HZ. MUHAMMED ve GENÇLIK

advertisement
TÜRKiYE DiYANET VAKFI YAYlNLARI 1171
HZ. MUHAMMED
ve
•
GENÇLIK
(Kutlu
Doğum Haftası
---
--------~
---
ANKARA 1995
: 1992)
TÜRKiYE DiYANET VAKFI
YAYI.\; MATBAACILIK VE TiCARET iŞLET,\tF.Si
\\e;ruTı\'e!
Tel:
Cod_ Bayrndor Sk. ~o: 55 • KJJ_,ıJ,;A'.;(A~-\
418 59 49 • 417 09 04 • 42.0 2~ ~5
• F,1X.!312J41-GIJW'
ıl12)
Tel~x:4343ltd,ktr.
Yayın
No :
ı 7ı
Sempozyumlar ve Paneller Serisi - 5
ISBN 975~389~ı78~4
95.06Y0005. ı 7ı
Bu kitap
Türkiye Diyanet Vakfı
Yayın Matbaacılık ve Ticaret İsıetmesi'nin
Dizgi. Fotomekanik. Ofset ve Ciiİ tesislerinde
hazırlanmıştır
İSLAM
Doç. Dr. Ahmet BULUT
Dünya nüfUsunun beşte birini teşkil eden n1üslünıanların dini olan.
şeref ve güçlülük yönünden en ileride bulunan, şüphelerden
uzak İslam dininin ınahiyeti bu çalışınada ele alınınışhr.
şöhret,
islam, Allah
dir.
(C.C.)'ın
Hz. Muhammed (S.A.V.)'e inzal buyurdugu din-
İslam, Allah (C. C.) tarafindan bildirilen, kendine ait esas, rükün, mü·
eyyide ve nizamlanyla vardır.
İslam r':>L[kelimesi, Arap dilindeki S-L-M r-J- u- kökünden efale
kahbındaki
ulaşmış
fiilin masdan olup, zamanla isimleşerek ıstılah manasına
ve bütün hatlarıyla mütekamil bir elinin adı olmuştur.
Burada, İslam kelimesinin dogrudan dogruya baglı oldugu S-L-M kökünün tahlilinden başlanılarak, bir bütünlük içerisinde konu aşagıda
verilen plana uygun bir şekilde işlenıneye çalışılacaktır:
A) S-L·M kökünün tahlili.
B)
İsl<iın
kelimesinin lügat
1. "Esleme" fiilinin lügat
2. Esierne fiilinin
maıı.aları.
manaları.
bulunduğu
efhle
kalıbının
özellikleri.
C) İslam kelimesinin ıstılah manası.
1. Bir elinin adı olarak İslam'ın Allah tarafından Kur'an'da zikredil·
m esi.
2. Hadislerde İslam'ın din isıni olarak zikredilnıesi.
3. İslam kelimesinin menşei.
4. İslam kelimesinin menşeini teşkil eden lügavi ın8.n8.ların, kelimenin vezin özelliklerine göre kazanacakları yeni anlamlar.
D) İslam kelimesinin şer'l anlamıyla kazandıgı genişleme.
1. Hz. Peygamber (S.A.V.)'in verdigi tarifler.
2.
Şer'!
anlamlar yönünden,
İslan1
kelirnesinin
kazandığı genişlen1e.
~-KUTLU D O G U M I - - - - - - - - - - - - - - 1 2 7 - -
ı
3.
isıanı'ın
E)
isl3.ııı'ın tcnıel
S-·L-M kökünden
diğer isinıkri.
özellikleri.
f) İslam dini için Yerilen tarifler.
A) S-L-M Kökünün Tahlili
Arap elilinde bir kökteki senıai nıasdarlar kökün taşıdığ;ı tenıel özellikleri verir. S-L-M kökünün seınaı rnasdarları ise ··selm. silnı. selc1nı.
sel<inıet, silanı '"dır.
Bunlardan inkişaf eüniş bulunan fiillerle birlikte bu
temli bir bütünlük arzederler.
S-L-M kökü tahlil
edildiğinde şu
nıasdarlar
sis-
urnüml man8Jar tesbit edilmektedir:
1. Slllh
''Selm.
silm.
selam": Sulh ve sulh yapmak. "Selem": Sulh ve
sulh ortaınında bulunmak. Bunlardan silnı. zanıanla Slfatlaşnıış ve sulh eden kişi "mus31iın''
karşılığı olarak kullanılmıştır.
müdalıane etnıek. ''Sil8._ııı": Müs§Jeınet, karşılıklı
Fiiller ise, "tesaleıne": Tesaleha, sulh yapmak. "Sellemehu" ve "sellealeyhi'': Kiile lehü sel<imun aleykum, birine sulh ve selamet dileyerek selanı -..rerınek. "Esleme ful<in": Dehale fi's-silnı ve huve'l-istislam,
sulhe girmek, sulh ortamında bulunn1ak, inkıy8..cl etınek (sulh bir otoritenin varlıgında hası1 olur ve inkıyadı netice verir).
ıne
Sulh ortamında yapılacak hususlar da vardır. "Se!lemehü ila fulan":
etal1U iyyahu, birine bir şey vermek. "Esleme'ş-şey'e ileyhi": Defeahü,
ödemek. "Esleme fi'l-bey"': Teamele bi's-selem, "teselleme fi'ş-şey'": Eslefe, "selem" diğer adıyla "selef' alış verişi yapmak (Selem: Parayı önceden
verip malı sonra almak) "Teselleme'ş-şey"': Kabidahü ve istelemehü":
Ehazehü, almak.
2. İnktydd etmek, itaat etmek, boyun eğmek
"Silnı, sel<iın,
selem'':
inkıyad etınek.
"Selleme ileyh": İnkaele ileyh, İnkıyad etmek. "Esleme emrehu
ilallah": "Sellemehü", inkıyad etmek, teslim olmak. "İstesleme'r-raculu":
inkade ve ezane, itaat etınek.
İnkıyad, razı olmayı gerektirir. "Selleme bih": Radıye bih, razı olmak.
İnkıyftd.
saygı duynıayı gerektirir. "İstelerrıe'l-·hacera": LeınisehU
bi'l-kubleti cv bi'l-yed, (bir saygı ifadesi olarak) öperek veya elle
dokunmak.
inıma
- - - 128
--------------KUTLUDOGUM--
3.
SeLcımet
.. selaınet'': Necat. tehlikelerden beri olnıak. "Sel<in1. selanıet'': Elbera'eh nıine'l-uyub. ayıplardan. eksikliklerden beri olmak.
··snm. selenı··: Selam vernıek. Buradan da "sel3.nı·· kelin1esi.
olarak. ·verilen kişiyle sulh u belirtmek \'C ona tehlikelerden azade
için dua etmek anlaınındadır.
ıstılah
ohnası
·seııemehullahu
mine'l-afeh·: /\Ilah onu afetten konıdıı. ·sclleme·ş­
şey·e lehu·: Kurtarmak. "Eslemehullahu'·: Hafizahu salimen. Nlah. saglanı ve sahih olarak korudu. "Teselleme minh'': Teberree minh, kurtulrnak.
4. GüvenWc
'Selam··: Eman. guvenlik sulhle ortaya
5.
Hayır,
çıkan
bir ortam.
iyilik
'Selam": Hayr, rahatlık ve iyilik saglamak. Bu ise yine sulh ve
sel<imet ortamında mümkündür.
Bu kök, inkıyadı saglamak, sulhu tesis etmek ve selametle
temin etmek için bazı usulleıi de verir.
kalışı
"Selleme fuıan··: Bir şeyi terketmek "Esleıne ani'l-emr": İyi bir durum
için t.erketnıek. "Esleme'l-aduvve": Düşınan olana yardımı kesıı1ek. "Eslemehu li'l-helekeh": Tehlikeli duruma sevketmek. "İsteslemehu leh":
"Sellemehü'., suçun karşılığını verecek gerekli nı ereiye iesliın etnıck.
"Selem": Esir aln1ak, isim olarak kullanılışı ile esir.
Dengeli olmak, umUmi gidişi korunıak anlamında mecaz bir fiil daha
ki: "Tesalemeti'l-haylu": Tesayerat la yehicu ba'duha ba'dan, birbirini ürkütmeden atların birlikte gitmesidir.
vardır
Canlılar
imal,
nılan
için zaruri olan suyun elde edilmesini sağlayan "kova"nın,
tamir ve ihkamı yani saglamlaştırılması anlamlarında kulla·'selm" keliınesi. seLimeti sağlayan aletlerin tedarikini ifade eder.
ıslah,
Buraya ilave edilmesi gereken mühim iki husus da vardır. Birincisi:
Bu kökten gelen mubalaga sıfatlarından olan "selim": Salimun mine'lafat, tehlike, arat ve belalardan beri ve uzak olan, kelimesi "selamet" anlamındadır.
İkincisi ise yine mü balağa sıfatıanndan "sellam", "selam" kelimesinin
daha kuvvetli ifadesi karşılıgıdır.
"Selaın"
ise
Allah'ın esnıasından
- - KUTLU DOGUM
biri olup. bu kelime
ınasdar
vezniyle
129--
geln1iştir ve böyle kullanılır. Selan1 isıninin menşei ise iki asıl hususu
ihtiva eder. Biri, Allah'ın ''noksan sıfatıardan münezzeh oluşu''. diğ;eri
·'kiinatı ve eşyayı bir nizan1 ve intizan1 dahilinde tutarak bir sulh orta111ında idare ediciliğ;i"dir. Yani Allah münezzehticve sulhun sahibidir.lll
Netice olarak:
S-L-M kökü, "sulh isteyen bir otoriteye, razı olarak ve saygı duyarak
itaat edip, boyun eğip, inkıyad ederek sağlanan bir ortamda, selamet,
güvenlik ve iyilik içerisinde yaşamayı ve bu halin devamı için gerekli faaliyetlere ve metodlara başvurmayı ve kullanmayı" ifade eder.
B) İslam Kelimesinin Lügat Manaları
Daha önce belirtildiği gibi İslam kelimesi, "Esleme" fiilinden bir masdardır. Burada, bu fiilin anlamlan ve islam kelimesinin vezni olan "ifal"
vezninin özellikleri ve yapısı verilecektir.
l. "Esleme" ililinin lügat manalan
a) Esleme'r-raculu: inkade, boyun
egmek.
eğmek,
itaat etmek, kabullenmek,
baş
b) Esleme fulan: Dehale il's-silm ve huve'l-istislam, sulhe girmek,
sulhe dahil olmak, sulh yapmak
c) Esleme fulan: Tedeyyene bi'l-islam, dehale il dini'l-İslam, sara
din edinmek, islama girmek, müslüman olmak.
musliınen, İsl8.rrıı
nı
d) Esleme emrehü ilallahi/lillabi: Allah'a teslim olma!<, Allah'a varlığı­
teslim etmek.
e) Esleme vechehü lillalıi: Ehlesa dinehü lillahi, ha.lis ve samimi
olmak, bütün kalbiyle bağlanmak.
f) Esleıne'ş-şey'e ileyhi: defeahü ileyh, ödemek, vermek
g) Esleme fi'l-bey': Teamele bi's-selem, seleın alışverişi yapınale Bir
bedelini önce verip, malı belirli bir süre sonra almak. (Burada
karşılıklı bir güven ve sulh ortaını şart olduğu gibi bir alışveriş de bumalın
lunmaktadır.)
h) Esleme'l-aduvve: Hazelehü,
yardımı bırakmak, yardımı
kesrnek
(düşmandan).
i) Eslemehü li'l-heleketi: Tehlikeye atmak
(1)
Bmada geçen bütün maddeler için M<lddetu S-L-M
fi'l-Luğati'l-Arabiyyeh
isimli
çalışmaya
bakıla bilir.
- - 1 3 0 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
j) Esleme arıi'l-emıi: Terekehu ba'de ma karıe fih, bulunuları bir du-
(
ruınu
veya bir
şeyi
terketrnek
k) Eslemehullahu: Hafizahu salimen,
rak korumak.1 2 1
2. Esieme fiilinin
bulunduğu
a) et-Ta'diye: muteaddilik,
ed~Duhül fi'ş-şey':
b)
efale
sağlam
kalıbının
ve sahih yani tam ola-
özellikleri
geçişlilik
Belirli bir
şeye giriş
(zaman, mekan ves3.ire}.
c) Kasdu'l-mekan: Yönelmek
ed-Duhlıl
d)
fi'l-adad: belirli bir
sayı miktarıyla
e) Vucudu ma iştakka minhu'l-fil fı sahibih:
lenen bir vasfı, hali, fiili netice vermesi.
kumelenrnek
Eşyanın
kendinden bek-
f) İsabetu'ş-şey' ala sıfatih, musadefetu'ş-şey'ala sıfatih: Bulmak, bir
nesneyi
taşıdığı
kabul edilen bir
vasıfta olduğunu
kabullenmek. Bu an-
lamıyla "istefale" vezniyle aynı manadadırY'
g)
es-Sayı·ura: Oluşum
h) Sayruratu
şey'
za
şey'in:
Bir nesnenin bir
şeye
sahib
oluşu
(mul-
kiyyetu'ş-şey').
i) el-Arz. et-Ta'riz: Sunmak (mesela. bir
j) es-Selb ve'l-izale:
Zıddını
ortadan
k) el-Haynuna ve'l-istihkak:
mek.
ll
el-Mubalağa:
malı satışa
kaldırmak
Zamanı
gelmek,
sunmak).
ve silmek.
olgunlaşma
vakti gel-
Abartma.
m) et-Temkin: Imkan vermek, muktedir kılmak.
n) ed-Dua': Bir
o)
Calu'ş-şey'i
p)
Calu'ş-şey'i
ğiştirmek
şeye
za
davet etmek,
şey'in:
çağırmak.
Bir nesneye
başka
bir nesneyi
bağlamak.
nefse aslihi: Bir nesneyi maksad ve gaye yönünden de(mesela. bir kitabı hediye etmek, yani hediyeye dönüştürmek).
r) Sulasi fiilinin manasını da ihtiva eder13 1. [Burada esierne fiili için,
selime fiilidir ki afet, bela ve tehlikelerden kurtulmak anlamına gelir.)
Bu
kullanılış
yönleri, bir fiilin
anlamına genişlik
verir ve daha fazla
yaygınlaşma imkanı tanır.
(2)
(3)
A.g.e., sh. ll-17.
K.itabu şeze'l-Azf fi Fenni's-Sarf, sh., 41-42: el-Muhit fi Asv§.ti'l-Arabiyya ve Nahvihıl ve Sarfihii. sh .. 178-179: d-Vıidıh fi İlmi's-Sarf, sh., 118-120; el-Muncid fi'l-Lugah, sh., v.
----KUTLUDOGUM--------------------------- 13'1 - - - -
--
- -------------
j. __
Ayrıca
makalenin lconuyla ilgili olarak. S-L-M kökünden olup nıüslü­
ifade eden iki fiil Yardır ki, burada zikredilnıesi gerekmektedir. Bunlar da -·tesellenıe·· ve "tenıeslerne·· ihlleridir.
ınan alınayı
C) İslam Kelimesinin Istılah Manası
Bir din olarak İsLimın Allah \.-e rasülü I\1uhan11ned (S.A.V.) tarafından
~ikredildiğ'i. kelinıenin ınen:?einin
hangi anlamlara dayandıgı ve isıanı
kclünesinin nıenşeini teşkil eden lugmri m8.n8.1ann ef31 vezninin özelliklerine göre kazanacaklan yeni anlaınlar verilmeye çalışılacaktır.
l.Dinin
adı
olarak
''İslarn··ın
Cenab-ı Hak buyuruyor ki:
Allah
tarafından Kı_ır'~tn'da zikredilnıesi\ 4 1:
~)(., ~1 JJı ~ ~.,:..vıi,ı
··AIIôJı katında din. şliplıesiz İslam' dır"
ve
(Al-i İmran 3/ 19).
Bu ayetten anlaşıldıgına göre, İslaın dini imin, şer'i anlanııyla İsl8.ın
ihti,r3. etnıektedir.
ihsanı
Yine
Cenab-ı
Hak buyuruyor ki:
:.,-;:-Gl ı :; ::.;ı ı ~ :,.;.~ ~ :ı.;1; :...U 'L:c: r'i-·p ~ ç;::;. :;~
"Kim. islam'dan başka bir din ararsa. o kimseden (böyle bir din) asla
JcabuL ediLmeyecek ve o, ahirette hüsrana uğrayanLardan oLacaktır" (Al-i
İmran
3/85).
Bu ayet, Mekke'nin fethine yakın bir zamanda nazil olduğ;u için, arük
ifade etmesi bakunından oldukça eheınıniyetli­
dir. Ayet. Hz. Peygamberin bisetinden sonra İslam'dan başka bir din ve
şeriat arayarı ve takip edenden. Allah'ın razı olmayacağ;ı ve onun ahirette cenneti kaybeden hüsran sahibierinden olacağ;ını açık bir şekilde belirtmektedir.
İsl3.ın'ın sistemleştiğ;ini
Cenab-ı
Hak buyuruyor ki:
'L:.,,_ 'i- "tl 'ri:: f ~~~
i:::,, or--<:ı
, ~
_ _Tr,
r-=--- ::.::.;.i~ or-::_
r
::.tsi ,~:,:J 1
''Bugün, sizin için din.inizi kcnıdle erdirdim, üzerinize nimetimi taman1size İs1iim'ı din olarak seçtim (kabul ettim, lcabu1ünüze rdzıyım)".
1cıcLım ve
(Ma'ide, 5/3).
Bu ayet, Veda haccı esnasında. cuma günü Arafat'ta nazil olmuştur.
Bundan sonra alıkanı ayeti gelnıemiştir. Seksen bir gün sonra ise Hz.
Peyg;aınber vefat etnüştir. Ayet, isıarn dininin tanıan1laıı.dığ:ını ve bunun
Hz. Muhammed (S.A.V.)'in tebliği ile sistemleştiğini ifade etmektedir.
(4)
Bk
Cinıiıt'l-Jkyün
--132
an Te'vlli'\-Kur'<ln. III, 211-213. 339; Vl. 79-84.
- - - - - K U T L U DOGUM--
Netice olarak. AlLi.h. ı-ız. Muhammed (S.A.V.)'e bir din inzal buyuronu taman1lanuş. ondan başka bir dini hayat kabul etmiyeceğ"ini
beyan etnüş ve o elinin ismini de '·islaın·· olarak ayetlerinde zikretmiştir.
ınuş.
2. Hadislerde
··isl<im''ın
din isn1i olarak
zikredilınesi:
Hz. Peygamber. bu ismi pek çok hadislerde zikretn1ektedir. Örnek
olarak bazıları \'erilecektir:
y:_ !~ cJG5~ :v~ç ill1 A
1
··AUCih (tebbrcke ve te'ô_[ô_} beni İsldm'la gönderdi".
,.~'il..
1
' ;
:JU ~ dı~~,
;;1-:..~,- ~-.
- '
._,
. _.....
"Rabbin bize Seni ne ile gönderdi?" O. "İslöm'la" dedi.
J, o
'l ,,,
l)l.,!0_~ :u~
r
' '
'
- , __
d:.:._~ lo :~'i~
İlci lcişi. (Hz. Peygamber' e): "Dinin nedir?'' der. O da: "Dinim İsldm'dtr'.
der.l 5l
İslanün din isıni olarak kullanıldığ;ı gayet açık bir konudur.
3. İslô.m lceliınesinin menşei
Yukarıda, İsLiının bir din ismi olarak
ayet ve hadislerde
geçtiği bah-
sedilıniştir. Burada ise, isıanı kelimesinin, hangi lügavi anlanılardan ıs­
tılalı ın<:hı<isına ulaştığı
zikredilecektir.
Sırayla,
Araplarda bir
şeye
ismin
nasıl verildiği, İslaın kelinıesinin rnenşei ve menşei teşkil eden lügavi
marıaların
bu
isınin
vezin özelliklerine göre neler ifade
edeceği
tesbit
edilnıeye çalışılacaktır.
a)
Araplarda bir
şeye
ismin
nasıl verildiği:
el-Cuveynl der ki:
~
-
'
;,;., 08' ~i ,.:,G :r, r; 1~ 1~ ~ ;:ı 1;.:.J :,:,J ~~
'
'
",
- J-
-
'
"Araplar bir şeyi, eğer dehi.let ediyorsa, veya ondan bir sebebi (yani
aralarında bir bağlılık) varsa, onu (1\:arşılayan veya bağlantısı olan) şeyin
isnıiyle isimlendirirler"(6l_
Bu ifadelerden. saf Arapça olan isıanı kelimesinin kendi ınasdar anBu durumda "esleme" fiilinin bu masdarı, rstılahda yüklenecek bütün anlamları taşıyabilir.
lamıyla doğrudan bağlantılı olduğu anlaşılır.
b) İslam kelimesinin nıenşei:
Bir dinin adı olarak kullanılan islfnn kelinıesi için temelde iki anianı
(5)
(G)
d-Mu·c<emu'l-MuCchrcs
fütJbu'l··İrşad. sh. 399.
!i-r-:ırazı'l-Hadlsi'ıı-1\"r:b(:vi,
ll, 5 ı 8-520.
--KUTLU D O G U M I - - - - - - - - - - - - - - - 1 3 3 - -
beyan
edilıniştir.
Bunlar ise:
l.İbnu FB.ris ve İbnu Manzür tarafından ·verilen tariflerdir. İbnu
Manzlir "el-İslam ve'l-istisl8.n1: el-İnkıyad" İslan1 ve istislam: İnkıyad
etmek, boyun egmektir der.17 1 İbnu Faris ise 've mine'I-bab eydan elislam ve huve'l-inkıy<id" bu babda (yani S-L-M kökünün asıl anlam gurubunda) İslam, bizatihi inkıyadın kendisidiriSI tarzında zikreder.
2. İbnu Kuteybe 'el-İslam: ed-Duhül fi's-silm ve huve'l-inkıyad ve'lmutabeah" İslam sulhe giıiştir, sulh yapmaktır, bu ise inkıyad, boyun
egmek ve tabi olmaktır, der.19l
Dikkat edilirse, bunlardan biri, diğ,eıinin neticesi olduğu anlaşılır.
Kuteybe'nin ifadeleri, açık olarak bizi, yukarıda verilen İbnu Faris
ve İbnu Manzür'un beyaniarına uygun bir sebeb-sonuç münasebeti ekleyerek "inkıyad sulhu netice verir" der, öyleyse "İslam" inkıyadla hasıl
olmuş bir sulh ortamında yaşamaktır." fikrine ulaştırır.
İbnu
Çok özet bir ifadeyle "bir din olarak İslam, Allah' a inkıyaddan hasıl
olan, O'nun sulh ortamında yaşarnanın adıdır",
Ayrıca
dır:
burada,
Teslim olmak,
menşe
ihlaslı
meselesine ilave edilecek
olmak.
şu
manalar da var-
4. İsldm keıimesinin menşeini teşkil eden lügavi mdndlann, kelünenin
vezin özeHi/derine göre
kazanacakları
yeni anlamlar
İslam dini için temeli teşkil eden milnalann "inkıyad etmek, sulh
yapmak, teslim olmak, ihlaslı olmak'tan ibaret oldugu yukanda zikredilmiştir.
Daha önce ise (B2)'de esierne fiilinin bulunduğu efale vezninin özellikleri verilmişti. Burada nüınüne olarak, temel manalardan sadece
İbnu Faıis ve İbnu Manzür'un verdiği "inkıyad etmek, itaat etmek,
boyun eğınekle hasıl olan İslam'dan vezin özellikleri nazara alınarak çı­
karılacak manalar sıralanınaya çalışılacaktır:
a) itaati kabul ediş, zatını teslim etme, islamı yaşama aktif bir harekettir.(B2a)
b) İslam, hayatın beklenen neticelerini vermesidir. (B2e)
c) İslam, bir vasıf kazanma hadisesidir. (B2g, h, k)
{7) Mu'cemu Mek3.yisi'l-Lugah, III, 90.
(8) Lis8.nu'l-Arab, Xl!. 293.
(9) Nuzhetu'l-Eyuni'n-Nevazır fi tlmi'l-Vucüb ve'n-]\Jez8.'ir, sh., 136.
- - 1 3 4 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
d) İslam, insan ve kilinatın mahiyetini ve gerçek yerini anlamaktır.
(B2f)
e) islamı yaşama bir kem§Jdir. (B2h, k)
f)
İslam, varlıgı
Rabbi'ne
sunmaktır.
(B2i)
g) İslam, serkeşligi, kabulsüzlük ve isyanı ortadan kaldırır. (B2j)
h) İslam, uygun şeylere bir güç ve kuvvet vermektir, onlan muktedir
(B2m)
kılmaktır.
i) İslam, bir duadır, davettir. (B2n)
j) İslam, insanın varlıgını Rabbi'ne baglamaktır, intisabtır. (B2o)
k) İslam, varlıga gaye yönünden yeni bir veche kazandırmaktır. (B2p)
l) İslam, kurtuluşa ermek, selamette kalmaktır. (B2r)
m) İslam, fert, cemiyet ve çevrenin islah, tamir, ihkam ve yeniden
(B2r)
oluşumudur.
D) İsliim Kelimesinin Şer'i Anlamıyla Kazandığı Genişleme
Bir kelime, zamanla özel isim seviyesine ulaştıgı gibi, bu seviyeden
sonra mana genişlemesine ugrayabilir. Burada verilecek manaıar zaten
İslam kelimesinin kökünün umümi yapısında vardır.
!-Iz. Peygamber (S.AV,)'in islam için verdigi tarifler, şer'i anlamıyla
ve İslam'ın S-L-M kökünden diğer isimleri bu bölümün gayesidir.
kazandığı genişleme
1. Hz. Peygamber (S.A. V. }'in
verdiği
tarifler
!-Iz. Peygamber (S.AV.) bir çok hadislerinde islamı muhtelif konularla
birlikte zikreder. Bunlar. genellikle bir bütünün parçalandır. Bir takım
hadisler de vardır ki, İslamın din ve şeriat yönünden en güzel tarifi mahiyetindedirler. Dini tarif için Cibril hadisi ile Abdu'l-Kays kabilesinin
özel olarak gönderdigi heyete !-Iz. Peygamberin verdigi cevaplar en mühimleridir. Burada Cibril hadisi zikredilecek ve hadis şaıihlerinin kanaatleri verilecektir. İkinci olarak da, İslamın şer'i yönden en açık tarifinin
geçtiği hadisten bahsedilecektir.
el-Buhari'nin Sahih'i Kitabu'l-İman kısmı 43. hadisi:
;:,;_:;.""i~~~'; ""i~~ .~11 0(;. ;r
w,;.i r-,ı.C.t::, J-,oL...:.t w:ı;. Ju ~',;.;, w:ı;. -ı. r
:r;J ~f 04~1 ,JLJ ;:,4~1 L. ,J\..i.i :ı;;, ;Gü y"~ L.:,; 01 ~· rLJ ~Jr ı~ ~lol5 ,JLJ
:-<:o;..:s '13 Jrr..;:.J wl ~'ıL.~r ,Ju ~~'ıL.~r
L..
,Ju ·~~ 0:--"" :L~" ~~ ~";):;, J.ı~
--KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - 1 3 5 - -
:4.0) ,Jl:i >~L>')'1 L. Jl:i .:,e;,:.~ ;;,;3 :;,J)lı lls) ;;·,;J ;)(.,.:ı~'
_·-J
'
41L:;i :;o ~:,;_t.j .t:Wı ::_,..;.lı.~ ep :Jj:Jı L. Jli >~Uı ;::_. Ju Ai. :.;u ;ı:; ~.50 ~
~1:l ;ı:; ;,.G'lS Jiı
' : ıı )!C f :Lı '-:1!-~','r.: ~~c) 0 c;Jı J ;.:?.Jı J,')'ıil.~ J;lki ı;ıJ ~~ L'>ı w::Jj r;!
~L~ ı-" Jw '1.0 ~;;ı; ;J',~ ,Jw- ;_.i ri~~~ ~w i~;~ Jıı ~-! rLJ ~~ı ._,.ı...
* _eıCo:ı::,. :.ıs- ;,tr;~ Jıı_~) ,Jl:i ~~ :_,.8ı ~: G.
.. Ebü Hureyre (RA.) şöyle demiştir: Bir gün Rasülullah (S.A.V.) meydancia oturuyordu. Yanına bir adam geldi ve:
- İman nedir? diye sordu.
Rasulullah:
-İman Allô.h'a. me1elc1erine,
A11iih'a kavuşmaya, peygamberlerine inan-
man; kezdlik {öldükten sonra) dirilmeye inanmandır, cevabını verdi.
O zat:
- İslam nedir? dedi.
Rasülullah:
- Aıtöh'a ibödet edip, O'na hiç bir
ru lcılman, farz
yurdu.
şeyi
ediLmiş zekdtı vemıen,
ortale
kılmaman, namazı dosdoğ­
Ramazanda oruç
tutmandır,
bu-
Sonra o zat:
- İhsan nedir? diye sordu.
Rasülullah:
- Aıtdh'ı san/ci görüymmuşsun gibi ibadet etmendir:
görmüyorsan şüphesiz O seni görmektedir, buyurdu.
eğer
sen
Aıtöh'ı
O zat:
-
Kıyamet.
ne zaman? dedi.
Bunun üzeline Rasülullii.h:
- Bu meselede sorulan, sorandan daha d1im değildir. (Şu kadar var ki
evvel zuhur edecek) alametleri sana haber vereceğim. Ive
zaman sat:ılmış eliriye söhibini (yani efendisini} doğurur, kim idiideri belirsiz deve çobanlan yüksek bina kurmaleta birbiriyle yarışa çıkarset lcıya­
metin a1ö.met1eri görülmüş olur. (Kıyametin vakti) Aıtdil'tan başka kimsenin biLmediği beş şeyden biridir, buyurduktan sonra: "O saatin ilmi.
kıyametten
--136
- - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
l
şüphesiz
ki AUdh'ın nezdindedir. Yağmuru (mulcadder olan valcitde ve
yerde) O indirir. Rahimlerde olanı O bilir. Hiç bir kimse yann ne kazanacağım bilmez. Hiç bir kimse lıangi yerde öLeceğini bitmez. Şüphesiz ALLah
(1-ıerşeyi] bitendir. Herşeyden hcıberdardır·· (Lokman 31/34) ayetini
tilavet eyledi. Sonra o zat arkasını dönüp gitti. Rasülullah: "Onu geri ge·
tirin .. diye eınrctti: fakat sahabiler onun izini bulamadılar. Bunun üzeri-
ne Rasülullah: "İşte bu Cibril'dir. İnsanLara dinLerini öğretmek için geLdi""
buyurdu.
Ebü Abdiilah (el-Buharj) der ki:
lerin hepsini imandan kıldı.
Rasıllullah
bu hadiste zikredilen
şey­
Yukarıda
zikredilen hadisteki Hz. Peygamberin: "İşte bu Cibril'dir. İn·
ifadesinden, bilhassa iman, İslam
ve ihsanın dinden ibaret olduğ;u anlaşılmaktadır. Buna göre İslam dini,
sanıara dinlerini öğretmek için geıdC
iınan esaslarına inanınak. İslamın erkanını
hibi
yerine getinnek ve ihsan sa-
olmaktır.
en-Nevevi, Musllm'in Sahih'ine yaptığ;ı şerhte 'c;,.c.a.:.JI C>"' ö~l,.> ;Y-")'1 0~
JııJ J...JIJ J_,;.JIJ"İslam, (iman esaslarını) tasdik, (kelime-i şehadeti) söylemek ve (İslamın rükünleriyle) amel etmekten ibarettir" der,ııoı islamı,
bir din olarak geniş anlamıyla verir.
rL'i
Din kelimesi, taat anlamında olduğuna göre, kalbin taati iman ve
tasdik; dilin t<iati, şehadet, ikrar yani kavl; insan uzuvlarının (cevarihin)
taati ise ameldir, yani emredileni, şer'i ve meşrU olanı yapmaktır.
('i. ")'1 Jıı:U :_.,:ı.ı1 "ALLah katında din, şüllhesiz İslam'dır" (Al-i İmran,
3/19) ayetindeki hedefyukarıda zikredilen iman, islam ve ihsanı içerisine alan İslam dinidir.
S!
0
, B;;;J;t~~din. ~!-'Ayni. el-Buhari'nin Sahih'ine yaptığı şerhte ;,l
;;.~
"":' J.,ic ~Jj ~.:.,_, rY- 'jl ''Kiın, İsLam'dan başica bir din ararsa, o kimseden_ (böyle bir din) asLa kabuL ediLmeyecek" (Al-i imran 3/85) ayetini 0-'J :C, 'ıli~
"":' J.,ic Jj ~"'',.,<.'c.,, & "Muhammed'in dininden başka bir din arayandan, aradığ;ı din kabul edilmeyecektir" şeklinde açıklar. Ayrıca elAyni'nin ;Y-~1 .:ı-ı' JL;;., ~.:ı-ı' J.o ;Y-~1 c-~J "Muhaınıned'in dinine İslam
ismi verilir, Dinu'l-islam (İslam dini) denilir"1 1 ıı ifadesiyle islam dininden
maksadın, Hz. Muhammed (S.A.V.)'in tebliğ ettiğ;i din olduğ;u anlaşılır.
Kadı iyad ise bu hadisi kasdederek "":' ~J .c.,.l! ~L 4Js ;c.,_,.;Jı 1.# 0ı
ilimlerinin tamamı bu (hadise) döner (yani bağ;lıclır) ve bundan
"Şeriat
(10) Sahihu Ebl Abctillah r.I-Bub3.rl
bi-Şerhi'l-1\irmanı.
l, SO
(ll)UnıdetuTK3ri.l.109-llO.
~-KUTLU DOGUM~~~~~~~~-
137
~~
şube şube olmuş yayılmıştır". 1ızı
demektedir.
El-Buhari'nin Sahih'i, Kitabu'l-İman kısmı ı. hadisi:
.us.;. r.-~:;. ;,Q.:. '-"'ı :; oıt~~ 8:,;1-ı ,Ju ~;.:; J.ıı ~ w:c_. -1
~ı.) :Jıı '>ı Jj 'i ~ı:-,~ .....:;.~ ;Y:~ı0 rl--' ~ Jıı c)..... J.ıı J~~ Ju JL:i ~ Jıı
~.);:. ;ı;;,.
'
'
~
'
'
'
'
*;,e:;.~ r~" (-!ı_; ;ts): G.,ı_, :'i.,ıı riJLı Jı1
J;..) t~
Bize Ubeydullah b. Musa tahdis edip dedi: Bize Hanzalatu'bnu Ebi
Sufyan, İkrime b. Halid'den, o da İbnu Umer'den haber verdi. İbnu
Ömer (RA.) şöyle demiştir: Rasülullah şöyle buyurdu: "İsldm beş şey
üzerine kurulmuştur: Allah'tan başka i1ah olmadığına ve Muhammed'in
Rasillü olduğuna şehddet etmek, namaz kılmak, zekat vermek,
Allah'ın
hacc etmek, ramazan orucunu tutmak".
Şer'i bir tarif olarak, islamın beş rukün üzerine bina edildiğini belirtmektedir. Hadis şarihleıi, bu hadisi izah ederken madem binanın direkleri ve sütünları var, öyleyse temeli, duvar ve çatısı olmalıdır derler. Temeli iman esasları, rükünleıi yukarıda zikredilen beş husus,duvar ve
çatıyı yani koruyucu unsurları ise müeyyid3t ve yaşama nizarnlan olmaktadır.
Bu hadisin izahında, istiare çeşitlerinden temsüiyye, teşrihiyye,
tahylliyye, tebeiyye ve mekniyye var olduğu nazara almarak mana verilmiştir.
2. Şer'i anlamalar yönünden İslam kelimesinin kazandığı genişleme
Tefsir, kel:im ve dil a.Iimlerinin,
manalar şunlardır:
asıllugavi
marralara irca ettikleri
a) et-Ta ah: Taat, itaat, ibadet, kulluk etmek. Bu
Çünkü din taattır. ı ısı
anlamıyla
şer'i
"Din"
karşılığıdır.
b) el-İzan: İzan, boyun eğmek, itaat etınek. Bu kelime Kur'an'da
zalim kişilerin, zulmü bırakıp itaat etmesi anlamında kullanılır. Zulümden dönüşü ifade eder (b k. Nür, 24/ 49).
c) el-Hudü: Hudü, boyun eğmek itaat etmek. Bu kelime Kur'an'da
kafirler için kullanılır. Kafırin küfrü bırakıp imana gelmesi ve islamı yaşaması, ibadet etmesi anlammdadır. Küfürden islama dönüştür (bk.
Şuara', 26/4).
(12) A.g.e ..
ı.
291.
(13) el-Milel ve'n-Nihal, l, 38.
- - 1 3 8 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
1
1
d) es-Sulh: Sulh. Bu anlamıyla, kişinin, Allah, cemiyet ve idare ile
ile barış içerisinde olması ifade edilir (b k. islamın S-L-M
kökünden diğer isimleri, D3).
karşılıklı rıza
e) el-Eman: Eman, güvenlik. islam, fert ve ceıniyete güvenlik sağlar.
fl el-Hulüs: Hulüs. Bu kelime iki anlamda kullanılır: Biri tehlikelerden beri olmak. diğeri ise saf, temiz ve halis olmaktır. İslam, bir kurtuluştur, kalb, dil ve tavırlann tutarlı ve samimi olmasıdır.
g) el-Bera'etu mine'ş-şevaibi'z-zahire ve'l-batıne: Açık ve gizli lekelerden uzak olmaktır. Bu anlamıyla, ibadeti ve taati ve inançlan sadece
Allah'a ait tutmak, ihlaslı olmaktır (İhlasu'd-dln ve'l-akidetu lillah).lı 4 J
h) el-Muslimün, ehlu'l-İslam: Müslümanlar. Bu anlamıyla kullanıl­
ması İslam'dan mecazdır.
i) Ahdu'l-İslam, el-Asru'l-İslaml: islam asır.
j) el-lman: İman. İman, İslamın inanılması gereken umdelerine itikattır. İman, İslamla aynı
anlamda kullanılır, Maturldllerde olduğu gibi biri
diğerinin aynıdır.
İman
İslam
ve İslam terim olarak ayı-ıdır, fakat biri diğersiz olmaz. imansız
gibi, İslamiyetsiz iman olamaz. Eş'arllerin kanaali
olmadığı
budur.
İman ve İslam ayrı ayrı şeylerdir. İman bir inanmadır. İslam bir otoriteye zorunlu itaattir. Bu durumda imanda kişi zorlanamaz. İslam'da
şekil olarak zorlanır. Hanbel1lerin kanaali budur. Fiiliyatta bu zorunluluğa "istislam" derler.lı5J
k) el-İstislam: İstis!am, zorunlu olarak itaat. İsl§.mda "istislam" fikrinde olanlar, fiiliyatta zorlama olacağını kabul ettikleri gibi, bunların
bazısı iman ıükünleri içindeki kadere imanın yani hayır ve şerrin
Allah'tan olduğunu kabulde, ferdin başına gelen imtihan yollu bela, sı­
kıntı, darlık ve Mete itirazsız kabülünü de kasdederler.
1) el- Emalu'l-meşrüab: Dinin cevaz
bazen kullanılır. i ı Bı
verdiği
am eller,
işler anlamında
(14) el-MevsUatu'l-Arabiyyeti'l-Muyessereh, sh., 155.
(15) Bk. Kitiibu'l-İm<ln, I, 311, 321-324; el-Alim ve'J-Muteallim, sh., 15, 16; el-Fıkhu'l-Ekber.
sh., 62; Keşşafu ıstılabatı FunUn, I, 696-697: Kit<ibu Nazmi'l-Ferlde, sh., 44~45; Kit8.bu'tTemhid, sh., 346-347; Kitabu'l-İrşad, sh., 396-397; K. MakaJati'l-lsh.\miy:yin, I, 293; elMufredat fı Gar'ibi'l-Kur'§.n, sh., 351.
(16) Keşşafu İstilahatı funün, I, 696.
--KUTLU D O G U M I - - - - - - - - - - - - - - 1 3 9 - -
-
-
_____ j, __ _
3. İsıtım'ın S-L-1\.I köleünden diğer isirnleli
İsl2un
dininin bazı yönlerini ifade eden ve onun yerine bazen
lan S-L-M kökünden diğer isin1leri şunlardır:
kullanı­
a) Seleın: Bu isiı11le İslam'dan "/Ulah'a ibadet ve taatte oln1ak ve en1irlerine inkıyad cirnek· kasdedilınekteclir.
ez-Zeınahşcrl der ki: ol,ı;"jl, :,l.o!"jl ~i;)_"jl ir ,.-1 :~1-·selem: itaat ve
inkıyad anlanııyla İslJ.nı'ın
isimlerinden biridir. ··o 7 l
eH·Iattabl der ki:
"L_;... c:...J i)(...ıl~) u-']f _) 1)~,_;_;- 'i3 , c_)L...; JJ1 J_,..}
~,1 ,,s ._,;.':il ir~ w.~.> i,,'/''-; ,L,ı;')'l3 .Jı ul1JI ~"'W) i)l...,~l.ill.iS3 ,;,Wl ~i 3
. ) ·L._,..~ r- ')'1 ı_;,.~-~) :,_..,.i3 .wwı '-""";.Lı ı ~i) :,').j J! ..:...Li ,Ju_,)
.'.d- u-" .J>.J,c -; .Jı 1 '"'\1
rL-'--1 ,r _,[ , ( ~ [ / L , L..:JIJ
;:c
Allah'ın ayetleıindendir:
"Size seıam diyen kişiye mü'min deği[sin de-
inkıyadı takdim etmektir.
da ancak taati Allah'a ait tutmak ve emrine inkıyad etmektir. Biri
digerinden müştakdır. İbnu Ömer: "Filanca ile selem alışveıişi yaptım"
demekten hoşlann1azdı. "Bu isınin sadece All3.h'a taat için kullanılınası­
nı başka şeyi buna karıştınlmamasını sevmekteyinı'' (derdi).llSI
meyiniz" (Nisa. 4/94). Selem, itaat etmek ve
İslam
b) Silm: Bu ismiyle İslan1, şeriatın tamamına uygun hareket etmektir.
Cenab-ı Hakk'ın ;18' f-JI ~ lfo.,l l}::i ::,jJI ~i~
"Ey iman edenler. silme
dahil olun.uz" (Bakara. 2/208) ayetincieki şilm kelimesini Ebü
Hayyan el-Endelusl, Tuhfetu'l-Erib'de r;)_'/IJ cl.dl -si yani sulh ve İslam
toplııea
olarak verir. U 91 Bu ayetteki "silm" kelimesini islam anlamında olacak şe­
kilde, Ebü Amr okur.\ 201 el-Ezheri ise burası için şöyle der:
4.15' ~l:,:iy ;':(.!'i'-'~
"Bununla
İslam ve onun şeriatmm tamamı Jcasdedi-
1ir".12ıJ" el-Muhıt{;'l-muhlt'te r'i-'j~ :,:..t
"İsldm'la tefsü· edi1di"1221 denmek-
tedir.
(17) el-F.iik ll Garibi'J-[-fadis, Il, 195.
(lS) Garibu'l-Hadls, ll, 411; aynca bk. el-Faik fi Garibi'!- Hadis, II, 195:
Hadls, IL 396; Lis:inu'J-Arab, XII, 295.
(19) Tuhfctu'l-t:.:rib, sh., 140.
(20) cs-Sıhfılı. V, 1951; Lis§.nu'l-J\rab. XII. 295.
cn-Nih~iye
fi Garibi'l-
(21) Tenzibu'l-Lugah. XT. 448-449: Lisinu'l-Arnb, XII, 295.
(22) r.l-J\tluhitu'l-MuhiL I. 988.
- - 1 4 0 --------------~KUTLU DOGUM--
l
İslam dininin ismi olarak bu kelime, el-Ahvas, İınru'u'l-Kays b. Abis
ve Ahi Kinde isimli şairlerin şiirlerinde kullanılır.l 23 l
c) Selm: İslamın sosyal yapıdaki sulh yönünün ismidir.
\.. İbnu Manzür. Lisanu'l-Arab'da "ve's-Selm: el-İslam", Selm, İslamdır.
el-istihz8.' ve'l-ınkıyad ve'l-istislam". Selnı: itaat. ink:ıyad ve
bir otorite karşısında boyun eğmektir,l 24 l der. es-Sicist8..ni ise Nuzhetu'lkulüb'da "ve's-Selmu ve's-silmu ... : el-İslamu ve's-sulhu eydan" Selm ve
Silın: İslam ve sulh'tur,l 25l tarzında zikreder.
"ve's-Selnı:
Bu ifadelerden anlaşılacağı üzere "Selm. İslamın itaat. inkıyad ve
boğun eğ)şle hasıl olmuş bir sulh ortanıı olmasına isiındir."')
E) İslam'ın Temel Özellikleri:
Kur'an, İslam'da esas olanın Allah'a inkıyad etmek ve ihlaslı olmak
olduğunu, İslam'ın zıddının ise küfr, şirk ve cahiliyye olduğunu beyan
eder.
Inkıyad, itaat, boyun eğınenin bizzat İsLiının kendisi olduğu yukanda (B, C, D maddelerinde) izah edilmiştir.
İhlas ise, yine İslamın keliıne anlamında, şer'i nıanasında bulunduğu
(B, C, D maddelerinde) zikredilmiştir.
İhlas: Yapılan ibadet ve işlerde yalnız Allah'ın rızasının esas alınma­
sıdır. İhlası bozan şeyler şöyle sıralanabilir: Müslümanlar arasında ta-
rafgirlik ve adavet, bozuk siyası hayat, aclb bir riyakarlık (şirk-i hafı.)
olan şöhretperestlik, insana kendini çok çekici gösteren hodfuruşluk
dediğimiz tarihe şa'şalı geçmek ve iyi görünmek, dini, maddi ve ınanevi
bir gaye ve maksada alet etmek, bu maksat için rekabete girmek.
İhlas, ihsanın neticesidir.
Ferd, tahkiki imaı·un kuvvetiyle, Allah'ın marifetini netice veren
masnüattaki imanı tefekkürle hasıl olan huzurla, Cenab-ı Hakk'ın hazır
ve nazır olduğunu düşünerek, O'nun huzurunda başkalarına bakmak
ve meded aramak o huzurun edebine aykırı olduğunu düşünn1ek ile
riyadan kurtulup ihlası kazanır.
İhlas, şirkin zıddıdır.
(23) Lis<lntı'l-Arab, XII, 295;T;icu'l-Arüs. VIIl, 337.
[24) Lis8.nu'l-Arab, XII. 295.
(25} Nuzhetu'l-kulüb, sh .. 128.
---KUTLU DOGUM
141 - -
Küfr: Nimeti inkardır. İman ve İslamiyet bir nimettir. Bu nimeti inkar
etmek. imaıı.sızlıktır. İnkar ise ya iınanın hükümlerini nefyetmek ve
inkar etmektir ki bu tarz olan dal§.let, hakkı kabul etmemektir, kabul ün
yokluğudur (adem-i kabül], ya da imanın nefyini değil, belki imanın zıd­
dına gidip, batılı kabuldür, hakkın aksini isbattır, yokluğunu kabulü
(kabül-i adem) dür, buna cahd denilir.
iman, Allah'a bir intisabtır, küfr bu intisabı keser. Ayrıca küfr pek
çok manevi hukuka da tecavüzdür, zulümdür, cinayettir. Küfr ile imanın ortası yoktur. İman, bütün eşya ile hakiki bir uhuvveti tesis eder,
küfr ise bunu yıkar.
Küfr terimi,
şirk
teriminden daha umum1dir.
Şirk: Kainatın ve mevcudatın sahibi Allah'a ortak koşmak en büyük
zulümdür, O'nu inkar etmektir. Allah'ın zatında, sıfatında, rububiyetinde ve icraatında, ortağı, benzeri yoktur ve olamaz. Kiünattaki nizam ve
intizam şirke yer olmadığına en büyük delildir.
Amellerde, Allah'ın rızasından başka bir niyet ve maksat taşımak
gizli şirk (şirk-i hafi)dir. Gizli şirkin menşei enaniyettir. Eğer gizli şirk
katılaşır ve artarsa, esbab şirkine, oradan da küfre, en nihayet ta'til'e
yani Halıksızlığa ulaşır.
Kelime-i tevhidin tekrar ile zikrine devam etmek, kalbi pek çok şeyler
ile bağlayan bağları koparmak ve insanda bulunan hasse ve latifelerin
kendilerine münasip şerikleriyle olan alakalarını kesmek içindir.
Cahiliyye: Kişinin yaratılış gayesini anlayıp bilmemesi, kendisindeki
gadap, şehvet, hayal gibi kuvveleri sırat-ı müstaklm'de ifadesini
bulan vasat mertetelerinde kullanmamasıdır. Cahiliyye, dengesiz davranışıann adıdır. Kişi zulmetmemeli ve zulme de uğramamalıdır, ifrat ve
tefrit hareketlerden kaçınmalıdır.
akıl,
inkıyad etmek, itaat etmek ve teslim olmakla ilgili ayetler: Şu ayetler
Hz. Peygamber'e hitaben buyrulmuştur:
o:,..l
~i J,i Gi~
:ıı.ı1.:, ;,ı :!.L_;;'i "(De ki) O'nun hiç bir ortağı yoktur: bana
sadece bu emroıwidu
ben müslümanıann (teslim oıanıann, itaat edenlerin) ilkiyim" (el-Enam 6/163).
ı;ı.:..;.:, ·- ·_-.
've
' l.: L.,:,;.; .ı_ i' i <,i
G~'i ~; 't.: #
r:,__,. :V~,_?. ~'{,'i~~~ 'JJ
Hayır, Rabb'ine andolsun ki; aralannda çılcan anlaşmazlık husu·
sılnda seni hakem tayin edip, sonra da senin verdiğin hükmü, içlerinde
bir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe imô.n etmiş
'L..,.(..i
- - 1 4 2 - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM-
ı
olmazlar (en-Nisa' 4/65).
::,;ı:..;,~ G~~ ~:;; ~.:. 't!
t;:.: 0! ~)(.;,~;.:;lı ..s_ı4< d
t:~
Körleri sapıldıldarından vaz geçirip doğru yola döndüremezsin; ancak
inananlara sen duyurabiLirsin, işte onlar müslümanlar (teslim olanlar)dır (en-Neml27 /81. er-Rum 30/53).
Cıyetlerimize
Bir salih mil'ıninin diliyle şöyle söylenınesini bize, Cenab-ı Hakk buyuruyor:
'1·. ~i. -lı:<~:·:.: '.bi :-.i lc;'.i ;_;, J[j S ~.i :r·, ;~i !C ı·;ı .::;.
1..5"-'"
ı.s::'
~~
. . 1...5_-:-- /. ..,
~_ . . . L~
L- , u
~ı
:r. ~i~ cl,J!::,;; ~! ;.:;; ~ ._,J (:Li~~:; 'wc, :,Ci 0i~ :S:UG ~~
çağına
"Sonunda erginlik
ve anne babama
verdiğin
erince ve
nimete
kırk yaşına
şükretmemi
vannca: 'Rabbim! Bana
ve benim
hoşnud alacağın
yararlı
bir işi yapmamı sağla, bana verdiğin gibi soyuma da salah ver,
doğrusu sana yöneldim, ben, kendini sana verenlerden (müslümanlardan)im' demesi gerekir" (el-Ahkaf 46/15).
ihlasla ilgili ayetler:
Hz. Peygambere hitaben:
:."'·:U ı :J ·~
'.· 1l; ~Gs:.lı
. ;Jıı .üll
. ,.,... . :Dı
. • GF·i
J'
dı•
"Biz sana Kitab'ı hakk olarak indirdi/c. O halde sen A11ah'a din (taat)i
halis kılarak ibadet et" (Zümer 39/2).
&ı:.uı ;.ı~ :Jıı ~~ 0i ::0:.:-1 ~!
"De ki: Din (taat)iA11ah'a halis
O'na ibadet etmekle emrolundum." (Zümer, 39/1 1),
J.l
di.' :J ~~i :Jıı J.l
kılarak
"De ki: A11ah'a, yalnızca O'na din (taat)imi halis
kılarak, ibadet ederim."
(Zümer, 39/14).
Mü'minlere hitaben: ::,;)15'.lı
.
;fJ'J
;;,:.u
ı :J ~ :Jıı
.
.
ı_;o·,u
"O halde siz, Allah'a din (taat)i yalnız O'na hds
kaj'irler hoşlanmasa da." (Gii..fir/Mü'min, 40/ 14)
kılarak yalvarın,
1 ı''
~c.Jı
~·
Jı %.;J1'·" ''.uı ;,ı~;
",ll·'
'tı.Jı
';'.
•
•J
•
,...
-"'
•
•
if" -"'
~
'
F
F
F
F
F
"0, daima dilidir; O'ndan başka tann yokur. O halde dinde ihlasıı ve
smimi kişiler olarak O'na dua edin. Her türlü övgü alemlelin Rabbi
A11ah'a mahsustur." (Gafir/Mü'min, 40/65)
0;,J:.< :._;:,:...; :':' ıJ)l:.J ~ı Jıı·,~ G5:..J ::,Y~';ı i..:' 'ı}_; ~Ü 0i) 0));1 1,58'0[,
Müşriklerin
ifadesine yer veıilerek:
"Önce kilerde olduğu gibi, bizde de bir kitap olsaydı, A11ah'ın içten bağ­
lanan kullan olurduk" derlerdi. Böyleyken şimdi onu inkar ettiler. Artık
ilende bileceklerdir (Saffii.t, 37/167-1 70)
--KUTLU D O G U M - - - - - - - - - - - - - - 1 4 3 - -
Hz. Peygambere hitaben: ,~_1 ;;_,~~~~::..:..ı.:, i Jli J;G. ~11
Eğer
tartışmaya girişir[erse.
seninLe
'Ben bana uyanlarla birlikte
ALl<il1'a ilı1<is ile bağlıyun" de lAH imran. 3/20)
0:-?Wı ~~~ ~~ ~~ ~~:"~~ ... ·Ben. aıemıenn R.ab!J'ine
(Gailr/Mü'miıı.
illi-ds La
eınroıundum"de.
40/66),
Mü miniere hitaben:
..'o'ii -·~
GG 'Jıi ı_S...,,_,.
ll'. 2'Ji
;·,·~o~~ ·.ıı:; ~~_: -.~-. Jıi 'i;:,:,_·. :..ı:_;·:;.
~ ~---;
u::---·..::--..-_ <..5'.
-:~
•·-'1,
-<..1
_.,
İyi davranışlar
içinde kendini bütünüyLe AUdh'a veren kimse. şüphesiz
en sağLam iutacaga yapışm~stır. Bütün işLeTin sonu AıLô..h'a uan.r.
(Lokman 3 ı /22),
.)l,G. ~i_;.J
illi :GJC, \.;_,:,;. ~r;) iL
e.: i~~-;,~ JJ ~~ tx--1 ~ 'L:.;_ı ~i;;,~
İşLerinde doğru oLarak kendisini. ALLdh'a hô.Lisdne tesLim eden ve
haldea yönelen İbralıirn'in Alldh'ı bir tanıyan dinine uyandan, din balcı­
mından dal1a iyi kim oli:ıbtıir? AW'ıh, İbrahim i dost edinmişti (Nisa', 4/
125)
Küfürden bahseden ayetler:
Allah, küfürden
hoşnut değildir:
;s:ıı :.'Y! ;:.,';. "~~;?o ;Jıi ~ı.ı ı;x ~ı
Eğeı-
inkar ederseniz_. bitin /ci şüphesiz AlLall size mul1taç değitdir. Bununla beraber O, kuLtannın l1esabma, küjr (inlcar)e razı oLmaz. (Zümer,
39/7),
Küfr, bir
sapıklıktır:
,i;', ,_,:J' d:;L'. Jıı., ''Y ', "',
i-'"'"""-'",; _)"'- ", ;.P-!.0'"
Kin1 AUdh'ı, meLelderini, kitapLarını, peygamberLerini ve ahiret gününü
'i.ı.,.;
','
inlc<ir ederse,
136)
'-;)(;,' ', '.ıl] ·'ii"'\(,
:?.
J-;.
şüpl1esiz
tam
manasıyLa
bir
sapıleLığa sapmıştir.
(Nisa,
4/
K.afirler inanmazlar:
~i;~ _,jJ~ 'J~ 0i)Ji
'
İnkdr
'
'
i4, ::,_,;; J i-')5 ~elli Jıj~
'
'
edenLer dedHer ki: ''Biz hiç bir zwnan bu Kur'Cın'a ue ondan önce
gelenLere inamnayacağız.'' (Sebe, 34/3 1).
:r,_)_.,~
.' -ı.s:Jı 'i ı
-
<
G~G ~
'";
• "
C:.
_.,
Ayetıertmizi. ancak lciifı-r olanlar, bile bite iniGir ederter (Ankebüt, 29147)
Allah'ın
- - - 144
ayetleriyle
arıcak
kallrler mücadele ederler:
~~~~~~~~~~~---
KUTL.U DOGUM--
.1 3 ~2 ~~:Ji ~·~ J.!l-.:;41 J J~~~ G~
'
'
'
'
'
Allal1'm Cıyetıeri halckı.nda, köfirlerden başkası tarcı.,srna.ı;a girmez.
(Gafir/Mü'min 40/4)
K3Jirler Kur' an· ı sihir olarak tdakki eder \'C inkar ederler:
:,J>:ı:s :-< 13!~ ~ r.;.; r)li j;.Jr ;.;,: L;. LJ~
KencWerine hak (Kur' dn) gdince: "Bu bir sihr (büyü)dir. bizler buna keinaiucılar değiliz" dediler (Zuhruf, 43/30)
sinWde.
K:ifirlere.
onların taplığına tapıln1adığı
sıyla nıü'minlere
söylenn1esi
hususu Peygan1ber ve
enıredilir:
- ,,,_-
'~·'-- '.,;;;-~r
03~ Lı ~i "1 0.J~l>-..l
De Jci: "Ey Kafirler!
Kafirlere
l;;:arşı
TaptıJclannızcı
temkinli
dolayı­
olınak
-t'rı''::.
4-:
": ..,IJ
tapmam·· .. (Kallrün, 109/1-2).
gerekir:
t.;, r,~ ~ r;ı:s :r)IS:li 0J
Şüpl1esiz
Kifirlere
JcafirLer, size apaçık diLşmandırlar (Nisa, 4/10 1).
karşı müslümanların
sert oldugu ifade edilir:
;g:~~: G~ !li<J1 ~:\~i~ 0:_ilG _Jıı J~~ %.:;..,:
Muhammed, Alıô.lün elçisidir. O'nun beraberinde bulunanlar, kdfırlere
çok sert, Icendi araLannda çok merl1wnetıidirLer. (Feth, 48/29)
karşı
Hz. Peygan1bere ve
edilmesi emredilir:
dolayısıyla müslünıanlara.
k3Jirlere
kar~ı
cihid
'1_,.,5' 'r , 4e- :-< ~·-:- L;.~ :r-) IS:lr ~ )l.j
Sen, kdfı.rlere boyun eğme, ve onLara karşı. (Kur' an ile) olanca gücünle
büyük bir savaş ver (cil1at et) (Furkan, 25/52).
~~ ~.:, ~ ~_',\::,~ ;.+,ı:c. :hl:cG ~dr~ )illr,-:-L;. ~~ ~~~
Ey Peygamber! İnkarcı/ar (küjfar)La, iki yüzlüLer (münafildar)Le cil1<id
et, onl.ara karşı sert davran! Onların varacaldan yer cehennemdir. O, ne
kötü vanş yeridir. (Tevbe, 9/73).
Konuları
itibariyle
MiLnafıldar.
bazı
ayetler
şöyledir:
kafir1er1e birlikte hareket ederler (l-Iaşr. 59/11).
Kafirler, ah.irette gerçeği göreceiderdir (en-NahL 16/13), celıennemliktir1er (Maide, 5/ 10; Tevbe, 9/3; Hacc, 22/57; Fcth, 48/13: Beyyine, 98/6).
--KUTLU DOGUM------·
145--
Şirk
ile ilgili ayetler:
Hz. Peygamber hitaben buyruluyor ki:
::..s
·.·ıı·-~ '.:;}.J v. ·~ .•:ı.u ~-.:,;i ~i~
-~r v:: . . -- -~ _~:---~ _
·-'1,
Doğruya yönelmiş
müşıi/derden
(puta
i.:5;.:.J1
Sonra sana:
(hanij) olarak yüzünü dine çevir (tdatini yap). sakın
olma! (Yunus 10/ 105)
tapaıılardan
:r ;)lS' G~ ·~~C.) il.~~) :ı.Q) Ç~i ~
"Doğruya yöneten (hanij) İbrahim'in dinine ııy! Çünkü O,
müşri/clerden değildi"
diye vahyettUc. (N abi, 16/ 123).
0:5~ 1:r :;_,5:.; 'J~ ;,c.:, J j l' 1~ ;,.Qj :.:J)1 .;!:L..; Jı 1:" (T :;, ~:c..,; 'J~
Sana indirildiiden sonra AlLah'ın ayetLerinden sakın seni alıkoymasın­
lar. Rabbine davet et, sakın müşri/derden olma! (Kasas, 28/87).
Hz. Peygambere ve müslümanlara hitap:
'ı~'L.::.:.ı
,_;.
' . :.;:- '-'"
-.
-L;
''r ...:.ıı ~
" -"" J . - : -;-•
'lS"··.:, ı,,,·. JJı·- .irS ·.·ıı·- ı'<' 'J'; ,. 'll·
-"
J
!*", -".;' "'·
-' :!"'""
ir
cr:
yY"
~
J .)'-'>'
.:,;.) &:U c.,
AIIah' a yöneldiğiniz halde, O'na karşı gelmekten sakınınız, namaz kılı­
firka .fi-rka olup dinlerinde aynlığa düşen, her fir/(asının da kendisinde bulunaala sevindiği müşriklerden almayınız. (Rum, 30/31 -32).
nız,
Cahiliyye ile ilgili ayetler:
Hudeybiye andlaşmasında, mü'minlerin üzülmeleri üzerine
nazil olmuştur:
"r+'-"J
.._~1' ;:,c_..·.·
ı ı r.·. .ı • · ,._ ~ :.tıı J-'·lı W.wı u
-.. -"" <.5""'" • .-'"'J<J'"'
-.
y .-. . .
·.
ı·
i'
· ı·,~·.
şu
ayet
!.lı-- ";ı
rf.--""~).)"-'""'· J.o.>:
-~. ",'ı<· illi: lS" (.\'.j ' ._. 11 'lS". "!.q i::JS
<J"" '-""'
" J ..,.. J 4-ı ""' -" " .;__,'
-
'
-
-
İnkar edenler. gönü11erindeki cahi1iyye çağının asabiyet (taassub) ateşini ateşlendirdi/derinde;
A11ô.h, Peygamberine ve in=anlara huzur indirtutmalannı sağladL Zaten onlar, bu söze ltıyık
ve ehi1 kimselerdi. A11ah, her şeyi bi1endir. (Feth, 48/26).
di,
onların
takvd sözünü
Mü'minleri ikaz ve yanlış
anlayışiarım
izille etmek için:
:or'Y.
~-· ..,,'~Jıı·- ·.·T-": '·"W.wı·<::.·,ı
t-"":
' ~ (;-> ir~"-"""''-.. . r Yo1csa onlar, cahi1iyye idaresini mi arıyorlar? İyi anlayan bir topluma
göre, 1ıü1cümran1ığı A11dh'tan daha güzel kim vardır? (Ma' ide, 5 j 50).
~G,.li
:> pı ~ Jı~ :,~~i ;:t.:ı 'il ii;Q,~
Kendi canlarının kaygısına düşmüş bir gurup da, A11ah'a karşı haksız
- - 146 - - - - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
yere cô..hiliyye devrindekine benzer düşüncelere kapıhyordLL (Al-i in1r8.n
3/154).
Müslümanların ifadesi olarak:
"Biz ciihiLiyye
~Wl~ 'i
.
"
hayatı yaşayantan
(dost edinme/c) istemeyiz" derter.
(Kasas. 28/55).
Hz. Peygambere hit<iben buyuruluyor ki:
~Wl~~_;-~ -~-(:J~ :_.:'ı~ ;Qı_b"Sen, af yolunu tut,
iyiLi!Ji emret ve cahil-
terden yüz çevir." (Araf, 7 j 199).
Hz. Peygamberin hanımiarına hit<iben: J;~ı Q.WI ~',;; ~:,.) '!~
"Eski ciihitiyyede
oteluğu
gibi
açıLıp saçıtmaym"
(Azhab, 33/33).
F) İslam Dini İçin Verilen Tarifler
Burada lügat. ansUdopedi ve dini eserlerde verilen tarifler zikredilecektir. Bt' tarifierin taşıdıgı özellikler nazara alınarak umUmi bir tarif
verilmeye çalışı!acaktır.
Tehzibu'l-Lugah'daki tarif:
)1 _;'-"
'-' '1 w__J.-J):.r'""
\q
'·-" 1"""·
,-ı.l' r)(."::li
r)Wl w.
- :ı'
:r"
•
·'İstiim
Rasut (aleyhi's-seliim}'un getirdiğine itaat ve kabulü ortaya koy-
maktır (yaşayarak
göstermektir}"_l26l
Lisanu'l-Arab'da verilen tarif:
rLJ ~ :Jıı ~ ~~:; J1 c. ;ı_r.~t_, ~~~ Jljl;!J l~ı "ljl;! ,;;.,.,_r.ıı u-- r'A- ')'IJ
"İslam: İtaati izhiir ve şaıiaiı
getirdiğine taraftar otmalctır". 1271
yaşayarak göstermek, Nebi (S.A. V.}' nin
Da'iratu'l-Mearifi'l-Kami'r-Rabia Aşera'daki tarif:
~:_.,_rJ i ;_;;ı JJI.c,.o '-"' .4,... ~1 ı-'I>:-!; 1;, c>.lll '-":.ıJI :_;, 'r'A- ')'1
"İst/im; Peygamberlerin sonuncusu, peygamber ve Arap olan Muhammed b. Abdulliih (S.A. V.)'ın getirdiği dindir". 1281
el-Mevsüatu'l-Arabiyyeti'l-Muyessereh'de:
c}_,_:ll , Ir ov 1 ı ~ >))i .:.,...r~ı ;;.ı ı .JJı-4-"
'-"' ~ ~ J.ıı .u;l c>.lll ""':.ııı 'ry,__,')'1
lr~nı A.;c.i.l~
[26) Tenzibu'I-Lugah, XII, 452; Lis§.nu'l-Arab, XII, 294.
(27) Lisanu'l-Arab, XII, 293.
(28) 08.iratu'l-Me8.rifi'l-Karni'r-RabiaAşera, V, 241.
~~KUTLU D O G U M - · - - - - - - - - - - - - - 1 4 7 - - '1--
··isLam: AUdll'ın. !\Ie/c/ce'de (571 m.) doğarı. lVIedine'de (632 m.) vefat
eden peygamber LV Arap oLan Muhammed b. Abduttd/1' a inzat buyurduğu
dindir_.,. l29 1
Rülıu'd-Düıi'l-İsl8.n1'i'de geçen taıif:
l-3 0
illi)->~." :c;_. .;.i!l c:r.:..Jt;
:.J;. .;.i.!l r'il_,.; • 1 -;~'!1
·Jstam: Mulı.ammed (S.A. \!.)'in getirdiği din oLarak biLinen isimdir·.I30l
er-Ra'id'de:
0 ,:ıyı 0 uı 0_.iJI F c)
;5:_.. ,_;
(~) ~ ~l.c,JJ ~,o,;;-!-":; ;;"c c-._, 'r)\.._'!1
"fstdm: Meklce'de VII. mitadi asnn başında, peygamber Muhammed
(S.A. \!.}'in davet ettiği semdvi-tevl1idi dindir".131l
Usülu'd-Da'veh'de verilen tarif:
~Jr-,;
wl! oL>) c<.iJI Jil t>..:J >L,i.i'il o.rıJ;...! iJ!.lWI :,_,-' Ji '._;,;l,o>'!l ~l.r •r"lL'!I
·-rl:ll wl!~ ,_,..i.! ri-.! 0 Jiı )->
"lsıtım:
Alemlelin Rabbine istiyerek. itaattir ve onun yaşarıması ise.
Rasütü Mul1ammed (S.A. V.}'e
va/1yettiği
ve insanlara
tebliğirıi emrettiği
ALlô:h_'ın şeriatına inkıyaddır".(32l
U ın U nli bir tarif:
"İslam: Aıemlerin Rabbi olan Allah (C.C.)'ın, son peygamber Hz. Muhammed (S.A.V.)'e inzal buyurdugu, ve O'nun da insanlara tebliğ ettiği
seın3vi-tevhidi elinin ve şeriatının enliderini ihtiy<iri olarak kabul ve taraftarlık. onu kayıtsız şartsız yaşayarak izhar etnıektir".
BİBLİYOGRAFYA
Ahmet. Bulut. M<iddetu S-L-M fl'l-Lugati'l-Arabiyyeh, Bursa. 1988-1989.
Ahmed el-Han1l8.Vi Kitabu Şeze'l-Azf Fi fennis-sarf, Kahire, 1965/1384.
Muhammed el-Antfıki. el-Muhlt fi Esvatn-Arabiyyah ve Nahvih8. ve Szırfihcl, Bcyrut. Lrsz.
M. Hayr Halevclni, el-V8.d1h fi İlmi's-Sarf. Dimaşk-Beyrut. 198711407.
el-Muncid fi'1-Lugah, Beyrut. 1973.
et-Taberl, Camiu'l-Beyan an Te'vili'l-Kur'an. Kahire, 1968/1388.
A.J. Wensink, el-Mucemu'l-Mufehres li-Elf8.zı'l-Hac1lsi'n-Nebevi, l-V1l. Leiden,
1936-!969.
!,28) el-MeYstıatu'J-Arabiyycti'l-Muyessen.:b.
(30) Rühu'd-Dlni'l-İsl§.nü. sh .. 13.
f.;\ı ..
154·.
{:11) t'r-Rtt'icl. slı._ 135.
{32) Usülu'd-Da\:clı. sh .. 9.
- - - - - - - - - - - - - K U T L U DOGUM--
el-Cuve:yni, Kit<lbu'l-İrşad. Kahire. 1950/1369.
İbnu F<lris. Mu'cemu Mekayisi'l-Lugah. I-VL K3.hire. 1947-1952.
İbnu Manzür. Lisanu'l-Arab. 1-X\l. Beyrut, trsz.
İbnu'l-Cevzi. Nuzhetu'l-Eyuni'n-I\'evazır, Beyrut, 1987/1407.
Sahihu Ebi Abctillah el-Buharı: bi-Şerhi'1-IZinn8.nl, Be.yruL 1981/1401.
Bedru'd-din el-Ayni. Umdetu'l-K2i.ri. BeyTut. trsz.
eş-Şehristüni. el-Milel ve·n-Nihal. I, Beyrut, 1975/1395.
el-Mevsüatu'J-Arabiyyeti'l-Muyessereh. Ktı.hire, 1965.
İbnu Men de. Kit:ibu'l-Iman. I-II, Beyrut, 1987/1407.
EbU Hanife, el-Alim ve'l-Muteallim, istanbul, 1981.
el-Fıkhu'l-Ekber, İstanbul, 1981.
et-Teh:inevi. Keşşafu ıstılabatı Funün, I-li, Kalkütta. 1854-1862.
Şeyhzade, Kitabu Nazmi'l-Feride. K:ihire. 1317.
el-B3.kıl18.nl, Kit8hu't-Temhld. Beyrut, 1957.
el-Eşaıi. K. Maki\lati'l-İslamiyyln. 1-II. istanbul, 1929-1930.
Ragıb el-İsfeh<inL el-Mufredat fi Garibi'l-Kur'<in. Kahire, 1970.
ez-ZemahşerL el-Fll'ik fi Garibi'l-Hadis, 1-JV, K<ihire, 1971.
el-Hattabi, Gaıibi'l-Haclis, I-lll, Dimaşk, 1982-1983/!402-1403.
İbnu'l-Esir, en-Nihayeb fı: Garibi'!- Hadis, K<ihire. 1963/1383.
Ebü Hayyan el-Endelusi, Tuhfetu'l-Erib bima fi'l-Kur'§n mine'l-Garlb, Bagdacl,
1977/!397.
el-Cevheri, es-Sıhah. V. Beyrut, 1979/1399.
el-Ezheri. Tenzibu'l-Lugah, I-XV, K<ihire, 1384-1387.
Buirus el-Bustanı:, el-Muhitu'l-Muhlt. I-li, Beyrut, 1870.
ez-Zebldi. Tacu'l-Arüs, I-X, K8.hire, 1306-1307.
es-Sicistanı, Nuzhetu'l-Kulüb, Kabire, 1325.
M. Ferid Vecdi, D:i'iratu'l-Mearifi'l-Karni'r-R<ibiaAşera, V. Beyrut. 1971.
Afif Abdi'I-Fetah Tabbürab, Rühu'd-Dlni'l-İslamı:. Beyrut. 1973/1393.
Cubran Mesüd, er-Ra'id Mu'cemun Lugaviyyun Asrl. Beyrut, 1967.
Abdu'l-Kerlm Zeyd:in, Usülu'd-Daveh, İskenderiyye. trsz.
~--KUTLU DOGUMI-~~~~~~~~~~~~-
149--
Download