 9 9 8 7 65 Kast. Ticaret Borsası 7 9 8 8 7 6 6 6 57 KED 3 9 9 8 1 6 4 6 46 TEMA 2 9 7 7 3 7 1 4 40 KÖY-KOOP 2 2 4 7 2 5 2 5 29 Kast. İl Özel İdaresi 2 3 8 9 2 6 2 2 34 Devrekâni Belediyesi 5 9 7 6 6 9 5 8 55 Pınarbaşı Belediyesi 3 1 2 8 8 9 9 9 49 Azdavay Belediyesi 7 8 9 8 2 5 8 6 53 Ağlı Belediyesi 7 7 8 7 8 8 6 8 59 Seydiler Belediyesi 6 9 2 3 1 7 3 2 33 Dr. Miraç Aydın 3 8 9 5 6 6 5 4 46 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 3 6 7 8 2 9 5 4 44 Gül Keskin 9 5 8 7 3 6 2 4 44 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 6 1 7 9 2 7 8 7 47 Üçer Krom Madencilik 7 7 6 3 5 8 4 8 48 Ur-San Tekstil 6 5 9 4 1 2 3 8 38 Yanıkali Konağı İşt. 1 5 9 6 1 7 8 7 44 İnan Süt 3 8 9 7 1 7 8 8 51 Köyas Gıda Aş. 7 9 5 5 5 3 3 7 44 Dvr. Tekkekızıl Köyü 7 8 2 3 8 7 4 5 44 Dvr. Yazıhisar Köyü 5 8 2 6 4 4 3 7 39 Dvr. Örenbaşı Köyü 3 8 2 9 6 4 7 5 44 Dvr. Laçin Köyü 5 3 3 2 3 5 5 7 33 Dvr. Akçapınar Köyü 7 1 3 9 7 9 3 7 46 Dev66 7 8 6 6 3 9 5 7 51 182 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından fırsatlara yönelik ham veriler (devam ediyor) FIRSATLAR FA FB FC FD FE FF FG FH PUAN Dvr. Kınık Köyü 8 6 1 6 7 9 4 8 49 Sey. Çırdak Köyü 6 8 9 7 2 3 2 9 46 Sey. İncesu Köyü 5 4 3 6 7 8 3 7 43 Sey. Şalgam Köyü 9 8 8 3 7 3 4 8 50 Sey. Sabuncular Köyü 6 4 3 4 6 7 5 8 43 Pnr. Çavuş Köy 2 8 5 6 7 9 8 9 54 Prn. Gümberi Köyü 6 6 5 7 5 8 5 7 49 Pnr. Yamanlar Köyü 7 2 8 4 3 4 9 5 42 Pnr. Uzunçam Köyü 4 6 6 5 3 7 7 8 46 Pnr. Çalkaya Köyü 4 3 2 5 4 5 3 2 28 Pnr. Boğazköy Köyü 1 1 5 1 4 6 9 9 36 Pnr. Çengelköy Köyü 1 3 7 5 1 5 1 9 32 Azd. Karakuşlar Köyü 2 7 8 5 3 8 5 3 41 Azd. Saray Köy 3 6 8 6 3 7 6 3 42 Azd. Başören 2 8 9 6 8 7 8 3 51 Azd. Çamlıbük Köyü 3 6 8 7 2 7 6 3 42 Azd. Kırmacı Köyü 2 7 6 5 1 9 6 2 38 Azd. Ahat Köy 3 5 8 4 6 9 8 7 50 Azd. Evlek Köyü 2 7 5 4 1 8 6 2 35 Azd. Yumacık Köyü 2 5 7 8 6 8 8 7 51 Cd. Çamdibi Köyü 7 9 9 6 8 7 3 2 51 Cd.Kazanlı Köyü 9 7 1 5 6 3 7 7 45 Cd. Ovacık Köyü 8 9 7 6 8 8 7 8 61 Cd. Kumluca Köyü 1 9 3 3 7 7 5 6 41 Cd. Irmak Köyü 1 9 5 6 7 3 4 5 40 Agl. Müsellim Köyü 2 6 7 7 2 8 6 2 40 Ddy. Karacaağaç Köyü 6 4 8 7 9 6 7 7 54 Ddy. Kavakyayla Köyü 8 6 7 6 3 5 6 7 48 183 EK-22(Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından tehditlere yönelik ham veriler Tehditler TA TB TC TD TE TF TG TH PUAN DSI 5 6 5 3 4 8 4 7 42 Kültür Turizim M. 9 8 9 6 5 6 8 7 58 Sağlık Müd. 7 9 9 3 4 5 6 8 51 Tarım İl 7 7 5 5 7 8 7 9 55 İller Bankası 8 6 7 2 6 3 2 7 41 İl Çevre Orman 9 8 8 7 6 6 6 8 58 Seydiler Kaymakamlık 7 7 7 2 7 9 7 7 53 Ağlı Kaymakamlık 5 9 3 5 6 6 3 6 43 Devrekâni Kaymakamlık 9 9 7 7 7 8 8 8 63 Kast. Ticaret Odası 9 9 8 4 4 6 4 2 46 Kast. Ziraat Odası 7 8 6 6 8 7 8 9 59 Kast. Ticaret Borsası 7 9 8 5 5 7 7 7 55 KED 7 9 9 6 3 9 8 7 58 TEMA 3 7 5 1 3 9 1 6 35 KÖY-KOOP 8 4 4 3 7 9 3 8 46 Kast. İl Özel İdaresi 3 3 9 2 3 5 1 7 33 Devrekâni Belediyesi 5 7 1 1 3 3 1 5 26 Pınarbaşı Belediyesi 7 8 7 6 7 9 1 3 48 Azdavay Belediyesi 9 8 8 4 6 6 6 5 52 Ağlı Belediyesi 7 7 8 5 7 8 2 7 51 Seydiler Belediyesi 9 2 1 1 6 7 5 4 35 Dr. Miraç Aydın 9 8 7 3 5 5 6 6 49 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 9 5 6 1 4 7 2 8 42 Gül Keskin 9 8 5 2 3 7 4 6 44 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 8 7 8 4 6 8 8 9 58 Üçer Krom Madencilik 9 7 2 7 4 3 6 9 47 Ur-San Tekstil 9 6 8 5 3 4 2 7 44 Yanıkali Konağı İşt. 9 8 8 2 5 7 4 7 50 İnan Süt 9 8 8 7 7 6 6 8 59 Köyas Gıda Aş. 7 9 5 3 5 7 5 7 48 Dvr. Tekkekızıl Köyü 2 8 3 3 5 5 3 8 37 Dvr. Yazıhisar Köyü 8 6 7 2 4 6 6 8 47 Dvr. Örenbaşı Köyü 5 8 9 5 7 4 6 8 52 Dvr. Laçin Köyü 3 3 5 7 1 3 7 9 38 184 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri SWOT gruplarından tehditlere yönelik ham veriler (devam ediyor) Tehditler TA TB TC TD TE TF TG TH PUAN Dvr. Akçapınar Köyü 1 7 1 3 9 2 3 5 31 Dev66 7 9 4 2 8 8 7 7 52 Dvr. Kınık Köyü 2 3 3 2 5 2 7 1 25 Sey. Çırdak Köyü 4 6 5 8 4 7 7 9 50 Sey. İncesu Köyü 4 3 7 8 4 3 9 6 44 Sey. Şalgam Köyü 5 9 8 5 5 7 2 3 44 Sey. Sabuncular Köyü 5 4 5 5 8 5 8 5 45 Pnr. Çavuş Köy 4 8 5 4 2 3 7 6 39 Prn. Gümberi Köyü 5 9 8 7 6 7 6 5 53 Pnr. Yamanlar Köyü 9 6 5 3 3 7 1 2 36 Pnr. Uzunçam Köyü 5 4 6 2 3 3 2 1 26 Pnr. Çalkaya Köyü 3 4 5 2 3 4 3 2 26 Pnr. Boğazköy Köyü 6 8 7 6 9 8 4 4 52 Pnr. Çengelköy Köyü 1 5 5 1 2 7 5 5 31 Azd. Karakuşlar Köyü 8 7 6 5 2 7 3 1 39 Azd. Saray Köy 9 8 7 4 3 8 2 1 42 Azd. Başören 9 8 9 5 3 9 2 3 48 Azd. Çamlıbük Köyü 8 8 7 3 3 9 2 2 42 Azd. Kırmacı Köyü 9 7 8 5 4 9 2 5 49 Azd. Ahat Köy 9 8 7 2 4 9 4 3 46 Azd. Evlek Köyü 9 7 9 5 4 9 2 4 49 Azd. Yumacık Köyü 9 8 7 3 4 9 2 4 46 Cd. Çamdibi Köyü 7 8 6 5 6 7 9 6 54 Cd.Kazanlı Köyü 7 3 9 1 1 3 5 1 30 Cd. Ovacık Köyü 9 8 8 4 3 7 2 4 45 Cd. Kumluca Köyü 7 9 3 7 5 5 6 7 49 Cd. Irmak Köyü 7 9 5 6 3 4 1 8 43 Agl. Müsellim Köyü 4 8 5 2 2 3 4 9 37 Ddy. Karacaağaç Köyü 6 9 8 7 7 6 5 7 55 Ddy. Kavakyayla Köyü 8 7 4 5 4 7 5 7 47 185 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri 2. Eleman ağırlıkları sonuçları Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları SWOT Grupları Sıra No G Z F T DSI 0,250 0,292 0,208 0,250 Kültür Turizm Müd 0,258 0,194 0,290 0,258 Sağlık Müd. 0,276 0,172 0,241 0,310 Tarım İl 0,250 0,250 0,321 0,179 İller Bankası 0,304 0,087 0,261 0,348 İl Çevre Orman 0,265 0,206 0,265 0,265 Seydiler Kaymakamlık 0,333 0,143 0,381 0,143 Ağlı Kaymakamlık 0,346 0,154 0,308 0,192 Devrekâni Kaymakamlık 0,300 0,200 0,300 0,200 Toplam 2,582 1,697 2,576 2,145 Ortalama 0,287 0,189 0,286 0,238 Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları Güçlü Yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH DSI 0,119 0,143 0,095 0,119 0,167 0,167 0,071 0,119 Kültür Turizm M. 0,140 0,088 0,105 0,123 0,140 0,158 0,140 0,105 Sağlık Müd. 0,121 0,106 0,136 0,121 0,136 0,121 0,136 0,121 Tarım İl 0,127 0,164 0,164 0,127 0,127 0,091 0,109 0,091 İller Bankası 0,077 0,026 0,179 0,103 0,128 0,179 0,154 0,154 İl Çevre Orman 0,141 0,125 0,125 0,109 0,125 0,141 0,109 0,125 Seydiler Kaymak. 0,113 0,113 0,129 0,129 0,145 0,129 0,129 0,113 Ağlı Kaymakamlık 0,176 0,157 0,137 0,137 0,039 0,098 0,098 0,157 Devrekâni Kaymak. 0,150 0,117 0,133 0,050 0,117 0,150 0,133 0,150 Toplam 1,165 1,037 1,205 1,019 1,125 1,234 1,081 1,135 Ortalama 0,129 0,115 0,134 0,113 0,125 0,137 0,120 0,126 186 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI DSI 0,125 0,125 0,167 0,146 0,063 0,104 0,083 0,125 0,063 Kültür Turizim M. 0,108 0,092 0,138 0,123 0,123 0,077 0,108 0,108 0,123 Sağlık Müd. 0,055 0,036 0,145 0,127 0,164 0,145 0,145 0,127 0,055 Tarım İl 0,081 0,081 0,145 0,113 0,145 0,113 0,081 0,145 0,097 İller Bankası 0,206 0,088 0,118 0,088 0,088 0,059 0,088 0,059 0,206 İl Çevre Orman 0,121 0,121 0,121 0,136 0,091 0,076 0,106 0,106 0,121 Seydiler Kaymakamlığı 0,020 0,061 0,061 0,143 0,184 0,163 0,163 0,061 0,143 Ağlı Kaymakamlığı 0,170 0,021 0,149 0,191 0,106 0,043 0,064 0,106 0,149 Devrekâni Kaymakamlığı 0,108 0,123 0,138 0,108 0,077 0,123 0,092 0,108 0,123 Toplam 0,993 0,749 1,183 1,176 1,040 0,903 0,931 0,945 1,079 Ortalama 0,110 0,083 0,131 0,131 0,116 0,100 0,103 0,105 0,120 Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH DSI 0,075 0,150 0,125 0,175 0,175 0,100 0,100 0,100 Kültür Turizim M. 0,106 0,170 0,191 0,170 0,043 0,106 0,128 0,085 Sağlık Müd. 0,138 0,155 0,103 0,121 0,086 0,138 0,121 0,138 Tarım İl 0,153 0,119 0,085 0,136 0,153 0,153 0,119 0,085 İller Bankası 0,109 0,109 0,152 0,174 0,043 0,130 0,130 0,152 İl Çevre Orman 0,145 0,164 0,145 0,091 0,145 0,091 0,109 0,109 Seydiler Kaymakamlık 0,059 0,059 0,265 0,235 0,059 0,059 0,206 0,059 Ağlı Kaymakamlık 0,039 0,137 0,157 0,137 0,137 0,176 0,118 0,098 Devrekâni Kaymakamlık 0,148 0,131 0,148 0,131 0,082 0,131 0,115 0,115 Toplam 0,972 1,194 1,371 1,370 0,923 1,085 1,145 0,941 Ortalama 0,108 0,133 0,152 0,152 0,103 0,121 0,127 0,105 187 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Merkezi yönetime ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH DSI 0,119 0,143 0,119 0,071 0,095 0,190 0,095 0,167 Kültür Turizim M. 0,155 0,138 0,155 0,103 0,086 0,103 0,138 0,121 Sağlık Müd. 0,137 0,176 0,176 0,059 0,078 0,098 0,118 0,157 Tarım İl 0,127 0,127 0,091 0,091 0,127 0,145 0,127 0,164 İller Bankası 0,195 0,146 0,171 0,049 0,146 0,073 0,049 0,171 İl Çevre Orman 0,155 0,138 0,138 0,121 0,103 0,103 0,103 0,138 Seydiler Kaymakamlık 0,132 0,132 0,132 0,038 0,132 0,170 0,132 0,132 Ağlı Kaymakamlık 0,116 0,209 0,070 0,116 0,140 0,140 0,070 0,140 Devrekâni Kaymakamlık 0,143 0,143 0,111 0,111 0,111 0,127 0,127 0,127 Toplam 1,280 1,353 1,163 0,759 1,020 1,150 0,959 1,315 Ortalama 0,142 0,150 0,129 0,084 0,113 0,128 0,107 0,146 Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları Sıra No G Z F T Kast. İl Özel İdaresi 0,300 0,150 0,450 0,100 Devrekâni Belediyesi 0,150 0,450 0,150 0,250 Pınarbaşı Belediyesi 0,233 0,200 0,267 0,300 Azdavay Belediyesi 0,310 0,172 0,276 0,241 Ağlı Belediyesi 0,300 0,267 0,233 0,200 Seydiler Belediyesi 0,429 0,143 0,333 0,095 Toplam 1,722 1,382 1,709 1,187 Ortalama 0,287 0,230 0,285 0,198 Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları Güçlü yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Kast. İl Özel İdaresi 0,145 0,073 0,109 0,127 0,127 0,145 0,109 0,164 Devrekâni Belediyesi 0,093 0,167 0,167 0,056 0,093 0,093 0,167 0,167 Pınarbaşı Belediyesi 0,148 0,111 0,167 0,074 0,148 0,148 0,148 0,056 Azdavay Belediyesi 0,125 0,125 0,125 0,125 0,125 0,141 0,109 0,125 Ağlı Belediyesi 0,167 0,130 0,130 0,056 0,130 0,130 0,167 0,093 Seydiler Belediyesi 0,176 0,157 0,157 0,118 0,137 0,039 0,059 0,157 Toplam 0,854 0,762 0,854 0,555 0,760 0,696 0,759 0,760 Ortalama 0,142 0,127 0,142 0,093 0,127 0,116 0,126 0,127 188 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Kast. İl Özel İdaresi 0,132 0,094 0,151 0,170 0,113 0,075 0,075 0,132 0,057 Devrekâni Bld. 0,153 0,153 0,085 0,153 0,085 0,085 0,051 0,085 0,153 Pınarbaşı Belediyesi 0,116 0,130 0,130 0,087 0,101 0,130 0,101 0,101 0,101 Azdavay Belediyesi 0,106 0,106 0,121 0,121 0,091 0,136 0,106 0,091 0,121 Ağlı Belediyesi 0,133 0,150 0,133 0,083 0,117 0,083 0,050 0,117 0,133 Seydiler Belediyesi 0,196 0,174 0,022 0,109 0,087 0,043 0,043 0,152 0,174 Toplam 0,836 0,807 0,642 0,723 0,594 0,554 0,427 0,678 0,739 Ortalama 0,139 0,135 0,107 0,120 0,099 0,092 0,071 0,113 0,123 Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH Kast. İl Özel İdaresi 0,059 0,088 0,235 0,265 0,059 0,176 0,059 0,059 Devrekâni Belediyesi 0,091 0,164 0,127 0,109 0,109 0,164 0,091 0,145 Pınarbaşı Belediyesi 0,061 0,020 0,041 0,163 0,163 0,184 0,184 0,184 Azdavay Belediyesi 0,132 0,151 0,170 0,151 0,038 0,094 0,151 0,113 Ağlı Belediyesi 0,119 0,119 0,136 0,119 0,136 0,136 0,102 0,136 Seydiler Belediyesi 0,182 0,273 0,061 0,091 0,030 0,212 0,091 0,061 Toplam 0,643 0,815 0,769 0,898 0,535 0,966 0,677 0,697 Ortalama 0,107 0,136 0,128 0,150 0,089 0,161 0,113 0,116 Yerel yönetime ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Kast. İl Özel İdaresi 0,091 0,091 0,273 0,061 0,091 0,152 0,030 0,212 Devrekâni Belediyesi 0,192 0,269 0,038 0,038 0,115 0,115 0,038 0,192 Pınarbaşı Belediyesi 0,146 0,167 0,146 0,125 0,146 0,188 0,021 0,063 Azdavay Belediyesi 0,173 0,154 0,154 0,077 0,115 0,115 0,115 0,096 Ağlı Belediyesi 0,137 0,137 0,157 0,098 0,137 0,157 0,039 0,137 Seydiler Belediyesi 0,257 0,057 0,029 0,029 0,171 0,200 0,143 0,114 Toplam 0,997 0,875 0,796 0,428 0,776 0,927 0,387 0,815 Ortalama 0,166 0,146 0,133 0,071 0,129 0,154 0,065 0,136 189 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri STK ve ilgili meslek odalarına ilişkin SWOT gruplarının ağırlıkları Sıra No G Z F T Kast. Ticaret odası 0,429 0,143 0,286 0,143 Kast. Ziraat odası 0,333 0,185 0,259 0,222 Kast. Ticaret borsası 0,321 0,286 0,179 0,214 KED 0,290 0,226 0,290 0,194 TEMA 0,368 0,263 0,158 0,211 KÖY-KOOP 0,261 0,304 0,174 0,261 Toplam 2,003 1,407 1,346 1,244 Ortalama 0,334 0,235 0,224 0,207 STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları Güçlü yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Kast. Ticaret odası 0,117 0,117 0,133 0,133 0,133 0,133 0,150 0,083 Kast. Ziraat odası 0,153 0,119 0,102 0,136 0,119 0,102 0,153 0,119 Kast. Ticaret borsası 0,138 0,121 0,155 0,086 0,155 0,138 0,138 0,069 KED 0,153 0,051 0,136 0,153 0,153 0,136 0,085 0,136 TEMA 0,125 0,025 0,125 0,075 0,175 0,225 0,125 0,125 KÖY-KOOP 0,137 0,137 0,157 0,137 0,118 0,118 0,098 0,098 Toplam 0,822 0,569 0,808 0,720 0,852 0,851 0,748 0,630 Ortalama 0,137 0,095 0,135 0,120 0,142 0,142 0,125 0,105 STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından zayıf yönleri ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Kast. Ticaret odası 0,106 0,106 0,085 0,170 0,149 0,064 0,064 0,149 0,106 Kast. Ziraat odası 0,048 0,097 0,097 0,113 0,113 0,145 0,129 0,145 0,113 Kast. Ticaret borsası 0,051 0,085 0,085 0,119 0,119 0,153 0,119 0,136 0,136 KED 0,094 0,057 0,151 0,151 0,113 0,132 0,075 0,057 0,170 TEMA 0,021 0,106 0,149 0,149 0,191 0,021 0,106 0,149 0,106 KÖY-KOOP 0,145 0,109 0,073 0,127 0,127 0,091 0,091 0,145 0,091 Toplam 0,467 0,560 0,639 0,829 0,812 0,606 0,584 0,781 0,722 Ortalama 0,078 0,093 0,107 0,138 0,135 0,101 0,097 0,130 0,120 190 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH Kast. Ticaret odası 0,117 0,117 0,133 0,133 0,067 0,150 0,150 0,133 Kast. Ziraat odası 0,123 0,138 0,108 0,123 0,138 0,138 0,123 0,108 Kast. Ticaret borsası 0,123 0,158 0,140 0,140 0,123 0,105 0,105 0,105 KED 0,065 0,196 0,196 0,174 0,022 0,130 0,087 0,130 TEMA 0,050 0,225 0,175 0,175 0,075 0,175 0,025 0,100 KÖY-KOOP 0,069 0,069 0,138 0,241 0,069 0,172 0,069 0,172 Toplam 0,547 0,903 0,890 0,987 0,494 0,872 0,559 0,749 Ortalama 0,091 0,150 0,148 0,165 0,082 0,145 0,093 0,125 STK ve ilgili meslek odalarının SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Kast. Ticaret Odası 0,196 0,196 0,174 0,087 0,087 0,130 0,087 0,043 Kast. Ziraat Odası 0,119 0,136 0,102 0,102 0,136 0,119 0,136 0,153 Kast. Ticaret Borsası 0,127 0,164 0,145 0,091 0,091 0,127 0,127 0,127 KED 0,121 0,155 0,155 0,103 0,052 0,155 0,138 0,121 TEMA 0,086 0,200 0,143 0,029 0,086 0,257 0,029 0,171 Köy-Koop 0,174 0,087 0,087 0,065 0,152 0,196 0,065 0,174 Toplam 0,822 0,937 0,806 0,477 0,603 0,984 0,582 0,789 Ortalama 0,196 0,196 0,174 0,087 0,087 0,130 0,087 0,043 Uzman grubun SWOT gruplarını ağırlıkları Sıra No G Z F T Dr. Miraç Aydın 0,185 0,259 0,222 0,333 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 0,200 0,233 0,267 0,300 Gül Keskin 0,259 0,185 0,333 0,222 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 0,429 0,143 0,333 0,095 Toplam 1,073 0,821 1,156 0,951 Ortalama 0,268 0,205 0,289 0,238 191 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Uzman grubun SWOT gruplarından güçlü yönleri ağırlıkları Güçlü yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Dr. Miraç Aydın 0,082 0,061 0,143 0,143 0,102 0,163 0,184 0,122 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 0,189 0,162 0,243 0,135 0,027 0,054 0,108 0,081 Gül Keskin 0,182 0,114 0,205 0,068 0,045 0,159 0,136 0,091 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 0,106 0,106 0,064 0,191 0,149 0,170 0,085 0,128 Toplam 0,559 0,443 0,654 0,538 0,323 0,547 0,513 0,422 Ortalama 0,140 0,111 0,164 0,134 0,081 0,137 0,128 0,106 Uzman grubun SWOT gruplarından zayıf yönleri ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Dr. Miraç Aydın 0,102 0,102 0,122 0,082 0,041 0,184 0,163 0,143 0,061 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 0,156 0,178 0,111 0,133 0,200 0,089 0,067 0,022 0,044 Gül Keskin 0,156 0,044 0,133 0,200 0,089 0,111 0,022 0,067 0,178 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 0,065 0,152 0,174 0,065 0,043 0,196 0,087 0,130 0,087 Toplam 0,478 0,476 0,541 0,480 0,373 0,579 0,339 0,362 0,370 Ortalama 0,120 0,119 0,135 0,120 0,093 0,145 0,085 0,091 0,093 FE FF FG Uzman grubun SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FH Dr. Miraç Aydın 0,065 0,174 0,196 0,109 0,130 0,130 0,109 0,087 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 0,068 0,136 0,159 0,182 0,045 0,205 0,114 0,091 Gül Keskin 0,205 0,114 0,182 0,159 0,068 0,136 0,045 0,091 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 0,128 0,021 0,149 0,191 0,043 0,149 0,170 0,149 Toplam 0,466 0,445 0,685 0,641 0,287 0,620 0,438 0,418 Ortalama 0,116 0,111 0,171 0,160 0,072 0,155 0,109 0,104 192 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Uzman grubun SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Dr. Miraç Aydın 0,184 0,163 0,143 0,061 0,102 0,102 0,122 0,122 Prof.Dr. Cemal Tunoğlu 0,214 0,119 0,143 0,024 0,095 0,167 0,048 0,190 Gül Keskin 0,205 0,182 0,114 0,045 0,068 0,159 0,091 0,136 Yrd. Doç. Dr. Osman Üçüncü 0,138 0,121 0,138 0,069 0,103 0,138 0,138 0,155 Toplam 0,740 0,585 0,537 0,199 0,369 0,566 0,399 0,604 Ortalama 0,185 0,146 0,134 0,050 0,092 0,141 0,100 0,151 Özel sektörün SWOT gruplarını ağırlıkları Sıra No G Z F T Üçer Krom Madencilik 0,250 0,321 0,214 0,214 Ur-San Tekstil 0,200 0,233 0,300 0,267 Yanıkali Konağı İşlt. 0,200 0,233 0,300 0,267 İnan Süt 0,267 0,200 0,300 0,233 Köyas Gıda Aş. 0,208 0,292 0,292 0,208 Toplam 1,125 1,280 1,406 1,189 Ortalama 0,225 0,256 0,281 0,238 Özel sektörün SWOT gruplardan güçlü yönlerin ağırlıkları Güçlü yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Üçer Krom Madencilik 0,209 0,186 0,140 0,070 0,093 0,070 0,209 0,023 Ur-San Tekstil 0,091 0,136 0,159 0,068 0,114 0,205 0,182 0,045 Yanıkali Konağı İşlt. 0,043 0,064 0,085 0,128 0,170 0,191 0,149 0,170 İnan Süt 0,082 0,082 0,102 0,122 0,143 0,163 0,122 0,184 Köyas Gıda Aş. 0,196 0,109 0,152 0,152 0,065 0,109 0,109 0,109 Toplam 0,620 0,577 0,638 0,540 0,585 0,738 0,771 0,531 Ortalama 0,124 0,115 0,128 0,108 0,117 0,148 0,154 0,106 193 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Özel sektörün SWOT gruplardan zayıf yönlerin ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Üçer Krom Maden. 0,127 0,127 0,099 0,127 0,127 0,042 0,113 0,113 0,127 Ur-San Tekstil 0,042 0,146 0,063 0,188 0,083 0,167 0,083 0,125 0,104 Yanıkali Konağı İşt. 0,136 0,051 0,119 0,153 0,102 0,085 0,119 0,102 0,136 İnan Süt 0,125 0,094 0,141 0,125 0,109 0,125 0,109 0,078 0,094 Köyas Gıda Aş. 0,115 0,115 0,115 0,148 0,115 0,148 0,082 0,049 0,115 Toplam 0,544 0,532 0,535 0,739 0,536 0,566 0,506 0,467 0,575 Ortalama 0,109 0,106 0,107 0,148 0,107 0,113 0,101 0,093 0,115 FE FF Özel sektörün SWOT gruplardan fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FG FH Üçer Krom Madencilik 0,146 0,146 0,125 0,063 0,104 0,167 0,083 0,167 Ur-San Tekstil 0,158 0,132 0,237 0,105 0,026 0,053 0,079 0,211 Yanıkali Konağı İşt. 0,023 0,114 0,205 0,136 0,023 0,159 0,182 0,159 İnan Süt 0,059 0,157 0,176 0,137 0,020 0,137 0,157 0,157 Köyas Gıda Aş. 0,159 0,205 0,114 0,114 0,114 0,068 0,068 0,159 Toplam 0,544 0,752 0,856 0,555 0,286 0,584 0,569 0,852 Ortalama 0,109 0,150 0,171 0,111 0,057 0,117 0,114 0,170 Özel sektörün SWOT gruplardan tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Üçer Krom Madencilik 0,191 0,149 0,043 0,149 0,085 0,064 0,128 0,191 Ur-San Tekstil 0,205 0,136 0,182 0,114 0,068 0,091 0,045 0,159 Yanıkali Konağı İşt. 0,180 0,160 0,160 0,040 0,100 0,140 0,080 0,140 İnan Süt 0,153 0,136 0,136 0,119 0,119 0,102 0,102 0,136 Köyas Gıda Aş. 0,146 0,188 0,104 0,063 0,104 0,146 0,104 0,146 Toplam 0,874 0,768 0,624 0,484 0,476 0,542 0,459 0,772 Ortalama 0,175 0,154 0,125 0,097 0,095 0,108 0,092 0,154 194 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yöre halkının SWOT gruplarının ağırlıkları G Z F T Dvr. Tekkekızıl Köyü 0,241 0,310 0,207 0,241 Dvr. Yazıhisar Köyü 0,241 0,276 0,172 0,310 Dvr. Örenbaşı Köyü 0,333 0,185 0,222 0,259 Dvr. Laçin Köyü 0,077 0,231 0,308 0,385 Dvr. Akçapınar Köyü 0,375 0,250 0,167 0,208 Dev66 0,259 0,222 0,296 0,222 Dvr. Kınık Köyü 0,320 0,240 0,280 0,160 Sey. Çırdak Köyü 0,240 0,320 0,160 0,280 Sey. İncesu Köyü 0,261 0,217 0,348 0,174 Sey. Şalgam Köyü 0,241 0,276 0,207 0,276 Sey. Sabuncular Köyü 0,318 0,227 0,273 0,182 Pnr. Çavuş Köy 0,357 0,286 0,214 0,143 Prn. Gümberi Köyü 0,167 0,333 0,278 0,222 Pnr. Yamanlar Köyü 0,267 0,233 0,200 0,300 Prn. Uzunçam Köyü 0,222 0,259 0,185 0,333 Pnr. Çalkaya Köyü 0,208 0,333 0,250 0,208 Pnr. Boğazköy Köyü 0,207 0,310 0,241 0,241 Pnr. Çengelköy Köyü 0,273 0,455 0,182 0,091 Azd. Karakuşlar Köyü 0,167 0,333 0,208 0,292 Azd. Saray Köy 0,125 0,333 0,250 0,292 Azd. Başören 0,226 0,290 0,226 0,258 Azd. Çamlıbük Köyü 0,174 0,304 0,261 0,261 Azd. Kırmacı Köyü 0,276 0,241 0,172 0,310 Azd. Ahat Köy 0,233 0,267 0,200 0,300 Azd. Evlek Köyü 0,286 0,250 0,179 0,286 Azd. Yumacık Köyü 0,320 0,160 0,240 0,280 Cd. Çamdibi Köyü 0,250 0,250 0,050 0,450 Cd.Kazanlı Köyü 0,143 0,238 0,333 0,286 Cd. Ovacık Köyü 0,286 0,179 0,321 0,214 Cd. Kumluca Köyü 0,450 0,150 0,250 0,150 Cd. Irmak Köyü 0,286 0,179 0,321 0,214 Agl. Müsellim Köyü 0,308 0,192 0,269 0,231 Ddy. Karacaağaç Köyü 0,286 0,214 0,321 0,179 Ddy. Kavakyayla Köyü 0,269 0,192 0,308 0,231 Toplam 8,692 8,738 8,101 8,470 Ortalama 0,256 0,257 0,238 0,249 195 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları GÜÇLÜ YÖNLER Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Dvr. Tekkekızıl Köyü 0,091 0,182 0,159 0,068 0,091 0,068 0,205 0,136 Dvr. Yazıhisar Köyü 0,149 0,085 0,064 0,106 0,128 0,170 0,191 0,106 Dvr. Örenbaşı Köyü 0,191 0,106 0,149 0,064 0,021 0,170 0,191 0,106 Dvr. Laçin Köyü 0,079 0,237 0,105 0,184 0,053 0,079 0,132 0,132 Dvr. Akçapınar Köyü 0,250 0,222 0,056 0,194 0,028 0,111 0,056 0,083 Dev66 0,132 0,151 0,113 0,075 0,094 0,113 0,151 0,170 Dvr. Kınık Köyü 0,106 0,128 0,149 0,064 0,064 0,191 0,191 0,106 Sey. Çırdak Köyü 0,195 0,171 0,073 0,122 0,073 0,098 0,195 0,073 Sey. İncesu Köyü 0,087 0,130 0,109 0,152 0,130 0,152 0,174 0,065 Sey. Şalgam Köyü 0,200 0,178 0,178 0,044 0,089 0,178 0,067 0,067 Sey. Sabuncular Köyü 0,209 0,186 0,047 0,070 0,116 0,093 0,163 0,116 Pnr. Çavuş Köy 0,149 0,128 0,106 0,170 0,064 0,043 0,149 0,191 Prn. Gümberi Köyü 0,105 0,053 0,105 0,079 0,132 0,158 0,184 0,184 Pnr. Yamanlar Köyü 0,135 0,108 0,135 0,081 0,054 0,243 0,189 0,054 Prn. Uzunçam Köyü 0,130 0,093 0,111 0,167 0,148 0,148 0,130 0,074 Pnr. Çalkaya Köyü 0,091 0,045 0,159 0,159 0,091 0,136 0,205 0,114 Pnr. Boğazköy Köyü 0,083 0,117 0,150 0,133 0,150 0,083 0,133 0,150 Pnr. Çengelköy Köyü 0,098 0,137 0,176 0,020 0,098 0,137 0,157 0,176 Azd. Karakuşlar Köyü 0,071 0,125 0,089 0,107 0,161 0,161 0,143 0,143 Azd. Saray Köy 0,120 0,060 0,140 0,140 0,100 0,180 0,120 0,140 Azd. Başören 0,106 0,043 0,085 0,106 0,170 0,191 0,170 0,128 Azd. Çamlıbük Köyü 0,115 0,058 0,154 0,135 0,115 0,173 0,115 0,135 Azd. Kırmacı Köyü 0,056 0,148 0,074 0,093 0,167 0,167 0,148 0,148 Azd. Ahat Köy 0,122 0,082 0,061 0,143 0,122 0,122 0,184 0,163 Azd. Evlek Köyü 0,056 0,148 0,074 0,093 0,167 0,167 0,148 0,148 Azd. Yumacık Köyü 0,118 0,078 0,059 0,137 0,157 0,118 0,176 0,157 Cd. Çamdibi Köyü 0,143 0,089 0,107 0,125 0,143 0,161 0,107 0,125 Cd.Kazanlı Köyü 0,300 0,100 0,033 0,033 0,067 0,267 0,167 0,033 Cd. Ovacık Köyü 0,160 0,060 0,140 0,040 0,160 0,100 0,180 0,160 Cd. Kumluca Köyü 0,127 0,091 0,127 0,127 0,164 0,127 0,109 0,127 Cd. Irmak Köyü 0,045 0,068 0,114 0,091 0,205 0,159 0,136 0,182 Agl. Müsellim Köyü 0,158 0,088 0,123 0,070 0,140 0,140 0,158 0,123 Ddy. Karacaağaç Köyü 0,060 0,160 0,140 0,160 0,120 0,120 0,180 0,060 Ddy. Kavakyayla Köyü 0,045 0,159 0,182 0,159 0,136 0,114 0,159 0,045 Toplam 4,285 4,013 3,847 3,713 3,917 4,839 5,263 4,123 Ortalama 0,126 0,118 0,113 0,109 0,115 0,142 0,155 0,121 196 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları Zayıf yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Dvr. Tekkekızıl Köyü 0,119 0,104 0,119 0,045 0,119 0,119 0,104 0,134 0,134 Dvr. Yazıhisar Köyü 0,096 0,154 0,173 0,058 0,135 0,154 0,038 0,115 0,077 Dvr. Örenbaşı Köyü 0,119 0,104 0,134 0,104 0,119 0,119 0,075 0,134 0,090 Dvr. Laçin Köyü 0,064 0,085 0,128 0,170 0,064 0,170 0,043 0,128 0,149 Dvr. Akçapınar Köyü 0,024 0,049 0,220 0,024 0,220 0,171 0,049 0,024 0,220 Dev66 0,148 0,098 0,131 0,082 0,115 0,115 0,066 0,115 0,131 Dvr. Kınık Köyü 0,121 0,138 0,121 0,138 0,086 0,155 0,069 0,052 0,121 Sey. Çırdak Köyü 0,102 0,184 0,163 0,041 0,163 0,143 0,061 0,102 0,041 Sey. İncesu Köyü 0,113 0,151 0,075 0,113 0,151 0,038 0,075 0,170 0,113 Sey. Şalgam Köyü 0,049 0,146 0,024 0,073 0,171 0,171 0,049 0,122 0,195 Sey. Sabuncular Köyü 0,042 0,104 0,042 0,167 0,146 0,125 0,083 0,167 0,125 Pnr. Çavuş Köy 0,143 0,127 0,111 0,095 0,127 0,079 0,063 0,111 0,143 Prn. Gümberi Köyü 0,153 0,119 0,085 0,102 0,051 0,119 0,136 0,136 0,102 Pnr. Yamanlar Köyü 0,153 0,119 0,153 0,119 0,136 0,051 0,034 0,102 0,136 Prn. Uzunçam Köyü 0,103 0,103 0,069 0,069 0,138 0,138 0,103 0,103 0,172 Pnr. Çalkaya Köyü 0,346 0,077 0,038 0,077 0,077 0,115 0,077 0,115 0,077 Pnr. Boğazköy Köyü 0,161 0,143 0,143 0,125 0,107 0,161 0,089 0,018 0,054 Pnr. Çengelköy Köyü 0,158 0,140 0,123 0,053 0,070 0,088 0,123 0,105 0,140 Azd. Karakuşlar Köyü 0,109 0,091 0,145 0,055 0,127 0,164 0,073 0,145 0,091 Azd. Saray Köy 0,143 0,107 0,143 0,036 0,125 0,143 0,089 0,143 0,071 Azd. Başören 0,121 0,138 0,155 0,052 0,103 0,155 0,086 0,138 0,052 Azd. Çamlıbük Köyü 0,123 0,123 0,158 0,035 0,140 0,140 0,088 0,140 0,053 Azd. Kırmacı Köyü 0,119 0,102 0,136 0,136 0,153 0,085 0,051 0,068 0,153 Azd. Ahat Köy 0,136 0,136 0,153 0,068 0,136 0,153 0,051 0,102 0,068 Azd. Evlek Köyü 0,121 0,103 0,121 0,138 0,155 0,086 0,052 0,069 0,155 Azd. Yumacık Köyü 0,123 0,123 0,138 0,062 0,123 0,138 0,046 0,123 0,123 Cd. Çamdibi Köyü 0,150 0,083 0,133 0,083 0,100 0,117 0,133 0,100 0,100 Cd.Kazanlı Köyü 0,086 0,086 0,155 0,121 0,017 0,138 0,138 0,121 0,138 Cd. Ovacık Köyü 0,153 0,136 0,119 0,119 0,119 0,085 0,136 0,051 0,085 Cd. Kumluca Köyü 0,098 0,059 0,176 0,157 0,020 0,059 0,137 0,137 0,157 Cd. Irmak Köyü 0,200 0,178 0,156 0,089 0,133 0,111 0,067 0,044 0,022 Agl. Müsellim Köyü 0,143 0,143 0,161 0,125 0,089 0,054 0,071 0,089 0,125 Ddy. Karacaağaç Köyü 0,167 0,111 0,074 0,074 0,130 0,148 0,074 0,111 0,111 Ddy. Kavakyayla Köyü 0,182 0,114 0,114 0,068 0,136 0,068 0,023 0,159 0,136 Toplam 4,385 3,978 4,288 3,070 4,001 4,074 2,652 3,694 3,858 Ortalama 0,129 0,117 0,126 0,090 0,118 0,120 0,078 0,109 0,113 197 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH Dvr. Tekkekızıl Köyü 0,159 0,182 0,045 0,068 0,182 0,159 0,091 0,114 Dvr. Yazıhisar Köyü 0,128 0,205 0,051 0,154 0,103 0,103 0,077 0,179 Dvr. Örenbaşı Köyü 0,068 0,182 0,045 0,205 0,136 0,091 0,159 0,114 Dvr. Laçin Köyü 0,152 0,091 0,091 0,061 0,091 0,152 0,152 0,212 Dvr. Akçapınar Köyü 0,152 0,022 0,065 0,196 0,152 0,196 0,065 0,152 Dev 66 0,137 0,157 0,118 0,118 0,059 0,176 0,098 0,137 Dvr. Kınık Köyü 0,163 0,122 0,020 0,122 0,143 0,184 0,082 0,163 Sey. Çırdak Köyü 0,130 0,174 0,196 0,152 0,043 0,065 0,043 0,196 Sey. İncesu Köyü 0,116 0,093 0,070 0,140 0,163 0,186 0,070 0,163 Sey. Şalgam Köyü 0,180 0,160 0,160 0,060 0,140 0,060 0,080 0,160 Sey. Sabuncular Köyü 0,140 0,093 0,070 0,093 0,140 0,163 0,116 0,186 Pnr. Çavuş Köy 0,037 0,148 0,093 0,111 0,130 0,167 0,148 0,167 Prn. Gümberi Köyü 0,122 0,122 0,102 0,143 0,102 0,163 0,102 0,143 Pnr. Yamanlar Köyü 0,167 0,048 0,190 0,095 0,071 0,095 0,214 0,119 Prn. Uzunçam Köyü 0,087 0,130 0,130 0,109 0,065 0,152 0,152 0,174 Pnr. Çalkaya Köyü 0,143 0,107 0,071 0,179 0,143 0,179 0,107 0,071 Pnr. Boğazköy Köyü 0,028 0,028 0,139 0,028 0,111 0,167 0,250 0,250 Pnr. Çengelköy Köyü 0,031 0,094 0,219 0,156 0,031 0,156 0,031 0,281 Azd. Karakuşlar Köyü 0,049 0,171 0,195 0,122 0,073 0,195 0,122 0,073 Azd. Saray Köy 0,071 0,143 0,190 0,143 0,071 0,167 0,143 0,071 Azd. Başören 0,039 0,157 0,176 0,118 0,157 0,137 0,157 0,059 Azd. Çamlıbük Köyü 0,071 0,143 0,190 0,167 0,048 0,167 0,143 0,071 Azd. Kırmacı Köyü 0,053 0,184 0,158 0,132 0,026 0,237 0,158 0,053 Azd. Ahat Köy 0,060 0,100 0,160 0,080 0,120 0,180 0,160 0,140 Azd. Evlek Köyü 0,057 0,200 0,143 0,114 0,029 0,229 0,171 0,057 Azd. Yumacık Köyü 0,039 0,098 0,137 0,157 0,118 0,157 0,157 0,137 Cd. Çamdibi Köyü 0,137 0,176 0,176 0,118 0,157 0,137 0,059 0,039 Cd. Kazanlı Köyü 0,200 0,156 0,022 0,111 0,133 0,067 0,156 0,156 Cd. Ovacık Köyü 0,131 0,148 0,115 0,098 0,131 0,131 0,115 0,131 Cd. Kumluca Köyü 0,024 0,220 0,073 0,073 0,171 0,171 0,122 0,146 Cd. Irmak Köyü 0,025 0,225 0,125 0,150 0,175 0,075 0,100 0,125 Agl. Müsellim Köyü 0,050 0,150 0,175 0,175 0,050 0,200 0,150 0,050 Ddy. Karacaağaç Köyü 0,111 0,074 0,148 0,130 0,167 0,111 0,130 0,130 Ddy. Kavakyayla Köyü 0,167 0,125 0,146 0,125 0,063 0,104 0,125 0,146 Toplam 3,426 4,627 4,207 4,200 3,693 5,077 4,204 4,566 Ortalama 0,101 0,136 0,124 0,124 0,109 0,149 0,124 0,134 198 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Yöre halkına ilişkin SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Dvr. Tekkekızıl Köyü 0,054 0,216 0,081 0,081 0,135 0,135 0,081 0,216 Dvr. Yazıhisar Köyü 0,170 0,128 0,149 0,043 0,085 0,128 0,128 0,170 Dvr. Örenbaşı Köyü 0,096 0,154 0,173 0,096 0,135 0,077 0,115 0,154 Dvr. Laçin Köyü 0,079 0,079 0,132 0,184 0,026 0,079 0,184 0,237 Dvr. Akçapınar Köyü 0,032 0,226 0,032 0,097 0,290 0,065 0,097 0,161 Dev66 0,135 0,173 0,077 0,038 0,154 0,154 0,135 0,135 Dvr. Kınık Köyü 0,080 0,120 0,120 0,080 0,200 0,080 0,280 0,040 Sey. Çırdak Köyü 0,080 0,120 0,100 0,160 0,080 0,140 0,140 0,180 Sey. İncesu Köyü 0,091 0,068 0,159 0,182 0,091 0,068 0,205 0,136 Sey. Şalgam Köyü 0,114 0,205 0,182 0,114 0,114 0,159 0,045 0,068 Sey. Sabuncular Köyü 0,111 0,089 0,111 0,111 0,178 0,111 0,178 0,111 Pnr. Çavuş Köy 0,103 0,205 0,128 0,103 0,051 0,077 0,179 0,154 Prn. Gümberi Köyü 0,094 0,170 0,151 0,132 0,113 0,132 0,113 0,094 Pnr. Yamanlar Köyü 0,250 0,167 0,139 0,083 0,083 0,194 0,028 0,056 Prn. Uzunçam Köyü 0,192 0,154 0,231 0,077 0,115 0,115 0,077 0,038 Pnr. Çalkaya Köyü 0,115 0,154 0,192 0,077 0,115 0,154 0,115 0,077 Pnr. Boğazköy Köyü 0,115 0,154 0,135 0,115 0,173 0,154 0,077 0,077 Pnr. Çengelköy Köyü 0,032 0,161 0,161 0,032 0,065 0,226 0,161 0,161 Azd. Karakuşlar Köyü 0,205 0,179 0,154 0,128 0,051 0,179 0,077 0,026 Azd. Saray Köy 0,214 0,190 0,167 0,095 0,071 0,190 0,048 0,024 Azd. Başören 0,188 0,167 0,188 0,104 0,063 0,188 0,042 0,063 Azd. Çamlıbük Köyü 0,190 0,190 0,167 0,071 0,071 0,214 0,048 0,048 Azd. Kırmacı Köyü 0,184 0,143 0,163 0,102 0,082 0,184 0,041 0,102 Azd. Ahat Köy 0,196 0,174 0,152 0,043 0,087 0,196 0,087 0,065 Azd. Evlek Köyü 0,184 0,143 0,184 0,102 0,082 0,184 0,041 0,082 Azd. Yumacık Köyü 0,196 0,174 0,152 0,065 0,087 0,196 0,043 0,087 Cd. Çamdibi Köyü 0,130 0,148 0,111 0,093 0,111 0,130 0,167 0,111 Cd. Kazanlı Köyü 0,233 0,100 0,300 0,033 0,033 0,100 0,167 0,033 Cd. Ovacık Köyü 0,200 0,178 0,178 0,089 0,067 0,156 0,044 0,089 Cd. Kumluca Köyü 0,143 0,184 0,061 0,143 0,102 0,102 0,122 0,143 Cd. Irmak Köyü 0,163 0,209 0,116 0,140 0,070 0,093 0,023 0,186 Agl. Müsellim Köyü 0,108 0,216 0,135 0,054 0,054 0,081 0,108 0,243 Ddy. Karacaağaç Köyü 0,109 0,164 0,145 0,127 0,127 0,109 0,091 0,127 Ddy. Kavakyayla Köyü 0,170 0,149 0,085 0,106 0,085 0,149 0,106 0,149 Toplam 4,756 5,450 4,911 3,302 3,447 4,697 3,593 3,843 Ortalama 0,140 0,160 0,144 0,097 0,101 0,138 0,106 0,113 199 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri 3. Grup ağırlıklarının sonuçları SWOT gruplarının havza ilgi gruplarına göre genel ağırlıkları Sıra No G Z F T Merkezi Yönetim 0,287 0,189 0,286 0,238 STK ve Meslek Odaları 0,334 0,235 0,224 0,207 Yerel Yönetim 0,287 0,230 0,285 0,198 Uzmanlar 0,268 0,205 0,289 0,238 Özel Sektör 0,225 0,256 0,281 0,238 Yöre Halkı Tem. 0,256 0,257 0,238 0,249 Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından güçlü yönlerin ağırlıkları Güçlü Yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Merkezi Yönetim 0,129 0,115 0,134 0,113 0,125 0,137 0,120 0,126 STK Ve Meslek Odaları 0,137 0,095 0,135 0,120 0,142 0,142 0,125 0,105 Yerel Yönetim 0,142 0,127 0,142 0,093 0,127 0,116 0,126 0,127 Uzmanlar 0,140 0,111 0,164 0,134 0,081 0,137 0,128 0,106 Özel Sektör 0,124 0,115 0,128 0,108 0,117 0,148 0,154 0,106 Yöre Halkı Tem. 0,126 0,118 0,113 0,109 0,115 0,142 0,155 0,121 Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından zayıf yönlerin ağırlıkları Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Merkezi Yönetim 0,110 0,083 0,131 0,131 0,116 0,100 0,103 0,105 0,120 STK ve Meslek Odaları 0,078 0,093 0,107 0,138 0,135 0,101 0,097 0,130 0,120 Yerel Yönetim 0,139 0,135 0,107 0,120 0,099 0,092 0,071 0,113 0,123 Uzmanlar 0,120 0,119 0,135 0,120 0,093 0,145 0,085 0,091 0,093 Özel Sektör 0,109 0,106 0,107 0,148 0,107 0,113 0,101 0,093 0,115 Yöre Halkı Tem. 0,129 0,117 0,126 0,090 0,118 0,120 0,078 0,109 0,113 200 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından fırsatların ağırlıkları Fırsatlar FA FB FC FD FE FF FG FH Merkezi Yönetim 0,108 0,133 0,152 0,152 0,103 0,121 0,127 0,105 STK ve Meslek Odaları 0,091 0,150 0,148 0,165 0,082 0,145 0,093 0,125 Yerel Yönetim 0,107 0,136 0,128 0,150 0,089 0,161 0,113 0,116 Uzmanlar 0,116 0,111 0,171 0,160 0,072 0,155 0,109 0,104 Özel Sektör 0,109 0,150 0,171 0,111 0,057 0,117 0,114 0,170 Yöre Halkı Tem. 0,101 0,136 0,124 0,124 0,109 0,149 0,124 0,134 Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarından tehditlerin ağırlıkları Tehditler TA TB TC TD TE TF TG TH Merkezi Yönetim 0,142 0,150 0,129 0,084 0,113 0,128 0,107 0,146 STK ve Meslek Odaları 0,137 0,156 0,134 0,079 0,101 0,164 0,097 0,132 Yerel Yönetim 0,166 0,146 0,133 0,071 0,129 0,154 0,065 0,136 Uzmanlar 0,185 0,146 0,134 0,050 0,092 0,141 0,100 0,151 Özel Sektör 0,175 0,154 0,125 0,097 0,095 0,108 0,092 0,154 Yöre Halkı Tem. 0,140 0,160 0,144 0,097 0,101 0,138 0,106 0,113 4. Önem sıralaması Güçlü yönlere ait öncelik sıralaması Güçlü Yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Merkezi Yönetim 0,037 0,033 0,038 0,032 0,036 0,039 0,034 0,036 STK ve Meslek Odaları 0,046 0,032 0,045 0,040 0,047 0,047 0,042 0,035 Yerel Yönetim 0,041 0,036 0,041 0,027 0,036 0,033 0,036 0,036 Uzmanlar 0,037 0,030 0,044 0,036 0,022 0,037 0,034 0,028 Özel Sektör 0,028 0,026 0,029 0,024 0,026 0,033 0,035 0,024 Yöre Halkı Tem. 0,032 0,030 0,029 0,028 0,029 0,036 0,040 0,031 201 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri Zayıf yönlere ait öncelik sıralaması Zayıf Yönler Sıra No ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI Merkezi Yönetim 0,021 0,016 0,031 0,025 0,022 0,019 0,020 0,020 0,023 STK ve Meslek Odaları 0,018 0,022 0,025 0,032 0,032 0,024 0,023 0,031 0,028 Yerel Yönetim 0,032 0,031 0,025 0,028 0,023 0,021 0,016 0,026 0,028 Uzmanlar 0,025 0,024 0,028 0,025 0,019 0,030 0,017 0,019 0,019 Özel Sektör 0,028 0,027 0,027 0,038 0,027 0,029 0,026 0,024 0,029 Yöre Halkı Tem. 0,033 0,030 0,032 0,023 0,030 0,031 0,020 0,028 0,029 Fırsatlara ait öncelik sıralaması Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH Merkezi Yönetim 0,031 0,038 0,044 0,044 0,029 0,034 0,036 0,030 STK Ve Meslek Odaları 0,020 0,034 0,033 0,037 0,018 0,033 0,021 0,028 Yerel Yönetim 0,031 0,039 0,037 0,043 0,025 0,046 0,032 0,033 Uzmanlar 0,034 0,032 0,050 0,046 0,021 0,045 0,032 0,030 Özel Sektör 0,031 0,042 0,048 0,031 0,016 0,033 0,032 0,048 Yöre Halkı Tem. 0,024 0,032 0,029 0,029 0,026 0,036 0,029 0,032 Tehditlere ait öncelik sıralaması Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Merkezi Yönetim 0,034 0,036 0,031 0,020 0,027 0,030 0,025 0,035 STK Ve Meslek Odaları 0,028 0,032 0,028 0,016 0,021 0,034 0,020 0,027 Yerel Yönetim 0,033 0,029 0,026 0,014 0,026 0,031 0,013 0,027 Uzmanlar 0,044 0,035 0,032 0,012 0,022 0,034 0,024 0,036 Özel Sektör 0,042 0,037 0,030 0,023 0,023 0,026 0,022 0,037 Yöre Halkı Tem. 0,035 0,040 0,036 0,024 0,025 0,034 0,026 0,028 202 EK-22 (Devam) R’WOT Analizi verileri 5. Genel öncelik sıralaması Havza ilgi gruplarının SWOT gruplarının genel ağırlıkları Sıra No G Z F T Genel öncelik değeri 0,276 0,229 0,267 0,228 Güçlü yönlere ait genel öncelik ağırlıkları Güçlü Yönler Sıra No GA GB GC GD GE GF GG GH Genel öncelik değeri 0,037 0,031 0,038 0,031 0,033 0,038 0,037 0,032 Zayıf yönlere ait genel öncelik ağırlıkları Zayıf Yönler Genel öncelik değeri ZA ZB ZC ZD ZE ZF ZG ZH ZI 0,026 0,025 0,027 0,028 0,026 0,026 0,020 0,024 0,026 Fırsatlara ait genel öncelik ağırlıkları Fırsatlar Sıra No FA FB FC FD FE FF FG FH Genel öncelik değeri 0,028 0,036 0,040 0,038 0,023 0,038 0,030 0,034 Tehditlere ait genel öncelik ağırlıkları Tehditler Sıra No TA TB TC TD TE TF TG TH Genel öncelik değeri 0,036 0,035 0,030 0,018 0,024 0,031 0,022 0,032 203 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Devrekâni Sarıyonca Köyü’nde yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi projesinin 2015 yılına kadar tamamlanması, Kentsel atıksu alt yapı tesisi ile ilgili olarak hazırlanan ihale döküman ve uygulama projelerinin (Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Azdavay ilçelerinde) 2015 yılına kadar tamamlanması, Nüfusu 40 ile 350 arasında değişen kırsal yerleşimlerde maliyeti daha düşük olan doğal arıtma yöntemlerinin kullanılması (yüzer–gezer bitki kasalarının kullanılması), Devrekâni KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin atıksu alt yapı sistemlerinde arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması, Suya ücret ödemeyerek kaynak suyunu kullanan tesislerin yeraltı su kaynaklarına zarar vermelerini önlemek amacıyla Devrekâni, Azdavay KSS ve Seydiler ORSEY KSS’nde bulunan sanayi tesislerinin ve tekil sanayi kuruluşlarının (un-gıda, süt ve süt ürünleri, yem, Alt yapı olanaklarının geliştirilmesi tekstil fabrikası) belediyelere ait şebeke suyunu kullanmalarının sağlanması, Tüm tekil sanayi kuruluşlarının (özellikle un-gıda, süt ve süt ürünleri fabrikalarında) 2015 yılı sonuna kadar mevzuatta belirtilen (Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği) deşarj standartlarına uymaları için gerekli düzenlemelerin yapılması, Havza alanında bulunan Devrekâni, Seydiler, Ağlı, Pınarbaşı ve Azdavay ilçe belediyelerinde yağmursuyu toplama sistemleri kurulum faaliyetlerinin 2020 yılına kadar hazırlanarak yağmursuyu alt yapısının tamamlanması, Devrekâni, Seydiler, Pınarbaşı, Azdavay ve Ağlı ilçe belediyelerine ait mevcut katı atık depolama alanlarının iyileştirilmesi ve kaynağında ayrı ayrı depolanmasının ve geri dönüşüm sistemlerinin yerleştirilmesinin sağlanması, Öncelikle Beyler Barajı sulama alanının etkin olduğu bölgede ve daha sonra Devrekâni ve Seydiler bölgesindeki diğer tarım alanlarında, tarımsal alt yapının, drenaj kanallarının, ilaçlama havuzlarının yapılmasının sağlanması olarak sıralanmaktadır. Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü, İlçe Belediyeleri, Kastamonu İl Özel Aktörler İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, İller Bankası Kastamonu Bölge Müdürlüğü, özel sektör ve yöre halkı. 204 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor) Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Yapılmaya başlanıp daha sonra durdurma kararı alınan Loç Vadisi’ndeki Cide, proje aşamasında olan Tor ve Curumören HES projelerinin kısa ve uzun vadede etkilerinin belirlenerek kesin karara varılmasının sağlanması, İnan Süt ve KÖYAS Süt Ürünleri tesislerinde peynir altı sularının havzaya deşarj edilmesinin önlenmesi için gerekli yaptırımların sağlanması, Özellikle Azdavay ilçesine bağlı köy yerleşimlerinde İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliği’ne uygun olmayan içme sularının kontrolünün arttırılmasının sağlanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması, Devrekâni Çayı Alt Havzası’ndan alınan örneklerden Yüzeysel Su Kalitesi Yönetmeliğine göre 2. sınıf olan amonyum azotu, çözünmüş O2 ve nitrit oranının 1. sınıfa geçebilmesi için izleme ve denetleme çalışmalarının arttırılması, havalandırma ve dezenfekte metodlarının uygulanarak gerekli önlemlerin alınmasının sağlanması, Evsel atık sularının, içme ve kullanma sularının daha ekonomik kullanımına yönelik Su kalitesinin iyileştirilmesi, etkin ve verimli kullanımının sağlanması. (özellikle Pınarbaşı ve Devrekâni belediyelerinde) bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, Gübre kullanımının toprak tahlili sonuçlarına dayandırılarak kullanılmasının sağlanması, Hastalık ve zararlılarla mücadelede pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde Tarım İlçe Müdürlüklerinden teknik destek alınarak yapılması, Devrekâni bölgesinde hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenerek, Devrekâni Tarım İlçe Müdürlüğü’nün gerekli denetim çalışmalarını yapması, Taşkın ve erozyon riski bulunan şiddetli ve çok şiddetli erozyon alanlarında (özellikle Ağlı ilçesinin kuzey kısımları, Daday Çayözü Köyü, Seydiler Karaçekise Köyü civarları) yüzeysel akışın kontrol edilmesi, drenaj ağı, yüzey ve yeraltı suyu akış yönünün tespit edilerek, gerekli ağaçlandırma çalışmalarının yapılması, Kulaksızlar ve Beyler Barajı havzalarının mansap kısımlarında yüzey suları ile taşınan sediment miktarının DSİ 23. Bölge Müdürlüğü tarafından belirlenmesi ve izlenmesinin sağlanması, Havza genelinde faaliyet gösteren ve çevresel açıdan baskı unsuru olan taş ve maden sahalarının 2015 yılına kadar rehabilite edilmesi (özellikle Azdavay’daki Kartalkaya Kömür, Özkanlar Kum-Çakıl ve Efedağ Mermer Ocağının, Devrekâni ’deki Gartun ve Alkan mermer ocaklarının atıksuları için arıtma tesislerinin kurulmasının sağlanması), Alandaki tüm maden ve taş ocaklarının denetim ve kontrollerinin etkin olarak yapılması, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü, İlçe Aktörler Belediyeleri, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, DSİ 23. Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, Ziraat Odası ve yöre halkı. 205 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor) Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Cazibe noktalarının (Ağlı Panayır Yeri Tümülüsü, Azdavay Sabuncular Köyü, Asarkaya, Kızkayası, Deliklikaya Mevkii, Pınarbaşı Ilgarini Mağarası, Horma Köyü, Devrekâni İlçesi Kınık Köyü Delibeyoğlu Sırtı Mevkii, Kınık Köyü Harmankaya Mevkii, Bozkoca Köyü Kızıltepe Mevkii Arkeolojik Sit Alanları, Cide İlçesi Abdülkadir Köyü Balönü Mağarası, Çamdibi Köyü Kılıçlı Mağarası Doğal Sit Alanları, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı) ulusal ve uluslararası tanıtımının, bağlantıyı sağlayan karayolu ve orman yolunun geliştirilmesi ve peyzaj onarım çalışmalarının yapılması, Ekoturizme yönelik kaynak envanterinin çıkarılması, Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın uzun devreli gelişme planının ve bu planın alt ölçeği konumunda olan ziyaretçi, habitat ve sürdürülebilir turizm geliştirme planlarının hazırlanması ve tüm planların yasal dayanakları ile desteklenmesi, Uluslararası tanınırlığı destekleyici nitelikte olan Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın PAN Parks sertifikasını 2012 yılına kadar almasını sağlayıcı politikaların izlenmesi, Ekoturizm ölçütleri kapsamında gerekli altyapının tampon zondaki köy merkezlerinde Havzanın kendine özgü kaynak değerleri ile dünya çapında dikkat çeken turizm bölgesi haline gelmesinin sağlanması. oluşturulması (yeme içme üniteleri, konaklama tesisleri, ekoturizm aktiviteleri ile ilgili fizibilite çalışmaları, müze ve botanik bahçeleri, ziyaretçi tanıtım merkezleri, satış stantları), Ekoturizmin önemli bir ilçesi olan Azdavay ilçesinde, konaklama kapasitesinin arttırılması, Ağlı ilçesine de turizme yönelik konaklama biriminin tesis edilmesi için gerekli projelerin geliştirilmesi, Özellikle Pınarbaşı ve Azdavay’da yaşayan yöre halkının ekoturizm konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi, Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesinde, yöre halkı için rehberlik kurslarının düzenlenmesi, Kastamonu Üniversitesi Cide Turizm Meslek Yüksek Okulu bünyesindeki öğrenci ve öğretim üyelerinin desteği ile turizm sektöründe çalışanların hizmet kalitesinin arttırılması, Yöreye özgü kültürel değerlerin korunması ve geliştirilmesini sağlamak amacıyla gerekli yasal yaptırımların sağlanması, Tarihi ve arkeolojik değerlerin detaylı envanterinin çıkarılması ve tanıtımlarının yapılması, Tarihi ve arkeolojik alanların kullanıma açılması amacıyla bakım çalışmalarına ait yönetim/ kontrol mekanizmalarının oluşturulması, Azdavay Kart Dağı Yaban Hayatı Geliştirme Sahası planlamasının yapılarak, 2010 yılı için 7 olan karaca kotasının 15’e çıkarılması, diğer av hayvanları için de yönetim planlarının yapılarak avlanma kotalarının belirlenmesi, Gediatri turizmine yönelik alt yapı çalışmalarının Daday ilçesine bağlı köylerde sağlanması (konaklama-sağlık, yeme- içme vb). Kastamonu Valiliği, Kastamonu İl Özel İdaresi, Kastamonu İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Kastamonu Müze Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Sağlık Aktörler Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Cide Meslek Yüksek Okulu, Orman Fakültesi, İlçe belediyeleri, yerel basın organları, KED, Avcılar Derneği, özel sektör ve yöre halkı. 206 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor) Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Kastamonu Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın flora ve fauna elemanlarının detaylı bir envanterinin ortaya konulması sağlanarak, endemik, tehlike altında, ulusal, Avrupa ve küresel düzeyde tehlike altında olan, koruma önlemi gerektiren, tehdit altına girebilir durumda ve Bern sözleşmesi Ek I’de yeralan türlere özel koruma programlarının geliştirilmesi, Doğal ve kültürel kaynak değeri yüksek, Soyu tükenmekte olan kuş ve memelilerin korunmasına ve tanıtımına yönelik programların geliştirilmesi, doğal bitki örtüsü ve Devrekâni Çayı’nda bulunan sucul ekosistem elemanlarının envanterinin belirlenmesi, yaban hayatı açısından Yaban hayvanlarının çiftleşme dönemleri olan nisan ve mayıs aylarında, üreme dönemleri önemli alanların etkin olarak korunmasının garantiye alınması. olan ekim ve kasım aylarında özellikle Ağlı’da bulunan Devrek Mermer Ocağının gürültü kirliliğine yönelik gerekli önlemleri almasının sağlanması, Devrekâni ve Seydiler ilçelerinin kuzey ve kuzeydoğu bölgesinde bulunan toplam alanın sadece % 4,3’ünü kaplayan mera alanlarının yönetim planlarının hazırlanmasının sağlanması, Havza alanının % 55,5’ini oluşturan orman alanının yönetiminden sorumlu şefliklerin, amenajman sınırlarında havza sınırının baz alınmasının sağlanması, Azdavay, Daday, Pınarbaşı ve Cide ilçelerine bağlı köylerde kaçak kesimlere yönelik denetim ve kontrolün arttırılması. Kastamonu Valiliği, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Aktörler Müdürlüğü Milli Parklar Şube Müdürlüğü, Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi, ilgili üniversitelerin biyoloji ve zooloji bölümleri, ilçe belediyeleri, KED ve yöre halkı. 207 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor) Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Devrekâni ilçesinde Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesinin (Kastamonu Ticaret Odası ve Kastamonu İl Özel İdaresinin destekleri ile) kurulması için gerekli alt yapı çalışmalarının sağlanması, Devrekâni ve Seydiler ana ulaşım hattı üzerinde veya KSS’nde yem üretimine yönelik sanayi kuruluşlarının teşvik edilmesinin sağlanması, Yöresel yemeklerin ve yörede yapılan pekmez, üryane eriği, kuşburnu, pestil, reçel gibi ürünlerin markalaşması ve patentlerinin alınması için gerekli çalışmaların ve projelerin üretilmesi, % 50 civarında bulunan kadın nüfusunun sektöre dahil edilmesi sağlanarak, kalite ve hijyen sağlanması, Geleneksel üretimin (hayvancılık, yöreye özgü bitkisel ürünlerin, odun dışı tali ürünlerin ve arıcılığın) geliştirilmesi ve İşsizlik oranının en fazla olduğu Ağlı ve Seydiler ilçelerinde mesleki kurslar açılarak markalaşma sürecinin modellenmesinin sağlanması, Tıbbi ve aromatik bitkilerin (mantar, kuşburnu, kozalak, şimşir, defne yaprağı gibi) envanterinin çıkarılması, Özellikle Azdavay, Cide, Daday ve Pınarbaşı ilçelerinde hem verimin hem de gelirin değerlendirilmesinin arttırılması amacıyla odun dışı ürünlerin uygun metod ve zaman dilimlerinde toplama, sağlanması. saklama ve pazarlamasının nasıl yapılacağına dair gerekli eğitim çalışmalarının sağlanması, Korunan alanlarda bulunan yabanıl meyvelerin işlenmesi, Arıcılığın yapıldığı Azdavay bölgesinde bal üretimini arttırmak için alanda fazelya (arı otu) ekiminin gerçekleştirilmesi için yöre halkının teşvik edilmesi, Azdavay’da Gümürtler ve Sabuncular köylerinde başlatılan bal üretimine yönelik ormanların tesis projelerinin uygun iklim ve vejetasyon yapısında olan Pınarbaşı ve Ağlı ilçelerinde de yaygınlaştırılması ve verimin arttırılmasının sağlanması, Tarım İl Müdürlüğü’nden teşvik alımı için halkın bilgilendirilmesi uygulama hedefleridir. Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü, Kastamonu Çevre ve Orman İl Müdürlüğü, Kastamonu Halk Eğitim Müdürlüğü, Ticaret Borsası, Kastamonu Ziraat Aktörler Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KED, Arıcılar Derneği, üniversitelerin ilgili bölümleri, kaymakamlıklar, ilçe belediyeleri, özel sektör, yöre halkı. 208 EK-23 Havza yönetim planı uygulama ve faaliyet hedefleri (devam ediyor) Uygulama Hedefleri Faaliyet hedefleri Devrekâni ve Pınarbaşı ilçe belediyelerinin öncülükleri doğrultusunda havza yönetimine yönelik tüm ilgi gruplarına gerekli eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Havzada Çevre Düzeni Plan kararlarının uygulanması, plana uygun daha detay alt ölçekli planların yapılması ve havza ilgi gruplarına (özellikle özel sektör temsilcilerine en düşük (0,027) öncelik değeri) gerekli bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Kastamonu Tarım İl Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen çiftçi eğitim programlarının Azdavay, Pınarbaşı, Daday, Ağlı ve Cide ilçelerinde yaygınlaştırılması, Tarım faaliyetlerinden kaynaklanan yayılıcı kirliliğin önlenmesi amacıyla Devrekân ilçesinde eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, Hayvansal atıkların kompost veya anaerobik çürütme (biyometan) tesislerinde stabilize edilerek biyoenerji veya yenilenebilir enerji teşviki sağlanması için projelerin geliştirilmesi, Havza alanının işlevleri, değerleri ve yönetimi konusunda eğitim çalışmaları yapılması. Hayvansal atık yönetim stratejilerinin belirlenmesi amacıyla çiftçilerle Tarım İl Müdürlüğü arasında etkin koordinasyon ve işbirliği kurulmasının sağlanması, Kişi başına düşen katı atık miktarlarının azaltımına yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmalarının Pınarbaşı (1472 kg/kişi), Devrekâni (0,753 kg/kişi) ve Azdavay (0,720 kg/kişi) ilçelerinde başlatılması, Tüm ilçelerde, katı atık yönetim birimlerinin oluşturulması, halka az çöp üretme bilinci ve eğitiminin verilmesi, Tüm ilçe belediye çalışanlarına yönelik eğitim çalışmaları düzenlenerek çevresel kalitenin ve yaşam kalitesinin arttırılmasının sağlanması, Meslek edinme ve çıraklık okullarının Ağlı ve Seydiler ilçelerinde açılması, Okul öncesi ve ilköğretimde çevre koruma derslerinin verilmesi, İlçe Belediye ve ilçe halk eğitim birimlerinin çeşitli kursları açmaları sağlanarak istihdam sağlanması, STK’ların, yöre halkının meslek edinme yeteneklerinin gelişimlerini destekleyici projeleri geliştirmeleri. Üniversitelerin ilgili birimleri, Kastamonu Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediyeler, Halk Aktörler Eğitim Müdürlüğü, Kastamonu Ticaret Borsası, KED, Kastamonu Ziraat Odası, Kastamonu Ticaret Odası, KÖY-KOOP ve yöre halkı. 209 EK-24 Havza yönetim planı uygulama hedefleri 210 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : ÖZTÜRK Sevgi Uyruğu : T.C. Doğum tarihi ve yeri : 17.07.1977 Kastamonu Telefon : 0 (366) 280 17 13 Faks : 0 (366) 215 23 16 e-mail : sevgiozturk37@gmail.com Eğitim Derece Eğitim Birimi Mezuniyet tarihi Yüksek lisans ZKÜ/Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2003 Lisans AİBÜ/ Peyzaj Mimarlığı Bölümü 2000 Lise Abdurrahman Paşa Lisesi 1994 İş Deneyimi Yıl Yer Görev 2007 Kastamonu Üniversitesi Araştırma Görevlisi 2002-2007 Gazi Üniversitesi Araştırma Görevlisi Yabancı Dil İngilizce Yayınlar 1. Türker, N., Öztürk, S., 2011, “Host Communities Perceptions of Tourism Development and Planning in the Kure Mountains National Park”, Intenational Conference on Tourism (ICOT), 106, Rhodos-Yunanistan. 2. Ayan, S., Öztürk, S., “Avrupa’da Pan Parks Uygulamaları ve Küre Dağları Milli Parkına Entegrasyonu” Projesinin Bölgesel ve Sektörel Kazanımları, Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresi, 14-17 Ekim, 2010, Kuşadası/Aydın. 211 3. Ayan, S., Sarıyıldız, T., Öztürk, S., Yiğit, N., 2010 Korunan Alanlar ve İklim Değişikliğinde Rolü, Peyzaj Mimarlığı 4. Kongresi, 14-17 Ekim, 2010, Kuşadası/Aydın. 4. Ayan, S., Öztürk, S., Yiğit, N., 2009, Karadeniz Bölgesi Milli Parklarının Korunan Alan Ağı Sertifikalandırma Sistemine Uygunlukları, Kastamonu Üniv., Orman Fakültesi Dergisi, 9 (1): 66-79, Kastamonu. 5. Kalaycı, A., Belkayalı, N., Öztürk, S., Talay, İ., 2009, Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesinde Tarımsal Sürdürülebilirliğin Sağlanması İçin Alan Kullanım Alternatiflerinin AHP Kullanılarak Belirlenmesi, International Conference on Organic Agricultur in Scope of Environmental Problems, Magosa, Kıbrıs. 6. Ayan, S., Akpınar, N., Öztürk, S., Belkayalı N., Şevik, H., Kalaycı, A., Acar, S., Berber C. 2009, The Evaluatıon Of The Management Alternatıves of Ilgaz Mountain National Park, International Conference on Plants and Environmental Pollution (ICPEP), Erciyes Üniversitesi, 6-11 Temmuz 2009, Kayseri, s.47. 7. Ayan, S., Şevik, H., Öztürk, S., Kalaycı, A., Yer, E., Çeler, E., 2009, Anthropogenic Effect on The Uludağ National Park Forest Eco-System, International Conference on Plants And Environmental Pollution (ICPEP), Erciyes Üniversitesi, 6-11 Temmuz 2009, Kayseri, s.49. 8. Öztürk, S., Ayan, S., .2009, “PAN Parks Process of Küre Dağları National Park In Turkey, XIIIth World Forestry Congress, Arjantin. 9. Ayan, S., Sıvacıoğlu, A., Yiğit, N., Çelik, D.A., Şevik, H., Öztürk, S., “The Wood Taxa in the Different Risk Category in Turkish Forestry and Conservation Practies, XIIIth World Forestry Congress, Arjantin. 10. Öztürk, S., 2008, Kentsel Sürdürülebilirlik Bağlamında Önceden Değerlendirme Teknikleri, VI. Ulusal Orman Fakülteleri Öğrenci Kongresi, 8-9 Mayıs Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi, Düzce s. 267. 11. Öztürk, S., 2008, Çevre Düzeni Planlarındaki Uygulama Problemleri “Kastamonu Kenti Örneği”,VIII. Ulusal Çevre ve Ekoloji Kongresi, Bildiri Özet Kitabı, 20-23 Ekim Girne, Kıbrıs, s. 99. 12. Ayan S., Öztürk S., Demircioğlu N., 2007, Karadeniz Bölgesi Milli Parkları ve Sertifikalandırma Sistemlerine Uygunlukları, International Congress of Asian and North Africa Studies (ICANAS 38) Kongresi, 10-15 Eylül, Ankara. 13. Ünal, S., Öztürk, S., Kalyacı, A., 2008, Hunting Tourism Potential of Kastamonu and Affairs of it, 4. World Conference for Graduate Research in Tourism, Hospitality and Leisure” Antalya. 212 14. Öztürk, S., 2007, Korunan Alanlarda Ekoturizm Planlaması, VII. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi Program ve Bildiri Özetleri Kitabı, İnönü Üniv., 10-13 Eylül, Malatya s.342. 15. Öner, N., İmal, B., Sıvacıoğlu, A., Ayan, S., Öztürk, S., 2007. Kent Ormancılığının Çevreye Olan Etkileri, Ulusal Çevre Sempozyumu Bildiri Özetleri Kitabı, 18-21 Nisan, Mersin, s.186. 16. Kuntay, O., Öztürk, S., 2006, Erişilebilirlik, Sıklık, Yoğunluk ve Uzaklık, Planlama Dergisi TMMOB, Şehir Plancıları Odası Yayını, 2006/1, Sayı:35, Ankara. 17. Öztürk, S., 2006, Ekolojik Planlamanın Önemi: Kastamonu Kenti Örneği, Adnan Menderes Üniversitesi 18. Ulusal Biyoloji Kongresi, Kuşadası-Aydın s. 306. 18. Kaplan, H., Ulvi, H., Karaca, M., Bakırcı, S., Öztürk, S., 2005, “Havza Alanlarında Milli Parkların Üstlendiği Fonksiyonların Beyşehir ve Kızıldağ Milli Parkları Örneklerinde İncelenmesi”, 20-25 Mart Dünya Su GünüBeyşehir Gölü Havzası Sempozyumu, Konya (Basılmamış). 19. Öztürk, S., 2005, Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı’nın Rekreasyonel Kaynak Değerlerinin İrdelenmesi, SDU Orman Fakültesi Dergisi, Seri:A, Sayı:2, Isparta, s.138. 20. Öztürk, S., 2004, Gaziantep Kenti Açık ve Yeşil Alanlarının İrdelenmesi, G.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:4, No:2, Kastamonu, s.243. 21. Öztürk, S., Demircioğlu, N., Ayan, S., 2004, Kastamonu Kenti Açık ve Yeşil Alanlara Ekolojik Bir Yaklaşım, V. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, Doğa ve Çevre, s.577, İzmir. 22. Öztürk, S., 2004, Küre Dağları Milli Parkı’nın Eko-Turizm Potansiyeli, V. Ulusal Orman Fakülteleri Öğrenci Kongresi, Bildiriler Kitabı, K.T.Ü. Orman Fakültesi, 3.Cilt-Peyzaj Mimarlığı, Trabzon, s.57-61. 23. Öztürk, S., 2003, Küre Dağları Milli Parkı’nın Doğal Kaynak Değerlerinin İrdelenmesi, G.Ü. Orman Fakültesi Dergisi, Cilt:3, No:2, Kastamonu, s.193. Hobiler Kayak, snowboard, yüzme, yamaç paraşütü. 213