Türldye`nin Tarihi Genel Yayın Yönetmeni Müdürü Redaksiyon

advertisement
Yıl:3
Sayı: 8 Mayıs 2013
Türldye'nin Tarihi
İmtiyaz Sahibi
1YB Vakfı İktisadi İşletmesi adına
D. Mehmet Doğan
Genel Yayın Yönetmeni
Öner Buçukcu
Yazı İşleri Müdürü
Mustafa Ekici
Yayın Kurulu
Harndi Akyol, Osman Oğuz Demir, İskender Gümüş, Mehmet Koçyiğit, Mehmet Kurtoğlu,
Atilla Mülayim, Asım Öz, Ercan Yıldırım
Redaksiyon
MuhsinMete
Danışma
Kurulu
İbrahim U1vi Yavuz, Muhsin Mete, Nazif Öztürk
Ahmet Fidan, Celil Güngör
Yayın Asistanları
Zeyııep Özmaldar, Sema Bayram
Yönetim Yeri
Milli Müdafaa Cad. ıo/13 Kızılay-Ankara
0.312 417 34 72- 417 45 70- 232 05 71
www.tybakademi.com
tybakiıdeıiıi@gmail.com
Tasarım
mtrmedya
Baskı
Özel Matbaası
ISSN: 2146-1759
Fiyatı
15TL
Abone Bedeli
40TL
Kurumlar için 75 TL
Hesap No
Vakıfbank Başkent Şb.
IBAN: TR34 oooı 50015800 7297 391004
Ziraat Bankası Başkent Şb.
IBAN: TR23 oooı ooı6 8350 1199 485001
TYB AKADEMİ hakemli bir dergidir. Dört ayda bir yayınlanır.
Dergide yayımlanan yazıların bilimsel sorumluluğu yazariarına aittir.
Yazılar yayıncının izni olmadan kısmen veya tamamen, basılamaz, çoğaltılamaz ve
elektronik ortama taşınamaz. Yazıların yayımlanıp, yayım/anmamasından
yayın kurulu sorumludur.
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
II. Meşrutiyet Dönemi İslam
Tarihçiliğimiz
MehmetCog
Doç. Dr., KTÜ.
Giriş
İslam tarihçiliğinin sistemli bir şekilde ortaya çıkışı ve muhtevalı eserlerin yazılınası Abbasiler döneminde başlasa da, Kur'an'ın nüzulü ve Hz.
Muhammed'in peygamberliğinin başlangıcıyla bu ilmin alt yapısı oluşma­
ya başlamıştı. Kur' an, ibret alınması maksadıyla değişik diniere mensup.
kavinılerin hayat hikayelerini ve inançlarını ele alan kıssalar anlatıyordu.
Böylece Müslümanlar, kendi kutsal kitaplarında tarih merakım uyandıra­
cak tarihi malzemeyi hazır bulmuşlardı. Bunun yam sıra yavaş yavaş gelişen İslfunl ilimler içinde bu tarihi olaylar birer delil olarak kullamlmıştır1 •
İslam tarihçiliği, esas olaraksiyer ve megazi yazıcılığı ile. başlamıştır.
Kur'an'da Hz. Muhammed'in heryönüyle örnek alınınasi gerektiğinin sıkça
vurgulanması, dinin yegane uygulayıcısı olması nedeniyle onun hayatının
iyice bilinmesi ve kayıt altına alınması gerektiği fikri, Müslümanları siyer
ve megazi yazıcılığına yöneltti. Siyer ve megazi ilmi hadis ilmiyle birlikte
gelişti. Hatta bu ilinılecin ilk eserlerini verenler hadisçiler olmuştur. Çünkü
siyer ve megazi ilinılerinin kayııağım hadisler oluşturmaktaydı. Bunun sonucu olarak diyebiliriz ki, İslam tarih yazıcılığının alt yapısım oluşturan
siyer ve megazi ilimleri, hadis ilminin bir ürünüdür. Ancak zamanla her
ikisi de ayrı birer ilim dalı olarak gelişmiştir. İlk İslam ruimleri, ayet ve
hadislerin daha iyi anlaşılmasımn, ancak Hz. Peygamberin hayatı ve gazvelerinin iyi araştırılmasıyla mümkün olacağını savunuyorlardı. Hadis
naklinde göz önünde bulundurulan ravi ve rivayetlerin titiz bir şekilde tenkit edilmesi metodu, tarih ilmine de uygulanmıştır. Böylece Müslümanlar
daha işin başlangıcında tarih ilminin temellerini, o devirlerde dünyanın
ı
Sabri Hizmetli, İslam Tarihçiliği Üzerine, Ankara 1991, s. 44; Muhammed İkbal, "Kur'an'ın
Tarih Hakkındaki Görüşü", Sebilü'r-Reşad, İstanbul 1963, XIV/349, s. 372; İmadüddin Halil,
Kur'an'ın Tarih Yorumu, çev: Ahmet Ağırakça, İstanqul 1988, s. ıo; Süleyman Hayri Bolay,
"Kur' an-ı Kerim'in Tarihe Bakışı", Türk Kültürü Araştırmaları, Ankara 1985, S. 48,s. 149.
45
TYB AKADEMi/ MaYıs 2013
hiçbir yerinde olmayan sağlam temeller üzerine kurnıuşlardır. Ancak şu
da bir gerçektir ki; Hadis ilminde uygulanan bu titiz araştırma usulü, ilmi
tarihçiliği tam olarak karşılamıyordu. Hatta bu metodun da tam anlamıyla
kullanılmadığı ileri sürülmüştü. Çünkü siyer ve megazi kitapları zaman ve
mekfuıı belirtmeyen tarih eserleriydi2 •
İslam'ın ilk üç yüz yılında yazılan eserler gerek Batılı ilim adamları gerekse Müslüman ilim adamları tarafından isnat, bilgilerin güvenirliliği ve
mulıteva gibi konularda bir takım eleştirilere tabi tutulmuşlardır. Hadis
kitaplarındaki sağlam isnada ve malumata sahip olmamak, oldukça önemli
olayları bile kaleme alırken şüpheli rivayetleri kullanmak, şifahi rivayetlere çokça yer vermek, bu eserlerin en çok eleştiri alan taraflarıdır. Ayrıca
sonradan yetişen ve ilk dönem tarihçilerini örnek alan yeni nesil tarihçiler
de faydalandıkları kitaplardaki rivayetleri hiçbir tenkide tabi tutmadan,
olduğu gibi naklederek sadece rivayetçilik yapmakla, mezhep ve kabilevi
taraftariılda suçlanmaktadırlar. Ünlü tarihçi Taberi bu tür eleştirilere en
çok maruz kalan müelliflerin başında gelmektedir. Kullandığı kaynaklar ve
rivayetler şüpheli olduğu için, eserinin dikkatle incelenmesi gerektiği ileri
sürülmüştür. Taberi'nin çok sayıda kaynak kullanması bilinmeyen eserleri
tanıtınası bakımından ayrı bir değer taşımaktadır. Ayrıca Taberi, sanki-bu
eleştirileri tahmin ederek, eserinin girişinde konuya ait bir açıklama yapmıştır. Kendisi, daha ziyade ele aldığı konuyla ilgili bol malumat toplamayı
amaçladığını, eğer rivayetlerde bir hata varsa vebalin rivayet edende olduğıınu belirtmiş ve mantıklı olanı bulup çıkarmayı okuyucuya bırakınıştır3.
Zamanla yeni kültür ve medeniyetlerde:tı alınan tecrübelerle Müslümanlar
isıarnı ilimierin bütün dallarında ve İslam tarihi alanında çok büyük bir
literatür meydana getirdiler.
Klasik dönem İslam tarihçi.ij.ği dil, üslup, muhteva ve tür bakımından
tarih yazıcılığına büyük ölçüde tesir etmiştir. Osmanlı tarih yazıcılığı, esas itibariyle İslam tarih yazıcılığının bir devamı olarak kabul
edilmekle birlikte, altı asır boyunca Osmanlı tarzı denilen yeni bir tarih
anlayışının teşekkül ettiği görülmektedir. Tanzimat'la birlikte Osmanlı'da
çok miktarda yazılan eserlerden biri de İslam tarihi kitaplarıdır. Okuryazar
oranının ve aydın kesimin artması ile nasıl diğer tarih türlerinde eser yazımı 8.rtmışsa, İslam tarilıi alanında da yazılmaya başlanmıştır. Ancak
Osmanlı
2
3
Fuat Sezgin, "İslam Tarihi'nin Kaynağı Olmak Bakımından Hadislerin Ehemmiyeti", İslam
Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, İstanbul 1953, IT./1, s. 20; Talat Koçyiğit, Hadis Tarihi, Ankara
1997. s. 208.
Bkz.Taberi, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, çev: Zakir Kadiri Ugan, İstanbul1991, s.7;Bouarnre
Chllih,
·
"İslam Tarihçiliği ve Tarihlerine Bir Bakış", ter: N esimi Yazıcı, AÜİFD, 30, s. 218, Ankıira 1988;
Ahmet
Önkal, "İslam Tarihinde Tarafsızlık Problemi", İslami Araştırmalar, Vl/3, Ankara 1992, s. 189197.
II. Meşrutiyet Dönemi İsliiın Tarihçiliğinriz/Mehmet Cog
yazılan
bu eserler ilmi olmaktan ziyade halka yönelik eğitici ve öğretici
eserlerdif'l. IL Meşrutiyet dönemi ilmi İslam tarihi yazıcılığının başlangıcı
sayılan Tanzimat dönemi eserleri ile Meşrutiyet dönemi eserleri arasında
bazı farklı özellikler vardır. Her şeyden önce İslam tarihi, artık müstakil
bir alan olarak ele alınmaya başlanmıştır. Yazılan çok sayıda eserin adının
TCırih-i İslô.m ve Siyer-i N ebi olarak takdim edilmesi bunun bir göstergesidir. Bu gelenek, IL Meşrutiyet döneminde de aynen devam etmiştir. Biz
Osmanlı literatürü içerisinde bu kavranıın dalıa ziyade Tanzimat'tan itibaren kullanıldığını görmekteyizs.
Tanzimat döneminde yazılan İslam tarihi kitapları, Mükrimin Halil
tespitine göre, halka ve okullara yönelik pragmatist amaçlı
eserlerdir. Bir iki istisna hariç, çoğunda sadece olaylar aniatılıp tenkit ve
yorum yapılmamaktadır. IL Meşrutiyet dönemi eserlerinde olduğıı gibi,
belli olaylar üzerinde yoğıııılaşıp, tenkit ve değerlendirmelerde bulunma,
Batılı çalışmalara cevap verme eğilimi yoktur. Bu özellikler bilhassa II.
Abdülhamid döneminde yazılan eserlerde görülmektedir. Haliyle bu durum müelliflerin.tenkit ve yorum yapmayı bilmemelerinden, Batılı araş­
tırınaları tanınıamalarından kaynaklanmamaktadır. Zira aynı müelliflerin
birçoğıı, II. Meşrutiyet'le birliktehertürlü tenkit ve yorumda bulunan eserler vermişlerdir. Bunun en büyük nedeni Abdülhamid döneminin baskıcı
rejimi ve basma uygulanan sıkı sansürdür. II. Meşrutiyet'le gelen hürriyet
ortamı İslam tarih yazıcılığını da etkilemiştir. Doğal olarak bu eleştiri hürriyeti, eserlerin muhtevasını da etkilemiştir.
Yinanç'ın
Tespit edebildiğimiz kadarıyla Tanzimat döneminde İslam tarihi ile
alakah 25 adet eser yazılmıştır. Buııların her biri incelendikten sonra genel
bir yargıya varılınası gerektiğinden, kaynakça kısmında sadece isimlerini
verriıekle yetineceğiz. Ancak Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve
Tevarih-i Hulefa6 adlı eseri, sonraki nesil tarihçiler tarafından çok kullanıldığı için üzerinde kısaca durmak gerekiyor.
·
İlk altı cildi Ahmed Cevdet Paşa tarafından 1312 yılında, kalan altı cildi
de kızı FatmaAliye Hanını tarafından 1331'de yayınlanan Kısas-ı Enbiya
ve Tevarih-i Hulefa, gerek aydın tabakanın gerekse halkın adeta el kitabı
olmuştur. Cevdet Paşa bu eserinde akademik tarzdan ziyade, okuyucuya
eğitici bilgiler vermek eğilimindedir. Herkesin ağdalı bir Osmanlıca kullandığı dönemde, gayet sade bir dil ve sUrükleyici bir üslup kullanmıştır7•
Ancak eser, kimilerinin belirttiği gibi çocuklar için yazılmış pedagojik bir
4
5
6
7
Mükriınin Halil Yınanç, "Tanzimat'tan Meşrutiyet'e Bizde Tarihçilik", Tanzimat I, İstanbul
1940, s. 585.
Mehmet Şeker, "Neden İslrun Tarihi", istem, S. 2, 2003, s. 74·
Ahmed Cevdet Paşa; Kısas-ı Enbiya ve Tevil.rilı-i Hulefa, Kanaat Matbaası, İstanbul 1331/1916.
Ahmet Ağırakça, Ahmet Cevdet Paşa Semineri, İstanbul 1985, s. 127.
47
TYB AKADEMİ /Mayıs 2013
kitap özelliğinde de değildir8 • Kitap, Kısas-ı Enbiya olarak tanınmaktadır
ancak on iki ciltlik eserin sadece birinci cildinde peygamber lassalarından
bahsedilmektedir. Geri kalan on bir cilt, halifeler tarihini içermektedir.
Eser bu özelliği ile peygamberler tarihi olmakla birlikte ağırlıklı olarak halifeler tarilıi özelliği arz etmektedir. Ayrıca, hurafelerden uzak, sade bir dil
ile kaleme alınması, eserin hedeflerinden biri olarak gösterilmektedir. Bu
yaklaşım da tarih yazıcılığımızdaki fikri değişimin bir uzanbsı olarak kabul
edilebilir9.
Ahmed Cevdet Paşa'nın hurafelerden arınmış İslam tarihi yazma teşeb­
büsü, IL Meşrutiyet döneminde çok sayıda müellifin gerçekleştirmeye çalışbğı hedeflerden biridir. Ahmed Cevdet Paşa bu isteğini IL Abdülhamid'e
sunduğıı bir layiliada dile getirmiştir10 • Söz konusu layilıadaki gerekçelere
baktığımızda müellifin, biri ilmi diğeri, siyasi endişelerle eseri kaleme aldığını görmekteyiz. İlk olarak bu sahada yazılan çok sayıda eserin hurafe
ve batıl inançlarla dolu olup halkın aydınlanmasına engel olduğıınu belirterek dili sade ve sağlam kaynaklara dayalı bir eser yazıln:ıası gerektiğini
ifade etmektedir. Müellif böylece o zamana kadar olan İslam tarilıi kitaplarının durumu hakkında da bir bilgi vermektedir. İkinci olarak İran'ın bilhassa doğıı vilayetlerinde Şii propagandası yapbğmı ve buna karşı halkın
uyandırılması gerektiğini ifade etmektedir. Üçüncü olarak da İngilizlerin
Hilafet'le ilgili tarbşfllalar çıkaran yayınlar yapbklarını, bu konuda da
Osmanlıların Kureyş kabilesinden olmadıklarını ve hilafeti zorla aldıkları
gibi yalan bilgileri Müslüman halka yaydıklarım belirtmektedir. Bu vesile
ile Osmanlı tebaası arasmda nifak, çıkarmak istedikleri vurgulamaktadır.
Bunun ardından, müelliflerin kitap yazarken, sözü edilen gerekçeleri gö_z
önünde bulundurmalarım tavsiye etmektedir.
II. Meşrutiyet İslam Tarihçiliğini :t:tkileyen Unsurlar
Tanzimat1a başlayan fikri özgürlüğe Abdülhamid döneminin baskıcı rejimiyle bir müddet kesintiye uğrasa da bu, bilhassa fikri alanda adeta bir
eneıji sıkışmasına neden oldu. Bu sıkışma IL Meşrutiyet'le birlikte adeta
fikri ve sosyal bir patlamaya dönüştü. Basın dünyamızın en çeşitli ürünleri
adı geçen dönemde belirdi. Devleti kurtarmak için seferber olan bütiin fikir akımları her tiirlü yayın materyalini kullandılar11 • Bunların bir uzanbsı
olarak İslam tarihi çalışmaları da bundan etkilendi. Gerek telif eserler, geBekir Kütükoğlu, "Tarihçi Cevdet Paşa", Ahmet Cevdet Paşa Semineri, s. 114.
Niyazi Berkes, Türkiye'de Çağdaşlaşma, İstanbul197, s. 252.
ıo İsmail Kara, "İsHiın Düşüncesinde Paradigma Değişimi", Tanzimat ve Meşrutiyet'in Birikimi,
İstanbul 2001, s. 242.
ıı Ali Birinci, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İstanbulıggo; "31 MartVak'ası'nın Bir Yorumu", Türkler,
c. XIII, Ankara 2001.
8
9
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğiıniz f Mehmet Cog
rekse mecmualarda İslam tarihi konulan ele alınmaya başladı. Doğal olarak metodoloji ve kavram tartışmalan da bu dairenin içerisindeydi. Tarih-i
Osmam Encümeni önderliğinde başlayan bilimsel tarih yazıcı1ığı arayış­
lanndan İslam tarihçiliği de etkilendi12• Tarih-i Osmam Encümeni nasıl
ki Osmanlı tarihi araştırmalan için kurulmuş ise aynı şekilde İslam tarihi
çalışmalan için de bir İslam Tarihi Encümeni oluşturulması düşünülmüş­
tür. Ancak bu girişim gerçekleşemediği için istenilen türde eserler ortaya
konulamamıştır. Başta İslamcı akun olmak üzere Batıcılar ve Türkçiller de
bu konuda görüşlerini ortaya attılar. Neticede devrin siyasi ve fikri hürriyet
ortamı, onlarca sorunla boğuşan aydııılanmıza az da olsa İslam tarihi ile
ilgileme inıkam sundu.
Yukanda kısaca söz ettiğimiz üç temel fikri akımın aydınlan edebiyattan tarihe bütün ilmi sahalarda eserler vererek görüşlerini benimsetmeye
çalışmışlardır. Bu dönemde yapılan İslam tarihi çalışmalan da bunların bir
neticesidir. Başta İslamcılar eserlerinde İslam Tarih ve Medeniyeri'nin bütün Müslüman milletierin ortak ürünü olduğunu belirtmişlerdir1a. Aslında
bu fikir, önceki yıllarda Abdülhaınid döneminde söz konusu edilmiştir.
Ancak dağılmakta olan devleti kurtarmak için II. Meşrutiyet aydınlan da
bu argümandan faydalanmaya gayret gösterdiler. İslamcı fikri benimseyen
çoğu müellif aynı doğrultuda hareket ettiler. Yani İslamcılar'ın İslam birliği
siyaseti, İslam tarihine bakışlarını etkilemiştir. Jön Türklerin önemli temsilcilerinden Ubeydullah Efendi'nin görüşleri bu bağlamda İslam tarihi'ne
İslamcılar'ın nasıl yaklaştıklannı çok iyi ortaya koymaktadır. Ubeydullah
Efendi kurulacak İslam birliği için şu önerilerde bulunmaktadır:
"Bütün İslam kavinıleri arasında asgari bir eğitim programı uygulanması, iyi bir İslam tarihi yazılması, müşterek bir dilin seçilmesi, İslam coğ­
rafyasının ortaya çıkarılıp bütün Müslüman milletierin iktisadi değerleri­
nin tespit edilmesi.. ... 14 ."
Batıcılar da bu konuda geri durmayarak İslam tarihi ile ilgilenmişler­
dir. Ancak onlar, eser yazmaktan ziyade kendi görüşlerine uygun Batılı
müelliflerin eserlerini tercüme yolunu benimseınişlerdir. II. Meşrutiyette
Abdullah Cevdet ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Hüseyin Calıit Yalçın bu
12
Kemal Koçak, "Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Tarih Anlayışında Kurumlaşma", Türk Dünyası
Araşbrmalan, S. 45, 1998, s. 20-25; Malımut Şakiroğlu, "Meınleketimizde Toplu Tarih Çalunalan", Tarih ve Toplum, Vl/ 65 1986, s. 361-366; Ahmet Selahaddin, "Tarih Nasıl Yazılmalıdır",
Mülkiye, I/ 7, Safer 1325, s.23-26; Necip Asım, "İçtimai Tarihimiz Üzerine Bir Tecrübe", Türk
Yurdu, I/ 2, Recep 1340, s. ıoı; Fuat Köprülü, "Bizde Tarih ve Müverrilıler", Bilgi Mecmuası,
I/2, Şaban 1326, s. 177; Ahmet Saib, "Rehber-i Müverrilıin", Edebiyat-ı Umuıniye Mecmuası,
V/92, Teşrin-iSani 1918, s. 203-223, sad: Ali Ertuğrul, istem, ı, 2003, s.
203-213.
13 Şenıseddin Günaltay, İslam Tarihi, İstanbul 1340/1924, s. 2-7.
14 Mehmed Ubeydullalı, "ittihad-ı İslam", Sırat-ı Müstakim, II/ 99, Recep 1328, s. 363. Bkz. Ahmet Turan Alkan, Ubeydullah Efendi'nin Amerika Hatıralan, İstanbul 1997, s. 69.
49
TYB AKADEMİ /Mayıs 2013
50
anlayışın en iyi temsilcileridir. Buna ilaveten Kılıçzade Hakkı gibi aydınlar
ise mecmualarda Peygamber ve İslam algısını işlediler.
Türkçiller ise, İslam tarihini Türk tarihi'nin bir parçası olarak ele almaktadırlar. Onlar, çalışmalarını büyük oranda İslamiyet öncesi Türk ta-
rihi üzerinde odaklandılar. Ancak Şehbenderzade gibi ınilliyetçi İslamcılar
ve Ubeydullah Afgfuıi gibi Türkçiller ise, İslam tarihini değerlendirirken
Türkler'in İslam'a hizmetlerini öne çıkarmışlardır.
Yukarıda söz konusu edilen iç dinamiklerin yanı sıra olayın dış etkileri
de en az onlar kadar tarihçiliğimize yön vermiştir. BunlarıAvrupa'da yapılan şarkiyat araştırmalarz ve tercüme eserler olarak iki kısımda incelemek mümkündür.
XIX. yüzyılda Avrupa'da birçok bilimin yanı sıra, hızlı gelişme gösteren
bir bilim dalı da tarihçilik olmuştur. Hatta bu devri ilmi tarihçiliğin yüzyılı
olarak nitelendirenler de vardır15 . Ancak bilimsel tarihçiliğin ortaya çıkışın­
da Pozitivizmin önemli tesirleri olmuştur. Bunun sonucu olarak yazarlar
gerek kendi tarihlerini, gerek İslam kültür ve medeniyetini bu görüşle değerlendirmişlerdir16. Pozitivizm etkisi 1876'dan itibaren azalmakla birlikte,
edebi öğretilere intikal eden yönleri ile ı8go'lara dek önemini korunınştur.
Batı tefekkür hayatında Osmanlı'yı en çok etkileyen Fransız kültürü olmuştur. Pozitivizmin, bilhassa dogınalardan kurtulup, bilimsel gerçekleri
ortaya koyma çabasına yönelik hedefleri Türk aydınları tarafından bir hayli
benimsenmiştir17. Bu tesir tarih yazıcılığında da kendisini lıissettirmiştir.
II. Meşrutiyet dönemi İslam tariİıçiliğini, Avrupa'da yazılan eserlerin
dönemin müelliflerinin ifadelerinde açıkça görmekteyiz.
Yazılan eserlerin muhtevalarına bakıldığında bu açıkça görülmektedir.
Eserlerinde ya müsteşriklerin saldırılarına reddiye niteliğinde bölümler
açmışlar ya da tezlerini destekleyen müsteşriklere atıfta bulunmuşlardır.
II. Meşrutiyet döneminin önemli müelliflerinden Ömer Rıza Doğrul'un ifadeleri, Batılı çalışmaların İslam tarihçiliğini nasıl etkilediğini açıkça ortaya
nasıl etkilediğini
koymaktadır.
Müellif ilk olarak' Avrupa'da İslam tarihi ile ilgili eserlerin çokluğuna
ve İslam dünyasındaki telif eserlerin azlığına dikkati çekmektedir. Ayrıca
İslam dünyasında klasik döneme ait çok sayıda eser mevcut olduğunu, ancak bunlardan halkın istifade etmesinin imkansızlığını vurgulayarak, iyi
bir tetkik sonucu yazılmış eserlerle halkın aydınlatılması gerektiğini belirtmektedir. Nitekim özellikle Tıbbiye'de okuyan öğrenciler, bu eserlerden
daha fazla etkilenmişlerdi. Çünkü bunların kütüphanelerinde pozitivizmi
ıs
George İggers, Yirminci Yüzyılda Tarih Yazıını, çev: Gül Çağalı Güven, İstanbul2ooo, s. 21.
R. G. Collingwood, Tarih Tasanmı, çev: Kurtuluş Dinçer; Ankara 1996, s. 171.
17 Şerif Mardin, Jöntürklerin Siyasi Fikirleri, İstanbul2ooo; s. 176; Murtaza Korlaelçi, Pozitiviznıin Türkiye'ye Girişi, Ankara 2002, s. 175.
ı6
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
savunan dine karşı çok sayıda Batılı çalışma mevcut idi'8 • Ömer Rıza aynca, Batıda yazılan bu telif eserleri, öğrencilerin ve münevverlerin okuyup,
bunlardan olumsuz etkilenmelerini yeni İslam tarihi yazma aciliyetinin bir
gerekçesi olarak kabul etınektedir. Müellif, içlerinde tarafsız çalışmalar olmakla birlikte, Batıda yazılan önyargılı çalışmalara karşı halkı bu tesirden
kurtaracak, ilmi eserler yazılması gerektiğini savunmaktadır. Zaten kendisi
de yaptığı çok sayıda tercümeyi tarafsız olduklarıiıdan dolayı tercih ettiğini
ifade etınektedir19. Ömer Rıza Doğrul bu tekliflerinin yanı sıra, Batıda yapı­
lan belli başlı telif eserleri tanıtarak buıılar hakkında kısa değerlendirmeler
yapmaktadır. Müellifi.n değindiği ve bununla birlikte bu dönemde yazılmış
değişik eserlerden bizim tespit ettiğimiz başlıca Batılı çalışmalar şunlardır:
- G. Well, Geschicte der Chalifen, Stuttgard 1862.
-Washington Irving, The Life ofMuhamıned, Londra 1849.
- G. R. Mellict, The Life and Religion ofMuhamıned, Bostan 1850.
-William Muir, The Life ofMuhamıned, Edinburg 1886.
_ _ _ _ __,The Life Mohamıned from Original Sources, London
1858.
-W. Kaelle, Muhammed and Muhamınedanism, Londra 1885.
- H. Grime, Muhamıned, 1892.
- F. Bohl, Muhamıned Live, 1903.
-S. Margoliouth, Muhamıned and the Rise oflslam, Newyork 1905.
_ _ _ _ __,
Mohamınedanizm,
London 1911.
- Caetani, Annali del Islam, Milan 1905.
-Thomas Carlyle, Heroes and Hero-worship, LonQ.on 1840.
- Boswarth Smith, Muhamıned and Mahommedanizm, 1873.
- C. Lamairesse, Muhamıned apres la Tradition, Paris 1897.
- Aloys Sprenger; The Life of Muhammad, Berlin 1861.
- H. C. Boulainvilliers, Vie de Mohammed, London 1730.
- S. Emir Ali, Spirit of İslam, Londpn 1896.
- E. Gibbon, Life of Mahommed, Bostan 1859.
- J. Locke, A Discourse on Miracle, London 1868.
Ömer Rıza Doğrul'un yanı sıra bu yıllarda önenıli eserler ve18 İlhan Kutluer, "Batılılaşma", DİA, V, s. 154-156.
19 Mevlana Şibli, Asr-ı Saadet, C. ı, ter: Ömer Rıza Doğrul, Asar-ı İliDiye Kütüphanesi, İstanbııl
1336; s. 4-8.
51
TYB AKADEMi/ Mayıs 2013
52
ren Lütfuilah Ab.med20 ve Celal Nuri de2 ' aynı endişeleri dile getirip
Müslümaniann da İslam tarihi yazmalarinı, Batılı çalışmalann çoğunun
taassup ürünü olduğunu iddia etmektedir. Celal Nuri, bu tavsiyelerin yanı
sıra bilhassa Sprenger, Muir ve C. Perseval'in eserlerini objektif bularak
bunların devlet tarafından tercüme edilmesi gerektiğini belirtir. Aynca tarihte, tefsirde ve diğer sosyal bilimlerde Batıda olduğu gibi büyük ilim adamı yetiştiremediğimiz için üzüntüsünü dile getirmektedir. Netice olarak
Batıda yapılan çalışmalar, Osmanlı aydıruarını halkın anlayacağı şekilde
basit ve metotlu telif eserler yazmaya sevk etmiştir.
Bu yıllarda İslam tarihi alanında üç önenıli eser tercüme edilmiştir.
Buiılardan Dozy'nin "Tarih-i İsldmiyet''i22 Abdullah Cevdet tarafından,
Corci Zeydan'ın "İslam Medeniyeri Tarihi" Zeki Megamiz, Seyyid Emir
Ali'nin "Musavver Tarih-i İslam" adlı eseri de Mehmet Rauf tarafından
Türkçeye çevrilmiştir.
Tercümelerin etkisine gelince, bunlardan özellikle Dozy'nin Tarih-i
İslfuniyet adlı çalışması aydın kesimden ziyade halkı etkilernesiyle İslam
tarihçiliğine yön vermediğinden ayn bir yere sahiptir. Eser, tek örnek olsa
da halk arasında infial uyandırdı. Çünkü daha kendi kaynaklarını bile tam
okumayan kitleye, hem akademik hem de İsliima saldıran bu uç düzeyde
eser sunulunca kaçınılmaz olarak bünye bunu kaldıramadı ve olumsuz tepkiler vermeye başladı. Tarih-i İslfuniyet•. ,genelde büyük bir tepki yaratırken
kimine göre de bu durum gayet doğaldı.
Adı geçen eser, İslfun'ı ve Hz. Muhammed'i hafife alan ifadelerle doludur. Çalışmada İslamiyet; üç büyük ilam dinden toplama uydurma bir
din, Hz. Muhammed de hastalıklı sahte bir peygamber olarak tasavvur
edilmektedir. Avrupa'da tahsil görmüş aydın kesim buna benzer Batılı çalışmaları bildiklerinden adı geçen eser, oıılar üzerinde fazla olumsuz bir
etki yapmamıştır. Zaten bu yüzden de halktan yoğun istek gelene kadar
tenkit yazmamışlardır: Ancak İslam tarihi bilgisi sadece vruzlerin aktardıklarından ve basit halk kitaplanndaki bilgilerden öteye gitmeyen halk
üzerinde büyük tesir meydana getirmiştir. Bilhassa üniversite öğrencile­
rinin etkileurneleri ve halkın da yoğun talebi üzerine tercüme hakkında
büyük bir eleştiri furyası başlamıştır. Eleştiriler ilk olarak süreli yayııılar
kanalı ile Dozy'den çok tercüme eden Abdullah Cevdet'e yapılmıştır. Ağır
eleştirllerin sebebi ise mütercimin, İslfun'a açıkça saldıran Dozy'yi gerçek
20 Lutfullalı Ahmed, Hayat-ı Hz. Muhammed, Kader Matbaası, İstanbul 1331/1916, s. 12-16
21 Celal Nuri, Hiitemü1-Enbiyil., Yeni Osmanlı Matbaası, İstanbul1332/1917, s.30.
22 Reinhart Dozy, Tiirih-i İsliiıniyyet (Essaı Snr L'Hıstoıre De L'Islaınısme), çev: Abdullah Cevdet,
Matbaa-i İctilıad, Mısır 1908
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
Müslüman, eseri de gerçek İslam tarihi olarak sunmasıdır2a.
Bu gelişmelerden sonra artık Osmanlı aydınında ilmi bir İslam tarihi
yazma isteği uyanmıştır. Bu amaçla çok sayıda eser yazılmaya başlanmış­
tır. Ancak yazılan eserlerin, sadece Dozy'ye değil İslam tarihine saldıran
bütün Batılı çalışmalara da tatmin edici bir cevap niteliğinde olmasına
özen gösterilıniştir. Bu amaçla bir yandan telif eserler ortaya konulurken,
bir yandan da tercüme faaliyetleri devam etıniştir. Ancak seri tercüme faaliyetleri daha çok ıgı8'den sonra olmuştur.
ll. Meşrutiyet Döneminde Yazılan Eserlerden Bazıları ve Genel
Özellikleri
Döneıni
en iyi temsil eden eserlerden biri Şehbenderzade Filibeli Ahmed
Hilıni'nin "Tarih-i İslam" adlı eseridir0 • Dozy'le birlikte bütün müsteş­
rikleri tenkit etınekle birlikte halka yönelik yazılmıştır. Bununla birlikte
Şehbenderzade Türk tarihine de eserinde ağırlık vererek, Türk tarihinin
ihmal edilmemesi gerektiğini savunan müelliflerden biridir. Felsefi tartış­
maları çıkaracak olursak, bu eserin kendinden sonraki çalışmalara muhteva itibariyle ınisal teşkil ettiği söylenebilir. Günümüze kadar sık sık yayın­
laması da bunun bir tezalıürü olsa gerektir.
Mahmud Esad Seydişehri'nin Tarih-i Dln-i İslam 0 adlı çalışması, II.
biraz önce yazılmış olmakla birlikte dönemin şartları gereği bu yıllarda meşhur olmuş, ilerleyen yıllarda da beğeni kazanmıştır.
Özellikle İslam öncesi Arap toplumunu anlatan geniş giriş kısmı adı geçen yıllara göre yeni bir muhtevadır ve ha.Ia kaynak özelliği taşımaktadır.
İlaveten kısmi de olsa tarihi rnekaniarı anlatırken bölgenin XX. yüzyıldaki
gelişmelerine de değinmesi farklı bir tarz olarak durmaktadır.
Meşrutiyet'ten
Süreyya Avionyalı'nın Fitreti'l- İslam'ı24 metod, muhteva ve kaynak kulitibariyle ilmi usullerle yazılmış ilk çalışmalardan biridir. Muaviye
dönemini teferruatlı olarak işleyen yazar, kaynakları dipnotta göstermesi,
eseri yazış amacını ve metodunu giriş bölümünde açıklamasıyla dönemin
İslam tarihçiliğini yansıtan karakteristik çalışmalardan biridir.
lanımı
Tahlllz ve Teniddi Tarih-i İslam 2 s yazarı Mehmet Esad, mülkiye kökenli yazarlardandır. Türk siyaset ve fikir hayatında önemli simalar yetiş­
tiren ve ülke sorunlarıyla yakından ilgilenen mülkiyeliler, popüler tarzda
23 M. Şükrü Hani oğlu, Doktor Abdullah Cevdet ve Dönemi, İstanbul 1981 s. 325-327.
24 Süreyya Avlonyalı, Fitreti1- İsHl.ın, Artin Asaduryan Matbası, Dersaadet 1325!1910.
25 Mebmed Esad, Tahlili ve Teniddi Til.rih-i İslam, Evkaf-ı İslil.miye Matbaası, İstanbul 1336/1920.
53
1YB AKADEMi/ Mayıs 2013
54
da olsa İslam tarihiyle ilgilendiler. Bunlardan biri olan Mehnıed Esad,
Kaymakamlık ve Meclis-i Ayan memurluklannın yanı sıra· Medresetü'lVaizln'de Tarih-i Edyan ve Tarih-i İslam müderrisliği yapınıştır26 , II.
Meşrutiyet dönemindeki tercüme eserlerden olan Corci Zeydan'ın İslam
Medeniyeti Tarihi'nden etkilenerek farklı bir bakış açısıyla İslam tarihini
yorumlamaya çalışmaktadır. Söz konusu yıllann bir geleneği olarak çalış­
masında sık sık Batılı çalışmalara tenkit içeren bir muhteva ortaya koymuştur. Müellif, bununla birlikte oturtulmaya çalışılan Meşrutiyet rejimini İsl8ml referanslarla desteklemeye Çalışarak, aslında demokratik rejimin
İslam'ın özünde olduğunu kanıtlamak gayretindedir.
Genel İslam tarilılerinin yanı sıra monogra:fi ve biyogra:fi türü çalışma­
lar bu yıllarda büyük bir gelişme göstermiştir. İbrahim Rıfat Hilnıizade,
Tanzimat'tan itibaren şekillenen bu tarzı II. Meşrutiyet'le birlikte, büyük
oranda sosyal ve siyasi şartlar gereği dalıa da geliştirdi. Zira oluşturul­
mak istenen yeni toplumu İslami kimlikle de yağurmak için İslam tarihinden meşhur simalar seçilmiş, onlann ahlaki meziyetleri vurgulanınış­
br. Meşô.hir-i Ashô.b-ı Güzln ve Teracim-i Ahvô.l-ı Fukahô., Hz. Ömer ve
Adaleti, Hz. Hüseyin, S~lahaddin-i Eyyilbi, Ömer b. Abdülaziz Yahut
Padişah Böyle Olmalı, Hz. Osman ve Şehô.deti; müellifin eserlerinden de
anlaşılacağı gibi ilerleyen yıllarda popjiler tarihçiliğimizin ilk ürünleri verilmeye başlanmıştır.
'
ve Ali Seydi27, Efdaleddin Tekiner28, ders kitabı niteliğinde
İslam Tarihi yazdılar. Talıirü'l Mevlevi (Olgun) derin bilgisine rağmen fazla kitap yazmamış, ancak Beyanü'l-Hakk mecmuasında İslam tarihiyle ilgili çok sayıda makale ile ihtiyacı gidermeye çalışmışbf29 • Yazann eseri de
muhtemelen adı geçen mecmuadaki makalelerinden oluşmaktadır.
Ali
Reşad
Lutfullalı
Ahmed3o' geniş bir çalışma yapmasına rağmen ilmi usullere
vb. nedenlerle ağır eleştiriler
uymadığı, kaynakları yanlış değerlendirdiği
26 Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, I, Haz: İsmail Özen, İstanbul1975, s.so; Türk Dili
ve EdebiyatıAnsiklopedisi, VI, Dergah Yayınlan, İstanbul1g86, s. 207.
27 Ali Reşad-Ali Seydi, Tarilı-i İsHlın (Haritalı ve Resimli), Kanaat Matbaası, İstanbul1330; Ali
Seydi, Aşere-i Mübeşşere'nin Tercüme-i Alıvru ve Menak:ıbı, Selanik Matbaası, İstanbul1327;
Ali Seydi, Hükümat-ı İslfuniyye Tilrihi, Artin Asaduryan Matbaası, İstanbul1327.
28 Eftalettin Tekiner, Muhtasar İslam Tilrihi, Kanaat Matbaası, İstanbul1326.
29 Tahirii'l-Mevlevi (Olgun), "Tarih-i İslam Salıiliinden", Beyilnü'l-Hakk, I/13, Zilhicce 1324, s.
14-16; Tahirii'l-Mevlevi, Tarilı-i İslam Salıilifinden, Mekteb-i Sanayi Matbaası, İstanbul1326.
30 Lütfiılialı Alımed (Naci Kasnn), age.
II. MeşrutiyetDönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
aldığı için pek tutulmamıştır3 1 • Aynı şekilde büyük bir iddia ile yazılan,
an. cak tepkiyle karşılanan eserlerden biri de Düzceli Yusuf Suat'a aittir. Halkı
aydııılatınak amacıyla yazılınasına rağmen gerek Bahcı gerekse İslamcı
kesim tarafından Arapça bilenlerin bile anlayamayacağı kadar ağır bir dil
kullanması, eleştirllerin başında gelmektedir.
İsmail Fenni32 Ertuğrul ve Manastırlı İsmail Hakkı33; Dozy ve diğer
müsteşriklere
reddiye niteliğinde eser yazan en önenıli iki müelliftir. Her
ikisi de reddiye tarzında olmakla birlikte Düzceli Yusuf Suat'ın çalışması
daha ilmi verilerle desteklenmiştir3 4. Manastırlı'nın çalışması ise ilmi yaklaşımla birlikte duygusal ifadeler içermekte, eserde hakaret ve küfre varan
bir üslup kullanılmaktadır. Müellifin bu ruh hali, taraflı tercümelerin toplum yanında aydınlar arasındaki infiali resmeden tipik örneklerdendir.
Türkçü yaklaşımın ilk örneklerinden biri Ubeydullah Afgfuıi'nin eseridir. Eser ilmi bir çalışma olmamakla birlikte Türkçülerin İslam tarilıi algılarını anlamak bağlamında önenılidiras. Müellif eserinde ağırlıklı olarak
Kavm-i Cedid kavramı üzerinde durmaktadır. Adı geçen bu yeni kavmin
özelliklerini ayet ve hadislerle anlattıktan sonra, bunun olsa olsa İslam'a
hizmetlerinden dolayı Türk milleti olduğıınu vurgulamaktadır. Bilhassa
cihat ile ilgili ayetleri, özellikle de "Ey iman edenler! Sizden kim dininden
dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven müminlere karşı alçak
gönüllü, kililere karşı onurlu ve zorlu birtoplum getirecektir. Bunlar Allah
yolunda cihat ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu
Allah'ın dilediğine verdiği lütuftur. Allah'ın lütfu ve ilmi geniştir.3 6 " ayetini
yorlımıayarak, son 400 yıldır cihat yapan tek millet olarak Türkleri gösterip, bu yeni kavmi Türk milletf olarak tanımlamaktadır. Bunun yanı sıra
Arapları aşırı övücü hadislerin, uydurma olduğıınu da belirterek, Arap mi).liyetçiliğine karşı bir tavır sergilemektedir. Yine bir iddiaya göre Ayasofya
Camii'nde vaaz ederken dört halifeyi Arap milliyetçiliği ile suçlaması ve
aşırı Türkçü fikirlerinden dolayı halkın dini hisleri rencide olmuştur. Öyle
ki, Basra ve Bağdat'ta bu Arap düşmanlığı içeren fikirlerinden dolayı isyan
çıkhğı bile söylenmektedir37.
31 Mehmed Tevfik, intilk-ı Hakk. Ty; Ta.hi.rı11-Mevlevi, Tenkit ve Takriz (Hayat-ı Hz. Muhammed
Adlı Eser Hakkında), Sebilü'r Reşad, ııj271, Zilhicce 1331, s. 175-178.
32 İsmail Fenni Ertuğrul, Kitab-ı İziile-i Şükı1k, Orhaniye Matbaası, İstanbul 1928.
33 Manastırlı İsmail Hakkı, Hak ve Hakikat, Sırat-ı Müstakim Matbaası, İstanbul 1329.
34 Düzceli Yusuf Suat, Akvfunü's-Siyer, Yeni Osmanlı Matbaası, İstanbul1327.
35 Ubeydullah Mgiini, Mucize-i Peygamberi, Matbaa-i Hayriye, İstanbul 1332!1917.
36 Maide, 5/54·
37 Ragıp Akyavaş, Tarih Meşheri II, Ankara 2002, s. 315
56
TYB AKADEMi/ Mayıs 2013
Dönemin en meşhur simalarından Celal NUri, Hatemü'l-Enbiya0 adlı
çalışmasıyla hem büyük eleştirilere maruz kalmış, hem Babcı kısmen de
İslamcıların duygularına tercüman olmuştur. Celal Nuri genel olarak;
asırlardır süregelen insanüstü, mucizevi karakteri vurgulanan Peygam,ber
tasavvurunun değişmesi gerektiğini, Hz. Muhammed'in sadece savaşan,
mucizeler gösteren bir peygamber olarak tanıtıldığıru. ifade etmektedir.
Bundan sonra yazılacak eserlerin Hz. Muhammed'in beşeri ve sosyal yönünü işleyen tarzda olması gerektiğini savunmaktadır. Celal NUri'ye gelen eleştiriler ise çoğunlukla; Peygamberimizi peygamber olmaktan ziyade
devlet adamı olarak algıladığını, aşırı indirgemeci bir yaklaşım sergilediği ve başta Carlayl olmak üzere Batılı çalışmaların tesirinde kaldığı yönündedira8. Bunlara rağınen Celal Nuri'nin Peygamber tasavvuru, gerek
Cumhuriyet'in ilk yıllarında yazılan eserlerde gerekse ilerleyen yıllarda etkisini göstermiş ve bu zilıniyet günümüze kadar süregelmiştir.
Celal Nuri'nin aksine Hz. Muhammed'in mucizelerini ısrarla savunan,
hatta imanın bir gereği olarak anlayan Mehmed Şakir, Mucizô.t-ı Enbiyô.39
kitabıyla devrin rasyonalist ve Babcı anlayışına karşı geleneğin devamını
arzulamaktadır. Sadece Hz. Mumammed değil, dört halifenin, sahabenin
ve velilerinde mucize ve kerametierini sıklıkla vurgulamaktadır. Adı geçen
yıllarda olduğu gibi devanunda da, halk arasında zemin oluşturduğu için
benzeri çalışmalar eksik\olmamıştır.
Yukarıda kısaca değindiğimiz üzere IL Meşrutiyet dönemi İslam tarihi çalışmalarını etkileyen unsurlarıp başında Dozy'nin İslam tarihi gelmeİcteydi. Eser hakkında yazılan tenı<itler bile başlı başına bir çalışmaya
malzeme olacak genişliktedi.r4°. Adı geçen tercüme, yayınlanması ile birlikte o kadar tepki alnıışbr ki, deyim yerindeyse seksenli yıllarda "Şeytan
Ayetleri" adlı esere İslam dünyasının gösterdiği tepki gibi infirue sebep olmuştur. Yalnız burada s aldın oklarının hedefi, eseri yazan Dozy' den çok
onu tercüme eden Abdullah Cevdet'e yöneliktir. Zaten Abdullah Cevdet
İslam'a aykın fikirlerinden dolayı öteden beri muhafazakar kesim tarafından eleştirilmekteydi. Tercümenin yayınlanması ile birlikte Sırat-ı
Müstakim, Beyanü'l-Hakk, Hikmet, İctihat gibi dönemin en popüler dergilerinde eser hakkında leyhte ve aleyhte çok sayıda yazılar yayııılannıışbr.
38 Ali Suad, "Tenkit ve Takriz (Celal Nuri Efendiye)", XI/272, Sebilü'r-Reşad, Rebiü'l-Evvel, 1332,
s. 342- 345; Musa Carullab Bigiyef, Büyük Mev:zularda Ufak Fikirler, haz: Musa Bilgin, Ankara
2001, s. 95-99·
39 Mehnıed Şiikir, Mı1cizat-ı Enbiya, İstanbul1327/1912.
40 Vil.sıf, "Mektup", Sırat-ı Müstakim, Ill/74 , Muharrem 1328, s. 261-364; M. Nuri Dücil.ni,
"Ulemay-ı Kirama", Sirat-ı Müstakim, Ill/74, Muharrem 1328,-s. 346; Mekil.tib-iAiiye Öğren­
cileri, "S. Müstakim Risale-i Muhtereme-i Diniyesine", Sırat-ı Müstakim, III/74, s. 416-417, Safer 1328; Dil.rü'l-Fünun Talebeleri, "Muhterem Beyanü'l-Hakk Risale-i Diniyesine", Beyil.nü'lHakk, I/49, Recep 1328, s. 1112-1113; Mehnıed Akif, "Ebuzziya Tevfik Efendiye", Sırat-ı
Müstakim, III/78, Safer 1328, s. 409; İbrabinı Hatiboğlu, "Osmanlı Aydınlannca Dozy'nin
Tarilı-i İslamiyetine Yöneltilen Eleştiriler", İslam Araştırmaları Dergisi, S. 3 , 1999. s. 199-213.
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
Mukaddimesi o kadar çok infia.Ie sebep
olmuştur ki
57
eser devlet tarafından
yasaklanmış ve hatta toplahlarak imha edilnıiştir4 1 • Avrupa'da İslam tarihi
alanında ilmi bir çalışma olarak tutulnıayan ve Hz. Muhanımed'in İslam
dinini kendi uydurduğu üzerine odaklanan çalışmanın tepki alması kaçı­
oldu. Neticede söz konusu eser, gerek reddiye, gerekse popüler türde eserlerin yazılmasına vesile olarak İslam tarili yazıcılığımıza farklı bir
boyut kazandırdı.
nılmaz
Corci Zeydan42 ve Seyyid Emir Ali'nin43 eserleri, bu dönemde tercüme
edilerek İslam tarilıi alanındaki bilimsel kitap açığı kapatılmaya çalışıldı.
Adı geçen tercümeler hem halk hem de ilgili yazarlar için önenıli referanslar olmuşlardır.
Sonuç
Tanzimat'la hızlı bir siyasi, fikri ve sosyal değişim geçiren Tiirk toplumunda II. Meşrutiyet Dönemi en önenıli kırılına noktalarından birini teşkil etmektedir. Ana hatlarıyla görüldüğü gibi adı geçen dönenıle birlikte İslam
tarilıi yazıcılığının hemen tüm türlerinde eserler verilmeye başlandı. Batılı
çalışmalar, tercüme eserler, siyasi ve fikri canlılığın da tesiriyle İslam tariliçiliğimiz zeminini bulmaya çalıştı. Artık aydın ya da halk herkes farkınday­
dı ki mevcut literatürle dini duygulara cevap vermek inıkfuısızdı. Sadece
tarili algısı değil dini tasavvur da yeniden gözden geçirilmek zorundaydı.
Başta Hz. Muhanımed tasavvuru olmak üzere İslam tarilii yeniden yazıl­
malı ve yorumlanmalıydı. Bu amaç doğrultusunda da bir şeyler yapılmaya
başlandı. Ancak hem sosyal bunalımlar hem bitmeyen savaş ortamı, çoğu
alanda olduğu gibi hedeflerin tam olarak gerçekleşmesine izin vermedi.
Her şeye rağmen mevcut birikinıler yeni kurulan Cumhuriyet için zilıinsel
biT altyapı oluşturmuş ve bundan faydalanılmıştır. Söz konusu dönemde
yazılan eserler ilerleyen yıllarda örnek teşkil etmiştir. Buıılara ilaveten
Türkiye Cumhuriyeti'nin oluşumunda da bu tecrübeden faydalanma yolları arandı. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren yeni bir toplum, yeni bir
millet oluşturma çabaları bütün hızıyla kendisini gösterdi. Yönetim hedefe ulaşmak için dilli argümanları da kullanmayı ihmal etmemiştir. Bunun
bir uzantısı olarak Türk tarilıiyle birlikte İslam tariliine de başvuruldu44.
Devlet, halk kitaplarından ziyade ders kitaplanİıda İslam tarilıi muhtevalarına ayrı önem verdi. Bu bağlamda. siyer kitaplarında tarilıi gerçekiere
ağırlık verilecek, çocukları ilgilendirnıeyen ilmi tartışmalara, mucizelere
41
42
43
44
M. Şükrü Hanioğlu, age. S. 331.
Corci Zeydan, Medeniyet-i İslfuııiye Tarihi, çev: Zeki Megilıııiz, Dersaadet 1328..
Se:Yyid Emir Ali, Musavver Tfuih-i İslam, çev: Melınıed Rauf, Kanaat Matbaası,İstanbulı329.
Bkz: Hakan Öztürk, Cumhuriyet Dönemi İslam Tarihi Çalışmalamıda Hz. Mulıanımed Tasavvuru, Ankara 2011, (Yayınlanmanıış Doktora Tezi).
ss
TYB AKADEMİ / M~yıs 2013
değinilmeyecekti. Vatana, millete ve devlete hizmeti ülkü edinen, akılcı, bilimsel, ahlaki değerleri ilke edinen bireyler yetiştirecek konuların işlenme­
sine önem verildi. Netice itibarıyla ilerleyen yıllarda, akademik, popüler,
tercüme türü eserler yazılmaya devam etmiş, II. Meşrutiyet dönemi İslam
tarilıçiliğiınizin önemli aşamalarından birini oluşturmuştur.
Tanzimat'tan Meşrutiyet' e İslam Tarihi Çalışmaları
-İbrahim el-Halebi, Siyer-i Halebi Tercümesi, çev: Ahmet Asım, Bulak
Matbaası, İstanbul 1235/1820.
-Veysi Üveys b. Melımed, Siyer-i Veysi, Tashih: Sadullah Said Ahmedi,
Vezirhan Matbaası, İstanbul 1245/1830.
-Hasan el-Şibam, Tercüme-iSiyer-i Kebir, çev: Mehmed Müııip Ayıntabi,
İstanbul 1241!1826.
-Ebu İshak Muhanımed b. Salebi, İmam Salebi'nin Kısas-ı Enbiya
Tercümesi, çev: Muhanımed b. Çerkez, İstanbul 1282,/1866.
-Abdurralıman, Kitab-ı Siyer-i Nebi, Esad Efendi Taş Destgahı, İstanbul
1289/1874·
R.aşid; Tarih-i Enbiya, Matbaa-i Amire, İstanbul 1282/1866.
-Mehmed Azmi- İbrahim Hakkı Paşa, Muhtasar İslam Tarihi, Kasbar
Matbaası, İstanbul 1284/1868.
-Eyüp Sabri Paşa, Malımudu's-Siyer, Yahya Efendi Matbaası, İstanbul
1287/1871.
\
-Suplıi Paşa, Hakaik-i Kelam Fi Tarih-i İslam, Darü'l-Tıbaatü'l-Amire
Matbaası, İstanbul 1297/1881.
-Melımed Zihni, Meşahirii'n-Nisa, Darü'l-Tıbaatü'l-Amire Matbaası,
İstanbul 1294/1878.
-Melımed Zihni, Mir'atü'ş-Şüı1n,
Darü'l-Tıbaatü'l-Amire Matbaası,
İstanbul 1327/1911.
-M~lımed Murad (Mi,zancı), Muhtasar Tarih-i İslam, İstanbul 1296/1880.
-Osman, FütUhat-ı Mekkiye'nin Vesaya-yı Enbiya ve Nesayilı-i Ulema ve
Hükema Tercümesi, İstanbul 1287/1871.
-Ziya Paşa, Endülüs Tarihi, İstanbul 1304/1888.
-İsmail Kenan, Muhtasar İslam Tarihi, İstanbul 1306/1890.
-İzmirli Melımed Mihri, Muhtasar İslam Tarihi, İstanbul 130711891.
-Hakkı, Siyer-i Nebi, Matbaa-i Ebuzziya, İstanbul 1308/1892.
-Ali Nazmi, Siyer-i Yusuf, Kasbar Matbaası, İstanbUl 1308/1892.
-Hamid Vehbi, Halife Muhanımed el-Mu'tasım, Milıran Matbaası, İstanbul
1301/1885.
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
-Ali Cevad, Muhtasar Tfuih-i İslfun, Kasbar Matbaası, İstanbul 1308/1892.
-İsmail Rahmi,Muhtasar İslfun Tfuihi, İstanbul 1311/1895.
-İsmail Galib, Kitabü'l-Mucizatü'l-Enbiya, Milıran Matbası, İstanbul
1312/1896.
-Ubeydi, Evsafve Mucize-i Nebi, İkdam Matbaası, İstanbul 1313/1897.
-Mehnıed Halid- Vecihl, Muhtasar Tfuih-i İslfun, Asır Matbaası, İstanbul
1316/1899·
-İzmirli Hocazade Mehnıed Ubeydullah, Akıl Yahut Ahir Zaman
Peygamberi, Filibe, 1316/1899.
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihi Çalışmaları
- Şehbenderzade Filibeli Alımed Hilmi, Tanh-i İslam , Hikmet Matbaası,
İstanbul 1327/1912
-Mahmud Es'ad Seydişehri, Tfuih-i Din-i İslfun, Asır Matbaası, İstanbul
1328/1913.
- Mahmud Esad Seydişehri, Tfuih-i İslfun, Matbaa-i Hayriye, İstanbul
1328/1913.
- Süreyya Avlonyalı, Fitreti'l- İslfun, Artin Asaduryan Matbaası, Dersaadet
1325/1910.
-Mehmet Esad, Talılili ve Tenkim Tfuih-i İslfun, Evkaf-ı İslamiye Matbaası,
İstanbul 1336/1920.
-İbrahim Rıfat Hilmizade, Meşahir-i Aslıab-ı Güzin ve Teracim-i Ahval-ı
Fukaha, Cihan
Kütüpnesi, Dersaadet 1324/1909.
-İbrahim Rıfat Hilmizade, Hz. Ömer ve Adaleti, 33 Nolu Matbaa, İstanbul
1326/1911.
- İbrahim Rıfat Hilmizade, Hz. Hüseyin, Vezirhanı 29 Nolu Matbaa,
İstanbul 1326/1911.
- İbrahim Rıfat Hilnıizade, Selahaddin-i Eyyübi, 38 nolu Matbaa, İstanbul
1326/1911.
-İbrahim Rıfat Hilmizade, Ömer b. Ab dülazizYahut Padiş ah Böyle Olmalı,
33 Nolu Matbaa,
İstanbul 1327!1912.
- İbralıim Rıfat Hilmizade, Hz. Osman ve Şehadeti, 38 Nolu Matbaa,
İstanbul 1326/1911.
- Ali Reşad - Ali Sey'di, Tfuih-i İslfun,(Haritalı ve Resinıli),Kaııaat
Matbaası, İstanbul
1330j1915.
- Talıirü'l Mevlevi (Olgun), Tfuih-i İslfun Sahaifinden, Mekteb-i Sanayi
Matbaası, İstanbul 1326.
59
TYB AKADEMi/ Mayıs 2013
60
- Efdaleddin Tekiner, Muhtasar İslam Tarihi, Kanaat Matbaası, İstanbul
1326/1911.
- Ali Seydi, Hükümat-ı İslfuniye T8.rilıi, Artin Asaduryan Matbaası,
İstanbul 1327/1912.
- Ali Seydi, Aşere-i Mübeşşere'nin Tercüme-i Ahval ve Menak:ıbı, Selanik
Matbaası, İstanbul, 1327/1912.
-Ali Cevad, Musavver Tfuih-i İslam ve Medh-i Medeniyet-i Arabistan,
Sancakciyan Matbaası, İstanbul 1332/1917.
- Ubeydullalı Afgam, Mucize-i Peygamberi, Matbaa-i Hayriye, İstanbul
1332/1917.
- UşşakiH. Hamdi, YeniTfuih-iİslam, TaninMatbaası, İstanbul1330j1915.
- İzmirli İsmail Hakkı, Tfuih-i İslam, Süleymaniye Kütüphanesi, No:3773.
-Celal NUri Cİleri), Hatemü'l-Enbiya, Yeni Osmanlı Matbaası, İstanbul
1332/1917.
- Mehmed Şakir, Mucizat-ı Enbiya, İstanbul 1327/1912.
-Ahmed Refik Altınay, Gazavat-ı Celile-i Peygamberi, Kütüphane-i Askeri,
İstanbul 1324/1909.
- Lütfullalı Ahmed, Hayat-ı Hz. Muhammed, Kader Matbaası, İstanbul
1331/1916.
\
-İzmirli İsmail Hakkı, Siyer-i Celile-i Nebeviyye, Tevsi-i Tıbaat Matbaası,
İstanbul 1332.
,
- Düzceli Yusuf Suat, Akvamü's-Siy'er, Yeni Osmanlı Matbaası, İstanbul
1327/1911.
-İsmail Fenni Ertuğrul, Kitab-ı İzale-i Şükfık, Orhaniye Matbaası, İstanbul
1928.
- Manastırh İsmail Hakkı, Hak ve Hakikat, Sırat-ı Müstakim Matbaası,
İstanbul 1329.
Ders Kitapları
-Abdülkadir Kadri, Enbiya ve İslam Tarihine Hazırlık, Bursa Vilayet
Matbaası, Bursa 1330/1915.
-Ahmed Halid (Yaşaroğlu), Tfuih-i İslam, Kasbar Matbaası, istimbul
1332/1917.
-Ahmed Rasim, Küçük Tfuih-i İslam, Şirket-i Mürettebiye, İstanbul
1326/1911.
-Ahmed Rıfat, Muhtasar Resimli Tfuih-i İslam, Matbaa-i Hayriye ve
Şürekası, İstanbul 1328/1913.
-Ali Nazima, Küçük Tfuih-i İslam, Tefeyyüz Matbaası, İstanbul 1328/1913.
II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliğimiz /Mehmet Cog
- Ali Nüzhet Göksel, Haritalı Resimli Tarilı-i İslam, Kasbar Matbaası,
·
-Ali Tevfik, Telhis-i Tarilı-i İslam, Cilian Matbaası, İstanbul1326j1911.
- Behçet Kfuni, Tarilı-i İslam, Arakel Matbaası, İstanbul1330/1915.
- Halil Vahid, Tarilı-i Enbiya ve İslam, Karabet Matbaası, İstanbul
1326/1911.
-İbrahim Cftdl, Küçük Tarilı-i Enbiya ve İslam, İstanbul1328j1913.
- İlısan Şerif, Çocuklara Tarih Dersleri (İslam ve Osmanlı Tarilli ve
Büyükleri), Kanaat Matbaası, İstanbul1334/1918.
-Mehmed Abdülkadir, Çocuklarıma İslam Tarihi, Mürettibin-i Osmaniye
Matbaası, İstanbul 1329/1914..
- Mehmed Zühdi Hafız Tayyibzade, Nazın-ı Siyer.-i Zühdi, Serasi Matbaası,
Trabzon 1332j1917.
- Milıran Boyacıyan, Ahidname-i Peygamberi, Arşak Garoyan Matbaası,
İstanbul 1324j1909.
- Mulıammed Safi Üsküdari, İcınill-i Tarilı-i İslam, Kasbar Matbaası,
İstanbul1329j1914.
İstanbul1329j1914.
-Nuri Şeyda, Mücmel Tarilı-i Enbiya, Cilian Matbaası, İstanbul1324/1909.
61
TYB AKADEMİ /Mayıs 2013
62
Kaynakça
Ahmet Cevdet Paşa; Kısas-ı Enbiya ve Tevfuih-i Huleffi, Kanaat Matbaası, İstanbul
1331/1916.
Ahmet Selahaddin, "Tarih Nasıl Yazılınalıdır", Mülkiye, I/ 7, Safer 1325.
Ağırakça, Ahmet, Ahmet Cevdet Paşa Semineri, İstanbul 1985.
Ahmet Saib, "Rehber-i Müverrihin",
Edebiyat-ı Umunıiye Mecmuası, V/92, Teşrin-iSani
1918, s. 203-223, sad: Ali Ertuğrul, istem, ı, 2003.
AKYAVAIŞ,
Ra gıp, Tarih Meşheri II, Ankara 2002.
ALKAN, ATuran, Ubeydnllah Efendi'nin Amerika Hatıraları, İstanbul 1997.
Ali Suad, "Tenkit ve Takriz (Celal Nuri Efendiye)", Xlj272,
Sebilü'r-Reşad,
Rebiü'l-Ewel,
1332.
AsiM, Necip "İçtimai Tarihimiz Üzerine BirTecriibe", TürkYurdu, I/ 2, Recep 1340.
BERKES, Niyazi, Türkiye'de Çağdaşlaşma, İstanbul 197.
BİGİYEF, Musa Carnllah Büyük Mevzularda Ufak Fikirler, haz: Musa Bilgin, Ankara 2001. M. Nuri
BİRİNCİ, Ali, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, İstanbul 1990.
- - - , "31 MartVak'ası'nın Bir Yorumu", Türkler, c. XIII, Ankara 2001.
BOLAY, Süleyınan Hayri, "Kur' an-ı Kerim'in Tarihe Bakışı", Türk Kültürii Araştırmaları, S.
48, Ankara 1985.
\
BursalıMehmet Talıir, Osmanlı Müellifleri, I, Haz: İsmail Özen, İstanbul 1975, s.5o; Türk Dili ve
Edebiyatı Ansiklopedisi, VI, Dergah Yayınları, İstanbul 1986.
Celal Nuri, Hatemü'l-Enbiya, Yeni Osmanlı Matbaası, İstanbul i332j1917.
CHIKH, Bouamre, "İslam Tarihçiliği ve Tarilılerine Bir Bakış", ter: Nesinıi Yazıcı, AÜİFD, 30, Anka-·
ra 1988 Collingwood,R..G, Tarih Tasarımı, çev: Kurtuluş Dinçer, Ankara 1996.
ÇOG, Mehmet, II. Meşrutiyet Dönemi İslam Tarihçiliği, Ankara 2004 (Yayınlanmamış Doktora
Tezi).
Daru'l-Fünun Talebeleri, "Muhterem Beyanü'l-Hakk Risale-i Diniyesine", Beyaoü'l- Hakk, I/49,
Recep1328.
DÜCANİ, "Ulema-yı Kirama", Sırat-ı Müstakim, ID/74, Muharrem 132.
ESAD, Mehmet Talılill ve.Tenkidi Tarih-i İslam, Evkaf-ı İslamiye Matbası, İstanbulı336/1920.
GÜNALTAY, Şemseddin, İslam Tarihi, İstanbul1340/1924HANİOGLU, Şükrü, Doktor Abdullah Cevdet ve Dönemi, İstanbul 1981.
HİZMETLİ, Sabri, İslam Tarihçiliği Üzerine, Ankara 1991.
HATİBOGLU, İbrahinı "Osmanlı Aydınlarınca Dozy'nin Tarih-i İslamiyetine Yöneltilen Eleştiriler",
İslam Araştımaları Dergisi, S. 3, 1999.
IGGERS,George Yırnıinci Yüzyılda Tarih Yazımı, çev: Gül Çağalı Güven, İstanbul2ooo, s.21.
İMADÜDDİN, Halil, Kur'an'ın Tarih Yorumu, çev: AhmetAğırakça, İstanbul 1988.
KARA, İsmail, "İslam Düşüncesinde Paradigına Değişinıi", Tanzimat ve Meşrutiyet'in Birikimi, İs­
tanbul2ooı.
ll. Meşrutiyet Dönemi İslfun Tarihçiliğiıniz /Mehmet Cog
KOÇAK, Kemal,
tırmalan,
"Osmanlı'dan
Cumhuriyet'e Tarih Anlayışında Kurumlaşma", Türk Dünyası Araş-
S. 45, 1998.
KOÇYİGİT, Talat, Hadis Tarihi, Ankara 1997.
KORLAELÇİ, Murtaza, Pozitiviznıin Türkiye'ye Girişi, Ankara 2002.
KÖPRÜLÜ, Fuat, "Bizde Tarih ve Müverrihler", Bilgi Mecmuası, I/2, Şaban 1326.
KUTLUER, İlhan, "Batılılaşma", DİA, V, s. ı54-156.
KÜTÜKOGLU, Bekir, "Tarihçi Cevdet Paşa", Ahmet C. Paşa Semineri,İstanbul 1985.
LUTFULLAH, Ahmet, Hayat-ı Hz. Muhanınıed, Kader Matbaası, İstanbul 1331/1916.
MARDİN, Şerif, Jöntürklerin Siyasi Fikirleri, İstanbul2ooo.
Mekiitib-i Aliye Öğrencileri, "S. Müstakim Risale-i Mulıtereme-i Diniyesine", Sırat-ı Müstakim,
ill/74, s. 416-417, Safer 1328.
UBEYDULLAH,Mehmed" ittihad-ı İslfun", Sırat-ı Müstakim, ll/ 99, Recep 1328.
İKBAL,Mulıammed "Kur'an'ın Tarih Haldondaki Göriişü", Sebilü'r-Reşad, İstanbul 1963, XlV/349·
OLGUN, Tiihirii1-Mevlevi "Tiirih-i İslfun Salıiiifinden", Beyiinü1-Hakk, I/13, Zilhicce 1324.
ÖNKAL, Ahmet, "İslfun Tarihinde Tarafsızlık Problemi", İsliimi Araştırmalar, VI/3, Ankara 1992.
ÖZTÜRK, Hakan, Cumhuriyet Dönemi İslfun Tarihi Çalışmalannda Hz. Mulıanınıed Tasavvuru,
Ankara 2011, (Yayınlannıamış Doktora Tezi).
SEYDİŞEHRİ,Malımut Esad Tiirih-i Din-i İslfun, Asır Matbası, İstanbul 1328/1913.
SEZGİN Fuat, "İslfun Tarihi'nin Kaynağı Olmak Bakımından Hadislerin Ehemıniyeti", İslfun Tetkikleri Enstitüsü Dergisi, ll/ı, İstanbul 1953.
SÜREYYAAvlonyalı,. Fitreti1- İslfun, Artin Asaduryan Matbası, Dersaadet 1325/1910.
ŞAKİROGLU, Malımut, "Meıuleketiınizde Toplu Tarih Çalımalan", Tarih ve Toplum, VI/ 65;1986.
ŞEHBENDERZADE Filibeli Ahmet Hilmi, Tiirih-i İslfun, Hikmet Matbası, İstanbul 1327!1912.
ŞEKER, Mehmet, "Neden İslfun Tarihi", İstem, S. 2, 2003.
ŞİBLİ,Mevlana Asr-ı Saadet, C. ı, ter: Ömer Rıza Doğru!, Asiir-ı ilmiye Kütüphanesi, İstanbul1336.
TABERİ, Milletler ve Hükümdarlar Tarihi, çev: Zakir Karliri Ugan, İstanbul 1991.
UBEYDULLAH Mgiini, Mucize-i Peygamberi, Matbaa-i Hayriye, İstanbul1332/1917.
VAsiF, "Mektup", Sırat-ı Müstakim, ill/74, Muharrem 1328.
YİNANÇ, Mükriınin Halil, "Tanzimat'tan Meşrutiyet'e Bizde Tıırihçilik", Tanzimat I, İstanbul1940.
Download