PENİSİLİNLER Penisilinler 1928 Yılında İngiliz bilim adamı Alexander Fleming tarafından Penicillium Notatum küf mantarından elde edilen antibiyotiktir. Penisilinin klinik kullanımı 1945 yılından itibaren başlamıştır. A- DOĞAL PENISILINLER PENİSİLİN G -IV PENİSİLİN V -PO BENZATİN PENİSİLİN -IM SPEKTRUM : GRAM + Strep. pyogenes Grup B Strep S. Viridans S. Bovis S.Pneumonia ( bazıları Enterokoklar ( bazıları Listeria B. anthracis Erisipelotrix rhusiopathiae GRAM – N. Meningitidis Strep. Moniliformis ve Spirillum minus ( fare ısırığı hastalığı) Pastorella Multicoda ANAEROBLAR Peptostreptokoklar Actinomyces israeli Fusobakterium Clostridia SPİROKETLER : T. Pallidum Leptospira Borrelia spp. KLİNİK KULLANIM: Streptokokal enfeksiyonlar ( boğaz, deri vs.) Sifıliz Oral anaerobik enfeksiyonlar Meningokokkal enfeksiyonlar Aktinomikozlar Leptospiroz Antrax Fare ısırığı hastalığı ( Sprillum minus, Streptobasillus moniliformis ) B – PENISILINAZA DIRENCLI PENISILINLER OKSASİLİN – IV NAFSİLİN – IV METİSİLİN – IV KLOKSASİLİN – PO DİKLOKSASİLİN – PO SPEKTRUM: Staf. aureus ( MRSA hariç ) Staf. epidermidis ( dirençli suşlar hariç ) Grup A Streptokoklar aşağıdaki bakterilere etkisizdir: Enterokoklar Meningokoklar Anaeroblar KLİNİK KULLANIM: Stafılokokal enfeksiyonlar C – AMlNOPENISILINLER AMPİSİLİN – IV, PO AMOKSİSİLİN – PO BAKAMPİSİLİN – PO SPEKTRUM: DOĞAL PENİSİLİNLERE BENZER + ek olarak H. Influenza (Betal laktamaz negatif olanlar) Salmonella spp. Shigella Enterokoklar ( bir aminoglikozidle beraber ) E. coli Proteus mirabilis Listeria monositogenes e de etkilidir KLİNİK KULLANIM; Enterokokal enfeksiyonlar Listeriosis Akut sinüzit, otit, bronşit, Endokardit profılaksisinde (Amoksisilin) kullanılırlar. D – KARBOKSI PENISILINLER (Antipseudomonal Penisilinler) KARBENİSİLİN -IV TİKARSİLİN – IV MEZLOSİLİN -IV PİPERASİLİN -IV SPEKTRUM: Pseudomonas aeruginosa Enterobakteriaceae ( Proteus, Enterobakter, Morganella, Providencia ) Bakteroides spp KLİNİK KULLANIM: Pseudomonas enfeksiyonlarında kullanılırdı fakat karboksipenisilinlerin yerini üreidopenisilinler almıştır. E – UREIDOPENISILINLER MEZLOSİLİN PİPERASİLİN SPEKTRUM: GENİŞ SPEKTRUMLU GRAM (-) AKTİVİTE: (P. aureginosa ve Enterobakteria dahil) ANAEROBLAR B. fragilis Fusobakterium Clostridia STREPTOKOKLAR VE ENTEROKOKLAR aşağıdaki bakterilere etkisizdir: Stafılokoklar Klebsiella ( %50 ) KLİNİK KULLANIM: Pseudomonas enfeksiyonları Diğer gram (-) basiler enfeksiyonlar Nosocomial enfeksiyonlar dirençli Pseudomonas gelişimini önlemek için genellikle aminoglikozidlerle kombine edilirler. PENİSİLİNLERİN YAN ETKİLERİ 1- HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI: Anafılaksi, ürtiker, wheezing, bronkospazm. 2- HEPATİT: Oksasilin, Nafsilin 3- INTERSTISYEL NEFRİT. 4- MYOKLONİK EPİLEPTİK ATAKLAR: Böbrek yetmezliği olan hastalara yüksek doz verilirse. 5- DİARE. 6- DÖKÜNTÜ: Infeksiyoz mononükleozisli hastaya Ampisilin verilirse ortaya çıkar. PENİSİLİNLERE KARŞI DİRENÇ MEKANİZMALARI 1- BETALAKTAMAZ YAPIMI: Özellikle H. Influenza ve N. gonorea da 2- PENİSİLİN BAĞLAYICI PROTEİNDE ( PBP ) DEĞİŞİM : PBP nin penisilin afınitesi azalır özellikle Pnemokoklarda görülür. 3- HÜCRE ZARININ ANTİBİYOTİKLERE GEÇİRGENLİĞİNİN AZALMASI: Özellikle Gram (-) lerde görülür. ENFEKSİYON HASTALIKLARI dr aydoğan lermi, Enfeksiyon, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı Enfeksiyon, infectious, enfeksiyon hastalıkları, enfeksiyon uzmanı, Enfeksiyonlu Yara, Nörolojik Hastalıklar, Kemik İltihabı, Kronik Otit, Akciğer Hastalıkları, Orta kulak İltihabı, Hepatit B, Hepatit C, KOAH – Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı, İdrar Yolu enfeksiyonu, Grip, Bruselloz, Febril Nötropeni, Enfeksiyon Hastalıkları, Bulaşıcı Hastalıklar, Anaerob Enfeksiyonlar, Aort Kapağı Hastalıkları, Saman Nezlesi (Alerjik Rinit), Mide-Bağırsak enfeksiyonları, HIV, AIDS, Viral Enfeksiyon, Üriner Enfeksiyon, Hepatit A, Boğaz İltihabı, Grip, Halsizlik, İshal, Kalp Ağrısı, Göz Ağrısı, Enterit, Bronşit, Ateş, Bakteriüri, Cilt Hastalıkları, Karın Ağrısı, Kızamık, Tifo, Pnömoni, solunum yolu enfeksiyonları, Beyin enfarktüsü, Sarılık, Menenjit, Kuduz (hidrofobi), Kuduz, Lenfanjit, lenfadenit, sinüzit, Böbrek İltihabı, nefrit, rinit, anjin, akıntı, döküntü, kaşıntı, bulantı, kusma, ishal, kanlı ishal, kist, karaciğerde kist, köpek kisti, kediden bulaşan, köpekten bulaşan, evcil hayvanlardan bulaşan, yemekten bulaşan, sulardan bulaşan, havuzdan bulaşan, cinsel yolla bulaşan, temasla bulaşan, terlikten bulaşan, keneyle bulaşan, kene ile bulaşan, fareyle bulaşan, kanalizasyon, fosseptik, havludan bulaşan, tuvaletten bulaşan, kirli su, kirli sularla bulaşan, baş ağrısı, burun akıntısı, nezle, mayasıl, hemoroit, sifiliz, bel soğukluğu, şankr, şankroid, frengi, konjonktivit, sivilce, apse, kabuk, içi cerahatli, irin, irinli, apse boşaltma, düşük, doğumsal, genetik, idrarda yanma, kokulu akıntı, koyu akıntı, beyaz akıntı, akıntı ve kaşıntı, akıntı ve yanma, akıntı ve kanama, akıntı ve ateş, peniste akıntı, penis ucunda kaşıntı, peniste yanma, peniste yara, vajinada yara, kanlı idrar, kanlı akıntı, cerahatli akıntı, kanlı dışkılama, yeşil dışkılama, sulu dışkılama, makatta yara, anüste akıntı, makatta kanama, tırnak kırılması, tırnaklarda bozulma, mantar, mantar enfeksiyonu, tırnak mantarı, cilt mantarı, mantar tedavisi, akıntı tedavisi, tırnak tedavisi, adet kesilmesi, gebelik enfeksiyonu, bebek enfeksiyonu, çocuk enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu, tırnak enfeksiyonu, karaciğer hastalıkları, karaciğer enfeksiyonu, safra kesesi enfeksiyonu, kemik enfeksiyonu, dalak enfeksiyonu, göz enfeksiyonları, göz kapağı enfeksiyonu, cilt enfeksiyonları, döküntülü enfeksiyonlar, tırnak enfeksiyonları, sinüzit, sinüs, göz, konjonktivit, otit, kulak zarı, zatürre, zatürre, pnömoni, pnömoni, akciğer enfeksiyonu, ince hastalık, tüberküloz, toplumdan bulaşan, havadan bulaşan, öksürükle bulaşan, nefesle bulaşan, okuldan bulaşan, parazit, bağırsak paraziti, solucan, solucan tedavisi, parazit tedavisi, kurt tedavisi, dışkıda solucan, dışkıda kurt, dışkıda parazit, kilo kaybı, kilo alamama, Nörit, Nöritis, Nevrit, Nevritis, Nevralji, meningoensefalit, ensefalo myelitler, düşük araştırması, torch, toksoplazma, rubella, rubeola, 5. Hastalık, 6. Hastalık, kızamıkçık, antibiyotikler, anti viraller, virüs, virus, barsak enfeksiyonu, ishal, dizanteri, kolera, amipli dizanteri, basili dizanteri, rota, adeno, rota virüs, adeno virüs, viral enfeksiyonlar, mantar enfeksiyonları, memede apse, vajinada kaşıntı akıntı, vajinada kanlı akıntı, hpv, aids nedir, hepatit nedir, zatüre nedir, menenjit nedir, enfeksiyon nedir, enfeksiyonu ne demek, osteomyelit, osteokondrit, zona, hsv, zona zoster, abdomen, periton, peritonit, apandisit, nefrit, piyelonefrit, sistit, üretrit, üretero vesikal reflu, hepato renal sendrom, salpenjit, salpingo ooforit, pid, pelvik inflamatuar hastalık, pelvis enfeksiyonları, jinjivit, diş apsesi, diş enfeksiyonları, parotit, kaba kulak, rinit, rektal apse, peri anal enfeksiyon, kemik eklem enfeksiyonları, artrit, kemik enfeksiyonu, eklem enfeksiyonu, kronik osteomyelit, perianal apse, ülseratif kolit, crohn, kron, çölyak, divertikül, divertikülit, balık zehirlenmesi, gıda intoks, gıda zehirlenmesi, gıdalar ile bulaşan enfeksiyonlar, sulardan bulaşan enfeksiyonlar, epiglottit, özefajit, gastrit, helikobakter pilori ,hpv aşısı, aşılar, zatüre aşısı, grip aşısı, influenza aşısı, menenjit aşısı, çocukluk aşıları, evlilik testleri, çocukluk çağı hastalıkları, döküntülü enfeksiyonlar, bulaşıcı enfeksiyonlar, tatilde oluşacak enfeksiyonlar, seyahat hastalıkları, sıtma, sivrisinekler ile bulaşan enfeksiyonlar, kenelerden bulaşan enfeksiyonlar, kene, sivrisinek, farelerden bulaşan enfeksiyonlar, kırım Kongo kanamalı ateşi, ebola, ebola enfeksiyonu, ebola nedir, ebola tedavisi, kkka, döküntü, kaşıntı, koma, yoğun bakım, yoğun bakım enfeksiyonları, ventilatör ilişkili pnemoni, hastane enfeksiyonları, vektör, trikomonas vajinalis, gardnerella vajinalis, giyardiya, trişinella, e. Coli, pseudomonas, beta, beta enfeksiyonu, boğaz enfeksiyonu, yüksek ateş boğaz ağrısı, üşüme titreme, titreme terleme, döküntü kaşıntı, idrarda yanma, idrar yolu enfeksiyonu, peniste yanma, idrar yaparken yanma sızlama, idrarda koyulaşma, idrarda koku, dışkıda kötü koku, kötü kokulu akıntı, cerahatli akıntı, şant, şant enfeksiyonu, anal yolla bulaşan, oral yolla bulaşan, sex ile bulaşan, sex, anal sex ile bulaşan, seks, seks ile bulaşan, anal seks ile bulaşan, anal seks, oral seks ile bulaşan enfeksiyon, meni ile bulaşan, vajinal salgılar ile bulaşan, tükürükten bulaşan, kondom, kondom kullanımı, dildo ile bulaşan enfeksiyon, dövme ile bulaşan enfeksiyonlar, vücut deldirme, piercing, steril, steril olmayan, dezenfeksiyon, pansuman, KREATİNİN KLİRENSİ Creatinine clearance; Kreatin Klirensi; Cc Cl; Kandaki kreatinin miktarının ne hızla temizlendiğini gösteren ve böbrek fonksiyonları hakkında detaylı bilgiler veren bir testtir. Ölçüm için kan ve idrar örneği gerekir. Kan ve idrarda kreatinin miktarı ile ve günlük idrar miktarı ile hesaplanarak bulunan bir değerdir. Kreatin klirensi yaşla birlikte düşer ( her 10 yılda bir 6,5 ml/min/1,73m2 azalır). Kreatin klirensi böbrek glomerülerinden kan akışını hesaplamakta da kullanılır (Glomerular Filtration Rate= GFR) ancak filtre edilen kreatinin in küçük bir kısmı geri emildiğinden GFR ölçümü olağandan fazla çıkabilir ki bu durum böbrek hastalıklarında daha fazla olur. Kreatin klirensi normal değeri: Erkeklerde: 97-137 ml/dk. Kadınlarda: 88-128 ml/dk dır. Kreatin klirensini düşüren hastalıklar nelerdir? Akut tübüler nekroz, Mesane tıkanması, Konjestif kalp yetmezliği, Susuz kalmak ( dehidratasyon), İleri böbrek hastalıkları, Glomerülonefritler, Böbrek yetmezliği, Böbrek kan akımının bozulduğu durumlar ( şok, vb), İdrar çıkışının tıkandığı hastalıklar da kreatin klirensi düşer. Aşağıdaki durumlar test sonucunu olumsuz etkiler: 24 saatlik idrar toplama hatası, Gebelik, Aşırı egzersiz hesaplamayı bozar. Referanslar: Landry DW, Bazari H. Approach to the patient with renal disease. In: Goldman L, Schafer AI, eds. Cecil Medicine. 24th ed. Philadelphia, Pa: Saunders Elsevier; 2011:chap 116. DİFTERİ Difteri; Diphteria; Kuşpalazı; Difteri solunum yolu ile bulaşan çok bulaşıcı bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalık solunum yolu ile bulaşır,hapşırık, öksürük ile havaya karışan mikroplar diğer insanlara bulaşarak hastalık yapar. Hastalığa corynebacterium diphteriae adında bir bakteri sebep olur. Solunum yoluyla bulaşan difteri mikropları en çok boğaz ve burunda yerleşerek difteri yaparlar. Boğazda solunum yollarını kaplayan sarı gri bir zar görülür. Bu zar solunum yollarını daraltıp tıkayabilir. Burunda da burun içini kaplayan sarı gri zarlar görülür ve solunum yollarını tıkar. Difteri sadece burun ve boğazda olmaz. Mikroplar deriye bulaşırsa ciltte iltihabi yaralara neden olabilirler. Aşılama ile difteri çok azalmıştır. Ülkemizde 2004 yılından buyana görülmemektedir ancak 2011 yılında yeni hastalar tespit edilmiştir. Aşılamanın kötü olduğu ülkelere seyahat, kalabalık ortamlar, kötü temizlik şartları, aşılanmamış olmak difteri için risk teşkil eder. Difteri belirtileri nelerdir? Difteri hastalığının kuluçka süresi 2-5 gündür. Hastalık Deride maviye çalan renk değişimi Burunda kanlı akıntı Nefes almakta sıkıntı, hırıltılı soluma, Seste kabalaşma, boğukluk, Hızlı soluma Titreme, üşüme, Havlar tarzda öksürük, Boğaz ağrısı, Tükürüğünü yutamama, ağızdan salya akması, Ateş, Yutkunurken ağrı, Nadiren cilt lezyonları ile seyreder. Hastanın boyun lenf bezleri şişer ve boyun kabalaşır. Difteri teşhisi nasıl konur: Difteri teşhisi hastanın şikayetleri, klinik görünüm ve muayene bulgularına ilaveten Boğaz kültürü ile konur. Difteri tehlikeli bir hastalık mıdır? Difteri çok tehlikeli ve ölümcül sonuçları olabilen bir hastalıktır. Hastalık çocuk erişkin tüm yaştaki insanları tutabilir. Hastalık hafif boğaz ağrısı ile seyredebileceği gibi çok ağır tablolar ile de seyredebilir bu vakaların % 10 u ölümle sonuçlanır. Difteri mikrobu yaptığı toksin nedeniyle iltihaplanmasına yol açar ve çalışmasını ciddi bozabilir. kalbin şekilde Difteri nin en önemli ve tehlikeli komplikasyonu kalp kasının iltihaplanmasıdır ( miyokardit ). Nadiren sinir sisteminin de iltihaplanması ve buna bağlı felç ( paralizi ) görülür. Nadiren difteriye bağlı böbrek tutulumu ( nefrit ) olur. Difteri nasıl tedavi edilir? Difteri şüphesi başladığı anda test sonuçları beklenmeden tedaviye başlanmalıdır. Difteri tedavisinde hem antibiyotik hem de difteri anti serumu verilmelidir. Tedavide antibiyotik olarak Penisilin yada Eritromisin kullanılır. Hastalar düzelme görülene dek hastanede yatırılarak tedavi edilmelidir. Difteri ile teması olan herkese aşı yapılarak koruma altına alınmalıdır. Difteri aşısı 10 yıl boyunca koruma sağlar. Erişkinlerin her 10 yılda bir difteri aşısı yaptırması önerilir. Nezaman difteriden şüphelenelim : Yakın zamanda difteri geçirmiş biri ile temasınız oldu ise, Bölgenizde difteri var ve hastanızda Boğaz ağrısı, Ateş, Boğuk ses, Havlar tarzda öksürük, Kanlı burun akıntısı, Yutma güçlüğü, Üşüme titreme, Nefes alma zorluğu veya hırıltılı solunum Boğaz ağrısı şikayetleri var ise mutlaka doktorunuza danışınız. Difteri aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Difteri aşısı ancak 10 yıl korur. Aşının 10 yılda bir tekrarlanması gerekir. Referanslar: 1Common Misconceptions about Vaccination http://www.cdc.gov/vaccines/vac-gen/6mishome.htm 2- Beers MH, Fletcher AJ, Jones TV, et al. The Merck Manual of Medical Information: Second Home Edition . Whitehouse Station, NJ: Merck Research Laboratories; 2003. 3- Epidemiology and Prevention of Vaccine-Preventable Diseases . 8th ed (2005). Published by the National Immunization Program, Centers for Disease Control and Prevention, US Department of Health and Human Services. Available at: http://www.cdc.gov/nip/publications/pink/dip.pdf. 4- Recommended adult immunization schedule—United States, 2010. Centers for Disease Control and Prevention, MMWR website. Available at: http://www.cdc.gov/mmwr/PDF/wk/mm5901-Immunization.pdf . Published January 15, 2010. Accessed January 24, 2011. 5- Recommended immunization schedule for persons aged 0 through 6 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011. 6- Recommended immunization schedule for persons aged 7 through 18 years—United States 2010. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_7-18yrs-schedule-pr.pdf . Accessed January 24, 2011. 7- Tetanus, diphtheria (Td) or tetanus, diphtheria, pertussis (Tdap) vaccine: what you need to know. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/vaccines/recs/schedules/downloads/child/201 0/10_0-6yrs-schedule-pr.pdf . Published November 18, 2008. Accessed January 24, 2011. 8- 1/24/2011 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Centers for Disease Control and Prevention (CDC). Updated recommendations for use of tetanus toxoid, reduced diphtheria toxoid and acellular pertussis (tdap) vaccine from the advisory committee on immunization practices, 2010. MMWR Morb Mortal Wkly Rep. 2011;60(1):13-15. AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ Böbrek Yetmezliği; ABY; Acute Renal Failure; ARF; Böbrek fonksiyonlarının aniden durmasıdır. Böbrekler vücudumuzdaki atık maddeleri kandan süzerek atan ve sıvı dengesini sağlayan organdır. Akut böbrek yetmezliği zaman içinde düzelebilir. Bu süre içinde kanı temizleme görevini diyaliz makineleri yapar. Akut Böbrek Yetmezliği Neden Olur? Akut böbrek yetmezliği birçok sebebe bağlı olabilir. Anatomik olarak üç bölge önemlidir: Kanın böbreklere girmeden önceki kısmından kaynaklanan akut böbrek yetmezliğine PRE RENAL AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ, Böbreklerden kaynaklanan akut böbrek yetmezliğine: RENAL AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ, İdrarın idrar kanalına girmeden önceki kısmından kaynaklanan böbrek yetmezliğine ise POST RENAL AKUT BÖBREK YETMEZLİĞİ DENİR. Pre renal Akut Böbrek Yetmezliği: Kanın böbreklere girmeden önceki hali nedeniyle ortay a çıkan ani böbrek fonksiyon kayıplarıdır. Problem kan akımında yada kan basıncında yada kanın içeriğinde olabilir. Tansiyon düşüklüğü, Akut su kaybı ( ishal gibi ), Akut kan kayıpları, Ağır enfeksiyonlara bağlı olabilir. Bu durumlarda böbrek normal olsa da gelen kan akımının miktarı, basıncı yada içeriğine bağlı olarak iş göremez ve akut böbrek yetmezliği ortaya çıkar. Renal Akut Böbrek Yetmezliği: Böbreklerin kendisinden kaynaklanana problemlere bağlıdır. Akut tübüler nekroz diye de bilinir. Filtre olarak çalışan böbrek hücrelerinin ölmesi sonucu ortaya çıkar. Böbrek hücreleri: Oksijensiz kalınca, Kansız kalınca, Bazı ilaçlar nedeniyle, Zehirli maddeler nedeniyle, Ağır alerjiler ve Ağır enfeksiyonlar nedeniyle ölebilir ve akut böbrek yetmezliği ortaya çıkar. Post Renal Akut Böbrek Yetmezliği: Böbrekten çıkan idrarın tıkanma, tümör, taş ve prostat gibi sebeplere bağlı olarak akamaması nedeniyle birikip böbrek fonksiyonunu bozması da akut böbrek yetmezliğine neden olur. Akut böbrek yetmezliği kimlerde görülür? Akut böbrek yetmezliği herkes de ve her yaşta çıkabilir. Ancak aşağıdaki faktörlerin varlığı çıkmasını kolaylaştırır: ortaya ortaya Kronik hastalıklar Diyabet, Hipertansiyon Kalp yetmezliği, Böbrek hastalıkları, Böbrek taşı, Karaciğer yetmezliği Yaşlılık, Susuz kalmak, Kanama; özellikle mide barsak sistemi kanamaları, Böbreğe zararlı ilaçlar kullanmak: Bazı antibiyotikler, Kontrast maddeler, Kemoterapi ilaçları, Sahte ilaçlar, Cerrahi girişimler, Ağrıkesici ilaçlar İbuprofen, Naproksen sodyum, Ketoprofen, ACE ( Angiotensin Converting Enzyme ) inhibitörü tansiyon ilaçları kullanmak, İdrar yollarını tıkayan durumlar, Taş, Tümör, Prostat, Akut böbrek yetmezliği şikayetleri: Akut böbrek yetmezliği çok ciddi bir hastalıktır. Aşağıdaki şikayetlerin hepsi birden ortaya çıkmaz, bazı hastalarda şikayetler hafif olabilir. En sık görülen şikayetler: Vücutta şişme, İdrar miktarında azalma, İdrara çıkma sayısında azalma, Kuyu renkli idrar, Halsizlik, yorgunluk, Çabuk yorulma, Sersemlik hali, Bulantı, kusma, İştahsızlık, Kas ağrıları ve kramplar, Kas güçsüzlüğü, Ağızda metalik tat, İleri derecede yetemezliklerde Kasılmalar ve koma görülür. epilepsi benzeri Akut Böbrek Yetmezliğinde teşhis: Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Kesin teşhis laboratuar testleri ile konur. Akut böbrek yetmezliği düşünülen hastada aşağıdaki testler yapılır: Tam kan sayımı ( Hemogram), Tam İdrar tahlili, Üre, Kreatin, Elektrolitler, Kalsiyum, Fosfor, ALP, Total protein, Mikroalbumin, Albümin, İdrarda protein, İdrarda kreatin, ANA ( anti Nükleer Antikor), ASO ( anti streptolizin O), Anti Nötrofil Sitoplazmik Antikor, Anti Glomeruller Basement Membran antikor, testleri tanı koydurur. Laboratuar testleri yanında böbrek ultrasonografisi, ilaçlı böbrek filmi, böbrek tomografisi teşhis için önemli tetkiklerdir. Akut Böbrek Yetmezliğinde tedavi: Akut böbrek yetmezliğinin tedavisi altta yatan hastalığın sebebine ve şiddetine bağlıdır. Böbrek yetmezliğine sebep olan faktörler ortadan kaldırılmaya çalışılır. Var ise tıkanıklığın giderilmesi, Böbreğe yeteri kadar kan gitmesini sağlamak, Böbrek fonksiyonunu bozan ilaçları kesmek, Enfeksiyonları tedavi etmek, Bu süre içinde hasta diyalize alınarak böbrekler üzerindeki yük hafifletilebilir. Akut böbrek yetmezliğinden korunma: Böbrek yetmezliğinden dikkate almak gerekir: korunmak için aşağıdaki önlemleri Her yıl böbrek fonksiyonlarını da içeren basit bir check- up yaptırmak, Her gün yeterli su içmek, Böbrek fonksiyonlarını bozan ilaçları kullanmamak, bilmediği ilacı almamak, Daha önce geçirilmiş böbrek hastalığı yada kronik hastalığı olan kişilerin daha sık olarak böbrek fonksiyonlarına baktırmaları önerilmektedir. Referanslar: 1. National Kidney Disease Education Program http://www.nkdep.nih.gov/ 2. National Kidney Foundation http://www.kidney.org 3. The College of Family Physicians of Canada http://www.cfpc.ca/ 4. The Kidney Foundation of Canada http://www.kidney.ca/ 5. Acute renal failure. DynaMed website. Available at: http://dynamed102.ebscohost.com/Detail.aspx?id=114941. Accessed June 6, 2007. 6. Hilton R. Acute renal failure. BMJ . 2006;333:786-790. Available at: http://www.ncbi.nlm.nih.gov/sites/entrez?db=pubmed&cmd=Retriev e&dopt=Abstract&list_uids=17038736. Accessed June 6, 2007. 7. Needham E. Management of acute renal failure. Am Fam Physician . 2005;72:1739-1746. Available at: http://www.aafp.org/afp/20051101/1739.html. Accessed June 6, 2007. 8. Rondon-Berrios H, Palevsky PM. Treatment of acute kidney injury: an update on the management of renal replacement therapy. Curr Opin Nephrol Hypertens. 2007;16:64-70 9. Venkataraman R, Kellum JA. Prevention of acute renal failure. Chest. 2007;131:300-308 ÜRE BUN; Blood Urea Nitrojen; Üre insan vücudunda nitrojen metabolizmasının son ürünüdür. Yağ, protein ve karbonhidrat tüketimi sonucu karaciğerde üre oluşur. Üre böbreklerden atılır. Bkz: BUN Üre için normal Değerler: Erkek: 10-50 mg/dl Kadın: 10-50 mg/dl Üreyi arttıran sebepler: Böbrek hastalıkları, Dolaşım bozuklukları, böbreğin yeterince kanlanamaması, İdrar yollarının tıkanması, Protein metabolizmasının artması, Aşırı protein alımı, Üreyi Azaltan Sebepler: Karaciğer yetmezliği, siroz, Bazı böbrek hastalıkları, Beslenme bozukluğu, Hormonal hastalıklar, Gebeliğin son dönemi Böbrek üstü bezi hastalıklarında üre miktarı azalır. İDRARDA PROTEİN İdrarda Albümin; Proteinüri; Albuminüri; İdrarla atılan protein miktarının ölçülmesidir. Herhangi bir zamanda alınan idrar örneğinden yada 24 saatlik idrar örneğinden bakılır. Aşağıdaki durumlar idrarda protein laboratuar testi sonucunu etkiler: • Dehidratasyon ( susuz kalma ), • Radyolojik kontrast madde ( örnek alımından önceki 3 gün içinde kullanılan kontrast maddeler sonucu bozar), • Stres, • Aşırı egzersiz, • İdrar yolu enfeksiyonları sonucu bozar. İdrarda protein neden bakılır? İdrarda protein miktarına özellikle böbrek hastalıkları şüphesinde bakılır. Normalde idrarda protein çok az bulunur. Kan proteinini çok yüksek ise böbrekler normal olsa da idrarda protein çıkar. Böbrek hastalıklarında ise kan proteini çok düşük olsa da idrarla protein çıkar. İdrarda protein için normal değerler: Spot idrarda albümin: 0-8 mg/dL 24 saatlik idrarda albümin: <80mg/dL dir. İdrarda Protein Pozitif olması ne anlama gelir? İdrar proteinin de hafif artış genellikle bir hastalığa işaret etmez. Ancak idrar proteinin de büyük artışlar aşağıdaki hastalıklara bağlı olabilir: Amiloidoz, Mesane tümörü, Konjestif kalp yetmezliği, Dehidratasyon, Diyabetik nefropati, Glomerülonefrit, Goodpasture sendromu, Ağır metal zehirlenmesi, Böbrek hasarı yapan ilaçlar, Polikistik böbrek, Preeklampsi ( gebelik zehirlenmesi), Sistemik lupus eritematozus, İdrar yolu enfeksiyonu sırasında görülür. Ayrıca aşağıdaki durumların protein miktarı önemlidir: değerlendirilmesinde idrarda Akut nefritik sendrom, Sepsis, Eklampsi, Hemolitik üremik sendrom, İnterstisyel nefrit, Meduller kistik böbrek, Membranoproliferatif glomerulonefritler (GNI ve GNII), Membranöz nefropati, Nekrotizan vaskülit, Post streptokoksik glomerülonefrit, Rapidly progressif ( cresentrik ) glomerulonefrit, Reflu nefropati, Renal ven trombozu değerlendirme ve takibinde idrarda protein miktarına bakılır. References 1. Landry DW, Bazari H. Approach to the patient with renal disease. In: Goldman L, Ausiello D, eds. Cecil Medicine. 24th ed. Philadelphia