T.B.M.M. B : 14 tJM işte emir aldıkları milletlerarası komünist fesat merkezlerinin direktifleriyle Türkiyede akıllarınca bir proleterya ihtilâlinin provasını yapmaya kalkışan bir avuç maceracıdır. Onla­ rın yakasına yapışmak lâzımdır. (A. P. ve G. P. sıralarından alkışlar, «Bravo» sesleri) Maşımı işçi kütlesini bunlardan ayırmak suretiyle bun­ ların yakasına yapışmak lâzımdır. işçi kütlesine yalan söylemişlerdir. Türk - iş bildirisinde çok berrak bir şekilde ortaya kon­ duğu gibi, gerçekleri 'anlatmamışlardır. Büyük işçi kuruluşu bir milyonsa yakın işçimizi temsil eden gerçek Türkiye işçilerinin temsilcisi ve konfederasyonu 274 sayılı Kanunla ilgili ger­ çekleri 'ortaya koymuştur. Bu kanun sendika­ lara girme hürriyetimi ortadan kaldırıyormuş. Hayır.. Sendikalara girme hürriyetini ortadan kaldırmıyor. Bir işyerinde muhtelif sendikalara girilebiliyor, ama bu sendikalardan birine kanun bâzı yetkiler veriyor. Çoğunluk sendikasıdır, en bü­ yük sendikadır diye. Bugüukü kanun, bir işye­ rinde muhtelif sendikalar bulunuyorsa bunlar­ dan bâzılarına bâzı yetkileri tanıyor, bâzılarına da, üye sayılanna bakmak ısuretiyle, 'bu yetkileri tanımıyor, iş kolu esasına göre yapılacak olan toplu sözleşmelerde işçileri diledikleri sendika­ ya girmekten menedecek hiçbir hüküm yoktur, olamaz. Çünkü Anayasamız isendika seçme hür­ riyetimi ortaya koymuştur, ama bu tasarı bir ta­ raftan patron emrinde «Sarı Sendikacılığı» bir taraftan Mao'nun veya Brejn'ev'in emrinde «Kı­ zıl Sendikacılığı» ortadan kaldırmak hedefini güden namuslu, hür, milliyetçi sendikacılığı hâkim kılmak istiyen bir tasarıdır. Böyle ha­ zırlanmıştır ve bunun içindir ki, Adalet Partili, Cumhuriyet Halk Partili, Güven Partili üç Grupa mensup ve bağımsız bir çok arkadaşlarımız bu tasarıyı gerek komisyonda gerek Mecliste desteklemişlerdir. Bütün bu siyasi partilerin üzerinde ittifak ettiği husus; Türkiyede kendi ceplerini doldur­ mak için «'Sarı Sendikacılık» yapanların elin­ den işçi kütlesini kurtarmaktır veya bir ya­ bancı ideolojinin emrinde Türk işçisini mace­ raya sürüklemek iıstiyenlerin marifetlerinden Türk işçisini kurtarmaktır ve onu hakettiği üs­ tün refah seviyesine ulaştırmak, ona emeğinin gerçek hakkını vermektir. 17 . 6 . 1970 O : 1 Türkiye'de Marksist sosyalist bir düzen; açıkça adını soyliyelim: (bir komünist düzen) kurmak istiyenler hürriyetten bahsediyorlar. Hürriyeti korumak için yapıyorlarmış yaptık­ ları 'eylemleri. Bu ister işçi örgütü olsun, ister Parlâmento dışı muhalefet adı altında Maocu 'birtakım hareket merkezleri olsun, isterse belli kuruluşlara, belli siyasi emirlere tâbi olarak Türkiye'de hür demokratik rejimi yıkmaya ça­ lışan bâzı yan kuruluşlar olsun, bunlar hem Marksist sosyalist bir esaret düzeninin gelmesi için uğraşıyorlar, hem de hürriyetten bahsedi­ yorlar. Getirmek istedikleri düzende işçinin sen­ dika hürriyeti olmıyaoaktır. Mazallah muvaffak olurlarsa getirecekleri düşende çalışma şartlarını, ücret şartlarını, işçiler artık tartısamıyacaıklardır. Patron seç­ mek imkânına, işyeri seçmek imkânına sahip değildir. Nerede çalışması emredilirse orada çalışacaktır. Patron tektir, inhisarcıdır. Dev­ letin dışında işveren olmıyacağı için herkes Devlelt kaplısında boğ1az tokluğuna köle durumu­ na sürüklenecektir. Böyle bir durumda işçinin hürriyetinden eser kalmıyacaktır. işçi fabrika müdürünün, fabrika müdürü fab­ rikadaki siyasi komiserin, Komünist Partisi tem­ silcisinin emrinde ve onun direktiflerinden dı­ şarıya çıkamıyan bir robot halinde olacaktır. Böyle olmasaydı milyonlarca işçi burada ör­ nek diye gösterilen Doğu Almanya''dan, hür memleketlere doğru kaçar mıydı? Milyonlarca işçi Türkiye'ye DiSK'ıin örnek diye gösterdiği Macaristan'da, Rus tanklarının üstüne yürür müydü ve 1 Haziran günü 1951 de Doğu Ber­ lin1de yine işçiler robot gibi, esir giibi çalışma şartlarına tahammül edemiyerek, Rus kurşunla­ rının ve tanıklarının karşısında göğüslerini ge­ rerek sokaklara dökülürler miydi? Görülüyor ki, gerçekten bu bir esaret dü­ şenidir. işçi hakları için mücadele!. Evet, işçi­ nin hakkını tanımıyan, işçinin emeğini ve alın terimi istismar eden durumlarla mücadelede.. Evet, demokratik rejim içinde mücadele.. Bu Parlâmento son 10 yıl içinde işçilere nice haklar tanımış, nice imkânlar tanımıştır. De­ mokratik rejim içinde bu haklar gelişmiştir. Gidiniz Sosyal Sigortalar Kurumunun Toplantı salonuna, orada birtakım grafikler göreceksiniz. Türkiye'de işçi vatandaş rey hakkına sahibolmadan 'evvel, işçiler için Türkiye'de kaç yatak