MÜRSÝYE Mürsiye Katedrali – Ýspanya Ýslâmî dönemde Mürsiye’nin diðer Endülüs þehirleri gibi müslümanlar, hýristiyanlar ve yahudileri bünyesinde barýndýrmak suretiyle ortaya koyduðu bir arada yaþama tecrübesi, her yýl düzenlenen Murcia Tres Culturas (Mürsiye üç kültür) adlý festivalle yâdedilmekte ve bir hoþgörü örneði olarak bugünkü kuþaklara aktarýlmaktadýr. Murcia, halen Ýspanya’yý meydana getiren on altý idarî birimden 11.317 km² geniþliðindeki ayný adlý ilin merkezi olup 2005 yýlýnýn baþlarýna ait tahminlere göre 410.000 kiþilik bir nüfusu barýndýrmaktadýr. Þehrin eski kesimleri Segura ýrmaðýnýn kuzey, yeni kesimleri ise güney yakasýnda bulunur. Buradaki tarihî ipek sanayii günümüzde de önemini korumaktadýr. Monteagudo Þatosu Mürsiye’deki Murâbýt devri askerî mimari örneklerinden biridir. Madrid 1950, IV, 15, 20-21, 31, 51, 94, 131133, 217, 224-226, 235, 240; a.mlf., “Mursiya”, EI 2 (Ýng.), VII, 633-634; M. Abdullah Ýnân, Mülûkü’¹-¹avâßif, Kahire 1979, s. 174 vd.; Hâlid es-Sûfî, TârîÅu’l-£Arab fi’l-Endelüs: el-Fet¼ ve £a½rü’lvülât, Bingazi 1980, s. 317-318; D. Wasserstein, The Rise and Fall of the Party - Kings: Politics and Society in Islamic Spain 1002-1086, Princeton 1985, s. 91; Seyyid Abdülazîz Sâlim, Bu¼û¦ Ýslâmiyye fi’t-târiÅ ve’l-¼aŠâre ve’l-â¦âr, Beyrut 1411/1991, I, 497-525; S. Gutiérrez Lloret, La Cora de Tudm¢r, de la Antigüedad al mundo islámico: Poblamiento y cultura material, Madrid 1996; M. Rodríguez Llopis, Historia de la Región de Murcia, Murcia 1998; A. Carmona González, “From the Roman to the Arab: The Rise of the City of Murcia”, The Formation of al-Andalus (ed. M. Marín), Aldershot 1998, I, 205-216; a.mlf., “Una Cuarta Versión de la Capitulación de Tudmir”, Sharq al-Andalus, Estudios Árabes, sy. 9, Alicante 1992, s. 11-16; E. Molina López, “El gobierno de Zayyân b. Mardaniš en Murcia (1239-1241)”, Miscelánea Medieval Murciana, VII, Murcia 1981, s. 159-182; P. Guichard, “Evolución sociopolítica de la región murciana durante la época musulmana”, Cuadernos de Historia, sy. 10 (1983), s. 53-72; R. Pocklington, “Notas de toponomia arábigo-murciana”, Sharq al-Andalus: Estudios Árabes, sy. 3 (1986), s. 115-128. ÿMehmet Özdemir – Sâlike Hak yolunda rehberlik yapan kimse, velî, er, eren, pîr ˜ 58 (bk. ÞEYH). – ™ — MÜRÞÝDÂBÂD ( #$" ) BÝBLÝYOGRAFYA : Ahmed b. Muhammed er-Râzî, Crónica del Moro Rasis (nþr. ve trc. D. Catalán – M. S. de Andrés), Madrid 1975, s. 34-46; Ýbn Hayyân, el-Muštebes fî târîÅi’l-Endelüs V (nþr. P. Chalmeta Gendrón – F. Corriente), Madrid 1979, s. 190; Ýbnü’d-Delâî, Nu½û½ £ani’l-Endelüs min kitâbi Ter½î £i’l-aÅbâr (nþr. Abdülazîz el-Ehvânî), Madrid 1965, s. 5-6; Þerîf el-Ýdrîsî, Nüzhetü’l-müþtâš (nþr. R. Dozy – M. J. de Goeje), Leiden 1864, s. 175, 194-195; Ýbn Saîd el-Maðribî, el-Mu³rib, I, 47; II, 246; Ýbn Ýzârî, el-Beyânü’l-mu³rib, bk. Ýndeks; ¬ikru bilâdi’l-Endelüs: Una Descripción Anónima de alAndalus (nþr. L. Molina), Madrid 1983, s. 11, 14, 75, 86, 155, 172; Nüveyrî, Nihâyetü’l-ereb (nþr. Mustafa Ebû Dayf Ahmed), Dârülbeyzâ, ts. (Dârü’n-neþri’l-Maðribiyye), s. 95; Ýbnü’l-Hatîb, A£mâlü’l-a£lâm (nþr. E. Lévi - Provençal), Beyrut 1956, bk. Ýndeks; Himyerî, er-Rav²ü’l-mi£¹âr (nþr. E. LéviProvençal), Kahire 1937, s. 181-183; Makkarî, Nef¼u’¹-¹îb, VIII, 223; ayrýca bk. Ýndeks; M. Gaspar Remiro, Historia de Murcia Musulmana, Zaragoza 1905; Emîr Þekîb Arslân, el-¥ulelü’s-sündüsiyye, Kahire 1939, s. 386-530; E. Lévi - Provençal, Historia de España (trc. E. García Gómez), — MÜRÞÝD ( ") א ˜ Hindistan’ýn Batý Bengal eyaletinde bir þehir ve idarî bölge. ™ Ganj nehrinin kollarýndan Bhagirathi’nin doðu yakasýnda XVI. yüzyýlýn sonlarýnda Bâbürlü Hükümdarý Ekber Þah zamanýnda kurulmuþ olan þehrin önceki adý Maksûdâbâd’dýr (Mahsûsâbâd). Riyâ²ü’s-selâ¹în müellifi Gulâm Hüseyin Selîm bu ismi Maksûd Han adlý bir tüccara nisbet etmekte ve onun yaptýðý yatýrýmlarla buranýn kýsa zamanda tanýnmýþ bir ticaret merkezi haline geldiðini söylemektedir. XVII. yüzyýlda özellikle ipek ticaretiyle tanýnan Maksûdâbâd Ýngiliz, Fransýz ve Hollandalý tüccarlarýn bölgedeki önemli üslerinden biriydi. Seyyah Tavernier 1666’da buradan büyük bir kasaba diye bahseder. Þehre bugünkü adýný veren Mürþid Kulý Han (Kartalap Han; ö. 1727) aslen Brah- man’dýr; çocuk yaþta müslümanlarýn eline geçti ve Ýran’da eðitim gördü. Bâbürlüler’in hizmetine girdikten sonra Evrengzîb’in sarayýnda yükselerek 1705’te Bengal, Bihâr ve Orissa’dan müteþekkil Bengal eyaletinin nevvâbý oldu; yeni eyalet merkezi Maksûdâbâd’ýn isminin Mürþidâbâd’a çevrilmesi bu döneme rastlar. Mürþid Kulý Han özellikle ticaretin geliþmesi için gayret gösterdi ve þehri mâmur hale getirdi. Onun halefi Þücâüddin Muhammed Han zamanýnda da imar faaliyetleri devam etti ve bir saray, tophâne, divanhâne, pek çok idarî bina ile Ferahbâð olarak anýlan bir park yapýldý. Fakat 1756’da Nevvâb Sirâcüddevle’nin Ýngiliz Doðu Hindistan Þirketi’nin idare merkezi Fort William’ý (Kalikâtâ / Calcutta) zaptetmesi üzerine ertesi yýl karþý saldýrýya geçen Ýngilizler, Plassey savaþýyla kaleyi geri aldýklarý gibi bütün Bengal’in idarî ve malî yönetimini de ele geçirdiler ve nevvâbý onun sarayýna yerleþtirdikleri bir genel valiye baðladýlar; 1773’te de idare merkezini Kalküta’ya taþýdýlar. Böylece herhangi bir iþlevi kalmayan nevvâblar Mürþidâbâd’da oturmaya devam etmekle birlikte Ýngilizler’in bölgedeki ticarî faaliyetleri de Kalküta’ya yönlendirmeleri sonucu þehir giderek önemini yitirdi. 1769-1770’te yaþanan büyük bir kuraklýk ve kýtlýk yüzünden çok sayýda insanýn bölgeden göç etmek zorunda kalmasý da bu durumu etkiledi. Mürþidâbâd’da pek çok mimari eser bulunmaktadýr. Mürþid Kulý Han çeþitli yapýlar inþa ettirmiþtir. Bunlar arasýnda Çihilsütun Sarayý, dört tarafý medrese olarak kullanýlan odalarla çevrili cuma camisi baþta gelenlerdir. Katra Mescid adýyla bilinen bu cami yüksek bir zemin üzerinde yapýlmýþtýr ve Mürþid Kulý Han’ýn kendi inþa ettirdiði türbesi de bu caminin giriþindedir. Bhagirathi ýrmaðýnýn karþý kýyýsýnda yer alan Ýtalyan tarzýndaki Nizâmat Kale, Nevvâb Hümâyun Han tarafýndan Ýngiliz mimarlara yaptýrýlmýþtýr (1837); bugün kalenin de içinde bulunduðu ünlü Hezarduvari Sarayý da kýsmen tahrip olmuþ durumdadýr. 1825 yýlýnda saray mensuplarýnýn çocuklarý için inþa edilmiþ olan Nizâmat Okulu günümüzde de faaliyetini sürdürmektedir. Mürþidâbâd halen Hindistan’da müslümanlarýn çoðunluðu teþkil ettiði birkaç bölgeden biridir. Esasen müslüman nüfusunun yoðunluðu sebebiyle 1947’de bölge Doðu Pakistan sýnýrlarý içinde düþünülmüþ, fakat daha sonra Ýngilizler Hindistan’a dahil etmiþlerdi. Merkezi Baharampûr olan MÜRÞÝDÜ’l-HAYRÂN Mürþidâbâd idarî bölgesi 5,424 km²’lik bir alaný kaplamakta ve üzerinde 58.630.717 nüfus yaþamaktadýr (2001); Mürþidâbâd þehrinin nüfusu ise 4.740.150’dir. Tarýma dayalý bir ekonomisi olan bölgenin baþlýca ürünleri pirinç, jüt, mango, baklagiller ve tahýldýr. Mürþidâbâd’da Kalküta Üniversitesi’ne baðlý sekiz kolej bulunmaktadýr. BÝBLÝYOGRAFYA : J. B. Tavernier, Travels in India (trc. W. Ball, ed. W. Crooke), London 1925, I, 108; W. W. Hunter, A Statistical Account of Bengal, London 1876, IX; Major J. H. T. Walsh, A History of Murshidabad District, London 1902; Yusuf Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, Ankara 1940, III, 37, 42, 153; Abdul Karim, Murshid Quli Khan and his Times, Dacca 1963, s. 18-23; Khan Mohammad Mohsin, A Bengal District in Transition: Murshidabad 1765-1793, Dacca 1973; The City in South Asia (Pre - Modern and Modern) (ed. K. Ballhatchet – J. Harrison), London 1980; Muhammad Mohar Ali, History of the Muslims of Bengal, Riyadh 1985, I/A, s. 62, 254, 516, 528, 529, 579-594; H. Beveridge, “Mürþidâbâd”, ÝA, VIII, 812; T. O. Ling, “Mursidabad”, EI 2 (Ýng.), VII, 632; “Mürþidâbâd”, UDMÝ, XX, 452-453. ÿAzmi Özcan – — MÜRÞÝDÝYYE ˜ (bk. KÂZERÛNÝYYE). – ™ — MÜRÞÝDÜ’l-HAYRÂN ( !א%) "א Muhammed Kadri Paþa’nýn (ö. 1306/1888) eþya ve borçlar hukukuna dair eseri. ˜ ™ XIX. yüzyýl, Osmanlý Devleti’nde olduðu gibi Mýsýr’da da kanunlaþtýrma hareketlerinin otaya çýktýðý dönemdir. Aradaki siyasî ihtilâftan dolayý Osmanlý kanunlarýný uygulamak istemeyen Mýsýr yönetimi Tanzimat sonrasýnda yaþananlara benzer süreçler yaþamýþtýr. Önce Fransýz Medenî Kanunu’nun (Code civil) iktibasý için çalýþmalar yapýlmýþtýr. Fransa’nýn da etkisiyle yürütülen bu çalýþmalar sýrasýnda Hidiv Ýsmâil Paþa’nýn tâlimatýyla Mahlûf el-Minyâvî tarafýndan Ta¹bîšu’l-šånûni’l-medenî ve’l-cinâßi £alâ me×hebi’l-Ýmâm Mâlik adýyla bir eser kaleme alýnmýþ, Mâlikî mezhebinin görüþleriyle Fransýz kanunu arasýnda benzer ve farklý yönler tesbit edilmiþtir. Ayný tarihlerde Muhammed Kadri Paþa da Code civil’in Hanefî mezhebi çerçevesinde Ýslâm hukukuna uygunluðuna dair Ta¹bîšu mâ vücide fi’l-Æånûni’lmedenî mu¹âbýšan li-me×hebi Ebî ¥anîfe ismini taþýyan bir eser yazmýþtýr (Dârü’l-kütübi’l-Mýsriyye, Kavânîn ve Ahkâm, nr. 80). Öte yandan Code civil’in kabulü yerine Ýslâm hukukunun tedvinini hedefleyen çalýþmalar da yapýlmýþ, Adalet bakaný olduðu sýrada Kadri Paþa önce el-A¼kâmü’þþer£iyye fi’l-a¼vâli’þ-þaŽiyye adýyla kiþiler, aile ve miras hukukunu düzenleyen bir kanun taslaðý hazýrlamýþtýr. Mýsýr hükümeti tarafýndan yayýmlanan (1875) bu çalýþma kanun metni olarak yürürlüðe girmese bile yarý resmî bir statüye sahip olmuþtur. Kadri Paþa’nýn eþya ve borçlar hukukuyla ilgili Mürþidü’l-¼ayrân ilâ ma£rifeti a¼vâli’l-insân fi’l-mu£âmelâti’þþer£iyye £alâ me×hebi’l-Ýmâm Ebî ¥anîfe en-Nu£mân isimli kitabý ise hükümetin tâlimatýyla hazýrlanmaya baþlanmýþ ve kanun þeklinde düzenlenmiþ olmakla birlikte resmen bir kanun metni olarak kabul edilmemiþ, müellifin vefatýndan sonra Mýsýr Maarif Vekâleti’nce bastýrýlýp medreselerde kullanýlmasýna karar verilmiþtir. Eserin ilk baskýsýnýn sonunda müellif nüshasýyla dikkatli bir mukabele yapýlarak ihtiva ettiði dipnotlarla beraber basýldýðý ifade edilmekte, dönemin Mýsýr müftüsü Muhammed Mehdî el-Abbâsî tarafýndan bakanlýða yazýlan mektuptan -daha önce bu iþ için görevlendirilen Þeyh Hasûne enNevâvî’nin yardýmýyla- vârislerin bakanlýða sunduklarý müsvedde üzerinde bazý deðiþiklikler ve düzenlemeler yapýldýðý anlaþýlmaktadýr (Mürþidü’l-¼ayrân [nþr. Selâhaddin Abdüllatîf en-Nâhî], neþredenin giriþi, s. 3-4). Bununla birlikte Mürþidü’l-¼ayrân’ýn mevcut þeklinde “kitab - bab - fasýl” tertibinin tutarlý olmadýðý görülmekte, madde sayýsý da baskýdan baskýya farklýlýklar taþýmaktadýr. 1308 (1890) baskýsýnda madde sayýsý 941, 1983 baskýsýnda 1045, 1987 baskýsýnda 1049 olup bunlardan her biri diðerinde bulunmayan maddeler içermektedir; her üç nüshanýn dipnotlarýnda bazý maddelerdeki hükümlerin bilgi kaynaklarýyla ilgili açýklamalar, ayrýca 1987 baskýsýnda neþredenin bazý konularda izah ve deðerlendirmeleri yer almaktadýr. “Emvâl Hakkýnda” baþlýklý birinci bölümde (kitab) aynî haklar incelenmekte, “Esbâbü’l-mülk” adýný taþýyan ikinci bölümde mülkiyet sebebi olmasý yönüyle akidler, hibe, vasiyet ve miras konularý yer almaktadýr. Diðer bölümler için sýra numarasý verilmemiþtir. Üçüncü sýrada bulunan “þüf‘a” kitabýndan sonra zilyedlik ve istimlâk konularý ele alýnmakta, ardýndan muhtemelen ayrý bir bölüm olarak düþünülen, borç iliþkisiyle ilgili deðiþik konularýn iþlendiði “Müdâyenât, Ukud, Emânât, Zamânât Hakkýnda” genel baþlýðý gelmekte (1308 baskýsýnda sa- dece baþlýk konmuþ olup diðer baskýlarýn bu kýsmýnda bulunan doksan dört madde mevcut deðildir), akidlere dair genel hükümleri içeren bölümden sonra sýrasýyla, bey‘, icâre, müzâraa ve müsâkat, þirket, âriyet, karz, vedîa, kefâlet, havâle, vekâlet, rehin ve sulh hakkýndaki bölümlere yer verilmektedir. Her iki eserde Hanefî fýkhýnýn esas alýndýðý ve bu mezhebin kaynaklarýna dayanýldýðý göz önüne alýnýrsa Mürþidü’l-¼ayrân ile Mecelle-i Ahkâm-ý Adliyye arasýnda hükümler bakýmýndan tam bir paralellik görülmesi tabiidir. Ancak Mecelle’de þartlara ve maslahat düþüncesine binaen yer yer Hanefî mezhebi içinde tercih edilen görüþün dýþýna çýkýldýðý halde Mürþidü’l-¼ayrân’ýn mezhepte üstün bulunan görüþler konusunda daha muhafazakâr olduðu görülmektedir. Meselâ Mecelle, þart muhayyerliðinde sürenin anlaþmayla tayin edilebileceði yönündeki Ýmâmeyn görüþünü benimserken (md. 300) Kadri Paþa, Ebû Hanîfe’nin bu sürenin üç günden fazla olamayacaðý þeklindeki görüþünden ayrýlmamýþtýr (md. 329). Nakit muhayyerliði konusunda da Mecelle Ýmam Muhammed’e ait sürenin sýnýrsýz olmasý görüþünü esas aldýðý halde (md. 313) Mürþid müellifi mezhepte tercih edilen bu sürenin üç günle sýnýrlandýrýlmasý görüþünü benimsemiþtir (md. 426). Yine Mecelle, Ebû Yûsuf’un görüþünü zamana daha uygun bulduðundan kefaletin geçerliliði için kefilin icabýný yeterli sayarken (md. 621) Kadri Paþa kabulü de gerekli gören mezhep içindeki muhtar görüþü esas almýþtýr (1983 neþri md. 823; 1987 neþri md. 840). Mecelle Cemiyeti ile þeyhülislâmlýk arasýnda sorun teþkil eden havâle akdine dair bir hükümde Mecelle’nin Ýmam Züfer’in görüþünü tercih etmesine mukabil (md. 692) Kadri Paþa, Hanefî hukukçularýnýn kuvvetli bulduðu görüþü benimsemiþtir (1983 neþri md. 884; 1987 neþri md. 907). Mecelle, Ebû Yûsuf’un þüf‘a hakký sahibinin müþteriyi araziye diktiði aðaçlarý sökmeye zorlayamayacaðý yönündeki görüþünü benimserken (md. 1044) Mürþid müþterinin buna zorlanabileceði görüþünden ayrýlmamýþtýr (md.130). Birçok özelliðiyle Mecelle-i Ahkâm-ý Adliyye hukuk tarihinde çok seçkin bir yere sahip olmakla birlikte kanun tekniði bakýmýndan Mürþidü’l-¼ayrân’ýn Mecelle’ye nisbetle daha soyut ve þeklen modern Batý kanunlarýna daha yakýn olduðu söylenebilir. Bu çerçevede aralarýnda özellikle þu farklýlýklar dikkat çekmektedir: Me59