T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EGE ORMANCLIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ ARAŞTIRMA BÜLTENİ MANİSA- SARIGÖL YÖRESİNDEKİ EROZYON SAHALARINDA BAŞVURULABİLECEK ORMANCILIK-KARMA ORMANCILIK-TARIM-MER’A AMAÇLI KULLANIM TEKNİKLERİNE UYGUN BAZI BİTKİ TÜRLERİNİN BELİRLENMESİ VE EROZYON KONTROLÜ ÜZERİNE ETKİLERİ Manisa-Sarıgöl yöresinde yapılan ve temel araştırma niteliğinde olan bu çalışma, çeşitli şekillerde tarımsal amaçlarla orman rejimi dışına çıkarılan ve/veya köylünün kullanımındaki yoğun erozyona maruz kalan % 25 ve üzeri eğime sahip marjinal alanlar için yapılmıştır. Çalışmamızda fiyat – pazar ilişkileri iyi olması dolayısıyla gelir arttırıcı etkisi bulunan, aynı zamanda bitki-toprak kombinasyonları olumlu bitki türlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma yeri, Sarıgöl Orman İşletme Şefliği sorumluluk alanındaki 140 nolu bölmede Karaağaç deresi yamacında yer almaktadır. Yamacın bakısı, batı ve kuzey batı yönündedir. Rakımı 450 metredir. Araştırma alanının 5 yıllık yağış ortalaması (1996 –2000 yılları arası) 442.8 mm, genel sıcaklık ortalaması 17 °C ve nispi nem ortalaması 32.4.tür. Araştırma alanının toprak yapısı kumlu balçık toprak özelliğindedir. Manisa Sarıgöl yöresi örneğiyle, eğimli marjinal tarım arazilerinde sulama ve gübreleme yapılmadan fıstık çamı, kızılçam, badem, menengiç, melisa, İzmir kekiği, adaçayı, asma, mera bitkilerinden korunga ve yoncanın rahatlıkla kullanılabileceği, yöreye çok iyi uyum sağlayacağını yaşama yüzdeleri ve boy ortalamalarından anlaşılmaktadır. Bunun yanısıra, kapari bitkisinin ilk iki veya üç yıl süresince sulama ve dikkatli bakım yolu ile yetiştirilmesinin mümkün olduğu ancak defne bitkisinin ise özellikle kuraklık ve erken don gibi olumsuz etkenlerden dolayı diğer bitkilere göre iyi uyum sağlayamadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Sonuç itibari ile, yöre koşullarında sulama ve gübreleme imkanı sağlanması halinde projede kullanılan bütün bitkilerin ortama çok iyi uyum sağlayacağı ve daha iyi gelişebilecekleri düşünülmektedir. Fıstıkçamı ve kızılçam, mera ile ikili kombinasyonları haricinde denemede kullanılan diğer bitkilerle tesis aşamasından itibaren 4 yıllık süre içinde karışım halinde kullanılabilir. Ancak mera+kızılçam ve mera+fıstıkçamı kombinasyonlarında ilk iki yılda kızılçam ve fıstıkçamı fidanları mera bitkilerinde direk olarak olumsuz etkilendiği görülmektedir. Özellikle çz+mera kombinasyonundaki kızılçam fidanlarının yaşam yüzdelerinin düşük olmasındaki en önemli etken, mera bitkilerinin çıplak köklü dikilen kızılçamlarla rekabete girmesi ve gelişimini engellemesidir. Bu nedenle uygulanacak karma sistem modellerinde mera bitkilerini en az 3 yıl sonrası için fıstıkçamı ve kızılçam ile kombine edilmesi daha uygun olacaktır. Karma sistemlerde, kızılçam ile yapılacak kombinasyonlarda özellikle kızılçamın piramit formlu varyetesinin tercih edilmesinde yarar bulunmaktadır. Mera parsellerinde karışım halinde kullanılan bitkiler içinde, korunga ve yonca çok iyi uyum sağlamasına rağmen kılçıksız brom, mavi ve adi ayrık türlerinin baklagil türleri kadar başarılı olamadığı görülmektedir. Yöre koşullarında yapılacak mera ıslahı çalışmalarında, mutlaka doğal buğdaygil ve baklagil türlerinden oluşan karışımlar kullanılmalı, özellikle korunga ve yoncaya yer verilmelidir. Tesis edilen mera bitkilerinin mutlaka iki yıl koruma altına alınmasında fayda bulunmaktadır. Yöre koşullarında İzmir kekiği, adaçayı ve melisa iyi uyum sağlamakla birlikte tesis edildiği tarihten itibaren 4 yıl boyunca fıstıkçamı ve kızılçam ile olumsuz bir etkileşimi yoktur. Bu bitkilerin vejetatif yolla kolaylıkla üretilmesi, sulama ve gübreleme yapılmadan yetiştirilmesi, tesisinden itibaren gelir elde edilmesi, toprak işlemesine gerek duyulmaması gibi pek çok avantajlara sahip olması marjinal arazilerde bu süreç içinde orman ağaçları ile ikili veya başka bitkilerle üçlü kombinasyonlar halinde rahatlıkla kullanılabileceğini göstermektedir. Proje de kullanılan badem ağacı her bakımdan yöreye uyumlu olup, rahatlıkla badem plantasyonu oluşturmaya elverişlidir. Projede kullanılan diğer bitkiler içinde en hızlı boy ve tepe çatısına sahip olabilmektedir. Badem ağacı, orman ağaçları ile kombine edilebileceği gibi badem plantasyonu içinde mera bitkileri, adaçayı, İzmir kekiği, melisa, bağ, kapari bitkileri ile ikili ve üçlü kombinasyonlar yapmak mümkündür. Menengiç bitkisi, yüksek yaşam yüzdesi ve boy ortalamasına sahip olmasına rağmen yapraklanma ve tepe örtüsü çapında fazla gelişim gösterememektedir. Ancak yöreye iyi uyum sağlayabilmektedir. Tepe örtüsü fazla gelişme göstermediğinden menengiçlerin arasında kapari, bağ, İzmir kekiği, adaçayı, melisa, badem ve mera bitkileri rahatlıkla ikili veya üçlü kombinasyonlar halinde kullanılabilir. Defne, yaşam yüzdesi, boy ortalaması, ve tepe örtüsü açısından yöreye pek uyum sağlayamamaktadır. Ancak rüzgardan korunmalı yerlerde, yaz kuraklığını azaltacak tedbirlerle (sulama, malçlama gibi) bu yörede yetiştirilmesi mümkün olabilir. Kapari yörenin doğal bitki türü olmasına rağmen, yaşama yüzdesi düşük çıkmıştır. Kapari dikimden sonra ilk iki yılda kök sistemini geliştirmeye yönelik özellikle yaz periyodunda sulama ve gerekli bakım çalışmaları yapılması halinde başarı yüzdesi oldukça artacaktır. Kapari, üçüncü yılda canlı kalanlar yatay gelişme göstererek 3 metreye kadar tepe çapı oluşturabilmektedir. Asma bitkisi, yörede eğimli arazilerde yaygın biçimde yetiştirilmesine rağmen anaçlık üzerinde aşılanan italia çeşidinin ilk yıllarda sulanmaması sonucu yaşama yüzdesinin düşük olduğu görülmektedir. Ancak kök sistemini geliştirecek şekilde ilk yıllarda sulama imkanı olması halinde yaşama yüzdesi artabilecektır. Kapari ve asma bitkileri orman ağaçları, badem ve menengiç ile ikili kombinasyon yapmak mümkündür. Projede kullanılan bitkilerin erozyon kontrolü üzerindeki etkileri farklı olmakla birlikte hemen hemen hepsinde üst toprağın taşınmasında doğrudan veya dolaylı olarak etkisi söz konusudur. Bitkilerin, taşınan üst toprak miktarında farklı derecede etkili olması bitki türüne, yaşama yüzdesine, toprağı kapama yüzdesine, birim alanda bulunan bitki yoğunluğuna, bitki artıklarının toprak yüzeyinde bulundurma oranına, üst toprak yüzeyine yakınlık durumuna bağlı olarak değişebilmektedir. Ayrıca kullanılan bitkilerin ilk yılda dikim yapılmasından itibaren fidanların dikildiği yerde oluşan suni bir terasın varlığı bile yüzey erozyonunu kısmen de olsa engelleyebilmektedir. Bununla birlikte ikinci yıldan itibaren çevredeki otsu bitkilerin bütün parsellerin içinde gelişmeleri ve yayılmaları sonucu üst toprağı kapatmak suretiyle üst toprağın taşınmasını önemli ölçüde engellediği de düşünülmektedir. Üst toprağın taşınmasında en etkili olabilen bitki grubu mera bitkileri olup ekimden sonra kısa sürede toprak yüzeyini kapatmakta ve yağış şiddetini ve yüzeysel akışı azaltmak suretiyle toprağın taşınmasını önemli ölçüde engellemektedir. Yine adaçayı, İzmir kekiği ve melisanın parseldeki birey sayısının fazla olması, bitki yüzeyinin toprağa yakın olması sonucu toprağın taşınmasını azaltmada önemli rolü bulunmaktadır. Badem ağacının erozyon üzerinde, yaprak, dal gibi artıklarla toprak yüzeyinde bitkisel artık biriktirmek suretiyle kısmen de olsa etkili olabilmektedir. Defne ve menengiç bitkilerinin ilk 4 yılda erozyon üzerinde doğrudan etkisi olduğu düşünülmemektedir. Bağ ve kapari ise toprak yüzeyine düşen yaprak, dal gibi artıklarının toprak yüzeyinde az da olsa birikmesi sonucu sınırlı ölçüde toprağın taşınmasında etkili olduğu sanılmaktadır. Bitki türlerinin tesis gider-gelir oranları incelendiğinde; bitkilerin sahip olduğu özellikler ve sağladığı ürün verimi açısından farklılık göstermektedir. Bu nedenle 4 yıl ortalaması olarak tesis gider-gelir oranı hemen hemen hepsinde negatif olmaktadır. Ancak 3. yıldan itibaren mera bitkilerinde, İzmir kekiği ve adaçayında gelir-gider oranı pozitif yönde olurken, kapari de ise 4. yılda artıya geçebilmektedir. Diğer bitkiler ise farklı zaman içinde gelir getirici ürün almak suretiyle Teknik Bülten No: 19 Yayınlanma Yılı: 2002 Kurum İsmi: Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Yazarlar: Can ACAR, Yard. Doç. Dr. Atila GÜL, Fevzi BİLGİN gelir-gider oranını artı yönünde değiştirebileceği düşünülmektedir. Sarıgöl yöresindeki eğimli marjinal arazilerde sulama ve gübreleme yapılmadan kısa vadede gerek toprak koruma gerekse gelir getirici en ideal bitkisel ürün seçenekleri, başta mera bitkileri olup bunu İzmir kekiği, adaçayı, kapari, asma ve badem takip etmektedir. Ayrıca kızılçam ve fıstık çamın ile tesis aşamasında badem, menengiç, kapari, bağ, İzmir kekiği, melisa, adaçayı ile ikili kombinasyonlar yapılabilir. Ancak fıstık çamı Sarıgöl yöresinde başlangıçta iyi gelişmesine rağmen gelecekte fıstık ürünü verip vermeyeceği konusunda belirsizlik mevcut olup, bu konunun kesinlikle dikkate alınmasında yarar bulunmaktadır. Orman ağaçları ile yapılacak karma sistem uygulamalarında köylü veya yetiştirici açısından kısa vadede cazip görülmeyebilir. Özellikle orman ağaçlarından gelir elde edilene kadar, sürekli bir yatırım veya masraf yapma durumunda kalacaktır. Bunun içinde ekonomik değeri olan ve kısa vadede gelir getirebilecek yıllık veya çok yıllık bitkilerle ikili veya üçlü kombinasyonlar yapılmak suretiyle cazip hale getirilmesi mümkündür. Diğer taraftan devlet tarafından teşvik kredileri verilmek suretiyle masrafların belirli ölçüde karşılanması söz konusu olabilir. Eğimli arazilerde eğer sulama, gübreleme ve diğer bakım işlemleri uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi halinde bu bitkilerin yaşam yüzdeleri yüksek olacağı gibi elde edilecek ürünün de fazla olabileceği unutulmamalıdır. Sarıgöl yöresinde, karma sistemler içinde kullanılabilecek ekonomik değere sahip başka bitki türlerinin de denenmek suretiyle bitkisel desen çeşidinin artırılması gerekmektedir. PROJEDE KULLANILAN BİTKİ PROJEDE KULLANILAN BİTKİ TÜRLERİ Latincesi Türkçesi 1-Mera Bitkileri Agropyron cristatum (Fairway) Otlak ayrığı Agropyron intermedium Mavi ayrığı Bromus inermis Kılçıksız Brom Medicago sativa L. Adi Yonca Onobrychus vicifolia L. Korunga 2-Origanum onites L. Mercanköşk (İzmir Kekiği) (Origanum smyrnaeum L.) 3-Salvia officinalis L. Tıbbi Adaçayı 4-Melissa officinalis L. Melisa (Oğul otu) 5-Capparis spinosa L. Kapari 6-Vitis vinifera var. Italia İtalia üzüm çeşidi (Asma) 7-Laurus nobilis L. Defne 8-Pictacia terebinthus L Menengiç 9-Prunus amygdalus L. Badem 10-Pinus pinea L Fıstık çamı 11-Pinus brutia L Kızılçam Adres: Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Mustafa Kemal Bulvarı No:75, 35515 Zeytinalanı/Urla/İZMİR Tel: 232 7663495 Fax: 232 7663499 E-posta:egearastirma@ogm.gov.tr, Web sitesi: www.efri.gov.tr