çinde bulunduğumuz yüzyıla birçok isim verilmiştir. Atom çağı, Uzay çağı, Bilgisayar çağı gibi. 20. Yüzyıl için son zamanlarda kullanılan bir deyim de "İletişim çağı" deyimidir. İleti şim teknolojisinde son yıllarda yaşanan gelişmeler, toplumlar ve kültürler arasındaki bütün duvar ları yıkmış, toplumları ve kültürle ri adeta "silkelemiştir." İ Toplumlar ve kültürler arasındaki bu hızlı ve yoğun etkileşim büyük ölçüde Radyo ve Televizyon Ya yıncılığı ile olmaktadır ve toplum ları ortak bir dünya kültürü oluş turmaya itecek kadar derin bir et ki yapmaktadır. Bu ortak dünya kültürü, insan hakları, demokrasi, açıklık ve barış gibi temel ilkeler çerçevesinde oluşmaktadır. İnsanları, toplumları etkileyen on ları değiştirmeye, gelişmeye zor layan Radyo ve Televizyon Ya yıncılığı üç ana unsurun işlevleri nin birleştirilmesi ile gerçekleş mektedir. Bunlar, 1 Stüdyo hizmetleri: Haber ve programların hazırlanması, yani bunların içerik yönünden sanat sal boyutuyla oluşturulması, 2 Teknik hizmetler: Hazırlanan haber ve programların Radyo ve Televizyon alıcılarından izleyici ye sunulabilecek duruma getiril mesi, 3 İdari Hizmetler: Stüdyo ve tek nik hizmetlerin işlevlerini gerekti ği gibi yerine getirebilmesi için çalışanlara gerekli desteğin sağ lanmasıdır. Mustafa OSUNLUK *' Bu metin Radyo TV. Yayıncılığında Tekniğin Yeri konulu panelde bildiri olarak sunulmuştur 16Şubat 1992 ANKARA **PTT Genel Müdürlüğü Elektrik Mühendisi t Teknik hizmet Radyo ve Televiz yon Yayıncılığının her yerinde vardır. Bir yayının gerçekleşebil mesi için haber ya da programın teknik hizmet desteğinde Radyo ve Televizyon tekniğine uygun olarak hazırlanması ve kaydedil mesinden sonra, RadyoLink ka nalıyla verici istasyonlarına taşın ması ve verici antenlerinden 386 ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ standartlara uygun olarak elekt romanyetik dalga biçiminde "ya yınlanması" gerekir. Başka bir deyişle hazırlanan ya da hazır olarak elde edilen bir haber ya da programın "yayın" kimliğini alabilmesi için kitlelere ulaştırılması yani verici istasyon larından "elektromanyetik" dalga biçiminde yayını gerekmektedir. Yayını yapan verici ünitesi bir yer vericisi, bir uydu vericisi ya da bir kablo TV vericisi olabilir. Fakat vericinin türü yayın olayı nın vericide başladığı gerçeğini değiştirmez. Çünkü haber ya da programın kitlelere ulaşma aşa masına burada gelinir. Radyo ve Televizyon Yayıncılı ğında stüdyo ile verici hizmetleri arasında şöyle bir ilişki vardır. Verici olmadan stüdyoda hazır lanmış programları yayınlaya mazsınız, fakat hazır programla rı, filmleri ya da müzik küplerini kullanarak bir vericiden yayın ya pabilirsiniz. Bunun için mutlaka stüdyo hizmeti gerekmez. Ancak burada unutulmaması gereken şey, kitleleri etkileyen onları yön lendiren unsurun haber ya da programların içeriği olduğudur. Halk için ve halk yararına yayın söz konusuysa stüdyo hizmeti vazgeçilmezdir. Kısaca özetlemek gerekirse veri ci ve stüdyo hizmetleri Radyo ve Televizyon Yayıncılığı için ayrıl maz bir bütündür. Verici hizmetleri yayın boyutunu oluşturduğundan 1982 Anayasa sı Radyo ve Televizyon Yayıncı lığını Devlet tekeline almak ama cıyla 133.ncü maddesinde; " Radyo ve Televizyon istas yonlarının kurulup işletilmesi Devlet tekelindedir. Devlet bu te keli tarafsız bir kamu kuruluşu eliyle kullanılır " demekte dir. Ne bugün ne de daha önce stüd 82 386 ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ yoda program üretimini engelle yen hiçbir yasa ya da Anayasa maddesi olmamıştır. Tersine bir çok program TRT tarafından özel kuruluşlara yaptırılmaktadır. Anayasa ve TRT Yasası ile ya saklanmış olan yani Özel Radyo ve Televizyon Yayıncılığını en gelleyen verici istasyonlarının kurulup işletilmesidir. Anayasa'ya dokunmadan Türki ye'de Özel Televizyon Yayıncılı ğını başlatabilmek amacıyla 21 Ocak 1989 tarihinde 3517 sayılı Yasa ile Radyo ve Televizyon vericilerinin kurulup, işletilmesi il gili hak ve görevler PTT Kurumu na devredildi. Bununla ilgili ola rak çalışan personel de PfTye devredilirken TRT'de elde ettikle ri sosyal ve özlük hakları kısıt landı, maaşları donduruldu, ikra miye hakları kaldırıldı. Vericilerin PTTye devrinden bir süre sonra Magic Box Star 1 ka nalıyla Türkiye üzerine yayın ya pan bir uydudan ilk özel TV yayı nını başlattı. Oldukça pahalı ça nak antek sistemi ile izlenebilen Star 1'in izleyici sayısını artırabil mek için yer vericileri kuruldu. Belediyeler de, "retransmisyon" dediğimiz yöntemle uydu yayın larını yer vericilerinden tekrar ya yınlayarak bölge halklarına TRT ve Star 1 yayınlarının yanısıra yabancı uydu yayınlarını da izle me olanağı yarattılar. Anaya sa'nın 133. ncü maddesi fiilen delindi ve TRT tekeli ortadan kalktı. Her yerde, bir kıt kaynak olan frekans bandını rasgele kul lanan, hangi standartlara ne öl çüde uyduğu belli olmayan veri ciler kuruldu. 3517 sayılı yasanın Anayasa Mahkemesince iptal edilmesinden sonra hiçbir yasal düzenlemeye gidilmemesi üzeri ne doğan yasal boşluk yeni Özel TV girişimlerine yol açtı. Bu arada olan, vericilerle birlikte PTTye devredilen 1500 kadar personele oldu. PTTye devredil dikten sonra da aynı işi, kanal sayısını artırabilmek için daha fazlasıyla yapan bu insanların maaş, ücret ve özlük hakları açı sından mağdur edilmeleriyle Anayasa'nın "eşit işe eşit ücret" ilkesi de çiğnendi. Özel TV'ye kurban edilen bu per sonelin 3517 sayılı yasanının yü rürlüğe gi.mesiyle başlattıkları hukuk mücadelesini kazanmala rına karşın yargı kararları uygu lanmadığı için mağduriyetleri de vam etmektedir. Hukukun üstünlüğüne dayalı, in san haklarını benimsemiş, çağ daş, demokratik bir ülke olma çabasındaki Türkiye'ye yakışma yan bu durumun önlenmesi, veri cilerin ve personelin TRT'ye dev redilerek bugüne kadar yitirdikle ri tüm haklarının iadesi zorunlu dur. Özel Radyo ve Televizyon istas yonlarının kurulması, özel Radyo ve Televizyon yayıncılığının ser best bırakılması, çağdaş ve top lumsal bir gereksinimdir. Ülke mizde bu konuda var olan top lumsal uzlaşma fazlasıyla yeterli dir. 49. Hükümetin "Kamu idaresinde öncelikle önem verilecek husus lar" konusundaki genelgesinde; Herkes hakkını arayabilecek, savunabilecek ve haklı olduğu konuda muhakkak surette hakkı nı alacaktır, Halka güven ve inandırıcılık ve rilecektir. Herşeyin açık ve herkesin gözü önünde cereyan etmesi, herşeyi hukukun içinde ve hukukun üs tünlüğünü sağlayarak başarmak esas olacaktır, Özel Radyo ve Televizyon is tasyonlarının kurulması için ya sal düzenleme yapılacaktır. Yasama, Yürütme ve Yargı or ganları arasındaki kuvvetler ayrı lığı prensibi çok düzgün şekilde işleyecek, hiç kimsenin Anaya sa'nın vermediği bir yetkiyi kul lanmasına müsaade edilmeye cektir, denilmektedir. Özel Radyo ve Televizyon Ya yıncılığı konusundaki şu sıralar da Parlamento'da çalışmalar ya pılmaktadır. Ancak diğer taraftan PTT halen yürütme organına bağlı bir KİT olarak Anayasa'nın kendisine vermediği bir yetkiyi kullanmakta yani verici istasyonlarının kuru lup, işletilmesini yapmaktadır. 66 Ancak diğer taraftan PTT halen yürütme organına bağlı bir KİT olarak Anayasa'nın kendisine vermediği bir yetkiyi kullanmakta yani verici istasyonlarının kurulup, işletilmesini yapmaktadır. fŞ Ayrıca, yasal yollardan hakkını arayan, savunan ve haklı olduk ları yargı kurumlarınca onayla nan verici personeli halen hakla rını alamamışlardır. Halka güven ve inandırıcılık ve rebilmek için, herşeyi hukukun içinde ve hukukun üstünlüğünü sağlayarak başarabilmek için, öncelikle devletin ve bağlı organ larının hukuk kurallarına ve yargı kararlarına saygılı olması ve bunları hemen uygulaması gere kir. Vericilerin TRT'ye iadesi Özel TV'ye engel değildir. Tam tersine Özel TV için bu şekilde sağlıklı bir ortam oluşturulabilinir. Bunu sağlayabilmek için konunun ya sal alt yapısının çok iyi hazırlan ması gerekir. Bu konuda, altı yıldır çalışan bir Mühendis olarak, Türkiye'deki Radyo ve Televizyon Yayıncılığı konusunda yapılacak yasal dü zenlemelerde yer alması gere ken bazı hususlara ilişkin öneri lerim şunlardır: 1 Radyo ve Televizyon Vericile rin ye personelinin TRT'ye iade edilerek, çalışmalarının kayıpla rının tazmin edilmesi, 2 "Ulusal iletişim Kurulu" olarak adlandırılabilecek bir üst kurul oluşturularak Radyo ve Televiz yon yayını için bir kıt kaynak olan frekans bandının bu kuruluş eliyle tahsisinin ve denetiminin sağlanması, Yeni kurulacak verici istasyonla rın gücü, yeri ve standartlara uy gunluğunun bu kuruluş eliyle be lirlenmesi ve denetlenmesi, 3 TRTnin ve Ulusal İletişim Ku rulunun idari ve mali açıdan tam özerk olmalarının sağlanması, 4 TRT'ye iki kamu kanalı dışın da kalan kanalları kiralama yetki si verilmesi ve bu yetkinin kulla nımında TRT'nin serbest olması, 5 Özel tüzel kişilere gerek ulu sal düzeyde, gerekse yerel Rad yo ve Televizyon Verici istasyon larını kurup işletme ve yayın yapma özgürlüğü verilmesi, 6 özel Radyo ve Televizyon Ya yınlarının içerik açısından basın yayın yasasına tabi tutulması, 7 Kablo TV şebekesi ve kablo TV yayınları bir abone hizmeti olarak ele alınmalı ve öyle kal ması sağlanmalıdır. Kablo TV mevcut TV yayınlarını aboneleri ne kablo ortamından ulaştıran bir sistemdir ve parasal kaynağı nı abonelerinden sağlar. Bu sis temin tesisi ve işletmesini PTT bir abone hizmeti olarak yapabi lir. Ancak buradan yapılacak ya yınların da Ulusal İletişim Kuru mu tarafından denetlenmesi ge rekir. 8 Sözü edilen Ulusal İletişim Kurumunun çekirdeğini bugünkü Radyo Televizyon Yüksek Kuru lu oluşturabilir. Bütün bahsettiklerim benim kişi sel görüşlerimdir ve başka hiçbir kişi ya da kuruluşu bağlamamak tadır. Türk Ulusu için en iyisini diliyo rum. 386 ELEKTRİK AA MÜHENDİSLİĞİ Ö O