TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ…………….........3 Avrupa’nın ‘Tek kuruş yok’ ültimatomu etkili oldu ‘referandum’ rafa kalktı G20'nin gündemi borç krizi ve Yunanistan Draghi: Krize yönelik olağanüstü önlemler geçici, piyasalara destek sürecek Kur yükseldi, içki ve sigara ÖTV zammı yedi, enflasyon 9 yılın rekorunu kırdı Yıldız: Nükleer enerji büyük yatırım, bu iş Sarkozy ile olmaz Tüketici ve KOBİ kredilerinde büyüdü 9 aylık kârı 1.6 milyar liraya çıktı Dış dalgalara karşı güçlü durdu 2 milyar 468 milyon lira kâr etti En düşük taşıt vergisi 480 liraya çıkıyor MİLLİYET GAZETESİ……………........10 IMF Başkanı Avrupa için finansal destek turuna çıkıyor Süper Mario’dan ilk sürpriz geldi Yeni yıl zamları yüzde 10’u geçecek Bill Gates’ten liderlere Robin Hood vergisi çağrısı Turkcell son çeyrekte 537 milyon TL kâr etti TÜPRAŞ karını yüzde 36 artırdı Güngör Uras… Yunanistan’da dün olmayanlar yarın olmayacak denilemez SABAH GAZETESİ..................................15 İtalya'da IMF takibinde Çin'in dış ticareti 3 trilyon dolar Asya'da borsalar yükseldi Enflasyon hedefi tutacak Bankalarda mevduat rekor kırdı RADİKAL GAZETESİ.............................20 Kamu silbaştan Eşit işe eşit ücrete 900 milyon TL maliyet Uğur Gürses… Hükümet borsaya giriyor! HABERTÜRK GAZETESİ......................23 Rusya'dan AB'ye destek! İMKB yönetimi neden değişiyor? Zorunlu karşılıklar hakkında tebliğde değişiklik Üç ayda 8 milyar dolar! Bakırın yükselişi 3. gününde! TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 2 DÜNYA GAZETESİ.................................26 Yatırımcı huzur arıyor Enflasyonda kısa vadeli çıkış sürecek Prof.Dr. Taner Berksoy… Enflasyon hızlandı ama Ömer Faruk Çolak…Kriz Bitmiyor TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 3 HÜRRİYET GAZETESİ Avrupa’nın ‘Tek kuruş yok’ ültimatomu etkili oldu ‘referandum’ rafa kalktı Ekonomik krizle mücadele eden Yunanistan’da Başbakan Yorgo Papandreu referandum kararında yumuşamaya gitti, “Muhalefet ekonomik önlem paketine güvenoyu verirse referandumu rafa kaldırırız” dedi. Avrupalı liderlerin yoğun baskısı ile karşılaşan Papandreu’nun geri adım atmasında Merkel ile Sarkozy’nin ‘referanduma kadar tek sent (kuruş) alamazsınız’ mesajının etkili olduğu kaydedildi. YUNANİSTAN Başbakanı Yorgo Papandreu, hükümetin ekonomik krizle mücadelede aldığı önlemleri ve Avrupa Birliği (AB) zirvesinde belirlenen 130 milyar Euro’luk son yardım paketini referanduma götürme konusunda geri adım attı. Papandreu’nun referandum kararı AB yönetiminde yarattığı şokun yanı sıra Yunanistan’da siyasi krize yol açmıştı. Cannes’da devam eden G-20 zirvesinden önce Euro Bölgesi’nin patronları Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile bir araya gelen Papandreu dün bakanlar kurulunu acil toplantıya çağırdı. G-20 zirvesi öncesi gerçekleşen mini zirvede, liderlerin ‘Yunanistan’ın referanduma kadar Euro Bölgesi’nden tek sent (kuruş) alamayacağı’ şeklindeki ültimatom’un etkili olduğu ve referandum kararının bugün yapılacak güvenoylamasında muhalefetin ekonomik pakete evet demesi halinde rafa kaldırılacağı belirtildi. Destekten memnunum Muhalefetin parlamentoda AB kurtarma paketini desteklemeyi kabul etmesi halinde, referandumun yapılmayacağını ifade eden Papandreu, “Hiçbir zaman bir amaç olmayan referanduma gitmesek bile muhalefetin 27 Ekim kararlarının parlamentoda onaylanmasına hazır olduğunu açıklamasından memnuniyet duyuyorum” dedi. Papandreu, “Muhalefet lideri Andonis Samaras ile geniş uzlaşma temelinde bir sonraki adımları değerlendirmek için görüşeceğim. Muhalefet kurtarma paketini desteklemek için masaya gelirse, referandum gerekli değil” ifadelerini kullandı. Dün uluslararası haber ajansları bakanlar kurulu toplantısından önce Papandreu’nun toplantıda istifa edeceğini duyurmuştu. Ancak bu söylentiler Papandreu’nun yakın çalışma arkadaşı Regina Vartzeli tarafından yalanlandı. Yunanistan’da muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanı Andonis Samaras ise, geçen hafta Brüksel’deki zirvede Yunanistan için kabul edilen 130 milyar Euro’luk kurtarma paketini onaylaması ve genel seçimler yapılıncaya kadar geçici hükümet çağrısında bulundu. Ültimatoma ‘hayır’ Yunanistan Maliye Bakanı Yardımcısı Pantelis Oikonomou, Alman ve Fransız liderlerin G-20 zirvesi öncesinde Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalmak isteyip istemediğine karar verinceye kadar Avrupa’dan bir sent (kuruş) alamayacağı yönündeki “ültimatomunu” reddetti. Oikonomou, “Euro konusunda referanduma karşıyım. Bir ültimatom aldık, yabancılar neyi oylamamız konusunda müdahale ediyorlar” dedi. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 4 Venizelos: Euro’daki varlığımız tarihi zafer YUNANİSTAN Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, “Yunanistan’ın Euro Bölgesine girişi şüphe götürmez şekilde ülkenin tarihi bir zaferi. Yunan halkının bu başarısı referanduma bağlı olamaz” dedi. Venizelos, “Ülkemizi korumak istiyorsak, ulusal birlik, siyasi ciddiyet ve uzlaşma koşulları altında 26 Ekim kararını ertelemeksizin uygulamalıyız” ifadesini kullandı. Venizelos yaptığı açıklamada, “Referandum yapılmayacak. Bunu bir mektupla AB’deki ortaklarımıza duyuracağız” diye konuştu. PASOK’tan üç kadın milletvekili Papandreu’yu dize getirdi BAŞBAKAN Yorgo Papandreu’nun erken seçimden kaçınmak amacıyla kararlaştırdığı ancak Yunanistan’ı ve Avrupa’nın geleceğini tehlikeye sokan referandumdan vazgeçmesinde “kararını geri almazsan parlamentoda hükümete güvenoyu vermeyeceğiz” resti çeken PASOK’tan üç kadın milletvekili etkili oldu. Kadın milletvekillerinin bu çıkışını başka milletvekillerine de takip etti. Ekonomi Bakanı Evangelos Venizelos da “referanduma hayır” diyerek Papandreu’ya ağır bir darbe vurduğu ve Papandreu’nun bunun üzerine referandumdan vazgeçtiği kaydedildi. Juncker: Yunanistan izlemek istediği yolu söylemeli EURO Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan’ın Euro Bölgesi’ndeki yerini korumasını istediğini ve hiç bir üye ülkenin bölgeden ayrılmaması için gereken herşeyin yapılmasına inandığını belirterek, “Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nde kalması için her türlü maliyete katlanılması gerektiğini söyleyemem. Eğer Yunanistan Euro Bölgesi’nden ayrılırsa, bunun başka bir Euro Bölgesi üyesi ülkede insanlar için bir felaket olmamasının nasıl sağlanacağı konusunda çalışıyoruz. Oyun oynamıyoruz, nereye gittiğimizi bilmeliyiz. Yunanlılar izlemek istedikleri yolu söylemeli” dedi. G20'nin gündemi borç krizi ve Yunanistan Fransa'nın Cannes kentinde devam eden G-20 zirvesinde ikinci gün toplantıları başladı. Euro bölgesindeki borç krizi ve Yunanistan ile yaşanan sorunlar zirveye damgasını vurmaya devam ediyor. G-20 liderlerinin, zirve sırasında yaptığı ikili toplantılarda, euro bölgesi borç krizi ve Yunanistan'ın referanduma gitmemekten vazgeçebileceği mesajı vermesiyle ilgili gelişmeler gündeme gelmeye devam ediyor. Zirvenin sabahki oturumunda, “finansal düzenlemeler” ele alındı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in eşlik ettiği zirvenin ikinci oturumunda, “tarım, enerji, iklim, sosyal boyut, yolsuzlukla mücadele” konuları ele alınacak. Zirvenin son oturumundaysa, “sosyal boyut ve yolsuzlak mücadele” konuları masaya yatırılacak. Zirve, yayınlanacak ortak bildiri, büyüme ve istihdam için eylem planının kabulüyle sona erecek. Fransa'nın ardından dönem başkanlığını devralacak Meksika, faaliyet planıyla ilgili üye ülkelere bir sunum yapacak. EURODAN ÇIKARSA AB'DEN DE ÇIKAR Zirve kapsamında Yunanistan'ın durumuyla ilgili de üye ülkelerin yetkililerinden sürekli yeni açıklamalar geliyor. Europe 1 radyo kanalınını sorularını yanıtlayan Fransa'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean Leonetti, AB tarafından kabul edilen kurtarma planının kabul etmemesi halinde Yunanistan'ın euro para birimi dışında, AB'den de çıkartılabileceği uyarısında bulundu. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 5 Leonetti, “Planı kabul etmemek eurodan ve AB'den de çıkmayı gündeme getirebilir” ifadesini kullandı. Bu tür bir gelişmeyi arzu etmediklerini kaydeden Fransız bakan, Yunanistan'ın euro para biriminden ve AB'den çıkmasının, euro bölgesinin istikrarsızlığına yol açmayacağını söyledi. Fransız bakan, AB ülkelerinin Yunanistan'dan sorumluluklarını üstlenmesini istediğini de sözlerine ekledi. Draghi: Krize yönelik olağanüstü önlemler geçici, piyasalara destek sürecek Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, ekonomide ciddi risklerin ve devam eden belirsizliklerin ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirterek, “Aşağı yönlü belirgin risklerin daha da arttığını görüyoruz. Parasal genişleme önlemlerinde ılımlı olmaya devam edeceğiz” dedi. ECB’nin aylık faiz toplantısına ilk kez başkanlık eden Draghi, Euro Bölgesi krizi çözülünceye kadar likidite önlemlerine ve refinansmana devam edecekleri mesajı verdi. Büyüme geriledi Likidite önlemlerinin ve refinansman operasyonlarının Euro Bölgesi bankalarının likidite sıkıntısı yaşamaması için devam edeceğine işaret eden Draghi, Euro Bölgesi’nin ekonomik büyüme oranının bu yılın ikinci çeyreğinde çeyrek bazda yüzde 0.2’ye gerilediğine dikkat çekti. 2012 yılı büyüme tahminlerinin ciddi oranda düşürülebileceğine dikkat çeken Draghi şöyle konuştu: “Hem küresel arz ve talepte azalma var. Hem de Euro Bölgesi’ndeki bazı ülkelerin borç krizi büyüme tahminlerinin düşürülmesine neden oluyor. Krize yönelik alınan olağanüstü tedbirler geçici.” Enflasyon yüzde 2 Para politikasında orta vadede fiyat istikrarının sürdürülmesinin önemli olmaya devam edeceğini kaydeden Draghi, “Enflasyon oranlarının gelecek aylarda yüzde 2’nin üzerinde kalmaya devam etmesi öngörülüyor. Ancak 2012’de enflasyonun kademeli olarak yüzde 2’inin altına gerilemesi bekleniyor. Orta vadede ise enflasyonun fiyat istikrarıyla uyumlu olacağını umuyoruz” diye konuştu. Tahvil alımı geçici Likidite önlemlerinin ve refinansman operasyonlarının Euro Bölgesi bankalarının likidite sıkıntısı yaşamaması için devam edeceğine işaret eden Draghi, bankanın tahvil satın alma programının “geçici” ve “miktarıyla sınırlı” olduğunu vurguladı. Draghi, Euro Bölgesi’nin ekonomik faaliyetinin gelişmekte olan ülkelerde olumlu ekonomik büyümenin yanı sıra düşük kısa vadeli faiz oranları ve finansal sektörün işlemesini desteklemek için alınan farklı önlemlerden yararlanmaya devam etmesini beklediklerine vurgu yaptı. Enflasyon düşer dedi, faizi indirdi BU ay başında görevi devralan ve Euro’nun yaşadığı krizle mücadele etmek zorunda kalacağı zorlu görevi nedeniyle oyun karakteri ‘Süper Mario’ya benzetilen Mario Draghi ECB’nin başkanlık ettiği ilk toplantısında Euro Bölgesi’ndeki fiyat, maliyet ve ücret baskılarının ılımlı olacağını belirterek faizi 0.25 indirerek 1.25’e düşürdü. Draghi, “Oy birliğiyle alınan faiz indirim kararında fiyat baskısının azalacağı beklentisi etkili oldu” dedi. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 6 Kur yükseldi, içki ve sigara ÖTV zammı yedi, enflasyon 9 yılın rekorunu kırdı Ekim ayında, Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3.27, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise yüzde 1.0 arttı. Enflasyon aylık bazda 2002 Ekim’inden bu yana en yüksek düzeye çıktı. Yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 7.66, ÜFE’de yüzde 12.58 oldu. Hızlı yükselişte kurlardaki yukarı hareket, sigara ve içkiye ÖTV ‘güncelleme’siyle gelen zam ile gıda ve giyim fiyatlarındaki artışlar etkili oldu. EKİM ayında enflasyon, aylık bazda 2002 Ekim’inden buyana en yüksek düzeye ulaşarak 9 yılın rekorunu kırdı. Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 3.27, Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ise yüzde 1.0 arttı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre yılın 10 ayında, TÜFE’de yüzde 7.95, ÜFE’de yüzde 11.48 artış gerçekleşti. Yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 7.66, ÜFE’de yüzde 12.58 oldu. Enflasyonun yüksek çıkmasında, kurlardaki yukarı hareket, sigara ve içkiye ÖTV ‘güncelleme’siyle gelen ek zamlar ile gıda ve giyim fiyatlarındaki artışlar etkili oldu. En yüksek artış alkolde TÜFE’de ana harcama grupları itibariyle bir ay önceye göre en yüksek artış yüzde 14.11 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti. Bu kalemde sigaraya yapılan zamlar etkili oldu. Giyim ve gıda da arttı. Ekim ayında endekste yer alan gruplardan giyim ve ayakkabıda yüzde 7.99, gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 4.04, konutta yüzde 3.59, ev eşyasında yüzde 1.61, eğlence ve kültürde yüzde 1.08, lokanta ve otellerde yüzde 1, ulaştırmada yüzde 0.61, haberleşmede yüzde 0.57, eğitimde yüzde 0.24, sağlıkta yüzde 0.03 artış oldu. Çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 0.96 düşüş görüldü. Yıllık bazda TÜFE’de en yüksek artış yüzde 18.05 ile çeşitli mal ve hizmetler grubunda gerçekleşti. Onu alkollü içecekler ve tütün (yüzde 15.05), ulaştırma (yüzde 14.35), ev eşyası (yüzde 10.49), konut (yüzde 8,85), lokanta ve oteller (yüzde 8.28) izledi. Çekirdek enflasyon yüzde 2.2 Özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, çekirdek enflasyon yerine açıklanan TÜFE göstergeleri, Ekim’de aylık bazda mevsimlik ürünler hariç yüzde 2.25, işlenmemiş gıda ürünleri hariç yüzde 2.74 arttı. Fiyatlar, enerji hariç yüzde 3.21, işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 2.55, enerji, alkollü içkiler ile tütün ürünleri hariç yüzde 0.81 artış gösterdi Balıkesir, Çanakkale pahalılık şampiyonu Türkiye’de ekim ayında tüketici fiyatlarının en fazla arttığı bölge yüzde 3.93 ile Balıkesir, Çanakkale oldu. Bunu yüzde 3.65 ile Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi, yüzde 3.55 ile de Ankara bölgesi izledi. Tüketici fiyatları aylık bazda İstanbul’da yüzde 3.17, İzmir’de yüzde 3.53, Ankara’da ise yüzde 3.55 artış gösterdi. Ekimde tüketici fiyatlarının en az arttığı bölge yüzde 2.68 ile Antalya, Isparta, Burdur, yüzde 2.70 ile de Mardin, Batman, Şırnak, Siirt oldu. Yıllık bazda fiyatlarda en yüksek artış yüzde 10.44 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt oldu. Bu bölgeyi yüzde 10,20 ile Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, yüzde 9,09 ile de Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir takip etti. Yıllık bazda en düşük fiyat artışı ise yüzde 6.61 ile İstanbul’da görüldü. 10 aylık dönem için yüzde 10.04 ile en yüksek fiyat artışı da yine Erzurum, Erzincan, Bayburt bölgesinde gerçekleşti. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 7 Zam şampiyonu kabak en çok limon ucuzladı EKİM ayının zam şampiyonu yüzde 40.32 artışla “kabak” oldu. Onu yüzde 39.40’la salatalık, yüzde 28.20’le sivri biber, yüzde 27.74’le kazak, yüzde 25.63’le patlıcan izledi. Sigaraya yapılan zamların etkisiyle Tekel 2001’in fiyatı yüzde 16.49 arttı. Ekimde fiyatı en çok düşen ürün ise yüzde 26.35’le limon oldu. Sanayide yıllık artış yüzde 13.56 Sektörel bazda bakıldığında aylık bazda tarımda yüzde 3.99, sanayide yüzde 1.16 artış yaşandı. Tarım sektörü endeksinde 10 ayda yüzde 1.64 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.39 düşüş ve 12 aylık ortalamalara göre de yüzde 6.62 artış meydana geldi. Sanayi sektörü endeksinde 10 ayda yüzde 13.56, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.56 ve 12aylık ortalamalara göre yüzde 11.03 artış gerçekleşti. ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış yüzde 4.33 ile metal cevheri alt sektöründe gerçekleşti. Sanayinin üç sektöründen, elektrik, gaz ve su sektöründe yüzde 3.34, madencilik ve taşocakçılığı sektöründe yüzde 2.62, imalat sanayi sektöründe yüzde 0.86 artış meydana geldi. Bir önceki aya göre endekslerin en fazla artış gösterdiği alt sektörler, yüzde 4.33 ile metal cevheri, yüzde 3.65 ile elektrik, gaz üretimi ve dağıtımı, yüzde 3.01 ile mobilya imalatı, yüzde 3 ile ham petrol ve doğalgaz çıkarımı sektörleri oldu. Tüketici ve KOBİ kredilerinde büyüdü 9 aylık kârı 1.6 milyar liraya çıktı Yapı Kredi Bankası, 30 Eylül 2011 tarihli konsolide finansal tablolarına göre yılın ilk dokuz ayında 1 milyar 653 milyon TL net kâr elde etti. Yılın ilk dokuz aylık döneminde ortalama özsermaye karlılığı yüzde 21 olarak gerçekleşen Yapı Kredi’nin toplam aktif büyüklüğü ise 2010 yılsonuna göre yüzde 25’lik artışla 116 milyar TL’ye ulaştı. Üçüncü çeyrek finansal tabloları ile ilgili açıklama yapan Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın, 2011 yılı için öngördükleri büyüme ve karlılık hedeflerine paralel olarak yol aldıklarını belirtti. Kredi büyümesinin yavaşladığı üçüncü çeyrekte bireysel ve KOBİ segmentlerinde hedefledikleri performansa eriştiklerini söyleyen Açıkalın, sağlam likidite ve fonlama pozisyonlarını da koruduklarını sözlerine ekledi. Kredilerin payı yüzde 59 Yılın ilk dokuz ayında tüketici kredilerinde yüzde 28, KOBİ kredilerinde yüzde 37 büyüme kaydettiklerini, kredi kartları alanında da lider konumlarını sürdürdüklerini belirten Açıkalın şöyle devam etti: “Kredilerimizin toplam aktiflerimizdeki payı yüzde 59’a ulaştı. Toplam kredilerimiz yılın ilk 9 ayında sektöre paralel yüzde 25 artışla 67 milyar 827 milyon TL’ye ulaştı. Büyümenin kaynağı ağırlıklı olarak TL cinsinden tüketici kredileri ile KOBİ kredileri oldu. Yabancı para kredilerde ise enerji projeleri başta olmak üzere proje finansmanına odaklandık. Bu çerçevede ülkemiz ekonomisine 4 milyar dolarlık kredi sağladık.” Mevduat tabanını ilk 9 ayda, yüzde 19 artışla 65 milyar 855 milyon TL’ye çıkardıklarını da belirten Açıkalın, ayrıca haziran ayında gerçekleştirdikleri 1 milyar TL’lik 175 gün vadeli yerel para cinsinden bono ihracına ek olarak ekim ayında vadeyi 368 güne çıkaran 150 milyon TL’lik bir ihraç daha gerçekleştirdiklerini hatırlattı. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 8 26 yeni şube açtı. Yapı Kredi, yılın ilk 9 ayında 26 yeni şube açarak toplam şube sayısını 894’e çıkarttı. 2011 Eylül sonu itibariyle, Türkiye’nin beşinci büyük şube ağına sahip Yapı Kredi, 2.615 ATM ile de beşinci sırada yer alıyor. Mobil bankacılık alanında da yenilikçi uygulamalar ve hizmetlerle hızla büyüyen Yapı Kredi’de Eylül 2011 itibarıyla şube dışı kanallarının toplam bankacılık işlemlerindeki payı yüzde 77’ye ulaştı. Dış dalgalara karşı güçlü durdu 2 milyar 468 milyon lira kâr etti Garanti Bankası, yılın 9 aylık döneminde 164.1 milyar TL aktif büyüklüğe, 2 milyar 468 milyon TL net kâra ulaştı. Garanti Bankası, 30 Eylül 2011 tarihli konsolide finansal tablolarını açıkladı. Buna göre, bankanın bu yılın ilk 9 ayında net kârı, 2 milyar 467 milyon 837 bin TL oldu. Garanti’nin aktif büyüklüğü 164 milyar 118 milyon 109 bin TL seviyesine ulaşırken, nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla ekonomiye 108 milyar 938 milyon 222 bin TL destek sağladı. Bankanın özsermaye karlılığı yüzde 19, aktif karlılığı ise yüzde 2,2 seviyesinde gerçekleşti. Dalgalanmalara temkinli 9 aylık finansal sonuçlarını değerlendiren Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, Garanti Bankası’nın 2011’in ilk 9 ayında yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı dalgalanmalara karşı temkinli duruşunu koruduğunu söyleyen Özen, yine bu süre içinde açılan 48 şube ile uzun vadeli yatırımlarına devam ettiklerini belirterek, şunları söyledi: “Sürdürülebilir bankacılık açısından son derece önem taşıyan temel bankacılık hizmetlerimize odaklanarak bu alandaki gücümüzü bir kez daha ortaya koyduk.” Enerjiye 5 milyar dolar Türkiye’de enerji yatırımlarının kritik önem taşıdığını, bu alanda en büyük finansör olarak ekonomiye katkıda bulunduklarını belirten Özen, bankanın, sektöre sağladığı toplam kredi taahhüdünün 5 milyar doları aştığını açıkladı. Bu konuda çevre dostu rüzgar enerjisi projelerinde de öncü olduklarını söyleyen Özen, “Faaliyette bulunan her 2 rüzgar santralinin 1’inde Garanti’nin imzası var. Önümüzdeki yıllarda ülkemizin büyümesi için sağladığımız bu katkıları daha da arttırmayı hedefliyoruz” dedi. Alışveriş cirosunda Avrupa’da yedinci GARANTİ Bankası’nın performansının uluslararası otoritelerden takdir görmeye devam ettiğini belirten Ergun Özen, şunları söyledi: “Global Finance üst üste 3 yıl internet bankacılığı kategorisinde bizi ödüllendirdi. Garanti Bank Romanya’nın internet bankacılığı servisi Garanti Online, Global Finance tarafından, Orta ve Doğu Avrupa’da ‘En İyi Fatura Ödeme Sistemi’ seçildi. Garanti aynı zamanda, alışveriş cirosuna göre ilk 50 bankanın sıralandığı The Nilson Report listesinde, Avrupa’da 7’nci sırada yer aldı.” TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 9 En düşük taşıt vergisi 480 liraya çıkıyor Vergi artışlarında esas alınacak yeniden değerleme oranı 2012’de yüzde 10.26 olarak uygulanacak ve böylece yeni yılda en düşük motorlu taşıtlar vergisi 480,7 liraya çıkacak. Ekim ayı enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla birlikte 2012 yılı için vergi artış oranları da belli oldu. ÜFE’nin ekim ayı sonunda, 12 aylık ortalamalara göre yüzde 10.26 oranında artış göstermesiyle, Bakanlar Kurulu, mevzuatın kendisine tanıdığı yetkiyi kullanmazsa, çeşitli vergi, harç ve cezalar, yeni yılda yüzde 10.26 oranında artacak. Yeni artışlarla birlikte kırmızı ışıkta geçmenin cezası 140 liradan 155 liraya yükselirken, en düşük motorlu taşıtlar vergisi de 480.7 liraya çıkacak. 2012 yılı vergi, harç ve cezaları şöyle olacak: 1-3 yaş grubunda yer alan ve motor silindir hacmi 1300 cm3’e kadar olan otomobillerin halen 436 lira olan motorlu taşıtlar vergisi, yılbaşında 480.7 liraya çıkacak. Motor silindir hacmi 1301 cm3 ile 1600 cm3 arasındaki otomobillerin vergisi de 697 liradan 768.5 liraya yükselecek. Harçların da aynı oranda zam görmesiyle birlikte 1 yıllık pasaport harcı yeni yılda 102.3 liradan 112.79 liraya çıkacak. B sınıfı sürücü belgesi harcı 278.25 lira olacak. Vergi, harç ve cezaların yeniden değerleme oranında artırılması durumunda fatura, gider pusulası gibi belgelerin verilmemesi ve alınmamasının cezası 190.2 liraya çıkacak. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 10 MİLLİYET GAZETESİ IMF Başkanı Avrupa için finansal destek turuna çıkıyor Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa Birliği (AB) dışındaki ilk ziyaretini Rusya, Çin ve Japonya’ya yapacak. IMF sözcüsü David Hawley yaptığı açıklamada, Temmuz ayında göreve başlayan Lagarde’ın AB dışında ilk olarak Rusya, Çin ve Japonya’yı ziyaret etme kararı aldığını belirterek, söz konusu ülkelere yapacağı ziyaretlerde Lagarde’ın Avrupa’ya finansal destek sağlamanın önemini anlatacağını ifade etti. Hawley’in açıklamasına göre, Lagarde, 7-8 Kasım tarihlerinde Moskova’da, 9-10 Kasım tarihlerinde Pekin’de, 12 Kasım’da ise Tokyo’da bulunacak. Süper Mario’dan ilk sürpriz geldi Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı, “Süper Mario” lakaplı Mario Draghi, göreve gelir gelmez ilk sürprizini faiz oranlarında yaptı. ECB, Darghi başkanlığında yaptığı ilk toplantıda gösterge faiz oranını 25 baz puan indirerek yüzde 1.50’den 1.25’e çekti Yunanistan kaynaklı gelişmeler ve büyümede sıfıra yakın bir oran öngörülmesi nedeniyle zaten beklenen bu adımın zamanlaması şaşırtıcı oldu. Beklentiler bu adımın önümüzdeki haftalarda gelmesi yönündeydi. ECB’nin adımının temel nedeni, iş dünyasının ve tüketicilerin her geçen gün harcama yapma konusunda daha temkinli davranmaya başlamasıyla oluşan ortamı pozitife çevirme çabası olarak özetlenebilir. Faiz indirme kararı, Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun gündeme getirdiği referandum olasılığıyla iyiden iyiye alevlenen Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkarılması ve olası iflas tartışmalarının tavan yaptığı dönemde piyasalara güven aşılama operasyonu olarak görülüyor. 25 puan indirimin ortalama yüzde 3 seviyesindeki enflasyon konusunda olumsuz etki yaratma potansiyeli bulunuyor. Tahvil politikası bekleniyor Draghi’nin ilk adımı piyasalar tarafından olumlu karşılandı. ECB’nin krizin yayılma ihtimalini dikkate alarak İtalyan ve İspanyol tahvillerinin alımı konusunda izleyeceği politikanın ne kadar aktif olacağı merak edilen konuların başını çekiyor. Draghi, bu konuda izleyeceği politikanın ilk sinyallerini tahvil alımının geçici ve sınırlı olacağını belirterek verdi. Bildiride IMF ve İtalya vurgusu G-20 Zirvesi, Yunanistan krizinin gölgesinde kalsa da liderler bugün son halini verecekleri sonuç bildirisinde global ekonomi açısından önem taşıyan diğer konularda somut tespit ve önerilere yer verecek. Bu konuların başını Uluslararası Para Fonu‘nun (IMF) kaynaklarının artırılması çekiyor. Liderlerin isteğe bağlı artırım formülünü benimsemesi bekleniyor. Açık veren ülkelere yönelik mali konsolidasyon, fazla verenlere ise iç talebi artırma çağrısının yapılmasının öngörüldüğü bildiride İtalya’nın borç ve açığını kapatma taahhüdüne de yer verilmesi gündemde. Global parasal sisteme yönelik yenilik beklentisi ise bildiride Fransa’nın istediği ölçüde yer almayacak. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 11 Yeni yıl zamları yüzde 10’u geçecek Vergi Usul Kanununa göre yeniden değerleme oranları belli oldu. Ekim ayı enflasyonun açıklanmasıyla 2012 yılı vergi artışladı yüzde 10.2’nin üzerinde olacak. Buna göre taşıttan çöpe, emlaka, trafik cezasından iletişim vergisine kadar onlarca vergi yüzde 10.26 oranında artacak Vergi Usul Kanunu’na göre her yıl vergi artışları, Ekim ayında açıklanan 12 aylık ÜFE enflasyonu oranında yapılıyor. İşte, 2011 yılı ortalama 12 aylık ÜFE artışının yüzde 10.26 olmasıyla birlikte 1 Ocak 2012’de vergiler artacak. Hükümet, son vergi zamlarıyla özellikle lüks otomobilin vergisini artırmıştı. Ancak yüzde 10.2’lik artıştan, otomobili olan herkes etkilenecek. Ancak bu oranın uygulanmasında yetki Bakanlar Kurulu’nda. Bakanlar Kurulu, vergi artışını yüzde 10.2’de tutabileceği gibi yüzde 50 oranında da artırma ya da yüzde 50 indirme yetkisine sahip bulunuyor. Kırmızıda geçmenin cezası 155 lira oluyor Resmi Gazete’de yayımlanacak yeniden değerleme oranının 10.26 olması durumunda 2012 yılının yeni vergileri şöyle olacak: - Tüm trafik cezaları yüzde 10.26 artacak. Kırmızı ışıkta geçmenin cezası 140 liradan 155 liraya çıkacak. - Ehliyet: A sınıfı 92 TL, B sınıfı 278 TL olacak. - Çalışanların yıllık 10 bin 360 liraya kadar olan gelirlerine yüzde 15; 58 bin 500 liranın üzerindeki gelirlerine ise yüzde 35 Gelir Vergisi uygulanacak. - Konut kira gelirlerindeki 2 bin 800 liralık vergi istisna tutarı 3 bin 85 liraya çıkacak. - Pasaport harçları: 6 aya kadar: 77 TL, 1 yıl 113 TL, 2 yıl için 184, 3 yıl 261 TL olacak. - Motorlu taşıtlar vergisi (MTV), otomobillerin motor hacmine ve yaşına göre değişiklik gösterecek. Buna göre 1300 motor, 1 ila 3 yaşında bir araba için MTV 481 liraya çıkacak. Araç 4 ila 6 yaşında ise vergisi 334 liradan 335.2 liraya yükselecek. - 1600 ila 1800 motor hacminde, 1 ila 3 yaşındaki bir aracın vergisi ise bin 227 liradan bin 353 lira olacak. - 1801 ila 2000 motor hacminde, 1 ila 3 yaşındaki aracın MTV’si 2 bin 129 liraya çıkacak. Bill Gates’ten liderlere Robin Hood vergisi çağrısı Microsoft’un kurucusu milyarder Bill Gates’in ‘Robin Hood vergileri’ olarak adlandırılan süper zenginlenden daha yüksek verginin alınması için liderlere çağrıda bulundu Bill Gates G20 ülkelerinin liderlerine yapacağın çağrıda zenginlerden alınacak vergilerle 48 milyar euro’luk ekstra gelir elde edilerek, borç kriziyle mücadelede önemli bir adım atılacabileceğini söyledi. İngiltere ve ABD’nin muhalefetine rağmen, Robin Hood vergisi olarak adlandırılan vergilerin konulmasına ilişkin kampanyasını büyütüyor. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 12 Guardian’a konuşan Gates, “Borç verilecek kurumların ben şahsen daha güvenilir olmasını isterim. Verilen paralar çok daha farklı alanlarda harcanabiliyor” dedi. Turkcell son çeyrekte 537 milyon TL kâr etti Cep telefonu operatörü Turkcell’in üçüncü çeyrek net kârı 537 milyon lira olurken, gelirleri yüzde 8.6 artışla 2.53 milyar lirayı buldu Üçüncü çeyrek sonuçları ile ilgili olarak Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv, ilk kez mobil internet gelirlerinin SMS gelirlerini aştığını, Turkcell’in mobil internet gelirlerinin, üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 72 oranında artarak 207 milyon liraya ulaştığını açıkladı. Ciliv, “Ses dışı gelirlerimiz bir sene öncesine göre yüzde 24 arttı. Bunun içinde en hızlı büyüyen kısım mobil internet kısmı. Yani hem kullanıcı sayısı hem de kullanıcı başına data kullanımı artıyor” dedi. Ciliv ayrıca, bu yıl için verdikleri hedeflerin tutacağını düşündüklerini ve dördüncü çeyrekte başarılı performanslarının devam edeceğini kaydetti. T20, 100 bini devirdi Turkcell’in cihaz tarafında akıllı cep telefonu pazarındaki ürünü T20’nin ilk 3 ayda satış rakamında 100 bin adedin üzerine ulaştığını ifade eden Ciliv, son Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) artışlarının T serisi telefon satışlarına ciddi etkisinin olmasını beklemediğini vurguladı. Son ÖTV artışında cihazlarındaki ÖTV yüzde 20’den yüzde 25’e, maktu vergi de 40 liradan 100 liraya çıktı. T serisinin, Türkiye Android pazarının yüzde 32’sini oluşturduğunu ve T10 ve T20’lerle aylık ortalama 3.5 saat mobil TV izlendiğini belirten Ciliv, Turkcell İletişim Merkezleri’nin akıllı cihaz satışında yüzde 29 pazar payına sahip olduğu bilgisini aktardı. TÜPRAŞ karını yüzde 36 artırdı TÜPRAŞ’ın bu yılın 9 ayında net dönem karının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 36 artarak 921 milyon TL olduğu bildirildi. TÜPRAŞ Kurumsal İletişim Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Akdeniz’deki düşük rafineri marjı ortamına rağmen Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak jet yakıtı ve motorin talebinde artış olduğu kaydedildi. TÜPRAŞ’ın satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artırdığı ifade edilen açıklamada, ilk 9 ayda satışların 1 milyon 835 bin ton yükselerek 18 milyon 74 bin tona ulaştığı bildirildi. 2010 yılında yüzde 75,4 olan kapasite kullanım oranının ise ilk 9 ayda yüzde 80,7’ye yükseldiğinin belirtildiği açıklamada, üretim miktarının da yüzde 8 oranında 1 milyon 158 bin ton arttığı vurgulandı. Satış gelirlerinin de 2010 yılının ilk dokuz aylık döneminin yüzde 61 üzerinde gerçekleştiği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Artan yurt içi jet, motorin ve asfalt talebi ve ağır ham petrolü işleme avantajıyla artan kapasite kullanımı yanında tasarruf ve optimizasyon programları, yükselen petrol fiyatları ve kur etkisiyle TÜPRAŞ’ın net rafineri marjı 5,5 dolar/varil olarak gerçekleşmiş, faaliyet karı da 1,540 milyon TL’ye ulaşmıştır. Ancak yükselen döviz kuru nedeniyle ortaya çıkan kur farkları dolayısıyla net dönem karı 921 milyon TL olarak gerçekleşmiştir." Türkiye motorin açığının yurtiçi üretim ile karşılanmasına katkı sağlayacak olan 2,38 milyar dolar tutarındaki Fuel Oil Dönüşüm Projesi’nin yatırım finansmanına ilişkin bankalar ile yapılan görüşmelerin ekim ayında tamamlandığı vurgulanan açıklamada, "1.7 milyar dolarlık bölümü İspanyol ve İtalyan İhracat Kredi Kuruluşları tarafından sigorta edilen toplam 2,1 milyar Amerikan Doları tutarındaki kredi TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 13 sözleşmeleri, 13 Ekim 2011 tarihinde kredileri sağlayan 10 finans kuruluşu ile imzalanmıştır" denildi. Bu arada, TÜPRAŞ’ın geçen yılın aynı döneminde net dönem karının 676 milyon TL olduğu, buna göre 2011’in ilk 9 ayındaki artışın yüzde 36 olduğu kaydedildi. Güngör Uras… Yunanistan’da dün olmayanlar yarın olmayacak denilemez Atina’daki kaynaklara dayalı olarak BBC, Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun olağanüstü Bakanlar Kurulu toplantısı ardından Cumhurbaşkanı Papulyas’a istifasını sunacağı şeklinde bir haber yayınladı. Bir süre sonra Yunan televizyonu bu haberi yalanladı. Üç gün önce hükümetin güvenoyu isteyeceği, yardım paketi için referanduma gidileceği açıklanmıştı. Bu yazının gazeteye verildiği saatlerdeki ajans haberlerinde ise referandumdan vazgeçilebileceği belirtiliyordu. - Papandreu’nun dün istifa etmemesi uzun süre başbakanlıkta kalacağı şeklinde kabul edilmemelidir. Yarın, öbür gün istifa edecektir. Çünkü ağır faturaları imzalayan bir politikacının iktidarda (Hele hele Yunanistan gibi kamuoyu canlı bir ülkede iktidarda) kalması imkânsızdır. (Not: Yunanistan’da 300 sandalyeli mecliste Papandreu’ya destek verenlerin sandalye sayısı 152’ye düştü) - İstikrar tedbirlerinin meclisten geçmemesi halinde Yunanistan’ın iflas edebileceğini söyleyenler “Tiyatro Oynuyor”. Yunanistan iflas edecek değil, çoktan iflas etti. İflas eden bir ülke ekonomisinin kemer sıkarak kaynak yaratması ve de borçlarını ödemesi imkânsızdır. - Yunanistan’ın euro ile poker oynamadığı söyleniyor. Poker oynayan Yunanistan değil, Yunanistan’ı poker masasına oturtan ve kalkmaması için büyük çaba gösteren Almanya ve Fransa’dır. - Yunanistan’ın euro sisteminde kalması imkânsızdır. Er veya geç Yunanistan euro sisteminden çıkacaktır. AB ve euro ne olacak? Yunanistan’ın ne olduğu, ne olacağı artık belli oldu. Bugüne kadar Yunanistan sorunları ile uğraşıyormuş gibi yaparak boş yere zaman harcayanlar, bundan sonra kendi evlerindeki yangının bacayı sardığını fark ederek, kendi evlerinin telaşına düşecektir. - Yunanistan’ın sarstığı, harap ettiği euro sistemi Yunanistan’sız nasıl toparlanacak? Başka ülkeler de sistemden çıkarılacak veya çıkacak mı? - Almanya ve Fransa, bir taraftan euro’yu yaşatmak için tedbirler alırken, Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ülkelerinin borçları nedeniyle sallanan bankalarını nasıl kurtaracaklar. Nereden para bularak bankaları ayakta tutacaklar? - Euro’nun durumu ve geleceği konusundan sonra gündeme daha ciddi bir konu gelecek? AB’nin durumu ve geleceği ne olacak? AB nasıl yapılandırılacak? Almanya ve Fransa yola çıkarken AB’nin, ABD ve Çin ile birlikte dünyanın 3’üncü büyük gücü (Egemen Gücü!) olacağına inanıyordu. Şimdi AB, dünyanın diğer 2 egemen gücü olan ABD ve Çin’den yardım almadan ayakta kalamaz bir duruma düştü. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 14 AB’nin geleceği... Bu durumunun tek sorumlusu Yunanistan’dır denilemez. Yunanistan silah zoru ile mi AB üyesi oldu. Silah zoru ile mi euro sistemine girdi. Ödeme gücü olmadığı halde 350 milyar euro krediyi silah zoru ile borçlanmadı. Bütün bunlar AB’nin egemen güçleri tarafından gümüş tepsi içinde Yunanlılara sunuldu. Özet ile Yunanistan’da Papandeu istifa etmiş veya etmemiş, referandum kararı alınmış veya alınmamış hiçbir şey değişmez. Yunanistan gitti gider... Önemli olan önce euro’nun sonra AB’nin geleceğidir. Biz “AB üyesi değiliz, euro sistemi dışındayız, bize ne?” diyemeyiz. AB de, euro da bizim ekonomimizin ayakta kalması, büyümesi için önem taşıyor. - AB’deki çalkantı, ülke pazarlarını daraltır. Bu ise bizim ihracatımıza fren koyar. - Euro’daki belirsizlik bizim paramız TL’nin değerini istikrarsız hale getirir. Dış kaynak temini güçleşir. Döviz fiyatı artar. - Bütün bunların sonunda ekonomimiz yavaşlar. Ekonominin yavaşlaması, işsizlik demektir. Gelirlerde gerileme demektir. İyi de bu durumda biz ne yapabiliriz? Biz olan bitenin dışındayız. Gelişmelerden olumsuz etkileneceğiz ama gelişmeleri yönlendirme gücümüz yok. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 15 SABAH GAZETESİ İtalya'da IMF takibinde İtalya, IMF ve AB'nin emeklilik, istihdam ve yapısal reformlarda hedeflere ulaşması sürecini izlemesini kabul etti. İtalya, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Birliğinin (AB), geçen hafta AB liderleriyle üzerinde anlaştığı emeklilik, istihdam ve yapısal reformlarda hedeflere ulaşması sürecini izlemesini kabul etti. AB'den üst düzey bir kaynak, İtalya'nın hedeflerinin güvenilirliğinden emin olmaları gerektiğini, IMF'nin kendi metodolojilerini kullanarak izlemeye dahil olmalarına karar verdiklerini ve İtalyanların bunu kabul edebileceklerini söylediklerini belirtti. ''İtalya'nın denetlemeyle hiçbir suretle sorunları yok, IMF dahil olsa bile'' diyen AB yetkilisi, AB Komisyonu ve IMF'nin, İtalya'nın hedeflerine nasıl ulaştığı konusunda rapor sunacağını ifade etti. İhtiyati kredi hattının İtalya için güvenilir bir seçenek olarak görülmediğini kaydeden yetkili, ''İtalya'nın güvenilirliği konusundaki eksikliği, her küçük aksilik ya da sorunun birleşmesi durumu kötüleştiriyor, bu yüzden piyasalarda güven sağlanamaz'' diye konuştu. Çin'in dış ticareti 3 trilyon dolar Çin'in dış ticaret hacminin 3 trilyon doları aşarak rekor kırdığı bildirildi. Ulusal Gümrük İdaresi'nden yapılan açıklamada, ön verilere göre dış ticaret hacminin 2 Kasım itibariyle 3 trilyon doları aştığı belirtildi. Gümrük yetkililerinin basında yer alan açıklamalarında, karmaşık ve ciddi uluslararası ekonomik ortam karşısında, dış ticaretin gelişme tarzını değiştirme yönünde alınan önlemler sayesinde Çin;in dış ticarette nispeten hızlı ve istikrarlı büyümeyi koruduğu ileri sürüldü. Çin'in 2004 yılında 1 trilyon dolar olan dış ticaret hacmi, 2007 yılında 2 trilyon doları aşmıştı Asya'da borsalar yükseldi Yunanistan hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile varılan yardım anlaşmasını referanduma taşıma kararını yumuşatması piyasalara yaradı. Asya'da borsalar değer kazandı. Yunanistan hükümetinin Avrupa Birliği (AB) ile varılan yardım anlaşmasını referanduma taşıma kararını yumuşatmasının ve Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) sürpriz faiz indirim kararının ardından piyasalar yükseldi. Japonya'da Tokyo Borsası'nın temel göstergesi Nikkei 225 Endeksi yüzde 1,86 (160,98 puan) artarak 8.801,40 puandan günü tamamladı. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 16 Asya'da ayrıca Hong Kong Borsası yüzde 3,37, Çin'de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 0,58, Avustralya Borsası yüzde 2,62, Endonezya Borsası yüzde 2,34, Hindistan Borsası'nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,04, Singapur Borsası yüzde 1,79, Malezya Borsası yüzde 0,55, Güney Kore Borsası yüzde 3,13, Tayvan Borsası yüzde 1,92, Yeni Zelanda Borsası yüzde 0,61, Tayland Borsası yüzde 0,85 oranında değer kazandı. Amerika ve Avrupa borsaları ABD'de dün New York Borsası'nda Dow Jones Endeksi yüzde 1,76 (208,43 puan) değer kazanarak, 12.044,50 puandan kapanmıştı. Standard and Poor's 500 Endeksi aynı gün yüzde 1,88 (23,25 puan) artarak 1.261,15 puan, Nasdaq Bileşik Endeksi ise yüzde 2,20 (57,99 puan) artarak 2.697,97 puan olmuştu. Amerika kıtasında ayrıca Kanada Borsası yüzde 1,85, Arjantin Borsası'nda Merval Endeksi yüzde 3,48, Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 1,52, Meksika Borsası'nda IPC Endeksi yüzde 2,34 oranında değer kazanmıştı. Avrupa'da ise Londra Borsası'nda FTSE-100 Endeksi dünü yüzde 1,12 (61,54 puan) değer kazanarak 5.545,64 puandan, Frankfurt Borsası'nda Dax Endeksi yüzde 2,81 (167,55 puan) artarak 6.133,18 puandan ve Paris Borsası'nda Cac 40 Endeksi de yüzde 2,73 (84,88 puan) artarak 3.195,47 puandan tamamlamıştı. Petrol fiyatı ABD ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı 94 dolar ve Londra Brent tipi ham petrolün aralık ayı fiyatı 110 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Batı Teksas tipi ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı bugün Asya'daki işlemlerde 6 sent artarak 94,13 dolardan satılmaya başladı. ABD ham petrolünün aralık ayı teslimi varil fiyatı dün 94,07 dolardan kapanmıştı. Londra Brent tipi ham petrolün aralık ayı teslimi varil fiyatı da 33 sent azalarak 110,50 dolardan satılıyor. Enflasyon hedefi tutacak Merkez Bankası, yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporunda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğinin tahmin edildiği bildirildi. Merkez Bankası tarafından Ekim ayı fiyat gelişmelerine ilişkin yayımlanan değerlendirmede, enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam edeceği ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporunda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğinin tahmin edildiği bildirildi. Merkez Bankası değerlendirmesinde, Ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 3,27 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 7,66'ya yükseldiği anımsatıldı. Bu artışın 1,35 puanının yönetilen, yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığına dikkat çekilerek, döviz kuru hareketlerinin gecikmeli yansımalarına bağlı olarak temel enflasyon göstergelerindeki yükseliş sürerken hizmet enflasyonunun göreli olarak ılımlı eğilimini koruduğu ifade edildi. Enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam edeceği ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu'nda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğinin tahmin edildiği belirtildi. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 17 TL'deki değer kaybının etkileri hissedildi Ekim ayında tüketici fiyatları üzerinde yönetilen, yönlendirilen ürünlerdeki fiyat artışlarının, yüksek gıda fiyatlarının ve Türk lirasındaki değer kaybının etkilerinin hissedildiği kaydedildi. Özellikle yönetilen, yönlendirilen fiyat artışlarının Ekim ayı enflasyonuna etkisinin yaklaşık 1,35 puan olduğu yinelenerek, ''Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili ayda bazı motorlu taşıt, cep telefonu, alkollü içecek ve tütün mamullerinde ÖTV oranları artırılmıştır. Söz konusu vergi artışlarından Ekim ayı tüketici fiyatlarına en belirgin katkı 0,81 puan ile tütün ürünlerinden gelmiştir'' denildi. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarındaki artışın aylık enflasyona katkısının da yaklaşık 0,5 puan olduğu belirtildi. Tütün ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağı ve etkinin 0,20 puan civarında olacağının not edilmesi gerektiği bildirildi. Hizmet fiyatları Ekim ayında hizmet fiyatlarının yüzde 0,56 oranında arttığı ve yıllık enflasyonun yüzde 6,63'e yükseldiği hatırlatılarak, akaryakıt fiyat artışlarının birikimli etkilerinin ulaştırma hizmetleri fiyatlarına yansımasının bu ay da devam ettiğine ve grup yıllık enflasyonunun yüzde 9,77'ye yükseldiğine işaret edildi. Son dönemde işlenmiş gıda fiyatlarındaki artışlar sonucunda yükselen yemek hizmetleri grubu yıllık enflasyonunun ise Ekim ayında sınırlı da olsa azalış kaydettiği, yemek ve ulaştırma hariç hizmet grubunda ise yıllık enflasyonun yüzde 5,46 ile görece ılımlı seyrini sürdürdüğü belirtildi. Mevsimsel etkilerden arındırılmış verilerin, hizmet grubu genelinde fiyat artış hızının yavaşladığına işaret ettiği vurgulandı. Türk lirasındaki değer kaybının temel mal fiyatları üzerindeki yukarı yönlü etkisinin beklentiler dahilinde devam ettiği, bu grupta yıllık enflasyonun Ekim ayı itibarıyla bir önceki aya kıyasla 1,13 puan artarak yüzde 8,77 olduğu belirtildi. Dayanıklı tüketim malları fiyatlarının üretici fiyatlarındaki ivmelenmeye paralel olarak yükselişini sürdürdüğü, bu çerçevede dayanıklı mal grubunda (altın hariç) fiyatların Ekim ayında artışların alt gruplar geneline yansımasıyla yüzde 1,48 oranında artış kaydettiği bildirildi. Cep telefonu fiyatları arttı Bu dönemde mobilya fiyatlarında belirgin bir artış (yüzde 2,62) gözlenirken, ÖTV oranlarında yapılan düzenleme neticesinde cep telefonu fiyatlarının yüksek bir oranda arttığı kaydedildi. Giyim grubunda ise yıllık enflasyonun tekstil ve hazır giyim ithalatında alınan koruma önlemlerinin de etkisiyle yükseliş gösterdiği ifade edildi. Yurtiçi akaryakıt fiyatlarındaki azalış Ekim ayında enerji fiyatları yüzde 3,61 oranında artarken, grup yıllık enflasyonunun belirgin oranda yükselerek yüzde 14,05 olduğu belirtilerek, şöyle denildi: “Bu gelişmede, elektrik tarifelerinde ve doğalgaz fiyatlarında yapılan artışlar (sırasıyla yüzde 11,75 ve 12,34) belirleyici olmuştur. Öte yandan, anılan dönemde katı yakıt ve tüp gaz fiyatlarındaki artışlar ivmelenerek sürmüştür. Ekim ayında enerji grubu enflasyonunu sınırlayan tek kalem, olumsuz döviz kuru gelişmelerine rağmen uluslararası petrol fiyatlarındaki gerilemeye bağlı olarak azalan yurt içi akaryakıt fiyatları olmuştur.'' TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 18 Olumsuz hava koşulları ve Antalya bölgesinde meydana gelen selin de etkileriyle taze meyve ve sebze fiyatlarında yüksek oranlı artışlar (yüzde 18,06) gözlendiği belirtilen değerlendirmede, işlenmemiş gıda fiyatları yıllık enflasyonunun yılın son 2 ayında baz etkisiyle belirgin olarak yükseleceğinin not edilmesi gerektiği vurgulandı. Ekim ayında işlenmiş gıda fiyatlarının yüzde 1,17 oranında arttığı ve grup yıllık enflasyonunun ise belirgin bir değişim göstermeyerek yüzde 9,05 olduğu belirtildi. Bu dönemde peynir ve süt ürünleri fiyatları artmaya devam ederken, katı-sıvı yağlarda fiyatların yeniden ivmelendiğinin dikkat çektiği bildirildi. Ekim ayında et fiyatlarında ise belirgin bir değişim gözlenmediği ifade edilerek, ''Sonuç olarak, işlenmiş gıda grubu fiyatlarının alt gruplar genelinde süregelen artış eğiliminin devam ettiği gözlenmiştir'' denildi. Pamuk fiyatında önemli düşüş Merkez Bankası değerlendirmesinde Ekim ayında üretici fiyatları yüzde 1,6 oranında yükselirken, yıllık enflasyonun yüzde 12,58 olduğu hatırlatıldı. Tarım fiyatlarının canlı hayvan ve tüketici fiyatlarına da yansıyan bitkisel ürün fiyatlarındaki artış nedeniyle yüzde 3,99 oranında yükseldiği belirtildi. Bu dönemde buğday fiyatları yüzde 2,47 oranında artarken, ayçiçeği fiyatlarının sınırlı oranda gerilediği, imalat sanayine girdi oluşturan diğer tarım ürünlerinden pamuğun ise yüzde 12,08 oranında önemli bir fiyat düşüşü sergilediğine dikkat çekildi. Ana metal sanayi fiyatlarındaki gerileme Sütün üretici fiyatlarının da yüzde 6,87 oranında arttığı belirtilerek, şunlar kaydedildi: ''İmalat sanayi fiyatları Ekim ayında yüzde 0,86 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 17,93'e yükselmiştir. Grup fiyatlarındaki artışın genele yayılan niteliği sürmekle birlikte enflasyon aylık bazda bir miktar yavaşlamıştır. Söz konusu gelişmede önce ithalat fiyatları daha sonra da döviz kuru gelişmeleri sonucunda son beş aydır belirgin yükseliş gösteren ana metal sanayi fiyatlarının yüzde 1,77 oranında gerilemesi etkili olmuştur.İmalat sanayi enflasyonu dayanıklı tüketim ve enerji grupları dışında daha ılımlı seyretmektedir. Ara malları fiyatları ana metal fiyatlarındaki düşüşe rağmen geri kalan ürünlerin önemli kısmında süregelen artışların etkisiyle yüzde 0,40 oranında artmıştır. Sermaye malları fiyatları ise makine ve teçhizat kalemlerinin etkisiyle yüzde 0,59 oranında yükselmiştir. Dayanıklı tüketim malları imalat fiyatlarındaki yüzde 2,53 oranındaki artışa en önemli katkıyı mobilya fiyatlarındaki artış sunarken, dayanıksız tüketim malları grubunda üretici fiyatları gıda ve giyim imalatı fiyat gelişmeleri sonucunda yüzde 1,25 oranında yükselmiştir.'' Bankalarda mevduat rekor kırdı Mevduat bankalarındaki toplam mevduat, bir haftada 3 milyar 562,7 milyon lira arttı. Mevduat bankalarındaki toplam mevduat, bir haftada 3 milyar 562,7 milyon lira artarak, 21 Ekim itibariyle 629 milyar 891 milyon 734 bin liraya yükseldi.Merkez Bankası haftalık verilerine göre, bankalardaki toplam mevduat, 14 Ekim'de 626 milyar 329 milyon 36 bin lira düzeyindeydi.Toplam mevduat, ilk kez bu seviyeleri gördü. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 19 TL MEVDUAT AZALDI, YP VE BANKALARARASI MEVDUAT ARTTI Bu dönemde bankalardaki TL cinsi mevduat ise 2 milyar 470,5 milyon liralık azalış meydana geldi. TL cinsi mevduat 420 milyar 625,4 milyon liradan, 418 milyar 154,9 milyon liraya geriledi. Yabancı para cinsinden mevduat ise 3 milyar 989 milyon 174 bin lira artarak, 186 milyar 710,1 milyon liradan, 190 milyar 699 milyon 273 bin liraya yükseldi.Söz konusu dönemde bankalararası mevduat ise 2 milyar 44 milyon 31 bin liralık artışla, 18 milyar 993,5 milyon liradan, 21 milyar 37,6 milyon liraya çıktı. YURTİÇİ YERLEŞİKLERİN TL MEVDUATI AZALDI Söz konusu dönemde yurt içi yerleşiklerin toplam TL mevduatı 416 milyar 554,2 milyon liradan, 414 milyar 14 milyon liraya düştü.Yurtiçi yerleşiklerin TL mevduatının 62 milyar 760,4 milyon lirasını vadesiz, 351 milyar 253,6 milyon lirasını ise vadeli mevduat oluşturdu.Geçen hafta yurtiçi yerleşiklerin TL mevduatının 66 milyar 194,3 milyon lirası vadesiz, 350 milyar 360 milyon lirası da vadeli mevduattan oluşuyordu.Bankalardaki TL mevduatın yaklaşık 169,9 milyar lirası kamu, 188,3 milyar lirası özel, 55,9 milyar lirası da yabancı mevduat bankalarında bulunuyor. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 20 RADİKAL GAZETESİ Kamu silbaştan Hükümet, kanun hükmünde kararname yetkisinin son gününde çıkardığı kararnamelerle, kamuda üst düzey görev yapan bürokratların önemli bir kısmıyla yollarını ayırdı. Yeni kararnameyle eşit işe eşit ücret düzenlemesinden yararlanacak bürokratların büyük bir bölümü havuza alındı, yerlerine atamalar ise bazı kurumlarda jet hızıyla başladı. Kararnamelere yerleştirilen maddelerle, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin 31 Aralık’ta biteceği hükme bağlandı. Türk Standartları Enstitüsü’ndeki tüm üst düzey yöneticiler havuza alınırken, Kamu İhale Kurumu’nda da başkan yardımcıları ve daire başkanları görevden alındı. KİK’te görevden alınanların yerine hemen atama yapılması dikkat çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda da teftiş kurulu başkanları ve bölge müdürleri görevden alınırken, Türkiye İstatistik Kurumu’nda da (TÜİK) daire başkanları görevden alındı. Hastanelerde ise kritik bir düzenlemeye imza atıldı ve tüm klinik şefleriyle, şef yardımcılarının görevleri sonlandırıldı. TSE’DE TAŞLAR YERİNDEN OYNADI Türk Standartları Enstitüsü’ndeki tüm üst düzey kadrolar boşaltıldı. TSE Genel Sekreteri, Genel Sekreter Yardımcısı, 1. Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Merkez Başkanı, Başkanlık Müşaviri, Genel Sekreterlik Müşaviri ve Grup Başkanı kadrolarında bulunanların görevleri sona erdi ve havuza alındı. Havuza alınanların yeni birim ve görevleri ise yönetim kurulu tarafından belirlenecek. Getirilen bir başka düzenlemeyle de emekliliğe hak kazanmış personel 1 ay içinde emeklilik başvurusunda bulunursa, kademeli olarak fazla ikramiye alacak. Ayrıca TSE yönetimindeki TOBB’un temsil ağırlığı azaltıldı. Kararnameyle, TRT’de de emeklilik cazip hale getirildi. TRT’de çalışanlara emekliliklerini istediklerinde fazla ikramiye ödenecek. TÜİK’TE DAİRE BAŞKANLIKLARI BOŞALTILDI Kararnamelerden etkilenen diğer kurum Türkiye İstatistik Kurumu oldu. Kurumda başta Ulusal Hesaplar ve Ekonomik Göstergeler Daire Başkanı olmak üzere, daire başkanlarının görevleri sonlandırıldı. Devlet Personel Başkanlığı’nda da benzeri bir durum yaşandı ve KHK ile kadroları iptal edilen veya değiştirilen personel müşavir kadrosuna alındı. Çalışma Bakanlığı’nda teftiş kurulu, iş teftiş kurulu başkanı, bölge müdürleri ve bölge müdür yardımcılarının, Türkiye İş Kurumu’nda daire başkanlarının görevi dün itibariyle sona erdi. Petrol İşleri Genel Müdürlüğü ve Elektrik İşleri Etüt İdaresi’nde de aynı durum yaşandı. ‘İMKB BİR KAMU KURUMU’ İMKB Başkanı Hüseyin Erkan kararname ile ilgili olarak “Bu tabii kamunun takdiridir. Burası bir kamu kuruluşudur. Bunu İstanbul Finans Merkezi hazırlıkları çalışmaları çerçevesinde düşünüyorum” dedi. Erkan kararnamede tekrar atanmama hükmü olmadığını söyledi. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 21 Eşit işe eşit ücrete 900 milyon TL maliyet 2.5 milyon memuru yakından ilgilendiren ‘Eşit işe eşit ücret’ sistemi uygulamada. Memurların yanı sıra müsteşarlar, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, genel müdür yardımcıları, daire başkanları, il müdürleri ve uzmanlar arasında yaşanan maaş adaletsizliğine çözüm bulmak için hazırlanan kararname ile hükümet, aynı unvan ve aynı kadroda olanların farklı ücret almasının önüne geçmeyi hedefledi. Artık Hazine Müsteşarlığı’nda çalışan bir uzmanla Tarım Bakanlığı’nda çalışan bir uzman aynı maaşı alacak. Eşit işe eşit ücret kararnamesi dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Kamuda daha önce çalışan daire başkanı üst düzey personel arasında farklı ücretler uygulanıyordu. Bu gruptakilerin ek ödemeleri kaldırıldı. Üst kurullarda çalışanların maaşları da Başbakanlık’ta çalışan emsalleri ile eşitlendi. Üst düzey personelin maaşı artık ücret göstergesi ile tazminat göstergesi üzerinden hesaplanacak. 15 Ocak 2012’den sonra geçerli olacak düzenlemeye göre Bakanlık müsteşarlarının ücreti 4.992 lira, tazminat miktarı da 2.746 lira olacak. Toplamda müsteşarların maaşı 7.738 lira olacak. Müsteşarların alacağı bu ücret brüt olacak, üzerinden Gelir Vergisi ve Damga Vergisi düşülecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik dün Kamu Sen’i ziyaretinde, kararnameyle, kamudaki emsal unvanlar arasındaki maaş ve ücret farklılıklarını ortadan kaldırdıklarını, çalışmanın yaklaşık 900 milyon liralık bir ilave ödemeyi getirdiğini söyledi. Yönetici kadroları arasındaki eşitsizliğin de ortadan kalktığını dile getiren Çelik, kurumlar arasındaki farklılığın giderilmiş olduğunu kaydetti. İntibak konusunda da Çelik, “2013’e kaldı diye bir şey yok. 2012 bütçesinde de yer alıyor, ama sosyal bazlı olduğu için bu incelemeler 2012’nin 6-7. aylarında ancak tamamlanır, bununla ilgili ödemeler ve oluşacak farklı ücretler 2013’e kalabilir diye ifade ediyorum” dedi. Ek ödemeler eşitlendi Ek ödemeler de eşitlendi. Buna göre ek ödemeler 1.225 lira ile 250 lira arasında değişecek. Buna göre ek göstergesi 7.600 veya daha yüksek olanlara 1.224 liralık ek ödeme yapılabilecek. Kadroları teknik hizmette olan mühendislere 920 lira, öğretmenlere 398 lira, din görevlilerine (vaiz) 400 liralık ek ödeme yapılacak. Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ve Başbakanın yakın koruma ve makam hizmetlerinde görev yapan personele en yüksek devlet memuru aylığının yüzde 200’ünü geçmemek üzere ilave ek ödeme yapılabilecek. İlk işe başlayan uzman 2.500 lira alacak Eşit işe eşit ücret düzenlemesi ile ilk defa işe başlayacak uzman 2 bin 500 lira maaş alacak. Bu maaş ister Tarım Bakanlığı ister Enerji Bakanlığı olsun değişmeyecek. Aynı uzman 10 yıl sonra 1. dereceye geldiğinde maaşı net 3 bin 800 lira olacak. Kamudaki müsteşarların maaşı ise net olarak 5 bin 500 lira ile 6 bin lira arasında değişecek. Terörden malulen emekliye müjde Terörle mücadele nedeniyle emekli olan emniyet mensuplarına yeniden memur olma yolu açılıyor. Resmi Gazete’de dün yayımlanan kararnamelerde 1 Ekim 2008 tarihinden önce 3713 sayılı yani Terörle Mücadele Yasası çerçevesinde meslekten ilişikleri kesilen emniyet teşkilatı personeli bir ay içinde yazılı başvuruda bulunursa uygun boş kadrolara atanabilecekler. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 22 Uğur Gürses… Hükümet borsaya giriyor! Özerk borsa yapısı, önceki gün yürürlüğe konulan bir kanun hükmündeki kararname ile son buldu; geçmiş olsun. ‘Finans Merkezi İstanbul’ projesi; bir ‘TOKİ projesi’ gibi başlamıştı, şimdi borsa yönetimindeki çoğunluğun hükümet tarafından atanması adımıyla toprağa gömüldü. Borsaların kuruluşu, 12 Eylül darbesinin Milli Güvenlik Konseyi’nin ‘hükümet ettiği’ bir dönemde kararlaştırılan bir adım olmuştu. 6 Ekim 1983’te yine bir KHK ile borsaların kurulması kararlaştırılmıştı. İşin trajikomik tarafı şu: Darbe döneminde borsaların kurulması kararı alınan KHK’da bile borsa yönetiminin hükümet tarafından atanacağı hükmü yoktu! Borsa yönetimi, borsaya üye aracı kuruluşların oluşturduğu genel kurul tarafından seçiliyordu. Borsa başkanı da Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından hükümete öneriliyor, üçlü kararname ile atanıyordu. Başkan beş yıl süreyle 4 yönetim kurulu üyesi de dört yıl görev yapıyordu. Önceki gün yayımlanan KHK ile borsa başkanının görev süresi 4 yıla düşürülüyor, 6’ya çıkarılan yönetim kurulu da 3 yıl görev yapacak. En önemlisi, 6’ya çıkarılan yönetim kurulu üyesinin 3’ü bakan tarafından önerilerek müşterek kararname ile atanacak. Borsaya da hükmedecek Bu KHK ile borsa başkan ve yönetim kurulu üyelerinin görevleri yıl sonunda sona erecek. Böylece üç ay içinde de borsa yönetimlerinde hükümet tarafından atanan kişiler çoğunluğu oluşturacak. Buna neden gerek duyuldu? Ne bu karar Meclis’ten demokratik bir süreçle geçirildiğinden ne de KHK yayımlandığında bir hükümet üyesi kamuoyuna açıklama yapmadığından, gerekçesi hakkında hiçbir bilgi yok ortada. Borsaların kuruluş yapıları itibariyle sermaye piyasalarının gelişimine engel oluşturan bir halleri olduğu pek ileri sürülemez. Borsaların genel kurullarını oluşturan üyeler, sermaye piyasasının derinleşmesini, halka yayılmasını, yaygınlaşmasını çok isterler; çünkü işleri bu, buralardan para kazanıyorlar. Borsaların denetimsiz olduğunu da kimse ileri süremez, Sermaye Piyasası Kurulu’nun “Damokles’in kılıcı” gibi hem aracı kuruluşların hem de borsaların denetim ve gözetimini yaptığından kimsenin şüphesi yok. Ayrıca, SPK yönetiminin de hükümet tarafından atandığı, gerektiğinde ilgili bakanın SPK’nın da denetimini yapabildiği biliniyor. Kamuoyuna açıklanmalı Hem SPK’nın yönetimi hem de İMKB’nin başkanını atayan hükümete, siyaseten bunların yetmediği anlaşılıyor. Ankara’dan kimse çıkıp anlatmıyor ama ‘fısıldanan’ şu: “Özelleştirmelerin hızlanması isteniyor!” Tabii kimse de sormuyor; hangi özelleştirme kaldı? Hangisi borsadan geçecek? Şimdiye dek hangi özelleştirme borsa engeline takıldı? Meraklısı için şunu not etmek gerekir: Borsa yönetimlerinin en önemli işlevi, kendi yönetmeliklerinde ‘görev ve yetki’ olarak yazıldığı gibi “menkul kıymetlerin borsaya kote edilmesi ile ilgili başvuruları karara bağlamaktır.” Yani, bir şirketin halka açılarak sermaye piyasasından fon toplaması için hem SPK’dan onay alması hem de İMKB’de kote olması gerekiyor. Hükümetler ne kadar iyi niyetli olursa olsun, borsada kote olmaya çoğunluğu hükümet tarafından kısa süreli olarak atanan yönetim kurulu üyeleri karar veriyorsa oradan finans merkezi çıkmaz. Tüm dünyada borsaların özel şirkete dönüştüğü, özel ve özerk bir yapıda yürütüldüğü bir dönemde, bizde hükümet iradesinin egemenliğine sokulması anlaşılır gibi değil. Tüm bu tabloyu tersine çevirecek tek ve iyimser bir açıklama kalıyor geriye; o da sermaye piyasasının borsalar ayağında çok ciddi bir reform iradesinin ortaya konulması seçeneğidir. Ama önceki gün atılan bu adım da umut verici bir başlangıç olarak görünmüyor. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 23 HABERTÜRK GAZETESİ Rusya'dan AB'ye destek! Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, AB'ye yardım eli uzatacak Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, AB'nin krizi çözecek planlarına katkı yapmaya hazır olduklarını belirtti. Medvedev, "Herkes Yunanistan'dan gelecek haberleri bekliyor, krize karşı AB çözümünde Avrupa Merkez Bankası'nın rolü netleşmeli" dedi. Ayrıca Medvedev, finansal işlem vergisinin olumlu bir çözüm olmayacağını söyledi. İMKB yönetimi neden değişiyor? Sektörde üç söylenti var Uzun bir süredir özelleştirilmesi konuşulan İMKB, sürpriz KHK ile adeta devletleştirildi. İMKB Başkanı Hüseyin Erkan ve yönetim kurulunun görevleri 31 Aralık itibarıyla sona erdirildi. Yeni yönetim kurulu 5 değil, toplam 7 kişiden oluşacak. Üç üye ve başkanı hükümet belirleyecek İMKB yönetimi başta olmak üzere sektörde şok etkisi yapan Kanun Hükmündeki Kararname ile ilgili piyasada şu üç söylenti dolaşıyor: * İMKB'nin 25. yılında İstinye'ye gelen Başbakan Tayyip Erdoğan, “Temennim odur ki İMKB de finans merkezi içinde yer alır” demişti. Her ne kadar İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, aynı gün 'Neden olmasın' yanıtı verse de daha sonra yönetim İstinye'den Ataşehir’e taşınma konusunda ayak diretti. Bu da hükümeti kızdırdı. * İMKB'de özelleştirme hazırlıkları devam ediyordu. Ancak bu sürecin dışında kaldığını gören hükümet, dünkü KHK ile yönetimdeki ağırlığını artırarak, “Süreci ben yönetirim” dedi. * İMKB yönetimi İstanbul Borsası’nın özelleştirmesinde ağır kaldı. Yönetim değişikliği ile bu süreç de hızlandırılmak isteniyor. Zorunlu karşılıklar hakkında tebliğde değişiklik Altın cinsinden zorunlu karşılıkların hesaplanması, Merkez Bankası döviz alış kurları ve İstanbul Altın Borsası'nda oluşan ortalama altın fiyatı esas alınarak yapılacak Türk Lirası yükümlülükler için tutulan altın cinsinden zorunlu karşılıkların hesaplanması, yükümlülüklerin hesaplandığı tarihteki Resmi Gazete'de ilan edilen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurları ve İstanbul Altın Borsası'nda oluşan ortalama altın fiyatı esas alınarak yapılacak. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 24 Zorunlu Karşılıklar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak 28 Ekim 2011 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Bankaların yabancı para cinsinden yükümlülükleri ile bu yükümlülükler için yabancı para hesaplarda tesis edilen zorunlu karşılık tutarları, yükümlülüklerin hesaplandığı tarihteki Resmi Gazete'de ilan edilen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kurları ve İstanbul Altın Borsası'nda oluşan ortalama altın fiyatı esas alınarak Türk Lirası cinsinden hesaplanıyor. Değişiklikle, bu fıkra Türk lirası yükümlülükler için tutulan altın cinsinden zorunlu karşılıklara da uygulanacak. Tesis edilen altın tutarının belirlenen oranı aşan kısmı zorunlu karşılığa sayılmayacak. Üç ayda 8 milyar dolar! Merkez Bankası 5 Ağustos'ta başlattığı döviz satım ihaleleri çerçevesinde bugüne kadar toplam 8 milyar 50 milyon dolarlık döviz sattı En son 2 Nisan 2009 tarihinde döviz satım ihalesi yapan Merkez Bankası, 5 Ağustos 2011'de ihalelere yeniden başladı. TCMB, 5 Ağustos-3 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirdiği 50 ihalede toplam 8 milyar 50 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. Söz konusu dönemde ihale tutarları 30 milyon dolar ile 1 milyar 350 milyon dolar arasında değişti. 50 milyon dolarlık satışın gerçekleştiği ilk ihalede 1,7344 lira olarak belirlenen ortalama fiyat, 20 Eylül'de en fazla 350 milyon dolar tutarla açılan ihaleye kadar dalgalı bir seyir izledi, ancak bu tarihten sonra hızla yükselerek, 4 Ekimdeki ihalede 1,8958 liraya çıktı. TCMB bu rakam üzerine 5 Ekim tarihli ihalede ihale tutarını en fazla 1 milyar 350 milyon dolar olarak açıkladı. Söz konusu tutar döviz satış ihalelerinde 2001 yılındaki ihaleler de dahil bugüne kadar belirlenen en yüksek tutar oldu. 1 milyar 832 milyon dolarlık teklifin geldiği ihalede, 750 milyon dolarlık satış gerçekleştirildi ve ortalama fiyat 1,8630 liraya geriledi. Banka, 6 Ekimde de ihale tutarını en fazla 1 milyar 350 milyon dolar olarak belirledi ve 350 milyon dolarlık satışın gerçekleştirildiği bu ihalede ortalama fiyat 1,8348 liraya geriledi. TCMB, bu tarihten sonra sırasıyla 750 milyon dolarlık, 350 milyon dolarlık ve iki kez de 70'er milyon dolarlık ihaleler düzenledi. Banka 18 ve 19 Ekim tarihlerinde de 1 milyar 350 milyon dolar tutarlı ihaleler açtı ve bu ihalelerde 750'şer milyon dolarlık satış yaptı ancak bu tarihlerde de sonraki 5 ihalede de ortalama fiyat 1,80 liranın üzerinde seyretti. Ortalama fiyat 25 Kasımda en fazla 50 milyon tutarla açılan ihalede 20 Eylül'den sonra ilk kez yeniden 1,80 liranın altına indi. 5.5 YIL ARADAN SONRA DÖVİZE DOĞRUDAN MÜDAHALE Merkez Bankası 18 Ekimde dövize doğrudan satış yönünde müdahalede bulundu. Bankadan yapılan açıklamada, ''piyasa derinliğinin kaybolmasına bağlı olarak spekülatif davranışlar sonucunda kurlarda sağlıksız fiyat oluşumları gözlendiğinden piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir'' denilmişti. Dövize en son 26 Haziran 2006 tarihinde doğrudan satış yaparak müdahalede bulunan Merkez Bankası 2006 Haziranında 3 ihale ile toplam 2 milyar 105 milyon dolar tutarında döviz satmıştı. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 25 Bakırın yükselişi 3. gününde! Yunanistan'ın referandum kararından geri adım atması ile bakır haftalık kaybını vererek yükseliyor... Yunanistan'ın AB'nin ülkeye dair finansal kararlarını kendi halkının oyuna götürmekten vazgeçerek borç krizinden kurtulmak adına süreci hızlandırması ve Avrupa Merkez Bankası'nın beklenmedik bir zamanda borçlanma maliyetlerini düşürmesi metal talebi görünümünü destekledi, bakır haftalık kaybı eriterek yükselişni üçüncü güne taşıdı. Londra Metal Borsası'nda (LME) işlem gören üç ay vadeli bakırın metrik tonu yüzde 1.5 kadar artışla 8,033 dolar seviyesine yükselirken Singapur'da ise yerel saatle 12.08'de 7,973 dolardan işlem gördü. Bloomberg'in verilerine göre LME, Comex ve Şangay Vadeli İşlemler Borsası'ndaki bakır stoğu dün itibatrıyle ocak ayından beri en düşük seviye olan 576,873 tona geriledi. "Bakır stok düşüşü gibi bir takım olumlu temel özewlliklere sahip." diyen Singapur merkezli Australia & New Zealand Banking Group Ltd uzman emtia analisti Nick Trevethan, "Enflasyonel bir risk durum adına yönetici olabilirken merkez bankalarının da ekonomiyi teşvik etmeye yönlendiriyor ki bu durum da emtiaya yarıyor." yorumunda bulundu. Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos Atina hükümetinin referandumdan vazgeçtiğini ve AB zirvesinde varılan anlaşmanın bir an önce onaylanması için çaba göstereceğini söylerken temel hedefin devletin kasasında kalanları göz önüne alarak, 8 milyarlık yardım diliminin bir katılımla onaylanması olduğunu belirtti. Bu haftanın başında ülkenin Başbakanı Yorgo Papandreu AB zirvesinden çıkan kurtarma fonunu ve yaptırımları halkın oyuna sunacağı söyleyerek şimşekleri üstünde toplamış, yetkililer tarafından "Yunanistan bölge de acaba o kadar da vazgeçilmez mi?" gibi soruların dillendirilmesine sebep olmuştu. Yeni başkanı Mario Draghi ile yola devam eden Avrupa Merkez Bankası ise dün beklenmedik bir şekilde gecelik borçlanma faiz oranını 25 baz puan düşürerek yüzde 1.25'e çekti. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 26 DÜNYA GAZETESİ Yatırımcı huzur arıyor Yunanistan belirsizliği risk iştahını zayıflatırken, gözler bugün Yunanistan'da yapılacak güven oylamasında olacak. Piyasalarda Yunanistan belirsizliğine bağlı temkinli görünüm haftanın son işlem günü devam ediyor. Açılışını 212 puan artışla 56.735 puan seviyesinden yapan İMKB'de dar bantta yatay seyir izleniyor. AB'nin referandum sonuçlanana kadar Yunanistan'a mali kaynak sağlamayacağı tehdidi karşısında dün toplanan Yunan Meclisi ve hükümeti referandum kararından geri adım attı. Gözler bugünse Yunanistan'da yapılacak güven oylamasında. Güven oylamasının sorunsuz geçmesi durumunda referandumun iptal edildiği resmen açıklanacak ve tüm partilerin katılımıyla koalisyon hükümeti kurulduğu açıklanacak. Bu sabah itibariyle ABD vadeli piyasa gevşek seyir izlerken, Avrupa cephesinde artı bölgede yatay seyir izleniyor. Faiz ve dolar sakin seyrediyor Yurtiçi para piyasasında ise sakin hava korunuyor. Ekim ayı fiyat gelişmeleri raporunu yayınlayan Merkez Bankası, dün açıklanan ekim ayı enflasyonundaki hızlı yükselişin, 1.35 puanının yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi. Merkez Bankası, tütün ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağını ve etkinin 0.20 puan civarında olacağını kaydetti. Dün yüzde 10'un altında kalan gösterge faiz yeni günde gevşeme eğilimini sürdürüyor. Gösterge tahvil yüzde 9.86 bileşikten işlem görüyor. Döviz cephesinde satıcılı başlayan dolarda sabaha göre küçük çaplı toparlanma var. Bankalararası piyasada Dolar/TL'de en iyi alış satış 1.7580/1.7610, Euro/TL'de en iyi alış/satış 2.4260/2.4300 düzeyindeler. Enflasyonda kısa vadeli çıkış sürecek Merkez Bankası, ekim ayı enflasyonunda ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi. 1.35 puanın yönetilen/yönlendirilen fiyat Merkez Bankası, dün açıklanan ekim ayı enflasyonundaki hızlı yükselişin, 1.35 puanının yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklandığını bildirdi. Merkez Bankası, tütün ürünlerindeki fiyat artışının Kasım ayı enflasyonuna da yansıyacağını ve etkinin 0.20 puan civarında olacağını kaydetti. Döviz kuru hareketlerinin gecikmeli yansımalarına bağlı olarak temel enflasyon göstergelerindeki yükseliş sürerken, hizmet enflasyonunun göreli olarak ılımlı eğilimini koruduğunu kaydeden TCMB, enflasyonun işlenmemiş gıda fiyatlarındaki baz etkisine bağlı olarak kısa vadede yükselmeye devam edeceğini ve yıl sonunda Ekim Enflasyon Raporu’nda öngörülen seviyelere yakın gerçekleşeceğini açıkladı. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 27 Prof.Dr. Taner Berksoy… Enflasyon hızlandı ama Ekim ayı enflasyon rakamları açıklandı. Bir yönüyle sürpriz yok denilebilir. Enflasyon yükseldi. Bunun böyle olacağını Merkez Bankası söylemiş, sağır sultan bile duymuştu. Açıklanan enflasyon verileri bir yönüyle de sürpriz yaptı sayılır. Tüketici ve üretici fiyatlarındaki artış hızları beklenenin çok üstüne çıktı. Her iki kalemde de hem aylık hem de 12 aylık enflasyon bulguları piyasaların üzerinde uzlaştığı sayıları ciddi marjlarla aştı. Ekim ayının enflasyon verileri bu nedenlerle sürpriz olarak algılandı. 2011 yılının sonbaharında enflasyonun beklenin de ötesinde hızlanmış olması bir yandan bunun nedenlerine dönük bir soruşturma başlattı bir yandan da iktisat politikaları açısından olası sonuçlarına dönük tartışmalara yol verdi. Özellikle Merkez Bankasının para politikasında bir yön ya da tür değişikliğine ihtiyaç duyup duymayacağı merak konusu haline geldi. Ekonomiyi izleyenler Ekim ayında enflasyonun (TÜFE) görece daha hızlı olacağını tahmin ediyorlardı. Aylık enflasyon hızının yüzde 2-2.5 civarında gerçekleşmesi bekleniyordu. Ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 3.27 oranında yükseldiği açıklandı. Gerçekleşme bekleneni neredeyse kendisi kadar aşmıştı. Gerçekleşme 2002 yılından buyana en yüksek aylık fiyat artış hızı olması açısından da önemliydi. Aylık bazdaki hızlı artış kuşkusuz yıllık (12 aylık) enflasyon hızının da beklentileri aşmasına neden oldu. yıllık enflasyon da Eylül ayındaki yüzde 6.15 düzeyinden Ekim ayında yüzde 7.66 oranına zıpladı. Benzer eğilimlerin üretici fiyatları (ÜFE) açısından da geçerli olduğu söylenebilir. ÜFE aylık bazda yüzde 1.60 olarak gerçekleşti. TÜFE kadar olmasa da bu da beklentilerin üzerinde bir artış hızıydı. Yıllık bazda da üretici fiyatlarındaki artış Eylül ayındaki yüzde 12.1 oranından Ekim ayında yüzde 12.6 düzeyine yükseldi. Enflasyondaki gerçek eğilimi yansıtması bakımından özel bir merakla izlenen çekirdek enflasyonun da aylık bazda yüzde 1.81 yükselmesi enflasyonun kendi içinde taşıdığı ivmenin de yükselme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Çekirdek enflasyonun yıllık bazda artış hızı yüzde 7.67 olarak gerçekleşmiş. Bunun manşet enflasyon hızına (yüzde 7.66) eşitlenmiş olmasını enflasyonun ilerideki olası hareket deseni açısından önemli bir uyarı olduğunu kabul etmek gerekir. Ekim ayına ilişkin bütün fiyat indekslerinin enflasyonda hızlanma bilgisi veriyor olmasına karşılık bunun ciddi bir enflasyon alarmı olarak algılandığını söylemek zor. Hem enflasyonla yakından ilgili politika otoritesi (Merkez Bankası) hem de gözlemci ve yorumcular Ekim ayı enflasyon bulgularını görece sakin karşıladılar. Enflasyondaki hızlanmanın büyük ölçüde arızi nedenlerden kaynaklandığına ilişkin değerlendirmeler bu sükunetin ana nedeni. Arızi nedenlerden kasıt enflasyondaki hızlanmanın genel bir talep baskısından çok döviz kuru yükselmesi, vergi artışları, kamu otoritesi tarafından belirlenen fiyatlardaki artışlar ya da mevsimlik etkiler gibi talep dışı etkenler tarafından yükseltilmiş olması. Bu tür itici faktörlerin tek seferlik etki yaratacağı dolayısıyla enflasyonda yukarı yönlü kalıcı bir hareket yaratmayacağı düşünülüyor. Ekim ayı enflasyon sayılarının ayrıntısına bakıldığında hızlanmanın arkasında büyük ölçüde bu tür tür etkenlerin yattığı görülüyor. Örneğin elektrik-doğalgaz gibi enerji grubu ürünlere yapılan zamlar bu grupta fiyat artış hızının yüzde 7.4 düzeyine, tütün mamullerine getirilen ÖTV artışı da bunların fiyat artış hızını yüzde 14 oranına yükselttiği anlaşılıyor. Bu iki grubun enflasyon üzerinde yüzde 1.4 puan yükseltici etki yarattığı hesaplanıyor. Gıda fiyatlarındaki artış da enflasyonu bir puan yukarıya çekmiş gibi görünüyor. Döviz kurundaki yükselişten doğrudan etkilenen telefon vb ekipman, mobilya, görsel TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 28 ve işitsel sistemler gibi kalemlerde gözlenen yüksek fiyat artış hızları da kur geçişkenliğinin Ekim ayında enflasyonun hızlanmasına önemli katkı sağlamış olduğuna işaret ediyor. Bu veriler Ekim ayında enflasyonda gözlenen hızlanmanın önümüzdeki aylarda tekrar etmeyeceğini, dolayısıyla Kasım ayı ve sonrasında enflasyonun daha düşük noktalara gerileyebileceğini ve yıllık enflasyon rakamının da Merkez Bankasının öngördüğü sınırda tutulabileceğini söylüyor. Böyle bir eğilim gerçekleşirse Merkez Bankasının enflasyon bacağında hala görece rahat olacağı ve faiz artışı yönündeki baskılardan kaçınmayı sürdüreceği söylenebilir. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61 TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 04.11.11 29 Ömer Faruk Çolak…Kriz Bitmiyor İktisatçılar yazmaktan, siz okumaktan bıktınız, fakat ekonomik kriz sürüyor. İlgili ilgisiz herkes soruyor: Kriz neden bitmiyor? Bu yazıda bu sorunun yanıtını aramak istiyorum. Bu sorunun yanıtını vermeden önce, krizin nedenlerine bakalım. Çünkü hastalığın nedenini bulursak, önce doğru teşhis, sonra hastalığı yenmek için reçete ve tedavi sürecini başlatabiliriz. Aslında iktisatçılar, hükümet edenler, iş adamları hatta en az bilgiye sahip olduğunu düşündüğünüz halk, krizin nedenini biliyor. Ancak buna teşhis koyması gerekenler (hükümetler), hastayı ortalıkta dolandırıp, sürekli tahlil yaptırarak bu nedeni (hastalığın adını) söylemiyorlar. 2008 krizinde olan bu. Kriz uzunca bir süre ortada kaldı. Ancak 2009'un ikinci yarısından itibaren, gelişmiş ülkeler bu işi birlikte çözmeliyiz noktasına geldiler. Tabii bunu söyleyince de, krizin nedenlerini masaya yatırdılar. İşte bize göre o nedenler (çoğunu onlar da kabul ediyor): · Küresel kriz, küresel finansal sistemin eseridir. · Bu eseri de gelişmiş ülkeler ve onların yönettiği uluslararası kuruluşlar yarattı. · Dünyada artan talebin kaynağı küresel finansal sistemin yarattığı borçlanma araçları oldu. Bu da efektif talep kavramının içini boşalttı. · Sonuçta ülkeler ve o ülkelerin yurttaşları çok borçlandı. · Finansal sistemin kendi bilançolarında, firma bilançolarında hayali varlıklar yarattılar. · Varlık fiyatlarındaki düşüş bu bilançoların da çökmesine neden oldu. Bu yapılanma hangi ülkede daha yüksek montana sahipse, o ülkedeki krizin maliyeti de, o kadar yüksek oldu. Örneğin ABD'de ve AB ülkelerinin bazılarında, Japonya'da bu hacim daha yüksek olduğu için krizin maliyeti de yüksek oldu. Krizin maliyeti, krizin devamına kaynaklık ediyor Krizin maliyetini geniş kitleler önce işsiz kalarak ödediler. Tablo netleştikçe krizin mali boyutu daha da belirginleşmeye başladı. ABD bu maliyeti para basarak dünyanın üzerine yıktı. Çünkü ABD Doları rezerv para. Daha açık bir ifade ile yazalım. Açtığınız her dolar cinsinden Döviz Tevdiat Hesabı (DTH), aldığınız her dolar ile ABD'deki krizin maliyetine katkıda bulunuyorsunuz. Bu maliyeti başkasının üzerine yıkamayanlar, halkın üzerine yıkmak istiyorlar. Kimileri direniyor, kimleri de bizim gibi "istikrarlı ekonomi için, vatan için canım feda" diyerek yaşamaya çalışıyor. Egemen çevreler bundan dolayı Yunan halkına kızgın, bundan dolayı elektrik parası fazla gelmesin diyerek akşam karanlık oda da seyrettiğiniz TV ekranına bakın, Yunanlılar çok tüketti, emeklilerin maaşı çok yüksekti masalını içinizi çekerek izliyorsunuz. Bu haberler, aman siz öyle yapmayın, diyerek servis ediliyor. Türkler bu servisten memnun, en azından gıkını çıkarmadan dinliyor. Nitekim ekim ayı enflasyonunu görüp, yüzde 3'lük emekli maaşı artışına itiraz eden bir emekli gördünüz mü? O halinden memnun. Ya da 10 ay içinde dört defa para politikası uygulaması değiştiği için, işletmesinin parasal hareketlerini yönetmekten acze düşen esnafımızın, şirketlerimizin şikayetini duydunuz mu? Onlar da hayatlarından memnun. Memnunların sayısının bu kadar yüksek olduğu bir ülkede, Yunan Halkı'nın direnişini anlamak da, anlatmak da zor. Kriz neden mi, bitmiyor... Krizin nedeni ben değilim, maliyetine de ben katlanmam, diyenler ile krizin nedeni olup da, yükü başkalarını üzerine atmak isteyenler arasındaki çatışmadan. Belki ilk grup bu savaşı kaybedecek. TURKISH YATIRIM ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR +90 212 315 10 71 +90 212 315 10 61