Hoşgör! َ َْ َ ْ ْ ْاد ُع ِإل ٰى َس ِب ِيل َرِِّب َك ِبال ِحك َم ِة َواْل ْو ِعظ ِة َ ْ ْ َّ نِِۖ ِإ َن ِ ُ ال َح َس َن ِِةِِۖ َو َج ِادل ُهم ِبال ِتي ِه َي أ ْح َس َ ر ََّب َك ُه َو َأ ْع َل ُم ب َمن ض َّل َعن َس ِب ِيل ِِهِِۖ َو ُه َو ِ َ ْ َ ُ َ َّين ْ ُ ْ ِ أعلم ِباْلهت ِد Cumanız mübarek olsun değerli kardeşlerim, Adalet, Eşitlik, Sevgi, Barış ve Hoşgörü gibi İnsanlık Medeniyetinin mayasını oluşturan değerleri ve aydınlık mesajı ile İslam; sonsuzluğa akan bu hayat ırmağında yönünü şaşırmış, vicdanını karartmış insanoğlu için daima bir ışık, bir pusula olmuştur. Oysa bugün İslam coğrafyası bir yandan yoksulluğun, hukuksuzluğun, sosyal adalet ve gelir eşitsizliğinin girdabında çırpınırken, diğer yandan da dünya ve ahiret saadeti için gönderilen Yüce İslam’ın katı ve bağnaz yorumlarını esas alan nevzuhur anlayışlar ile başa çıkmaya çalışmaktadır. Doğudan batıya, kuzeyden güneye İslam dünyasının her noktası yaralı. Maalesef İslam dünyası, maddi ve teknolojik geri kalmışlığından daha çok, kendi dinlerine yabancılaşmışlığın, İslam’ı güzel ahlaktan ziyade katı bir doğma olarak anlayan müsamahasız anlayışların altında ağır bir travma geçiriyor. Kıymetli Müminler; İslam’ın doğru anlaşılması meselesi Müslüman dünyanın en önemli meselesidir. Bu ise ilhamını Kur’an’dan alarak; insanlığı İslam’ın barışı, hakkı ve adaleti önceleyen; fitne, fesat ve bozgunculuğu ortadan kaldırmayı amaçlayan genel ilkeleriyle yeniden buluşturacak bir anlayış ve örneklik ile mümkün olacaktır. Kardeşlerim, Son yıllarda, gerek İslam dünyasında gerekse diğer coğrafyalarda meydana gelen hadiseleri büyük bir ızdırap ve endişeyle izliyoruz. Başta havasını soluduğumuz bu topraklar olmak üzere Avrupa ülkelerinde ve yeryüzü coğrafyasında ortaya çıkan her türlü ayrımcı hareket ve buna bağlı olarak düşünceye, inanca ve mabetlere yönelik gerçekleşen saldırılar, insanlığın bin bir sıkıntı ile oluşturduğu barış ve hoşgörü iklimini tehdit ediyor. Günümüzde yaşanan ve İslam’ın asla kabul edemeyeceği bazı hadiseler ve terör saldırıları, bir yandan Müslümanları ve İslam’ı mağdur hale getirip zihinlerdeki İslam imajını ve İslam sempatisini yok ederken, diğer yandan da Avrupa’da yaşayan 30 milyon Müslümanın güvenliğini, birlikte yaşama kültürünü tehlikeye atmakta ve giderek insanların birbirlerine komşu olmasını, komşuların birbirinin yüzüne bakmasını zorlaştırmaktadır. Aziz Müminler; Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Biz sizi topraktan yarattık ve sizden yeryüzünü imar etmenizi istedik1” buyuruyor. Evet, insanoğlu yeryüzünü ifsat etmeye değil, imar etmeye gönderilmiştir. Bu ise ancak, ilahi rahmete sığınarak, Yaratıcının insanlığın kalbine bahşettiği vicdan, şefkat ve merhameti harekete geçirerek, Yaratıcının insana kazandırmak istediği onuru dile getirerek gerçekleştirilecektir. İlhamını Kur’an’dan alan Yunus Emre’nin dediği gibi: Ben gelmedim dava için; Benim işim sevi için. Dostun evi gönüllerdir; Gönüller yapmağa geldim. Hutbe Komisyonu 1. Nahl Suresi 16,125. 2. Hud Suresi 11/61.