AZ KULLAN TUZU, SAĞLIĞIN KURALI BU! Hazırlayan Öğrenciler Semra Ece AKAT 6-F Danışman Öğretmen Melike TURAN İZMİR, 2013 İÇİNDEKİLER 1.Proje özeti.........................................................................................................................2 2.Projenin amacı..................................................................................................................2 3. Giriş.............................................................................................................................3 4.Yöntem..............................................................................................................................4 5. Ulaşılan sonuçlar ve sonuçların değerlendirilmesi...........................................................4 6. Proje Bütçesi...................................................................................................................5 7. Proje Takvimi...................................................................................................................5 8.Kaynaklar..................................................................................................................5 9. Proje ile ilgili fotoğraflar…………………………………………………………………6-7-8-9 1 Proje Adı: SULARDAN GELEN SITMA TEHLİKESİNE SON 1. Proje Özeti Bu projede, günlük hayatımızda üç beyazlar olarak adlandırdığımız temel besin maddelerinden birisi olan tuzun, fazla tüketildiğinde beraberinde getirdiği ciddi sağlık sorunlarına dikkat çekilerek, yemeklere kattığımız tuzun miktarını ayarlamak ve tükettiğimiz tuz miktarını azaltmak amaçlanmaktadır. Projenin ilk aşamasında yoğun renk veren gıda maddeleri araştırılarak safran, böğürtlen, ve kara havuç örnekleri temin edildi. İlkönce böğürtlenden oluşan bir karışım alınarak kaşık yardımıyla ezildi. Çıkan sıvı petri kabına konularak içerisine tuz ilave edildi ve karıştırıldı. Daha sonra kabuğu soyulan kara havucun üzerine tuz dökülerek tuzun kara havucun sıvısıyla birleşmesi sağlandı. Elde edilen karışım diğer petri kabına konuldu. En son aşamada ise safran çok az miktarda su eklendikten sonra bir kaşık yardımıyla ezilerek süzgeç kağıdından geçirilip bir huni yardımıyla sıvısı deney tüpüne boşaltıldı. Ve üzerine tuz eklendikten sonra elde edilen karışım başka bir petri kabına alındı. Petri kapları tuzların kuruması için bir gün laboratuarda bekletildi. Gıdaların renkleriyle boyanmış olan renkli tuzlar, renklerini de görebileceğimiz üç ayrı cam tuzluğa konularak deney grupları oluşturuldu. Başka bir tuzluğa da normal beyaz renkli rafine tuz konularak kontrol grubu elde edildi. Yiyecekler üzerinde etkisini incelemek amacıyla okulumuzun yemekhanesinde denemeler yapıldı. Yemeklere renkli tuzlardan dökülerek, meydana gelen renk ve tat değişimleri incelendi. Bu proje de elde edilen sonuçlara göre, çözündüğünde kaybolan tuzu, doğal maddeler yardımıyla renklendirip tükettiğimiz yemeklere eklediğimiz zaman, kullandığımız tuzun miktarını kolayca gözlemleyerek kontrol altına alabiliriz. Böylece tuz tüketimimizi azaltıp fazla kullanımının beraberinde getireceği sağlık sorunları riskine karşı önlem almış oluruz. 2. Projenin Amacı Bu projede, günlük hayatımızda üç beyazlar olarak adlandırdığımız temel besin maddelerinden birisi olan tuzun, fazla tüketildiğinde beraberinde getirdiği ciddi sağlık sorunlarına dikkat çekilerek, yemeklere kattığımız tuzun miktarını ayarlamak ve tükettiğimiz tuz miktarını azaltmak amaçlanmaktadır. 2 3. Giriş Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde ve korunmasında özel bir öneme sahiptir ve sağlıklı beslenme ile sağlanabilir (1). Sağlıklı beslenme “yeterli ve dengeli beslenme” olarak tanımlanabilir. Başlıca besin öğeleri olan yağ, protein ve karbonhidratlarla birlikte vitamin ve mineraller de yeterince tüketilmelidir. Bir besin türünün gereğinden az veya daha fazla tüketilmesi beslenmenin dengesini bozmaktadır ( 2 ). Dengeli beslenmenin dolayısıyla sağlıklı yaşamın en önemli tüketim maddelerinden birisi olarak da karşımıza tuz çıkmaktadır. Eski çağlardan beri besin maddesi olarak kullanılan tuz; sofralarımızda, mutfaklarımızda hem gıda hem de tat veren bir katkı ve muhafaza maddesi olarak yer almaktadır. Tuzun ölçülü kullanıldığında vücudun elektrolit dengesini sağlama, idrar oluşturarak metabolik faaliyetler sonucu oluşan zararlı ürünlerin dışarı atılmasındaki yeri, gebelik sırasında bebeğin zihinsel ve bedensel gelişimindeki olumlu etkileri, düşük tansiyonun tedavisi gibi birçok yararlarının yanında fazla tüketiminin sebep olduğu zararlar günümüzde üzerinde durulan en önemli konulardan birisi olmuştur ( 3 ). Tuz, fazla miktarda tüketildiğinde kan basıncını arttıran, yüksek tansiyona neden olan, yüksek tansiyonun neden olduğu kalp-damar ve böbrek rahatsızlıklarını oluşturan önemli bir gıda maddesidir. Genetik yatkınlıkla birlikte hipertansiyon hastası olmak kaçınılmaz hale gelir. Hipertansiyon hastalarının tedavisinde tuzun kısıtlanmasının, kan basıncının kontrol altına alınmasında ilaç kullanımı kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır ( 4 ). Yaşam koşulları geliştikçe kişilerin daha fazla hazır gıda tükettiği ve tolere edemeyeceği kadar fazla tuz kullanmaya başladığı gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra yine kentlerin sınırlarının genişlemesiyle birlikte zamanın verimli kullanılmak istenmesi ulaşımın sürekli araçlarla yapılması kişilerin hareketlerini de fazlasıyla azaltmıştır. Böylece hem daha fazla kalorili ve tuzlu yiyecekler ile beslenen, hem de az hareket eden obez kişi sayısı artmaktadır. Dolayısıyla başta hipertansiyon olmak üzere birçok ciddi ve yaşamı tehdit eden hastalıkların tedavisi zorlaşmaktadır ( 5 ). Günümüzde televizyon ve gazete haberlerinde bu konuya oldukça geniş bir yer verilmektedir. Çünkü bu noktada alınması gereken başlıca önlemin tuz tüketiminin toplum sağlığı için önce bireyden başlayacak bir hareketle kısıtlanması ve sınırlandırılması, daha sonra da bunun toplumsal farkındalık olarak hayata geçirilmesi birçok uzman tarafından vurgulanmaktadır (6). Bu amaçla tuz tüketimini sınırlandırılmasıyla ilgili lokantalardaki tuzlukların masalardan kaldırılması ve ekmeklerdeki tuz oranlarının düşürülmesi gibi çalışmalarda bulunulmaktadır. Bu projeyle, yemeklerinin tadına bakmadan tuz atan birey sayımızın oldukça fazla olmasından yola çıkarak, tuzu doğal maddelerle renklendirdim. Böylelikle yemeğin üzerine döküldüğünde belli olmasını sağlayarak, bireysel olarak tuz tüketimimizi azaltmak için gündelik hayatımızda kolayca kullanabileceğimiz alternatif bir yöntem geliştirdim. 3 4. Kullanılan Yöntem Projenin ilk aşamasında yoğun renk veren gıda maddeleri araştırılarak safran, böğürtlen, ve kara havuç örnekleri temin edildi. Tuz örneklerini oluşturmak amacıyla üç ayrı petri kabı alındı. İlkönce böğürtlenden oluşan bir karışım alınarak kaşık yardımıyla ezildi. Çıkan sıvı 1.petri kabına konularak içerisine tuz ilave edildi ve karıştırıldı. Daha sonra kabuğu soyulan kara havucun üzerine tuz dökülerek tuzun kara havucun sıvısıyla birleşmesi sağlandı. Elde edilen karışım 2.petri kabına konuldu. En son aşamada ise safran çok az miktarda su eklendikten sonra bir kaşık yardımıyla ezilerek süzgeç kağıdından geçirilip bir huni yardımıyla sıvısı deney tüpüne boşaltıldı. Ve üzerine tuz eklendikten sonra elde edilen karışım 3.petri kabına alındı. Petri kapları tuzların kuruması için bir gün laboratuarda bekletildi. Gıdaların renkleriyle boyanmış olan renkli tuzlar, renklerini de görebileceğimiz üç ayrı cam tuzluğa konularak deney grupları oluşturuldu. Başka bir tuzluğa da normal beyaz renkli rafine tuz konularak kontrol grubu elde edildi. Yiyecekler üzerinde etkisini incelemek amacıyla okulumuzun yemekhanesinde denemeler yapıldı. Yemeklere renkli tuzlardan dökülerek, meydana gelen renk ve tat değişimleri incelendi. 5. Ulaşılan Sonuçlar ve Sonuçların Değerlendirilmesi Yemeklerin üzerine deney grubundaki renkli tuz örnekleri döküldüğünde, tuzun çözündüğü bölgelerde renklenmeler gözlendi. Bunun yanı sıra bu tuzları içeren yemeklerin tadında, boyanmamış tuzla yapılan denemeyle karşılaştırıldığında farklı bir tadlanmanın olmadığı belirlendi. Doğal yöntemlerle boyanan tuzlar, 4 hafta boyunca gözlemlendiğinde ise renklerinde herhangi bir değişme veya bozulma ile karşılaşılmamıştır. Bu proje de elde edilen sonuçlara göre, çözündüğünde kaybolan tuzu, doğal maddeler yardımıyla renklendirip tükettiğimiz yemeklere eklediğimiz zaman, kullandığımız tuzun miktarını kolayca gözlemleyerek kontrol altına alabiliriz. Böylece tuz tüketimimizi azaltıp fazla kullanımının beraberinde getireceği sağlık sorunları riskine karşı önlem almış oluruz. 4 6. Proje Bütçesi Safran: Aktardan temin edildi Böğürtlen ve kara havuç: Marketten alındı. Tuzluk: Evde var olan tuzluklar kullanılmıştır. Huni, petri kapları, deney tüpü, süzgeç kağıdı: Okulumuzun laboratuarından temin edildi. Yemek ve tuz örnekleri: Okulumuzun yemekhanesinden temin edildi. 7. Proje Takvimi Proje konusunda alan yazın taraması yapıldı. 21.09.2012 – 27.10.2012 Alan yazın taraması 28.11.2012 -30.11.2012 Deney için gerekli malzemelerin temin edilmesi 03.12.2012 Deney ve kontrol grubunun hazırlanması 04.12.2012 Deney ve Kontrol Gruplarının gözlemlenmesi 10.12.2012 – 04.01.2013 Raporun yazılması 8. Kaynaklar ( 1 ) (http://www.beslenme.saglik.gov.tr/index.php?pid=14 ( 2 ) http://turkgeriatri.org/pdfler/YaslananToplum.pdf ( 3 ) http://sendeyim.com/haberler/600/saglik-haberleri/tuzun-hic-bilmediginiz-etkileri.html ( 4 ) http://www.haber7.com/doktora-sor/haber/794175-azi-karar-cogu-zarar-tuz) ( 5 ) http://www.egetip.dergisi.org/pdf/pdf_EGE_418.pdf ( 6 ) http://www.haber7.com/doktora-sor/haber/794175-azi-karar-cogu-zarar-tuz) Projemizi gerçekleştirirken desteğini bizden esirgemeyen Özel Ege Lisesi Bilim Kurulu Eş Başkanı Dr. Ayşe Baran Türker’e teşekkür ederiz. 5 Tuzların petri kaplarına boşaltılması Kara havucun kabuklarının kesilmesi 6 Tuzun kara havuç ile boyanması Safranın tuz boyama için hazırlanması Safranın süzülen suyu ile tuzun boyanması 7 Böğürtlenin tuz boyaması için hazırlanması Tuzun böğürtlenle boyanması Boyanmış olan tuzlar 8 Boyanan tuzların tuzluklara boşaltılarak yemeklerde denenmesi 9