FAiK AHMED BEV VE CUMHURİvET V l·d.Doç~Dr.Asuman DEMiRCiOGLU' Milli Mücadele'nin askeri safhasının başarıyla sonuçlanmasıyla yeni bir döneme girilmiş oldu. Bu tarihten Cumhuriyet'in ilanına kadar geçen süre içerisinde saltanatın kaldırılması, Lozan Barış Antlaşması ve Ankara'nın başkent olması gibi önemli adımların atıldığı bu dönemde Birinci Büyilk Millet Meclisi'nin işlevini ve süresini tamamlaması üzerine seçimlere gidildi. Seçim kararının i Nisan 1923'de alınması üzerine, Mustafa Kemal Paşa, mecliste Birinci Grup adı altında toplanmış olanlarla, yeni gösterilecek adayların, seçime partisinin adayı olarak katılabilmelerini sağlamak için 8 Nisan 1923 günü "9 Umdc" başlığı altında kuracağı "Halk Fırkası"nm ilk programını ilan ett( Bu programda milletin refahını sağlayabilmek için Büyük Millet Meclisi'nin yeni döneminde Anadolu ve Rumeli Müdafaa-İ Hukuk Grubu'nun Halk Fırkası'na intikal edeceğini açıkladi. Belirlediği ilkelerle seçime katılmaya karar verdi 2 • Yapılan seçimlere, ikinci Grup Üyeleri bir araya gelip katılmadı/katdamadı Birinci Grup üyeleri, Gümüşhane'de bir milletvekilliği hariç seçimleri tümüyle kazandılar 3 1923 seçimlerinin Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin 4 başarısıyla sonuçlanması, Halk Fırkası'nın kurulmasına olanak sağladı • Milli Milcadele'nin başından itibaren milli birlik ve beraberliğin sağlanmasına azami gay~et gösteren, Büyük Millet Meclisi ile görüş birliği içinde olan, yine o dönemde· meclis içinde meydana gelen ülke aleyhindeki siyasi cereyanlara karşı çıkan; en nazik günlerde Milli Mücadele'ye halel gelecek her tUrlU faaliyetleri reddeden, yazılarıyla meclisteki anlaşmazlıkları ört bas ederek . ülke dışında propaganda aracı yapılmasından son derece endişelenen Faik Ahmed Bey' in 5 bu tutumu i Kasım i 922 günü alınan, saltanatın ilgası kararından Alaliirk ()niv~rsilesi Atatürk ilkeleri ve inkıliip Tarihi Enstiıosü Kemal Alatürk. Nutuk (19 ı 9-1927), Atalllrk Kiiltür. Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Araştırma Merkezi Ankara, ı 989, s.483. ilısan Gilneş, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nden Halk Fırkası'na Geçiş, Ataıork Araştınna Dergisi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Cilt:lII, Ma:ı. ı 987, Sayl:8, s.425. Fdhi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, (Yay.Haz.Cenıal KUk"ly), İstanbul, 1980. s.333. Mete Tuncay, Tllrkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetimi'nin Kurulması (1923-1931), İstanbul, 1989, s. ı 17-119. Faik Ahmet (Barutçu) Bey, gazeteci yazar ve hukukçu olarak Trabzon'da lstikb:il Gazetesi'ni makaleleri ile ilim dünyasına katkıda bulunmuştur çıkannış, yazdıgı baş 72 sonra 6 ülkede belli belirsiz bir "rej im tartışmasının" başlamasıyla değişmeye başlamış ve hiçbir kayıt şart ve düşerek, gUvensizlik duygusu içine tanımadan desteklediği gelişmelere Ankara'daki Ankara'ya hUrmeti karşı azalmıştır. Bilhassa Ali Şükrü' Bey'in öldürülmesinden sonra bu muhalefeti daha netlikle 7 ortaya çıkmıştır. Nitekim Cumhuriyetin karşısında belirginleşen olumsuz tavrı ilanından önce ve ilanı esnasındaki olaylar yazılarında açıkça ortadadır. 2 Ağustos i 923 günlü İstikbai Gazetesi'nde "Beklediklerimiz" başlığı altında Fırkası'ndan "Halk ilk şey şu makinası vücuda getirerek hakiki ve tam bir şeraitini hazırlamaktan ibarettir. .. Memleketimiz böyle bir memlekette asri ve kanuni bir idare huzur ve refah temin-i isreyeceği ve Yeni Meclis'ten milletin idareye nıuhtaçtır"S diyen Faik Ahmed Bey, aslında bu sürecin ] Kasım 1922 günlU kararla başladığını artık yapılması ve gerekli olan şeyin ilmin gereklerini yerine getirmekten ibaret olduğunu savunur. ilk yazılarında kafasındaki ideal hükümet şeklini anlatırken 1923 günlü şekli bu yazısının başlığını izah etmeye itibariyle ondan çalışır. şeklin Ona göre kaçınılması ~ekilden yükseltildiği şu şeki lde CuınhOriyyet bir bilimsel idare Bu görüşUnü şeklidir bu ve o gün hararetle savunurken, över: "CumhOriyyet bir uymayan şekl-i ilmidir. şekilsizlikten ilmi seviyesi yüksek memleketlerde başka işin bitmediğini unsurlara dikkat çeken Faik Ahmed Bey, dünyadaki cumhuriyet modellerini iyi tahlil edip "Milli Egemenlik" ilkesine bu modellerden hangisinin daha uygun iyi tesbit edilmesi uzadıya bir şekildir". Ancak bu yükseklikte cumhuriyeti seçmekle değildir. diye seçerek uzun doğrusu tatbikat-ı nazariyyatına daha çok ileride ve yüksektedir. .. mertebenin Şekli" Cuınhuriyet mümkün kurulacak Cumhuriyet sistemini Bugünkü ismini vermeyen Faik Ahmed Bey, 27 Eylül "CumhOriyyet gerektiğini dÜşilnmektedir. modelleri iyi tahlil edip algıladığını Onun 27 Eylül tarihli anlamaktayız. olacağının yazısından bu Ona göre: "Bir defa cumhOriyyetin belli başlı iki modeli mevcuttur. Biri Fransa'da, diğeri de Amerika'da tatbik edilmekte olan bu iki modelden acaba hangisi kabul ediliyor? Amerika'da rey-i 'amla millet tarafından intihab olunan reis-i cumhOrun Naşit Hakkı Uluğ, Halifeliğin Sonu Türkiye İş Bankası KUltur Yayınları, İstanbul, 1975, s.7!. Mebusan Meclisi'nde mebusluk yapan Ali Şükrü Bey, BUyUk Millet Meclisi'nde İkinci gruba mensup Uyclerdendir. 27 Mart 1923 akşamı Topal Osı~an tarafından öldıırülen Ali Şükrü Bey'in Trabzon'daki cenaze töreninde Faik Ahmet (Barutçu) Bey, Kemal Paşa ve Çankaya hakkında çok ağır sözler yaptığı konuşmasında sarfetmişıir. Ayrıca Mustafa Trabzon Valisi Hamil Bey'in Mustafa Kemal Paşa'yı hedefolan ağır bir makalesi istikbiil Gazetesi'nde yayınlanmış!ır. Bkz. Damar (Zaınir) Arıkoğlu, Halıralarım, İstanbul, ı 96 ı. s326: Dr.Sabahattin Özel, Milli Mücadele· de Trabzon, Ankara, 199 ı, s. ı 02-172. Faik Ahmed, "Beklcdiklerimi~", İstikoal, 2 Aguslos 1339/1923, NO.977/1. 73 selahiyyeti pek vasidir. Bir imparator kadar yanıııd<ı cemiihır-İ sahibi olan reis-i cumhur müttehide mümessillerinden mürekkeb bir ayan meclisi ki reisin selahiyetini bir derece olunabilir. Bununla beraber Nazırların seliilıiyyet tahdıd kuvve-İ icraiyye tamamen Onları hiç mevki yoktur. işler ayanın eder. Bir çok reiS-İ vardır tasdikiyle icra cumhGrun elindedir. reis azil ve tayine muktedirdir. fransa'ya gelince; orada reis-i cumhurun selahiyyeti mahduttur. Bütün vazife ve mes'uliyyet kabinenindir. Hiikimiyyet ise parlamentoda tarafından mUştereken mebusan mec i is leri teceııi eder. Reis-i cumhur ayan ve intihab olunur". Dünyadaki mevcut cumhuriyet modellerinin milli bünyemize adapte takım zorlukların edilmesinde bir şekli ıçın kcndiliğimizden modellerden milli söz konusu icadıara cgemenli~e en inanmaktadır. belirlenmesine iki topluma da seçmemiz değişikliğine benzemediğini cumhuriyet göre, gerektiğini mevcut ileri süren Faik giden sürecin yönteminin çok iyi Bu noktada Türkiye'nin sosyo-politik şartlarının dikkate alan Faik Ahmed Bey, bu konuda önerilerde bulunur. "Bizde ayan olmadığına cumlıurun iııhitabında taktirde reis-i kalkışamayacağıınıza yakınıııı Ahmed Bey, bununla beraber rejim olacağını düşünerek, bazı edildiği 8öre Cumhuriyyet ilan ya rey-i 'amm! kabul etmek veya meclis-i tarafından ayan ihdas ederek iki meclis bu intihab usulünU tercih eylemek iktiza edecektir. Yalnız bir meclis tarafından rcis-i cumhur intihab edilemez. Öyle bir intihabda reis-i cumhurun meclis reisinden farkı kalmaz." 9. Mustafa Kemal Devleti'nin şeklinin Paşa, Miııi cumhuriyet ortamda yeni devlet kurmak arkadaşlarına düşiincesini halinde saklı açabi lınekte ve de gerektiği giriştiği zamanı geldiğinde tutmak Mücadele'ye atıldığı andan itibaren TUrkiye olması düşüncesinde olmasına rağmen, hakkındaki o günkü kanaatini ancak çok büyük devrimin, her uygulamaya koymak alanında olduğu kararı yakın gibi bu ile "ulusal bir sır gereğini duymaktaydı. .." Artık ülkenin yaşamaya başladığı yeni devrede Mustafa Kemal Paşa'nın yapacağı bazı işler ve alacagı çeşitli kararlar vardı ve herşeyden önce Teşkilat-ı Esasiye Kanunu hastaydılo. Ayrıca 1 Kasım 1922'den itibaren başlayan rejim tartışmalarıyla beraber Mustafa Kemal Paşa yeni devletin şekli hakkında düşüncelerini açıklamaya başlamıştıll. ,,, " raik Ahııı~d, "Cumhuriyyet .5ekli" İstikbal, 27 Eylül 1339/1923, No.l 023. ~~vket Slir~yya Aydemir. Tek Adam. Mustafa Kemal, 1922-1938, Cilt:llı. İstanbul, J 981, s.142. Kemal Paşa Cumhuriyetin ilanından üç ay kadar önce Çankaya'da başkanlık bürosunda çalışan Hasan Rıza (Soyak) Bey'e mevcut Anayasanın tadili için bir tasarı vermişti~. Haz.ırlanan yazıyı Hasan Rıu) 13cy vasıtasıyla hukuk bilgili Prof.Seyit Bey'e göndermiş ve dUşüncelerini Musıaliı 74 meclis Birinci Büyük Millet Meclisi 16 Nisan 1923'de dağıldıktan toplanıncaya tasarısı hazırlanmasına kadar, yetiştirilmek üzere, bir anayasa sonra yeni karar verilmiştiriz. Musta fa kurulmasına verdiği Kemal yönelik olduğunu, şöyle demeçte Paşa, yapılan değişikliğinin anayasa cumhuriyetin 27 Eylül i 923 günü Newe Freie Presse muhabirine izah ediyordu: "Yeni Türkiye Teşkilat-ı Esasiyye Kanunun ilk maddelerini size tekrar edeceğim. l-Iakimiyyet biiii kayd ü şart milletindir. İcra kudreti, teşri. saliihiyyeti milletin yegane hakiki temsilcisi olan mecliste tecelli ve temerküz etmiştir. CumhUriyyet" 13 Bu iki kelimeyi bir kelimede hülasa etmek kabildir: Gazetenin muhabiri bu söylediğini görüşmeyi Paşa'nın yakında Mustafa Kemal belirtmiş ve bu Mazhar Müfit Kansu'ya anlatarak Cumhuriyetin ilan demeç İstanbul edileceğini ve ilk kez kendisine Ankara gazetelerinde l4 yayınlanmıştır • Böylece Ekim'in ilk günlerinde ülke yönetiminin Cumhuriyet konusundaki haberler gazetelerde yer almaya kelimeyi Eylül ayından itibaren iyice ayrı ayrı başlamıştır. Yazdığı yazılarından benimsediğini anladığımız tasarlanmış şekline de Türkiye Cumhuriyeti'nin olacağı bu Faik Ahmed Bey ait ortada birbirini tamamlayan haberleri bir araya getirmek suretiyle kurulmak istenen yeni bina hakkında az çok fikir sahibi olmuştur. İlan edilmek istenen ve kendisinin de cazip buiduğu konu şekillerine hakkında etraflıca fikir belirtirken Avrupa'daki devlet· şekli olacağı kanısındadır. benzemeyen bir devlet olması edindiğini Bu durum onun üzerinde durduğu ve hükümet şekilleri Türk milletine, ruhuna, arzu ve temayüllerine uygun olmayabilir. gereken bir durumdur. Çünkü ona göre; Avrupa'daki Ruh ve ihtiyaçlara uygun olmayan temayül kişilere değil ruhun noktaların değiştirilmesi doğaldır. ihtiyacına göre olmalıdır. Arzu ve Böyle olmakla heraber tamamen benzemeyecek batı aynen taklit edilmeyecek diye cumhurbaşkanının yetkilerinin fazladan fazlaya artırılması manasız olduğu kadar Avrupa'ya meşru da değildir. öğrenriıiştir. Bkz.Hamza [roğlu, Atmllrk ve Cumhuriyet, Atatürk KUltur, Dil ve Tarih YUksek Kunııııu, II 1.1 AtatOrk Araştırma M~rkezi, ı 92 ı Anayasası hakkında geniş Ankara, 1989,5.39. bilgi için bkz. Ergun Özbudun, 1921 Anayasası, Atatürk KültUr, Dil ve Tarih Yilksek Kurumu, AtaLOrk Araştınna Merkezi, Ankara, 1992, s.81. Atatürk Ansiklopedisi, Türkiye Cumhuriyeti Siyasi Tarihi, Cilt:lX. (Yay. Haz. Kemal Zeki Gençosman), İstanbul, 1981, s. 104-105. Mazhar MUliı Kansu, Erzurum'dan OlUmUne Kadar AtatUrk'le Beraber, ıı, Ankara, 1988,5.595. 75 aldığı Faik Ahmed Bey, Ankara'dan devamında devletin yeni ayrıldığını şöyle meclis şeklini, tarafından sıfatıyla da şekli ayrıca intihab olunur, meclisin başvekil sıfatla intihab eder. Bu başvekil bahş hükümdarlara ve Reis-i Cumhurlara kanunları meclisde Reİs-i ise kabinesini çıkan döıi ay ictima eder. Yani her sene Cumhur hakkına aynı CLlmhCır edib meclisten karşı kanunlara olunan veto her yerde haizdir. Yani bu Bunun için iki ay müddet kabul hakk-ı Cumhur teşkil reddini istimal edebilir. Sonra meclisin devrc-i ictimiiiyye müddeti dört senedir. Bu dört sene altı hangi noktalarda cumhufiyyettir. Reis-i Cumhur reisi yokdur. reddetmeğe se!ahiyyatdardır. zarfında Reis-İ yazısının bi-t-tabi meclisi idare eder. Reis-i itimad taleb eyler. Reis-i Cumhur meclisten ediliyur. i ki ay şekillerden Avrupa'daki izah eder: "Bir kere devletin zamanda meclisin de reisidir. Bu haberlere dayanarak zarfında meclis on ay içtima edib mütebaki aylarda tadi!-i faaliyet eyler" Faik Ahmet Bey'e göre; bu vardır dikkati çeken bir nokta şekil ki, o da ilk bakışta uygun gibidir. Ancak Cumhurbaşkanının yetkilerinin asıl artırılması konusudur. Bu nokta öne sürlllen idare şeklinin Avrupa'nın belli başlı modellerinden ayrıldığını kuvvetlerinin mec,liste toplanmaktadır. göstermektedir. Daha önce kanun yapma ve yürütme toplanmasına Konuya daha açıklık rağmen, bu durumda getirirken "Fi-l-hakika Reis-i Cumhur hem meclisin reisİ sıfatıyla başvekili hakkına haiz bulunuyor. Bu suretle tefrik-i kuvve makamından hem de kuvve-i icraiyyenin reisi oluyor. nasb ve tayin ediyor. Meclise bir nevi tevhidc Cumhurbaşkanında uğramış Kuvve-İ karşı kanunları esası bulunuyor" der ve icraiyye reis red ve iade riyiiset-i cumhur cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasına karşı çıkar. Öyleki bir imparatcr kadar yetki sahibi kabul edilen Amcrika Cumhurbaşkanı dahi yalnız icra kuvvetinin başkanıdır. Sürekli kanunları hükümct yapar ve icraatından sorumlu olur. Parlamentonun kararı ve ikinci ayan meclisinin cumhurbaşkanı kabine ve çogunluğunun onayı hükümeti oluşturmaz. ile kabul yada reddedilir.. Fransa'da Onun için sorumlu değildir. Vazife ve yetki pariamentodadır. Böylece meseleye Faik Ahmed Beyaçısından baktığımızda, dilşUnülen yeni devlet şeklinin ihtiyaca cevap vermeyen noktaları çoktur. Parlamentonun nüfus ve kudretini bir hakkına kişiye vermek tehlikedir. Zira her zaman iyi nıyetli, halkın hakimiyet hürmetkar şahsiyetler bulunmayabilir. Nitekim İttihat ve Terakki zamanında bu noktanın göz önünde Bundan ibret almak gereklidir ve tutulmayışı Teşkilat-ı millete çok pahalıya malolmuştur. Esasiye kanununda şayet bir tadilat 76 yapılmak bırakılmalıdır. Kaldı isteniyorsa, bu meclise ki o günkü meclis yine Faik Ahmed Bcy'e göre tadilat yapmaya hukuken yetkili değildiris. değildir Ancak Faik Ahmed Bey hukuken yetkili etmektedir. Zira o gUnkü meclis bu yetkiye sahiptir. O günlerde yanlış yorumlar ve verilen bilgilerin etkisi haksızlık derken aldığı altında cumhurbaşkanına haberlerdeki pek çok yetki '6 verileceği düşüncesine kapıldığı anlaşılmaktadir . Oysa inkılapların yapılabilmesi için tek otorite ve tck irade gerekiyordu. Mustafa Kemal Paşa bunun peşindedir. Halk Fırkası, bu tek iradenin icracısıdır. Faik Ahmed Bey ise; Osmanlı Saltanatı kurulacağından korkmaktadır başka Bir Cumhurbaşkanının Teşkilat-ı şartsız l7 yerine bir zümre ve şahıslar saltanatının , makalesinde yetkilerinin başkanlık yine sınırsızlığını değinerek, meselesine tehdit edercesine hayklrtr ve sözü Esasiye kanununun, üzerinde en çok titrenen "Hakimiyetin olduğu" millete ait maddesine getirir, şöyle kayıtsız der: "Hakimiyyet bi la kayd ii şart milletindir, Bu bir söz veya süs olmak üzere Teşkilat-ı Esasiyye'ye geçirilmiş değildir. Millet, hakimiyydini emsalsiz fedakarlıklar ihtiyar ederek kan! ve canı pahasına sabır istihsal eylemiş ve sükun ile çoktan göz önüne miııeti ve ona karşılamak karşı herhangi taranan gelecek bir yan tevekkül ve meskenetinde koyrnuştur." Yazının devamında; koyun sürüsü gibi iktidara boyun milletinin mukaddes heyecanını eğdirmek tutuşturduğunu, milletin irade ve temayüliitını ödemeye mahkumdurlar. Millet hakkın idrak etmiş, onbeş milletin idraksİzlik uyanıktır. idaresinin mukadderatını eline fedakarlığı esirgemediğini ve meskenet atf edenler, bu hiçe sayanlar gat1etlerinin senelik tiil ile asar ile Paşa gaf1etini göstermesinin, Türk almak, hakimiyet ve istikliiline sahip olmak için hiçbir belirttikten sonra sert bir dille; "Bu milleti olmadığını Damat Ferit bakışı cezalarını daima palı Hürriyet ve hakimiyyetin teessüsünü bi- meşrutiyyet onu siyasi şuuruna tamamen sahip kılmıştır. beliğ Henüz mazi bile olmayan Anadolu kıyam ve hareketi bunun en yakın en bir delil ve misalidir" şeklinde kaydederek, Kilıtuluş Savaşı'nın Türkiye'de halk egemenliğinin kurulmasına 15 Faik Ahmcd. "Tür~iyc Cumhi'ıriyyeıi", İslikbal, 3 Teşrin-i Evvel 133911923, No. 1029/1. Yücel Özkaya makalesinde aslında çalışmaların başından beri cumlıurhaşkanınll1 aynı 7..llıııanda meelis başkanı olacağına dair hir madde olmadıgını bu lip yazıların cumhurbaşkanına çok yetki verildj~i izlenimini verdigini ve bir tartışma 011 anı i yaratıldı~ını ileri sürmekledir. !:ıkz. Yüeel Özkaya, Türk Basınında Cumiıuriyetin Öncesi ve Sonrası, Alatürk Yolu, Ankara Üniversitesi TOrk inkıhip Tarihi Enslitlısü Dergisi, Mayıs ı 993, Yı1:6. Cilt.lIl, Sayı: i I. s. 283. Faik Ahmed Barutçu. Siyasi Anılar 1939-1954. Milliyet Yayınları. 5.308. ((, 17 temel bir basamak olduğunu belirtir. 77 sunduğu Meclisin dikkatine endişesi açık çok şekilde Teşkilat-ı ırsı saltanat·ı şeye Esasiyye'de ması olamayacağı bir saltanat-ı uhdesinde manası kurulacağı tevlıTd eylemek olabilir. O da yıkılan ferdiyye ikamesidir. Böyle bir takyıde hakimiyyetini şekle fertlere intisar ettiren bir şahsın yapılacak tadil<ıtın ferdiyye yerine müntehib bir milletin saltanatın bir kez daha tekrarlanarak, "Mecl isin hukuk ve sei§'hiyyetini takyrd etmek ve riyasetleri bir suretiyle kişisel bu makalede ve bütün selahiyyetleri vermeyeceğini temayülün iyi neticeler peşin söylemeyi bir vazife adddederiz,,18, Ağustos Yeni meclis II 1923'de toplandı başkanlıga ve halife taraftarı olan Rauf Bey (Orbay) yerine Fethi Bey (Okyar) getirildi. İnkıl§.plarını daha s<ığlam bir siyaset zeminine ve örgüte dayandırmayı istemediği, mecliste "muhalefet" Paşa, amaçlayan Mustafa Kemal hatta bu nedenle adaylar tek tek seçildiği yeni halde muhalif grup meclise sızmayı başardı 19, Mecliste ortaya Teşkilat-ı Esasiye'de düşüncelerine i hazınn cüz'ı pl"O.iesınin yapılması düşünülen değişiklik değinir arasında mebuslar çıkan görüş ayrılıklarından ve "Teşkilat-ı yeni ceryan mevcut bir tadil ile kabulUnU konusunda milletvekillerinin Esasiyye"de mutasavver tadilata dair olduğu muhafazasını istihdaf söz eden Faik Ahmet Bey ediyor. bildiriliyor. Bu diğeri de ceryanların hazırlanan Teşkilat-ı Hazıra biri şekl­ cumhuriyyet taraftarlarlyla cumhuriyyetçiıerin fikirleri arasında iyice geniş bir mesafe var. Ötekiler tevhid-i kavanin berikiler ise tefrik ve tevzin·j kavanini menfa:ıtinİ Esiisiyyeciler memleketin taraftarı ve umumi faydayı Teşkilat-ı bulunuyorlar. hakimiyyetin mecliste temerküzünde görUyorlar. Cumhuriyetçiler ise Hakimiyet·i Milllyye'nin az çok takyıdi, kuvve-i icraiyyenin meclisten cumhur elinde devlet gösteriyorlar." Bu önce de üzerinde düşünceleri durduğu bir dereceye kadar lll. Bü olaı "~si li işlerinin ayrılması daha muntazam yol geniş alacağı selilhiyyetli bir reis-i kanaatinde olduklarını kendine göre yorumlayan Faik Ahmed Bey, daha gibi icra kuvvetinin meclisten sınırlayacağını ayrılmasının hakimiyeti tekrarlar. Hakimiyet-i Milliyenin yegane kabul edilen ve yasama ve yürütme kuvvetlerini kendinde toplayan Vlillet Meclisi'nin bu durumda katılacağını yalnız teşri vurgular. Böylece yetkisine sahip bir parlamento Cumhurbaşkanının başkanlık edeceği hük:;lkt ;se bUtün icra selahiyetlerinin sahibi olarak meclisin üstünde bir kudrete er; Bey, l3u şartlarda işlerin bu şekilde yürüyeceğinden LulJi düşüncelerinin doğruluğunu kanıtlamak emin olan Faik Ahmed için meclisin işleyiş şekline I'aik Ahmed. "Hakiıııiyyct Tnkyid Edi!eım:z", İstikbal, 27 Tcşrin-i Evvel 1339/1923, 1048. ~.S. Aydcırıir. Tck Adwıı, Cilt:lIl, s. 142. 78 daha da açıklık getirerek; "hükümet b.ugün hiçbir seliihiyyet sahibi olmadığı, nazariyat itibariyle hı1kimiyyet-i tamme mecliste olduğu halde tatbikatta her iş hükümetin elindedir. Meclisin selahiyetlerine istediği serbesttir" der. Faik Ahmed Bey esasen bu son cümlesinde de gibi tecavilzde adeta belirttiği gibi çok da haksız değildir. Çünkü Mustafa Kemal Paşa İnkılaplarını yapmak ve sağlam bir zemine oturtmak için güçlü olmak zorundadır. Bu yüzden zaman zaman mecliste birtakım olumsuzluklar karşısında mUdahale etmek zorunda kalmıştır. Yine Teşkilatı Esasiye'nin değiştirilmesi konusunda müzakere ve tanışmaların 'devam ettiği Ekim ayı içerisinde Faik Ahmed Bey'i rahatsız eden ve şiddetlee!eştirmesine haklarına . hakimiyet meselesinin gizli görüşülmesidir. kararlarını edecek neden olan en önemli konulardan biri de en mühim, halkın çok yakından temas eden Teşkilatı Esasiye'nin tadilatı kapaklı, fırka içerisinde, kendi deyimiyle perde arkasında Sözü yine Hakimiyeti Milliye'ye getirerek; "Millet Meclisi etkar·ı umumiyyenin münakaşalardan nazar-ı murakabe ve tenkidi altında sonra ifa etmedikçe hiikimiyyet-i mimyyenin cereyan manasından kimsenin bir şey anlayaınayacağı şUphesizdir" der. Meclis milzakerelerinin, Halk Fırkası içinde gizli bir şekilde yapılmasını; Halk Fırkası'nın, ismine yakışır şekilde hareket etmedigine, milletle ilişkısini kestiğine dayandırır ve Heyet-i Vekile'nin istifa sebebinin millet için bir sır olması gibi cumhuriyetin milnakaşa tarzı ve kabulünün de bii' sır olarak kalmaya mahkum olduğunu ileri sürer. Dikkat çekicidir ki, Cumhuriyetin ilan ediliş şekli hakkında görüşünü daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce alaya alarak şöyle "Fırkada ekseriyetle bir karar verilecek, bade Meclis-i Heyeti Umumiyye'sinde ortaya koyar: Fırkanın tayin edeceği bir iki hatip ale! lJsul lehde idare-i kelam ederek tasdikini taleb edecek ve bilHin mebuslar da fırka nizamnarnesi ahkamına tevfikan müttefikan el kaldırıb alışlarla kabul edildiği ilan olunacaktır. Sonra da millete, hakimiyyete ancak kavuştuğu tebşır edilerek şenlik yapması o günün and-ı milli olarak her sene tesıd edilmesi tebliğ ve tavsiye edilecektir! Nasıl hoş değil mi?"ıo Ancak ikinci BOyGk Millet Meclisi'nde daha ilk gGnlerde ortaya çıkan muhalif gurup, Bakanlar Kuruluna çatısı altında faaliyetlerini karşı harekete geçti. Büyük Millet Meclisi'nin yoğunlaştırdı, hükümetin şahsında Mustafa Kemal Paşa'ya rahatsızlık verdi. Örneğin bir yandan Ali Fethi Bey yıpratıhrken diğer Faik Ahmed, ·'Ruhrandan Buhrana", İsıikhal. 3 ı Teşrin-i Evvel 1339/1923, No.l 052. 79 Paşa'nın taraftan Mustafa Kemal meclisi dışında bazı seçimler yapıldı. Böylece işlemez bir duruma getirmeye çalıştılar. Mustafa Kema! Paşa BUyük Millet Meclisi'nde seçim yoluyla ytirütemeyeceğini dUşUnüyor gereği kontrolU duyuyordu. 24 Ekim'de oluşmasında ve hükümetin Başbakan Fethi Bey'in aynı "atama" yoluna gitmek zamanda kendi üstünde bulunan Vekiiliği'ni bırakmasıyla bunalım geniş Dahiliye işleri boyutlara ulaştı. 25 Ekim'de Halk Fırkası Grubu, Rauf Bey'i Meclis ikinci Başkanlığı'na, Sabit Bey'i de Veki!liği'ne Dahiliye kişilerin adayolarak gösterdi. Seçim, söz konusu yokluklarında yapıldığı gibi Sabit Bey, muhalif kanadı temsil edenlerden biriydi. Mustafa Kemal Paşa bundan sonra olaylara ei koydu. 26 Ekim'de Bakanları Çankaya'da topladı ve istifalarını istedi 21 . Faik Ahmed Bey, bu olayı değerlendirirken, nedenini Meclis'te Heyet-i Vekileye çalışma devresine ızdırap içinde girdiğini, kıvranan siyaset ve bütün faaliyet fakat Heyeti sonra bu devrede vazife vatan ın yaralarının sahalarının değişik şartlar altında VP. ihtiyacın çOğaldığml, tedavi ihtisas sahibi Vekile'nin seçiminde bu bulundurulmadığını, zamanının ve yeni bir. bin dert ve geldiğini, idare, kişilere bırakılması gerektiğini Itizum ve ihtiyacın ehli bir Heyeti Vekile yerine eskilerin aynen ülkenin acemi kaptanlar elinde seçimini itimatsızlıktan kaynaklandığına bağlar Barış Antlaşması'ndan memleketin Lozan Heyeti Vekile'nin istifa kaldığından sarsıldığını göz önünde getirildiğini, yazarak Heyeti Vekile'nin eleştirir. Yazısının devamında Fethi Bey ile ilgili görüşlerini kaydederken idare adamı olmamasına, meclisi hiçe sayan keyfi hareketlerde bulunduğundan itibarını kaybetmesine rağmen, itimatsızlığın onun şahsına karşı olmadığını yazar ve Heyeti Vekile seçiminde sıkıntıların yukarıda bahsettiği şartların devam edeceğini yine şöyle dikkate alınmaması halinde mecliste vurgular: "Fethi Bey'i hariçte bırakacak yeni bir Heyet-i Vekile dahi harice ve bilhassa dahile itibar telkin edecek ve memleketin muhtaç faaliyetini olduğu küşadma mütehassıslarına huzür ve sükünu temın müsbet bir mesai ve icraat muktedir olacak evsafta olmaz, terk edilmezse mevcut buhranın vekalet sandalyeleri temadi edip gitmesi önüne geçilemez,,22. istifa edenlerin yerlerine seçilenlerin devam eden bunalım 29 Ekim günü de sona görevi kabul etmemeleri üzerine ermemiş ve hükümet sorununun ıı Kemal " Faik Ahmed, "Buhrandan Buhrana"; Islikb,,!, 3 ı Teşrinli Evvel 1339/, No. 1052. Aı.1llirk, Nuıuk, Aııkara, ı 989,5.530. 80 çözümlenmesı Paşa'ya görc Meclisin Paşa için Mustafa Kemal iş kabine yapısında buhranı çağrılmıştır. meclise gibi görünmekle beraber, bu ve anayasadaki şekil yetersizliğinden akşamı bazı Ekim arkadaşlarını Çankaya'da temelinde tarafından gelmişti. zaman yemeğe çağıran onlara ertesi günü Cumhuriyeti ilan edeceklerini buhranın gelen sebepler vardi. Bu sebepler içerisinde en önemlisi hükümetin; vekillerin meclis oluşturulmasıydı. Artık işin esasından halledileceği Mustafa Kemal seçilerek, Nitekim 28 Mustafa Kemal Paşa, bildirmiştir. 29 Ekim günü hükümet sorununa çözüm bulmak için Mustafa Kemal Paşa'nın; "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun beliı1en konuşmasından gerektiğini maddelerinin tevzihi" sonra "Cumhuriyet" önerisi kabul edildi. Bu önerinin kabul edilmesiyle birlikte milletindir. idare usulü bazı anayasanın birinci maddesi "Hakimiyyet bila kayd ü şart halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi müsıenittir. Türkiye devletinin şekl-i hükümeti cumhuriyettir" biçimini aldl esasına 23 . Faik Ahmed Bey, 31 Ekim ı 339/ ı 923 günkü makalesinde; gece geç vakit aldığı haber üzerine Cumhuriyetin ilan edildiğini; olmak üzere şekl-i etmiştir. Paşa bu teklifiyle meclisi reis-i cumhur reis-i cumhum çeşitli vekiller heyetinin yaratılmasıııın asıl Bunu; kabine buhranına çare ilanını teklif hükümetin derhal tebdi!ini vc cumhuriyyelin bırakmaya değerlendirme "Paşa ve davet eyiiyor" eleştirilere yer intilıabına şeklinde teşkilini haber verirken, konuyla ilgili vermiştir. istifasıııa ~üpheyle bakmaktadır. ve kabinenin Esasen Faik Ahmed Bey, Buna bağlı nedeninin Cumhuriyetin ilan edilmesinin olarak da bunalımın olduğunu anlamıştır. "Buhranın birden bu şekli alması ınurelteb bir şeyolduğu his ve zehabını hali kalmıyor. Kabinenin esbab-ı istifası hakkında hiçbir haber uyandınııaktan olmaması da insanda bu hissin uyanmasına yardım etmektedir. Herhalde ortada bir hakikat var. Cumhuriyet işinin karşıya geçirilmesi için mevcut bulırandan istifa edilmek isteniyor,,2~ şeklinde yazar. Faik Ahmed Bey bu tesbitinde Paşa'nın haklıdır. Gerçekten de Mustafa Kemal Fethi Bey ve Heyeti Vekile'nin istifa etmelerini ve yeni kabinenin teşekkülünde kendilerine verilen görevi kabul etmemelerini istemesi birtakım tertiplerdi. istifaııın arkasından mecliste ve fırkada kulisler yapıldı. Çeşitli kabine listeleri di'lzenlendi. Ancak vekiller Mustafa Kemal bunu bir plan inkılap esnasında en öncmli atıyordu. paşa Mustafa Kemal Kemal Buhran gittikçe Böylece muhalefetin önüne hOkümet Paşa'nın :\lali'ırk. Nuılik. Aııkanl. seçileıııiyordıı. gereğince yapmıştı. bahsettiği i'lzere koyıılaşıyordu. gerçekleştireceği buhranıııı "mulıteris yem olarak hizip" hükümet 1989. $.533-534. raik i\lımed, "Bulırandan Bulırana", İslikbal, 31 Teşrin-i Evvel ı 339/1923, No: 1052. 81 kurması çabası kafasındaki içindeyken 0, Cumiıuriyeti ilan etti şeklini devlet ilanının Cumhuriyetin bir emri vaki Paşa'nın Bey, Mustafa Kemal ilıdasına "Böyle bir emr-i vaki olduğunu ısrarla davranışının bu isteyişi grubu etkisiz hale getirmek bir nedenlerine kısmının görülmüştür uyandırmıştır. Filvaki beri mebuslar arasında esaslı işte ve Teşkilat-ı da cuıııhfıra ayrılmışlard!. ikiye bir şöyle mebusların kısmının Teşkilat-ı bu hal bir emr-i vaki cereyaniarı ihtilaf çalışan tebarüz etmişti. miltehassıslar taraftarları ve Esasiyye'nin ıüzum çıktığı günden Hatta bu ihtilaf komisyonuna kadar meclisin ınütelıassıslar hakimiyyet seliihiyyetini rakyid ve Reis-i cumhOrun selahiyyetini ise, tevsi etmek Kanun-i Esasi Encümeni ediyorlardı. mOdafaa azaları kısmı bir da ve istiyorlardı. nazarı ise tamamen bunun aksi bir nokta-i mebusların Sonra ihtilafa ihdasına verilmek istenen selahiyyet meselesinde Hükümet muhalif kaydeder: diye zihni yorup sebep Esasiyye'de tadilat meselesi ortaya tadilar projesini vücuda getirmeye reis-i diğer cumhuriyetçi ve değinerek, görüşlerini konusundaki 'neden lüzum muhafazası taraftarı hazırlamış sckullııUŞ, ve söyleyen Faik Ahmed aramaya ihtiyaç yoktur. Bu neticeyi tadilat meselesinde düşmeleri, gerçekleştirdi 25 Teşkilat-ı Esasiye prensiplerinin muhafazasına taraftar bulunuyorlardı. İşte bu' ihtilaflar dolayısıyla tadilat projesi bir türlü ikmal edilip ortaya teşevvüslere çıkarılamıyordu. Gün geçtikçe bu yol açıyor, yeni yeni ihtilM filizleri türüyordu. Hükümetin tamamen cumhüriyyetçi olması ve re is-i cumhüra yeni selahiyyet vaz!yyet daha derin taranarı bulunması, verilmesi muhafaza eylemesi ve hariçte kimseler olmaması dolayısıyla yeni kabinede de hemen ekserisinin mevkilerini kalanların da Heyet-i Vekile diğerlerinden buhranının ayrı fikir besleyecek mutasavver emr-i vaki' vücuda getirmek içiıı ilıdas edilmiş olduğuna artık şüphe kalmıyor".2G fail\. alıııamıştır. Alıınet Bey, Cumhuriyetin Cumhuriyetin ilan ilanına açık, kesin, direkt olarak cephe ediliş şeklinin yanlış olduğunu, işin sık boğaza getirilip emr-i vaki yapıldığını iğneleyici yazılarıyla dile getirir. Özellikle Kanun-i Esasi'nin birden bire değiştirilmesiyle durur ve meseleyi meclisin yetkileri göre; değiştiriten Teşkilatı meclise Meclis verilmemiştir. kendiliğinden lana kalmış 2.'\ Kemal tutulan yo!un noktasından Esasiye'de yapma hakkı millet onayının alınması ısrarla Nutuk, 5531-534. Faik Ahmed. "Emr-i Vaki", istikbal, 4 Tcşriıı-i Saııi ı 339/ 1923, No: ı 053. tarafından gerekmektedir. bunu yapamaz. Aksi taktirde hakimiyeti milliye olur. Aıalürk, üzerinde tetkik ve muhakeme eder. Buna değişiklik Oysa bu hususta milletin yanlış olduğu manasız ve 82 "Yüz elli sekiz mebusun iştirak ettiği aynı Cumhuriyetin her zaman elde demek olan bil farz bir imparatorluğa inkıi<lb ani müstagall bir karar ile ilan edilen yarın birbaşka şekle aded aza ile ettirilmesini imkansız ve görmek için ortada hiçbir teminat yoktur" diyerek, makalesine bir takım tereddütlü cümleterk devam eden Faik Ahmed Bey, yer yer yine başkanlık sistemini ele aldığı yazısında diktatörlüğe gidileceğinden korktuğunu sevk etmek için her tel11inatsızlığından makamı, makulatın haricine şeyin yardımı olacağı şi.lphesizdir" şikayetle Mustafa Kemal Korktuğuna uğramak endişesiyle der: "Temenni edelim ki Reis-i tahakkukuna ve ıneınltketi geniş tekrarlayarak; "Bu kadar sclahiyyete malik bulunan bir bir kudret ve çıkarmak diktatörlüğe dedikten sonra vaziyetin Paşa'ya şüpheyle yaklaşmaktadır. Reis-i Cumhurdan temenni de bulunur ve şöyle CumhCırun akl-ı salimi içimizdeki endişelerin sarsıntılara düşürıneğe mütemadi ve neticesi meçhul meydan vermez, yoksa bu baziçede daha zok yazar, pek samimi hislerle başardığımız uğrunda katlandığımız milli hcsabsız bugün milletçe inkılabın yad-ı hazineden fedakarlıklara ve hudutsuz başka oıtada bir başlayıb şey bırakmamiş oluruz.,,:n Yine o günlerde yeni Dahiliye Vekili Ferid Bey Hakimiyet-i Milliye yayınladığı gazetesinde gazetelerin Cumhuriyetin beyannamede; ülke içindeki muhalif cereyanlardan ve ilanına ait yayınlarından bahsettikten ve devı~tin yeni ait dedikodular karşısında gerekenin yapılacağını belirttikten sonra aydınları, cumhuriyetin ilan edilişi konusunda dedikodu yapacakları yerde; zafere ulaşıldığıııı, ülke ekonomisinin geliştirilmesi çarelerini aramaya davet etmesi idare şekline üzerine Faik Ahmed Bey, o günün bir gazeteci beyannameye şekl-i ağır sonra bu mantıklı ve giddikçederinleşen l11emnuniyetsizliğin adımlarla Basın ileri sürer. itibariyle, bu bir dille eevap vermekte gecikmez. "Memlekette idare leh ve aleyhine bariz bir yalnız geniş yazarı olması cereyan-ı olduğu veya bu yoktur. Ortada bir adem-i memnuniyyet mevcuddur" dedikten doğuracağı geçilebilineceğini, mensuplarının, mahsus şu sonuçların önüne ise ancak makul ve bunun sebeplerinin milletin araştırılması gereğini memnuniyetsizliğinin sebeplerini, Ankara'nın niçin kendini miııete beğendiremediği konusundaki şikayet ve tenkitlerini samimiyetle ifade etmelerini yerinde bir davranış olarak nitelendirir ve basının bu tutumunu savunur. neşriyatından düzeltmeğe gazetelerde li Arkasından titizlenecekleri yerine çalışmalıdırlar" yapılan tenkit ve şeklinde "Ankara'dakiler bilakis memnun hükümete eleştirilerin matbfıatın olmalı tavsiyede kamuoyunun bu yoldaki ve hataların. bulunur. Ayrıca düşüncelerini yansıtması Faik Ahnıed, "Tcll1ilıatslı Vaziyycl'", İslikbal, 5 Teşrin-i Sanİ ı 339/1923, No, 1056/1, 83 bakımından önemli şeklinde dedikodu olduğunu, acı düşünmenin da olsa hoş görülmesini, kamuoyunu hiçe saymak yayınları olduğunu, adi bir milletin hakimiyetine ve kamuoyuna hürmet edilmesini belirtir. Nitekim Faik Ahmed Bey'in Cumhuriyetin şekilleri milliyenin tam tesisini geleceği kavramı ve cumhuriyet sağlayacak üzerinde bir için bövle bir idareye muhtaç ancak rejimin şeklinden işleyişinden rahatsız olduğu tenkit ve tepkilerinden ve buna durduğu idare bulunduğu, bağlı rejim önce ve sonra, idare makalelerinde hakimiyeti şeklinden yana yeni rejime olduğu ülkenin karşı olmadığı, olarak da cumhuriyetin ilan açıkça anlaşılmaktadır. dolayı ilanından karşıtıymış ortadadır. Dolayısıyla basının savunuculuğunu ediliş Nitekim bu makalesinde de gibi görünmekten yaparken bu rahatsızlığı görüşlerini dile getirir: "Gazetelerin itiraz ettikleri devletin yeni şekli vesairesi Millet Meclisi'nin seliihiyyet-i haricine çıkmaması ve bu işde milletin hakimiyyetine ve etkiir-ı umümiyyeye hürmet gösterilmesidir,,28. daha şöyle bir kez olmayıb, hıik ı\hınc:d. "Muhali i"Ccrc:ymılar", islikbal, 4 Teşrin-i Sani 1339/1923, No.1 055/1.