The Decaameron - Giovanni Boccaccio

advertisement
The Decaameron - Giovanni Boccaccio
Zeus tarafından yazıldı.
Cumartesi, 25 Eylül 2010 13:42 -
Giovanni Boccaccio, İtalyan dilinde düzyazının temelini atan yazardır. Yazı dili olarak Latincenin
kullanıldığı on dördüncü yüzyıl İtalya’sında, Boccaccio başyapıtı ‘Decameron’u halk ağzıyla
(İtalyanca) yazmış, bu kitabında hem bir çağın günlük yaşama biçiminden gerçekçi gözlemler
aktarmış, hem de İtalyan dilinin daha sonraki gelişme aşamalarına kaynak oluşturacak bir
düzyazı düzeni kurmuştur.’
Dünya edebiyatının ilk hikâyecisi olarak sayılan ‘Boccaccio’nun 1348-1351 yılları arasında
yazdığı başyapıtı ‘Decameron’ on gün boyunca anlatılan yüz öyküden oluşur. Günde on öykü
anlatılır. Her günü bir kral ya da kraliçe yönetir. Yazar ‘Decameron’un önsözünde kitabın
özelliklerini açıklar, sevenlerin, özellikle de seven kadınların acılarınını hafifletmeyi amaçladığını
belirtir. ‘Decameron’ gelişmekte olan Floransa bujuvazisinin, işleri nedeniyle sık sık uzak
ülkelere giden kocalarının dönüşünü beklemekle ömür tüketen kadınları için yazılmııştır.
Veba salgınından kaçmak için bir araya gelen yedi genç kadınla üç genç erkek ‘gönüllerince
yaşayarak gülüp eğlenmek aklın sınırları dışına taşmayan zevkler tadabilmek ‘ amacıyla, önce
Fiesole dolaylarında bir evde, sonra da bir şatoda konaklarlar. Her gün (cumartesi ile pazar
dışında) öğleden sonra, her biri bir öykü anlatır. Öykünün konusunu günün yöneticisi (kral ya da
kraliçe belirler. Birinci ve dokuzuncu günde ise, herkes istediği öyküyü anlatır. Böylece yüz öykü
anlatılmış olur. Mutluluklar, gönül yaraları, kadın erkek ilişkileri, yerinde verilen yanıtlar, çıkar
peşinde koşan din adamları, öykülerin başlıca konularını oluşturur. Her günün bitiminde yemek
yenir, şarkı söylenir, dans edilir.’
Decameron eğlendirici ve edebi yönünün ötesinde, 14. yüzyıl batı hayat tarzını anlatan tarihi bir
belge olarak büyük önem taşır.
1/4
The Decaameron - Giovanni Boccaccio
Zeus tarafından yazıldı.
Cumartesi, 25 Eylül 2010 13:42 -
Decameron, hümanizmin doğuşundan önce hümanizmi müjdeleyen ve skolastik düşünceya
karşı muhalefet bayrağını açan ilk yapıtlardandır.
15. ve 16. yüzyılları kapsayan, insanın dinsel baskı ve dogmalardan kurtularak kendine
dönüşü­nün bir ifadesi olan Rönesans ( yeniden doğuş ) sürecinde özgürleşme özlemle­ri,
toplumsal ve kültürel uyanış, edebiyat, bilim ve sanatlarda­ki gelişme kiliseye geri adım
attırmıştır. Yunan edebiyatı ve Latin edebiyatı ürünleri Avrupa’daki ulusal dillere çevrilmiştir. İşte
Decameron’da bu dönemde büyük önem taşımıştır.
Boccaccio, dinsel konuları değil, doğrudan insanı an­latmış; günlük olayları işlemiştir.
Decameron ‘dan Bir Hikaye
Yalancı Aşçı ve Turna Kuşu
Bir zamanlar, Floransa’da zengin bir soylunun yalancı bir aşçısı varmış. Bir akşam, efendisinin
verdiği davet için şişe geçirdiği turna kuşunu pişirirken, köylü kadınlardan biri onu görmek için
uğramış:
“Bu kızartma da ne kadar güzel kokuyor! Tadına bakabilir miyim?” diye sormuş.
Kadına hoş görünmek isteyen aşçı, turna kuşunun bir butunu ona armağan etmiş. Kızartma
sofraya götürüldüğünde, ev sahibi hemen bir parçasının eksik olduğunu fark etmiş ve aşçıyı
çağırtmış.
“Turna kuşunun öteki butuna ne oldu?” diye sormuş.
Aşçı kendinden emin, “Turna kuşlarının tek butu olduğunu herkes bilir!” demiş.
Adam, “Sen benim hayatımda ilk kez turna kuşu gördüğümü mü sanıyorsun?” diye kızmış.
“Ama bu doğru!” diye ısrar etmiş aşçı ve, “bana canlı turna kuşları bulabilirseniz, size bunu
kanıtlarım!” demiş.
“Yarın sabah benimle köye gel: Turna kuşlarının kaç butu olurmuş, göreceğiz!” diye yanıtlamış
canı sıkılan soylu.
Ertesi gün, aşçı efendisine bir turna kuşu sürüsü göstermiş. Hepsi çayıra dağılmış, tek bacakları
üstünde duruyorlarmış.
“İşte efendim! Gördüğünüz gibi, turna kuşlarının yalnız bir tek butu var!” demiş aşçı.
Adam ellerini çırpmış ve kuşlar havalanmış. Böylece uzun bacaklarının ikisi de görünmüş.
“Şimdi ben de iki bacaklı olduklarını gördüm!” demiş palavracı aşçı kurnazca. “Ama dün
sofrada, siz ellerinizi çırpmamıştınız, efendim!” diye eklemiş.
Kitabın Künyesi
Decameron
Giovanni Boccaccio
Oğlak Yayınları
Çeviren: Rekin Teksoy
720 sayfa, Baskı Tarihi: 1999
2/4
The Decaameron - Giovanni Boccaccio
Zeus tarafından yazıldı.
Cumartesi, 25 Eylül 2010 13:42 -
Giovanni Boccaccio ‘nun Hayatı
Giovanni Boccaccio (16 Haziran 1313 – 21 Aralık 1375) İtalyan bir yazar ve şairdi. Rönesans
hümanizmi için oldukça önemliydi; eserleri arasında Decameron en fazla tanınanıydı.
Döneminde realizmi, hisleri ve zekasıyla kullandığı için önemli olmuştur.
Floransalı bir bankacının; evlilik dışı bir ilişkisinden doğan Boccaccio, önceki bir biyografisinde
annesinin Parisli bir kadın olduğu ileri sürülmüştür. Floransa’da büyümüş; ve Dante’den
esinlenmiştir. Babasının Napoli’ye taşınması üzerine; O da taşınır ve 6 yıl burada yaşar.
Studium’da hukuk eğitimi aldıktan sonra; bankacılık yerine hukuka yönelir. 1330 yılında Mario
ve Giulio isminde iki de evlilik dışı çocuğu olur.
Bu dönemde Filostrato ve Teseida şiir çalışmalarına da başlar ve Fransız edebiyatından
esinlenir. Floransa’ya veba salgını sonrasında 1341′de geri döndükten sonra; Ameto’yu yazar.
1344′de tekrar evlilik dışı bir çocuğu Violante doğar.
1348′deki kara ölüm Floransa’yı da oldukça etkiler ve bu daha sonra Decameron’da
kullanılacaktır. Bu salgında nüfusun %75′i ölür. Decameron’u yazmaya 1349 yılında başlayan
Boccaccio, 1352′de eserini bitirmesine rağmen, 1370-1371 yıllarında da eserini tekrar yazar.
Yazıtları hala günümüzde mevcuttur.
Giovanni Boccaccio dünya edebiyatının ilk hikâyecisi olarak sayılmaktadır (Decameron ise ilk
hikâye).
Obezite sorunları da yaşayan Boccacio, son yıllarını hastalıkla geçirir ve 21 Aralık 1375′de ölür.
Eserleri
* Rime (1914, Büyük yaşamı boyunca yazdığı şiirlerin sadeleştirilmiş ve açıklamalı basımı)
Filocolo (Düzyazı)
* Filostrato (Şiir)
* Elegia di Madonna Fiammetta (Roman)
* Decameron (Öyküler)
3/4
The Decaameron - Giovanni Boccaccio
Zeus tarafından yazıldı.
Cumartesi, 25 Eylül 2010 13:42 -
* Commento alla Commedia (Dante’nin Tanrısal Komedya’sının yorumu)
4/4
Download